paragraph
stringlengths 101
12.9k
| title
stringlengths 1
219
| id
stringlengths 2
7
|
---|---|---|
Rinat Muhammediyev 1948yılının 10 Aralık'ta Tataristan ÖSSCnin Mamadış ilçesi Keçe Kirman köyünde kolhozcu bir ailede dünyaya gelmiştir. 1966 yılında bu ilçesinin Tüben Uşmı okulunu, 1971 yılında Kazan Devlet Üniversitesi Tatar dili ve Edebiyatını bitirmiştir. Daha sonra Kazan Televizyon Stüdyosunda çalıştı. 1973-1976 yıllarda Kazan Devlet Üniversitesinin Gazetecilik bölümünde yüksek lisans okumuştur. Yüksek lisansı bitirip, 1977 yılı Şubat'ında Tataristan Yazarlar Cemiyeti organı «Kazan utları» dergisi (Казан утлары / Kazan odları) editörlüğünün edebi tenkidi alanında çalışmıştır. 1981 yılının Mayıs'ından itibaren bu derginin baş editörü olarak görev yapmaktadır. 1979'da Rinat Muhammediyev Filoloji bilimi doktoru derecesini almıştır.
|
Rinat Muhammedi
|
2010326
|
Yazar 1980 yılından başlayıp birinci yıl Tataristan Yazarlar Birliğinde, 1987-1989 yıllarında Tataristan kitap neşriyatı müdürü olmuştur. Tataristan Yazarlarının 11. kurultayında (1989 yılı) cemiyet idaresi tarafından başkan seçilmiştir.
|
Rinat Muhammedi
|
2010326
|
Rinat Muhammedi, bugüne kadar Moskova'da Halk-ara Yazarlar Birliğinin başkanlığı görevini yürütmekte, Moskova'da çıkan «Tatar Dünyası» (Tatarca: Татар дөньясы / Tatar Dönyası) (Rusça: «Татарский мир» / Tatarskiy mir) denilen ictimai-siyasi gazetenin baş muharriri vazifelerine bakmaktadır.
|
Rinat Muhammedi
|
2010326
|
"Tu primo grande amore", İtalyan şarkıcı-söz yazarı Vincenzo Cantiello tarafından seslendirilen şarkı. Malta'nın Marsa kentinde yapılan 2014 Eurovision Çocuk Şarkı Yarışması'nda seslendirilen şarkıdır. İtalya'nın ilk defa katıldığı yarışmada 159 puanla birinci olarak ilk zaferi getirmiştir.
|
Tu primo grande amore
|
2010330
|
Nordex SE, rüzgâr türbinleri tasarlayan, üreten ve satan bir Alman şirketidir. Yönetim kademesinin Hamburg'da bulunmasına rağmen şirketin merkezi Alman kenti Rostock’tadır. Üretim Rostock'un yanı sıra Çin'de ve kısa bir süre için de olsa Jonesboro, Arkansas gerçekleşir.
|
Nordex
|
2010341
|
1995 yılında seri üretimde Nordex, 1 MW türbini çıkarabilen ilk firma oldu. Südwind Babcock-Borsig şirketi 1 Ekim 2001'de Nordex'e tamamen dahil edildi. Nordex ayrıca daha önce iflas etmiş olan üretici Südwind'in türbinlerini üretmeye başladı. Nordex 2001'den itibaren 1,5 MW sınıfında (ProTec MD 1.500 kW) türbin üretmeye başladı - aslen "pro + pro Energiesysteme" (aerodyn Energiesysteme GmbH ve Denker & Wulf'un bir yan kuruluşu) S70'i ve daha sonra lisans ile S77'yi geliştirdi.
|
Nordex
|
2010341
|
2016 yılında İspanyol holding Acciona'nın rüzgar türbini üretim iş birimi olan "Acciona Windpower", "Nordex" 'in iş birimleriyle birleşerek Nordex Group 'u oluşturdu..
|
Nordex
|
2010341
|
2013 itibarıyla Nordex rüzgar türbinlerinin üçüncü nesli 2,4 ve 3,3 MW olarak derecelendirilen iki platform içeriyordu.
|
Nordex
|
2010341
|
Nordex, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika'da N90/2500, N100/2500 ve N117/2400'den oluşan bir ürün ailesi olan Gamma serisini üretip ve satmaktadır.
|
Nordex
|
2010341
|
N100/2500, Highspeed ve Lowspeed olmak üzere iki versiyondan oluşur; ilki oldukça rüzgarlı yerler, ikincisi ise orta rüzgar koşulları içindir.
|
Nordex
|
2010341
|
N117/2400, özellikle az rüzgarlı bölgeler için tasarlanmıştır (IEC 3). 2,4-2,5 MW rüzgar türbinlerinin göbek yüksekliği N90/2500 için 65 metreden, N117/2400'ün az rüzgarlı versiyonu için 141 metreye kadar ulaşır.
|
Nordex
|
2010341
|
1.5 MW sınıfı "+ pro pro Energiesysteme" ("Aerodyn Energiesysteme ve Denker & Wulf şirketi") tarafından tasarlanan ProTec MD 1500 kW lisanslı, S70, S77 ve S82'lerden ibarettir. Bu türbin ağırlıklı olarak Asya-pasifik pazarlarında satılmaktadır.
|
Nordex
|
2010341
|
Nordex 2013 yılında Delta-Class-Serisini piyasaya sürdü ve Ocak 2014'te seri üretime girdi ve prototipler 2013 ortasında kuruldu. İki yeni türbin türü olacak, N100/3300 kuvvetli rüzgar türbini ve orta rüzgarlı alanlar için tasarlanmış N117/3000. Her iki türbin de Gamma-Serisinde zaten kullanılan rotor kanatlarına sahipken, N117'nin rotor kanatları IEC rüzgar sınıfı 2a'daki daha yüksek rüzgar hızlarına dayanacak şekilde biraz yükseltildi. Her iki türbin de üç aşamalı dişli kutusu ve çift beslemeli asenkron jeneratörle donatılmıştır.
|
Nordex
|
2010341
|
Fevziye Bayram (Tatarca:Фәүзия Аухади кызы Бәйрәмова / Fawziä Awhadi qızı Bäyrämova), (Rusça: Байрамова, Фаузия Аухадиевна ) (5 Aralık 1950, Tataristan), Tatar Türklerinden tanınmış yazar, tarihçi, toplum önderi ve düşünce kişisi.
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
İttifak fırkası başkanı, Milli Meclis reisi. 1990'lı yıllarda faal siyasetçisi. Tatar güzeli diye adlandırılmış ve Süyümbike ile özdeşleştirilmiştir.
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
Fevziye Bayram, 5 Aralık 1950 tarihinde Tataristan'nın Saba ilçesinin Sabay köyünde doğmuştur. Eğitim hayatına ortaokuldan sonra Kazan tiyatro okuluna daha sonra da Kazan Devlet Üniversitesi Filoloji fakültesinde devam etmiştir (1983-1989).
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
Profesyonel çalışmalarına Kazan Telestüdyosunda başlar. Sonra Tataristan kitap neşriyatında çalışır. Jurnalist ve muharrir olup çok sayıda gazete ve dergilerde yazmıştır.
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
1988'de Tatar İctimai Üzegine girmiş, 1990-1995 yıllarında – Tataristan Cumhuriyeti meclisi milletvekili olmuştur.
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
Kazan şehrinin 1000. yılı kutlamasında Tatar kültürüne katkılarından dolayı Ayaz İshaki ödülü verilmiştir.
|
Fevziye Bayram
|
2010342
|
Hirakata ( "Hirakata-shi"), Japonya'nın Osaka prefektörlüğünde bulunan bir şehirdir. Şehir prefektörlüğün kuzeydoğusunda, Osaka ile Kyoto'nun arasında ve Yodo Nehri'nin kıyısında yer almaktadır. Yüzölçümü 65.08 km² olan şehrin nüfusu 1 Ağustos 2011 tarihi itibarı ile 407,465'tir.
|
Hirakata
|
2010346
|
Hirakata, 1 Ağustos 1947 tarihinde kurulmuş olup 1 Nisan 2001 tarihinde özel şehir statüsü almıştır. Şehir, ağaçtan lunapark trenleri bulunan bir eğlence parkı olan Hirakata Parkı ile bilinmektedir. Şehirde ayrıca Komatsu'nun bir fabrikası bulunmaktadır. Şehre JR West'in Katamachi ile Keihan Electric Railway'in Keihan ve Katano hatları hizmet vermektedir.
|
Hirakata
|
2010346
|
Edirne doğumludur. Yetişkinliğinde Bursa'ya yerleşmiştir. Muradiye dergahında irşadda bulunduğu bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman Han ile birlikte Zigetvar Kuşatması'na gitmiştir. Aynı yıl 1566 yılında ölmüştür.
|
Bahri Dede
|
2010347
|
Mezarı Bursa, Muradiye'dedir. Aynı bölgede aynı isimle bilinen bir camisi de mevcuttur. Fuzuli ve Hayali'ye ait olduğu zannedilen şu dizelerin asıl sahibi olarak da bilinmektedir:
|
Bahri Dede
|
2010347
|
Stefan Hierländer (d. 3 Şubat 1991), Avusturya kulüplerinden Sturm Graz'da orta saha olarak görev yapan Avusturyalı futbolcudur.
|
Stefan Hierländer
|
2010363
|
Hierländer, futbol kariyerine SV Greifenburg'da başladı ve 2002'den 2007'ye kadar SV Spittal/Drau takımında oynadı. 2008'den 2010'a kadar Avusturya Bundesliga ekibi SK Austria Kärnten'de oynadı. Takımdaki ilk maçına 18 Mart 2009 tarihinde SK Sturm Graz karşısında çıktı. Maçın 57. dakikasında Manuel Weber'in yerine oyuna dahil oldu. Kärnten'in 2010-11 sezonunda lisans alamadığı için Hierländer Red Bull Salzburg ile sözleşme imzaladı.
|
Stefan Hierländer
|
2010363
|
Pound-Drever-Hall tekniği, optik kovuk'a veya buhar hücresine kilitleme yapılarak lazer frekansı sabitleme yöntemlerinden biridir. İnterferometresel gravitasyonel dalga ölçerlerin temel teknolojisini oluşturur. Bunun yanında atom fiziği ve zaman ölçüm standartlarında oldukça sık rastlanır. Pound-Drever-Hall tekniğinin (PDH) kavramsal temelleri frekans modülasyonu ile yakından alakalıdır. Birini anladığınız zaman diğerini halletmek kolay olur. PDH tekniğinin basit arka planı prensipte şudur: Lazer frekansı Fabry-Perot interferometresi yardımıyla ölçülür ardından bu ölçüm lazeri besleyerek frekans dalgalanmasını bastırır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Son yıllarda Pound-Drever-Hall tekniği lazer frekans sabitlemesinin bir dayanak noktası hâline gelmiştir. Bütün lazerler belli bir seviyede frekans sapması gösterdiği için frekans sabitlemesi yüksek hassasiyet için gereklidir. Bu sabitsizliğe öncelikle lazer oyuk uzunluğunu, lazer sürücü akımını ve gerilim dalgalanmasını, atomik geçiş genişliğini değiştiren sıcaklık değişimleri, mekaniksel hatalar ve lazer kazanç dinamiği ve daha bir sürü etken neden olur. PDH kilitmesi sabit referans oyuğunun rezonans şartına denk gelmesi için lazeri aktif şekilde ayarlayarak bu probleme makul bir çözüm sunar.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
PDH sabitlemesinden elde edilen nihai çizgi-genişliği bir sürü etkene bağlıdır. Sinyal tahlili nokta-ı nazarından, kilitleyen sinyal üzerindeki gürültü hiçbir zaman pozlanan şat gürültüsü limitinden daha yüksek olamaz. Bununla birlikte, bu kısıtlama lazerin oyuğu takip edebilmesi için ne kadar yakın yapıldığını gösterir. Sıkı kilitleme şartları için, çizgi-genişliği termal gürültü tarafından dayatılan limitlere kadar ulaşabilen optik oyuğun mutlak sabitliğine bağlıdır. PDH tekniğini kullanarak 40 mHz altında optik çizgi-genişlikleri kanıtlanmıştır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Belirgin olarak,interferometresel gravitasyonel dalga saptama alanı ciddi olarak, optiksel oyuklar tarafından sağlanan yüksek hassasiyete bağlıdır.PDH tekniği, ferdi kuantum durumlarının dar spektoskopik derinlikleri gerektiğinde de kullanılır,atom fiziği, zaman ölçüm standartları ve kuantum bilgisayarlarında olduğu gibi.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Bir taşıyıcı frekans ve iki yan band içeren fazı modüle edilmiş bir ışık iki aynalı oyuğun üzerine yöneltilir.Kapalı oyuktan yansıyan ışık yüksek hızlı fotodedektör kullanılarak ölçülür,
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
yansıyan sinyal değiştirilmemiş iki tane yan band ile birlikte bir tane fazı kaymış taşıyıcı bileşikten oluşur. Işık modülasyonu ile aynı fazda olan yerel bir osilatör ile fotodedektörün sinyali karıştırılır. Faz kayması ve filtrelemeden sonra, sonuçlanan elektronik sinyal lazer taşıyıcısı ile optiksel oyuğun rezonansa ne kadar yakın olduğu hakkında ölçü verir ve belki aktif lazer sabitlemesi için geri besleme olarak kullanılır. Geri besleme umumiyetele, hata sinyal verisini alan ve bunu lazeri geri besleyebilen optiksel oyuğun rezonansı ile kilitli kalması için gerilime dönüştüren PID denetleyicisi kullanılarak yapılır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
PDH okunan-veri fonksiyonu bir oyuğun rezonans şartı için bir ölçü verir.Oyuğun transfer fonksiyonunun(simetrik ve çifttir) frekansa göre türevini alarak bu, frekansın bir tek fonksiyonudur ve bundan dolayı sadece lazerin çıkış frekansı "ω" ve oyuğun rezonans frekansı "ωres" arasında denksizlik olup olmadığını göstermekle kalmaz fakat "ω"'nın "ω"res 'dan daha büyük veya küçük olduğunu da gösterir.Okunan-veri fonsiyonunun sıfır kesiti sadece oyuğun içerisindeki ışığın frekansından kaynaklanan ışık şiddeti dalgalanmasına duyarlıdır ve lazerin kendisinden olan şiddet dalgalanmasına ise duyarsızdır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Matematiksel olarak ışığın frekansı "f=ω/2π" elektrik alanınıyla "E"0"e"iωt temsil edilebilir.Eğer ışığın fazı "β"sin("ω"m"t") tarafından modüle edilmiş ise ortaya çıkan alan şöyledir
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Bu alana üç bileşenin süperpozisyonu olarak bakılabilir. Birinci bileşen açısal frekans "ω"'nın elektrik alanıdır,"taşıyıcı" olarak bilinir ve sırasıyla ikinci ve üçüncü bileşenlere "ω+ωm" ve "ω-ωm" ise "yanbandlar" denilir.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Genelde,iki aynalı bir Fabry-Perot oyuğudan yansıyan ışık "E"r,oyuğun üzerine gelen ışık "E"i ile müteakip transfer fonksiyonu ile bağlıdır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
formula_2burada "α=ωL/c" dir ve "r"1 ve "r"2 ise oyuğun 1 ve 2 nolu aynalarının yansıtma katsayılarıdır ve "t"1 ve "t"2 ise aynaların iletme katsayılarıdır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Bu transfer fonksiyonunu fazı modüle edilmiş ışık "E"i' e uygularsak yansıyan ışık "E"r'ı verir.[not 1]
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Yansıyan ışığın gücü "P"r elektrik alanın karesinin büyüklüğü "Er" *"Er" ile orantılıdır, bazı cebirsel manipülasyonlardan sonra şöyle gösterilebilir;
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Bu χ alakamızın nihai niceliğidir; ve "ω-ω"res 'ın antisimetrik bir fonksiyonudur."P"r'dan tersten modüle edilerek çıkartılabilir.Evvela, yansıyan ışık, "P"r ile orantılı olan Vr gerilimi üreten fotodiyot üzerine yöneltilir. Sonra, bu gerilim "V"'r ı üretmek için orijinal modüle geriliminin gecikmiş faz versiyonu ile karıştırılır.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Son olarak, "V"′r herhangi sinüssel salınan terimleri kaldırmak için düşük geçirgen filtreye doğru gönderilir. Karışımın ve düşük geçirgen filtrenin ürettiği gerilim "V"' nin sadece "χ"'ı içeren terimlerini ihtiva ettiği bu birleşim;
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Teoride(nazariyyede), "χ," biri "φ="0 ve diğeri "φ=π/2" olmak üzere iki tersten modüle yollarının kurulmasıyla tamamen çıkartılabilir.Pratikte ise "ωm"' nin makul seçeneği ile "χ"'i neredeyse tamamen reel veya sanal yapmak mümkündür ve böylece sadece bir tersten modüle yolu zaruridir."V(ω)" ile birlikte uygun seçilen "φ," PDH okunan-veri sinyalidir.
|
Pound-Drever-Hall tekniği
|
2010369
|
Bruno profesyonel olarak ilk maçına Charleroi formasıyla 23 Mart 2011 tarihinde Cercle Brugge KSV karşısında çıktı. Aynı yılın Mayıs ayında Anderlecht ile üç yıllık sözleşme imzaladı. Kulüpteki ilk sezonunda as takımda yer almadı. Anderlecht formasıyla ilk maçına 12 Ağustos 2012 tarihinde Cercle Brugge karşısında çıktı. 28 Ağustos'ta UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde Limassol ile oynanan maçta kulübeden gelerek galibiyet golünün asistini yaptı. İlk profesyonel golünü 2 Eylül 2012 tarihinde Genk'e attı.
|
Massimo Bruno
|
2010371
|
1 Temmuz 2014 tarihinde RB Leipzig'e transfer olan Bruno bir gün sonra Red Bull Salzburg'a bir sezonluğuna kiralandı.
|
Massimo Bruno
|
2010371
|
Lukas Klostermann (d. 3 Haziran 1996), Alman kulüplerinden RB Leipzig'de defans olarak görev yapan Alman millî futbolcudur.
|
Lukas Klostermann
|
2010373
|
Ağustos 2014'te VfL Bochum ile sözleşmesi biten Klostermann, 22 Ağustos 2014 tarihinde RB Leipzig'e transfer oldu. Leipzig ile dört yıllık sözleşme imzaladı.
|
Lukas Klostermann
|
2010373
|
Sınır Askeri Günü, 1958 yılından bu yana her 29 Mayıs günü Sovyetler Birliği'nde ve dağılmasının ardından Rusya, Belarus, Ukrayna, Kırgızistan, Tacikistan gibi ülkelerde kutlanan özel askeri gün.
|
Sınır Askeri Günü
|
2010396
|
Ekim Devrimi'nin gerçekleşmesinin ardından Beyaz Ordu birliklerine karşı önlemler alındı ve 29 Mayıs 1918 günü SSCB Halk Komiserleri Kurulu kararı ile ülkenin sınır güvenliği belirlendi. Yıllar sonra 1958'de, bu kararı anmak için özel gün kutlamarının yapılması kararlaştırıldı.
|
Sınır Askeri Günü
|
2010396
|
Günümüzde 22 bin 125 kilometre kara, 38 bin 932 kilometre deniz sınırı ile dünyanın en uzun sınırlarına sahip olan Rusya'da Sınır Askeri Günü her sene 29 Mayıs'ta kutlanmaktadır.
|
Sınır Askeri Günü
|
2010396
|
Kore Kurtuluş Günü (Korece: Kuzey Kore'de Jogukhaebangui nal, 조국해방의 날 ; Güney Kore'de Gwangbokjeol, 광복절), II. Dünya Savaşı’nda Japon İmparatorluğu’nun yenilmesi ile Kore halkı, Japon sömürgeciliğinden 15 Ağustos 1945’te kurtulmasının kutlandığı özel gün.
|
Kore Kurtuluş Günü
|
2010399
|
Hem Güney Kore hem de Kuzey Kore’de aynı gün kutlanan Kurtuluş Günü Bayramı, Kore halkını paralel düşünce açısından bir araya getiren nadir günlerden biridir.
|
Kore Kurtuluş Günü
|
2010399
|
Savaş Tekrar İlerliyor (Lehçe: Walka ciągle trwa, Rusça: И вновь продолжается бой / İ vnov' prodoljayetsya boy), bestesi Aleksandra Pahmutova'ya, sözleri Aleksandra Pahmutova'nın eşi olan Nikolay Dobronravov'a ait olan Sovyet şarkısı.
|
Savaş Tekrar İlerliyor (marş)
|
2010400
|
Şarkının Lev Leşçenko'nun söylediği şekli en bilinen versiyonudur. Bununla birlikte Komsomol tarafından "Genç Korosu" şeklinde de söylenmiştir.
|
Savaş Tekrar İlerliyor (marş)
|
2010400
|
Kadınlar Halk Fırkası (KHF) ya da Türk Kadınlar Birliği, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan önce Nezihe Muhiddin öncülüğünde kurulan, Türkiye’deki ilk siyasal parti girişimlerinden biri.
|
Kadınlar Halk Fırkası
|
2010401
|
1923 yılında henüz cumhuriyetin ilan edilmediği dönemde Nezihe Muhiddin ve on üç kadın arkadaşı, kadın hakları için bir kadın komitesi toplamaya karar vermişlerdir. Hazırlıkları Nezihe Muhiddin'in evinde süren komitenin ilk toplantısı, 15 Haziran 1923'te Darülfünun Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Toplantıda "Kadınlar Halk Fırkası" adıyla siyasi bir parti kurma kararı alındı. Partinin programı o dönemki basında yer aldı. Nezihe Hanım'ın kuruluşuna önderlik ettiği parti, henüz Cumhuriyet Halk Fırkası bile kurulmadan kuruluş çalışmalarını tamamlayıp kuruluş dilekçesini sundu fakat kuruluş dilekçesine sekiz ay sonra ret yanıtı gelmiş, "“1909 tarihli seçim kanununa göre kadınların siyasi temsilinin mümkün olmadığı”" gerekçesiyle parti kuruluşu için valilik tarafından faaliyet izni verilmemiştir. Bunun üzerine Kadınlar Halk Fırkası, Türk Kadınlar Birliği adında bir derneğe dönüşmüştür.
|
Kadınlar Halk Fırkası
|
2010401
|
Avrupa’da sınıf yapılarının belirginleştiği ve kapitalizmin bölüşüm bunalımının etkili bir biçimde hissedilmeye başlandığı yıllarda, Türkiye’de henüz sanayi devrimi gerçekleştirilememiş, sınıflı toplum yapısı belirginleşmemiş ve önemli sayılabilecek bir sınıf çatışması yaşanmamıştır. Bu doğrultuda Cumhuriyet modernleşmesi, ileride yaşanabilecek ve birleşik, uyumlu bir toplum yapısını maraza uğratabilecek her türlü yapılanmaya karşı önleyici mefkurecilik olarak tanımlanabilecek bir ideoloji temelinde kurgulanmaya çalışılmıştır. Taha Parla bu idealizmi “liberal burjuva siyaseti ve burjuva ekonomisinin olmadığı bir burjuva toplumunun gerçekleştirilmesi” olarak açıklar. Böylelikle bir yandan feodalizmin arkaik kültürünü yıkabilecek bir burjuva toplumu oluşturulabilecek, bir yandan da oluşan burjuvazinin kendi çıkarını önceleyen bireyciliğinin önü alınabilecektir. Bir tür düzen içinde gelişme projesi olarak adlandırılabilecek bu tutumun Türkiye Cumhuriyetinde hayata geçirilen kamu politikalarında uzun süre etkili olduğu söylenebilir. Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temelindeki önleyici bu ideolojiyi özellikle Kemalizm'in altı okundaki halkçılık ilkesinde gözlemleyebilmek mümkündür. CHP'nin dördüncü büyük kongresinde belirtilen şekliyle halkçılık şu şekilde açıklanmaktadır:"Türkiye Cumhuriyeti halkını, ayrı ayrı sınıflardan mürekkep değil fakat ferdî ve içtimai hayat için iş bölümü itibarıyla, muhtelif mesai erbabına ayrılmış bir camia telakki etmek, esas prensiplerimizdendir. Fırkamızın bu prensiple istihdaf ettiği gaye, sınıf mücadelesi yerine, içtimai intizam ve tesanüt temin etmek ve birini nakledemeyecekti surette menfaatlerde ahenk tesis eylemektir. Menfaatler, kabiliyet ve çalışma derecesiyle mütenasip olur."Mete Tunçay, Kemalizm’in belirtilen şekildeki halkçılık tanımını demokrasiyle özdeş olmayan “daha çok, Büyük Fransız Devrimi düşünüme özgü bir anti-monarşizm ve statü ayrıcalıklarına düşmanlık” olarak betimlemektedir; çünkü bu tür halkçılık, sınıfları ve sınıf çatışmalarını görmezden gelerek mesleklerin yardımlaşmasına bel bağlamakta ve ulusçuluk adı altında farklılıkların kendilerini temsil ederek oluşturabilecekleri eşitlikçi ve özgürlükçü bir yapıyı sınırlandırmaktadır. Böylelikle halkçılık ülke sevgisi, millî irade, millî hakimiyet gibi Rousseau’yu hatırlatan seçkinci ve kolektivist söylemler ile hak temelli bir anlayıştan, ortak iyiye evrilen bir anlama yönlendirilmektedir. Ayşe Kadıoğlu, Türkiye’nin düşünsel temelinde var olan bu durumu aydınlanma aşamasından geçilmeden modernleşmenin gündeme gelmiş olmasına bağlar. Aydınlanmanın ortaya koymuş olduğu bireyin özgürlüğüne verilen önem, Türkiye’nin modernleşme sürecinde arka plana itilmekte ve toplumun yüce ulusal çıkara bir bütün halinde yönlendirilmesi amaçlanmaktadır. Cumhuriyet modernleşmesinin erken dönemlerinde yaşanan çok partili sisteme geçiş krizlerinde ve tek parti yönetiminin yerleşmesinde bu ideolojinin önemli bir payının olduğu söylenebilir. Yalnızca homojenleşmiş bir kamu vicdanının kurtuluşa ve gelişmeye yarar sağlayabileceğine inanılan, farklılıkların öteki sayılarak düşmanlaştırıldığı ve yok edildiği bir ortamda, ideolojik olarak aynı orta sınıfın “pozitivist, milliyetçi ve liberal hareketine” bağlı olduğu söylenen Kemalistler ile, Terakkiperverler ve hatta “güdümlü bir demokrasi deneyi” olarak tanımlanan Serbest Cumhuriyet Fırkalılar dahi birlikte var olamamıştır. Bunun yanında Türkiye Komünist Partisi’nin kurulması ya da bir dönem Turancı neşriyatın artmasında olduğu gibi, dış siyasetin farklı düşüncelerin var olmasını zorunlu kıldığı durumlarda da, ötekileştirilen düşünceler millî bütünlüğü bozmayacak bir şekilde devlet tarafından kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bir federasyon niteliğindeki Amele Teali Cemiyeti ile II. Meşrutiyet’ten beri varlığını koruyan Türk Ocakları’nın kapatılması ve masonluk çalışmalarının durdurulması da devletin bütünlüğünü koruma, millî birliği sağlama düşüncesinin bir sonucu olarak görülebilir. Böyle bir ortam içerisinde kadınların hak temelli bir mücadele alanı olarak Kadınlar Halk Fırkası ve devamında Türk Kadınlar Birliği’nin incelenmesi, Türkiye’deki feminist hareketin Cumhuriyet modernleşmesinin bütüncül ideolojisi karşısında karşı karşıya kaldığı sorunları ve mücadeleler sonucu elde edilen kazanımları ortaya koyması ve bunun yanında bugünkü kadın mücadelesine de ışık tutabilmesi açısından önemlidir.
|
Kadınlar Halk Fırkası
|
2010401
|
Amacı "Kadınlığı düşünsel ve sosyal alanlarda yükselterek modern ve olgun bir düzeye eriştirmek" olan Türk kadınlar Birliği'nin başkanlığını Nezihe Muhiddin üstlenmiştir. Ardından 1925'te kendi imkânlarıyla “Türk Kadın Yolu” dergisini kurmuş ve bu dergi 30 sayı çıkmıştır. Dergi genel olarak kadınların siyasal taleplerinin duyurulmasını kapsayan içeriği ile Cumhuriyetçi bir söylemle yayın yapmıştır.
|
Kadınlar Halk Fırkası
|
2010401
|
1925 yılında henüz kadınların siyasal haklarının tanınmamış olmasına rağmen Türk Kadınlar Birliği tarafından Nezihe Muhiddin, Halide Edip ile birlikte milletvekilliği için aday gösterilmiştir. Amaç, seçimler sırasında konuyu gündeme getirerek kamuoyunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kadınlara oy verme hakkı için etkilemekti fakat adaylıkları kanunlar gereği reddedildi. Bazı kaynaklara göre o sırada devam eden Şeyh Said İsyanı kadınların siyasi taleplerini ertelemek için bir sebep olmuştur.
|
Kadınlar Halk Fırkası
|
2010401
|
Türkiye Genç Komünistler Birliği (TGKB), gençlik içinde ilk olarak Halkın Kurtuluşu, ardından Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) görüşleri doğrultusunda faaliyet yürüten gençlik örgütü. Tüzüğünde "Komünizm okulu" olarak tanımlanan TGKB, örgütsel olarak bağımsız hareket eden, ancak siyasal ve ideolojik olarak TDKP'ye bağlı bir komsomol örgütlenmesi idi.
|
Türkiye Genç Komünistler Birliği
|
2010405
|
TGKB'nin örgütlenmesine 1975 yılı sonlarında başlandı. Önce bazı büyük illerde il komiteleri kuruldu. Ardından örgütlenme 1976 yılında Türkiye çapında merkezileştirildi ve yaygınlaştırıldı. TGKB üyelerinin büyük çoğunluğunun öğrenci değil işçi kökenli olmasını hedeflemiştir.
|
Türkiye Genç Komünistler Birliği
|
2010405
|
TGKB'de siyasi faaliyetler Türkiye Devrimci Komünist Partisi'ne ideolojik siyasi planda bağımlılık, örgütsel planda bağımsızlık şeklindeki formüle edilmiştir. TGKB'nin programında genel siyasi taktiklerde bağımlılık, fakat somut gündelik siyasi faaliyetlerde serbestliği vardır.
|
Türkiye Genç Komünistler Birliği
|
2010405
|
TGKB, süreç içerisinde kendisini fesh etmiştir. O dönemki kadroların çoğu günümüzde Emek Partisi içinde faaliyet yürütmektedir.
|
Türkiye Genç Komünistler Birliği
|
2010405
|
Volta Devrimci Komünist Partisi (Parti Communiste Révolutionnaire Voltaïque, PCRV), Burkina Faso olarak adlandırılan "Yukarı Volta"'da yer alan komünist parti. Partide hocaizm ilkeleri hakimdir.
|
Volta Devrimci Komünist Partisi
|
2010407
|
Justin Wilson (31 Temmuz 1978, Sheffield - 24 Ağustos 2015, Pensilvanya), İngiliz Formula 1 ve IndyCar yarışçısı.
|
Justin Wilson (yarışçı)
|
2010409
|
23 Ağustos 2015'te ABD'de düzenlenen "Poconno yarışı" esnasında geçirdiği kazanın ertesinde bir gün sonra öldü.
|
Justin Wilson (yarışçı)
|
2010409
|
2001 yılında klasmanında ilk şampiyonluğunu kazanan sporcunun organları ailesi tarafından bağışlandı.
|
Justin Wilson (yarışçı)
|
2010409
|
Malthusçuluk, 1766-1834 yılları arasında yaşayan İngiliz ekonomisti Thomas Malthus tarafından ortaya atılan ekonomik doktrin. Bu teoriye göre, nüfus katlanarak artarken, nüfusu besleyen kaynaklar aritmetik oranla artış gösterecektir. Bu dengesizlik büyük bir nüfus artışını beraberinde getirerek, kıtlık, savaşlar, salgın hastalıklar gibi nedenler sonucunda fazla nüfusun yok olması kaçınılmaz olacaktır. Malthus, öngördüğü bu soruna karşı ahlakî çözümler önermiştir. Bu teori Charles Darwin’i etkilemiş, Sosyal Darwinizm Malthusçu ilkeyi biyoloji ve toplumun ortak bir yasası olarak ele almıştır. Marksistler Malthus’un ekonomi ve toplumla ilgili savlarını, doğa bilimci Kropotkin ise Darwin’in kuramının Malthusçu ve rekabet odaklı temellerini yoğun bir şekilde eleştirmiştir.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Thomas Robert Malthus, nüfusun halkın kullandığı geçim araçlarından daha hızlı geliştiğini ve kapitalizm koşullarında işçi sınıfının yoksulluğunun, işçilerin kapitalist sömürüsü nedeniyle değil, nüfusun hızlı gelişmesi sebebiyle meydana geldiğini iddia etmiştir.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Kimi marksist yorumculara göre malthusçuluk, kapitalizmi suçsuz çıkarmak ve herhangi bir sosyal sistemde, işçi sınıfı için yoksulluğunun kaçınılmazlığını ispat etmek için burjuva ideologlarının yanında bir çabadır. Aynı zamanda bu kişilere göre bu doktrinin amacı, kötü koşuların nedenlerini gizlemek ve kitleleri kapitalist sisteme karşı mücadeleden saptırmaktı.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Marx, Malthus'un bu teorisini kıyasıya eleştirdi ve bu teoriye karşı yığınların yoksulluğunun kapitalizmin ürünü olduğunu ve buna işçilerin ödenmeyen emeklerine kapitalistler tarafından el koyulmasının sebep olduğunu söyledi. Aynı zamanda kapitalizmin yıkılmasının ve sosyalizme geçişin işçi sınıfının sefaletine bir son vereceğini belirtti. Ayrıca Marx, Thomas Malthus'un aksine, nüfusun gelişmesine dair kapsamlı hiçbir kanunun aslında var olmadığını ve her sosyo-ekonomik düzeninin kendine özgü nüfus gelişmesi kanununun olduğunu belirtmiştir.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Marksist düşünür ve SSCB'nin kurucusu Vladimir Lenin de, 1913 yılında kaleme aldığı "İşçi Sınıfı ve Yeni-Maltusçuluk" adlı makalesinde Marx'a benzer olarak, bu akımın son derece gerici nitelikte olduğundan bahsederek, işçi sınıfının bu zararlı akımlardan arındırılması gerektiğini ve özellikle gebeliği önleme vb. konularda tıbbi yayınların dağıtılmasına karşı bütün yasaların kayıtsız şartsız kaldırılmasını talep edilmesini dile getirmiştir.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
1870'lerde bu görüş yeniden ortaya çıkmıştır. Neo-Malthusçuluk olarak isimlendirilen bu doktrine göre, toprağın azalan verimliliği gibi "mutlak fazla nüfus" teorileriyle emekçi halk yoksullaşmaktadır.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Neo-Malthusçuluk, doğum kontrolünü, savaşları ve salgın hastalıkları kapitalizmi destekleme ve yığınların sefaletini yatıştırma araçları olarak kabul eder. Temsilcilerinin çoğu, ırk ayrımını savunurlar.
|
Malthusçuluk
|
2010410
|
Michael Rooker (d. 6 Nisan 1955), Amerikalı oyuncudur. Henry ("Henry: Portrait of a Serial Killer"), Merle Dixon ("The Walking Dead"), Yondu Udonta ("Galaksinin Koruyucuları"), Frank Bailey ("Mississippi Burning"), Hal Tucker ("Cliffhanger") ve Jared Svenning ("Mallrats") rolleriyle tanınmaktadır.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Rooker, Jasper, Alabama'da doğmuştur. 8 tane erkek ve kız kardeşi vardır. 13 yaşındayken anne babası ayrıldı. O ve kardeşleri annesi ile beraber Chicago, Illinois'e taşındılar. Oradayken Goodman Drama Okulu'na başladı.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Rooker, Henry: Portrait of a Serial Killer filmiyle ilk defa seyirci önüne çıktı. Film, Henry Lee Lucas ismindeki bir seri katilin itirafları hakkındaydı. Bir tiyatro oyunundayken filmin direktörü kendisine rolü teklif etti. Rooker senaryonun iyi ya da kötü olmasını umursamadı. Kendisini ispatlayabileceği bir filmde rol almak istiyordu. Henry rolü ona kritik bir başarı sağladı ve film sektöründe tanınmasını ve daha farklı birçok filmde rol almasını sağladı.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Rooker'a Eight Men Out, Mississippi Burning ve JFK gibi filmlerde dramatik roller verilse de Voice of Love, Days of Thunder, Cliffhanger ve Tombstone gibi aksiyon filmlerinde tanınmaya başladı. Ayrıca Mallrats, Rosewood, The 6th Day, Slither, Jumper, Super ve Hypothermia'da rol aldı.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Haziran 2010'da, Twitter hesabıyla The Walking Dead'de Merle Dixon rolünü oynayacağını duyurdu. İlk sezonda konuk oyuncu olarak 2 bölümde ve ikinci sezonda bir bölümde oynadı. 3. sezonda sürekli karakterlerden biri oldu.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Rooker ayrıca 'da kendisini oynamasıyla, 'deki Mike Harper karakteriyle ve 'deki Merle karakterini canlandırmasıyla tanınmaktadır.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Rooker, James Gun tarafından çekilmiş olan Marvel Studios filmi Guardians of Galaxy'de Tondu karakterini canlandırmıştır. Rooker, Wizard World Tulsa Comic Con'da 2017'de gösterime giren Guardians of Galaxy 2'de aynı rolü tekrar canlandıracağını duyurdu.
|
Michael Rooker
|
2010414
|
Daniel Abraham Rabinovich Aratuz (18 Kasım 1943 - 21 Ağustos 2015), Arjantinli yahudi asıllı müzisyen, komedyen ve yazar. Buenos Aires'da 18 Kasım 1943'te doğdu. "Les Luthiers" grubuna girerek 1967'de müzikal gösteriler yaparak sanat yaşamı başladı.
|
Daniel Rabinovich
|
2010416
|
"Les Luthiers" grubunda Rabinovich solo gitar, davul, violin ve birçok enstrümanı çalabilmekteydi. Ünlü sanatçı Robinovich 21 Ağustos 2015'te 71 yaşında öldü.
|
Daniel Rabinovich
|
2010416
|
Filip Kapisoda (3 Nisan 1987, Cetinje — 16 Mart 2010, Belgrad), Karadağ asıllı Sırp manken ve model. 2006'da mankenliğe başladı.
|
Filip Kapisoda
|
2010418
|
Filip Kapisoda şarkıcı sevgilisi Ksenija Pajčin ile birlikte kaldıkları dairede 16 Mart 2010'da ölü bulunmuştur.
|
Filip Kapisoda
|
2010418
|
Koruyucu tıp çevre şartları, insan sağlığı ve hayvan sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen gelişmekte olan bir disiplinler arası alandır. Ayrıca ekolojik tıp, çevre tıbbı ya da tıbbi jeoloji olarak da bilinir..
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Sağlık sorunlarında çevre şartlarının etkisi küresel ve karmaşıktır. Koruyucu tıp uzmanları sorunları çözmek için tezleri olan multidisipliner ekiplerden oluşur. Takımlar beseri hekimler, veteriner hekimler ve diş hekimlerinin yanı sıra mikrobiyologların, patologların, peyzaj analizistlerinin, deniz biyologlarının, toksikologların, epidemiyologların, iklim biyologlarının, antropologların, iktisatçıların ve siyaset bilimcilerinin de içinde bulunduğu farklı disiplinlerden gelen araştırmacılar ve klinisyenlerin katılımlarıyla oluşur.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Klinik alanlarında HIV, Lyme hastalığı, Şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS), Kuş gribi, Batı Nil virüsü, Sıtma ve diğer gelişmekte olan bulaşıcı hastalıklar vardır.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
"Koruyucu tıp" teriminin ilk kullanımı ve tıp ve çevreciliğin kayda değer gelişme kaydetmesi 1990'ların ortalarında denk gelmektedir. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar bu konunun merkezini oluşturur. Örneğin, tarım arazisi yapmak için büyük bir ormanlık alanı yakmak vahşi hayvan türlerini yerinden edebilir. Bu durum, sonrasında evcil hayvanları etkileyebilir. Evcil hayvanlar insan besin zincirine girdiğinden dolayı enfeksiyonlar insanlara da bulaşır ve sağlığı etkileyen yeni tehiditler ortaya çıkar. Çevre, insan ve hayvan sağlığı için geleneksel yaklaşımlar nadiren bu bağlantıları incelerken koruyucu tıpta, bu tür ilişkileri incelemek esastır. İlgili birçok disiplinlerden uzmanlar birlikte ve yakın bir çalışma içindedirler.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Çevre ve sağlık konularına birlikte bakarak gerçekleştirilen koruyucu tıp, yerel ve tanımı yapılamamış acil ve karmaşık toplumsal konularda kamuoyunda hızlı bir değişim oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Mesela, küresel ısınmanın belli belirsiz uzun vadeli etkilerini tanımlanabilir, ancak belirgin bir etkisi hava sıcaklığında nispeten hafif bir artıştır. bu durum ısıya duyarlı sivrisineklerin uçuş tavanını yükseltir ve onları daha yüksekten uçan göçmen kuşlarına yem yapar, böylece başka bir ülkeye veya kıtaya sivrisineklerdeki bir hastalık taşınabilir.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Aynı şekilde, banliyölerdeki genişlemeler ile şehirlerin kırsal ekosistemlerde oluşturduğu acil dengesizlik açısından bakıldığında, kemirgenler gibi kırsalda bulunan türlerin insanlar ve şehir ekosistemindeki canlılarla teması sonucu yeni türler arası hastalıkların yayılması tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda kentsel yayılmanın geniş bir konu olduğu anlaşılmakta ve daha uygun şekillerde yapılmaktadır. SARS veya HIV/AIDS gibi gerçek vakalar göz önüne geldikçe, bu bütüncül bakış açısı daha soyut açıklamalar kazanmakta ve kamuoyunda daha güçlü yankı buldu.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Koruyucu tıp aynı zamanda ötenazinin yasal olup olup olmadığı hakkındaki büyük bir tartışmanın küçük bir parçası olmuştur.
|
Koruyucu tıp
|
2010419
|
Adobe Muse Adobe Systems'in bir ürünüdür. Yazılım web tasarımcıları herhangi bir kod yazmak zorunda kalmadan web siteleri oluşturmak için programlanmıştır.
|
Adobe Muse
|
2010425
|
Adobe Systems'in metin tabanlı grafik tasarım programı InDesign ile benzer bir arayüze ve çalışma mantığına sahiptir. Hazırlanan web siteleri CSS stil dosyalarıyla zenginleştirilmiş HTML formatıyla dışa aktarılıp yayınlanabilir.
|
Adobe Muse
|
2010425
|
Widget başlığı altında menü, buton, form gibi birçok hazır web elementi barındırmaktadır. Bazı yazılım firmaları Adobe Muse için Widget eklentileri geliştirerek bunları ücretli veya ücretsiz olarak kullanıma sunmaktadırlar.
|
Adobe Muse
|
2010425
|
Geliştirilmesi durdurulmuştur. 26 Mart 2020 tarihinden itibaren programın artık güncellenmeyeceği bildirilmiştir.
|
Adobe Muse
|
2010425
|
Doodlebug, 1997 yapımı Christopher Nolan'ın yazıp yönettiği siyah - beyaz çekilen psikolojik gerilim türü kısa film. 3 dakikalık kısa filmin sinematografisi ve kurgusu da Nolan'a aittir.
|
Doodlebug
|
2010427
|
Hikâye bir dairede bir adamın yerde kıpırdayan bir şeyi yakalamaya çalışmasıyla başlıyor. Dikkatli bir şekilde bir süre takip ettikten sonra duruyor ve elbisesinin altında kıstırıyor. Elbisesini kaldırdıktan sonra onun kendisinin küçük bir halinin olduğunu görüyor. Sonra elindeki terlikle ona vuruyor. Sonrasında ise arkasında kendisinin büyük bir hali beliriyor ve oda gördüğü küçük haline elindeki terlikle vuruyor. Yani her büyük olanın gördüğü küçük hali aslında kendisinin bir saniye sonra yapacağını gösteriyor.
|
Doodlebug
|
2010427
|
Yeni Çeltek olayları ya da Yeni Çeltek direnişi, 12 Eylül Darbesi öncesi süreçte Amasya'da Yeni Çeltek maden bölgesinde işçilerin greve gitmeleriyle başlayıp askerlerin müdahalesi ile büyüyen işçi eylemi.
|
Yeni Çeltek Olayları
|
2010451
|
Amasya’nın Suluova ilçesinde yer alan Yeni Çeltek, bir maden bölgesidir. Yeni Çeltek’in üretim alanındaki öyküsü 1955’te başlamaktadır. 1955'ten bu yana işletilen kömür madenine sahiptir. Ayrıca aynı yıl bölgede Suluova şeker fabrikası kurulmuştur. Şeker için pancara, pancarın şekere dönüşmesi için yüksek ısıya, yani linyite ihtiyaç vardır ve hepsinin de bu topraklarda bulunduğu belirtilmektedir.
|
Yeni Çeltek Olayları
|
2010451
|
1975 yılına gelindiğinde maden mühendislerinin de girişimiyle Maden-İş Sendikası kuruldu. Yeni Çeltek’te işveren işçilerin ve sendikaların taleplerini kabul etmedi ve işçiler greve gitme kararı aldı. Grev 23 günün sonunda işverenin işçilerin tüm taleplerinin karşılanacağı sözüyle sona erdi.
|
Yeni Çeltek Olayları
|
2010451
|
Grevin işçiler açısından başarıyla sonuçlanmasının ardından önemli gelişmeler yaşandı. İşverenlerin işe almada ve kömür satışında izlediği yol konusunda yöre halkı arasında komiteler şeklinde örgütlenmeler başladı. Komitenin aldığı kararlar doğrultusunda üretim ve tüketim yapılmaktaydı.
|
Yeni Çeltek Olayları
|
2010451
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.