instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 14
68.2k
| output
stringlengths 8
150
| inst_no
int64 0
0
| system
stringclasses 1
value |
---|---|---|---|---|
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Avrasya Tüneli'nin girişinde geçen yıl dönemin İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'n ait çakarlı aracı durdurduktan sonra açığa alınan ve hakkında soruşturma başlatılan polis memuru N.Ç.'ye iyi haber, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nden geldi. Mahkeme polis memuru hakkında 'görevi kötüye kullanma' iddialarıyla başlatılan soruşturma iznini kaldırarak, "Atfedilen fiilin TCK kapsamına giren bir suç niteliği taşımayıp disiplin hukuku kapsamında değerlendirilmesi gereken bir fiil olduğu kanaatine varılmıştır" dedi. Hürriyet gazetesinden Fırat Alkaç'ın haberine göre, mahkemenin bu kararı ile polis hakkındaki soruşturma kapandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, polis memurunun, aracı uzun süre bekleterek İstanbul Milli Eğitim Müdürü'ne kötü muamelede bulunduğu ve personel yoklamasında eksik çıkan memurları amirlerine bildirmediği gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldığı belirtildi. Açıklamada, "Aracın makul sürede gerekli cezai işlemin uygulanıp 7 gün içerisinde çakarlarını söktürmesi tebliği edilerek gönderilmesi gerekirken, işlem yapılmadan 50 dakika bekletildiği, ilgili başpolis memuruna telsiz ve telefon vasıtasıyla ulaşılamaması üzerine sorumlu il emniyet müdürü yardımcısının kontrol noktasına gelerek durdurulan araca cezai işlem uygulatıp gerekli tebligatı yaptırdıktan sonra uygulama noktasından gönderdiği belirlenmiştir" denildi. Görevinden uzaklaştırılan N.Ç., olay üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ve aracında bulunan kişi hakkında 'tehdit ve görevini yapmaya engel olma" suçlarından şikayetçi oldu. Soruşturmayı yürüten savcılık ise, Ömer Faruk Yelkenci hakkında soruşturma başlatmak için İstanbul Valiliği'nden izin istedi. Valilik inceleme sonucunda Yelkenci hakkında soruşturma izni vermedi. Açığa alınan polis memuru N.Ç., bu süre içinde görevine geri döndü. Görev yeri değiştirilen N.Ç. Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildi. Bunun üzerine Ömer Faruk Yelkenci de başpolis meuru N.Ç. hakkında makul sürede görevini yapmaması nedeniyle 'görevi kötüye kullanma' iddiasıyla saavcılığa suç duyurusunda bulundu. Polis memuru hakkında soruşturma başlatan Memur Suçları Soruşturma Bürosu, soruşturma izni almak için Bayrampaşa Kaymakamlığı'na yazı yazdı. Dosyayı inceleyen kaymakamlık, polis memuru hakkında soruşturma başlatılması yönünde izin verdi. Karara tepki gösteren N.Ç.'nin avukatları soruşturma izni kararına itiraz ederek dosyayı İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesi'ne taşıdı. İdare Dava Dairesi de örnek bir karara imza atarakı polis memuru hakkında soruşturma iznin kaldırdı. 14 Mart 2016 tarihinde İstanbul il Milli Eğitim Müdürü olarak göreve başlayan Ömer Faruk Yelkenci, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından 28 Ağustos 2018 tarihinde görevinden alındı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü iki buçuk yılı aşkın süredir yürüten ve 28 Şubat 2018 tarihinde Avrasya Tüneli'nde meydana gelen çakarlı araç tartışmasıyla gündeme gelen Yelkenci'nin yerine Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yacızı atandı. | 'Çakar'ı durduran polise iyi haber! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Bursaspor'da kaptan Ömer Erdoğan ve Sercan Yıldırım ile özel bir okulda öğrencilerle bir araya gelen teknik direktör Ertuğrul Sağlam, konuşmasında, tam bir futbol şehri olan Bursa'nın potansiyelini ortaya çıkarmanın, kendilerine nasip olduğunu belirtti. Sezon sonunda şampiyon olup, bunu daha ilerilere taşımayı hedeflediklerini dile getiren Sağlam, ''Bunun için bize, başkanımıza, Bursa halkına ve futbolcularımıza büyük iş düşüyor. Amacımız, her yıl zirveye oynayan bir takım oluşturmak'' dedi. Sağlam, birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerinin, başarılarındaki en önemli faktörlerin başında geldiğine değinerek, kendilerinden 10 kat fazla bütçeye sahip takımlarla şampiyonluk mücadelesi verdiklerine dikkati çekti. Yönetimin yeterli imkanı sunması halinde transfer yapmayı planladıklarını dile getiren Sağlam, çok iyi bir bütünlük oluşturduklarını, herkesin kendi görevini yaptığını anlattı. Sağlam, bulundukları konuma çok önemli fedakarlıklar yaparak geldiklerini ifade ederek, ''İnşallah mutlu sona ulaşırız, yıllarca takımlarının peşinden koşan, başarılarıyla gurur duymak için bekleyen taraftarlarımıza da bu mutluluğu yaşatırız. Bugün bir Bursaspor gerçeği varsa, herkes sempati besleyebiliyorsa, bu, saha içinde başarılı olurken aynı zamanda çok düzgün tavırlar sergilememizden kaynaklanıyor. Bunu, düzgün ve karakterli arkadaşlarımız başardı. Transferde, bizim yapımızı bozmayacak karakterde oyuncular alacağız, insani değerleri üst seviyede oyuncular bulacağız'' şeklinde konuştu.
Turkcell Süper Lig ekiplerinden Bursaspor'un teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, ''Ankaragücü'nde yaşananlar olumsuz bir durum gibi gözükse de belki de Fenerbahçe maçına çok daha olumlu yansıyacak değerler üretip çıkabilirler'' dedi. Ertuğrul Sağlam, Sakaryaspor ile yaptıkları ve 2-1 kazandıkları hazırlık maçının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sakaryaspor maçında genelde lig maçlarında fazla şans vermediği ya da A2 takımı forması giyen oyuncularla çıktıklarını belirten Sağlam, maçın futbolcularının oyun disiplini, görev anlayışı ve mücadele gücünü göstermesi açısından iyi geçtiğini ifade etti. Sağlam, maç için Bursa'ya gelen Sakaryaspor ile hazırlık karşılaşması olmasına rağmen tribünlerde yerini alan taraftarlara teşekkür etti. ''Ankaragücü'nde son dönemde yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Sağlam, ''Kendi içlerinde bir sıkıntı yaşıyorlar. Ankaragücü'nde yaşananlar olumsuz bir durum gibi gözükse de belki de Fenerbahçe maçına çok daha olumlu yansıyacak değerler üretip çıkabilirler. Çok fazla konuşmanın anlamı yok. Bekleyip göreceğiz'' yanıtını verdi. Sağlam, ligin son haftasındaki Beşiktaş maçıyla ilgili ise, ''Dileğimiz, güzel bir karşılaşma olması, fair-play ruhu içinde geçmesi. Tabii ki diğer sonuçlar nasıl olursa olsun, kendimizi mutlu edecek bir sonuçla ayrılmamız gereken bir karşılaşma. Daha zamanımız var. Bu hafta sonu sonuçlar nasıl gelişecek, beklememiz lazım. İyi, keyifli bir karşılaşma olacağını düşünüyorum. Tabii bu haftaki maçlardan sonra beraberlik mi yoksa kazanmak mı bizi şampiyon yapacak, onu hep beraber göreceğiz'' şeklinde konuştu. Ertuğrul Sağlam, bir soru üzerine Ankaragücü-Fenerbahçe maçını izlemek için Ankara'ya gitmeyeceğini sözlerine ekledi. Bursaspor'un yıldız oyuncularından Sercan Yıldırım ise altyapıya önem veren bir takımda yetiştiği için şanslı olduğuna işaret ederek, iyi bir kariyer için çalıştığını dile getirdi. Sözleşmesinin 2012'ye kadar sürdüğünü anımsatan genç futbolcu, transfer dedikodularının hatırlatılması üzerine, Bursaspor'da kalmak istediğini, ama transferi hakkındaki kararı yönetimin vereceğini ifade etti. Sercan Yıldırım, Avrupa'da hangi takımın formasını giymek istediği sorusuna, ''Tercihim Ronaldo ve Kaka'yla Real Madrid'de oynamak. Bunu çok isterim. Oraya transfer olacağıma inanıyorum'' yanıtını verdi. Bir öğrencinin, Sercan Yıldırım'a ''Kız arkadaşın var mı'' sorusunu yöneltmesi üzerine teknik direktör Ertuğrul Sağlam, ''Soru çalışmadığı yerden geldi, cevap veremeyecek'' diyerek araya girdi. Takım kaptanı Ömer Erdoğan da rakip takımlarda forma giydiği dönemlerde Bursaspor taraftarlarına büyük hayranlık duyduğunu belirterek, ''Dört yıldır buradayım. İnşallah Bursaspor'da futbolu bırakıp, ondan sonra da burada devam ederim'' dedi. | Sağlam: Her yıl zirveye oynamak istiyoruz | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Aydın Forum Alışveriş Merkezi’nde vatandaşların güvenliği ve görevlilerin dikkat ve tecrübesini test etmek üzere düzenlenen tatbikat başarı ile gerçekleştirildi. Aydın Emniyet Müdürlüğü, AFAD ve Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerinin de katıldığı tatbikat, senaryo gereği Alışveriş Merkezi’ne bir şahıs tarafından bırakılan içerisinde bomba bulunan poşetin güvenlik görevlileri tarafından fark edilmesi ile başladı. Güvenlik kameralarını inceleyen görevliler poşeti bırakan şahsı yakalayarak gözaltına aldı. Olay yerine gelen emniyet güçleri şahsı teslim aldı. Yapılan ihbar üzerine alışveriş merkezine 112 Acil Sağlık, İtfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Bomba imha uzmanı poşet içerisindeki bombayı fünye ile patlatarak etkisiz hale getirdi. Yaşanan arbede esnasında yaralanan iki kişi ekipler tarafından ambulansa taşındı. Patlama sonrası çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Alışveriş merkezindeki güvenlik önlemleri kapsamında dışarıya çıkartılan personel tehlikenin geçmesinin ardından içeriye alındı. Tatbikatın başarılı bir şekilde icra edildiğini ifade eden Aydın Forum Alışveriş Merkezi Müdürü Ali Kabakçı, “Alışveriş Merkezimiz yaklaşık olarak yılda 8 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor. Dolayısıyla hem ziyaretçilerimiz hem de çalışanlarımızın güvenliği ön planda. Bu sebeple her yıl düzenli olarak bu tür tatbikatları icra ediyoruz ki olası bir doğal afet, yangın ve benzeri olaylarda hazırlıklı olmalıyız. Tüm ekip çalışanlarını tatbikata dahil ediyoruz” diye konuştu. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER | Forum Aydın’daki tatbikat başarı ile gerçekleştirildi
Alışveriş merkezine bırakılan bomba etkisiz ... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Irak merkezi hükümeti, 25 Eylül bağımsızlık referandumunun ardından Bölgesel Yönetimi'ni yalnız bırakmak için çeşitli önlemler almıştı. Konuyla ilgili Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden bir başka açıklama daha geldi. Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak güçleriyle İran'ın eğittiği Iraklı milislerin Kerkük bölgesine büyük bir saldırı hazırlığı içinde olduğunu iddia etti. İddia Irak ordu sözcüsü tarafından yalanlandı. | Kuzey Irak'dan Bağdat'a "havaalanları" çağrısı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: ABD'nin Teksas eyaletinin Houston kentinde düzenlenen IHS CERAWeek 2017 Enerji Konferansı'na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, petrol ve doğalgaz aramalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Albayrak, Türkiye'nin, enerji alanında önemli değişikliklerin, yatırımların ve hamlelerin gerçekleşeceği yeni bir döneme girdiğini söyledi. Bakanlık olarak son dönemde petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına daha da hız verdiklerini vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti: "Özellikle bu yıl Karadeniz ve Akdeniz olmak üzere arama ve sondaj konularında önemli hamlelerimiz olacak. Birinci sismik arama gemimiz Barbaros Hayrettin'den sonra ikinci gemimiz ile Akdeniz ve Karadeniz sularında daha aktif iki boyutlu ve üç boyutlu sismik çalışmaların yanında, her iki denizimizde de arama faaliyet sürecimizi başlatacağız." Albayrak, konferans kapsamında yürüttüğü görüşmelere ilişkin de "Dünyanın dört bir yanından enerji sektöründeki firmaların, ülkelerin, bakanların katıldığı çok önemli bir organizasyon. Bu sene birçok gündem maddesi doğrultusunda kritik görüşmeler gerçekleştirdik" açıklamasında bulundu. | Enerji Bakanı Berat Albayrak: Akdeniz’de sondaj çalışması yapılacak | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kale Mahallesi Atatürk Bulvarı'nda toplanan bir grup, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın katılımıyla HDP mitinginin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı'na girerek alana Türk bayrağı asmak istediklerini söyledi. Mitingin yapıldığı alanın dışında yön levhasının direğine çıkan bir kişi direğe Türk bayrağı astı. Miting alanında Türk bayrağı olmadığını, alana girerek Türk bayrağı asacaklarını söyleyen gruba polis dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Polisin uyarılarına rağmen dağılmayan grup, çevik kuvvet tarafından çembere alındı. Polise direnenlerden 15 kişi gözaltına alındı. "Kahrolsun PKK, Samsun'da PKK istemiyoruz, Samsun uyuma vatanına sahip çık, Mustafa Kemal'in askerleriyiz, Burası Samsun buradan çıkış yok, bu bayrak oraya dikilecek" şeklinde sloganlar atan gruba polis megafonla dağılmaları yönünde yeniden uyarıda bulundu. Uyarılara rağmen dağılmayan grup İstiklal Marşı okudu, zaman zaman da oturma eylemi yaptı. Öte yandan, miting için Samsun Emniyet Müdürlüğü tarafından alanda geniş güvenlik önlemi alındığı görüldü, çevre il ve ilçelerden takviyelerle 2 bin 153 polisin görevlendirildiği öğrenildi. | HDP'nin Samsun mitinginde gerginlik | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Antalya'nın Kepez ilçesindeki Anadolu lisesinde eğitim gören Ü.E., Facebook'tan tanıştığı E.P. ile yazışırken, 'enişte' diye hitap ettiği babasının halasının kocası Mahmut E. tarafından taciz edildiğini anlattı. Başlangıçta "Çocuğum" diyerek kendisini öpen Mahmut E.'nin daha sonra tehditle taciz etmeye başladığını anlatan Ü.E., bunu kimseye anlatamadığını söyledi. Eniştesinin bunu kimseye anlatmaması için hem korkuttuğunu, hem de para verdiğini anlatan Ü.E. "Onunla sevişmem karşılığında bana harçlık veriyor. Bunu anlatırsam ailem de beni evlatlıktan reddeder diye korkuyorum" dedi. Bunun üzerine E.P., yüz yüze hiç görüşmediği, Facebook'tan tanıştığı Ü.E.'nin eğitim gördüğü liseyi telefonla arayıp durumu okul idaresine bildirdi. Okul idaresi de rehber öğretmen eşliğinde kızla görüştü. Ü.E., Mahmut E.'nin geçen yıl temmuz ayından beri kendisini eliyle taciz edip öptüğünü söyledi. Bunun karşılığında zaman zaman para verdiğini, zaman zaman da aracına bindirip okula getirip götürdüğünü söyledi. Okula getirip götürürken zaman zaman araçta da taciz edildiğini söyleyen Ü.E., korktuğu için durumu ailesine de anlatamadığını belirtti. Okul idaresi, Ü.E.'nin açıklamaları sonrası durumu polise bildirdi. Soruşturma kapsamında tutuklanan ve 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Mahmut E. suçsuz olduğunu, kendisine iftira atıldığını iddia etti. Duruşmada Ü.E.'nin babası 39 yaşındaki N.E., sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Baba N.E. "Ben sanığın kızıma karşı cinsel istismarda bulunduğunu polisten öğrendim. Sanık tutuklandıktan sonra haberim oldu. Bu olayla ilgili kızım bir şey anlatmamıştı. Kızıma neden söylemediğini sorduğumda bana sanığın tehdit ettiğini anlattı. Sanık kızımı, 'Bunları anlatırsan kardeşini öldürürüm, annene tecavüz ederim' diyerek tehdit etmiş" dedi. Anne 37 yaşındaki N.E. de olayı sanık tutuklandıktan sonra polisten öğrendiklerini belirtti. Bu olaydan dolayı oturdukları evi değiştirdiklerini anlatan N.E., kızının doğum tarihine sanık avukatının itiraz etmesi üzerine "Kızımı, köyde evde doğurdum. Hastanede doğum yapmadım. Kızım doğduğu gün 17 Ağustos depremi olmuştu. Kızımın nüfus cüzdanındaki doğum tarihi ise 2000 yılı" dedi. Duruşmada cinsel saldırıya uğrayan Ü.E.'nin okul arkadaşı 15 yaşındaki A.E. de tanıklık yaptı. A.E. sanığı Ü.E.'ye bir defasında 5 lira verirken gördüğünü söyledi. Cumhuriyet savcısı ise esas hakkındaki mütalaasında, sanığın sık sık mağdurenin kaldığı eve gidip 2014 yılı Temmuz ayından itibaren de öpmeye ve elle taciz etmeye başladığını kaydetti. Suç tarihi itibariyle mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı anlaşıldığından sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılmasını isteyen cumhuriyet savcısı, bu eylem zincirleme tekrarlandığı için verilecek cezada artırım talep etti. Mahkeme, duruşmayı erteledi. | Liseli kıza tacizi Facebook arkadaşı ihbar etti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Washington Post, bu iddiayı ismini açıklamadığı CIA yetkililerine dayandırdı. "CIA yetkilileri, Türk yetkililerin belirttiği ses kayıtlarını dinledi" ifadesine yer verilen haberde, gazete bu iddiaya kaynak olarak “konuya yakın kişileri” gösterdi. CIA sözcüsü ise habere ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" iddia edilmişti. | Washington Post: CIA, Kaşıkçı olayının ses kayıtlarını dinledi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İsrail’in Başkenti Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion havalimanında düzenlenen karşılama töreninde konuşan ABD Başkanı Trump, "İsrail’e ziyaretimin asıl sebebi, ABD ile İsrail arasındaki ilişkinin bozulmasının imkansız olduğunu göstermek içindir." dedi. Suudi Arabistan’da düzenlenen Riyad zirvesine de değinen Trump, "Son günlerde yaptığım ziyaretler sırasında yeni umutlar gördüm. Önümüzde, bu bölgede terörü bitirmek, güven, istikrar ve barışı sağlamak için eşsiz bir fırsat var. Ancak bunu birlikte çalışarak yapabiliriz. Başka yolumuz yok. Biz İsrail’i seviyor ve saygı duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Öte yandan karşılama töreninde bir konuşma yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump’ın İsrail’e ziyaretini, "tarihi" olarak nitelendirerek, "Daha önce hiçbir ABD lideri ilk yurtdışı gezisini İsrail’e yapmamıştı. Bu bizim için tarihi bir ziyarettir." dedi. ABD Başkanı Trump’ın Suudi Arabistan’dan sonraki ikinci durağı olan İsrail’de, Ben Gurion havalimanında düzenlenen karşılama töreninde, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Başbakan Netanyahu ve üst düzey İsrailli yetkililer hazır bulundu. Karşılama töreninden sonra Batı Kudüs’teki Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ofisine geçen Trump’ın, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki Mescid-i Aksa’nın batı duvarı olan Burak Duvarı (Ağlama Duvarı) ile Kıyamet Kilisesi’ni ziyaret edecek. Trump’ın İsrailli yetkililerle yapacağı görüşmelerin ardından, yarın, işgal altındaki Batı Şeria’nın Beytullahim kentine geçmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi bekleniyor. | Trump: İsrail ziyaretimin sebebi, ABD-İsrail ilişkisini göstermek | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Grönland'da köpeklerin çektiği kızakla hava istasyonundaki cihazlarını almaya giden meteoroloji ekibi, buz tabakasının aniden bastıran sıcaklarla erimesi nedeniyle zor duruma kaldı. Danimarka Meteoroloji Enstitüsü'ne bağlı Okyanus ve Buz Merkezi'nden Steffen Olsen, 13 Haziran'da çektiği bu fotoğrafın bilimsel araştırmalardan "çok daha fazla sembolik anlamı olduğunu" söyledi. Olsen, fotoğrafın çekildiği yerde normalde 1,2 metre kalınlığında bir buz tabakası olduğunu, ancak ekibin sular içinde kaldığını belirtti. Fotoğrafta ayaklarının bir bölümü suya batan köpekler, su üzerinde yürüyormuş gibi görünüyor. Aynı enstitüden iklim uzmanı Ruth Mottram da İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesine şunları söyledi: "Bu yıl cihazlarımızı geri almak için yaptığımız yolculukta buz tabakasının üzerinde çok fazla erimiş suyla karşılaştık. Her yıl burada oluşan buz tabakası normalde çok kalın ve güvenilirdir. Üstte buzların erimesiyle oluşan suyun gidebileceği görece az çatlak vardır. Ama geçen hafta güneyden gelen sıcak hava dalgası nedeniyle Grönland ve Kuzey Kutbu'nun diğer bölgelerinde sıcaklık arttı." Mottram, bunun sonucu olarak buzullar, buz tabakaları ve deniz buzlarının hızla eridiğini söyledi. Qaanaaq havaalanı yakınlarındaki meteoroloji istasyonunda geçen Perşembe 17.3, Perşembe günü de 15 derece sıcaklık ölçüldü. Bu değerlerin Kuzey Grönland'da yaz için bile çok yüksek olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, fotoğraftaki bu görüntünün normalde Haziran sonu ya da Temmuz'dan önce oluşmayacağını ifade ediyor. Mottram, sıcaklıkların sıra dışı olmasına karşın, bunu tek başına küresel ısınmaya bağlamak için erken olduğunu söyledi. Ruth Mottram "Bununla birlikte, iklim modelleme simülasyonlarımız, Grönland çevresinde deniz buzlarının erimesi süresinin düşeceğine işaret ediyor. Bunun ne kadar hızlı ve çok olacağı küresel sıcaklıkların ne kadar artacağına bağlı" dedi. | Grönland'da meteoroloji ekibinin su içinde sıra dışı yolculuğu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi , tıbben görme engelli kabul edilen, yüzde 1 ile 10 arasında görme kalıntısına sahip çocuklara ile destek vermeye devam ediyor. Bu kapsamda; Günışığı Projesi’nin İstanbul’daki ayağı çerçevesinde, 63 çocuğa ve ailesine projeye dahil olmaları için seminer verildi. 2014 yılında 100, ardından her yıl 200 öğrenciyle eğitimlere başlanan Günışığı Projesi’nde, tıbben görme engelli 700 çocuk yararlandı ve bu çocukların yüzde 60'ı normal okulda eğitim almayı başardı. Günışığı Projesi'nde eğitim alıp görme yetisini artıran çocuklarla bir araya gelen Türk Telekom İnsan Kaynakları, Regülasyon ve Destek Genel Müdür Yardımcısı , Türk Telekom olarak az Günışığı Projesi'ni Türkiye'nin her yerine taşıyacaklarını söyledi. Kutlu, “Biz Günışığı Projemizi Türkiye’nin her ilinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda projemizin İstanbul ayağında, çocuklarımıza ve ailelerine projeye dahil olmaları için eğitim seminerleri verildi. Bu kapsamda eğitim alacak olan çocuklarımıza bireysel değerlendirme, eğitim ve aile farkındalık semineri veriliyor. Türk Telekom'un teknolojisi ve yaygın altyapısı sayesinde projede verilen eğitimleri uzaktan da erişilebilecek şekilde kurguladık. Çocuklarımız, buradaki bireysel eğitim ve değerlendirmenin ardından 7 ay boyunca uzaktan eğitime tabi tutuluyorlar. Bu sayede şimdiye kadar 58 ilimizden 700 çocuğumuz erken müdahale eğitimiyle “görmeyi” öğrendi; hem onların hem de ailelerinin hayatları değişti. Verilen eğitimlerin yanı sıra Türk Telekom olarak az gören çocuklarımız için eğitici bir oyun uygulaması da hazırladık. ‘ ’, Türkçe ve İngilizce olarak operatör bağımsız ve ücretsiz bir şekilde akıllı telefonlardan indirilebiliyor. Gururla söylüyorum ki bu dünyada ilk ve tek” dedi. i (EYDER) Yönetim Kurulu Başkanı , proje kapsamında eğitim alan öğrencileri 7 ay boyunca tüm eğitim süreçlerinde izlediklerini ve sonraki süreçlerde de çocukların ve ailelerin desteğe ihtiyaç duydukları her zaman yanlarında olacaklarını vurguladı. EYDER Başkanı Turgut, “Eğitimler özellikle 0 ile 3 yaş arasında daha etkili oluyor. Proje kapsamında uygulanan yüz yüze eğitimde özel eğitim yöntemlerinden, çeşitli teknoloji ve testlerden faydalandıklarını bildirdi. Bu testlerle çocuğun eğitsel görme değerlendirmesini yaparak çocuğun işlevsel görme becerisini belirliyoruz. Eğitsel değerlendirme sonucunda hazırladığımız bireysel eğitim programları çerçevesinde uzaktan eğitim uygulamalarını görsel videolar aracılığı ile yürütüyoruz. Ayrıca çocuğun gittiği kreşte, okulda sorumlu kişilerle veya rehberlik öğretmenleri ile iletişime geçiyoruz” dedi. Günışığı Projesi ile görme yetisini ilerleten çocuklar ve aileleri Türk Telekom’un basketbol takımı ’ın maçını izlediler. Çocuklar maçın ardından, Mavi Kaplanlar Takımının oyuncuları ile sahaya inip basketbol oynadılar. | Türk Telekom’un sosyal sorumluluk projesi Günışığı, 700 az gören çocuğa umut oldu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kerry'nin Polonya ziyareti sırasında uluslararası güvenlik ve Ortadoğu'daki gelişmelerin ele alınacağı bildirildi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, Dışişleri Bakanı Radek Sikorski ve Savunma Bakanı Tomasz Siemoniak ile görüşmesi beklenen Kerry'nin temasları çerçevesinde, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) küresel dinleme faaliyetlerinin de şimdiye kadar Polonyalı liderlerin adının gündeme gelmemesine rağmen tartışılacak konular arasında yer alması bekleniyor. Kerry'nin Savunma Bakanı Siemoniak ile yapacağı görüşmede, Polonya'nın önümüzdeki 9 yıl içerisinde askeri savunma malzemelerinin yenilenmesi, Avrupa'da füze kalkanı programı geliştirilmesi, Afganistan'daki Polonya birliklerinin çekilmesinin konuşulacağı belirtildi. Kerry, Polonya ziyareti öncesinde Ortadoğu'da ilk olarak Mısır, ardından Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. Kerry, ABD’li savunma sanayi şirketlerinin, Polonya ile yapılacak anlaşmaları yerine getirmek için birbirleriyle ciddi bir rekabete gireceklerini belirtti. ABD ile Avrupa arasında yapılacak ticari görüşmelere değinen Kery, görüşmelerin ‘casusluk iddiaları’ ile sulandırılmaması gerektiğini ifade etti. Kerry, "Bu bir ticari ortaklık. Bu konu aklımızdaki diğer konulardan gerçekten ayrı bir yere sahip" dedi. Polonya’da kurulması planlanan füze savunma sistemine de değinen Kerry, ‘füzelerin hedef üzerinde olacağını’ söyledi. | Kerry füze kalkanı için Polonya’da | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK), 37. Olağan Kurultay takvimi belirlendi. Buna göre 8 Kasım’da mahalle delegelerinin seçimleriyle başlayacak süreç; en erken 18 Nisan 2020 tarihinde gerçekleştirilecek kurultayla tamamlanacak. MYK’de parti programının güncellenmesine yönelik çalışmalar da ele alınırken, yeni programın cumhuriyetin kurucu ilkelerine ve kurucu değerlere bağlı kalarak “21. yüzyıla uygun Cumhuriyetçi” bir güncelleme olacağı belirtildi. CHP’nin dünkü MYK toplantısında partinin olağan kurultay sürecine ilişkin takvimi belirlenirken; parti programının güncellenmesine ilişkin çalışmalar da ele alındı. Edinilen bilgiye göre parti içinde Bilim Platformu’ndan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel bu konuyla ilgili MYK üyelerini bir sunum yaptı. Parti programını güncelleme çalışmaları hakkında bilgi veren Açıkel’in çalışmaların yeni yasama yılıyla birlikte hızlanacağını aktardığı ifade edildi. Parti programının güncellenmesi çalışmaları kapsamında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin temel sorunlarına yönelik tespitlerin yapılmasını ve çözüm önerilerinin yer almasını istediği belirtildi. Bu kapsamda MYK, Parti Meclisi (PM) ve TBMM grubu ile parti örgütlerinin katılımıyla parti programı güncelleme çalışmalarının yapılacağı öğrenildi. Farklı konu başlıklarında oluşturulan masaların sorumluluğunun konuyla ilgili genel başkan yardımcılarında olması ve masaların yakın zamanda çalışmalarına başlayacağı ifade edildi. Oluşturulan masaların çalışmalarının 2019 yılının sonuna kadar tamamlanacağı belirtildi. Parti programı çalışmaları kapsamında dünya üzerindeki farklı siyasi partilerin programlarının ve parti dokümanlarının incelendiği kaydedildi. Parti programında cumhuriyetin kurucu ilkelerine ve kurucu değerlere bağlı kalarak “21. yüzyıla uygun Cumhuriyetçi” bir güncellemenin yapılacağı belirtildi. MYK toplantısında 37. Olağan Kurultay takvimi de belirlendi. Buna göre kurultay takvimi 8 Kasım’da başlayacak. 8 Kasım – 1 Aralık 2019 tarihlerinde mahalle delegeleri seçimi; 14 Aralık 2019 – 27 Ocak 2020 tarihleri arasında ilçe kongreleri; 3 Şubat 2020 – 2 Mart 2020 tarihleri arasında da il kongreleri gerçekleştirilecek. Parti tüzüğüne göre il kongrelerinin bitmesinin üzerinden 45 gün geçtikten sonra Olağan Kurultay gerçekleştirilecek. Buna göre CHP’nin 37. Olağan Kurultayı en erken 18 Nisan 2020 tarihinde yapılabilecek. | CHP, MYK’de parti programında yapılacak değişikliğin ana hatları belirlendi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Barzani, Alman ''Welt am Sonntag'' gazetesine verdiği röportajda, "Irak ve Şam İslam Devleti" (IŞİD) terör örgütünün tehdidi, Irak'ın parçalanması, Kürt Bölgesi'ndeki konuları ile komşu ülkelerle ilişkisini anlattı. IŞİD'in Irak ve Kürt bölgesi için ne kadar tehlikeli olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Barzani, aniden sınırlarda bir tehditle karşılaştıklarını belirterek, ''IŞİD birliklerinin güçlendiğini uzun zamandan beri endişeyle izliyorduk ve Bağdat'taki hükümeti de bilgilendirdik ancak Irak Başbakanı Nuri el-Maliki bunu duymak istemedi. Şimdi durum daha da zorlaştı'' dedi. "Bağdat'taki hükümetin kötü politikasını" IŞİD'in güçlenme sebebi olarak gösteren Barzani, Sünnilerin daha iyi caddeler, hastaneler, okullar gibi Bağdat'tan çok basit talepleri bulunduğunu ancak Şiilerin daha fazla olduğu Maliki hükümetinin bununla ilgilenmediğini, IŞİD'in de kendisini Sünnilerin vekili olarak göstererek etki kazandığını kaydetti. "Bağdat hükümetinin vurdumduymazlığına karşı hep protestoda bulunduğunu" belirten Barzani, Musul'un düşeceği yönünde uyardığını ancak Maliki'nin buna inanmadığını ileri sürdü. Kürtler olarak Sünnilerin doğal haklarına karşı değil, teröre karşı olduklarını anlatan Barzani, Sünnilerin yaşadığı bölgelerde sadece IŞİD'in olmadığını, merkezi hükümete karşı olan çok sayıda başka grubun da bulunduğuna dikkati çekti. "Stratejiniz sizin topraklarınızı korumayla mı sınırlı?" sorusuna "Biz kendi yurdumuzu koruyoruz" karşılığını veren Barzani, Ankara veya Şam'dan toprak talebiyle ilgili "Diğer ülkelerdeki Kürtler, kendi kaderleriyle ilgili barışçıl bir şekilde kendileri karar vermesi gerekiyor. Siyasi çözüm, Irak'taki Kürtlerden dolayı başarısız olmayacak'' dedi. Barzani, IŞİD'in başka ülkeler tarafından desteklenip desteklenmediği yönündeki bir soru üzerine de "Bu iyi bir soru. Bu birlik, Suriye'deki iç savaşta büyüdü. Rakka kentinde bulunan İŞİD'in komando merkezi, Esed'in hava kuvvetleri tarafından bunu yapabilecek güçte olmasına rağmen bombalanmaması dikkati çekici'' ifadesini kullandı. IŞİD'i Kürdistan'a girmesine izin vermeyeceklerini, Şii bölgelerini veya Kerbela ve Necef'te Şiilerin mukaddesatını fethetmeye ve yıkmaya çalışmaları durumunda da Şiiler buna karşı çıkacağını ve İran'ın da o zaman bu konuya dahil olacağını ifade eden Barzani, IŞİD'in Sünni bölgelere yoğunlaşacağı tahmininde bulundu. Barzani, Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra Amerikalıların ne gibi hatalar yaptığı yönündeki bir soruya karşılık, ''Amerikalıların en büyük yanlışı maalesef hızlı bir şekilde kurtarıcıdan işgalciye dönüşmesi oldu'' ifadesini kullandı. Bunun yanı sıra hemen çok dinli, çok etnikli geçici bir Irak hükümeti kurulması gerektiğini, bunun yerine Irak'taki durumu bilmeyen ABD'li bir yöneticinin görevlendirildiğini anımsatan Barzani, Amerikalıların Irak'ta çok uzun kalıp kalmadıkları yönündeki soru üzerine de, ''Maliki Ordusu'nun zor durumda ülkeyi istikrar içinde tutabileceğine güvenmediğim için Amerikalıların Irak'tan tümden çekilmesine karşı çıktım. Bugün, ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Kürdistan'da ise kendi güvenliğimizi kendimiz sağlıyoruz'' şeklinde konuştu. Irak'ın devlet yapısı bu şekilde kalıp kalmayacağı yönündeki bir soruya karşılık Barzani, bu yapının böyle kalıp kalmamasının Kürt halkından kaynaklanmayacağını, kendilerinin federal yapıya uyduklarını kaydetti. Şiilerde ve Sünnilerde düzeltilemeyecek çok hatalar yapıldığını belirten Barzani, ''Irak parçalanıyor bu, bazılarının görmek istemediği gerçek'' dedi. Amerikalıların Kürtleri bağımsızlık yolunda destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili bir soru üzerine de Barzani, ''Aktif bir yardım beklemiyorum, ancak direnç göstereceklerini de beklemiyorum. Bazı ABD siyasetçileri bizi destekliyorlar, bazıları değil. Kürdistan'ın bağımsızlığı sonuçta Kürt halkının meselesi'' şeklinde konuştu. 10 yıldan beri demokratik bir Irak'ı geliştirmek için çalıştıklarını, ancak Irak'ta çok sayıda kişinin şiddeti siyasetin bir aracı olarak gördüğünü belirten Barzani, Şiilerde ve Sünnilerde radikal güçlerin etki kazandığına işaret etti. ''Bunlarla mı bir ortak bir devlet yapacağız. Bu olmaz. Halklar zorunlu değil, gönüllü bir şekilde birlikte yaşayabilirler'' diyen Barzani, Irak'ta Kürt, Sünni, Şii, Hristiyan kimliklerinin bulunduğunu ancak Iraklı bir kimliğinin olmadığını belirtti. ''Gelecekte bir Kürdistan'ın kurulması konusunda bunu komşu ülkelerin kabul edeceği izlenimi var mı?'' şeklindeki bir soruya karşılık Barzani, komşu ülkelerin, kendilerinin son 10 yılda kimseyi tehdit etmediğini anladığını belirterek,''Türkiye ile olan ilişkimiz son 10 yılda son derece gelişti ve şimdi çok iyi. Kürtlerle Türk hükümeti arasındaki barış sürecini destekliyoruz. Burada önemli gelişmeler oldu. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Erbil'de bizi ziyaret etti. Bu tarihi bir adımdı. Tersine de Kürtler herkese iyi komşu olacaklar'' şeklinde konuştu. Barzani, Batıdan ne beklediğiyle ilgili bir soruya karşılık, Terorizmle mücadele için her şeye ihatiyaç duyulduğunu belirtti. Kürdistan'ın bağımsızlığının ne zaman ilan edileceği yönündeki soruya karşılık Barzani şu cevabı verdi: ''Kısa bir zaman önce bağımsızlık konuşulduğunda cezaevine konuluyordu. Ancak bağımsızlık günah değil. Bunu duymak istemeyen birçok kişi buna alışması gerekiyordu. Bağımsızlık ulusların doğal hakkı. Kim bunu reddederse insanlara haksızlık eder. Bağımsızlık ilan etmeden önce bunu halkımıza soracağız'' şeklinde konuştu. Barzani, bu konuda referandum yapılması için Kürt parlamentoyla çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Birçok Batılı ve Türk şirketinin Kürt bölgesine yatırım yaptıklarını ifade eden Barzani, siyasi istikrarı ve cazip iş imkanlarını garanti ettiklerini sözlerine ekledi. | Barzani: Irak parçalanıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Spor Toto Süper Lig'de 30. hafta heyecanı yaşanırken şampiyonluğun iddialı ekiplerinden , evinde Evkur 'u 3-1 yendi. Alvaro Negredo ve Pereira'nın karşılıklı gollerinin bulunduğu ilk 45 dakikanın son anlarında yaşanan bir pozisyon gündeme oturdu! Mücadelede 42. dakika oynanırken Evkur Yeni Malatyasporlu , Ricardo Quaresma'ya sert bir tekme attı. Murat Yıldırım'ın tabanla Quaresma'nın göğsüne yaptığı müdahaleye hakem Halis Özkahya, sarı kart verdi. HTSPOR yorumcusu Bülent Yavuz, hakemin hatalı karar verdiğini dile getirdi. Bülent Yavuz'un pozisyon için yorumu şöyle: "Murat Yıldırım'ın Quaresma'ya yaptığı karetevari hareket, kurallara göre kırmızı kart olmalıydı. Çünkü Evkur Yeni Malatyasporlu oyuncunun ayak tabanıyla Quaresma'ya yaptığı hareket kırmızı kartı gerektiriyordu. Hakem burada sarı kart gösterdi ve hata yaptı." | Beşiktaş - Yeni Malatyaspor maçında olay yaratan pozisyon! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: EKO TASARIM BULUŞMASI Atölye Çalışmaları Programı
Yürütücüler: Yelta Köm (YTÜ), Ege Özgirin (İTÜ), Erdem Tüzün (İTÜ) Süre: 17-29 Mayıs 2009 Katılımcı limiti: 25 kişi 1.aşama Gerçek anlamlarından soyutlayarak, sahte bir ideoloji, müstakil bir tasarım ve tüketim odaklı bir ekonominin yeşil renkli etiketi haline getirdiğimiz 'ekoloji' kavramını, giderek daha yakın hale gelen olumsuz gerçekler karşısında yaratılması gereken bir bilinç olarak algılamak. 2. aşama Ekolojik bilinci sokaktaki insana aşılamak için, yeni iletişim yöntemleri geliştirme, gerilla taktikleri, ürünler tasarlama vb. Atölyenin genel amacı, katılımcıların gruplar halinde bir sonuç ürün çıkarması. Bu sonuç ürün obje, kampanya, film, eylem ve çeşitleri olabilir. Atölye süreci çeşitli sunumlarla, beyin fırtınalarıyla gerçekleşecek ve projelerin çoğu mümkün olduğu sürece 1e1 gerçekleştirilecektir. Yürütücüler: Dr. Çiğdem Eren (İTÜ), Yeşil Sanatçı Serap Başol, danışman: Dr. Turgut Saner Süre: 17-29 Mayıs 2009 Seçilen bölge:Tarihi yarımada Katılımcı limiti: 20 kişi Bu proje çalışmasında önerilen; kent haritası içinde yer alan geçmişe ait atıl/atık/artık alanları yeni eklerle kente yeniden kazandırmaktır. Amacı; Kentin tarihine ilişkin farkındalık geliştirmek, kent içinde dışlanmış, unutulmuş, kullanılmayan atıl hale gelmiş, geçmişe ait izleri/alan/mekanları ortaya çıkarmak, Görmemezlikten gelinen yitik/kayıp/çökmüş alanların öykülerine duyarlılık geliştirmek, zihinsel ve fiziksel geri kazanımlarını sağlamak, proje önerilerini kamuya sunmaktır. Öğrenciler/sanatçılar seçilmiş mekanların hikayelerini araştırır ve künyelerini oluştururlar. Pafta, fotoğraf ve maketler eşliğinde sunumlarını yaparlar. Yürütücüler: Yasemin Eren (Robert Kolej), Yasemin Löşer (İTÜ), Ecehan Esra Top (İTÜ), S. Zeynep Bacinoğlu (İTÜ) Yer: 3407 numaralı proje odası Süre: 3 gün, 11:00- 17:00 saatleri arası 17 Mayıs-Pazar: Tanışma bilgi verme tartışma 23 Mayıs- Cumartesi: Atölye çalışması EKO TASARIM BULUŞMASI 1. OTURUM (katılım ücretsizdir) Katılım limiti: 30 kişi Önceden biriktirilmiş kullanım sonrası malzemeleri tekrar değerlendirilerek çok amaçlı yüzeyler tasarlanması. Bu atölye çalışmasına öncelikle lise öğrencileri kabul edilecektir. Yürütücüler: Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi, Lale Çavuldur (Işık Üniversitesi) süre: 3 gün (başlangıç: 17 Mayıs Pazar, bitiş: 19 Mayıs Salı) Katılım limiti: en fazla 15 öğrenci Kağıt hamuru ile ev objeleri tasarlanacak. Kendi malzemesini kendi üretmek bir tasarımcı için büyük bir zevktir. “Çöp” diye atılan tonlarca kağıt ve karton ekolojik bakış açısına sahip birey için değerli bir malzemedir. Atık kağıtları suyla yumuşatıp, parçalayarak elde ettiğimiz kağıt hamuru ahşabın yapısal özelliklerine sahip ve kil kadar yumuşak ve yaratıcılığa açıktır. “Çöp” hakkındaki algı değişimini sağlayan, değersizi değerli kılan ve dönüştürme alışkanlığını kazandıran atölye çalışmasında farklı bir üretim pratiği kazanabiliriz.
Yürütücüler : Didem Sağlam (İTÜ), Halidun Şenkal (İTÜ), Tutku Sevinç (İTÜ) Süre: 18-21 Mayıs tarihlerinde Katılım limiti: 14 kişi Program: 18 Mayıs Pazartesi- Özet Konuşma, Kentte Gözlem-Belge Toplama, Toplanıp Tartışma 19 Mayıs Salı- Serbest ara zaman- kişi veya grupların kararlaştırdıkları şeylerin kente uygulanması 20 Mayıs Çarşamba - Yapılan işlerin toplu tartışılması 21 Mayıs Perşembe - Sunumların Hazırlanması Ekoloji’nin görünmez dev çemberinden alınan kısmi kesitlerin kent içine yerleştirilmesi / kentin içinden çıkarılması.Ekoloji: Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalı. Yürütücüler: Yeşil Sanatçı Serap Başol, RAMAK grubu Süre: 27-28 Mayıs 2009 (11:00-13:00 saatleri arası) Katılım limiti: 20 kişi Bu grup çalışması, tek başına bize çok fazla anlam ifade etmeyen küçük atık malzemelerin katılımcılar tarafından bir araya getirilip anlamlı bir bütünü oluşturması sürecini kapsayacaktır. Bu süreçte malzemelerin bir araya gelerek büyümesi ve tek bir bütün oluşturması, insanların bir araya gelerek, birlikteliğin gücüyle büyük bir bütün oluşturmasını sembolize edecektir. Katılımcılarda, atık malzemenin yeniden sanatsal bir yapıt olarak üretilmesi bilincini kazandırmasının yanı sıra; kendini ifade etme, diyalog, uzlaşma, karar verme, yönlendirme, yönlendirilme gibi kendi başına bir paylaşımın ve değişimin deneyimlenmesini amaçlamaktadır. | Eko Tasarım Buluşması programı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Chelsea'yi 1-0 yenen Manchester City'nin Türk asıllı Alman futbolcusu İlkay Gündoğan, 174 pas denemesiyle İngiltere Premier Lig rekorunu kırdı. Manchester City'nin, İngiltere liginin 29. haftasında Chelsea'yi 1-0 yendiği maç, pas bakımından rekor istatistiklerle sonuçlandı. Ev sahibi City'nin karşılaşma boyunca yaptığı 902 pas, bu istatistiğin tutulmaya başladığı 2003-04 sezonundan bu yana Premier Lig'de bir takımın ulaştığı en yüksek isabetli pas sayısı oldu. Manchester City'nin Türk asıllı Alman orta saha oyuncusu İlkay Gündoğan, 167'sinde isabet bulduğu 174 pas denemesiyle Premier Lig rekorunu kırdı. İlkay böylece rekoru, 155'i isabetli 161 pas deneyen Joel Matip'ten aldı. Fakat başarı oranı açısından yüzde 96,2'ye karşılık yüzde 95,9 ile Matip'i geçemedi. İlkay haricinde Zinchenko (147), Otamendi (119) ve David Silva'nın (107) 100'ün üstünde isabetli pas atması dikkati çekti. | İlkay Gündoğan'dan pas rekoru | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 'ta terör örgütü IŞİD militanlarının, Enbar - Salahaddin karayolunda araçları durdurarak 40 kişiyi kaçırdığı, daha sonra 2'sini öldürdüğü bildirildi.
Uluslararası Af Örgütünün Silah Kontrolü, Güvenlik Ticareti ve İnsan Hakları Araştırmacısı Patrick Wilcken, DAEŞ'in elindeki silahları üreten ülkelere bakıldığında, ilk sırada Rusya'nın geldiğini söyledi. Patrick Wilcken,terör örgütünün kullanımındaki silahların genellikle Rus, ABD, NATO ülkeleri, Çin ve İran yapımı ekipmanlar olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: İşte DAEŞ'in elindeki tüm silahlar: \"Örgütün elindeki silahları üreten ülkelere bakıldığında, ilk sırada Rusya ve eski Sovyetler Birliği ülkeleri geliyor. Bir diğer öne çıkan ülke ise ABD. NATO, Çin ve İran ekipmanları da örgütün elinde. Bunun temel sebebi ise 2003 sonrası Irak'a yapılan silah transferleridir. Ayrıca, DAEŞ'in elinde diğer ülkelerin de silah ve mühimmatı var. Batı Avrupa ülkeleriyle ilgili ise yüzeysel bilgiler bulunuyor.\" (AA) İşte DAEŞ'in elindeki tüm silahlar: Piyade tüfekleri Colt M4/M4A1 (1994-5.56x45mm) Colt M16 A1 (1967-5.65x45mm) Colt M16 A2 (1986-5.56x45mm) Colt M16 A4 (2001-5.56x45mm) AK-47 Type-III (1947-7.62x39mm) AKS-47 Type-III (1947-7.62x39mm) AKM (1959-7.62x39mm) AKMS (1959-7.62x39mm) AKS-74 (1974-5.45x39mm) AK-74M (1990-5.45x39mm) AK-12 (2011-7.62x39mm/5.45x39mm/5.56x45mm) RPK (1961-7.62x39mm) AKS-74U \"Krinikov\" (1979-5.45x39mm) Kbk wz. 1988 Tantal (1988-5.45x39mm) Zastava M21A (2001-5ç56x45mm) Hafif Makineli Tüfekler RPD (1945-7.62x39mm) PK (1961-7.62x54mm) PKM (1970ler-7.62x54mm) UKM-2000P (2000-7.62x51mm) Mark 48 (2003-7.62x51mm) M240 B (1977-7.62x51mm) M240 D (1977-7.62x51mm) Ağır Makineli Tüfekler DsHk(12.7mm) KPV(14.5mm) ZU-23-2 (23mm) ZSU23-4 (4x 23mm) Keskin Nişancı Tüfekleri SVD Dragunov (1963-7.62x54mm) SVDM Dragunov (1998-7.62x54mm) ORSIS T-5000 (2011-7.62x51mm / .338 Lapua) Remington M24 SWS (1988-7.62x51mm) Steyr HS .50 (2004-12.7x99mm) PSL-54C (1974-7.62x54mm / 7.62x51mm) Tabuk (1978-7.62x39mm) Anti-Tank Silahları RPG-7 & RPG-9 9K129 \"Kornet-E\" 9M113 Konkurs 9K115-2 Metis-Ms Çekili Obüs Sistemleri M-198 Howitzer (155mm) M46 (130mm) D30 Howitzer (122mm) AZP S-60 (57mm) ZPT(Zırhlı Personel Taşıyıcı) BMP-1 M113A2 Humvee Dzik-3 BRDM-2 Otokar ZPT Tanklar t55 t62 t72 Roket, Top ve Füzeler Çoknamlulu Roketatar(BM-21) Grad Füzesi 107mm Type-63 Scud El Yapım Roketler Cehennem Topu (220mm) Havan Topları (40mm, 60mm, 80mm, 120mm) Omuzdan Atılan Hava Savunma Roketileri SA-7 SA-3 Enbar'a bağlı Beravne Nahiyesi Başkanı Taha er-Ravi yaptığı açıklamada, "Enbar - Salahaddin karayolunu kesen IŞİD militanları, Beravne'den yola çıkan şoför ve tüccarlardan oluşan 40 kişilik grubu araçlarından indirerek kaçırdı. Militanlar, zorla bilinmeyen yere götürmek istedikleri gruptan 2 kişiyi öldürdü" dedi. Ravi, örgütün alıkoyduğu kişileri nereye götürdüğüne ilişkin bilgileri olmadığını söyledi. Irak ordusu Beyci petrol rafinerisindeki IŞİD kuşatmasını tamamen kırdı Irak ordusunun ülkenin en büyük petrol rafinerisi olma özelliği taşıyan Beyci petrol rafinerisinde 4 ayı aşkın süredir devam eden IŞİD kuşatmasını tamamen kırdığı bildirildi.
Yerel kaynaklardan alınan göre, polisin yanı sıra yerel silahlı grupların da destek verdiği ordu güçlerinin, Salahaddin ilinde bulunan Beyci petrol rafinerisindeki IŞİD kuşatmasını tamamen kırdı. IŞİD militanlarının rafineri ve çevresinden kaçtığını belirten yetkililer, güvenlik güçlerinin IŞİD'in yerleştirdiği bombaları imha etmeye çalıştığını aktardı. Irak Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili daha önce yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin batı ve güneyden Beyci rafinerisine girmeyi başardığını,kuşatmanın tamamen kırılmak üzere olduğunu belirtmişti.
IŞİD'in Beyci rafinerisindeki kuşatmasının sona erdiğine ilişkin iddia henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Irak Savunma Bakanlığı, 11 Kasım'da ülkenin en büyük petrol rafinerisinin bulunduğu Selahaddin ilinde bulunan Beyci ilçesinin, terör örgütü IŞİD'in elinden kurtarıldığını duyurmuş, ancak petrol rafinerisine ilişkin açıklama yapılmamıştı. Irak'ta, terör örgütü IŞİD öncülüğündeki silahlı grupların Haziran'da Musul başta olmak üzere bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, ülkenin çeşitli yerlerinde ordu ve IŞİD militanları arasında çatışmalar yaşanıyor. Irak ordusu ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona ait hava unsurları da IŞİD'in kontrolündeki hedeflere saldırılar düzenliyor. | IŞİD militanları 40 kişiyi kaçırdı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yunan turizmciliği çelişkili bir görünüm arz ediyor. 2016 yılında yabancı turist sayısı 17 milyonu aşarak yeni bir rekor kırmasına rağmen Yunanistan'ın turizm gelirlerinde yüzde 8,8'lik bir azalma oldu. Uzmanlar yabancı turistlerin daha az para harcadıklarını ya da fiyatların düşmesini bekleyerek rezervasyonu son ana kadar ertelediklerini belirtiyorlar. Ancak vergi kaçırıldığı için Yunanistan'ın yabancı turistlerden daha az para kazandığını öne sürenler de var. Rodos'taki büyük bir otelin işletmecisi Alman Haber Ajansı'na (dpa) yaptığı açıklamada, ‘bu durumun mutlakla araştırılması gerektiğini ve turizmcilikte yüklü vergi kaçırıldığını tahmin ettiklerini', söyledi. Pazartesi günü 2016 turizm yılının bilançosunu açıklayan Yunanistan Merkez Bankası'nın verdilerine göre ocak – ağustos döneminde Yunanistan'a 17 milyon 190 bin turist geldi. Turist sayısı 2015'in aynı dönemine göre yüzde 1,8 oranında arttı. Turizm gelirleri ise 9,25 milyar euro'dan 8,43 milyar euro'ya geriledi. Turistik İşletmeler Birliği Başkanı Andreas Andreadis turizm gelirlerinin azalmasına vergi zamlarının yol açtığını ve bu branşta uygulanan vergilerin Kıbrıs ve İspanya'ya yaradığını söyledi. Yunanistan hükümeti tasarruf politikası doğrultusunda Yunan adalarına tanınan vergi indirimini kaldırmıştı. Yunan adalarındaki turistik tesisler yüzde 17 yerine yüzde 24 oranında katma değer vergisi ödüyor. Otellerle, alkollü içkilere ve gıda maddelerine uygulanan harçlara da önemli oranda zam yapılmıştı. Vergi zamlarına karşı lokanta, bar ve tavernaların daha az fiş kesmeye başladığı, doğrudan yurtdışındaki bir banka hesabına havale edilen kredi kartlı ödemelerin de Yunanistan'daki kayıtlara geçmediği öne sürülüyor. Basit bir yöntemle pos cihazını yurt dışındaki bir banka hesabına bağlamak Yunan maliyesini atlatmaya yetiyor. Rodoslu otel işletmecisi ‘maliye müfettişleri mesaiyi tamamlayıp evlerine döndükten hemen sonra pos cihazlarının çekmeceden çıktığını' anlatıyor. Yunanistan'da turizm sezonu devam ediyor. Adalar ve başkent Atina'daki oteller turist dolu. Turizm gelirlerinin azalması, kesin rakamlar açıklanana kadar uzmanları meşgul edeceğe benziyor. Yunanistan hükümeti de vergi kaçakçılığının önüne nasıl geçilebileceğini düşünmek zorunda. Çünkü turizm, iflas etme tehlikesinin müzminleştiği Yunanistan'ın en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. | Yunanistan'da turist sayısı arttı, turizm geliri azaldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: NTV'nin Doğrudan Siyaset programında Çiğdem Anad'ın konuğu olan Ömer Faruk Eminağaoğlu, telekulakla ilgili yeni iddialar ortaya attı. Daha önce dinlendiği için yargıya başvuran Eminağaoğlu'nun açıklamaları şöyle: "Yargıda her türlü özveriyi gösteren her türlü baskıya göğüs geren meslektaşlarımızda var ama akside söz konusu. Dinlemelerle ilgili Türkiye'de son derece güncel bir konu ana muhalefet partisinin başkanının dinlendiği söyleniyor. Ben de Yargıtay’ın dinlendiği benim dinlendiğim konusunda bir suç duyurusu yapmıştım. O suç duyurusunda TBMM’nin de, Yargıtay’ın da, Genelkurmay’ın da, adliyelerin de, büyükelçiliklerin de, bakanlıkların da bağlı olduğu Ankara Yenişehir PTT’sinin santral özelliği, haklarında dinleme kararı bulunmayan diğer abonelerin sesleri santral tarafından hedef abonenin yani dinlenen ses ve diğer verilerinden ayrıştırılamaz. Yani Yenişehir PTT’sinin ses ayrıştırma özelliği yok. PRİ portunda hedef numaranın konuşma yaptığı sırada bu portun diğer kanallarında görüşme yapan yani o santralden girdi çıktı konuşma yapan abonelerin ses ve diğer verileri de TİB’e aktarılır." Belgenin elinde olduğunu söyleyen Eminağaoğlu, "Buna Meclis de, Yargıtay da dahil buna Ankara’nın göbeği her yer dahil. Ben 2006 yılından itibaren hukuk mücadelesi veriyorum dinlemeler konusunda ve ben Türkiye'de dinlemeler konusunda Adalet Bakanlığı aleyhine infial yaratmakla disiplin kovuşturmasına tabi tutuluyorum." Bu süreçte görev yapan bir çok meslektaşım soruşturmaya uğradı. İşte Türkiye'de Ankara Yenişehir santralinde bir kişi hakkında dinleme kararı varken o santralden girdi çıktı yapan bu TBMM’deki milletvekilleri de olabilir, Yargıtay üyeleri de olabilir, bakanlık da olabilir, Genelkurmay da olabilir. İşte bu Telekom’un cihaz teknik raporu. Herkesin sesi TİB’e düşüyor. Yargıtay’ın santralini, Meclis'in santralini isterseniz uzay teknolojisi ile kurun Yenişehir PTT’sinde neden ses ayrıştırma özelliği yok. Ulaştırma Bakanı çıksın açıklasın. Ve ben bu hukuk mücadelesinden Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve ben sonuç alamıyorum ve ben suçlanıyorum." | 'Yargıtay ve Genelkurmay dinleniyor' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Başkent’te durakta otobüs bekleyen vatandaşlara "Siz Müslüman mısınız?" diye soran bir kişi, "Müslümanız" cevabını alınca "Ben de şeytanım" diyerek 4 kişiye ekmek bıçağıyla saldırdı. Saldırıda 2 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi yaralandı. Olay, Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 7 Eylül Cuma sabahı meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde işe gitmek için otobüs durağında bekleyen vatandaşlar, Hakkı Ç. isimli şahsın bıçaklı saldırısına uğradı. Duraktaki vatandaşlar sağa sola kaçışırken, Mert K., Hayrullah A. ve ismi belirlenemeyen 2 kişi bıçak darbeleriyle yaralandı. Hakkı Ç., yere yığılan Mert K. ve Hayrullah A.’yı bıçaklamaya devam etti. Çevredeki vatandaşlar durumu hemen polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine intikal eden sağlık ekipleri, ağır yaralanan Hayrullah A. ile ismi belirlenmeyen 2 kişiyi hastaneye kaldırırken, Mert K.’nın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Hastaneye kaldırılan Hayrullah A.’nın ise yolda tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. Polis ekipleri, saldırganı etkisiz hale getirerek gözaltına aldı. Daha sonra olayın yaşandığı yerde çevre güvenliği alan polis, durumu Olay Yeri İnceleme Birimi’ne bildirdi. İnceleme ekipleri, olayda kullanılan bıçakla birlikte tüm delilleri titizlikle muhafaza altına alarak durumu savcıya bildirdi. Savcının olay yerinde yaptığı incelemelerin ardından Mert K.’nın cansız bedeni Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Gözaltına alınan saldırgan Hakkı Ç., emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Hakkı Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın görgü tanıklarından esnaf Alim Köse, “Oraya gittiğimde ölü ve yaralılar vardı. Orada kanları görünce bir an korktum. Olayı arkadaştan öğrendim. Otobüs durağında bekleyenlere bıçakla rastgele saldırmış. Saldırgan ‘Sen Müslüman mısın?’ diye sormuş. Onlar da ‘Müslümanım’ deyince saldırmış. Orada bir kovalamaca yaşanmış. Yakaladığı kişilere bıçağı vurmuş. Biri kulübenin orada ölmüş. Saldırgan o kişiyi boynundan bıçaklayarak öldürmüş. Onu öldürdükten sonra diğerinin peşinden koşmaya başlamış. Lambaların orada diğer çocuğu tutup bıçaklayarak öldürüyor. Ondan sonra polis geldi ve şahsı etkisiz hale getirdi. Olay yerinde kelepçeleyip gözaltına aldılar” ifadelerini kullandı. Ölen Mert K'nın dayısı Eyüp Güneş, “Olayı ilk öğrendiğimizde farklı farklı şeyler söylendi. Daha sonra net olarak öğrendik ki birbirini hiç tanımayan 5 kişi otobüs durağında bekliyormuş. O sırada bir kişi yanlarına yaklaşmış ve ‘Sen Müslüman mısın?’ diye sormuş. ‘Müslümanım’ cevabını alınca, ‘Ben şeytanım’ demiş ve oradaki insanlara saldırmış. Birbirini hiç tanımayan 4 kişiyi bıçak darbeleriyle yaralamış. Yeğenimiz de olay yerinde vefat etti. Diğer arkadaşın da hastaneye giderken yolda öldüğünü öğrendik” şeklinde konuştu. Dayı Güneş, “O şahıs böyle bir katliam yaptı ve bizleri yaktı. Bu olay bizi çok düşündürdü. Yurt dışında meydana gelen terör olayları gibi mi diye düşündük. Adalete güveniyoruz. Biz iki yıl önce kuzenini şehit verdik. İnşallah bu saldırgan gerekli cezayı alacaktır” diye konuştu. Baba Erkan K. ise, “Saldırganın kanunlar çerçevesinde gerekli cezayı almasını istiyoruz” dedi. Polisin olayla ilgili incelemeleri devam ediyor. Emniyette ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edilen Hakkı Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. | Ankara'da bir kişi "Ben şeytanım" dedi, 2 kişiyi bıçaklayarak öldürdü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan meteorolojik uyarıya göre, İstanbul'da yer yer kuvvetli gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor. Kuvvetli yağışın 18.00-20.00 saatleri arasında etkili olacağı tahmin ediliyor. Vatandaşların ve ilgililerin kuvvetli yağışın sebep olabileceği su baskını ve yıldırım gibi olaylara karşı tedbirli ve dikkatli olmaları gerekiyor. | İstanbul'a sağanak yağış uyarısı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İstanbul Valisi Muammer Güler, domuz gribi önlemleriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Vali Güler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın hemen ardından dezenfeksiyon çalışması yapılmak üzere Cuma günü kentteki okulların tatil edildiğini söyledi. Haftasonu boyunca dezenfekte çalışmasının yapılacağını belirten Güler, okullarda gerekli eğitim çalışmasının verildiğini, tuvalet, lavabo, sıra, çeşme ve muslukları dezenfekte çalışmaları yapıldığını ifade etti. Güler, ''Hastanelerde domuz gribinden dolayı yatan hasta yoktur. 41 vaka vardır. Bunun 28'i çocuk 13'ü erişkindir. İlk vakanın görüldüğü Mayıs ayından bu yana İstanbul'da görülen vaka sayısı 280 civarındadır. Herhangi bir ciddi durum söz konusu değildir'' dedi. Vaka sayısında bir artış olmadığını belirten Güler, bir okulda bir öğrencinin tedavi görüyor olmasının gerekli önlemler alınmışsa, öğrencinin diğer arkadaşlarıyla teması söz konusu değilse bir sıkıntı yaratmayacağını sözlerine ekledi. | İstanbul’da okullar 30 Ekim'de tatil | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) uzmanlarından Rubab Khan, ABD Astronomi Topluluğu'nun Florida eyaletine bağlı Kissimmee kentinde düzenlenen yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, keşfedilen yıldızların, Dünya'dan 10 bin ışık yılı uzaklıktaki Carina takımyıldızında yer alan "Eta Carinae" yıldızına benzediğini belirtti. Yeni bulunan yıldızlardan ikisi 15 milyon ışık yılı uzaklıktaki M83 galaksisinde, diğer üçü de 18 ve 26 milyon ışık yılı uzaklıktaki NGC 6946 ve M51 galaksilerinde yer alıyor. "Eta İkizleri" olarak adlandırılan yıldızları Hubble ve Spitzer uzay teleskoplarını kullanarak bulduklarını kaydeden Khan, keşfin devasa yıldız sistemlerinin doğuşuna ve geçirdikleri evrime ışık tutacağını vurguladı. Güneş'ten 5 milyon kez daha parlak ve 90 kat daha büyük olduğu sanılan Eta Carinae yıldızında, 1840'larda şiddetli patlamalar meydana gelmişti. Yıldız, patlamalar sırasında uzaya Güneş'in 10 katı kütlesinde gaz ve toz fırlatmıştı. Süper yıldızların keşfi, "Astrophysical Journal Letters" dergisinde de yayımlandı. | Beş süper yıldız keşfedildi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Fırından yeni çıkmış sıcak pide yemek… Orucu buz gibi soğuk suyla açmak… Bolca şerbetli tatlılar tüketmek… İftarı tek öğün şeklinde yapmak… Hemen hepimiz; gerek cezbedici lezzeti gerekse bizi daha enerjik tuttuğunu düşündüğümüz için ramazanda bu beslenme hatalarına sıkça düşebiliyoruz. Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesi nedeniyle açlık süresinin uzun olması ve besinlerin az öğünler şeklinde fakat fazlaca yenilmesi, vücudumuzun çok da alışık olmadığı bir beslenme düzeninin içine girmesine neden oluyor. Buna bir de hatalı beslenme alışkanlıkları eklenince, kilo alımının yanı sıra metabolizmanın yavaşlaması, kan şekerinde düzensizlik, sinirlilik, yorgunluk, dikkatsizlik, konsantrasyon kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, uykuya meyil, hazımsızlık, şişkinlik ve mide bulantısı gibi pek çok sağlık sorunları gelişebiliyor. İftarın vazgeçilmezi olan pideyi çok sıcak tüketmekten mutlaka kaçının. Sıcak pide hazımsızlık sorununun yanı sıra yemek borusu ve ağız içinde tahriş oluşturup ağız yaralarını tetikleyebiliyor. Pideyi sadece tadımlık olarak tüketmeye de özen gösterin. Çünkü özellikle un ve şeker gibi basit karbonhidrat içeren pide gereğinden fazla yenildiğinde hipoglisemi ile hiperglisemi riskini yükseltiyor. Bu da insülin direncini artırarak karın bölgesi yağlanmasına sebep oluyor. Bunların yanı sıra pide basit karbonhidratlı olması nedeniyle posa içeriği düşük olduğu için bağırsak hareketleri de yavaşlıyor ve kabızlık gelişiyor. Yapılan araştırmalarda hızlı tüketilen yemeklerin ve çok sayıda içilen sıcak çayın yemek borusu ile ağız içi kanserine yol açtığı yönünde bulgular tespit edilmiş. Bu nedenle iftarda sıcak çorba içmekten veya iftar sonunda sıcak çay tüketmekten kaçının. Bu riskin azalması için yemeğinizi soğutarak, çayınızı da ılıtarak içmeye özen gösterin. Hazımsızlık ve reflü gibi sorunların gelişimin önlemek için de yemeklerinizi mutlaka iyi çiğnenip, yavaş tüketmeye de dikkat edin. Su içmek için susamayı beklemeyin. Öğün aralarında tüketeceğiniz suyun 2-2,5 litreyi bulmasını asla ihmal etmeyin. Aksi halde ciltte kuruma, kabızlık gibi sindirim problemleri, kas krampları, yorgunluk ve sıcaklık hissi gibi sorunlar gelişebiliyor. Bunların yanı sıra yeterli sıvı almanız dengeli bir kan basıncı için de son derece önemli. Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin suyun yerini tutacağı hatasına da düşmeyin. Çünkü çay ve kahveyi fazla tüketmek çarpıntıya neden olurken, ayrıca kafeinin idrar söktürme özelliği nedeniyle idrarla sıvı kaybı artıyor. Tüm bunların yanında çay ve kahveyle alabileceğiniz krema ve şeker de kilo kontrolünü zorlaştırıyor. Vücuttaki su oranı yüzde 1 azaldığında susuzluk hissi gelişiyor. Oruç tutarken susuzluk nedeniyle boğaz kuruyor ve bunun sonucunda iftarda ilk olarak doğrudan soğuk su içmek istiyoruz. “Ancak çok soğuk su veya buzlu meşrubat içildiğinde veya aşırı soğuk yiyecekler yenildiğinde, bunların temas ettiği doku hücrelerinin düzeni bozuluyor. Bu hücreler öldükleri veya devre dışı kaldıkları için vücudun savunma mekanizması olumsuz etkileniyor ve mikroplar iyi bir üreme ortamı buluyor.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili, bunun sonucunda bademcik, mide, idrar yolu ve akciğer gibi organlarda enfeksiyon gelişebildiği uyarısında bulunuyor. Sağlığınızı riske atmamak için orucu soğuk suyla açmak yerine 8-10 derecede olan suyla açmanız daha doğru olacaktır. Oruç tutarken sahur ana öğünlerinizden biri olacaktır ve kahvaltı öğününüz yerine geçecektir. O yüzden “sahura kalkmama gerek yok” diyorsanız, gün içerisinde halsizlik, yorgunluk, düşük kan şekeri, konsantrasyon problemiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Sahurda doygunluğun daha uzun süreli olmasını sağlamak için yumurta, peynir, süt gibi protein içeriği yüksek besinleri tercih edin. Daha enerjik, zinde hissetmek ve olası kabızlığı önlemek için tam tahıllı, çavdarlı ekmek veya yulaf gibi kompleks karbonhidratlı besinleri tüketmeye özen gösterin. Söğüş, salata ve meyve tüketimi de tokluk hissi, sindirim sistemi çalışması ve kan glikozu kontrolü için önemli olan bir grubu oluşturuyor. İftar sonrası büyük bir keyifle tüketilen tatlılar uzun dönemde hazımsızlık, mide yanması, reflü ve kilo problemi olarak geri dönüyor. Bu gibi olumsuzları yaşamamak için özellikle kızartmalar, hamur işleri, aşırı şeker ve yağ içeren besinler, şerbetli tatlılar, çikolata tüketmeyin. Sahurda yapılan hatalardan biri de, çok tuzlu ve yağlı besinleri tercih etmek. Fazla tuz tüketimi vücutta su tutup, ödem oluşmasına sebep olabiliyor. Çok baharatlı ve tuzlu yiyecekler susama hissini de artırarak zor anlar yaşatabiliyor. İftarda boş mideye birden yüklenmemek gerekiyor. Çünkü mideye aniden yüklenmek iftar sonrası hazımsızlığa ve reflüye yol açabiliyor. Orucu su ile açıp, ardından kuru kayısı veya hurma ile devam edebilirsiniz. İftarı 2 öğün şeklinde yapın. İftar yemeğine çorba ile başlayıp 15-20 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçebilirsiniz. Ana yemek olarak da çok yağlı ağır yemekler yerine ızgara, haşlanmış veya fırınlanmış et, tavuk ya da balık yemekleri veya kurubaklagil ya da zeytinyağlı sebze yemeklerini tüketin. Aksi takdirde yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon ile kalp hastalıkları riski artabiliyor. Aç karnına spora başlandığında vücudun kan şekeri seviyesi çok düşüyor. Oruç tutulan süreçte spor sonrasında toparlanmayı sağlayacak bir besin grubu tüketilememesi nedeniyle egzersiz yapmak için iftar sonrasını beklemek gerekiyor. İftardan 1.5-2 saat sonra yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüşün, yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alma eğilimini engellemek ve besinlerin sindirimine yardımcı olmak için etkili olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin. Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesiyle hem havanın sıcaklığı hem de oruç tutma süresinin uzun olması susuzluğu daha fazla arttırıyor. Susuz kalındığı için “sıvı alımına dikkat edeyim” derken yanlış seçimler yapılabiliyor. “En saf, katkısız ve doğal içecek sudur” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili şu önerilerde bulunuyor: “Maden suyu gibi gazlı içeceklerin tercih edilmesinde sakınca yok, ancak şekerli içeceklerin boş enerji kaynağı olduğu ve vücuda hiçbir faydasının olmadığını unutulmamalı” | Oruç tutarken asla yapmamanız gerekenler! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci, son günlerin en sık tartışılan AKP'li belediyelerdeki istifalara ilişkin açıklama yaptı. Türkiye'de seçimle gelmiş belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi süreci yaşandığını söyleyerek Türkiye'nin yaklaşık yüzde 50'sinin oy verdiği kişi tarafından yönetilmediğini dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "Gelin demokrasinin namusunu kurtarmak için erken yerel seçim yapalım hatta erken genel seçim de yapalım. Biz hodri meydan diyoruz seçime hazırız" dediğini belirtti. Türkiye'de gerek güvenlik gerekse ekonomik anlamda sıkıntı olduğunu kaydeden Yedekci "Bu da mevcut hükümetin Türkiye yönetemediğinin açık bir göstergesi. Biz Türkiye yönetilebilsin, iyi yönetilebilsin istiyoruz. Onun için de iktidara talibiz. Şu anda var olan ekonomik sıkıntıyı sanki CHP erken seçim istedi de olmuş gibi göstermeye çalışmak ancak AK Parti'nin yapabileceği bir iştir." ifadelerini kullandı. "Bu istifaların arka planında ne olduğunu biz de ancak basından öğreniyoruz ve tahmin ediyoruz çünkü her şey kapalı" diyen CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci "Örneğin, İstanbul'u yöneten dünyanın en güzel en kadim kentlerinden birini yöneten bir belediye başkanı istifa ettirildiğini söylüyor, bir başka belediye başkanı 'Ailemi tehdit ettiler' diyor, Ankara Belediye Başkanı 'Cumhurbaşkanının sözüyle istifa ettim' diyor. Bir istifa etme durumu söz konusu değil, bir istifa ettirilme, bir görevden el çektirilme söz konusu." dedi. "Bir insanın istifa edince tüm suçlarından kurtulmuş mu olacak? Halk adına biz gerekli olan her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz. Kim ne suç işlediyse yargı önünde bunun cezasını çekmek zorundadır." diye konuşan Yedekçi, yaklaşık 450 km'yi hak, hukuk, adalet arayışıyla yürümüş insanlar olduklarını, var oluş gerekçelerinin de Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran parti olarak bu ülkede yaşayan her bir bireyin mutlu, huzurlu, güvenli ve hakkaniyetli yaşayabiliyor olmasını sağlamak olduklarının altını çizdi. Stratejilerini 'hayır' bloku olarak ortaya koyduklarını dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç.Dr. Gülay Yedekci, "Biz o seçime 'şaibeli mühürsüz seçim' diyoruz ama sonuç itibarıyla resmi sonuçlar budur ve maalesef 'hayır' kaybetti gibi görünüyor ama bizce 'hayır' kazandı çünkü ciddi bir blok oluştu. Hiçbir zaman yan yana gelmediğimiz, gelemeyeceğimiz gruplarla toplantılar düzenledik. Bu ülkeyi seven gerçek yurtseverler yan yana durdu. Bu bloku koruyarak gerçek vatanseverlerin bu ülkeye sahip çıktığını 2019 yılında bir kez daha göstereceğiz ve biz inanıyoruz iyiler kazanacak, kötülük kaybedecek." diye konuştu. Bir zihniyete karşı mücadele ettiklerini söyleyen Yedekci "Biz Türkiye'nin çağdaş uygarlık seviyesine çıkmayı hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisinden devam ediyoruz ve ülkemizin bu aydınlık çizgiden ayrılmadan daha da ileriye gitmesi için mücadele ediyoruz. Bu anlamda bizim kişilerle bir durumumuz yok, biz zihniyetle ve mevcut vakayla ilgiliyiz." dedi. CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci, İstanbul'un mevcut yapılaşmasına ilişkin de açıklamada bulundu. Mevcut durumu 'felaket' olarak değerlendirdiğini bildiren Yedekçi "Biz yıllardır söylüyoruz zaten, en son Haliç Köprüsü'nde dedik ki 'İstanbul'un böğrüne bir hançer saplamayın'. Alt yapıyı, trafiği değiştirmiyorsunuz ama beş katlı binayı yıkıp yerine 55 katlı binayı yapıyorsunuz, o insanlar o yolu kullanmayacak mı? Şimdi bir de Kanal İstanbul yapmayı planlıyorlar, kendi açıklamalarına göre İstanbul'un kuzeyine 600 bin konut yapılacakmış ve bu 2.5 milyon nüfusa tekabül ediyor. En az 10 milyon kadar da dışarıdan gelir, bu onların planlaması." ifadelerini kullandı. İstanbul'da üç ana aks bulunduğunu, bunların E5, çevre yolu ve sahil yolu olduğunu kaydeden CHP İstanbul Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Gülay Yedekci "Bu üç yol birbirine paralel. Kamulaştırma maliyetini azaltmak için bunları tünellerle birbirine dik olarak bağlamak ve deniz ulaşımını kullanmamız lazım, Türkiye üç tarafı denizle çevrili güzide bir ülkedir ama denizcilik ulaşımı yüzde 5 kullanılıyor." ifadelerini kullandı. | CHP'li Yedekçi: Bir insan istifa edince tüm suçlarından kurtulmuş mu olacak? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Sayın Başkan, yoğun bir kampanya dönemi geçirdiniz, yoruldunuz, emek harcadınız, çok önemli bir başarıya imza attınız, sizi kutluyorum. Ziyaret, tebrik günleri bittikten sonra sizi çok daha yorucu günlerin ve çok önemli sorunların beklediğini biliyorsunuz. 16 milyonluk bir şehirde insanların sizden birçok istekleri olacak, kiminin işi, kiminin evinin, sokağının yapımı, kiminin ruhsat işi falan, bu listeyi uzatmak mümkün. Benim de bir İstanbullu olarak sizden isteklerim ve beklentilerim var ama bu taleplerim diğer insanların taleplerinden biraz farklı. Bir hekim ve bir bilim insanı olarak bu şehirde en öncelikli ve önemli konunun insan sağlığı için atacağınız adımlar olması ve “sağlık için olmazsa olmaz olan çevresel koşulların” düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum. Ancak “çevresel koşullar” olarak kastettiğim konunun tanımı popüler kültürün çevre tanımından biraz farklı yani sadece daha fazla yeşil alan, park, ağaç, çiçek değil, aslında bunlar da önemli ama bütünün sadece bir parçası. Benim sizden talep ettiğim daha global, insan hayatlarını birinci dereceden ilgilendiren konular. Bir Londra Belediyesi, Viyana belediyesi, Montreal ya da Sidney belediyesi ile bizim aramızdaki fark tam da burada. Bu şehirlerle İstanbul arasındaki asıl fark yeşil alanların fazlalığı ulaşımın kolaylığı yatay yapılanma gibi popüler konular değil. Üzerinde hiç konuşulmayan, çok da fazla göze çarpmayan ama insan hayatlarını ilgilendiren diğer çevresel konuların çözümü konusuna verdikleri önemde. Biz bunları çözemediğimiz için İstanbul'da diğer saydığım şehirlere göre kanser oranı daha fazla, diyabetli oranı daha fazla, obez oranı daha fazla. Bugüne kadar göz ardı ettiğimiz, en azından çözemediğimiz diğer, asıl önemli çevresel koşullar neden bu kadar önemli? Konuyu biraz size açıklamaya çalışayım. Sayın Başkan, son yüz yıldan bu yana antibiyotiklerin keşfinden itibaren modern tıptaki gelişmelerle insanlar bulaşıcı ve salgın hastalıklarla savaşı kazandı. Artık kimse kolay kolay etkeni bilinen mikrobik hastalıklardan ölmüyor. Günümüzde . Orta düzeyde gelişmiş bir ülkede ilk beş sırada ölüm nedenleri ya da başka bir deyimle Mahşerin beş atlısı denilen bu beş hastalık İlginç olanı, bu hastalıkların tamamının ortaya çıkış nedeni aynı. tamamının da hastalık daha ortaya çıkmadan önlenme reçetesi aynı. Tıptaki her şeyi kısaltmaya meraklı asistanların deyimiyle YŞD, yani “yaşam şekli değişikliği”. Başka bir deyimle sadece çevresel koşulları düzelterek bir şehirde kanser oranını, diyabet oranını, kalp hastalığının oranını azaltmak mümkün. Bu görev birincil olarak ne Sağlık Bakanlığı ne başka bakanlıklar, sadece belediyelerin görevi. Mahşerin beş atlısı hastalıkların hazırlayıcı nedenlerinde ilk sırada ve var. İkinci sırada ile var. Sayın İmamoğlu, popüler olan sonuncusu ama insan sağlığı açısından asıl önemli olan diğerleri. Yaşanabilir bir doğayı korumak devletin görevi, yaşanabilir bir kent yaratmak sizin uzmanlık alanınız ama ilk iki konu çok önemli, kronik hastalıklarla mücadelenin can alıcı noktası. Kanser, kalp krizi, inme, diyabet ve obezitenin arkasındaki ana neden . Daha bilinçli ve daha sağlıklı beslenme ile yukarıda saydığım hastalıkları yani insan ölümlerini yarı yarıya azaltmak mümkün. Biliyorum, bu konularda devlete de düşen önemli görevler var ama belediyelere de çok iş düşüyor ve hemen zaman kaybetmeden bir yerlerden başlamak lazım. Hayatını kronik hastalıklarla mücadeleye ayırmış bir bilim insanı olarak size üç önerim var, önemli bir başarıdır. Çocuklar geleceğimiz, sağlıklı nesiller yetiştirmenin ilk adımı çocuklara sağlıklı beslenme olanakları hazırlamaktan geçer. Günümüzde teknoloji geliştikçe ve nüfus arttıkça insanlar mutfağı bırakıp fast food'a ve hazır gıdalara yönelir oldular. Obezite ve diyabet oranı ülkemizde hızla artıyor Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre artık Bu şehirde okula giden milyonlarca çocuk,okulda Başka seçenekleri yok. Oysa aynı kantinler format değiştirerek, biraz destek olarak yemekhaneye çevrilip çocukların sıcak sebzeli etli yemek, salata meyve ile daha sağlıklı beslenmesi sağlanabilir. Bir Londra Belediyesi, Viyana ya da Montreal Belediyesi sınırlarında hatta bütün Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da çocuklar öğlen okuldaki yemekhanelerde sıcak yemeğiyle, salatasıyla sağlıklı yemek yer. İstanbul'da da bu yapılamaz mı,yapılır, hem de çok kolay yapılır, Kaynak olarak da öğrencinin kantinde fast food için harcadığı para bile yeter, aynı paraya kolayca sıcak yemek, garnitür hem de seçenekleriyle verilebilir. Konu sadece istek, kararlılık ve organizasyon sorunu. Lütfen en kısa sürede Milli Eğitim Bakanı Sn Ziya Selçuk ile görüşüp, bir ortak komisyon oluşturarak hemen işe başlayın, okullar açılmadan bu işi başarın, yarın belki geç olacaktır. Sayın Başkan, Hoca'nın güzel bir çalışması var, çalışmanın adı TEK HARF. Bu çalışmada Ege'de doğmuş büyümüş ve başka şehirlere göç etmemiş insanlarda, Güneydoğu'da doğmuş büyümüş, memleketinden ayrılmamış insanlara göre kalp krizi yaşının 20-25 yıl daha geç olduğu ve 3-4 kat daha az görüldüğü gösterilmiş. Bu fark sadece yöresel beslenme alışkanlıklarından ortaya çıkıyor. Beslenme kültürü bu kadar önemli. Evde beslenme kültürü anneden başlıyor ve devam ediyor. Bu nedenle daha doğru ve sağlıklı beslenme modellerinin özellikle ev kadınlarına iyi anlatılması gerek. Medyada,internette beslenme ile ilgili inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Popüler, medyatik doktorlar, hatta doktorlukla ilgisi olmayanlar denetimleri hiçe sayarak ahlaksızca, bilimdışı, etik dışı beslenme önerileri ile halkı beslenme konusunda yanlış yönlendiriyor. Bu insanların neden olduğu başta kalp damar hastalıkları, kalp krizi, hipertansiyon ve inme gibi hastalıkların oranı artıyor. Artık olay halk sağlığı sorunu oldu. Bunu önlemenin tek yolu halka bilimsel doğruları anlatacak beslenme okulları açmaktan geçiyor. Gelecek kuşakları yetiştiren özellikle beslenme konusunda çocuklara ilk eğitimi veren toplumun sessiz gücü ev kadınlarının eğitimi çok önemli. Sayın İmamoğlu, kısa bir sürede Bu okullarda eğitim verecek kadroların kaynağı da hazır. İstanbul'da onlarca üniversitenin (İstanbul Üniversitesi haricinde) tamamının Beslenme ve Diyetetik Okulları var. Bu okulların sadece son sınıf öğrencileri bile (hocalarının desteğinde) sürdürülebilir, “Beslenme Okulları” açılabilir. Bu okullarda eğitim gören yetenekli ev kadınları bir süre sonra kendileri de görev alabilir. Küçük bir katkı ile yüzlerce insana yeni iş alanı ve finans desteği sağlanabilir. İstanbul'da yaşayan ailelerin bu daha sağlıklı genç kuşaklar açısından şehrin kaderini değiştirmeye yeter. Özellikle yurt dışından İstanbul'a gelince ilk dikkati çeken duygu, genel olarak insanların gergin ve sinirli tavırları, mutsuz yüzleri. Özellikle gençler ortalama bir Avrupalıya göre daha tahammülsüz, her an patlamaya hazır, reaksiyoner. İstanbullu insanların üzerinde son yıllarda giderek yoğunlaşan stres yüklü bulutlar var. Bu bulutlar patlamadan, toplumda geri dönülmez ayrışım ve kırılmalar olmadan stres yükünü bir an önce azaltmak gerek. Toplumsal stresi ve gerilimi azaltmak için en etkin yöntem insanların ortak değerlerini aynı payda içinde birleştirmekten geçiyor. bunun da en kolay yolu müzik ve sanat. Beşiktaş Belediyesi başkan danışmanı Hatice Almaca'nın çok güzel bir projesi var. Hatice Almaca, ileride geleceğin Türkiyesinde önemli roller üstlenecek genç, dinamik pırıl pırıl bir kuşağın temsilcisi. Projesinin adı “Sokak güzeldir”. Projede isimsiz genç sanatçılarla halkı buluşturmayı amaçlıyor. Öyle biletli paralı aktivasyonlar değil. Sanatçılar da üniversitelerin Güzel Sanatlar Akademilerinin öğrencileri ve yetenekli gençler. Diyelim ki bir akşam üstü Mecidiyeköy'ün karmaşık, devasa, koşuşturmalı meydanında yürürken birden bire bir müzik grubu çıkıyor ve yarım saat güzel bir müzik çalıyor, dinleyenler gülüyor, eğleniyor ve işine devam ediyor. Benzer konserlerin başka alanlarda, İstanbul'un birçok değişik meydanında olduğunu düşünün. Her gün 1000 insanı mutlu ettiğinizi düşünün. Bunun topluma yansıması onlarca kat daha fazla olacaktır. Paris, Londra gibi şehrin farklı bölgelerinde, hatta hemen her ilçede bir sanat sokağı açın,bu sokakta genç sanatçılar eserlerini sergilesin, sergi yerini ücretsiz yapın, halkın katılımı ücretsiz olsun. Her gün yüzlerce insan bu sanat sokaktan geçsin. Gençler civarındaki kafelerde otursun çay kahve içsin, yeni dostluklar kursun. Orta yaş kuşağını parklara açık alanlara çekecek projeler yapın. Yürüyüşe teşvik edin, yaptıracağınız yeni aplikasyonlarla günde on bin adımı aşanlara ücretsiz toplu taşıma bileti, sanat etkinliklerine katılım bileti verin. İstanbul'da evine kapanan, gülmeyi unutmuş mutsuz insanları mutlu edecek sokağa çekecek projeler yapın. Sayın İmamoğlu, 4 yıl sonra başarı göstergeniz, yaptığınız bina, köprü, yol değil, bu şehirde dünya şampiyonluğuna aday kanser, kalp hastalığı, diyabet ve obezite oranını ne kadar düşürdüğünüzle, yıllık antideprasan kullanımını ne kadar azalttığınızla ölçülecek. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. | İmamoğlu'na üç sağlık projesi önerisi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: SEAT, geliştirdiği tüm otomobilleri üretime geçmeden veya üretim sonrasında zorlu testlere tabi tutuyor. Bu testlerin çoğu, model henüz prototip iken gerçekleştiriliyor. SEAT’ın prototip otomobillerinin kapıları 30 bin defa açılıp kapatılıyor, koltuk minderleri ve arkalıkları 20 bin defa fırçalanıyor ve her kumanda düğmesine 5 bin defa basılıyor. Bazı testler ise üretilen tüm otomobillere fabrika çıkışında uygulanıyor. Yaklaşık elli mühendis, prototip modelleri zorlu zemin koşullarında, yılda 1 milyon 200 bin kilometreden uzun bir test sürüşüne tabi tutuyor. Bu sayı, dünya etrafında dört tura eşit… Tüm tekerlek parçalarının, Rusya'nın buzlu yollarına olduğu kadar, Fas çöllerinin 50 derecelik kavurucu sıcağına da dayanıklı olması hedefleniyor. SEAT prototip otomobilleri uzun bir çarpma testinden de geçiyor. Geliştirme aşamasında aracın alt takımına, tekerlek kemerlerine veya tamponlara yüz binlerce taş çarpıyor. Bu testte amaç, parçaların bozuk zeminde 3 bin kilometre sürüşe nasıl dayandığını görmek. Test aşamasında kullanıcıların otomobile 20 bin defa binip inmesi simüle ediliyor. Bu eylemler, koltukların kumaşına sürtünme hareketleri yapan makineler tarafından tekrar tekrar gerçekleştiriliyor. Ayrıca, her otomobil modeli için koltuk arkalıkları 20 bin defaya kadar katlanarak dayanıklılıkları kontrol ediliyor. SEAT otomobillerinde her düğme, kadran ve kumanda mekanizması, dokunan kişide kalite ve hassasiyet hissi yaratmalı. Bu nedenle, navigasyon ekranı, radyo ve klima ayar düğmelerine yaklaşık 5 bin defa basılıyor. Bu testler, dokunmayı içeren tüm etkileşimler üzerinde çalışan uzman kişiler tarafından, araçlar satışa sunulmadan üç yıl önce gerçekleştiriliyor. Kapı kapama sesi, yeni bir otomobil alıcısında kalıcı bir izlenim yaratır. Bu yüzden, her modelde 30 bin defa gerçekleştirilen açma kapama işleminde kapıların sıkıca monte edilip edilmediği kontrol ediliyor. Her gün üretim bandından çıkan 2 bin 200'den fazla aracın tabi tutulduğu bir başka test ise geri dönüşümlü bir sistemde on dakika boyunca dökülen 2 bin 500 litre suya dayanıklılık. Bu test sayesinde yolcu bölmesinin tamamen su geçirmezliği onaylanıyor. Bu testte hedef, frenleme sisteminin düzgün çalıştığını kontrol etmek ve rahatsız edici sesler çıkarmadığını doğrulamak. Bu, otomobillerin, yetkili satıcılara teslim edilmeden önce geçtikleri son test... Otomobiller bu son sınavında, bozuk ve eğimli tipte altı farklı zemin türünü içeren bir parkurda 2 milyon kilometre kat ediyor. | Tüm Seat'lara 1 milyon 200 bin kilometrelik test | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Galatasaray'ın Portekizli futbolcusu Josue, Galatasaray Dergisi'ne açıklamalarda bulundu. Takıma rekabete hazırlıklı geldiğini dile getiren başarılı oyuncu, "Galatasaray kadrosu çok geniş ve kaliteli oyunculardan oluşuyor. Bu durum benim için iyi diye düşünüyorum. Çünkü birçok şey öğrenebilirim burada. Bir baskı yaşamıyorum. Sadece çalışıp, görev bekliyorum" dedi. | Josue: Takımda herkes hedefe odaklanmış durumda | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İngiltere'de 6 Mayıs'ta gerçekleşen seçimlerde ağır bir yenilgiye uğrayan Başbakan Gordon Brown, İşçi Partisi liderliğini bırakacağını açıkladı. Brown ayrıca, partisinin Liberal Demokratlarla koalisyon görüşmelerine başlayacağını duyurdu. Seçimlerde Muhafazakar Parti'nin gerisinde kalan İşçi Partisi'nin lideri Brown, istifa kararını şu sözlerle duyurdu: "Ulusal çıkarımız, yani istikrarlı bir hükümetin kurulması, İşçi Partisi ve Liberal Demokratlar arasında bir koalisyonla mümkün olacaksa, bunun olması için gerekeni yapmalıyım. görevime ihtiyaç duyulandan daha uzun süre devam etmek gibi bir arzum yok." Seçimden 3. sırada çıkan Liberal Demokratların lideri Nick Clegg, Brown'un liderliğinde bir İşçi Partisi ile koalisyona gitmeyeceğini duyurmuştu. Kararı memnuniyetle karşılayan Liberal Demokratlar ve İşçi Partisi arasında hükümeti oluşturmak için resmi müzakereler de başladı. Muhafazakar Parti de Liberal Demokratlarla koalisyon için görüşmeleri sürdürüyor. İngiltere'de yeni başbakanın kim olacağının yanı sıra, şimdi İşçi Partisi'nin yeni liderinin kim olacağı da belirsiz. İşçi Partisi ile Liberal Demokratların oluşturabileceği olası bir koalisyon hükümeti durumunda, İşçi Partisi'nin yeni liderinin ülkenin yeni Başbakanı da olabileceği tahmin ediliyor. Ancak Brown'ın görevi bırakmadan Liberal Parti ile bir koalisyon hükümeti oluşturabilmeyi istediği de ifade ediliyor. | Seçim yenilgisi istifa getirdi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: IŞİD'e yakın haber siteleri ve sosyal paylaşım ağlarında militanların, Musul şehrinin güney kesimindeki antik Nabu Tapınağı'nı bombalarla patlattığına dair fotoğraflar yer aldı. Tapınak kalıntılarının ayrıca buldozerlerle yıkıldığı görülen fotoğrafların, çekim tarihine ilişkin ise bilgiye yer verilmedi. Irak'ta antik dönemde yazı ve hikmet tanrısı olarak kabul edilen Nabu için inşa edilen tapınağın, milattan yüzlerce yıl önce kurulduğu ifade ediliyor. Terör örgütü IŞİD, daha önce de Irak'ta ele geçirdiği bölgelerde birçok tarihi eseri yerle bir etmiş, geçen yıl Asurlulardan kalma Nimrud antik kentine de buldozerlerle girerek, şehrin kalıntılarını yıkmıştı. Örgütün, ayrıca Musul Müzesi'nde İslam öncesi döneme ait antik heykelleri parçaladığı görüntüler internette yayınlanmıştı. Antik dönem eserleri ve heykelleri, put olarak gören IŞİD militanları bu yaptıklarının "putlara tapınmaya karşı açılmış bir savaş" olduğunu iddia ederek tarihi eserleri yıkarken, Iraklı yetkililer örgütün söz konusu eserleri kara borsada satarak kaçakçılık yaptığını ifade ediyor. | IŞİD, Irak'taki antik Nabu Tapınağı'nı patlattı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) yasa tasarısı belli bir eşik değere kadar GSO içeren ürünlere izin veriyor. Eşik değeri aşan GDO'lu ürünlerde "etiketleme" zorunluluğu getiriliyor. Kural ihlalinde on yıla kadar hapis cezası da öngörülüyor. Tasarının ana hatlarında şu maddeler var; -GDO veya ürünlerinin ithalatı, ihracatı, deneysel amaçlı serbest bırakılması, piyasaya sürülmesi ile genetiği değiştirilmiş mikroorganizmaların kapalı alanda kullanımına, bilimsel esaslara göre yapılacak risk değerlendirmesi sonrasında karar verilecek. - Ürün, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliği tehdit etmeyecek. - Üretici ve tüketicinin tercih hakkını ortadan kaldırmayacak. - Ekolojik dengesinin ve ekosistemin bozulmasına neden olmayacak. - GDO ve ürünlerinin çevreye yayılma riski bulunmayacak. - Biyolojik çeşitliliğin devamını tehlikeye düşürmeyecek. - GDO denetimi için dokuz kişiden oluşan Biyogüvenlik Kurulu oluşturulacak. - Kurul kararlarına aykırı olarak GDO ve ürünleri kullanılamayacak. Genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvan üretilemeyecek. - GDO ve ürünlerinin piyasaya sürülmesinden sonra kararda verilen koşullara uyup uyulmadığı kontrol edilecek. - Usulsüz kullanımlarda on yıla varan hapis cezaları ve para cezaları uygulanacak. - Belirlenen eşik değerin üstünde GDO içeren ürünlerin etiketinde GDO içerdiği açıkca belirtilecek. Her bir GDO ve ürününe ayırt edici kimlik verilerek kayıt altına alınacak. - Eski yönetmelikte binde dokuz olan eşik değer ve diğer usuller ise daha sonra yönetmelikle belirlenecek. | GDO yasası Meclis’te | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Son 8 yılda Eskişehir'e 8 bin 205 konut, 9 okul, 10 spor salonu, 4 cami, 6 ticaret merkezi, sosyal tesisler, karakol ve 4 kreş kazandıran TOKİ, 48 hektarlık (480 dönüm) alanda yeni bir kentsel dönüşüm projesi başlatıyor. Karapınar Gecekondu Önleme ve Dönüşüm Projesi'nin daha önce yapılan benzer projelerden farklı olarak, gecekondusu yıkılacak olan vatandaşlar, yeni evleri yapılıncaya kadar eski evlerinde oturacak. Şehir merkezi ve tarihi Odunpazarı Evleri'ne yakınlığı açısından önemli bir bölgede yer alacak olan Karapınar Gecekondu Önleme ve Dönüşüm Projesi kapsamında bazı ''ilkler'' de gerçekleştirilecek. Türkiye'de ilk kez bir gecekondu bölgesine 5 yıldızlı otel kazandırılırken, boğazı ve denizi olmayan Eskişehir'e Boğaziçi Köprüsü'nü andıran bir de köprü yapılacak. Proje kapsamında konut alanlarının yanı sıra, alışveriş merkezi, kültür ve kongre merkezi ve 20 hektarın üstünde (200 dönüm) yeşil alan yapılacağını, 5 yıldızlı otel alanı tahsis edileceğini kaydeden TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, şunları söyledi: ''Proje kapsamında açık ve kapalı gösteri alanları ile seyir terasları, dinlenme alanları, çocuk oyun alanları, spor alanları, aktif ve pasif su ögeleri, yürüyüş ve bisiklet parkurları, kapalı-açık botanik bahçeleri, çok amaçlı salonlar ve alışveriş merkezi ile otel alanın ulaşılabilirliğini desteklemek amacıyla yatay ve dikey asansörler yer alacak. Bölgenin en büyük sorunlarından biri olan 'rampalı yolları' ortadan kaldırarak şehir merkeziyle bağlantısını güçlendirecek yol sistemleri oluşturulacak. Uluslararası standartlar doğrultusunda tüm kullanıcılar düşünülerek tasarlanmış proje alanında, kent ile bütünleşik, aktif yeşil alanları ile huzur veren, zengin bir sosyal hayat sunan, alternatif bir merkez kurgulanarak, nitelikli ve değerli bir kent parçası oluşturmayı amaçlıyoruz. Yüzde 25'in üstünde eğimli alanlarda teras konutlar, eğim açısından daha uygun alanlara ise kent silueti de düşünülerek farklı kat yüksekliklerinde bloklar yapmayı düşünüyoruz. Hak sahiplerinin yanı sıra Eskişehir genelinde değişken aile büyüklükleri, ihtiyaçları ve ekonomik imkanları düşünülerek 8 farklı büyüklükte daireler üretilecek.'' Bayraktar, donatı alanları standartları göz önünde bulundurulduğunda, kişi başına düşen yeşil alan miktarının, Türkiye şehircilik ortalamasının 4 katı, Avrupa ortalamasının da 2 katı olacağına dikkati çekti. Odunpazarı Belediyesi ile ortaklaşa yürütülen Karapınar Gecekondu Önleme ve Dönüşüm Projesi kapsamında 947 hak sahibinden 827'siyle sözleşme imzalandığı açıklayan Bayraktar, 3 ay içinde ihaleye çıkarak inşaat çalışmalarını başlatmayı hedeflediklerini, çalışmaların başlamasıyla Eskişehir ekonomisinin ve istihdamının da canlanacağını vurguladı. | Eskişehir'in çehresi değişiyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK)'nın Geleneksel 14. Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni “Selçuklu Saklı Değerler” temasıyla açıldı. Türkiye’deki en büyük meslek edindirme sergilerinden olan ve KOMEK ile Aile Sanat ve Eğitim merkezleri (ASEM) tarafından hazırlanan 14. Geleneksel Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni, “Selçuklu Saklı Değerler” temasıyla açıldı. Büyükşehir Belediyesi İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’ndeki program, KOMEK İşaret Dili Kursu öğrencilerinin İstiklal Marşı’nı okumasıyla başladı. "KOMEK en heyecan verici kurumlarımızdan birisi" Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mithat Büyükalim, KOMEK’in 2004 yılından bugüne kadar 570 bin yakın kursiyere eğitim verdiğini, bunun da gurur verici bir eğitim faaliyeti olduğunu dile getirdi. KOMEK’in yurt dışında da şubeleri olduğuna değinen Büyükalim, bunun da ülkeler arası işbirliğine katkı sağladığını ifade etti. Büyükalim, serginin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek, hayırlı olmasını diledi. "14 yılda iyi niyet ve samimiyetle hizmet etmeye çalıştık" Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 14 yıl hizmet veren 24 Haziran’da yapılacak seçimler için görevinden ayrılan Tahir Akyürek, 14 yıl boyunca Konya’ya ellerinden geldiği kadar iyi niyetle ve samimiyetle hizmet etmeye çalıştıklarını dile getirdi. Akyürek, “Bizden sonra görevi devralacak kıymetli arkadaşımız ve kıymetli belediye başkanımız, Konya’daki bu hizmet yarışını, yatırım çalışmalarını çok daha farklı bir noktaya taşıyacak, bu bayrağı daha yükseklere inşallah taşımış olacak. Ben şimdiden yeni Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Konya’daki gelişim ve değişime sadece şuradan baksanız zaten anlaşılır” ifadelerini kullanarak Mevlana Kültür Merkezi ve çevresinde yapılan önemli yatırımları anlatan Tahir Akyürek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün benim için hem bir veda hem bir açılış hem de duygusal bir an. En çok mutlu olduğum, en çok duygulandığım programlar KOMEK ve ASEM programlarıdır. KOMEK markamızın kuruluşundan bugüne birlikte hizmet ettiğimiz kıymetli kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bugün Türkiye’de nüfusa kıyasladığımızda en başarılı ve en kapsamlı bir marka olarak KOMEK temayüz etmiş oldu. 570 binden fazla Konyalı kardeşimiz buradan eğitim aldı. Hem bir sosyalleşme imkanı, hem komşuluk ilişkilerinin güçlenmesi imkanları oldu hem de Türkiye’de ilk defa Milli Eğitim Bakanlığı sertifikalı meslek edindirme kursları mezunları olarak on binlerce kardeşimize yeni iş aş imkânları açılmış oldu. Altın Dokunuşlar aslında bir kültürel festival gibi. İçeriğine baktığımızda panellerle, konuşmalarla, konserlerle, yarışmalarla dolu dolu bir program. 10 günlük bir süre içinde Konyalı hemşehrilerimize takdim edilmiş olacak. Konyalı hemşehrilerimize çağrı yapıyorum ve el emeği göz nuru çalışmaları gelsinler görsünler programlara katılsınlar hem de Konya Panorama Müzemizi, Mevlevihane ve Semahane’yi de ziyaret etsinler.” "Şehrin sahipleri şehirde yaşayan herkestir" AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, devraldıkları pek çok mirası gelecek nesillere taşımanın herkesin boynunun borcu olduğunu belirterek, “Gerek şehrimizin yöneticileri gerekse de bu şehirde yaşayanlar, bu şehre sahip çıkmalı ve şehre hizmet etmeli. Şehrin sahipleri, şehirde yaşayan herkestir. Şehrin hukukuna saygı göstermek, imarından trafiğine kadar onun değerlerini yaşatmak hepimizin görevi. Kültürümüzü yozlaşmadan korumalıyız. Değerlerimizi geleceğe taşımak zorundayız. Bu bir emanettir” şeklinde konuştu. "KOMEK yüz binlerce insanı meslek sahibi yapıyor" Konya Valisi Yakup Canbolat da 10 bin yıllık geçmişi ile çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Konya’nın tarım, sanayi ve ticaretin olduğu kadar; ilmin, irfanın hikmetin, sanatın ve Türk kültürünün de en önemli merkezlerinden biri olduğunu dile getirdi. Canbolat, “Kültürümüzün eşsiz değerlerinin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılmasına vesile olan Büyükşehir Belediyemizin KOMEK çatısı altında 14 yıldır sürdürdüğü Meslek Edindirme Kursları, yüzbinlerce insanımızı meslek sahibi yaparak ilimizin ekonomik ve sosyal gelişimi açısından önemli bir görevi yerine getirmektedir. KOMEK, toplumumuzun ekonomik ve refah seviyesini arttırmak amacıyla her yaş ve eğitim düzeyindeki vatandaşlarımıza iş ve yaşam kazandırmayı kendine misyon edinmiş ve bu doğrultuda faaliyetlerini geliştirmiştir” diye konuştu. Konuşmaların ardından protokol üyeleri kurdele kesip birbirinden değerli el emeği göz nuru eserin yer aldığı 14. Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni’nin açılışını yaparak hep birlikte sergiyi gezdiler. Programa Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan, İl Jandarma Alay Komutanı Albay İsmet Cansaran, İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman, Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Yalıhüyük Belediye Başkanı Yalıhüyük Belediye Başkanı Hasan Koçer, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, meclis üyeleri, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, KOMEK ve ASEM kursiyerleri ile çok sayıda davetli katıldı. Büyükşehir Belediyesi İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi Konyanüma’da açılışı gerçekleştirilen sergide birbirinden değerli eserlerin yanında; Uluslararası Kadın İstihdamı Çalıştayı da yapılacak. Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni 12 Mayıs’a kadar; müzik ve şiir dinletileri, konserler, anlık yarışmalar, söyleşiler, paneller, uygulamalı gösteriler gibi çok sayıda sanatsal etkinliğe de ev sahipliği yapacak. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER | Geleneksel 14. Altın Dokunuşlar Sergisi “Selçuklu Saklı Değerler” temasıyla açıldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Merkez Bankası’ndan döviz satım ihaleleriyle ilgili açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “18 Haziran 2013 tarihli Para Politikası Kurulu kararı doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından sağlanan TL likiditesinin kompozisyonu bir sonraki Kurul toplantısına kadar kademeli olarak net dış varlıklardan net iç varlıklara kaydırılacaktır. Bu doğrultuda Para Politikası Kurulu tarafından belirlenen sınırlar içinde politika faizinden fonlama yapılan her bir günde sadece bir kez gün içi döviz satım ihalesi düzenlenecektir.” Açıklamada ihale tutarının en az 150 milyon dolar olacağı da ifade edildi. Açıklamanın devamı şöyle: “İhale tutarı en az 150 milyon dolar olarak belirlenecektir. Belirlenen tutar saat 15.00’te CBTQ sayfasında ilan edilecektir. Gelen tekliflerin ihale miktarına kadar olan kısmının tamamı karşılanacaktır. 11 Haziran 2013 tarihli “Gün İçi Döviz Satım İhalelerine İlişkin Basın Duyurusu”nda belirtilen uygulama esasları geçerli olacaktır.” Merkez Bankası bu kararla istisnai olmayan günlerde bir kez 150 milyon dolarlık döviz satım ihalesiyle piyasayı rahatlatmayı planlıyor. | 'Normal' günde en az 150 milyon dolar satacak | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha Okay, Kemal Kılıçdaoğlu ve Kemal Anadol'un imzalarını taşıyan önerge, TBMM Başkanlığına sunuldu. | CHP ‘Genel Görüşme’ istedi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: BD Başkanı Barack Obama, Panama'daki Amerika Devletleri Zirvesi'ne ilk kez katılan Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile tokalaşarak selamlaştı. Bu, iki ülke arasındaki yaklaşık 50 yıllık düşmanlığın ardından bir ABD lideri ile bir Küba liderinin ilk doğrudan teması özelliği taşıyor. İki liderin kameralar karşısında selamlaşması, ABD ve Küba arasındaki yaklaşık dört ay önce başlayan yakınlaşma çabalarından sonuç alındığı şeklinde yorumlandı. Tokalaşmanın ardından Obama ve Castro'nun ikili bir görüşmede de bir araya gelip gelmeyeceği merak konusu oldu. Ancak belirli bir tarihte resmi bir görüşme planlanmadığını, ancak bu konunun düşünülebileceğini belirten ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, Washington ve Havana'da iki ülkenin temsilciliklerinin yeniden açılmasının da ihtimal dahilinde olduğunu dile getirdi. Küba lideri Castro'nun sadece Panama'daki zirveye katılmasının bile tarihi bir nitelik taşıdığını belirten Rhodes, Washington'ın Küba'nın teröre destek veren ülkeler listesinden silinmesi kararını henüz vermediğini, bu konuda henüz o kadar ilerlemediklerini kaydetti. Obama zirvesinin resmi açılışından önce ise Kübalı muhalifler ve diğer Latin Amerika ülkelerinden gelen aktivistlerin bulunduğu bir toplantıya katıldı. Küba'da 1959 yılındaki sosyalist devrimin ardından ABD, Küba ile diplomatik ve ticari ilişkilerini kesmişti. Yaklaşık dört ay önce iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla başlayan girişimler devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de geçen perşembe günü Kübalı mevkidaşı Bruno Rodriguez ile bir araya gelmiş, "uzun ve yapıcı bir görüşme" gerçekleştirdiklerini açıklamıştı. Beyaz Saray da geçen çarşamba günü Obama ve Castro'nun telefonla görüştüklerini duyurmuştu. | Panama'da tarihi an | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: AÜ İletişim Bilimleri Fakültesi, Devlet Konservatuvarı ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri 1-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen festivalle sinema dünyasının ustalarıyla bir araya gelme şansı elde etti. Sinema profesyonellerinin birikimlerini ve tecrübelerini öğrencilere sunma fırsatı tanıyan festivalde, 20 söyleşi, 3 ders, 1 atölye çalışması, 5 seminere yer verildi. Festival süresince film gösterimlerinin yanında filmlerle ilgili söyleşiler de düzenlendi. Sinema Anadolu ve Cinebonus Espark'ta düzenlenen söyleşilere, öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan'ın yaptığı ''Üç Maymun'' filminin senaristi ve oyuncularından Ercan Kesal, Yönetmenliğini Erden Kıral'ın yaptığı ''Vicdan'' adlı filmin başrol oyuncusu Nurgül Yeşilçay, Abdullah Oğuz'un yönettiği ''Sıcak'' filminin başrol oyuncusu Cem Özer, ''Dilber'in Sekiz Günü'' ve ''Ali'nin Sekiz Günü'' filmlerinin yönetmeni Cemal Şan ve ''Ali'nin Sekiz Günü''nde oynayan Uğur Polat, ''Pandora'nın Kutusu'' filminin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu, Reha Erdem'in ''Hayat Var'' filminin oyuncularından Elit İşcan ve Banu Fotocan, izleyicilerle buluşan isimler arasındaydı.
Festivalin en çok ilgi gören bölümlerinde biri de sinema dersleri oldu. Bu bölümde, sinema bilgisini geliştirmek, kendi filmlerini yapmak, sinema üzerine düşünmek, tartışmak isteyenler ustaların deneyimlerini aktaracağı atölye çalışmaları ve seminerler yer aldı. ''3 Gün 3 Yönetmen, 3 Senaryo'' başlıklı Senaryo Geliştirme Atölyesi çerçevesinde Handan İpekçi, Tevfik Başer ve Işıl Özgentürk senaryo yazımı konusunda atölye çalışması yaptı. Festivalde kameranın önü de unutulmadı. Oyuncu Özay Fecht ''Kamera Karşısında Oyunculuk'' adlı atölye çalışması ile geleceğin oyuncu adaylarına birikimlerini aktardı. Festivalde, ayrıca İngiltere'den John Cuningham, ''Ken Loach'' sineması üzerine, Amerika'dan Cecelia Condit, ''Deneysel Belgesel'' üzerine, Ethem Özgüven, Petra Özgüven, Öğretim Görevlisi Selçuk Erzurumlu ve Araştırma Görevlisi Ömer Öztürk ''Bir Belgesel Film Yapmak'' konusunda, Singapur'dan gelen yönetmen Fran Borgia ''Asya'da Film Yapmak'' hakkında seminerler verdi.
Festivalin fotoğraf sergileri bölümünde, Marilyn Monroe'nun ölümünden önce son pozlarını verdiği Bertrand Stern'in fotoğraflarından oluşan ''Marilyn Monroe-Kırılgan Bir Hayat'' adlı sergi ve Bergman ile film setlerindeki çok özel fotoğrafları ile Ove Wallin'in ''Bergman ile Buluşmam'' adlı fotoğraf sergisi sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. | 11. AÜ Uluslararası Eskişehir Film Festivali bitti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, olay, Arnavutköy Anadolu Mahallesi'nde bulunan bir binanın ikinci katında yaşandı. Dün saat 17.15 sıralarında polise ihbar geldi. Eve çilingirle giren polis 4 kişinin cesediyle karşılaştı. Kadir Açıkalın (42),Kader Aydın (42),Serkan Aydın (26) silahla, 9 yaşındaki Nazlıcan Açıkalın ise boğazı kesilerek öldürülmüştü. Harekete geçen Cinayet Büro Amirliği ekipleri kısa sürede cinayetleri Veysel Aydın’ın işlediğini tespit etti. Veysel Aydın, annesini, ağabeyini, kız kardeşini ve üvey babasını öldürmüştü. Çalışma yapan polis, zanlının olaydan sonra üvey babasına ait aracı alıp kaçtığını tespit etti. Kamera görüntülerinden aracın Kocaeli’nin Darıca ilçesine kaçtığını tespit etti. Cesetlerin ortaya çıkmasından 2 saat sonra şüpheli yakalandı. Dün yakalanan zanlı polise cinayetleri Perşembe günü işlediğini itiraf etti. Katil zanlısı sorgulanmak İstanbul üzere Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Olayda kullanılan silah ve bıçak ele geçirildi. Zanlı polise cinayetlerin ayrıntılarını tek tek anlattı. Ortaya çıkan ayrıntılara göre, Veysel Aydın, özel bir hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Bir süre önce bankadan 20 bin lira kredi çekti. Bir kaç krediyi ödemeyince eve icra geldi. Ve bu icra olayı sık sık tartışmalara neden oldu. Veysel ifadesinde silah alarak ailesini katletmeye karar verdi. Ortaya çıkan ayrıntılara göre Perşembe günü öğle saatlerinde evde bulunan ağabeyi Serkan Aydın’ı odasında silahla kafasına ateş etti. O sırada mutfakta olan annesi Kader Aydın odaya geldiğinde onu da öldürdü. Katil zanlısı bu iki cinayetin ardından üvey babasını beklemeye başladı. Akşam saatlerinde işten dönen babasını da kafasına silahla sıkarak öldürdü. Aileden geriye bir tek 9 yaşındaki Nazlıcan adlı kız kardeşi kalmıştı. Aydın, okuldan dönen Nazlıcan’ı da bekledi. Akşam saat 20:00 sıralarında eve gelen kız kardeşini boğazını bıçakla keserek öldürdü. ‘Küçük kızı neden öldürdün’ sorusuna zanlı ‘Ortada kalmasın diye öldürdüm. Cesetler kokmasın diye üzerlerine şampuan döktüm’ dedi. Olaydan sonra evden dışarı çıkan zanlı, üvey babasının aracını aldığını söyledi. Evde üstünü değiştirdiğini de söyleyen katil zanlısı "Aracı alıp çıktım. Bir gün sonra babamı aradım babama ‘Hepsini öldürdüm’ dedim. O gün beni ağabeyimin bir arkadaşı da aradı ‘Serkan’a ulaşamıyoruz ‘ dedi, ben de ‘onları öldürdüm’ dedi’ dedi. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlı adliyeye gönderildi. | İstanbul'daki katliamdan korkunç detaylar: "Hepsini öldürdüm" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 1. Genç İyilik Bölge Kadınlar Buluşması'nda yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının 1868 yılından bu yana "iyilik koşusu" yaptığını belirterek, dünyaya iyiliği yaymaya çalıştıklarını söyledi. İlk başta yaralı askerlere yardım amacıyla yola çıkan kurumun, bu zamana kadar dünyanın her tarafındaki mazluma ve mağdura yardım etmek için bağışçıların desteğiyle çalışmalar yaptığını anlatan Altan, dünyanın her bölgesindeki afette insanların ızdırabının azaltılması için gayret ettiklerini kaydetti. İbrahim Altan, yardımın, dünyadaki insanların birbirine borcu olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Birbirimize iyilik yaparsak dünya da iyi olacak. Bunun güzel örneklerini de görüyoruz. Bunlar sanki az az gördüğümüz için orijinal işler olarak ortaya çıkıyor. İşin aslı, insanın iyi olması ve daha çok iyilik yapması, iyiliğin de herkese yayılması. Barış Manço'nun çok güzel şarkısı var. Şarkıda 'Yoksul görsen besle kaymak bal ile garipleri giydir ipek şal ile' diye söylüyor Manço, en güzeliyle bu işi yap diye söylüyor. Genç nesil de bunu örnek almalı. Yardım edebilir veya yaptırabilir." Türk Kızılayının, Türkiye'de her gün 300 noktada kan topladığı bilgisini paylaşan Altan, toplanan kan sayısının da 9-10 bin üniteden aşağı düşmemesi gerektiğine dikkat çekti, bu sayıyla ülkenin kan ihtiyacının karşılandığını ve toplanan kanı tetkik edip işleyerek Türkiye'deki binden fazla hastaneye ulaştırdıklarını belirterek, şunları söyledi: "Ama 2 dönemde sıkıntı çekiyoruz, birisi kış dönemi. Kış döneminde insanlarımız daha çok evde oluyor. Sokağa çıkan insanımız daha az oluyor. Sokağa çıkan insan az olunca, bizim kan toplama merkezlerimizde de güçlük oluyor. Bu yüzden bir düşme oluyor. Bu düşmeyi hissediyoruz, görüyoruz ve önceki tecrübelerimiz de var. Bağışçılarımızdan, atak yapmasını istiyoruz." Kan sayılarında olan düşüşleri bu ataklarla tamamlamayı hedeflediklerini ifade eden Altan, "Şükürler olsun, bağışçılarımız da buna cevap veriyor. Şu anda ayın 10'undan bu yana stoklarımız normal seviyeye doğru çıkmaya başladı" dedi. Çeşitli şekillerde bağışçıları kan vermeye teşvik ettiklerini anlatan Altan, "3 ayda bir, 'kan verme zamanınız geldi' seklinde SMS ile hatırlatıyoruz ama hiç kan vermemiş vatandaşlarımızı da davet ediyoruz. Kan verdiklerinde 3 kişiye hayat vermiş oluyorlar hem de dünyada dikili ağaçları oluyor" diye konuştu. Temmuz ve ağustos aylarında da kan stoklarında azalmalar meydana geldiğini dile getiren İbrahim Altan, tatil dönemi olduğu için benzer sıkıntıyla karşı karşıya geldiklerini söyledi. Yaz aylarında da vatandaşların kan vermesi konusunda hassas olmasını isteyen Altan, "2018 yılında bizim topladığımız kan 2,5 milyon üniteyi geçti. Bu seneki hedefimiz, 2 milyon 750 bin civarında. Bunun için de günlük 9 ila 10 bin ünite toplarsak, hedefimize ulaşmış oluruz. Kanın kullanım ömrü çok uzun değil. Belirli ömrü olduğu için sürekli kan toplamamız gerekiyor" dedi. | Türk Kızılayı: Kan stoklarımız normal seviyeye çıkmaya başladı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, kentteki iki havalimanında ocak, şubat, mart ve nisan ayında gelen-giden yolcu ile icra edilen sefer sayısı geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterdi. Atatürk Havalimanı'nı, bu yılın ilk 4 ayında iç hatlarda 6 milyon 291 bin 876, dış hatlarda 15 milyon 225 bin 546 olmak üzere 21 milyon 517 bin 422 yolcu kullandı. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda ise ocak, şubat, mart ve nisanda gelen-giden yolcu sayısı 10 milyon 701 bin 489 oldu. Bu yolcuların 7 milyon 238 bin 92'si iç hatlardan, 3 milyon 463 bin 397'si dış hatlardan uçtu. Kentteki iki havalimanınında bu yıl misafir edilen yolcu sayısı 32 milyon 218 bin 911 kişi olarak kayıtlara geçti. Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarında, 2017'nin ilk dört ayında gelen-giden yolcu sayısı 27 milyon 373 bin 330 olurken, bu sayıda bu yılın aynı döneminde geçen yıla göre 4 milyon 845 bin 581 yolcu artışı sağlandı. Bu yılın ocak, şubat, mart ve nisan ayında Atatürk Havalimanı'nda iç hatlarda 44 bin 279, dış hatlarda 103 bin 849 olmak üzere toplam 148 bin 128 uçaklık hava trafiği oluştu. Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan iniş ve kalkış yapan uçak sayısı, iç hatlarda 46 bin 487, dış hatlarda 26 bin 131 olarak kaydedildi. Söz konusu havalimanında, dört ayda 72 bin 618 uçaklık trafik yaşandı. İstanbul'daki iki havalimanından geçen yılın ilk dört ayında 205 bin 659 uçak iniş ve kalkış yaptı. Bu yılın aynı döneminde ise iki havalimanından icra edilen sefer sayısı 220 bin 746 olarak belirlendi. Böylece bu yılın ilk dört ayında, geçen senenin aynı dönemine göre hava trafiğinde 15 bin 87 seferlik artış kaydedildi. | İstanbul'dan 4 ayda 32 milyon yolcu uçtu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İngiltere'de yapılan bir araştırma, kadınların, yaşamlarının yaklaşık bir yılını ne giyeceklerine karar vermeye harcadığını gösterdi. İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberinde, yaşları 16 ila 60 olan 2491 kadının katılımıyla yapılan araştırmada, kadınların ortalama olarak yaşamlarının 287 gününü, işe, akşam yemeklerine, davetlere, tatile, spora ve diğer faaliyetlere ne giyeceklerini seçebilmek için gardıroplarını karıştırarak geçirdiğini ortaya koyduğu bildirildi. Bu sürenin büyük bölümünün, cuma veya cumartesi akşamları ile tatil için uygun kıyafet seçimine ayrıldığı belirtildi. Uzmanlar, ortalama olarak bir kadının hafta içi her sabah kıyafet seçimi için 16 dakika harcadığı, bu sürenin cumartesi ve pazar sabahları 14 dakika civarında olduğu kaydedildi. Araştırma, kadınların çoğunun, hafta sonu dışarı çıkmadan önce ne giyeceklerine karar vermek için yaklaşık 20, tatile götürecekleri giysileri seçmek için de her seferinde 52 dakika harcadığını gösterdi. Kadınların hafta içlerinde de akşam dışarıya giyecekleri kıyafetler için 20 dakika harcayabildiğini ortaya koyan araştırmada, kadınların, tatillerde sabahları uygun giysiyi seçmek için 10, akşam kıyafetleri için de 10 dakika harcadığı ve her iki kadından birinin, işe gitmeden önceki gece 15 dakikasını yarın sabah ne giyeceğini bulmaya ayırdığı gözlendi. | Kadınlar 1 yılını kıyafet seçimine harcıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 4 çocuğunun cesedini teslim alan, halen eşinin ve üç çocuğunun bulunması için denizi gözleyen Ali Alsaho, artık ne Suriye'ye dönmek, ne Türkiye'de kalmak, ne de Avrupa'ya gitmek istediğini, çocuklarının hayatıyla kendi yaşamının da bittiğini söyledi. Suriye'nin Derizol bölgesinde ticaretle uğraşan Ali Alsaho'nun hayatı, ülkesinde iç karışıklıkların çıkıp IŞİD'in hayatlarına müdahalesiyle kabusa döndü. Baskıdan kurtulup çocuklarına daha iyi bir gelecek kurmak isteyen Ali Alsaho, eşi Ayşe Alsaho ve en küçüğü 20 günlük en büyüğü 9 yaşında olan 7 çocuğunu da yanına alıp Türkiye'ye kaçtı. Kilis üzerinden yaklaşık 20 gün önce Türkiye'ye giren Ali Alsaho, daha sonra bağlantı kurduğu insan tacirleri aracılığıyla, İzmir'e geldi. Geçen Pazartesi günü de insan tacirleri tarafından götürüldüğü Çeşme'de, bir grup mülteciyle tekneye bindirildi. Tekne bir süre açıldıktan sonra motor arızasından sonra denizin ortasında kaldı. Dalgaların da şiddetini arttırmasıyla teknedeki Ali Alsaho, eşi ve 7 çocuğunun da aralarında bulunduğu kaçaklar, denizin ortasında can pazarı yaşadı. Çocuklarını kurtarmak içini büyük çaba gösteren Ali Alsaho, dalgaların etkisiyle denizin üstünte fındık kabuğu gibi savrulan tekneden denize düşen çocuklarını tekrar tekneye almaya başardı. Ancak birsüre sonra tekne alabora olarak battı. Canı gibi sevdiği çocukları Ali Alsaho'nun elinden bir bir kayıp karanlık sularda kayboldu. Çaresiz kalan Ali Alsaho yardım istemek için kıyıya yüzmeye başladı. Yaklaşık 1.5 kilometre yüzdükten sonra kendisini fark eden balıkçılar tarafından kurtarılıp kıyıya çıkartıldı. Verdiği bilgiler doğrultusunda sahil güvenlik ekiplerinin araştırmalarında denizden Ali Alsaho'nun, kızları Amar (9), Şahazeren (7), Sacide (4) ve oğlu Muhammed Alsaho'nun (2) cesetleri bulundu. Ali Alsaho da, hastanedeki tedavisinin ardından hemen denize açıldıkları bölgeden denizi izleyip geride kalan eşinin ve kızı Cennet (4), oğulları 20 günlük İslam ile Ömer, (1) Alsaho için, mucizenin gerçekleşip umutla kurtulmalarını bekledi. Ancak günler geçtikten sonra Ali Alsaho eşi ve üç çocuğunun ne ölüsü ne dirisine ulaşılamayınca umudunu yitirip İzmir'e döndü. Hastane morgundaki 4 çocuğunun nerede toprağa ereceğine henüz karara vermediğini söyleyen Ali Alsaho, yaşadığı acıyı anlattı. Ülkesinden çocuklarına daha iyi biri yaşam için kaçtığını ama artık tüm yaşama sevincinin bittiğini söyleyen Ali Alsaho, "Belki çocuklarımı Suriye'deki kardeşime gönderirim orada toprağa veririm. Belki de burada veririm. Diğer çocuklarımın da cesetlerinin bulunmalarını bekliyorum. Ama artık ben de, ne Suriye'ye dönmek, ne Türkiye'de kalmak, ne de Avrupa'ya gitmek istemiyorum. Çocuklarımın hayatıyla benim de yaşamım bitti" dedi. İnsan tacirlerini de suçlayan Ali Alsaho, "IŞİD militanlarından kaçtık. Benimle birlikte aynı yolculuğu yapmak isteyen Suriyeliler var. Bu riski almayın. Deniz yoluyla Avrupa'ya gitmeyin. Çocuklarınızı kaybedersiniz. İnsan kaçakçıları, insanları ölüme götürüyor. Bize '15 dakikada Yunanistan'da olursunuz' dediler. Bize, can yeleği giymemize gerek olmadığını, teknenin güvenli olduğunu söyleyip ölüme gönderdiler" dedi. | IŞİD'in elinden kurtartığı eşi ve 7 çocuğunu Ege Denizi'nde kaybetti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü IŞİD'in İstanbul'da Reina saldırısı gibi sansasyonel bir saldırı yapacağının belirlenmesi üzerine çalışma başlattı. TEM ekipleri, terör örgütü IŞİD'in Kağıthane'deki hücre evini tespit ederek operasyon düzenledi. Evde yapılan aramalarda, 2 kaleşnikof tüfek, 500 mermi, örgütsel doküman ve dijital veriler ele geçirdi. Operasyon kapsamında terör örgütü IŞİD'den kaydı bulunan C.C. ve İ.D. yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişi Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. İstanbul'da dün kentin 14 giriş-çıkış noktası polis tarafından tutulmuştu. Büyük operasyonda gözaltına alınanlar olduğu belirtilmişti. | İstanbul'da 14 noktada yolların kesilmesinin nedeni belli oldu: Reina'daki gibi katliam yapacaklardı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: "Jandarma savcılığın gözaltı kararını uygulamadı" iddialarına yalanlama geldi. Jandarma Genel Komutanlığı, konuyla ilgili internet sitesi üzerinden bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Söz konusu haberler asılsız olup, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ve birimlerine, Cumhuriyet Savcılığı'ndan herhangi bir talep ulaşmamıştır" denildi. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının 2. dalga operasyonundaki gözaltı kararları için polis harekete geçmeyince savcılığın, Jandarma'ya talimat gönderdiği ancak Jandarma'nın da harekete geçmediği iddia edilmişti. | Jandarma'dan 'soruştuma' açıklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Avusturya İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner "Welt am Sonntag" gazetesine Yunanistan'ın Schengen üyeliğine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Mikl-Leitner, "Atina hükümeti birliğin dış sınırlarının güvenliğine yönelik daha ciddi adımlar atmazsa artık Yunanistan'ın Schengen bölgesinden çıkartılması açık açık tartışılmaya başlanmalı" ifadelerini kullandı. Muhafazakar Avusturya Halk Partisi'ne (ÖVP) mensup politikacı ayrıca Türkiye-Yunanistan sınırının kontrol edilmesinin mümkün olmadığı söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını, Yunanistan'ın Avrupa'nın en güçlü donanmalarından birine sahip olduğunu ve bu donanmanın sivil bir yönetimle sığınmacıların kontrol ve kayıt işlemleri için görevlendirilebileceğini söyledi. Mikl-Leitner yaptığı açıklamada ayrıca, Avrupalıların çoğunun sabrının sonuna geldiğini hatırlatarak "Bunların üzerine çok konuşuldu, artık müzakerelere başlanmalı. Burada söz konusu olan Avrupa'nın istikrarının, düzeninin ve güvenliğinin korunması" diye konuştu. Atina ise yükümlülüklerini yerine getirmediği suçlamalarını reddediyor ve donanmanın Birleşmiş Milletler anlaşmalarının yükümlülüklerine göre Ege Denizi'ndeki sığınmacıları kurtarmak ve ülkeye getirmek zorunda olduğunu vurguluyor. Hükümete göre Yunanistan'a sığınmacı akınını durdurmak ise Türkiye'nin sorumluluğu. Atina'nın Schengen üyeliğinin iptali halinde aradaki Balkan ülkelere anlaşmaya dahil olmadığı için Schengen ülkelerinin sınırı Macaristan'a kadar gerileyecek. | Avusturya'dan Yunanistan'a Schengen tehdidi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: "Cüce gezegen de ne demek?" derseniz haksız değilsiniz, hele de benim kuşağımdansanız. Bizim çocukluğumuzda dokuz gezegen vardı; Güneş'e en yakın olandan başlayarak sayarsak Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton. Bu işlere meraklı biri olarak bir gün yeni keşiflerle gezegen sayısının artabileceğini düşünürdüm, ama azalacakları hiç aklıma gelmezdi! Hem haklı, hem haksız çıktım: Gerçekten de yeni keşifler ardarda geldi. 1990'lı yıllardan itibaren Güneş'in çevresinde Plüton'dan da uzak yörüngelerde dönen çok sayıda gökcismi keşfedildi. Her yeni keşifle de Plüton'un gezegenler listesindeki statüsü biraz daha sarsıldı. Zaten kütlesinin çok az olması (diğer sekiz gezegenin en küçüğü olan Merkür'ün yirmide, hatta bizim Ay'ımızın bile beşte biri kadarcık!) dikkat çekiciydi, ve "bu kadar küçük cisimlere gezegen diyorsak o zaman büyük çoğunluğu Mars'la Jüpiter'in yörüngelerinin arasında dönen milyonlarca asteroidin günahı ne, üstelik içlerinde çevresinde dönen kendi uyduları olanlar bile var, onlara da gezegen diyelim!" itirazına iyi bir cevap gerekiyordu. Çoğu kişi bir gökcismine "kaya" değil de "gezegen" denilebilmesi için o cismin bir "boy sınırı"nın üzerinde olması gerektiğini düşünüyordu. Sorun, o sınırın nereden çekileceğiydi. Plüton'un kütlesi asteroidlerin en büyüğü (ve ilk keşfedileni) Ceres'inkinin on katından çoktu, ama boy sınırını ille de ikisinin arasına çekmemiz gerektiğini söyleyen mantıklı bir gerekçe yoktu. Bu tip bir gökcisminin "büyük" olup olmadığını söyleyebilmek için gayet akıllıca bir yöntem şudur: Şekline bakın. Eğer top gibi yusyuvarlak görünüyorsa büyük, yok eğer düzensiz bir şekle sahipse küçük deyin. Neden mi? Kütle yeterince büyük olduğunda yerçekimi kuvvetiyle cismin içindeki basınç birbirini dengeler ve şekli kabuktaki görece ufak girinti çıkıntıları (hani şu bizim buralarda dağ dediklerimizi) saymazsak yuvarlaklaşır. Buna "hidrostatik denge" denir. Bu nedenle yeterince kütlesi olan her "tek parça" gökcismi yuvarlak olacaktır. Güzel çözüm, değil mi? "Güneş'in çevresinde yörüngede olan ve hidrostatik denge nedeniyle yuvarlak şekildeki cisimlere gezegen denir" deyip işin içinden çıkabiliriz! Yalnız bu hesaba göre gezegen listesine Ceres'i de eklememiz gerekir, çünkü onun da top şeklinde olduğunu biliyoruz: Ceres'ten sonra ikinci sıradaki en kütleli asteroid Vesta ise Şekil 2'de de gördüğünüz gibi yeterince büyük (yani yuvarlak) değil. "Pekala, Ceres'i de ekleyelim, on gezegenimiz olsun, bu ilkokul öğrencilerinin isim ezberleme işini o kadar da zorlaştırmaz" diyenler oldu. Ama iş o kadarla kalmadı. 1990'larda Plüton'un ötesinde yeni cisimler keşfedilmeye başlandı demiştim ya? İşte onlardan da hidrostatik dengede olduğu saptananlar oldu. Hem de öyle bir-iki tane değil. Şu listeye bir bakın hele: Uzmanlar sayının on bine ulaşabileceğini tahmin ediyor! Bana sorarsanız bunda bir sakınca yok, ama Uluslararası Astronomi Birliği Genel Kurulu 2006'da (hâlâ dedikodusu ve tartışması bitmeyen) bir kararla "gezegen" tanımına tüm bu ufaklıkları elemek ve ille de ilkokulda ezberlenebilecek kısa bir liste elde edebilmek için "Güneş'in çevresinde dönmek" ve "hidrostatik denge"nin yanısıra üçüncü bir koşul ekledi. Kavga da oradan çıktı. Bu üçüncü şart şuydu: Bir cismin gezegen sayılabilmesi için artık "yörüngesinin çevresindeki alanı temizlemiş" olması gerekiyordu. Eğer kütleniz yeterse, yörüngenizin yakınlarında dolaşan diğer cisimleri ya kendinize çekip üzerinize düşürerek, ya uydunuz olacak şekilde yakalayarak, ya da yörüngesini bozup uzağa fırlatarak devreden çıkarabilir, böylece kendi yörüngenizde yalnız kalabilirsiniz. Bu yeni şart Plüton ve ötesindeki cisimleri o dış alandaki binlerce diğer ufaklığı, Ceres'i de diğer asteroidleri "temizlememiş" oldukları için resmî gezegen listesinin dışında bıraktı ve sadece ilk iki şartı sağlayıp üçüncüden çakan cisimleri adlandırmak için uydurulan "cüce gezegen" kategorisine yolladı. O günden beri de özellikle Plüton'un "hakkının yendiğini" düşünen hayranları protestolarını sürdürüyor. 2015'te NASA'nın iki aracı tarihte ilk kez iki cüce gezegenle buluşacak. Bunlardan ilki Dawn ("Şafak") sondası. Dawn, uzay çalışmaları tarihinde Dünya ve Ay'dan farklı iki gökcisminin birden yörüngesine girmeyi başaran ilk araç. Yenilikçi iyon motoru sayesinde 2011'de yörüngesine girdiği Vesta'yı 14 ay boyunca inceledikten sonra yeniden yola koyuldu ve bu Mart'ta da Ceres yörüngesine yerleşti. Göndereceği bilgileri heyecanla bekliyoruz. Çoğu kişi için yılın uzay olayı ise kuşkusuz New Horizons ("Yeni Ufuklar") sondasının Plüton'un yanından geçişi olacak. An itibariyle elimizdeki en iyi Plüton görüntüleri Dünya yörüngesindeki Hubble uzay teleskobundan 13 yıl önce çekilmiş, ve Şekil 3'te gördüğünüz gibi pek bir şey anlaşılmıyor! New Horizons rekor bir hızla Plüton'a yaklaşıyor, ve önümüzdeki ay bundan daha iyi görüntüler gönderebilecek mesafeye ulaşacak. 14 Temmuz'da cüce gezegene en yakın noktadan geçtiğinde neler görecek peki? 2015 "gezegen" tanımının bir kez daha tartışmaya açıldığı yıl olabilir. Ne de olsa artık listeye girmek için bekleyen en iddialı adaylar gözden ırak değiller. Belki taş kalpli astronomların inadı kırılıverir. | Cüce gezegenlerin yılı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde 115 hamile çocuğa ilişkin bildirimin polise yapılmadığı yönündeki belgelerin ortaya çıkması sonrası soruşturma süreci başlatılmıştı. söz konusu belgeleri ortaya çıkaran hastane personeli İclal N.'nin başvurusu üzerine küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Baş Hekim Yardımcısı Akif Akça ve hastane personeli Nazlıcan Dilber'e ilişkin yürütülecek soruşturma için İstanbul Valiliği'ne başvurdu. Ancak Valilik, bu iki görevli hakkında soruşturma izni vermedi. Bu karara Bölge İdare Mahkemesi'nde yapılan itaraz oy birliğiyle kabul edildi. Savcılık bu kararın ardından adı geçen iki görevlinin ifadesini alabilecek. Savcılık, olaya ilişkin cinsel istismar ve yetkililere bildirmeme iddiasıyla iki soruşturma yürütülüyor. Türkiye, İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğunun saptandığını fakat yetkililerin bildirilmediği olay üzerine, İstanbul Valisi Vasip Şahin, hamile çocuklar skandalında soruşturma iznini vermeme kararının idari olduğunu söylemişti. Karara itiraz edilebileceğini söyleyen Şahin, "Yargı harekete geçti, sorumlu varsa bunun karşılığını görür" demişti. | Hamile çocuk skandalında yeni gelişme (Mahkeme, Valiliğin soruşturma izni vermeyen kararını kaldırdı) | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: New York kentindeki federal mahkemede görülen davada Yargıç George Daniels, 10 yıldan beri süren davada tanıkları dinledikten bir hafta sonra verdiği kararı dün imzaladı. Dava, 11 Eylül saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının açtığı 100 milyar dolarlık tazminat davası üzerine federal mahkemede görülmeye başlamıştı. İmzaladığı karar yazısının sonuç bölümünde, davalıların El Kaide terör örgütüne verdiği desteğin 11 Eylül saldırılarına yol açtığının davacılar tarafından kanıtlandığını belirten Daniels, bir sulh mahkemesi yargıcını, tazminat ve ceza konusu olan kayıpları belirlemekle görevlendirdi. Daniels kaleme aldığı kararın sonuç bölümünde ayrıca, İran'ın El Kaide terör örgütü yönetimine ve tüm El Kaide üyelerine güvenli bir bölge sağlamak suretiyle, El Kaide örgütüne malzeme ve kaynak desteği vermeyi sürdürdüğünü bildirdi. Davacı avukatları geçen hafta görülen açık duruşmada, İran'ın 11 Eylül'de yolcu uçaklarını kaçırarak, Dünya Ticaret Merkezi, Pentagon ve Pennsylvania'daki bir sahaya saldırı düzenleyen hava korsanlarına etkin destek verdiği yönündeki iddialarına ilişkin delileri mahkemeye sunmuştu. Davacı avukatları dün ayrıca daha önce davadan çıkarılan Suudi Arabistan'ın da tekrar davalılar arasına dahil edilmesi yönünde bir dilekçe verdi. | 'İran 11 Eylül saldırılarından sorumlu' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: senatörler, Adalet Bakanı adayı 'ın adaylığına yönelik oylamayı, Yargı Komitesindeki oturumu uzatarak çarşamba gününe erteletti. 'ın mültecilere ve çoğunluğu müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına yönelik giriş yasağını eleştiren Demokratlar, oylamayı erteletmek için yaptıkları uzun konuşmalarda Sessions'ın bağımsız bir Adalet Bakanı olamayacağını savundu. Sessions, hafta başında yaptığı açıklamada, Trump'ın Irak, İran, Suriye, Sudan, Somali, Libya ve Yemen vatandaşlarına 90 günlük giriş yasağı koyması ve genel mülteci programını 120 gün durdurmasına yönelik başkanlık kararnamesinde hiçbir rolü olmadığını belirtmişti. Sessions'ın adaylığına yönelik oylamanın ertelenmesine neden olan uzatmalı oturum, 'ın Adalet Bakanı Vekili Sally Yates'i ülkenin kapılarını adı geçen 7 ülkenin vatandaşlarına kapatan kararnameyi savunmayacağını açıkladığı için görevden almasından saatler sonra gerçekleşti.
Senatodaki , ayrıca Trump'ın Hazine Bakanı adayı Steven Mnuchin ve Sağlık Bakanı adayı Thomas Price'ın onaylanması için bugün yapılması planlanan oylamalarına katılmayarak boykot ettiler. , Mnuchin ve Price'ın adaylığının onaylanması için Senato Finansal Hizmetler Komitesinde düzenlenecek oylamaları, Demokrat üyelerin boykotu nedeniyle ertelemek zorunda kaldı. Senatodaki Demokratların Mnuchin ve Price'a yönelik muhalefetinin ana nedeni finansal faaliyetlerine dayanıyor. Demokratlar, Price'ın sağlık ve ilaç şirketlerinin hisse senetlerine yaptığı yatırımlarda özel muamele gördüğü ve bu konuda yalan söylediği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Mnuchin'e ise Yönetim Kurulu Başkanı olduğu OneWest adlı bankanın azınlıklara ayrımcılık yaptığı ve haciz faaliyetlerinde yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle muhalefet ediliyor. Mnuchin, federal hükümetin usulsüzlük suçlamalarını kabul eden bankayı 2015'te 3,4 milyar dolarla, aldığının neredeyse iki katına satmıştı.
Öte yandan, Senato, Trump'ın Ulaşım Bakanlığına seçtiği Elaine Chao'nun adaylığını 6'ya karşı 93 oyla onayladı. Senato Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell'ın eşi Chao, daha önce döneminde 8 yıl Çalışma Bakanlığı yapmıştı. Cumhuriyetçilerin bugünkü bir diğer başarısı, Trump'ın Enerji Bakanı adayı ve Eğitim Bakanı adayı Betsy Devos'un adaylıklarının Senato Genel Kurulunda oylanabilmesi için gerekli alt komite onaylarını almaları oldu. Buna karşın, Demokratların özellikle Devos'un adaylığına yönelik oylamayı da boykot etme olasılığı olduğu belirtiliyor. Senatonun yeni yönetimin kabine üyelerini onaylayabilmesi için en az bir Demokrat üyenin oylamaya katılması gerekiyor. Başkanı ve Cumhuriyetçiler, bazı bakan adaylarının onaylanmasına izin vermeyen Demokratları, hükümetin kurulmasını geciktirmekle itham ediyor. Trump, hesabından yaptığı paylaşımda, "Demokratlar bize Adalet Bakanımızı ve kabinenin geri kalanını ne zaman verecek? Kendilerinden utanmalılar. Washington'ın çalışmaması pek tabii." ifadelerini kullandı. | Demokratlardan Trump'ın kabinesine fren | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İngiltere’nin önde gelen bankalarından , yapılan açıklamada, İngiltere genelinde 54 şubenin kapatılmasına ve karar verildiği belirtildi. Şube kapatma ve işten çıkarma kararlarına gerekçe olarak, "Williams & Glyn" adı altında yeni bir bankanın kurulmasına dair plandan vazgeçilmiş olmasının gösterildiği belirtilen açıklamada, "Artık Williams & Glyn adı altında yeni bankanın kurulmasından vazgeçilmesi sebebiyle İngiltere ve Galler’de birbirlerine oldukça yakın alanlarda hizmet veren şubelerimizi kapatıyoruz" denildi. Bu arada, İngiltere’nin önde gelen sendikalarından Unite’ın Temsilcisi Rob MacGregor, konuya ilişkin değerlendirmesinde, bankanın kararının kabul edilemez olduğunu savundu. RBS, mayıs ayında yaptığı açıklamada, ülke genelinde 162 şubenin kapatılacağını ve 792 kişinin işten çıkarılacağını duyurmuştu. | RBS, İngiltere'de 54 şubesini kapatacak | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Suriye resmi haber ajansı SANA'ya konuşan Rusya Duma Konseyi Başkan Yardımcısı ve Rus Liberal Demokratlar Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski, Türk askeri uçağın Suriye hava sahasını ihlal etmesini şiddetle kınadığını söyledi. Jirinovski bu olayın Türkiye tarafından yapılan kasıtlı bir provokasyon olduğunu iddia etti. Askeri müdahalenin önünü açmak için Avrupa'da bir kesimle, ABD ve NATO'nun son zamanlarda Suriye'deki şiddet olaylarını tırmandırdığını savunan ırkçı Rus lider Jirinovski, Suriye'de şiddet ve gerginliğin provoke edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Türkiye'nin de bu uluslararası provokasyonlara kendini bulaştırdığını savunan Jirinovski, Ankara'nın kasıtlı olarak savaş uçağını Suriye hava sahası ve egemenliğini ihlal etmeye gönderdiğini öne sürdü. Suriye hava savunma sisteminin doğru ve haklı bir şekilde hareket ettiğine dikkat çeken Vladimir Jirinovski, Türkiye'yi bu gibi provokasyonlardan uzak durmaya çağırdı. Rus Liberal Demokratlar Partisi Başkanı Jirinovski, Türkiye'yi aynı zamanda hayallere kapılan Suriye muhalefetini silahlandırma ve ona askeri destek sağlama çabalarına son vermeye çağırdı. Rusya ise, BM’in Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın Suriye konusunda düzenlenmesi beklenen uluslararası konferansa katılım çerçevesinde İran’a yaptığı davete tam destek verdiğini yineledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan açıklamada, İran'ın uluslararası konferansa davet edilmesinin doğru bir adım olacağı belirtildi. | 'Türk uçağı kasıtlı provokasyondu' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Modern zamanların pop ikonu, efsane sarışın Marilyn Monroe'nun Kore Savaşı'na katılan Türk askerleriyle çektirdiği fotoğraflar bulUNdu. Ankaralı İşadamı ve Koleksiyoner Muhammet Yüksel'in arşivinde yer alan fotoğrafta, Monroe ayaktaki bir grup Türk askerlerinin ortasında sandalyede otururken görülüyor. 1954 yılının Şubat ortasında çekilen fotoğrafta, Monroe'nun güneş gözlükleri ve giydiği Türk üniforması da dikkatleri çekiyor. Muhammet Yüksel, arşivindeki fotoğrafla ilgili şu bilgileri verdi: ''Marilyn Monroe 14 Ocak 1954'te Joe DiMaggio ile San Francisco'da evleniyor. Çift hem iş gezisi hem de balayı için Japonya'ya gidiyor. Orada Monroe ile Joe arasında tartışma yaşanıyor. Bunun üzerine kocasına kızan ünlü yıldız, uzun süredir ABD hükümeti tarafından Kore'deki askerlere moral ziyaretinde bulunması yönündeki daveti kabul ediyor ve Kore'ye gidiyor.'' İlk başta Monroe'nun 4 günlük ziyaret boyunca 10 gösteri yapmayı planladığını ama gösterilen ilgiye kayıtsız kalmadığını ifade eden Yüksel, ünlü yıldızın programda olmayan birçok birliği de ziyaret ederek gösteriler yapıp, askerlerle bolca hatıra fotoğrafı çektirdiğini aktardı. Aylardan şubat ve sıcaklığın eksinin altında olmasına rağmen Monroe'nun askılı mor kıyafetiyle birçok gösterisine çıktığına dikkati çeken Yüksel, yıldız oyuncunun askerleri ziyaretinde ise Türk üniforması giydiğini söyledi. Fotoğrafın hem Türk askerlerinin Kore'deki varlığı hem de Marilyn Monroe koleksiyonu için önemli bir belge olduğunu belirten Yüksel ''Yaptığım araştırmalara göre bu fotoğraf Monroe'nun hiç yayınlanmayan fotoğrafları arasında yer alıyor'' dedi. | Marilyn'den Türk askerine moral | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında Beşiktaş’a 2-1 yenilen Galatasaray, zirvenin 9 puan gerisine düştü. Atatük Olimpiyat Stadı’nda oynanan maçtan sonra sarı-kırmızılı taraftarlar öfkeli şekilde Florya Tesisleri’ne gitti. Spor Büro ekiplerinin yanı sıra TOMA’nın da getirildiği tesislerin önünde taraftarlar, iki grup halinde birbirleriyle kavga ederken, basın mensuplarına da saldırı oldu. Gazeteciler, tesislerin içine girmek zorunda kaldı. Öte yandan polis, taraftarlara tesis önünde biber gazı sıktı. | Florya'da olay... Kavga çıktı, tesislere TOMA geldi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesi Kemalpaşa Caddesi üzerinde park halinde olan 3 araç, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce üzerine benzin dökülerek ateşe verildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından kontrol altına alınarak söndürülen yangın sonrası inceleme yapan polis ekipleri, olay yeri yakınında pet şişe içinde bir miktar benzin ve otomobilleri yakmakta kullanıldığı belirtilen sönmüş halde bir meşale buldu. Söz konusu malzemeleri incelemek üzere polis merkezine götüren ekipler, kaçan kişi ya da kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. Şişli Nurtepe Mahallesi ile Sultanbeyli Fatih Mahallesi'nde de birer araç molotofkokteyli atılarak ateşe verildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından kontrol altına alınan yangında, söz konusu araçlarda maddi hasar oluştu. Polis, her iki olayda da kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. | İstanbul'da 5 araç kundaklandı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Spor Toto Süper Lig’de Evkur Yeni Malatyaspor’a deplasmanda 2-0 mağlup olan Galatasaray takımını taraftarlar, havalimanında karşıladı. Sarı-kırmızılı taraftarlar, Atatürk Havalimanı’nda karşıladıkları teknik heyet ve futbolculara sevgi gösterisinde bulunarak, moral verdi. Taraftarlar, uzun süre "İmparator Fatih Terim" şeklinde tezahürat yaptı. | Galatasaray'a taraftarlar moral verdi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Sağlık turizminin Türkiye ekonomisi için en önemli konuların başında geldiğine işaret eden , 2023'teki 20 milyar dolarlık hedef için tamamen yerli sermayeli bir grup olarak kendilerinin de yeni yatırımlar yaptıklarını söyledi. Tanfer, "Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı listesine giren bir diş kliniği iken, artık yelpazemizi genişleterek bir sağlık grubu haline geliyoruz. Yatırımlar tamamlandıktan sonra hedefimiz ilk 50 arasına girmek." dedi. İstanbul Nişantaşı'nda bir diş kliniği ve Levent'te estetik ve sağlık merkezi ile faaliyet gösteren Tanfer Sağlık Grubu, yatırımlarını büyütme kararı aldı. Son 8 senedir diş ve estetik ile sağlık turizmi alanında çok ciddi adımlar attıklarını belirten Tanfer, elde ettikleri sonuçlara bakarak bu kez bir hastane yatırımı yapmaya karar verdiklerini söyledi. Mecidiyeköy'de bulunan 45 yıllık de sağlık turizmindeki gelecek hedefleri doğrultusunda satın aldıklarını ve orada yola Tanfer Hastanesi olarak devam edeceklerini kaydeden Tanfer, "Biz iki senedir Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı listesine giren bir diş kliniği iken, artık yelpazemizi genişleterek bir sağlık grubu haline geliyoruz. Yatırımlar tamamlandıktan sonra hedefimiz ilk 50 arasına girmek" şeklinde konuştu. Önümüzdeki dönemde Bodrum'da kuracakları bir rehabilitasyon merkezi ile büyümeye devam edeceklerini belirten Tanfer, bu iki yatırımın toplam maliyetinin ise 25 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyledi. "Biz ülkemize inanıyoruz ve bu ülkenin bize verdiklerini karşılamak için mücadele içerisindeyiz. Tamamen yerli sermayeli bir grup olarak Türkiye'nin 2023 hedefi olan 20 milyar dolarlık sağlık turizmine giden yolda yeni yatırımlar yapmanın gururunu yaşıyoruz" diyen Tanfer, şöyle devam etti: "Sağlık turizmi Türkiye’nin geleceğindeki en önemli döviz kaynaklarından bir tanesi olacak. Deniz ve güneş turizmi gibi sadece belli aylara sıkışan bir turizmden değil, 12 aya yayılan bir turizmden bahsediyoruz. Üstelik buraya gelen insanların sadece tedavi için geldiklerini de düşünmemek gerekir. Türkiye'de kaldıkları sürece konaklama, yeme-içme ve alışveriş olmak üzere ekonomiye ciddi bir katkı sağlıyorlar. Türkiye'nin burada en önemli avantajlarından birisi konumu. Örneğin İstanbul'u ele alırsak, İngiltere'den Dubai'ye 4-5 saat mesafede milyonlarca insan yaşıyor. Ayrıca Türkiye hekim kalitesi, kullanılan aletler ve maliyet avantajı olarak da rakiplerinin çok önünde. Bu çizgiyi bozmazsak sağlık turizminden elde ettiğimiz gelir katlanarak artacak." Geçtiğimiz yıl diş tedavisi için sadece kendilerine yurtdışından yaklaşık 7 bin hasta geldiğini söyleyen Tanfer, özellikle Avrupa'dan büyük bir talep olduğunun altını çizdi. İngiltere ve Almanya'nın başı çektiğini ifade eden Dr. Nihat Tanfer, "AB ülkelerinin yanında Afrika'dan Ortadoğu'ya, Rusya'dan Kanada ve ABD'ye kadar Türkiye'ye hasta geliyor. Bu insanlar ortalama 5-10 bin euro arasında tedavi ücreti ödüyor. Gelmelerinin en önemli sebebi burada çok iyi hizmet almaları. Başka ülkelerde doktorlar oturup hastayla konuşmuyor bile. Biz burada hastaya yaşadığı problemleri oturup izah ediyoruz. İkincisi, Avrupa ve Amerika’da kullanılan en iyi malzemeyi kullanmamıza karşın maliyetler çok düşük. Türkiye'de Avrupa'ya göre neredeyse yüzde 60 daha ucuz bir şekilde hizmet verilebiliyor. Ayrıca biz Türkiye'de yurtdışında yapılamayan zorlu operasyonları yapabiliyoruz. Bunun da ötesinde Avrupa'da yapılan hatalı uygulamaları düzeltebiliyoruz. Türkiye’ye ilk bizim getirdiğimiz, şu anda dünyada sayılı ülkelerde yapılan ve çene kemiği erimesini tedavi etmek için kullanılan box tekniğini kullanıyor olmamız da yabancıların gelmesinde etkili oluyor" diye konuştu. Hedeflerinin butik bir hizmet vermek olduğunu söyleyen Tanfer, kendileri için öncelikli olanın kalite olduğunu ve gelen hastaların mutlu ayrılması için çalıştıklarını belirtti. Mecidiyeköy’deki Tanfer Hastanesi’nde de ilk etapta yarı yarıya yabancı hasta hedeflediklerini anlatan Tanfer, Avrupa ağırlıklı olmak üzere önümüzdeki yıllarda bu dengenin biraz daha yabancı hastalara kayabileceğini ifade etti. Bodrum'da planladıkları yeni proje ile ilgili de bilgi veren Tanfer, burasının bir estetik, rehabilitasyon ve anti-aging merkezi olacağını söyledi. Bypass veya plastik cerrahi gibi operasyonların ardından gerekli olan rehabilitasyon dönemlerine talip olduklarını belirten Tanfer, "Bodrum’daki amaç ağırlıklı olarak İngiltere ve Avrupa pazarı. Bu ülkelerde doktorlar operasyonların ardından olumsuz bir durum yaşanmaması için bir rehabilitasyon süresi koyuyor. Biz de Bodrum'da böyle bir merkez oluşturacağız. Böylece dişten başlayıp estetikle devam eden ve genel cerrahi ile genişleyen yelpazeyi rehabilitasyonla daha da büyüteceğiz" dedi. Türkiye'nin diş ve sağlık turizminde son dönemde en büyük rakibinin Macaristan olduğuna dikkat çeken Tanfer, "Arkasından Romanya başladı. Bulgaristan ciddi bir atak yapıyor. Bunların en büyük avantajı Avrupa Birliği ülkesi olmaları. Bu yüzden belirli bir takım sağlık sigortalarında kolaylık sağlıyor. Türkiye’ye geldiği zaman ise sağlık sigortalarından tam anlamıyla istifade edemeyebiliyor. Şu anda oradaki hekim kalitesi Türkiye’deki hekim kalitesiyle aynı değil ama Türkiye’de hekim kalitesinde bir bozukluk başlar ve oralardaki hekim kalitesi yükselip belirli bir noktaya gelirse o zaman onlar tercih sebebi olur. Bu sebeple sağlık turizminde yol almak istiyorsak hekim kalitesi çok önemli" ifadelerini kullandı. Tanfer Sağlık Grubu'nun kuruluşu ile ilgili de bilgi veren Nihat Tanfer, kurumun temellerinin babası Dr. Mehmet Nedret Tanfer tarafından 1957 yılında atıldığını söyledi. Kendisinin de öğrenciyken orada çalıştığını daha sonra da akademisyenliğe geçiş yaptığını belirten Tanfer, "Üniversitedeki akademik kariyerime 1981'de YÖK kanunu nedeniyle ara verdim. 1982 yılında Nişantaşı’ndaki Estetik Ağız Cerrahi Merkezi'ni kurdum. 1985 yılında İtalya'ya gidip implant uygulamalarını inceledim. Daha sonra bunları Türkiye'ye ilk kez getirip uygulama şansına sahip oldum. Zaman içerisinde Nişantaşı'ndaki merkez büyüdü ve Tanfer ismi ile markalaşıp bulunduğumuz konuma geldik. Bundan sonra da yatırımlarımız devam edecek" şeklinde konuştu. | Tanfer yeni yatırımlarla hedefi ilk 50 olarak belirledi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İnternet üzerinden yayınlanan, uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadeleyi anlatan internet dizisinde başrolü paylaşan iki oyuncunun da aralarında bulunduğu 4 kişi, kaçak içki ticareti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, İstanbul, Adana ve Mersin'de kaçak üretilen içkiyi çöp kovalarında şalgam diye sahte faturalandırıp Kayseri'ye nakliye kamyonlarıyla getiren zanlıları takibe aldı. Yaklaşık iki ay süren teknik takibin ardından Kayseri'deki 6 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, internet üzerinden yayınlanan, uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadeleyi anlatan bir dizide başrolü paylaşan A.U. ve M.A.D. ile S.B. ve A.P. gözaltına alındı, adreslerde yapılan aramada bin 500 şişe kaçak içki ele geçirildi. Emniyette işlemleri devam eden zanlıların, sahte sosyal medya hesapları üzerinden ve irtibatlı oldukları kişiler aracılığıyla piyasaya kaçak içki sürdüğü öğrenildi. | Dizi oyuncularına kaçak içki operasyonu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Muğla Fethiye'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçim bürosu açılışını protesto eden gruba polis müdahale etti. HDP ilçe başkanlığının bulunduğu binada yapılan seçim bürosu açılışını protesto etmek için yaklaşık 500 kişilik grup, Salı Pazarı Meydanı'nda toplandı. Ellerinde Türk bayraklarıyla slogan atan grup, binaya doğru yürümeye başladı. Seçim bürosunun olduğu binaya girmek isteyen kalabalık polis bariyerlerini yıktı. Polis gurubu engellemeye çalışırken itfaiye görevlileri de seçim bürosu tabelesını söktü. Belediye Başkanı Behçet Saatçi, halkı sakinleştirmek için emniyet ve kaymakamlık ile birlikte ortak karar aldıklarını, bu nedenle tabelanın söküldüğünü söyledi. Tabela söküldükten sonra bir süre daha bina önünde bekleyen kalabalık dağıldı. Yapılan eylem nedeniyle seçim bürosu açılışına HDP üyelerinden ise katılan olmadı. | HDP protestosuna müdahale | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Amerika'nın Sesi Televizyonu'na konuşan Atilla’nın avukatı Halil Uzun, Atilla’nın bugün cezaevinden tahliye edileceğini söyledi. Uzun ayrıca,, Hakan Atilla'nın sınır dışı edilme işlemlerinin bir kaç gün sürebileceğini belirtti. Uzun, "Bu bürokratik işlemler tamamlandıktan sonra Hakan Atilla Türkiye’ye dönecek” dedi. Avukat Halil Uzun, Atilla'nın New York'ta süren temyiz mahkemesinin devam edeceğini belirterek "Atilla’nın Türkiye’ye dönmesiyle temyiz davası kapanmayacak” dedi. New York Güney Bölgesi’nde 105 yıl hapis istemiyle yargılanan Atilla, Rıza Sarraf’ın tanık olarak dinlenildiği dava sürecinde jüri üyeleri tarafından suçlu bulunmuştu. Davanın hakimi Richard Berman, karar duruşmasında Atilla’ya 32 ay hapis cezası vermişti. | Hakan Atilla tahliye oluyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İngiltere’de son yıllarda oyun parklarında yaralanan çocuk sayısının artması anne-babalarla ilgili ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. Uzmanların yaptığı araştırmada parkta cep telefonlarından gelen mesajlara bakan ve e-postalarını kontrol eden ebeveynlerin çocuklarına odaklanamadığı ve bunun farkında olan çocuğun da anne ya da babasının dikkatini çekmek için genelde neticesinde kendisini yaraladığı tehlikeli hareketler yaptığı ortaya çıktı. Uzmanlar 2011 yılı içinde parkta oynarken düşerek yaralanan 9564 çocuğun tedavi için hastaneye kaldırıldığına dikkat çekti. Londra Yuvalar Derneği Başkanı June O’Sullivan Daily Mail gazetesine konuyla ilgili bir açıklama yaparak şunları söyledi: “Toplum olarak cep telefonlarımızı kullanmak için kendimize bazı parametreler koymak zorundayız. Özellikle anne-babalar akıllı telefonlarının hayatlarını ne kadar çok kontrol ettiğinin farkına varması ve çocuklarıyla vakit geçirirken onlardan uzak durması gerekiyor.” | Akıllı telefon çocukları 'yaralıyor' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Aslandan kaçan vaşak 6 saat boyunca kaktüsün tepesinde kaldı ve hiç bir yara almadan da aşağı inmeyi başardı. Kaktüsün çevresinde birkaç tur atan aslan ise yukarıya çıkamayacağına kanaat getirdikten sonra vaşağın peşini bıraktı. Daily Mail'ın haberine göre, Arizona Çölü’nde bulunan ve vaşağı aslandan kurtaran kaktüs en az 300 yıllık ve 5 cm’lik dev dikenlere sahip. Vaşağın çaresiz halini gözler önüne seren bu kareleri Curt Fonger adlı 69 yaşındaki bir fotoğrafçı çekti. Vaşak aşağıya indikten sonra kaktüsü inceleyen Fonger, yerde ve bitki üzerinde kan göremediğini, bu yüzden de vaşağın yaralanma ihtimalinin olmadığını söyledi. Söz konusu kaktüsün tohumlarının yeşerme ihtimalinin binde bir olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bitkinin ilk çıktığında 2 cm büyüyebilmesi için 10 yıla ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Kaktüsün 4 buçuk metre olabilmesi için gerekli olan süre ise 75 ila 100 yıl arasında değişiyor. | 15 metrelik kaktüsün tepesinde bir vaşak | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Beyaz Saray, bu açıklamasıyla Trump ile Putin arasında yakında yapılması muhtemel bir görüşmenin Beyaz Saray'da da olabileceğini kabul etmiş oldu. Kremlin'den yapılan açıklamada, Trump'ın, 20 Mart'taki telefon görüşmesinde Putin'i Beyaz Saray'a davet ettiği açıklanmıştı. | Beyaz Saray'dan Putin-Trump görüşmesi açıklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kaza saat 18.30 sıralarında Bursa'nın İnegöl İlçesi Akhisar Mahallesi'nde meydana geldi. Sokak arasında süratli olduğu iddia edilen Mehmet D. (27) yönetimindeki kamyonet, toprak yolda kayarak kontrolden çıktı. Savrulan kamyonet sokakta oynayan çocukların arasına daldı. Muhammet Talha İnan (3) ve Ahıska Türkü olduğu öğrenilen Fikriye Muhammedov'a (11) çarpan kamyonet, bir evin bahçe duvarına çarparak durdu. Kazanın ardından, kamyonet sürücüsü Mehmet D. olay yerinden kaçtı. Kazayı gören mahalle sakinleri yaralanan çocukları otomobillerle İnegöl Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan tüm müdahaleye rağmen Muhammet Talha İnan hayatını kaybetti. Fikriye Muhammedov'un ise hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Kazadan sonra kaçan Mehmet D. ise, yaklaşık 1 saat sonra yakalanarak gözaltına alındı. Kaza ile ilgili soruşturma devam ediyor. | Bursa'da kamyonet sokakta oynayan çocukların arasına daldı: 1 ölü, 1 yaralı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Enis Berberoğlu'nun yargılanırken cezaevine odasının hazırlandığı iddiasını yalanladı. Ramazan Bayramını memleketi Yozgat'ta geçiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aydınçık İlçe Meydanı’nda vatandaşlar ile bayramlaştı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Enis Berberoğlunun yargılanması sırasında Maltepe Cezaevinde odasının hazırlandığı iddialarına yanıt verdi. İddiayı yalanlayan Bozdağ, "Bakın buradan çok net söylüyorum, Sayın Kılıçdaroğlu, milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorsun. Yalan söylüyorsun. Yalanı söylerken de yüzün kızarmıyor. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olması da mümkün değildir. Bu açık bir yalan, daha da ötesi çok açık bir iftiradır. Vatandaşı tahrik etmek için yapılan bir iftiradır" dedi. Bozdağ,"Sayın Berberoğlu’nun nereye konulacağına hakkında çıkan karardan sonra karar verilmiştir. Türkiye’nin cezaevlerinde yapılan çalışmaları veya olmayan şeyleri varmış gibi göstermek, başka alana doğru çarpıtmak ana muhalefetin liderine yakışmaz." diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nan seslenen Bakan Bozdağ, "Ben buradan kendi diliyle kendine sesleniyorum, bu dediğin iftirayı ispat etmezsen o zaman namuslu, şerefli bir adamım diye toplumun içinde gezme. Sen ispat et o zaman biz gereğini yapalım” şeklinde konuştu. | Adalet Bakanı Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’nun iddiasına yanıt | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların tatil programlarında yapılması planlanan değişikliklere ilişkin bölgelere göre tatilin söz konusu olabileceğini belirterek, "Bu konuyla ilgili kısa zamanda bir açıklama yapacağız. Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığımızla da başka kurumlarla da görüştük. Tatillerin düzenlemesi, araya küçük tatiller koymakla ilgili bir açıklamamız olacak" dedi. Bakan Selçuk, CNN Türk'te "Buket Aydın ile 40" programına katılarak, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. "Zorunlu yabancı dil eğitimi kalkacak mı?" sorusu üzerine Selçuk, bu konuda "kalkacak veya kalkmayacak" şeklindeki bir yaklaşımı doğru bulmadığını vurguladı. Ziya Selçuk, "Eğer hazırlık sınıfı olan bir okul varsa oradaki yaklaşımımız değişik, meslek liselerinde yabancı dille ilgili yaklaşımımız değişik. Bazen 4 sene verebiliriz bazen bir sene verebiliriz. Yani bu kalkacak ya da kalkmayacak biçiminde değil de hangi çocukların neye ihtiyacı var, bunu saptamak önemli" değerlendirmesinde bulundu. Bunun saptanmasına ilişkin model çalışmalarının bulunduğunu söyleyen Selçuk, "Bunu aceleye getirip sadece müfredatı değiştirerek İngilizce öğretemeyeceğimizi biliyoruz. Bunun yanı sıra öğretmen eğitimi, araç gereç yönetimi çok önemli" diye konuştu. Selçuk, ekosistemin bütün paydaşlarının birlikte dönüşümüyle yol alınacağının altını çizdi. Bakan Selçuk, "mavi balina internet oyunu" kastedilerek, "Çocukları istismar eden dijital saldırılara karşı nasıl önlemler alınmalı? Sizin bu konuda çalışmalarınız var mı?" sorusu üzerine, bu konuda çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. Bu konuda yüzbinlerce öğretmene, öğrenciye bilinçli internet kullanımı gibi konularda eğitim verildiğini aktaran Selçuk, "Bir android aplikasyonumuz var siber zorbalık konusunda, çok sayıda videolar hazırladık anne babalara rehberlik olsun diye. Eğer bir çocuk duygusal olarak rahatlarsa, düşünsel olarak açlığı giderilirse, eylemsel olarak aileyle bütünleşirse bu tür konularda çok fazla sorun yaşamaz diyebilirim" değerlendirmesinde bulundu. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "YÖK'le eğitim fakültelerindeki öğretmenlik bölümleri kontenjanlarına yönelik çalışmaya" ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin, insan kaynaklarını yönetmek zorunda olduğunu belirtti. 2040 yılına kadar hangi branşta ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğuna ilişkin simülasyonlarının bulunduğunu, bu konuda göç, nüfus artışı gibi unsurlar dikkate alınarak bazı tahminlerinin söz konusu olduğunu anlatan Ziya Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu bildiğimiz halde neden ihtiyacımızın çok ötesinde mezun olsun? Bu çocukların hepsi umut besliyor, bir gelecek peşinde. O zaman bizim daha rasyonel bir tabloya ihtiyacımız var. Peyder pey hemen önümüzdeki yılda eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılmasıyla ilgili bir mutabakatımız var. Kısmi bir azaltma bu. Büyük bir azaltma değil ama peyder pey yıllar içerisinde daha da azaltıp Türkiye'nin öğretmen ihtiyacıyla mezun sayısı arasındaki ilişkiyi rasyonel bir hale getirmek istiyoruz. Bakanlık olarak eğitim fakültelerinde bir alan daraltımı gibi bir talebimiz yok. Biz sadece 'Türkiye'nin fotoğrafını çekelim, mezun sayısına bakalım, önümüzdeki projeksiyona bakalım, hangi yılda ne kadar ihtiyacımız var ve bunu makul bir çerçeveye çekelim' niyetindeyiz." Bakan Selçuk, "Formasyon kime lazım, öğretmen olacak kişiye lazım. O zaman öğretmenliği kazanan kişiye biz onu ücretsiz olarak verelim. Ücret de ödemesin, umuda da kapılmasın boşu boşuna, kim kazandıysa o formasyonu alsın. Bundan sonraki süreci o şekilde yönetiyoruz" açıklamasında bulundu. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Okula başlama yaşı bir daha değiştirilir mi, bu son mu?" sorusu üzerine, bu değişikliğin son olduğunun altını çizdi. Selçuk, şöyle konuştu: "4+4+4 ile birlikte iki çağ nüfusu birbirine karıştı. Yani 5 yaş ve 6 yaşın çocukları sistemden dolayı aynı sene okula başlama durumunda kaldılar. Bizim çağ nüfusunun yüzde 40 daha üstünde öğrencimiz oldu aynı sene. Fakat aynı sınıfta çok farklı becerilere ve birikime sahip çocuklar olunca çocuklar aslında yaşlarından ya da materyalden kaynaklanan eksikliği kendi yeteneklerindeki eksiklik zannettiler. Çocuk da bir sorun yok aslında, 5-6 ay daha beklese o da yapacak onu. Aile tercihi sonucunda daha erken ya da daha geç olması elbette söz konusu olabilir ama biz ulusal düzeyde bir standart koyup çağ nüfusunu dikkate almak zorundaydık." Bu çalışmayı "çocuğum rapor alsın mı almasın mı?" gibi tartışmaların önüne geçmek, meseleyi berraklaştırmak için yaptıklarını anlatan Selçuk, bu konuda 69 ayı ortalama olarak ele aldıklarını, velilerin bu konuda çocuklarının kişisel durumuna bakarak hareket etmesi gerektiğini kaydetti. Velilerin, imam hatip okulları sayısının çok olduğu, çocuklarını imam hatipler dışında yerleştirecek okul bulamadığı konusunda eleştirilerinin bulunduğu belirtilerek, "İmam hatip okulları velilerin şikayet ettiği kadar çok mu?" sorusu yöneltilen Selçuk, uygulamadaki bazı aksaklıklardan dolayı birtakım şikayetlerin bulunduğunu ifade etti. Ziya Selçuk, uygulamadaki aksaklıkların ortadan kaldırılacağını vurgulayarak, "Bu anlamda sıkışıklığın azalması hatta yok olmaya doğru gitmesi söz konusu olacak. İmam hatip okullarımız da diğer okul türleri gibi velilerin talepleri doğrultusunda açılıyor. Öğrencilerimizin istemediği bir okula yerleştirilmesinin de söz konusu olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim" dedi. Selçuk, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili soruya yanıt verirken, öğretmeni, eğitim yöneticilerini bu kanunla belirli bir standarda doğru yöneltmenin önemine işaret etti. Bakan Selçuk, "Kanunla ilgili şunu da söylemek isterim, sanki bu kanun yazılmış bitmiş ve yasalaşmaya hazırmış gibi bir algı ya da duyum da söz konusu. Böyle bir şey söz konusu değil, bizim hazırlıklarımız bitmek üzere. Bittikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız ve bütün sivil toplum örgütlerinin, sendikaların görüşünü alacağız. Ondan sonra bunu yürüteceğiz" şeklinde konuştu. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, personel rejimi, okul müdürlerinin görev standartlarının ortaya konulması, ödüllerle ilgili bir çok hususun kanunda yer aldığını, kanunla öğretmenin öğretmenlik meslek statüsünün yükseltilmesinin amaçlandığını söyledi. Bakan Selçuk, "Okulların tatil programıyla ilgili bir değişiklik yapılacak mı? Bölgelere göre tatil düzenlemesi mümkün mü? sorusu üzerine, bölgelere göre tatilin şu anki mevzuatla da mümkün olabileceğini ifade etti. Tatil süreleri konusundaki farklı uygulamalara, Türkiye'de özellikle doğudaki birçok ilde ağır kış şartlarına işaret eden Selçuk, şunları kaydetti: "Biz bu tek tip anlayışımızdan kaynaklanan neden dolayısıyla, bölgesel tedbir almakta biraz zorlanıyoruz. Aslında sayın valilerin denetiminde bu konu. Fakat önümüzdeki süreçte bu konuyla ilgili kısa zamanda bir açıklama da yapacağız. Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığımızla da başka kurumlarla da görüştük. Tatillerin düzenlemesi, araya küçük tatiller koymakla ilgili bir açıklamamız olacak. Fakat Türkiye birden bire hemen 200 gün, 220 gün olsun gibi bir hazırlığa henüz sahip değil. O, zaman içerisinde dikkate alınabilecek bir şey. Şu anda biz mevcudu ne kadar iyi yapabilirizin peşinde olmalıyız ve bu amaçla da bölgelere göre tatil olabilir, bunun önü açılabilir. Konuyla ilgili takvimi ilan ettiğimizde aslında sayın valilerin zaten yetkisinde olan bazı hususların çok daha işlevsel bir biçimde bölgesel olarak yapılması söz konusu olacak." Atama bekleyen öğretmenlerin durumu konusunda Bakan Selçuk, belli bir çerçevede atama yapmaya devam edeceklerini, peyder pey yıllar içerisinde açığı gidereceklerini, ücretli öğretmen sayısını azaltıp kadrolu, sözleşmeli öğretmen sayısının artmasıyla ilgili bir süreci uyguladıklarını dile getirdi. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Sözleşmeli öğretmenlerin durumuyla ilgili bir düzenleme yapılacak mı?" sorusuna, "Öğretmenlik Meslek Kanunundaki düzenlemeler onlar için de iyileştirmeyi içeriyor. Mevcut durumun daha da iyileşmesi lazım ve bunun için de elimizden geleni yapacağız. Elbette Meclis son karara sahip olan, söz sahibi olan. Biz Bakanlık olarak belirli hazırlıkları yapmak ve arz etmek durumundayız" yanıtını verdi. Bu anlamda kanunu beklemeden, şu anda 4 artı 2 olan zorunlu hizmetle ilgili sürenin 3 artı 1'e indirileceğini açıkladıklarını anımsatan Selçuk, bunu her şekilde hayata geçireceklerini vurguladı. Ziya Selçuk, özel okullar fiyatlarına yapılan zamlarla ilgili velilerin şikayetlerinin hatırlatılması üzerine, velilerin sadece çok yüksek ücretli bazı okullara yönelik tepkilerinin bulunduğunu söyledi. Selçuk, bu konuda bakanlık olarak görüşmeler yaptıklarını, zamlarla ilgili olabilecek üst sınır konusundaki kriterlerin prensip olarak ele alındığını anlattı. | Bakan Selçuk'tan 'bölgelere göre tatil' açıklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Günlük hayatımızı kolaylaştıracak yeni bir metal türü keşfedildi. ABD'nin Kaliforniya Üniversitesi’ndeki (UCLA) Henry Samueli Mühendislik ve Uygulamalı Bilim Okulu'nda yapılan araştırmalarda üretilen yeni metalin yapısında magnezyum ve seramik silikon nanopartikülleri bulunuyor. Araştırmacılar bu dayanıklılık-ağırlık oranı oldukça ideal olan metali elde etmek için, erimiş metallerde bulunan nanopartikülleri dağıtarak dengede tutmanın yeni bir yolunu buldu. Bu yeni yöntemle elde edilen metal, yüzde 14 oranında silikon karbit nanopartiküllerden, yüzde 86 oranında da magnezyumdan oluşturuldu. Araştımaya katılan bilim insanları, magnezyumun bol bir kaynak olduğuna ve çevreye zararının düşük düzeyde olduğuna da dikkat çekiyor. Yeni elde edilen bu metal, daha hafif uçaklar yapmak, uzay araçları üretmek, otomobil sanayisinde kullanmak, yakıt tüketimini düşürmek, mobil cihazlar ve biyomedikal cihazları hafif ve dayanıklı hale getirmek için büyük önem taşıyor. | Daha dayanıklı ve hafif uçaklar uzak değil | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Show TV'nin reyting rekorları kıran dizisi 'da yeni hesaplaşmanın silah sesleri duyulmaya başlıyor. Cumali ve Selim'in buluşması duygu dolu anların yaşanmasına sebep olurken, Yamaç, Saadet ve bebeğini kurtarmak için kardeşi Salih'e destek oluyor. Karakuzular yaşanan ağır kayıplardan sonra zor duruma düşüyor. Peki, Çukur 49. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı? Çukur, ekranlara gelen 48. bölümün aradından yeni bölüm fragmanı dizinin sevenleri tarafından merak ediliyor. Çukur 49. bölüm fragmanı henüz yayınlanmadı. Çukur 2. Sezon 15. Bölümünde (Çukur 48. Bölüm); ‘Çukur’da duyulacak ateş sesleri yeni ve çok daha büyük bir fırtınanın habercisi olurken yepyeni bir dönemi başlatacak! Karakuzular, yaşadıkları şoke edici kayıplardan sonra Çukur’dan çıkmak zorunda kalacaklar. “Koçovalılar, Çukur’u geri mi alıyor” sorusunun cevabının merakla bekleneceği bölümde, tansiyon bir an bile düşmeyecek. Karakuzular, Çukur’dan çıksa da Çukur’a kimseyi almamak için güçlerini sonuna kadar kullanacaklar. Yamaç, Saadet ve bebeğinin yaşadığını öğrenmesiyle, kardeşi Vartolu’ya destek olup onları kurtarmak için elinden geleni yapacak. Bu sırada Selim’in Cumali’nin karşısına çıkması duygu yüklü anlar yaşatacak. Koçovalılar uzun zaman sonra bir arada olmanın mutluluğunu yaşayacak. Çukur’un ana karakterlerinden birinin beklenmedik anda vurulması Çukur’daki tüm dengeleri değiştirecek. Senaryosunu Gökhan Horzum’un kaleme aldığı Çukur’un yönetmenliğini Sinan Öztürk üstleniyor. Çukur’da Aras Bulut İynemli, Dilan Çiçek Deniz, Erkan Kolçak Köstendil, Rıza Kocaoğlu, Öner Erkan, Necip Memili, Erkan Avcı, Berkay Ateş, Kubilay Aka gibi son dönemin gözde oyuncuları ile usta oyuncular Ercan Kesal, Perihan Savaş ve Şenay Gürler yer alıyor. Dizide bu isimlere Kadir Çermik, İrem Altuğ, Boncuk Yılmaz, Mustafa Kırantepe, Mehmet Yılmaz Ak, Cem Uslu, Uğur Yıldıran, Aytaç Uşun, İlayda Alişan, Ece Yaşar, Halil Babür, Gökşen Ateş eşlik ediyor. | Çukur 49. bölüm fragmanı yayınlandı mı? Çukur 48. son bölüm izle! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kapalı alanlarda sigara içme yasağını toplumun desteklediğini, bu konuda ciddi başarı elde edildiğini bildiren Necdet Ünüvar, ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 15 yaş üzeri sigara içme oranının % 33'ten % 27.1'e düştüğünü, yaklaşık 2 milyon kişinin sigarayı bıraktığını söyledi. Bu oranlarda toplumu sigarının zararları hakkında bilgilendirici çalışmaların da önemli olduğunu anlatan Ünüvar, sigarayı bırakan kişi sayısının önümüzdeki zaman içinde daha da artacağını düşündüğünü kaydetti. Dışarıdaki sosyal yaşamda kapalı alanda sigara içme yasağının, sigara tüketimine devam edenlerde bu konuda bir alışkanlık kazandırdığını belirten Ünvar, "Evde sigara içme yasağı yok ancak kapalı alanda sigara içmeme alışkanlığını kazanan tiryakiler, bu alışkanlığı evlerine de taşıdı. Söz konusu kanundan sonra evde sigara içme alışkanlığı % 35 oranında azaldı. Yasak olmamasına rağmen bu alışkanlığın kazanılmış olması çok önemli" dedi. Evde sigara içme alışkanlığının azalmasının,ailenin, sigara içmeyen diğer fertlerinde pasif içiciliği de azalttığını belirten Ünüvar, özellikle çocuklar üzerinde bu konudaki rol modelin de yok olduğunu ifade etti. | 'Evde sigara içme oranı da azaldı' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan Parti Meclisi (PM), çalışmalarını tamamladı. Öğle saatlerinde Kılıçdaroğlu'nun konuşması ile başlayan PM, 10 saat sürdü. Sonrasında açıklama yapılmayan toplantıda, yerel seçim sonuçları masaya yatırıldı. Toplantının ilk bölümünde özel bir araştırma şirketi tarafından PM üyelerine il bazında genel seçim analizleri yapıldığı belirtildi. Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın'ın da kapsamlı bir seçim analizi raporunu üyelere aktardığı toplantıda, PM üyelerinin de seçim bölgeriyle ilgili bilgi verdiği ve değerlendirmelerde bulunduğu kaydedildi. Toplantı sonunda Kılıçdaroğlu'nun seçimlere ilişkin bir değerlendirme yaptığı da öğrenildi. Bu arada Kılıçdaroğlu, yarın da partisinin milletvekilleriyle yine seçim sonuçlarını değerlendirmek için bir araya gelecek. | CHP PM toplantısı sona erdi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının artarak mevsim normallerinin 2 ila 6 derece üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın, genellikle kuzey yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Az bulutlu ve açık 26 Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu, sabah saatlerinde Anadolu Yakası pus ve sisli 26 Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu 28 Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu 30 Az bulutlu ve açık 34 Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu 30 Az bulutlu ve açık 26 Az bulutlu ve açık 25 Doğu Anadolu Bölgesi'nde hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde olacağı belirtildi. Bölge genelinde gündüz sıcaklıklarının mevsim normallerinin 2-3 derece üzerinde, gece sıcaklıklarının ise mevsim normallerinde seyretmesi bekleniyor. Rüzgarın kuzey ve kuzeydoğudan hafif ve zaman zaman orta kuvvette esmesi öngörülüyor. Gece en düşük hava sıcaklığı Kars'ta sıfırın altında 2, Ardahan'da sıfırın altında 1, Ağrı ve Erzincan'da 2, Erzurum'da 3, Iğdır'da 6 derece ölçüldü. Günün en yüksek sıcaklığının Tunceli'de 27, Iğdır ve Erzincan'da 24, Ağrı'da 22, Erzurum'da 19, Ardahan'da 18, Diyarbakır 30 ve Kars'ta 17 derece olması bekleniyor. | Doğu Anadolu'da sıcaklık mevsim normallerinin üstünde | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Öcek, Marmara depreminden 27 saat sonra kurtarılarak hayata döndürülen Dündar’a: “Hakkımı niye vermiyorsun? Seni depremden bunun için mi kurtardılar. Beklenen İstanbul depreminde sena elimi uzatırsam namerdim” sözleriyle sitem etti. Öcek, 2006’da çekilen filmin oyuncularından Hakan Yılmaz, Ege Aydan gibi oyuncuların da paralarını alamadığını söyledi. | "Depremde sana elimi uzatırsam namerdim" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Çin Günlüğü gazetesinin haberine göre, Pekin Huilongguan Hastanesi, depresyona karşı farkındalığı artırma ve intiharın önüne geçme çabasının bir parçası olarak mobil cihazlarda kullanılacak bir uygulama üzerinde çalışıyor. Uygulamanın, kullanıcılara tedavi yöntemleri, çevrimiçi sorgulama yapma, randevu alma ile psikolojik müdahale ve teşhis konusunda yardım sağlayacağı kaydedildi. Uygulamanın, kullanıcının depresyonda olup olmadığını belirlemeye yarayan testlerin yanı sıra kalp elektrosu ve beyin dalgaları çizelgesi aracılığıyla fiziksel belirtileri takip edebileceği de ifade edildi. Projenin geliştirildiği Huilongguan Hastanesi'nin psikolojik araştırma ve müdahale merkezinde uygulamanın başladığı belirtilirken sürecin üç yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Çin sağlık otoritelerine göre, Çin'de her yıl ortalama 287 bin kişi intihar ederken, 2 milyon kişi de intihara teşebbüs ediyor. | İntihar ve depresyona karşı mobil uygulama | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 'den yapılan açıklamada ülkemizde kış saati uygulamasından vazgeçildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: Ülkemizde kış saati uygulamasından vazgeçilmiş olması nedeniyle 30 Ekim 2016 Pazar günü saatler 1 saat ileri alınmayacaktır. Ancak bazı mobil cihazların, Pazar günü saatini otomatik olarak 1 saat ileri alabilmesi ihtimali yönünde 30 Ekim 2016 Pazar günü na girecek olan adaylarımızın gerekli tedbirleri almalarını önemle rica eder başarı dileklerimizi sunarız. 2016 Sayıştay Eleme sınavına girecek adaylarımıza önemle duyurulur. | ÖSYM uyardı... Saatlere dikkat! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 'te yaklaşık 2,5 yıl önce yapışık ikiz olarak dünyaya gelen ve ardından tedavisi için Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine sevk edilen bebeklerden biri normal gelişimini sürdürürken, diğeri ise başı olmadan kardeşinin göğüs ve karnına yapışık olarak büyüdü. Kilis'in Belenözü Köyü'nde oturan ve hala-dayı çocukları oldukları bildirilen Lüfiye İ. ve Ahmet İ, çiftinin yaklaşık 2,5 yıl önce Gaziantep'te bir hastanede, birinin beyni ve başı olmayan yapışık ikiz kız bebekleri dünyaya geldi. Doğumun ardından yapışık ikizler Adana'daki ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alındı. Bu süre zarfında bebeklerden biri normal gelişimini sürdürürken, diğeri ise başı olmadan kardeşinin göğüs ve karnına yapışık olarak kol ve bacakları kardeşine göre daha az gelişebildi. Ailesinin arayıp sormadığı bebeğe hastane personeli tarafından ''İlknur'' adı verildi. Çocuk Cerrahi Servisi sorumlu hemşiresi Refiye Özgen'e ''anne'' diyen İlknur, servisin adeta maskotu ve sevgilisi oldu. Maddi durumu iyi olmadığı öğrenilen ailesi tarafından alınmadığı için yaşamını hastanede sürdüren İlknur, ikizini giydiği kıyafetlerinin altında taşıyor. Birinin yardımıyla veya herhangi bir yere tutunarak yürüyebilen küçük İlknur, elbisesinin altında gizlediği başı ve beyni olmayan ikizinden ayrılacağı günü bekliyor. ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu durumun tıpta en ender görülen hastalıklardan olduğunu ve yaklaşık 50 bin doğumda bir görüldüğünü söyledi. Neden ortaya çıktığına ilişkin ellerinde net bir bulgunun olmadığını belirten Tuncer, ''Ancak gebeliğin erken döneminde olan bir şey. Anne karnındayken çocuğun gelişimini etkileyen faktörler bu hadiseye neden oluyor'' dedi. Tuncer, ikizlerin kafadan, göğüsten, karından ve kalçadan yapışık olanlar şeklinde görüldüğünü, bazı yapışık ikizlerde iki ayrı beden ile iki ayrı beynin olduğunu, bazılarında bebeğin bir tanesinin tüm organlarına sahip olurken, diğerinin ise bir takım uzuv eksiklikleriyle dünyaya gelebildiğini ifade etti. Bu tip durumlardaki yapışık ikizlerin bir kısmının ayrılabildiğini anlatan Tuncer, şöyle konuştu: ''Bir kısmı ise ayrılamıyor. Ayrılamamalarının nedeni bazen kalp ve beyin gibi hayati önem taşıyan organlarını ortak kullanmaları olabiliyor. Bazen de kafaları iki tane ancak göğüsten aşağısı tek bir beden şeklinde olabiliyor. O zaman bunları da tıbbi açıdan ayırmak mümkün olamayabiliyor. Bizim hastamızın ise ikizinin beyni ve başı yok, ancak diğer organları var. Etik açıdan bunun bu şekilde olması biraz daha avantaj. Çünkü diğer yapışık bebek beyni sinir sistemi olmamasından dolayı ayrı bir şahıs kategorisinde olmuyor. Sadece bunu bir parazit ikiz olarak isimlendiriyoruz. Bundan dolayı ayrılması hukuki ve etik açıdan diğerlerine nazaran doktor ve işin içinde olanları rahatlatacak konumda.'' Tuncer, hastalarının ayrılma şansının olduğunu ve bu yöndeki çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayarak, ''Ayrılma operasyonu sırasında çocuğun hayati organlarının da korunması gerekir çünkü bir damar aynı anda hem ikizi hem kendisini besliyor. O damarın ve sinirin uygun bir şekilde ayrılması lazım ki çocuğa kalan kısmında zarar ve bir fonksiyon kaybı oluşmasın'' dedi. Bunların oluşmasını engellemek için dünyada tıbbi açıdan yapılabilecek hem radyolojik, hem görüntüleme yöntemleri ve hem de biyokimyasal tetkiklerin hepsini yaptıklarını anlatan Tuncer, ''Çocuğun anatomik detayını ortaya çıkarttık. Çocuğu ameliyata hazır hale getirdik. Önümüzdeki bir kaç ay içerisinde ameliyatla ayrıştırmayı planlıyoruz. Ameliyatın başarı şansı diğer yapışık ikizlere göre daha yüksek'' diye konuştu. Tuncer, hasta ilk geldiğinde ameliyat için ailesinden de gerekli izinleri aldıklarını, ayrıştırma işlemini çocuğun psikolojik yönden etkilenmemesi için daha fazla geciktirmek istemediklerini de ifade etti. Servisin sorumlu hemşiresi Refiye Özgen de İlknur'un ellerinde büyüdüğünü, her türlü bakımı ve beslenmesini servisteki diğer görevli arkadaşlarıyla birlikte yaptıklarını ifade etti. Özgen, İlknur'u bugüne kadar ailesinden kimsenin aramadığını, geçtiğimiz Temmuz ayında cep telefonundan dedesine ulaşarak tedavisinin devamı için yeşil kart işlemlerini yaptırmalarını istediklerini söyledi. AA | İkizini karnında taşıyor! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı , 'da tedavi gördüğü hastanede 80 yaşında hayatını kaybetti. 2010 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu yatağa bağlı tedavisi süren Ayhan, akşam saatlerinde Bayındır Hastanesinde vefat etti. Bugün Ankara Hacıbayram Camisi'nde ikindi namazı sonrası kılınacak cenaze namazının ardından memleketi Sakarya'ya götürülecek Ayhan'ın naaşı, çarşamba günü de öğleyin Adapazarı Orhan Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Akyazı ilçesine bağlı Çıldırlar Mahallesi'nde toprağa verilecek. 1930 yılında Akyazı'da doğan Ayhan, İTÜ Makina Mühendisliği Fakültesini bitirdi. Aynı fakültede master derecesi alan Ayhan, DPT Uzmanlığı, Aliağa Rafinerisi Tevsi Projesi Makina Grubu Şefliği, Petkim Tesisleri Tevsi Projesi Proje Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı, Türkiye Zirai Donatım Kurumu Genel Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Kapatılan Refah Partisi'nde 19, 20 ve 21'inci Dönem Sakarya Milletvekilliği yapan Ayhan, "REFAHYOL" olarak adlandırılan 54. Hükümet'te Bayındırlık ve İskan Bakanlığı görevlerini üstlendi. | Eski Bakan Cevat Ayhan vefat etti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: ’nin başkenti Harare Sağlık Direktörü Clemence Duri, yaptığı açıklamada, yaklaşık 7 bin 500 kişiyi etkileyen nın 32 kişinin ölümüne yol açtığını söyledi. Ay başında ortaya çıkan salgının yavaş yavaş kontrol altına alındığını dile getiren Duri, "Salgın başladığında bine yakın olan günlük şüpheli hasta sayısı şu anda ortalama 150’ye kadar düştü" ifadesini kullandı. Hastalığın diğer bölgelere ulaşmasını önlemek için başkentte olağanüstü hal ilan edilirken, tüm kamuya açık etkinlikler de iptal edilmişti. Hastalığın, altyapının yetersiz olduğu şehirde, halkın kuyulardan çekilen kirli suyun kullanması nedeniyle çıktığı belirtiliyor. | Zimbabve'de kolera salgını 32 can aldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Adana'nın Kozan ilçesinde, vatandaşlarca çöp konteynerinde bulunan yeni doğan bebeğin annesi tutuklandı. AA'nın haberine göre, Tufanpaşa Mahallesi Eker Sokak'taki çöp konteyneri çevresinde köpek havlaması duyan bir kadın, hayvanları uzaklaştırmak için balkonuna çıktı. Bu sırada, sokaktaki çöp konteynerinden ağlama sesi geldiğini fark eden kadın, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, yeni doğduğu belirlenen erkek bebeği, çöp konteynerinden alarak, ambulansla Kozan Devlet Hastanesine kaldırdı. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan bebeğin, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Bu arada polis, çevrede yaptığı araştırmada, bebeğin annesinin Merve K. (19) olduğunu tespit etti. Ekipler, Merve K. ile kadının anne ve babasını gözaltına aldı. "Kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan mahkemeye sevkedilen zanlılardan Merve K. tutuklanırken, kadının annesi Şerife ve Kemal K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. BEBEK, DEVLET KORUMASI ALTINA ALINDI Hastanede kontrolleri tamamlanan bebek, Kozan Sosyal Hizmet Merkezi Aile ve Sosyal Destek Programı görevlilerince, Adana Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü'ne yerleştirilmek üzere hastaneden alındı. Kozan Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Mustafa Gökboğa, saat 04.00 sıralarında bulunan bebekle ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nün harekete geçtiğini, bebeğin Kozan Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığını kaydetti. Vali Mahmut Demirtaş'ın talimatları üzerine çalışma başlatıldığını anlatan Gökboğa, "Bebek, derhal koruma altına alınarak, Adana'daki Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğüne yerleştirilip koruma ve bakım işlemlerine başlandı" dedi. İHA'nın haberine göre ayrıca, Adana Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün konunun takipçisi olacağı, aile hakkında da Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi. | Bebeğini çöp konteynerine atan anne hakkında gelişme! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, İstanbul'daki "ana darbe" soruşturması kapsamında, aralarında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, 6 general ve 17 subayın bulunduğu, 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapılıyor. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya 13 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile darbe teşebbüsünde şehit olan 89 kişinin yakınlarının yanı sıra, "suçtan zarar gören" kurum ve kuruluşlar adına avukatlar da hazır bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fatih Karakuş'un duruşma savcısı olarak görev yaptığı duruşma, tutuklu sanık eski 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk’ün çapraz sorgusu yapıldı. Duruşmada çapraz sorgusu yapılan sanık Öztürk, Mahkeme Heyeti Başkanı Cem Karaca'nın "Terör saldırısı denilerek dışarıya çıkıldığı savunmaları yapılıyor. Toplumsal olaylarda kolluk kuvvetlerini destekleme kapsamında asker kışladan dışarıya çıkabiliyor mu?” sorusu üzerine şunları söyledi: "15 Temmuz'dan önce daha çok DEAŞ ve PKK'nın saldırıda bulunacağı şekilde duyumlar geliyordu. Kışlalardaki emniyetin artırılması, kışla dışındaki emniyetin sağlanması için de polisle işbirliği gerekiyor. Ancak kışlaların dışına çıkılması valinin kararına bağlıdır. Aksi taktirde kışladan çıkılması söz konusu değildir. Öyle bir talep olursa dahi önce polis, sonra jandarma en son olarak asker çıkar." Cumhuriyet Başsavcıvekili Fatih Karakuş da sanığa, "Darbe başarılı olsaydı sizin atama listesinde sıkıyönetim komutanı olacağınız belirtiliyor. Sizce bu durum olağan ve makul mu?" diye sordu. Sanık Öztürk, bu söylentilerin doğru olması halinde kendisinin de önceden haberinin olması gerektiğini savunarak, "Ancak beni hiç kimse aramadı. Ben izindeyken onlar toplantı yapıp benim ismimi kullanarak istismarda bulunmuşlar. Sadece benim ismimi değil, Genelkurmay Başkanının da bu işin içinde olduğunu söyleyerek katılım sağlamaya çalışmışlar" ifadelerini kullandı. Sanık Öztürk, Başsavcıvekili Karakuş’un, "Atama listelerini oluşturanların FETÖ'cü olduklarını söylüyorsunuz ancak bunların kim olduklarını söylemiyorsunuz. Kim bu isimler?” sorusuna, "Ben, sınırlı bilgilerimle konuşuyorum. Bildiklerim basına yansıyanlar kadardır. Uzay Şahin'i biliyorum. Keşke diğerlerini de bilseydim söylerdim" şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine araya giren Başsavcıvekili Karakuş, "Ankara'daki davalarda da aynı şeyi yapıyorlar, suçu firari ve kaçak olanların üzerine atıyorsunuz. Buradaki sanıklar arasında bildiğiniz kimse yok mu?" diye tepki gösterdi. Öztürk de "Sanıklardan Muzaffer Düzenli'den de şikayetçiyim. Kendisiyle konuştum her şeyi inkar ediyor. Benim ismime leke sürenlerden şikayetçiyim" dedi. Avukat Yasin Şanlı, "22.25'te darbenin olduğunu öğrendiğinizi söylediniz ancak televizyonlara çok sonra çıktınız, bu gecikmeyi neyle izah ediyorsunuz. Aradaki zamanı nasıl açıklıyorsunuz?” sorusuna Öztürk, şu yanıtı verdi: "Bir yakınımın araması üzerine İstanbul'da hareketlilik olduğunu öğrendim. 3 dakika sonra vekil olan tümgenerali aradım cevap vermedi. Diğer tümgenerali aradım, sırasıyla AK Partili bir milletvekili olan eski bakan aradı bana ne olduğunu sordu. 'Ben de ne olduğunu çözmeye çalışıyorum' dedim. Sürekli telefonla Jandarma Komutanını aradım, normal şartlarda basına açıklama yapma şansım yok. MİT’le görüştüm. MİT'ten yardım talep ettim. Basının bizi aramasına yardımcı oldular. O bakımdan onlara da teşekkür ederim." Avukat Şanlı’nın darbe gecesi kalkışmada aktif görev alan İlhan Talu ve Bahadır Köse’yi aramasının sebebini sorması üzerine Öztürk, Genelkurmay Karargahının akıbetini öğrenmek için aradığını öne sürdü. Sanık Öztürk, bu kişilerin darbeci olmayacağını düşündüğü için aradığını savunarak, sıkıyönetim direktifinde bu kişilerin imzasının olmadığını anlattı. Avukat Cüneyt Toraman’ın, "Darbenin başarısız olacağını düşündüğünüz için mi iki gün önce izne ayrıldınız?" sorusu üzerine Öztürk, izin planlamalarını 2015 yılında yaptığını anlattı. Toraman, sanık Öztürk'e "Bir Ömer Halisdemir’i neden yetiştiremediniz. Güvenilir bir askeriniz hiç mi yoktu? Televizyonlara çıkıp anlattınız güzel de neden güvendiğiniz birini bırakmadınız?" sorusunu yöneltti. Öztürk bunun üzerine, şöyle devam etti: "O gece 900 kilometre uzaktayım, ben birliklerin derhal kışlalara dönülmesi emrini cumhurbaşkanının açıklamalarından 1,5 saat önce verdim. Telefonla emir yazdırdım, birlik komutanlarına emir verdim, yetmedi televizyonlara çıktım, bir kez de oradan söyledim, benim yaptığım Ömer Halisdemir’in yaptığının bir diğer şeklidir. Ben bu şekilde müdahale ettim. Şehitlerimizin acısı yüreklerimizin derinliklerindedir. Allah rahmet eylesin." Sanığın bazı sorulara maksatlı olduğunu söylemesi üzerine söz alan avukat Yurdal Kılıçer, "Sanığın sorulan sorulara 'Maksatlı sorular', 'hala anlamamışlar', 'anlamadınız' değerlendirmeleri haddine değil. Üslubuna dikkat etmesi gerekir." dedi. Sanık Öztürk, "Darbe gecesi 'Erdal Paşa ne diyor?' şeklinde şaşkınlık ifadesi içeren yazışmalar var, şaşkınlığının sebebi darbeye destek olduğunuzdan kaynaklı olabilir mi?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "İsmimi bu listeye yazıp Türkiye'ye dağıtmışlar 'Erdal paşa ne yapıyor' yazan şahıs İstanbul dışında biri. İstanbul’da görev yapan kimseden böyle bir tepki gelmiyor. Şahsın bu ifadesi, listenin kendisinde yarattığı algılama ve sonrasında yaşadığı paniktendir. Burada esas olan benim tavrımdır, ne yaptığımdır. O listede adımı görüp de beni televizyondan görmesi korkutmuş olabilir." Sanık Erdal Öztürk, atama listesinde isminin yazılmış olma nedeninin tekrar sorulması üzenine, "Bu Haşhaşilerin, hem bedenlerini hem ruhlarını okyanus ötesindeki adama satan bu adamların gelip Türk adaleti önünde yargılanmasını talep ediyorum." karşılığını verdi. Bazı avukatların sorularına tepki gösteren Erdal Öztürk, "Burada ısrarla suçlu yaratmaya çalışıyorsunuz. Masum olamaz mıyız? Bir tane delil yok, elinizde hayali sorular soruyorsunuz." dedi. Öztürk, tümgeneral iken emekli olmak istediğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle göreve devam ettiğini iddia etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde şehit edilen 89 kişi ''maktul'' sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 15 Temmuz'da 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı olan Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekircioğlu "müşteki", aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu 89 kişi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de ''suçtan zarar görenler'' sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, davanın "1" numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yanı sıra, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık olarak geçiyor. Davada, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık, tutuklu olarak bulunuyor. İddianamede, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme", "cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, "cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme", "silahlı terör örgütü kurmak", "kara ulaşım araçlarının alıkonulması", "hava ulaşım araçlarının alıkonulması", "gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "haberleşmenin engellenmesi", "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi" ile "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi'' suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık'ın da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, Sadık Cebeci hakkında 17 kez, Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi faaliyetlerini, öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev dağılımı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen veya girişim günü icrasında yönlendirici ve azmettirici vasıfta olup darbe girişimi kapsamında hakimiyet sağlanması için işlenen muhtelif suçlardan doğrudan veya dolaylı fail sıfatıyla sorumlu olan "Yurtta Sulh Konseyi'' İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli sanıklardan oluştuğu vurgulanıyor. İstanbul'daki darbe girişimiyle ilgili istatistiki bilgilerin de yer aldığı iddianamede, askerlerin eylemleri sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil vatandaş olmak üzere toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği, kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685'inin yaralandığı, 34'ünün yara almadan kurtulduğu, 155 kişinin yaralama kastıyla gerçekleştirilen eylemlerin mağduru olduğu, kolluk görevlileri dahil 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleştiği, 214 özel şahsa ait mal ile askeri kurumlara ait olanlar hariç 25 kamu malının zarar gördüğünün tespit edildiği belirtildi. İddianamede, olay tarihinde 1. Ordu Komutanlığı görevini yürüten müşteki Orgeneral Ümit Dündar'ın darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre mevcut görevine son verilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirildiği belirtildi. Darbeci unsurların ele geçirdiği 1. Ordu Komutanlığı Harekat Merkezi'nde bulunan Eyyüp Gürler ve Ahmet Zeki Gerehan'dan alınan talimatla Harp Akademileri Komutanlığında öğrenci subay olan Muammer Karaman, Batur Alp Çakır, Murat İlhan ve Mehmet Akif Aslan'ın silahlı ve teçhizatlı şekilde saat 22.30 sıralarında müşteki Ümit Dündar'ın Fenerbahçe Orduevi sahasında bulunan konutuna gittikleri anlatılan iddianamede, ev içerisinde dolaşarak ve sorarak müştekiyi aradıkları ancak bulamayınca ayrılarak görevli oldukları 1. Ordu Harekat Merkezine döndükleri anlatıldı. | İstanbul'daki FETÖ ana davasında ikinci duruşma | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya İl Başkanı Murat Çiçek görevden alındığını açıkladı. Murat Çiçek sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 5 yıldır sürdürdüğü il başkanlığı görevinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin takdiri ile sona erdiğini bildirdi. Çiçek, “Sonuçta bu bir nöbet devridir ve önemli olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in de dediği gibi bayrağı lekelemeden yere düşürmeden teslim edebilmektir. Bu çerçevede görevimi yaptığımı ve yine bu çerçevede görevimi teslim ettiğimi düşünüyorum. Bundan sonra da davamın ve Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli’nin emrindeyim. Yine bugüne kadar birlikte görev yaptığım tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" dedi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER | MHP Konya İl Başkanı görevden alındı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Roboski’de çoğunluğu çocuk 34 vatandaşın savaş uçaklarıyla bombalanıp öldürülmesiyle ilgili dosya, bombardımandan önce ilgili tüm askeri birliklerin kanaatinin sınıra yaklaşan grubun “terörist değil, kaçakçı olduğu”, buna karşın Genelkurmay’ın bombalama kararı verdiğini ortaya çıkardı. İHA’yı (insansız hava aracı) kullanan yüzbaşı ile İHA Filo Komutanı, Sınır Tümen Komutanı, Jandarma Komanda Tugay Komutanı, 2. Ordu İstihbarat Komutanı’na kadar birçok subay, grubun kaçakçı olduğu yönünde üstlerini uyarmaya çalıştıklarını, ancak bombardımana karar verilince kendilerinin bilmediği önemli bir bilginin Genelkurmay’da olduğunu düşündüklerini belirten ifadeler verdi. Dosyadaki en trajik ifadelerden biri de grubun kaçakçı olduğunu düşünen İHA kullanıcısı subayın, savaş uçakları için hedefi lazerle işaretlemekle görevlendirildiğini anlatması oldu. Cumhuriyet, takipsizlik kararıyla kapatılan Roboski soruşturmasında yer alan tanık ve şüpheli ifadelerine ulaştı. Şimdiye kadar, sadece 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Komutanı Albay Aygün Eker’in Genelkurmay’ı grubun kaçakçı olabileceği yönünde uyardığı ortaya çıkmıştı. Gün yüzüne çıkan yeni ifadeler ise sadece Albay Eker’in değil, askeriyedeki genel kanaatin bu olduğunu ortaya koyuyor. Batman 2. İHA (İnsansız Hava Aracı) Filo Komutanlığı emrinde görev yapan Hava Pilot Kurmay Binbaşı Ali İhsan Şahin, 25 Kasım 2013’te Genelkurmay Askeri Savcılığı’nda tanık olarak verdiği ifadede, olay günü görüntülerde yük hayvanı ve insanlardan oluşan kalabalık bir grubun kuzeye doğru intikale başladıklarını gördüğünü ve grubun kaçakçıya benzediğini 2. Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’ne (BHHM) telefonla bildirdiğini anlattı. Bu sırada odaya giren 14. İUS Üs Komutanı Albay Fidan Yüksel’in kendisine “üzerine vazife olmayan işlere karıştığını” belirterek kızdığını belirten Şahin, şöyle devam etti: “Bu görüşmeden yarım saat sonra telefonda görüştüğüm 2. BHHM Amiri Kurmay Albay Ahmet Kazdal’ın söylemlerinden ilerleyen saatlerde hava operasyonu düzenlenebileceği izlenimi edindim ve kendisine ‘Komutanım yanlış yaparsınız, bunlar kaçakçıya benziyor’ dedim. Kazdal Albay bana ‘Bir şey olacağı yok, izliyoruz’ dedi. Bu görüşmelerimiz gayri resmi olduğundan harekât odası ceridesine yazmadım.” Olayda grubun hangi gerekçelerle terörist olarak vasıflandırıldığını ve hava taarruzuna ne şekilde karar verildiğini bilmediğini belirten Şahin, hava harekâtı konusunda karar verme yetkisinin Genelkurmay’da olduğunu, kendilerinin ise konu hakkında 2. BHHM ve 2. Ordu Komutanlığı ile görüştüklerini söyledi. Şahin “Normal şartlarda bir grubun terörist olup olmadığına ilişkin karar alınırken bölgeden sorumlu tüm birlik komutanlarından görüş alınması gerekir. Neticede tüm görüşmeler sonrası alınan kararın icrası için emir verilmesi gerekir. Somut olayda sorumlu birlikler ile karar organları arasında bir koordinesizlik yaşanmış olabileceğini düşünüyorum” dedi. Şahin, hava harekâtına yönelik istihbaratlar konusunda da daha önce gündeme getirilen önemli bir iddiayı ifadesinde dile getirdi: “Emin olmamakla birlikte görüntülerin ilk tespit edildiği bölgede bir hareketlilik olduğu bilgisinin Irak’ın kuzeyinde faaliyet gösteren Amerika Birleşik Devletleri’nin predatör İHA’sı tarafından Türk makamlarına bildirildiğini, bu bilgi üzerine sorumlu birliklerin tamamının görüntüyü izlemeye başladığını biliyorum, bu bilgim duyuma dayalıdır. Kim ya da kimlerden duyduğumu hatırlamıyorum. Buna ilişkin bilgi predatör faaliyetlerini takip eden Genelkurmay Karargâhı’nda olsa gerek.” Şahin’in telefonla arayarak grubun kaçakçı olduğunu bildirdiğini teyit eden Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Şubesi’nde Harp Subayı olarak görev yapan Binbaşı İsmail Gökhan Humalı da ifadesinde “2. İHA Filo Komutanı Ali İhsan Şahin telefonla aradı. Hedeftekilerin terörist olmayabileceğini ve yapılması planlanan hava taarruzundan haberdar olduğunu söyledi. Telefonla konuşurken yanımda olan 2. BHHM amiri Albay Ahmet Kazdal’a, Ali İhsan Binbaşı’nın söylediklerini aktardım. Ahmet Kazdal Albay herhangi bir girişimde bulundu mu bilmiyorum” dedi. 2. BHHM Amiri Kurmay Albay Ahmet Kazdal da Batman İHO Filo Komutanlığı ile yaptığı görüşmelerden sonra gruptakilerin kaçakçı olduğuna dair kanaatleri olduğunu belirterek bu kanaatin hava taarruzuna karar verilmeden önce kendisine iletildiğini kabul etti. Kazdal, hava taarruzuna karar verildikten sonra da grubun kaçakçı olduğuna ilişkin kanaatinin devam ettiğini belirterek “2. Ordu Komutanlığı ile ya da üst komutanlıklarla yeniden mutabakata varılması için görüşme yapılması talebinin iletilip iletilmediğini hatırlamıyorum. Bu tür bir talep iletilmişse de bu talebi karşılayıp üst makamlarla görüşme yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum” dedi. Kazdal, hava taarruzu için emir geldikten sonra bunu “askeri hiyerarşiye aykırı olacağı için” tartışmadıklarını da söyledi. Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komanda Tugay Komutanı Tuğgeneral Niyazi Erhan Patır da Genelkurmay Askeri Savcılığı’na verdiği ifadede İHA’nın aktardığı görüntülerdeki kişilerin kaçakçı olduklarını değerlendirdiklerini belirterek, görüntüleri izlerken Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük’ün de grubun kaçakçı olduğu görüşünü paylaştığını ve “terörist olmaları halinde aydınlatma mermilerini ve top atışlarını fark edince dağılmaları” gerektiğini söylediğini aktardı. Patır, görüntülerle ilgili konuşmalar devam ederken uçakların grubu bombaladığını gördüklerini anlatarak “Tümen Komutanı ve ben şaşırdık. Çünkü harekât merkezindeki genel kanaat ısı kaynaklarının kaçakçılara ait olma ihtimalinin daha yüksek olduğu yönünde idi” dedi. Patır, süreç boyunca üst komutanlıkların sınıra yaklaşan grubun Tümen Komutanlığı’nca nasıl değerlendirildiğini sorduklarını da hatırlamadığını söyledi. Patır, Tümen Komutanı Bölük’ün bombalamadan sonra “kendisince bilinmeyen önemli bir sebebe binaen bombalamanın gerçekleşmiş olabileceğini söylediğini” belirtti. 2. İHA Filo Komutanlığı’nda “uçucu” olarak görev yapan ve olay günü İHA’yı kontrol eden Yüzbaşı Duran İspir de baştan itibaren görüntülerdeki kişilerin kaçakçı olduğunu değerlendirdiğini söyledi. İspir, 27 Kasım 2013’te askeri savcılığa verdiği ifadede, görüntülerdeki kişilerin yol boyunca İHA alçak irtifada uçtuğundan sesini duymuş olmaları gerekirken düzenlerinde bir değişiklik olmadığını belirterek “Bu durum klasik terörist harekât tarzıyla uyuşmuyordu. Teröristler İHA sesi duyduklarında ya hareket etmeden beklerler ya da ısılarının algılanmasını engelleyecek yerlere saklanırlar” dedi. Yaklaşan gruba top atışı yapılmasına da “geçmişteki tecrübelerime binaen güvenilir olmadığı, kötü sonuçlar doğurabileceği” gerekçesiyle karşı çıktığını ve bunu Filo Komutanı Binbaşı Şahin’le de paylaştığını söyleyen İspir, “Nihayetinde bizden grubun lazerle işaretlenmesini istendi. İşaretlemeyi yaptım. Uçaklar taarruzlarını gerçekleştirdiler” dedi. Dönemin 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker’in, İHA’ların geçtiği görüntülerdeki kişilerin “kaçakçı olduğu” yönündeki değerlendirmelerini üstleriyle paylaştığı daha önce ortaya çıkmıştı. Eker, 2. Ordu’nun da son ana kadar grubu sınırı geçtikten sonra yakalamak için hazırlık yaptığını söylemişti. Genelkurmay’ın hava harekâtına karar verildiğini 2. Ordu Komutanlığı’na iletmesinden sonra 2. Ordu Komutanı Servet Yörük’e kararın yanlış olduğunu ve sonuçlarının vahim olacağını söylediğini belirten Albay Eker, Ordu Komutanı’nın “Genelkurmay’ın elinde kesin bilgiler olmasa bu kararı vermez” dediğini anlatmıştı. Eker, ayrıca Genelkurmay’ın 2. Ordu’ya danışmadan hava harekâtı kararı almasını yadırgadıklarını da belirterek “Çünkü önceki tecrübelerimizde bu tür bir operasyon kararı alındığında Ordu’ya danışılmaması gibi bir durum genellikle olmamıştı” demişti. İHA Filo Komutanlığı’nda görev yapan Yüzbaşı Baha Pakkan da görüntüleri izleyince gelenlerin kaçakçı olduğunu düşündüğünü ve top atışı yapılmaması için 2. İHA Filo Komutanlığı’nı iki kez telefonla uyardığını söyledi. Pakkan, askeri savcılıktaki ifadesinde “Bu husus benim yetkime girmemekle birlikte vicdani kanaatimi, bağlı olduğum komutanlığa ilettim” dedi. Pakkan, kendisinin ilettiği kanaatin üst komutanlıklarla paylaşılıp paylaşılmadığını bilmediğini söyledi. | Komutanım bunlar kaçakçı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İtalya'daki köklü eğitim kurumlarından Floransa Üniversitesi, Orhan Pamuk'a bugün düzenlenen bir törenle, uluslararası edebiyat ve kültür araştırmaları dalında fahri doktorluk unvanı verdi. Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği, ifade özgürlüğü ve demokrasi açısından önemlidir" dedi. Pamuk için Floransa üniversitesinin rektörlük binasındaki "Aula Magna" salonunda düzenlenen törene, Rektör Prof. Augusto Marinelli ve Edebiyat ve Felsefe Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Franca Pecchioli'nin yanı sıra, yerel yönetim yetkilileri katıldı. Törende, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği Müsteşarı Kaya Bakkalbaşı'nın da davetliler arasında yer aldı. Rektör Prof. Marinelli ve Dekan Prof. Pecchioli, kısa açılış konuşmalarında, kitapları otuzu aşkın dile çevrilen, İtalyan okurların da yakından tanıdığı Pamuk'a fahri doktora unvanı vermekten büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Prof. Marinelli, üniversite olarak Pamuk'a, "Farklı kültürler arasındaki etkileşimleri harikulade bir üslupla betimlemesi, kendine özgü ve yenilikçi bir anlatım tarzına sahip olması, Türk edebiyatının dünyada tanınmasına ve ilk kez sınırlar ötesi bir ün kazanmasına önemli bir katkıda bulunması" nedeniyle fahri doktora unvanı vermeyi kararlaştırmış olduklarını söyledi. Tören sırasında Pamuk'un eserlerinin genel tanıtımı ise Floransa Üniversitesi'ndeki Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi Ayşe Saraçgil tarafından yapıldı.
Pamuk, fahri doktora diplomasını Rektör Prof. Marinelli'den almasının ardından cüppe giyerek davetlilere hitaben konuşma yaptı. Rönesansın beşiği olarak nitelenen Floransa'da fahri doktora unvanı almaktan onur duyduğunu belirten Pamuk, konuşması sırasında zaman zaman esprilerle, dinleyicileri tebessüm ettirmekten de geri kalmadı. Pamuk, "Bu Floransa'ya benim ilk gelişim değil. Buraya 5 yıl önce kızımla gelmiş, Ufizzi Müzesi'ne girebilmek için birbuçuk saat kuyrukta beklemek zorunda kalmıştım. Umarım, yarın da aynı şey başıma gelmez" dedi. Rönesans ile rönesans düşüncesinin aynı şeyler olmadığına değinen Pamuk, "Benim Adım Kırmızı" adlı romanını yazarken Jacob Burkhard'ın "İtalya'da Rönesans Uygarlığı" adlı yapıtından da yararlandığını anlattı. Pamuk, Türkiye'de Batılılaşma sürecinin Cumhuriyetin kuruluşundan önce başlamış olduğunu ifade ederek, Müslüman geleneğini koruma ile Batılılaşarak Avrupa'nın bir parçası olma arzusunun günümüz Türk kültüründe de halen etkisini göstermekte olduğunu söyledi.
Tören sonrasında rektörlük binasında basın toplantısı düzenleyen Pamuk, bir soru üzerine "Türkiye'nin AB üyeliği meselesinin kültürel ve siyasi pek çok boyutu var. Bana göre Türkiye'nin AB üyeliği, ifade özgürlüğü ve demokrasi açısından önemlidir. Ben, Türkiye'nin AB'ye girişini, Avrupa'yı daha iyi taklit etme imkanı doğsun diye istemiyorum. Açık toplumun güçlenmesi, demokrasinin güvence altında olması, daha müreffeh bir ülke olmamız için istiyorum. Bunların tümü, birbirleriyle bağlantılı şeylerdir" diye konuştu. Yazar Orhan Pamuk, bir gazetecinin kendisini Doğu ile Batı arasında köprü olarak nitelemesine de tepki göstererek, "Bu klişe bir laf. Ben asla köprü olduğumu söylemedim. Ben diplomat değilim, bir yazarım. Ama benim kitaplarım farklı kültürlerin birbirini daha iyi anlamasını sağlıyorsa buna bir itirazım olmaz. Ben, (eski ABD başkanı George W.) Bush'u sinir etmek için asla oturup bir kitap yazmam. Bu konuda, bir-iki küçük espiri yeter artar bile" dedi. | Orhan Pamuk'a fahri doktorluk unvanı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Geçen sezonun Premier Lig şampiyonu Chelsea, ligdeki kötü gidişe dur demek için Alexandre Pato'yu sezon sonu satın alma opsiyonuyla kiraladı. Pato, Milan'da altı sezonda oynadığı 150 maçta 63 gol kaydetti ve 2011 senesinde Kırmızı Siyahlılar'da şampiyonluk yaşadı. Ardından Sao Paulo formasıyla 26 gollük performans ortaya koyan Pato 'Bir gün Premier ligde oynayacağımı biliyordum. Premier Lig dünyanın en iyi ve çekişmeli ligi" açıklamasında bulundu. Brezilyalı oyuncunun ismi son senelerde transfer dönemlerinde Galatasaray ve Fenerbahçe'yle de anılmıştı. Chelsea, Premier Lig'de 28 puanla 13. sırada. | Pato, Chelsea'de | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Trump'ın Merkel ve Macron ile telefon görüşmelerinde Suriye konusunun konuşulduğu bildirildi. Açıklamada, "Hem Başbakan Merkel hem de Cumhurbaşkanı Macron, Suriye rejimi ile onun Rus ve İranlı destekçilerinin, BMGK'nin 2401 sayılı ateşkes kararını derhal ve tamamen uygulaması gerektiği konusunda Başkan Trump ile mutabık kaldı." bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, "Liderler, Rusya'ya Doğu Guta'yı bombalamayı durdurması ve Esed rejimini sivil yerleşim bölgelerine saldırılarını durdurmaya zorlaması çağrısında bulundu." ifadelerine yer verildi. Aynı açıklamada, Doğu Guta'daki insani koşulların giderek kötüleşmesinden Suriye rejiminin sorumlu tutulacağına, rejimin bölgede kimyasal silah kullanıp sivillere saldırdığına ve yardım konvoylarını engellediğine de dikkat çekildi. "ABD, Esed rejiminin katliamlarını tolere etmeyecektir." değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, her üç ülkenin de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "nükleer silahların geliştirilmesiyle" ilgili son açıklamasından endişe duyduğu aktarıldı. Rusya Devlet Başkanı Putin, 1 Mart'ta Federal Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Rusya'nın yeni nükleer silahlar geliştirdiğini belirterek, "Bu silahlar arasında hava savunma sistemleri tarafından engellenemeyen, sınırsız menzilli, güdümlü nükleer füzeler ve nükleer başlıklı su altı drone'ları da var." açıklamasında bulunmuştu. Rusya'nın geliştirdiği yeni silahların NATO'yu "işe yaramaz" kıldığını ifade eden Putin, "15 yıldır silahlanma yarışını tetikleyen, tek taraflı avantajlar sağlamaya çalışan, ülkemizin kalkınmasını engellemek için yasa dışı kısıtlamalar ve yaptırımlar uygulayanlara sesleniyorum: Rusya'yı engelleyemediniz." ifadesini kullanmıştı. | Trump, Merkel ve Macron ile Suriye'yi görüştü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yelkencilik kariyerini ulusal ve uluslararası alanda birçok başarıyla taçlandıran Alp Alpagut 12 yıldır antrenörlük yapıyor. Eski milli yelkencimizin adını dünya basınında sık sık duyuyoruz. Milli formayı 300'den fazla giyen Alpagut, artık yelkende büyük başarılara imza atmış İtalya Milli Takımı'nı çalıştırıyor. 2001'de Fransa'da Sailcoach şirketinde başladım. İspanya'da yapılan Laser Radial Dünya Şampiyonası'nda dördüncü olmuştum. Beni daha önceki yıllarda da Avrupa yarışlarında takip eden Sailcoach yöneticileri böyle bir teklifle geldiler. İlk 3 yıl sadece antrenörlüğe konsantre oldum. Ancak 2003'de ikisini birarada sürdürüp olimpiyat seçmelerine katılmak için antrenmanlar yaptım. Ancak ikisini birarada sürdürmek kolay değildi. Yelken antrenörlüğü yapmak aklımın ucundan bile geçmezdi. Çünkü o zamanlarda Türkiye'de yelken branşında antrenörlük kavramı yeterince oluşmamıştı. Kulüplerin çoğu amatörce bir uğraş içindeydi. Fransa'daki kış kamplarımıza katılan sporculardan Pierre Collura'nın ailesi, İtalya'da oğullarına koçluk yapıp yapamayacağımı sordu. Fransa'daki şirketle anlaşmam bitmek üzereydi. Kabul edip İtalya'ya yerleştim. Pierre'ye koçluk yapıp aynı zamanda da babasının sahibi olduğu teknik çeviri şirketinde çalıştım. Genç sporcum beraber çalıştığım dönemde birçok başarı elde etti. Ancak ben aynı zamanda olimpiyatlarda Malezya'nın da antrenörlüğünü yaptım. 2008 Olimpiyatları'ndan sonra sadece Pierre'yi değil, uluslararası bir grup yelkenciyi de çalıştırmaya başladım. 2010'da İtalya'da kendi şirketimi kurdum. Birçok farklı ülke vatandaşı sporcuya koçluk yaptım. 2011'de Singapur, 2012'de Belçika Yelken Federasyonları'yla çalışmaya başladım. 2012'de İtalya ilk defa Londra Olimpiyatları'ndan madalyasız döndü. Sonrasında kendi içlerinde değişiklikler yaşadılar. Bunun üzerine ben de bir teklif aldım. Olimpiyat tecrübelerim ve hem sporcu hem de antrenör olarak farklı ülkelerde yaşamış olmamın bu teklifi almamda önemli rolü oldu. Yanılmıyorsam İtalya tarihinde göreve getirilmiş ikinci yabancı antrenörüm. Daha önce yapılmamış bir işi başardım. Kesinlik müthiş bir duygu... İtalya dünya sporuna yön veren ülkelerden biri. Dünyanın herhangi bir ülkesinden istedikleri antrenörü seçebilecekken, Türkiye gibi yelken sporunda, olimpiyat seviyesinde başarısı olmayan bir ülkeden beni seçtiler. Hedefim güçlü bir takım yaratmaktı. Sene başından beri de bunun için çalışıyorum. Avrupa Şampiyonası finallerinde 4 sporcuyla, yarışa en çok sporcu gönderen ülke olduk. Ekim ayında Fransa'daki Eurosaf yarışlarının son ayağında da 3 ve 4'üncülük kazandık. Ancak sezonun en önemli yarışı kasımda Umman'daki Dünya Şampiyonası... Orada başarılı sonuçlar kazanmayı ümit ediyorum. Beraber yarıştığım hiçbir sporcu kalmadı. Bir kısmı yelken sektöründe ticari olarak çalışmaya devam ettiler. Fakat büyük çoğunluğu sektör değiştirdi. Aslında yelken ileri yaşlara kadar yapılabilen bir spor olmasına rağmen Avrupa'da ve Türkiye'de çoğu sporcu ekonomik koşullar sebebiyle bırakmak zorunda kalıyor. Gerekenden çok daha az. Gerçi son yıllarda İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde yatcılık eğitimi almak moda oldu ama yine de dünyayla karşılaştırıldığında çok yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Olumlu iklim ve deniz koşullarına sahibiz ancak bunu kullanmıyoruz. En büyük eksiklik bir sistemin olmaması. Sporcu ve antrenör konusunda altyapı eksikliği var. Türk sporcuların kazandığı uluslararası başarıların çoğu da kişisel özveriler sonucu kazanıldı. Bence uzun vadeli hedefler konmalı ve federasyonda yelken sporunun içerisinden gelmiş insanlar bulunmalı. Olimpik sınıftaki başarılara bakarsak dünya standartlarında sadece 3 sporcumuz var. Bunlar Çağla Dönertaş, Alican Kaynar ve Ateş-Deniz Çınar kardeşler.. Bu kadar az sporcu olması düşünülmesi gereken bir durum. 1992-93'den sonra Avrupa'ya açıldık. Bu önemli bir gelişmeydi. Ama yine de 1996'da Atlanta Olimpiyatları'na katıldığımızda antrenörümüz dahi yoktu. Şimdiki neslin daha çok imkanı var. Ancak bir iki istisna dışında antrenör eksikliği Türkiye'de büyük bir sorun. | Onun rüzgârı İtalya’ya yön verecek | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Bazı basın organlarında yer alan, Elazığ’da el bombasının patlamasıyla 4 askerin öldüğü haberleriyle ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'ndan açıklama geldi. Açıklamada, basında da ismi yer alan teğmen Mehmet Tümer'in tutuklandığı belirtildi. İlk olarak, 17 Ağustos tarihinde meydana gelen olayda 4 erin kaza sonucu öldüğü belirtilmişti. Bazı basın organlarında ise ölümlere, teğmen Mehmet Tümer tarafından bir erin eline tutuşturulan pimi çekilmiş el bombasının neden olduğu iddiları yer almıştı. Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı da suskunluğunu bozdu ve olay günü 8. Kolordu Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı ve teğmenin aynı gün gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, teğmenin 1 gün sonra da tutuklandığı kaydedidli. ''17 Ağustos 2009 günü, Elazığ'daki bir askeri birlikte el bombası patlaması sonucu dört asker şehit olmuştur. Aynı gün 8'nci Kolordu Savcılığı tarafından derhal soruşturma açılmış ve olayla ilgili olduğu değerlendirilen Piyade Teğmen aynı gün göz altına alınmıştır. 18 Ağustos günü ise Teğmen sevk edildiği Askeri Mahkeme tarafından 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan tutuklanmıştır. Bu bilgilendirmenin yapılmasının nedeni, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin suç işlediği değerlendirilen personeli hakkında her zaman, yargı yoluna gittiği hususunun bir kez daha ifade edilmesidir.'' | Genelkurmay: Teğmen tutuklandı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: nun Türkiye'de üretilen tüm ürünlerin etiketlerinde, tarife ve fiyat listelerinde kolaylıkla görünebilir ve okunabilir şekilde bulunması zorunlu olacak. Bakanlığın internet sitesinde yer alan duyuruda, etiket, tarife ve fiyat listelerinde bulunması zorunlu hususların, Fiyat Etiketi Yönetmeliği'nin "Etiket bulundurma zorunluluğu" başlıklı maddesinde düzenlendiğine işaret edilerek, perakende olarak satışa sunulan mal veya hizmetlere ilişkin etiket, tarife ve fiyat listelerinde, malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı ve birim fiyatının belirtilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı. Duyuruda, 3 Ekim'de yürürlüğe girecek düzenlemeyle söz konusu yönetmelikte değişikliğe gidildiği hatırlatılarak, Türkiye'de üretilen ürünlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinde kullanılması zorunlu yerli üretim logosu için dikkat edilmesi gereken hususlara yer verildi. Duyuruya göre logonun kullanımına ilişkin Bakanlıkça belirlenen hususlar şöyle: - Yerli üretim logosunun Türkiye'de üretilen tüm ürünlerin etiketlerinde, tarife ve fiyat listelerinde kolaylıkla görünebilir ve okunabilir şekilde bulunması zorunlu olacak. - Logo, tüketicilerin rahatça görebileceği şekilde ve orijinal renklerinde yerleştirilecek. - Logonun küçültülmesi veya büyütülmesi gereken durumlarda yerli üretim logosu kurumsal kimlik kılavuzunda yer alan oranlara uyulması gerekecek. | Yerli üretim logosunun kullanım şartları belli oldu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! Meteoroloji Genel Müdürlüğü İstanbul için beklenen yer yer kuvvetli olması beklenen yağış için saat verdi. Meteoroloji'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İstanbul çevrelerinde beklenen gök gürültülü sağanak yağışların bugün 17.00-22.00 saatleri arasında il genelinde yer yer kuvvetli olacağı tahmin edildiğinden su baskını, yıldırım, dolu riski ve yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır." Türkiye'nin son radar görüntüsü... | SON DAKİKA: Meteoroloji İstanbul için saat verdi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Meclis'teki 23 Nisan etkinliklerine seçimin gölgesi düşerken, Başbakan Tayyip Erdoğan'la MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki soğukluk dikkat çekti. İki lider arasında son günlerde yaşanan 'bozkurt' polemiği bayram törenine de yansıdı. Meclis'teki etkinlikte Bahçeli ve Erdoğan selamlaşmadı hatta göz göze gelmekten bile kaçındı. Bahçeli'den sonra gelen salona gelen Erdoğan, Bahçeli'nin önünden geçerken iki lider arasında göz teması dahi kurulmadı. Erdoğan sadece Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'le tokalaştı. Gazeteciler Bahçeli'ye Erdoğan'la yaşadığı 'bozkurt' polemiğini sordu. Bahçeli "Bugün bayram" demekle yetindi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise törende yer almadı. Kılıçdaroğlu törenin yapıldığı saatlerde partisinin çocuk raporuyla ilgili bir sunum yapıyordu. Törende CHP'yi Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi temsil ederken, Deniz Baykal da tören salonunda yer aldı. BDP adına törene katılan tek isim Sırrı Sakık oldu. Törende Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'la Sırrı Sakık arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Kılıç, Sakık'a "Sitemlerimizi dile getireceğiz artık" dedi. Bu sözler YSK'nın veto kararı sonrasında Doğu ve Günaydoğu'daki gerginlikle ilgili yorumlandı. Törene vekillerin katılım oranı düşüktü. 12 Haziran'daki seçimlerde listelerde kendine yer bulamayan isimler törene ilgi göstermedi. | Meclis'teki törende 'bozkurt' gerginliği | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yetkililer, saldırganın gece bomba yüklü araçla Almanya Başkonsolosluğunun ana kapısına yaklaşarak bombayı patlattığını bildirdi. Taliban'ın üstlendiği saldırıda 3 kişi öldü, en az 30 kişi de yaralandı. Saldırının şiddetiyle çok sayıda ev ve iş yerinin camları kırıldı, bölge sakinlerinin sokağa çıktığı görüldü. Olay yerine gelen Alman askerleri, bölgeye girişe izin vermiyor. | Afganistan'daki Alman konsolosluğu önünde patlama | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dava dosyasına göre Ankara'da yaşayan, bugün 15 yaşındaki S. adlı kız çocuğu 2017 yılında devam ettiği spor salonunda E.F.A. ile tanışıp arkadaş oldu. Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, o tarihte 16 yaşında olan E.F.A., küçük S.'yi A.S.K. adlı arkadaşının evine götürdü ve S.'ye tecavüz etti. E.F.A., iki hafta sonra, özür dileme bahanesiyle S.'yi arabaya bindirdi. Arabada, 16 yaşındaki E.K. de vardı. 2 saldırgan araçla Türközü'nde issiz bir mevkiye götürdükleri S.'yi istismar etti. S'nin şikâyeti üzerine soruşturma başlatıldı. İfadesi alınan zanlılar "çocuk oldukları" gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere, adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Ardından da Ankara 1. Çocuk Mahkemesi'nde, çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından dava açıldı. Sanıklardan E.K., 16 Şubat 2019'da S.'nin üzerine araba sürerek çocuğu kaçırmaya çalıştı. E.K.'ye basit yaralama suçundan da dava açıldı. Tecavüz mağduru S.'nin avukatı Hüsniye Şimşek, mahkemeye başvurarak, saldırganların tutuklanmasını istedi. Şimşek, dilekçesinde E.K.'nin kabarık bir sicil kaydının olduğunu ve savcılıkta “Kralı gelse bana bir şey yapamaz" dediğini anlattı. Şimşek, sanıklardan ikisinin sabit ikametgâhının bile olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Adeta ödüllendirilerek serbest bırakılan sanıkların bir sonraki adımı, mağduru öldürmeye varacaktır. Toplum vicdanı, müvekkilim korumasız bırakılırken, suç makinası olan sanıkların cesaretlendirilmelerini kabul etmeyecektir. Çocuğu korumak devletin ve yargının görevidir." Şimşek'in talebi kabul edilmedi. 10 Temmuz'da görülen son duruşma çıkışında sanıklar, Şimşek'i tehdit etti. Tekrar şikâyetçi olan Şimşek, ifadesinde, E.F.A.'nın adliye önünde kendisine parmak sallayarak, hakaret ettiğini ve "Seninle hesaplaşacağım. Sana yarın yok" dediğini belirtti. | 12 yaşındaki kız çocuğuna tecavüzle yargılanan sanıklardan 'büyük tehdit' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dünkü olayla ilgili açıklamalarda bulunan Alıcı, kendisinin de AKP'nin Adana Seyhan Teşkilatı 2012 / 1U dönem aktif üyesi olduğunu söyledi. Pankartı açmasının ardından karga tulumba gözaltına alınan Alıcı, emniyetteki sorgusunun ardından savcının talimatıyla serbest bırakılmıştı.35 yaşındaki eski uzman çavuş İbrahim Alıcı, üzerinde yazan ve ampul bulunan tişörtle Başbakan'ın konuşma yaptığı sırada 'hırsız var' pankartı açmıştı. Bu gün basın karşısına çıkan İbrahim Alıcı, başbakanlık korumaların kendisini alarak koltukları sökülmüş bir aracın içine bindirdiklerini ve 40 dakika işkence yaptıklarını söyledi. Şahin Otel'de bir basın açıklaması yapan Alıcı, kendisinin de AKP üyesi olduğunu belirterek, dedi. Anayasal protesto hakkını kullanmak istediğini belirten Alıcı, açıklamasına şöyle devam etti: "Anayasal hakkım olan protesto hakkımı kullanmak amacıyla dün şehrimize gelen Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingine katıldım. Mitingden önce kendim hazırladığım 'İtinayla yürütme yapılır' yazılı tişörtümün üzerinden bir kazak giydim. Kazağın altına da 'hırsız var' yazılı pankartı belime dolayarak miting alanına girdim. Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaparken kazağımı çıkarıp pankartımı açtım. Miting meydanından AKP Gençlik Kolları üyeleri ve Recep Tayyip Erdoğan'ın özel korumaları beni darp ederek konuşma yapılan platformun arkasındaki özel hazırlanmış arka koltukları olmayan bir penelvan tipi araca zorla soktular. Recep Tayyip Erdoğan'ın korumaları aracın içinde yaklaşık 40 dakika boyunca beni ölümle tehdit ettiler. Cinsel istismarda bulunacaklarını söylediler. Ağza alınmayacak sözler ederek beni cop ve yumrukla darp ettiler. Vücudumun her yeri morardı. Korumalar daha sonra beni Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne teslim ettiler." Bir ülkede yürütme organının yurttaşlara bu muameleyi reva görmesini kınayan İbrahim Alıcı, ifadelerini kullandı. | O pankartı açan AKP üyesi çıktı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! İstanbul'da Beykoz Riva Yolu Yavuz Sultan Selim Köprüsü yol ayrımında, 3 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, kazada 1 kişinin yaşamını yitirdiğini belirledi. Kazada yaralanan 2 kişi ise ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle yol bir süre çift yönlü trafik akışına kapatıldı. | Beykoz'da feci kaza: 1 ölü, 2 yaralı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Suriye'de iki hafta önce irtibatın kesildiği iki askerin son durumuna ilişkin bilgi verdi. Işık, "Askerlerin DAEŞ'in elinde olduğunu değerlendiriyoruz" dedi. Meclis Genel Kurulu'nda konuşan Işık, biri ağır olmak üzere, iki askerin de yaralı olduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanı, "Bu askerlerimizin kurtarılması için çalışmalar aralıksız sürüyor" dedi. | Bakan Işık'tan kayıp 2 askerle ilgili açıklama | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Gazeteci yazar Refik Erduran, 88 yaşında hayatını kaybetti. Edirne'de vefat eden Erduran'ın cenazesinin İstanbul'a getirileceği ancak olumsuz hava koşullarının geçmesinin beklendiği belirtildi. Üsküdar'da 1928'de dünyaya gelen Erduran, Robert Kolejinden mezun oldu. Milliyet gazetesinde Abdi İpekçi'nin teklifi üzerine 1965'te başladığı köşe yazarlığını 1981'e kadar sürdüren Erduran, daha sonra Güneş ve Meydan gazetelerinde çalıştı. Erduran, 1985'te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "En Başarılı Köşe Yazarı" ödülünü aldı. Bir dönem Milliyet Batı Amerika Haber Bürosu Şefi olarak da görev yapan Erduran, kurduğu şirketle çeşitli dizileri yönetti, bazı programlarda sunuculuk yaptı. Refik Erduran, aralarında Yağmur Duası, Er Oyunu, Domuz, Neşe'nin Şarkıları'nın da olduğu çeşitli romanlar, sinema senaryosu ile tiyatro oyunları kaleme aldı. UNESCO'ya bağlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezi'nin başkanlığını yürüten Erduran, 1989'da Dünya Kongresi'nde Uluslararası Yazarlar Komitesi Başkanlığı'na seçildi. Dört evlilik yapan Erduran 4 çocuk sahibiydi. | Gazeteci yazar Refik Erduran vefat etti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamaya göre, Akdeniz doğu baseninde 16.59'da 4,3 büyüklüğünde sarsıntı oldu. | Akdeniz'de deprem | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yapılan açıklamada "Sayın yolcularımız; yılbaşı gecesi tüm raylı sistem hatlarımızda, seferler saat 02.00'a kadar uzatılmıştır. Yeni yılınızı kutlar, iyi yolculuklar dileriz" denildi. | İstanbul için flaş metro kararı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Güngör ile avukatı katıldı. Önceki ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından, esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için Güngör'e söz verildi. İsnat edilen suçlamaların somut delilere dayanmadığını iddia eden Güngör, örgütün emniyet mahrem yapılanması içinde olmadığını öne sürdü. Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin dava dosyasındaki tespiti kabul etmeyen Güngör, aleyhindeki tanık beyanlarının ise gerçeği yansıtmadığını söyledi. Suçsuz olduğunu savunan Güngör, beraatini talep etti. Sanık avukatının savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Tevfik Gerçek, heyetin kararını açıkladı. Buna göre, sanık Güngör'e "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 12 yıl hapis cezası verildi. Hükümle birlikte Güngör'ün tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı. | FETÖ'nün mahrem imamına 12 yıl hapis | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın Ayasofya'da Kuranıerim ve ezan okunmasına yönelik açıklamasını kınıyoruz" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türk halkının kutsal Ramazan ayını ve Kadir Gecesini kutlamak yerine, Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim ve Ezan okunmasını çarpıtmak yoluna gitmiştir. Temel insan hakları arasında bulunan dini özgürlükler konusunda Yunanistan'ın karnesi ortadadır. Sadece bir iki örnek vermek gerekirse, Yunan makamlarının, Yunanistan'daki Müslüman Türk Azınlığı dini özgürlükler konusunda gittikçe artan baskıya maruz bıraktığını, olağan görevlerini yerine getirdiği için seçilmiş müftüler hakkında davalar açtığını, ibadete açık bir caminin bulunmadığı Selanik'te Müslümanların Ramazan Bayramı'nda, tarihi camilerden birinde namaz kılma taleplerinin bu yıl da olumsuz karşılandığını söylemek mümkündür. Bu nedenle, başkentinde henüz ibadete açık bir cami de bulunmayan Yunanistan'ın açıklamasında belirttiği dinler arası diyalogdan ne anladığı, soru işaretine sebep olmaktadır. Bu çerçevede, Yunanistan'ı çağdaş, bütün dinlere saygılı ve demokratik bir ülke olmaya davet ediyoruz." | Dışişleri'nden Yunanistan'a kınama | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dünyaca ünlü uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Büyükşehir Belediyesi'nin AA+ olan ulusal ölçek kredi notunu, yatırım yapılabilir seviyesinin en üst basamağı olan AAA'ya yükseltti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, artırılan not ile hem Fitch Ratings'ten hem de Moody's'den "alınabilinecek en yüksek kredi notunu" almış oldu. Şubat ayında yayınlanan Fitch raporunda, küresel finansal krizin uzun vadeli etkisiyle 'AAA' notu alan ülke sayısının son 14 yılın en düşük seviyesinde olduğu vurgulanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise dünyada aralarında Amerika, Almanya, Norveç ile İsviçre'nin bulunduğu ve sadece 11 ülkenin sahip olduğu 'AAA' notu ile zirveye yerleşti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Aa3 olan ulusal ölçek kredi notunu en yüksek seviye olan Aaa'ya yükseltmişti. Fitch Ratings'in Mayıs 2017 Raporu'nda 'AAA' kredi notunun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sürdürülebilir güçlü faaliyet performansını ve yüksek faaliyet marjlarının yanı sıra Belediye'nin ihtiyatlı yönetimini de yansıttığını belirtti. Kuruluşun yaptığı açıklamada, "Ulusal kredi derecelendirme notundaki artış, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geçmişten günümüze kadar sağlam ekonomik performans sicili ve ılımlı borç seviyelerinden kaynaklanmaktadır" ifadesine yer verildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borç ölçütlerinin durağan kalmasının beklenildiği belirtilen raporda, Belediye'nin borcunun cari gelire oranının ortalama yüzde 55 ile dengede kalması beklendiği ifade edildi. Fitch Ratings'in raporunu ve not artışlarını değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Moody's tarafından "en yüksek ulusal notu" aldıklarını da hatırlatarak, bu yükseliş ivmesinin, aynı zamanda uyguladıkları mali politikaların başarısının teyidi anlamına geldiğini söyledi. Kocaoğlu, "İlk defa iki derecelendirme kuruluşundan da en yüksek notu alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, ulusal uzun vadeli kredi notu basamaklarını teker teker tırmanarak zirveye kadar ulaştı. Kredibilitesi en yüksek kuruluşlar arasına girmek, 'buraya güvenle yatırım yapılabilir' vizesini almakla eş anlamlı. Güven ve istikrar ortamının korunması ve hatta güçlendirilmesi, ekonomimizin ilerlemesi ve refahımızın artmasını sağlayacaktır. Dünyadaki örnekler, ''AAA'' kredi notunu kazanmanın çok zor olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bugüne kadar attığımız adımların sağlamlığını göstererek zirvede kalmak adına çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz" dedi. Başkan Kocaoğlu, iki derecelendirme kuruluşu tarafından alınan ulusal kredi notunun alınabilecek en yüksek not olduğunu ve bu notun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ucuz ve uzun vadeli finansmana erişimini daha da kolaylaştıracağını belirterek şöyle devam etti: "Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin kredi notlarının ardı ardına düşürüldüğü bu dönemde İzmir'in böyle bir sonuç alması elbette tesadüf değil: Uyguladığımız programlar çerçevesinde kamu maliyesinde güçlü duruşumuzu tavizsiz bir şekilde sürdürmemiz, programlarda öngörülen mali hedeflere ulaşmak için gerektiğinde ölçülü ve zamanlı tedbirleri alabilmemiz, kaynakları etkin, verimli ve yerinde kullanmamız, kritik yapısal reformları hayata geçirmeye devam etmemiz, elde ettiğimiz yüksek büyüme performansıyla beraber finansal borçlanma araçlarını etkin bir biçimde kullanmamız, gerektiğinde ihtiyati adımları atmasını bilmemiz ve kısa vadeli iç finansman kaynaklarından uzun vadeli uluslararası dış finansman kaynaklarına etkin geçiş sağlamamız.. Bunların hepsi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin güçlü finans yapısındaki önemli etkenler.." İzmir Büyükşehir Belediyesi, Fitch'in bu son artışıyla, 2008 yılından bugüne kadar ulusal uzun vadeli yerel ve yabancı para cinsinden kredi görünümleri de dahil olmak üzere, notunu 9 basamak artırmış oldu. Kredi derecelendirme notları değerlendirmesine göre, İzmir'in ulusal kredi notunun yer aldığı ''AAA'' kategorisi, temerrüt riskinin en düşük olduğu ve finansal yükümlülüklerini yerine getirmek için en yüksek kapasiteyi temsil ediyor. Bu kapasitenin öngörülebilir olumsuzluklardan etkilenme ihtimali son derece düşük. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yerel ve yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi derecelendirme notu ile ülke Hazinesi'nin notu ise aynı. Çünkü derecelendirme kuruluşlarının kriterlerine göre, kurumlara mali durumları çok iyi olsa bile ülke notunun üzerinde not verilmiyor. | Fitch'ten en yüksek not İzmir'e | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Subsets and Splits