mevzuat_no
int64
mevzuat_tertip
int64
mevzuat_tur
int64
mevzuat_baslik
string
kabul_tarihi
string
resmi_gazete_tarihi
string
mevzuat_icerigi
string
1,309
5
1
Devlet Opera ve Balesi Personeli Hakkında Kanun [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 1309
14/7/1970
23/7/1970
Devlet Opera ve Balesi Personeli Hakkında Kanun [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 1309 Kabul Tarihi : 14/7/1970 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 23/7/1970 Sayı : 13557 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 9 Sayfa : 2522 Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 4 – a) Genel Müzik Yöneticisi (Başorkestra Şefi niteliğinde), orkestra şefleri ve yardımcıları, başrejisör, rejisörler ve yardımcıları, koro sanatçıları, opera solistleri, orkestra sanatçıları, koro şefi ve yardımcıları, başkoreograf, bale başöğretmeni koreograflar, kordöbale şefi ve yardımcıları, bale öğretmenleri, bale sanatkarları, kostüm kraatörleri, Sanat Teknik Müdürü, bale- notatörleri, dekoratörler, başdekoratör, şan pedagogları, başkorrepetitör Devlet Opera ve Balesi sanatkar memurlarıdır. b) Repetitörler, korrepetitörler, başdromaturg ve dramaturglar, teknik müdür, başrealizatör, başışık uzmanı, başperukacı Orkestra Müdürü (Müzisyen), suflörler, lutiyeler, kondüvitler, bale piyanistleri Devlet Opera ve Balesi uygulatıcı uzman memurlarıdır. c) Işık uzmanları, perukacılar, realizatörler, sahne uzmanları, atelye şefleri, butaforlar, kaşörler, kostümcüler, sahne marangozları, sahne demircileri, sahne makinistleri, kopistler, sahne müdürü ve yardımcıları, akortçular, desinatörler, makyajcılar, aksesuvarcılar, sahne kunduracıları, saz tamir atelyesi şefi ve yardımcıları, opera yardımcı sınıf elemanları ile Teknik Kurul tarafından görevlerinin özelliği belirtilecek ihtısası bulunan elemanlar da Devlet Opera ve Balesi uzman memurları adını alırlar. Madde 5 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 6 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 7 – Devlet Konservatuvarı mezunları, stajiyer kadrolarına göre idari sözleşmeye tabi olmaksızın Devlet Opera ve Balesine alınırlar. Bunlar bir yıl süre ile stajiyer olarak çalıştırılırlar. Bu sürenin bitiminde teknik kurul tarafından sınava tabi tutularak başarı gösterenler kabiliyetlerine göre derecelere ayrılarak sanatkarlığa alınırlar ve idari sözleşmeye bağlanırlar. Sınav sonucunda başarı gösteremiyenler veya bunlardan teknik kurul kararı ile bir yıl daha staja tabi tutulmasına lüzum görülenler için ikinci yıl sonunda, yeniden yapılacak sınavda başarı sağlıyamazlarsa görevden çıkarılırlar. Bunlardan mecburi hizmeti olanlar Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun göreceği hizmetlerde çalıştırılırlar. Stajiyerler, staj süresi içinde idari sözleşmeli sanatkarlara ait haklardan yararlanırlar ve yükümlülüklerden sorumlu olurlar. Madde 8 – Devlet Opera ve Balesinde Devlet Konservatuvarı mezunları dışından da sanatkar istihdam edilebilir. Bu gibi sanatkarlar, teknik kurul tarafından sınava tabi tutularak gösterecekleri başarı ve kabiliyet derecesine göre kurulca tespit edilecek ücretlerle sanatkar olarak ve idari sözleşme ile hizmete alınırlar. Memleketin, opera ve bale sahne hayatında öteden beri yüksek başarı ile tanınmış olanlar, teknik kurul kararı ile sınavsız olarak alınabilirler. Kendileri ile idari sözleşme yapılır. Ücretleri yukardaki esaslara göre kurulca tespit edilir. Madde 9 – Çalışmakta olan sanatkarların, uygulatıcı uzmanların ve uzman memurların müteakıp sözleşme devresinde alabilecekleri ücret miktarı, gösterecekleri ehliyet ve başarıya göre sözleşmelerinin yenilenmesinde teknik kurulca tespit edilir ve kararlaştırılır. Ücretleri indirmeye ve yükseltmeye teknik kurul yetkilidir. Ancak, bu indirme ve yükseltme emeklilikle kazanılan hakları ihlal edemez. Mukavelenin feshi halinde genel hükümler uygulanır. Madde 10 – Genel Müdürlükte genel müdürle, müdürlüklerde müdürle sanatkarlar, uygulatıcı uzman memurlar ve sair sözleşmeli görevliler arasında yapılacak idari sözleşmeler noter huzurunda yapılmış sözleşmeler hükmündedir ve hiçbir harç, vergi ve resme tabi değildir. Madde 11 – Devlet Konservatuvarında parasız yatılı okuyanlardan Devlet Opera ve Balesi sanatkarlığına alınan stajiyer ve sözleşmeli sanatkarların burada geçirdikleri süre mecburi hizmetlerine mahsubedilir. Madde 12 – a) Devlet Opera ve Balesi sanatkarları, uygulatıcı uzman memurlar ile uzman memurları ve stajiyerler tespit edilecek ehliyet ve iktidarları nazarı itibara alınarak aşağıda gösterilen ücretlerle çalıştırılırlar. Stajiyer ayda 1 200 TL. Uzman memurlar ayda 800 TL. - 3 500 TL. Uygulatıcı uzman memurlar ayda 1 000 TL. - 4 250 TL. Sanatkar memurlar ayda 1 500 TL. - 5 500 TL. b) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ile Opera ve Bale müdürlerine en yüksek sanatkar memur ücretine ilave olarak, Cumhurbaşkanınca tayin edilecek miktarda idare ve temsil ödeneği verilir. [5] c) Devlet Opera ve Balesi sanatkarları, içkili gazino ve benzeri yerlerde çalışamazlar. Aksi halde, genel müdürlük ve müdürlüklerce re'sen sözleşmeleri feshedilir. Madde 13 – İki ayrı görevi aynı zamanda yapan sanatkarlara, ikinci görevi için ve bu görevin devamınca, almakta oldukları aylık ücretlerinin tutarını ve bir ayı geçmemek ve yılda bir defa olmak üzere teknik kurulca tespit edilecek miktarda ek ücret ödenebilir. Madde 14 – 6388 sayılı Kanun hükümleri, Devlet Opera ve Balesi sanatkarları, uygulatıcı uzmanlar hakkında da uygulanır. Uzman memurlar aynı kanunun 3 üncü maddesi hariç diğer hükümlerinden faydalanırlar. Madde 15 – Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünce ve Devlet Opera ve Balesi müdürlüklerince tertip edilecek yurt içi turne faaliyetlerine katılacak sanatkar memurlar, uygulatıcı uzman memurlar ve uzman memurlarla diğer görevlilere ödenecek harcırah yevmiyeleri 75 lirayı geçmemek üzere her yıl teknik kurulca tespit edilir. Turnelerdeki ikamet yerleri genel müdürlükçe temin edilir ve parası da genel müdürlükçe ödenir. Turne ile ilgili seyahatlerin zamanı ve hangi vasıtalar ile yapılacağı genel müdürlükçe tayin olunur. Harcırah yevmiyelerinden herhangi bir kesinti yapılamaz ve otel ücreti tenzil edilemez. Yurt dışı turne faaliyetlerine ait yolluk ve harcırahlar hakkında genel hükümler uygulanır. [6] Madde 16 – a) Devlet Opera ve Balesi sanatkarlarını, diğer idari sözleşmeli memurlarını görgü ve bilgi ve ihtısaslarını artırmak maksadiyle yol parası ve almakta oldukları aylık ücretlerini müessese bütçesinden vermek suretiyle azami bir yıla kadar ve beş yıl içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere yabancı memleketlere göndermeye Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve müdürlükleri yetkilidir. Bu hususlar için ilgili teknik kuruldan karar alınır. Bu madde uyarınca kendilerine izin verilmiş olanların memuriyetleri ile buna ait her türlü hak ve yükümlülükleri saklı kalır. b) Devlet Opera ve Balesi mensuplarının hastalık veya her türlü estetik cerrahi dahil, ameliyat ve müdahaleye maruz kalmaları halinde, lüzum ve zaruretlere göre yurt içinde veya dışında muayene ve münferiden veya refakatta tedavi ettirmeye gerekli ilaç, protez ve sair masrafları ile cenaze masraflarını yapmaya Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve müdürlükleri yetkilidir. Tedavi, ameliyat ve müdahalenin yurt dışında yapılması gerektiği takdirde bu konuda teknik kuruldan karar alınır. c) Bilgi ve görgü maksadiyle yabancı memleketlere gönderilen sanatkar ve diğer görevliler yurda dönüşlerinde yabancı memleketlerde kaldıkları sürenin bir buçuk katı kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Madde 17 – Devlet Opera ve balesi mensupları, 7244, 263 ve 819 sayılı kanunlarla tanınan haklardan yararlanırlar. İdari sözleşmeli memurlara ödenecek meblağ, idari sözleşmelerle belli edilen aylıklara ilave edilmek suretiyle hesaplanır. Madde 18 – 657 sayılı Kanunla değerlendirme, sınav ve ödül kurullarına verilen görevler, teknik kurul tarafından ifa edilir. Madde 19 – Sanatkarların, uygulatıcı uzman ve uzman memurların sözleşme, tedavi, ayrılış ölüm tazminatı, izin, yolluk, inceleme seyahati, disiplin işleri ile opera ve balenin iç yönetim işleri ve 3 üncü maddede gösterilen kurulların çalışma esasları tüzük ve yönetmeliklerle düzenlenir. Madde 20 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 21 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 22 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 23 – Devlet Opera ve Balesi muamelatında 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. Müessesenin alım ve satım muameleleri ile hesap usulleri Maliye ve Kültür ve Turizm Bakanlıklarınca müştereken tespit olunacak esaslara göre yürütülür. Devlet Opera ve Balesinin hasılatı ve muameleleri her türlü vergi, harç ve resimlerden muaftır. Madde 24 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 25 – (Mülga: 19/6/1979 - 2252/11 md.) Madde 26 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 27 – 274 ve 275 sayılı kanunların hükümleri Devlet Opera ve Balesi mensuplarına uygulanmaz. Ek Madde 1 – (Ek: 17/3/1983 - KHK - 59/2 md.; Aynen kabul: 24/5/1983 - 2832/2 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Geçici Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Geçici Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/82 md.) Madde 28 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 29 – Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 1309 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1309 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2252 25 27/6/1979 2562 15 1/3/1982 2832 a) 59 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden aynen kabul edilen hükümleri, 22/3/1983 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, b) Değiştirilen hükümleri ise 27/5/1983 KHK/59 - 22/3/1983 KHK/703 Kanunun adı, 1 ila 3, 5, 6, 12, 20 ila 22, 24, 26, Ek Madde 1, Geçici Madde 1 ve Geçici Madde 3 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 31/7/1970 tarihli ve 1327 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesine göre; stajyer, mütehassıs hizmetli, sanatkar olarak çalışan personel hakkında, 1327 sayılı Kanun çerçevesinde hazırlanacak kendi kanunları yürürlüğe girinceye kadar 1309 sayılı Kanunun esasları dahilinde uygulama yapılır. [2] 17/7/1983 tarihli ve 59 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesinin ek 1 inci maddesi uyarınca Kanunda geçen “Milli Eğitim Bakanı” ifadeleri “Kültür ve Turizm Bakanı”, “Milli Eğitim Bakanlığı” ifadeleri de “Kültür ve Turizm Bakanlığı” olarak değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 82 nci maddesi ile bu Kanunun adı “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluşu Hakkında Kanun” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile bu Kanunun 1 ila 3., 5., 6., 20 ila 22., 24., 26., ek 1., geçici 1 ve geçici 2. Maddelerinin yürürlükten kaldırılması iptal edilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 82 nci maddesiyle, bu bentte yeralan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 11/12/1981 tarihli ve 2562 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu maddenin yurtiçi turne faaliyetlerine katılacaklara ödenecek harcırah yevmiyelerinin tespitine ilişkin hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
1,319
5
1
EMLAK VERGİSİ KANUNU Kanun Numarası : 1319
29/7/1970
11/8/1970
EMLAK VERGİSİ KANUNU Kanun Numarası : 1319 Kabul Tarihi : 29/7/1970 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 11/8/1970 Sayı: 13576 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 9 Sayfa: 2662 BİRİNCİ KlSIM Bina Vergisi BİRİNCİ BÖLÜM Mükellefiyet Mevzu: Madde 1 - Türkiye sınırları içinde bulunan binalar bu kanun hükümlerine göre Bina Vergisine tabidir. Bina tabiri: Madde 2 – Bu kanundaki bina tabiri, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsar. Bu kanunun uygulanmasında Vergi Usul Kanununda yazılı bina mütemmimleri de bina ile birlikte nazara alınır. Yüzer havuzlar, sair yüzer yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz. Mükellef: Madde 3 – Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder. Bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar. [1] İKİNCİ BÖLÜM Muaflık ve İstisnalar Daimi muaflıklar: Madde 4 – (Değişik birinci fıkra: 16/10/1981-2536/1 md.) Aşağıda yazılı binalar, kiraya verilmemek (24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Bina Vergisinden daimi olarak muaftır. ( (a), (b), (s), (y) ve (z) fıkraları için kiraya verilmeme şartı aranmaz.) [2] [3] [4] a) (Değişik: 17/7/1972-1610/1 md.) Özel bütçeli idarelere (Mazbut vakıflar dahil), il özel idarelerine, belediyelere, köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan üniversitelere ve Devlete ait binalar; [5] b) (Değişik: 17/7/1972-1610/1 md.) İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler veya bunlara bağlı müesseselere ait; aa) Su, elektrik, havagazı, mezbaha ve soğuk hava işletme binaları; bb) Belediye sınırları içindeki yolcu taşıma işletme binaları ve kapalı durak yerleri; c) (Değişik: 17/7/1972-1610/1 md.) Köylere ve köy birliklerine ait tarım işletme binaları, soğuk hava depoları, içmeler ve kaplıcalar ile bunlar tarafından köylünün umumi ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak maksadiyle işletilen hamam, çamaşırhane, değirmenler ve köy odaları; d) Ordu evleri, askeri gazino ve kantinler ile bunların müştemilatı; e) Kamu menfaatlerine yararlı derneklere ait binalar (Kurumlar Vergisine tabi işletmelere ait olmamaları veya bunlara tahsis edilmiş bulunmamaları şartiyle); f) (Değişik: 17/7/1972-1610/1 md.) Kazanç gayesi olmamak şartiyle işletilen hastane, dispanser, sağlık, rehabilitasyon, teşhis ve tedavi merkezleri, sanatoryum, prevantoryum, öğrenci yurtları, düşkünler evi, yetimhaneler, revirler, kreşler, kütüphaneler ve korunmaya muhtaç çocukları koruma birliklerine ait yurtlar ve işyerleri ile benzerleri; g) Dini hizmetlerin ifasına mahsus ve umuma açık bulunan ibadethaneler ve bunların müştemilatı; h) Zirai istihsalde kullanılmak şartiyle makina ve alet depoları, zahire ambarları, samanlıklar, arabalıklar, ağıllar, ahırlar, kümesler, kurutma mahalleri, böcekhaneler, serler (seralar) ve benzeri binalarla, işçi ve bekçi bina, kulübe ve barakaları; i) Su ürünleri müstahsillerinin istihsalde kullandıkları ağ ve alet depoları, kayıkhaneler, denizlerde ve göllerdeki işçi ve balıkçı kulübe ve barakaları; (Yukarıda "h" ve "i" fıkralarında yazılı binaların bir kısmı ikamete ve bir kısmı da mezkür fıkralarda yazılı maksatlara tahsis edilmiş bulunduğu takdirde vergi, yalnız ikamete tahsis olunan kısım için uygulanır.) j) (Değişik: 4/12/1985-3239/100 md.) Umuma tahsis edildiği Maliye ve Gümrük Bakanlığınca kabul edilen rıhtım, iskele, dalgakıran ve bunların mütemmimleri ile, demiryolları ve köprü, rampa ve tünel, yeraltı ve yerüstü geçitleri, peron alimantasyon tesisleri, iskele ve istasyon binaları ile yolcu salonları, cer ve malzeme depoları gibi demiryolu mütemmimleri, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait hava liman ve meydanlarındaki terminal binaları, teknik blok, hangar, sistemlere ait depo; elektronik, elektrik ve mekanik sistemlere ait laboratuvar ve bakım tesisleri, pist taksirut ve apron sahası ile ısı ve enerji santralleri, hidrofor tesisleri, gerek hava liman ve meydanlarında ve gerekse uçuş yolları üzerindeki seyrüsefer yardımcı (radar, ILS, VOR, DME, NDB gibi) tesisleri ile hava yer ve yer muhabere sistemleri (VHF, UHF, HF) ve yukarıda belirtilen sistem ve tesislerin mütemmimleri. (Diğer depolar, antrepolar, müstakil lojman ve müstakil idarehane binaları mütemmim sayılmaz); k) Her nevi su bentları, baraj, sulama ve kurutma tesisleri; l) Yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan binalar ile elçilerin ikametine mahsus binalar ve bunların müştemilatı (Karşılıklı olmak şartiyle) ve merkezi Türkiye'de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye'deki temsilciliklerine ait binalar; m) (Değişik: 8/12/1980 - 2350/1 md.) Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binalar (Vakıf senedindeki cihete tahsis edilmek şartiyle) ile organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalar; [6] [7] n) Enerji nakil hatları ve direkleri. o) (Ek: 17/7/1972 - 1610/1 md.) Gençlik ve Spor Bakanlığı Beden Terbiyesi Gene Müdürlüğüne tescil edilmiş amatör spor kulüplerine ait binalar (Gelir veya Kurumlar Vergisine tabi işletmelere ait olmamaları veya bunlara tahsis edilmemeleri şartiyle); p) (Ek: 17/7/1972 - 1610/1 md.) Tarım kredi, tarım satış kooperatifleri, 1163 sayılı Kanuna uygun olarak teşekkül eden kooperatifler ve bu kooperatiflerin kuracağı kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve Türk Kooperatifçilik Kurumunun sahip oldukları kendi hizmet binaları. r) (Ek: 8/12/1980 - 2350/1 md.) Karşılıklı olmak şartiyle Uluslararası Andlaşmalar hükümlerine göre azınlık sayılan cemaatlara ait özel okul binaları. s) (Ek: 16/10/1981 - 2536/1 md.) Türk Silahlı Kuvvetlerini (Jandarma Genel Komutanlığı dahil) güçlendirmek amacıyla kurulmuş vakıflara ait binalar. t) (Ek: 21/1/1982 - 2587/1 md.) Tersane binaları (müstakil büro ve müstakil lojman binaları hariç.) u) (Ek: 4/12/1985 - 3239/100 md.) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalar (Gelir Vergisinden muaf esnaf ile basit usulde Gelir Vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan binalar hariç olmak üzere, ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan binalar ile muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan binalar için bu muafiyet uygulanmaz.) [8] v) (Ek: 30/7/2003-4962/14 md.) Doğalgaz, ham petrol ve bunların ürünlerinin nakli ve dağıtımı amacıyla kullanılan boru hatları ile bunların ayrılmaz parçası olan istasyonlar (Pompa, kompresör, basınç düşürme ve ölçüm, hat vana grupları, haberleşme, pik, katodik koruma gibi), y) (Ek: 12/12/2003-5020/8 md.) ) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların iflâs idarelerine ait binalar. z) (Ek: 3/4/2013-6456/22 md.) 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7/A maddesi kapsamında kira sertifikası ihracı işlemine konu olan binalar. Geçici muaflıklar: Madde 5 – (Değişik: 17/7/1972-1610/2 md.) a) Mesken olarak kullanılan bina veya apartman dairelerinin, 2.500 Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere vergi değerinin 1/4 ü, inşalarının sona erdiği yılı takibeden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. [9] [10] Bu binaların, bina apartman ise dairelerin, mesken olarak kullanılması şartiyle, satınalma veya sair suretle iktisap olunması halinde de yukardaki muaflık hükmü kalan süre için uygulanır. Mevcut binalara ilave yapılması halinde, 33 üncü maddenin (1) sayılı bendine göre beyan edilen değerden bu kısma isabet eden değer için, yukarda yazılı muafiyet aynı şart ve süre ile uygulanır. Binanın, bina apartman ise dairenin, kısmen veya tamamen mesken olarak kullanılmaması halinde bu binaya veya daireye tanınmış bulunan muafiyet bu halin vukubulduğu yılı takibeden bütçe yılından itibaren düşer. b) Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde turizm müessesesi belgesi almış olan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinin adı geçen kanunda yazılı maksatlara tahsis ettikleri ve işletmelerine dahil binaları, inşalarının sona erdiği veya mevcut binaların bu maksada tahsisi halinde turizm müessesesi belgesinin alındığı yılı takibeden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. c) Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan veya kullanılmaz hale gelen veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri (Deprem hariç) afetlerle zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların vergi mükellefleri tarafından afetin vukubulduğu veya afete maruz bulunduğunun yetkili kuruluşça tebliği tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde afetin vukubulduğu yerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar inşalarının sona erdiği yılı, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre inşa olunup hak sahiplerine teslim edilen binalar devredildikleri yılı takibeden bütçe yılından itibaren 10 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. (Bu halde, bu maddenin (a) fıkrası hükmü uygulanmaz.) Şu kadar ki, kamu kuruluşlarınca afet bölgesi olduğu nedeniyle inşaat yasağı konulan yerlerde yapılan binalar için bu muafiyet uygulanmaz. Muafiyetten faydalanacak mükellefler, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi vergi dairesine ibraz etmeye mecburdurlar. d) Fuar, sergi ve panayır yerlerinde inşa edilen binalar (Bu yerlerin açık bulunmadığı zamanlarda da kullanılanlar hariç), bu maksada tahsis edildikleri süre için vergiden muaftır. e) Planlama Teşkilatınca tespit ve tayin edilen geri kalmış bölgelerde inşa edilen sınai tesisler, inşalarının sona erdiği yılı takibeden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. f) (Ek: 18/5/1987-3365/4 md.; Mülga: 18/6/2017-7033/11 md.) g) (Ek: 15/7/2016-6728/39 md.) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Yukarda (a), (b), (c) ve (d) fıkralarında yazılı muafiyetlerden istifade için, mezkür fıkralarda yazılı hallerin vukuunda, keyfiyetin bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi şarttır. Ancak, bu olaylar bütçe yılının son üç ayı içinde vukubulduğu takdirde bildirim, olayın vukubulduğu tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer. (Köylerdeki inşaat için bildirimde bulunulmaz.) Madde 6 – (Mülga: 4/12/1985-3239/141 md.) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Matrah ve Nispet Matrah: Madde 7 – Bina Vergisinin matrahı, binanın bu kanun hükümlerine göre tesbit olunan vergi değeridir. Sabit istihsal tesisatına ait değerler vergi matrahına alınmaz. (Üçüncü ve dördüncü fıkralar Mülga: 17/7/1972-1610/3 md.) Nispet: Madde 8 – (Değişik: 22/7/1998 - 4369/65 md.) [11] (Değişik: 8/1/2002-4736/4 md.) Bina vergisinin oranı meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde ikidir. Bu oranlar, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı uygulanır. Cumhurbaşkanı, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir. [12] (Değişik ikinci fıkra: 30/7/2003-4962/15 md.) Cumhurbaşkanı, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. [13] [14] [15] Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının (veya arsa payının) vergisinden az olamaz. (Ek cümle: 30/7/2003-4962/15 md.) Bu hüküm binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren dört yıl uygulanır. Yetki: Mükerrer Madde 8 – (Mülga: 22/7/1998 - 4369/82 md.) Mükellefiyetin başlaması ve bitmesi: Madde 9 – (Değişik: 17/7/1972 - 1610/5 md.) (Değişik birinci fıkra: 3/4/2002-4751/2 md.) Bina vergisi mükellefiyeti; a) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu, aynı maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı halde ise bu duruma bağlı olarak takdir işleminin yapıldığı tarihi, b) Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi, c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi, Takip eden bütçe yılından itibaren başlar. Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hale gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binalardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vukubulduğu tarihi takibeden taksitten itibaren sona erer. Oturulması ve kullanılması kanunların verdiği yetkiye dayanılarak yasak edilen binaların vergileri, mükelleflerce keyfiyetin vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince re'sen tespit edilmesi üzerine, bu olayların vukua geldiği tarihlerden sonra gelen taksitlerden itibaren, bu hallerin devam ettiği sürece alınmaz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Verginin Tarh ve Tahakkuku Beyan esası: Madde 10 – (Mülga: 3/4/2002-4751/7 md.) Verginin tarh ve tahakkuku: Madde 11 – (Değişik: 3/4/2002-4751/2 md.) Bina vergisi, ilgili belediye tarafından; a) Dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının Ocak ve Şubat aylarında, b) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep yılın son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte, c) 33 üncü maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı hallerde, takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında, 29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bildirim posta ile gönderilmiş ise vergi, bildirim verme süresinin son gününü takip eden yedi gün içinde tarh olunur. Bu suretle tarh olunan vergiler, tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir. Yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, 29 uncu maddeye göre tespit edilen vergi değeri üzerinden hesaplanan bina vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır. Bir il veya ilçe hududu içerisinde birden fazla belediye olması halinde, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binaya ait bina vergisini tarha yetkili olacak belediye, ilgili valiler tarafından belirlenir. İKİNCİ KISIM Arazi Vergisi BİRİNCİ BÖLÜM Mükellefiyet Mevzu: Madde 12 – (Değişik: 17/7/1972-1610/7 md.) Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsalar bu kanun hükümlerine göre Arazi Vergisine tabidir. Belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır. Belediye sınırları içinde veya dışında bulunan parsellenmemiş araziden hangilerinin bu kanuna göre arsa sayılacağı Cumhurbaşkanı kararı ile belli edilir. [16] Aksine hüküm olmadıkça bu kanunun diğer maddelerinde yer alan arazi tabiri arsaları da kapsar. Mükellef: Madde 13 – Arazi Vergisini, arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenler öder. Bir araziye paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar. [17] Mülkiyeti ihtilaflı bulunan arazi için mutasarrıfı bulunmıyan kişiler tarafından ödenen Arazi Vergileri ihtilafın ödeme yapan aleyhine sonuçlanması halinde ihtilafla ilgili bulunanların karar tarihinden itibaren bir yıl içerisinde başvurmaları şartiyle kendilerine ret ve iade olunur. İKİNCİ BÖLÜM Muaflık ve İstisnalar Daimi muaflıklar: Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 16/10/1981 - 2536/2 md.) Aşağıda yazılı arazi kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Arazi Vergisinden daimi olarak muaftır. ((a), (b), (f), (ı) ve (j) fıkralarındaki arazi için kiraya verilmeme şartı aranmaz.) [18] [19] [20] a) Özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliğine, kanunla kurulan üniversitelere ve Devlete ait arazi; [21] b) İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler veya bunlara bağlı müesseseler tarafından işletilen: aa) Su, elektrik, havagazı, mezbaha ve soğuk hava işletmelerine ait arazi; bb) Belediye sınırları içindeki yolcu taşıma işletmelerine ait arazi; c) Kamu menfaatlerine yararlı derneklere ait arazi (Kurumlar Vergisine tabi işletmelere ait olmamaları veya bunlara tahsis edilmiş bulunmamaları şartiyle); d) Yabancı devletlere ait olup gerek elçilik ve konsolosluk binaları gerekse elçilerin ikametlerine mahsus binalar yapılmak üzere sahip olunan arazi ve arsalar ile bu çeşit binalardan yanan, yıkılanların arsaları (Karşılıklı olmak şartiyle) ve merkezi Türkiye'de bulunan milletlerarası kuruluşların Türkiye'deki temsilciliklerine ait arazi ve arsalar; e) Mezarlıklar. f) (Ek: 16/10/1981-2536/2 md.) Türk Silahlı Kuvvetlerini (Jandarma Genel Komutanlığı dahil) güçlendirmek amacıyla kurulmuş vakıflara ait arazi ve arsalar. g) (Ek: 4/12/1985-3239/104 md.) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan arazi. (Gelir Vergisinden muaf esnaf ile basit (1) usulde Gelir Vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan arsa ve arazi hariç olmak üzere, ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan arazi ile arsalar ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazi için bu muafiyet uygulanmaz.) [22] h) (Ek: 23/6/2000 - 4586/14 md.) Petrolün boru hatları ile transit geçişi ile ilgili projeler kapsamında; kamulaştırma ile görevlendirilen kamu kurum veya kuruluşunun maliki veya irtifak hakkı sahibi olduğu ve ilgili proje yatırımcıları lehine irtifak hakkı tesis edilmiş gayrimenkuller. ı) (Ek: 12/12/2003-5020/9 md.) 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri veya hisseleri kısmen veya tamamen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikal eden bankalara, tasfiyeleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu eliyle yürütülen müflis bankaların iflâs idarelerine ait arazi ve arsalar. i) (Ek: 25/2/2010-5953/2 md.) Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait arazi ve arsalar. j) (Ek: 3/4/2013-6456/23 md.) 4749 sayılı Kanunun 7/A maddesi kapsamında kira sertifikası ihracı işlemine konu olan arazi ve arsalar. Geçici muaflıklar: Madde 15 – (Değişik: 17/7/1972 - 1610/8 md.) [23] Aşağıda yazılı arazi geçici olarak Arazi Vergisinden muaftır. [24] a) Özel kanunlarına göre Devlet ormanları dışında insan emeğiyle yeniden orman haline getirilmek üzere ağaçlandırılan arazi 50 yıl; b) Toprak ve topoğrafik özellikleri ve erozyon gibi sınırlayıcı faktörler sebebiyle kültür bitkilerinin yetişmelerini engelleyen araziden; bataklık, turbiyer, çorak, makilik, çalılık, taşlık ve sair haller dolayısiyle üzerinde tarım yapılamayan sahaların, ıslah tedbirleriyle yeniden tarıma elverişli hale getirilmesinde 10 yıl; c) Teknik, ekonomik ve ekolojik bakımlardan gerekli şartları haiz olan arazide yeniden fidanla dikim veya aşılama veya yeniden yetiştirme suretiyle ağaçlık, meyvalık, bağ ve bahçe meydana getirilmesinde asgari 2 yıl, azami 15 yıl; d) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, organize sanayi bölgeleri için iktisap olunduğu veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen arazi (Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar), Cumhurbaşkanınca serbest bölge ilan edilen arazi (Kullanıcı lehine tapuda tescilin yapılacağı tarihe kadar). [25] e) (Ek: 15/7/2016-6728/40 md.) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya tahsis edilen araziler Yatırım Teşvik Belgesi süresince. Geçici olarak muaflıktan istifade için arazinin bu maddede yazılı cihetlere tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi şarttır. Muafiyetler, arazinin tayin olunan cihetlere tahsis edildiği yılı takibeden bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer. (a) ve (b) fıkralarında yazılı muafiyet konusu arazinin bu fıkralarda gösterilen cihetlere tahsis edilmiş olup olmadığının şartları ile (c) fıkrasına göre geçici muafiyet verilecek haller, bunların şartları ve muafiyet süreleri Cumhurbaşkanı kararı ile belli edilir ve yürürlüğe konulur. Arazi vergisinde istisna: Madde 16 – (Değişik: 21/1/1982 - 2587/5 md.) (Değişik birinci fıkra: 4/12/1985 - 3239/105 md.) Mükelleflerin bir belediye ve bu belediyenin mücavir alan sınırları içinde bulunan arazisinin (arsalar hariç) toplam vergi değerinin 10.000 Türk Lirası Arazi Vergisinden müstesnadır. Bu miktarı üç misline kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. [26] [27] [28] Bu hükmün tatbikatında mükellef ile eş ve velayet altındaki çocuklara ait arazi değerleri toplu olarak nazara alınır. Bu maddede yazılı istisna, hisseli arazide mükelleflerin hisse miktarları ayrı ayrı nazara alınmak suretiyle uygulanır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Matrah ve Nispet Matrah: Madde 17 – Arazi Vergisinin matrahı arazinin bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. (İkinci ve üçüncü fıkralar Mülga: 17/7/1972 - 1610/10 md.) Nispet: Madde 18 – (Değişik: 8/1/2002-4736/4 md.) Arazi vergisinin oranı binde bir, arsalarda ise binde üçtür. Bu oranlar, 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı uygulanır. Cumhurbaşkanı, vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir. [29] [30] Mükellefiyetin başlaması ve bitmesi: Madde 19 – (Değişik: 19/7/1972 - 1610/12 md.) Arazi vergisi mükellefiyeti; a) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi, aynı maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı halde ise bu duruma bağlı olarak takdir işleminin yapıldığı tarihi, b) Dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi, c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi, Takip eden bütçe yılından itibaren başlar. Vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan araziden dolayı mükellefiyet, bu olayın vukubulduğu tarihi takibeden taksitten itibaren sona erer. Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tasarrufu yasak edilen arazinin vergisi, mükelleflerce keyfiyetin vergi dairesine bildirilmesi veya vergi dairesince re'sen tespit edilmesi üzerine yasaklama tarihini izliyen taksitlerden itibaren bu hallerin devam ettiği sürece alınmaz. Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle yanan, yıkılan binaların arsalarına ait vergiler, bu olayların vukua geldiği tarihleri takibeden bütçe yılından itibaren iki yıl süre ile alınmaz. Üzerine bina yapılan arsanın Arazi Vergisi mükellefiyeti, inşaatın bittiği yılı takipeden bütçe yılından itibaren sona erer. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Verginin Tarh ve Tahakkuku Beyan esası: Madde 20 – (Mülga: 3/4/2002-4751/2 md.) Verginin tarh ve tahakkuku: Madde 21 – (Değişik: 3/4/2002-4751/2 md.) Arazi vergisi, ilgili belediye tarafından; a) Dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında, b) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte, c) 33 üncü maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı hallerde, takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında, 29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bildirim posta ile gönderilmiş ise vergi, bildirim verme süresinin son gününü takip eden yedi gün içinde tarh olunur. Bu suretle tarh olunan vergiler, tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir. Yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, 29 uncu maddeye göre tespit edilen vergi değeri üzerinden hesaplanan arazi vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır. Bir il veya ilçe sınırları içerisinde birden fazla belediye olması halinde, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan araziye ait arazi vergisini tarha yetkili olacak belediye, ilgili valiler tarafından belirlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM Kısımlar Arasında Müşterek Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Muaflık ve istisna hükümlerinin bu kanunda yer alması esası: Bina ve Arazi Vergileri ile ilgili muaflık ve istisna hükümleri bu kanuna eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Bildirim verme ve süresi: Madde 23 – (Değişik: 3/4/2002-4751/2 md.) Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesi zorunludur. Devlete ait arazi için bildirim verilmez. Bildirimler; a) Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde, b) Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde, Emlâkın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı haller bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirim, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde verilir. Elbirliği mülkiyetinde mükellefler müşterek imzalı bir bildirim verebilecekleri gibi, münferiden de bildirim verebilirler. Paylı mülkiyet halinde ise bildirim münferiden verilir. Elbirliği mülkiyetinde münferiden bildirim verildiği takdirde, gayrimenkule ait vergi değeri üzerinden hissedarların adedine göre ayrı ayrı tarh ve tahakkuk yapılır. Bildirimlerin şekli ve kapsamı Maliye Bakanlığınca belirlenir. Beyannamelerin şekli ve muhtevası: Madde 24 – (Mülga: 7/3/2002-4751/7 md.) Köylerde yapılacak beyan: Madde 25 – (Mülga: 7/3/2002-4746/7 md.) Muhtar ve ihtiyar kurulunun görevleri: Madde 26 – (Mülga: 3/4/2002-4751/7 md.) Ek süreler içinde beyanname verilmesi: Madde 27 – (Mülga: 3/4/2002-4751/7 md.) İştirak halinde ve müşterek mülkiyette beyanname verilmesi: Madde 28 – (Mülga: 3/4/2002-4751/7 md.) Vergi değeri: [31] [32] Madde 29 – (Değişik: 7/3/2002-4751/2 md.) Vergi değeri; a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre, b) Binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan yönetmelik hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, Hesaplanan bedeldir. Vergi değeri, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunur. 33 üncü maddeye (8 numaralı fıkra hariç) göre mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesaplanmasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre belirlenen arsa ve arazi birim değerleri, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yıldan başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınır. (Değişik dördüncü fıkra: 16/6/2009-5904/33 md.) Vergi değerinin hesabında bin liraya, verginin hesaplanmasında ise bir liraya kadar olan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu maddede belirtilen artış oranını sıfıra kadar indirmeye veya yeniden değerleme oranına kadar artırmaya yetkilidir. Cumhurbaşkanı bu yetkisini, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 95 inci maddesi uyarınca belirlenen belediye grupları itibarıyla farklı oranlar tespit etmek suretiyle de kullanabilir. Ödeme süresi: Madde 30 – (Değişik: 17/7/1972 - 1610/20 md.) Emlak Vergisi birinci taksidi Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksidi Kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksitte ödenir. (Mülga ikinci fıkra: 4/12/1985 - 3239/141 md.) Maliye Bakanlığı ödeme aylarını, bölgelerin özelliklerine göre değiştirebilir. Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur. 9 ve 19 uncu madde hükümleri saklıdır. Kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırılma tarihini takibeden bütçe yılından itibaren emlakin vergisi, tüm vergi değeri üzerinden ödenir. Kısıtlamanın devam ettiğı sürede tecil edilen verginin 9/10 u bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış olanları muaccel hale gelir. (Değişik: 8/12/1980 - 2350/7 md.) Kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğu, süresi, tevsiki ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumlulukları Maliye Bakanlığınca, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının mütalaaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunur. [33] (Değişik sekizinci fıkra: 9/6/2021-7327/14 md.) Tapu müdürlükleri, bina ve arazinin devir ve ferağında tapu ve kadastro harcının matrahında dikkate alınan emlak vergi değeri ile emlak vergisi borcunu ilgili belediyesi tarafından sağlanan sistem üzerinden elektronik ortamda sorgular. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, kamulaştırma hâlleri ile özel kanunlarda öngörülen diğer hâller hariç emlak vergisi borcu bulunan bina ve arazinin devir ve ferağı yapılmaz. Tapu müdürlükleri devir ve ferağ işlemini, işlemin yapıldığı ayı takip eden ayın 15’inci günü akşamına kadar ilgili belediyelere elektronik ortamda bildirir. Vergi dairesince yapılacak işlem: Madde 31 – (Değişik: 17/7/1972 - 1610/21 md.) (Birinci fıkra Mülga: 4/12/1985 - 3239/141 md.) Vergi değerlerinin takdirinde şehir ve köylerin tabii, iktisadi ve bölgesel şartlarına göre nazara alınacak piyasa bedeli, maliyet bedeli, kira veya yıllık istihsal değeri gibi normlar ile uyulacak usul ve esaslar, mükelleflerden ve üçüncü şahıslardan istenecek bilgiler Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilir. [34] (Üçüncü ve dördüncü fıkralar Mülga: 4/12/1985 - 3239/141 md.) Bildirim verilmemesi halinde yapılacak işlemler: Madde 32 –(Değişik: 3/4/2002-4751/2 md.) Bildirimin süresinde verilmemesi halinde, vergi idarece tarh edilir. İdarece tarhiyatta her yıla ilişkin vergi değeri, 29 uncu madde hükmü dikkate alınarak hesaplanır. Vergi değerini tadil eden sebepler: Madde 33 – Vergi değerini tadil eden sebepler aşağıda gösterilmiştir: 1. Yeni bina inşa edilmesi (Mevcut binalara ilaveler yapılması veya asansör veya kalorifer tesisleri konulması yeni inşaat hükmündedir.) 2. (Değişik: 17/7/1972 - 1610/23 md.) Bir binanın yanması, yıkılması suretiyle veya sair sebeplerle tamamen veya kısmen harabolması veya binada mevcut asansör veya kalorifer tesislerinin kısmen veya tamamen kaldırılması; 3. Bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkan, mağaza, depo gibl ticaret ve sanat icrasına mahsus mahaller haline kalbedilmesi, (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve tadil sebebi, yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur.) 4. Arazinin hal ve heyetinde değişiklik olması: a) Arazinin fidanlandırılması veya ağaçlandırılması, bağ haline getirilmesi; b) Fidanlı, ağaçlı veya kütüklü bir arazinin tarla haline getirilmesi veya gelmesi; c) Tarım yapılan bir arazinin tabii bir afet veya arıza sebebiyle veya sair sebepler yüzünden tarıma elverişsiz hale gelmesi. d) Tarım yapılmıyan bir arazinin tarıma elverişli hale getirilmesi, e) Arazinin parsellenmek suretiyle arsalar haline getirilmesi. 5. Bir binanın mütemmimi durumunda olan arazinin mütemmimlik durumundan çıkması veya bir arazi ve arsanın bina mütemmimi durumuna girmesi. 6. Bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi (Araziden bir kısmının istimlak edilmesi de ifraz hükmündedir.) 7. Müteaddit arazi ve arsaların tek bir arazi ve arsa haline getirilmesi veya müteaddit hisselere ayrılmış olan bir binanın bütün hisselerinin birleştirilmesi. 8. (Ek: 17/7/1972-1610/23 md.) Herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında devamlı olmak üzere bina veya arazinin değerlerinde % 25 i aşan oranda artma veya eksiltme olması; (Son fıkra Mülga: 17/7/1972-1610/23 md.) Madde 34 – (Mülga: 8/12/1980-2350/6 md.) Madde 35 – (Mülga: 22/7/1998-4369/82 md.) Çeşitli Hükümler Köy kıymet beyanı defterlerinin doldurulmasına yardım: Madde 36 - (Mülga: 3/4/2002-4751/7 md.) Usul hükümleri: Madde 37 – (Değişik: 4/12/1985-3239/113 md.) Bu Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu Kanuna göre alınacak vergiler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bu Kanunda geçen "Vergi dairesi" tabiri, belediyeleri ifade eder. Bu Kanunun uygulanmasında, Vergi Usul Kanununun vergi inceleme yetkisi hariç olmak üzere; 1. Belediye gelir şube müdürü, gelir şube müdürü olmayan yerlerde belediye hesap işleri müdürü, hesap işleri müdürü olmayan yerlerde muhasebeci, vergi dairesi müdürü sıfat ve yetkisini haizdir. 2. Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkiler, belediye başkanları tarafından kullanılır. Vergi hasılatından verilecek paylar: Madde 38 – (Mülga: 3/7/2005-5393/85 md.) Payların dağılımı: [35] Mükerrer Madde 38 – (Ek: 4/12/1985-3239/114 md.; Mülga: 7/12/2004-5272/87 md.) Kesirler: Madde 39 – (Mülga: 22/7/1998 - 4369/82 md.) Bina ve arazi vergilerinde zamanaşımı süresinin başlangıcı: Madde 40 – (Değişik: 8/12/1980 - 2350/11 md.) Bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idarece öğrenildiğı tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar. [36] İKİNCİ BÖLÜM Son Hükümler Kaldırılan hükümler: Madde 41 – (Değişik birinci fıkra: 20/7/1971 - 1446/3 md.) Aşağıda yazılı kanunlarla diğer kanunlardaki bu kanuna uymayan hükümler 1/3/1972 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır: 1. 4/7/1931 tarihli ve 1837 sayılı Bina Vergileri Kanunu ile 1996, 2413, 2870,2898,4873, 5648, 5649, 6256, 206, 309, 177, 491, 496 sayılı Kanunlar ile ek ve tadilleri ve 1454 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 3202 sayılı Kanunun 5453 sayılı Kanunla değişik 5 inci maddesinin (b) fıkrası, 2871 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü ve 4040 sayılı Kanunun 489 sayılı Kanunla değişik 31 inci maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5419 Sayılı Kanunun 3 üncü maddeleri, 2. 27/6/1931 tarihli ve 1833 sayılı Arazi Vergisi Kanunu ile 2567,3585, 3726,4699,5650, 6255, 483 sayılı Kanunlar ile ek ve tadilleri ve 3116 sayılı Kanunun 5653 sayılı Kanunla değişik 86 ncı maddesinin arazi vergisi muafiyeti ile ilgili hükmü ve 3653 sayılı Kanunun 7 nci maddesi, 3. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 50, 51, 53, ila 62, 77 ve 78 inci maddeleri, 4. (Ek: 17/7/1972-1610/24 md.; Değişik: 25/8/1977-2104/1 md.) Özel kanunların bina ve arazi vergilerine ilişkin muaflık ve istisna hükümleri (31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanun gereğince yapılan milletlerarası antlaşmalarla tanınan muaflık ve istisna hükümleri ile, 11/7/1972 tarihli ve 1606 sayılı Kanunla tanınan muaflık hükümleri saklıdır.) DÖRDÜNCÜ KISIM [37] Değerli Konut Vergisi Konu: Madde 42- (Ek:5/12/2019-7194/30 md.) Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının (12.880.000) üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir. [38] [39] Vergiye ait değerlerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi: Madde 43- (Ek:5/12/2019-7194/31 md.) (Mülga:14/2/2020-7221/17 md.) Matrah ve nispet: Madde 44- (Ek:5/12/2019-7194/32 md.) (Değişik:14/2/2020-7221/18 md.) [40] Verginin matrahı, bina vergi değerinin 42 nci maddede yer alan tutarı aşan kısmıdır. Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri; 5.000.000 (15.709.000) TL ile 7.500.000 (23.564.000) TL arasında olanlar (bu tutar dahil) 5.000.000 (15.709.000) TL’yi aşan kısmı için (Binde 3) 10.000.000 (31.421.000) TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 (23.564.000) TL’si için 7.500 (23.565) TL, fazlası için (Binde 6) 10.000.000 (31.421.000) TL’den fazla olanlar 10.000.000 (31.421.000) TL’si için 22.500 (70.707) TL, fazlası için (Binde 10) oranında vergilendirilir. Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır. 42 nci maddede yer alan tutar ile ikinci fıkrada yer alan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarların 1.000 Türk lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, dördüncü fıkrada belirtilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetindeki artış oranını yeniden değerleme oranına kadar artırmaya yetkilidir. Mükellefiyet: Madde 45- (Ek: 5/12/2019-7194/33 md.) Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder. Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar. Değerli konut vergisi mükellefiyeti; a) Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı tarihi, [41] b) 33 üncü maddenin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi, c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi, takip eden yıldan itibaren başlar. Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer. Muaflıklar: Madde 46- (Ek: 5/12/2019-7194/34 md.) Aşağıda yazılı mesken nitelikli taşınmazlar, değerli konut vergisinden muaftır: a) Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının maliki veya intifa hakkına sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazlar. [42] b) (Değişik: 14/2/2020-7221/16 md.) Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) (Bu hüküm, belirtilen kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları hâlinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır.). c) Yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların müştemilatı (karşılıklı olmak şartıyla) ve merkezi Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli taşınmazlar. ç) Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar (arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar dâhil) (bu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması hâlleri hariç). Verginin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri: Madde 47- (Ek: 5/12/2019-7194/35 md.) Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri (…) [43] , buna ait vesikalarla, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı (…) 43 yılı takip eden yılın şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur. Elbirliği mülkiyetinde mükellefler müşterek beyanname verebilecekleri gibi, münferiden de beyanname verebilirler. Paylı mülkiyet hâlinde ise beyanname münferiden verilir. Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın şubat ve ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir. Yıl içerisinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi hâlinde, mükellef tarafından takip eden yılın beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine beyanname verilir. Bu Kanunun 37 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri, değerli konut vergisi bakımından uygulanmaz. Değerli konut vergisi hasılatı: Madde 48- (Ek: 5/12/2019-7194/36 md.) Tahsil edilen değerli konut vergisi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Yetki: Madde 49- (Ek: 5/12/2019-7194/37 md.) [44] Bu verginin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, muafiyetlerin uygulanmasında aranacak belgeleri tespit etmeye, 47 nci maddede yer alan beyanname verme ve ödeme sürelerini üç aya kadar uzatmaya, beyannamenin verileceği yetkili vergi dairesini, beyannamenin şekil, içerik ve eklerini belirlemeye ve verginin beyanname aranmaksızın tahakkuk ettirilmesine Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. Ek Madde 1 – (Ek: 4/12/1985-3239/115 md.) Mahalli idarelerce tahsil edilen vergi, resim, harç ve paylara ilişkin yurt dışı danışmanlık hizmetleri Maliye ve Gümrük Bakanlığınca yürütülür. Bu hizmetlerin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir. Ek Madde 2 – (Ek: 3/4/2002 –4751/2 md.) a) Emlâk vergisi mükellefleri tarafından en son verilmiş bulunan emlâk vergisi beyannameleri belediyelerce muhafaza edilir ve bu Kanuna göre ilgili belediyelerce yapılacak tarhiyat sırasında, bina veya araziye ilişkin olarak bu beyannamelerde yer alan bilgiler dikkate alınır. b) Köylerde bulunan bina ve araziye ilişkin olarak 1998 yılı genel beyan döneminde muhtarlar tarafından doldurulup belediyelere teslim edilen köy kıymet beyanı defterleri ilgili belediyelerce muhafaza edilir. Köy kıymet beyanı defterlerinde kayıtlı bina ve arazilerin vergi değerlerinin tespiti gereken hallerde belediyeler, 29 uncu maddeye göre gerekli tespiti yapar ve ilgililere bildirir. Geçici Madde 1 – Bu kanunun 5 inci maddesinin (a) ve (b) fıkralarındaki geçici muaflık hükümleri gerek bu kanunun yürürlüğü tarihinden önce muaflıktan faydalanmamış binalar hakkında, gerekse 6188 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 1837 sayılı Kanunun 206 ve 491 sayılı kanunlarla değişik 4 üncü maddesi gereğince geçici muafiyet almış binalar hakkında da, bu binaların inşalarının sona erdiği yılı takibeden 10 yıllık devrenin 1/3/1972 tarihinden sonra kalan kısmı için uygulanır. (Ancak, 1/3/1972 tarihine kadar tarhi gereken bina, buhran ve savunma vergileri, mezkür tarihe kadar mer'i olan kanun hükümlerine göre tarh. tahakkuk ve tahsil olunur.) [45] 1833 sayılı Arazi Vergisi Kanunu ile ek ve tadilleri gereğince tanınan geçici muafiyetler saklıdır. Geçici Madde 2 – (Değişik: 20/7/1971-1446/4 md.) 1971 bütçe yılı sonuna kadar olan dönemlerle ilgili tarh, tahakkuk, tahsil ve diğer işlemlerin Bina, Arazi, İktisadi Buhran ve Savunma Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu ve bunların ek ve tadilleri ve 1454 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 3202 sayılı Kanunun 5453 sayılı Kanunla değişik 5 inci maddesinin (b) fıkrası, 5237 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ve 2871 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddeleri hükümleri gereğince Özel İdareler tarafından yapılmasına devam olunur. Şu kadar ki, 1971 bütçe yılına ait Bina, İktisadi Buhran ve Savunma Vergisi ile Arazi Vergisi mükellefiyeti, 1/3/1971 tarihinden itibaren başlar ve bu vergiler 1971 yılının Temmuz ve Kasım aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir. Geçici Madde 3 – 28/2/1971 tarihine kadar ki dönemlere ait olarak tahakkuk edip de bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar tahsil edilmemiş bina, buhran, savunma ve arazi vergisi borçlarının kanunun meriyetinden itibaren geçecek ilk 2 nci ay sonuna kadar tamamını ödeyenlerin, vergi cezası ve gecikme zamlarının % 90 ı,2 nci iki ay sonuna kadar tamamını ödeyenlerin vergi cezası ve gecikme zamlarının % 80 i ve 3 üncü iki ay sonuna kadar tamamını ödeyenlerin vergi cezası ve gecikme zamlarının % 70 i affedilir. Bu devreye taallük eden vergilerden ihtilaflı bulunanlar (Kanunun meriyetinden sonra ihtilaflı hale gelenler dahil) ödeme süresinin başladığı tarihten itibaren ikişer aylık süreler içerisinde tamamen ödendikleri takdirde 1 inci fıkrada açıklandığı nispette aftan faydalanırlar. Geçici Madde 4 – 1970 yılında emlak vergisinin uygulanmasiyle ilgili her türlü giderlere harcanmak üzere 1970 yılı Bütçe Kanununun Maliye Bakanlığı kısmının 14.000 inci bölümüne 14.496 numaralı (Diğer giderler) maddesine gerekli ödeneği kaydetmeye veya bu tertibe aynı maksatla ödenek aktarmaya Maliye Bakanı yetkilidir. Geçici Madde 5 – (Mülga: 11/12/1981-2562/28 md.) Geçici Madde 6 – (Ek: 20/7/1971-1446/5 md.) 1971 bütçe yılı içerisinde Emlak Vergisi Kanununun 5 ve 15 inci maddeleri hükümlerine göre yapılacak bildirimler ile 23 üncü maddesi gereğince verilecek beyannameler bir defaya mahsus olmak üzere 1972 bütçe yılının Mart, Nisan ve Mayıs aylarında verilir ve yapılan bu beyan ve bildirimlere istinaden tarh ve tahakkuk ettirilecek vergilere ait mükellefiyet 1972 bütçe yılı başından itibaren başlar. Köylerde yapılacak beyanlar hakkında da yukardaki hüküm uygulanır. Bu maddede yazılı beyan süresini bir misline kadar uzatmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 7– (Ek: 20/7/1971-1446/6 md.) 1971 yılında Emlak Vergisinin uygulanması ile ilgili her türlü giderlere harcanmak üzere 1971 yılı Bütçe Kanununun Maliye Bakanlığı kısmının ilgili bölüm ve maddelerine gerekli ödeneği kaydetmeye veya bu tertiplere aynı maksatla ödenek aktarmaya Maliye Bakanı yetkilidir. Geçici Madde 8 – (Ek: 20/7/1971-1446/7 md.) 1971 bütçe yılında Savunma Vergisi Kanununa göre tahsil edilip Hazineye yatırılacak miktar Gelir Bütçesinin 55 000 Servet ve Servet Transferleri Üzerinden Alınan Vergiler bölümünün 55 100 Emlak Vergisi maddesine gelir kaydolunur. Geçici Madde 9 – (Ek: 17/7/1972-1610/25 md.) 20/7/1971 tarihli ve 1446 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmü saklıdır. Geçici Madde 10 – (Ek: 17/7/1972-1610/25 md.) Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra beyanname verme süresi Maliye Bakanı tarafından altı ay daha uzatılabilir. Bu süre içerisinde mükellefler dilerlerse yeniden beyanname verebilirler. Bu uzatma süresi kullanılmadığı takdirde, 1319 sayılı Kanun hükümlerine müsteniden beyanda bulunan mükellefler adına yapılan tarhiyat, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takibeden beş yıl içinde idarece düzeltilir. Fazla ödenen vergiler ret ve iade olunur. Geçici Madde 11 – (Ek: 8/12/1980-2350/12 md.) 1982 Bütçe Yılına rastlayan Emlak Vergisi genel beyan dönemi, 1980 Bütçe Yılına alınmış olup, müteakip genel beyanda bulunma süresi; 1980 yılı başlangıç kabul edilmek suretiyle, bu Kanunun 23 ncü maddesindeki esaslara göre hesaplanır. 1980 Yılı Bütçe Kanununun 10/E maddesine göre, Maliye Bakanlığınca aynı yıl yapılan beyana davet, bu Kanunun 23 üncü maddesine göre yapılmış genel beyana davet hükmündedir. Mezkür hükmün kapsamı dışında kalan yerlerdeki mükelleflerin bu Kanunun yürürlüğe girdiği ayı takip eden 3 aylık süre içinde genel beyana davetleri ve genel beyanda bulunmaları sağlanır. 1980 Yılı Bütçe Kanununun 10/E maddesine göre yapılan beyana davet üzerine 29/8/1980 tarihine kadar ve bu tarihi takip eden 2 aylık ek süre içinde beyanda bulunan mükellefler, 1981 yılının Ocak ayı sonuna kadar daha önce beyan ettikleri vergi değerlerini yükseltici yönden yeniden beyanda bulunabilirler. Bu beyanlar da genel beyan hükmünde kabul edilir. Yukarıdaki esaslara göre beyanda bulunan mükelleflere Emlak Vergisi Kanununun 27 nci maddesinde belirtilen 2 aylık ek süre tanınmaz. Geçici Madde 12 – (Ek: 8/12/1980-2350/12 md.) Emlak Vergisi Kanununun 4 ncü maddesine bu Kanunla eklenen (r) fıkrasında belirtilen binalar için 1972 yılından itibaren tarh ve tahakkuk ettirilen Emlak Vergileri ile bunlara bağlı zam ve cezalardan bu Kanunun yürürlük tarihinde henüz tahsil edilmemiş bulunanları terkin olunur. Geçici Madde 13 – (Ek: 8/12/1980-2350/12 md.) 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun uygulanmaya başladığı tarihten önceki dönemlere ilişkin olarak il özel idarelerince tarh ve tahakkuk ettirilip henüz tahsil edilmemiş olan bina, arazi ve buna müteferri diğer vergi ve resimler ile ceza ve gecikme zamları tahsil edilmez. İdari ve mali yargı organlarındaki uyuşmazlıklar geri alınır, cebri kovuşturmaya ilişkin her türlü işlem kaldırılır. Geçici Madde 14 – (Ek: 4/12/1985-3239/116 md.) Bakanlar Kurulu, ödenecek Emlak Vergisi miktarını ilgili belediye meclislerinin kararı ve belediye başkanının teklifi üzerine, mahalleler, köyler veya cadde, sokak yahut değer bakımından farklı bölgeler itibariyle birlikte veya ayrı ayrı olmak üzere 1986 yılı için % 40'tan , 1987 yılı için % 20'den fazla olmamak üzere indirebilir. Bakanlar Kurulu, gerekli gördüğü takdirde, belediye meclislerinin kararı ve belediye baş kanlarının talebi olmadan ödenecek Emlak Vergisi miktarını Türkiye genelinde 1986 yılı için % 40'tan, 1987 yılı için % 20'den fazla olmamak üzere indirebilir. Geçici Madde 15 – (Ek: 4/12/1985-3239/116 md.) 1/1/1986 tarihinden önceki dönemlerde meydana gelen vergiyi doğuran olaylar sebebiyle bu tarihe kadar beyan edilmiş bina ve araziye ait Emlak Vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerine Maliye ve Gümrük Bakanlığına bağlı vergi dairelerince devam olunur. 1/1/1986 tarihine kadar beyannamesi verilmemiş bina ve araziye ait tarh, tahakkuk ve tahsil işlemleri ilgili belediyeler tarafından yapılır. Geçici Madde 16 – (Ek: 4/12/1985-3239/116 md.) a) 1980 ila 1982 dönemlerine ait olup 1/1/1986 tarihine kadar beyannamesi verilmemiş olan ve idarece tarh işlemi sonuçlanmamış bulunan bina ve arsalar hakkında 1983 yılında uygulanan bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri ile arsalara ait asgari ölçüde birim değerleri, b) 1980 ile 1985 dönemlerine ait olup 1/1/1986 tarihine kadar beyannamesi verilmemiş olan ve idarece tarh işlemi sonuçlandırılmamış bulunan arazi hakkında 1986 yılında uygulanacak asgari ölçüde arazi birim değerleri, uygulanır. Geçici Madde 17 – (Ek: 18/5/1987-3365/5 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin (f) fıkrasındaki geçici muafiyet, daha önceki yıllarda inşaatı biten binalar için inşaatın bittiği yılı takip eden yılın başından itibaren hesaplanır ve kalan süre kadar uygulanır. Bu maddede yer alan geçici muafiyete tabi binaların 1987 yılına ait emlak vergileri terkin, tahsil edilmiş bulunanlar red iade olunur. Geçici Madde 18 – (Ek: 11/8/1999-4444/8 md.) 1998 genel beyan dönemi veya 1998 yılında ortaya çıkan ve vergi değerini tadil eden nedenlerle emlak vergisi beyannamesi veren mütelleflerden dileyenler 1/11/1999-31/12/1999 tarihleri arasında yeniden beyanda bulunabilirler. Bu suretle beyanda bulunacak mükelleflerin bildirecekleri değerler; 1998 yılı genel beyan dönemine ilişkin olarak 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 10 ve 20 nci maddeleri hükümlerine göre hesaplanan asgari ölçüde tespit edilen vergi değerinin, bu yıla ait yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle bulunacak değerden düşük olamaz. Düşük olması halinde mükellefin beyanı, bu şekilde hesaplanan değere yükseltilir. Mükellefler tarafından bu şekilde yeniden beyan olunacak bina, arsa ve arazi matrahları dikkate alınarak, mükelleflerin 1999 yılı için tahakkuk eden vergilerinde herhangi bir düzeltme yapılmaz. Mükelleflerin 2000 yılı emlak vergisi matrahları, bu madde hükümleri de dikkate alınmak suretiyle bu Kanunun değişik 29 uncu maddesi hükümlerine göre belirlenir. Geçici Madde 19- (Ek: 8/1/2002-4736/4 md.) 8 inci maddenin birinci fıkrası ile 18 inci madde hükümlerine göre, büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde uygulanan artırımlı vergi oranı, Adapazarı Büyük Şehir Belediye sınırları ve mücavir alarlar içinde 2002 ila 2005 yıllarında uygulanmaz. 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin (b) fıkrasına göre Adapazarı Büyük Şehir Belediyesine ayrılacak payın oranı, 2002 ila 2005 yıllarında % 5 olarak uygulanır. [46] [47] Geçici Madde 20– (Ek: 3/4/2002-4751/4 md.) a) Emlâk vergisi mükellefleri, 2001 yılı bina, arsa ve arazi vergisi tarhına esas olan vergi matrahlarının aynı yıla ait yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak tutarlar üzerinden, 8 ve 18 inci maddelerde yazılı vergi oranlarına göre hesaplanan tutarın yarısı kadar tahakkuk ettirilecek emlâk vergisini, 2002 yılına ait bina, arsa ve arazi vergisinin birinci taksiti olarak, aynı yılın Mart, Nisan ve Mayıs ayları içinde öderler. 2001 yılında ortaya çıkan ve vergi değerini tadil eden nedenlerle mükellefiyeti 2002 yılında başlayan mükellefler ise 1998 yılı genel beyan dönemine ilişkin olarak asgari ölçüde takdir olunan arsa ve arazi birim metrekare değerleri ile 2001 yılına ait bina metrekare normal inşaat maliyet bedeli dikkate alınarak bulunan asgari beyan değerinin 2001 yılına ait yeniden değerleme oranında artırılmış tutarları üzerinden, 8 ve 18 inci maddelerde yazılı vergi oranlarına göre hesaplanan tutarın yarısı kadar tahakkuk ettirilecek emlâk vergisini, 2002 yılına ait emlâk vergisinin birinci taksiti olarak aynı yılın Mart, Nisan ve Mayıs ayları içinde öderler. b) 2002 yılında yapılacak genel beyana esas olmak üzere 2001 yılında yapılmış olan arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin takdir kararları, takdir komisyonlarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde incelenerek, arsa ve arazilerin takdir işleminin yapıldığı tarihteki asgari ölçüde birim değerleri yeniden takdir edilmek suretiyle karara bağlanır. Bu kararlar hakkında, Büyükşehir belediyesi bulunan illerde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendi hükmü uygulanır. Takdir kararlarından; arsalara ait olanlar, takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar ise il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odaları ile belediyelere imza karşılığında verilir. Kendilerine karar tebliğ edilmiş bulunan daire, kurum, teşekkül ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları otuz gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemeleri nezdinde açılan davalar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) ve (c) fıkraları uygulanır. c) 2002 yılına ait emlâk vergisi, mükellefler tarafından belediyelere en son verilmiş bulunan emlâk vergisi beyannamelerinde yer alan bilgiler ile 2002 yılı genel beyan dönemi için (b) fıkrasına göre takdir komisyonlarınca tespit edilerek kesinleşen arsa ve arazi birim metrekare değerleri ve bu yıla ait bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri dikkate alınarak 29 uncu maddeye göre bulunan vergi değeri üzerinden, ilgili belediyelerce 2002 yılının Kasım ayı içinde hesaplanan vergiden, (a) fıkrasına göre birinci taksit olarak tahakkuk ettirilen vergi mahsup edilerek, kalan kısım 2002 yılının Kasım ayı içinde tarh edilir ve ikinci taksit olarak ödenir. 2002 yılı için hesaplanan emlâk vergisi, birinci taksit olarak tahakkuk ettirilen vergiden az ise aradaki fark, verginin ödenmiş olması halinde mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir, vergi borcunun bulunmaması halinde ise mükellefe red ve iade olunur. Vergi ödenmemişse tahakkuktan terkin edilir. Bu madde hükmüne göre tarh olunan vergiler mükellefe tebliğ olunmaz ve tahakkuk eden vergiler mükellefe bir yazı ile bildirilir. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce 2002 yılı genel beyan dönemi ile ilgili olarak emlâk vergisi beyannamesi vermek suretiyle adlarına vergi tahakkuk ettirilen mükelleflerin vergileri, bu madde hükmüne göre tahakkuk ettirilecek vergiler dikkate alınarak düzeltilir. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 21 – (Ek: 3/4/2002-4751/4 md.) 1.1.2002 tarihinden önceki dönemlerde meydana gelen vergiyi doğuran olaylar nedeniyle bu tarihe kadar mükellefiyetini tesis ettirmemiş bulunan bina ve arazi vergisi mükelleflerinin bildirimde bulunmak suretiyle mükellefiyetlerini tesis ettirmeleri ve 1998-2001 yıllarına ilişkin olarak idarece tarh ve tahakkuk ettirilecek vergilerini her yıl için ayrı ayrı % 50 fazlasıyla 2002 yılı Mayıs ayı sonuna kadar ödemeleri halinde, 1998 yılından önceki vergilendirme dönemlerine ait emlâk vergileri aranmaz, 1998-2001 yıllarına ilişkin olarak yapılan tarhiyatlar hakkında vergi cezası kesilmez ve gecikme faizi uygulanmaz. Bu maddede belirtilen süre içinde bildirim vermeyen ve ödemelerini tam yapmayan mükellefler bu madde hükmünden yararlanamazlar. Geçici Madde 22 – (Ek: 1/7/2006-5538/7 md.) Takdir Komisyonlarınca 2005 yılında yapılan arsa ve arazilere ait asgarî ölçüde birim değer tespitlerine ilişkin takdir kararları, anılan komisyonlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde incelenerek, arsa ve arazilerin takdir işleminin yapıldığı tarihteki asgarî ölçüde birim değerlerinde düzeltmeye gerek görülenler yeniden takdir edilmek suretiyle karara bağlanır. Bu kararlar hakkında, büyükşehir belediyesi bulunan illerde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasının ikinci bendi hükmü uygulanır. Takdir kararlarından; arsalara ait olanlar, takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar ise il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odaları ile belediyelere imza karşılığında verilir. Kendilerine karar tebliğ edilmiş bulunan daire, kurum, teşekkül ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler. Vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmasında ve bu dava üzerine verilen kararlar aleyhine Danıştaya başvurulmasında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) ve (c) fıkraları hükümleri uygulanır. Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre ilgili belediyelerce 2006 yılının Kasım ayı içinde bu maddeye göre hesaplanacak emlak vergisinden, 2005 yılında yapılan asgarî ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri ile 2006 yılına ait bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri dikkate alınarak birinci taksit olarak tahakkuk ettirilen emlak vergisi mahsup edilir ve kalan tutar 2006 yılının Kasım ayı içinde ikinci taksit olarak ödenir. 2006 yılı için hesaplanan emlak vergisinin birinci taksit olarak tahakkuk ettirilen vergiden az olması halinde aradaki fark, verginin ödenmiş olması halinde mükellefin ilgili belediyeye olan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamındaki diğer borçlarına mahsup edilir. Borcun bulunmaması halinde ise mükellefe red ve iade olunur. Emlak vergisi ödenmemiş ise tahakkuktan terkin edilir. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 23- (Ek: 28/11/2017-7061/35 md.) Takdir komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin %50’sinden fazlasını aşması durumunda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin %50 fazlası esas alınır. Takip eden 2019, 2020 ve 2021 yıllarında 29 uncu madde kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanır. Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de birinci fıkra hükümlerine göre belirlenen değerler dikkate alınarak uygulanır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 24 – (Ek: 14/2/2020-7221/19 md.) Bu Kanunun “Dördüncü Kısım” başlığı altında düzenlenen değerli konut vergisine ilişkin mükellefiyet 2021 yılının başından itibaren başlar. 2020 yılına ilişkin olarak 2020 yılında verilmesi gereken beyanname verilmez, vergi tahakkuk ettirilmez. Değerli konut vergisinin uygulamasında bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan süreleri bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir. Geçici Madde 25- (Ek: 9/6/2021-7327/15 md.) Belediyeler, 30 uncu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen sistemi 1/1/2023 tarihine kadar kurarak ilgili tapu müdürlüklerinin kullanımına açarlar. Yürürlük ve yürütme: Madde 50 – Bu Kanun 1/3/1971 tarihinde yürürlüğe girer. Madde 51 – Bu Kanunu Maliye Bakanı yürütür. 1319 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1 – 21/1/1982 tarih ve 2587 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Emlak Vergisi Kanununun 27 nci maddesinde yazılı ek süreden sonra ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen beyannameler üzerine geç beyanda bulunmaktan dolayı değerleme işlemi yapılmaz. Ayrıca, bu Kanunun yürürlük tarihine kadar herhangi bir şekilde emlak vergisi beyannamesi vermemiş olanlara 1/6/1982 tarihine kadar ek beyanname verme süresi tanınmıştır. Bu tarihe kadar beyanname verenler hakkında geç beyanda bulunmaktan dolayı değerleme işlemine başvurulmaz. Geçici Madde 2 – 6830 sayılı İstimlak Kanununda değişiklik yapılıncaya kadar, bu Kanuna göre yapılacak kamulaştırmalarda ödenecek kamulaştırma karşılıkları, kamulaştırma tarihinden önce malik tarafından bildirilen ve emlak vergisine esas olan son vergi beyan değerini geçemez. Ancak son vergi beyan tarihinden kamulaştırma tarihine kadar bir yıldan fazla bir süre geçmişse, geçen süre içinde Ticaret Bakanlığınca yayımlanan toptan eşya fiyatları indeksindeki artışlar nisbetinde ve vergi değerinin bir katına kadar artırma yapılabilir. Şu kadar ki, bu şekilde yapılacak artırma, gayrimenkulün rayiç (alım satım) bedelini aşamaz. Vergi beyan değerine yıllık toptan eşya fiyatlarındaki artış sebebiyle ilave edilen miktarla birlikte elde edilecek meblağ, gayrimenkulün rayiç bedelinden yüksek ise kamulaştırma karşılığı rayiç bedelden fazla olamaz. Herhangi bir sebeple emlak vergisi beyannamesi vermemiş mükelleflerin gayrimenkullerinin emlak vergisine esas değerleri 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunun 29 ve 31 nci maddeleri hükümlerine göre saptanır ve bu gayrimenkuller için ödenecek kamulaştırma bedelleri hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır. [48] 1319 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun Numarası 1319 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 1446 20, 38, 41, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2, Geçici Madde 6, Geçici Madde 7, Geçici Madde 8 1/3/1971 1610 2, 8 1/3/1971 4, 5, 7, 9, 10, 12, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 30, 31, 32, 33, 41, Geçici Madde 9, Geçici Madde 10 1/3/1972 2104 41 17/7/1972 2350 Geçici Madde 11, Geçici Madde 12, Geçici Madde 13 11/12/1980 4, 6, 8, 23, 26, 27, 30, 32, 35, 36, 40 1/3/1981 2380 38 1/3/1981 2536 4, 14 1/3/1982 2562 Geçici Madde 5 1/3/1982 2587 2, 3, 4, 5, 6, 7 1980 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan döneminin rasladığı Bütçe yılının başında 8, 10, 16, 18, 20, 32, 35 27/1/1982 3208 6, 16, 39 1983 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan döneminin rasladığı yılın başında 20, 23 4/6/1985 3239 Bu Kanunun birinci bölümünün araziye ait, asgari ölçüde birim değer tesbiti için yeniden kurulan TAKDİR KOMİSYON'ları arazi ile ilgili diğer hükümleri ve yoklamadan maksat ve yoklama memurlarına ilişkin hükümleri, 11/12/1985 Arsalara ait asgari ölçüde birim değer tesbiti için yeniden kurulan Takdir Komisyonları ile ilgili hükümleri 1/3/1986 Bu Kanunun beşinci bölümünün, 96 ncı maddesiyle 492 sayılı Kanunun 8 sayılı tarifesine eklenen telsiz harçlarına ait hükümleri (Yıllık Harçlara ait hükümleri hariç) 7/10/1983 tarihinden geçerli olmak üzere, 11/12/1985 107, 115, 119, 126, 132, 133, 134, 135, Geçici Madde 2 , Geçici Madde 3, Geçici Madde 4 11/12/1985 Bu kanunun Bakanlar Kuruluna ve Maliye ve Gümrük Bakanlığına yetki veren hükümleri 1/1/1986 tarihinden geçerli olmak üzere 11/12/1985 Bu kanunun diğer hükümleri 1/1/1986 1319 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 1319 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3365 5, Geçici Madde 17 1/1/1987 tarihinden geçerli olmak üzere 26/5/1987 4369 8, 11, 18, 21, 29, 32 29/7/1998 4444 29 14/8/1999 4586 14 29/6/2000 4736 8, 18, Geçici madde 19 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 19/1/2002 Mükerrer madde 38 1/3/2002 4751 9, 19, 29, 63 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 9/4/2002 3, 10, 11, 13, 20, 21, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 32, 36, 40, Ek Madde 2, Geçici Madde 20, Geçici Madde 21 9/4/2002 4837 Mükerrer Madde 38 11/4/2003 4962 4, 8 7/8/2003 5020 4, 14 26/12/2003 5228 4,14 31/7/2004 5272 Mükerrer Madde 38 24/12/2004 5281 5, 8, 18, Geçici Madde 19 23/7/2004 tarihinden geçerli olmak üzere 31/12/2004 5378 5 31/12/2004 8 7/7/2005 5393 38 13/7/2005 5538 Geçici Madde 22 12/7/2006 5904 4, 14, 16, 29 3/7/2009 5953 14 9/3/2010 6456 4, 14 29/6/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 18/4/2013 6462 8 3/5/2013 6728 5, 15 1/1/2017 6761 15 24/11/2016 6772 5 24/2/2017 7033 4, 5 1/7/2017 7061 Geçici Madde 23 5/12/2017 KHK/700 4, 8, 12, 15, 16, 18, 29, 31 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7153 30 10/12/2018 7194 Dördüncü Kısım Başlığı, 42, 43,44, 45, 46, 47, 48, 49 44 üncü maddenin dördüncü fıkrası 1/1/2020 tarihinde, diğer maddeler yayımı tarihinde (7/12/2019) 7221 42, 43, 44, 45, 46, 47, Geçici Madde 24 20/2/2020 7327 30, Geçici Madde 25 19/6/2021 1319 SAYILI KANUNUN ÇEŞİTLİ MADDELERİNDEKİ ORAN VE MİKTARLARDA KARARNAMELER İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER CETVELİ Değişiklik Yapan Kararnamenin Yayımlandığı Resmi Gazete'nin Tarihi Numarası Tarihi Numarası İlgili Madde 29/4/1986 86/10625 3/5/1986 19096 Mükerrer 8 8/5/1987 87/11760 14/5/1987 19460 Mükerrer 8 4/5/1988 88/12927 21/5/1988 19818 Mükerrer 8 19/4/1988 89/14034 11/5/1989 20162 Mükerrer 8 27/2/1990 90/171 31/3/1990 20478 Mükerrer 8 6/4/1991 91/1688 8/5/1991 20865 Mükerrer 8 16/3/1992 92/2834 11/4/1992 21196 Mükerrer 8 12/2/1993 93/4191 8/4/1993 21546 Mükerrer 8 8/3/1994 94/5380 27/6/1994 21973 (Mük.) Mükerrer 8 2/3/1995 95/6616 31/3/1995 22244 Mükerrer 8 8/1/1996 96/7774 31/1/1996 22540 Mükerrer 8 27/12/1996 96/9019 29/1/1997 22892 Mükerrer 8 6/3/1998 98/10752 19/3/1998 23291 Mükerrer 8 [1] 3/4/2002 tarihli ve 4751 sayılı Kanunla bu fıkrada yer alan “müşterek mülkiyet” ve “iştirak halinde mülkiyette” ibareleri sırasıyla “paylı mülkiyet” ve “elbirliği mülkiyette” olarak değiştirilmiştir. [2] 12/12/2003 tarihli ve 5020 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan; "(a),(b) ve (s)" ibaresi, "(a),(b), (s) ve (y)” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan” kiraya verilmemek şartıyla ”ibaresi, “ kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla" olarak değiştirilmiştir. [4] 3/4/2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “(a), (b), (s) ve (y)” ibaresi “(a), (b), (s), (y) ve (z)” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 16/6/2009 tarihli ve 5904 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle; bu bentte yer alan “Katma” ibaresi “Özel” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan parantez içi ibareden sonra gelmek üzere “ile organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalar” ibaresi eklenmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile "götürü" ibaresi "basit" olarak değiştirilmiş ise de, bu değişikliğin 1/1/1999 tarihinde yürürlüğe gireceğini anılan kanunun 86 ncı maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [9] Muafiyetle ilgili olarak 24/2/1984 tarih ve 2982 sayılı kanunun 6 ve 9 uncu maddelerine bakınız. [10] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “50.000 liradan” ibaresi, “2.500 Yeni Türk Lirasından” olarak değiştirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “3030 sayılı Kanunun” ibaresi, “5216 sayılı Kanunun” olarak değiştirilmiştir. [13] 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan "gazilerin," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülerin," ibaresi eklenmiştir. [14] Bu fıkranın 2007 ve müteakip yıllarda uygulanması ile ilgili olarak, 29/12/2006 tarihli ve 26391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 20/12/2006 tarihli ve 2006/11450 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 1 inci maddesine bakınız. [15] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “özürlülerin” ibaresi “engellilerin” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [17] Bu fıkrada yer alan “müşterek mülkiyet” ve “iştirak halinde mülkiyette” ibareleri 7/3/2002 tarihli ve 4746 sayılı Kanunla sırasıyla “paylı mülkiyet” ve “elbirliği mülkiyette” olarak değiştirilmiştir. [18] Bu fıkrada yer alan; "(a),(b) ve (f)” ibaresi, 12/12/2003 tarihli ve 5020 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile "(a),(b),(f) ve (ı)” şeklinde değiştirilmiştir. [19] Bu fıkrada yer alan”kiraya verilmemek şartıyla”ibaresi, 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle “ kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla" olarak değiştirilmiştir. [20] 3/4/2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “(a), (b), (f) ve (ı)” ibaresi “(a), (b), (f), (ı) ve (j)” şeklinde değiştirilmiştir. [21] 16/6/2009 tarihli ve 5904 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle; bu bentte yer alan “Katma” ibaresi “Özel” şeklinde değiştirilmiştir. [22] 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile "götürü" ibaresi "basit" şeklinde değiştirilmiş ise de, bu değişikliğin 1/1/1999 tarihinde yürürlüğe gireceği anılan Kanunun 86 nccı maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [23] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “Tarım ve Orman Bakanlıkları ile Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin mütalaası alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belli edilir ve Bakanlar Kurulu kararı ile” ibaresi “Cumhurbaşkanı kararı ile belli edilir ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Geçici vergi muafiyeti tanınan ağaç, fidan ve benzerlerinin sayısı ile muafiyet süreleri için 22/4/1974 tarih ve 7/8147 sayılı Kararnameye bakınız. (R.G.: 12/5/1974 - 14884) [25] 16/11/2016 tarihli ve 6761 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “(Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Bakanlar Kurulunca serbest bölge ilan edilen arazi (Kullanıcı lehine tapuda tescilin yapılacağı tarihe kadar)” ibaresi eklenmiştir. [26] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [27] 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile "1.000.000" ibaresi "250.000.000" olarak değiştirilmiştir. [28] 16/6/2009 tarihli ve 5904 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle; bu maddede yer alan “250.000.000 lirası” ibaresi “10.000 Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir. [29] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “3030 sayılı Kanunun” ibaresi, “5216 sayılı Kanunun” olarak değiştirilmiştir. [30] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “tüzük” ibaresi “yönetmelik” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [32] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak, 9/8/2025 tarihli ve 32981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının (Seri No: 87) numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğine bakınız. [33] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İmar ve İskan ve İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [34] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 59 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzükte” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [35] Bu madde başlığı, “Verginin dağılımı” iken, 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [36] 3/4/2002 tarihli ve 4751 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu maddede yer alan “Beyan dışı” ibaresi, “Bildirim dışı”; “beyan edilmediğinin” ibaresi, “bildirim dışı bırakıldığının” olarak, değiştirilmiştir. [37] 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, 41 inci maddeden sonra gelmek üzere bu kısım başlığı eklenmiştir. [38] 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve” ibaresi “29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının” şeklinde değiştirilmiştir. [39] Bu miktar 30/12/2024 tarihli ve 32768 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığının (Gelir İdaresi Başkanlığı) Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No:86) ile 1/1/2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 15.709.000 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir. [40] Bu tabloda 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunla getirilen miktarlar aynen bırakılmış olup, 30/12/2024 tarihli ve 32768 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığının (Gelir İdaresi Başkanlığı) Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No:86) ile 1/1/2025 tarihinden geçerli olmak üzere tespit edilen alt ve üst sınırlar metne parantez içinde siyah puntolarla işlenmiştir. [41] 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “Mesken nitelikli taşınmazın değerinin, bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığının (bu tutar dâhil) belirlendiği” ibaresi “Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı” şeklinde değiştirilmiştir. [42] 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “ve üniversitelerin” ibaresi “, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının” şeklinde değiştirilmiştir. [43] 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer” ibaresi ve aynı fıkrada yer alan “(bu tutar dâhil)” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [44] 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle, Kanuna 48 inci maddeden sonra gelmek üzere madde eklenmiş ve mevcut maddeler buna göre teselsül ettirilmiştir. [45] 20/7/1971 tarih ve 1446 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu maddedeki "1/3/1971 ve 28/2/1971" ibaresi "1/3/1972" olarak değiştirilmiştir. [46] Bu maddede yer alan “% 5” pay oranının, 2003 yılı sonuna kadar “% 4,5” olarak uygulanması ile ilgili olarak, 31/7/2003 tarihli ve 4969 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesine bakınız. [47] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanunun 18 inci” ibaresi, “10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Kanunun 23 üncü” şeklinde değiştirilmiştir. [48] Geçici 2 nci maddenin kamulaştırılan taşınmaz malın değerinin tesbitine dair hükmü 4 Kasım 1983 tarih ve 2942 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
1,318
5
1
FİNANSMAN KANUNU Kanun Numarası : 1318
29/7/1970
10/8/1970
FİNANSMAN KANUNU Kanun Numarası : 1318 Kabul Tarihi : 29/7/1970 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 10/8/1970 Sayı: 13575 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 9 Sayfa: 2618 BİRİNCİ KISIM Taşıt Alım Vergisi Madde 1 ilâ 10 – (Mülga: 6/6/2002-4760/18 md.) Geçici Madde 1 – (Mülga: 6/6/2002-4760/18 md.) Geçici Madde 2 – (Mülga: 6/6/2002-4760/18 md.) Geçici Madde 3 – (Mülga: 6/6/2002-4760/18 md.) İKİNCİ KISIM İşletme Vergisi Madde 11 – 32 – (Mülga: 1/5/1981 - 2456/18 md.) ÜÇÜNCÜ KISIM Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi Madde 33 – 46 – (Mülga: 21/1/1982 - 2588/18 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM Spor - Toto Vergisi Madde 47 – 53 – (Mülga: 25/10/1984 - 3065/61 md.) BEŞİNCİ KISIM Gider Vergileri Kanunundaki Değişiklikler Madde 54 – 58 – (Bu maddeler, 13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanunun 4, 13, 14, 24 ve 27 nci maddelerinin değiştirilmesi ile ilgili olup mezkür maddeler 25/10/1984 tarih ve 3065 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Madde 59 - (13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür madde, 17/4/1981 tarih ve 2447 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile yeniden değişmiştir.) Madde 60 – 66 – (Bu maddeler, 13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanunun 34, 35, 36, 37, 38 ve 43 üncü maddelerinin değiştirilmesi ve kanuna Mükerrer 38 inci madde eklenmesine dair olup, mezkür maddeler, 25/10/1984 tarih ve 3065 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Madde 67 – 68 – (Bu maddeler, 13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanuna, Bina İnşaat Vergisi başlığı altında Ek 1, 2, 3 ve 4 üncü madde ve 45 inci maddeye bir fıkra eklenmesi ile ilgili olup, mezkür maddeler ve ek fıkra 21/1/1982 tarih ve 2589 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Madde 69 – (13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 70 – (13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanuna Altıncı Bölüm Başlığı altında Ek 1 ve 2 nci maddeler eklenmesi ile ilgili olup, mezkür maddeler 21/1/1982 tarih ve 2589 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Madde 71 – 80 – (Bu maddeler, 13/7/1956 tarih ve 6802 sayılı Kanuna bağlı I, II, III ve IV sayılı tablolarda değişiklik yapılmasına ve V sayılı tablo eklenmesine dair olup, mezkür tablolar 25/10/1984 tarih ve 3065 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) ALTINCI KISIM Emlak Alım Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler Madde 81 – 90 – (Bu maddeler 18/2/1963 tarih ve 198 sayılı Kanunun, 1, 2, 3, 4, 8, 10, 11, 12, 15, 16, 17 ve 21 inci maddelerinin değiştirilmesine ve 17 nci maddeden sonra bir madde eklenmesine dair olup, mezkür kanun 21/1/1982 tarih ve 2588 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile yürürlüten kaldırılmıştır.) YEDİNCİ KISIM Veraset ve İntikal Vergisi Kanuniyle İlgili Değişiklikler Madde 91 – (8/6/1959 tarih ve 7338 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 92 – (4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Kanunun 297 nci maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 93 – (8/6/1959 tarih ve 7338 sayılı Kanuna Geçici birinci madde eklenmesine dair olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) SEKİZİNCİ KISIM 1/7/1964 Tarihli ve 488 Sayılı Damga Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler Madde 94 –101 – (Bu maddeler, 1/7/1964 tarih ve 488 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ve 22 nci maddenin (b) bendinin değiştirilmesine ve 14,15,16,17,18 ve 19 ve 22 nci maddelere birer fıkra eklenmesine dair olup mezkür kanundaki yerlerine işlenmiştir.) Madde 102 – (1/7/1964 tarih ve 488 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı tablonun değiştirilmesi ile ilgili olup mezkür tablo, 21/11/1980 tarih ve 2344 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile yeniden değişmiştir.) Madde 103 – (1/7/1964 tarih ve 488 sayılı Kanuna bağlı 2 sayılı tablonun “V-Kurumlarla ilgili kağıtlar” bölümüne bir bent eklenmesine dair olup mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) DOKUZUNCU KISIM Harçlar Kanunundaki Değişiklikler Madde 104 – 2/7/1964 tarih ve 492 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 105 – 112 – (Bu maddeler, 2/7/1964 tarih ve 492 sayılı Kanuna bağlı, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8 ve 9 sayılı tarifelerin değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür tarifeler 21/11/1980 tarih ve 2345 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile yeniden değişmiştir.) ONUNCU KISIM Değerli Kağıtlar Kanununda Yapılan Değişiklikler Madde 113 – (21/2/1963 tarih ve 210 sayılı Kanuna bağlı “Değerli Kağıtlar Tablosunun” değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür tablo 21/11/1980 tarih ve 2343 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile yeniden değişmiştir.) Çeşitli hükümler: Madde 114 – (23/6/1965 tarih ve 634 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin birinci cümlesindeki muafiyetin Emlak Alım Vergisi için uygulanmayacağına dair olup, Emlak Alım Vergisi Kanunu 21/1/1982 tarih ve 2588 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Madde 115 – Bu kanunun 105 inci maddesinde yazılı (1) sayılı tablonun makbuzlar ve diğer kağıtlar bölümünün 2/b pozisyonunda gösterilen vergi beyannamelerinden alınacak Damga Vergisinin bu kanunla artırılan hadlerine tekabül eden miktarları için 1970 mali yılında ceza uygulanmaz. Madde 116 – (11/12/1936 tarih ve 3078 sayılı Kanunun 1 inci maddesine bir fıkra eklenmesine dair olup, mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 117 – (21/5/1955 tarih ve 6623 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının değiştirilmesi ile ilgili olup, mezkür kanun, 10/10/1983 tarih ve 116 sayılı KHK'nin 19 uncu maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Yetki: Ek Madde 1 – (29/11/1984 - 3089/5 md. ile gelen Ek Madde hükmü olup, 1/2/1989 tarih ve 3520 sayılı Kanun ile madde numarası teselsül ettirilmiştir.) (Mülga: 24/3/1988 - 3418/41 md.) Yürürlük ve yürütme: Madde 118 – B u Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 119 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1318 Sayılı Kanunun Çeşitli Maddelerindeki Vergi Oran Miktarlarında ÇEŞİTLİ MEVZUAT İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER CETVELİ Değişiklik Yapan Mevzuatın Yayımlandığı R.G.'nin Değişiklik Gören Maddeler Tarife Sayısı Vergi Miktarının Yükseltilme Oranı Tarihi Numarası Tarihi Numarası 25/6/1988 88/13037 26/6/1988 19854 Mük. 4 (I) % 50 28/12/1988 88/13640 30/12/1988 20035 4 (I) % 25 ” ” ” ” 5,6 (II), (III), (IV-B) % 20 ” ” ” ” 5,6 (IV-A)-(V) % 100 30/3/1990 90/291 12/4/1990 20490 4 (I) % 90 ” ” ” ” 5 (II) % 70 ” ” ” ” 6 (III) - (IV/B) % 50 ” ” ” ” 6 (IV/A) % 110 ” ” ” ” 6 (V) % 100 24/12/1990 90/1321 30/12/1990 20741 4, 5, 6 (I), (II), (III), (IV), (V) % 60 26/12/1991 91/2566 31/12/1991 21098 4, 5, 6 (I), (II), (III) % 75 26/12/1991 91/2566 31/12/1991 21098 4, 5, 6 (IV/A) % 45 26/12/1991 91/2566 31/12/1991 21098 4, 5, 6 (IV/B) % 40 26/12/1991 91/2566 31/12/1991 21098 4, 5, 6 (V) % 55 24/6/1994 94/5729 27/6/1994 21973 Mük. Geçici 2 – – 28/9/1994 94/6069 2/10/1994 22069 Geçici 2 – – Tebliğ 16 22/12/1994 22149 4, 5, 6 I, II, III, IV, V %107.6 15/12/1994 94/6301 27/12/1994 22154 Geçici 2 – – Tebliğ 17 25/12/1995 22504 4, 5, 6 I, II, III, IV, V % 99.5 Tebliğ 18 27/12/1996 22860 4, 5, 6 I, II, III, IV, V % 72,8 Tebliğ 21 1/12/1998 23540 Mük. 4, 5, 6 I, II, III, IV, V % 77,8 Tebliğ 22 16/12/1999 23908 4, 5, 6 I, II, III, IV, V % 52,1 Tebliğ 23 22/12/2000 24268 4, 5, 6 I, II, II, III, IV, V % 60 Tebliğ 24 14/12/2001 24268 4, 5, 6 I, II, II, III, IV, V 1318 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDlRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 29/7/1970 tarih ve 1318 sayılı Kanunun İşletme Vergisine ilişkin hükümleri 1/5/1981 2456 18 1318 sayılı Finansman Kanununun Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisine İlişkin hükümleri ile bu hükümlerde ek ve değişiklik yapan kanun hükümleri 21/1/1982 2588 18 1318 sayılı Finansman Kanununun Bina İnşaat Vergisine İlişkin hükümleri ile ek ve değişikleri 21/1/1982 2588 5 1318 sayılı Finansman Kanununun Spor-Toto Vergisine ilişkin hükümleri 25/10/1984 3065 61 29/7/1970 tarih ve 1318 sayılı Kanuna 29/11/1984 gün ve 3089 sayılı Kanunun 5 nci maddesiyle eklenen “Ek Madde” 24/3/1988 3418 41 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Kanuna 3229 sayılı Kanunla eklenen “Mükerrer Madde 415” 24/3/1988 3418 42 1318 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 2346 – 28/11/1980 2433 – 26/3/1981 2456 11-32 1/6/1981 2484 – 27/6/1981 2588 1, 2, 4, 5, 6, 7, 8, 14, 16 Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinin kurulup göreve başladığı tarihte 9, 10, 11, 12, 15, 17, 18 Emlak Vergisi1980 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan döneminin rastladığı bütçe yılının başında 3, 13 1/3/1982 Diğer maddeler 27/1/1982 3065 Bakanlar Kurulu ile Maliye ve Gümrük Bakanlığına yetki veren hükümleri 2/11/1984 Diğer hükümleri 1/1/1985 3089 Ek Madde 1 6/12/1984 3418 1-10 1/4/1988 12,13, 15 1/7/1988 tarihinden geçerli olmak üzere 31/3/1988 23, 24 1/1/1988 tarihinden geçerli olmak üzere 31/3/1988 Diğer maddeleri 31/3/1988 3520 Ek Madde 1 10/2/1989 3858 1,2,3 1/1/1993 Diğer maddeler 27/12/1992 3946 – 1/1/1994 KHK-582 – 22/11/1999 KHK-589 – 17/1/2000 4503 5 5/2/2000 4605 2, 3 30/11/2000 4684 21 3/7/2001 4760 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2, Geçici Madde 3 1/8/2002 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihi (12/6/2002)
1,325
5
1
ASKERİ OKULLAR, ASKERİ ÖĞRENCİLER, ASKERİ FABRİKALAR VE BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1325
31/7/1970
7/8/1970
ASKERİ OKULLAR, ASKERİ ÖĞRENCİLER, ASKERİ FABRİKALAR VE BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1325 Kabul Tarihi : 31/7/1970 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 7/8/1970 Sayı : 13572 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 9 Sayfa : 2753 Kuruluş: Madde 1 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-669/35 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/35 md. ; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Kuvvet komutanlıklarının bağlılığı: Madde 1/A- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/36 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/36 md. ; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Görev ve yetki: Madde 2 – ( Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Askeri fabrikalar ve tersaneler: Madde 2/A- (Ek: 31/10/2016-KHK-678/17 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7071/17 md.) Askeri fabrikalar ve tersaneler, üretim planlaması çerçevesinde ve asli görevlerini aksatmamak kaydıyla genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden, kamu iktisadi teşebbüslerinden, yabancılar dahil gerçek ve tüzel kişilerden sipariş almaya veya bunların ihtiyaçları için teklif vermeye, bu siparişler ve teklifler sebebiyle her türlü ticari işlemlere girişmeye ve gerektiğinde müşterek imalatta bulunmaya, atıl durumda olan tezgâh ve ekipmanlarını kiralamaya yetkilidir. Bu faaliyetlerin icrasında, 30/5/1985 tarihli ve 3212 sayılı Silahlı Kuvvetler İhtiyaç Fazlası Mal ve Hizmetlerinin Satış, Hibe, Devir ve Elden Çıkarılması; Diğer Devletler Adına Yurt Dışı ve Yurt İçi Alımların Yapılması ve Eğitim Görecek Yabancı Personel Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu kapsamda yürütülecek faaliyetlerle ilgili usul ve esaslar Millî Savunma Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Teftiş Kurulu Başkanlığı: Madde 2/B- (Ek: 15/8/2017-KHK-694/39 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/37 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Personel işlemleri: Madde 3 – ( Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Görevlerin yürütülmesi: Madde 4 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-669/39 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/39 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Çeşitli hükümler: Madde 5 – ( Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) İşbirliği: Madde 6 – ( Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Madde 7 – ( Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Harp okulları: [2] [3] Ek Madde 1- (Ek : 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Harp okullarının kuruluşu, işleyişi ve bu okullara giriş şartları, yetiştirilme usulleri ve diğer hususlar mevzuatına göre yürütülür. İhtiyaç duyulan sınıflarda muvazzaf subay yetiştirilmek üzere Milli Savunma Bakanlığının izni ile Silâhlı Kuvvetler hesabına yabancı devlet harp okullarında askeri öğrenci okutulabilir. (Ek cümle: 14/7/2023-7456/4 md.) Bu maksatla gönderileceklerin, kaçıncı sınıftan itibaren ve kaç dönem halinde okutulacakları Milli Savunma Bakanlığınca belirlenir. Bunlar öğrenime başladıkları tarihten itibaren ilk bir aylık intibak süresini geçirdikten sonra kendilerine yapılmış olan masrafları ödeseler dahi öğrencilikten ayrılamazlar. Bu öğrencilerin harçlıkları Cumhurbaşkanı kararı ile tespit olunur. Bunlardan, sağlık sebebi hariç olmak üzere herhangi bir sebeple öğrencilikle ilişkisi kesilen veya muvazzaf subay nasbedilemeyenler, kendilerine yabancı devlet harp okullarındaki öğrenimleri esnasında Devlet tarafından yapılmış olan masrafların iki katını tazminat olarak öderler. Yabancı devlet harp okullarından mezun olanlar ile kısmi süre ile yabancı devlet harp okullarına gönderilip Türk harp okullarından mezun olanların subaylığa nasıpları, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla aşağıdaki esaslara göre yapılır. a) Türk harp okullarında öğrenim gören emsallerinden daha önce mezun olanlar, emsalleri ile birlikte teğmen nasbedilirler. b) Türk harp okullarında öğrenim gören emsallerinden sonra mezun olanlar, okulu bitirdikleri ayın sonundan geçerli olmak üzere teğmenliğe nasbedilirler. Bunların nasıpları emsallerinin nasıp tarihine götürülür. Yabancı devlet harp okullarından mezun olanlar ile kısmi süreli yabancı devlet harp okullarına gönderilip Türk harp okullarından mezun olarak subay nasbedilenler, harp okulu kaynaklı subaylarla aynı haklara sahip olurlar ve sınıflandırmaya tabi tutulurlar. Yabancı devlet harp okullarına gönderilecek öğrencilerde aranılacak nitelikler, seçilme usulleri, bunların öğrenimleri sırasında tabi olacakları esaslar, izin ve geri çağrılma, öğrencilikten çıkarılma, ödüllendirme, öğrenimleri yarıda kalanlar ve kısmi süre ile okutulanlar hakkında uygulanacak öğretim ve eğitim esasları, subaylığa nasıp ve sınıflandırma, kıdem sıralarının tespiti, müfredat yönünden eksik öğretim ve eğitimle ilgili esaslar ile diğer hususlar yönetmelikte gösterilir. Fakülte ve yüksekokullarda yetiştirme: Ek Madde 2- (Ek : 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) İhtiyaç duyulması halinde, lise ve dengi okulları bitirerek fakülte ve yüksekokullara devam hakkını kazanmış olanlar ile fakülte veya yüksekokullarda okudukları sınıfı başarı ile geçen öğrenciler, seçildikleri takdirde yurtiçi ve yurtdışındaki fakülte veya yüksekokullarda askeri öğrenci olarak öğrenim yaparlar. (Ek fıkra:12/6/2024-7517/17 md.) Fakülte veya yüksekokullarda öğrenim gören askeri öğrenciler, öğrenim gördükleri bölümleri/programları veya okumakta oldukları yükseköğretim kurumlarını değiştiremezler veya yatay geçiş yapamazlar. Askeri öğrencilerin özlük ihtiyaçları: Ek Madde 3- (Ek : 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Fakülteler veya yüksekokullarda okuyan askeri öğrencilerin ihtiyaçları Devlet tarafından karşılanır. Askeri öğrencilikten çıkarılma: Ek Madde 4- (Ek : 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Fakültelerde veya yüksekokullarda okuyan öğrenciler aşağıdaki hallerde askeri öğrencilik niteliğini kaybederler: a) Yönetmelikte tespit edilecek ahlak notunu kaybedenler, b) Yönetmelikte belirtilecek esaslar dahilinde, askeri öğrenci niteliğini kaybettiklerine dair disiplin kurullarınca haklarında karar verilenler, c) Öğrenimlerini, yönetmelikte belirtilecek süreler içinde tamamlayamayanlar, d) Sağlık kurullarınca verilecek raporlara istinaden, sağlık durumları sebebiyle askeri öğrenci olarak öğrenimine devam imkanı kalmayanlar, e) Mahkeme kararı ile öğrencilik hukukunu kaybedenler, f) Fakülte ve yüksek okullarca öğrencilik hakkı sona erdirilenler, g) Yönetmelikte tespit edilecek giriş koşullarına uymadıkları sonradan anlaşılanlar. Çıkarılanlar hakkında yapılacak işlem: Ek Madde 5- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Ek 4 üncü madde gereğince askeri öğrenci niteliğini kaybedenlerin ilişikleri kesilir. Fakültelerde veya yüksekokullarda öğrenim gören öğrencilerden, sağlık sebepleri dışında ilişikleri kesilenlere, personel ve amortisman giderleri ile ilaç ve tedavi giderleri, kitap ve kırtasiye giderleri, öğrenci harçlıkları ve yiyecek giderlerinin yarısı ile bunlara tekabül eden faizleri hariç, Devlet tarafından yapılan masraflar, sarf tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için kanuni faizi ile birlikte hesaplanacak tutarın iki katı ödettirilir. [4] [5] (Ek:12/6/2024-7517/18 md.) Fakültelerde veya yüksekokullarda öğrenim gören öğrencilerden, ek 4 üncü maddenin (a) ve (b) bentlerinde düzenlenen disiplinsizlik nedeniyle askeri öğrencilikten çıkarılmasına karar verilenlere, bu maddeye göre hesaplanacak tazminat miktarı dört katı ödettirilir. Fakülte veya yüksekokul öğrencilerinden, ek 4 üncü maddenin (a), (b), (c), (e), (f) ve (g) bentleri gereğince askeri öğrencilik niteliğini kaybedenler, muvazzaf subay olarak tekrar Silahlı Kuvvetler hizmetine alınmazlar. İkinci fıkra gereğince askeri öğrencilik niteliğini kaybederek ilişkileri kesilen öğrencilerin, Devlete olan borçları askerlik hizmetleri süresince tehir edilir. Yönetmelikte tespit edilecek hususlar: Ek Madde 6- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Fakültelerde veya yüksekokullarda askeri öğrenci olarak okutulacakların giriş şartları, görev ve sorumlulukları, askeri öğrencilikten çıkarılma ile ilgili işlemler, fakülte veya yüksekokullarda azami öğrenim süreleri, askeri eğitime ait hususlar yönetmelikte tespit olunur. Askeri öğrencilerin istifa hakları: Ek Madde 7- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) [6] (Değişik:12/6/2024-7517/19 md.) Askeri öğrencilerden; a) Askeri eğitim-öğretim kurumları ile yurtiçinde ve yurtdışında fakülte ve yüksekokullarda öğrenim görenler; lisans ve önlisans seviyesinde birinci sınıfın temmuz ayının son gününe kadar okul masraflarını, iki katı olarak, b) Fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarından mezun olup da subay veya astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınanlar, yemin ettikten itibaren subay veya astsubay nasbedilinceye kadar geçecek süre içerisinde kendilerine yapılan masrafları, ödemek suretiyle istifa edebilirler. Yapılan hesaplamada personel ve amortisman giderleri ile ilaç ve tedavi giderleri, kitap ve kırtasiye giderleri, öğrenci harçlıkları ve yiyecek giderlerinin yarısı ile bunlara tekabül eden faizleri hariç, masraflar, sarf tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için kanuni faizi ile birlikte hesaplanır. İntibak eğitimi sırasında yapılan masraflar ödemeye dahil edilmez. Ayrıca, intibak eğitimi sırasında yapılan tedavi masrafları ile vefat edenlerin cenaze masrafları, Devlet tarafından karşılanır. Harçlıklar: Ek Madde 8- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) (Değişik birinci fıkra: 16/7/2020-7250/10 md.) Askeri öğrencilerin harçlıkları aşağıda gösterilmiştir. a) Harp okullarında, üniversite ve yüksekokullarda öğrenim gören askeri öğrencilere (10.200) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarın; Hazırlık sınıfında %45’i, Birinci sınıfta %47’si, İkinci sınıfta %49’u, Üçüncü sınıfta %51’i, Dördüncü sınıfta %53’ü, Beşinci sınıfta %55’i, Altıncı sınıfta %57’si, Yedinci sınıfta %59’u, b) Astsubay meslek yüksekokulu öğrencilerine, (5.475) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarın; [7] Hazırlık sınıfında %75’i, Birinci sınıfta %80’i, İkinci sınıfta %82’si. Harçlıkların küsuratlı çıkması durumunda, ödemelerde küsuratlar tama (1 Türk Lirasına) iblağ edilir. Harçlıklar her ayın başında peşin olarak ödenir, ölüm halinde o aya ait peşin ödenen harçlık geri alınmaz. Harçlıklardan vergi ve diğer kesintiler yapılmaz. Harçlıklar haczedilemez. Ödül: Ek Madde 9- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/41 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/41 md.) Askeri öğrencilerden; a) Tabii afetlerde ve diğer olağanüstü hal ve durumlarda liyakat, feragat, yüksek hizmet veya yaşamını ortaya koyarak büyük yararlılık gösterenler, b) Eğitimde, atışta, sporda, idari ve lojistik faaliyetlerde bulundukları okullarda yurtiçinde ve yurtdışında yapılan çeşitli müsabakalarda emsallerine nazaran üstün başarı sağlayanlar, c) Yeni projeler ortaya koyarak mevcut usullerde olumlu yenilikler getirenler veya yeni buluşlar yapanlar, d) Mesleğine ait eser yazanlar veya tercüme yapanlar, e) Askeri öğrencilerden ulusal ve uluslararası müsabakalarda dereceye girenler, proje ve sempozyumlarda Türk Silahlı Kuvvetlerini başarıyla temsil edenler ile eğitim ve öğretim aşamalarında başarılı olanlar, yönetmelikte belirtilen esaslar dahilinde ödül verilmek suretiyle taltif olunurlar. Ek Madde 10- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/60 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/48 md.) Millî Savunma Bakanlığı fiili kadrosuna dahil 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personelden Bakanlığın özelliği ve hizmetin gerekli kıldığı şart ve vasıflar göz önüne alınarak Bakanlığa intibak edemedikleri üstlerince teklif edilenlerden Bakanlıkta oluşturulacak komisyona yaptırılacak tahkikat sonucuna göre Millî Savunma Bakanınca uygun görülenler, genel hükümlere göre merkezî yönetim bütçe kanununda öngörülen atama sınırlamalarına tabi olmadan Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı aracılığıyla başka bir kurum veya kuruluşa naklen atanır. [8] Ek Madde 11- (Ek: 15/8/2017-KHK-694/41 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/39 md.) Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında görev yapan personele ilişkin istihbarat hizmetleri Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yürütülür. MİT, istihbarat istihsaline yönelik faaliyetleri veya güvenlik soruşturması kapsamında, Bakanlık ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında kıt’a içinde veya kıt’a dışında her türlü araştırma yapabilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile söz konusu hizmetlerin yerine getirilmesinde diğer kurum ve kuruluşların görev, yetki ve sorumlulukları MİT tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanı onayıyla yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Ek Madde 12- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/29 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/24 md.) [9] Askeri fabrikalar ve askeri tersanelerin imkân ve kabiliyetlerini kullanarak, üretim planlaması çerçevesinde genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden, kamu iktisadi teşebbüslerinden, yabancılar dahil gerçek ve tüzel kişilerden sipariş almak veya bunların ihtiyaçları için teklif vermek, bu siparişler ve teklifler sebebiyle gerektiğinde müşterek imalat, tasarım, araştırma-geliştirme, ürün geliştirme faaliyetlerinde bulunmak, askeri fabrikalar ve tersanelerin gelişimini ve modernizasyonunu sağlamak, tesisler inşa etmek ve esas sözleşmesinde düzenlenecek diğer ticari faaliyetlerde bulunmak üzere, kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi, Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT A.Ş.) unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur. ASFAT A.Ş., 6102 sayılı Kanuna göre hazırlanacak esas sözleşmesinin imzalanmasını müteakip yapılacak tescil ve ilan ile faaliyete geçer. 6102 sayılı Kanunun kuruluşa, ayni ve nakdi sermaye konulmasına, şirketler topluluğuna, genel kurul toplantısına çağrı usulü ile genel kurul toplantılarında Ticaret Bakanlığı temsilcisi görevlendirilmesine ve şirketlerin denetimine ilişkin hükümleri ASFAT A.Ş. hakkında uygulanmaz. ASFAT A.Ş.’nin sermayesinin tamamı Hazine ve Maliye Bakanlığına aittir. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığının ASFAT A.Ş.’deki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Milli Savunma Bakanlığı tarafından kullanılır. ASFAT A.Ş. yönetim kurulunda görev alan kamu görevlilerine 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesine göre kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu üyelerine ödenen tutarda ödeme yapılır. ASFAT A.Ş., yüklendiği taahhütleri daha etkin şekilde yerine getirmek amacıyla askeri fabrika ve tersaneler için bakım, idame, yeni alet, ekipman ve taşıt alımı, teknoloji transferi ve altyapı dahil diğer modernizasyon faaliyetlerini yürütebilir. ASFAT A.Ş. aynı şekilde geri vermek veya gerçeğe uygun değerini ödemek şartıyla askeri fabrika ve tersaneler ile Milli Savunma Bakanlığı envanterinde bulunan hammadde, yedek parça, sistem, alt sistem ve benzerlerini kullanabilir. Milli Savunma Bakanlığı envanterinde bulunan platform, mühimmat, ekipman, sistem ve alt sistemler ile altyapı ve test merkezleri Bakan onayı ile bedelsiz kullanılabilir. Askeri fabrikalar veya tersaneler bünyesindeki döner sermaye işletmelerinin ASFAT A.Ş. ile imzalayacakları sözleşmeler ile bu sözleşmelerden kaynaklanan mal ve hizmet alımları hakkında 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. 2886 sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idareler, ASFAT A.Ş. ile yapacakları işlemlerde söz konusu kanunlarda yer alan hükümlere tabi değildir. Bu fıkra kapsamında yapılacak işlemlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanlığınca belirlenir. ASFAT A.Ş.’de iş mevzuatına tabi personel istihdam edilir. 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca çalışma izni alma yükümlülüğü olan yabancılardan ASFAT A.Ş.’de istihdamı süresince milli güvenlik bakımından çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekenler Milli Savunma Bakanlığı tarafından Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığına bildirilir. Yabancıya ilişkin bilgileri ve iş sözleşmesi süresini içeren bildirim üzerine Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı tarafından yabancı adına çalışma izni muafiyet belgesi düzenlenir. Çalışma izni muafiyet belgesi verilen yabancı bu belge ile iş sözleşmesi süresi boyunca Türkiye’de ikamet edebilir ve ASFAT A.Ş. bünyesinde çalışabilir. Çalışma izni muafiyeti ile geçirilen süre kanuni çalışma izni veya ikamet izni sürelerinin hesabında dikkate alınır. ASFAT A.Ş., 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 2886 sayılı Kanun, 30/5/1985 tarihli ve 3212 sayılı Silahlı Kuvvetler İhtiyaç Fazlası Mal ve Hizmetlerinin Satış, Hibe, Devir ve Elden Çıkarılması; Diğer Devletler Adına Yurt Dışı ve Yurt İçi Alımların Yapılması ve Eğitim Görecek Yabancı Personel Hakkında Kanun, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç 4734 sayılı Kanun, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi değildir. ASFAT A.Ş.’nin başlangıç sermayesi elli milyon Türk Lirası olup, bu tutar askeri fabrika ve tersanelere ait döner sermaye kaynaklarından, bu kaynakların yetersiz olması halinde Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Askeri fabrikalar ve tersanelere ait işletme, makine ve benzeri atıl varlıkların ASFAT A.Ş.’ye kiralanması veya işletiminin verilmesi ve döner sermayelerle ilişkileri ile ilgili protokoller, ASFAT A.Ş. ile ilgisine göre ilgili döner sermaye işletmeleri arasında imzalanır ve bunların bedelleri protokol esaslarına göre Şirket tarafından ilgili döner sermaye işletmesinin hesabına ödenir. ASFAT A.Ş.’ye ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelik veya Şirket esas sözleşmesinde düzenlenir. Ek Madde 13- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/29 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/24 md.) 21/7/2016 tarihinden itibaren güvenlik soruşturması sonuçlanmadan, muvazzaf veya sözleşmeli statüde istihdam edilmek üzere subay temel askerlik ve subaylık anlayışı/nosyonu kazandırma eğitimi veya astsubay temel askerlik ve astsubaylık anlayışı/nosyonu kazandırma eğitimine alınanlar ile harp okullarında ve astsubay meslek yüksek okullarında eğitime başlatılan öğrenci ve öğrenci adaylarından güvenlik soruşturmalarının menfi sonuçlanması nedeniyle ilişiği kesilenlerden yüklenme ve kefalet senetlerinde yazılı olsa dahi herhangi bir tazminat ve bunlara tekabül eden faizleri talep edilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ödemeleri devam edenler ile bu konuda açılmış davaları sonuçlanmamış veya kesin hükme bağlanmış olanlar da bu madde hükümlerinden yararlandırılır. Ödemesi devam edenlerden bu madde çerçevesinde yapılacak hesaplamaya göre fazla ödeme yapmış olanlar ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ödemesini tamamlamış olanlara geri ödeme yapılmaz. Bu kapsamda açılmış olan davalarda yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine hükmolunmaz, hükmolunanlar tahsil edilmez. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Millî Savunma Bakanlığınca belirlenir. Tedarik işlemleri: Ek Madde 14 – (Ek: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) Muafiyet: Ek Madde 15 – (Ek: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) (Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:18/6/2025-7551/4 md.) (1) Millî Savunma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği faaliyetleri kapsamında kullanılmak üzere yurt dışından getirilecek her türlü araç, makine, teçhizat ve mayın aramak üzere eğitilmiş hayvanlar gümrük vergilerinden muaftır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması: Ek Madde 16- (Ek:7/4/2021-7315/13 md.) Milli Savunma Bakanlığı nam ve hesabına Bakanlıkça belirlenen eğitim kurumları ile Millî Savunma Üniversitesine bağlı fakülte, yüksekokul, meslek yüksekokulu ve enstitülerde eğitim görecekler hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Ek Madde 17- (Ek:12/6/2024-7517/20 md.) Millî Savunma Bakanlığınca yapılacak sınavlarla ilgili her türlü açıklama, başvuru ve sınav sonuçlarının adaylara duyurulması, Millî Savunma Bakanlığının internet sayfasında yapılır. İnternet sayfasındaki duyurular adaylara tebliğ hükmündedir. Geçici Madde 1- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/42 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6756/42 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 2- (Ek: 25/7/2016-KHK-669/42 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6756/42 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 3- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/61 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/49 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 4- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/61 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7070/49 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 5- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/61 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/49 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 6- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/61 md.; Aynen kabul:1/2/2018-7070/49 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 7- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/61 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/49 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 8- (Ek: 31/10/2016-KHK-678/18 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/18 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 9- (Ek:2/1/2017-KHK-681/52 md.; Aynen kabul:1/2/2018-7073/52 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 10- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/30 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/25 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 11- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/30 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/25 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 12- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/30 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/25 md.; Mülga: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) Geçici Madde 13- (Ek: 2/7/2018-KHK-703/23 md.) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun geçici 45 inci maddesi kapsamında görev yapacak olanların Bakanlık kadrolarına atanmaları halinde bu görevleri yargı ile ilgili idari görevlerden sayılır. Yürürlük ve yürütme: Madde 8 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 9 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1325 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1325 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 1583 4, 6 5/5/1972 KHK/649 1 17/8/2011 KHK/669 1, 1/A, 2, 3, 4, 6, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Ek Madde 7, Ek Madde 8, Ek Madde 9, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2 31/7/2016 KHK/674 1 1/9/2016 KHK/676 1, 2, Ek Madde 10, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6, Geçici Madde 7 29/10/2016 KHK/678 2/A, Geçici Madde 8 22/11/2016 6756 1,1/A, 2, 3, 4, 6, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Ek Madde 7, Ek Madde 8, Ek Madde 9, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2 24/11/2016 KHK/681 Geçici Madde 9 6/1/2017 KHK/690 2, 4 29/4/2017 KHK/694 1, 2/B, Ek Madde 8, Ek Madde 11, Geçici Madde 4 25/8/2017 KHK/696 1, 2/A, Ek Madde 5, Ek Madde 7, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Geçici Madde 10, Geçici Madde 11, Geçici Madde 12 24/12/2017 7070 Ek Madde 10, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6, Geçici Madde 7 8/3/2008 7071 2/A, Geçici Madde 8 8/3/2018 7073 Geçici Madde 9 8/3/2008 7077 2, 4 8/3/2018 7078 1, 2/B, Ek Madde 8, Ek Madde 11 8/3/2018 7079 1, Ek Madde 5, Ek Madde 7, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Geçici Madde 10, Geçici Madde 11, Geçici Madde 12 8/3/2018 KHK/703 Kanunun Adı, 1 ila 2, 2/B ila 7, Ek Madde 1, Ek Madde 10, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Ek Madde 14, Ek Madde 15, Geçici Madde 1 ila Geçici Madde 12, Geçici Madde 13 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7250 Ek Madde 8 23/7/2020 7315 Ek Madde 16 17/04/2021 7456 Ek Madde 1 15/7/2023 7517 Ek Madde 2, Ek Madde 5, Ek Madde 7, Ek Madde 17 28/6/2024 Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı Ek Madde 14, Ek Madde 15 4/6/2025 7551 Ek Madde 15 1/7/2025 [1] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 23 üncü maddesiyle bu Kanunun Adı “Milli Savunma Bakanlığı Görev ve Teşkilatı Hakkında Kanun” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 23 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “özel kanununa” ibaresi “mevzuatına” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı Kanunun dördüncü maddesiyle bu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “kendilerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “yabancı devlet harp okullarındaki öğrenimleri esnasında” ibaresi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “mezun olanların” ibaresi “mezun olanlar ile kısmi süre ile yabancı devlet harp okullarına gönderilip Türk harp okullarından mezun olanların” şeklinde değiştirilmiş, beşinci fıkrasında yer alan “Yabancı devlet harp okullarında yetişen ve” ibaresi “Yabancı devlet harp okullarından mezun olanlar ile kısmi süreli yabancı devlet harp okullarına gönderilip Türk harp okullarından mezun olarak” şeklinde değiştirilmiş, altıncı fıkrasına “öğrenimleri yarıda kalanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve kısmi süre ile okutulanlar” ibaresi eklenmiştir. [4] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 27 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “giderleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile ilaç ve tedavi giderleri, kitap ve kırtasiye giderleri, öğrenci harçlıkları ve yiyecek giderlerinin yarısı ile bunlara tekabül eden faizleri” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [5] 12/6/2024 tarihli ve 7517 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan yer alan “Sağlık” ibaresi “Fakültelerde veya yüksekokullarda öğrenim gören öğrencilerden, sağlık” şeklinde ve “hesaplanarak” ibaresi “hesaplanacak tutarın iki katı” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “personel ve amortisman giderleri” ibaresi “personel ve amortisman giderleri ile ilaç ve tedavi giderleri, kitap ve kırtasiye giderleri, öğrenci harçlıkları ve yiyecek giderlerinin yarısı ile bunlara tekabül eden faizleri” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [7] 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 40 ıncı maddesiyle, bu bentte yer alan “tutarın;” ibaresinden sonra gelmek üzere “Hazırlık sınıfında %75’i,” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [8] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 23 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 23 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı” ibaresi “Ticaret Bakanlığı” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “Hazine Müsteşarlığına”, “Hazine Müsteşarlığının” ibareleri sırasıyla “Hazine ve Maliye Bakanlığına”, “Hazine ve Maliye Bakanlığının” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “Maliye Bakanlığının” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığının” şeklinde, altıncı fıkrasında yer alan “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına” ibaresi “Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığına” şeklinde ve aynı fıkrada yer alan “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” ibaresi “Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
1,353
3
1
TÜRK HARFLERİNİN KABUL VE TATBİKİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1353
1/11/1928
3/11/1928
TÜRK HARFLERİNİN KABUL VE TATBİKİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1353 Kabul Tarihi : 1/11/1928 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 3/11/1928 Sayı: 1030 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 10 Sayfa: 3 Madde 1 – Şimdiye kadar Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Latin esasından alınan ve merbut cetvelde şekilleri gösterilen harfler (Türk harfleri) unvan ve hukuku ile kabul edilmiştir. Madde 2 – Bu Kanunun neşri tarihinden itibaren Devletin bütün daire ve müesseselerinde ve bilcümle şirket, cemiyet ve hususi müesseselerde Türk harfleriyle yazılmış olan yazıların kabulü ve muameleye konulması mecburidir. Madde 3 – Devlet dairelerinin her birinde Türk harflerinin Devlet muamelatına tatbiki tarihi 1929 Kanunusanisinin birinci gününü geçemez. Şu kadar ki evrakı tahkikiye ve fezlekelerinin ve ilamların ve matbu muamelat cetvel ve defterlerinin 1929 Haziran iptidasına kadar eski usulde yazılması caizdir. Verilecek tapu kayıtları ve senetleri ve nüfus ve evlenme cüzdanları ve kayıtları ve askeri hüviyet ve terhis cüzdanları 1929 Haziranı iptidasından itibaren Türk harfleriyle yazılacaktır. Madde 4 – Halk tarafından vakı müracaatlardan eski Arap harfleriyle yazılı olanlarının kabulü 1929 Haziranının birinci gününe kadar caizdir. 1928 senesi Kanunuevvelinin iptidasından itibaren Türkçe hususi veya resmi levha, tabela, ilan, reklam ve sinema yazıları ile kezalik Türkçe hususi, resmi bilcümle mevkut, gayrı mevkut gazete, risale ve mecmuaların Türk harfleriyle basılması ve yazılması mecburidir. Madde 5 – 1929 Kanunusanisi iptidasından itibaren Türkçe basılacak kitapların Türk harfleriyle basılması mecburidir. Madde 6 – Resmi ve hususi bütün zabıtlarda 1930 Haziranı iptidasına kadar eski Arap harflerinin stenografi makamında istimali caizdir. Devletin bütün daire müesseselerinde kullanılan kitap, kanun, talimatname, defter, cetvel kayıt ve sicil gibi matbuaların 1930 Haziranı iptidasına kadar kullanılması caizdir. Madde 7 – Para ve hisse senetleri ve bonolar ve esham ve tahvilat ve pul ve sair kıymetli evrak ile hukuki mahiyeti haiz bilcümle eski vesikalar değiştirilmedikleri müddetçe muteberdirler. Madde 8 – Bilümum bankalar, imtiyazlı ve imtiyazsız şirketler, cemiyetler ve müesseselerin bütün Türkçe muamelatına Türk harflerinin tatbikı 1929 Kanunusanisinin birinci gününü geçemez. Şukadar ki halk tarafından mezkür müesseselere 1929 Haziranı iptidasına kadar eski Arap harfleriyle müracaat vakı olduğu takdirde kabul olunur. Bu müesseselerin ellerinde mevcut eski Arap harfleriyle basılmış defter, cetvel, kataloğ, nizamname ve talimatname gibi matbuaların 1930 Haziranı iptidasına kadar kullanılması caizdir. Madde 9 – Bütün mekteplerin Türkçe yapılan tedrisatında Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur. Madde 10 – Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 11 – Bu Kanunun ahkamını icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. Merbut Cetvel Matbaa harfleri Yazı harfleri Büyük harfler küçük harfler Büyük harfler küçük harfler A a A a B b B b C c C c Ç ç Ç ç D d D d E e E e F f F f G g G g Ğ ğ Ğ ğ H h H h İ i İ i I ı I ı Matbaa harfleri Yazı harfleri Büyük harfler küçük harfler Büyük harfler Küçük harfler J j J j K k K k L l L l M m M m N n N n O o O o Ö ö Ö ö P p P p R r R r S s S s Ş ş Ş ş T t T t U u U u Ü ü Ü ü V v V v Y y Y y Z z Z z
1,380
5
1
SU ÜRÜNLERİ KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 1380
22/3/1971
4/4/1971
SU ÜRÜNLERİ KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 1380 Kabul Tarihi : 22/3/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 4/4/1971 Sayı: 13799 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 10 Sayfa: 2056 BÖLÜM - I Genel Hükümler Şümul: Madde 1 – (Değişik: 15/5/1986 - 3288/1 md.) Bu Kanun su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontroluna dair hususları ihtiva eder. Tarifler: Madde 2 – Bu Kanunda geçen terimlerin tarifleri aşağıdadır: Su ürünleri: Denizlerde ve içsularda bulunan bitkiler ile hayvanlar ve bunların yumurtalarıdır. (Kara Avcılığı Kanunu şümulüne giren hayvanlar hariç) Su ürünleri müstahsilleri: Deniz ve içsularda su ürünleri istihsal eden gerçek ve tüzel kişilerdir. İstihsal yerleri: Su ürünlerini istihsale elverişli olan ve içinde veya üzerinde her hangi bir istihsal vasıtası kurulabilen, kullanılabilen su sahalarıdır. İstihsal vasıtaları: Su ürünlerinin istihsalinde kullanılan gemiler ile her türlü malzeme, teçhizat, alet, edevat, yemler, takım ve tesislerdir. İçsular: Göller, suni göller, lagünler, baraj gölleri, bentler, regülatörler, kanallar, arklar , akarsular, mansaplar, üretme ve yetiştirme yerleridir. Lagünler: Denizle irtibatı ve denizin etkisi altında bulunan göllerdir. Mansaplar: Akarsuların göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun etkisi altında kalan su ürünleri istihsaline elverişli sahalardır. Üretme ve yetiştirme yerleri: Su ürünlerini üretmek ve yetiştirmek için yapılan tesislerdir. Dalyan yeri: Bir veya mütaaddit sabit yahut muvakkat dalyan kurmaya elverişli istihsal sahalarıdır. Sabit dalyan: Denizlerde ve içsularda su ürünleri istihsal etmek için kazık, çit, çubuk, tel, taş veya beton ve benzeri manialarla çevrilmek suretiyle, sınırları değişmeyecek şekilde kurulan veya tabii olarak çevrilmiş su sahalarından meydana getirilen diple irtibatlı tesislerdir. Muvakkat dalyan (Yüzer): Şamandıra, duba, tekne ve saireye bağlı ağlarla çevrilmek suretiyle kurulan su mahsulleri istihsaline mahsus tesislerdir. Voli yeri: Deniz ve içsularda su ürünleri istihsaline elverişli, sahile bitişik ve sınırları belli su sahalarıdır. Dip trolu: Bir veya daha çok gemiler ile çekilmek suretiyle zemin üzerinde sürütülerek dip su ürünlerini istihsale mahsus trol ağları ve bu ağlarla yapılan su ürünleri istihsalidir. Orta su trolu: Munhasıran göçmen balıkların istihsaline mahsus, dibe temas etmeksizin suyun ortasından veya yüzüne yakın kısımdan çekilen trol ağları ve bunlarla yapılan su ürünleri istihsalidir. Kombine trol: Dip ve orta su trolunu yapmaya elverişli trol ağları ve bunlarla yapılan su ürünleri istihsalidir. Gemi: Tonajı ve adı ne olursa olsun, denizlerde ve içsularda su ürünleri araştırmasında, istihsalinde, naklinde, işlenmesinde kullanılan kayık, sandal, yelkenli, şat, salmavna gibi vasıtalarla buharlı veya motorlu bilümum yüzer vasıtalardır. BÖLÜM – II Su Ürünleri İstihsali A) Su ürünleri istihsal ruhsatı: Su ürünleri ruhsat tezkereleri ve izinleri: Madde 3 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:6/11/2019-7191/1 md.) Ticari amaçlı su ürünleri avcılık faaliyetinde bulunacak gerçek ve tüzel kişiler ile ticari amaçlı su ürünleri avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetinde kullanılacak gemiler ve diğer su vasıtaları için Tarım ve Orman Bakanlığından ruhsat tezkeresi veya izin alınması zorunludur. Ruhsat tezkerelerinin veya izinlerin verilmesine, yenilenmesine, süresine, iptaline ve ruhsat kod numarasının gemiye yazılışına, türlerin avlanma miktarlarına, bölgesel avcılığa ve av araçlarına göre verilecek izinlere, amatör amaçlı avcılık faaliyetlerinde türlere, yerlere ve yöntemlere göre belirlenen esaslar dahilinde getirilecek sınırlamalar veya ruhsata tabi olacaklar ile yerli ve yabancı uyruklu kişilerce yapılacak amatör avcılığa ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Ruhsat tezkerelerinin veya izinlerin yetkililerce talep edilmesi halinde gösterilmesi zorunludur. 10/6/1946 tarihli ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. B) Su ürünleri istihsal yerleri: Kamu tüzel kişilerine ait istihsal yerlerinin kiralanması: Madde 4 – (Değişik: 6/11/2019-7191/2 md.) Hazinenin veya Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan deniz ve içsularda veya bu yerlerden su alınarak karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde veya bu alanları ıslah etmek suretiyle projeye dayalı olarak yapılacak su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında, ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve içsulardaki su ürünleri istihsal hakkının kira yöntem ve teknik şartları, süreleri ve yıllık bedelleri, üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca tespit edilir. Bu yerler gerçek veya tüzel kişilere, gelirleri il özel idarelerine, il özel idareleri kaldırılan illerde ise yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına ait olmak üzere, Tarım ve Orman Bakanlığınca kiraya verilebilir. Bu yerlerden Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen alanlarda avcılık yoluyla istihsal hakkı, başkalarına devredilmemesi şartıyla, öncelikle istihsalin yapılacağı yerde kurulan, üyeleri beş yıldan az olmamak üzere üretim bölgesinde ikamet eden, münhasıran su ürünleri istihsali veya pazarlaması ile iştigal eden su ürünleri kooperatiflerine veya birliklerine, bunların kiralamaması halinde ise gerçek veya tüzel kişilere Tarım ve Orman Bakanlığınca kiralanabilir. Projeli olarak yapılacak yatırımlarda ihtiyaç duyulacak karasal alanların kiralama işlemleri bu madde hükümleri çerçevesinde; taşınmazın tescilli olması durumunda maliki kuruluş tarafından, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardan olması durumunda ise Milli Emlak Genel Müdürlüğü birimleri marifetiyle yapılır. Deniz ve içsularda veya bu yerlerden su alınarak karada su ürünleri yetiştiricilik bölgeleri belirlenirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşü alınır; altmış gün içerisinde cevap verilmemesi halinde uygun görüş verilmiş sayılır. İstihsal hakkı kiraya verilen alanlarda yapılacak ticari, amatör, rekreasyonel amaçlı avcılık ve yetiştiricilik faaliyetleri ile istihsal hakkı kiraya verilen türler ile ilgili usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. İstihsal yerlerinin sınırlandırılması: Madde 5 – Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan istihsal yerlerinin sınırları, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı temsilcisinin başkanlığında Maliye Bakanlığının tayin edeceği bir temsilci ile mahalli kadastro veya tapu memuru o yerin sulh hukuk hakimliğince tayin edilecek birisi araştırma müesseselerinden ve ikisi su ürünleri istihsalinden anlayan üç bilirkişiden kurulu bir heyet marifetiyle teamülen malüm ve muayyen bulunan veya kira mukavele veya şartnamelerinde gösterildiği veçhile üç nüsha zabıt ve krokiyle tespit olunur. Bu zabıt ve krokilerin bir nüsnası Tarım Orman ve Köyişleri, bir nüshası Maliye Bakanlıklarına verilir. Bir nüshası da mahalli tapu dairesince hıfzolunur. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca zabıt ve kroki Resmi Gazete ile yayınlanır. Deniz dalyanları ile voli yerlerinin ve mansapların sınırlarının tespitinde yukardaki heyete en yakın liman dairesi temsilcisi, Devlet Su İşlerinin mülkiyet ve işletmesindeki yerlerde ise bu Genel Müdürlük temsilcisi de katılır. Hazinenin ve Devlet Su İşlerinin mülkiyetinde olan istihsal yerlerinin sınırlarının tespitinde birinci fıkra hükmü uygulanmaz. Bu maddede zikredilen heyette vazife gören memurların harcırahları ile bilirkişiler için mahkemece takdir edilecek ücret Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ödenir. Yeni istihsal yerleri: Madde 6 – Yeniden kurulacak ve kendiliğinden teşekkül eden istihsal yerlerinin sınırlarının tespitinde de 5 inci madde hükümleri uygulanır. İstihsal yerlerindeki değişiklikler: Madde 7 – (Değişik: 15/5/1986-3288/3 md.) Genel, katma ve özel bütçeli idareler ile Devletin ve kamu iktisadi teşebbüslerinin hüküm ve tasarrufu altında bulunan su ürünleri üreme ve istihsal yerlerinin doldurulması, kurutulması, kısmen veya tamamen şeklinin değiştirilmesi veya buralardan kum, çakıl, taş çıkarılması, taş, toprak, moloz ve benzeri maddelerin dökülmesi gibi üreme ve istihsale olumsuz tesir edebilecek teşebbüslerde bulunulmadan önce Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının mütalaasına dayalı olarak ilgili mercilerden izin alınması zorunludur. Baraj ve sun'i göllerde alınacak tedbirler: Madde 8 – Baraj göllerine veya ihdas olunacak diğer sun'i göllere su verilmeden önce su ürünleri bakımından alınması gereken tedbirlerin tespiti için ilgililerce Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığına müracaat olunması ve Bakanlıkça lüzum gösterilen tedbirlerin alınması gereklidir. Su ürünlerini zarardan koruyacak tedbirler: Madde 9 – İçsuların sulama, enerji istihsali gibi maksatlarla kullanılması halinde bu sularda mevcut su ürünlerinin yaşama, üreme, muhafaza ve istihsalini zarardan koruyacak tedbirlerin ilgililer tarafından alınması şarttır. Bu tedbirlerin nelerden ibaret olduğu Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca tespit olunur. Kamu tüzel kişilerine ait dalyanlardan geçiş: Madde 10 – Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan dalyanların kiracıları veya bunları işletenler belirli bir geçim veya istihsal faaliyetinin icabı olarak bazı iş ve sanat erbabının dalyanın faaliyetine zarar vermemek şartıyla, kendi vasıtalarıyla dalyandan geçmelerine müsaade etmekle mükelleftir. Geçiş şartları ile dalyandan geçeceklerin riayet edecekleri hususlar icap ve teamüller de nazara alınarak Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca tespit ve ilan olunur. Hazinenin veya Devlet Su İşlerinin özel mülkiyetinde bulunan yerlerde geçiş hakkı Medeni Kanun hükümlerine göre tespit olunur. Dalyan civarındaki voli yerlerinden faydalanma: Madde 11 – Dalyan sınırları içinde veya dışında Hazineye veya Devlete ait voli yerleri ayrıca kiraya verilmedikçe veya işletilmedikçe, bütün su ürünleri müstahsilleri buralardan serbestçe faydalanabilirler. Ancak dalyan sınırları içinde olup, mevsimine göre muayyen yerlerde kurulu bulunduğu zamanlarda dalyanın avlusu cihetindeki Hazineye veya Devlete ait voli yerlerinden faydalanma hakkı dalyan sahip veya kiracılarına aittir. Dalyanın arkasında kalan Hazineye ait voli yerlerinden dalyan kurulu bulunduğu zamanlarda dahi bütün su ürünleri müstahsilleri faydalanabilir. Bu madde hükmü, özel mülkiyetteki dalyanlarda da uygulanır. Özel mülkiyetteki dalyan ve voli yerleri ile bunların kamulaştırılması: Madde 12 – Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden evvel sahipleri adına tapuya tescil edilmiş olan dalyan ve voli yerleri (Olağanüstü sebeplerin devam ettiği müddet içindeki inkıtalar hariç olmak üzere) sahipleri tarafından bizzat veya kiraya verilmek suretiyle devamlı olarak 5 sene işletilmediği veya terk edildiği takdirde kamulaştırılır. Yetiştiricilik [3] Madde 13 – (Değişik:22/7/2003-4950/1 md.) Su ürünleri yetiştiricilik tesisleri kurmak isteyenler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izin almak zorundadır. Su ürünleri yetiştiricilik tesislerine ilişkin izinler; bu tesislere ait projenin sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve ilmî bakımlardan mahzur taşımaması halinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilir. Kurulacak yetiştiricilik tesisleri için 4 üncü maddenin son fıkrası hükümleri uygulanır. Yetiştiricilikle ilgili usul ve esaslar Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. BÖLÜM – III Geliştirme, Teşvik ve Himaye A) Geliştirme: Etüt ve araştırma: Madde 14 – (Değişik: 15/5/1986-3288/4 md.) Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı su ürünleri ile ilgili her türlü araştırmaları yapmak ve yaptırmakla görevlidir. Kooperatifleşme: Madde 15 – Su ürünleri müstahsilleri 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri hakkındaki Kanun ile 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve 1163 sayılı Kanuna tabi İstihsal Kooperatifleri ve mesleğin özelliklerine uygun kooperatif ve birlikler kurabilirler. Bu kooperatif ve birlikler "Su Ürünleri İstihsal Kooperatifleri", "Su Ürünleri Satış Kooperatifleri", "Su Ürünleri Satış Kooperatifleri Birliği ve Su Ürünleri Kredi Kooperatifleri" ismini alırlar. Kooperatif ve birliklerin anamukavelename formülleri T. C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ile Ticaret Bakanlığının ilgili dairesi tarafından müştereken hazırlanır. T. C. Ziraat Bankası su ürünleri üreten ve üretimini bizzat satan kooperatif ve şahıslara açacağı kredilerde üretim ve pazarlamada kullanılan bütün araç ve gereçler Kredi Maritim sistemi (Balık üretiminde kullanılan tekne, motor, ağ vs. benzeri araç ve gereçleri sigortalamak şartıyla krediye karşılık gösterme esası) na göre teminat olarak kullanılacağı gibi, üretim, depolama ve pazarlama tesisleri tapu veya kira mukavelesi esasına göre de teminat olarak kullanılır. Denizcilik Bankası da aynı esasa göre kredi açabilir. Eğitim ve öğretim: Madde 16 – Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, su ürünleri istihsali ile uğraşanların mesleki bilgi ve görgülerini artırmak maksadiyle, diğer bakanlıklar ile de işbirliği yaparak uzmanlar idaresinde ücretli veya ücretsiz kurslar ve meslek okulları açabilir, propaganda eğitim ve öğretim için lüzumlu tedbirleri alır. Teşvik ve Himaye Muaflıklar: Madde 17 – Gerçek ve tüzel kişilerin su ürünlerinin istihsal, muhafaza, işleme ve nakliyesine mütaallik faaliyet kollarına yapacakları yatırımlar hakkında 31/12/1960 gün ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 202 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile eklenen 8 inci bölümün ek 3 üncü maddesindeki yatırım indirimi nispeti % 100 olarak uygulanır. 202 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesi ile 199 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi uygulanmaz. (Ek fıkra: 6/11/2019-7191/3 md.) Balıkçı gemilerinin barınma, av araç ve gereçlerini depolama, tamir ve bakımlarını yapma, avlanılan veya yetiştirilen ürünleri karaya çıkarma, depolama, kontrol, veri toplama gibi avcılık ve yetiştiricilikle ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, ihtiyaç duyulan kıyılarda Tarım ve Orman Bakanlığının teklifiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca balıkçı barınakları üst yapıları ile birlikte yapılır. (Değişik fıkra: 6/11/2019-7191/3 md.) Balıkçı barınaklarından yararlanma hakkı öncelikli olarak ticari balıkçılara ve su ürünleri yetiştiricilerine aittir. Balıkçı barınakları ve bunlara ait üst yapı tesislerinden faydalanma hakkı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görüşü alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığınca süresi on yıldan fazla olmamak üzere su ürünleri ile ilgili kooperatif veya kooperatif birliklerine ya da üretici birliklerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın pazarlıkla kiraya verilir. İlan edilen otuz günlük süre içinde kooperatifler veya kooperatif birliklerinden ya da üretici birliklerinden talep vaki olmazsa 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince Tarım ve Orman Bakanlığınca gerçek veya tüzel kişilere ihale ile verilir. (Ek fıkra: 6/11/2019-7191/3 md.) Balıkçı barınaklarının işletilmesine, denetlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uygun görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Madde 18 – Su ürünlerinin istihsal ve ihracatını artırmak maksadiyle, su ürünleri istihsal ve vasıta ve malzemelerinde ithal sırasında alınan her türlü vergi, resim ve harçları indirmeye veya tamamen kaldırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. [4] (Mülga fıkra: 6/11/2019-7191/4 md.) BÖLÜM – IV Yasaklar ve Zabıta Hükümleri Patlayıcı ve zararlı maddeler kullanma yasağı: Madde 19 – Bomba, torpil, dinamit, kapsül ve benzeri patlayıcı maddeler öldürücü veya uyuşturucu maddeler, sönmemiş kireç ve Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının müsaadesi alınmaksızın elektrik cereyanı, elektroşok ve hava tazyiki ile su ürünleri avlanması yasaktır. Tespit olunacak belli bir aydınlatma gücünü geçmemek üzere elektrik cereyanı ile aydınlatma ve münhasıran denizlerde olta ile avlanan su ürünlerinin denizden çıkarılmasında elektroşok usulünün uygulanması müsaadeye bağlı değildir. Bu maddenin uygulanmasına ait esaslar yönetmelikte gösterilir. Sulara zararlı madde dökülmesi: Madde 20 – Su ürünleri veya bunları istihlak edenlerin veya kullananların sağlığına veyahut istihsal vasıtalarına malzeme, teçhizat, alet ve edevata zarar veren maddelerin içsulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine veya civarlarına dökülmesi veya döküleceği şekilde tesisat yapılması yasaktır. Hangi maddelerin dökülmesinin yasak olduğu yönetmelikte gösterilir. Yabancıların su ürünleri istihsali yasağı: Madde 21 – (Değişik birinci fıkra: 22/7/2003-4950/2 md.) Türk vatandaşı olmayan kişilerin su ürünleri avcılığı yapmak üzere 2674 sayılı Karasuları Kanununun 1 inci maddesinde yazılı karasularına veya 4 üncü maddesinde yazılı içsulara girmeleri ve bu sularda su ürünleri avcılığında bulunmaları yasaktır. Ancak, 3 üncü maddenin 7 nci bendinde yazılı yabancı turistler ile Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının müsaadesi gereğince 14 üncü maddede gösterilen etüt ve araştırma işlerinde çalışacak yabancılar bu hükümden müstesnadır. Akar sularda engellemeler yapılması, yasağı: Madde 22 – Tarım ve Orman Bakanlığının müsaadesi alınmadan akarsularda su ürünlerinin geçmesine veya yetişmesine engel olacak şekilde ağlar kurulması, bent, çit ve benzeri engeller yapılması yasaktır. [5] (Değişik fıkra: 6/11/2019-7191/5 md.) Akarsular üzerinde kurulmuş veya kurulacak olan baraj ve regülatör gibi su yapılarında su ürünlerinin geçmesine mahsus balık geçidi yapılması ve işler durumda bulundurulması zorunludur. Ancak yüksekliği yirmi metreden fazla olan su yapılarında, masrafları müteşebbisçe karşılanmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılacak veya yaptırılacak bilimsel araştırma ve inceleme sonucu balık geçitlerinin işlevsiz olacağının anlaşılması halinde balık geçidi dışında farklı göç yapıları, asansörle taşıma, yapay ortamda üretilip kaynağa bırakma gibi tedbirler alınabilir. Bu madde kapsamındaki balık geçidi, balık asansörü ve diğer yapılara ilişkin projenin onayı, kontrollüğü ve kabulü inşaat tekniği açısından Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. [6] Genel yasaklar, tahdit ve mükellefiyetler: Madde 23 – a) Su ürünleri istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esasları; b) (Değişik fıkra: 22/7/2003-4950/3 md.) Sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve bilimsel yönlerden bölgeler, mevsimler, zamanlar, su ürünleri cinsleri, çeşitleri, ağırlık, irilik, büyüklük gibi vasıflar bakımından konulacak yasak, sınırlama ve yükümlülükler yönetmelikle düzenlenir. (Mülga son fıkra: 11/6/2010-5996/47 md.) Trol: Madde 24 – a) İçsular, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında her çeşit trol ile su ürünleri istihsali yasaktır. İlmi maksatlarla yapılacak incelemelerde trol kullanılabilir. b) Kara sularımız dahilinde dip trolu ile su ürünleri istihsali şekli ayrı bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik hükümlerine aykırı olarak dip trolu ile su ürünleri istihsali yasaktır. c) Orta su trolu hakkında 23 üncü madde hükümleri uygulanır. Ancak orta su trolunun dip trolu olarak kullanılması yasaktır. d) Munhasıran sünger avında kullanılan kankava troldan sayılmaz. Yasak su ürünlerinin satışı, nakli ve imalatta kullanılması memnuiyeti: Madde 25 – Zamanlar, mevsimler, cins, nev'i, çeşit, irilik, ağırlık, büyüklük itibariyle istihsali yasak olan su ürünlerinin, yasağın devam ettiği müddet zarfında her ne suretle olursa olsun satışı, nakli, imalatla kullanılması yasaktır. 19, 24 üncü maddeler hükümlerine aykırı olarak istihsal edilen su ürünlerine el konulup mülkiyeti kamuya geçirilerek bunlar hakkında 29 ve 34 üncü madde hükümleri uygulanır. [7] (Ek fıkra: 6/11/2019-7191/6 md.) Kaynakların korunması amacıyla, su ürünlerinin yurt dışına çıkarılması ve canlı olarak yurt içine sokulması izne tabidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul, esas ve istisnalar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. BÖLÜM – V Balıkhaneler Balıkhaneler ve satış üzerinden alınacak ücret: Madde 26 – (Mülga: 11/3/2010-5957/18 md.) Madde 27 – (Mülga: 15/5/1986-3288/10 md.) BÖLÜM – VI Çeşitli Hükümler Bilgi ve belge vermek: Madde 28 – Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının, su ürünleri müstahsilleri ile su ürünleri ile iştigal eden tacir, sanayici ve esnaftan bu işlerine mütaallik lüzumlu göreceği bilgileri ve belgeleri isteyebilir. İstenilen bilgi ve belgeleri ilgililer tayin edilen müddet içinde ve istenilen şekilde vermeye mecburdurlar. Bu madde gereğince verilen ferdi ve hususi bilgi ve belgeler ifşa edilemeyeceği gibi verenler aleyhine delil ve vesika olarak da kullanılmaz. Yasak vasıta ve hükümlerin istisnaen kullanılması: Madde 29 – Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlıkları münhasıran ilmi ve teknik etüt ve araştırmalar yapılması maksadiyle ve su ürünleri avcılığında kullanılması yasak vasıta ve usullerin muayyen yerlerde ve muayyen müddetle, bu hususta vazifeli ve salahiyetli kıldığı kimseler tarafından kullanılmasına müsaade edebilir. Yasak vasıta ve usullerle yapılan ilmi ve teknik etüt ve araştırmalardan elde edilen su mahsulleri hiçbir suretle satılamaz, gerekirse imha olunur. Ödenek: Madde 30 – Bu kanunun 14, 16 ncı maddelerinde yazılı işlerin gerektirdiği giderleri karşılamak üzere her yıl Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı bütçesine lüzumlu ödenek konulur. Teftiş ve murakabe: Madde 31 – Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının su ürünleri müstahsillerini, su ürünleri ile iştigal eden tacir, sanayici ve esnaf ile bunların işyerlerini, balıkhaneleri, istihsal yerlerini ve istihsal vasıtalarını Bakanlık Teftiş Kurulu vasıtasıyla teftiş ve kontrol ettirerek mevzuata göre gerekli muameleyi yapmaya yetkilidir, Bu bakanlıklar diğer memurlarına da bu görevi verebilir. BÖLÜM – VII Usül Hükümleri Muhakeme usulü: Madde 32 – (Mülga: 6/11/2019-7191/7 md.) Koruma ve kontrol: [8] Madde 33 – (Değişik: 6/11/2019-7191/8 md.) Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatında ve Bakanlığa bağlı su ürünleri ile ilgili teşekküllerde su ürünlerinin, deniz ve içsuların koruma ve kontrolü ile görevlendirilen personel ile emniyet, jandarma, sahil güvenlik, gümrük ve orman muhafaza teşkilatları mensupları, belediye zabıtası amir ve mensupları, kamu tüzel kişilerine bağlı muhafız, bekçi ve korucular ile emniyet ve jandarma teşkilatının bulunmadığı yerlerde köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri bu Kanunla ve bu Kanuna istinaden konulan yasaklardan dolayı, bu Kanun kapsamına giren kabahatler ve suçlar hakkında zabıt varakası tutmak, kabahatin ve suçun işlenmesinde kullanılan istihsal vasıtalarına ve elde edilen su ürünlerine el koymak ve bu Kanunun ek 3 üncü maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde idarî para cezalarını kesmekle vazifeli ve yetkilidirler. El konulan su ürünleri ve istihsal vasıtaları: Madde 34 – (Başlığı ile Birlikte Değişik: 6/11/2019-7191/9 md.) El konulan su ürünleri ve istihsal vasıtaları hakkında aşağıdaki işlemler yapılır: a) El konulan canlı olmayan su ürünlerinden insan tüketiminde veya sanayide kullanılması mümkün, ancak muhafaza edilmesi mümkün olmayanlar, el koyma işlemini gerçekleştiren görevlilerin ihtiyaç duyması halinde en yakın Bakanlık laboratuvarında veya kamu kuruluşlarında görevli veteriner hekim, Hükümet, belediye veya sağlık merkezi tabiplerinden birine muayene ettirilir. Tüketiminde veya kullanılmasında sakınca görülmeyenler, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açık artırma suretiyle satılır. Ancak satışa sunulan su ürünlerinden asgari avlanılabilir ağırlıktan ve boy uzunluğundan küçük olanlar ile av yasağı döneminde avlanmış olanlar perakende satılamaz, yem sanayi hammaddesi olarak satılabilir. Avlanması tamamen yasak olan türler ise kamu kurum ve kuruluşlarına, bilimsel kuruluşlara ya da sosyal yardım kuruluşlarına bağışlanabilir. Satışa ait bir zabıt tutanağı düzenlenerek, satış bedeli mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleşinceye kadar Hazine veznesine emaneten yatırılır. Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleşenlerin satış bedeli genel bütçeye gelir kaydedilir. Satılamayan veya muhammen bedel üzerinden alıcı bulamayanlardan, insan tüketiminde kullanılması mümkün olanlar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen kamu kurum kuruluşları veya sosyal yardım kurumlarına bağışlanabilir. b) El konulan istihsal vasıtalarından sahipleri belli olanlar, mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleşinceye kadar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen alanlarda yedieminde tutulur. Sahiplenilmeyen veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleşen istihsal vasıtaları satılamaz, kamu kurum ve kuruluşlarına veya bilimsel kuruluşlara bağışlanabilir. c) Bağışlanamayan su ürünleri veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleşen bağışlanamayan istihsal vasıtaları imha edilir. İnsan tüketiminde kullanılması sakıncalı görülen, sanayide hammadde olarak kullanılması mümkün olmayan veya kullanılması mümkün olmakla birlikte satılamayan su ürünleri hakkında da aynı işlem uygulanır. Bu Kanunla ve bu Kanuna istinaden konulan yasaklardan dolayı el konulan su ürünlerinden canlı olanların yaşam alanlarına iadeleri veya bunlar için yapılacak diğer işlemler Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir. d) Fiilî imkânsızlıklar nedeniyle el konularak mülkiyeti kamuya geçirilmesi mümkün olmayan istihsal vasıtaları ve ürünlerin kaim değerinin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir. Bu Kanuna aykırı fiiller neticesinde, istihsal vasıtaları, su ürünleri ve diğer su vasıtalarına uygulanan el koyma, yediemin, bekletme, muhafaza, imha, sökme, nakliye ve diğer işlemlere ait masraflar aykırılığı işleyenden, gemi sahibi veya donatandan tahsil edilir. Bu Kanunda düzenlenen mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararları vali tarafından verilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Mülkiyeti kamuya geçirilen eşya ve su ürünleri: Madde 35 –(Başlığı ile Birlikte Değişik: 6/11/2019-7191/10 md.) Bu Kanun hükümlerine göre mülkiyeti kamuya geçirilmesine karar verilen muhafazası mümkün su ürünleri ile istihsal vasıtaları hakkında mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı kesinleştikten sonra aşağıdaki işlemler uygulanır: a) Su ürünleri satılarak bedeli genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Hazine veznesine yatırılır. b) İstihsal vasıtaları kamu kurum ve kuruluşlarına veya bilimsel kuruluşlara bağışlanabilir, bağışlanamayanlar imha edilir. Yasak olan eşyadan satışı mahzurlu görülenlerin imhasına ve imha şekline ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir. BÖLÜM – VIII Ceza Hükümleri İdari yaptırımlar: Madde 36 – (Başlığı ile Birlikte Değişik: 6/11/2019-7191/11 md.) Bu Kanundaki ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmeliklerdeki yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere verilecek cezalar aşağıda gösterilmiştir: a) 3 üncü maddenin; Birinci fıkrasına göre ruhsat tezkeresi almadan ticari amaçlı su ürünleri avcılığı yapan kişilere bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, gemiler ve diğer su vasıtaları için sahip veya donatanlarına beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. İkinci fıkrasına göre çıkarılan yönetmelikteki amatör avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket eden kişilere iki yüz elli Türk lirasından beş yüz Türk lirasına, amatör avcılıkta kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına beş yüz Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, ticari avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Üçüncü fıkrasına aykırı olarak izin ve ruhsat tezkeresini talep halinde yetkililere göstermeyen ticari amaçlı su ürünleri avcılığı yapan kişilere ve gemiler için sahip veya donatanlarına bin Türk lirası idarî para cezası verilir. 3 üncü madde ile zorunlu kılınan ruhsat tezkeresi veya izin almadan elde edilen su ürünlerine el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Ayrıca 3 üncü madde ile zorunlu kılınan ruhsat tezkeresini almadan gırgır ağları veya orta su trolü ya da dip trolü, algarna gibi dip sürütme av araçları kullanılarak ya da dalarak ticari avcılık yapılması halinde istihsal vasıtalarına, diğer av vasıtaları ile avcılık yapılması halinde ise ilk tespitte gemi hariç istihsal vasıtalarına, kabahatin tekrarı halinde ise istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. b) 4 üncü maddeye göre avcılık istihsal hakkını kiralayanlardan yönetmelikle belirlenen kurallara aykırı hareket eden; su ürünleri kooperatiflerinin veya birliklerin başkan ve yönetim kurulu üyelerine ayrı ayrı iki bin beş yüz Türk lirasından yirmi beş bin Türk lirasına kadar, gerçek veya tüzel kişilere iki bin beş yüz Türk lirasından yirmi beş bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Aynı kabahatin tekrarında idarî para cezaları iki katı olarak uygulanır ve kira sözleşmeleri iptal edilir. c) 7 nci maddede belirtilen fiilleri ilgili mercilerden izin almaksızın yapanlara, fiilin içsularda gerçekleşmesi halinde on bin Türk lirası, denizlerde vuku bulması halinde ise yirmi bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Çıkarılan kum, çakıl, taş ve benzeri maddelere el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi ile ilmî ve teknik bakımlardan istihsal yerlerinin eski şekline döndürülmesinin mümkün olduğu durumlarda, masrafları yapanlara ait olmak üzere eski şekline döndürülmesine mülki amir tarafından karar verilir. d) 9 uncu madde kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen tedbirleri almayanlara beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. e) 13 üncü maddenin birinci fıkrasına aykırı olarak kurulduğu Tarım ve Orman Bakanlığınca tespit edilen tesis sahiplerine on bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Tesisin yönetmelikte belirtilen şartlara uygun hale getirilmesi için doksan gün süre tanınır. Bu süre sonunda aykırılığın devam etmesi durumunda ilk verilen idarî para cezası iki katı olarak uygulanır. Aykırılığın giderilmesi ya da tesisin faaliyetine son verilmesi için otuz gün daha süre verilir. Bu süre sonunda aykırılığın devam ediyor olması durumunda idarî para cezası ilk verilen cezanın üç katı olarak uygulanır ve tesisin mülki amir tarafından kapatılmasına karar verilir. 13 üncü maddeye göre çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. f) 17 nci maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden; kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin veya üretici birliklerinin başkan ve yönetim kurulu üyelerine ayrı ayrı iki bin beş yüz Türk lirasından yirmi beş bin Türk lirasına kadar, gerçek veya tüzel kişilere iki bin beş yüz Türk lirasından yirmi beş bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Aynı kabahatin tekrarı halinde idarî para cezaları iki katı olarak uygulanır ve kira sözleşmeleri iptal edilir. g) 19 uncu maddeye aykırı hareket edenlere on bin Türk lirası idarî para cezası verilir. İstihsal edilen su ürünleri ile aykırılığa neden olan eşya, alet, edevat, teçhizata el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. h) 20 nci maddeye göre çıkarılan yönetmelikteki yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Kabahat; fabrika, imalathane ve atölye gibi tesis sahipleri ve bunların sorumlu kıldığı kişiler tarafından işlendiği takdirde, beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Tespit edilen aykırılığın belirlenen sürede giderilmemesi halinde faaliyetlerinin durdurulmasına ve masrafları kendilerine ait olmak üzere tesislerinin zarar vermeyecek hale getirilmesine kontrolü yapan kurum tarafından karar verilir. 20 nci maddeye aykırılık teşkil eden durumun kalktığının tespit edilmesi durumunda bu tesislerin yeniden faaliyetine kontrolü yapan kurum tarafından izin verilir. i) 21 inci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere yirmi bin Türk lirası idarî para cezası verilir ve istihsal ettikleri su ürünleri ile bunların istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. j) 22 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere bin yedi yüz Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu gibilerin faaliyetleri kontrol yapan kurumca durdurulur ve masrafları kendilerine ait olmak üzere engellerin kaldırılmasına karar verilir. 22 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen balık geçidini yapmayanlara veya istenen tedbirleri almayanlara, kontrolü yapan kurumca, aykırılığın giderilmesi için su yapısının niteliği dikkate alınarak on sekiz ayı geçmemek üzere yeterli süre verilir. Bu süre zarfında aykırılığın giderilmemesi halinde, yüz bin Türk lirasından iki yüz elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Müteakip kontrollerde de aynı yöntem uygulanır ve aykırılığın giderilmediğinin tespiti halinde, bir önce uygulanan idarî para cezası iki katı olarak uygulanır. Balık geçidi veya diğer göç yapıları bulunduğu halde bunları çalışır vaziyette tutmayanlara, taşıma yapmayanlara ve Tarım ve Orman Bakanlığınca öngörülen tedbirleri yerine getirmeyenlere, elli bin Türk lirası idarî para cezası verilir. k) 23 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendine göre ticari amaçla yapılan avcılık faaliyetlerine yönelik olarak yönetmelikle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere bin yedi yüz Türk lirası ve kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına iki bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası verilir, istihsal olunan su ürünlerine el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aykırılığın gırgır ağları ile avlanan balıkçı gemileri kullanılarak yapılması halinde, bu gemiler için sahip veya donatanlarına ceza üç katı olarak uygulanır. Kabahatin işlenmesinde kullanılan gemiler ile gerçek veya tüzel kişilerin ruhsat tezkereleri; kabahatin ilk defa işlenmesi halinde bir ay, ikinci defa işlenmesi halinde üç ay süre ile geri alınır, tekrarlanması halinde iptal edilir ve gemi hariç istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aykırılığın bu Kanuna istinaden bölgeler, mevsimler ve zamanlar veya istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esasları bakımından yapılan düzenlemelere uyulmayarak işlenmesi halinde, gemiler haricindeki istihsal vasıtalarına da el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. İçsular, Karadeniz, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, gemilerdeki faaliyetlerin yürütülmesinde gerekli olan aydınlatma hariç, ağlarla avlanma amaçlı ışık kullanan veya bu amaca uygun ışık donanımı bulunduran gemiler için sahip veya donatanlarına elli bin Türk lirası idarî para cezası verilir, istihsal edilen su ürünlerine ve gemi hariç, av gemisine bağlı olup olmadığına bakılmaksızın avcılık amacıyla ışık sağlayan her türlü su vasıtalarına ve edevatına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Kabahatin işlenmesinde kullanılan gemiler ile gerçek veya tüzel kişilerin ruhsat tezkereleri; kabahatin ilk defa işlenmesi halinde bir ay, ikinci defa işlenmesi halinde üç ay süre ile geri alınır, tekrarlanması halinde iptal edilir ve gemi hariç istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. 23 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendine göre amatör amaçla yapılacak avcılık faaliyetlerine yönelik olarak yönetmelikle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere beş yüz Türk lirası, kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına yedi yüz elli Türk lirası idarî para cezası verilir, istihsal olunan su ürünlerine ve gemi hariç kullanımı yasak istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aynı kabahatin tekrarı halinde istihsal olunan su ürünlerine ve gemi hariç istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. 1) 24 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen alanlarda trol ile su ürünleri istihsalinde bulunanlara on bin Türk lirası idarî para cezası, kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına yirmi bin Türk lirası idarî para cezası verilir ve istihsal olunan su ürünleri ile istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Fiilin iki yıl içinde tekrarı halinde kullanılan gemilerin sahip veya donatanlarına bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası verilir ve istihsal olunan su ürünleri ile istihsal vasıtalarına el konularak müsaderesine hükmolunur. 24 üncü maddeye göre çıkarılan yönetmelikteki dip trolüne ilişkin yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere ve kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına yedi bin Türk lirası idarî para cezası verilir, istihsal olunan su ürünlerine el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Kabahatin işlenmesinde kullanılan gemiler ile gerçek veya tüzel kişilerin ruhsat tezkereleri; kabahatin ilk defa işlenmesi halinde bir ay, ikinci defa işlenmesi halinde üç ay süre ile geri alınır, tekrarlanması halinde iptal edilir ve gemi hariç istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aykırılığın bu Kanuna istinaden bölgeler, mevsimler ve zamanlar veya istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esasları bakımından yapılan düzenlemelere uyulmayarak işlenmesi halinde, gemiler haricindeki istihsal vasıtalarına da el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Yasak bölgelerde veya yasak zaman ve mevsimlerde dip trol ağları denizde veya toplanıp bordaya alınmış durumda tespit edilenler, göz açıklıkları tayin olunan asgarî ölçülerden küçük dip trolü ağlarını her ne suretle olursa olsun gemilerinde bulunduranlar ile orta su trolünü veya kombine trolünü dip trolü olarak kullananlar hakkında, bu bendin ikinci ve üçüncü paragraflarındaki cezalar uygulanır. m) 23 ve 24 üncü maddeler ile getirilen yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı olarak elde edilen su ürünleri ile 25 inci madde ile satışı, nakli ve imalatta kullanılması yasak edilen su ürünlerini nakledenlere, satanlara beş bin Türk lirası, bunları imalatta kullananlara, işleyenlere, muhafaza edenlere ve ihraç edenlere on bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca kabahat konusu su ürünlerine ve yapılan imalatlara el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. 25 inci maddenin üçüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca kabahat konusu su ürünlerine, istihsal ve nakil vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Fiilin iki yıl içinde tekrarı halinde bu fiili işleyenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası verilir ve istihsal olunan su ürünlerine, istihsal ve nakil vasıtalarına el konularak müsaderesine hükmolunur. n) 28 inci maddede belirtilen bilgi ve belgeleri, ilgililere zamanında ve doğru olarak vermeyenlere, yedi yüz Türk lirası idarî para cezası verilir. o) 29 uncu madde hükümlerine aykırı hareket edenlere, sekiz yüz elli Türk lirası idarî para cezası verilir. Kabahat konusu yasak vasıtalara el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. p) Ek 4 üncü maddede yer alan yükümlülüklere uymayan gemiler için sahip veya donatanlarına bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, yetiştiricilik tesisleri sahiplerine ise beş bin Türk lirasından yirmi beş bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. r) Ek 5 inci maddede yer alan yükümlülüklere aykırı hareket edenlere, avladıkları ürünleri Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen karaya çıkış noktalarından boşaltmayan gemiler için sahip veya donatanlarına bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. s) Ek 6 ncı maddede yer alan düzenlemelere aykırı hareket eden gerçek kişilere on bin Türk lirası, tüzel kişilere yirmi bin Türk lirası idarî para cezası verilir. t) Ek 7 nci maddede yer alan düzenlemelere aykırı olarak ticari su ürünleri avcılığı yapan gemilerden Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olanlar için sahip veya donatanlarına on bin Türk lirasından otuz bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ruhsat tezkeresine sahip olmayan gemiler için ise sahip veya donatanlarına yirmi bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Bu maddede yazılı idarî para cezaları, tam boyu oniki metre dahil yirmiiki metreye kadar olan gemiler için iki katı, yirmiiki metre ve daha uzun gemiler için üç katı olarak uygulanır. Kabahat konusu fiillerin tekrarı, kabahatin tespit edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilk cezaya konu kabahatin tekrar işlenmesini ifade eder. Bu maddede sayılan kabahat konusu fiillerin tekrarı halinde birinci fıkranın (b), (e) ve (f) bentleri ile (j) bendinin ikinci paragrafı hariç olmak üzere, idarî para cezaları iki katı olarak uygulanır. Ruhsat tezkerelerine geçici süre ile el konulan balıkçı gemilerinin bu süre içerisinde avcılık yapmaları halinde, bu gemilere avlanma araçları ve donanımlarıyla birlikte el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir. Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen balıkçı gemilerinin Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen tüm izin ve ruhsat tezkereleri de iptal edilmiş sayılır. BÖLÜM – IX Yürürlük Hükümleri Yönetmelikler: Madde 37 – Kanunun 19, 20, 23, 24 ve 27 nci maddelerine ait yönetmelikler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde yürürlüğe konulur. Madde 38 – Bu kanunun 7, 8, 9, 10 ve 22 nci maddelerinde öngörülen hususlarda 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Vazife ve Salahiyetleri Hakkındaki Kanunda Devlet Su İşlerine tanınan haklar ve yetkileri bakidir. Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 39 – 27 Ağustos 1287 tarihli Dersaadet ve Biladi Selasede Midye ve İstiridye İhracı Hakkındaki Nizamname, 18 sefer 1299 tarihli Zabıtai Saydiye Nizamnamesi, 19 Nisan 1298 tarihli Dersaadet ve Tevabii Balıkhane İdaresine dair Nizamname, 6 Nisan 1340 tarihli İstanbul ve Tevabii Balıkhanesine müteallik Nizamnamesinin birinci ve üçüncü maddelerinde muharrer rüsumun tezyidine dair 465 sayılı Kanun, 18 Sefer 1299 tarihli Zabıtai Saydiye Nizamnamesine bazı mevad tezyiline dair 18/1/1926 tarih ve 721 sayılı Kanun, 22 Nisan 1926 tarihli ve Zabıtai Saydiye ve İstanbul ve Tevabii Balıkhane İdareleri Nizamnamelerinin bazı mevaddını muaddil 820 sayılı Kanun, 5639 sayılı Kanunun 3, 4 ve 5 inci maddeleri Kaçakçılığın Men ve Takibine dair 1918 sayılı Kanunun bazı maddelerinin tadiline dair 6829 sayılı Kanunun 2 nci ek maddesinin IV Nolu bendi ile 5887 sayılı Harçlar Kanununun 10 uncu cetvelin 57 Nosu yürürlükten kaldırılmıştır. 815 sayılı Kabotaj Kanununun 3 üncü maddesindeki yasaklar bu kanunun 3 üncü maddesinin 7 nci bendine uygun hareket eden yabancı turistler ile 14 üncü maddeye göre etüt ve araştırma işlerinde çalıştırılacak yabancılara uygulanmaz, Bu kanunun uygulanmasında diğer kanunların bu kanuna aykırı olan hükümleri tatbik olunmaz. Ek Madde 1 – (15/5/1986 tarihli ve 3288 sayılı Kanunun 8 inci maddesi hükmü olup ek maddeye çevrilerek numaralandırılmıştır.) 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununda geçen "Ticaret Bakanlığı" ile "Tarım Bakanlığı" deyimleri "Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı", "Tüzük" deyimi "Yönetmelik" olarak değiştirilmiştir. Ek Madde 2 – (15/5/1986 tarihli ve 3288 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükmü olup ek maddeye çevrilerek numarası teselsül ettirilmiştir.) 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ile bu Kanunda geçen yönetmelik Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde hazırlanarak yayımlanır. Ek Madde 3 – (Ek: 22/7/2003-4950/8 md.) (Değişik:6/11/2019-7191/12 md.) 36 ncı maddede yer alan idarî para cezaları mahallin en büyük mülki amiri ile Sahil Güvenlik Komutanlığının yetki ve sorumluluk alanlarında Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından görevlendirilen personel tarafından uygulanır. Mülki amirler idarî para cezası verme yetkilerini 33 üncü maddede belirtilen görevlilere devredebilir. Vali mülkiyetin kamuya geçirilmesi yetkisini ildeki mülki idare amirlerinden birine veya Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürüne devredebilir. Cezaların verilme usulleri, makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. İdarî yaptırımlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde yetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Ek Madde 4- (Ek: 6/11/2019-7191/13 md.) Tarım ve Orman Bakanlığı, su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik verilerini elde etmek, faaliyetlerini izlemek ve kural ihlallerini tespit etmek amacıyla her türlü teknik alet ve sistemlerden yararlanabilir, uzaktan algılama sistemleri kurabilir, kurdurabilir ve işletebilir, bu konularda ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapabilir. Su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik verilerinin elde edilmesi ve izlenmesi amacıyla gemilerde ve yetiştiricilik tesislerinde bulundurulması istenen sistem ve cihazların Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen özelliklere uygun ve işler durumda olması zorunludur. Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen sürede bu zorunluluklara uymayanların aykırılık giderilinceye kadar faaliyette bulunmasına izin verilmez. Bulundurulması istenen sistem ve cihazların hangi balıkçı gemileri ve yetiştiricilik tesisi tarafından kullanılacağına ve bu maddenin uygulanmasına ve istisnalara ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 5- (Ek: 6/11/2019-7191/14 md.) Balıkçı gemilerinin büyüklük ve yaptıkları faaliyete göre, avladıkları su ürünlerini Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen karaya çıkış noktalarından boşaltması, avcılık veya yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünlerinin nakillerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen belgelerin bulunması, bu belgelerin istenildiği şekilde gönderilmesi zorunludur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarla zorunluluktan muaf tutulacaklar ile istisna sağlanacak faaliyet ve durumlara ilişkin hususlar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 6- (Ek: 6/11/2019-7191/15 md.) Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınmadan deniz ve içsularda balıklandırma yapılması veya bu kaynaklara diğer su ürünlerinin bırakılması yasaktır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir. Ek Madde 7- (Ek: 6/11/2019-7191/16 md.) Başka ülkelerin karasularında, münhasır ekonomik bölgelerinde veya uluslararası sularda ticari su ürünleri avcılığı yapacak gemilerin sahip veya donatanlarının Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen şartlara uyması zorunludur. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yayımlandığı tarihte genel hükümlere göre kurulmuş olan su ürünleri kooperatiflerinden 15 inci maddeye göre Tarım Satış Kooperatifleri ve birlikleri ile Tarım Kredi Kooperatifleri ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunlarına göre teşkilatlanmak istiyenler statülerinde adi Genel Kurul toplantıları için derpiş olunan toplanma ve karar nısapları ile kooperatiflerini feshedebilirler. Geçici Madde 2 – Bu kanunun 19, 20, 23, 24 ve 27 nci maddelerine ait yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar 39 uncu maddede yazılı hükümlerin alakalı kısımlarının uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 3 – (Mülga: 3/7/2003-4916/38 md.) Madde 40 – Bu kanunun 15 inci maddesi ile geçici birinci maddesi hükümleri yayımı tarihinde, diğer hükümleri yayımından altı ay sonra yürürlüğe girer. Madde 41 – Bu kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 22/3/1971 TARİHLİ VE 1380 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER 1 - 15/5/1986 tarihli ve 3288 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Halen faaliyette bulunan sanayi kuruluşları ve işyerleri, bu Kanunun y ürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içerisinde, atık suların ve zararlı maddelerin su ürünleri üreme ve istihsal yerlerine ve civarlarına akmasını önleyecek tedbirleri almak ve arıtma tesislerini kurmak ve işletmekle yükümlüdür. Bir yıllık süre, zaruri hallerde Bakanlar Kurulu Kararı ile altı ay uzatılabilir. [9] Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğünden önce faaliyetleri men edilmiş bulunan sanayi kuruluşları ile işyerleri hakkında da geçici 1 inci madde hükmü uygulanır ve bunlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren faaliyetlerine devam edebilirler. Geçici Madde 3 – Bu Kanuna göre hazırlanacak yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzüğün bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. 1380 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1380 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3288 1, 3, 7, 14, 17, 26, 27, 36 28/5/1986 4916 4, Geçici Madde 3 19/7/2003 4950 13, 21, 23, 32, 33, 34, 36, Ek Madde 3 (Yayım tarihi olan 29/7/2003’ten altı ay sonra) 29/1/2004 5957 (6215 ile değişik) 26 1/1/2012 5996 23, 36 13/12/2010 KHK/698 18 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7191 3, 4, 17, 18, 22, 25, 32, 33, 34, 35, 36, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Ek Madde 7 1/1/2020 Anayasa Mahkemesinin 12/11/2020 tarihli ve E.:2020/10; K.::2020/67 sayılı Kararı 22 17/2/2021 [1] 15/5/1986 tarih ve 3288 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile, bu Kanunda geçen "Ticaret Bakanlığı" ile "Tarım Bakanlığı" deyimleri "Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı", "Tüzük" deyimi ise, "yönetmelik" olarak değiştirilmiş tir. [2] 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 18 inci maddesiyle, bu Kanunda 5957 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda mezkur kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. [3] 22/7/2003 tarihli ve 4950 sayılı Kanunla bu madde başlığı, "Üretme havuzları:" iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] 6/11/2019 tarihli ve 7191 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanı,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 6/11/2019 tarihli ve 7191 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Tarım Orman ve Köyişleri” ibaresi “Tarım ve Orman” şeklinde değiştirilmiştir. [6] Anayasa Mahkemesinin 12/11/2020 tarihli ve Esas No.:2020/10; Karar No.:2020/67 sayılı Kararı ile bu fıkranın üçüncü cümlesinde yer alan “…yaptırılır.” ibaresinin “…onayı,…” ve “…kabulü…” ibareleri yönünden iptaline karar verilmiştir. [7] 6/11/2019 tarihli ve 7191 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “su ürünleri zabıt ve müsadere edilerek haklarında” ibaresi “su ürünlerine el konulup mülkiyeti kamuya geçirilerek bunlar hakkında” şeklinde değiştirilmiştir. [8] Önceki madde metninde madde başlığı olmadığı halde 4950 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde "madde başlığı ile değiştirilmiştir" hükmü yer aldığından anılan Kanunun hükmü olan madde başlığı metne işlenmiştir. [9] Bu maddede öngörülen bir yıllık süre, Bakanlar Kurulunun 20/5/1987 tarih ve 87/11786 sayılı Kararı ile, 28/5/1987 tarihinden itibaren 6 ay uzatılmıştır.
1,416
3
1
ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1416
8/4/1929
16/4/1929
ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1416 Kabul Tarihi : 8/4/1929 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 16/4/1929 Sayı: 1169 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 10 Sayfa: 407 Madde 1 – Umumi ve mülhak bütçe ile idare olunan Devlet devairi ve inhisar idarelerinin, vilayetlerin, şehremanetleri ile belediyelerin, ticaret odalarının ve mukavelenameleri mucibince talebe göndermeğe mecbur olan şirketlerin tahsil için ecnebi memleketlere gönderecekleri talebe bu kanun ahkamına tabidir. Madde 2 – Birinci maddede sayılan makamlar tarafından ecnebi memleketlere gönderilecek talebe Maarif Vekaletince yazılı ve sözlü sınav ile seçilir. [1] Bu makamlar göndermek istedikleri talebenin adedini, ihtisas zümresini ve bu talebede aradıkları evsafı ve okutmak istedikleri memleketleri ve takip etmesini arzu eyledikleri tahsil planının esaslı cihetlerini her sene Nisan nihayetine kadar Maarif Vekaletine bildirirler. Maarif Vekaleti de o sene ecnebi memleketlere gönderilecek talebin evsafını, tahsil şartlarını alakadar tedris müesseselerine tebliğ ve gazetelerle ilan eder. Madde 3 – (Değişik: 1/3/2014-6528/2 md.) Bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilecek öğrencilerin seçimi yazılı ve sözlü sınavla olur. Yazılı sınav Millî Eğitim Bakanlığınca veya düzenlenecek protokolle Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılır. Millî Eğitim Bakanlığınca, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı yazılı sınav yerine kullanılabilir. Öğrencilerin seçiminde yazılı sınav ve sözlü sınav ile mezuniyet not ortalaması Bakanlıkça belirlenecek ağırlıklarla dikkate alınır. Sözlü sınava çağrılan adaylar; a) Genel alan bilgisi konularına ilişkin bilgi düzeyi, b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, c) İletişim becerileri, öz güveni ve ikna kabiliyeti, ç) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, d) Akademik çalışmalara yatkınlığı, yönlerinden Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir. Adaylar, komisyon tarafından (a) ila (d) bentlerinde belirtilen özelliklerin her biri için yirmişer puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sözlü sınav soru ve cevaplarının önceden hazırlanması zorunlu değildir. Sözlü sınav komisyonu; Bakanlık personeli, öğretim elemanları ve Bakanlıkça uygun görülen ilgili kurum personeli arasından Bakanlıkça seçilen bir başkan ve iki asıl üyeden oluşur. Bakanlık, aynı usulle asıl üye sayısı kadar yedek üye belirler. Asıl üyelerin bulunmadığı durumlarda yedek üyeler komisyonda görev yapar. Bakanlık, gerekli durumlarda uygun görülen yerlerde birden fazla komisyon ve bütün komisyonlar için ortak yedek üye listesi oluşturabilir. Yurt dışına gönderilecek öğrencilerin seçimi, başvuru şartları ile sınavlara ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenir. Madde 4 – İmtihan merkezlerinde teşkil edilecek sıhiye heyetleri namzetlerin muayenelerini yaparak ecnebi memleketinde tahsillerine mani olacak arızalardan salim bulunup bulunmadıklarını tayin ederler. Namzetler bu heyetin vereceği sıhhat raporlarını almadan müsabaka imtihanına giremezler. Madde 5 – İmtihan sualleri Maarif Vekaletince tayin edilecek mütehassıslardan mürekkep bir komisyon tarafından tertip olunur. Bu komisyon lüzum gördüğü takdirde sual tanzimini hariçteki mütehassıslara da havale edebilir. Ancak başka dairelerden gönderilecek mütehassıslar dahi aza sıfatiyle komisyona iştirak ederler. Madde 6 – İmtihanların yapılacağı tarih, müessese ve merkez her sene Maarif Vekaleti tarafından tayin ve en az on beş gün evvel ilan olunur. Madde 7 – İmtihanlar Maarif Vekaleti tarafından her merkezde teşkil edilecek heyetler huzurunda yapılır. Bu heyetlerin teşekkül ve çalışma usulleri bir talimatname ile tesbit olunur. Madde 8 – İmtihan evrakı, sualleri tertip eden komisyon tarafından tetkik edilir. Her derse ait imtihan evrakı biri alakadar vekaletten memur edilmek üzere en az iki zat tarafından tetkik olunur. Ecnebi lisanı notu diğer derslerden musavi derecede not alanlar arasında tercih sebebi olarak nazarı itibara alınır. Sualleri tertip eden komisyon icabında ders zümrelerine emsal kabul edebilir. Madde 9 – Elyevm tahsilde bulunan ve bundan böyle gönderilecek olan her talebeye Maarif Vekaletince tahsil şartlarını gösteren etraflı birer plan verilir. Lüzum ve zaruret takdirinde bu planlar (2) nci madde hükmü nazarı dikkate alınarak Maarif Vekaleti tarafından tadil edilebilir. Madde 10 – Müsabakada kazanan ve gönderilmeleri kararlaştırılan talebeden bu kanun ile kendilerine tahmil olunan mecburiyetleri ifa edeceklerine dair Maarif Vekaletince birer taahhütname alınır ve bu taahhütnamelerin tasdikli birer sureti alakadar makamlara verilir. Madde 11 – Bir talebenin tahsilini ikmal etmesi o talebenin tahsil planında gösterilen merhaleleri geçmesi demektir. Hastalık veya herhangi meşru ve fevkalade bir hal vakı olmadıkça talebenin tahsil planında gösterilen müddette tahsilini bitirmemesi o talebenin geriye çağırılmasını icap ettirir. Madde 12 – Umumi ve mülhak bütçe ile idare olunan dairelerin tahsilde bulunan veya yeniden gönderecekleri talebe için her sene bütçeleriyle kabul olunacak tahsisat her daire namına ayrı ayrı maddeleri ihtiva etmek üzere Maarif Vekaleti bütçesinde açılacak bir fasılda cem olunur. Diğer makamlar kendi hesaplarına tahsilde bulunan ve yeniden gönderilecek olan talebenin Maarif Vekaletinden alacakları miktara göre senelik tahsisatının tediyesini her sene Nisan nihayetine kadar Maliye Vekaletine tahriren taahhüt ederler. Bu taahhütler yekünu bir taraftan varidat bütçesine ithal diğer taraftanda Maarif Vekaleti bütçesindeki talebe tahsisatı faslına bir madde olarak vazolunur. Madde 13 – (Değişik: 2/12/2016-6764/15 md.) Öğrenci ödeneği, bütün öğrencileri kapsamak üzere her yıl Millî Eğitim ve Maliye Bakanlıklarınca tespit edilecek aylık miktar ile zaruri giderler toplamından teşekkül eder. Bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilenlerin bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarının tedavi giderleri, sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurlarının bakmakla yükümlü oldukları kişiler için 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda belirlenmiş olan usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanır. Madde 14 – Maarif Vekaleti ecnebi memleketlerde tahsilde bulunan talebenin daimi ve muntazam bir surette teftiş ve murakabesi vazifesi ile mükellef olmak üzere azami dört Maarif Müfettişinden ve Askeri Fabrikaları Umum Müdürlüğüne mensup bir müfettişten mürekkep bir teftiş heyeti bulundurur. Her müfettişe müteferrik ve müstacel masraflar için Cumhurbaşkanı karariyle üç bin liraya kadar avans vermeğe Maarif Vekaleti selahiyettardır. [2] Madde 15 – Müfettişler mühim ve müstacel sebepler dolayısiyle bir talebenin bulunduğu şehir veya müesseseyi tebdil edebilirler. Askeri Fabrikalara mensup talebeler sınıfını muhafaza etmek suretiyle bu ahkama tabidir. Bu takdirde azami bir hafta zarfında Vekaleti keyfiyetten haberdar ederler. Madde 16 – Müfettişler kendi hesaplarına tahsilde bulunan Türk talebenin vaziyetini ve çalışmalarını aileleri tarafından vukubulacak müracaat üzerine teftiş ederler ve neticeden kendilerine malümat verirler. Bu talebeden milli şeref ve haysiyeti kıracak surette hareket ettikleri müfettişler tarafından tesbit edilenler, velileriyle talebenin tahsilde bulunduğu memleket elçiliğine ve Maarif Vekaletine bildirilir. Madde 17 – Maarif Vekaleti her talebenin tahsilini ikmal etmesinden altı ay evvel keyfiyeti ait olduğu makama bildirir. Tahsilini ikmal ile avdet eden talebe iki ay zarfında taahhütname ile merbut olduğu makama müracaata mecburdur. Müracaatından itibaren mensup olduğu makamca bu talebeye bir vazifeye tayin edilmedikçe üç ay müddetle ecnebi memleketlerde tahsilde bulunan talebe için itası mukarrer asgari aylığının yarısı aylık tahsisat olarak verilir. [3] Madde 18 – Avdet ve müracaat etmiş olan bir talebe ihtisası dahilinde kendisine teklif olunacak hizmeti kabule mecburdur. Ancak bu mecburiyet müracaatından itibaren üç ay nihayetine kadar bir hizmete tayin edilmiyenler için sakıt olur. Birinci maddede sayılı makamlardan belediyeler, ticaret odaları ve şirketler tarafından tahsile gönderilen talebe müstesna olmak şartiyle diğer makamlara ait talebe için 10 uncu maddeye tevfikan bu talebenin taahhütnameleri ahkamının tatbikı ile vazifedar olanlar avdet edecek talebeyi açıkta bırakmamak üzere zamanında bütçeleri ile tahsisat teklif etmemek veya münhal bir vazifeyi hazır bulundurmamak gibi tedabiri evveliyeyi ittihazda ve intihap ve tayin ile mükellef olanlar tahsilden avdet ve müracaat eden talebeyi ihtisasları dahilinde münhal bir hizmete kanuni sebepler olmaksızın tayin için muktazi muameleleri ifade ihmal ve terahi gösterdikleri takdirde o talebenin ecnebi memleketlerde tahsili uğrunda ihtiyar edilmiş masrafı ödemeğe mecburdurlar. Taahhütname ile merbut olduğu makam tarafından kendisine müracaatından itibaren iki ay zarfında iş gösterilmeyen talebeyi üçüncü ay hitamına kadar Devletin herhangi bir dairesi hizmete tayin edebilir ve bu takdirde talebenin taahhütnamesindeki mecburiyeti kendisini hizmete tayin eden daireye intikal eder. Madde 19 – (Değişik: 2/12/2016-6764/17 md.) Geriye çağrılan talebe ile tahsillerini bitirerek iki ay zarfında avdet eylemeyen, 17 nci ve 18 inci maddeler mucibince müracaat ve teklif olunan hizmetleri kabul etmeyen talebe ile bunlardan mecburi hizmet müddeti içinde istifa eden veyahut memuriyetten ihraç cezasına uğrayanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesine göre tahsil masraflarını faizleriyle birlikte ödemeye mecburdur. (Ek cümle:3/6/2021-7326/14 md.) Faiz borcunun hesaplanmasında, öğrencilerin taahhüdünü ihlal ettiği tarih faiz başlangıç tarihi olarak esas alınır. Yurt dışına gönderilenlerden ruh veya beden sağlığının öğrenimini sürdürmesine imkân tanımaması durumu, eğitim ve araştırma hastaneleri veya üniversite hastanelerinden alınacak sağlık kurulu raporu ve bu hususla ilgili olarak Millî Eğitim Bakanlığınca istenen diğer destekleyici belgeler ile tespit edilenlerin öğrencilikle ilişiği kesilir. Bu kişilerden tahsil masrafı istenmez ve bu kişiler mecburi hizmetle yükümlü tutulmaz. Madde 20 – Evvelce kendi hesaplarına tahsile gitmiş olan talebeden tahsillerine devam edemiyecek vaziyete düşmüş olanlar, bulundukları resmi müesseselerde imtihan geçirmiş ve bu imtihanlarda muvaffakiyet temin etmiş bulundukları takdirde müfettişliğin mütalaası alındıktan sonra zümresine ait tahsisat mevcut olmak ve dairesince muvafakat olunmak şartiyle bu kanun ahkamına tabi talebe arasına alınabilirler. Ecnebi memleketlerde resmi hiç bir imtihan geçirmemiş olanların bu kanun ahkamına tabi talebe meyanına alınabilmesi için Maarif Vekaletince açılacak müsabaka imtihanlarına iştirak etmeleri şarttır. Madde 21 – (Değişik: 1/3/2014-6528/3 md.) Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenler öğrenimlerini başarıyla tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere, adlarına gönderildikleri kurumların ilgili kadrolarına atanır. (Değişik ikinci fıkra: 19/11/2014-6569/23 md.) Millî Eğitim Bakanlığında istihdam edilmek üzere Millî Eğitim Bakanlığı adına ve hesabına bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilenlerden gönderildikleri ülkede doktora öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler, Millî Eğitim Uzmanı kadrolarına atanır. Bu kişilerin yurt dışında lisansüstü eğitim amacıyla geçirdikleri sürelerin tamamı , Bakanlıkça belirlenen yurt dışında azami eğitim süresini geçmemek üzere, memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir ve 657 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin (B) fıkrasında öngörülen çalışma sürelerinin hesabında da dikkate alınır. [4] (Ek fıkra: 2/12/2016-6764/18 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak çalışırken bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilmeye hak kazananlara, öğrenim süreleri boyunca kurumları tarafından aylıksız izin verilir. Bu kişiler öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere aylıksız izinli olarak ayrıldıkları kadrolarına döndükten sonra, adına öğrenim gördükleri kurumların ilgili kadrolarına en geç altı ay içerisinde naklen atanırlar. Aylıksız izin sebebinin ortadan kalkmasından itibaren iki ay içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır. (Ek fıkra: 2/12/2016-6764/18 md.) Yükseköğretim kurumları adına ve Millî Eğitim Bakanlığı hesabına lisansüstü öğrenim görenlerin mecburi hizmet yükümlülüklerinin, yükseköğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşlarına devrine Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Millî Eğitim Bakanlığınca karar verilir. Kamu kurum ve kuruluşları adına lisansüstü öğrenim görenlerin mecburi hizmet yükümlülüklerinin kamu kurum ve kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarına devrine ise Millî Eğitim Bakanlığınca karar verilir. (Ek altıncı fıkra:3/6/2021-7326/15 md.) Yükseköğretim kurumları adına yurt dışına gönderilenlerin öğrenimlerini izlemek ve değerlendirmek üzere adına öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumu tarafından danışman atanır. Yükseköğretim kurumları adına yurt dışına gönderilenlerden doktora öğrenimlerini başarıyla tamamlayanların, mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere adına öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumunun atama kriterlerini karşılamaları şartıyla doktor öğretim üyesi kadrolarına, atama kriterlerini sağlamamaları halinde ise öğretim görevlisi kadrolarına ataması yapılır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca staj amacıyla yabancı ülkelere gönderilecek memurlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Geçici Madde 1 – (Ek: 29/6/2006-5535/1 md.) Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, eğitimin herhangi bir aşamasında öğrencilikle ilişikleri kesilenler, öğrenim sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayanlar, görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlar ile göreve başladıktan sonra mecburi hizmetle yükümlü bulundukları süre içerisinde kadrolarıyla ilişiği kesilenlerden haklarında borç takibi işlemi devam edenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplanacak tutarlarla yükümlü tutulurlar. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanların döviz borçları, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bunlar adına Türk Lirası olarak yapılan harcama tutarına eklenir. Bu şekilde hesaplanacak borç, sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplanır. Bu şekilde hesaplanacak borç miktarından ilgilinin bu zamana kadar yaptığı tüm ödemeler mahsup edilir; fazla ödenen tutar var ise ilgililere geri ödeme zorunluluğu doğurmaz. Kalan borç var ise ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunlardan borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek isteyenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla, müracaat tarihinden itibaren üç ay içerisinde atamaları yapılır ve atandıkları kurumlarında, yurt içinde veya yurt dışında görmüş oldukları öğrenim sürelerine ilişkin olarak genel hükümler çerçevesinde belirlenen mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirirler ve ilgililer adına öğrenimleri nedeniyle çıkarılmış olan her türlü borç tutarlarının takibinden vazgeçilerek tahsilat işlemine son verilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutarların bulunması halinde, bu meblağa isabet eden süreler faiz borcu dikkate alınmaksızın ilgililerin mecburi hizmet sürelerinden indirilir. Bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilen öğrenciler, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmını, halen tâbi oldukları sosyal güvenlik kurumuna bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde müracaat etmeleri ve müracaat tarihi itibarıyla bulundukları görev ile derece ve kademe ya da basamak ya da prime esas kazanç tutarı üzerinden bu süreye ilişkin olarak hesaplanacak prim, kesenek, kurum karşılığı gibi toplam yükümlülük tutarını müracaatın kabul tarihinden itibaren oniki ayda eşit taksitler halinde ödemek suretiyle borçlanabilirler. Taksit ödeme dönemi sonunda borcunun tamamını ödemiş olduğu tespit olunanların borçlanmış oldukları bu süreler, emekliliğe tâbi toplam hizmet süresinin hesabında ve sigortalılık ya da iştirakçiliğin başlangıç tarihinin tespitinde dikkate alınır. Aylık taksitlerini zamanında ödemeyenlerin önceki aylara ilişkin olarak ödemiş oldukları tutarlar, süresi geçen son taksit tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgililere iade olunur. Başvuru tarihi itibarıyla herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olmayanlardan, daha önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi çalışması olanlar en son tâbi oldukları sosyal güvenlik kurumuna, daha önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi çalışması olmayanlar ise Sosyal Güvenlik Kurumuna (Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne) müracaatta bulunurlar ve bunların borçlanacakları süreye ilişkin olarak ödeyecekleri toplam tutar, 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen günlük tutar esas alınarak tespit olunur. Geçici Madde 2 – (Ek: 29/6/2006-5535/1 md.) Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, borcunun tamamını ödemeden veya mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri hakkındaki her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç takibi işlemlerine son verilir. Geçici Madde 3 – (Ek: 1/3/2014-6528/4 md.) 21 inci madde hükümlerinden, yurt dışına eğitim amacıyla gönderilenlerden öğrenimlerini tamamlayıp mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmeye başlayanlar (bu yükümlülüklerini bitirenler dâhil) ile hâlen yurt dışında eğitimlerine devam edenler de yararlandırılır. Bu Kanunla değiştirilen 3 üncü madde hükümleri, yurt dışına gönderilecek öğrencilerin seçimine yönelik olarak 2013 yılında gerçekleştirilen sınavlar hakkında da uygulanır. Geçici Madde 4- (Ek:3/6/2021-7326/16 md.) Bu Kanunun 19 uncu maddesinin faiz borcunun hesaplanmasına ilişkin hükmü, halen öğrenimlerine devam eden öğrenciler hakkında da uygulanır. Bu Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddede belirtilen sürelerde borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu madde yürürlüğe girdiği tarihten bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içinde anılan maddede belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen üç ay içerisinde Millî Eğitim Bakanlığına başvurmaları hâlinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere önceden ödedikleri faizlerin geri iade yapma sonucu doğurmaksızın bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarındaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içinde tahsilat işlemi durdurulur. 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında 657 sayılı Kanunun ek 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki süreler için herhangi bir ferî alacak hesaplanmaz. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar, yukarıdaki şekilde belirlenecek tutardan düşülür. Bu madde uyarınca vazgeçilen borç tutarına isabet eden vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderleri tahsil edilmez. Hesaplanan borç tutarı, ilgilinin durumu ve ödenmesi gereken meblağ dikkate alınarak yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınması kaydıyla azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bu fıkra kapsamında düzenlenen yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi damga vergisi ve noter harcından müstesnadır. Ancak terör örgütlerine veya (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarihli ve E.: 2021/80, K.: 2021/99 sayılı Kararı ile.) (…) Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarihli ve E.: 2021/80, K.: 2021/99 sayılı Kararı ile.) (…) iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesi ile öğrencilikle veya mecburi hizmetle yükümlü bulundukları süre içerisinde kadrolarıyla ilişiği kesilenler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Madde 22 – Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 23 – Bu Kanunun ahkamını icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 1416 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun / KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1416 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/336 — 5/8/1988 3612 — 16/2/1990 5535 Geçici Madde 1, Geçici Madde 2 8/7/2006 6528 2, 3, 21, Geçici Madde 3 14/3/2014 6569 21 26/11/2014 6764 13, 17, 19, 21 9/12/2016 KHK/698 14 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7326 19, 21, Geçici Madde 4 9/6/2021 Anayasa Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarihli ve E.: 2021/80, K.: 2021/99 sayılı Kararı Geçici Madde 4 16/3/2021 [1] 1/3/2014 tarihli ve 6528 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “müsabaka” ibaresi “yazılı ve sözlü sınav” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “icra Vekilleri” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 2/12/2016 tarihli ve 6764 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “üç ay zarfında” ibaresi “iki ay zarfında” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 29//11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sürelerin tamamı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Bakanlıkça belirlenen yurt dışında azami eğitim süresini geçmemek üzere,” ibaresi eklenmiştir.
1,453
3
1
ZABİTAN VE ASKERİ MEMURLARIN MAAŞATI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1453
18/5/1929
30/6/1929
ZABİTAN VE ASKERİ MEMURLARIN MAAŞATI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1453 Kabul Tarihi : 18/5/1929 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 30/6/1929 Sayı: 1229 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 10 Sayfa: 634 Madde 1 – (Mülga: 27/7/1967- 926/208 md.) Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/44 md.) Madde 3–6 – (Mülga: 27/7/1967- 926/208 md.) Madde 7 – Cumhuriyet Ordusu Müşürü ve Büyük Erkanı Harbiye Reisi birinci derece maaşiyle vekil tahsisatı alırlar ve bu dereceden tekaüt edilirler. Harcırahlarının hesabında dahi birinci derece maaşı aslı esas tutulur. Müşürlerin tahsisatları hayatta bulundukları müddetçe devam eder. Müşürlük ve Büyük Erkanıharbiye Reisliği bir zat uhdesinde içtima ettiği takdirde yalnız bir tahsisat verilir. [1] Madde 8 – Milli Müdafaa Vekaleti kara, deniz ve hava kısımlariyle imalatı harbiye ve harita umum müdürlükleri ve Jandarma Umum Kumandanlığı bütçelerinden maaş almakta olup bu kanunun mevzuu haricinde kalmış bulunanlara hususi kanunları mucibince verilmekte olan maaşlar ile tahsisat ve mukannen zamlar birleştirilmek suretiyle tahakkuk ettirilerek tediye olunur. Madde 9 – (Mülga: 27/7/1967- 926/208 md.) Madde 10 – (Mülga: 9/2/1951- 5715/1 md.) Madde 11 – 22 Teşrinievvel 1339 tarihli askeri maaş ve tahsisatı fevkalade kanununun zabitan ve askeri memurların maaş miktarlarına mütaallik ahkamı ile buna müzeyyel 24 Mart 1341 tarihli kanun ve 24 Mart 1341 tarihli kanuna müzeyyel 22 Nisan 1341 ve 28 Mayıs 1927 tarihli kanunlar ve Erkanı Harbiyei Umumiye Riyasetinin makam tahsisatına dair 24 Mart 1341 tarihli kanun ile bunu muaddil 9 Mayıs 1927 tarihli kanun ve makam maaşatı hakkındaki 22 Nisan 1341 tarihli kanun ve bahriye gedikli zabitanına ait hüküm hariç olmak üzere berri, bahri, havai ve jandarma zabitaniyle muamelat memurlarına ve hesap memurlariyle muavinlerine bir nefer tayını itası hakkındaki 19 Nisan 1927 tarihli kanun ve bu kanuna muhalif sair ahkam mülgadır. Geçici Madde 1- (Ek: 3/10/2016-KHK-676/38 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/33 md.) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının 2 nci madde uyarınca 2016 yılı için belirlenmiş olan fiili kadroları 2016 yılı sonuna kadar uygulanır. (İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 24/7/2019 tarihli ve E.:2018/73; K.:2019/65 sayılı Kararı ile) Madde 12 – Bu kanun 1 Eylül 1929 tarihinden muteberdir. Madde 13 – Bu kanunun ahkamını icraya Milli Müdafaa, Dahiliye ve Maliye Vekilleri memurdur. 1453 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1453 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5715 10 1/3/1951 926 1, 3, 4, 5, 6, 9 10/8/1967 6525 2 27/2/2014 KHK/669 2 31/7/2016 KHK/676 Geçici Madde 1 29/10/2016 6756 2 24/11/2016 7070 Geçici Madde 1 8/3/2018 KHK/703 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) Anayasa Mahkemesinin 24/7/2019 tarihli ve E.:2018/73; K.:2019/65 sayılı Kararı Geçici Madde 1 29/11/2019 [1] Bu maddenin Genelkurmay Başkanının harcırahına dair hükmü 17/1/1940 tarih ve 3770 sayılı Kanunla, emekliliğine dair hükmü ise 8/6/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır.
1,473
5
1
TÜRK HAVA KUVVETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE MİLLİ HAVA SANAYİMİZİN KURULMASI AMACIYLA KATILMA PAYI İHDASI VE MİLLİ PİYANGO HASILATININ BU GAYEYE SARFI HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1473
25/8/1971
28/8/1971
TÜRK HAVA KUVVETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE MİLLİ HAVA SANAYİMİZİN KURULMASI AMACIYLA KATILMA PAYI İHDASI VE MİLLİ PİYANGO HASILATININ BU GAYEYE SARFI HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1473 Kabul Tarihi : 25/8/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 28/8/1971 Sayı : 13940 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 10 Sayfa : 3100 Konu: Madde 1 – (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Belediye hudutları içindeki her türlü sinema, tiyatro, konser, sirk, fuar ve panayır giriş biletleri, Türk Hava Kuvvetlerinin güçlendirilmesine katılma payına tâbidir. Mükellef ve sorumlu: Madde 2 – (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Türk Hava Kuvvetlerinin güçlendirilmesine katılma payının mükellefi, 1 inci maddede yazılı yerlerde giriş bileti satın alanlar, sorumlusu ise bilet satanlardır. Nispet: Madde 3 – (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Türk Hava Kuvvetlerinin güçlendirilmesine katılma payı, 1 inci maddede yazılı yerlere giriş biletlerinde bilet başına 5 Yeni Kuruştur. Katılma payı tutarı, biletler üzerinde, bedelden ayrı bir kalem halinde gösterilir. Ödeme: Madde 4 – 2 nci maddede belirtilen sorumlular, tahsil ettikleri katılma payını eğlence resmi ile birlikte ilgili mercilere tevdi ederler. Bu merciler bir ay içinde tahsil ettikleri katılma payı tutarını, müteakıp ayın sonuna kadar, Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının T.C. Merkez Bankası Ankara Şubesi nezdindeki hesabına ödemek veya göndermek zorundadırlar. Katılma payının hesaplanmasını, kesilmesini ve tahsilini yerine getirmiyen eksik kesen veya hiç kesmiyen tahakkuk, tahsil ve ödeme ile ilgili memurlar, saymanlar ve diğer sorumlulardan, bu paralar, yüzde 10 fazlası ile, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur. Milli Piyango hasılatının devri: Madde 5 – (Bu madde, 3670 sayılı Milli Piyango Teşkiline Dair Kanunun 11 inci maddesinin değiştirilmesine dair olup, mezkür madde 7/11/1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile tekrar değiştirilmiştir.) Madde 6 – Katılma payının tahsil, muhasebe ve ödenmesine ilişkin hususlar, Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle gösterilir. Geçici Madde 1 – (1473 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) 5/7/1939 tarihli ve 3670 sayılı Milli Piyango teşkiline dair Kanunun 11 inci maddesine tevfikan Milli Piyango İdaresi 1970 yılı bilançosu ile tahassül eden piyango safi hasılatı, adı geçen idare tarafından Hazineye devrolunur ve 28/2/1971 tarihli ve 1376 sayılı Kanunun (B) işaretli cetvelinin 61.120 nci maddesine gelir kaydedilmiş bulunan mezkür meblağ Maliye Bakanlığınca devir tarihinden itibaren en geç bir ay zarfında Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının T.C. Merkez Bankası Ankara Şubesi nezdindeki hesabına nakden ve defaten ödenir. Yürürlük: Madde 7 – Bu Kanun yayımını takip eden aybaşından itibaren yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 8 – Bu Kanunu Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanları yürütür. 1473 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanun No. 1473 Sayılı Kanunun Değiştirilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5602 1, 2, 3 21/3/2007 tarihini izleyen aybaşında [1] Bu Kanunun uygulanmasında 7/11/1985 tarih ve 3238 sayılı Kanunun 12/e, 13/2, 15 ve 18 inci maddelerine bakınız.
1,475
5
1
İŞ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1475
25/8/1971
1/9/1971
İŞ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1475 Kabul Tarihi : 25/8/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 1/9/1971 Sayı: 13943 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 10 Sayfa: 3102 Madde 1-13/E- (Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) Kıdem tazminatı: Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 - 2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin: 1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında, 2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca, 3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle, 4. Bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla; [2] 5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. (Değişik fıkralar: 17/10/1980 - 2320/1 md.): İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur. [3] [4] İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz. T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir. Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. Ancak, bu tazminatın T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar, yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz. Bu maddede geçen kamu kuruluşları deyimi, genel, katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kurumları kapsar. Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez. Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır. (Değişik: 29/7/1983 – 2869/3 md.) 13 üncü maddesinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de gözönünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır. [5] (Değişik: 17/10/1980 - 2320/1 md.) Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akidleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilir. (Değişik: 10/12/1982 - 2762/1 md.) Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez. (Değişik fıkralar: 17/10/1980 - 2320/1 md.): İşçinin ölümü halinde yukarıdaki hükümlere göre doğan tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir. Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettiremez. İşveren sorumluluğu altında ve sadece yaşlılık, emeklilik, malullük, ölüm ve toptan ödeme hallerine mahsus olmak kaydiyle Devlet veya kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurumlarda veya % 50 hisseden fazlası Devlete ait bir bankada veya bir kurumda işveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edilir. [6] Fon tesisi ile ilgili hususlar kanunla düzenlenir. Madde 15-110- (Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) Ek Madde 1-4- (Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) Geçici Madde 1-13- (Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) Ek Geçici Madde 1-(Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) Madde 111-112- (Mülga: 22/5/2003/4857/120 md.) 1475 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1 – 3/11/1988 tarih ve 3493 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6831, 1475, 2918 ve 2926 sayılı Kanun hükümlerine muhalefetten açılan ve devam eden davalardan, kanunların değiştirilen hükümlerine göre mahkemelerin görev alanı dışına çıkarılan suçlarla ilgili olanlar hakkında görevsizlik kararı verilir, varsa tutuklular derhal tahliye edilir. Kararın bir örneği ve tutanak ilgisine göre mahallin en büyük mülki amirine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürüne, Bağ-Kur İl Müdürüne, İl Emniyet Müdürlüğüne veya ilçe emniyet amirliğine veya orman bölge şefliğine gönderilir. Bu makamlar, evrakın ilgilileri hakkında tutanaklarında yazılı suçlarının Kanunun değişikliğinden önceki cezalarından sadece para cezasının asgari haddini uygulamak suretiyle karar verirler. Verilecek para cezasından, aynı suçtan dolayı tutuklu kalınan süreler 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde kabahatler için gösterilen asgari hadde göre hesap edilerek mahsup edilir. Para cezaları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6831, 1475, 2918 ve 2926 sayılı Kanunların değiştirilen hükümlerine göre mahkemelerin görev alanı dışına çıkarılan suçlardan dolayı kesinleşmiş ve henüz yerine getirilmemiş mahkümiyet kararlarının sadece para cezasına ilişkin kısımları infaz olunur ve hükümlü olanlar ise derhal tahliye edilir. İnfaz edilecek para cezasından, aynı suçtan dolayı tutuklu ve hükümlü kalınan süreler 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde kabahatler için gösterilen asgari hadde göre hesap edilerek mahsup edilir. 1475 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1475 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 1927 — 12/7/1975 [7] 2184 — 28/2/1979 2320 Madde 1, 2 12/9/1980 Diğer Maddeleri 23/10/1980 2457 — 12/9/1980 2762 — 1/1/1983 2869 — 30/7/1983 2965 — 30/11/1983 3199 — 22/5/1985 3493 — 11/11/1988 3528 — 20/4/1989 4382 — 24/10/1998 4447 — 8/9/1999 KHK/617 Madde 37 1/9/2002 4773 — 15/3/2003 tarihinden geçerli olmak üzere 15/8/2002 tarihinde 4857 — 10/6/2003 KHK/700 14 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı Kanunun 120 nci maddesiyle, bu Kanunun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 60 ıncı maddesiyle, bu bentte yer alan “kanunla” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” ibaresi eklenmiştir. [3] 5/5/1981 tarih ve 2457 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle "Bu Kanunun neşri tarihinden itibaren" deyimi, "12/7/1975 tarihinden itibaren" şeklinde değiştirilmiştir. [4] 5/5/1981 tarih ve 2457 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile "Bu Kanunun neşrinden evvel" deyimi, "12/7/1975 tarihinden evvel" olarak değiştirilmiştir. [5] 9/8/2002 tarihli ve 4773 sayılı Kanunla bu fıkrada bulunan “13 üncü maddenin (C) bendinde” ibaresi, “13 üncü maddesinde” olarak değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 60 ıncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” ibaresi eklenmiştir. [7] Anayasa Mahkemesinin 19/4/1977 tarih ve E. 1976/42, K. 1977/46 sayılı kararıyla 1927 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 1/2/1974 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmış iken, bu hüküm iptal edilmiştir.
1,480
5
1
AFET BÖLGELERİNDE ÇALIŞTIRILACAK PERSONELE YAPILACAK ÖDEMELER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1480
7/9/1971
18/9/1971
AFET BÖLGELERİNDE ÇALIŞTIRILACAK PERSONELE YAPILACAK ÖDEMELER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1480 Kabul Tarihi : 7/9/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 18/9/1971 Sayı : 13960 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 10 Sayfa : 3343 Madde 1 – Afet bölgelerinde İmar ve İskan Bakanlığınca kurulan ve bu Bakanlığın Koordinatörlüğündeki özel afet örgütlerinde fiilen çalışan kamu personeline, bu bölgelerde çalıştıkları sürece, bağlı oldukları kuruluşlardan aldıkları maaş veya aylık ücretlerinin veya yevmiyelerinin 30 günlük brüt tutarlarının % 100'ü ne kadar İmar ve İskan Bakanlığı bütçesinin ilgili tertiplerinden veya afetler fonundan veya özel olarak teşkil edilen afetle ilgili diğer fonlardan ödeme yapmaya İmar ve İskan Bakanı yetkilidir. Bu ödemenin süresi Cumhurbaşkanınca tespit ve gerektiğinde uzatılabilir. [1] Madde 2 – Afet bölgelerinde, gerektiğinde hariçten eleman alınıp çalıştırılmasını sağlamak üzere Genel Kadro Kanunu ile Cumhurbaşkanı emrine verilen torba kadrolardan yeteri kadarı Cumhurbaşkanı K ararı ile, belirli bir süre için, adı geçen Bakanlık emrine verilir. [2] Madde 3 – Bu Kanun gereğince yapılan ödemelerden yararlananlara 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre ikamet gündeliği ve her ne ad altında olursa olsun başkaca bir yan ödeme yapılamaz. Madde 4 – Bu Kanun 1/3/1971 gününden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 5 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1480 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1480 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/698 1, 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 31 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 31 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde ve “, İmar ve İskan Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
1,481
5
1
ASAYİŞE MÜESSİR BAZI FİİLLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1481
8/9/1971
15/9/1971
ASAYİŞE MÜESSİR BAZI FİİLLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1481 Kabul Tarihi : 8/9/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/9/1971 Sayı : 13957 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 10 Sayfa : 3344 Madde 1 – Polis, jandarma ve sahil güvenlik, diğer kanunlarda yazılı yetkileri saklı kalmak üzere, aşağıda yazılı hallerde de silah kullanmaya yetkilidirler: [1] [2] A) 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 16 ncı maddesinde yazılı hallerde, B) (A) bendindeki yetkiler saklı kalmak üzere, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya ağır hapis cezasını gerektiren suçlardan bir veya birkaçını işlemekten sanık veya hükümlü olup da haklarında tevkif veya yakalama müzekkeresi çıkarılan ve silahlı dolaşarak emniyet ve asayişi tek başına veya toplu olarak fiilen tehdit ve ihlal ettikleri anlaşılanlardan, teslim olmaları için İçişleri Bakanlığınca tesbit edilen tarihte başlamak üzere 10 günden az ve 30 günden çok olmamak şartiyle verilecek mühlet ile ad, san ve eylemleri de belirtilerek sanık veya hükümlünün dolaştığı bölgelerde mutat vasıtalarla ve uygun görülen yayın organlariyle radyo ve televizyonla da ilan edilenlerin belirtilen süre sonuna kadar adli makamlara, zabıtaya veya herhangi bir resmi mercie teslim olmamaları hallerinde. [3] Madde 2 – Birinci maddenin (B) bendinde sayılan hallerde: a. Sanık veya hükümlünün teslim olması için yapılan (Teslim ol) ihtarından sonra, b. Polis, jandarma veya sahil güvenliğe karşı silah kullanmaya filhal teşebbüs etmeleri halinde ise ihtara lüzum olmaksızın, [4] Silah kullanılır. Müsademe sırasında; sanık veya hükümlüye müsademede veya kaçmada yardımcı olanlar haklarında da birinci fıkra hükmü uygulanır. Madde 3 – Bu kanun hükümleri dairesinde silah kullanan polis veya jandarma hakkında hazırlık soruşturması Cumhuriyet Savcıları veya yardımcıları tarafından bizzat yapılır. Dava açıldığında sanık duruşmadan vareste tutulabilir ve hakkında açığa alma, işten el çektirme işlemi uygulanmaz. Madde 4 – Her kim birinci maddenin (B) bendinde sayılan sanık veya hükümlüyü saklar veya silah, cephane temin eder veyahut bunların sağlanmasında yardımcı olursa, eylemi daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde üç yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Şu kadar ki, bu ceza müddeti asıl cürüm için kanunda tayin edilen cezanın yarısını geçemez. Bu fiili usul ve füruunun ve karı veya kocasının ve kardeşinin lehinde olarak işleyen kimse, asıl cürüm için kanunda tayin edilen cezanın dörtte birini geçmemek üzere cezalandırılır. Fiilin icrasında faillerle evvelce ittifak etmiş ve cürümü neticelendirmekte yardımı dokunmuş olmaksızın usul ve füruunu ve karı veya kocasını ve kardeşini saklayan kimseye ceza verilmez. Madde 5 – Birinci maddenin (B) bendinde yazılı ilanın başlangıcı ve ne suretle yapılacağı Adalet ve İçişleri Bakanlıklarınca 6 ay içinde müştereken düzenlenecek bir yönetmelikte gösterilir. Ek Madde 1 – (Ek: 17/6/1987 - 3387/1 md.) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Anayasa düzenine ve genel güvenliğe aykırı suçlarla ilgili; İçişleri Bakanlığınca belirlenecek kişilerin veya bu suçlardan sayılan olayların faillerinin yakalanabilmesine yardımcı olanlara veya yerlerini yahut kimliklerini bildirenlere para ödülü verilebilir. İçişleri Bakanlığınca ödül verilenler hakkında koruyucu tedbir alınır. Bu kişilerin kimlikleri açıklanamaz. Verilecek ödülün miktarı, şekil ve ilana ait esaslar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle gösterilir. Madde 6 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 7 – Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 1481 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1481 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3387 Ek Madde 1 24/6/1987 5218 1 21/7/2004 KHK/680 1, 2 6/1/2017 7072 1, 2 8/3/2018 KHK/700 1 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 37 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Polis ve jandarma” ibaresi “Polis, jandarma ve sahil güvenlik” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun ve tüzüklerde” ibaresi “kanunlarda” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 14/7/2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu bentte yer alan “idam” ibaresi, “ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis” olarak değiştirilmiştir. [4] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 38 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Polis veya jandarmaya” ibaresi “Polis, jandarma veya sahil güvenliğe” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
1,479
5
1
ESNAF VE SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR SOSYAL SİGORTALAR KURUMU KANUNU Kanun Numarası : 1479
2/9/1971
14/9/1971
ESNAF VE SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR SOSYAL SİGORTALAR KURUMU KANUNU Kanun Numarası : 1479 Kabul Tarihi : 2/9/1971 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 14/9/1971 Sayı: 13956 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 10 Sayfa: 3300 Madde 1 ilâ 23 - (Mülga: 16/5/2006-5502/43 md.) Madde 24 ilâ 59 - (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Madde 60 – (Mülga: 20/6/1987 - 3396/17 md.) Madde 61 ilâ 82 - (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 1 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/31 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 2 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/33 md. Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 3 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/33 md.;Mülga: 24/7/2003-4956/56 md.) Ek Madde 4 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/33 md. ;Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 5 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/33 md.; Mülga: 6/3/1981 - 2423/7 md.) Ek Madde 6 – (Ek: 6/3/1981 - 2423/8 md.; Mülga: 24/7/2003-4956/56 md.) Ek Madde 7 – (Ek: 6/3/1981 - 2423/8 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 8 – (Değişik : 24/8/2000 -KHK-619/26 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Değişik:24/7/2003-4956/35 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 9 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/21 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 10 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/21 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 11 – (Değişik : 24/8/2000 -KHK- 619/28 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Değişik : 24/7/2003-4956/37 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 12 – (Değişik : 24/8/2000 -KHK- 619/29 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Değişik : 24/7/2003-4956/38 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 13 – (Ek: 5/11/1985 - 3235/1 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 14 – (Ek: 5/11/1985 - 3235/1 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 15 – (Ek: 5/11/1985 - 3235/1 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 16 – (Değişik : 24/8/2000 -KHK- 619/31 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Değişik: 24/7/2003-4956/40 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 17 – (Değişik : 24/8/2000 -KHK- 619/32 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Değişik: 24/7/2003-4956/41 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 18 – (Değişik:24/8/2000 -KHK- 619/33 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile ;Değişik: 24/7/2003-4956/42 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 19 – (Değişik: 22/2/2006-5458/13 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek madde 20 – (Ek: 25/8/1999 - 4447/38 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 21 – (Ek:24/8/2000 -KHK- 619/35 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile.) Ek Madde 22 – (Ek:1/6/2005 – 5361/1 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 1 ilâ 3 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 4 – (Mülga: 19/4/1979 - 2229/35 md.) Geçici Madde 5 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 6 – (Ek: 5/11/1985 - 3235/2 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 7 – (Ek: 5/11/1985 - 3235/2 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 8 – (Ek : 27/2/1992 - 3780/1 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 9 – (Ek:30/8/1996 - 4181/1 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 10 – (Ek: 25/8/1999 - 4447/39 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümlere göre, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşı itibariyle aylık bağlanmasına hak kazananlar ile aylık bağlanmasına hak kazanmalarına iki tam yıl veya daha az kalan sigortalıların, tam veya kısmi yaşlılık aylığı talep hakları saklıdır. (Yeniden düzenleme: 25/5/2002-4759/7 md.) 23.5.2002 tarihini takip eden aybaşı itibarıyla, kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl prim ödemiş olanlar ile prim ödeme sürelerinin dolmasına; a) 2 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 40 yaşını, erkeklere 44 yaşını, b) 3 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 41, 3 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 45 yaşını, c) 3 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 42 yaşını, 3 yıl 6 aydan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 46 yaşını, d) 4 tam yıldan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 43 yaşını, 5 tam yıldan fazla, 6 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 47 yaşını, e) 5 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 44 yaşını, 6 yıl 6 aydan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 48 yaşını, f) 6 tam yıldan fazla, 7 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 45 yaşını, 8 tam yıldan fazla, 9 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 49 yaşını, g) 7 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 46 yaşını, 9 yıl 6 aydan fazla, 11 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 50 yaşını, h) 8 tam yıldan fazla, 9 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 47 yaşını, 11 tam yıldan fazla, 12 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 51 yaşını, ı) 9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 48 yaşını, 12 yıl 6 aydan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 52 yaşını, j) 10 tam yıldan fazla, 11 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 49 yaşını, 14 tam yıldan fazla, 15 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 53 yaşını, k) 11 tam yıldan fazla, 12 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 50 yaşını, 15 yıl 6 aydan fazla, 17 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 54 yaşını, l) 12 tam yıldan fazla, 13 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 51 yaşını, 17 tam yıldan fazla, 18 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 55 yaşını, m) 13 tam yıldan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 52 yaşını, 18 yıl 6 aydan fazla, 20 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 56 yaşını, n) 14 tam yıldan fazla, 15 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 53 yaşını, 20 tam yıldan fazla, 21 yıl 6 ay veya daha az kalan erkeklere 57 yaşını, o) 15 tam yıldan fazla, 16 tam yıl veya daha az kalan kadınlara 54 yaşını, 21 yıl 6 aydan fazla veya 22 tam yıl kalan erkeklere 58 yaşını, p) 16 tam yıldan fazla veya 17 tam yıl kalan kadınlara 55 yaşını, Doldurmaları, kadın ise 20, erkek ise 25 tam yıl prim ödemeleri şartıyla ve talepte bulunmaları halinde, yaşlılık aylığı bağlanır. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlardan, 15 tam yıl prim ödeme süresi ile kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurma koşulunu, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren, a) 2 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 51, erkeklere 56 yaşını, b) 4 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 52, erkeklere 56 yaşını, c) 6 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 53, erkeklere 57 yaşını, d) 8 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az süre içinde yerine getiren, kadınlara 54, erkeklere 57 yaşını, e) 10 tam yıldan fazla süre içinde yerine getiren, kadınlara, 56, erkeklere 58 yaşını, Doldurmaları ve talepte bulunmaları halinde, yaşlılık aylığı bağlanır. Geçici Madde 11 – (Ek: 25/8/1999 - 4447/39 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 12 – (Ek: 25/8/1999 - 4447/39 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 13 – (Ek : 24/8/2000 -KHK- 619/36 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Yeniden Düzenleme: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 14 – (Ek : 24/8/2000 -KHK- 619/36 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Yeniden Düzenleme: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 15 – (Ek : 24/8/2000 -KHK- 619/36 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Yeniden Düzenleme: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 16 – (Ek : 24/8/2000 -KHK- 619/36 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 tarihli ve E.:2000/61, K.:2000/34 sayılı Kararı ile; Yeniden Düzenleme: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 17 – (Ek : 20/3/2002 -4747/4 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 18 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 19 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 20 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 21 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 22 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 23- (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 24- (Ek: 24/7/2003-4956/47 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 25- (Ek: 2/7/2005-5389/2 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 26- (Ek: 22/2/2006-5458/14 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Geçici Madde 27- (Ek: 22/2/2006-5458/14 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 1 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 2 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 3 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 4 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 5 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Başka kurum ve sandıklarca kendilerine ve hak sahiplerine aylık bağlananlar: Ek Geçici Madde 6 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md.; Değişik: 17/4/2008-5754/81 md.) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlananlar, 1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılırlar. Ancak, bu Kanuna tabi hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler geçerli sayılır. Ek Geçici Madde 7 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 8 – (Ek: 19/4/1979 - 2229/34 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 9 – (Ek: 6/3/1981 - 2423/9 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 10 – (Ek: 6/3/1981 - 2423/9 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 11 – (Ek: 6/3/1981 - 2423/9 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 12 – (Ek: 14/4/1982 - 2654/13 md.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 13 – (Ek: 14/4/1982 - 2654/13 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 14 – (Ek: 14/4/1982 - 2654/13 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 15 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/24 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 16 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/24 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 17 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/24 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 18 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/24 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde l9 – (Ek : 14/3/1985 - 3165/24 md.; Değişik: 30/4/1987 - 278 - KHK/1 md.; Mülga : 9/5/1990 - 3643/1 md.) Ek Geçici Madde 20 – (Ek: 14/3/1985 - 3165/24 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 21 – (Ek: 20/6/1987 - 3396/19 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 22 – (Ek: 20/6/1987 - 3396/19 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Geçici Madde 23 – (Ek: 20/6/1987 - 3396/19 md. ; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Yürürlük tarihi: Madde 83 – Bu Kanunun I inci kısım hükümleri yayımı tarihinde, II nci kısım hükümleri ise yayımını takip eden ay başından itibaren 6 ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme hükmü: Madde 84 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1479 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDlRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 1479 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi 19/4/1979 2229 35 1479 sayılı Kanuna 2229 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 2'nin son fıkrası 6/3/1981 2423 6 19/4/1979 tarihli ve 2229 sayılı Kanunun Ek 5 inci Maddesi 6/3/1981 2423 7 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin son fıkrası 14/3/1985 3165 9 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin (b) bendi 14/3/1985 3165 11 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin 5 inci fıkrası 14/3/1985 3165 13 2/9/1971 tarih ve 1479 sayılı Kanunun 60 ve 80 inci maddeleri 20/6/1987 3396 17 278 sayılı KHK 9/5/1990 3643 1 1479 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 2229 — 4/5/1979 2423 — 8/3/1981 2654 12 nci maddesi 1/3/1982 tari hinden geçerli olmak üzere 20/4/1982 tarihinde Diğer maddeleri 20/4/1982 2927 1 inci maddedeki basamak göstergeleri 1/1/1985 Diğer maddeleri 1/1/1984 3165 — 22/3/1985 KHK/252 — 21/11/1985 3235 — 1/1/1986 3253 — 14/1/1986 KHK/278 — 8/5/1987 3396 — 30/6/1987 3643 — 20/5/1990 3774 Eğitim ve Öğretim Hizmetleri sınıfına dahil Personel için 1/7/1992 Diğer Personel için 27/2/1992 3780 — 6/3/1992 4181 — 4/9/1996 tarihini izleyen aybaşında KHK/572 — 6/6/1997 4447 a) 32 nci ve 37 nci 8/9/1999 tarihini izleyen aybaşında b) 27,29,30,31,33,36 ve 39 uncu maddesi ile getirilen Geçici Madde 11 1/1/2000 c) Diğer maddeleri 8/9/1999 KHK/578 — 30/9/1999 4571 — 1/4/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde31/5/2000 KHK/619 –– 4/10/2000 4692 –– 3/7/2001 4747 –– 1/4/2002 4759 –– 1/6/2002 4956 a) 1 inci maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 6 ncı maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası, 19, 21, 25, 27, 28, 29, 30, 31, 32 nci maddeleri, 33 üncü maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinin ikinci, dördüncü ve beşinci fıkraları, 34 üncü maddesi, 36 ncı maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 39 uncu maddesi ile değiştirilen1479 sayılı Kanunun ek 15 inci maddesinin (a) bendi, 43, 44, 45, 46 ncı maddeleri, 47 nci maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen geçici 13, 18, 19, 21, 22, 23 ve24 üncü maddeleri, 48, 49 uncu maddeleri, 51 inci maddesi ile değiştirilen2926 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası, 52, 53, 54, 56 ncı maddeleri, 55 inci maddesi ile 2926 sayılı Kanuna eklenen geçici 9 uncu maddesi, geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri 2/8/2003 b) Diğer hükümleri 8/8/2001 tarihinden geçerli olmak üzere 2/8/2003 4969 – 12/8/2003 5073 50 nci maddesi 1/1/2005 Ek 20 nci madde 28/1/2004 5361 Ek 22 nci madde, İşlenemeyen Hüküm 8/6/2005 1479 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 5389 Ek Madde 13 8/8/2001 tarihinden geçerli olmak üzere 13/7/2005 Geçici Madde 25 13/7/2005 5436 3 24/12/2005 5454 Ek Madde 11 8/2/2006 5458 53, 54, 68, Ek Madde 19, Geçici Madde 26 ve 27 4/3/2006 tarihini takip eden ayın ilk gününde 5502 1 ila 23 üncü maddeler 20/5/2006 5655 İşlenemeyen hüküm (3 üncü maddenin 1 ve 2 nci fıkraları) 18/4/2007 tarihinden geçerli olmak üzere 20/5/2007 Ek Madde 18 ve Geçici Madde 27 20/5/2007 Değiştiren Kanun No. 1479 Sayılı Kanunun Değiştirilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5698 38 23/10/2007 5728 80 8/2/2008 5754 Ek Geçici Madde 6 8/5/2008 (5754 sayılı Kanun ile değişik) 5510 1479 sayılı Kanunun 83,84, Geçici 10 uncu ve Ek Geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer tüm maddeleri. 1/10/2008
1,515
3
1
TAPU KAYITLARINDAN HUKUKİ KIYMETLERİNİ KAYBETMİŞ OLANLARIN TASFİYESİNE DAİR KANUN Kanun Numarası : 1515
2/6/1929
9/6/1929
TAPU KAYITLARINDAN HUKUKİ KIYMETLERİNİ KAYBETMİŞ OLANLARIN TASFİYESİNE DAİR KANUN Kanun Numarası : 1515 Kabul Tarihi : 2/6/1929 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 9/6/1929 Sayı: 1211 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 10 Sayfa: 896 Madde 1 – Tapu defterlerinde mukayyet olupta gayriresmi surette aharın mülkiyetine geçen ve Kanunu Medeninin mer'iyeti tarihine kadar müsakkaf ve bu hükümde bulunan bağ ve bahçe veyahut arsaların on beş, diğer arazinin on sene malik sıfatiyle nizasız ve hüsnüniyetle tasarruf altında bulundurulanları zilyedleri namına tapu dairesince tescil ile tapu senetleri verilir. Şu kadar ki kayıt tarihinden itibaren üç sene zarfında alakadarların mahkemeye müracaatla birinci fıkradaki iktisap sebepleri aleyhine dava açmağa salahiyetleri vardır. Madde 2 – Aralarında tedavüle istinat etmeksizin, bir gayrimenkul için, iki veya daha ziyade kimseler namına tapuda kayıt yapılmış olduğu görülür ise kayıtlarına muvakkat şerh verilerek nihayet iki ay zarfında mahkemeye müracaat etmek için kendilerine tebligat icra olunur. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilmediği takdirde tapu memuru hangisinin malik olması lazım geldiği hakkındaki noktai nazarını izah ederek keyfiyetin karara raptını re'sen mahkemeden talep eyler. Bu kabil davalardaki harç ve masraflar tecil edilerek ileride haksız çıkan taraftan istifa olunur. Madde 3 – Birinci madde mucibince alakadarlarının müracaatı üzerine tapu dairelerince tetkikat keyfiyetinin ne suretle icra olunacağı ve bu kanunun diğer maddelerinin tapu dairelerince tatbiki sureti bir nizamname ile tayin edilir. Ek Madde 1 – (25/1/1950- 5519- sayılı ek kanunun 1 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.) Gayrimenkul malların 1515 sayılı kanunun birinci maddesine göre yapılacak tescilleri ile tapuda kayıtlı olmayıpta kişilerin tasarrufları altında bulunan gayrimenkul malların tapuya tescilleri yargıç karariyle yapılır. Ek Madde 2 – (25/1/1950- 5519 sayılı ek kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.) Yargıç kararlarına tapu fen memurluğu olan yerlerde bu memurlara, olmıyan yerlerde bu işi yapmaya yetkili fen memurlarına veya mühendislere yaptırılacak haritalar veya krokiler eklenir. Madde 4 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 5 – Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye ve Maliye Vekilleri memurdur. 1515 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 2/6/1929 tarih ve 1515 sayılı kanunun aykırı hükümleri 25/1/1950 5519 3 1515 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 5519 — 31/1/1950
1,512
5
1
NOTERLİK KANUNU Kanun Numarası : 1512
18/1/1972
5/2/1972
NOTERLİK KANUNU Kanun Numarası : 1512 Kabul Tarihi : 18/1/1972 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 5/2/1972 Sayı: 14090 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 11 Sayfa: 408 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Noterlik Mesleği: Madde 1 – Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar. Noterliklerin kurulması ve yetki çevresi: Madde 2 – Her asliye ve münferit sulh mahkemesinin bulunduğu yerde, o mahkemenin yargı çevresindeki noterlik işlerini görmeye yetkili olmak üzere bir noterlik kurulur. (Ek ikinci fıkra: 2/3/2005-5309/1 md.) Ancak asliye mahkemesinin yargı çevresinin birden çok ilçeyi kapsaması durumunda, gerektiğinde diğer ilçelerde de noterlik kurulabilir. Şu kadar ki, bir ilin belediye sınırları içinde birden fazla noterlik bulunduğu takdirde, her noterlik, bağlı olduğu asliye mahkemesinin yargı çevresi ile sınırlı olmaksızın, il belediyesi sınırları içindeki bütün noterlik işlerini görmeye yetkilidir. (Ek dördüncü fıkra: 14/7/2004-5219/8 md.) Asliye mahkemesinin kaldırıldığı ilçelerdeki birinci, ikinci ve üçüncü sınıf noterliklerin faaliyetleri devam eder. Bu yerlerde birden çok noterlik de kurulabilir. Asliye mahkemesi bulunmayan ilçelerde faaliyetleri devam eden veya yeniden kurulan aynı yargı çevresi içerisinde olup aynı belediye hudutları içerisinde bulunmayan noterlikler hakkında 109 uncu madde hükmü uygulanmaz. [1] Onuncu kısım hükümleri saklıdır. Birden çok noterlik açılması ve noterliğin kapatılması: Madde 3 – Adalet Bakanlığı, iş yoğunluğunda artış görülen yerlerde birden çok noterlik açabilir. Adalet Bakanlığı, bir yerdeki noterliklerin gayrisafi gelirlerinin toplamı ile iş hayatındaki gelişme ve gerilemeleri gözönünde bulundurmak suretiyle yukarıdaki fıkrada yazılı salahiyetini kullanır. Mevcut noterliklerden birden fazlasını, boşalmış bulunması kaydiyle kapatabilir. Adalet Bakanlığı birden çok noterlik açma ve noterliklerden birden fazlasını kapatma yetkisini kullanmadan önce Türkiye Noterler Birliğinin mütalaasını alır. (Ek fıkra: 14/7/2004-5219/8 md.) Asliye mahkemesinin kaldırıldığı ilçelerdeki birinci, ikinci ve üçüncü sınıf noterlikler ise boşalmış olması halinde, Türkiye Noterler Birliğinin teklifi üzerine Adalet Bakanlığınca kapatılabilir. Noterliklerin sınıflandırılması: Madde 4 – Noterlikler dört sınıfa ayrılır. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf noterlikler, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca sınıflandırılır. Bu sınıflandırmada, her noterliğin yetki çevresi içindeki nüfus, iş yoğunluğu ve noterlik geliri esas tutulur. Genellikle, aynı mahkemeye bağlı noterlikler aynı sınıftan sayılır. Adalet Bakanlığı, her dört yılda bir noterliklerin durumunu inceliyerek, yeniden yapacağı sınıflandırmayı Resmi Gazete ile ilan eder. Yukarıki fıkrada gösterilen dört yıllık süre içinde açılan yeni noterlikler, sürenin bitimi beklenmeden ikinci fıkraya göre ve tahmini gayrisafi gelirleri de gözönünde tutulmak suretiyle sınıflandırılarak, Resmi Gazete ile ilan olunur. Dördüncü sınıf noterliğe indirme hakkındaki 31 inci madde hükmü saklıdır. Şu kadar ki, dördüncü sınıf noterlikten üçüncü sınıfa geçirilecek olanlar, her yılın Nisan ay'ı başında tespit edilerek ilan olunur. Yeni sınıflandırma ilan oluncaya kadar, eski sınıflandırmaya göre uygulama yapılır. Noterin sınıfı ve asgari hizmet süresi: Madde 4/a – (Ek: 16/11/1989 - 3588/1 md.) Noterler üç sınıfa ayrılır. İlk defa üçüncü sınıf bir noterliğe atanarak mesleğe girenlerin, işe başladıkları tarihte üçüncü sınıf hizmeti başlar. Noterin ikinci ve üçüncü sınıfta asgari hizmet süresi dörder yıldır. Bu sürenin sonunda noterin sınıfının yükselebilmesi, Adalet müfettişi tarafından hakkında düzenlenen son hal kağıdında olumlu kanaat belirtilmiş olmasına bağlıdır. Noterliğin sınıfının yükseltilmesi noterin sınıfına tesir etmez. Sınıfı yükseltilen bir noterlikte hizmet gören noter, sınıflandırmadan önceki sınıftaki hizmet süresini doldurmamış ise, bu sürenin dolduğu tarihten itibaren; bu tarihten önce Adalet müfettişi tarafından hakkında düzenlenen son hal kağıdında yukarı sınıfa yükselmeye yeteneği olmadığının belirtilmiş olması halinde de olumlu kanaat belirten sonraki ilk hal kağıdının düzenlendiği tarihten itibaren, bir üst sınıf hizmeti aynı noterlikte yapmağa başlar. İKİNCİ KISIM Noterlik Mesleğine Kabul Noterliğe kabul şartları: Madde 5 – Noter olabilmek için, bu kısım hükümlerine göre noterlik stajını tamamlıyarak, noterlik belgesini almış olmak şarttır. Ayrık haller: Madde 6 – (Değişik birinci fıkra:14/04/2004 – 5134/1 md.) Adlî veya askerî yargı hâkimlik yahut savcılıklarına veyahut hukuk fakültesi mezunu olup, idarî yargı hâkimlik veya savcılıklarına atanmış veya avukat unvanını kazanmış olan veya Avukatlık Kanununa göre staj ve avukatlık sınavı şartlarından bağışıklı olarak avukatlığa kabul olunmaya hak kazanmış bulunanlar, noterlik stajına tâbi değildirler. Bu gibilerin 9 uncu maddenin (a), (b) ve (d) bentlerinde gösterilen belgeleri iliştirmek suretiyle Adalet Bakanlığına bir dilekçe ile başvurmaları üzerine, Bakanlıkça gerekli görülen diğer belgeler de getirtilerek yapılan inceleme sonunda, noter olmaya engel teşkil eden bir durumları bulunmadığı anlaşıldığı takdirde, ilgiliye 17 nci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı belge verilir ve 18 inci maddede gösterilen deftere kaydı yapılır. Stajiyerlik şartları: Madde 7 – Noterlik stajına kabul edilebilmek için: 1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 2. (Değişik: 13/6/2000 - 4579/1 md.) 21 yaşını bitirmiş ve 40 yaşını doldurmamış olmak, 3. Türk hukuk fakültelerinin birinden mezun olmak veya yabancı bir memleket hukuk fakültesinden mezun olup da, Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak, 4. (Mülga: 13/6/2000 - 4579/1 md.) (Yeniden Düzenleme:17/10/2019-7188/4 md.) Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında başarılı olmak, 5. (Değişik: 23/1/2008-5728/345 md.) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesine göre devlet memurluğuna atanmaya engel bir mahkûmiyeti bulunmamak, 6. Kesinleşmiş bir ceza veya disiplin kararı sonucunda hakim, savcı, memur yahut avukat olmak niteliğini kaybetmiş bulunmamak, 7. Noterlik mesleğine yaraşmıyacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmamak, 8. Noterlikle ve noter stajiyerliği ile birleşemiyen bir işle uğraşmamak, 9. Mahkeme kararı ile kısıtlanmış olmamak, 10. İflas etmiş ise itibarı iade edilmiş olmak, (Hileli ve taksirli müflisler itibarları iade edilmiş olsa bile kabul olunmazlar.) 11. Hakkında aciz vesikası verilmiş ise bunu kaldırmış bulunmak, 12. Noterlik görevini devamlı ve gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmamak, 13. Staj yapılacak yerde ikametgahı bulunmak, gerektir. (Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/345 md.) Noterlik stajına engel mahkûmiyeti olanlar ile terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı bulunanlar, noterliğe kabul edilemezler. [2] (Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/345 md.) Staj isteminde bulunan kişi hakkında noterliğe engel bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma yapılması halinde, stajyerliğe alınma isteği hakkındaki kararın bu soruşturma ve kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar verilebilir. Şu kadar ki, ceza kovuşturmasının sonucu ne olursa olsun, stajiyerliğe kabul isteğinin geri çevrilmesi gereken hallerde, sonuç beklenmeden istek karara bağlanır. Stajiyerlikle birleşemiyen işler: Madde 8 – Bu kanunun 50 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan ticaret yapma yasağı ile ilgili hüküm stajiyerler hakkında da uygulanır. Stajiyerlik için başvurma: Madde 9 – Stajiyerlik için başvurma, staj yapılacak yerdeki noterliklerin bağlı bulunduğu noter odasına verilecek bir dilekçe ile yapılır. Dilekçeye aşağıdaki belgeler eklenir. a) Yedinci maddedeki stajiyerlik şartlarına ilişkin belgelerin onanmış ikişer örneği, b) Yedinci maddenin 5, 8, 10 ve 11 inci bentlerinde gösterilen engellerin kendisinde bulunmadığına dair bir beyanname, c) O noter odasında üye olan bir noter tarafından staj isteminde bulunan kimsenin ahlaki durumu hakkında düzenlenecek tanıtma kağıdı, d) Tebligata salih ikametgah adresi, Bu belgelerin birer örneği oda başkanı tarafından onaylanarak, Türkiye Noterler Birliğine gönderilir. Diğer örnek veya asılları odadaki dosyasında saklanır. Staj isteminde bulunan tarafından verilen beyannamenin gerçeğe aykırılığı ortaya çıktığı takdirde, bu kimse hakkında resmi mercilere yalan beyanda bulunmak suçundan dolayı ceza kovuşturması yapılır. Stajın ilanı: Madde 10 – Staj için başvurma istemi yukarıdaki maddede yazılı hususlarla birlikte istem tarihinden itibaren on gün içinde o yerin belediye ve adliye dairesinin münasip bir yerinde onbeş gün süre ile asılmak suretiyle ilan olunur. Açık delil veya vakıalar göstermek şartiyle herkes bu süre içinde kaydın yapılmaması için odaya itirazda bulunabilir. Rapor: Madde 11 – Oda başkanı, istemin ilanından önce odaya bağlı noterlerden birini, istemde bulunanın manevi nitelikleri taşıyıp taşımadığını ve noter stajiyerliği ile birleşmiyen bir işle uğraşıp uğraşmadığını araştırarak bir rapor düzenlemek üzere görevlendirir. Staja kabul, ret veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesi kararı: Madde 12 – Oda yönetim kurulu, itiraz süresinin bitmesinden itibaren bir ay içinde 11 inci maddede yazılı raporu da gözönünde tutarak, adayın stajiyer listesine kabul edilip edilmemesi veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesi hakkında gerekçeli bir karar verir. Bu karar aleyhine, oda yönetim kurulu üyeleri, kararın verildiği yer Cumhuriyet savcısı ve alakalı, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Noterler Birliğine itirazda bulunabilir. Birinci fıkrada yazılı süre içinde bir karar verilmemiş olması halinde talep reddedilmiş sayılır. Bu takdirde bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde, staj isteminde bulunan, Türkiye Noterler Birliğine itiraz edebilir. Oda yönetim kurulunun kabul kararı ve Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun itiraz üzerine verdiği karar Adalet Bakanlığının onayı ile kesinleşir. Adalet Bakanlığı kararı aleyhine staj isteminde bulunan veya Türkiye Noterler Birliği Danıştay'a başvurabilirler. Stajın başlangıcı: Madde 13 – Noterlik stajı, listeye kayıt tarihinden itibaren başlar. İtiraz, kaydın yapılmasını durdurur. Stajiyer adedinin tespiti ve stajın hangi noter yanında yapılacağı: Madde 14 – Adalet Bakanlığı her yılın Aralık ay'ı içinde, açık veya boşalmış bulunan ve açılacak veya boşalacak noterliklerin sayısını gözönünde tutmak ve Türkiye Noterler Birliğinin de mütalaasını almak suretiyle, gelecek yıl içinde kaç kişinin staja kabul edilebileceğini tespit eder ve keyfiyeti Resmi Gazete ve stajın yapılabileceği yerlerde çıkan birer gazete ile birer defa yıl sonuna kadar yayınlar. Türkiye Noterler Birliği, Bakanlığın bu kararı aleyhine Danıştay'a başvurabilir. Stajın hangi noter yanında yapılacağı, oda yönetim kurulu tarafından 12 nci maddeye göre verilecek kararda gösterilir. Noterliğin boşalması veya noterin iki aydan fazla süreli bir engeli sebebiyle işinden ayrılması hallerinde oda yönetim kurulu tarafından, stajiyerin başka bir noter yanında stajını tamamlamasına derhal karar verilir. Şu kadar ki, stajının altı ayını doldurmuş stajiyer hakkında noterliğin kapanması dışındaki hallerde, bu hüküm uygulanmaz. Staj süresi ve stajiyerin görevleri: Madde 15 – Staj süresi bir yıldır. Staj, kesintisiz olarak yapılır. Stajiyerin haklı sebeplere dayanarak devam edemediği günler, engelin kalkmasını izleyen bir ay içerisinde başvurduğu takdirde, oda yönetim kurulunca tamamlattırılır. Oda başkanı, haklı engeller halinde, stajiyere 15 günü geçmemek üzere izin verebilir. Stajiyer, staj gördüğü noterlik dairesinde, bu kanun ve yönetmeliğin gösterdiği işleri yapmakla yükümlüdür. Staja ait raporlar: Madde 16 – Stajiyerin ahlaki gidişi ve mesleki ehliyeti hakkında, yanında staj yaptığı noter tarafından her üç ayda bir verilecek rapor, noterin bağlı bulunduğu odaya gönderilir. Bu raporlardan sonuncusu stajyerin noter olup olamıyacağına veya stajın altı ay daha uzatılması lüzumuna dair kesin kanıyı da kapsar. 14 üncü maddenin son fıkrası gereğince staj yapılan noterliğin değiştirilmesi halinde, eksik kalan üç aylık rapor, yeni noter yanında geçirilen ilk üç aylık devreye ait raporla birlikte tanzim edilir. 14 üncü maddenin aynı fıkrası gereğince staj yerinin değiştirilmemesi veya stajiyerin 33, 34 ve 35 inci maddeler uyarınca başka bir noterlikte vekalet ile görevlendirilmesi yahut stajın son üç aylık devresi içinde noterliğin değiştirilmesi hallerinde üç aylık raporlar ve stajın bitimine kadar noterin görevine dönememesi halinde son rapor, eski raporlar gözönünde tutulmak ve gerekli bilgi toplanmak suretiyle oda başkanı veya vekili tarafından düzenlenir. Noter odası başkanı, stajiyerin dosyasını, kendi görüşünü de yazarak, ikametgah adresi ile birlikte Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına gönderir. Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı, varsa itirazını da ilave etmek suretiyle dosyayı Adalet Bakanlığına yollar. Adalet Bakanlığının kararı: Madde 17 – Adalet Bakanlığı tarafından, dosyanın gelmesinden itibaren 15 gün içinde, stajdan beklenen maksadın hasıl olup olmadığına dair bir karar verilir. Stajdan beklenen maksat hasıl olmamışsa, bu karar noter yanındaki stajın altı ay daha uzatılması veya stajiyerlikten çıkarma şeklinde olabilir. Stajdan beklenen maksat hasıl olmuşsa Adalet Bakanlığı tarafından stajiyere bir noterlik belgesi verilir. Bu belge, açık bulunan üçüncü sınıf noterliklerden birine atanma hakkı verir. Adalet Bakanlığının bu maddeye göre vereceği kararlar aleyhinde ilgili stajiyer, yanında staj yapılan noter ve Türkiye Noterler Birliği Danıştay'a başvurabilirler. Noterlik belgesine sahip olanların defteri: Madde 18 – Adalet Bakanlığında tutulacak bir deftere, noterlik belgesine sahip olanlar, belge sıra numaralarına göre kaydedilir. Defterdeki kaydı silinmiş olanların başvurmaları üzerine yeniden kayıtları, 25 inci maddenin ikinci fıkrası gereğince tespit edilecek başvurma tarihlerine göre yapılır. Bu durumda olup aynı gün başvuran birden çok istekli arasında sıralama, belge sıra numaralarına göre yapılır. Aynı gün kayıtları yapılacaklar arasında, birinci fıkraya göre kaydı gerekenler de varsa, birinci fıkraya göre yapılacak kayıt öncelik kazanır. Deftere ilgilinin durumunu gösteren ve yönetmelikte belirtilecek diğer hususlar da yazılır. İlgilinin noterliğe atanması, ölümü, noterliğe atanma şartlarını daimi olarak kaybetmesi ve bu kanunda gösterilen diğer hallerde defterdeki kaydın silinmesi şekli yönetmelikte gösterilir. Adres bildirme yükümlülüğü: Madde 19 – Noterlik belgesine sahip olup, 18 inci maddede gösterilen deftere kayıtlı bulunanlar, 9 uncu maddeye göre noter odasına verdikleri tebligata salih adreslerinde meydana gelen değişiklikleri de, değişiklik tarihinden itibaren 15 gün içinde Adalet Bakanlığına bildirmekle yükümlüdürler. Stajda ücret: Madde 20 – Noterlik stajı ücretlidir. Staj ücreti, Adalet Bakanlığının da mütalaası alınmak suretiyle Türkiye Noterler Birliğince tespit olunur ve stajın başlangıç tarihinden Adalet Bakanlığınca noterlik belgesinin verildiği tarihe kadar olmak üzere, Birlik bütçesinden ödenir. Stajiyerin yönetmelikte gösterilen şekilde belgelendirilecek hastalığı halinde, ençok iki ay süre ile ve 15 inci maddedeki izin süresince ücreti kesilmez. Stajın 17 nci maddeye göre uzatılması halinde, uzatılan süre için stajiyere ücret ödenmez. Stajiyerin, stajiyerlik şartlarından birini kendi elinde olmaksızın kaybetmesi hali ayrık olmak üzere, stajı terk etmesi veya stajiyerlikten çıkartılması yahut da noterlik belgesine sahip bir kimsenin noterliğe atanmak için Adalet Bakanlığınca yapılacak tekliflerden ikisini reddetmesi veya ilan edilen noterliğe başvurması üzerine atandığı görevine başlamıyarak müstafi sayılması yahut ilk defa atandığı noterlikte en az iki yıl hizmet etmeden kendi arzusu ile meslekten ayrılması hallerinde stajiyerlik ücreti olarak kendisine ödenen paranın tutarı, ödeme süresine karşılık olan kanuni faizi ile birlikte İcra ve İflas Kanununun ilamların icrasına ilişkin hükümleri uyarınca Türkiye Noterler Birliği tarafından kendisinden tahsil olunur. Türkiye Noterler Birliğinin bu alacağı, yukarıdaki ödeme sebeplerinin vukuu tarihinden itibaren bir yıl ve herhalde noterlik belgesinin verildiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Stajiyerin sorumluluğu: Madde 21 – Stajiyerler, staj süresi içinde bu kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca yaptıkları bütün işlerden dolayı, o işin asıl görevlisi gibi sorumludurlar. ÜÇÜNCÜ KISIM Noterliğe Atama BİRİNCİ BÖLÜM İlan ve Başvurma Usulü İlan: Madde 22 – (Değişik birinci fıkra: 2/12/2014-6572/1 md.) Boşalan, açılan veya dördüncü sınıftan üçüncü sınıfa geçirilen noterlikler Resmî Gazete’de ilan olunur. Şu kadar ki, yaş tahdidi sebebiyle boşalacak noterliklerin, noterin yaş tahdidine tabi tutulmasından önce ilanı zorunludur. Yapılacak ilanda, boşalan ve üçüncü sınıfa geçirilen noterliğin bir evvelki yıla ait gayrisafi geliri, açılan noterliğin ise emsallerine göre Adalet Bakanlığınca tahmin edilecek gayrisafi geliri ve isteklilerin hangi belgelerle birlikte başvurmaları gerektiği gösterilir. Başvurma usulü: Madde 23 – (Değişik: 13/6/2000 - 4579/2 md.) İlan edilen noterliğe başvuranlar, 7 nci maddenin (1), (5) ve sonraki bentlerinde yazılı şartları kaybetmediklerini gösterir belgeleri ile askerlik hizmetini yaptıklarına veya askerlik hizmetine elverişli olmadıklarına ilişkin belgeyi Adalet Bakanlığına veya Bakanlığa gönderilmek üzere bulundukları yer Cumhuriyet Savcılığına verecekleri dilekçelerine iliştirmek zorundadırlar. Adalet Bakanlığınca verilen süre içerisinde noksan belgelerini tamamlamıyan kişilerin istemi nazara alınmaz. Başvurma tarihinde noter bulunanlar hakkında yukarıki fıkralar hükmü uygulanmaz. 9 uncu maddenin son fıkrası hükmü bu halde de uygulanır. İKİNCİ BÖLÜM Üçüncü Sınıf Noterliğe Atama İlan üzerine atama: Madde 24 – 22 nci maddeye göre ilan edilen üçüncü sınıf noterliğe, ancak noterlik belgesini almış olan bir kimse atanabilir. Adalet Bakanlığı, Resmi Gazete’de ilan tarihinden itibaren bir ay tamamlandıktan ve her halde 23 üncü maddenin 2 nci fıkrasına göre verilen sürenin bitiminden sonra isteklilerden 18 inci maddede gösterilen defterdeki sırada en önde bulunanı, engel bir hali olmamak şartiyle, noterliğe atar. [3] (Ek fıkra: 2/12/2014-6572/2 md.) Noterlere Türkiye Noterler Birliği tarafından verilen kimlik kartı, tüm resmî ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmî kimlik hükmündedir. Teklif üzerine atama: Madde 25 – (Mülga: 16/11/1989 - 3588/17 md.) Teklifin reddolunmasının sonucu: Madde 26 – (Mülga: 16/11/1989 - 3588/17 md.) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Birinci, İkinci ve Üçüncü Sınıf Noterliklere Atanma [4] Atama usulü: Madde 27 – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/2 md.) Birinci sınıf noterliğe birinci sınıf, ikinci sınıf noterliğe birinci veya ikinci sınıf, üçüncü sınıf noterliğe birinci, ikinci veya üçüncü sınıf noterler arasından, 22 nci maddeye göre yapılan ilanları izleyen bir ay içinde başvuran isteklilerden birisi, Adalet Bakanı tarafından atanır. Noterlik belgesi sahiplerinin üçüncü sınıf bir noterliğe atanabilmesi, üçüncü veya daha üst sınıf noter isteklilerin bulunmamasına bağlıdır. İkinci ve üçüncü sınıf noterliklere atamada bir üst sınıftan olan noterlerin atanma isteği diğer isteklilere tercih edilir. Bulunduğu noterlikte iki yılını doldurmamış bulunan noterlerin atanma isteği nazara alınmaz. (Değişik ikinci fıkra: 2/12/2014-6572/3 md.) Atama yapılırken aynı sınıftan noterlerin meslekteki kıdemleri esas alınır. Kıdemde eşitlik hâlinde Adalet Bakanlığınca verilen noterlik belge sıra numarası önce olan tercih edilir. (Ek fıkra: 1/7/2022-7417/29 md.) İki defa yapılan ilana rağmen, birinci fıkra uyarınca atama yapılamayan bir noterliğe; üst sınıf veya aynı sınıf noterler, bu sınıflardan isteklinin bulunmaması halinde, bir alt sınıf noterler arasından atama yapılabilir. Bu fıkra kapsamında yapılacak atamalarda birinci fıkranın son cümlesindeki iki yıllık süre bir yıl olarak uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Müşterek Hükümler Atamadan önce vazgeçme: [5] Madde 28 – (Yeniden düzenleme: 23/1/2008-5728/346 md.) (Değişik: 23/6/2022-7413/9 md.) Atanma veya nakil talebinde bulunan başvuru sahiplerinin vazgeçme talepleri, 22 nci maddeye göre yapılan ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Adalet Bakanlığına fiziki olarak teslim edilmesi veya elektronik ortamda iletilmesi kaydıyla, atama işleminde değerlendirilir; aksi hâlde vazgeçme talebi dikkate alınmaz. Noterliğin kapatılması veya istifa yolu ile noterlikten ayrılanların atanma isteği: Madde 29 – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/3 md.) Boşalan veya yeniden açılan bir noterliğe yapılan atama tasarrufunun yargı organı tarafından iptali halinde açıkta kalan noter, atanmadan önceki noterlik görevine döner; önceki noterliğe başkası atanmış ise, kendi sınıfından boşalacak veya yeni açılacak ilk noterliğe diğer bütün isteklilere tercihan atanır. Bu suretle atananların önceki noterlikte geçen hizmet süresi, yeni atandığı noterlikte geçmiş sayılır. Bulunduğu noterlikte iki yıllık hizmet süresini doldurduktan sonra istifa yolu ile meslekten ayrılan bir noter, ilan üzerine başvurması halinde ve noter olma yeterliğini kaybetmediğini de belgelendirmesi şartı ile ayrıldığı tarihteki kendi sınıfından veya alt sınıftan bir noterliğe 27 nci maddede belirtilen esas ve sıra çerçevesinde atanır. Bulunduğu noterlikte iki yıllık hizmet süresini doldurmadan istifa yolu ile meslekten ayrılan bir noterin ayrıldığı tarihteki kendi sınıfından bir noterliğe atanabilmesi, noter olma yeterliğini kaybetmediğini belgelendirmekle birlikte 24 ve 27 nci maddelerde belirtilen başka isteklinin bulunmamasına bağlıdır. Ancak, müstafi noter, istediği takdirde kendi sınıfının altındaki sınıftan bir noterliğe 27 nci maddenin birinci fıkrasındaki esaslar çerçevesinde atanır. Her iki durumda isteklilerin birden çok olması halinde, 27 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca tercih yapılır. İstifa yolu ile meslekten ayrılan bir noter, ayrıldığı tarihten itibaren altı ay geçmedikçe atanma talebinde bulunamaz. İkinci defa istifa yolu ile meslekten ayrılanlar, bir daha noterliğe atanamazlar. Bu Kanunun yürürlüğünden önce noter yardımcısı olarak atanmış bulunanlar, bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümlerinden yararlanamazlar; bu kimseler, istifa yoluyla noterlikten ayrıldıktan sonra, 7 nci maddedeki nitelik ve yeterliklere sahip olmadıkça yeniden noterliğe atanamazlar. Göreve başlama ve istifa etmiş sayılma: [6] Madde 30 – (Değişik fıkra: 23/6/2022-7413/10 md.) Noter sıfatı, noterliğe fiilen başlama tarihinde kazanılır. Kendi sınıfında veya yukarı sınıfta başka bir noterliğe atanan veya nakledilen noterin, o yer noterlik sıfatı, Cumhuriyet savcısının huzurunda yapılacak devir ve teslim işleminin bitmesiyle sona erer; yeni yer noterlik sıfatı ise bu yere fiilen başlama tarihinde kazanılır. Arada geçen sürede noter sıfatı devam eder. (Değişik fıkra: 23/6/2022-7413/10 md.) Atama veya nakle ilişkin karar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde ilan edilir. Noter, ilan tarihinden itibaren bir ay içinde yeni görevine başlamak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde görevine başlamayan noter, noterlik mesleğinden istifa etmiş sayılır. (Mülga: 23/6/2022-7413/10 md.) (Mülga: 23/6/2022-7413/10 md.) (Ek: 13/6/2000 - 4579/3 md.) Noterlik dairesini Adalet Bakanlığınca tespit edilen yer dışında açan veya çalışmakta olduğu noterliği bu yer dışına nakleden noterlere, Adalet Bakanlığınca noterlik dairesini tespit edilen yer sınırları içine taşıması için bir aylık süre verilir. Bu süre içinde noterliğini tespit edilen yer sınırları içine taşımayan noter, görevinden istifa etmiş sayılır ve noterlik dairesi, Türkiye Noterler Birliğinin gözetiminde tespit edilen yer sınırları içine nakledilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Dördüncü Sınıf Noterlikler Dördüncü sınıf noterliğe indirme: Madde 31 – Açık bulunan üçüncü sınıf bir noterliğe noter atanması mümkün olamazsa, bu noterlik, dördüncü maddedeki sınıflandırma ve ilan hakkındaki hüküm uygulanmaksızın, Adalet Bakanlığınca dördüncü sınıfa indirilir. Dördüncü sınıf noterliklerin yönetimi: Madde 32 – (Değişik birinci fıkra: 2/3/2005-5309/2 md.) Dördüncü sınıf noterlikler, o yerin bağlı bulunduğu adalet komisyonunun inhası üzerine, Adalet Bakanlığınca görevlendirilecek icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya kâtip sınıfından bir adalet memuru tarafından geçici olarak yönetilir. Bu gibilere, geçici yetkili noter yardımcısı adı verilir. (Ek fıkra: 2/3/2005-5309/2 md.) Asliye mahkemesinin bulunmadığı ilçelerde açılacak olan dördüncü sınıf noterlikler için, öncelikle hükûmet konaklarında imkânlar ölçüsünde yeterli nitelikte yer ayırmakla mülkî amirler görevlidir. DÖRDÜNCÜ KISIM Notere Vekalet ve İmza Yetkisi Boşalan noterliğin vekaleten yönetimi: Madde 33 – Her ne sebeple olursa olsun boşalan birinci, ikinci veya üçüncü sınıf bir noterliği, atanan noter göreve başlayıncaya kadar o noterlikte çalışan ve stajının altı ay'ını tamamlamış olan stajiyer, bu durumdaki stajiyerler birden fazla ise kıdemlisi, o noterlikte bu durumda stajiyer yoksa noter odasının uygun bulacağı ve görevlendireceği aynı durumdaki stajiyer, bunlardan hiç birisi bulunmadığı takdirde o noterliğin başkatibi, onun da engelli bulunduğu hallerde en kıdemli katibi vekaleten yönetir. (Değişik birinci cümle: 2/3/2005-5309/3 md.) Noterlikte bu işi görecek kâtip bulunmadığı takdirde, Cumhuriyet savcılığının bildirmesi üzerine, adalet komisyonu tarafından atanacak icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya yeterli bir adalet memuruna bu iş gördürülür. (Değişik: 16/11/1989 - 3588/5 md.) İşin yürütülmesinde yetersiz kaldığının denetimlerde belirlenmesi halinde vekil her zaman değiştirilebilir. Yukarıki fıkralar gereğince noterliği yürüten görevliye, kendi aylık veya ücretinden az olmamak üzere, noter odası tarafından tayin olunacak ücret, noterlik gelirinden ödenir. Ancak, bu ücret noterliğin aylık safi gelirinin yarısından fazla olamaz. (Değişik: 16/11/1989 - 3588/5 md.) Vekilin daire dışında bizzat yapacağı işlemlerden alınacak yol ödeneği dahil noterliğin, aylık gayri safi gelirinden, noterlik aidatı vekilin ücreti ve noterliğin diğer giderleri ayrıldıktan sonra kalanı, gelir ve giderin müfredatlı listesi ile birlikte en geç müteakip ayın onbeşine kadar vekil tarafından Türkiye Noterler Birliğine gönderilir. Geçici bir süre işten ayrılmalarda vekalet: Madde 34 – Noterlerin, tutuklanma, işten el çektirme ve geçici olarak işten çıkarma gibi sebeplerden dolayı geçici bir süre işlerinden ayrılmaları halinde görevleri 33 üncü madde uyarınca gördürülür. Bu takdirde, geçici olarak işten çıkarma hali ayrık olmak üzere diğer hallerde, noterlik aidatı ayrıldıktan sonra safi gelirin noter vekiline verilen ücretten artan kısmının yarısı notere verilip, diğer yarısı zimmeti çıktığı takdirde mahsup edilmek, aksi takdirde notere iade olunmak üzere, soruşturma ve kovuşturma kesin bir kararla sonuçlanıncaya kadar alıkonulur. Geçici olarak işten çıkarma halinde noter aidatı ve vekile verilen ücretten artan noterlik safi geliri Türkiye Noterler Birliğine gönderilir. Geçici yetkili noter yardımcısının birinci fıkrada gösterilen sebeplerle işinden ayrılması halinde 32 nci maddedeki usule göre yerine bir vekil seçilir. Vekil noterlik gelirinin tamamını alır. Engel halinde vekalet: Madde 35 – Hastalık ve izin gibi haklı engeller sebebiyle işlerinden ayrılan noterlere, o noterlikte öncelikle imzaya yetkili kimse vekalet eder. İmzaya yetkili kimse bulunmaması halinde, stajının altı ay'ını doldurmuş bulunan o noterlikteki stajiyer, bu durumda stajiyer yoksa başkatip veya kıdemli noterlik katibi, o noterlikte vekalet görevinin verilebileceği bir kimse bulunmadığı takdirde noter odasının uygun bulacağı yukarıda anılan nitelikte başka bir stajiyer bu işi görür. (Değişik üçüncü fıkra: 2/3/2005-5309/4 md.) Bunlardan birisinin bulunmadığı hallerde, noterin Cumhuriyet savcılığına başvurması üzerine bu görev, adalet komisyonunca yeterli bulunan bir adalet memuruna, 33 üncü maddenin üçüncü fıkrası uyarınca takdir edilecek ücret karşılığında gördürülür. Geçici yetkili noter yardımcılarının 1 inci fıkrada gösterilen engelleri halinde 34 üncü maddenin son fıkrası hükmü uygulanır. İmza yetkisi: Madde 36 – Noter, kendisine yardım etmek üzere, stajının üç ay'ını tamamlamış bulunan stajiyerine, başkatibine veya diğer bir katibine imza yetkisi verebilir. Birden çok kimseye imza yetkisi verilmiş olması halinde, bunlardan hangisinin öncelikle imzaya yetkili olduğu, yetki belgelerinde belirtilir. İmza yetkisinin hangi şartlarda ve ne şekilde verilebileceği yönetmelikte gösterilir. BEŞİNCİ KISIM Noterlerin Andiçmesi, Teminatı, İmza ve Mühür Örnekleri Noterlerin andiçmesi: Madde 37 – İlk defa noterliğe atananlar, işe başlamadan önce, bağlı bulundukları asliye hukuk veya münferit sulh mahkemesinde, kendilerine verilen bu görevi doğru ve tarafsız olarak yapacaklarına dair vicdan ve namusları üzerine andiçerler. Tutulacak üç nüsha tutanağın bir nüshası Adalet Bakanlığına gönderilir. Diğer nüshalardan biri Cumhuriyet Savcılığında, öbürü de noterlikteki dosyasında saklanır. Teminat: Madde 38 – Noterlik mesleğine girenler, göreve başladıkları tarihten itibaren iki ay içinde, noterliğin bir yıllık gayrisafi gelirinin % 5'i nispetinde teminat verirler Teminat yalnız para olabilir. Yeni açılacak olan noterliklerin teminatı noterliğin ilanında gösterilen tahmini gayrisafi gelir üzerinden ödenir. Noterler, ilk yılı takibeden yıllarda da bir evvelki yıla ait fiili gayrisafi gelirlerinin % 1 ini o yılın Şubat ay'ı sonuna kadar teminat olarak verirler. Teminat parası, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait bulunan milli bir bankaya yatırılır. Bu bankalar yönetmelikte gösterilir. Teminat parası noterlerin görevleri dolayısiyle sebep olabilecekleri zararlara ve bu yüzden haklarında verilebilecek para cezasına karşılık teşkil eder. Bu paralar başkasına temlik ve terhin edilemez. Haciz, 49 uncu madde gereğince, devir işlemi sırasında alıkonulacak miktardan artakalanı için mümkündür. Teminat paralarını süresi içinde yatırmıyan veya noksan yatıran notere, Adalet Bakanlığınca teminatını tamamlaması için bir ay'ı geçmemek üzere uygun bir süre verilir. Bu süre içinde de teminatını tamamlamıyan noter istifa etmiş sayılır. İmza ve mühür örnekleri: Madde 39 – Noterler, göreve başladıkları tarihten itibaren 15 gün içinde, noterlik mührü ile imzalarının üçer örneğini, bulundukları yer valiliğine göndermekle yükümlüdür. İmza yetkisi verilenlerin imzalarının birer örneği de, yetki belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren 15 gün içinde valiliğe gönderilir. ALTINCI KISIM Noterlik Dairesi Dairenin niteliği ve kiralanması: Madde 40 – Noterlik dairesi, resmi daire sayılır. Kira sözleşmesi daire adına noter tarafından yapılır. Noterlik dairesinin her türlü gideri notere aittir. Evrak ve defterlerin temini ve imhası: Madde 41 – Noterliklerde ve Türkiye Noterler Birliği organlarında kullanılan evrak ve defterlerle sair büro malzemesinin temini ve evrak ve belgelerin imhası, yönetmelikte gösterilen usullere göre, Devlet daireleri hakkındaki hükümlere tabidir. Personel: Madde 42 – Noterlik dairesi personeli, noterin emri altında bulunan işe yeter sayıdaki katip ve hizmetliden meydana gelir. En az iki katip bulunan noterliklerde, bunlardan biri başkatiplik görevini yapar. Başkatip: Madde 43 – Başkatip noterlik dairesi personelinin şefidir. Noterlik dairesinde bulunan evrak, defter ve demişbaş eşyadan noterle birlikte başkatip sorumludur. Noter katibi olabilme şartları: Madde 44 – Noter katibi olabilmek için Devlet Memurları Kanununda yazılı şartlara sahip bulunmak, ceza veya disiplin kararı ile meslekten çıkarılmış olmamak, altı aylık adaylık süresini geçirmek ve yeterliği noter tarafından onaylanmak şarttır. Yeterliği onaylanmıyan aday altı ay daha çalıştırılabilir. Yine başarı gösteremezse o noterlikte çalıştırılamaz. Türkiye Noterler Birliği veya odalar tarafından açılacak kursları bitirenler, adaylığa öncelikle alınırlar. Sözleşme yapma zorunluğu: Madde 45 – Noterler, adayları en az bir yıl süreli bir sözleşme ile işe alırlar. Sözleşmede açıkça yazılmasa bile noterin, adaylık süresinin bitimini takibeden 15 gün içinde, adayın yetersizliği sebebiyle feshi ihbar hakkı saklıdır. Adaylık süresinin uzatılması halinde de aynı hüküm uygulanır. Feshi ihbar süresi içinde sözleşme feshedilmemiş veya adaylık uzatılmamış bulunursa, bu sürenin sonundan itibaren sözleşme, katiplik sözleşmesi halinde devam eder. Noter katibi ve adayı ile yapılacak sözleşme dört nüsha olarak düzenlenir ve düzenlendiği tarihten itibaren 15 gün içinde bir nüshası noter odasına, ikinci nüshası bölge çalışma müdürlüğüne gönderilir. Diğer nüshalardan biri noterde, diğeri katip veya adayda kalır. Odaya gönderilen nüshaya, adayın Devlet Memurları Kanunundaki şartlara sahip olduğunu gösteren belgelerin onaylı birer örneği de eklenir. Katip adayı ile yapılan sözleşmenin ikinci fıkra uyarınca katiplik sözleşmesi haline geldiği veya sözleşmenin herhangi bir sebeple ortadan kalktığı hususları da, bu durumların ortaya çıktığı tarihten itibaren 15 gün içinde noter tarafından odaya bildirilir. Yukarıki fıkralara aykırı hareket eden noterlere, kusursuz oldukları anlaşılmadığı takdirde, ilk defasında en az kınama cezası verilir. 44 üncü madde hükmüne aykırı hareket edenler hakkında da yukarıki fıkra hükmü uygulanır. Noter katibi ve adayına verilmiş olan meslekten çıkarma cezasının kesinleşmesi halinde, katiplik veya adaylık sözleşmesi, kesinleşme tarihinde kendiliğinden münfesih olur. Katip ve adayın bu sebeple noterden herhangi bir tazminat talebetmesi mümkün değildir. Hizmetlilerin yapamıyacağı görevler: Madde 46 – Hizmetliler, katip görevinde kullanılamaz. Yıllık izin ve mazeret izni: Madde 47 – Noter tarafından, noterlikte en az 1 yıl hizmeti bulunan katip ve hizmetlilere aşağıdaki esaslara göre yıllık izin verilir. A) 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) hizmeti bulunanlara 15 gün, B) 5 yıldan 15 yıla kadar (15 yıl dahil) hizmeti bulunanlara 20 gün, C) 15 yıldan fazla hizmeti bulunanlara 1 ay. Yıllık izinlerini noterliğin bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara, gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere 7 güne kadar ek bir izin verilmesi zorunludur. Birinci fıkradaki bir yıllık hizmet süresinin hesabında katiplerin adaylık süresi de nazara alınır. Haklı bir mazereti bulunmak şartiyle katip ve hizmetlilere, noter tarafından, gidiş geliş dahil olmak üzere, yılda en çok on gün izin verilebilir. Bu şekilde alınan izinler toplamı on günü aştığı takdirde, aşan miktar yıllık izinden düşülür. Yukarıki fıkralara göre izinli bulundukları süre içinde katip ve hizmetliler ücretlerini tam olarak alırlar. Bu süreler toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile artırılabilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. İş mevzuatı hükümlerinin uygulanması: Madde 48 – Katip ve hizmetlilerle noter arasındaki hizmet akdinden doğan münasebetler, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça iş mevzuatına tabidir. Noterlik dairesinin devri: Madde 49 – Her ne sebeple olursa olsun bir noterliğin boşalması halinde, durum, o noter veya noterlikte imzaya yetkili kimse tarafından derhal Cumhuriyet Savcılığına yazı ile bildirilir. Cumhuriyet Savcısı, keyfiyeti Adalet Bakanlığına, noter odasına ve noter ölmüşse bilinen mirasçılarına bildirmekle beraber, hesap ve işlemlerini en çok iki aylık bir süre içinde inceliyerek evrak, defter, belge ve emanetleri bir tutanakla vekile devreder ve düzenliyeceği raporu tutanağın bir örneği ile birlikte Adalet Bakanlığına yollar. Noterin bir ilişiği çıkmadığı takdirde, teminat parası Adalet Bakanlığınca notere veya mirasçılarına iade ettirilir. İlişiği çıktığı takdirde, bunu karşılıyabilecek miktar alıkonularak, kanunen yetkili makamların incelemesi sonucuna göre işlem yapılır. Noter dairesindeki, notere ait eşya, Cumhuriyet Savcısı ve noter veya hazır bulunan mirasçıları tarafından tespit olunarak, noter odası tarafından takdir edilecek ücret karşılığında, yeni noter görevine başlayıncaya kadar, vekil tarafından kullanılmaya devam olunur. Birinci fıkranın evrak, defter, belge ve emanetlerin vekile devri hakkındaki hükümleri, noterlik dairesinin, noterden notere, vekilden notere ve vekilden diğer bir vekile devri hallerinde de uygulanır. Noter dairesinde mevcut notere ait eşya ve tesislerin, yeni notere devri halinde, ödenecek miktar üzerinde taraflar anlaşamamışsa, bu miktar oda tarafından tespit edilir. Noterliğin devir işinde hazır bulunan Cumhuriyet Savcısı ile bu işte kendisine yardım etmek üzere görevlendirdiği adalet memurlarına, Harçlar Kanununa göre tespit edilen yol tazminatı Türkiye Noterler Birliği tarafından ödenir. Şu kadar ki, devir işinin süresi ne olursa olsun beş günden fazlası için yol tazminatı verilmez. YEDİNCİ KISIM Noterlerin Yükümlülük ve Hakları BİRİNCİ BÖLÜM Noterlerin Yükümlülükleri Noterlik görevi ile birleşmiyen ve noterlerin yapmaktan yasaklı oldukları işler: Madde 50 – Hiçbir hizmet ve görev noterlikle birleşemez; yargı mercilerinin vereceği işlerle, ilim ve hayır kuruluşları başkan ve üyelikleri, hakemlik, vasiyeti tenfiz memurluğu ayrıktır. (Mülga: ikinci fıkra: 18/6/1997 - 4276/25 md.) Noterler borsa oyunu oynamak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki anlamda ticaret yapmak, kefil olmak, kendilerine ait ücretlerden herhangi bir şekilde indirim yapmak, aracı kullanmak, reklam ve rekabet niteliğinde bir eylemde bulunmak ve her ne suretle olursa olsun noterlik ücreti hususunda kendi aralarında sözlü veya yazılı anlaşma yapmaktan yasaklıdırlar. Noterlerin çalışma saatleri: Madde 51 – Noterlik dairesinde günlük çalışma, o yerdeki diğer resmi dairelerle birlikte başlar. Noter odaları, odada üye bulunan noterliklerin günlük çalışma ve tatil saatini odanın her yılki olağan genel kurul toplantısında, bir yıl süre ile uygulanmak üzere tespit eder ve Türkiye Noterler Birliği ile Adalet Bakanlığına bildirir. Şu kadar ki, noterlik dairesindeki iş kabulü süresi o yerdeki diğer resmi dairelerden en çok bir saat daha fazla olabilir. Noter, günlük çalışma süreleri dışında iş kabul edemez. 52 nci madde hükümleri saklıdır. Noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışması: MADDE 52- (Başlığı ile Birlikte Değişik:14/11/2024-7532/3 md.) Noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte düzenlenir. Emredici hükümlere uyma zorunluğu: Madde 53 – Noterler, kanunların emredici hükümlerine aykırı hususlarda işlem yapamazlar. Bu hüküm, imza onaylaması yapılan işlemlerin münderecatı hakkında da uygulanır. Meslek sırrı: Madde 54 – Noter ve noterlik katipleri, görevleri dolayısiyle öğrendikleri sırları, kanunların emrettiği haller dışında açıklıyamazlar. Evrak ve defterlerin gizliliği: Madde 55 – Noterlik evrak ve defterleri mahkeme, sorgu hakimliği ve Cumhuriyet savcılıklarınca veya resmi daireler tarafından, konusu da belirtilmek suretiyle, noterlikte soruşturmaya yetkili kılınan kimselerce incelenebilir. Noterlik evrak ve defterlerinin daire dışına çıkarılabilmesi, mahkemenin veya sorgu hakiminin karariyle mümkündür. Mahkeme veya sorgu hakimi evrakın dava sonuna kadar dosyada kalmasına karar verirse, bu takdirde evrakın bir örneği çıkartılıp aslına uygunluğu onaylanarak, aslının yerinde saklanmak üzere notere verilir. Noterin bulunduğu yerde inceleme imkanı bulunmaması sebebiyle evrakın başka bir yere gönderilmesi gerekiyorsa, noterin bulunduğu yer hukuk hakimliğinin onaylıyacağı örnek, aynı şekilde saklanır. Soruşturma yetkisi bulunan kişilerle Cumhuriyet savcılarının istiyecekleri örnekler noterlik ücretine tabi değildir. Diğer resmi mercilere verilecek örneklerden yalnız yazı ücreti alınır. Yaş tahdidi: Madde 56 – Noterler 65 yaşını tamamladıklarında, yaş tahdidine tabi tutulurlar. Yaşın hesabında Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun hükümleri kıyasen uygulanır. İKİNCİ BÖLÜM İzin ve Hastalık Noterlerin izni: Madde 57 – Noterlerin yıllık izin süresi, hizmeti altı aydan 10 yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için 30, daha fazla hizmeti olanlar için de 40 gündür. Bu sürelere, gidiş ve dönüş süreleri dahildir. Yıllık izin Adalet Bakanlığı tarafından verilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Bu takdirde önceki yıllara ait kullanılmamış izin hakları düşer. Haklı bir engeli bulunmak şartiyle noterlere, noterliğin bulunduğu yer Cumhuriyet savcısı tarafından, gidiş geliş dahil olmak ve 10 günü geçmemek üzere, mazeret izni verilebilir. Bu şekilde alınan izinler toplamı 20 günü aştığı takdirde aşan miktar yıllık izinden düşülür. Şu kadar ki, Türkiye Noterler Birliği organlarında çalışmak, yahut Türkiye Noterler Birliği veya Adalet Bakanlığınca verilen görevler dolayısiyle işinin başından ayrılmak zorunluğunda kalan noter, Cumhuriyet savcısına haber vermek şartı ile işin gerekli kıldığı süre için izinli sayılır. Bu izinler hiçbir suretle yıllık izinden indirilemez. Üçüncü ve dördüncü fıkralar hükmüne göre verilen izinler derhal Adalet Bakanlığına bildirilir. İzin süresinin geçirilmesi: Madde 58 – Haklı bir engeli olmaksızın, iznini 15 gün geçirenler istifa etmiş sayılırlar. İznini bu süreden az geçirmiş veya görevinden izinsiz olarak ayrılmış olanlar hakkında disiplin cezası uygulanır. Şu kadar ki, bu sebeple ilk defasında en çok kınama cezası verilebilir. Noterlerin hastalıkları halinde yapılacak işlem: Madde 59 – Noterler, hastalıkları nedeniyle alacakları rapor üzerine, hizmet sürelerine göre aşağıdaki esaslar dahilinde izinli sayılırlar: [7] 1. Beş yıla kadar (Beş yıl dahil) hizmeti olanlara üç aya kadar, 2. Beş yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) hizmeti olanlara altı aya kadar, 3. On yıldan daha çok hizmeti olanlara bir yıla kadar izin verilir. Bu süreler sonunda hastalıklarının devam ettiği, resmi sağlık kurullarının raporu ile belgelendirilen noterlerin izinleri, iki katı kadar daha uzatılabilir. Bu sürelerin sonunda da iyileşemiyen noterlerin görevlerine Adalet Bakanlığınca son verilir. SEKİZİNCİ KISIM Noterlerin Görevleri BİRİNCİ BÖLÜM Genel Olarak Noterlerin genel olarak yapacakları işler: Madde 60 – Noterlerin görevleri: 1. Yapılması kanunla başka bir makam, merci veya şahsa verilmemiş olan her nevi hukuki işlemleri düzenlemek, 2. Kanunlarda resmi olarak yapılmaları emredilen ve mercileri belirtilmemiş olan bütün hukuki işlemleri bu kanun hükümlerine göre yapmak, 3. (Değişik: 23/6/2022-7413/11 md.) Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmak ve bu sözleşmeyi taraflardan birinin talep etmesi, harç ve giderleri ödemesi hâlinde tapu bilişim sistemi vasıtasıyla tapu siciline şerh vermek, taşınmaz satış sözleşmesi yapmak, 4. Bu kanuna uygun olarak dışarda yazılıp getirilen kağıtların üzerindeki imza, mühür veya herhangi bir işareti veya tarihi onaylamak, 5. Bu kanun hükümlerine göre yapılan işlemlerin dairede kalan asıl veya örneklerinden veya getirilen kağıtlardan örnek çıkarıp vermek, 6. Belgeleri bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirmek, 7. Protesto, ihbarname ve ihtarname göndermek, 8. Kanunen tescili gereken işlemleri tescil etmek, 9. Bu ve diğer kanunlarla verilmiş sair işleri yapmak. İKİNCİ BÖLÜM Özel Olarak Tespit işleri: Madde 61 – Noterler bir şeyin veya bir yerin hal ve şeklini, kıymetini, ilgili şahısların kimlik ve ifadelerini tespit ederler ve davet edildiklerinde piyango ve özel kuruluşların kur'a, seçim ve toplantılarında hazır bulunarak durumu belgelendirirler. Taşınmaz satış sözleşmesi: Madde 61/A - (Ek: 23/6/2022-7413/12 md.) Taşınmaz satış sözleşmesi noterler tarafından da yapılabilir. Noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine başvuru belgesi düzenler, taşınmaz üzerindeki her türlü kısıtlamaları dikkate alır ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esasları gözetir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler tapu bilişim sistemi vasıtasıyla noterlerle paylaşılır. Taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması hâlinde ilgili tapu müdürlüğünden eksik olan hususlar bu sistem üzerinden talep edilir ve eksiklikler tapu müdürlüğünce giderilerek sisteme aktarılır. Noterlerce hak sahibi belirlendikten ve taşınmazın satışına engel hukuki bir durumun bulunmadığı tespit edildikten sonra taşınmaz satış sözleşmesi yapılır. Satış sözleşmesi taraflarca imzalandığı anda noter, tapu bilişim sisteminden yevmiye numarası alarak sözleşmeyi bu sisteme kaydeder. Sözleşmenin sisteme kaydından sonra tapu müdürlüğünce taşınmazın tapu siciline tescili sağlanır. Satış sözleşmesi ile diğer belgeler, noter tarafından sisteme aktarılır ve fiziki olarak arşivlenir. Noterler, taşınmaz satış sözleşmesiyle ilgili işlemleri bizzat yaparlar. Tapu kayıt örneği ve diğer belgelerden hak sahibinin belirlenememesi veya satışa engel hukuki bir durumun varlığı hâlinde noterlerce satış işlemi gerçekleştirilmez. Noterler tarafından yapılacak taşınmaz satış sözleşmelerinden yalnızca 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca tapu harcı alınır. Bu işlemler için 492 sayılı Kanunun tapu harçlarına ilişkin hükümleri ve gerekli harcı tamamen almadan işlem yapan noterler hakkında aynı Kanunun 128 inci maddesi hükmü uygulanır. Taşınmaz satış sözleşmeleri damga vergisinden ve bu işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtlar değerli kâğıt bedellerinden istisnadır. Bu madde kapsamında yapılan işlemler karşılığında noter ücreti dışında herhangi bir ücret alınmaz. Noter ücreti taşınmazın değerine göre beş yüz Türk lirasından az ve dört bin Türk lirasından fazla olamaz ve ücret tarifesinde gösterilir. Bu miktarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanır. Taşınmaz satış işlemleri için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü döner sermaye işletmesine gelir kaydedilmek üzere hizmet bedeli alınır ve bu işlemler sebebiyle noterlere herhangi bir pay veya aidat ödenmez. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Emanet işleri: Madde 62 – Noterler, saklanmak veya bir şahsa verilmek üzere getirilen emanetleri, aşağıdaki hükümlere göre muhafaza ederler. Tutanağın bir örneğini emaneti veren alır; bir örneği de emanet kimin için yatırılmışsa ona tebliğ olunur. Emanetin saklanması: Madde 63 – Emanetler, noter tarafından uygun şekilde saklanır. İlgili isterse, emanet bir muhafazaya konulup, kendisi ile noter tarafından mühürlenerek milli bir bankada, banka bulunmıyan yerlerde demir kasa veya sağlam bir dolapta saklanır. Emanetin para olması: Madde 64 – Emanet para olduğu takdirde, noter bu parayı en geç ertesi gün bankadaki noterlik emanet cari hesabına hak sahibinin adı, soyadı ve adresini de göstermek suretiyle yatırır. Emanet paranın tahsil ve ödenmesinde makbuz kullanılır. Tahsilat makbuzu iki, ödeme makbuzu bir nüsha olarak düzenlenir. Tahsilat makbuzunun ilk nüshası emaneti yatırana verilir. Para hak sahibine, noterlikçe verilecek çek karşılığında bankaca ödenir. Noter, emanet paraya ait giderler ödendikçe, bankaya ihbarda bulunur. Bu halde zamanaşımı kesilir. Emanetlerin zamanında alınmaması veya giderlerinin ödenmemesi halinde yapılacak işlem: Madde 65 – Emanetin, saklanma süresinin sonunu takibeden bir yıl içinde alınmaması veya harç ve giderlerin ödenmemesi halinde noter, emanetin alınmasını veya harç ve giderlerin ödenmesini tevdi edene, ona tebligat mümkün değilse kanuni haleflerine yahut varsa emanet lehine yatırılmış olan kimseye tebliğ eder. Tebliğden itibaren bir ay içinde ilgilisi notere başvurarak harç ve giderleri vermediği takdirde, noter, emaneti belediye müzayede yerinde, belediye veya müzayede yeri yoksa elverişli bir yerde satarak durumu bir tutanakla tespit eder. Satış tutarından, emanet sebebiyle o güne kadar işliyen noterlik giderleri ile satış giderleri tutarları alıkonulduktan sonra kalanı bankaya yatırılır. Emanetin hazineye intikali: Madde 66 – Emanet, değersiz veya satış masrafını korumıyacak ise, 65 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca yapılan tebliğin semeresiz kalması halinde Hazineye devredilir. Noterler tarafından emanet olarak veya 65 inci maddenin son fıkrası hükmünün uygulanması sonunda bankaya yatırılan para zamanaşımının dolmasından sonra Hazineye aktarılır. Emanetlerde hak sahibi: Madde 67 – Emanetlerin tutanakta yazılı şartlar dışında bir kimseye verilebilmesi, tarafların muvafakatine veya mahkeme kararına bağlıdır. Defter onaylamak: Madde 68 – Noterler Türk Ticaret Kanunu ve diğer kanunlar hükümlerine göre tutulması gereken defterleri bu kanunlar uyarınca onaylarlar. Yukarıki fıkrada anılan defterlerin onaylanmasından sonra noter, onayladığı defterin nevini, ait olduğu yılı, sayfa sayısını, sözü geçen kanunların emrettiği şekilde mercilerine, tek tek veya liste halinde taahhütlü mektupla bildirir. Bunun için noter, ücret tarifesinde gösterilen yazı ücretini ve kanunun tek tek bildirmeyi zorunlu kıldığı hallerde ayrıca posta giderini de ilgilisinden alır. Vasiyetname ve ölüme bağlı tasarruflarla ilgili işler: Madde 69 – Noterler açık veya kapalı olarak verilen vasiyetnameleri saklarlar ve buna dair bir tutanak düzenlerler. Gerek bu suretle saklanan vasiyetnameleri, gerek noterler tarafından düzenlenen sair ölüme bağlı tasarrufları yapanların ölümü halinde bilgi verilmesi için, durumu bunların kayıtlı oldukları nüfus dairelerine yazı ile bildirirler. Noterler, nüfus idaresi tarafından ölümün ihbarı veya resmi bir belge ile isbatı halinde, yetkili sulh hakimine verilmek üzere, dairelerinde saklı bulunan vasiyetnamelerin ve noterlikçe düzenlenmiş ölüme bağlı tasarruf senetlerinin onaylı örneklerini Cumhuriyet Savcılığına tevdi ederler. Birinci fıkra uyarınca nüfus dairelerine yazılacak yazı için ücret tarifesinde gösterilen yazı ücreti ile posta gideri ilgilisinden alınır. Tebligat işleri: Madde 70 – Tebliği istenen her nevi kağıt, Tebliğat Kanunu hükümlerine göre muhatabına tebliğ olunur. Tebliğ tutanağı dairedeki nüshaya bağlanır. Tebliğin yapıldığı veya yapılamadığı ilgilisine verilecek nüshasına yazılıp onaylanır. Aylık ve yıllık iş cetvelleri verilmesi: Madde 71 – Noterler, her ayın en geç onuna kadar, bir evvelki ay içinde dairelerine gelen ve çıkan işlerin niteliğini ve sayısını ve bunlardan aldıkları ücret, harç, vergi ve diğer resimlerin miktarını ve giderlerini gösterir bir cetvel düzenliyerek Türkiye Noterler Birliğine gönderirler. Notere vekalet halinde vekil, birinci fıkrada gösterilen hususlardan başka, kendisine ödenen ücret tutarı ile 34 üncü madde gereğince noterlik gelirinden alıkoyduğu ve notere ödediği kısımları ve alıkonulan parayı yatırdığı bankanın isim ve hesap numarasını da cetvelde gösterir. Noterler ayrıca her yılın Mart ayı sonuna kadar, geçen yıla ait gelir, gider ve teminat tutarını gösteren bir cetvel düzenliyerek, Adalet Bakanlığına ve Türkiye Noterler Birliğine gönderirler. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (Ek: 31/3/2011-6217/14 md.) Diğer İşlemler Noterlerin yapabilecekleri diğer işlemler: Madde 71/A – (Ek: 31/3/2011-6217/14 md.) Aşağıda belirtilen işlemler noterler tarafından da yapılabilir: a) Terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi. b) Mirasçılık belgesi verilmesi. Uygulanacak usul: Madde 71/B – (Ek: 31/3/2011-6217/14 md.) Noterler, ilgilinin yazılı veya sözlü başvurusu üzerine, talep edilen işlemle ilgili bir tutanak düzenler. İşlemler yapılırken, o işlemlerle ilgili özel kanunlarındaki usuller de gözetilir. Talebin konusu bir belge düzenlenmesini gerektiriyorsa noter, ilgilisine bu belgeyi de düzenleyerek verir. Noterler, bu Kanunun 71/A maddesinde belirtilen işlemleri bizzat yaparlar. Ancak, noterlik dairesinde imza yetkisi verilmiş hukuk fakültesi mezunu görevli veya noter stajyeri mevcut ise bu işlemler onun tarafından da yapılabilir. Mirasçılık belgesi verilmesinin yargılamayı gerektirmesi, nüfus kayıtlarının mirasçılık belgesi verilmesi konusunda yeterli olmaması veya mirasçılık belgesinin yabancılar tarafından talep edilmesi durumunda, mirasçılık belgesi noterler tarafından verilemez. Bu Kanunun 71/A maddesinde yer alan işlemlere ilişkin taleplerde noterler tarafından alınacak ücret Noterlik Ücret Tarifesinde ayrıca gösterilir. Bu işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtlar değerli kâğıt bedellerinden istisnadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İtiraz: Madde 71/C – (Ek: 31/3/2011-6217/14 md.) Noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabilir. Sulh hukuk mahkemesi, itiraz üzerinde verdiği kararın bir örneğini ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildirir. DOKUZUNCU KISIM Noterlik İşlemlerinin Şekli BİRİNCİ BÖLÜM Noterlik İşlemlerinde Uyulması Gerekli Genel Hükümler Hukuki işlemler ve ilgilileri: Madde 72 – Noterler, ilgililerin istemi üzerine, hukuki işlemleri belgelendirirler. Belgelendirme, bu kısım hükümleri ile diğer kanunlar ve yönetmelikte gösterilen şekilde yapılır. İlgili, belgelendirme isteminde bulunan kişidir. Noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. İlgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olması: [8] [9] Madde 73- (Değişik: 1/7/2005-5378/23 md.) Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olduğunu anlarsa, işlemler engellinin isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma engelli olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur. İlgilinin Türkçe bilmemesi: Madde 74 – İlgili, Türkçe bilmezse andlı bir tercüman da bulundurulur. İmza yerine işaret, mühür veya parmak izi kullanılması: Madde 75 – İlgililerle tanık, tercüman ve bilirkişi imza atamadıkları ve imza yerine geçen bir el işareti kullanmadıkları takdirde, varsa mühür, yoksa sol elinin baş parmağı, bu da yoksa diğer parmaklarından biri bastırılır ve hangi parmağın bastırıldığı yazılır. (Değişik ikinci fıkra: 1/7/2005-5378/24 md.) Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme engelliler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur. [10] Tanık, tercüman ve bilirkişinin andı noter tarafından Hukuk Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yaptırılır. Yasaklılık: Madde 76 – Noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar: 1. Kendisi bizzat ilgili ise veya bir ilgili onun vekili olarak hareket ediyorsa, 2. Aralarında evlilik birliği kalmamış olsa bile ilgililerden birinin karı veya kocası ise, 3. İlgililerden biri ile aralarında sıhri dahi olsa usul veya füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhri hısımlıkta ikinci derecede (Bu dereceler dahil) civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa, 4. İlgililerden biri noterin katip veya hizmetlisi ise, 5. İlgililerden biri aralarında iki, üç ve dördüncü numaralarda yazılı ilişki bulunan bir şahsın vekili olarak hareket ediyorsa, 6. Noterlik işlemi, kendi yararına veya aralarında iki, üç ve dördüncü numaralarda yazılı ilişkiler bulunan bir kimse yararına bir tasarrufu kapsıyorsa. Noterlik işlemini hukuk hakiminin yapması: Madde 77 – Yukarıki madde uyarınca noterin yapamadığı noterlik işlemi o yerde başka bir noter yoksa bu kanun hükümlerine göre Asliye Hukuk Hakimi, o yerde Asliye Hukuk Hakimliği mevcut değilse Sulh Hukuk Hakimi tarafından yapılır. Tanıklar için diğer yasaklılık sebepleri: Madde 78 – Aşağıdaki kimseler tanık olamazlar: 1. Reşit olmıyanlar, 2. Mahcurlar, 3. Hukuk Yargılama Usulü Kanununa göre andlı tanık olarak dinlenmeleri mümkün olmıyanlar, 4. Noterin katip ve hizmetlileri, Başkaları, adına işlem yaptıracaklardan aranacak belge: Madde 79 – Vekil, veli, vasi, kayyım, mümessil ve mirasçı sıfatiyle veya şirket ve dernek gibi tüzel kişiler adlarına noterlik işlemi yaptırmak istiyenler, sıfat ve yetkilerini ve işlemi yapmıya izinli olduklarını bildirir belge göstermekle yükümlüdürler. Belgenin gösterildiği iş kağıdına yazılmakla beraber, işlemle ilgili kısımlarını ve nereden hangi tarih ve numara ile verilmiş olduğunu gösteren, birer örneği harçsız ve vergisiz olarak gerek ilgilisine verilecek ve gerekse dairede saklanacak asıl ve örneklerine bağlanır. Fotoğraf yapıştırılması: Madde 80 – İlgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunlu olan işlemler yönetmelikte gösterilir. Noter, birinci fıkranın kapsamı dışında kalan bir işlemin niteliği, ilgilinin durumu ve kimliği bakımından gerekli görür veya ilgili isterse, o işleme ait kağıtlara da ilgilinin fotoğrafını yapıştırabilir. Noterlik işlemlerinde çıkıntı, değiştirme, fesih, iptal ve düzeltme: Madde 81 – Noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasını ve noterin onayını taşımıyan çıkıntılar geçerli değildir. Çıkıntılar el yazısı ile yapılamaz. Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptal veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartiyle düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır. Yeni işlemin tarih ve numarası, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kağıda yazılır. Şu kadar ki, yeni işlem başka bir noterlikte yapılırsa, bu noterlik, yeni işleme ait kağıdın bir nüshasını, gerekli açıklama yapılarak ilk işleme ait kağıda bağlanması için o işlemi yapan noterliğe gönderir. Noterlik işlemlerinin hükümleri: Madde 82 – Bu kanun hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır. Noterler tarafından bu kısmın ikinci bölümünün hükümlerine göre düzenlenmiş olan hukuki işlemler, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu kısmın üçüncü bölümü hükümlerine göre noter tarafından yapılan imza onaylaması, onaylanan imzanın ilgiliye ait oluşunu belgelendirme niteliğinde bulunup, hukuki işlemlerin içindekileri kapsamaz. Bu işlemlerde imza ve tarih, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri dışında kalan noterlik işlemleri aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Görevin daire dışında yapılması: Madde 83 – Noterler, noterlik işlemlerini dairelerinde yaparlar. Şu kadar ki, işlemin dairede yapılması gecikmeye sebep olur veya başka bir zorluk arz ederse, sebebi iş kağıtlarında gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilir. Aynı yetkiyi, işlemin yapıldığı tarihte öncelikle imzaya yetkili bulunan kimse de taşır. İKİNCİ BÖLÜM Düzenleme Şekil: Madde 84 – Hukuki işlemlerin noter tarafından düzenlenmesi bir tutanak şeklinde yapılır. Bu tutanağın: 1. Noterin adı ve soyadı ile noterliğin ismini, 2. İşlemin yapıldığı yer ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 3. (Değişik: 2/4/1998 - 4358/3 md.) İlgilinin ve varsa tercüman, tanık ve bilirkişinin kimlik ve adresleri ile ayrıca ilgilinin vergi kimlik numarası, 4. İlgilinin hakiki arzusu hakkındaki beyanını, 5. İşleme katılanların imzalarını ve noterin imza ve mührünü, Taşıması gereklidir. Bu şekilde düzenlenen iş kağıdının aslı noterlik dairesinde saklanır ve örneği ilgilisine verilir. Tutanakta bulunacak diğer kayıtlar: Madde 85 – Tutanak, noterin ilgiliyi tanıyıp tanımadığını, tanımıyorsa ilgilinin kişiliği hakkında ne yoldan kanı sahibi olduğunu gösterir kayıtları taşır. Noter böyle bir kanıya ulaşamaz ve işlemin yapılması da istenirse, keyfiyet ve kimliğin tespiti için getirilen ispat vasıtası tutanağa yazılır. Tutanağın okunması: Madde 86 – Tutanağın, ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanı yazıldıktan sonra okuması için kendisine verilir. İlgili tutanağı okur, içindekiler isteğine uygun ise, bu husus da yazıldıktan sonra altını imzalar. İlgilinin okuma ve yazma imkanına sahip olmaması: Madde 87 – İlgili okuma ve yazma imkanına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır. İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler. Tutanağa eklenecek belgelerin hükmü: Madde 88 – İlgili, beyanında bir belgeye dayanır ve bu, tutanağa bağlanırsa, o belge tutanağın ayrılmaz bir parçası sayılır. Şu kadar ki, 84 üncü maddenin son fıkrası gereğince tutanak örneğinin ilgililere verilmesi sırasında, bu belgenin de örneğinin çıkartılması ilgilinin isteğine bağlıdır. Düzenleme şeklinde yapılması zorunlu işlemler: Madde 89 – Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnamelerle, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış, gayrimenkul satış va'di, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksimi sözleşmesi ve diğer kanunlarda öngörülen sair işlemler bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Onaylama Şekil: Madde 90 – Hukuki işlemlerin altındaki imzanın onaylanması imzayı atan şahsa ait olduğunun bir şerhle belgelendirilmesi şeklinde yapılır. İmzası onaylanan iş kağıdının aslı ilgilisine verilir ve imzalı bir örneği dairede saklanır. Bu örnek harca tabi değildir. Onaylama şartları: Madde 91 – Onaylama, imzanın noter huzurunda atılması veya kendisine ait olduğunun ilgili tarafından kabulü ile kabildir. Onaylama şerhinin ihtiva edeceği hususlar: Madde 92 – Onaylama şerhinin: 1. İşlemin yapıldığı yer ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 2. (Değişik: 2/4/1998 - 4358/3 md.) İlgilinin kimliği, adresi ve vergi kimlik numarasını, 3. Noter, ilgiliyi tanımıyorsa, kimliği hakkında gösterilen ispat belgesini, 4. İmza huzurda atılmışsa bu hususu, imza dışarda atılıp da huzurda ilgili, imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmişse bu husustaki beyanı, 5. İşleme katılanların imzalarını ve noterin imza ve mührünü, Taşıması gereklidir. Mühür, tarih, parmak izi ve işaretin onaylanması: Madde 93 – Bu bölümdeki hükümler mühür, tarih parmak izi veya imza yerine geçen el işaretinin noter tarafından onaylanmasında da kıyasen uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Örnek Verme Kimlere Örnek verilebileceği: Madde 94 – Noterler tarafından yapılan işlemlerin örnekleri, ancak ilgililerine, kanuni mümessil veya vekillerine yahut da mirasçılarına verilir. Bu örnek, masrafı verilmek suretiyle o yerdeki noter eliyle diğer bir şehirdeki noterlikten de getirtilebilir. Ancak, Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre açılmadıkça, vasiyeti yapandan veya bu konuda özel yetkiyi kapsıyan, noterlikten onaylı vekaletnameyi taşıyan vekilinden başkasına, vasiyetnamelerin örneği verilemez. Hakimin izni ile örnek verilmesi: Madde 95 – Yukarıdaki maddede sayılanlardan başkasına örnek verilmesi, noterliğin bağlı bulunduğu asliye hukuk veya münferit sulh hakiminin iznine bağlıdır. Birinci fıkraya göre verilecek örneklerin, konsolosluklarda düzenlenen evraka ait olması halinde izin, örneği talebeden şahsın Türkiye'deki son ikametgahı mahkemesince, son ikametgahı tespit edilemiyen hallerde ise Ankara Asliye Hukuk Mahkemesince verilir. Bu izin hiçbir harç ve vergiye tabi değildir. Belirli bir kısmın örneğini vermek: Madde 96 – İlgili, getirdiği her çeşit kağıdın tamamının veya bir kısmının örneğinin çıkarılmasını istediği takdirde, noter aslındaki şekli korumak şartı ile tamamını veya istenilen kısmı aynen yazar ve iş sahibine istediği kadar örnek verir. Örneğin dairede saklanması: Madde 97 – Çıkarılan Örneklerden biri ilgiliye imza ettirilerek noter dairesinde saklanır. İlgilisine verilecek örneklere, bir örneğin dairede saklandığı yazılmakla beraber, geri verilen aslına da bu yolda ayrıca şerh verilerek mühürlenir. Fotokopi ve benzeri usullerle örnek çıkarma: Madde 98 – Örnek, fotokopi veya benzeri usullerle de çıkarılabilir. Aslında bir bozukluk varsa, tasdik şerhinde açıklama yapılır. Yabancı dildeki kağıdın örneği: Madde 99 – Örneği verilmesi istenen kağıt yabancı dilde yazılmışsa, evvela tercüme edilir; sonra bu bölüm hükümlerine göre örnek çıkarılarak her örneğe tercümesi iliştirilir ve bu yolda şerh verilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Diğer İşlemler Bölümün kapsamı: Madde 100 – İkinci, üçüncü, dördüncü bölüm hükümleri dışında kalan noterlik işlemleri, bu bölüm hükümlerine göre yapılır. Tutanak: Madde 101 – Noter tarafından düzenlenecek tutanak: 1. Tutanağın düzenlendiği yeri ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 2. (Değişik: 2/4/1998 - 4358/3 md.) İlgilinin kimliği, adresi ve vergi kimlik numarasını, 3. İlgili noter tarafından tanınmıyorsa, kimliği hakkında getirilen ispat belgesini, 4. Tutanağın konusunu, 5. İlgilinin, varsa tercüman, bilirkişi ve tanıkların imzalariyle noterin imza ve mührünü, Kapsar. Şu kadar ki, emanet tutanağında, emaneti alma ve verme şartları da gösterilir. Tutanak şeklinde yapılacak işlemler: Madde 102 – Bu kanunun 61 ve 62 nci maddelerinde yazılan işlemler tutanak şeklinde yapılır. Çevirme işlemi: Madde 103 – Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirme halinde, noter tarafından metnin altına bir şerh verilir. Bu şerhin, noter yeminli tercüman kullanmışsa, tercümanın kimliğini ve adresini ihtiva etmesi ve altının, noter tarafından tarih yazılıp imzalanarak mühürlenmesi gereklidir. Çevirmenin başka yerde yaptırılması: Madde 104 – İlgilinin bulunduğu yerde noterlikçe çevirme yaptırılamazsa, o noterlik aracılığı ile başka yerdeki noterlikte çevirme yaptırılabilir. Ticari protesto: Madde 105 – Kabul etmeme ve ödememe protestosu, Türk Ticaret Kanununda yazılı hükümlere göre yapılır. İhtarname ve ihbarname: Madde 106 – Her türlü hukuki işlemlere ait ihtarname ve ihbarname: 1. İstemde bulunan ve diğer tarafın ad ve soyadları ile açık adreslerini, 2. İhtar ve ihbar konusunu, 3. İstemde bulunanın imzasını, 4. Tebliğ şerhini, noterin imza ve mühürünü ve tarihi (Yazı ve rakam ile), Kapsar. İhtarname ve ihbarnameler ilgili tarafından yazılıp tebliğ için notere getirebileceği gibi, notere de yazdırılabilir. Defter onaylanması: Madde 107 – Noterler, defter onaylamasını özel kanununda gösterilen şekilde yaparlar. Özel kanununda hüküm bulunmıyan hallerde defter onaylaması, defterin baş ve son sayfasına kaç sayfadan ibaret olduğu yazılmak ve her sayfası numaralanıp mühürlenmek suretiyle yapılır. Tescil: Madde 108 – Kanunen tescili gereken işlemler; sicil defterine, sıra numarası altında, iş lemin tarih ve numarası, ilgililerin ad ve soyadları ve işlemin niteliği yazılmak suretiyle tescil edilir. ONUNCU KISIM Gelirleri Dağıtılacak Olan İşlemler [11] Noterlikler ortak cari hesabı: Madde 109 – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/6 md.) Bir il, ilçe veya büyükşehir belediyesi sınırları içinde birden çok noterlik bulunması halinde, bu yerlerde her yıl, harç veya damga vergisine tabi değeri, 30.000 gösterge rakamının o yılın bütçe kanununda gösterilen memur maaş katsayısıyla çarpımı sonucunda bulunacak meblağdan fazla olan noterlik işlemlerinin yapılmasından elde edilen her çeşit ücret ve noter hissesi tutarının % 15'ini aşmamak üzere Noter Odası Yönetim Kurulunca tespit edilecek oranı alıkonulduktan sonra kalanı işlemi yapan noterlikçe, milli bir bankada açtırılan (Noterlikler ortak cari hesabı)na en geç işlemin yapıldığı günü takibeden (5) iş günü içinde yatırılır. Noterlikler ortak cari hesabı, takvim yılı başından önce o yerdeki noterliklerin bağlı bulunduğu oda yönetim kurulunca açtırılır ve durum Türkiye Noterler Birliğine bildirilir. [12] Noterler, yukarıdaki fıkrada gösterilen noterlik işlemlerini, kanuni bir sebep olmaksızın yapmaktan hiçbir surette kaçınamazlar. Noterlikler ortak cari hesabı: Madde 110 – (Mülga: 16/11/1989 - 3588/17 md.) Gelirin dağıtımı: Madde 111 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/348 md.) Bu Kanunun 109 uncu maddesi uyarınca yatırılıp ortak hesapta toplanan paralar, her üç ayda bir o yerdeki ilgili noterlere veya bu Kanuna göre görevlendirilmiş noter vekili varsa vekile, eşit miktarda ödenir. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde, farklı sınıftan ve birden fazla noterlik bulunması halinde, birinci sınıf noterlikler için oluşturulan ortak hesap bu sınıfa mensup noterlikler arasında; diğer sınıf noterlikler için, kuruldukları ilçenin mülkî sınırları esas alınarak oluşturulan ortak hesap ise bu sınıfa mensup noterlikler arasında, eşit miktarda dağıtılır. Ödemenin şekli oda genel kurulunun yıllık olağan toplantısında tespit edilir. Yukarıki fıkrada gösterilen üç aylık süre dolmadan evvel, her hangi bir sebeple noterlik meslekinden ayrılan veya başka bir noterliğe naklen atanan noterin hissesi, sürenin sonu beklenilmeksizin kendisine veya mirasçılarına derhal ödenir. ONBİRİNCİ KISIM Noterlerin Alacağı Ücret, Vergi, Harç ve Resimlerin Tahsil Şekli BİRİNCİ BÖLÜM Noterlerin Alacakları Ücretler Ücret tarifesi: Madde 112 – Noterlerin yaptıkları işlemlere ait harç üzerinden hesaplanacak ücretleri ile vasiyetname ve vakıf senedi düzenlenmesinden alınacak ücretler, yazı, bir dilden diğer dile veya bir yazıdan diğer yazıya çevirme, karşılaştırma, tescil, emanetlerin saklanması ve kanunlarında harç, vergi ve resimlerden bağışık olduğu yazılı işlemler ile defter onaylanmasından ve kanunun ücret almayı öngördüğü sair işlemlerden alacakları ücretler ve noterlerle imzaya yetkili vekillerinin yol ödeneğinin miktarı, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek bir tarife ile tespit olunur. Noterlik işleminin başka bir noter aracılığı ile yapıldığı hallerde, aracı notere ödenecek ücretler de tarifede gösterilir. Tanıklık ve onaylama şerhlerinden yazı ücreti alınmaz. (Değişik: 16/11/1989 - 3588/8 md.) Tarifede gerekli görülecek değişiklikler her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yapılır. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır. [13] Sayfa hesabı: Madde 113 – Ücretlerin alınmasında sayfa hesabı Harçlar Kanunundaki esaslara göre yapılır. Giderin avans olarak alınması: Madde 114 – Noterlik işleminin gerektirdiği gider ilgilisinden avans olarak alınır, tahakkuk edecek miktara mahsubedilir. İşlemin derhal bitirilmesi mümkün olmıyan hallerde, alınan avansa karşılık, ilgilisine pulsuz bir makbuz verilir. Kesin giderin alınması: Madde 115 – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/9 md.) Kesin giderin dökümü, işleme ait kağıtların dairede kalan aslı ve örnekleri ile ilgilisine verilen asıl nüshasına, asıl nüsha dairede kalmışsa verilen örneklerden birine yazılır ve Maliye ve Gümrük Bakanlığınca bastırılacak seri numaralı özel makbuzdan iki nüsha düzenlenir. Gider dökümü asıl ve örnekler için ayrı ayrı gösterilir. Makbuzun birinci nüshası masrafı ödeyen ilgilisine verilir; ikinci nüshası dairede saklanır. Giderin paylaştırılma şekli: Madde 116 – Aksine bir kanun hükmü veya aralarında yapılmış bir sözleşme bulunmadığı takdirde, yapılan işlemin gideri ilgililer arasında eşit olarak paylaştırılır. Fazla alınan ücretler: Madde 117 – (Değişik birinci fıkra: 16/11/1989 - 3588/10 md.) Noterler tarafından fazla ücret alındığı veya sarfına gerek kalmadan tebligat ücreti bulunduğu harçlara ait zamanaşımı süresi içinde anlaşılırsa, beher şahıstan fazla alınan kırk gösterge rakamının ücretin alındığı yılın Bütçe Kanunda gösterilen memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak meblağı aşan ücretler Adalet Bakanlığı tarafından ilgilisine iade ettirilir ve Bakanlık, ödeme için notere yapılacak tebligattan Birliğe bilgi verir. Masrafı noter tarafından verilmek suretiyle yapılan tebligata rağmen ilgilisine bir ay içinde parasını almaz veya fazla alınmış olan ücretten beher şahsa düşen kısmı yukarıda gösterilen miktar kadar veya daha az olursa, Türkiye Noterler Birliğine gönderilir. Para gönderilmediği takdirde Birlik bu husustaki kararını İcra ve İflas Kanununun ilamların icrası hakkındaki hükümleri uyarınca yerine getirtir. Yukardaki fıkralar hükümlerinin uygulanması, ayrıca disiplin cezası verilmesine engel değildir. İKİNCİ BÖLÜM Harç, Vergi ve Resimlerin Tahsil Şekli Makbuz karşılığında tahsil ve noter hissesi: Madde 118 – Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyle özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur. [14] Şu kadar ki, noterler tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noter hissesi alırlar. Bu hissenin noterlere ödenmesi, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılır. (Ek fıkra:14/11/2024-7532/5 md.) Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kâğıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle tahsil olunur. Harç, vergi ve resim bedellerinin yatırılması: Madde 119 – (Değişik birinci fıkra: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Noterler 118 inci madde uyarınca tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini aşağıda yazılı süre içinde ilgili vergi dairesine bir beyanname ile bildirmek ve aynı süre içinde yatırmakla yükümlüdürler. 14 (Değişik fıkra:14/11/2024-7532/6 md.) Bir önceki aya ait beyannameler, her ayın ilk beş iş günü içinde hazırlanır ve aynı süre içinde ilgili dairelere verilir. (Değişik: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Beyannamelerin, ait oldukları döneme ilişkin vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri tahsilatının ayrı ayrı toplamları ile bu dönemde yapılan işlemlerin birinci ve sonuncusunun yevmiye numarası da yazılmak suretiyle toplam sayısını gösterecek şekilde ve üç nüsha olarak düzenlenmesi zorunludur. 14 (Dördüncü fıkra Mülga: 16/11/1989 - 3588/17 md.) Noter, yatırmakla yükümlü olduğu parayı, ikinci fıkradaki süreler içinde posta veya banka havalesi ile ilgili daireye gönderebilir. Bu halde, havale makbuzu da beyanname nüshaları ile birlikte ilgili daireye ibraz edilir. Noterlerin ilgili dairelere vereceği iki nüsha beyannameden bir nüshası ve eki makbuz nüshaları o dairede kalır. Diğer nüshaya (Kapsadığı para vezneye yatırılmıştır) veya (Kapsadığı paranın posta veya banka havalesi ile gönderildiğine dair makbuz ibraz edilmiştir) şerhleri verilerek, resmi mühür ve imza ile onaylandıktan sonra, notere geri verilir. Noter bu nüshayı 71 inci madde uyarınca vereceği aylık cetvel ile birlikte Türkiye Noterler Birliğine gönderir. Yatırdığı para için ilgili daireden alacağı makbuz noterlikte saklanır. Beyannamenin şekil ve düzenleme tarzı ile bu maddenin uygulanma şekli Adalet ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte belirtilir. Zamlı yatırma: [15] Madde 120 – Noterler 119 uncu maddede gösterilen süre içinde vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini ilgili daireye yatırmadıkları veya bu süre içinde posta veya banka aracılığı ile ilgili daireye havale etmedikleri takdirde, yatırma için tanınan son günü izliyen ilk 30 gün içindeki yatırmalarda % 10, müteakıp her 30 gün için ise ayrıca % 2 gecikme zammı öderler. Bu zam Türkiye Noterler Birliğinin göstereceği milli bir bankadaki hesaba ödenerek alınacak 2 nüsha makbuzdan biri ilgili daireye ibraz edilmek suretiyle gecikmiş vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri yatırılır. Noterin, bu makbuzu ibraz edememesi halinde, tahsilatı yapan memur keyfiyeti Türkiye Noterler Birliğine bildirir. Vergi, resim ve harç ile değerli kağıt bedelinin ilgili daireye geç yatırılması veya hiç yatırılmaması hallerine ilişkin diğer kanunlar hükümleri saklıdır. ONİKİNCİ KISIM Noterlerin Sorumlulukları BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Gözetim ve denetim yetkisi: Madde 121 – Noterlikler, Adalet Bakanlığının ve Türkiye Noterler Birliğinin gözetim ve denetimi altındadır. Noterliklerin teftişi: Madde 122 – Noterlikler, Cumhuriyet savcılarının devamlı denetimi altında olup, yılda en az bir defa teftiş olunurlar. Münferit sulh mahkemesi yanındaki noterlikler, bu mahkemenin bağlı bulunduğu asliye mahkemesinin Cumhuriyet savcılığının teftişine tabidirler. (Değişik: 16/11/1989 - 3588/12 md.) Noterlikler adalet müfettişleri tarafından da teftiş edilirler. Teftiş, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde gösterilen usul ve esaslara göre yapılır. Adalet müfettişleri ve Cumhuriyet savcıları lüzum gördükleri takdirde noterlik dairelerindeki evrak, defter ve cilt bentleri daire içinde muhafaza altına alabilirler. (Ek: 16/11/1989 - 3588/12 md.) Türkiye Noterler Birliği, gözetim ve denetim görevini, yetkili kılacağı birlik ve Noter Odalarının yönetim kurulu başkan veya üyeleri veya kuracağı denetleme kurulu marifetiyle yerine getirir. İşten el çektirme: Madde 123 – (Değişik: 13/6/2000 - 4579/4 md.) Suç teşkil eden fiillerden dolayı haklarında Adalet müfettişi, Cumhuriyet savcısı veya ceza mahkemesi tarafından soruşturma veya kovuşturma yapılan noterler, soruşturma ve kovuşturmanın selameti bakımından Adalet Bakanlığı tarafından gerekli görüldüğü takdirde, soruşturma veya kovuşturma kesin bir karar veya hükümle sonuçlanıncaya kadar işten el çektirilirler. Soruşturma veya kovuşturma sırasında işten el çektirilmiş olan noterin, kovuşturma sonunda 7 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlardan biriyle mahkum olması halinde işten el çektirme, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Birinci fıkra gereğince soruşturma veya kovuşturma sırasında eli işten çektirilmemiş olup, kovuşturma sonunda ikinci fıkrada gösterilen bir suçtan hüküm giyen notere, hükmün kesinleşmesi beklenilmeksizin işten el çektirilir. İkinci fıkra hükmü bu halde de uygulanır. Soruşturma şekli: Madde 124 – Adalet Bakanlığı, bir noter hakkında soruşturma yapılmasını gerektiren hallerde, soruşturmayı adalet müfettişlerine veya Cumhuriyet savcılarına yaptırır. Adalet müfettişliği ve Cumhuriyet savcılıklarına herhangi bir şikayet yapılır veya bu merciler, noterin yolsuz bir işleminden haberdar olurlarsa, derhal gerekli soruşturmayı yaparak düzenliyecekleri evrakı Bakanlığa gönderirler. 122 nci maddenin 3 üncü fıkrası soruşturma halinde de uygulanır. Adalet Bakanlığı, yukarıki fıkralar gereğince düzenlenen soruşturma evrakının suç niteliğinde olmayıp disiplin kovuşturmasını gerektiren eylemlerle ilgili kısımlarının bir örneği, Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kuruluna intikal ettirir. İKİNCİ BÖLÜM Noterlere Uygulanacak Disiplin Cezaları Genel olarak: Madde 125 – (Değişik:4/6/2025-7550/2 md.) Noterlere; sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hâl ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine, durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre 126 ncı maddede yazılı disiplin cezalarından biri verilir. Disiplin cezaları: Madde 126 – (Değişik:4/6/2025-7550/3 md.) Noterler hakkında uygulanacak disiplin cezaları uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarmadır. Uyarma; notere görevinde daha dikkatli davranması gerektiğinin yazıyla bildirilmesidir. Aşağıdaki hâllerde uyarma cezası verilir: a) Noterlik mesleğiyle ilgili genelge veya genel yazılara aykırı davranarak noterlikler arasında uygulama farklılıkları oluşmasına sebep olmak. b) Noterlik dairesi personeli üzerinde denetim, gözetim ve disiplin görevini yerine getirmemek ve bu suretle personelin, mesleğin vakar ve onuruyla bağdaşmayan iş ve işlemler yapmasına sebep olmak. c) Noter odasına veya Türkiye Noterler Birliğine verilmesi gereken bilgi, belge veya raporları vermemek. d) Sözleşme yapmaksızın noterlik dairesinde personel çalıştırmak. e) Noterlik işlemlerinden alınacak giderlerin doğru tahakkuk ve tahsili konusunda gereken özeni göstermemek veya gereken tedbiri almamak. f) Haklı bir engeli olmaksızın 1 günden 3 güne kadar göreve gelmemek. g) Meslektaşlarına, noterlik dairesi personeline ve görevi nedeniyle muhatap olduğu kişilere veya iş sahiplerine karşı kırıcı ve küçük düşürücü davranmak. h) Görevli olduğu meslek organlarınca kendilerine verilen görevleri yapmamak, özensiz yapmak veya savsaklamak. ı) Geçerli bir mazereti olmaksızın noter odası genel kurul toplantılarına veya seçimlerine ya da delege olduğu hâlde Türkiye Noterler Birliği Kongresine veya seçimlerine katılmamak. j) Seçimlerle ilgili olarak hâkimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak. k) Noterlik çalışma saatleriyle ilgili mevzuata ve bu konuda yetkili makamlarca alınan kararlara aykırı davranmak. l) Noterlikler ortak cari hesabına yatırılması gereken parayı süresinde yatırmamak. m) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak. Kınama; notere görevinde veya davranışında kusurlu sayıldığının yazıyla bildirilmesidir. Aşağıdaki hâllerde kınama cezası verilir: a) İlgililerin mevzuata uygun noterlik işlem taleplerini haklı bir neden olmaksızın karşılamamak. b) Mahkemeler, sulh ceza hâkimliği, Cumhuriyet başsavcılığı ve soruşturmaya yetkili kılınan resmî daireler tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri geç göndermek veya göndermemek. c) Göreve geç gelmeyi veya erken ayrılmayı alışkanlık hâline getirmek. d) Kendisi, noterlik dairesi personeli veya kanunla yasaklanmış derecedeki yakınlarıyla ilgili noterlik işlemlerini yapmak. e) Noterlik dairesinde bulunması gereken altyapı, tesis, donanım veya yazılımları bulundurmamak, çalıştırmamak veya uygulamamak. f) Noterlik işlemlerinde gereğinden fazla gider almayı alışkanlık hâline getirmek. g) Sır saklama yükümlülüğüne aykırı davranmak. h) Türkiye Noterler Birliği adına denetim yapmakla görevli olan kişilerin bu görevlerini yapmalarına engel olmak. ı) Haklı bir engeli olmaksızın ve kesintisiz olarak 4 günden 7 güne kadar göreve gelmemek. j) Devrettiği noterlikte yeterli donanım, yazılım veya personel bırakmayarak bu noterliğin hizmet sunumunu zorlaştırmak. k) Mesleğin ifası dolayısıyla tahsil edilen kamuya ait parayı süresi içinde ilgili kurumlara yatırmamak. l) Yazıyla bildirime rağmen Türkiye Noterler Birliği aidatını haklı bir neden olmaksızın ödememek. m) Bu Kanunda düzenlenen seçimlerin düzen içerisinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla hâkimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak. n) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak. Para cezası; yirmi bin Türk lirası ila iki yüz bin Türk lirası arasında belirlenecek bir paranın Türkiye Noterler Birliğine ödenmesidir. Bu cezalar her yıl, bir önceki yıla ilişkin 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanır. Aşağıdaki hâllerde para cezası verilir: a) Emredici hükümlere aykırı noterlik işlemleri yaparak üçüncü şahıslara ya da kamuya zarar vermek. b) Devrettiği noterlikte yeterli donanım, yazılım veya personel bırakmayarak bu noterliğin, hizmette zafiyet oluşacak şekilde yetersiz kalmasına sebep olmak. c) Asılsız ihbar, şikayet ve suçlamalarla mesleği, meslek mensuplarını, noter odası veya Türkiye Noterler Birliği ile bunların alt birimlerini kamuoyunda küçük düşürmek. d) Başvuru veya şikayet hakkını kötüye kullanarak Türkiye Noterler Birliği organlarını çalışamaz hâle getirmek. e) Haklı bir engeli olmaksızın ve kesintisiz olarak 8 günden 14 güne kadar göreve gelmemek. f) Kefil olma yasağına aykırı davranmak. g) Reklam ve rekabet yasağına aykırı davranmak. h) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak. Geçici olarak işten çıkarma; noterlik sıfatı saklı kalmak kaydıyla noterin bir aydan altı aya kadar görevinden uzaklaştırılmasıdır. Aşağıdaki hâllerde geçici olarak işten çıkarma cezası verilir: a) Mesleğin vakar ve onuruna aykırı veya görevin gerektirdiği güveni sarsıcı davranış ve hareketlerde bulunmak. b) Ticari faaliyette bulunma yasağına aykırı davranmak. c) Aracı kullanmak. d) Nitelik ve ağırlığı itibarıyla yukarıda belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunmak. Meslekten çıkarma; noterliğe engel bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olan noterin, bir daha atanmamak üzere noterlik mesleğinden çıkarılmasıdır. Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı: MADDE 127- (Başlığı ile Birlikte Değişik:4/6/2025-7550/4 md.) Hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi hâlinde, bu fiil için bu Kanunda öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanır. İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilir. Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren üç yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamaz. Disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren beş yıl geçmiş olması halinde disiplin cezası verilemez. Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa, üçüncü fıkrada belirtilen süre yerine ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanır. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Savunma hakkı: Madde 128 – Noterler hakkında yapılacak disiplin kovuşturmalarında, isnat olunan hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük bir süre tanınması zorunludur. Noter olmadan önceki eylem ve hareketler ve noterliklerden ayrılanların durumu: Madde 129 – Bir kimsenin noterliğe atanmasından önceki eylem ve hareketleri meslekten çıkarma cezasını gerektirmiş olmadıkça, disiplin kovuşturmasına konu olamaz. Noterin noterlikten ayrılması, noterliği sırasındaki eylemlerinden dolayı disiplin kovuşturması yapılmasına engel olamaz. Kovuşturma mercii ve kovuşturma kararı: Madde 130 – Noterler hakkında disiplin kovuşturması, Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu tarafından yapılır. Kurul başkan ve üyelerinden biri hakkında yapılmış olan şikayetler üzerine ilgili, kurulun bu kovuşturmayla alakalı çalışmalarına katılamaz. Bu yüzden açılacak üyelikler yedekleri tarafından, onların da engelli olmaları halinde Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunda görevli, engeli olmayan en kıdemli noter tarafından doldurulur. Şikayetin intikali üzerine kurul evvela şikayet veya ihbar konusunun kovuşturmaya değer olup olmadığı hakkında bir karar verir. Karar üzerine yapılacak işlem: Madde 131 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, şikayet veya ihbar konusunun kovuşturmaya değer olmadığına karar verirse, bu kararı şikayet olunan noterin çalıştığı yerdeki Cumhuriyet savcısına ve varsa şikayetciye tebliğ eder. Cumhuriyet savcısı veya şikayetçi tebliğden itibaren 15 gün içinde doğrudan doğruya veya Türkiye Noterler Birliği aracılığı ile Adalet Bakanlığına verecekleri bir dilekçe ile bu karara itiraz edebilirler. Türkiye Noterler Birliği kendisine verilen itiraz dilekçelerini derhal Adalet Bakanlığına intikal ettirir. İtiraz üzerine Bakanlık disiplin dosyasını getirterek inceler ve bir karar verir. Bakanlığın bu kararı kesindir. Kurul, şikayet veya ihbar konusunda kovuşturma açılmasına karar vermiş yahut da kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair verilen karar Adalet Bakanlığınca bozulmuş ise, şikayet olunan noter hakkında kovuşturmaya geçilir. Kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair verilen kararların kesinleşmesi halinde, aynı konuda yeniden inceleme yapılabilmesi, yeni delillerin bulunmasına ve kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl geçmemiş olmasına bağlıdır. Kovuşturma usulü: Madde 132 – Kovuşturma açılması kararından sonra Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, bir üyesini işi incelemek üzere görevlendirir. Bu üye, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminli olarak alır ve şikayet olunanın savunmasını da aldıktan sonra dosyayı bir rapor ile birlikte kurula verir. Bu raporun en geç üç ay içinde kurula verilmesi şarttır. Ancak işin gerektirdiğine kanaat getirildiği takdirde, bu süre kurulca iki ay daha uzatılabilir. Kurul, raporun tevdiinden itibaren en geç iki ay içinde işi sonuçlandırmak zorundadır. Duruşma yapılabilmesi: Madde 133 – Kovuşturma yapan üyenin incelemesini tamamlayıp, raporunu Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kuruluna vermesinden sonra, noter talebetmiş ise, kurul, incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verir. Duruşma gizli olarak yapılır. Davetiye tebliğine rağmen noter duruşmaya gelmez veya bir vekil göndermezse, duruşma gıyapta devam eder. Şu kadar ki, gelinmediği takdirde duruşmanın gıyapta yapılacağını davetiyeye yazılması zorunludur. Duruşmaya, ilk incelemeyi yapan üyenin raporunu okuması ile başlanır. Delillerin gösterilmesi, takdir ve karar çoğunluğu: Madde 134 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, delillerin ne suretle gösterileceği ve inceleneceğini, istek veya vazgeçmeyle yahut evvelce verilmiş kararlarla bağlı kalmaksızın takdir ve tayin eder. Kararlar, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile verilir. Tanık ve bilirkişi dinlenmesi: Madde 135 – Tanık veya bilirkişilerin duruşmaya çağırılmasına veya üyelerden biri tarafından dinlenilmesine yahut yazılı ifadesinin okunması ile yetinilmesine Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu karar verir. Ancak, inceleme konusu olayın delili, yalnız bir tanığın kişisel bilgisinden ibaret ise, bu tanık her halde dinlenir. Duruşma tutanağı: Madde 136 – Duruşma tutanağı, başkanın görevlendirdiği bir üye tarafından tutulur. Duruşmadan önce veya duruşma dışında dinlenilen kimselere ait tutanakların duruşmada okunması zorunludur. İstinabe talimatının yerine getirilmesi: Madde 137 – İstinabe yolu ile verilen talimat, dinlenilmesi istenilen kimsenin bulunduğu yere en yakın noter odası başkanı veya bunun görevlendireceği bir noter tarafından yerine getirilir. Tanık ve bilirkişilerin çağırılması: Madde 138 – (Değişik: 23/1/2008-5728/349 md.) Tanıklar ve bilirkişiler Tebligat Kanunu hükümlerine göre çağırılır. Usulüne göre çağırılıp da gelmeyen veya kanuni bir sebep olmaksızın tanıklık yahut bilirkişilikten veya yemin etmekten çekinen kimseler hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklıkla ilgili hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmüne göre gerekli kararları vermeye Ankara Sulh Ceza hâkimi yetkilidir. Sulh ceza hâkimi bu kararları disiplin kurulunun tutanak örneği üzerinden verir. Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulunca, 132 nci maddeye göre görevlendirilen üye de, çağrıya rağmen gelmeyen tanığın zorla getirilmesi hususunda sulh ceza hâkiminden karar istemeye yetkilidir. Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu Başkan ve üyelerinin reddi ve istinkafı: Madde 139 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu Başkan ve üyeleri, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı sebeplerle reddedilebilir ve istinkaf edebilirler. Red istemi, reddi istenen üyeden başkalarının katılması ile incelenir. Red ve istinkaf sebebiyle Kurulun toplanamaması halinde 130 uncu maddenin 2 nci fıkrası uyarınca işlem yapılır. Karar ve itiraz: Madde 140 – Duruşmalı veya duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu tarafından verilen kararın birer örneği ilgililere ve noterin bulunduğu yer Cumhuriyet savcısına tebliğ olunur. İlgililer veya Cumhuriyet savcısı tebliğden itibaren 15 gün içinde, doğrudan doğruya veya Türkiye Noterler Birliği aracılığı ile Adalet Bakanlığına verecekleri bir dilekçe ile bu karara itiraz edebilirler. İtirazı inceleme mercii ve kararların onayı: Madde 141 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, itiraz süresi sonunda, dosyanın tamamını Adalet Bakanlığına yollar; Kurul kararına itiraz edilmiş ise, itiraz dilekçesi de Bakanlığa gönderilir. Karar Adalet Bakanlığının onayı ile kesinleşir. Bakanlık, yukarıki fıkralara göre vereceği kararları, ilgilisine ve Türkiye Noterler Birliğine tebliğ eder ve dosyayı derhal Türkiye Noterler Birliğine gönderir. Bakanlık kararlarına karşı ilgili veya Türkiye Noterler Birliği Danıştaya başvurabilirler. Kurul, Bakanlığın bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilecek karardan sonra da birinci ve ikinci fıkralar hükümleri uygulanır. Kurulun Bakanlığın bozması üzerine eski kararında ısrar niteliğinde bir karar vermesi halinde, Bakanlık gerekli disiplin kararını resen verir. Bu karar kesindir. Şu kadar ki, dördüncü fıkrada gösterilenler karara karşı Danıştaya başvurabilirler. 164 üncü madde hükmü saklıdır. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde disiplin dosyalarını Türkiye Noterler Birliğinden getirterek inceliyebilir. Ceza soruşturma ve kovuşturmalarının disiplin cezalarına etkisi: Madde 142 – Noterin bir ceza kovuşturması sonunda hüküm giymiş yahut beraet etmiş olması, hakkında disiplin cezası uygulanmasına engel teşkil etmez. Ancak, disiplin işlem ve kararına konu teşkil eden fiilinden dolayı ceza soruşturması açılmış bulunan noter hakkındaki disiplin kovuşturması, söz konusu soruşturma kesin bir karar veya hükümle sonuçlanıncaya kadar bekletilir. Disiplin cezalarının uygulanması: Madde 143 – Disiplin cezalarına dair kararlar kesinleşmedikçe uygulanmaz. Tanık ve bilirkişi giderleri: Madde 144 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu tarafından çağırılan her tanık ve bilirkişiye, kaybettiği zaman ve sarf ettiği çalışmaya karşılık uygun bir ücret verilebilir. Çağrıya uymak için seyahat etmek zorunluluğunda kalanlara yol masrafı ve yevmiye ödenir. Bu giderler sonradan haksız çıkan taraftan alınır. Bir kimseye yükletilemiyen giderler Türkiye Noterler Birliği uhdesinde kalır. Disiplin cezalarının yerine getirilmesi, para cezası ve sair giderlerin ödenme şekli: Madde 145 – Para cezaları dışındaki disiplin cezaları Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilir. Para cezasına veya giderlerin ödenmesine dair Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu kararları, İcra ve İflas Kanununun ilamların icrası hakkındaki hükümleri uyarınca Türkiye Noterler Birliği tarafından yerine getirilir. Bunlar Türkiye Noterler Birliğine gelir yazılır. İcra takibi, genel hükümler uyarınca Birlik Başkanının vekalet vereceği bir avukat tarafından yürütülür. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Noter Stajiyerlerine Uygulanacak Disiplin Cezaları Disiplin cezaları: Madde 146 – Noter stajiyerleri hakkında verilecek disiplin cezaları şunlardır: A) Uyarma: Stajiyere, görevinde daha dikkatli davranması gerektiğini yazı ile bildirmektir. B) Kınama: Stajiyere, görevinde veya davranışında kusurlu sayıldığını yazı ile bildirmektir. C) Ücretten kesme: Stajiyerin aylık net ücretinin yarısını geçmiyen bir kısmının kesilmesidir. D) Stajiyerlikten çıkarma: Stajiyerin, bir daha staja alınmamak ve noterlik meslekine atanmamak üzere stajiyerlikten çıkartılmasıdır. 127 nci madde hükmü noter stajiyerleri hakkında da, kıyasen uygulanır. Disiplin cezasını verecek kurul ve itiraz: Madde 147 – Noter stajiyerleri hakkındaki disiplin cezaları da Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu tarafından verilir. Noterlerin disiplin işlem ve kararları ile ilgili hükümler stajiyerler hakkında da aynen uygulanır. Şu kadar ki, noterlerin meslekten çıkarma cezasını, bu bölümde stajiyerlikten çıkarma cezası karşılar. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Noter Katipleri ve Katip Adaylarına Uygulanacak Disiplin Cezaları Disiplin cezaları: Madde 148 – Noter katipleri ve katip adayları hakkında verilecek disiplin cezaları şunlardır: A) Uyarma: Katip veya adaya daha dikkatli davranması gerektiğini yazı ile bildirmektir. B) Kınama: Katip veya adaya, görevinde veya davranışında kusurlu sayıldığını yazı ile bildirmektir. C) Ücretten kesme: Katibin veya adayın, aylık net ücretinin yarısını geçmiyen bir kısmının kesilmesidir. D) Meslekten çıkarma: Katibin veya adayın, bir daha noter katibi veya katip adayı atanmamak üzere meslekten çıkartılmasıdır. 127 nci madde hükmü noter katipleri ve adayları hakkında da kıyasen uygulanır. Disiplin cezasını verme yetkisi: Madde 149 – Noter katiplerine veya adaylarına disiplin cezaları, yanında çalıştığı noter tarafından verilir. Noter, karardan evvel katip veya adayın savunmasını almak zorundadır. İtiraz: Madde 150 – Noter, herhangi bir katibi veya katip adayı hakkında verdiği kararı, ilgiliye ve Cumhuriyet Savcısına tebliğ eder. Bu karara karşı, ilgili katip veya aday ve Cumhuriyet Savcısı 15 gün içinde Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler. İtiraz yapılmasa dahi, noter, itiraz süresi sonunda karara ait dosyayı incelenmek üzere Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kuruluna yollar. Kurulun vereceği kararlar kesindir. İlgililerin bu karar hakkında Danıştaya başvurma hakkı saklıdır. BEŞİNCİ BÖLÜM Noterler, Geçici Yetkili Noter Yardımcıları, Noter Vekilleri ile Katiplerin ve Katip Adaylarının İşliyecekleri ve Bunlara Karşı İşlenecek Suçlar Görevle ilgili suçlar: Madde 151 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/350 md.) Noterler, geçici yetkili noter yardımcıları, noter vekilleri ile noter kâtipleri ve kâtip adayları noterlikteki görevleri, Türkiye Noterler Birliği organlarında görev alan noterler ise ayrıca bu görevleri ile bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı Türk Ceza Kanununun uygulanması bakımından kamu görevlisi sayılırlar. Türkiye Noterler Birliği Genel Sekreterliğine veya saymanlığına noter olmıyan bir kişinin seçilmesi halinde, yukarıki fıkra hükmü bu kimseler hakkında da uygulanır. Görevlilere karşı işlenen suçlar: Madde 152 – (Değişik: 23/1/2008-5728/351 md.) Yukarıdaki maddede gösterilen kişilere karşı, aynı maddede yazılı görevleri yerine getirmeleri sırasında veya görevleri sebebiyle işlenen suçlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanununun uygulanması bakımından kamu görevlisi sayılırlar. Kovuşturma izni: Madde 153 – Noterlerin, görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlarından dolayı kovuşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Kovuşturma usulü: Madde 154 – Adalet müfettişleri veya mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen dosya, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesine en yakın bulunan Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere Ağır Ceza Mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan notere tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine noter, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır. Gerekirse soruşturma Başkan tarafından derinleştirilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen noterlerin duruşmaları, suçun işlendiği yer Ağır Ceza mahkemesinde yapılır. İtiraz hakkı: Madde 155 – 154 üncü maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir. Bu itiraz, suçun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın Ağır Ceza Mahkemesinde incelenir. Suçüstü hali: [16] Madde 156 – (Değişik: 23/1/2008-5728/352 md.) Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma genel hükümlere göre yapılır. Yasaklara aykırı harekette bulunmak: Madde 157 – (Mülga:4/6/2025-7550/5 md.) Noterlerin işlemlerinde tahrifat yapmaları: Madde 158 – (Değişik: 23/1/2008-5728/354 md.) Eski tarihle evrak düzenleyen, yevmiye defterinde numara ayıran, harç, damga, kontrato veya sair vergiler ödemelerine esas olarak düzenlediği beyannamelerde yahut bunlara eklenen makbuzlarda tahrifat yapan noter görevlileri ile kâtipleri ve kâtip adayları, Türk Ceza Kanununun belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır. Onuncu kısım hükümlerine aykırı eylemler: Madde 159- I – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/13 md.) 109 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterler, birinci defasında 126 ncı maddenin ikinci fıkrasının (l) bendi gereğince cezalandırılır ve cezalandırılmalarına konu olan işlemden elde ettikleri ücret ve noter hissesi tutarının tamamı alınarak bankadaki Noterlikler ortak cari hesabına yatırılır. [17] II – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/13 md.) a) (Değişik: 23/1/2008-5728/355 md.) 109 uncu maddenin birinci fıkrasında belirlenen görevleri yerine getirmeyen Noter Odası yönetim kurulu başkan ve üyeleri hakkında Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümleri uygulanır. b) 109 uncu maddenin son fıkrasına aykırı hareket eden noter, (I) numaralı fıkra gereğince cezalandırılır. III – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Gözetim ve denetimden doğan ceza sorumluluğu: Madde 160 – Noterlik dairesinde çalışan katiplerin ve katip adaylarının görevlerinden dolayı işledikleri suçlara iştiraki bulunmıyan hallerde noter, bu kimseler üzerindeki gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği sabit olduğu takdirde, Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılır. [18] Ayrık hükümler: Madde 161 – 153 - 155 inci maddeler hükümleri noterlerden gayri görevliler hakkında uygulanmaz. ALTINCI BÖLÜM Noterlerin Hukuki Sorumlulukları Noterlerin Hukuki Sorumlulukları Madde 162 – Stajiyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar. (Ek fıkra: 23/6/2022-7413/13 md.) Taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan noterler de sorumludur. Bu zararın Devlet tarafından ödenmesi hâlinde Devlet, sözleşmeyi düzenleyen notere rücu eder. Notere karşı açılacak davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Noter, birinci ve ikinci fıkralar gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajiyer veya noterlik personeline rücu edebilir. [19] ONÜÇÜNCÜ KISIM Türkiye Noterler Birliği Genel olarak: Madde 163 – Noterlik meslekinin amaçlarına uygun bir şekilde görülmesini, meslekin gelişmesini ve meslekdaşlar arasında birlik ve yardımlaşmayı sağlamak üzere, kamu kurumu niteliğinde ve tüzel kişiliğe sahip, Türkiye Noterler Birliği kurulur. Birliğin merkezi Ankara'dır. (Değişik: 18/6/1997 - 4276/26 md.) Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. Birlik, amacına uygun işlerde kullanılmak üzere menkul ve gayrimenkul edinebilir. Birlik, protokol kurallarına uygun olarak resmi törenlere katılır. Oda Başkanlığı ve oda yönetim kurulu üyeliği görevleri ücretsiz görülür. Bu işlerde ilgili olan yolculuk ve ikamet giderleri ile diğer zaruri giderler Birlik bütçesinden ödenir. Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı, başkan yardımcılığı, genel sekreterliği ve saymanlığı görevleri ücretlidir. Birlik Yönetim Kurulunun Başkanlık Divanında görev almamış üyeleri ile disiplin kurulu başkan ve üyelerine katıldıkları toplantılar için huzur hakkı ödenir. Bu kimselerden Ankara'dan başka illerden seçilenlere yolculuk ve ikamet giderleri ile diğer zaruri giderler Birlik Bütçesinden ödenir. Bunların miktarı Kongrece belli edilir. Adalet Bakanlığının gözetim ve denetimi, organların görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi: Madde 164 – (Değişik: 14/2/1984 - 2980/2 md.) Adalet Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliği ile Birliğin mahalli organları olan odalar üzerinde gözetim ve denetim hakkına sahiptir. Birlik ve odaların her türlü faaliyetleri ile hesap ve işlemleri adalet müfettişleri veya Cumhuriyet savcılarınca denetlenir. Denetleme usulü yönetmelikte gösterilir. (Değişik: 18/6/1997 - 4276/27 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren Türkiye Noterler Birliğinin merkezdeki sorumlu organları ile noter odalarının başkan ve yönetim kurullarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır. Görevlerine son verilen organların yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin süresini tamamlarlar. Adalet Bakanlığının bu Kanun uyarınca Birlik organlarının karar ve işlemleri hakkındaki tasarruflarına, Birliğin merkez ve mahalli organları tarafından uyulması zorunludur. Bakanlık tasarruflarını, idari yargı merciinin yürütmenin durdurulmasına veya esasına ilişkin kararı veya kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya Kanunun zorunlu kıldığı işlemleri Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen birlik organları hakkında da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Görevlerine son verilen organ üyelerinin kanunda yazılı ceza sorumlulukları saklıdır. Bu organların yukarıdaki fıkra gereğince görevlerine son verilmesine neden olan tasarrufları hükümsüzdür. (Değişik: 18/6/1997 - 4276/27 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, Birliğin merkezindeki organları ile odaların başkan ve yönetim kurulları vali tarafından faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. [20] Üyelik: Madde 165 – Noterler, Türkiye Noterler Birliğinin tabii üyeleridir. Yaş tahdidine tabi tutulan noterler, Birliğin fahri üyesi olurlar. Birlik Yönetim Kurulu, mesleke yararlı olmuş kişilerin fahri üyeliğe kabulüne karar verebilir. Türkiye Noterler Birliğinin görevleri: Madde 166 – Türkiye Noterler Birliğinin görevleri şunlardır: 1. Meslekdaşlar arasında birlik ve yardımlaşmayı sağlamak, 2. Meslekin gelişmesi için kitap ve dergi yayınlamak, konferanslar düzenlemek, milletlerarası toplantılara katılmak ve sair gerekli çalışmalarda bulunmak, 3. Noter katiplerini yetiştirmek için kurslar açmak, 4. Noterliği ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere kendiliğinden veya istek üzerine bildirmek, 5. Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek, 6. Noter ve katiplerine, yönetmelikte gösterilecek belirli bir süre ve tutarda borç para vermek, 7. Üyelerinin ev sahibi olmaları, çocuklarının tahsillerini iyi şartlarla yapabilmeleri ve sair sosyal hizmetlerden faydalanmaları konusunda tedbirler almak, 8. Her adli yılın açılmasından evvel kendi çalışmaları ve mesleki ihtiyaçları hakkında Adalet Bakanlığına rapor vermek, 9. Noterliklere ait evrakın korunması ve saklanması için ortak tedbirler almak, 10. Birliğin taşınır ve taşınmaz malları ile paralarını Birlik amaçlarına uygun şekilde yönetmek ve işletmek, 11. Noterlerle katip ve hizmetliler arasında yapılacak sözleşmeler için tek tip sözleşme örneği hazırlamak, 12. Noterlik işlemlerinin bu kanuna uygun şekilde yapılmasını sağlamak ve özellikle kambiyo senetlerinin (Çek, poliçe ve emre muharrer senet) protestoları ile sair konularda noterler arasında rekabeti önlemek amacı ile ilgili resmi ve özel kuruluşlarla temas etmek, gerekirse varılan sonuçları tarafların uymakla yükümlü olduğu bir protokole bağlamak (İlgili resmi ve özel kuruluşlar, Türkiye Noterler Birliği ile gerekli temasta bulunmaktan ve protokol düzenlemekten kaçınamazlar), 13. Noterlerin genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak, 14. Noter odalarının üye sayısı ve faaliyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle noter odalarına Birlikçe verilecek ödenek miktarını ve ödeme şeklini belli etmek, 15. (Ek: 2/3/2005-5309/5 md.; Değişik: 23/1/2008-5728/357 md.) 109 uncu madde hükümleri saklı kalmak üzere, her nevi ortak hesap paylaşım esaslarını belirlemek, 16. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak, [21] Türkiye Noterler Birliğinin organları: Madde 167 – Türkiye Noterler Birliği, görevlerini organları vasıtasiyle yapar. Birliğin organları şunlardır: 1. Türkiye Noterler Birliği Başkanı, 2. Türkiye Noterler Birliği Başkanlık Divanı, 3. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu, 4. Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, 5. Türkiye Noterler Birliği Kongresi, 6. Noter odaları. Türkiye Noterler Birliği Başkanının görevleri: Madde 168 – Türkiye Noterler Birliği Başkanının görevleri şunlardır: 1. Türkiye Noterler Birliğini mahkemeler ve diğer merciler önünde ve protokolde temsil etmek, 2. Başkanlık Divanına ve Yönetim Kuruluna başkanlık etmek ve kararlarını yerine getirmek, 3. 172 nci maddeye göre verilecek yetki dairesinde, Birlik adına iltizam ve iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, birliğe yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi uygulamak, 4. Yabancı noter birlikleri ve hukuk kurumları ile ilişkiler kurmak ve yürütmek, 5. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak. Türkiye Noterler Birliği Başkanlık Divanı: Madde 169 – Birlik Başkanı, Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter ve Sayman, Başkanlık Divanını meydana getirirler. Başkanlık Divanı, Yönetim Kurulunun toplantı halinde olmadığı zamanlarda, bu kurulun vereceği yetki dairesinde çalışır. Genel Sekreter ve Sayman, dışarıdan ücretle tutulmuş bir kimse olabilir. Birlik Başkanlık Divanı üyelerinden biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için, bir ay içinde yenisi seçilir. Başkanın bulunmadığı zamanlarda veya Başkanlığın herhangi bir sebeple boşalması halinde, Başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi Başkan Yardımcısına, onun da yokluğunda Birlik Yönetim Kurulunun meslekte en kıdemli üyesine aittir. Birlik Genel Sekreteri, Birlik Yönetim Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, Birliğin iç çalışmaları ile yazı işlerini yönetir; Birlik kalemine gerekli direktifleri verir ve kalemin çalışmasını denetler. Birlik Saymanı, Birliğin mallarını Birlik Başkanlık Divanının kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir. Birlik Saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları Birlik Başkanı ile birlikte imza eder. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu: Madde 170 – Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu yedi üyeden kurulur ve dört yıllık bir süre için Türkiye Noterler Birliği Kongresi tarafından seçilir. Kurulun dört de yedek üyesi bulunur. Aynı noter, Birlik Yönetim Kurulu, Birlik Disiplin Kurulu ve Oda Yönetim Kurulu üyeliklerinden birden fazlasına seçilemez. Yönetim Kurulu, seçimini takibeden ilk toplantısında aralarında gizli oyla, bir başkan, bir başkan yardımcısı ve dışardan atama yapmıyacaksa bir de genel sekreter ile sayman seçer. Seçilen başkan aynı zamanda Türkiye Noterler Birliği Başkanıdır. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun seçilme usulü ve seçim dönemi: Madde 171 – Yönetim Kurulu, meslekte en az beş yıl kıdemli olan noterler arasından seçilir. Haklarında noterliğe engel bir suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş veya geçmiş beş yıl içinde Disiplin Kurulunca verilerek kesinleşmiş bir kararla para veya geçici olarak işten çıkarma cezalariyle tecziye edilmiş olanlar Yönetim Kurulu üyesi seçilemezler. (Üçüncü fıkra Mülga: 14/2/1984 - 2980/6 md.) Oy pusulasına, seçilecek asıl üye tam sayısının yarısından en az bir fazla isim yazılması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulaları geçerli değildir. Oy pusulasına seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz. Adaylar, aldıkları oyların sayısına göre sıralanır. En çok oy alandan başlanmak üzere önce asıl sonra yedek üye seçilmiş olanlar bu sıraya göre tespit edilir. Oylarda eşitlik halinde meslekte kıdemi fazla olan aday, kıdemler de eşit ise bunların daha yaşlı olanı sırada öncelik kazanır. Yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre bulundukları sıra göz önünde tutularak kurulda göreve çağırılır. Seçim yeterliğini kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer. Süresi dolan üye yeniden Yönetim Kuruluna seçilebilir. Şu kadar ki, asıl ve yedek üyelerin yarısı iki yılda bir yenilenir. İlk seçimden iki yıl sonra ayrılacak üyeler ad çekme ile belli olur. Yeni seçilen yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre sıralanarak eski yedek üyelerin altına ilave edilir. Seçim dönemi bitmeden önce ayrılan Yönetim Kurulu üyesinin yeri en çok oy almış yedek üye ile doldurulur ve bundan sonra yapılacak ilk kongrede bir yedek üye seçilir. Yönetim Kurulu üyelerinden biri hakkında seçilmeye engel bir suçtan dolayı kamu davası açılmış ise, dava sonuna kadar bu üye Yönetim Kurulu çalışmalarına katılamaz, yeri yedek üye ile doldurulur. [22] Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun görevleri: Madde 172 – Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır: 1. Her odanın kendisine ait bütçe tekliflerini inceliyerek, Türkiye Noterler Birliğinin bütçesini düzenlemek ve bunu kongrenin onayına sunmak ve yürütmek, 2. Kongreye, çalışmaları hakkında rapor vermek ve kongre kararlarını yerine getirmek, 3. Türkiye Noterler Birliğinin mallarını idare etmek, iktisap ve iltizam hususlarında Başkana yetki vermek, 4. Yönetim Kurulu üyelerinin istifaları hakkında karar vermek, 5. Birlik kongresi gündemini hazırlamak, 6. Birliğin ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek, 7. Noter odaları ve noterler üzerinde gözetim ve denetimde bulunmak, 8. Yerli ve yabancı kongrelere gidecek delegeleri seçmek, [23] 9. Meslek hakkında ilgili makamlara rapor vermek, 10. Yetkili organı gösterilmeksizin Türkiye Noterler Birliğine kanunla verilen görevleri yapmak, 11. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu toplantıları ve karar yeter sayısı: Madde 173 – Birlik Yönetim Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar. Başkan veya Yönetim Kurulu üyelerinden birinin isteği ile Kurul, acele hallerde her zaman olağanüstü toplantıya çağırılabilir. Her toplantı sonunda, gelecek toplantının günü kararlaştırılır. Toplantı günü, üyelere çağrı mektubu ile bildirilir. Engeli olanlar, bunu en az yedi gün önce ve yazı ile Başkanlık Divanına bildirirler. Belgeye bağlanmış haklı bir engele dayanmaksızın üst üste üç toplantıya gelmiyen üye istifa etmiş sayılır. Birlik Yönetim Kurulu, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Şu kadar ki, Yönetim Kurulunda karar verilebilmesi için, en az dört üyenin bir oyda birleşmesi şarttır. Oylarda eşitlik halinde, Başkanın bulunduğu taraf üstün sayılır. Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu: Madde 174 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, Birlik Kongresi tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilen beş üyeden kurulur. Ayrıca üç de yedek üye seçilir. Kurul, seçimden sonraki ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan seçer. Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu üyeleri dört yıl için seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir. 171 inci maddenin 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9 ve 10 uncu fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır. [24] Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulunun görevleri ve toplantıları: Madde 175 – Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu bu kanunla ve yönetmelikle kendisine verilmiş olan işleri görür. Kurul ayda bir defa olağan olarak toplanır. Birlik Başkanının veya Disiplin Kurulu Başkan yahut üyelerinden birinin isteği ile kurul acele hallerde her zaman olağanüstü toplantıya çağırılabilir. 173 üncü maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları Disiplin Kurulu hakkında da kıyasen uygulanır. Disiplin Kurulu, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve en az üç üyenin bir oyda birleşmesi ile karar verilir. Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf üstün sayılır. Türkiye Noterler Birliği Kongresi: Madde 176 – Türkiye Noterler Birliğinin en yüksek organı Birlik Kongresidir. Birlik Kongresi, noter odaları genel kurulları tarafından seçilen ikişer noter ile noter odaları başkanlarından kurulur. Noter sayısı 10 dan fazla olan noter odaları, 10 dan fazla her 10 noter için ayrıca bir delege seçerler. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri delege seçilemez. Ancak, bunlar kongrenin tabii üyesi olup, Yönetim Kurulunun faaliyet raporu ile ilgili kararlarda oylamaya katılamazlar. İmkan olduğu takdirde aynı sayıda yedek üye de seçilir. Oda Yönetim Kuruluna seçilme yeterliği bulunmıyan noterler, delege seçilemezler. Birlik Kongresi her yıl Haziran ayının ilk haftası içinde toplanır. Toplantı günü, yeri ve gündem Türkiye Noterler Birliği Başkanı tarafından en az otuz gün önce gazetelerle ilan edilir; ayrıca noter odalarına da bildirilir. Birlik Kongresi, Adalet Bakanlığının ve birlik üyesi noterlerin onda birinin yazılı istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılır. Birlik Yönetim Kurulu da gerekli gördüğü takdirde, kongreyi olağanüstü toplantıya çağırabilir. Olağanüstü toplantı istemlerinin, bu kanunda yazılı görevlere uygun görüşme konusunu kapsaması şarttır. Kongrenin toplantı ve karar yeter sayısı: Madde 177 – Birlik Kongresinin toplanabilmesi için, delegelerin çoğunluğunun hazır olması lazımdır. Toplantı günü çoğunluk olmazsa, ertesi günü mevcut delegelerle toplantı yapılır. Şu kadar ki, üyelerinin en az dörtte biri katılmadıkça toplantı ve görüşme yapılamaz. Birinci fıkrada yazılı yeter sayının elde edilememesi halinde, toplantı bir ayı geçmemek üzere başka bir güne bırakılır. Bu ikinci toplantıya da üyelerin en az dörtte biri katılmadığı takdirde, toplantı bu sayı elde edilinceye kadar bir ay sonraki tarihlere bırakılır. (Ek: 14/2/1984 - 2980/3 md.) Birlik Kongresinin seçimle ilgili toplantısına katılmak ve oy kullanmak zorunlu olup geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanlar ile oy kullanmayanlar Birlik Disiplin Kurulunca cezalandırılırlar. Birlik Kongresi Başkanlık Divanı, bir başkan, bir başkanvekili ve dört katipten kurulur. Birlik Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri Birlik Kongresi Başkanlık Divanına seçilemezler. Birlik Kongresi toplantıya katılanlar sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. Şu kadar ki, 166 ncı maddenin 10 uncu bendinde gösterilen konudaki kararlar ancak Birlik Kongresi üye tamsayısının salt çoğunluğu ile alınabilir. Oylarda eşitlik halinde Birlik Kongresi Başkanının bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır. Kongrenin görevleri: Madde 178 – Birlik Kongresinin görevleri şunlardır: 1. Yönetim Kurulunun faaliyet raporunu incelemek, kabul etmek ve faaliyetini tasvip etmediği takdirde yeniden seçim yapmak, 2. Bütçeyi görüşmek ve onaylamak, 3. Türkiye Noterler Birliğinin görevlerine giren diğer işleri, gündeme dayanarak veya üyelerin teklifi üzerine görüşüp karara bağlamak, 4. Birlik Yönetim ve Disiplin Kurulu üyelerini seçmek, 5. Noterlerin ödiyecekleri giriş paralarını ve aidatı tespit etmek, 6. Birlik Başkanı, Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter ve Saymanın ücretleri ile Yönetim ve Disiplin Kurulları üyelerine verilecek huzur hakları miktarını ve ödeme şeklini tespit etmek. 7. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak. Noter odaları: Madde 179 – Üç veya daha fazla noterlik bulunan her belediye hududu içinde bir noter odası kurulur. Adalet Bakanlığı, noter odası kurulamıyan yerlerdeki noterliklerin hangi odaya bağlanacağını tayin eder ve 10 dan az noter bulunan yerlerdeki noterleri zorunlu gördüğü hallerde başka bir odaya bağlıyabilir. Odaya kaydolma zorunluluğu: Madde 180 – Noter odaları, Türkiye Noterler Birliğinin bölgesel organlarıdır. Her noter, bölgesi içinde bulunduğu noter odasına kaydolmak zorunluğundadır. Noter odalarının görevleri: Madde 181 – Noter odalarının görevleri şunlardır: 1. Meslekin gelişmesi için gereken tedbirlere girişmek, 2. Noterlerle katip, katip adayı ve hizmetliler arasındaki hizmetle ilgili anlaşmazlıkları ilgililerden birinin başvurması üzerine çözümlemeye çalışmak, 3. Açılacak noterliklerin yerinin tespitinde ve mevcut bir noterliğin yerinin değiştirilmesinde Adalet Bakanlığına düşüncesini bildirmek, 4. Noterlik dairelerinin iç düzeninin yönetmelik hükümlerine uygunluğunu temin etmek için yardımlarda bulunmak, 5. Ölen noterlerin mirasçılarının haklarını korumak bakımından noterlik dairesinin devir ve tesellümünde gereken tedbirlere başvurmak, 6. Birlik Kongresine delege göndermek, 7. Türkiye Noterler Birliğinin vereceği görevleri yapmak, 8. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yerine getirmek. Noter odalarının örgütü: Madde 182 – Noter odaları: 1. Noter odası başkanı, 2. Noter odası yönetim kurulu, 3. Noter odası genel kurulundan meydana gelir. Noter Odası Başkanının görevleri: Madde 183 – Noter Odası Başkanının görevleri şunlardır: 1. Türkiye Noterler Birliği Başkanının vereceği yetkiye dayanılarak her türlü merciler önünde birliği temsil etmek, 2. Protokolde Odayı temsil etmek, 3. Noter Odası Yönetim Kuruluna Başkanlık etmek ve verilecek kararları uygulamak. Noter odası yönetim kurulu: Madde 184 – Noter Odası Yönetim Kurulu, noter odası başkanı ile iki üyeden kurulur. Başkan ve üyeler genel kurul tarafından verilen oyların çoğunluğu ile ve iki yıl için seçilir. Üçten fazla noter bulunan odalarda bir, 10 dan fazla noter bulunan odalarda da iki yedek üye seçilir. [25] Başkanlığa ve yönetim kurulu asıl ve yedek üyeliğine seçilebilmek için noterliğe engel bir suçtan dolayı hakkında son soruşturma açılmasına karar verilmiş bulunmamak veya beş yıl içinde noterlik meslekinde geçici olarak işten çıkarma cezası almış olmamak gereklidir. Başkan ve üyelerden birinin seçim devresi içinde kesinleşmiş bir geçici olarak işten çıkarma cezası ile tecziyesi halinde bu görevi kendiliğinden sona erer. Başkanın bulunmadığı zamanlarda veya başkanlığın herhangi bir sebeple boşalması halinde, başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi oda yönetim kurulunun meslekte en kıdemli üyesine aittir. 171 inci maddenin 9 ve 10 uncu fıkraları hükümleri oda yönetim kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır. Noter odası yönetim kurulunun görevleri: Madde 185 – Noter odası yönetim kurulunun görevleri şunlardır: 1. Odanın gider bütçesi teklifini düzenlemek ve bunu genel kurulun onayına sunmak, 2. Noter odası genel kuruluna çalışmaları hakkında rapor vermek ve genel kurul kararlarını yerine getirmek, 3. Yetkili mercii gösterilmeksizin odaya verilen görevleri yerine getirmek, 4. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak, Noter odası genel kurulu: Madde 186 – Noter odası genel kurulu odaya kayıtlı noterlerden ibarettir. (Değişik birinci cümle: 16/11/1989 - 3588/14 md.) Genel kurul her sene Nisan ayı içinde toplanır. Toplantı yeri ve zamanı ile gündemi, en az bir ay önce üyelere noter odası başkanı tarafından bildirilir. Genel kurul, Adalet Bakanlığının veya odaya kayıtlı noterlerden beşte birinin yazılı istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılır. Şu kadar ki, toplantı isteminde bulunan noterlerin sayısı ikiden aşağı olamaz. Yönetim kurulu da gerekli gördüğü hallerde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilir. 176 ncı maddenin son fıkrası hükmü oda genel kurulu hakkında da uygulanır. Noter odası genel kurul toplantısı: Madde 187 – Toplantının yapılabilmesi için üyelerin çoğunluğunun hazır bulunması lazımdır. Toplantı günü çoğunluk olmazsa ertesi günü mevcut üyeler ile toplantı yapılır. (Değişik: 14/2/1984 - 2980/4 md.) Noter Odası Genel Kurulunun seçimle ilgili toplantısına katılmak ve oy kullanmak zorunlu olup geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanlar ile oy kullanmayanlar Birlik Disiplin Kurulunca cezalandırılırlar. Gündem dışında başkan ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve 188 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca üyelerin tekliflerinin görüşülebilmesi için odaya kayıtlı üyelerin çoğunluğunun hazır bulunması lazımdır. Genel kurul başkanlık divanı, bir başkan ve iki katipten teşekkül eder. Şu kadar ki, üye sayısı (10) dan az olan odaların genel kurulunda, başkanlık divanı bir başkan ve bir katipten kurulur. (Değişik: 14/2/1984 - 2980/4 md.) 177 nci maddenin son fıkrası hükmü, noter odası genel kurulu hakkında da uygulanır. Noter odası genel kurulunun görevleri: Madde 188 – Noter odası genel kurulunun görevleri şunlardır: 1. Noter odası yönetim kurulunun çalışma raporunu incelemek, kabul etmek ve çalışmasını onaylamadığı takdirde yeniden seçim yapmak, 2. Odanın gider bütçesi teklifini görüşmek ve onaylamak, 3. Odanın görevlerine giren diğer işleri gündeme dayanılarak veya üyelerin teklifi üzerine görüşülüp karara bağlamak, 4. Oda yönetim kurulunu seçmek, 5. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak. Türkiye Noterler Birliğinin gelirleri: Madde 189 – Türkiye Noterler Birliğinin gelirleri şunlardır: 1. Her üyenin vereceği giriş parası, 2. Aylık gayrisafi gelirin % 1 inden aşağı olmamak üzere ödenecek aidat, 3. Bağış, 4. Boşalan noterliklerden elde edilen gelir, 5. Noterlerin geçici olarak işten çıkarma cezası almaları halinde 34 üncü madde uyarınca elde edilecek gelir, 6. 117 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca gönderilecek paralar, 7. Noter emanet paralarının faizleri ile bu paralarla ilgili sair gelirler, 8. 120 nci madde uyarınca ödenecek zamlar, 9. 126, 146 ve 148 inci maddelerin (C) bentleri uyarınca tahsil edilecek paralar, 10. Birlik neşriyatının ve taşınmaz mallarının getireceği gelir, 11. Türkiye Noterler Birliğinin bu kanun hükümleri uyarınca girişeceği işlerden sağlanacak diğer gelirler. (Ek fıkra:14/11/2024-7532/7 md.) Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun ek 18 inci maddesi çerçevesinde kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince iki Türk lirası işlem katılım payı alınır. Bu miktar her yıl, bir önceki yıla ilişkin 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulanır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden katılım payı alınmaz. Katılım payından muaf olan diğer kişi ve kurumlar ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenir. Tebliğ usulü: Madde 190 – Türkiye Noterler Birliği ve odaların tebligatı, Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yapılır. ONDÖRDÜNCÜ KISIM Yabancı Memleketlerde Noterlik İşleri Yetkili merci: Madde 191 – Yabancı memleketlerde noterlik işleri, konsoloslar tarafından görülür. Daire: Madde 192 – Yabancı memleketlerde noterlik görevi bu kanunun noterlik işlemlerine ilişkin hükümleri uyarınca konsolosluk binası içinde görülür. Uygulanmıyacak hükümler: [26] Madde 193 – Bu kanunun 41, 51, 53, 54, 55, 60, 61, 68 ila 70, 72 ila 76, 78 ila 108, 113 ila 116 ve 198/A maddeleri ile ondördüncü kısımdaki maddeler dışında kalan hükümleri, konsoloslar hakkında uygulanmaz. Noter ücretinin alınmaması: Madde 194 – Yabancı memleketlerde noterlik görevi yapanlar, noter ücreti alamazlar. İmza ve mühür onaylanması: Madde 195 – Yabancı memleketlerde usulü uyarınca yapılan noterlik işlemlerinin altındaki o memleketin yetkili merciinin imza ve mühürü, konsolos tarafından onanır. Özel kanun hükümleri saklıdır. ONBEŞİNCİ KISIM Çeşitli Hükümler Göreve son verme: Madde 196 – (Değişik: 16/11/1989 - 3588/15 md.) Noterin, 7 nci maddenin ikinci bendi hariç olmak üzere, bu maddede yazılı yetenek ve şartlardan birini kaybetmiş olması veya Adalet müfettişleri tarafından yapılan teftişler sonunda hakkında düzenlenen, birbirini izleyen son iki hal kağıdında meslekte yeterli olmadığı belirtilmiş ve son teftişten itibaren en az altı ay hizmet gördükten sonra yaptırılacak üçüncü teftişte de Adalet Müfettişinin meslekte yeterli olmadığı kesin kanısına varmış olması halinde Adalet Bakanlığınca görevine son verilir. Noterlere ait hükümlerin uygulanması: Madde 197 – Noterlere ait hükümler, aşağıdaki hususlar ve kanundaki diğer ayrıcalıklar saklı kalmak üzere, bu kanun uyarınca görevlendirilen noter vekilleri ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında da uygulanır. (Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5309/6 md.) Noterlere vekalet eden icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve adalet memurları ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında noterlik görevlerinden dolayı verilen meslekten çıkarma cezası, bunların esas görevlerinden de çıkarılmalarını gerektirir. Notere vekalet eden noter stajiyeri hakkında 146 ncı ve noter katibi hakkında 148 inci maddede yazılı disiplin cezaları uygulanır. Noter vekilleri, normal noterlik işlemlerinin görülmesi dışında, noterin yazılı muvafakati alınmadıkça noterliğin durumuna ve noterin mamelekine tesir edecek şekilde bir tasarufta bulunamazlar. (Değişik beşinci fıkra: 2/3/2005-5309/6 md.) Bu Kanunun noterlerin atanması, Türkiye Noterler Birliği, topluluk sigortası, hastalık ve izne ilişkin hükümleri icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve adalet memurlarından tayin edilen noter vekilleri ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında uygulanmaz. Yönetmelik: Madde 198 – Noterlik Kanununun uygulanması hususlarını gösteren yönetmelik ile aşağıdaki hususlar düzenlenir: 1. Noterlik dairesinin yerinin tespiti ve değiştirilmesi, 2. Noterlik dairesinin iç düzeni, 3. Noterlik dairesinin çalışma şekli, 4. Tutulacak defterler, 5. Evrak belge ve defterlerin korunması, 6. Noterlikte kullanılacak mühürün şekli ve kullanma tarzı, 7. Noterlik stajının şekli, 8. Stajiyerlerin görevleri, 9. Stajiyer defteri ve defterlerden kaydın silinmesi, 10. Stajiyere, başkatibe ve katiplere imza yetkisinin ne şekilde verileceği, 11. Noterlik teminatının yatırılacağı bankalar, 12. Katip ve hizmetlilerin görevleri, 13. Noterler ortak cari hesabı ile bu hesaptaki gider ve gelirlerin dağıtımı, 14. Noterlerin teftişlerinin ne suretle yapılacağı, raporda ve hal kağıdında nelerin bulunacağı, Cumhuriyet savcıları tarafından düzenlenen raporların Adalet Bakanlığına gönderilmesi gereken süre, 15. Noter ve katiplerine borç para verilmesi, 16. Kanunda düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılan veya kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak için yönetmelikte düzenlenmesi gereken diğer hususlar. Elektronik işlemler: Madde 198/A- (Ek: 2/12/2014-6572/6 md.) Bu Kanunda öngörülen işlemler, elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak da yapılabilir. Ancak, düzenleme şeklinde yapılması zorunlu tutulan işlemler ile irade beyanlarının alınmasına ilişkin işlemlerde güvenli elektronik imza kullanılabilmesi için ilgililerin noter huzurunda olmaları gerekir. Elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak noter huzurunda veya huzurda olmadan yapılabilecek noterlik işlemleri, el yazısıyla imzalanarak hazırlanan ve güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sistemine kaydedilen noterlik işlemleri ile 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda tanımlanan zaman damgası kullanılmasının zorunlu olduğu noterlik işlemleri yönetmelikle düzenlenir. Belirlenen bu noterlik işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeler güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda işlenebilir, saklanabilir ve gerektiğinde ilgili diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilebilir. Ayrıca 61 inci maddede düzenlenen tespit işleri güvenli elektronik imza ile elektronik ortamda da yapılabileceği gibi aynı usulle elektronik ortamdaki durum, görüntü, işlem veya benzeri her türlü verinin tespiti de yapılabilir. [27] Noterler tarafından yapılan tüm işlemlere dair bilgi ve belgeler Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sisteminde kaydedilir ve saklanır. Güvenli elektronik imza ile imzalanmış belgelerde kanunlarda belirtilen mühürleme işlemi uygulanmaz ve ayrıca suret aranmaz. Güvenli elektronik imza ile oluşturulan belge, talep edilmedikçe ayrıca fiziki olarak düzenlenmez. Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hâllerde belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek noterlikçe imzalanır ve mühürlenir. Güvenli elektronik imza ile imzalanmış belgenin elle atılan imzalı suretiyle çelişmesi hâlinde noterlerin kullandığı bilişim sisteminde kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge esas alınır. Noterlik işlemlerinin elektronik ortamda yapılması sırasında işlenen kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirler alınır. Elektronik ortamda yapılacak noterlik işlemlerine ilişkin ücretler, 112 nci maddeye göre düzenlenecek tarifede gösterilir. İkinci fıkra uyarınca elektronik ortamda yapılabilecek bir noterlik işleminin bir belgeye dayanması hâlinde; belge sureti, taraflar, vekilleri veya temsilcileri tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda notere gönderilebilir. Ancak belge aslının fiziki olarak ibrazının zorunlu olduğu hâllerde elektronik ortamda yapılan başvuru sonrasında belge aslı yönetmelikte belirlenen süre içinde notere ibraz edilir. Birlik, noter odaları ve noterlik personeli ile noterlere dağıtılacak nitelikli elektronik sertifikalar, Türkiye Noterler Birliği tarafından temin edilerek dağıtılır. Noterlik işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasına, saklanmasına ve paylaşılmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenir. Yabancı memleketlerde, noterlik işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için sağlanması gerekli olan teknik ve idari şartlara dair usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenir. Bu madde kapsamında hazırlanacak yönetmelik, Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliği ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun görüşleri alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılır. İmza ve mühür onaylanması: Madde 199 – Türkiye'de usulüne uygun olarak yapılan ve yabancı bir memlekette kullanılacak olan işlemin altındaki noterin imza ve mühürünü, herhangi bir il veya ilçenin en büyük mülki amiri onaylar. [28] İşlemlerin formülleri: Madde 200 – Noterlik işlemlerinin formülleri noter odalarının ve Maliye Bakanlığının mütalaası alınarak Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu tarafından hazırlanır ve Adalet Bakanlığınca onaylandıktan sonra Türkiye Noterler Birliğince bütün noterliklere dağıtılır. Birinci fıkraya göre hazırlanan formüller tasdik tarihinden itibaren dört yıl süre ile geçerli olup, bu sürenin sonunda, aynı süre ile yürürlükte kalması veya değiştirilmesi, Birlik Kongresinin süre bitiminden önceki son toplantısında kararlaştırılır. Topluluk sigortasına girmek zorunluluğu: Madde 201 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Topluluk sigortasına giremiyen noterler: Madde 202 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Tip sözleşmesinin hazırlanması ve değiştirilmesi: Madde 203 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Prim borcunu ve noter aidatını ödememenin sonucu: [29] Madde 204 – Topluluk sigortası primlerini, topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanda ödemiyen notere, birikmiş prim borcunu sözleşmedeki şartlar dairesinde ödeyinceye kadar işten el çektirilir. Noter odası başkanı, prim borcunu süresi içinde ödemiyen noterin adını derhal Adalet Bakanlığına bildirir. Topluluk sigortası primini ödememenin sonucu, prim borçlusu noterin şahsına munhasır olup, bu sonucun aynı topluluk sigortasına katılmış olan diğer noterlere veya noter odasına sirayeti hakkında bir hüküm sözleşmeye konulamaz. (Ek: 16/11/1989 - 3588/16 md.) Türkiye Noterler Birliğine olan noter aidatı borcunu Birlikçe yapılan tebligata ve verilen süreye rağmen ödemeyen noterler, Birliğin talebi üzerine aidat borcunun tamamının faiziyle birlikte ödenmesine kadar Adalet Bakanlığınca işten el çektirilir. Yalnızca bu sebeplerden dolayı işten el çektirme halinde o dönemin noterlik aidatı ve vekilin ücreti ayrıldıktan sonra kalan safi noterlik geliri, vekil tarafından birikmiş aidat borcunun ödenmesinde kullanılır ve artan olursa bu miktar notere verilir. Emekliliğe tabi görevden önceki noterliğin kıdeme sayılması: Madde 205 – Bu kanun gereğince topluluk sigortasına girmiş olup sigortalılığı devam eden bir noter emekliliğe tabi bir görev veya hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas alınan noterlik süresinin üçte ikisi kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve görev veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltilir. Meslek değiştirme: Madde 206 – Bu kanun veya Avukatlık Kanununa göre topluluk sigortasına tabi bulunan kimselerin, kendilerine ihtiyarlık sigortası aylığı bağlanmadan, Noterlik veya Avukatlık mesleklerinin birinden ayrılıp diğerine geçmeleri halinde, yeni girdikleri meslekteki sigortalılıkları, ayrıldıkları meslekte geçen sigortalılıklarının devamı sayılır. Şu kadar ki, ilgili yeni mesleke girdiği tarihten itibaren, o mesleke ait topluluk sigortası sözleşmesi hükümlerine tabi olur. Yukarıki fıkra hükmü, bu kanunun geçici 14 üncü maddesi veya Avukatlık Kanununun geçici 1 inci maddesinden faydalanabilecek durumda olup bu maddelerdeki en az sigortalılık süresini ve prim ödeme yükümlülüğünü tamamlıyamadan meslek değiştirenler hakkında da uygulanır. Harçlar Kanununun değişen maddesi: Madde 207 – (2/7/1964 tarih ve 492 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin değiştirilmesiyle ilgili olup, adı geçen Kanunun ilgili yerine işlenmiştir.) Yürürlükten kaldırılan kanun ve hükümler: Madde 208 – Bu kanunun geçici maddelerindeki intikal hükümleri saklı kalmak üzere 3456 sayılı Noterlik Kanunu ile onu değiştiren kanunlar ve 2 Temmuz 1964 gün, 492 sayılı Harçlar Kanununun 48 ve 51 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Seçimlerin yapılması: Ek Madde 1 – (Ek: 14/2/1984 - 2980/5 md.) Türkiye Noterler Birliğinin merkez organları ile noter odalarının yönetim kurulu ve başkanlarının bu Kanuna göre gizli oyla yapılacak seçimlerine ilişkin işlemler, aşağıdaki esaslara göre yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Seçim yapılacak kongre ve genel kurul toplantısından en az 15 gün önce, seçime katılacak noterleri belirleyen liste, toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı olan hakime tevdi edilir. Bir yerde birden fazla ilçe seçim kurulu bulunduğu takdirde görevli hakim Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. Toplantı tarihleri, gündemde yer alan diğer konular gözönünde bulundurularak, görüşmelerin bir Cumartesi akşamına kadar sonuçlanmasını ve seçimlerin ertesi gün olan Pazar gününün dokuz-onyedi saatleri arasında yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi zorunludur. Hakim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak noterleri belirleyen liste ile yukarıdaki fıkrada belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer hususlar adalet dairesi ile birlik veya ilgili odanın ilan yerinde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilan edilir. İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde kesin olarak karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak Türkiye Noterler Birliğine veya Noter Odasına gönderilir. Hakim, kamu görevlileri veya aday olmayan noterler arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula yaşlı üye başkanlık eder. Seçim sandık kurulu, seçimlerin kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler, ilçe seçim kurulundan sağlanır ve sandıkların konacağı yerler hakim tarafından belirlenir. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip, seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanakların bir örneği seçim yerinde asılmak suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir. Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hakim, yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili noter odasına ve Türkiye Noterler Birliğine bildirir. Oy verme işlemi, gizli oy açık tasnif esaslarına göre yapılır. Listede adı yazılı bulunmayan noter oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin noter odası, Türkiye Noterler Birliği veya resmi kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, üzerinde ilçe seçim kurulu mühürü bulunan ve oy verme sırasında, sandık kurulu başkanı tarafından her seçim için ayrı ayrı verilecek kağıtlara yazılmak ve mühürlü zarflara konulmak suretiyle kullanılır. Bunların dışındaki kağıtlara yazılan veya mühürsüz zarflara konulan oylar geçersiz sayılır. Hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği Pazar gününü tespit ederek ilgili odaya veya Türkiye Noterler Birliğine bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun olarak yürütülür. İlçe seçim kurulu başkanı, hakim ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine, "Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun" da belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücret ve diğer seçim giderleri, Türkiye Noterler Birliği bütçesinden karşılanır. Seçimler sırasında sandık kurulu başkanı ve üyelerine karşı işlenen suçlar, Devlet memurlarına karşı işlenmiş gibi cezalandırılır. Seçimlerin düzen içerisinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla hakimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymayanlara, eylemin ağırlığına göre bu Kanunda yazılı disiplin cezaları verilir. Yurt dışına çıkma izni: Ek Madde 2 – (Ek: 14/2/1984 - 2980/5 md.) Birlik ve odaları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere katılmak Adalet Bakanlığının iznine tabidir. GEÇİCİ MADDELER Geçici Madde 1 – Bu kanunun 3 üncü maddesi hükmü, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu faaliyete başladıktan sonra uygulanır. Geçici Madde 2 – Bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde, Adalet Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaasının alınmasına dair hükmü uygulamaksızın, 4 üncü madde uyarınca noterlikleri sınıflandırarak keyfiyeti ilan eder. Bu sınıflandırma, Türkiye Noterler Birliğinin kurulmasını takibeden bir yıl içinde yapılacak ikinci sınıflandırmaya kadar geçerlidir. Geçici Madde 3 – Mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununun 9 uncu maddesi gereğince atanmış olup, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan noter yardımcıları, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren (Noter) sıfatını kazanırlar ve bu kanunun noterler hakkındaki bütün hak ve yükümlülüklerine tabidirler. Şu kadar ki, bu kimselerin yukarı sınıftaki bir noterliğe atanmaları, 7 nci maddenin (3) numaralı bendindeki niteliğe sahip başka bir isteklinin bulunmaması halinde mümkündür. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce noterlik veya noter yardımcılığı ehliyetnamesi almış olup da tayin işlemleri sonuçlanmamış olanlar, mülga 3456 sayılı Kanun uyarınca tayin olunurlar. Ancak, bu gibilerin ehliyetnamelerinin, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununun 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince, hükümden düşmemiş olması gereklidir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte tayin olunmamış bulunanlar ise, 18 inci maddedeki Bakanlıkta tutulacak noterlik belgesine sahip olanlar defterine kaydedilir ve 24 üncü madde uyarınca ilan üzerine atamaları yapılır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce, noter yardımcılığı görevinde bulunmuş olanlar da, geçici 14, 15, 16 ve 17 nci maddelerdeki esaslar dahilinde, bu kanunun sağladığı sosyal güvenlik haklarından yararlanırlar. Geçici Madde 4 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmeli olarak bir noterlikte çalışmakta olan noter memurları, bu kanunun 44 üncü maddesindeki niteliklere sahip olmasalar dahi, noterlik personeli olarak görevlerine devam ederler. Şu kadar ki, bunlardan, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra her ne sebeple olursa olsun görevlerinden ayrılanların tekrar noterlik personelliği görevine alınabilmeleri 44 üncü maddedeki nitelikleri kazanmış olmalarına bağlıdır. Birinci fıkrada gösterilenlerin noterle yaptıkları hizmet sözleşmeleri, 166 ncı maddenin 11 inci bendi gereğince hazırlanacak tek tip sözleşme örneğinin ilgili noter odasına gelişi tarihinden itibaren altı ay içinde, bu kanun hükümlerine uygun şekilde yeniden düzenlenir. Bu fıkra hükmünü yerine getirmiyen noterler hakkında 45 inci maddenin 6 ncı fıkrası uygulanır. Geçici Madde 5 – 112 nci maddede gösterilen tarife, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun faaliyete başladığı tarihi izliyen altı ay içinde yürürlüğe konur. Birinci fıkrada gösterilen tarife hazırlanıncaya kadar, mülga 3456 sayılı Kanun uyarınca hazırlanan son tarife ve 2/7/1964 gün, 492 sayılı Harçlar Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Geçici Madde 6 – 198 inci maddede gösterilen Yönetmelik, Türkiye Noterler Birliği tarafından hazırlanıp, Adalet Bakanlığınca onaylanarak yürürlüğe konur. Yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununun hükümlerine ve Bakanlık genelgelerinde tespit edilecek esaslara göre işlem yapılır. Geçici Madde 7 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Adalet Bakanlığınca yapılacak tebliğ üzerine, Türkiye Noterler Birliği kurulur. Adalet Bakanlığı tebliğinde, noter odalarının kurulacağı ve Birlik Kongresinin ilk toplantısına gönderilecek delegelerin seçileceği tarih ve kongrenin toplantı yeri ile tarihi ve lüzumlu diğer hususlar gösterilir. Türkiye Noterler Birliğinin kurulmasına ilişkin tebliğ, ilan, kırtasiye ve baskı giderleri ile ilk kongrenin toplanacağı salon kirası gibi giderlerin tamamı Noter Yardım Sandığı ihtiyat akçasından ve Noter Yardım Sandığı Tüzüğü hükümlerine göre ödenir. Bu giderler Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay vizesine tabi değildir. Geçici Madde 8 – Bu kanunla Türkiye Noterler Birliğine verilmiş olan görevlerden mülga 3456 sayılı Noterlik Kanunu gereğince Adalet Bakanlığı ve sair merci ve kurullar tarafından görülenler, yetkili birlik organları göreve başlayıncaya kadar mülga kanundaki hükümlere göre yetkili merci ve kurullarca görülmeye devam olunur. Şu kadar ki, Türkiye Noterler Birliğinin ilgili organı göreve başladığı anda henüz tamamlanmamış bulunan işlemler de mülga kanun hükümlerine göre tamamlanır. Geçici Madde 9 – Bu kanunun onuncu kısım hükümleri Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun göreve başladığı tarihten itibaren uygulanır. 109 uncu maddenin ikinci fıkrasında gösterilen tespit ve ilan ile 110 uncu maddedeki avansın tespit ve yatırılması işi, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun göreve başladığı tarihi izliyen aybaşından itibaren bir ay içinde tamamlanır ve bu görevlendirme o takvim yılının sonuna kadar devam eder. Geçici Madde 10 – Mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununun Noter Yardım Sandığı ile ilgili sekizinci babında yer alan 83 ila 88 inci maddeleriyle, aynı kanunun 88 inci maddesi uyarınca hazırlanan Noter Yardım Sandığı Tüzüğü hükümleri, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun göreve başladığı tarihe kadar yürürlükte kalır. Şu kadar ki, bu kanunun 33, 34, 117 nci maddeleri gereğince Türkiye Noterler Birliğine gönderilecek paralar, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun göreve başladığı tarihe kadar Noter Yardım Sandığı ihtiyat akçesine gelir kaydolunur. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde Noter Yardım Sandığına yazılı olarak başvurmaları ve havale giderleri kendilerine ait olmak şartiyle, noter ve noter yardımcılarına, geçici 12 nci madde uyarınca tahakkuk edecek alacaklarına mahsuben Noter Yardım Sandığının kesinleşmiş son bilançosuna göre, Sandıktan alacaklı oldukları miktarın % 50 si oranında bir ödeme yapılır. Ödemenin usulü 3456 sayılı Noterlik Kanununun 83 ila 88 inci maddeleri ile Noter Yardım Sandığı Tüzüğü hükümlerine tabidir. Ancak, Noter Yardım Sandığı Yönetim Kurulu, Sandık Tüzüğündeki usule göre Adalet Bakanı tarafından atanacak Ankara'nın en kıdemli iki noterinin de ilavesi ile beş kişiden kurulur. Geçici Madde 11 – Adalet Bakanlığı, geçici 10 uncu maddenin birinci fıkrasındaki intikal süresinin son bulduğu tarihten itibaren bir ay içinde, Noter Yardım Sandığına pasif ve aktifini ve özellikle mevcuda göre noter ve noter yardımcılarının sandık hisseleriyle aidat paraları, noter memurları hesabı, ihtiyat akçesi ve malullük fonunu gösteren bir kesin hesabı sandık muhasebecisine hazırlatarak, Bakanlık Teftiş Kurulunun denetiminden sonra onaylar ve sandığın bu kesin hesaba göre tespit edilecek pasif ve aktifi, Bakanlıkça onaylı bir listeye bağlı sandık evrak ve defterleri ve demirbaş eşyası ile birlikte Türkiye Noterler Birliğine devredilir. Yukarıki fıkrada gösterilen bir aylık süre içinde, Sandık bütçesinden herhangi bir ödeme yapılamaz. Bu süre içinde sandıktan alacağı doğanların istihkakı, devri takiben Türkiye Noterler Birliği tarafından ödenir. Geçici Madde 12 – Noter ve noter yardımcılarının geçici 11 inci maddede gösterilen Kesinhesaba göre, Türkiye Noterler Birliğine devredilen hisse ve aidat paralarının, kendilerine ne şekilde ödeneceği Türkiye Noterler Birliği Kongresinin, geçici 11 inci maddeye göre sandık mevcudunun Birliğe devrini izliyen bir ay içinde yapacağı olağanüstü toplantıda kararlaştırılır. Geçici Madde 13 – Bu kanunun yürürlük tarihinde noterlikte görevli bulunan noter memurlarının geçici 11 inci maddede gösterilen devir tarihine kadarki hizmeti üzerinden, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununun 70 ve 85 inci maddeleri ile mülga Noter Yardım Sandığı Tüzüğünün 18 ve 19 uncu maddeleri uyarınca hesaplanacak tazminatı, sözü geçen 70 inci maddedeki beş yıllık en az hizmet süresi şartı aranmaksızın, mülga kanun maddelerine göre hak sahibi olanlara Türkiye Noterler Birliğince sandık mevcudunun devralınmasından sonra ödenir. Bu kimselerin hizmet yıllarının hesabında, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanununa göre, Noter Yardım Sandığından tazminat aldıkları eski hizmetleri nazara alınmaz. Geçici Madde 14 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince noter odaları ile Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden ilk tip sözleşme, bu kanunun geçici 7 nci maddesi uyarınca Türkiye Noterler Birliğinin yapacağı ilk toplantıyı takibeden üç ay içinde Çalışma Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle tespit edilir. Hazırlanan tip sözleşme, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu tarafından bir hafta içinde bütün noter odalarına gönderilir. Topluluk sigortasına girmeye mecbur olan noterlerin bağlı bulundukları noter odaları, tip sözleşmeye göre topluluk sigortası söz leşmesi yapmak üzere tip sözleşmenin noter odasına gelişi tarihinden itibaren iki ay içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna başvururlar. Sözleşmeler, noter odasının başvurma tarihinden itibaren en geç üç ay içinde yürürlüğe konur. A) Topluluk sigortasına tabi oldukları tarihte 30 yaşını geçmiş bulunan noterlerden, 55 yaşını doldurmakla beraber 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamıyan ve; a) Sigortalılıklarının başladığı tarihten önceki on yıl içinde en az 2 000 gün noter veya baro levhasında kayıtlı avukat olduklarını belgelendiren, b) Sigortalılık süresince her yıl en az ortalama 200 gün sigorta primi ödemiş olan, c) En az beş yıl sigortalı bulunan noterlere, sigortalılık süresi 15 yılı doldurmuş olanlar gibi Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı bağlanır. (a) Bendinde sözü geçen noterlik süresi Adalet Bakanlığından, avukatlık süresi ise ilgili barolardan, noterin sigortalılığının başladığı tarihten itibaren en az iki yıl içinde alınarak Sosyal Sigortalar Kurumunca verilecek belgelerle tespit edilir. Barolar bu çalışma belgelerini düzenlemekten kaçınırlarsa, sigortalı noterlerin ilgili baro yönetim kurulu başkan ve üyelerinden zarar ve ziyan istemek hakları saklıdır. Avukatlık süresini gösteren belgelerin gerçeğe uymadığı bir hükümle tespit edildiği takdirde gerek bunu düzenliyenler, gerekse ilgili sigortalılar, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu yüzden uğrayacağı zararları yüzde elli fazlasiyle ve kanuni faizi ile birlikte adı geçen kuruma ödemekle yükümlüdür. Bu gibiler hakkında ayrıca ceza kovuşturması yapılır. B) Topluluk sigortasına tabi oldukları tarihte 30 yaşını geçmiş bulunan noterlerden 50 yaşını doldurup, erken yaşlanmış oldukları tespit edilen ve Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden aylık bağlanmasına hak kazanamıyanlara (A) fıkrasındaki şartlarla, sigortalılık süreleri 15 yılı doldurmuş olanlar gibi, Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı bağlanır. Geçici Madde 15 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte T. C. Emekli Sandığındaki emekliliğe esas teşkil eden hizmetleri toplamı en az 15 yıl olanlardan; A) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olan noterler, kendilerine emeklilik veya malullük aylığı bağlanmamış olmak şartiyle, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen noterlik ve fiili avukatlık sürelerinin tamamını veya bu sürelerin emekliliğe esas olan eski hizmetlerinin süresi ile birlikte 25 yılı doldurmaya yetecek kısmını aşağıdaki hükümlere göre borçlanabilirler. Noterlik ve fiili avukatlık sürelerinin tamamını borçlananlardan aşağıdaki (B) bendi hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirmek istemiyenlere ve noterlik ve fiili avukatlık hizmetlerinin bir kısmını borçlanmak suretiyle emekliliğe esas hizmet sürelerini 25 yıla çıkarmış olanlara aşağıdaki hükümlere göre emekli aylığı bağlanır. B) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte veya daha sonra her ne sebeple olursa olsun ayrılarak noterliğe atananlar, toplam süre 30 yılı geçmemek üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler. (A) bendine göre borçlanabilmek için ilgilinin, bağlı bulunduğu noter odasının topluluk sigortasına katıldığı tarihten itibaren üç ay içinde noter odası aracılığı ile T.C. Emekli Sandığına yazılı olarak başvurması zorunludur. Borçlanılacak miktar, ilgilinin T.C. Emekli Sandığına evvelce kesenek ödediği memuriyet veya hizmetteki son kıdeminden itibaren o memuriyet veya hizmetin en az yükselme süresi nazara alınarak 2 veya 3 yılda bir terfi etmiş sayılmak suretiyle, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki noterlik ve fiili avukatlık süreleri için ödenmesi gereken keseneklerin (kurum hissesi dahil) tamamıdır. Ancak, kesenekler ve kurum hissesi ait oldukları geçmiş yıllarda yürürlükte bulunan T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre hesaplanır. Borçlanılan süre ile T.C. Emekli Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmet süreleri toplamı 30 yılı geçemez. Noterlik süresinin bu miktarı aşan kısmı için borçlanmak mümkün değildir. Borçlanılacak miktar, ilgilinin talebine göre, T.C Emekli Sandığı tarafından yapılacak tebliğat üzerine en geç bir ay içinde toptan veya 10 yıl içinde 10 eşit taksitle ödenir. T. C. Emekli Sandığına tabi eski memuriyet ve hizmetlerinden ayrılırken keseneklerini almış olanlar, bunun tamamını kanuni faizi ile birlikte, borçlanılan miktarın tamamının veya ilk taksidinin ödenmesi süresi içinde sandığa iade ile yükümlüdürler, kesenekleri süresi içinde iade etmiyenlerin bu madde hükümlerinden faydalanmaları mümkün değildir. Borçlanan kimseler, emekliye esas olan eski memuriyet veya hizmet sürelerine, borçlandıkları sürenin eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden ve borçlandıkları miktarın tamamını ödedikleri tarihten itibaren emekli aylığına hak kazanırlar. Emekli aylığına hak kazanabilmek için toplam sürenin 25 yıl olması yeterlidir. Taksitle ödemede, borcun tamamını ödiyemeden ölen veya 5434 sayılı Kanuna göre malül olan noterlere veya hak sahibi mirascılarına ölüm veya malülliyeti takibeden ay başından itibaren malullük yahut dul ve yetim aylığı bağlanır. Şu kadarki, ödenmemiş yıllık taksitlerin her biri 12 eşit parçaya bölünerek o yılın malullük veya dul ve yetim aylıklarından kesilir ve artan miktar hak sahiplerine ödenir. Taksitle ödemede, bir taksidi zamanında ödemiyen ve T. C. Emekli Sandığınca yapılan tebligat üzerine bir ay içinde borcunu yerine getirmiyenlerin borçlanma durumlarına son verilir ve ödedikleri miktara tekabül eden sürenin eski memuriyet veya hizmetlerine eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. Yukarıki fıkralar gereğince kendilerine veya hak sahibi mirascılarına emekli, malullük veya dul ve yetim aylığı bağlananlara, borçlanmadan önceki fiili memuriyet veya hizmetlerinin tutarı üzerinden emekliliğe tabi memuriyet veya hizmetten son defa ayrıldıkları kurumlarca ikramiye ödenir. (B) bendinden faydalanabilmek için, ilgilinin noterliğe atandığının kendisine tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde T. C. Emekli Sandığına dilekçe ile başvurması ve kendisine emekli aylığı bağlanmamış veya kesenekleri iade edilmemiş olması gereklidir. (A) bendinin ikinci fıkrası delaletiyle (B) bendinden faydalananlar için bu süre borçlanma taleplerinin kabul edildiğinin Sandıkça kendilerine tebliği tarihinden itibaren başlar. (B) bendinden faydalanmak dileğiyle yapılan başvurmanın T. C. Emekli Sandığınca kabul edildiğinin ilgiliye tebliğini takibeden ay başından itibaren Sandığa kesenek ödeme yükümlülüğü doğar. Kesenekler (kurum hissesi dahil) her ayın ilk haftası içinde doğrudan doğruya veya T. C. Emekli Sandığının belirteceği bir banka aracılığı ile Sandığa ödenir. Kesenek ve kurum hissesi, ilgilinin T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği evvelki memuriyet veya hizmette son iktisabettiği kıdeminden başlamak üzere, o memuriyet veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç yılda bir yükseliyormuşcasına yürütülecek maaş dereceleri üzerinden hesaplanır. (B) bendi uyarınca T. C. Emekli Sandığı ile ilgileri devam edenlerin emekliliğe esas sürelerinin 30 yılı doldurduğu, Sandıkla ilgilerinin kesilmesini yazılı olarak istedikleri, öldükleri yahut 5434 sayılı Kanuna göre malul duruma girdikleri veya bu maddenin borçlanma hükümlerinde gösterildiği üzere sandık tarafından verilen bir aylık süre içinde ödememekte temerrüt ettikleri takdirde, bu durumların husule geldiği tarihi takibeden aybaşından itibaren sandıkla ilgileri kesilir ve toplam süreleri üzerinden kendilerine yahut hak sahibi mirasçılarına emekli, malullük veya dul ve yetim aylığı bağlanır. Bu kimselere ödenecek ikramiye hakkında, borçlanma ile ilgili hükümler kıyasen uygulanır. Geçici 16 ncı madde uyarınca borçlandıkları süre ile emekliliğe esas hizmetleri tutarı 15 yıl veya daha fazla olanlar da bu maddenin (B) bendi hükmünden faydalanabilirler. Bu madde hükmünden faydalananların (A) bendi uyarınca borçlandıkları veya (B) bendi uyarınca T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirdikleri sürelerin tamamı, emekliliğe tabi görevden son defa ayrıldıkları maaş veya ödenekteki kıdemlerine eklenmek suretiyle, bu görevin en az yükselme süresine göre 2 veya 3 yılda bir terfi etmiş veya ediyormuşcasına intibakları yapılır. Geçici Madde 16 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte T. C. Emekli Sandığına tabi bir görev veya hizmette bulunanların emeklilik keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce noterlikte geçirdikleri sürelerin evvelce başka kanunlarla borçlandıkları süreler ile birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı, 5434 sayılı Kanuna 23 Şubat 1965 gün ve 545 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle eklenen maddedeki esaslara göre borçlanmaları şartiyle, emekliliğe esas hizmetlerine eklenir. Şu kadar ki, bu kimselerin adlarına borç kaydedilecek miktar, borçlandırılan sürenin geçtiği tarihlerde kesilen kesenek ve karşılıklar oranına göre tespit olunur. Bu maddeye ve 23 Mart 1969 gün ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun geçici 3 ve 4 üncü maddelerine göre borçlanma istemlerinin birlikte yapılması halinde, borçlanılacak süre evvelce başka kanunlar uyarınca borçlanılan süreler ile birlikte 15 yılı geçemez. Yukarıki fıkra uyarınca borçlanılarak emekliliğe esas hizmetlere eklenen sürelerin üçte ikisi, ilgililerin halen bulundukları görevin veya hizmetin en az yükselme süresine göre 2 veya 3 yılda bir değerlendirilmek suretiyle intibakları yapılır ve böylece görev veya hizmet aylıklariyle emeklilik keseneğine esas aylıkları yükseltilir. Bu madde hükmünden faydalanmak için, ilgilinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde T.C. Emekli Sandığına yazı ile başvurması şarttır. Geçici Madde 17 – Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra ölen veya malul olan ve ölüm yahut maluliyet tarihinde tabi olduğu Sosyal Sigortalar Kanunu veya T. C. Emekli Sandığı hükümlerine göre kendilerine aylık bağlanamıyan noter ve noter katiplerine yahut hak sahibi mirasçılarına, noterler için ölüm halinde 10000, maluliyet halinde 7500 lira, noter katipleri için ölüm halinde 5000, maluliyet halinde 3000 lira toptan ödeme Türkiye Noterler Birliği Bütçesinden yapılır. Ancak, bu kanunun yürürlüğü tarihi ile Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun faaliyete geçtiği tarih arasında vukubulacak ölüm ve maluliyet hallerinde doğan istihkaklar birlik yönetim kurulunun faaliyete geçmesinden sonra ödenir. Maluliyet durumunun belgelendirilmesi ve ölüm halinde kendilerine ödeme yapılacak şahıslar ile hisselerinin tespiti, ölen veya malul olan kimsenin tabi bulunduğu sigorta kurumuna göre Sosyal Sigortalar Kanunu veya Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunundaki esaslar uyarınca yapılır. Bu madde gereğince yapılacak ödemeler her türlü vergi ve harçtan muaftır. Geçici Madde 18 – Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce Siyasal Bilgiler Okulu veya Fakültesinden mezun olup da eksik kalan derslerden Hukuk Fakültesinde fark sınavı vermiş olanlar, bu kanunun uygulanmasında Hukuk Fakültesi mezunu sayılırlar. Geçici Madde 19 – Bu kanunun 27 nci maddesi uyarınca yukarı sınıftan bir noterliğe atanmak isteğiyle başvuran noterlerden evvelce adalet müfettişleri tarafından 122 nci maddede yazılı esaslara uygun şekilde teftişe tabi tutulmamış bulunanların yukarı sınıfa atanma yeteneği olup olmadığı atamaya esas olmak üzere Bakanlıkça, adalet müfettişi marifetiyle tespit edilir. Adalet müfettişinin yukarı sınıfa atanma yeteneği konusunda müspet bir kanıya varabilmesi için, ilgili noter hakkında evvelce müfettiş tarafından düzenlenmiş bulunan hal kağıtlarının son ikisinde mesleki yeterliğinin en az orta derecede değerlendirilmiş olması gereklidir. Geçici Madde 20 – Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce ilan edilmeleri hususunda Bakanlık onayı alınmış bulunan açık veya boşalmış noterliklere atama, mülga 3456 sayılı Noterlik Kanunu hükümlerine göre yapılır. Geçici Madde 21 - (Ek: 23/6/2022-7413/14 md.) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 28 inci ve 30 uncu maddelerin değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yapılmış olan atama ve nakil ilanları ile bunlara ilişkin iş ve işlemler hakkında uygulanmaya devam olunur. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 60 ıncı maddede yapılan değişiklik ve eklenen 61/A maddesi, bu maddelerde öngörülen bilişim sisteminin kurulduğunun Adalet Bakanlığı resmî internet sitesinde duyurulduğu tarihten itibaren uygulanmaya başlanır. Bu bilişim sistemi, 1/1/2023 tarihine kadar kurulur. Cumhurbaşkanı bu süreyi altı aya kadar uzatabilir. Yürürlük Maddeleri Yürürlük tarihi: Madde 209 – Bu kanun yayımından üç ay sonra yürürlüğe girer. Yürüten Makam: Madde 210 – Bu kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 18/1/1972 TARİHLİ VE 1512 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1 - 16/11/1989 tarih ve 3588 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce görevde bulunan noterlerin sınıfı, kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hizmette geçirdikleri her dört yıl için bir sınıf yükseltilmek suretiyle belirlenir. Artan süreleri son belirlenen sınıfında geçmiş sayılır. Ancak, Adalet müfettişleri tarafından haklarında düzenlenen hal kağıtlarında yukarı sınıfa atanmaya yeteneği bulunmadığı belirtilen noterlerin, bu olumsuz hal kağıtlarının düzenlendiği tarih ile önceki kanaat belirten hal kağıtlarının düzenlendiği tarihe kadar geçen süreleri, sınıflarının belirlenmesinde nazara alınmaz. Geçici Madde 2 – Noterlik Kanununun 112 nci maddesinin son fıkrası gereği tarifede gerekli görülecek değişiklikler, Mart 1991 tarihinde yapılacak değişikliğe kadar geçerli olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılır. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce münhal bulunduğu ilan olunan noterliklere yapılacak atamalar, Kanunun, değişikliğinden önceki hükümlerine göre yapılır. 1512 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 1512 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2258 112 23/2/1980 2980 163, 164, 171, 177, 187, Ek Madde 1, Ek Madde 2 18/2/1984 3588 4/a, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 33, 109, 110, 111, 112, 115, 117, 119, 122, 159, 186, 196, 204 23/11/1989 4276 50, 163, 164 20/6/1997 4358 84 4/4/1998 4579 23, 30, 123 16/6/2000 5134 6 14/4/2004 5219 2 ve 3 21/7/2004 5281 118,119 ve 120 31/12/2004 5309 2, 32, 33, 35, 166 ve 197 8/3/2005 5378 73, 75 7/7/2005 5728 7, 28, 109, 111, 138, 151, 152, 156, 157, 158, 159, 160, 166 8/2/2008 5754 sayılı Kanunla değişik 5510 201, 202, 203 1/10/2008 6217 71/A, 71/B, 71/C 1/10/2011 6462 73,75 3/5/2013 6572 22, 24, 27, 59, 193, 198/A 12/12/2014 KHK/691 7 22/6/2017 7069 7 8/3/2018 7188 7 24/10/2019 7413 28, 30, 60, 61/A, 162, Geçici Madde 21 28/6/2022 7417 27 5/2/2022 7532 52, 112, 118, 119, 189, 198/A 27/11/2024 7533 199 30/11/2024 7550 125, 126, 127, 157, 159 4/6/2025 [1] 2/3/2005 tarihli ve 5309 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, maddeye ikinci fıkra eklenerek diğer fıkralar yeniden teselsül ettirildiğinden, üçüncü fıkra olan bu fıkra dördüncü fıkra olarak teselsül etmiştir. [2] 5/6/2017 tarihli ve 691 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “olanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı bulunanlar” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 31/1/2018 tarihli ve 7069 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [3] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “son” ibaresi “Resmî Gazete’de” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 16/11/1989 tarih ve 3588 Sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu Bölüm başlığı "Birinci ve İkinci Sınıf Noterliklere Atama" iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [5] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 346 ncı maddesiyle bu madde başlığı “Nakil yolu ile atama:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [6] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu maddenin başlığı “Göreve başlama, vazgeçme ve istifa etmiş sayılma:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [7] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “Hasta noterler Cumhuriyet savcılığı kanalı ile Hükümet tabiplerinden veya Devlet hastanesi doktorlarından” ibaresi “Noterler, hastalıkları nedeniyle” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu madde başlığı " İlgilinin sağır, kör veya dilsiz olması:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [9] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “özürlü” ibaresi “engelli”, birinci fıkrasında yer alan “özürlü” ve “özürlünün” ibareleri sırasıyla “engelli” ve “engellinin”, şeklinde değiştirilmiştir. [10] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “özürlüler” ibaresi “engelliler” şeklinde değiştirilmiştir. [11] 16/11/1989 tarih ve 3588 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu Bölüm başlığı "Belirli Noterliklerde Yapılması Gereken İşlemler" iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [12] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 347 nci maddesiyle; bu fıkrada yer alan “Bir asliye mahkemesinin yargı çevresi içinde birden çok noterlik bulunması veya bir ilin belediye sınırları içinde birden çok asliye mahkemesi yargı çevresinin yer alması halinde” ibaresi “Bir il, ilçe veya büyükşehir belediyesi sınırları içinde birden çok noterlik bulunması halinde,” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 14/11/2024 tarihli ve 7532 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yıl Mart ayında” ibaresi “takvim yılı başından geçerli olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, 118 inci maddede yer alan “vergi, harç ve resimler” ibaresi, “vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri“; 119 uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan "vergi, resim ve harçları“ ibaresi, “vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini“, üçüncü fıkrasında yer alan “ vergi, resim ve harç tahsilatının“ ibaresi, "vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri tahsilatının“ şeklinde değiştirilmiştir. [15] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "Harç, vergi ve resim" ibareleri, "Vergi, resim ve harçlar ile değerli kâğıt", ikinci fıkrasında yer alan "Harç, vergi ve resmin" ibaresi "vergi, resim ve harç ile değerli kâğıt bedelinin" şeklinde değiştirilmiştir. [16] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 352 nci maddesiyle bu madde başlığı “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [17] 4/6/2025 tarihli ve 7550 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “(B) bendi” ibaresi “ ikinci fıkrasının (l) bendi ” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 356 ncı maddesiyle; bu maddede yer alan “230 uncu maddesi hükmüne göre sorumludur.” ibaresi “257 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılır.” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “birinci fıkra” ibaresi “birinci ve ikinci fıkralar” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 18/6/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle bu fıkra, altıncı ve yedinci fıkraların birleştirilmesi suretiyle altıncı fıkra olarak yeniden düzenlenmiştir. [21] 2/3/2005 tarihli ve 5309 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, (15) numaralı bent eklenmiş olup, mevcut (15) numaralı bent olan bu bent (16) olarak teselsül ettirilmiştir. [22] Bu maddede belirtilen seçimlere ilişkin işlemler ve esaslar için Ek 1 inci maddeye bakınız. [23] Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız. [24] Bu maddede belirtilen seçimlere ilişkin işlemler ve esaslar için ek 1 inci maddeye bakınız. [25] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız. [26] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “116 ncı” ibaresi “116 ve 198/A” şeklinde değiştirilmiştir. [27] 14/11/2024 tarihli ve 7532 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesine “yapılabilecek noterlik işlemleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, el yazısıyla imzalanarak hazırlanan ve güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sistemine kaydedilen noterlik işlemleri” ibaresi eklenmiştir. [28] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “noterliğin bulunduğu yer valiliği” ibaresi “herhangi bir il veya ilçenin en büyük mülki amiri” şeklinde değiştirilmiştir. [29] 16/11/1989 tarih ve 3588 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu Madde başlığı "Prim borcunu ödememenin sonucu " iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
1,567
3
1
TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUN [1] [2] Kanun Numarası : 1567
20/2/1930
25/2/1930
TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUN [1] [2] Kanun Numarası : 1567 Kabul Tarihi : 20/2/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 25/2/1930 Sayı: 1433 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 68 Madde 1 – (Değişik: 15/2/1954- 6258/1 md.) (Değişik birinci fıkra:20/7/2025-7555/1 md.) Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir. [3] Madde 2 – (Değişik: 16/12/1942- 4328/1 md.) Bu kararlar (Türk Parası Kıymetini Koruma) başlığı altında Resmi Gazete ile ve Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın münasip göreceği diğer neşir vasıtalariyle neşir ve ilan olunur. Şu kadar ki kararların yürürlüğe girmesinde Resmi Gazete ile yapılacak neşir ve ilan esas olup bu gazete ile neşredilen kararlar başka vasıtalarla neşir ve ilan edilmiş olsun olmasın metinlerinde mer'iyet tarihi varsa o tarihten yok ise Resmi Gazete ile neşredildiğinin ertesi gününden itibaren Türkiye'nin her tarafında yürürlüğe girer. Madde 3 – (Değişik: 24/12/2008- 5827/1 md.) Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi, üçbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. [4] (Değişik ikinci fıkra:20/7/2025-7555/2 md.) Fiil, 1 inci maddede yazılı kıymetlerin izinsiz olarak yurttan çıkarılması veya yurda sokulması mahiyetinde ise 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine göre suç veya kabahat oluşturmadığı takdirde kişi; eşya ve kıymetlerin rayiç bedelinin yarısından iki katına kadar idari para cezası ile cezalandırılır. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilir. Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını 1 inci maddeye göre alınan kararlardaki hükümlere göre ve bu kararlarda tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde beşi kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, birinci fıkra hükmüne göre idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın yüzde ikibuçuğundan fazla olamaz. İthalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk Parası kaçırmak kastıyla muvazaalı işlemlerde bulunanlar, yurda getirmekle yükümlü oldukları veya kaçırdıkları kıymetlerin rayiç bedeli kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilir. (Ek fıkra: 16/5/2018-7144/1 md.) Bu Kanuna dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğler ile diğer genel ve düzenleyici işlemler uyarınca faaliyet izni veya yetki belgesi alınması zorunlu olan konularda, gerekli izin veya belgeyi almaksızın yetkisiz faaliyette bulunanlar, elli bin Türk lirasından iki yüz elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır ve yetkisiz faaliyetin gerçekleştirildiği iş yerindeki tüm faaliyetler bir ay süreyle durdurulur. (Ek cümle:20/7/2025-7555/2 md.) Yetkisiz faaliyetin idari para cezasına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleştiği tarihi izleyen beş yıl içinde tekerrürü halinde idari para cezası üst sınırdan uygulanır. (Değişik cümle:20/7/2025-7555/2 md.) Yetkisiz faaliyette bulunanların ilan ve reklamlarından veya yaptıkları işin mahiyetinden söz konusu iş yerini, sadece faaliyet izni veya yetki verilmesi gereken faaliyet konularında iştigal etmek maksadıyla açtıkları veya işlettikleri anlaşılıyorsa söz konusu iş yerindeki tüm faaliyetler sürekli olarak durdurulur ve idari para cezası üst sınırdan uygulanır. (Ek cümle:20/7/2025-7555/2 md.) Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasında dokuzuncu fıkra hükmü dikkate alınmaz. Durdurma işlemleri Hazine ve Maliye Bakanlığının talebi üzerine valiliklerce yerine getirilir. [5] [6] [7] Bu kabahatlerin bir tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişiye de aynı miktarda idarî para cezası verilir. Kabahatin konusunu yabancı para oluşturması halinde, idarî para cezasının hesaplanmasında fiilin işlendiği tarih itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu paraya ilişkin "döviz satış kuru" esas alınır. Hükmolunacak idarî para cezasına, kabahat tarihi ile tahsil tarihi arasındaki süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında, para cezası ile birlikte tahsil olunmak üzere, gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz. [8] (Değişik dokuzuncu fıkra:20/7/2025-7555/2 md.) Yukarıdaki fıkralarda yazılı kabahatlerin, aynı kabahate ilişkin idari yaptırım kararının kesinleştiği tarihi izleyen beş yıl içinde tekerrürü halinde verilecek cezalar iki kat olarak uygulanır. Bu madde hükmüne göre idarî para cezasına karar vermeye Cumhuriyet savcısı yetkilidir. Madde 4 – (Mülga:24/12/2008-5827/2 md.) (Yeniden Düzenleme:18/7/2021-7333/3 md.) (Değişik:20/7/2025-7555/3 md.) Aşağıda yazılı olan faaliyetlerde bulunmak için Hazine ve Maliye Bakanlığından izin alınması zorunludur: a) Ticari amaçla döviz alım satımında bulunmak. b) Borsa İstanbul Anonim Şirketi Kıymetli Madenler Piyasasında üye olarak faaliyette bulunmak. c) Kıymetli maden rafinaj faaliyetlerinde bulunmak. ç) 21/2/2005 tarihli ve 2005/8518 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılınması kararlaştırılan Kimberley Süreci Sertifika Sistemi kapsamında faaliyette bulunmak. Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan mevzuat kapsamında izin verilen anonim şirketlerin 5 inci madde çerçevesinde belirlenen ekonomik amaç ve konulara aykırı faaliyette bulunduğunun tespiti halinde izinlerini iptal etmeye ve birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki anonim şirketler için; faaliyet yürütülen il ve ilçelerin büyüklüğü, nüfusu, ticaret ve turizm hacmi gibi ölçütler dikkate alınmak suretiyle faaliyet bölgeleri belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. Birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki faaliyet izinlerinde ekli (1) sayılı Ücret Tarifesinde, (b) bendi kapsamındaki faaliyet izinlerinde ekli (2) sayılı Ücret Tarifesinde ve (c) bendi kapsamındaki faaliyet izinlerinde ekli (3) sayılı Ücret Tarifesinde belirlenen ücretler alınır. Birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki anonim şirketlerin şube açma yetkisini haiz anonim şirketlere dönüşme izinlerinde, başvuru tarihi itibarıyla ekli (1) sayılı Ücret Tarifesinin 1 inci ve 2 nci bölümlerinde aynı faaliyet bölgesi için belirlenen ücretler arasındaki fark kadar ilave ücret alınır. Birinci fıkranın (a) bendi kapsamındaki anonim şirketlerin merkez ya da şube adresinin farklı bir faaliyet bölgesine taşınması izinlerinde; taşınılacak faaliyet bölgesi için ekli (1) sayılı Ücret Tarifesinde belirlenen ücretin mevcut faaliyet bölgesi için belirlenen ücretten yüksek olması durumunda, başvuru tarihinde geçerli olan ücretler arasındaki fark kadar ilave ücret alınır. Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında verilecek faaliyet izinlerinde her bir üretim yeri ve her bir kıymetli maden için ayrı ayrı ücret alınır. Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen anonim şirketlerin paylarının devri izinlerinde ilgili tarifelerde belirtilen ücret, devralınacak pay oranı nispetinde ayrı ayrı alınır. Pay devri izninde bulunan anonim şirketin, bu maddede sayılan birden fazla faaliyet iznine sahip olması durumunda her bir faaliyet iznine ilişkin olarak ilgili tarifede belirtilen ücret devralınacak pay oranı nispetinde ayrıca alınır. Devre konu payların veraset yoluyla intikal etmesi veya pay devrinin bir mahkeme kararından kaynaklanması ya da payları devralacak kişinin mevcut pay sahibi kişinin eşi, altsoyu, üstsoyu veya kardeşi olması durumunda ücret alınmaz. Bu madde uyarınca tahsil edilecek ücretler vergi dairelerine yatırılır. Ücret tutarları, her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle alınır. Bu madde hükümleri kapsamında bu Kanuna ekli ücret tarifelerinde belirlenen ücretlerin tahsilinde Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan ilk başvuru tarihi itibarıyla geçerli olan ücret dikkate alınır. Cumhurbaşkanı, bu Kanuna ekli ücret tarifelerindeki tutarları iki katına kadar artırmaya ve yarısına kadar indirmeye yetkilidir. Madde 5 – (Mülga:24/12/2008-5827/2 md.; Yeniden düzenleme:16/5/2018-7144/2 md.) Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan mevzuat kapsamında faaliyet izni ve/veya yetki verilen anonim şirketler, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 330 uncu maddesi kapsamında özel kanuna tabi anonim şirket olarak değerlendirilir. Bu kapsamda, söz konusu anonim şirketler, sadece bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğlerde belirtilen ekonomik amaç ve konular kapsamında kurulabilir ve faaliyet gösterebilir. Ek Madde 1 – (Ek: 15/2/1954- 6258) [9] Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları, Hazine kontrolörleri ve stajyer Hazine kontrolörleri ve kambiyo murakabe mercileri bu kanun hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında tetkikat ve tahkikat yapmak ve tahkikat sırasında suç emareleri bulunursa maznunlar ve suçla ilgisi görülenler nezdinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun zabıt ve arama hakkındaki hükümleri gereğince muamele ifa etmek salahiyetini haizdirler. Ek Madde 2 – (Ek: 15/2/1954- 6258; Değişik: 8/3/1966- 753/1 md.) Muhacir ve mültecilerin İskan Kanununun 31 inci maddesi haricinde, menkul ve gayrimenkul mallarının bedeli ve ellerindeki nakitler karşılığında yapacakları ithalat bu kanun hükümlerine tabidir. Hariçteki servetlerin tevsik şekli, getirilecek malların cins ve nev'i ile ithal için müracaat zamanı ve Maliye Bakanlığınca verilecek müsaadelerin geçerlik süresi ve konuyla alakalı diğer hususlar ayrı bir Cumhurbaşkanı Kararı ile tespit olunur. [10] Bu kanun yürürlükte kaldığı müddetçe İskan Kanununun 32 nci maddesinin ithal edilecek eşyaların cins ve nev'ini tahdit ve tayin eden hükmü ile 33 üncü maddesi uygulanmaz. Ek Madde 3 – (Ek: 15/2/1954- 6258) Bu kanuna aykırı fiilleri ihbar edenlerle suç delillerinin tesbitinde hizmeti görülenlere, hangi hallerde ikramiye verileceği ve verilecek ikramiyenin miktar ve nispeti Cumhurbaşkanı kararı ile tesbit olunur. [11] Ancak verilecek ikramiyenin miktarı, bu kanun mucibince hükmolunacak para cezalarından tahsil edilecek miktarın % 45 ini geçemez. Ek Madde 4 – (Değişik: 15/2/1989- 3521/2 md.) Bu Kanuna göre gerçek ve tüzelkişiler hakkında hükmolunacak para cezalarıyla 1 inci maddeye göre alınan kararlar uyarınca tahsili gereken alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Ek Madde 5 – (7/5/1985- 3196/3 md. ile gelen Ek md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanunun 1 inci maddesine göre Cumhurbaşkanınca alınan kararlarda lehe değişiklik yapılması veya bu kararların yürürlükten kaldırılması hallerinde; değiştirilen veya kaldırılan kararlara aykırı davranışta bulunmuş olanlar hakkında, failin lehine olan kararlar ve kanun hükümleri tatbik ve infaz olunur. [12] [13] GEÇİCİ MADDE 1- (Ek:28/1/2021-7263/9 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun uyarınca yürürlüğe konulan genel ve düzenleyici işlemler kapsamında bankalarca; süresi içinde ilgili vergi dairesi başkanlıklarına/defterdarlıklara veya vergi dairesi müdürlüklerine ihbar edilmeyen açık ihracat hesaplarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde ihbar edilmesi durumunda, bu bildirimler sebebiyle bankalar hakkında 3 üncü madde uyarınca işlem tesis edilmez. Bu fıkra hükmü, süresi geçtikten sonra ihbar edilen ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Cumhuriyet savcılıklarına bildirim yapılmamış olan ihlaller için de uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla birinci fıkra kapsamına giren ve Cumhuriyet savcılıklarına intikal eden ancak haklarında idari para cezasına karar verilmemiş işlemler için Cumhuriyet savcılıklarınca idari yaptırım kararı verilmez, karar verilmekle birlikte henüz kesinleşmemiş ya da kesinleşmiş olup henüz ödenmemiş olan idari para cezası kararları bütün neticeleri ile ortadan kalkar, ödenmiş olanlar red ve iade edilmez. Madde 6 – Bu kanun neşri tarihinden üç sene müddetle muteberdir. [14] Madde 7 – Bu kanun hükümlerinin icrasına Bakanlar Kurulu memurdur. 20/2/1930 Tarihli ve 1567 Sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici Maddeler: 1 – 7/5/1985 tarihli ve 3196 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 1567 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı tutuklu veya hükümlü olanlar derhal tahliye edilirler. 1567 sayılı Kanuna göre verilmiş ve henüz yerine getirilmemiş mahkümiyet kararlarının yalnızca para cezalarına ilişkin kısımları infaz olunur. Hürriyeti bağlayıcı cezalar ile mütemmim ve feri cezalar infaz edilmez. İnfaz edilecek para cezasından, aynı suçtan dolayı daha önce tutuklu kalınan süreler ile infaz edilmekte olan hürriyeti bağlayıcı cezadan fiilen infaz edilmiş olan süreler, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendindeki cürümler için gösterilen asgari hadde göre hesap edilerek mahsup edilir. 1567 sayılı Kanuna muhalefetten açılmış olup da bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte henüz karara bağlanmamış davalarda, sanık, hakim tarafından verilecek 10 günlük mehil içinde bu Kanunla getirilen ağır para cezasının aşağı haddini yargılama giderleriyle birlikte merciine ödediği takdirde kamu davası ortadan kaldırılır, ancak müsadere hükmü uygulanır. Verilen mehil içinde paranın ödenmemesi halinde ise kamu davasına devam olunur. 2 – 15/2/1989 tarihli ve 3521 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ticari amaçlarla ihraç edilen ve süresinde yurda getirilmemiş olan mal bedeli dövizlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren otuz gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması halinde cari alış kurundan alımları yapılır. Verilen süre içinde yurda getirilmeyerek bankalara satışı yapılmayan açık taahhüt hesaplarına ait dövizlerle ilgili olarak, bu dövizlerin, 1 inci maddeye göre çıkarılan kararlar uyarınca yurda getirilmeleri gereken tarihteki kur ile verilen sürenin son günündeki kura göre hesaplanacak kur farkları ilgililerden, 6183 sayılı Kanuna göre tahsil olunur. Yukarıdaki fıkralara göre alımı yapılan döviz ve kur farkları ile ilgili açık taahhüt hesapları kapatılır. 3 – 30/7/2003 tarihli ve 4961 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendine istinaden kesinleşen mahkeme kararları ile hükmolunan, ancak henüz tahsil edilmemiş bulunan para cezalarına esas teşkil eden yurda getirilmesi gereken kıymetin ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış kurları üzerinden yüzde beşinin, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren doksan gün içinde ilgili vergi dairesine ödenmesi veya bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kısmen tahsil edilen para cezasının yurda getirilmesi gereken kıymetin başvuru tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış kurları üzerinden hesap edilen tutarının yüzde beşine tekabül ettiğinin tespiti halinde, kesinleşmiş mahkeme kararları bütün neticeleri ile ortadan kalkar. Fazla ödenen tutarlar iade edilmez. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde yükümlü oldukları kıymetleri cari kurdan yurda getirenlerin, cari kur üzerinden hesaplanan değer ile defter kayıtlarında yer alan ihracat bedeli arasındaki fark, pasifte bir fon hesabında izlenir. Bu fon sermayeye eklenmesi halinde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmaz. Geçici Madde 2- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Kanuna istinaden yürürlüğe konulan mevzuat hükümleri uyarınca süresi içinde zorunlu döviz ve efektif devir ve satış yükümlülüklerini yerine getirmeyen yetkili müesseseler ve kıymetli maden aracı kuruluşları, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren yüzelli gün içinde devirle yükümlü oldukları kıymetin yüzde birine tekabül eden tutarın, ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış kurları üzerinden Türk Lirası karşılığını ilgili vergi dairesine ödemeleri halinde, bu konuda açılmış davalar ile idarî işlemler bütün neticeleri ile ortadan kalkar. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümlerine göre haklarında kambiyo takibi başlatılan, ancak henüz yargıya intikal ettirilmeyenlerin, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren yüzelli gün içinde yükümlü oldukları kıymeti yurda getirmeleri halinde bu konuda yürütülen idarî işlemler ortadan kalkar. Bu hüküm çerçevesinde yurda getirilen kıymetler için cari kur uygulanır. Kanunun yayımı tarihinden itibaren en çok yüzseksen gün içinde kambiyo takibine konu kıymetin yüzde dördüne tekabül eden tutarın ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası alış kurları üzerinden Türk Lirası karşılığını ilgili vergi dairesine ödemeleri halinde, bu konuda açılmış davalar ile idarî işlemler ortadan kalkar. 25.2.2003 tarihli ve 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan yararlanarak adlarına salınan vergileri ödeyen ya da ödeme plânına bağlatan ihracatçı gözüken malî kuruluşlar hakkında geçici 2 nci maddedeki yüzde dört oran yüzde bir olarak uygulanır. (1) SAYILI ÜCRET TARİFESİ (Ek:20/7/2025-7555/3 md.) Ticari amaçla döviz alım satımında bulunmak üzere bu Kanun kapsamında faaliyet iznine tabi anonim şirketlerden alınacak ücretler Ücret Tutarı (1) Şube açma yetkisini haiz ise; a) 1 numaralı faaliyet bölgesi 25.907.400 TL b) 2 numaralı faaliyet bölgesi 21.589.500 TL c) 3 numaralı faaliyet bölgesi 17.271.600 TL ç) 4 numaralı faaliyet bölgesi 12.953.700 TL (2) Şube açma yetkisini haiz değil ise; a) 1 numaralı faaliyet bölgesi 23.748.450 TL b) 2 numaralı faaliyet bölgesi 19.430.550 TL c) 3 numaralı faaliyet bölgesi 15.112.650 TL ç) 4 numaralı faaliyet bölgesi 10.794.750 TL (3) Şube açma yetkisini haiz olanların şube açma izni başvurusu için; a) 1 numaralı faaliyet bölgesi 14.393.000 TL b) 2 numaralı faaliyet bölgesi 11.514.400 TL c) 3 numaralı faaliyet bölgesi 8.635.800 TL ç) 4 numaralı faaliyet bölgesi 5.757.200 TL (2) SAYILI ÜCRET TARİFESİ (Ek:20/7/2025-7555/3 md.) Ücret Tutarı (1) Borsa İstanbul Anonim Şirketi Kıymetli Madenler Piyasasında üye olarak kıymetli madenlere ilişkin faaliyet göstermek üzere verilecek faaliyet izinlerinde alınacak ücret 28.786.000 TL (3) SAYILI ÜCRET TARİFESİ (Ek:20/7/2025-7555/3 md.) Ücret Tutarı (1) Kıymetli maden rafinaj faaliyetlerinde bulunmak üzere verilecek faaliyet izinlerinde alınacak ücret (her bir üretim yeri ve her bir kıymetli maden türü için ayrı ayrı olmak üzere) 40.300.400 TL 1567 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1567 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2100 — 23/1/1933 2686 — 18/4/1935 3070 — 2/12/1936 3336 — 19/3/1938 3974 — 15/1/1941 4328 — 26/12/1942 4512 — 29/1/1944 5014 — 24/2/1947 5540 — 18/2/1950 6060 — 26/2/1953 6258 — 20/2/1954 7220 — 25/2/1959 402 — 20/2/1964 723 — 17/2/1966 753 — 15/3/1966 990 — 31/1/1968 1224 — 11/2/1970 3196 — 24/5/1985 3521 — 28/2/1989 4961 — 6/8/2003 5827 3,4,5 30/12/2008 KHK/646 Ek Madde 1 10/7/2011 7144 3, 5 25/5/2018 KHK/700 1, 3, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 5 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7263 Geçici Madde 1 3/2/2021 7333 4 28/7/2021 Anayasa Mahkemesinin 9/5/2024 Tarihli ve E: 2021/106, K: 2024/101 Sayılı Kararı 4 Yayımından dokuz ay sonra 22/7/2025 7555 1, 3, 4, (1) Sayılı Ücret Tarifesi, (2) Sayılı Ücret Tarifesi, (3) Sayılı Ücret Tarifesi 24/7/2025 [1] 7/3/1954 tarih ve 6326 sayılı Kanunun 5/4/1973 tarih ve 1702 sayılı Kanunla değişik 118 inci maddesi gereğince bu kanun petrol hakkı sahiplerine de uygulanır. [2] Bu Kanunda geçen "İcra Vekilleri Heyeti" ibareleri, "Bakanlar Kurulu"; "Maliye Vekaleti" ibareleri, "Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlık"; "Cumhuriyet müddeiumumileri" ibareleri, "Cumhuriyet savcıları" olarak, ek 1 inci maddede geçen "kambiyo kontrolörleri" ibaresi ise "Hazine kontrolörleri ve stajyer Hazine kontrolörleri" şeklinde değiştirilmiştir. [3] Bakanlar Kurulunun 25/10/1988 tarihli ve 88/13431 sayılı "Bedelsiz İthala ta İlişkin Karar" 14/11/1988 tarihli ve 19979 Mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 16/5/2018 tarihli ve 7144 sayılı Kanunun birinci fıkrasıyla 3 üncü maddeye beşinci fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. [6] 20/7/2025 tarihli ve 7555 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “ticari” ibaresi “ yetkisiz ” şeklinde ve “bir aydan altı aya kadar, tekrarı halinde ise sürekli olarak” ibaresi “bir ay süreyle” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 20/7/2025 tarihli ve 7555 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Hazine Müsteşarlığının” ibaresi “ Hazine ve Maliye Bakanlığının ” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 20/7/2025 tarihli ve 7555 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “suç” ibaresi “ kabahat ” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 7/7/2011 tarihli ve 646 sayılı KHK’nin 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Maliye müfettişleri ile Maliye müfettiş muavinleri, hesap uzman ve yardımcıları” ibaresi “Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [12] Sözü geçen 1 inci madde 1567 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin değişikliği hakkında olup yerine işlenmiştir. [13] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “ Cumhurbaşkan ınca” şeklinde değiştirilmiştir. [14] Maddedeki üç yıllık süre; 2100, 2686, 3336, 3974, 4512, 5014, 5540, 6060, 6258, 7220, 402, 723 ve 990 sayılı Kanunlarla çeşitli tarihlerde uzatılmış olup, en son 3/2/1970 tarih ve 1224 sayılı Kanunla süresiz olarak uzatılmıştır.
1,581
5
1
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ VE BİRLİKLERİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1581
18/4/1972
28/4/1972
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ VE BİRLİKLERİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1581 Kabul Tarihi : 18/4/1972 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 28/4/1972 Sayı : 14172 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 11 Sayfa : 2196 Kuruluş ve kapsam: Madde 1 – Bu kanunda yazılı hükümlerden faydalanılmak suretiyle üreticiler, aralarında ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını sağlamak amaciyle karşılıklı yardım ilkesine dayanan ve tüzel kişiliği olan değişir ortaklı, değişir sermayeli Tarım Kredi Kooperatifleri kurabilirler. (Değişik ikinci fıkra: 6/4/2005 – 5330/1 md.) Tarımsal amaçlı kooperatifler hariç olmak üzere; ortak ürünleri üzerinde ticaret ve komisyonculuk yapanlar, faizle para veya mal olarak kredi verenler bu kooperatiflere giremezler. Bu esaslara göre kurulan bir veya birkaç il dahilindeki kooperatifler bölge birliklerini, en az 5 bölge birliği de, merkez birliğini kurarlar. Merkez birliği tek üst kuruluş olup Ankara'dadır. Kooperatiflerin ve bölge birliklerinin çalışma alanı içinde birden fazla kooperatif ve bölge birliği kurulamaz. (Ek fıkra: 6/4/2005 – 5330/1 md.) Bu Kanun hükümlerine göre kurulmuş olan Tarım Kredi Kooperatifleri ve birlikleri, Devletçe kooperatiflere verilen desteklerden yararlanırlar. Tarifler: Madde 2 – Bu Kanunda geçen; a) Ortak deyimi, Bu kanuna göre kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarını, b) Kooperatif deyimi, Bu kanun kapsamına giren Tarım Kredi Kooperatiflerini, c) Bölge birliği deyimi, Kooperatifler tarafından kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri bölge birliklerini, ç) Merkez Birliği deyimi, Faaliyeti bütün yurdu kapsıyan Tarım Kredi Kooperatifleri ve bölge birliklerinin bağlı bulundukları Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğini. İfade eder. Amaç ve çalışma konuları: Madde 3 – Kooperatiflerin, bölge ve merkez birliklerinin çalışma konuları şunlardır: I – Kooperatifler A) Ortaklarının; a) Kısa ve orta vadeli kredi ihtiyaçlarını karşılamak, b) Ürünlerini değerlendirmek, c) Müştereken yararlanabilecekleri her çeşit makina, ekipman ve tesisleri edinmek, B) Ortak ve gerektiğinde diğer üreticilerin; a) Üretim ve zaruri tüketim maddeleri ile üretim araçlarını toptan sağlamak, b) El sanatlarını geliştirmek ve mamullerini değerlendirmek, c) Mesleki ve teknik yönden bilgilerini artırmak, sosyal ve kültürel konulariyle ilgili faaliyetlerde bulunmak, kurslar açmak ve seminerler tertip etmek, C) Mevduat toplamak, bankacılık hizmetleri ve sigorta acenteliği yapmak. II – Bölge birlikleri a) Kooperatiflerin finansman işlerini düzenlemek, b) Ortak ürünlerinin değerlendirilmesiyle ilgili işleri yürütmek, c) Gerektiğinde kooperatiflerin ihtiyaç duydukları üretim ve zaruri tüketim maddeleri ile üretim araçlarını toptan sağlamak veya imal etmek, ç) Kooperatiflerin işlerinin kooperatifçilik ilkelerine ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütülmesini sağlamak üzere gerekli tedbirleri almak, teknik ve idari yardımlarda bulunmak ve ortakların genel ve mesleki eğitim faaliyetlerini düzenlemek, d) Kooperatifleri denetlemek. e) Mevduat toplamak, bankacılık hizmetleri ve sigorta acenteliği yapmak. Bölge birlikleri görevlerini merkez birliğinin tasvibi ile il veya ilçe merkezlerinde kuracakları şubeleri veya görevlendirecekleri kooperatifler aracılığı ile de yürütebilirler. III – Merkez birliği a) Kooperatif ve bölge birliklerinin bu kanuna ve kooperatifçilik ilkelerin uygun olarak gelişmesini sağlamak, kooperatifçilik ve mesleki eğitim faaliyetlerinde bulunmak, b) Kooperatif ve bölge birliklerine finansman kaynakları temin etmek ve bunların geliştirilmesi için her türlü tedbirleri almak, kredi işlerinin düzenle yürütülmesini sağlamak, c) Kooperatif ve bölge birliklerinin üretim ve zaruri tüketim maddeleri ile üretim araçlarını toptan sağlamak, imal etmek ve ortak ürünlerinin değerlendirilmesi ile ilgili faaliyetleri rasyonel bir şekilde düzenlemek ve bu konularda her türlü teşebbüse girişmek veya iştirak etmek ve gerekli tesisleri kurmak, faaliyet konusuna giren hususlarda ithalat ve ihracat yapmak, ç) Kooperatif ve bölge birliklerinin görev ve çalışma konularının düzenle yürütülmesini sağlamak üzere genel uygulama esaslarını tespit etmek, d) Kooperatif ve bölge birliklerini denetlemek, e) Kooperatiflerle, bölge ve merkez birliklerinin personel politikasını tespit etmek ve yürütmek, f) Kooperatif ve bölge birliklerinin kuruluşuna karar vermek ve kuruluş merkezini ve çalışma alanını tespit etmek, g) Kooperatif ve bölge birliklerinin finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere tahvil çıkarmak, h) Hükümetçe görevlendirildiğinde, Devlet destekleme alımları ile ilgili faaliyetleri yürütmek, ı) Kooperatiflerin ve bölge birliklerinin toplayacakları mevduatın kullanılma şekil ve şartları ile bu konudaki üst kuruluşlarla olan bağlantıları gösteren yönetmeliği hazırlıyarak Ticaret Bakanlığına sunmak, i) Birlik ve Kooperatiflerce sağlanan kredi, araç ve gereçlerin kullanış şekil ve şartları ile amaca uygun olarak kullanıldığının kontrolunu gösteren bir yönetmelik hazırlamak, Merkez ve bölge birlikleri ile Kooperatifler, kredi ihtiyaçlarını da karşılamak üzere, banka ve sigorta şirketi kurabilir veya bu gibi kuruluşlara iştirak edebilir. (Ek fıkra: 6/4/2005 – 5330/2 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği tarafından kurulmuş olan şirketler ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olacak şekilde iştirakçi oldukları şirketlerde, yönetim kurulu başkanı veya üyesi ya da denetim kurulu üyesi olarak görevlendirilenlere, bu şirketlerin sadece birinden ücret veya huzur hakkı ödenebilir. Bu şekilde görevlendirilenlere diğer şirketler tarafından herhangi bir ad altında başkaca bir ödeme yapılmaz. Yönetim kurulu: Madde 4 – (Değişik : 24/6/1995 - KHK - 553/1 md.; Değiştirilerek kabul: 6/4/2005 – 5330/3 md.) Yönetim Kurulu; a) Kooperatiflerde; genel kurula katılma hakkını haiz ortaklar arasından, genel kurulca dört yıl için seçilecek beş üyeden, b) Bölge birliklerinde; genel kurula katılma hakkını haiz temsilciler arasından, genel kurulca dört yıl için seçilecek yedi üyeden, c) Merkez Birliğinde; genel kurula katılma hakkını haiz temsilciler arasından, genel kurulca dört yıl için seçilecek dokuz üyeden, Teşekkül eder. Kooperatifler ve bölge birliklerinde yönetim kurulları bir başkan ve bir başkanvekili seçerler, Merkez Birliğinde ise Yönetim Kurulu bir Başkan ve iki başkanvekili seçer. Yönetim kurulu toplantılarında vekâleten oy kullanılamaz. Yönetim kurulu üyeliklerine seçilenlerin, en az ilkokul mezunu olmaları şarttır. Kooperatif müdürleri, bölge müdürleri ve Merkez Birliği Genel Müdürü yönetim kurulu toplantılarına iştirak ederler; ancak, oy kullanma hakları yoktur. Kooperatif ve bölge birliklerinde yönetim kurulu üyelerine ve denetçilerine verilecek ücret veya huzur hakkının miktarı Merkez Birliği Yönetim Kurulu tarafından, Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçilerine verilecek ücret veya huzur hakkının miktarı ise Merkez Birliği Genel Kurulu tarafından tespit edilir. Ancak, Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçilerine verilecek ücret veya huzur hakkının aylık net tutarı brüt asgarî ücretin dört katıdır. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliğinin yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri, Tarım Kredi Kooperatiflerinin ve birliklerinin işletme ve iştirakleri ile bunların personelince kurulan vakıf veya derneklerde, bu kuruluşları temsilen yönetim veya denetim kurulu üyesi veya personeli olarak herhangi bir görev alamazlar. Ayrıca kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği çalışanları kooperatiflere ortak olamazlar. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği tarafından yapılacak seçimlerin esasları, temsilcilerinin adedi, yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif ve bölge birlikleri tarafından seçilecek temsilcilerde aranacak diğer nitelikler ve yönetim kurulu üyelerinin çeşitli ilçe, il ve bölgeleri temsil esasları ana sözleşmelerde tayin ve tespit edilir. Kooperatiflerde her ortak, bölge birlikleri ve Merkez Birliğinde her temsilci, genel kurullarda yalnız bir oy kullanma hakkına sahiptir, vekâleten oy kullanılmaz. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği genel kurul toplantıları dört yılda bir yapılır. Yönetim: Madde 5 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 553/2 md.; Değiştirilerek kabul: 6/4/2005 – 5330/4 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliğinde işler; kanun, ana sözleşme ve diğer mevzuat ile kooperatif üst kuruluşlarının belirleyeceği esaslara, genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına uygun olarak müdürlük, bölge müdürlüğü ve Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Merkez Birliğinde Genel Müdür ve genel müdür yardımcıları, bölge birliklerinde bölge müdürleri ve kooperatiflerde müdürler Merkez Birliği Yönetim Kurulu tarafından atanır. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliğine imzaya yetkili diğer personel, Genel Müdürün teklifi ve Merkez Birliği Yönetim Kurulunun onayı ile belirlenir. Genel müdür ve yardımcılarının, en az dört yıllık yüksek öğrenim yapmış, kamu kurum ve kuruluşlarında veya tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri teşkilâtı ile tarım kredi kooperatiflerinin faaliyet alanı ile ilgili benzer bir kuruluşta en az sekiz yıl çalışmış olmaları şarttır. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta iken kurumlarının muvafakatı ve kendilerinin isteği üzerine bu Kanun kapsamında Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcısı olarak atananlar kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar. Bunlardan 8.6.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine tâbi olarak görev yapmakta olanların 5434 sayılı Kanun ile ilgileri devam ettirilir. Ayrıca, emeklilik hakları açısından Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil aynı unvanlı kadrolar için tespit edilmiş olan ek gösterge, makam ve temsil tazminatları ile diğer malî haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılırlar. Bu görevlerde geçirilen süreler, emekli keseneğine esas aylığın tespitinde dikkate alındığı gibi, makam tazminatı ve yüksek hâkimlik tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. Bunların bu Kanun kapsamında atandıkları kadro unvanına ilişkin emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları da bu Kanun kapsamında çalıştıkları kuruluş tarafından ödenir. Görevleri sona erenler, yazılı olarak istekte bulunmaları halinde önceki kurumlarında aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki durumlarına uygun bir kadroya atanırlar. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği personelinin tayin, nakil ve görevden çıkarılması gibi esaslar; Merkez Birliği Yönetim Kurulunca kabul edilip, Genel Kurulun onayı ile yürürlüğe giren bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler ile personelin görevlerine son verilmesi: Madde 6 – (Değişik : 24/6/1995 - KHK - 553/3 md.; Değiştirilerek kabul: 6/4/2005 – 5330/5 md.) Yapılan inceleme ve soruşturma sonuçlarına göre görevleri ile ilgili olarak suç işledikleri anlaşılan ve bu fiilleri nedeniyle haklarında yargı mercilerince mahkûmiyet kararı verilen Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin ve denetçilerinin görevlerine son verilir. Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verme işlemi, Merkez Birliği Yönetim Kurulunca gerçekleştirilir. İnceleme ve soruşturma sonuçlarına göre Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin ekseriyetinin mahkûm olduklarının anlaşılması halinde, göreve son verme işlemi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yerine getirilir. Merkez Birliği denetçilerinin görevlerine son verme işlemi ise doğrudan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilir. Merkez Birliği tarafından yaptırılacak inceleme ve soruşturma sonuçlarına göre suç işledikleri veya kusurlu oldukları anlaşılan ve görevden alınmaları uygun görülen kooperatif, bölge birlikleri ve Merkez Birliği personeli ile haklarında mahkûmiyet kararı verilen kooperatif ve bölge birlikleri yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerinin görevlerine Merkez Birliği Yönetim Kurulunca son verilir. Personelin görevine son verilmesine ilişkin usûl ve esaslar 5 inci maddede belirtilen yönetmelikle düzenlenir. Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği personelinin, 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı Kanun, 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre görevlerine son verilmesi halleri saklıdır. Seçimle işbaşına gelen ve göreve son verilme, çekilme veyahut diğer herhangi bir sebeple yönetim kurulu üyelikleri ve denetçilikleri sona erenlerin yerlerine, yönetim kurulu tarafından yedekleri çağırılır. Yönetim Kurulu üyelerinin ekseriyeti kaybetmesi halinde yedeklerin çağırılma işlemi Merkez Birliğinde denetçiler, bölge birliklerinde Merkez Birliği Yönetim Kurulu ve kooperatiflerde bölge birliği yönetim kurulu tarafından yerine getirilir. Merkez Birliğinde denetçiliklerin de tamamen boşalması halinde yedekleri çağırma işlemi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yerine getirilir. Yedeklerin katılımı ile yönetim kurulu üyeliklerinin ve denetçiliklerinin sayısı tamamlanamaz ise kooperatifler için bölge birliği yönetim kurulunca, seçilme hakkını haiz ortaklar arasından; bölge birlikleri için Merkez Birliği Yönetim Kurulunca, Genel Kurula katılma hakkını haiz temsilciler arasından; Merkez Birliği için Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca Genel Kurula katılma hakkını haiz temsilciler arasından atama yapılır. Atama ile gelenler, yerlerine atandıkları üyelerin süresini tamamlarlar. Örnek anasözleşmelerin hazırlanması: Madde 7 – (Değişik: 8/6/1984 - KHK 237/4 md.; Aynen kabul: 7/6/1985 - 3223/4 md.) (Değişik birinci fıkra: 4/7/1988 - KHK - 336/1 md.; Aynen kabul: 7/2/1990 - 3612/54 md. ) Kooperatif, bölge birlikleri ve Merkez Birliği örnek anasözleşmeleri, ilgili kuruluşların da görüşü alınarak Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanır. Anasözleşmelerde yapılacak değişiklikler de aynı usule tabidir. Genel kurul kararlarının onanması: Madde 8 – Kooperatiflerle, bölge birlikleri genel kurullarının verecekleri kararlar Merkez Birliğinin onayı ile kesinleşir. Kooperatifler için Merkez Birliği bu yetkisini bölge birliklerine devredebilir. Merkez Birliği genel kurullarının verecekleri kararlar Ticaret Bakanlığının onayı ile kesinleşir. Ticaret Bakanlığı ve Merkez Birliği, gönderilen tutanakları geliş tarihinden itibaren en çok bir ay içinde inceliyerek tasdik veya redde dair sonucunu ilgili kuruluşlara bildirir. Bu müddet içinde incelenmesi bitirilmiyen, mevzuata ve usulüne uygun olarak yapılmış genel kurullara ait tutanaklar tasdik edilmiş sayılır. Üst kuruluşlara girme zorunluluğu: Madde 9 – Bölge birliklerinin çalışma alanı içine alınan Kooperatiflerle Bölge Birlikleri, üst kuruluşlara girmek zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymayan Kooperatif ve bölge birlikleri bu kanun hükümlerinden yararlanamazlar. Talimatlara uyma mecburiyeti: Madde 10 – (Değişik: 8/6/1984 - KHK - 237/4 md.; Aynen kabul: 7/6/1985 - 3223/5 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği bağlı bulundukları üst kuruluşların vereceği talimatlara uygun hareket etmeye mecburdur, aksine davranışlar sorumluluğu gerektirir. Sorumluluk derecesi ana sözleşmelerde belli edilir. Finansman: Madde 11 – (Değişik: 6/4/2005 – 5330/6 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliğinin her türlü kredi ihtiyaçları yurt içi banka, finans veya kredi kuruluşları ile 3 üncü maddeye göre kurulacak bankaca karşılanır. Alacak senetleri: Madde 12 – Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kağıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senet ve belgeler İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı belgeler hükmündedir. Senetler vadelerinde protestoya tabi tutulmaz. Müracaat vukuunda bu tasdik muameleleri noterler tarafından da yapılır. Mutlak rehin hakkı: Madde 13 – Ortakların kredilerine mesnet olarak gösterdikleri ürünleri, hayvanları ve üretimleri ile ilgili her türlü makina ve araçları üzerinde ortağı bulundukları kooperatiflerin mutlak rehin hakları vardır. Bunlar, borçlu ortaklara yediemin sıfatiyle teslim edilmiş sayılırlar ve üçüncü şahıslar tarafından hiçbir suretle haciz olunamazlar. İpotek tesisi ve kaldırılması: Madde 14 – Kooperatifler lehine tesis edilecek ipotek işlemleri, köy ihtiyar heyetleri veya noterler tarafından tasdik edilen taahhütnameye istinaden kooperatiflerin yazılı isteği üzerine gösterilecek değere göre, tapu dairelerince takrir alınmadan yapılır. İpoteğin kaldırılmasında da aynı usul uygulanır. Alacak sebebiyle mülk edinme: Madde 15 – Kooperatifler alacaklarının tahsili için kendi talepleri üzerine satışa çıkarılan ortaklara ait taşınmaz malları üzerlerine alabilirler. Bu şekilde edindikleri taşınmaz malları 3 yıl içinde başkalarına satamazlar, bunları ya bizzat veya icar yolu ile değerlendirebilirler. Bu işlemden elde edilen gelirlerden masraf düşüldükten sonra % 10 kooperatif hizmet karşılığı ayrılır. Geriye kalan borçlunun borcuna mahsup edilir. Kooperatiflerin alacağı bu süre içinde, faiz ve masraflariyle birlikte ödenir veya yukarıdaki yolla karşılanırsa taşınmaz mallar sahiplerine geri verilir. Mevduat kabulü: Madde 16 – Kooperatifler ve Bölge Birlikleri her türlü mevduat kabul edebilir ve Bankacılık hizmetleri yapabilir. Kooperatif ve bölge birliklerinin toplayacakları mevduat, üst kuruluşların ve 7129 sayılı Bankalar Kanunu ile bu kanuna ek 153 sayılı Kanunun teminatı altındadır. Mevduat kabulüne yetkili kılınacak birlikler ve kooperatifler için Merkez Birliğince Maliye Bakanlığından önceden müsaade alınır. Toplanan mevduatın kullanma yetkisi Merkez Birliğine aittir. Maliye Bakanlığınca yapılacak tetkikler sonunda mevduat kabul etmelerinde bilahara mahzur görülen kooperatif ve birliklerin mevduatı kabul yetkileri Bankalar Kanununun 13 üncü maddesine göre kaldırılır. Kişilerin bu kuruluşlardaki tasarruf mevduatından 3 000 liraya kadar olan kısmı, faizleri hariç haczolunamaz. Tasarruf mevduatı sahipleri mevduatlarının yarısı için bu mevduatı kabul etmiş olan kooperatif ve bölge birliklerinin aktifinde mevcut bütün kıymetler üzerinde imtiyazlı alacaklıdırlar. Tasfiye halinde, tasarruf mevduatının imtiyazlı kısmı tasfiye neticesi beklemeksizin sabiplerine tediye olunur. Düzenlenecek mevduat cetvelleri ve hesap özetleri: Madde 17 – Mevduat toplamaya yetkili kooperatif ve bölge birliklerinin düzenliyecekleri aylık mevduat cetvelleri ile 3 aylık ve yıllık hesap özetleri Merkez Birliğince birleştirilerek birer kopyaları Bankalar Kanununun 51 inci maddesinde tayin edilen süreler içerisinde Ticaret ve Maliye Bakanlıklariyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına verilir. Munzam karşılıklar: Madde 18 – Kooperatifler ve bölge birliklerinin topladıkları mevduat üzerinden 1211 sayılı T. C. Merkez Bankası Kanununun 40/II nci maddesi hükümleri esasları dairesinde munzam karşılık tesis edilir. Bu karşılıklar bölge birlikleri veya merkez birliği tarafından T. C. Merkez Bankasına yatırılır. Sözü edilen Kanun gereğince bankaların T. C. Merkez Bankasına yatırdıkları munzam mevduat karşılıklarının T. C. Ziraat Bankası zirai finansmanlarına tahsis edilecek kısmın yarısı aynı amaç ve şartlarla Merkez Birliği emrine verilir. Muafiyetler: Madde 19 – A) Bu kanuna göre kurulacak ve kurulmuş sayılan kooperatiflere ortak olmak üzere başvuran üreticilerle, ortakların kooperatifleriyle yapacakları her türlü işlemler ve bunlarla ilgili kağıt, belge, senet, beyanname, taahhütname, vekaletname, makbuz, kooperatif lehine yapacakları ipotek ve rehinler her türlü resim, harç ve vergiden, B) Bu kanuna göre kurulacak ve kurulmuş sayılan kooperatifler, bölge ve merkez birlikleri, a) Kurumlar, gider, gayrimenkul kıymet artışı, intikal ve diğer vergilerden ve icra makamları, resmi daireler ve mahkemeler nezdinde yapacakları takip ve tahsillerle açacakları tazminat davaları ile ilgili her nevi talep, tebliğ ve kararlar her türlü masraf, vergi, resim ve harçlardan, b) Sermaye ve yedek akçeleri ile taşınmaz malları ve bunların gelirleri, kendi ihtiyaçları için satın aldıkları ve alacaklarının tahsili gayesiyle mülk edindikleri taşınmaz malları ve bunların 15 inci madde hükmüne göre sahiplerine geri verilmesi işlemi, bütün vergi, resim ve harçtan, c) Yapacakları kredi işlerine ilişkin bütün senet, belge, kağıt, defter ve hesap özetleri, taşınmaz mallara ait ipotek ve taşınır mallara ait rehin işlemleri, vekaletnameler, taahhütnameler vesair evrak, bütün resim ve harçtan, C) Bu kanuna göre kurulan kooperatiflerle bölge ve merkez birliklerinin temin edecekleri krediler ve bunlara ilişkin Merkez Bankası nezdindeki reeskont muameleleri ve bu işlemlere ait bütün senet, belge, vekaletname, taahhütname vesair evrak gider ve diğer vergilerle bütün resim ve harçtan, Muaftır. Ancak, bu kuruluşların ortak dışı işlemlerden elde edecekleri gelir - gider farkları ayrı bir hesapta takip ve tespit edilerek vergilendirilir. Kooperatif, bölge ve merkez birliklerince noterlere tasdik ettirilecek defterlerle belgelerden yalnız noter ücreti alınıp harç alınmaz. Kooperatiflerin, bölge birliklerinin ve merkez birliklerinin ortaklarına verilmek üzere üretim araç ve gereçlerine % 50 gümrük indirimi uygulanır. [2] Kanun ve anasözleşmelerde açıklık olmayan haller: Madde 20 – Bu kanun ve bu kanuna göre düzenlenen ana sözleşmelerde açıklık bulunmıyan hususlar için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 21/10/2021-7339/20 md.) Ancak, her halde 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, 55 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 65 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 69 uncu maddesi ve ek 5 inci maddesi hükümleri bu Kanuna tabi kooperatif, bölge birlikleri ve merkez birlikleri hakkında da uygulanır. Uygulanmıyacak hükümler: Madde 21 – A) Kooperatiflerle bölge ve merkez birliklerinde: a) Yönetim kurulu üyesi ve denetçiler için 440 sayılı Kanunun 32 nci maddesi ile 657 sayılı Kanunun 1327 sayılı Kanun ile değiştirilen 88 inci maddesi, b) 1163 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi, c) 2279 sayılı Kanunda yazılı senelik beyanname verme mecburiyeti, d) (Ek: 6/4/2005 – 5330/7 md.) 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 9 uncu maddesinin beşinci ve sekizinci fıkraları, e) (Ek: 6/4/2005 – 5330/7 md.) 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 9 uncu maddesinin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları, B) Bölge ve merkez birliklerinde: a) 1163 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci paragrafı, C) Kooperatiflerde: a) 1163 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin 3 üncü paragrafı ve 87 nci maddesi, b) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 42 nci maddesi, uygulanmaz. Yürürlükten kaldırılan kanunlar: Madde 22 – Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle 2836 ve 658 sayılı kanunlar yürürlükten kalkar. Denetçiler: Ek Madde 1 – (Ek: 8/6/1984 - KHK 237/6 md.; Değiştirilerek kabul: 7/6/1985 - 3223/6 md.) A) Kooperatiflerde; Genel Kurulca, genel kurula katılma hakkını haiz ortaklar arasından iki denetçi seçilir. B) Bölge Birliklerinde; Genel Kurulca, temsilciler arasından veya dışardan iki denetçi seçilir. C) Merkez Birliğinde; Genel Kurulca, temsilciler arasından veya dışarıdan iki denetçi seçilir. (Değişik ikinci fıkra: 6/4/2005 – 5330/8 md.) Ayrıca, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca bir denetçi atanır. Denetçi seçilenlerin, kooperatiflerde en az ilkokul, bölge birliklerinde orta okul, lise veya dengi okul, Merkez Birliğinde yüksek okul mezunu olmaları şarttır. (Mülga dördüncü fıkra: 6/4/2005 – 5330/8 md.) Kooperatif, bölge birlikleri ve merkez birliği denetçileri, bu kuruluşları temsilen iştiraklerde görev alamazlar. Seçimle gelecek denetçiler, bölge birliklerinde değişik il ve ilçeleri, merkez birliğinde çeşitli bölgeleri temsil edecek şekilde genel kurullarında seçilirler. Denetçilerin seçim esasları ile bunlarda aranacak diğer nitelikler anasözleşmelerde belli edilir. Teftiş ve denetim: Ek Madde 2 – (Ek: 8/6/1984 - KHK 237/6 md.; Değiştirilerek kabul: 7/6/1985 - 3223/6 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve merkez birliği, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının teftiş ve denetimine tabidir. Ayrıca Kooperatifler bağlı oldukları bölge birliği ve merkez birliğinin, bölge birlikleri de merkez birliğinin teftiş ve denetimine tabidirler. (Değişik üçüncü fıkra: 6/4/2005 – 5330/9 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yapacağı teftiş ve denetimler sonucuna, kanun ve ana sözleşmelerdeki görevleri ile ilgili ortaya çıkacak eksiklikler konusunda vereceği talimatlara uymak zorundadırlar. Ek Madde 3 – (Ek: 6/4/2005 – 5330/10 md.) Tarım Kredi Kooperatifleri ve birliklerinin birbirleri ve ortakları ile tarımsal girdi temini ve ürünlerin değerlendirilmesi amacıyla yapacakları her türlü muamele, satış amaçlı satış olarak değerlendirilemez. Bu işlemler, ortaklar arası muamele sayılır. Geçici Madde 1 – 2836 sayılı Kanunla kurulmuş bulunan Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. 2836 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş bulunan kooperatifler ayrıca kuruluş formalitelerine tabi olmaksızın bu kanuna göre kurulmuş sayılır. Geçici Madde 2 – Tarım Kredi Kooperatifleri Müşterek Yardım Tahsisatı ve Tarım Kredi Kooperatifleri Yardımlaşma Birliği vakfının borç, alacak hak ve varlıkları Merkez Birliğine devredilir ve sözü geçen vakıf feshedilmiş sayılır. Gerek bu devirlerde ve gerek Tarım Kredi Kooperatifleri Memurları Emekli Sandığı ve Tarım Kredi Kooperatifleri Memurları Sosyal Yardım ve Zincirleme Kefillik Sandığı vakıflarının Merkez Birliğine devirleri halinde devrolunan menkul ve gayrimenkullerin devir ve intikallerinde her hangi bir vergi, resim ve harç alınmaz. Geçici Madde 3 – T.C. Ziraat Bankası: a) Merkez Birliği kuruluncaya kadar; bütün kooperatif ve bölge birlikleri için Merkez Birliğine, bölge birlikleri kuruluncaya kadar bölge birliklerine ait; b) Merkez Birliği kurulduktan sonra; bölge birlikleri çalışma alanına dahil edilmeyen kooperatifler için bölge birliğine ait; Görevleri yapar ve yetkileri kullanır. Geçici Madde 4 – T.C. Ziraat Bankası memurlarından, önceden Bankanın muvafakatı alınmak şartiyle, Tarım Kredi Kooperatifleri bölge ve merkez birliklerinde kendilerine görev verilenler, görev aldıkları birliklerin kuruldukları tarihten itibaren beş yılı tecavüz etmemek üzere Bankaca asli görevlerinden ücretsiz izinli sayılırlar. Bu memurların yeni görevlerinde geçecek hizmetleri terfi ve emeklilik bakımından T.C. Ziraat Bankasında geçmiş sayılır ve 5434 sayılı Kanuna göre T. C. Emekli Sandığına verilmesi gereken kesenek ve karşılıkları kendileriyle mezkür birlikler tarafından ödenir. Memurun T.C. Ziraat Bankasının sosyal kuruluşlarındaki hakları aidat ödemek şartiyle devam eder. Geçici Madde 5 – Bu kanunda adı geçen bölge ve merkez birliklerinin kuruluş masrafları için kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek olan ilk Devlet Bütçesinden başlıyarak eşit taksitlerle 5 yıl içinde ödenmek üzere Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği emrine yüzmilyon lira yardım yapılır. Geçici Madde 6 – Bu kanunda sözü edilen yönetmelikler Merkez Birliği ilk Genel Kurul toplantısına kadar çıkarılır. Bu süre en geç beş yıldır. Geçici Madde 7 – T.K. Kooperatifleri Yardımlaşma Birliğinin, 1967/6-8677 sayılı Kararnameye istinaden T.K. Kooperatifleri adına gübre tedariki ve dağıtımı faaliyetinden elde ettiği ve edeceği karlar Kurumlar Vergisinden muaftır. Geçici Madde 8 – (Ek : 8/6/1984 - KHK 237/6 md.; Değiştirilerek kabul : 7/6/1985 - 3223/6 md.) Nitelikleri bu Kanunda gösterilen şartlara uymayan Merkez Birliği yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle denetçilerinin görevleri bu Kanunun yayımı tarihinde sona erer. Bu şekilde görevleri sona erenlerin yerlerine ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere, gerekli nitelikleri taşıyanlar arasından Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca atama yapılır. Kooperatif, bölge birlikleri ve merkez birliğinin yapılacak ilk genel kurullarında, yönetim ve denetim organları, bu Kanun hükümlerine göre teşkil olunur. Genel Kurul toplantıları anasözleşmenin kabulünü takip eden aydan başlamak üzere en geç bir yıl içinde tamamlanır. Ancak, merkez birliği genel kurulu, bu Kanunun yayımı tarihinden sonraki altı ay içinde toplanamaz. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile T.C. Ziraat Bankası, Bölge Birlikleri ve Merkez Birliğinin yönetim ve denetim organlarının bu Kanun hükümlerine göre teşkilini beklemeksizin sözkonusu organlara kendi temsilcilerini tayin eder. Geçici Madde 9 – (Ek : 8/6/1984 - KHK 237/6 md.; Değiştirilerek kabul: 7/6/1985 - 3223/6 md.) Kooperatifler, bölge birlikleri ve merkez birliği anasözleşmelerinde, bu Kanun doğrultusunda yapılacak değişiklikler en geç 3 ay içerisinde sonuçlandırılır. Yeni anasözleşmeler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut anasözleşmelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 10 – (Ek : 8/6/1984 - KHK 237/6 md.; Aynen Kabul : 7/6/1985 - 3223/6 md.) 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu ve ilgili anasözleşmeler ile diğer mevzuatta ve 14/12/1983 tarih ve 185 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri için, Ticaret Bakanlığna ve Bakanına veya Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve Bakanına verilen görev ve yetkiler, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığına ve Bakanına devredilmiştir. Yürürlüğe girme: Madde 23 – Bu kanun yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer. Kanunu yürütecek makam: Madde 24 – Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 18/4/1972 TARİHLİ VE 1581 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1 – 24/6/1995 tarih ve 553 sayılı KHK'nin geçici maddeleri: [3] Geçici Madde 1 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte halen görevde bulunan Merkez Birliği Genel Müdürü, genel müdür yardımcıları ve bölge müdürlerinin görevleri sona erer ve bu görevlere üç ay içinde bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre atama yapılır. Geçici Madde 2 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen yönetmelik altı ay içinde hazırlanarak Merkez Birliği Genel Kurulunun onayına sunulur. 2 – 6/4/2005 tarihli ve 5330 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde 1 – Kooperatifler, bölge birlikleri ile Merkez Birliği ana sözleşmeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde, bu Kanun hükümlerine uygun hale getirilir. Bu Kanun ve bu Kanuna göre hazırlanacak ana sözleşmeler gereği yapılması gereken Tarım Kredi Kooperatifleri genel kurul toplantıları, birinci fıkraya göre hazırlanacak ana sözleşmelerin yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde, bölge birlikleri ve Merkez Birliği genel kurul toplantıları ise kooperatiflerin genel kurul toplantılarının tamamlanmasını takip eden altışar ay içerisinde yapılır. Yürürlükte olan kanun ve ana sözleşmeler gereğince yapılması gereken genel kurul toplantıları da ikinci fıkra hükümlerine göre ertelenmiş sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler, yapılacak ilk olağan genel kurula kadar görevlerine devam ederler. 1581 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDlRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 10/10/1983 tarih ve 107 sayılı K.H.K.nin Tarım Kredi Kooperatifleri, Birlikleri ve Merkez Birliği ile ilgili 42 nci maddesindeki hükmü 7/6/1985 3223 7 1581 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1581 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2460 6 8/5/1981 KHK/237 7, 10, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Geçici Madde 8, Geçici Madde 9, Geçici Madde 10 18/6/1984 3223 7, 10, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Geçici Madde 8, Geçici Madde 9, Geçici Madde 10 15/6/1985 KHK/336 7 5/8/1988 KHK/553 4, 5, 6 28/6/1995 5330 1, 3, 4, 5, 6, 11, 21, Ek 1, Ek 2, Ek 3 ve İşlenemeyen Geçici Madde 1 12/4/2005 7339 20 26/10/2021 [1] 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 18 inci maddesiyle, bu Kanunda 5957 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda mezkur kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. [2] İthalde alınan her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti hükümleri, 6/5/1986 tarih ve 3283 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. [3] 553 sayılı KHK’nin değiştirilerek kabulüne dair 6/4/2005 tarihli ve 5330 sayılı Kanun karşısında, 553 sayılı KHK’nin bu geçici maddelerinin hükmü kalmamıştır.
1,593
3
1
UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 1593
24/4/1930
6/5/1930
UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 1593 Kabul Tarihi : 24/4/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarihi: 6/5/1930 Sayı: 1489 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 143 BİRİNCİ BAP Sıhhi teşkilat BİRİNCİ FASIL Devlet hidematı sıhhiyesi ve sıhhi Merciler Madde 1 – Memleketin sıhhi şartlarını ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklar veya sair muzır amillerle mücadele etmek ve müstakbel neslin sıhatli olarak yetişmesini temin ve halkı tıbbi ve içtimai muavenete mazhar eylemek umumi Devlet hizmetlerindendir. Madde 2 – Umumi sıhhat ve içtimai muavenet hizmetlerine ait Devlet vazaifi Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından ifa ve hususi idarelerle belediyelere ve sair mahalli idarelere bırakılan hizmetlerin sureti icrası murakabe olunur. Milli Müdafaa teşkilatına ait sıhhi işler müstesna olmak üzere bütün sıhhat ve içtimai muavenet işlerinin mercii ve murakıbı bu Vekalettir. Madde 3 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti bütçeleriyle muayyen hatlar dahilinde olarak aşağıda yazılı hizmetleri doğrudan doğruya ifa eder: 1 - Doğumu (...) [3] teshil ve çocuk ölümünü tenkis edecek tedbirler. 2 - Validelerin doğumdan evvel ve doğumdan sonra sıhhatlerinin vikayesi. 3 - Memlekete sari ve salgın hastalıkların hulülüne mümanaat. 4 - Dahilde her nevi intani, sari ve salgın hastalıklarla veya çok miktarda vefiatı intaç ettiği görülen sair muzır amillerle mücadele. 5 - Tababet ve şubeleri sanatlarının icrasına nezaret. 6 - (...) [4] ilaçları ve bütün zehirli müessir ve uyuşturucu maddelerle yalnız hayvanlar için serumlar ve aşıları murakabe hariç olmak üzere her nevi serum ve aşıları murakabe. [5] 7 - Çocukluk ve gençlik hıfzıssıhhasına ait işlerle çocuk sıhhat ve bünye sinin muhafaza ve tekamülüne ait tesisatın murakabesi. 8 - Mektep hıfzıssıhhası. 9 - Mesai ve san'at hıfzıssıhhası işleri. 10 - Maden suları ile sair havassı şifaiyesi olan sulara nezaret. 11 - Hıfzıssıhha müesseseleri ve bakteriyoloji laboratuvarları ve alelümum hayati muayene ve tahlillere mahsus müesseseler küşat ve idaresi. 12 - Mesleki tedrisat müesseseleri küşat ve idare veya mümasili müessesatı murakabe ve bunlara müsaade itası. 13 - Mecnunlarla sair ruhi hastalıklara mahsus tedavihaneler veya malül veya herhangi bir noksanii hilkate malik olanları kabul edecek yurt veya müesseseler tesis ve idare. 14 - Muhacrin sıhhat işleri. 15 - Hapisanelerin ahvali sıhhiyesine nezaret. 16 - Tıbbi istatistiklerin tanzimi. 17 - Sıhhi neşriyat ve propagandalar. 18 - Vesaiti münakale umuru sıhhiyesinin nezaret. Madde 4 – Doğrudan doğruya şehir ve kasabalar, köyler hıfzıssıhhasına veya tıbbi ve içtimai muavenete mütaallik işlerin ifası belediyelere ve idarei hususiyelere ve sair mahalli idarelere tevdi edilir. Vekalet indelicap bu idarelere rehber olmak üzere bazı mahallerde nümune tesisatı vücude getirir. İKİNCİ FASIL Sıhhat ve İçtimai Muavenet teşkilatı Madde 5 – Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekaleti 3 üncü maddede zikredilen hizmetleri ifa için hususi teşkilat kanununa tevfikan teşkil edilmiş fenni ve idari şubelerden mürekkeptir. Kanunu mahsusuna tevfikan mülhak bütçe ile idare olunan Hudutlar ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğü, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine merbut olarak ifayı vazife eyler. Madde 6 – Her vilayette Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine merbut olmak üzere bir Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürü bulunur. Sıhhat müdürleri bulundukları vilayetlerde Vekaletin en büyük memuru olmakla beraber valilerin sıhhi müşaviridirler. Valiler mevcut sıhhi mevzuata tevfikan sıhhiye müdürlerini istihdam ederler ve sıhhi hususlarda onların rey ve mütalealarını alırlar. [6] Madde 7 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet müdürleri bulundukları vilayetin sıhhi umur ve muamelelerinden vali ile beraber mesul olup bütün sıhhi mevzuat ve emirlerin iyi tatbikına nezaretle mükelleftir. [7] Madde 8 – Her kazada ve icabı takdirinde nahiye merkezlerinde bir veya mütaaddit Hükümet tabipleri istihdam olunur. Hükümet tabipleri doğrudan doğruya vilayet sıhhiye müdürünün emri altında olup memur oldukları mahallerin sıhhi umur ve muamelelerinden mesuldür ve kaymakamın sıhhi hususatta sıhhi müşaviridir. Hükümet tabiplerinin maiyyetlerinde sıhhi işlerde kendilerine muavenette bulunmak üzere küçük sıhhat memurları istihdam edilir. Madde 9 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti üçüncü ve dördüncü maddelerde zikredilen vazifeleri ifa ve müesseseleri idare etmek üzere tabipler, baytarlar, eczacılar, sair sıhhi ve idari memurlar tayin ve istihdam eder. ÜÇÜNCÜ FASIL Yüksek Sıhhat Şürası Madde 10 ilâ 15 - (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.) Madde 16 – Yüksek Sıhhat Şürası azasına her devrei içtimaiyeye mahsus olmak üzere her sene bütçesinde miktarı muharrer bir hakkı huzur verilir. Ankara haricinden gelenlere harcırahları ve vekaletçe tayin olunacak yevmiyeleri ita olunur. Madde 17 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.) DÖRDÜNCÜ FASIL Vilayet Hususi İdareleri ve Belediyeler Madde 18 – Vilayet hususi idareleri bütçelerinde hususi kanuna tevfikan tefrik ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin tensibi ile sarfolunan sıhhi ve içtimai işlere mahsus tahsisat, vilayet merkezinde veya tensip olunacak sair mahallerde açılacak hastaneler ve dispanserlerle seyyar etıbba teşkilatına ve seyyar etüv tedarikine ve tephirat ve tathirat istasyonları tesisine ve verem ve frengi ve çocuk vefiyatı mücadelesine muhtas hıfzıssıhhai içtimaiye dispanserlerine ve sıtma ve frengi ilacı tedarikine ve Sıtma Kanununda tasrih edilen ahvalde sıtma membalarının izalesine sarfolunur. Madde 19 – Vilayetler hususi idarelerine ait sıhhi teşkilat ve tesisat mahalli Sıhhat ve İçtimai Muavenet müdürlerinin murakabesi altında bulunup bunlara ait muamelat mevzuata tevfikan sıhhat müdürleri tarafından ifa olunur. [8] Madde 20 – Belediyelerin umumi hıfzıssıhha ve içtimai muavenete taallük eden mesailden ifasile mükellef oldukları vazifelere aşağıda zikredilmiştir. 1 - İçilecek ve kullanılacak evsafı fenniyeyi haiz su celbi. 2 - Lağım ve mecralar tesisatı. 3 - Mezbaha inşaatı. 4 - Mezarlıklar tesisatı ve mevta defni ve nakli işleri. 5 - Her nevi muzahrafatın teb'it ve imhası. 6 - Meskenlerin sıhhi ahvaline nezaret. 7 - Sıcak ve soğuk hamamlar tesisi. 8 - (Mülga: 24/6/1995-KHK-560/21 md.; Aynen kabul: 27/5/2004-5179/37 md.) 9 - Umumi mahallerde halkın sıhhatine zarar veren amilleri izale. 10 - Sari hastalıklarla mücadale işlerine muavenet. 11 - Hususi eczane bulunmayan yerlerde eczane küşadı. 12 - İlk tıbbi imdat ve muavenet teşkilatı. 13 - Hastane, dispanser, süt çocuğu, muayene ve tedavi evi, aceze ve ihtiyar yurtları ve doğum evi tesis ve idaresi. 14 - Meccani doğum yardımı için ebe istihdamı. Madde 21 – Vilayet hususi idareleriyle belediyelerin 18 ve 20 inci maddelerde gösterilen hizmetlerini ifa için kanunu mahsuslarına tevfikan Vekaletçe tayin olunan etıbba ve sair memurin istihdam olunur. Madde 22 – Belediyeler ve vilayetler hususi idarelerince sıhhi ve içtimai hizmetlerden hangilerinin ifası mecburi ve hangilerinin ihtiyari olduğu hususi kanunlarına tevfikan tayin ve bu hizmetlerde istihdam edilecek tabip ve memurların kadroları İcra Vekilleri Heyetince musaddak bir talimatname ile tesbit olunur. Hükümet tabipleri olmayan yerlerde belediye tabipleri nizamnamesine tevfikan Hükümet tabiplerinin ifasiyle muvazzaf oldukları vazifelerle mükelleftirler. BEŞİNCİ FASIL Vilayetler ve kazalar umumi hıfzıssıhha meclisleri Madde 23 – Her vilayet merkezinde bir umumi hıfzıssıhha meclisi toplanır. Bu meclis mahalli sıhhat ve içtimai muavenet müdürü, nafıa mühendisi, maarif, baytar müdürü, mevcutsa sahil sıhhiye merkezi tabibi, bir hükümet ve belediye tabibi ve hastane baştabibi ile garnizon ve kıt'a bulunan yerlerde en büyük askeri tabip ve serbest sanat icra eden bir tabip ve bir eczacıdan ve belediye reisinden mürekkeptir. Meclis valinin veya valiye bilvekale sıhhiye müdürünün riyaseti altında içtima eder. Valinin tensip edeceği bir zat kitabet vazifesini ifa ve zabıtları tanzim eder. Madde 24 – Kazalarda bu meclisler kaymakamın riyaseti altında Hükümet tabibi, mevcut ise bir Hükümet baytarı ve askeri tabip, belediye tabibi ve serbest icrayi san'at eden ve kaymakam tarafından intihap edilen bir tabip ve serbest eczacı ile belediye reisinden terekküp eder. Madde 25 – Umumi hıfzıssıhha meclisleri müntehap azası her üç senede bir değişir. Eski azanın yeniden intihabı caizdir. Her defa tebeddülünde kaymakamlar tarafından vilayetlere, valilerce de Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir. Madde 26 – Umumi hıfzıssıhha meclisleri alelade ayda bir kere içtima ederler. Ahvali fevkalâdede veya bir sari ve salgın hastalık zuhurunda valinin daveti veya Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin talebi üzerine daha sık toplanırlar. Madde 27 – Umumi hıfzıssıhha meclisleri mahallin sıhhi ahvalini daima nazarı dikkat önünde bulundurarak şehir ve kasaba ve köyler sıhhi vaziyetinin ıslahına ve mevcut mahzurların izalesine yarayan tedbirleri alırlar. Sari ve salgın hastalıklar hakkında istihbaratı tanzim, sari ve içtimai hastalıklardan korunmak çareleri ve sıhhi hayatın faideleri hakkında halkı tenvir ve bir sari hastalık zuhurunda hastalığın izalesi için alınan tedbirlerin ifasına muavenet eylerler. Madde 28 – Umumi hıfzıssıhha meclislerinin mukarreratından mahalli vazifeler ve salahiyetler arasında bulunan işler vali veya kaymakam tarafından icra olunur ve istizana muhtaç olanlar kaymakamlıkça vilayetten ve vilayetçe Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden sorulur. İKİNCİ BAP Sari ve salgın hastalıklarla mücadele BİRİNCİ FASIL Hudutlar ve sahiller sıhhi müdafaası Madde 29 – Beşinci maddede zikredilen Hudutlar ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğü beynelmilel seyrüsefer ve ticaret sebepleriyle intikal eden beşeri ve salgın hastalıklara karşı milli hudutlar ve sahilleri müdafaa vazifesiyle mükelleftir. Madde 30 – Hudutlar ve Sahiller Umum Müdürlüğü mer'i olan beynelmilel mukaveleler ve Devletçe mevzu mevzuat ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından bu mukaveleler ve mevzuatın layıkı ile tatbikını temin için verilen emirler dairesinde vazifeyi ifa eyler. [9] Madde 31 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Bir Türk limanından diğer bir Türk limanına veya ecnebi limanlarından bir Türk limanına gelen her gemi hareket ettiği limandan bir sıhhat patentası almakla mükelleftir. Madde 32 – (Mülga: 15/6/1942 - 4255/2 md.) Madde 33 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md. Türk gemilerinin patentaları üzerinde konsolosluk vizesinin bulunmasını mecburi kılan memleketlere mensup gemilerin Türk limanlarına ihtilât etmek üzere geldikleri ve hareket limanlarında Türk konsolosu mevcut bulunduğu takdirde bunların patentaları üzerinde konsolos vizesi bulunması mecburidir. M adde 34 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Patentayı hamil olmaksızın boğazlara gelen transit gemilerin gösterecekleri sıhhi beyanname veyahut uğradıkları ecnebi limanlarından aldıkları gümrük veya liman permilerinde o limanın sıhhi durumu hakkında salahiyet sahibi makamlar tarafından verilmiş sıhhi meşruhat patenta yerine kaim olur. Madde 35 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) 33 üncü maddede zikredilen vizelere mukabil mahsus kanun mucibince alınacak resimler konsolosluklar tarafından ve konsolos bulunmıyan limanlardan vizesiz olarak gelen gemilerden de muvasalat limanlarında mahalli hükümet memurları tarafından tahsil olunur. Madde 36 – Sıhhat patentaları üzerinde yapılan her türlü tahrifler veya salahiyettar makamatça tasdik edilmemiş tashihler patentayı hükümden düşürür. Bir geminin hareketinden evvel 48 saat zarfında verilmiş patentalar muteber olup daha evvel verilenlerin hükmü yoktur. Madde 37 – Bir geminin hareket limanında kolera, veba, sarıhümma, lekelihümma ve çiçek vakaları ve yahut Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin ve ilân edilecek sair tehlikeli bir maraz salgını mevcut olmadığı halde verilmiş olan patentalar temiz addolunur. Bu hastalıklardan hariçten geldiği tebeyyün eden münferit vakaların zuhuru patentaların temiz addedilmesine mani olmazsa da bu vakalar patentalarda işaret edilmiş olmalıdır. Madde 38 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) 37 nci maddede zikredilen hastalıklardan hariçten gelmiş olmadığı tahakkuk eden kolera, veba ve sarı humma vakalariyle çiçek ve lekeli humma salgınlarının zuhurunu bildiren patentalar ile mebdeinde temiz olduğu halde Türkiye limanlarından birine gelinceye kadar seyahat müddeti esnasında geminin sıhhi durumunda vukua gelen değişiklik dolayısiyle evsafı değişen patentalar bulaşık addolunur. Madde 39 – Hiç bir patentayı hamil olmıyarak Türkiye limanlarına gelen gemiler bulaşık patenta ile gelmiş gemiler gibi muameleye tabi olurlar. Madde 40 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Ecnebi limanlarından gelen tekmil gemiler ilk vasıl oldukları Türk limanında ve munhasıran Türk limanları arasında muntazam sefer yapan milli yolcu gemileri ise ilk hareket ettikleri ve vardıkları son Türk limanlarında sıhhi muameleye (Sıhhi istintak, pratika, patenta veya vize almak) tabi olup aynı seferde uğrayacakları diğer Türk limanlarında içlerinde bulaşık hastalıklardan musap veya ölü bulunmamak şartiyle tekrar sıhhi muameleye (Pratika ve vize) tabi tutulmadan serbestçe yolcularını çıkarır ve hareket ederler; şu kadar ki,vapurun sıhhi durumunu tevsik için gemi tabibi veya sıhhat memuru numunesine uygun bir bülteni doldurarak limanda sahil sıhhiye idaresine göndermekle mükelleftir. Muntazam seferler yapan vapurlar haricinde kalan diğer büyük ve küçük bütün gemiler sahil sıhhiye teşkilatı bulunan her Türk limanında sıhhi muameleye tabi olup sahil sıhhiye teşkilatı bulunmıyan limanlarda yalnız hareketlerinde vize almakla mükellef tutulur. Ancak Türk veya ecnebi limanlarından gerek Akdeniz veya Karadeniz boğazlarına vasıl olan tekmil gemiler, transit olarak geçseler dahi, ol bapta mevzu hükümler dairesinde Boğazlarda sıhhi muameleye tabi olurlar. Madde 41 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Ecnebi limanlardan ilk Türk limanına vasıl olan gemilerle Boğazlarda sıhhi muameleye tabi tutulan gemiler muvasalatları akabinde ve talimatnamelerle tayin olunan saatlerde Hudut ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğü tabip veya memurları tarafından ziyaret ve patentaları ile sıhhi vaziyetleri tetkik olunur. Bu memurlar tarafından serbest pratika verilmedikçe gemilere başkalarının girmesi ve gemilerden 47 nci madde mezkür talimatname hükümleri haricinde kimsenin çıkması memnudur. Buharlı veya motörlü alelumum şilepler, Boğazlar hariç olmak üzere uğradıkları bütün Türk limanlarında ve diğer yelkenli motörlü veya kürekli bilümum deniz nakil vasıtaları ise hem Boğazlarda ve hem uğradıkları tekmil Türk limanlarında sıhhi muamelelerini karada sahil sıhhiye dairesinde veya bu vazifeyi gören makama müracaatla yaptırırlar. Madde 42 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Kaza, fırtına veya ahvali fevkalade sebebiyle bir limana ilticaya mecbur olan gemiler dahi patentalarını veyahut 35 inci maddede yazılı vesikaları mevcut olduğu takdirde göstermeğe ve o limandan hareketlerinde vize almağa mecburdurlar. Bu gemiler sahil sıhhat memurlarının murakabesi altında limanda kalıp ihtiyaçlarını da temin edebilirler. Madde 43 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Türk limanlarına gelen ecnebi harb gemileriyle ecnebi donanmalarına mensup muavin sefineler ve hükümdarları, Devlet Reislerini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ziyarete gelen zatları hamil hususi yatlar ve gemiler patenta ibrazına mecbur değildirler. Kara ile ihtilat etmek ve serbest paratika almak istedikleri takdirde behemehal sıhhi muameleye ve icabında sıhhi tedbirlere tabi tutulurlar. Madde 44 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Türk harb sefineleri ve ticaret ile münasebeti olmayıp Hükümete ait bulunan sair gemiler munhasıran hizmetlerine ait işler için Türk limanları arasında seyrüsefer ettikleri ve hiçbir bulaşık limana uğramadıkları ve yolcu, asker ve sair eşhas nakleylemedikleri takdirde Türk limanlarına girip çıktıkları zamanlar sıhhi muameleye tabi değildirler. Fakat gemi içinde sari hastalık zuhur ettiği takdirde bu gemilerin kaptanları muvasalat limanlarındaki hudut ve sahiller sıhhat memurlarına haber vermeğe mecburdurlar. Bu takdirde tıbbi muayene yapılmadan ve serbest pratika verilmeden kara ile ihtilat edemezler. 37 nci maddede zikredilen hastalıklarla bulaşık limanlardan gelen bu nevi gemiler sair ticaret sefineleri hakkındaki hükme tabidirler. Madde 45 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Türk limanlarından birinde sari hastalık zuhur ederse Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin emriyle bu limandan hareket eden tekmil gemiler, mütaakiben uğrıyacakları Türk limanlarında ihtilattan evvel sıhhi muayeneye tabi tutulurlar. Madde 46 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) 43 ve 44 üncü maddelerde zikredilen gemilerle ve küçük mesafelere gidip hiçbir yere uğramıyarak avdet eden tenezzüh, balıkçı ve süngerci ve tahlisiye gemileri müstesna olmak üzere Türkiye limanlarından ihtilât ederek çıkan her Türk ve ecnebi gemisi bir sıhhat patentasını hamil olur. Madde 47 – Limanlarda gemilerin muvasalat ve hareketlerinde icrası icap eden sıhhi muamele, patentaların şekli, vasıf ve sureti itası, yolcu, mürettebatın ve eşyanın tathiri, bulaşık patentalı gemilere tatbikı icap eden sıhhi tedbirler, muhtelif hastalıklara ait vakalarda yapılacak muamele ve limanlarla hudutlarda müesses tahaffuzanelerin idare sureti ve yirmi dokuzuncu maddede zikredilen sıhhi müdafaaya mütaallik sair bütün muameleler mevcut mukavele ve kanunlara nazaran Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince neşredilecek talimatnamelerle tayin olunur. Madde 48 – Türkiye konsolosları bulundukları mahalde zuhur eden ve 37 nci maddede zikredilen hastalık vakalarını ve bunlar hakkında ittihaz edilen tedbirleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine muntazaman bildirirler. Yalnız bunlardan kolera, veba ve sarıhümmadan her vakanın telgrafla ihbarı lazım gelip diğer hastalıklar ancak salgın şekli aldıkları takdirde mektup ile haber verilir. Madde 49 – Türkiye limanlarına sari ve salgın hastalıkların duhulüne mani olmak için aşağıda zikredilen tedbirler ittihaz edilir: 1 - Gemilerin tıbbi muayenesi. 2 - Bulaşık olduğundan şüphe edilen yolcuların nezaret altında bulundurulması veya tecridi. 3 - Hastaların tahaffuzane veya sari hastalıklar hastanelerinde şifa buluncıya kadar tedavi ve etrafı için tehlikeleri zail oluncıya kadar tecridi. 4 - Gemilerin ve sıhhat memurlarının görecekleri lüzum üzerine tathiri kabil olan ticaret eşyasiyle zati eşyanın ve gemi eşyasının fenni tathiri. 5 - Hastalık amilini nakle vasıta olan haşeratın ve hayvanların itlafı. 6 - Yolcu ve mürettebata aşı veya serum tatbiki. Bu tedbirlerin tatbikı için lazım gelen zaman zarfında gemilerin limanlarda tevkifine hudutlar ve sahiller sıhhat memurları salahiyettardırlar. Madde 50 – Sari ve salgın hastalıkların nakline vasıta olup fenni tathiri mümkün veya faydalı olmıyan her nevi eşyanın gemilerden tahliye edilmesine veya kara veya deniz tarikiyle memlekete ithaline mümaneata Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti salahiyettardır. Vekalet bu hususta müstaceliyetine binaen karar ittihaz ederek gümrüklere ve postaya tebligat icra ettikten sonra keyfiyeti Cumhurbaşkanının tasvibine arzeder. [10] Madde 51 – Türkiye ve ecnebi limanlarından bulaşık veya şüpheli olanlar Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince ilan olunur. Bu takdirde bu limanlar müvaredatı, gemilerin patentaları bulaşık olmasa dahi 49 uncu maddede zikredilen tedbirlerden birine tabi olur. Alınan tedbirler Hariciye Vekaletince alakadar devletlere mer'i mukaveleler dairesinde tebliğ olunur. Madde 52 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Bütün Türkiye limanlarında sıhhi muamele ifası Hudut ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğü memurlarına aittir. Bunların bulunmadığı mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin göstereceği lüzum üzerine, Hükümet veya belediye tabipleri, liman reisleri veyahut nahiye müdürleri ile gümrük memurları mevzuat hükümleri dairesinde sıhhi müdafaaya terettüp eden vazifeleri ifa ederler. [11] Madde 53 – Hudutlar ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğü hizmetlerine ait olan resimler ve tathir, tephir, tahaffuzhane masrafları ve kanuna muhalif hareket eden gemi kaptanlarından alınması icap eden para cezası mahsus kanuna tevfikan tahsil olunur. Madde 54 – Komşu memleketlerden birinde 37 nci maddede zikredilen hastalıklar zuhur ettiği takdirde kara hudutlarında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince vürut edecek yolcularla zati ve ticari eşya hakkında aşağıdaki tedbirler alınır: 1 - Tren, araba veya herhangi bir suretle karadan veyahut nehir yolu ile gelen yolcuların hudutlara dahil oldukları mahalde veya hududa civar münasip bir yerde tıbbi muayeneleri. 2 - Aşı veya serum tatbikı. 3 - Zati veya ticari eşyadan tathir ve tephiri mümkün ve faydalı görülenlerin tathiri. 4 - Yolcuların tıbbi nezaret altına alınması veya şüpheli şahısların tecridi. 5 - Hastaların tecrit ve tedavisi. Madde 55 – Komşu memleketlerdeki salgın hastalıkların memleket için tehlikeyi mucip bir şekilde devam eyleyerek adi tedbirler ile bu tehlikenin izalesine imkan görülmediği zamanlarda hudutların hastalık bulunan memlekete mücavir kısmı Cumhurbaşkanı karariyle muvakkaten seddolunarak her türlü münakaleler tatil olunabilir. [12] Madde 56 – 37 nci maddede zikredilen hastalıklardan birinin hüküm sürdüğü memleketlerden hava nakil vasıtalariyle vürut eden yolcu ve eşyalar hakkında 54 üncü maddede yazılan tedbirler Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin münasip göreceği hallerde hudutlarda veya bu vasıtaların karaya indikleri mahallerde tatbik olunur. İKİNCİ FASIL Memleket dahilinde sari ve salgın hastalıklarla mücadele Madde 57 – Kolera, veba (Bübon veya zatürree şekli), lekeli humma, karahumma (hummayi tiroidi) daimi surette basil çıkaran mikrop hamilleri dahi - paratifoit humması veya her nevi gıda maddeleri tesemmümatı, çiçek, difteri (Kuşpalazı) - bütün tevkiatı dahi sari beyin humması (İltihabı sahayai dimağii şevkii müstevli), uyku hastalığı (İltihabı dimağii sari), dizanteri (Basilli ve amipli), lohusa humması (Hummai nifası) ruam, kızıl, şarbon, felci tıfli (İltihabı nuhai kuddamii sincabii haddı tifli), kızamık, cüzam (Miskin), hummai racia ve malta humması has talıklarından biri zuhur eder veya bunların birinden şüphe edilir veyahut bu hastalıklardan vefiyat vuku bulur veya mevtin bu hastalıklardan biri sebebiyle husule geldiğinden şüphe olunursa aşağıdaki maddelerde zikredilen kimseler vak'ayı haber vermeğe mecburdurlar. Kudurmuş veya kuduz şüpheli bir hayvan tarafından ısırılmaları, kuduza müptela hastaların veya kuduzdan ölenlerin ihbarı da mecburidir. Madde 58 – İcrayı sanat eder her tabip 57 nci maddede zikredilen vakaları kati veya muhtemel teşhis vaz'ını mütaakıp ilk 24 saat zarfında sıhhiye dairesine, hükümet veya belediye tabibi bulunmadığı takdirde polis veya jandarma karakoluna hastanın isim ve adresiyle beraber tahriren veya şifahen haber verir. Polis ve jandarma daireleri ittila hasıl eyledikleri bu vakaları hiç vakit kaybetmeden alakadar makamlara bildireceklerdir. Madde 59 – Sari hastalıkların haber verilmesini kolaylaştırmak üzere Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince hazırlanıp arzu eden tabiplere tevzi edilecek ihbarnameler postalarca meccanen naklolunur. [13] Madde 60 – 57 nci maddede yazılan hastalıklara uğrayan birisinin ikametgahı değiştiğini, hastalığı haber vermekle mükellef olanlar öğrendikleri takdirde bu nakli ihbara mecburdurlar. Madde 61 – Hastane baştabipleri, mektep, fabrika, imalathane, hayır müesseseleri, ticarethane ve mağaza, otel, pansiyon, han, hamam, hapisane sahip veya müstecirleri ve müdürleri, apartman kapıcıları bulundukları mahallede, köy ihtiyar heyetleri köylerinde zuhur eden ve eczacılar, diş tabipleri ve ebeler, hasta bakıcıları, ölü tabutlıyan ve yıkayanlar sanatlarını icra sebebiyle muttali oldukları 57 nci maddede zikredilen vakaları derakap alakadar makamlara tebliğ ve ihbara mecburdurlar. Madde 62 – Deniz veya nehirlerde seyrüsefer eden her nevi sefinelerde 57 nci maddedeki vakalardan biri zuhur ettiği takdirde geminin kaptan ve reisi ilk limanda vakayı hükümete haber vermeğe mecburdur. Madde 63 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Limanlarda gemilere sıhhat patentası vermekle mükellef sahil sıhhat memurları veya teşkilat bulunmıyan mahallerde sahil sıhhiye işlerine bakmakla mükellef memurlar 57 nci maddede yazılı hastalıklardan ancak kolera, vebaya ait hakiki vakaları ve çiçek ve lekelihumma salgın halinde ise zuhur eden vakaları limanlardan hareket edecek bilumum gemilerin sıhhat patentalarına işaret ederler. 57 nci maddede yazılı sair hastalıkların ancak salgın halini aldıkları zamanlarda ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden verilecek emir üzerine tahakkuk eden vaka adetleri hakkında da patentalara şerh verilir. Madde 64 – 57 nci maddede zikredilenlerden başka her hangi bir hastalık istilai şekil aldığı veya böyle bir tehlike baş gösterdiği takdirde o hastalığın veya her hangi bir hastalık şeklinin memleketin her tarafında veya bir kısmında ihbarı mecburi olduğunu neşrü ilâna ve o hastalığa karşı bu kanunda mezkür tedabirin kaffesini veya bir kısmını tatbika Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti salahiyettardır. Madde 65 – Sari bir hastalık zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği veya sari ve salgın bir hastalıktan vefat vuku bulduğu veyahut vefatın sari ve salgın bir hastalık tesiri ile husule geldiğinden şüphe edildiği ihbar olunur olunmaz hükümet tabipleri veya bulunmadığı mahallerde belediye tabipleri mahallinde lazım gelen tetkikatı icra ve hastalığın muhakkak olup olmadığını ve zuhuru sebeplerini tahkik ile mafevke işar eyler. Sari hastalıklar tetkikatı yapan tabiplere bütün Devlet kuvvetleri müzaherete mecburdurlar. Madde 66 – 65 inci maddede zikredilen tahkikat, sari ve istilai bir maraz zuhuru ihbar olunmadığı ve fakat Hükümetçe sari bir hastalık vukuundan şüphelenildiği takdirde dahi yapılabilir. Bu surette sari hastalık tetkikatı yapan sıhhat memurları lüzum gördükleri mahallerde hastaları veya maraz amillerini ve sebeplerini taharriye salahiyettardırlar. Madde 67 – 57 nci maddede zikrolunan sari ve salgın hastalıklar vakaları hakkında tetkikat yapan tabip bu tetkikatı kolaylaştırmak üzere hastanın yanına girmeğe ve hastayı ve icabına göre evin sair sakinlerini muayeneye ve hastalığın sureti zuhur ve seyrine dair izahat ve malumat talebine salahiyettardır. Bu hususta mümaneatı görülenler bu kanunda zikredilen ahkamı mahsusa mucibince cezalandırılır. Madde 68 – Tabip bulunmıyan mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin emri ile sari ve salgın hastalıklar hakkında tetkikat yapmağa, bu husus için yetiştirilmiş küçük sıhhat memurları mezundurlar. Madde 69 – Sari ve salgın bir hastalığın vukuu tahakkuk eylediği takdirde sıhhat memurları derakap lazımgelen tedbirlerin ittihazına ve bütün idari makamlar bu tedbirlerin tatbik ve icrası hususunda muavenete mecburdurlar. [14] Madde 70 – Sari ve salgın bir hastalıktan vefat eylediği zan ve şüphe edilen eşhas üzerinde, alakadar tabip tarafından lüzum gösterildiği takdirde, fethimeyit icra olunabilir. Madde 71 – Sari ve salgın bir hastalığın hüküferma olduğu veya tehdit eylediği mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince bütün cenazelerin defninden evvel bir tabip tarafından muayenesi mecburiyeti ilan edilebilir. Madde 72 – 57 nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur: 1 - Hasta olanların veya hasta olduğundan şüphe edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin fennen icap eden müddet zarfında ve sıhhat memurlarınca hanelerinde veya sıhhi ve fenni şartları haiz mahallerde tecrit ve müşahede altına vaz'ı. 2 - Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbikı. 3 - Eşhas, eşya, elbise, çamaşır ve binaların ve fennen intana maruz olduğu tebeyyün eden sair bilcümle mevaddın fenni tathiri. 4 - Hastalık neşreden haşarat ve hayvanatın itlafı. 5 - Memleket dahilinde seyahat eden eşhasın icap eden mahallerde muayenesi ve eşyalarının tathiri. 6 - Hastalığın sirayet ve intişarına sebebiyet veren gıda maddelerinin sarf ve istihlakinin men'i. 7 - Dahilinde sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur eden umumi mahallerin tehlike zail oluncaya kadar set ve tahliyesi. Madde 73 – Kolera ve veba ve ruam musaplarından gayrı hastaların evlerinde tecrit edilmelerine müsaade olunur. Yalnız alakadar sıhhi memurlar tarafından bu tecridin müessir olmasını temin edecek şartların mevcudiyeti kabul edilmiş olmalıdır. Bu takdirde hastaların evlerine bir alameti mahsusa vazedilerek hariçle olan ihtilat menedilir. Kolera, veba, ruam musaplariyle bulunduğu mahallerde tecridi mümkün ve kafi görülmiyen sair hastalık musapları ve kolera ve vebayı neşir ve sirayet ettirmeleri muhtemel olanlar icap ederse cebri tecride tabi olurlar. Cebri tecrit, hastaların veya bu maddede zikredilen şüphelilerin Hükümetçe tayin edilecek mahallerde, her türlü ihtilattan memnu olarak ve zabıta murakabesi altında bulundurulmalarıdır. Madde 74 – Hastaların tecrit ve tedavisine mahsus vasıf ve şartları haiz hususi yerleri olmayan mektep, fabrika ve imalathanelerle mütaaddit kimselerin bir arada bulunduğu umumi her nevi müessese ve mebanide sari hastalıklara musap kimselerin alıkonulması memnudur. Madde 75 – Kuduz olan veya kudurmuş olduğundan şüphe edilen hayvanlar tarafından ısırılmış olanların vakit kaybetmeden en yakın kuduz tedavi müessesesine izam olunmaları mecburidir. Bunlardan fakir olanların yol masrafları belediye veya köy sandıklarınca ve bu sandıklar veremedikleri takdirde idarei hususiyelerce tediye olunur ve bunlar Devlete ait umumi nakil vasıtalarından meccanen istifade ederler. Madde 76 – Etrafında bulunanlara sari ve salgın hastalıklardan birini nakle vasıta olduğu muhakkak olan kimseler muvakkaten ve bu zail oluncaya kadar meslek san’atlarının icrasından hıfzıssıhha meclisleri karariyle menolunur. Madde 77 – Sari ve salgın hastalıklardan birinin hüküm sürdüğü veya tehdit ettiği mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin tasvibiyle bütün umumi mahallerde vuku bulacak içtimalar tahdit veya menolunabilir. Bundan başka hastalarla hastalığı şüpheli olanların ve hastalığın sirayet ve neşrine vasıta olabilecek eşyanın fenni tathiratile mahzur ve mazarratı izale edilmeksizin nakillerine ve bütün kara ve deniz ve hava nakil vasıtalarının fenni tathir ve tephire tabi tutulmadan seyrüseferlerine mümaneat edilir. Madde 78 – Hususi kanuna tevfikan açılmış olan şahıslara ait laboratuvarlarda ve Sıhhat Vekaletince tayin edilecek müessesatı resmiyenin gayrisinde kolera, veba ve ruam mikropları kültürlerinin bulunması memnudur. Diğer sari hastalıklar mikroplarının iyi muhafazasından ve bir mahalden diğerine naklinde yapılacak takayyüdattan laboratuvar sahipleri mesuldür. Madde 79 – Su ile sirayet ettiği fennen muhakkak olan hastalıklardan birinin salgın halinde hüküm sürdüğü mahallerde veya bu mevkilerin etraf ve civarında bulunan umumi banyolar ve kuyular, aptesaneler ve şehir ve kasaba veya köylere gelen suların ve çamaşır yıkamağa mahsus umumi mahallerin ve dere, nehir gibi cari sularla göl sularından şüpheli olanlarının istimali memnudur. Madde 80 – Askeri kuvvetler arasında veya askeri müesseselerde 57 nci maddede mezkür sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur ettiği takdirde bu kanunda zikredilen tedabirin ifasına hususi teşkilatı sıhhiyeleri mecburdur. Bu hallerde Milli Müdafaa Vekaleti vukuatın zuhur ve seyrinden Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletini daimi surette malumattar edecek ve halkı sirayetten korumak için müştereken ittihaz ve kabul edilecek tedbirleri tatbik eyleyecektir. Sıhhat Vekaletince halk arasında görülen sari hastalıklar vakalarından Milli Müdafaa Vekaleti vaktinde haberdar edilir. Madde 81 – Sari ve salgın hastalıklar amilleriyle bulaştığı muhakkak veya şüpheli olupta tathiri ve tephiri masarifi kıymetinden ziyadeye baliğ olacağı anlaşılan veya tephir ve tathiri mümkün görülmeyen eşya ve mevaddı saire imha olunur. Tathir ve tephir masarifi kıymetinden ziyadeye baliğ olacağı anlaşılan eşyanın sahibi tarafından arzu edildiği takdirde tathir masarifi kendisi tarafından deruhte edilerek tathiri icra edilir. İmha edilen mevat ve eşya Hükümetçe her kimin elinden alınmış ise belediye ve köy ihtiyar heyetlerince tayin edilecek bedeli o şahsa tazmin olunur. Madde 82 – Sari ve salgın hastalıklardan birinden vefat edip hususi tedabire tabi olarak defni iktiza eden cenazeler alakadar memurların nezareti altında tabutlanıp defnolunurlar. Madde 83 – Cebri tecride tabi olarak müessesatta veya evlerinde tecrit edilen kimselerle 76 ncı maddede zikredilen şahıslardan muhtaç olanlarının kendileri ve ailelerinin iaşeleri masarifi Hükümetçe tesviye edilir. Madde 84 – Sari hastalıkların zuhur ve intişarına mani olmak üzere münasip fasılalarla umumi mebaninin, nakil vasıtalarının, otel, han ve her nevi temaşa yerleri ve saire gibi içtima yerlerinin veya lüzum görülecek sair müessesatın neşir ve ilan edilecek şartlar dahilinde tathir ve tephirine ve hastalık nakleden haşerat ve hayvanatı itlaf etmeğe Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti mezundur. Madde 85 – Müstamel elbise ev eşyası ve sairenin fennen tathir edilmeden satılması memnudur. Madde 86 – İçinde sari ve salgın hastalıklardan biri çıkan binalarla bitişik binalar sahipleri hastalığın izalesine hadim ve yayılmasına mani olmak üzere sıhhiye memurlarının gösterecekleri sıhhi mahzurları ıslaha mecburdurlar. Sahipleri yapmazsa Hükümet veya belediyelerce yapılıp, masarifi, maliye memurlarınca Tahsili Emval Kanununa tevfikan tahsil olunur. Madde 87 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince 57 nci maddede zikredilen hastalıkların her birine karşı yapılacak mücadele tedbirlerini ve tathirat ve tephirat ve itlafı haşerat ve hayvanat usullerini ve tathirata tabi binalar ve eşya ve sairenin ne zamanlarda ve ne suretle tephir ve tathir edileceklerini mübeyyin bir yönetmelik neşrolunur. [15] Madde 88 – Türkiye dahilinde her fert çiçek aşısı ile mükerrenen aşılanmağa mecburdur. Bu aşının, icrası tarzı ve vesikaların ne suretle ita olunacağı ve aşılarının fennen geri bırakılması icap eden kimseler 87 nci maddede yazılan yönetmelikte zikredilir. [16] Madde 89 – Türkiye hudutları dahilinde doğan her çocuk doğumu takip eden ilk dört ay zarfında aşılanır. Çocuğun peder ve validesi aşı mecburiyetinin ifa edilmesinden aynı suretle mesuldürler. Ebeveyni olmayan çocuklar veya ebeveyni nezdinde bulunmayan çocuklar için çocuğu bakmak üzere kabul eden şahıslar veya müesseseler müdürleri mesuldürler. Madde 90 – Otuz yaşına kadar olan her şahıs çiçek aşısını beş senede bir tekrar ettirmeğe mecburdur. Çiçek salgını vukuunda sıhhat memurları tarafından lüzum görülecek bütün eşhasa çiçek aşısı tatbikı mecburidir. Madde 91 – Çiçek aşısı Hükümetçe hazırlanır ve meccanen tevzi ve tatbik olunur. Madde 92 – Askeri makamlar, askeri hizmetlerini ifa esnasında ve kanunen muayyen olan müddetlerde askerlerin çiçek aşılarını muntazaman ifaya mecburdurlar. Madde 93 – Ticari ve sınai bütün müesseseler sahipleri müstahdemlerini kendi vesaitiyle kanunun gösterdiği müddetlerde çiçek aşısı ile aşılamağa mecburdurlar. Madde 94 – Kanuni mühlet zarfında mükerreren aşılandığını vesikalarla ispat edemiyenlerin Devlet, belediye hizmetlerinde veya hususi ve umumi ticaret ve sanayi müesseselerinde, büyük çiftliklerde istihdamı veya mekteplere kabulü memnudur. Madde 95 – Sari hastalıklara karşı kullanılan her nevi serum ve aşılar Hükümet tarafından ihzar edilir. Hariçten getirilenlerin Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin olunan vasıf ve şartları haiz olmaları mecburidir. Dahilde beşeri serum ve aşı imali Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin müsaadesine ve murakabesine tabidir. Bu müesseselerin vasıfları ve şartları Vekaletçe tayin olunur. Madde 96 – Kuduz aşısı ihzar ve tatbikı için iktiza eden müesseseler Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince veya onun müsaade ve murakabesi altında resmi teşkilatı tarafından açılır ve aşı meccanen tatbik olunur. ÜÇÜNCÜ FASIL Sıtma ile mücadele Madde 97 – Sıtmalı olduğu Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince neşir ve ilan edilecek mahallerde sıtmanın her türlü şekillerinin 58, 59, 60, 61 inci maddelerde musarrah olduğu veçhile ihbarı mecburidir. Madde 98 – Sıtma mücadelesi, hususi kanununa ve talimatnamelerine tevfikan icra olunur. Askeri makamlar Sıhhat Vekaletince kabul edilen esaslar dahilinde askeri kıtaat ve teşkilatta sıtma mücadelesi yaparlar ve yapılan tedbirleri sıtma mücadele reislerine veya sıhhat müdürlüklerine bildirirler. DÖRDÜNCÜ FASIL Trahom ile mücadele Madde 99 – Ahalisinin büyük bir kısmının trahom hastalığına müptela olduğu tahakkuk eden mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından mücadele heyetleri teşkil edilir ve iktiza eden müesseseler açılır. Buralarda hastalığın tedavisi için hastalar üzerinde yapılacak bütün tedbirler ve ameliyeler meccanen icra olunur. Madde 100 – Trahomlu olduğu Vekaletçe neşrü ilan edilecek mahallerde trahom hastalığının ve ihtilatlarının 58, 59, 60, 61 inci maddelerde tasrih edildiği üzere ihbarı mecburidir. Madde 101 – Trahom mücadele mıntıkalarında teşkil edilecek heyetler bütün ahaliyi muayene ve tescile ve trahoma müptela olduğu anlaşılan hastaları tedavi maksadı ile müesseselere celbe ve iktiza eden tedaviyi tatbika salahiyettardır. Madde 102 – Gerek trahom mücadele mıntakalarında ve gerekse memleketin sair aksamında trahomun sari devresine musap olan hastaların bu devre devam ettiği müddetçe mektep, fabrika, imalathane veya sair resmi, hususi müessesata devamları menolunur. Trahom mücadele mıntakalarındaki çocukların tedrisatı için Sıhhat ve Maarif Vekaletlerince müştereken hususi tedbirler ittihaz olunur. Askeri makamlar Sıhhat Vekaletince kabul edilen esaslar dahilinde askeri kıtaat ve teşkilatta trahom mücadelesi yaparlar ve yapılan tedbirleri mahallerindeki sıhhat memurlarına bildirirler. BEŞİNCİ FASIL Zührevi hastalıklarla mücadele Madde 103 – Vücudun hangi kısmında ve ne şekilde tezahür ederse etsin frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr müptela her şahıs kendisini Türkiye'de sanat icrasına mezun bir tabibe tedavi ettirmeğe mecburdur. Çocukları tedavi ettirmek mecburiyeti ana ve babalarına veya bu çocuklara bakan ve himaye eden kimselerle müesseselere racidir. Madde 104 – Sanatını icra eden her tabip her ay nihayetinde protokol defterlerindeki kayıtlara nazaran o ay zarfında kendilerine müracaat eden frengili hastaların ismini, yaşını ve hastalığının devrini, evvelce bir tabip tarafından tedavi edilip edilmediğini Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirmek üzere bulunduğu mıntıkanın Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğüne yazı ile bildirir. Mahrem olarak alınacak bu ihbaratı ifşa eden memurlar hakkında Devletin mahrem kayıtlarını ifşa ve vazifei memuriyetini suiistimal etmenin istilzam ettiği mücazat tayin olunur. Madde 105 – Frengi ve belsoğukluğu ve yumuşak şankr müptelaları bütün resmi sıhhat müesseselerinde veya Hükümet ve belediye tabipleri tarafından parasız tedavi edilir. Madde 106 – Zührevi hastalıklardan biriyle musap olduğundan şüphe ve bu hastalıkları etrafına neşrü tamim ettiğinden endişe edilen kimseleri muayeneye sevk ve sıhhi hallerine dair birer rapor talep etmeğe alakadar Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürleri ve Hükümet tabipleri mezundurlar. Bu gibi şahıslar arzu ettikleri takdirde kendilerini hususi bir tabibe muayene ettirerek ondan alacakları raporu ibraz edebilirler. Bu hususta imzasız ve adressiz ihbarat mesmu olamaz. Madde 107 – Zührevi bir hastalığa müptela olduğu tahakkuk ederek hastalığı etrafına neşir ve sirayet ettirdiğinden şüphe edilen kimseler cebren tedaviye sevk olunabileceği gibi hastalığın sirayetine mani olmak üzere bir hastanede tecrit ve tedavi altına alınabilir. Bu hususta kuvvei cebriye istimali dahi caizdir. Madde 108 – Zührevi hastalıklardan birine musap hastalardan biri tedaviyi ikmal etmeden ortadan kaybolduğu takdirde tedavi eden tabibi,mıntıkası Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğüne yazı ile malümat vermeğe mecburdur. Sıhhat müdürleri tedaviden ayrılan bu hastanın diğer bir tabip tarafından veya herhangi resmi müessesede tedavi edilip edilmediğini icap ederse bizzat hastanın kendisinden izahat alarak tahkika ve tedavi edilmediği tahakkuk edenleri 107 nci madde mucibince tedaviye sevke mezundur. Madde 109 – Her tabip tedavi altında bulunan zührevi hastalıklar musaplarının ellerine bu hastalığın tehlikesini ve sirayet yollarını bildirecek, nümunesi Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tesbit edilmiş bir (Vesayayi sıhhiye varakası) vermeğe mecburdur. Hasta çocuk olduğu takdirde bu izahat ve vesaya varakası hastanın ana ve babasına ve olmazsa sair yakınına verilir. Madde 110 – (Değişik: 23/1/2008-5728/47 md.) Zührevi hastalıklardan birine düçar olduğunu bildiği veya görünüşe nazaran veyahut tedavisi altında bulunduğu tabiplerinin izahatıyla bu hastalıklardan birine müptela olduğunu bilmesi lazım geldiği halde hastalığı bir diğerine sirayet ettirenler hakkında bu Kanunda mezkur mücazat tatbik olunur. Frengili bir çocuğun frengiye musap olduğunu bildiği halde salim bir süt anneye emzirtmek memnudur. Madde 111 – Ahalisinden bir kısmının frengiye musap olduğu anlaşılan veya şüphe edilen mıntakalarda Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından mücadele heyetleri teşkil ve lazım gelen müesseseler açılır. Madde 112 – Frengi mücadele heyetleri,mıntakaları dahilinde bütün ahaliyi muayene ve tescile ve frengiye müptela olduğu anlaşılan hastaları tedavi maksadıyle müesseselere celp ve iktiza eden müdavatı tatbika salahiyettardırlar. Askeri kıtalarda teşkilatta zührevi hastalıklarla mücadele askeri makamlarca temin olunur. Sirayet devresinde zührevi hastalıklar musapları fenni usulle tedavi edilmedikçe terhis edilmez.Askerlik esnasında frengili olduğu tesbit edilenlerin künye defterleri, gördükleri tedavi tarzı hakkındaki malumat ile beraber Müdafaai Milliye Vekaletince Sıhhat Vekaletine gönderilir. ALTINCI FASIL Veremle mücadele Madde 113 – Akciğer ve hançere vereminin her sari şeklinde musap olanlarla veremin herhangi seriri şekline musap olarak vefat edenlerin isim ve adresleriyle ihbarı mecburidir.Musaplar sekiz gün ve vefatlar yirmi dört saat zarfında hastalığı veya ölümü teşhis ve tesbit eden her tabip tarafından en yakın sıhhiye dairesine şifahen veya tahriren ihbar edilir. Madde 114 – Veremli hastanın ikametgah değiştirmesi halinde nakilden haberdar olan tabip derakap keyfiyeti ve nakledilecek mahalli evvelce hastayı haber verdiği sıhhiye dairesine ihbara mecburdur. Madde 115 – Hastanelerde, doğum evlerinde, hapisanelerde, sair resmi veya hususi müesesatı sıhhiye ve hayriyedeki bütün veremli hastalarla buralarda vukua gelen verem vefiyatı yirmi dört saat zarfında o müessesenin müdürü tarafından ihbar edilir. Askeri kıtaat ve teşkilatta tedavi edilen veya vefat eden veremliler buralardaki askeri tabipler tarafından ve mensup oldukları kumandanlıklar vasitasiyle alakadar sıhhat makamlarına ihbar olunur. Madde 116 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince küşat edilen verem dispanserlerinin mevcut olduğu mahallerde verem musaplarının doğrudan doğruya dispanser tababetine ihbar edilmesi vekaletçe neşrü ilan edilir. Madde 117 – Resmi bakteroyoloji laboratuvarları veremlilere ait olup tabipler tarafından gönderilen maddeleri meccanen muayene ve neticesini gönderen tabiplere iş'ar ederler. Madde 118 – Hükümet veya belediye tabiplerinin veya tabibi müdavilerinin talebi üzerine veremlilerin ikametgahları ve eşyaları meccanen tathir ve tephir olunur. Madde 119 – Sari şekilde verem hastalığına musap olduğu tebeyyün eden ve etrafında bulunan kimseleri intana duçar edeceğinden şüphe olunan hastaları hastane veya sair bir müessesede tecrit veya tedaviye veya meslek ve sanatları dolayısiyle küçük çocukları verem intanına duçar edecekleri tahakkuk edenleri meslek ve sanatlarını icradan men'e Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti salahiyettardır. Madde 120 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti fennen lüzum göreceği eşhasa veremden vikayeye matuf tedbirleri tatbika mezundur. Madde 121 – Veremle mücadele cemiyetlerine ait müesseselerle bu cemiyetler tarafından tatbik edilen mücadele tedbirleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekale tinin murakabesine tabidir. YEDİNCİ FASIL Geçen fasıllar arasında müşterek hükümler Madde 122 – Evlenecek erkek ve kadınlar evlenmeden evvel tıbbi muayeneye tabidir. Bu muayenenin sureti icrası ve teferrüatı hakkında Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik neşrolunur. [17] Madde 123 – Frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr ve cüzzama ve bir marazı akliye müptela olanların evlenmesi memnudur. Bu hastalıklar usulü dairesinde tedavi edilip sirayet tehlikesi geçtiğine veya şifa bulduğuna dair tabip raporu ibraz olunmadıkça musapların nikahları aktolunmaz. Madde 124 – İlerlemiş sari vereme musap olanların nikahı altı ay tehir olunur. Bu müddet zarfında salah eseri görülmezse bu müddet altı ay daha temdit edilir. Bu müddet hitamında alakadar tabipler her iki tarafa bu hastalığın tehlikesini ve evlenmenin mazarratını bildirmeğe mecburdur. Madde 125 – Süt annelik yapacak kadınlar zührevi hastalıklarla sari vereme ve cüzzama musap olmadıklarını müspit tabip raporları alırlar. Raporlar her altı ayda bir tecdit olunur. Bu raporu olmayan kadınların süt annelik etmesi ve rapor talep etmeden herhangi bir kadının süt anneliğe kabul edilmesi memnudur. Resmi tabipler süt annelik edecek kadınları meccanen muayene ve raporlarını ita ederler. Madde 126 – (Değişik:11/10/2011-KHK-663/58 md.) Gıda üretim ve satış yerleri ve toplu tüketim yerleri ile insan bedenine temasın söz konusu olduğu temizlik hizmetlerine yönelik sanatların ifa edildiği iş yeri sahipleri ve bu iş yerlerinin işletenleri, çalışanlarına, hijyen konusunda bu iş yerlerindeki meslek ve faaliyetin gerektirdiği eğitimi vermeye veya çalışanların bu eğitimi almalarını sağlamaya, belirtilen eğitimleri almış kişileri çalıştırmaya, çalışan kişiler ise bu eğitimleri almaya mecburdurlar. Bizzat çalışmaları durumunda, iş yeri sahipleri ve işletenleri de bu fıkra kapsamındadır. Bulaşıcı bir hastalığı olduğu belgelenenler ile iş yerinin faaliyet ve hizmetlerinden doğrudan yararlananları rahatsız edecek nitelikte ve görünür şekilde açık yara veya cilt hastalığı bulunanlar, bizzat çalışan iş yeri sahipleri ve işletenleri de dâhil olmak üzere, alınacak bir raporla hastalıklarının iyileştiği belgeleninceye kadar, birinci fıkrada belirtilen iş yerlerinde çalışamaz ve çalıştırılamazlar. Çalışanlar, hastalıkları konusunda işverene bilgi vermekle yükümlüdür . Madde 127 – (Değişik:11/10/2011-KHK-663/58 md.) 126 ncı maddede belirtilen iş yerlerindeki hijyen eğitimine yönelik hususlara, bu iş yerlerinde çalışmaya engel bulaşıcı hastalıkların ve cilt hastalıklarının neler olduğuna, iyileşme hâlinin belirlenmesine, hangi meslek ve sanat erbabının 126 ncı madde kapsamında olduğuna ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık, İçişleri, Çevre ve Şehircilik ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. [18] 126 ncı maddede belirtilen iş yerlerinde bulaşıcı bir hastalık veya bir salgın hastalık çıkması durumunda, bu hastalıkla alakalı gerekli incelemeler, analiz masrafları iş yeri sahipleri ve işletenlerince karşılanmak üzere ilgili kurumlar tarafından yapılır. 126 ncı maddede belirtilen iş yerlerinde bulaşıcı bir hastalık veya bir salgın hastalık çıkması hâlinde doğacak hukukî sorumluluklar ile bu durumdan zarar gören kişi veya kurumların hukukî yol vasıtasıyla talep edebilecekleri tazminat ödemeleri veya olabilecek diğer ödemeler iş yeri sahiplerine ve işletenlerine aittir. ÜÇÜNCÜ BAP Umumi kadınlar hakkında ahkam Madde 128 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve Dahiliye Vekaletleri müştereken bir yönetmelik neşrederek umumi kadınlar ve evlerin tabi olacakları hükümler ve bu fuhuş yüzünden intişar eden hastalıkların ve bilhassa zührevi hastalıkların sirayetine mani olacak tedbirleri tesbit ve yine müştereken tatbik ederler.Umumi kadınlarla umumi evler ve bunlara benzer mahaller bu yönetmelikte tarif ve tahdit olunacaktır. [19] Madde 129 – Fuhşu, sanat ve maişet vasıtası ittihaz eden kadınlardan zührevi hastalıkların her türlü eşkaline, cüzzam, cerp, empetigo, entertrigo, müterakki verem veya Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin fennen lüzum göreceği sair hastalıklara musap olanların sanatlarının icrasına icap ederse kuvvei cebriye istimali ile mümanaat olunur. Bunlar lüzum görülürse bir müessesede tecrit ve tedavi edilir. Madde 130 – Umumi evlerde her nevi ispirtolu içkilerin istihlaki memnudur. Madde 131 – Fuhuş sebebiyle intişar eden hastalıklara karşı tedbir ittihazı masarifi belediyelere aittir. Bu husus için umumi evler sahiplerinden 128 inci maddede zikredilen yönetmelikte gösterilecek bir ücret alınabilirse de umumi kadınlardan şahsan her nevi resim veya ücret cibayeti usulü mülgadır. [20] Madde 132 – Umumi kadınlara mütaallik gerek ahlaki ve gerek intizamı umuminoktai nazarından yapılacak takibat ve sagirlerin fuhuş telkinatından vikayesimahsus kanunlarına tevfikan ait olduğu daireler tarafından icra olunur. DÖRDÜNCÜ BAP Muhacerete ait sıhhi işler Madde 133 – Türkiye'de tavattun etmek üzere topluca ve kafile halinde gelen ecnebi tabiiyetindeki şahıslar veya tabiiyetini terkederek Türkiye tabiiyetine dahil olmak isteyen muhacirler Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve Dahiliye Vekaletlerince müştereken tayin edilecek hudut kapılarından veya limanlarından memlekete dahil olurlar. Türkiye'de azami üç ay kalmak veya tavattun etmek isteyen ecnebilerle tabiiyetini terkederek Türk tabiiyetini kabul etmek isteyen şahıslar münferiden veya bir aile halinde geldikleri takdirde her taraftan memlekete dahil olabilirler. Madde 134 – 57 nci maddede zikredilen sari ve salgın hastalıklardan veya zührevi hastalıklardan birine musap olanlar, cüzzam, trahom ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin olunacak hastalıklardan birine duçar olanların ve mecnunların ve fuhuşla melüf kadınların 133 üncü maddede mezkür kimseler meyanında memlekete girmesi memnudur. Madde 135 – 134 üncü maddedeki memnuiyite ait istisnalar ve bütün muhacirlere veya tavattun etmek üzere gelen ecnebilere tatbik edilecek sıhhi tedbirler ve bunların iskan edilecekleri mahallere kadar sevk ve murakabeleri tarzları Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve Dahiliye Vekaletlerince müştereken tesbit olunur. Madde 136 – 134 üncü maddede zikredilen hastalıklardan birine musap olan şahısları getiren gemiler ve şimendifer idareleri bunları tekrar getirdikleri yerlere iadeye veya sıhhat memurları tarafından müşahede, tecrit ve tedavi altına alınmak üzere bu memurlar tarafından gösterilecek mahalle kadar sevke mecburdurlar. Bu husustaki masarif bu nakil vasıtaları idarelerine aittir. Madde 137 – Ecnebi memleketlerden gelen her vapur kaptanı sıhhi muamele esnasında hudutlar ve sahiller sıhhat memurlarına limına çıkacak yolcuların ve kara ile ihtilat edecek taifenin ve topluca ve kafile halinde Türkiyeye gelmek üzere bulunan eşhasın isimlerini bildiren bir liste verecek ve bunların içinde hasta mevcut olduğu takdirde gemi tabibinin tasdikiyle musap olduğu veya musabiyetinden şüphe edildiği hastalık bildirilecektir. Madde 138 – Topluca ve kafile halinde muhacir nakleden Türk ve ecnebi gemilerin hükümetlerince musaddak bir tabibi ve hastalık ve müstacel ahvalde kullanmağa mahsus ecza ve tıbbi levazımı olmalıdır. Vapurların her tarafı ve bilhassa muhacirlerin bulunduğu mahaller gayet temiz ve sıhhi şeraiti haiz olacak ve muhacirler hava şedaidinden mahfuz olarak nakledilecektir. BEŞİNCİ BAP Gemiler, demiryolları ve sair nakliyat vasıtaları sıhhi işleri Madde 139 – Yolcu taşıyan Türk gemilerinde hususi kanunda gösterilen şartlar dahilinde istihdam edilecek tabiplerin Türkiye'de sanat icrasına mezun ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tasdik edilmiş olması lazımdır. Bu tabipler gemi tabipliğine tayin olunmak için bu bapta neşredilecek talimatnameye tevfikan Vekaletçe bir imtihana tabi tutulurlar ve imtihanda muvaffak olanlara gemi tabipliği vazifesini ifa edebileceklerini mübeyyin bir vesika verilir. Madde 140 – 139 uncu maddede zikredilen vesikayı hamil olmayan tabiplerin gemi tabipliklerinde istihdamı memnudur. Madde 141 – Yolcu gemilerinde bulunması lazım gelen ilaç ve tıbbi levazım ile hasta tedavisi için tefrik edilen mahaller ve bu gemilerin şerait ve yolcu mahallerinin sıhhi vasıfları ve izdihama mani olacak ve yolcuların selamet ve emniyetini temin eyleyecek tedbirler Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve İktisat Vekaletlerince müştereken bir yönetmelik ile tesbit olunur. [21] Madde 142 – Gemi tabipleri, gemi dahilindeki mürettebat ile üçüncü sınıf yolcuları ve deniz tutması, kaza veya sari hastalık vukuunda diğer sınıf yolcuları meccanen tedaviye mecburdur. Madde 143 – Gemi tabipleri musaddak bir defter tutarak her seferdeki sıhhi vakaları hastalananların esami ve hastalıklarını ve yapılan tedaviyi umumiyetle geminin sıhhi hallerini kayıt ve imza ve kaptana tasdik ettirir. Bu defter seferden mebde limanına avdette orada sahiller sıhhi işlerine nezaretle mükellef memurlara ibraz olunur. Madde 144 – Gemi tabibi memleketi sari ve salgın hastalıklardan korunmağa matuf tedbirleri teshil ve bu hususta ait olduğu makamlarca verilecek emirler ve talimatın icrası ile mükelleftir. Madde 145 – Gerek uzun sefer yapan ve gerekse limanlar dahilinde veya kısa mesafeler içinde veya nehirlerde işleyen her nevi merakıp, sahiller sıhhi işlerine nezaretle mükellef memurlar tarafından murakabeye tabidir. Gemilerin kaptanları veya reisleri sari ve salgın hastalıkların zuhuruna mani olmak üzere gerek gemilerde ve gerekse mürettebata tatbikına bu makamlarca lüzum gösterilecek tedbirlere riayetle mükelleftir. Madde 146 – Demiryolu, tramvay, otobüs ve omnibüs gibi umumi nakil vasıtaları vagon ve arabalarında sari va salgın hastalıkların intikal ve sirayetine mani olmak üzere tatbikına sıhhi memurlarca lüzum gösterilecek tedbirlerin ifasına, bu nakil vasıtaları idareleri mecburdurlar. Şahıslara ait ve fakat umumi nakil işlerinde kullanılan vasıtalar sahipleri dahi aynı mecburiyete tabidirler. Madde 147 – Sari ve salgın hastalıklara müptela şahıslar ancak sıhhat memurlarının müsaadesi ile ve bu husustaki kaidelere riayet etmek şartı ile umumi nakil vasıtaları ile naklolunabilir. Müsaadesiz umumi nakil vasıtaları ile sari hastalık musaplarının nakli memnudur. Madde 148 – Sıhhat ve İçtimai Muavanet Vekaletince görülecek lüzum üzerine sari ve salgın hastalıkların zuhur ettiği mahallerden gelen yolcu ve eşyanın muayenesi için şimendifer istasyonlarında muayene mevkileri tesis olunur. Madde 149 – Şimendifer idarelerince büyük demiryolu istasyonlarında ve yolcu katarlarında kaza ve müstacel hastalık vakalarında istimal edilecek levazım ve mevaddı tıbbiyenin hazır bulundurulması mecburidir. Madde 150 – Gemi süvarileri ve çarkçı ve dümencileri, demiryolu makinistleri, otomobil ve otobüs şoförleri veya lüzum görülecek sair vesaiti nakliye müstahdeminin hizmete duhulden evvel bedeni, akli, ruhi ve basari, üzni muayenelerinin icrasına mütaallik olmak üzere hususi hükümler vazedilecek ve bu muayenelere tabi olmadan hiç bir şahıs bu gibi hizmetlere kabul edilmeyecektir. Bu muayeneler resmi sıhhat müesseseleri tarafından meccanen yapılır. ALTINCI BAP Çocuk hıfzıssıhhası BİRİNCİ FASIL Çocukluk ve gençlik koruması Madde 151 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti küçük çocuk hıfzıssıhhası ve bunlarda görülen vefiyatın azaltılması için lazım gelen müesseseler açarak idare eder ve çocuk hıfzıssıhhası faydalarının halk arasında intişar ve tatbikını teshil edecek tedbirleri ittihaz eyler. Madde 152 – (....) [22] çocuk düşürmeğe vasıta olup Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin olunacak alat ve levazımın ithal ve satışı memnudur. Bunların tababette müstamel envaı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin tayin edeceği şartlar dairesinde ithal edilir ve eczanelerde reçete ile satılır. Madde 153 – Devletin resmi müesseselerinde doğum yardımı meccanidir. (Mülga cümle:4/7/2012-6354/1 md.) (…) (Ek fıkra: 4/7/2012-6354/1 md.) Gebe veya rahmindeki bebek için tıbbi zorunluluk bulunması hâlinde doğum, sezaryen ameliyatı ile yaptırılabilir. (Ek fıkra: 4/7/2012-6354/1 md.) Gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen, doğumu takiben anne veya bebekte meydana gelebilecek istenmeyen sonuçlardan dolayı hekim sorumlu tutulamaz. Madde 154 – Hükümet ve belediye tabipleri ve ebeleri fakir kadınların doğurmasından meccanen yardıma mecburdurlar. Madde 155 – Kendisi ve çocuğunun sıhhati için bir zarar husule getirmeyeceği bir tabip tarafından tahriren tasdik edilmedikçe kadınların doğumlarından mukaddem üç hafta ve doğurmasını mütaakip yine üç hafta zarfında fabrika, imalathane ve umumi ve hususi müesseselerde çalışması ve çalıştırılması memnudur. Madde 156 – (Mülga: 1/4/1965 - 557/8 md.) Madde 157 – Sütninelik edecek kadınlar kendi çocuklarının yedi aylıktan fazla olduğuna dair resmi vesikalar ibraz etmedikleri ve kafi emzirme kabiliyeti mevcut olmadığı takdirde sütninelik etmelerine müsaade edilmez. Süt annenin çocuğu yedi aylıktan küçük olduğu halde bunun başka kadın tarafından emzirildiği ispat olunmak lazımdır. Bu vesikalar süt annelerin 125 inci maddede gösterilen muayenesi esnasında talep edilir. Madde 158 – Yedi yaşından aşağı olan metrük, öksüz veya babası ve anası hayatta çocukları gerek para ile ve gerek parasız kabul ederek bakan resmi ve hususi bütün müesseseler Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabe ve teftişine bağlıdır. Bu tarzdaki müesseselerin küşadı, sahipleri tarafından Vekalete ihbar olunur. Madde 159 – Nezdine yedi yaşından aşağı çocukları para mukabilinde bakmak üzere alan eşhasın evvela mahalli belediyesinden müsaadei mahsusa alması mecburidir. Belediye heyeti sıhhiyesince bu gibi eşhasın ikametgahı ve sair şartları muvafık görüldüğü tasdik edilmeden bu müsaade ita edilmez. Bu gibi eşhasın ikametgahları da 158 inci maddede bahsedilen teftişe tabidir. Madde 160 – Kabul ettikleri çocukların sıhhat ve hayatlarını muhafaza için lazım gelen vasıtalar noksan olur veya çocukların sıhhat ve hayatını duçarı tehlike eden mahzurlar mevcut bulunursa 158 ve 159 uncu maddelerde zikredilen müesseseler ve şahıslar, sıhhat memurlarının tahriri ihtarlariyle bu noksanlar ve mahzurları izaleye mecburdurlar. Bu ihtarları on beş gün zarfında icra ettirmeyenlerin çocukları nezdlerinde bulundurmalarına müsaade edilmez ve müesseseleri kapatılır. Madde 161 – Metrük çocukları altı yaşını ikmal edinceye kadar mahalli belediyeleri, belediye olmayan yerlerde köy heyeti ihtiyariyeleri himayeye mecburdurlar. Hususi müesseseleri olmayan yerlerde belediyeler bu çocukları icap ederse bir ücret mukabilinde bakılmak ve büyütülmek üzere aileler nezdine verirler. Altı yaşından sonra bu çocukların himayesi ve tahsil ettirilmesi Maarif Vekaletince deruhde olunur. Madde 162 – Nüfusu on binden fazla olan mahallerde belediyeler bir "Süt çocuğu muayene ve müşavere evi" tesis ederler. Bu müesseselerin vasıf ve şartları ve vazifeleri Sıhhat Vekaletince tayin olunur. Nüfusu kırk binden fazla olan mahallerde bunlara merbut olmak üzere bir "Süt damlası"tesis edilir. Nüfusu yüz binden fazla olan mahallerde bu müesseseler ihtiyaca göre tezyit olunur. Madde 163 – Bilümum mekteplerin bina ve sıhhi şartları ve sari salgın hastalıklardan vikayeleri hususları Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekaletinin murakabesi altındadır. Yalnız talebenin şahıslarına ait sıhhi murakabe bu mekteplerin tabi oldukları makamlar, cemiyetler veya şahıslar tarafından ifa edilir. Madde 164 – Alelümum mekteplerde muayyen fasılalarla talebenin beden, ruh ve göz ve kulaklarına ait muayeneler mekteplerin hususi tabipleri tarafından icra ve her talebeye mahsus ayrı kayıt varakalarına tesbit olunur. Madde 165 – On yaşından aşağı çocuğun babası, anası veya öksüz olanlarda sair hısımları tarafından hayat ve sıhhatı ve ahlakını tehlikeye maruz bırakacak fena muameleye, teşviklere veya cebre duçar olduğu takdirde bunların belediye veya Devlet müesseselerine kabul edilmek üzere nezdinde bulunduğu kimselerden ayrılması caizdir. Madde 166 – On iki yaşından aşağı çocukların yanlarında ebeveyni veya velileri olduğu halde dahi meyhanelere girmesi ve on sekiz yaşından aşağı gençlere her nevi ispirtolu içki verilmesi veya satılması memnudur. Madde 167 – On iki yaşından aşağı çocukların, sinema ve tiyatro ve dans salonu ve bar gibi mahallere getirilmesi ve kabul edilmesi memnudur. Altı yaşından yukarı olanların gündüzün terbiyevi veya hususi mahiyette olan sinema veya tiyatrolara getirilmesine müsaade olunabilir. Madde 168 – Her şehir ve kasaba belediyeleri o şehir ve kasabanın vüs'at ve nüfusunun adedine göre icap eden büyüklükte küçük çocukların temiz hava almasına mahsus bir veya mütaaddit bahçeler ve spor meydanları vücude getirmeğe mecburdurlar. Madde 169 – Kız liselerinde ve orta tahsilli kız mekteplerinde mektep idarelerince münasip görülecek sınıflarda talebeye fenni çocuk bakımı usulleri nazari ve ameli surette öğretilmek üzere haftada laakal bir saatlik mahsus bir ders küşat olunur. İKİNCİ FASIL Süt hakkında Madde 170 ila 172 - (Mülga: 24/6/1995 - KHK - 560/21 md.; Aynen kabul : 27/5/2004-5179/37 md.) YEDİNCİ BAP İşçiler hıfzıssıhhası Madde 173 – On iki yaşından aşağı bütün çocukların fabrika ve imalathane gibi her türlü sanat müesseseleriyle maden işlerinde amele ve çırak olarak istihdamı memnudur. On iki yaş ile on altı arasında bulunan kız ve erkek çocuklar günde azami sekiz saatten fazla çalıştırılamaz. Madde 174 – On iki yaş ile on altı yaş arasında bulunan çocukların saat yirmiden sonra gece çalışmaları memnudur. Madde 175 – Bütün amele için gece hizmetleriyle yer altında icrazı lazımgelen işler 24 saatte sekiz saatten fazla devam edemez. Madde 176 – Mahalli belediyelerince bar, kabare, dans salonları, kahve, gazino ve hamamlarda on sekiz yaşından aşağı çocukların istihdamı menolunur. Madde 177 – Gebe kadınlar doğumlarından evvel üç ay zarfında çocuğunun ve kendisinin sihhatine zarar veren ağır hizmetlerde kullanılamaz. Doğurduktan sonra 155 inci maddede tayin edilen muayyen müddet istirahatını mütaakıp işe başlıyan emzikli kadınlara ilk altı ay zarfında çocuğunu emzirmek üzere mesai zamanlarında yarımşar saatlik iki fasıla verilir. Madde 178 – Her nevi sanat müesseseleri ve maden ocakları ve inşaat yerleri dahilinde veya yakınında ispirtolu meşrubat satışı veya umumi evler açılması memnudur. Madde 179 – Aşağıdaki mevaddı ihtiva eylemek üzere işçilerin sıhhatini korumak için İktisat ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletleri tarafından müşteken bir nizamname yapılır. 1 - İş mahallerinin ve bunlara ait ikametgah ve saire gibi müştemilatın haiz olması lazımgelen sıhhi vasıf ve şartlar. 2 - İş mahallerinde kullanılan alat ve edevat, makineler ve iptidai maddeler yüzünden zuhuru melhuz kaza, sari veya mesleki hastalıkların zuhuruna mani tedabir ve vesait. Kadınlarla 12 den 16 yaşına kadar çocukların istihdamı memnu olan sıhhate mugayir ve muhataralı işlerin neden ibaret olduğu iş kanununda tasrih edilecektir. Madde 180 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.) SEKİZİNCİ BAP [23] Yenilecek ve içilecek şeyler ile kullanılacak bazı maddeler Madde 181 – (…) [24] umumi sıhhate taalük edip (183) ncü maddede envaı zikredilen eşya ve levazım, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin teftiş ve murakabesine tabidir. Belediye teşekkül etmiş olan mahallerde bu murakabe vekaletin bu kanun dairesinde ıstar edeceği nizamnamelerle talimatlara tevfikan belediye tarafından ve belediyelerin bulunmadığı yerlerde vekalet sıhhi teşkilatına mensup memurlar tarafından icra edilir. [25] ( Ek fıkra: 22/9/1983 - 2890/1 md.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı belediyelerin bu teftiş ve murakabe hizmetlerini sürekli kontrol edebileceği gibi, lüzum gördüğü yerlerde veya lüzum görülen işlerde doğrudan doğruya teftiş ve murakabe etmek üzere memur görevlendirir. Gerektiğinde (…) 24 183 üncü maddede sayılan eşya ve levazımın bakanlıkça tespit edilecek laboratuvarlarda tetkikini sağlar. (Ek fıkra: 22/8/1983-2890/1 md; Mülga : 27/5/2004-5179/37 md.) Madde 182 – (Mülga : 27/5/2004-5179/37 md.) Madde 183 – (Mülga: 28/3/2013-6455/89 md.) Madde 184 – (Mülga : 27/5/2004-5179/37 md.) Madde 185 – 183 üncü maddede zikredilen eşya ve levazımı bunların gerek evsaf ve terkibi ve gerekse nezafetsizliği dolayısiyle kullananların sıhhatini az veya çok ihlal edecek surette muhafaza veya sevketmek veya bu nevi eşya ve levazımı satmak üzere nezdinde bulundurmak, satılığa çıkarmak veya satmak ve yahut gıda maddelerine ait olduğu herkesçe malüm ve üzerinde buna dair alamet mevcut bulunan kaplar derununa muzır ve zehirli maddeler koyarak satılığa çıkarmak memnudur. [26] Madde 186 – Halkı aldatmak üzere gıda maddelerini ve 183 üncü maddenin ikinci fıkrasında mezkür eşyayı taklit veya tağşiş etmek veya mahlütluğunu ve bunun nisbetini bildirmeyerek taklit veyahut mağşuş gıda maddelerini satmak üzere nezdinde bulundurmak, satılığa çıkarmak ve satmak memnudur. 26 Madde 187 – Gıda maddelerini yanlış unvan ve vasıflarla veya halkın aldan masını mucip olabilecek alametlerle ticarete çıkarmak, satmak üzere nezdinde bulundurmak ve satmak memnudur. 26 Madde 188-193– (Mülga: 27/5/2004-5179/37 md.) Madde 194 – Sokaklarda, pazar yerlerinde seyyar olarak gıda maddeleri ve 183 üncü maddede zikredilen eşya ve levazımı satanların sattıkları eşya dahi teftişe tabi olup bunlardan lüzumuna göre nümune alınabilir. Madde 195 – (Değişik: 27/5/2004-5179/32 md.) Seyyar esnaf, alakadar memurların teftişlerini ve numune almalarını kolaylaştırmaya ve kendilerine istedikleri izahatı vermeye mecburdurlar. Madde 196 – Teftiş yapan memurların vakı teftişlerine ait olmak üzere merbut oldukları makamlara tevdi eyliyecekleri raporlarla kanuna muhalif hallerin ihbarı müstesna olmak üzere teftişleri esnasında muttali oldukları malümatı ve bazı gıda maddelerinin ihzar tarzlarına dair sanat esrarını ifşa eylemeleri memnudur. Madde 197 – Bu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren beş sene zarfında her mahallin belediyesi o yerin ihtiyacına muvafık vüs'atte Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletlerince evsaf ve şeraiti ile beraber yapılacak bir nizamnamenin göstereceği tiplerden birisini kabul ederek bir mezbaha inşa ettirecek veya mevcut olanı bu esasa göre ıslah eyleyecektir. Madde 198 – (Mülga: 27/5/2004-5179/37 md.) Madde 199 – (…) [27] bu kanunda zikredilen kullanılacak eşya ve levazımın ayrı ayrı hususi vasıflarını ve bunların ne gibi ahvalde bozulmuş, taklit veya tağşiş edilmiş addedilebileceğini ve tahlil için alınacak nümune miktarını gösterir bir nizamname Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tanzim olunacaktır. DOKUZUNCU BAP Maden suları ve kaplıcalar Madde 200 – Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilinde bulunan her nevi maden suları ile kaplıcaları işletmek için hususi hükümlerine tevfikan alınması lazımgelen müsaade ile beraber bu suların şifalı hassalarının Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından tasdik edilmiş olması lazımdır. Bu vekaletçe şifalı hassaları veya tesisatının fenne muvafık olduğu tasdik edilmeyen maden suları bu nam ve unvan ile ticarete çıkarılamayacağı gibi kaplıcalara da tedavi maksadiyle eşhas kabul edilemez. Madde 201 – İçmeğe mahsus maden suları ile yıkanmağa mahsus her nevi sıcak, soğuk kaplıcaların işletilmesinden evvel sahipleri veyahut bir şirket namına ise o şirketin idare meclisi reisi tarafından bir istida ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat edilir. Bu istidaya suyun işletilmesi için vekaleti aidesinden istihsal edilmiş olan ruhsatname sureti ve mütehassıs bir mühendis tarafından yapılan menbaın nısıf kutru asgari beş yüz metrelik bir daire dahilindeki etraf ve civarının 1/200 mikyasında bir haritasiyle beraber suyun hikemi vasıflarını ve miktarını ve ne suretle bendedildiğini, mevcut veya mutasavver tesisatın şekil ve vasıflarını gösterir bir beyanname ve bir de tahlil raporu leffolunur. Vekaletçe lüzum görüldüğü takdirde mahsus memurlar vasıtasiyle sudan nümune alınıp Devletmüessesatında suyun tahlili tekrar icra ettirilir. Bu husustaki masarif istida sahibine aittir. Hali hazırda mevcut ve işletilmekte olan maden suları ve kaplıcalar da bu mecburiyete tabidirler. Bunların sahip veya müstecirlere kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren bir sene zarfında bu maddede zikredilen vesikaları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine tevdi ederler. Madde 202 – Maden suları ve kaplıcalar sıhhi noktai nazardan Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesi altında olup bunlar her zaman teftişe tabidirler. Bu sanayi sahip veya müstecirleri bu hususta her türlü kolaylığı göstermeğe mecburdurlar. Madde 203 – İçilmeğe mahsus olarak hususi kablar derununda ticarete çıkarılan maden suları derununa her nevi kimyevi maddeler veya suyun terkibine yabancı gazlar ilavesi memnudur. Maden suları derununda mevcut bazı gazların çoğaltılması için aynı cinsten sun'i gaz ilave etmek caiz isede bunun evvelce Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine ihbar edilmesi ve suyu havi kablar üzerine sun'i gaz ilave edildiğinin aşikar surette yazılması lazımdır. Madde 204 – Şifalı hassaları kabul edilmiş olan maden suları ve kaplıcaların etrafında bir himaye mıntakası tesisini sahip veya müstecirleri talep edebilirler. Bunun için bir istida ve esbabı mucibe ve laakal üç senedenberi tedavi maksadiyle gelen kimselerin adedini bildiren bir beyanname ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat olunur. İstida üzerine Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve İktisat Vekaletleri müştereken talebi tetkik ettikten başka mahallinde tefahhus ettirerek suyun umumun menfaatına yarayıp yaramadığını tesbit ve himaye mıntakasının hududu tayin olunur. Bu himaye mıntakası dahilinde her nevi yer altı toprak ameliyatı ve sondaj icrası memnudur. Madde 205 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tesisatın vüs'atine ve müracaat eden hastaların miktarına göre havassı şifaiyeyi haiz içme ve kaplıca mahallerinde fenni hususattan da mes'ul olmak üzere Vekaletçe ihtısası tasdikli bir tabibin istihdamını sahip veya müstecir veyahut heyeti idaresinden talep edebilir. Bu takdirde görülecek lüzum üzerine daimi veya tedavi mevsimine munhasır olmak üzere ihtiyaca göre bir veya bir kaç tabip tayini mecburidir. Madde 206 – Ecnebi memleketlerinden gelecek maden suları için evvelemirde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden memlekete ithal için müsaade alınır. Vekaletçe ithaline müsaade edilmeyen maden sularının gümrüklerce geçirilmesine müsaade edilmez. Madde 207 – Gerek dahilde imal ve gerekse hariçten ithal olunan bütün suni maden suları ile gazlı sular üzerinde, suni olduğuna dair alıcının görebileceği tarzda yazılmış bir etiketin bulunması mecburidir. Bu nevi suni maden sularına malik olmadıkları şifalı hassalar atıf ve isnat edilmek suretiyle her çeşit reklam icrası memnudur. Madde 208 – Hududu dahilinde veya yakınında havassı şifaiyesi ve umumun istifadesine yaradığı ait olduğu dairelerce kabul ve tasdik edilen bir veya mütaaddit madeni menbalar veya kaplıcalar bulunan şehir ve kasabalar belediyelerinin talebi üzerine Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve Dahiliye ve İktisat Vekaletlerince yapılacak tetkikat neticesinde o şehir ve kasaba içme veya kaplıca mahalli olarak ilan olunur. Madde 209 – (Mülga: 1/7/1948 - 5237/51 md. Bkz: TBMM. nin 4/5/1956 tarih ve 1964 sayılı Tefsir Kararı.) Madde 210 – 209 uncu maddedeki resim, içme veya kaplıca mahalli olarak ilan edilen şehir ve kasabada mütemekkin olmayıp mevsiminde buralarda gelenlerden cibayet edilir. Harb malülleri ve mecruhları ve hükümetçe meccanen tedavisine lüzum görülen hastalar ve fakirliği musaddak olanlar bu resimden muaftırlar. ONUNCU BAP Mezarlıklar, ölülerin defni, mezardan çıkarılması ve nakli BİRİNCİ FASIL Mezarlıklar ve ölülerin defni Madde 211 – Mezarlık ittihaz olunan yerlerden başka yerlere ölü defni memnudur. Fevkalade hallerde ve sıhhi mahzur mevcut olmadığı takdirde Cumhurbaşkanı karariyle muayyen ve malüm mezarlıklar haricinde ölü defnine müsaade edilir. [28] Madde 212 – Her şehir ve kasaba belediyesi şehir ve kasabanın haricinde ve meskenlerden kafi miktar uzakta olmak üzere şehir ve kasabanın nüfusuna ve senelik vefiyatı umumiyesine nisbetle lazım gelen bir veya müteaddit mezarlık mahalli tesisine mecburdur. Mezarlık olmak üzere intihap edilecek mahallerin toprağı, vasıfları ve civarındaki meskenler veya su menbaları için sıhhi bir mahzur bulunup bulunmadığı ve mesahai sathiyesinin kifayeti sıhhiye memurlarınca tayin olunur. Bu mezarlıkların tanzim ve iyi bir halde muhafazası mahalli belediyelerine aittir. Mezarlıkların etrafı behemehal duvarlarla tahdit edilir. Madde 213 – Köyler için tesis edilecek mezarlık mahalleri bu köylerin merbut olduğu kaza kaymakamlarınca Hükümet tabiplerinin mutalaası alınarak tayin olunur. Mütaaddit ve yekdiğerine mücavir köyler için bir mezarlık mahalli tesis olunabilir. Köy mezarlıklarının iyi halde muhafazaları ihtiyar heyetlerine aittir. Madde 214 – Fenni şartları ve vasıfları haiz olmayan ve sıhhi mahzurları görülen mevcut mezarlıklar hali üzerine terk olunarak yeni mezarlıklar ihdas ve tesis edilir. Madde 215 – Bu kanunun tarifi dahilinde defin ruhsatiyesi alınmadıkça ve ibraz olunmadıkça hiç bir cenazenin defni caiz değildir. Ruhsatnameler mevtanın hüviyetini, adresini, bilindiği halde vefatın sebebini muhtevi olacak ve defnine ruhsat verildiği sarahatla kaydedilecektir. Madde 216 – (Değişik birinci cümle: 20/8/2016-6745/1 md.) Defin ruhsatiyeleri belediye tabipleri, toplum sağlığı merkezi tabipleri ile aile hekimleri tarafından mevtanın muayenesinden sonra verilir ve bu ruhsatiyelerin yerleşim yeri bazında hangi tabipler tarafından verileceği Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından belirlenir. Ölümüne sebep olan hastalık esnasında tedavi eden tabibin verdiği ruhsatname resmi tabipler tarafından tasdik edilmek şartiyle muteberdir. Madde 217 – Hükümet veya belediye tabipleri icabı halinde esbabı vefatı tayine medar olmak üzere tabibi müdavinin raporunu talep edebilirler. Tabibi müdaviler talep vukuunda bu raporu vermeğe mecburdurlar. Madde 218 – Bütün hastane ve sair sıhhi müesseselerde ölenlere ait defin ruhsatiyeleri o müessesenin müdür ve baştabibi tarafından verilir ve usulü dairesinde resmi tabipler tarafından tasdik edilir. Kendine ait hususi mezarlığı olan müesseselerdeki ölülerin ismi ve hüviyeti sebebi vefatiyle birlikte yirmidört saat zarfında belediye dairesine bildirilir. Madde 219 – Tabip bulunmayan yerlerde ölülerin muayeneleri küçük sıhhat memurları veya bu iş için yetiştirilmiş veya tavzif edilmiş memurin tarafından icra ve ruhsatnameleri verilir. Bunların bulunmadığı yerlerde defin ruhsatiyesi ya jandarma karakol kumandanları veya köy muhtarları tarafından ita olunur. Her şehir, kasaba veya köyde ölü muayenesi yapacak ve defin ruhsatını verecek olanlar en büyük mülkiye memuru tarafından tayin ve ilan olunur. Madde 220 – Her belediye ve belediye olmayan yerlerde defin ruhsatiyesi verenler nezdinde vefiyatın kayıt ve zaptına mahsus bir defter bulundurulacak ve bu deftere meyitin ismi, adresi, tarihi vefatı, malüm ise mevti intaç eden hastalık ve defin ruhsatiyesi verenin ismi kaydedilecektir. Bu malümat her ay nihayetinde toplanarak öbür ayın on beşine kadar en yakın Hükümet tabibi ve sıhhiye müdiriyetine bildirilir ve sıhhat daireleri tarafından da mahalli nüfus idarelerine ihbar olunur. Madde 221 – Ölü muayene edenler veya defin ruhsatnamesi verenler vefat sebebinin kazaen veya bir sari hastalık neticesi olduğuna dair şüphe veya kanaat hasıl ettikleri takdirde ait olduğu makamı haberdar etmeden defin ruhsatiyesi veremezler. Tabip olmayan yerlerde sari hastalık şüphesiyle vefat edenler içindefin ruhsatiyesi verilip hadiseden akabinde makamı aidesine malümat verilir. Madde 222 – Her şehir ve kasabada cenazelerin bulunduğu mahalden mezarlığa kadar ne suretle nakledilecekleri hakkında mahalli sıhhiye memurlarının mutalaası alınmak şartiyle belediyelerce bir talimatname çıkarılır. Cenazelerin kolayca ve usulü dairesinde nakline nezaret ve bu bapta lazım gelen vasıtaların ihzarına belediyeler mecburdurlar. Umumi nakil vesaitinin cenaze nakline veya cenaze nakline mahsus vasıtaların sair hususlara tahsisi memnudur. Madde 223 – Mezarlıklarda her mezara bir ölü defnolunur ve mezarlıkların mebni olduğu arazinin tabiatına nazaran tayin olunacak zaman mürur etmeden aynı mahalde ikinci bir ölünün defnine ruhsat verilmez. Bu müddet beş seneden aşağı olmaz. Mezarlıkların vüs'ati müsait olan mahallerde münasip bir mahal ayrılarak isteyenlere aile mezarlığı olarak satılması caizdir. Madde 224 – Ölülerin yakılması için fenni usulü dairesinde fırınlar yaptırmak istiyen belediyeler evvel emirde bu hususta Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaat ederek hazırlattıkları projeleri tasdik ettirip müsaade aldıktan sonra tesisata başlıyabilirler. Madde 225 – Bir cesedi ihrak fırınlarında yaktırmak için aşağıda yazılı vesikaların vücudu lazımdır: 1 - Ölünün hastalığı esnasında tedavisiyle meşgul olmadığı malüm ve sabit olan resmi bir tabip tarafından verilmiş olup vefatın her hangi gayritabii bir sebepten mütevellit olmadığını bildiren bir rapor ve defin ruhsatiyesi. 2 - Cesedinin yakılmasını arzu ettiğini mübeyyin olup mevtanın hayatta ikenyazdığı vesika veya bu hususta şifahen arzu izhar ettiğini işitenlerden laakal üç zatın tahriri şehadet ve tasdikleri. 3 - Müteveffanın ölümünü mucip olan sebebin herhangi cinai bir fiilden münbais olduğuna dair hiç bir şüphe mevcut olmadığını bildiren ve mahalli polis idaresi tarafından verilen vesika. İşbu vesikalar ihraktan laakal yirmi dört saat evvel mahalli belediyesine ibraz olunarak alelüsul vefat defteri mahsusuna işaret edildikten sonra ihrak müsaadesi verilir. Defnedilen ölülerin defninden sonra ihrak için kabirden çıkarılmalarına müsaade edilmez. Madde 226 – İhrak neticesi cesetten hasıl olan bakaya hususi kablar derununda mezarlık dahilinde bir dairei mahsusada hıfzedilir. İKİNCİ FASIL Ölülerin çıkarılması ve nakli Madde 227 – Cesetlerin tamamiyle tahallül ve tefessühünden evvel mezarlar açılarak ölülerin çıkarılması için behemehal mahalli belediyesinin müsaadesi alınmak lazımdır. Bu hususta sıhhat memurlarının mutalaası alınmalıdır. Adli otopsiler bu hükümden müstesnadır. Yalnız mahalli belediyesine keyfiyet bildirilir. Madde 228 – Bir ölünün gerek defninden evvel ve gerek defninden sonra bir kasabadan diğerine nakli için vefat veya defin mahalli olan şehir veya kasaba belediyesinin vesikası istihsal olunur. Bu vesikanın alınması için ölü henüz defnedilmemiş ise defnine ruhsat verildiğini mübeyyin vesikanın ibrazı lazım gelir. Defnedilmiş ölüler için evvelce vefiyat hakkındaki defteri mahsusuna işaret edilmiş olan kayıtların bir sureti çıkarılır ve bundan başka da her iki halde vefatın sebebi nakli halinde sıhhi bir mahzur tevellüt etmiyeceğine dair tabibin tasdiki iktıza eder. Madde 229 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Kolera, veba, çiçek, şarbon, cüzam ve ruam hastalıklarından vefat edenlerin nakli memnu olduğu gibi kolera, veba, çiçek veya lekeli humma hastalıklarından vefat etmiş olanların bir sene geçmedikçe mezardan çıkarılarak başka bir mahalle nakilleri de memnudur. Madde 230 – Bir şehir ve kasabadan diğerine nakledilecek ölülerin Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tertip edilerek belediyelere tebliğ olunacak talimatnamede mündemiç fenni usuller dahilinde tabutlanması lazımdır. Bu tarzda tabutlanmayan ölülerin nakline mümanaat edilir. Madde 231 – Şimendiferlerle nakledilecek ölüler 228 inci maddede gösterildiği surette müsaade alındıktan ve ölünün tabutlanmasının usulü fenniyesi veçhile yapıldığı tevsik olunduktan sonra şimendifer idaresine teslim ve ancak seyri seri ile naklolunur. Hava tarikiyle sevkedilecek ölüler için aynı surette muamele olunur. Madde 232 – Uzun müddet devam edecek nakiller için veya sıcak mevsimlerde, sıhhat memurlar tarafından talep edildiği takdirde, ölülerin tahnit edilmesi mecburidir. Madde 233 – Deniz tarikiyle yapılacak ölü nakliyatı için evvelce ait olduğu makamdan istihsal edilen vesikalar ölünün gemiye tahmilinden evvel bulunduğu limandaki Hudutlar ve Sahiller Sıhhat Umum Müdürlüğünün memuruna veyahut hudutlar ve sahiller sıhhat işlerine nezaret edenlere tasdik ettirilmelidir. Başka suretle ölülerin gemilere yükletilmesi memnudur. Madde 234 – (Değişik: 15/6/1942 - 4255/1 md.) Ecnebi memleketlerden getirilen ölülerin nakline müsaade edildiğini ve naklinde sıhhi mahzur bulunmadığını tevsik için mahalli idareden verilmiş ölü nakil vesikası ibraz edilmesi mecburidir. ON BİRİNCİ BAP Şehir ve kasabalar hıfzıssıhhası BİRİNCİ FASIL İçilecek ve kullanılacak sular Madde 235 – Hususi kanuna tevfikan belediyelerce idare edilen sularla işletilmesi şirketlere bırakılan suların sıhhi hususları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesine tabidir. Madde 236 – İçilmek ve kullanılmak için getirilecek suların fennen içilmesine müsaada edilecek evsafta olması şarttır. Olmadığı takdirde bunların fennen icap ettiği surette temizlenmesine ve evsafının ıslahına belediyeler mecburdurlar. Madde 237 – Şehir ve kasabalarda tevzi edilmek üzere celbedilen su menbalarının etrafında behemehal bir himaye mıntakası tesis edilmelidir. Bu mıntakaların hudutları sıhhat memurları huzuriyle ihtisas erbabı tarafından menbaın gıda havzası üzerinde tayin edilir. Madde 238 – Himaye mıntakası olmak üzere menbalar etrafında tayin ve tahdit edilen arazi belediye mıntakası haricinde de olsa belediye tarafından Belediye İstimlak Kanununa tevfikan istimlaki mecburi olup bu arazinin mesken yapılmak, ekilmek ve sair her hangi hususlar için istimali memnudur. Madde 239 – Suları içilmeğe ve ev işlerinde kullanılmağa mahsus hususi ve umumi kuyuların ve sarnıçların televvüs eyledikleri veya televvüse maruz bulundukları takdirde bunların ıslahını takibe belediyeler mecburdurlar. Sahipleri tarafından ıslah ve televvüs tehlikesi bertaraf edilmiyen kuyular masarifi sahibinden Devlet emvali gibi tahsil edilmek üzere belediye tarafından ıslah edilir. Madde 240 – Umuma satılan menba suları mahalli belediyesinin sıhhi murakebesi altında bulunur. Bunlara ve bütün içme suları nakliyatına ait kapların vasıfları ve bu kablara doldurma ve sevkleri tarzı belediyelerce tayin olunur. Menbaların sahipleri veya müstecirleri menbaların ve su nakledenler suların televvüsten vikayesi için gösterilecek tedbirleri tatbika mecburdur. Madde 241 – Sularının içilmesi fennen ve sıhhat için tehlikeli olan menba, kuyu, çeşme ve saire gibi mahallere belediyece o suyun mazarratlı olduğunu gösteren ve harici tesirler ile yazıları bozulmayan levhalar asılır. Madde 242 – Dere, nehir ve çayların ve çeşmelerin televvüsünü mucip tesisat yapılmasına veya eşhas tarafından bu tarzda telvisat ikaına mümanaat olunur. Fabrika sularının fenni mahzurları tahakkuk eden yerlerde mazarratı izale edilmeden nehir ve derelere dökülmesi memnudur. Madde 243 – Buz fabrikaları ve imalathaneleri sıhhi murakabe altında bulunur. Buz imal edilecek sular behemehal 236 ncı maddede zikredilen içme suları evsafını haiz olmalıdır. İKİNCİ FASIL Mecralar ve müzahrefat imhası Madde 244 – Mahsus kanununa tevfikan belediyelerce inşa ettirilmiş ve ettirilecek lağım ve çirkef mecralarının fenni mahzuru olmadığı kabul ve tasdik edilmedikçe dere, çay, nehirlere akıtılması memnudur. Fenni usul dairesinde mecralar muhteviyatının imhası için kullanılacak sahaların meskenlerden uzak olması ve bunların istimlak edilerek başka suretle istimal edilmemesi lazımdır. Madde 245 – Mecra inşası mümkün olmayan yerlerde yapılacak çukurların fenni vasıf ve şartları Sıhhat ve İçtimai Muavenet vekaletince tayin olunur. Bu çukurların muayyen fasılalarla temizlenmesi için belediyelerce münasip ve sıhhi mahzurlardan salim tahliye ve nakil vasıtaları tedarik olunup ücret mukabilinde halka tahsis edilir. Çukurlar muhteviyatının dökülmesi için madde 244 de yazılı olduğu tarzda bir saha tahsis edilmelidir. Beşeri mevaddı gaitanın her nevi sebze ve saire zeriyatında gübre olarak istimali memnudur. Madde 246 – Yirmi binden fazla nüfusu olan şehirlerde umumi caddelerde veya belediyelerce tayin edilecek mıntakalar içinde hayvan ahırı bulundurulması memnudur. Madde 247 – Şehirler ve kasabalar belediye hudutları dahilinde görülen hayvan leşlerinin ortadan kaldırılması ve mazarratlarının izalesi belediyeye aittir. Köyler ve köyler civarındakiler köy ihtiyar heyetlerince gömülürler. Madde 248 – Belediyesi olan her şehir ve kasabada sokakların yıkanmak ve süpürülmek suretiyle temiz tutulması mecburidir. Toplanan süprüntüler bunların etrafa yayılmasına ve dökülmesine mani olacak vasıtalarla nakledilerek şehir ve kasabanın vaziyetine göre en münasip olarak kabul edilen şekilde imha veya ihrak edilir. Nüfusu elli binden fazla olan şehirlerde bu süprüntüden istifade edilmek üzere lazımgelen tesisat yapılır. Sokaklarda veya evler içinde süprüntü birikip kalmaması için belediyelerce tedabir ittihaz olunur. Madde 249 – Belediyelerce şehir ve kasaba dahilinde telvisata meydan vermemek üzere münasip mahallerde fenne muvafık şekilde aptes yerleri tesis ve mevcutları ıslah olunur. Belediye teşkilatı olmayan yerlerde bu mecburiyet köy ihtiyar heyetlerine aittir. Cadde ve sokaklarda ve meskenler kurbünde ve belediyelerce tayin edilecek hudutlar dahilinde açıktan defihacet etmek kati surette menedilir. ÜÇÜNCÜ FASIL Meskenler Madde 250 – Mahalli belediyelerin ruhsatı olmaksızın her nevi mesken ve umuma mahsus binalar inşası memnudur. Müsaadenin istihsali için binanın projesi belediyeye tevdi edilir. Bunlardan umuma mahsus binalara ait bulunanlar hakkında sıhhiye heyetinin mutalaası alındıktan ve meskenlere ait olanların Sıhhat Vekaleti tarafından tesbit edilecek, sıhhi şartlara muvafık bulunduğu ve her nevi binanınki mevzu nizamlara da uygun olduğu anlaşıldıktan sonra proje sahibine iade ve inşaata müsaade olunur. Bina sahipleri projelerin tevdiinden itibaren nihayet yirmi gün zarfında bir cevap almadıkları takdirde inşaata başlamakta muhtardırlar. Madde 251 – Müsaade talep edilmeden veya teklif olunan sıhhi şartlar nazarı dikkate alınmadan inşaat yapıldığı takdirde bu inşaatın itmamına ve itmam edilmiş ise sıhhi şartları veya müsaade muamelesini ikmal etmedikçe iskanına ve istimaline mümanaat olunur. Madde 252 – Yeni inşa edilerek sahibi oturacak veya kiraya verilecek binaların ilk defa iskanından evvel içinde oturacaklar için sıhhi ve fenni mahzurları olmadığı belediyelerce tasdik edilmeden iskan ve icari memnudur. Bu tasdik için binanın, aralarında bir sıhhat memuru da bulunduğu bir heyet tarafından tetkiki ve rapor verilmesi lazımdır. Madde 253 – Nüfusu elli binden fazla olan şehirlerde belediyeler ikametgahların sıhhi şartlarını daima nazarı teftişte bulundurmak üzere bir meskenler idaresi tesisine mecburdurlar. Bu idareler azami iki odayı havi evlerle daha büyük olmakla beraber kiraya verilen evleri, bekar ikametgahlarını ve pansiyonları ve ameleye tahsis edilen veya odaları, bodrum ve tavan aralarında bulunan ve icara verilen ikametgahları teftiş ve murakabe ederler. Madde 254 – İnşaatı itmam edilmiş olsun veya olmasın içinde oturanların veya komşularının sıhhatine veya hayatına ehemmiyetli zarar vereceği anlaşılan meskenlerin ıslahına sahipleri mecburdurlar. Bunun için meskenler idaresi olan yerlerde bu idarelerin mevcut bulunmayan mahallerde belediyenin sıhhat ve fen memurlarının verecekleri esbabı mucibeli raporlar belediye reislerince vilayetlerde valiye ve kazalarda kaymakamlara tevdi edilir. Vali ve kaymakamlar esbabı mucibeli raporları mahalli hıfzıssıhha meclislerine tevdi ile karar talep eyler. Madde 255 – Hıfzıssıhha meclislerince verilen karar belediyelerce zikredilen esbabı mucibeyi kabul ve tasvip eder veya ret eyler mahiyette olsa da her iki halde bu kararlar Vilayet İdare Heyetlerinin temyizen tasdikiyle muteber olur. Madde 256 – Sıhhi mahzurları görülen binaların sahipleri belediyelerin esbabı mucibeli raporlarını görmeğe salahiyettar oldukları gibi hıfzıssıhha meclisleri huzurunda beyanı mutalaa etmeğe veya vekilleri vasıtasiyle fikirlerini söyletmeğe mezundurlar. Bu husustaki müzakerattan, laakal 15 gün evvel binaların sahipleri keyfiyetten tahriren haberdar edilmelidir. Madde 257 – Mahzurları görülen binaların hıfzıssıhha meclisleri kararı ve Vilayet İdare Heyetlerinin tasvibiyle takarrür eden tadilat, ıslahat veya tamirat icra edilmeden tamamen veya kısmen mesken olarak istimali memnudur. Etrafında bulunanların hayat ve sıhhati için tehlike iras eden binalar hakkında da aynı suretle muamele icra edilir ve bu tehlikenin vukuu yakın olduğu takdirde belediyelerce tehlikenin süratle izalesi temin ve masarifi Devlet emvali gibi sahibinden tahsil olunur. DÖRDÜNCÜ FASIL Hanlar, oteller ve umumi mahaller Madde 258 – Bütün oteller, hanlar ve misafirhanelerin sıhhi şartları mecburi ve asgari olarak ihtiva etmeleri lazım gelen müştemilatı belediyelerce, belediye hudutları haricindeki yerlerde vilayet veya kaza sıhhat memurlarınca tayin ve murakabe edilir. Madde 259 – Sıhhi şartları haiz olmayan ve hastalıkların intikaline vasıta olduğu görülen, otel, han ve sair misafirhaneler her türlü mahzurdan salim bir surette ıslahı sabit oluncaya kadar kapatılır. Madde 260 – Otelcilik, hancılık edecek veya her hangi suretle olursa olsun ücretle misafir kabul edecek olanlar hususi müsaadeyi haiz olmalıdır. Bu müsaadeler belediye hudutları dahilinde belediyelerce, bu hudutlar haricinde valiler veya kaymakamlarca ita edilir. Müsaade verilmeden evvel bu mahallerin sıhhi mahzurlardan ari ve lazım gelen şartları haiz olduğu sıhhat memurlarınca da tesbit olunur. Madde 261 – Bütün eğlence mahalleri, tiyatro, sinema, bar ve gazino ve kahve ve emsali yerler ve halkın bir arada toplanmasına mahsus sair umumi mahaller ve hamamlarda halkın sıhhatini vikaye ve selametini temin için riayeti lazım gelen tedbirler mahalli belediyelerce neşrü ilan olunur. Bu tedbirlere kısmen veya tamamen riayet edilmiyen mahallerde her türlü içtimalar menedilir. BEŞİNCİ FASIL Yeni tesis olunacak veya tevsi edilecek şehir ve kasabalar Madde 262 – Nüfusu yirmi bin veya daha ziyade olan şehir ve kasabalar belediyeleri bu kanunun mer'iyeti tarihindan itibaren üç sene zarfında şehir veya kasabanın tevsi ve ıslahı için bir müstakbel şekil projesi tanzim etmeğe mecburdur. Bu proje yeniden yapılacak veya ıslah edilecek sokakların istikamet ve genişliğini, meydanların, umumi mahallerin, bahçelerin ve abidelerin yerlerini ve vaziyetlerini gösteren bir haritayı ve yapılacak tesisatın senelere taksim edilmiş olmak üzere belediye meclisinde tasdik edilmiş bir programı ihtiva etmelidir. Madde 263 – Nüfusu yirmi binden az ve beş binden fazla olan şehir ve kasabalar belediyeleri de nüfusları her iki nüfus tahriri devresi arasında % 15 miktarında bir çoğalma gösterdikleri takdirde bu tarzda bir proje ihzarına mecbur oldukları gibi nüfusu her neye baliğ olursa olsun 228 inci maddede yazılı olduğu veçhile içme veya kaplıca mahalli olarak kabul edilen şehir ve kasabalarda bu projeyi tanzim ettirirler. Madde 264 – (Mülga: 15/5/1959 - 7269/51 md.) Madde 265 – Belediyelerce tanzim ettirilecek olan bu plan ve projeler icabında tetkik edilmek üzere Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletlerince talep edilebilir. Bu takdirde bu vekaletlerce teklif edilecek tadilatın kabulü mecburidir. Madde 266 – Her şehir ve kasaba belediyesi bu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren bir sene zarfında o şehir veya kasabanın ihtiyaçlarına göre bu kanunun gösterdiği sıhhi hususlara ait bir zabıta talimatnamesi tertip eder. Bu nizamname, meskenlerin ihtiva etmeleri lazım gelen asgari müştemilatı, umumi ve müşterek ikametgahlardaki ikamet şeraitini, gıda maddeleri satılan veya sair temizliğe mütaallik işlerle iştigal edilen mahallerin, han, otel, misafirhane, eğlence mahalleriyle bütün umumi yerlerin sıhhi şartlarını ve umumiyetle şehrin sıhhat ve temizliğine taallük eden hususlara ait riayetleri lazımgelen kaideleri ihtiva eder. Madde 267 – Belediyelerin mensup oldukları vilayetler vasıtasiyle gönderecekleri sıhhi zabıta talimatnameleri Dahiliye ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tetkik ve tasvip edilmeden mer'iyete konulamaz. Bu talimatnamede yapılacak esasa mütaallik tadiller aynı şartlara tabidir. ON İKİNCİ BAP Gayrisıhhi müesseseler Madde 268 – Civarında ikamet eden halkın sıhhat ve istirahatini ihlal eden müesseseler ve atelyeler bu kanunun neşrinden itibaren, resmi müsaade istihsal edilmeksizin açılamaz. Madde 269 – 268 inci maddede zikredilen müesseseler ve atelyeler üç sınıfa tefrik olunur: Birinci sınıf - Hususi meskenlerden behemehal uzak bulundurulmaları icap edenler. İkinci sınıf - Hususi meskenlerden behemehal uzaklaştırılması icap etmemekle beraber müsaade verilmezden evvel civarında ikamet edenlerin sıhhat ve istirahatleri üzerine gerek tesisatları ve gerekse vaziyetleri itibariyle bir mazarrat yapmayacağına kanaat husulü için tetkikat yapılması iktiza eden müesseseler. Üçüncü sınıf - Meskenlerin yanında kalabilmekle beraber yalnız sıhhi nezarete tabi tutulması icap eden müesseselerdir. Madde 270 – Bu kanuna müteferri olmak üzere bu üç sınıf müessese ve atelyelerin bir listesi Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince İktisat Vekaletinin de mutalaası alınmak şartiyle tanzim olunur. Bu listede münderiç olmayan müessese ve atelyelerin hangi sınıftan addedileceği badehu yine aynı suretle tayin edilir. Madde 271 – Birinci sınıf müesseselerin tesisi için ancak Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince müsaade olunur ve İktisat Vekaletine malümat verilir. Bu hususta müsaade almak üzere müessesenin bulunduğu mahalde en büyük mülkiye memuruna bir istida ile müracaat edilir. Bu istida müessesenin nevi ne ile iştigal edeceği ve sair tafsilat kaydedilmelidir. Bu müracaat evrakı mahalli sıhhatmemurlarının raporiyle Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine gönderilir. Vekaletçe icabında yaptırılacak tetkikat ve tahkikattan sonra resmi müsaade verilir. Madde 272 – İkinci ve üçüncü sınıf müesseselerin tesisi için mahalli sıhhat memurlarının muvafık raporları üzerine mahalli en büyük mülkiye memurunca resmi müsaade verilir ve Sıhhat ve İktisat Vekaletlerine bildirilir. Madde 273 – Birinci sınıf müesseseler ve atelyeler civarında ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tasdik edilecek mesafe dahilinde meskenler veya insanların ikametine mahsus sair mahallerin bulunması memnudur. Madde 274 – Bu kanunun neşri tarihinde mevcut olup civarında mukim halkın sıhhat ve istirahatlerini ihlal eylediği mahalli sıhhat memurlarının raporu ve Vilayet İdare Heyetine tasvibi ile tebeyyün eden birinci sınıfa dahil müesseselerin İktisat ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletleri karariyle nakli ve sahibinin mümanaatı halinde seddi caizdir. Madde 275 – Birinci sınıfa dahil bulunan müessese ve atelyelerden işbu kanundan evvel tesis edilmiş olanlar başka bir mahalle naklettikleri veya faaliyetlerini altı ay müddetle tatil eyledikleri takdirde yeniden tesis edilecek müessese mahiyetinde telakki edilerek müsaade istihsali lazım gelir. ON ÜÇÜNCÜ BAP Sıhhi istatistik ve coğrafya ve propaganda Madde 276 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine ait istatistik hizmetleri aşağıda gösterilmiştir: 1 - Doğum, evlenme, ölüm ve ölüm sebepleri. 2 - Kara, deniz, hava tarikleri üzerinde yapılan sıhhi tedbirler. 3 - Hastane, dispanser, sanatoryumlardaki ve sair tedavi müesseselerindeki hastalar ve zaifler halinekahette bulunanlar. 4 - Sari ve istilai hastalıklar. 5 - Meslek hastaları. 6 - Memleketin sıhhi coğrafyasına ait malümat. 7 - Sıhhi ve içtimai hizmetlere taallük edip Yüksek Sıhhat Şürası tarafından tayin edilecek sair mesail. Madde 277 – Devlete ait hava rasat müesseseleri Sıhhat Vekaletinin tıbbi ve sıhhi istatistik ve coğrafya tanzimi için icap eden her nevi malümatı itaya mecburdurlar. Madde 278 – Devlet umumi istatistik dairesi her ay nihayetinde 276 ncı maddede zikredilen hususlara mütaallik olup ittıla hasıl eylediği ihsai malümatı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine verir. Madde 279 – Bilümum hususi hastaneler, sanatoryumlar, dispanserler müdürleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince talep edilecek istatistikleri muayyen mühletler dahilinde vermeğe mecburdurlar. Madde 280 – Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti sari ve salgın hastalıklardan korunma, çocuk büyütme ve sıhhi şartlar dairesinde yaşama gibi sıhhi meseleler hakkında halkı tenvir için kitap, levha, risale neşreder, sıhhi propaganda müessesatı yapar ve konferanslar verdirir ve her nevi sinema filimleri gösterir. Bu gibi hizmetler meccanidir.İcabı takdirinde lazım gelen vasıtaları haiz seyyar sıhhi propoganda kolları teşkil olunur. (Ek: 22/9/1983 - 2890/2 md.) Ana sütü ile beslenmenin önem ve üstünlüğünün öğretilmesi, yaygınlaştırılması,süt çocukları ve küçük çocukları besleme yönteminin öğretilmesi konularındaki eğitim ve öğretim; halk eğitimi ve beslenme konularında uygulamalı eğitim yapan gerçek ve tüzelkişilerle birlikte, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından sağlanır. Bu eğitim, ana sütü ile beslenmenin yaygınlaştırılmasını önleyici veya çocuk besinlerini reklam edici nitelikte olamaz. Madde 281 – Bütün mekteplerde en son ilmi müktesebata tevfikan hıfzıssıhha dersi tedrisatı mecburidir. Bu dersler mütehassıs zat tarafından tedris ve programları Maarif Vekaletiyle Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından müştereken tesbit olunur. ON DÖRDÜNCÜ BAP Ceza hükümleri Madde 282 – (Değişik: 23/1/2008-5728/48 md.) Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, ikiyüzelli Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Madde 283 – (Değişik: 23/1/2008-5728/49 md.) Bu Kanunda yazılı belediye vazifelerine taallûk edip 266 ncı maddede gösterilen sıhhi zabıta nizamnamesinde mezkur memnuiyetlere muhalif hareket edenlerle mecburiyetlere riayet etmeyenler, 15/5/1930 tarihli ve 1608 sayılı Kanunla değişik 16/4/1924 tarihli ve 486 sayılı Kanun mucibince cezalandırılır. Madde 284 – 66 ve 67 inci maddelerde zikredildiği üzere sari hastalıklar hakkında tetkikatta bulunmağa salahiyettar memurlara muhalefet eden kimseler Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi mucibince cezalandırılır. [29] Madde 285 – (Değişik: 23/1/2008-5728/51 md.) 78 inci maddede yazılı memnuiyete rağmen laboratuvarlarında kolera ve veba ve ruam kültürleri bulunduranlar elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Madde 286 – Tathir ve tephir edilmeden satılığa çıkarılan 85 inci maddede yazılı eşyaya vaziyed ve tathiratı icra ve bu hizmetten mütevellit bütün masarif sahibinden tahsil olunduktan sonra iade olunur. Madde 287 – (Değişik: 23/1/2008-5728/52 md.) 101 inci maddede zikredilen tedbirlere muhalefet edenler veya tedaviye icabet etmeyenler, Kabahatler Kanununun 32 nci maddesine göre cezalandırılır. Madde 288 – (Değişik: 23/1/2008-5728/53 md.) 103 üncü maddedeki mecburiyete riayet etmeyenlere, yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 289 – (Değişik: 23/1/2008-5728/54 md.) 109 uncu maddedeki mecburiyete riayet etmeyen tabiplere yüzelli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 290 – (Değişik: 23/1/2008-5728/55 md.) 110 uncu maddede yazılı yasaklara aykırı hareket edenler, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır. Madde 291 – (Değişik: 23/1/2008-5728/56 md.) 112 nci maddede gösterilen tedbirlere riayet etmeyen ve tedaviye icabet eylemeyenler, Kabahatler Kanununun 32 nci maddesine göre cezalandırılır. Madde 292 – (Değişik: 23/1/2008-5728/57 md.) 137 nci maddede gösterilen mecburiyete riayet etmeyen gemi süvarilerine ikiyüzelli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 293 – 138 inci maddedeki şeraite muvafık olmayan gemilerin kaptanları, Gemi Sağlık Resmi Kanununda yer alan para cezalarının on katı idarî para cezasıyla cezalandırılır. [30] Madde 294 – (Değişik: 23/1/2008-5728/58 md.) Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletiyle İktisat Vekaleti tarafından 141 inci maddede gösterildiği veçhile müştereken tespit edilen yönetmelikte mündemiç levazım ve saireyi bulundurmayan ve yolcuların selamet ve emniyetini temin eyleyecek tedbirlere riayet etmeyen gemi sahip veya süvarilerine dörtyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu levazım ikmal edilinceye kadar gemilerin seyrüseferlerine mümanaat olunur. [31] Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir. Madde 295 – (Değişik: 23/1/2008-5728/59 md.) 179 uncu maddede zikredilen nizamname ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve İktisat Vekaletlerince müştereken tespit edilen tedbirlere riayet etmeyen iş sahiplerine beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu yüzden şahsî veya umumi zarar hasıl olduğu takdirde ahkamı umumiye mucibince takibatı kanuniye ifa edilir. Madde 296 – (Değişik: 23/1/2008-5728/60 md.) 185 inci maddedeki memnuiyet hilafına hareket edenler altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Madde 297 – (Değişik: 23/1/2008-5728/61 md.) 186 ve 187 nci maddelerdeki fiilleri işleyenler, üç aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Madde 298 – (Değişik: 23/1/2008-5728/62 md.) 205 inci maddedeki mecburiyete riayet edilmeyen mahaller, gerekli yükümlülükler yerine getirilinceye kadar mahallî mülkî amir tarafından faaliyetten men edilir. Madde 299 – (Değişik: 23/1/2008-5728/63 md.) 215 inci maddede zikredilen defin ruhsatiyesi olmadan cenaze defneden mezar bekçileri veya ölü sahipleri Kabahatler Kanununun 32 nci maddesine göre cezalandırılır. Madde 300 – 227 inci maddede zikredilen istisna haricinde lazım gelen müsaadeyi almadan herhangi suretle olursa olsun mezarları açanlar altı aydan bir seneye kadar hapsedilir. Madde 301 – (Değişik: 23/1/2008-5728/64 md.) Müsaadesiz olarak bir şehir ve kasabadan diğerine ölü nakledenler Kabahatler Kanununun 32 nci maddesine göre cezalandırılır. Madde 302 – (Değişik: 23/1/2008-5728/65 md.) Belediyelerce 252 nci maddeye tevfikan sıhhi mahzuru olmadığı tasdik edilmeden sahip oldukları binaları iskan ettirenler veya icara verenlere yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. ON BEŞİNCİ BAP Umumi hükümler Madde 303 – Bu kanunda zikredilen sıhhat memurları; Devlet, belediye ve idarei hususiye işlerinde kullanılan tabipler ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin lüzum göreceği ve mezuniyet vereceği hususlarda tabiplerin maiyetinde bulunan küçük sıhhat memurlarıdır. [32] Madde 304 – Bu kanunda zikredilen nizamname, talimatname ve saire kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren bir sene zarfında tertip ve ikmal olunur. Elyevm mevcut ve aynı işlere müteallik nizamname ve talimatnamenin hükümleri bu kanun hükümlerine tearuz etmedikçe yenileri neşredilinceye kadar muteberdir. Madde 305 – İşbu kanunda yazılı resmi vazifeleri ve muameleleri yapacak olan Hükümet ve belediye hekimleri ile küçük sıhhiye memurları veya bunların makamına kaim olacak sair memurlar bu muamelelerden dolayı hiç bir sebep ile alakadarlardan ücret alamazlar. Madde 306 – Bu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren 28 Haziran 1300 tarihli ceraimi sıhhiye kanunu ve 1316 tarihli mamulatı dahiliyeden olan sade yağlarının muhafazai safiyetine dair nizamname ve 1323 tarihli aşı nizamnamesi ve 31 Mart 1336 tarihli emrazı sariye ve istilaiye nizamnamesi ve 25 Ağustos 1330 tarihli tifo aşısının lüzum görülecek mahallerde tatbikının mecburi olduğuna dair kararname ve 1 Haziran 1331 tarihli Kastamonu vilayeti ve Bolu sancağı frengi mücadele teşkilatı sıhhiyesi hakkındaki nizamname ve 30 Eylül 1331 tarihli kolera aşısının lüzum görülecek mahallerde tatbikı mecburi olduğuna dair olan irade ve 4 Nisan 1333 tarihli sakarinin gümrüklerden imrarı hakkındaki kanun ve 5 Şubat 1337 tarihli ve 90 numaralı frenginin men ve tahdidi sirayeti hakkındaki kanun ve 26 Şubat 1927 tarihli emrazı sariye ve istilaiye nizamnamesine ilave edilen ahkam hakkındaki kanun hükümleri mülgadır. Madde 307 – Şubat 1331 tarihli Sıhhiye Nezareti teşkilatına ait kanunla teşkil edilmiş olan Meclisi Alii Sıhhi mülgadır.Muhtelif kanunlarla bu meclise verilmiş olan vazifeler Yüksek Sıhhat Şürası tarafından ifa kılınır. Ek Madde 1 – (Ek: 14/11/1972 - 1627/2 md.) Bu kanunda yazılı suçları işleyenler hakkında 303 üncü maddede yazılı kimseler tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. Ek Madde 2 – (Ek: 14/11/1972 - 1627/2 md.) Bu Kanunun 69 uncu maddesi gereğince alınmış olan tedbirlerden çevre sağlığı ile ilgili olanlara uyulmaması halinde 303 üncü maddede yazılı yetkililerce 10 liradan 30 liraya kadar para cezası alınır. Bu cezaya tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde o yer sulh ceza hakimliğine itirazda bulunulabilir. Süresinde itiraz olunmaz veya itiraz reddedilirse bu para cezaları yetkili memurlarca derhal tahsil olunur. Bu tahsilat Muhasebei Umumiye Kanunu hükümlerine göre sağlık ocakları veya Hükümet tabipliklerinde görevlendirilecek muhasip mutemetleri vasıtasiyle ve mutemet makbuzları karşılığında yapılır. Tahsilat derhal yapılmadığı takdirde tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde ilgili yerlere ödeyenler hakkında ayrıca takibat yapılmaz. Bu süre içinde ödenmeyen cezalar iki kat olarak 15 gün içerisinde tahsil olunur. Bu süre içinde de ödenmeyen cezalar üç kat olarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre sağlık ocakları veya Hükümet tabipliklerince tahsil olunur. Ek Madde 3 – (Ek: 22/9/1983 - 2890/4 md.) [33] Bu Kanunun 185, 186, 187 (…) 33 inci maddelerinde sayılan yasaklara aykırı fiilleri sebebiyle mahküm edilenler hakkında da Türk Ceza Kanununun 402 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu Kanun kapsamına giren ve umumun sıhhatine (…) 33 ilişkin davalara, mahkemelerce, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanununun 1 inci maddesindeki yer ve 4 üncü maddesindeki zaman kaydına bakılmaksızın suçüstü hükümlerine göre bakılır ve hükümler kesinleştikten sonra bunların birer sureti Cumhuriyet savcılıklarınca doğrudan doğruya Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına gönderilir. Geçici Madde 1- (Ek:11/10/2011-KHK-663/58 md.) 127 nci maddede belirtilen yönetmelik, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur ve anılan yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Madde 308 – Bu kanun neşri tarihinden itibaren altı ay sonra mer'idir. Madde 309 – Bu kanun hükümlerinin icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 1593 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1. 17/1/1949 tarihli ve 5305 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde – Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle halen görevli bulunan üyelerin üyelikleri düşer. Bunlar 11 inci maddedeki hükümlere göre yeniden seçilebilirler. 1593 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 1593 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 1961 – 19/5/1932 2410 – 19/4/1934 3987 – 31/3/1941 4255 – 20/6/1942 5237 1, 4, 5 ve 9 uncu maddeleri ile 51 inci maddesinin bu maddelerle ilgili hükümleri Diğer maddeleri 1/1/1949 1/8/1948 5305 – 21/1/1949 5882 – 22/2/1953 7269 – 25/5/1959 557 1 ve 2 inci maddeleri Diğer Maddeleri 10/4/l965 10/7/1965 1627 – 23/11/1972 2890 – 24/9/1983 KHK/560 – 28/6/1995 4854 – 6/5/2003 5179 3, 20, 170, 171, 172, 181,182, 183, 184, 188, 189, 190, 191, 192, 195, 198,199, 297 ve Ek Madde 3 5/6/2004 1100-1104 1593 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 1593 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5728 110, 282, 283, 284, 285, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 301, 302 8/2/2008 KHK/663 10, 11, 12, 13, 14, 15, 17, 126, 127, 180, Geçici Madde 1 2/11/2011 6354 153 12/7/2012 6455 183 11/4/2013 6745 216 7/9/2016 KHK/700 6, 7, 19, 30, 50, 52, 55, 87, 88, 122, 128, 131, 141, 211, 294 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7153 127 10/12/2018 [1] Bu Kanunda, il özel idaresinin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümlerine aykırılık bulunması durumunda, 5302 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, söz konusu Kanunun 70 inci maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [2] Bu Kanunda, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine aykırılık bulunması durumunda, 5393 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, söz konusu Kanunun 84 üncü maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [3] Bu bentteki "doğumu tezyit" hakkındaki hüküm 1/4/1965 tarih ve 557 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile ilga edilmiş olduğundan "tezyit" ibaresi metinden çıkarılmıştır. [4] 24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı KHK'nin 21 inci maddesiyle bu bentte yer alan "Gıdalar ile" ibaresi, yürürlükten kaldırılmış olup, bu değişiklik 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle aynen kabul edilerek Kanunlaşmıştır. [5] 16/4/1934 tarih ve 2410 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu bentte yer alan "aşılar" ibaresi "aşıları murakabe" şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, nizam ve talimatlara” ibaresi “mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “kanun, nizam, talimat” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “kanun ve nizamnamelerine” ibaresi “mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “kanunlar, nizamlar ve talimatlar” ibaresi “mevzuat” ve “, kanunlar, nizamlar ve talimatların” ibaresi “ve mevzuatın” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “icra Vekilleri Heyetinin” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “ kanun ve nizam ve talimatnameler ” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “ İcra Vekilleri Heyeti ” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 18/5/1935 tarih ve 2721 Sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle "posta muafiyeti" kaldırılmış, bilahare 2721 sayılı Kanun da 2/3/1950 tarih ve 5584 sayılı Kanunun 68 inci maddesiyle yürürlükden kaldırılmıştır. [14] Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız. [15] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamnamede” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “ Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince bir nizamname ” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 nci maddesiyle bu fıkraya “İçişleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Çevre ve Şehircilik” ibaresi eklenmiştir. [19] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” ve “nizamnamede” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamnamede” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [21] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin başındaki "ilkaha mani veya"ibaresi 1/4/1965 tarih ve 557 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle kaldırılmış olduğundan metinden çıkarılmıştır. [23] Bu Bap'ın 24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı KHK'ye aykırı hükümleri, söz konusu KHK'nin 21 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu KHK 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanun ile değiştirilerek kabul edilmiş, ancak gerek Meclis Tutanaklarında gerekse Kanun metninde bu hüküm yer almamıştır. [24] 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanunun 37 inci maddesiyle bu maddenin; birinci fıkrasında yer alan, “Bütün gıda maddeleriyle” ibaresi ile ikinci fıkrasında yer alan “gıda maddeleri ile“ibaresi, madde metninden çıkartılmıştır. [25] 26/3/1941 tarih ve 3987 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan (182) rakamı (183) olarak değiştirilmiştir. [26] Bu hükmün uygulanmasında ek 3 üncü maddeye bakınız. [27] 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan, “Her gıda maddesi ile” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [28] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “ İcra Vekilleri Heyeti ” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [29] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle; bu maddede yer alan “Ceza Kanununun 263 üncü” ibaresi “Türk Ceza Kanununun 195 inci” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 24/4/2003 tarihli ve 4854 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, 293 üncü maddede yer alan "500 numaralı Rüsumu Sıhhiye Kanununda mündemiç cezayı nakdilerin on misli alınmak suretiyle" ibaresi, "Gemi Sağlık Resmi Kanununda yer alan para cezalarının on katı idarî para cezasıyla olarak 6/5/2003 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. [31] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan yer alan “nizamnamede” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [32] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız. [33] 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve 188” ibaresi ile son fıkrada yer alan “,yenecek ve içilecek şeylere “ ibaresi, madde metninden çıkarılmıştır.
1,608
3
1
UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKÂMI CEZAİYE HAKKINDA 16 NİSAN 1340 TARİH VE 486 NUMARALI KANUNUN BAZI MADDELERİNİ MUADDİL KANUN [1] Kanun Numarası : 1608
16 NİSAN 1340
15/5/1930
UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKÂMI CEZAİYE HAKKINDA 16 NİSAN 1340 TARİH VE 486 NUMARALI KANUNUN BAZI MADDELERİNİ MUADDİL KANUN [1] Kanun Numarası : 1608 Kabul Tarihi : 15/5/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 20/5/1930 Sayı: 1498 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 186 Madde 1 – (Değişik: 23/1/2008-5728/66 md.) Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idarî para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir. Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması hâlinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir. Bu madde hükümleri ilgili kanunda ayrıca hüküm bulunmayan hâllerde uygulanır. Madde 2 – (Değişik: 23/1/2008-5728/67 md.) Belediyelerin karar organları veya ilgili komisyonlar tarafından mevzuata uygun olarak belirlenen yolcu nakil araçlarına ilişkin ücret tarifelerine uymayan kişi, belediye encümeni tarafından ikiyüzelli Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezasıyla cezalandırılır. Madde 3 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 4 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 5 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 6 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 7 –(Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 8 –(Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 9 –(Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 10 –(Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Ek Madde 1 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Ek Madde 2 – (Ek: 5/12/1960 - 151/1 md.; Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 11 – 16 Nisan 1340 tarih ve 486 numaralı kanunun birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü maddelerinden gayrı ahkamiyle 17 Kanunusani 1927 tarih ve 959 numaralı kanun hükmü mülgadır. Madde 12 – Bu kanun 1 Eylül 1930 tarihinden muteberdir. Madde 13 – Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye ve Dahiliye Vekilleri memurdur. 486 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Hüküm Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 16/4/1924 tarih ve 486 sayılı kanunun 5,6,7 ve 8 inci maddeleri 15/5/1930 1608 11 5/7/1934 tarih ve 2575 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi 5/12/1960 151 2 5/12/1960 tarih ve 151 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrası 21/11/1972 1629 1 486 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler Yürürlüğe giriş tarihi 1608 – 1/9/1930 2575 – 15/7/1934 3764 – 10/1/1940 151 – 12/12/1960 1629 – 29/11/1972 Değiştiren Kanun No. 486 sayılı Kanunun değişen maddeleri Yürürlüğe giriş tarihi 5728 1 ila 10, Ek Madde 1 ve 2 8/2/2008 [1] Bu Kanunun, 24/6/1995 tarih ve 552 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı hükümlerinin, yaş sebze ve meyveler konusuna münhasıran uygulanmayacağı anılan Kararname ile hükme bağlanmıştır.
1,606
5
1
BAZI DERNEK VE KURUMLARIN BAZI VERGİLERDEN, BÜTÜN HARÇ VE RESİMLERDEN MUAF TUTULMASINA İLİŞKİN KANUN [1] Kanun Numarası : 1606
11/7/1972
20/7/1972
BAZI DERNEK VE KURUMLARIN BAZI VERGİLERDEN, BÜTÜN HARÇ VE RESİMLERDEN MUAF TUTULMASINA İLİŞKİN KANUN [1] Kanun Numarası : 1606 Kabul Tarihi : 11/7/1972 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 20/7/1972 Sayı : 14251 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 11 Sayfa : 2840 Madde 1 – (Değişik: 28/11/1990 - 3685/2 md.) Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve resmi darülaceze kurumları ile Darüşşafaka Cemiyeti ve Yeşilay Derneği kendilerine terettüp eden vergi, harç ve resim mükellefiyetinin kurumlara ait olduğu hallerde bütün vergilerden, harçlardan, resimlerden, hisse ve fonlardan muaftır. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/29 md.) Bu muafiyetlerin, Türkiye Kızılay Derneğinin 11/4/2007 tarihli ve 5624 sayılı Kanuna göre yürüttüğü faaliyetleri hariç olmak üzere, bu kuruluşlara ait iktisadi işletmelere ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerine şümulü yoktur. [2] Madde 2 – Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ihtiyacına karşılık olarak, yurt içi ve yurtdışından temin olunacak akaryakıt ve yağlar için, her yıl Bütçe Kanunu ile uygulanmakta olan bilümum vergi, resim, harç hisse, masraf ve zam muafiyeti Türk Hava Kurumu için de aynen uygulanır. [3] Madde 3 – (Değişik: 28/11/1990 - 3685/2 md.) Kanunlarla veya imtiyaz sözleşmeleri ile Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye Yardım Sevenler Derneği ile resmi darülaceze kurumlarına, Darüşşafaka Cemiyetine ve Yeşilay Derneğine sağlanan gelirlerden Hazine hissesi veya İnhisar Resmi alınmaz. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 5 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1606 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1606 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2104 1, 3 17/7/1972 3685 1, 3 5/12/1990 5904 1 1/1/2010 6639 1 15/4/2015 [1] Bu Kanunun adı, "Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu ve Türkiye Çocuk Esirgeme kurumunun Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına Dair Kanun" iken, 28/11/1990 tarihli ve 3685 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değiştirilmiştir. [2] 27/3/2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “bu kuruluşlara ait iktisadi işletmelere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerine” ibaresi eklenmiştir. [3] İthalde alınan her her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti hükümleri, 6/5/1986 tarih ve 3283 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
1,607
5
1
YATILI BÖLGE VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLARA MAHSUS OKULLARDA DÖNER SERMAYE KURULMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 1607
11/7/1972
20/7/1972
YATILI BÖLGE VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLARA MAHSUS OKULLARDA DÖNER SERMAYE KURULMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 1607 Kabul Tarihi : 11/7/1972 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 20/7/1972 Sayı : 14251 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 11 Sayfa : 2840 Madde 1 – Yatılı bölge ve özel eğitime muhtaç çocuklara mahsus okullarda öğrencilere halıcılık, dokumacılık, trikotaj, terzilik, kunduracılık, her türlü tarımsal faaliyetler, çeşitli tarım sanatları, taş işlemeciliği, çorapçılık, hububat sapları örücülüğü, demli ve ağaç işleri ile açılacak diğer meslek dallarında mesleki temrinler yaptırmak ve açılacak kurslarda çevre halkına yukarıda sayılan mesleki bilgi ve becerileri kazandırmak amacı ile Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesine konulacak ödeneklerden (30 000 000) liraya kadar döner sermaye verilebilir. Bu miktar Bakanlar Kurulu kararı ile bir katı kadar artırılabilir. Döner sermayenin işletilmesinden elde edilecek karlar ödenmiş sermaye miktarı yukarıda belirtilen limite ulaşıncaya kadar mevcut sermayeye eklenir, ödenmiş sermaye miktarı bu limite ulaştıktan sonra karlar genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere malsandıklarına yatırılır. Hazinece döner sermaye işletmelerine verilecek malların bedelleri sermayeye mahsubedilir. Özel ve tüzel kişilerce döner sermaye işletmelerine yardım ve bağışta bulunulabilir. Ancak bu yoldan sağlanan gelirler 30 milyon liralık limitle bağlı kalmaksızın mevcut sermayeye eklenir. Halen mevcut olanlarla yeniden açılacak olan okullardan uygun görülenlere döner sermaye vermeye ve bunların birinden diğerine sermaye aktarmaya Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir. Yapılan değişikliklerden Maliye Bakanlığına bilgi verilir. Madde 2 – Her okul müdürü aynı zamanda döner sermaye işletmesinin de müdürü olup yönetim işlerinde tek başına, diğer işlerde saymanla birlikte sorumludur. Madde 3 – Döner sermaye ile yapılacak çalışmaların gerektirdiği canlı, cansız demirbaş, hammadde ve malzeme bedelleri ile döner sermaye işlerinde çalıştırılacak işçilerin ücretleri döner sermayeden ödenir. Madde 4 – Döner sermeye işlemleri 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ve 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu ile 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu hükümlerine ve sarftan önce Sayıştay vizesine tabi değildir. Ancak her çalışma dönemi sonunda düzenlenecek bilançolar, ekleri ve bütün gelir ve gider belgeleri ile birlikte mali yılın bitiminden itibaren 4 aylık bir süre içinde Sayıştay Başkanlığına, bilanço ve eklerinin birer örnekleri de aynı süre içinde Maliye Bakanlığına gönderilir. [1] Döner sermayenin işletilmesine, hesap usullerine, alım, satım, bakım ve onarım işlemlerine ilişkin esaslar Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıklarınca birlikte hazırlanacak bir yönetmelikte belirtilir. Madde 5 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 6 – Bu Kanunu Maliye ve Milli Eğitim Bakanları yürütür. [1] Bu fıkranın uygulanması ile ilgili olarak 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesine ve 28/12/2004 tarihli ve 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 37 nci maddesine bakınız.
1,618
5
1
SEYAHAT ACENTALARI VE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1618
14/9/1972
28/9/1972
SEYAHAT ACENTALARI VE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 1618 Kabul Tarihi : 14/9/1972 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 28/9/1972 Sayı : 14320 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 11 Sayfa : 3049 BİRİNCİ KISIM Seyahat acentaları I – TANIM Madde 1 – (Değişik: 28/12/2006-5571/4 md.) Bu Kanunun uygulanmasında; a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını, b) Birlik: Seyahat Acentaları Birliğini, c) İşletme belgesi: Bakanlıkça verilen seyahat acentası belgesini, ç) Paket tur: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımlanan paket turu, d) Tur: Türkiye’nin tarihi, doğal, kültürel, turistik değerlerinden en az birini tanıtma ve ulaştırmayı birlikte kapsayan, bu hizmetlerin dahil olduğu tek bir fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten kısa bir süreyi kapsayan ticarî faaliyeti, e) Seyahat acentası: Kâr amacı ile turistlere turizm ile ilgili bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve eğlence hizmetlerini görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtası ile pazarlayabilen ticarî kuruluşu, f) Rehber: Bakanlıkça verilen rehber belgesini haiz kişiyi, ifade eder. II – SEYAHAT ACENTALARININ KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ İzin Madde 2 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Gruplandırma Madde 3 – Seyahat acentaları gördükleri hizmetlere göre üç grupta toplanırlar: A) (A) Grubu seyahat acentaları - 1 inci maddede söz konusu olan tüm seyahat acentalığı hizmetlerini görürler. B) (B) Grubu seyahat acentaları - uluslararası kara, deniz ve hava ulaştırma araçları ile (A) grubu seyahat acentalarının düzenliyecekleri turların biletlerini satarlar. C) (C) Grubu seyahat acentaları - yalnız Türk vatandaşları için yurt içi turlar düzenlerler. (B) ve (C) grubu seyahat acentaları kendi hizmetleri dışında kalan diğer seyahat acentalığı hizmetlerini göremezler. Ancak kendilerine (A) grubu seyahat acentalarının verecekleri hizmetleri görürler. (Mülga üçüncü fıkra: 28/12/2006-5571/29 md.) Yabancı uyruklu seyahat acentaları yurt dışına tur tertibedemezler. (A) grubu seyahat acentaları, yurt dışına tertipliyecekleri turlarda kara ulaştırma araçlarını kullanmak istedikleri takdirde, kendilerinden dış hatlara karayolu ile yolcu nakliyatı ruhsatnamesi istenmez. Ancak, aracın Bakanlıkça tespit edilen vasıflara uygunluğu aranır. İşletme belgeleri Madde 4 – (Değişik: 28/12/2006-5571/5 md.) Türkiye’de seyahat acentalığı faaliyeti göstermek için Bakanlıktan işletme belgesi almak zorunludur. İşletme belgesi almak isteyenlerin başvurularına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir. (Değişik üçüncü fıkra:16/4/2020-7244/3 md.) İşletme belgesi bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere verilir. Bakanlıktan izin almak kaydıyla işletme belgesi acenta unvanından bağımsız olarak başka bir tüzel kişiliğe devredilebilir ve devir Bakanlık siciline işlendiği tarihte hüküm ifade eder. Devredilen işletme belgesinde yer alan acenta unvanı veya iltibasa yol açacak unvan on yıl içerisinde hiçbir seyahat acentasına kullandırılmaz. İşletme belgesini devreden tüzel kişiliğe üç yıl içerisinde yeniden işletme belgesi verilmez. Belge devrine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. Yurt dışında ve/veya yurt içinde yolcu taşımacılığı yapan otobüs işletmelerinin hizmetleri nakliyecilik hizmeti niteliğinde olup, bu Kanun hükümlerine tâbi değildir. Seyahat acentaları, işletme belgesi almak sureti ile seyahat acentalığı faaliyeti yapabilirler. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır. İşletmenin adı Madde 5 – Mevcut bir seyahat acentasının herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş ünvanı başka bir seyahat acentası tarafından alınamaz. Bu ünvan, başka bir seyahat acentası tarafından iltibasa yol açacak nitelik belirten kelimeler veya yeni bir isim katılarak benzetme yapmak suretiyle dahi kullanılamaz. Turizm Müessesesi Belgesini haiz tesis isimleri için de yukardaki fıkra hükümleri uygulanır. Şubeler Madde 6 – Seyahat acentaları yurt içinde ve yurt dışında sürekli veya geçici şubeler açabilirler. Şube açacak seyahat acentaları bu hususu Bakanlığa bildirmeye ve kuruluş izni almaya mecburdurlar. Şubeler, levhalarında, antetli kağıtlarında, mühür ve kaşelerinde bağlı oldukları merkezi belirtirler. Şubeler, seyahat acentalarına verilen işletme belgelerine yazılır. (Mülga son fıkra: 28/12/2006-5571/29 md.) Yasak faaliyetler Madde 7 – Seyahat acentaları ve şubeleri, işyerlerinden seyahat acentalığı hizmetleri dışında faydalanamazlar. Ancak, seyahat acentaları işyerlerinin belirli bir yerinde hatıra eşyası, turist rehberi, kartpostal ve benzeri şeyler satabilirler. III – NİTELİKLER Seyahat acentası sahibinin nitelikleri Madde 8 – Seyahat acentalarının sahiplerinde, tüzel kişiliği haiz seyahat acentalarının yönetim kurulu üyelerinde ve yetkili yöneticilerinde aşağıdaki nitelikler aranır: a) 18 yaşını bitirmiş olmak, b) (Değişik: 23/1/2008-5728/359 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya vergi kaçakçılığı suçlarından hapis cezasına mahkûm olmamak, c) Ticari itibar bakımından yeterli olmak, d) 30 uncu madde hükmüne göre cezalandırılmamış olmak. Seyahat acentası sorumlu müdürünün nitelikleri Madde 9 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Seyahat acentalarının yükümlülükleri: [2] Madde 10 – (Değişik: 28/12/2006-5571/6 md.) Seyahat acentaları aşağıdaki hususlara uymak zorundadır: a) Turlarda veya sadece tek bir otelde konaklamayı ve konaklanacak otele ulaşımı içerenler hariç olmak üzere paket turlarda; paket tur veya tur başına kırkbeş kişiye kadar en az bir rehber bulundurmak; tek araç kapasitesi kırkbeş kişiyi aşan araçlarda bir rehber bulundurmak; turistlere, rehberler dışında herhangi bir kimse vasıtasıyla Türkiye’nin tarihi, doğası, kültürü ve turizmi ile ilgili rehberlik faaliyeti niteliğinde bilgi vermemek. b) Müşteriyi aldatıcı, kamu güvenini sarsıcı ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmamak. c) Sunulan tüm hizmetlere ilişkin detaylı program ve bilgiler ile paket tur programının hangi sigorta şirketi tarafından sigortalandığını gösteren sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermek. ç) Diğer seyahat acentaları ile birlikte müteselsilen sorumlu olarak düzenleyecekleri faaliyetlere ve aracılık hizmetlerine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmek. d) Şubeleri de dahil olmak üzere adres değişikliklerini değişiklik yapılmadan en az on gün önce Bakanlığa bildirmek. e) Müşterileri ile biletlerini satacakları ulaştırma müesseselerine sunacakları hizmetler ve sigorta limiti kapsamındaki yükümlülükler hariç olmak üzere tüm seyahat acentalığı işlemlerinden doğacak yükümlülüklerini yerine getirmek, karşılığı olmak ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde Bakanlıkça paraya çevrilerek ilgililere ödeme yapılmak üzere seyahat acentasının grubuna göre asgari beşbin Yeni Türk Lirası azami otuzbin Yeni Türk Lirası arasında Bakanlıkça belirlenecek teminatı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34 üncü maddesinde belirtilen değerler üzerinden vermek ve teminatın eksilmesi halinde, otuz gün içerisinde tamamlamak. f) Tur programındaki yerlerde yönetmelikte belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından hazırlanan tanıtıcı materyallerin müşterilere sunulmasını, bu kuruluşların talebi halinde sağlamak. Bakanlıkça gerekli görülen hallerde bu maddenin (e) bendinde belirtilen teminatın alt ve üst limitleri, geçmiş yıllar için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanabilir. Seyahat acentaları ve şubelerine, teminatlara, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının tanıtımlarına, personel, işyeri, turist taşıma araçları, transfer elemanlarının nitelikleri ile (a) bendindeki hususlara ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. Seyahat acentası işyerinin nitelikleri Madde 11 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) IV – SİGORTA [3] Zorunlu sigorta [4] Madde 12- (Değişik: 28/12/2006-5571/7 md.) Seyahat acentaları, Türkiye’de satılan paket turlarda: a) Düzenledikleri paket tur kapsamında; müşteriye taahhüt ettikleri hizmetlerin acentanın iflası da dahil olmak üzere herhangi bir nedenle verilmemesi veya taahhüt edilen şekilde verilmemesinden kaynaklanabilecek sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Bu durumda sigortacının sorumluluğu en az paket tur bedeli kadar olmalıdır. Müşteri, sigorta kapsamındaki zararını doğrudan doğruya sigorta şirketinden talep edebilir. Seyahat acentaları ve sigorta şirketleri, sigorta sözleşmelerini yaptıkları andan itibaren beş iş günü içerisinde sözleşmenin bir örneğini Bakanlığa göndermekle yükümlüdürler. Sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde, bu durum aynı süre içerisinde seyahat acentaları ve sigorta şirketleri tarafından Bakanlığa bildirilir. İlgili branşta ruhsatı bulunan sigorta şirketlerinin paket tur sigortası yapmaları zorunludur. Hazine Müsteşarlığı gerekli durumlarda sigorta primlerini belirlemeye yetkilidir. b) Paket tur sözleşmesi düzenlenirken, müşteriye; 1- Müşterinin kaza ve hastalık halinde çıkış noktasına dönüş masraflarını, 2- Her türlü kazadan doğan zararını ve tedavi masraflarını, poliçe limiti kadar karşılayacak şekilde sigorta ettirilebileceğini bildirmekle yükümlüdürler. Teminatın miktarı Madde 13 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) İşletme belgelerinin iptalinde teminat Madde 14 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) İşletme faaliyetinin sona ermesi veya grup değiştirilmesi halinde teminat Madde 15 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Teminat karşısında alacaklıların durumu Madde 16 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) V – SEYAHAT ACENTALARININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ Haber verme Madde 17 – Seyahat acentalarının sahipleri, tüzel kişilerde yönetim kurulu adına yetkili yöneticiler, dilekçelerinde yazılan ve işletme belgelerinde söz konusu olan hususlarda, meydana gelen değişiklikleri, oluşundan itibaren 30 gün içinde Bakanlığa yazı ile bildirirler. Bilgi verme Madde 18 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Reklam ve tanıtma Madde 19 – Seyahat acentaları gerçeğe aykırı ve yanıltıcı tanıtma ve reklam yapamazlar. (Mülga ikinci cümle: 31/7/2008-5800/1 md.) Yazışma Madde 20 – Seyahat acentaları, Bakanlıkça gönderilen genelge ve diğer çeşitli konulardaki yazıları en geç 15 gün içinde cevaplandırır veya cevabın gecikme sebebini Bakanlığa bildirirler Seyahat acentaları diğer yerli ve yabancı kuruluşların seyahat acentalığı işlemleri ve tüm turizm faaliyetleri ile ilgili yazılarını da aynı süre içinde cevaplandırmakla yükümlüdürler. Seyahat acentaları yukarda söz konusu olan yazışmaları beş yıl süreyle saklarlar. (Mülga üçüncü fıkra: 31/7/2008-5800/2 md.) Mesleki sır Madde 21 – Seyahat acentaları müşterilerinin isim ve adreslerini ve gezileri ile ilgili kişisel hususları gizli tutarlar. Bu hususlarda ilgili kanun hükümleri saklıdır. VI – SEYAHAT ACENTALARINA VERİLECEK KREDİ VE TANINACAK KOLAYLIKLAR Kredi Madde 22 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Kolaylıklar Madde 23 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) VII – DENETİM VE GÖZETİM Denetim Madde 24 – Bakanlık, müfettişleri, uzman denetçileri, bölge müdürleri veya Bakanlıkça yetkili kılınacak diğer kişiler vasıtasiyle seyahat acentaları ve Seyahat Acentaları Birliğini her zaman denetleme yetkisini haizdir. Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği personeli denetim sırasında her türlü bilgiyi vermek ve belgeleri göstermekle yükümlüdürler. Tur - taban fiyatları Madde 25 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Sicil Madde 26 – Bakanlıkta, seyahat acentaları ile Seyahat Acentaları Birliğinin muntazam ve ayrıntılı olarak sicilleri tutulur. VIII – İPTAL VE CEZA İdarî para cezaları ve belge iptali [5] Madde 27 – (Değişik: 31/7/2008-5800/3 md.) Bu Kanun ve ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uymayan seyahat acentalarına Bakanlıkça aşağıda belirtilen cezalar uygulanır. a) İdarî para cezaları ve bu cezaların uygulanacağı durumlar aşağıda belirtilmiştir: 1 - Bu Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (f) bendinin ihlali halinde binbeşyüz Yeni Türk Lirası. 2 - Bu Kanunun; 7, 17, 19 veya 21 inci maddelerinden birinin veya 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c), (ç) veya (d) bentlerinden birinin ihlalinin tespiti halinde bin Yeni Türk Lirası. 3 - Bu Kanunda belirtilen veya Bakanlıkça istenilen bilgi ve belgelerin süresi içerisinde verilmemesi veya yanıltıcı bilgi veya belge verilmesi halinde ikibin Yeni Türk Lirası. 4 - Bu maddede belirtilen fiiller dışında, bu Kanun hükümlerine uymayan seyahat acentaları, durumu düzeltmeleri veya bir daha mevzuata aykırı davranmamaları konusunda Bakanlıkça uyarılır. Uyarıya rağmen otuz gün içerisinde gerekli düzeltmelerin yapılmaması veya bir yıl içerisinde uyarmayı gerektiren aynı veya başka fiil veya fiillerin tespiti halinde bin Yeni Türk Lirası. 5 - (Ek: 7/6/2012-6326/13 md.) Tur için yazılı rehberlik sözleşmesi yapmayan veya taban ücretin altında ücret ile rehber çalıştıran seyahat acentasına her bir fiil için ayrı ayrı olmak üzere bin Türk Lirası. b) Seyahat acentası işletmesi belgesi aşağıdaki hallerde iptal edilir: 1 - Bu Kanunun 12 nci maddesi hükümleri uyarınca zorunlu sigortanın yaptırılmaması. 2 - Seyahat acentasının belge almaya esas niteliklerini kaybettiğinin veya bu Kanunda yer almayan faaliyetlerde bulunduğunun tespiti. 3 - Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (b) veya (e) bendini ihlal eden bir fiilin tespiti. Bu madde uyarınca işletme belgesi iptal olunan seyahat acentalarının isimleri veya iltibasa yol açacak bir isim hiçbir seyahat acentasına yeniden verilemez. Birlikçe geçici ve uzun süreli üyelikten çıkarma cezası verilen seyahat acentalarının belgeleri, fiilleri bu maddenin (b) bendi uyarınca bir cezayı gerektirmiyorsa, geçici men süresince iptal edilir. İptalin hükmü Madde 28 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) Faaliyetten men etme Madde 29 – Geçici işletme veya işletme belgesiz olarak seyahat acentalığı faaliyetinde bulunan seyahat acentaları bulundukları yerlerin en büyük mülki amirleri tarafından derhal faaliyetten men edilir. (Mülga son cümle: 28/12/2006-5571/29 md.) Ceza Madde 30 – (Değişik: 28/12/2006-5571/9 md.) [6] Bakanlıktan belge almaksızın bu Kanun uyarınca seyahat acentalarının yapabileceği faaliyetlerde bulunanlar hakkında, 29 uncu maddede belirtilen idarî soruşturmadan ayrı olarak, mülki amir tarafından ikibin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezasına hükmolunur. (Mülga ikinci fıkra:17/4/2024-7500/11 md.) (Değişik üçüncü fıkra:17/4/2024-7500/11 md.) Seyahat acentaları, müşterilerine verdiği hizmetler sırasında, müşterilerinin bilgisi ve onayı dışında alışveriş amaçlı belirli bir işletmeye gönderilmeleri karşılığında kendisine veya yönlendireceği kişiye herhangi bir menfaat temin etmeleri halinde bu seyahat acentalarının belgeleri Bakanlıkça iptal edilir ve bunlar beş yıl süreyle seyahat acentalığı yapamaz. Madde 31 – (Mülga: 28/12/2006-5571/29 md.) İKİNCİ KISIM Seyahat acentaları birliği I - AMAÇ VE KURULUŞ Madde 32 – Seyahat acentaları, seyahat acentalığı mesleğinin yurt ekonomisi ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirleri almak ve mesleki ahlak ve tesanüdü korumak amaciyle Seyahat Acentaları Birliği adı altında tüzel kişiliği haiz bir birlik kurarlar. Seyahat acentalarının bu birliğe üye olmaları zorunludur. Seyahat Acentaları Birliğinin merkezi İstanbul'dadır. (Ek cümleler: 31/7/2008-5800/4 md.) Birlik gerekli görülen yerlerde merkeze bağlı şubeler açabilir. Yönetim Kurulu, merkeze bağlı şube bürosunun kadroları ile şube müdürünü tespit ve tayin eder. II - BİRLİĞİN GÖREVLERİ Madde 33 – Seyahat Acentaları Birliğinin görevi, pazar araştırmaları ve seyahat acentalığı konusunda incelemeler yapmak, birlik üyeleri arasındaki haksız rekabetin önlenmesi hususunda gerekli tedbirler almak, seyahat acentaları personelinin yetiştirilmesi için kurslar ve seminerler düzenlemek, Bakanlıkça istendiğinde görüş bildirmek, uluslararası kuruluşlarda seyahat acentalarını temsil etmek, bu kanunda ve 34 üncü maddenin son fıkrasında bahsedilen yönetmelikte belirtilen diğer görevleri ifa etmektir. Birlik, acentalık mesleğinin vakar ve haysiyetine uymayan hareketlerden dolayı birlik üyelerine disiplin cezası verir. ( İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 22/3/2023 Tarihli ve E: 2022/156, K: 2023/58 Sayılı Kararı ile) III - BİRLİĞİN ORGANLARl Madde 34 – Birliğin, A) Genel Kurul, B) Yönetim Kurulu, C) Denetim Kurulu, D) Disiplin Kurulu, olmak üzere 4 organı vardır. Bunlar aşağıda belirtildiği şekilde kurulup faaliyete geçerler. A) Genel Kurul, her seyahat acentasının temsilci olarak göndereceği birer sahip veya birer sorumlu müdüründen oluşur. Genel Kurul kendi üyeleri arasından bir başkan, iki başkan yardımcısı ve yeteri kadar katip seçer. Genel Kurul üç yılda bir Kasım ayında toplanır. Ayrıca Genel Kurul, Yönetim Kurulu tarafından veya Bakanlıkça re'sen olağanüstü toplantıya çağrılabilir. Adi ve Olağanüstü toplantılara temsilcilerin çoğunluğunun katılması şarttır. İlk toplantıda bu çoğunluk elde edilemediği takdirde toplantı en çok bir hafta içinde çoğunluk aranmaksızın yapılır. Toplantılarda kararlar mevcut temsilcilerin çoğunluğu ile alınır. [7] Genel Kurulun görevleri: a) Birlik hesaplarını incelemek, Yönetim Kurulu raporlarını görüşüp karara bağlamak ve gereğinde Yönetim ve Denetim Kurulunu ibra etmek, b) Birliğin çalışma programı ve bütçesini görüşüp karara bağlamak, idarecilere ve temsilcilere verilecek ücretler ile bunlara ilişkin her türlü ödenek ve yollukları tespit etmek, c) Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurula arz olunan hususları görüşüp karara bağlamak, d) Genel Kurul üyelerinin yirmide biri tarafından görüşülmesi veya gündemden çıkarılması istenen konuları görüşmek ve gündeme alınan maddeleri karara bağlamak, e) (Değişik: 5/12/2019-7194/38 md.) Yönetim ve Denetim Kurulu (…) [8] üyelerini seçmek, f) Üye kayıt ücreti ve aidat miktarını tespit etmek, g) (Değişik: 28/12/2006-5571/10 md.) Gerekli olduğu takdirde taşınmaza bağlı mülkiyet ve diğer sınırlı aynî hakların edinilmesine ve satışına karar vermek. Ancak, taşınmazların satışı için Genel Kurulun üçte iki çoğunluğunun olumlu oyu gereklidir. ğ) (Ek: 28/12/2006-5571/10 md.) Üyelerini diğer meslek kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları nezdinde temsil etmek, dava açmak, dernek, vakıf ve iktisadi işletmelerini kurmak, Birliğin amacını gerçekleştirmek için şirket kurulması veya kurulu olanlara ortak olunması konusunda karar vermek. h) (Ek: 28/12/2006-5571/10 md.) Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek hizmetlerin ücretini tespit için Yönetim Kuruluna yetki vermek. ı) (Ek: 28/12/2006-5571/10 md.) Genel Kurul yetkisi dahilindeki konularda Yönetim Kuruluna yetki vermek. B) Yönetim Kurulu, Genel Kurulun kendi üyeleri arasından seçeceği 9 kişiden teşekkül eder. Yönetim Kurulu üyelerinin en az 4 ünün (A) grubu seyahat acentaları temsilcisi olması gerekir. Ayrıca Yönetim Kuruluna 9 yedek üye de seçilir. Yönetim Kurulu ayda en az iki defa, ihtiyaca göre ve başkanın çağrısiyle de her zaman toplanabilir. Yönetim Kurulunun görevleri; a) Birliğin çalışma programı ve bütçesini hazırlamak ve Genel Kurula sunmak, b) Genel Kurulca alınacak kararları uygulamak, c) Merkez Müdürü ve Merkez Bürosunun kadrolarını tespit ve tayin işlemlerini yapmak, d) Adi ve olağanüstü genel kurul toplantısına karar vermek, e) Bütçe fasılları arasında nakiller yapmak, f) Yönetim Kurulu üyelerinin ekseriyeti tarafından görüşülmesi istenen ve gündeme alınan konuları görüşüp karara bağlamak, h) Bu maddenin son fıkrasında bahsedilen yönetmelikte belirtilen diğer görevleri ifa etmektir. C) Denetim Kurulu, Genel Kurulca Birlik üyeleri arasından seçilecek 3 kişiden teşekkül eder. Ayrıca aynı sayıda yedek üye de seçilir. Denetim Kurulunun görevleri; a) Genel Kurul tarafından alınan kararların Yönetim Kurulunca yerine getirilip getirilmediğini araştırmak, b) Birlik işlerinin mevzuat esasları dairesinde yürütülüp yürütülmediğini denetlemek, c) Bakanlıkça verilecek görevlerin yerine getirilip getirilmediğini incelemek, d) Birliğin işlemlerini ve hesaplarını kontrol etmek, e) Birliğin bir yıllık işlem ve hesapları hakkında Genel Kurula rapor vermek, f) Birliğin çalışmaları hakkında 3 ayda bir Bakanlığa rapor vermektir. D) Disiplin Kurulu Genel Kurulca Birlik üyeleri arasından seçilecek 3 kişiden meydana gelir. ( İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 22/3/2023 Tarihli ve E: 2022/156, K: 2023/58 Sayılı Kararı ile) Bakanlıkça, Seyahat Acentaları Birliğinin ve organlarının görev ve yetkilerine ilişkin bir yönetmelik hazırlanır. (Ek fıkra: 28/12/2006-5571/10 md.) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, Disiplin Kurulu ve disiplin cezaları ile Genel Kurul toplantıları, seçimler ve yasaklara ilişkin olarak 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 24 üncü maddesi ile aynı Kanunun üçüncü kısmının birinci bölümünün esnaf ve sanatkâr odalarına ilişkin hükümleri uygulanır. IV - BİRLİĞİN GELİRLERİ Madde 35 – Seyahat Acentaları Birliğinin gelirleri aşağıda yazılı kaynaklardan meydana gelir. a) Üyelerin Birliğe kayıt ücreti ve aidat, b) Seyahat acentaları personelinin yetiştirilmesi için düzenlenecek kurs ve seminerlerden temin edilecek gelirler, c) Bağış ve yardımlar. ç) (Ek: 28/12/2006-5571/11 md.) Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek hizmetlerin gelirleri, d) (Ek: 28/12/2006-5571/11 md.) Yayınlardan, sosyal, kültürel ve eğitim faaliyetlerinden elde edilecek gelirler, e) (Ek: 28/12/2006-5571/11 md.) Fuar, sergi ve benzeri organizasyonlardan elde edilecek gelirler, f) (Ek: 28/12/2006-5571/11 md.) Birliğin menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, iştirak ve şirket kârlarından elde edilecek gelirler, g) (Ek: 28/12/2006-5571/11 md.) Diğer gelirler. (Ek fıkra: 28/12/2006-5571/11 md.) Birliğe kayıt ücreti yirmibin Yeni Türk Lirası olup, nakden ve bir defada tahsil edilir. Yıllık aidat, üye kayıt ücretinin yüzde beşidir. Üye kayıt ücreti ve yıllık aidat her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Yıl içinde tahsil edilmeyen yıllık aidatlara genel kurul kararı ile yönetim kuruluna verilecek yetkilendirme ile gecikme zammı uygulanır. ÜÇÜNCÜ KISIM Son hükümler Madde 36 – 6086 sayılı Turizm Endüstrisini Teşvik Kanununun 34 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş bulunan seyahat acentaları ve şubelerinin 6 ay içinde kendilerini bu kanun hükümlerine uydurmaları ve yeniden işletme belgesi almaları şarttır. Bu süre zarfında kendilerini bu kanun hükümlerine uydurmayan seyahat acentalarının mevcut ruhsatnameleri iptal edilir. (A) grubu seyahat acentalığı işletme belgesi talebinde bulunan seyahat acentalarından yurt dışından tertipledikleri turistik turlarla ilgili olarak son iki yıl içinde 4 üncü maddenin 2 nci fıkrasında söz konusu edilen miktarda döviz temin ettiğini tevsik edenlere işletme belgesi verilir. Son iki yıl içinde söz konusu edilen miktarda dövizi temin edememiş olan seyahat acentalarına ise geçici işletme belgesi verilir. Geçici Madde 2 – Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş bulunan seyahat acentaları ve şubelerinin kendilerini bu kanun hükümlerine uydurmaları hususunda azami 4 ay içinde görüş bildirmek ve yeni müracaatlarda Seyahat Acentaları Birliğinin vazif elerini ifa etmek üzere Birlik kuruluncaya kadar bir seyahat acentası örgütün ü vazifelendirir. Seyahat acentalarının kendilerini bu kanun hükümlerine uydurmalarını müteakıp bir ay içinde, vazifeli seyahat acentası örgütü Seyahat Acentaları Birliğinin ilk Genel Kurulunu toplar. Seyahat acentaları Geçici Madde 3- (Ek: 28/12/2006-5571/12 md.) Gerçek kişilere ait seyahat acentalarının işletme belgeleri bir defaya mahsus olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde tüzel kişiliğe devredilebilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kurulmuş bulunan seyahat acentaları, bu Kanunun 10 uncu maddesinin (e) bendinde belirtilen teminatı aynı maddenin son fıkrası uyarınca hazırlanacak yönetmeliğin yayımından itibaren iki yıl içerisinde Bakanlığa ibraz etmekle yükümlüdürler. Bu teminat mektuplarının ibrazı halinde Bakanlıkta mevcut teminat mektupları iade edilir. Bu yükümlülüğe uymayan seyahat acentalarının belgeleri bu Kanunun 27 nci maddesinin (b) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca iptal edilir. Geçici Madde 4- (Ek: 31/7/2008-5800/5 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 27 nci maddenin (b) bendinin (2) numaralı alt bendine göre bir yıl içinde üç kez idari para cezası almak suretiyle işletme belgesi iptal edilenlerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde talepte bulunmaları halinde işletme belgeleri ihya edilir. Geçici Madde 5- (Ek:5/12/2019-7194/39 md.) Birliğin 2019 yılı Kasım ayında yapılacak olan seçimlerinde 34 üncü maddenin birinci fıkrasının (A) bendinde yer alan, seçimlerin üç yılda bir kasım ayında yapılacağına ilişkin hüküm uygulanmaz. Birliğin 2019 yılı Kasım ayında yapılan seçimlerinde seçilen Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulunun asıl ve yedek üyelerinin görev süresi üç yıl olarak uygulanır. Geçici Madde 6- (Ek: 8/4/2022-7394/7 md.) Birliğe ödenecek 2022 yılı yıllık aidatlarının hesaplanmasında 2022 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranının yüzde ellisi dikkate alınır. Geçici Madde 7- (Ek:27/12/2023-7491/28 md.) 6/2/2023 tarihinde yaşanan deprem afetinden etkilenen ve Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kabul edilen; Adana, Adıyaman, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Malatya, Mardin, Niğde, Osmaniye, Şanlıurfa ve Tunceli illerinde faaliyet gösteren seyahat acentalarından 35 inci maddede düzenlenen yıllık aidat 2023 ve 2024 yılları için alınmaz. Madde 37 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 38 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1618 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 1618 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5571 7 13/1/2007 tarihinden 3 ay sonra 5571 2, 3, 4, 6, 9, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 34, 35 ve Geçici Madde 3 13/1/2007 5728 8 8/2/2008 5800 19, 20, 27, 32, Geçici Madde 4 13/8/2008 6326 27 22/6/2012 6352 30 5/7/2012 7194 34, Geçici Madde 5 7/12/2019 7244 4 17/4/2020 7394 Geçici Madde 6 15/4/2022 Anayasa Mahkemesi’nin 22/3/2023 Tarihli ve E: 2022/156, K: 2023/58 sayılı Kararı 33,34 4/5/2023 7464 34 2/11/2023 7491 Geçici Madde 7 28/12/2023 7500 30 27/4/2024 [1] 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle bu Kanunun, 3, 20 ve 34 üncü maddelerinde yer alan “Turizm ve Tanıtma Bakanlığınca” ibareleri “Bakanlıkça”; 6, 17 ve 19 uncu maddelerinde yer alan “Turizm ve Tanıtma Bakanlığına” ibareleri “Bakanlığa”; 24 üncü maddesinde yer alan “Turizm ve Tanıtma Bakanlığı” ibaresi, “Bakanlık”; 26 ncı maddesinde yer alan “Turizm ve Tanıtma Bakanlığında” ibaresi “Bakanlıkta” ve 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Ankara” ibaresi “İstanbul” olarak değiştirilmiştir. [2] 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu madde başlığı “Seyahat acentası personelinin nitelikleri “ iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [3] 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle b u bölüm başlığı “SEYAHAT ACENTALARINDAN ALINACAK TEMİNAT“ iken, 12 nci maddenin başlığı “Kuruluş teminatı” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu maddenin başlığı “Kuruluş teminatı” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [5] Bu madde başlığı “İptal sebepleri“ iken, 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “üç aydan altı aya kadar hapis ve bin güne kadar adlî” ibaresi “mülki amir tarafından ikibin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî”, ikinci fıkrasında yer alan “bin güne kadar adlî” ibaresi “mülki amir tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle, bu paragrafta yer alan “2 yılda” ibaresi “üç yılda” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu alt bentte yer alan “üyeleri ile 11/7/2019 tarihli ve 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun ile kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Yönetim Kurulunun asıl ve yedek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
1,632
3
1
ASKERİ CEZA KANUNU [1] [2] Kanun Numarası :1632
22/5/1930
15/6/1930
ASKERİ CEZA KANUNU [1] [2] Kanun Numarası :1632 Kabul Tarihi :22/5/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete :Tarih: 15/6/1930 Sayı : 1520 Yayımladığı Düstur :Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa : 367 BİRİNCİ KISIM Askeri suçlar ve kabahatler ve cezalar BİRİNCİ BAP Esaslar Askeri cürüm ve kabahat: Madde 1 – Türk Ceza Kanununa göre cürümler ve cezalar hakkında umumi suretle cari olan esaslar bu kanunda hilafı yazılı olmadıkça askeri cürümler ve cezalar hakkında da tatbik olunur. 1 - Bu kanunun ölüm, ağır hapis ve hapis cezalariyle cezalandırdığı suçlar askeri cürümlerdir. 2 - Bu kanunun kısa hapis cezasiyle cezalandırdığı suçlar askeri kabahatlerdir. Askerlerin askeri olmayan suçları: Madde 2 – Askeri şahısların askeri olmayan suçları için Türk Ceza Kanunu hükümleri tatbik olunur. Askeri şahıslar: [3] Madde 3 – (Değişik: 22/3/2000 - 4551/1 md.) Askerî şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, erbaş ve erler ile askerî öğrencilerdir. Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır. İhtiyat askeri şahıslar: Madde 4 – İhtiyat askeri şahıslar askeri hizmetlerde bulundukları müddetçe bu kanun hükümlerine tabidirler. Asker kişilerin yabancı ülkelerde işledikleri askerî suçlar Madde 5 – (Mülga: 25/10/1963-353/259 md.; Yeniden düzenleme : 22/3/2000-4551/2 md.) Asker kişilerin yabancı ülkelerde Türk askerî kıt’a, karargâh ve kurumlarında veya diğer resmi görevleri sırasında veya esir kamplarında işledikleri askerî suçlar, Türkiye’de işlenmiş sayılır. Bunlar hakkında yabancı ülkede hüküm verilmiş olsa bile, Milli Savunma Bakanının talebi üzerine Türkiye’de tekrar muhakeme olunurlar. Bu halde, yabancı ülkede verilip infaz edilen ceza, verilecek cezadan indirilir. Ceza nev’ileri farklı ise, mahkeme yapılacak indirmeyi tayin eder. Müttefik hükümetlerin askeri şahıslarına karşı yapılan suçlar: Madde 6 – Müttefik hükümetlerin askeri şahısları ile müşterek vazife sırasında bu şahıslara karşı yapılan askeri suçlar müttefik hükümetler ile mukabele bilmisil mukavelesi varsa Türkiye askeri şahıslarına yapılmış sayılarak ona göre cezalandırılır. Harb hükümleri ve cari olacağı hal ve vakitler: Madde 7 – (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) Bu kanunda "seferberlikte" tabiriyle takyit edilen ceza hükümleri (Harb hükümleri) dir ve aşağıdaki hal ve vakitlerde caridir: A) Umumi seferberlik müddetince askeri şahıslar hakkında; B) Kısmi seferberlik ilan olunan mıntıkalarda bunun devamı müddetince askeri şahıslar hakkında; C) Örfi idare ilan olunan mıntıkalarda harb hükümleri tatbik olunacağına Cumhurbaşkanınca karar verildiği takdirde bunun devamı müddetince mezkür mıntıkada bulunanlar hakkında; [4] D) Fesat ve isyan halinde veyahut silah kullanılacak askeri bir hareket yapılması halinde kumanda eden subay tarafından harb hükümleri mer'i olacağı resmen bildirilen askeri kıtalar hakkında bu hallerin devamı müddetince; E) Bulundukları mahalde en büyük rütbeli komutan tarafından harb hükümleri mer'i olacağı kendilerine resmen tebliğ olunan harb esirleri hakkında. Seferberlik ve tarifi: Madde 8 – 1 - Sefer tabiri harb halini ihtiva eden seferberliktir. 2 - Seferberlik, ordunun veya bazı kısımlarının seferber olmasını amir olan emirde yazılı ve muayyen tarihten başlayarak ilgasını mübeyyin neşrolunan emirde yazılan tarihte biten haldir. 3 - Hazarda Türkiye Cumhuriyeti hudut ve kara suları dışında yalnız dahi seyrü hareket eden her harb tayyare ve harb gemisi üssülharekelerinden birine varıncaya kadar bu kanunun tatbikatında seferber sayılır. Düşman karşısı: Madde 9 – Seferberlikte düşman ile müsademeyi intizaren emniyet hizmetleri tatbik ve ifa olunmağa başladığı zamandan itibaren bu müsademeye memur kıta, gemi, tayyare düşman karşısında sayılır. Silahlı eşkiya: Madde 10 – Silahlı eşkiya düşman sayılır. Silahlının tarifi: Madde 11 – Bu kanunun tatbikatında; "Silahlı" tabirinden maksat hizmetin icabı olan silahı hamili bulunmak, veya silahının başında olarak bir amirin kumandası ve nezaretiyle hizmete başlanılmış olmak halidir. Hizmetin tarifi: Madde 12 – Bu kanunun tatbikatında (Hizmet) tabirinden maksat gerek malüm ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifeninmadun tarafından yapılması halidir. Memur, amir ve üstün tarifi: Madde 13 – (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) 1 - Bu kanunun tatbikatında "memur" tabirinden maksat 12 nci maddede yazılı hizmeti ifa ile mükellef olandır. 2 - Amir, makam ve memuriyet itibariyle emretmek salahiyetini haiz kimsedir. 3 - Üst tabiri rütbe ve kıdem büyüklüğünü gösterir. 4 - Herhangi bir suretle ciheti askeriyece göz altına alınan yabancı devlet orduları mensupları arasında astlık ve üstlük münasebetleri cari değildir. Bunlar arasında astlık ve üstlük münasebetleri salahiyetli komutanlar tarafından hususi surette verilen emirle teessüs edebilir. Toplu erbaş ve er karşısının tarifi: Madde 14 – Bir fiil toplu erbaş ve er karşısında yapılmış sayılarak kanunun bu kayıt ile takyit ettiği hükümlerin tatbikı için amir veya mafevk ile failden veya şeriklerden başka askeri hizmet maksadiyle toplanmış en az yedi askeri şahsın bulunması şarttır. Nöbetçi, karakol, devriyenin tarifi: Madde 15 – 1 - Bu kanunun tatbikatında nöbetçi hazarda ve seferde emniyet, muhafaza, disiplin, tarassut maksatlariyle silahlı olarak bir yere konulan ve muayyen bir talimatı bulunan tek veya çift askerdir. 2 - Karakol hazarda ve seferde aynı maksatlarla konulan ve bir amir emrinde bulunan silahlı bir kısım askerdir. 3 - Devriye hazarda ve seferde aynı maksatlarla muayyen bir mıntakada seyyar olarak vazife yapan bir veya daha ziyade silahlı askerdir. Ordu ve kıtanın tarifi: Madde 16 – Bu kanunda yazılı olan "Ordu" kelimesi kara, deniz ve hava kuvvetlerine; ve kıta kelimesi subay kumandasında bulunan her birliğe şamildir. İstirdat ve tazminat nasıl hükmolunur: Madde 17 – Askeri mahkeme istirdat ve tazminata Türk Ceza Kanununun koyduğu kaideler mucibince hükmeder. (Ek: 11/12/1935-2862/1 md.) Adli amirler disiplin cezasile birlikte değeri 25 lirayı geçmiyen şeyler için istirdad ve tazminata da karar verebilirler. Bu kararlar aleyhine tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde askeri mahkemede itiraz olunabilir. İtiraz üzerine duruşma yapılarak hüküm verilir. İtiraz eden, muhakeme için tayin edilen günde mahkemede bulunmazsa itiraz hakkının düşmesine mahkemece karar verilir. İtiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kat'i olup bunlar aleyhine temyize müracaat olunamaz. [5] Askeri Ceza Kanununda yazılı cezanın icrası ve disiplin cezalarının tatbiki: Madde 18 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezaları: Madde 19 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) İKİNCİ BAP Cezalar Umumi hükümler BİRİNCİ FASIL Askeri cezalar Ölüm cezası: Madde 20 – 1- Ölüm cezası, buna mahküm olan kimsenin hayatının izale olunmasıdır. Bu ceza askeri şahıslar hakkında askeri bir cürümden dolayı hükmedilmiş ise mahkumun kurşuna dizilmesi suretiyle infaz olunur. 2 - Askeri olmayan bir cürümden dolayı askeri şahıslar ile askeri olmayan şahıslar hakkında askeri mahkemelerden verilen ölüm hükümleri Türk Ceza Kanununun 12 nci maddesi mucibince icra olunur. Bu veçhile asılacak ölüm mahkumları cezanın infazı için o baptaki ilam ve tasdik emri suretleriyle C. Müddeiumumiliğine verilirler. Şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar: Madde 21 – Bu kanuna göre şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar ağır hapis ve hapis ve kısa hapistir. Ağır hapis ve hapis cezalarının mahiyeti ve neticeleri: Madde 22 – Ağır hapis ve hapis cezalarının mahiyeti ve neticeleri ve icrası Türk Ceza Kanununda yazılı olan kaidelere tabidir. Kısa hapis cezaları : Madde 23 – (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) A) Kısa hapis cezaları üç türlüdür: 1 - Göz hapsi; 2 - Oda hapsi; 3 - Katıksız hapis. B) (Değişik : 22/3/2000-4551/3 md.) Subay, astsubay, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar hakkında: 1 - Dört haftaya kadar göz hapsi, 2 - Dört haftaya kadar oda hapsi, Cezaları verilebilir. C) Erbaş ve er hakkında: 1 - Dört haftaya kadar oda hapsi; 2 - Üç haftaya kadar katıksız hapis cezaları verilebilir. D) (Değişik : 22/3/2000-4551/3 md.) Askeri öğrenciler hakkında : (Askeri orta ve lise ile eşidi okullar öğrencileri hariç) dört haftaya kadar oda hapsi cezası verilebilir. E) Kısa hapis cezalarında maaş ve tahsisat tam olarak verilir. Göz ve oda hapsi cezalarının mahiyeti, neticeleri ve yerine getirilmesi [6] Madde 24 – (Değişik: 22/3/2000-4551/4 md.) Subay, astsubay, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; A) Göz hapsi cezalarında: 1 - Resmi daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetlerine devam ederler. 2 - Hizmetin bitiminden sonra hiçbir yere gidemezler. Kışlada veya resmi odalarda kalırlar. 3 - Hizmete ilişkin olanlar dışında hiçbir ziyaret kabul edemezler. B) Oda hapis cezalarında : 1 - Mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. 2 - Emir veremezler. 3 - Genel hizmet yapamazlar. Askeri öğrenciler, oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. Hapis odalarının kapısında bir nöbetçi bulundurulur. Erbaş ve er hakkında oda ve katıksız hapis cezalarının mahiyeti ve icrası: Madde 25 – Erbaş ve er : 1 - Oda hapsi cezasını muayyen hapis odalarında topluca geçirirler. 2 - Katıksız hapis cezasını hapis odasında tek başına geçirirler. 3 - Hapis odalarının kapısında bir nöbetçi bulundurulur. 4 - (...) [7] Onbaşı ve erler ağır askeri hizmetlerde kullanılabilirler. Katıksız hapsin icrası: Madde 26 – Katıksız hapis, mahkuma bir katı minder ve gıda olarak yalnız su ve istihkak miktarı ekmek verilmek ve tütün ve saire verilmemek suretiyle tenfiz olunur. Bu mahrumiyetler hapsin dördüncü sekizinci on ikinci günleriyle bundan sonra mahkumiyet müddetince her üç günde bir kaldırılır. Katıksız hapsin değiştirilmesi: Madde 27 – Mahkumun sıhhati katıksız hapse müsait değilse disiplin cezasının bir derece daha hafifi tatbik olunur. Kısa hapis cezalarının tatbikı şartları: Madde 28 – 1 - Bu kanunda kısa hapis cezası gösterilen yerlerde failin rütbesine göre caiz olan kısa hapsin her nev'i hükmolunabilir. 2 - Bu kanunda kısa hapis cezasının nevi tasrih edilipte bu nevi cezanın failin rütbesine göre verilmesi gayricaiz olduğu takdirde failin rütbesine göre caiz olan bir derece hafifi hükmolunur. Fer'i askeri cezalar : [8] Madde 29 – (Değişik : 22/3/2000-4551/5 md.) Askeri şahıslar hakkında hükmolunacak fer’i askeri cezalar şunlardır: A) Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma. B) Rütbenin geri alınması. C) Askeri öğrencilik hukukunu kaybettirme. Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası: [9] Madde 30 – (Değişik: 22/3/2000-4551/6 md.) Aşağıda yazılı hallerde subay, astsubay, uzman jandarmalar ve özel kanunlarında bu cezanın uygulanacağı belirtilen asker kişiler hakkında, askeri mahkemeler veya adliye mahkemelerince asıl ceza ile birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilir. Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, Silahlı Kuvvetlerden çıkarmayı gerektirir. A) Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere ölüm, ağır hapis, bir seneden fazla hapis cezası ile hükümlülük halinde, B) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle hükümlülük halinde. Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askeri mahkemelerce üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilebilir. Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının niteliği ve sonuçları: [10] Madde 31 – (Değişik : 22/3/2000-4551/7 md.) Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının niteliği, hükümlünün Silahlı Kuvvetlerle ilişiğinin kesilmesidir. Bu ceza, ayrıca bir hükme gerek kalmaksızın; A) Askeri rütbe ve memuriyetlerin kaybedilmesi, B) Subay, astsubay, uzman jandarma ve Devlet memuru olarak tekrar Türk Silahlı Kuvvetlerine kabul edilmeme, Sonuçlarını doğurur. Askeri öğrencilik hukukunu kaybettirme cezası, niteliği ve sonuçları [11] Madde 32 – (Değişik : 22/3/2000-4551/8 md.) Aşağıda yazılı hallerde askeri öğrenciler hakkında, askeri mahkemeler veya adliye mahkemelerince; asıl ceza ile birlikte askeri öğrencilik hukukunu kaybettirme cezası da verilir. Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, Silahlı Kuvvetlerden çıkarmayı gerektirir. A) Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere ölüm, ağır hapis veya üç aydan fazla hapis cezasına hükümlülük halinde, B) 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (B) bendinde yazılı hallerde. Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askeri mahkemelerce üç ay veya daha az hapis cezası ile birlikte askeri öğrencilik hukukunu kaybettirme cezası da verilebilir. Bu ceza ayrıca bir hükme gerek kalmaksızın; A) Askeri öğrencilik sıfatının, B) Muvazzaf askeri personel yetiştiren askeri okullara girme hakkının, Kaybedilmesi sonuçlarını doğurur. İhraç cezasının mahiyeti ve neticeleri: Madde 33 – (Mülga : 22/3/2000-4551/38 md.) Asker kişiler hakkında memuriyetten mahrumiyet cezasının uygulanması: [12] Madde 34 – (Değişik : 22/3/2000-4551/9 md.) Subaylar, astsubaylar, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar hakkında memuriyetten mahrumiyet cezası verildiği takdirde, bu fer’i cezaya karşılık o kadar süre açığa çıkarılmalarına hükmolunur. Bu süre kıdemden ve emeklilik süresinden indirilir. Yükümlü olan erbaş ve erler hakkında memuriyetten mahrumiyet cezası terhislerinden sonra yerine getirilir. Bir seneden fazla memuriyetten mahrumiyet cezasına hükümlülük halinde, bu Kanunun Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Altı aydan fazla memuriyetten mahrumiyet cezası alan uzman jandarma ve uzman erbaşların Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkileri kesilir. Rütbenin geri alınması cezası, niteliği, sonuçları ve yerine getirilmesi [13] Madde 35 – (Değişik : 22/3/2000 - 4551/10 md.) Rütbenin geri alınması cezası 30 uncu maddede yazılı hallerde erbaşlar hakkında uygulanır. Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, rütbenin geri alınması işlemi idarece re’sen uygulanır. Rütbenin geri alınması cezası, hükümlünün rütbesinin geri alınarak erliğe indirilmesi, askeri hizmetten doğan ve özel kanunda saklı tutulmayan bütün hakların kaybı sonuçlarını doğurur. (İptal son fıkra: Anayasa Mahkemesinin 25/11/2005 tarihli ve E. : 2000/34, K. : 2005/91 sayılı Kararı ile.) Rütbenin geri alınması cezasının mahiyeti ve neticeleri: Madde 36 – (Mülga : 22/3/2000 - 4551/38 md.) Umumi mahkemelerin verdiği cezaların icabettiği askeri fer'i cezaların tatbiki şekli: Madde 37 – (Mülga : 22/3/2000 - 4551/38 md.) Yeni baştan askerlik cezası, mahiyeti ve neticeleri: Madde 38 – (Mülga: 14/6/1989 - 3574/4 md.) Askeri mahkemelerce verilen tutuklama kararları ile asker kişiler hakkında verilen cezaların ve tutuklama kararlarının infaz yeri: [14] Madde 39 – (Mülga: 15/8/2017-KHK-694/203 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/189 md.) İKİNCİ FASIL Cürme teşebbüs Teşebbüs: Madde 40 – 1 - Askeri cürümlerde müteşebbisler hakkında Türk Ceza Kanununun 61, 62, 63 üncü maddeleri hükümleri tatbik olunur. 2 - Bir cürümün cezasiyle beraber askeri fer'i cezalardan birinin hükmedilmesi lazım veya caiz ise o cürme teşebbüs halinde dahi bu fer'i ceza verilir, veya verilebilir. ÜÇÜNCÜ FASIL Cürümde ve kabahatte iştirak İştirak: Madde 41 – 1- Askeri cürümlerde ve kabahatlerde iştirak halinde, Türk Ceza Kanununun 64 üncüden 67 nciye kadar olan maddeler hükmü tatbik olunur. 2 - Hizmete mütaallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldur. 3 - Aşağıdaki hallerde maduna da faili müşterek cezası verilir : A : Kendisine verilen emrin hudutlarını aşmış ise, B : Amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile mütaallik olduğu kendisince malum ise. DÖRDÜNCÜ FASIL Cürümde tekerrür Tekerrür: Madde 42 – 1 - Bir cürüm işleyenin mükerir sayılması ve bu kanunun o suretle gösterdiği hükümlerin ve cezaların tatbik edilmesi, suçlunun askeri bir cürümden dolayı bir Türk askeri mahkemesinde mahkum olarak ceza gördükten sonra aynı askeri cürmü tekrar yapmasına bağlıdır. Bu hüküm evvelce verilen ceza kısmen tenfiz edilmiş veya hususi af yoluyle düşmüş olsa bile tatbik olunur. Şu kadar ki cezanın tenfizinden veya affından itibaren yeni cürmün işlendiği tarihe kadar aradan beş sene geçmiş ise bu hükümler tatbik olunmaz. 2 - Tekerrürün teaddüdünde aynı kaide caizdir. BEŞİNCİ FASIL Cürüm ve cezaların içtimaı Cürüm ve cezaların içtimaı: Madde 43 – 1 - Bu kanunda yazılı cürümlerle cezaların içtimaında Türk Ceza Kanununun 68 inciden 80 inciye kadar olan maddeleri hükmü tatbik olunur. 2 - Bir araya gelen cezalar aynı neviden kısa hapis cezalarından ibaret ise mecmuuna bir kısa hapis cezası verilir ve İçtima hali şiddet sebebi sayılır. 3 - Kısa hapis cezaları aynı neviden değil ise umumi ceza en ağır cezanın azami haddine göre tayin olunur. Bir gün katıksız hapis iki gün oda hapsine müsavi tutulur. 4 - Müteaddit cürümlerin cezalarından velevki yalnız biriyle beraber fer'i bir cezanın dahi hüküm edilmesi lazım veya caiz ise bu fer'i ceza hükmolunur veya hükmolunabilir. ALTINCI FASIL Cezaya ehliyet veren ve bunu kaldıran ve hafifleten sebepler Cezaya ehliyet veren, kaldıran ve hafifleten sebepler: Madde 44 – Cezaya ehliyet veren ve bunu kaldıran veya hafifleten sebeplere dair Türk Ceza Kanununun birinci kitabının dördüncü babında yazılı hükümler, bu kanunda hilafı yazılı olmadıkça askeri cezalar hakkında da mer'idir. Din ve vicdana göre lazım sayılan hareketler cezaya ehliyeti ve tesiri: Madde 45 – Bir şahsın hareketini vicdanına veya dinine göre lazım saymış olması, yapmak veya yapmamakla vukua gelen bir cezayı mucip olmasına mani teşkil etmez. Korku ve ihtiyari sarhoşluğun cezaya tesiri: Madde 46 – 1 - Vazife ve hizmette şahsi tehlike korkusu cezayı hafifletmez. 2 - Disiplin tecavüzünde ve kabahatlerinde veya hizmet esnasında yapılan suçlarda ihtiyari sarhoşluk cezayı hafifletemez. YEDİNCİ FASIL Cezaların tecili Erteleme [15] Madde 47 – (Değişik: 23/6/2016 - 6722/9 md.) Türk Ceza Kanununun hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükümleri, askeri suçlar hakkında da uygulanır. Ancak aşağıdaki hâllerde hapis cezaları ertelenmez: A) Sırf askeri suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan netice cezanın üç ay veya daha fazla süreli hapis cezası olması. B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi. C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi. D) Daha önce sırf askeri bir suçtan dolayı mahkûm olunması. SEKİZİNCİ FASIL Müşterek hükümler Askeri suçlarda şikayet ve izin: Madde 48 – (Değişik; 12/5/1941 - 4026/1 md.) A) Askeri suçların takibi şikayete bağlı değildir. B) Askeri kazaya tabi olupta Türk Ceza Kanunu mucibince takibi Adliye Vekilinin izinine bağlı suçlar hakkında izin, Milli Müdafaa Vekili tarafından verilir. Askeri cürümlerde dava ve cezanın nasıl düşeceği: Madde 49 – (Değişik: 11/12/1935 - 2862/4 md.) Aşağıdaki fıkralarda yazılı hükümler mahfuz olmak üzere askeri suçlarda dava ve cezanın düşmesi hususlarında Türk Ceza Kanununun birinci kitabının 9 uncu babı hükümleri tatbik olunur. A) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 28/3/2013 tarihli ve E.: 2012/143, K.: 2013/48 sayılı Kararı ile.) B) Hıyanet cürümlerile maznun ve mahkum olanlar hakkıda müruru zaman yoktur. C) (Ek : 14/6/1989 - 3574/1 md.) Sırf askeri suçlarda Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesi hükümleri uygulanmaz. Cezanın nasıl arttırılacağı: Madde 50 – Bu kanunda bir suç için şahsi hürriyeti tahdit eden bir cezanın arttırılacağı yazılı olan yerlerde mezkür ceza mevzuubahis cürüm için muayyen olan cezanın iki misline kadar çoğaltılabilir. Şu kadar ki ceza o cürüm için kanunda yazılı azami haddi geçemez. Cezanın arttırılması icabeden sebepler: Madde 51 – Bu kanunda hususi bir hüküm tayin edilmemiş oldukça aşağıdaki haller her halde cezanın arttırılmasını muciptir. A) Madunlarla birlikte bir suçu yapmak veya madunların bir suçuna iştirak etmek; B) Suç silahın veya resmi nüfuz ve salahiyetin suistimali suretiyle hizmetin ifası esnasında yapılmak; C) Suç müteaddit şahıslar tarafından toplu olarak veya herkesin gözü önünde birlikte işlenmek. Memnu hakların ne suretle geri verileceği ve neticeleri: Madde 52 – 1 - Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun memnu hakların geri verilmesi hususundaki hükümleri askeri şahıslar hakkında da tatbik olunur. 2 - Memnu hakların geri verilmesine karar verildiği takdirde mahkumiyetle zayi olan bilcümle askeri rütbe, unvan, memuriyet, nişan ve askeri hizmet esnasında kazanılan tekaütlük ve sair haklar geri gelmez. Şu kadar ki bu kararı alan tekrar orduya girerse yeni baştan rütbe, nişan ve madalya ve tekaüt hakkı kazanabilir. 3 - Umumi af ilanından mahkum bulunan askeri şahsın nişan, rütbe ve madalya ve tekaütlük hakkının geri verilmesi, ancak Umumi Af Kanununda yazılı olmağa bağlıdır. Şartla salıverilme [16] Madde 53 – (Değişik : 22/3/2000 - 4551/13 md.) Askeri mahkemeler tarafından mahkum edilen askeri şahıslar hakkında şartla salıverilme ve şartla salıverilme kararının geri alınması hususlarında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Gerek askeri mahkemelerden ve gerekse adliye mahkemelerinden şartla tahliye kararı alanların tamamlanacak askeri yükümlülükleri varsa, tahliyelerinde tamamlattırılır. ÜÇÜNCÜ BAP Cürümler ve cezaları BİRİNCİ FASIL Hiyanet Vatan aleyhindeki cürümler: Madde 54 – Vatan aleyhinde bir cürüm yapan askeri şahıslar hakkında Türk Ceza Kanununun 125 inciden 145 inci maddeye kadar olan maddeleri hükümleri tatbik olunur. Harb hiyaneti: Madde 55 – (Değişik: 21/8/1940 - 3914/1 md.) (1) Seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda Türk Ceza Kanununun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı cürümleri işleyenler veya işlemeye teşebbüs edenler (Harb hiyaneti) cürümünden dolayı ölüm cezası ile cezalandırılırlar. (2) Az vahim hallerde ölüm cezası yerine müebbet veyahut on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilebilir. Maksat hasıl olursa her halde ölüm cezası verilir. Milli Müdafaaya hiyanet: Madde 56 – (Değişik: 8/6/1959 - 7331/1 md.) (1) Bu maddede gösterilen fiilleri işliyenler ve bunlara teşebbüs edenler (Milli Müdafaaya hiyanet) cürmünden dolayı aşağıda yazılı cezalarla cezalandırılırlar. A) Türk Ceza Kanununun 133 üncü maddesinde ve 136 ncı maddesinin siyasi ve askeri casusluğa dair 3 üncü fıkrasında yazılı cürümleri işliyenlere Türk Ceza Kanununa göre ceza verilir. Bu cürümleri seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda işliyenler veya işlemiye teşebbüs edenler, 136 ncı maddenin son fıkrasında suçlunun taksirine müstenit olarak yazılı olan haller hariç olmak üzere, ölüm cezasiyle cezalandırılır. B) Doğru olması halinde askeri veya siyasi bir sır teşkil edecek olan evrak ve vesaikı ve sair maddeleri Milli Müdafaaya hiyanet maksadiyle sahte olarak vücuda getiren veya bu suretle vücuda getirilmiş olduğunu bildiği halde bunları aynı maksatla bir başkasına bildiren veya tevdi edenler hakkında on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir. Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda işlenmiş ise failleri ölüm cezası ile cezalandırılırlar. C) (A) ve (B) bentlerinde yazılı cürümlerden birini veya bazılarını işlemek üzere iki veya daha ziyade kimseler aralarında ittifak ederlerse bunlardan herbiri sekiz seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda işlenmiş ise failleri müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar. D) (A) ve (B) bentlerinde yazılı hiyanet cürümlerini işlemeyi bir kimseden talep veya bu cürümleri işlemek için hizmetini arz veyahut böyle bir talebi veya arzı kabul edenler hakkında da bu bentlerde yazılı cezalar aynen verilir. Eğer böyle bir talep veya arz veya kabul yazılı şekilde vukubulmuşsa, bu yazının fail tarafından mücerret gönderilmiş olmasiyle cürüm tamam olur. E) (A) ve (B) bentlerinde yazılı cürümlerden birini veya bazılarını işlemek üzere bir teşekkül kuranlar, tanzim ve sevk ve idare edenler üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis veya böyle bir teşekküle yalnız iştirak edenler bir seneden üç seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılırlar. Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesi mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda işlenmiş ise teşekkülü kuranlar, tanzim ve sevk ve idare edenler ölüm ve böyle bir teşekküle iştirak edenler müebbet veya on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılırlar. F) C, D, E bentlerinde yazılı hallerde her hangi bir suretle olursa olsun cürmün işlenmesine mani olan suç ortağı cezadan kurtulur. G) Türk Ceza Kanununun 127 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında yazılı olan milli menfaatler aleyhine yabancıdan menfaat veya vait kabul eden vatandaşla bu maksatla para veren veya menfaat temin veya vadeden yabancılar bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılırlar. Fiil seferberlikte veyahut Türkiye Cumhuriyetini tehdit eden yakın bir harb tehlikesini mevcut olduğunu gösteren fevkalade zamanlarda işlenmiş ise, failleri ölüm cezasiyle cezalandırılır. Eğer para veya menfaat, yazılı bir beyan ile talep veya kabul ve taahhüt edilmiş ise, fail tarafından bu beyanın mücerret gönderilmiş olması ile fiil tamam olur. Bu bentte yazılı cürümler ancak Milli Müdafaa Vekilinin talebi üzerine takip olunur. Talebin geri alınması caizdir. 2) Az vahim hallerde bu maddede yazılı ölüm cezaları yerine müebbet ağır hapis veya on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası verilir. Milli Müdafaa aleyhine sair hareketler: Madde 57 – (Değişik: 21/8/1940-3914/1 md.) (1) Her kim, bir müstahkem mevkide, bir harb limanında veyahut diğer bir askeri müessesede ve askeri sahada, deniz ordusuna ait bir gemide, yahut Devlet karasuları içinde Devletin bir makamına, bir memura veya bir askere karşı ismi ve şahsı halleri, sıfatı, mesleki, ikamet mahalli veya tabiiyeti hakkında kasten yanlış malumat verir veya malumat vermekten çekinirse üç aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılır. Resmen tahdit ve ilan edilmiş olan emniyet mıntakaları ve ordunun ihtiyaçlarına taalluk eden mevat ve eşyayı imal ve tamire ve muhafazaya tahsis edilmiş olan sınai müesseseler, depolar dahi askeri müessese gibi telakki olunur. (2) Türk Ceza Kanununun 135 inci maddesinde yazılı fiilleri işleyenler bu maddede gösterilen cezalarla cezalandırılır. Milli mukavemeti kırmak: Madde 58 – (Değişik: 21/8/1940-3914/1 md.) Her kim, Türk Ceza Kanununun 153, 161 inci maddelerinde yazılı suçlardan birisini ve 155 inci maddede yazılı halkı askerlikten soğutmak yolunda neşriyatta ve telkinatta bulunmak ve nutuk irat etmek fiillerini işleyecek olursa milli mukavemeti kırmak cürmünden dolayı mezkur maddelerde gösterilen cezalarla cezalandırılır. Milli Müdafaa vasıtalarını tahrip: Madde 59 – (Değişik: 21/8/1940-3914/1 md.) (1) Milli Müdafaayı ihlal kastiyle müdafaaya yarayan vasıtalardan birini veya her hangi bir tesisi tahrip eden, yok eden, terkeden, kullanılmayacak hale getiren veya kusurlu olarak imal, teslim veya tesellüm eden veya bunlara her hangi bir suretle zarar verenler sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. (2) Milli Müdafaanın emniyeti için ehemmiyetli olan bir işletmeye muktazi her hangi bir vasıtayı Milli Müdafaayı ihlal kastiyle kısmen veya tamamen bozarak veya tahrip ederek veyahut mesaisini ihlal eyleyerek işletmenin faaliyetini tehlikeye düşürenler veya muattal bir hale koyanlar sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. (3) Fiil, seferberlikte yapılmış veya Devletin harb hazırlıklarını veya harb kudretini veya kabiliyetini ve askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise 1, 2 numaralı fıkralarda yazılı curümlerin failleri ölüm cezası ile cezalandırılır. Söz vererek tahliye olunan harb esirleri: Madde 60 – 1 - Harb esiri olupta verdiği sözü tutmayarak Türkiye Cumhuriyeti aleyhine muharip olarak tutulmak ve yahut ecnebi olupta Türkiye Cumhuriyeti hizmeti askeriyesinde bulunduğu halde Türkiye aleyhine bir düşman ile beraber olmak hiyanet addolunarak faili ölüme mahkum olur. 2 - Düşman eline düşen her Türk askeri düşmana karşı silah tutmamak üzere söz vererek serbestisini elde ederse bir seneden beş seneye kadar hapsolunur. İKİNCİ FASIL Seferberlikte harb kuvvetlerini tehlikeye düşürmek Seferberliği geciktirenlerin ve ihlal edenlerin cezası: Madde 61 – 1 - Her kim kasten seferberliği geciktirip veya askeri bir hizmet ve vazifeyi ihlal edip bu suretle düşman teşebbüsatının kolaylaşmasına ve terakkisine ve yahut muharip Türkiye Cumhuriyeti ve mütteffikleri kıtalarına zarar ve tehlike gelmesine sebep olursa muvakkat ağır hapis ve yahut üç seneden fazla hapis cezasiyle cezalandırılırlar. 2 - Az vahim hallerde veya vazife ve hizmeti ihlal kasten vukubulmamış ise, üç seneye kadar hapsolunur. Müstahkem bir mevkii veya kendi mevkiini veya kendisini veya bir gemiyi, bir tayyareyi düşmana teslim eden kumandanların cezası: Madde 62 – 1 - Aşağıda yazılı olan askeri şahıslar ölüm cezasiyle cezalandırılır: A) Müstahkem bir mevkii; müdafaasına hizmet eden bütün vasıtaları kullanıp bitirmeksizin düşmana teslim eden mezkür mevkiin kumandanı; B) Emri altında bulunan müdafaa vasıtalarını ihmal ile kendisine mevdu mevkii terkeden veya düşmana teslim eden kumandan; C) Vazifesinin kendisinden talep eylediği her şeyi evvelden yapmayarak emri altına tevdi edilen kıtaatın teslimisilah etmesini intaç edecek surette açık sahrada düşmanla mukavele yapan kumandan; D) Askeri bir gemi ve tayyareyi ve yahut mürettebatını düşmana teslim etmemek için vazifenin kendisinden talep ettiği her şeyi evvelden yapmayarak düşmana teslim eden gemi ve tayyare kumandanı; 2 - B. ve C. fıkralarında yazılı olan cürümlerin failleri az vahim hallerde, beş seneden az olmamak üzere, muvakkat ve yahut müebbet ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. ÜÇÜNCÜ FASIL Yoklama kaçağı, bakaya, saklı, firar Madde 63 – 1 - (Değişik: 31/3/2011-6217/4 md.) Barışta, 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanununun 24 üncü maddesi uyarınca haklarında verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra söz konusu Kanunun 23 üncü maddesinde belirtilen mazeretlerden birisi bulunmaksızın, [17] a) Yoklama kaçaklarından birlikte (…) [18] yoklamaya tabi oldukları doğumluların yurt genelinde normal sevk yılı içindeki son kafilesi gönderilmiş bulunanlar için, son kafilenin gönderilmesi tarihinden, b) Bakaya kalanlar için, bakaya kaldıkları tarihten, c) İhtiyat erattan çağrılıp da birlikte işleme tabi olduğu kişiler gönderilmiş bulunanlar için, en son gönderilme tarihinden, d) Yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup olmamasına bakılmaksızın askerlik şubesince sevk edildiği kıtasına katılmayan veya geç katılanlar için, kendilerine tanınan kanuni yol süresinin bitiminden, itibaren dört ay içinde gelenler altı aya kadar, yakalananlar iki aydan altı aya kadar; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler iki aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir yıla kadar; bir yıldan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar, yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. 2 - (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) Seferberlikte birinci fıkrada yazılı olanlarla ruhsatlılardan sevk gününün bitmesinden itibaren yedi gün içinde gelenler bir aydan bir seneye, elde edilenler dört aydan iki seneye kadar, yedi günden sonra üç ay içinde gelenler iki seneden aşağı olmamak üzere elde edilenler üç seneden aşağı olmamak üzere hapis, üç aydan sonra kendiliğinden gelenler beş seneden az olmamak üzere ağır hapis, elde edilenler ölüm cezasına mahkum edilirler. Az vahim hallerde ölüm cezası yerine müebbet veya on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir ve diğer hallerde gösterilen cezalar yarıya indirilir. Çağırılıpta gelmiyen yedek subaylar, yedek astsubaylar ve askeri memurların cezaları: [19] Madde 64 – (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) 1 - Hazarda askeri hizmete çağrıldığı halde 1076 sayılı kanunun 15 inc maddesine tevfikan Milli Müdafaa Vekaletince emredilen müddet içinde askerlik şubesine gelmiyen yedek subay , yedek astsubay ve askeri memurlardan bu müddetin bitmesinden sonra on beş gün içinde elde edilenler bir aydan altı aya kadar, on beş günden sonra üç ay içinde elde edilenler altı aydan bir seneye kadar hapis ve üç aydan sonra elde edilenler beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cazalandırılır. Bu müddetler içinde kendiliğinden gelenlerin cezaları yarıya indirilir. 2 - Seferberlikte çağrıldığı halde muayyen müddet içinde askerlik şubesine gelmiyen yedek subaylar, yedek astsubaylar ve askeri memurlardan bu müddetin bitmesinden sonra yedi gün içinde gelenler üç aydan iki seneye kadar, elde edilenler altı aydan üç seneye kadar, yedi günden sonra üç ay içinde gelenler iki seneden ve elde edilenler üç seneden aşağı olmamak üzere hapis, üç aydan sonra gelenler beş seneden az olmamak üzere ağır hapis, elde edilenler ölüm cezasiyle cezalandırılırlar. 3 - Askeri hizmet için yapılan davet üzerine şubeye gelen yedek subay , yedek astsubay ve askeri memurlardan mahalli müretteplerine hazarda on iki ve sefeberlikte dört gün içinde hareket etmiyenler veya yol müddeti hariç olarak bu müddetlerin yarısından fazla bir müddeti yolda geçirerek vazife ve memuriyetlerine iltihak etmiyenler hazarda üç aya kadar ve seferberlikte üç aydan beş seneye kadar hapsolunurlar. Bu fıkrada ve 65 inci maddede yazılı müddetler halin icabına göre Milli Müdafaa Vekilliğince azaltılabilir veya uzatılabilir. Az vahim hallerde 63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hükümler bu maddede yazılı olan cezalar hakkında da tatbik olunur. 4 - 1076 sayılı kanunun 13 ve 15 inci madelerinde yazılı haller bu maddenin tatbikında da nazara alınır. Vazife ve memuriyetlerine gitmeyenlerin cezaları: Madde 65 – (Değişik: 25/1/1957-6889/1 md.) Tayin olunduğu vazife ve memuriyet emrinin tebliğinden itibaren mazeretsiz hazarda 15 ve seferberlikte 6 gün içinde hareket etmiyen veya yol müddeti hariç olarak hazarda 7, seferde 3 günden fazla bir müddet yolda geçirerek vazife ve memuriyetlerine iltihak etmiyen subaylar, askeri memurlarla astsubaylar üç aya kadar ve seferberlikte üç aydan beş aya kadar hapsolunurlar. Tekerrürü halinde ilk fiil hazarda ise altı ay ve seferberlikte ise sekiz ay ve her iki fiil seferberlikte ise bir sene hapsolunurlar. Yukarda hareket ve iltihak için tayin olunan müddetlerin bitmesinden itibaren hazarda altı, seferberlikte üç gün içinde kıtasına iltihak etmiyenler hakkında da 66 ncı madde hükümleri tatbik olunur. Firar ve cezası: Madde 66 – (Değişik: 14/6/1989-3574/2 md.) 1) Aşağıda yazılı askeri şahıslar bir yıldan üç yıla kadar hapsolunur: a) Kıt'asından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar, b) Kıt'asından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin, istirahat veya hava değişimi alarak ayrılanlardan, dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün içerisinde özürsüz olarak gelmeyenler, 2) Aşağıda yazılı hallerde hapis cezası iki yıldan aşağı olamaz. a) Suçlu, silah, mühimmat ve bunların teçhizat veya nakil vasıtalarından ve hayvanlardan birini veya ordu hizmetine tahsis edilen herhangi bir şeyi beraberinde götürmüş ise; b) Suçlu hizmet yaparken kaçmış ise; c) Suçlu mükerrir ise; 3) Seferberlikte bu maddede yazılı mehiller yarıya indirilir. Yabancı memlekete firar edenlerin cezaları: Madde 67 – (Değişik : 22/1/2004-5080/1 md.) Aşağıda yazılı fiilleri işleyen asker kişiler, yabancı ülkeye kaçmış sayılarak bir seneden beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar: A) (Değişik: 5/6/2017-KHK-691/3 md.; Aynen kabul: 31/1/2018-7069/3 md.) İzinli olduğu durumlar hariç, ülke sınırları dışında üç günü geçirenler. B) Ülke sınırları dışındaki bir askerî birlik veya görev yerinden, deniz veya hava aracından kaçıp da bu durumda üç günü geçirenler. C) Ülke sınırları dışındaki bir askerî birlikten, deniz veya hava aracından herhangi bir nedenle ayrı düşüp de askerî veya sivil bir Türk resmî makamına veya müttefik devlet makamlarına özürsüz olarak müracaat etmeksizin üç günü geçirenler. D) Harp esiri iken serbest bırakılıp da askerî veya sivil bir Türk resmî makamına veya müttefik devlet makamlarına teslim olmak üzere harekete geçme imkânı doğduğu halde, özürsüz olarak hareketsiz kalan ve bu durumda üç günü geçirenler. Aşağıda yazılı hallerde üç seneden yedi seneye kadar hapis cezası verilir: A) Fail beraberinde silah, mühimmat, savaş araç veya gerecini götürmüş ise. B) Fail hizmet yaparken kaçmış ise. C) Fail mükerrir ise. Seferberlik ve savaş halinde, bu maddede yazılı mehil bir güne iner. Bu maddedeki suçu seferberlikte işleyenlere beş seneden, savaş halinde işleyenlere ise yedi seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir. Mehil içinde yakalananların cezası [20] Madde 68 – (Değişik : 22/3/2000-4551/15 md.) 66 ve 67 nci maddelerde yazılı olan süreler içinde yakalananlara iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Aşağıda yazılı hallerde, gün unsuru aranmaz ve ceza artırılır. A) Fail beraberinde silah, mühimmat, savaş araç ve gerecini götürmüş ise, B) Fail hizmet yaparken kaçmış ise. Düşman tarafında, düşman kaşısında, mahsur mevkiden kaçanların cezası: Madde 69 – 1- Düşman tarafına kaçan ölüme mahkum edilir. 2 - Düşman karşısında veya mahsur bir mevkiden kaçan müebbet veya muvakkat ağır hapis ile cezalandırılır. Vahim hallerde ölüm cezası verilebilir. Sözleşerek firar ve cezası: Madde 70 – 1- İkiden ziyade askeri şahıslar önceden kararlaştırarak toplu kaçarlarsa sözleşerek firar sayılır. 2- Suçlular yabancı memlekete kaçmışlar ise ön ayak olanlar beş seneden yedi seneye kadar; ön ayak olanlar subay veya askeri memur ise beş seneden on seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılırlar. 3 - Suçlular vatan içine kaçmışlarsa ön ayak olanlar iki seneden beş seneye kadar, ön ayak olan subay veya askeri memur ise beş seneden yedi seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılırlar. 4 - Sözleşerek kaçan diğer suçlular bir seneden üç seneye kadar hapsolunur. Firar yabancı memlekete ise ceza bir kat arttırılır. 5 - Seferberlikte sözleşerek firara ön ayak olanlar ölüm cezasiyle cezalandırılırlar, diğer suçluların cezaları muayyen cezanın yarısı kadar arttırılır. 6 - (Mülga: 14/6/1989-3574/4 md.) Erbaşların rütbelerinin geri alınması [21] Madde 71 – (Değişik : 22/3/2000-4551/16 md.) Firar ve izin tecavüzü cürümlerinden hüküm giyen erbaşların rütbelerinin geri alınmasına da hükmolunur. Firar cezalarının sonraya bırakılması: Madde 72 – 1 - (Mülga : 25/10/1963-353/259 md.) 2 - Bunlar sevkolunurken, yollardan misafirhanelerden, bulundukları kıta ve müesseselerden tekrar kaçarlarsa evvelce mahkum oldukları ceza iki misline iblağ olunur. Geri gelen kaçakların cezalarının indirilmesi Madde 73 – Kaçak, kaçtığından altı hafta, seferberlikte bir hafta içinde kendiliğinden geri gelirse yukarıki maddelere göre verilecek cezalar yarısına kadar indirilir. Ölüm cezası yerine müebbet ağır hapis yahut beş seneden az olmamak üzere ağır hapis cezası verilir. Firara kalkışanları haber vermiyenlerin cezası: Madde 74 – Bir firar teşebbüsünü doğru olarak haber alıpta firarın önü alınabilecek bir zamanda bunu amirine haber vermekte ihmal eden askeri şahıs, eğer firar vuku bulmuş ise altı aya kadar ve firar seferberlikte vuku bulmuş ise iki seneye kadar hapsolunur. [22] Kaçaklara yardım edenlerin cezaları : Madde 75 – 1 – (Değişik: 30/4/1945-4726/2 md.) Asker kişileri kaçmağa kışkırtan veya kaçmalarını veya kaçaklığın devamını kolaylaştıran veya kaçakları, izinsizleri, bakayayı, yoklama kaçaklarını, saklıları ve çağrılıp ta gelmiyen yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile yedek askeri memurları bilerek özel ve resmi hizmete alanlar veya gizliyenler veya Devlet, il ve belediyelerle bunların denetimi altındaki bütün kuruluş ve kurumlarda ve banka ve kamu faydasına çalışan dernek ve mesleki kuruluşlarda her ne suretle olursa olsun çalıştıranlar ve Hükümetten yapılacak tebligat üzerine özel işlerinden çıkarmıyanlar barışta üç aydan bir yıla ve tekerrüründe bir yıldan üç yıla, seferberlikte veya olağanüstü hallerde altı aydan iki yıla kadar hapis ve bu eylemin seferberlikte veya olağanüstü hallerde tekerrüründe yedi yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. [23] 2 - Seferberlikte herhangi bir suretle askeri kuvveti tenkise sebep olacak surette vakıa gayrimutabık kasten vesika verenler birinci defasında iki seneden beş seneye kadar ağır hapis ve mükerrirler ölüm cezasiyle cezalandırılırlar. Tutukevi veya cezaevinden kaçmak veya kaçmaya aracı olmak [24] Madde 76 – (Değişik : 22/3/2000-4551/17 md.) Askeri tutukevi veya cezaevinden kaçmak veya kaçmaya aracı olmak suçlarını işleyen asker kişiler hakkında, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının Dördüncü Bab Yedinci Faslında yer alan hükümler uygulanır. Ancak, askeri ceza ve tutukevlerinden altı gün veya daha fazla süre ile kaçan asker kişilere verilecek hapis cezası veya asıl cezaya ilave olunacak hürriyeti bağlayıcı ceza bir yıldan az olamaz. Göz veya oda hapsi ceza yerinden kaçmak, infaz şartlarına uymamak, kaçmaya aracı olmak [25] Madde 77 – (Değişik : 22/3/2000-4551/18 md.) Disiplin mahkemeleri ile disiplin amirleri tarafından verilen göz veya oda hapsi cezalarının çekildiği yeri terk edenlere veya cezanın diğer infaz şartlarını yerine getirmeyenlere, bir aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Göz veya oda hapsi ceza yerinden kaçanlara, aracı olanlara veya ihmal yahut kayıtsızlıkları ile kaçmalarına sebebiyet verenlere de aynı ceza uygulanır. Göz veya oda hapsini çekmekte olduğu yeri terk fiili, altı gün veya daha fazla devam etmiş ise, verilecek hapis cezası bir yıldan az olamaz. Düşman tarafına, yabancı memlekete kaçanlar hakkında mali ve fer'i cezalar: Madde 78 – A:1 - Düşman tarafına kaçan veya seferberlikte mükellef olduğu hizmetten uzak kalmak kastiyle yabancı bir memlekete sığınanların veya yabancı memlekette kalanların mevcut ve ileride vücut bulacak menkul ve gayrimenkul bütün mal ve mülklerinin millet namına zaptına karar verilir. Bu karar verilirken suçlunun hısımları bir müdafi tayin etmek hakkını haizdirler. 2 - Bu karar maznuna, mümkün olmadığı halde onun son ikametgahına tebliğ olunur ve askeri mahkeme kapısına asılır, gazetelerle ilan olunur. Seferberliğin bittiğini bildiren emir tarihinden üç ay içinde bu tebliğ bir kere daha yapılır. 3 - Zabıt kararının bir hulasası karar tarihinden sekiz gün içinde tapu idarelerine ve gaiplerin mallarını idare ile muvazzaf olan makama tebliğ olunur. 4 - Zaptına karar verilen mal ve mülkler mezkür idareler tarafından satılıncaya kadar mahcuz kalır. Bu mal ve mülkler satılmazdan evvel maznun gelir veyahut yakalanır da muhakemesi yapılırsa haciz kaldırılır. 5 - Suçlunun kanunen infaka mecbur olduğu kimselerin geçinmeleri son ikametgahı sulh hakiminin emriyle haczolunan mallarından kıymetlerine göre temin olunabilir. B:1 - Suçlunun füruu, baba ve anası, kardeşleri yahut karısı sağ ise, ölüme bağlı tasarruf hükümlerine göre (K. M. 452, 453) bu kimselerin mahfuz hisseleri miktarı kendilerine verilir ve mütebakisi millet menfaatine satılır. Bu mirasçılardan kimse bulunmazsa, bütün mallar millet menfaatine satılır. 2 - Suçlunun gelmesine maddi bir imkansızlığın sebebiyet verdiği resmi tahkikat ile sabit olmaz ise veya hısımları tarafından ispat edilemez ise (A) fıkrasının 2 rakamında yazılı olduğu üzere seferberlik bittikten sonra yapılacak son tebliğ tarihinden bir sene sonunda zabıt katileşir ve zaptolunan mallar satılır. 3 - Zaptolunan mallar devlet mallarının satılmasına dair kanunlara ve nizamnamelere göre satılır. 4 - Malların satılmasına ve kıymetlerine karşı itirazlar suçlunun Türkiyede bulunduğu son ikametgahı veya son bulunduğu mahal mahkemelerine arzolunur. 5 - Suçlunun borçları mirasçılara terkedilen hisselerden istifa olunur. Mirasçı yoksa bütün malların dörtte üçü suçlunun borçlarına karşılık teşkil eder. 6 - Mallar satıldıktan sonra A fıkrasının 2 numarasında yazılı müddetin hitamından evvel suçlunun ölmüş olduğu anlaşılırsa satılan malların bedeli mirasçılarına verilir. 7 - Zaptolunan mallar satıldıktan sonra vicahi muhakeme neticesinde suçlu beraet ederse geldiği veya yakalandığı günden ilerisi için bütün medeni haklarına sahip olur. Geçen zaman için mallarının zaptedilmesi yüzünden kendisine ve ailesine vakı olan zarar ve ziyanın tazminini Devletten talep ve iddia edebilir. C:1 - Şahsi servetini gizlemek, elinden çıkarmak veya azaltmak kastiyle seferberlikte gerek hayatta bulunanlar arasında cari olan ve gerek ölüme bağlı bulunan akit ve tasarruflardan birine dair suçlu tarafından karşılıklı veya karşılıksız doğrudan doğruya veya bilvasıta yapılan her türlü talep ve müracaatlar ve muamelelerin muteber olmayacağı zabıt karariyle beraber karar altına alınır. 2 - "A" fıkrasında gösterilen suçlunun mallarının zaptına karar verilmeden veya verildikten sonra bu suçlunun bütün mallarının veya bir kısmının kaçırılmasına veya azaltılmasına doğrudan doğruya ve bilvasıta bilerek yardım eden bütün devlet memurları, varisler, ticari, ve mali müesseseler, şirketler ve bütün üçüncü şahıslar bu suretle gizlenen veya kaçırılan mallar kıymetinin iki mislinden az ve üç mislinden çok olmamak üzere ağır para cezasına mahkum olurlar. D: Suçlu Kanunu Medeni mucibince haiz olduğu vesayete mütallik bütün haklarını zayi eder. E: Bu maddedeki suçlar hakkında, dava ve ceza müruru zamanı işlemez. DÖRDÜNCÜ FASIL Kendini askerliğe yaramıyacak hale getirmek ve askerlikten kurtulmak için hile kullanmak [26] Kendini askerliğe yaramayacak hale getirenlerin cezası: Madde 79 – 1 - Kendisini kasten sakatlayan veya her hangi bir suretle askerliğe yaramayacak bir hale getiren veya kendi rızasiyle bu hale getirten bir seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır. 2 - Fiil her nevi askeri maksatlar için çalışmak kabiliyetini mahvetmiş ise suçlu yedi seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılır. 3 - Fiil seferberlikte yapılmışsa on seneye kadar ağır hapis, düşman karşısında yapılmışsa yapan ölüm cezasiyle cezalandırılır. Başkasını askerliğe yaramayacak hale getirenlerin cezası: Madde 80 – 79 uncu maddede yazılı fiilleri bilerek başkasına yapan dahi aynı ceza ile cezalandırılır. Askerlikten kurtulmak için hile yapanlar: Madde 81 – (Değişik : 11/12/1935-2862/9 md.) 1 - Askerlik çağına girenlerden askerlikten büsbütün veya kısmen kurtulmak kasdile ismini değiştirenler, başkasını kendi yerine tabib muayenesine veya askere gönderenler, başkasının hüviyet cüzdanını veya askeri vesikasını kullananlar, askerlik işlerinde sahte şehadetname veya evrak kullanan yahut her ne suretle olursa olsun hile ve desise yapanlarla kıt'aya veya bir müesseseye intisab ettikten sonra kendisinin yapmağa mecbur olduğu hizmetten büsbütün veya kısmen kurtulmak kasdile hile yapanlar on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar. 2 - (Değişik : 22/3/2000-4551/19 md.) Yukarıdaki fıkrada yazılı cezalar suç ortaklarına da uygulanır. Az vahim hallerde altı aydan beş seneye kadar hapis cezası verilir. BEŞİNCİ FASIL Askeri itaat ve inkıyadı bozan suçlar Amir veya üstü tehdit [27] Madde 82 – (Mülga: 16/6/1964-477/47 md. delaletiyle 64 md. ile; Yeniden düzenleme: 22/3/2000-4551/20 md.) (Mülga birinci fıkra: 31/1/2013-6413/45 md.) Amir veya üstünü herhangi bir suretle tehdit edenlere, altı aydan iki seneye kadar hapis cezası verilir. Fiil toplu asker karşısında veya silahlı iken veya hizmet esnasında işlendiği takdirde, verilecek hapis cezası bir yıldan az olamaz. Bilerek doğru söylemeyenlerin cezaları: Madde 83 – (Mülga: 16/6/1964-477/49 md. delaletiyle 64 md. ile) (22/3/2000-4551/38) Yalan yere şikâyet [28] Madde 84 – 1. Doğru olmadığını bildiği iddialarla şikayete kalkışan üç aya kadar hapsolunur. 2. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Amir ve mafevkine hakaret edenlerin cezaları: Madde 85 – 1 . (Değişik : 22/3/2000-4551/21 md.) Bir amire veya üste hakaret eden üç aydan bir seneye kadar hapis cezası ile, hakaret hizmet esnasında yahut hizmete müteallik bir muameleden dolayı vuku bulursa altı aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Hakaret bir maddei mahsusa tayini ile vukua gelmiş ise altı aydan beş seneye kadar hapsolunur. 3. Hakaret umuma teşhir olunmuş yazı, resim veya sair neşir vasıtalariyle veya resmi makamlara verilipte üzerine muamele cereyan etmiş evrak ile yapılmış ise bir seneden beş seneye kadar hapsolunur. İtaatsizlik ve cezası Madde 86 – (Mülga:16/6/1964-477/48 md. delaletiyle 64 md. ile) (22/3/2000-4551/38) İtaatsizlikte ısrar edenlerin cezası: Madde 87 – 1. (Değişik: 22/3/2000-4551/22 md.) Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. 2. Yukarıki fıkrada yazılı suçlar seferberlikte yapılırsa beş ve düşman karşısında yapılırsa on seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur. Toplu asker karşısında veya hizmetten savuşmak için veya silahlı iken yapılan itaatsizliğin cezaları: Madde 88 – (Değişik: 22/3/2000-4551/23 md.) 87 nci maddede yazılı itaatsizlik suçlarını; toplu asker karşısında yahut silah başı emrine karşı veya silahlı iken veya hizmetten kısmen veya tamamen sıyrılmak kastı ile yapanlar altı aydan beş seneye kadar hapis, seferberlikte beş seneye kadar ağır hapis ve düşman karşısında on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar. Büyük zararlar veren itaatsizliğin cezaları: Madde 89 – 1. (Değişik: 22/3/2000-4551/24 md.) Emre itaatsizlik sonucu bir insanın hayatını tehlikeye koyan, memleketin veya bir askeri birliğin güvenliğini veya savaş hazırlığını veya eğitimini önemli derecede ihlal eden veya büyük bir zarar meydana getiren yahut başkasının malına önemli bir zarar veren asker kişiler, bir seneden on seneye kadar hapis, seferberlikte iki seneden onbeş seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Düşman karşısında ölüm cezası veyahut on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır. Mukavemet ve cezası Madde 90 – 1. Bir amiri veya mafevkını zorla ve tehdit ile hizmet emrini ifadan menetmeğe, yahut hizmete mütaallik bir muameleyi yapmak veya yapmamak için zorlamağa kalkışan mukavemet cürmünü yapmış olur. Bu cürmü işleyenler altı aydan on seneye kadar, az vahim hallerde üç aydan az olmamak üzere hapis, seferberlikte iki seneden, az vahim hallerde altı aydan aşağı olmamak üzere hapis cezalariyle cezalandırılır. 2. Mukavemet cürmü amirin muhafazasına memur olan yahut bu maksatla getirilen erbaşa ve ere karşı yapılırsa yine aynı ceza verilir. Amire ve mafevka fiilen taarruz edenlerin cezaları Madde 91 – 1. Amire veya mafevka fiilen taaruz eden veya fiilen taarruza teşebbüs eden üç seneden, az vahim hallerde altı aydan aşağı olmamak üzere hapsolunur. 2. Taarruz veya taarruza teşebbüs silahlı olarak veya bir hizmet esnasında veya toplu asker karşısında veyahut silah ve tehlikeli bir alet ile yapılmış ise beş seneden, az vahim hallerde bir seneden aşağı olmamak üzere suçluya hapis cezası verilir. 3. (Değişik: 22/1/2004–5078/1 md.) Taarruz, amirin veya mafevkin vücudunda tahribatı mucip olmuşsa onbeş seneden az olmamak üzere ağır hapis, eğer ölümü mucip olmuşsa müebbet ağır hapis, az vahim hâllerde yirmidört seneden otuz seneye kadar ağır hapis cezası verilir. 4. (Değişik: 22/1/2004–5078/1 md.) Taarruz veya taarruza teşebbüs seferberlikte yapılmışsa yirmi seneden, az vahim hâllerde onbeş seneden az olmamak üzere ağır hapis, eylem amir veya mafevkin vücudunda tahribatı mucip olmuşsa müebbet ağır hapis, ölümü mucip olmuş ise ölüm cezası verilir. Tahrik suretiyle madunun yaptığı suçlar hakkındaki cezaların nasıl indirileceği: Madde 92 – 1. Bir amir veya mafevk, askeri nizamlara ve askerlik kaidelerine mugayir muamelede bulunmak, yahut makam ve mevkiinin salahiyetini tecavüz etmek suretleriyle madunu tahrik eyler ve madun bu tahrik sebebiyle 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90 ve 91 inci maddelerde yazılı suçlardan birini hemen yaparsa, Türk Ceza Kanununun elli birinci maddesine göre madunun cezası hafifletilir. 2. Birinci fıkradaki tahriki yapanlar tahrikin nevi ve mahiyetine göre 116, 117 ve 118 inci maddelerde yazılı cezalarla cezalandırılır. Muharrik ve cezası Madde 93 – 1. Askeri şahıslardan birini amire veya mafevka karşı itaatsizliğe mukavemete, fiilen taarruza sevk ve tahrik eden muharrik sayılır. 2. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) 3. Suç teşebbüs derecesinde kalmışsa muharrik üç aydan iki seneye ve seferberlikte altı aydan beş seneye kadar hapsolunur. Ceza herhalde müteşebbisin cezasından şiddetli olmaz. 4. Suç yapılmışsa, muharrik cürme şerik olur. İsyan muharriki ve cezası Madde 94 – 1. Birden ziyade askeri şahısları hep birlikte amire veya mafevka itaatsizliğe veya mukavemete veyahut fiilen taarruza sevk ve tahrik eden isyan muharriki sayılır. Suç yapılmamış veyahut yapılmağa teşebbüs edilmemişse isyan muharriki beş seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. 2. Tahrik sebebiyle, askeri hizmete ehemmiyetli bir zarar gelmişse isyan muharriki on seneden az olmamak üzere ağır hapisle cezalandırılır. 3. Seferberlikte isyan muharriki ölüm cezasiyle cezalandırılır. Hilafı salahiyet askerlik işleri için toplananlar ve müzakere yapanların cezaları Madde 95 – (Değişik: 25/5/1972-1590/1 md.) 1. Hakkı ve görevi olmadığı halde askeri muamelat, teşkilat, harekat, tesisat veya tertibata müteallik işler hakkında : a) Müzakere veya istişare için asker kişileri toplıyan, b) Birlikte beyanat veya şikayette bulunmak üzere imza toplıyan, c) Birlikte beyanat veya şikayette bulunan, d) Her ne suretle olursa olsun gösteri veya tezahüratta bulunan, Kim olursa olsun altı aydan üç seneye kadar hapsolunur. 2. (a) fıkrasında yazılı toplantıya bilerek katılanlar ile (b) fıkrasında yazılı beyanat ve şikayetlere imza koyanlar altı aya kadar hapsolunur. 3. Kendisine özel bir mezuniyet verilmediği halde, görevi ve sıfatı icabı muttali olduğu askeri muamelat, teşkilat, harekat, tesisat veya tertibata müteallik işler hakkında beyanat veren, yazı yazan veya sair surette açıklamada bulunanlar her kim olursa olsun, fiili daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde altı aydan üç seneye kadar hapsolunur. 4. Astlık - üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunanlar altı aydan üç seneye kadar hapsolunur. 5. Bu maddede yazılı suçların basın yoliyle işlenmesi halinde ceza artırılarak verilir. 6. Bu maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarında yazılı suçlar hakkındaki soruşturma icrası Milli Savunma Bakanının iznine tabidir. Askerlikten soğutanların cezaları: Madde 96 – (Değişik: 31/1/2013-6413/45 md.) Umuma teşhir olunmuş yazı, resim veya sair teşhir vasıtalarıyla veyahut seferberlikte sözle arkadaşlarını hoşnutsuzluğa kışkırtan, üç aydan beş seneye kadar hapsolunur. Fesat ve cezası: Madde 97 – 1. Birden ziyade askeri şahıslar bir amire veya mafevka hep birlikte itaatsizlik veya mukavemet veya fiilen taarruz etmek (M. 86, 90, 91) için ittifak ederlerse fesat sayılır ve ceza, ittifak edenlerin yapmak için ittifak ettikleri cürme tatbik edilecek kanun maddesine göre tayin ve ölüm ile müebbet ağır hapisten başka hallerde üç aydan iki seneye kadar artırılır. 2. İttifak edenler eğer suçu işlerse ceza ölüm ve müebbet ağır hapisten başka hallerde 50 nci madde mucibince arttırılır. Fesadı haber vermeyenlerin cezası Madde 98 – Fesat hakkında bir suretle haber alıpta fesada veya fesadın fiile çıkmasına mani olacak kadar vaktiyle malümat vermekte ihmal eden fesat, fiile çıktığı surette üç seneye kadar hapsolunur. Fesadı haber verenlerin cezadan kurtulması Madde 99 – Fesat için ittifak edenlerden biri, başka suretle malümat almadan fesadın fiile çıkmasına mümanaat mümkün olacak hal ve zamanda haber verirse, cezadan kurtulur. Askeri isyan ve cezası Madde 100 – Birden ziyade askeri şahıslar, gürültü patırdı ile veya alenen toplanarak bir amire veya mafevka itaatsizliğe veya mukavemet veya fiilen taar-ruza (M. 86, 90, 91) birlikte kalkışırlarsa "Askeri isyan" sayılır. Toplanmaya iştirakedenlerin her biri beş seneden ve seferberlikte on seneden az olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Askeri isyanda önayak olanların cezaları Madde 101 – 1. (Değişik: 22/1/2004-5078/2 md.) Askerî isyanın (M. 100) reisi veya mürettibi veya ön ayak olanları ile asilerden amire ve mafevke zorla müessir fiillerde bulunanlar münferiden yaptıkları suç müebbet ağır hapis cezasını mucip değilse, on seneden az olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Askeri isyan, seferberlikte yapılmışsa birinci fıkradaki suçlulara ölüm cezası verilir. Düşman karşısında askeri isyan suçlularının cezası Madde 102 – Askeri isyan (M. 100) düşman karşısında yapılmışsa isyana iştirak edenlerin hepsine ölüm cezası verilir. Askeri isyan ve fesada iştirak edenlerden nadim olanların cezalarının azaltılması: Madde 103 – 1. Bir fesada (M. 97) veya askeri isyana (M.100) iştirak edipte amirlere veya mafevklere zorla müessir fiiller yapmadan evvel nedametle intizam ve inzıbata dönenler fesat ve isyanın reisi veya mürettibi veya önayakları değilseler iki seneye kadar hapsolunurlar. 2. Amir veya mafevka zorla müessir fiiller yapılmaksızın fesat ve isyana iştirak edenlerin hepsi intizam ve disipline dönerlerse reis veya mürettibi veya önayak olanları bir seneden beş seneye kadar hapsolunur. Askeri fesat ve isyana iştirak edenlerden önayak sayılacak diğer askerler Madde 104 – Askeri fesat (M. 97) ve isyana (M. 100) iştirak edenlerden şunlar da reis ve müşevvik cezalariyle cezalandırılırlar A: Amir ve mafevk tarafından şahsına vakı olan itaat emrine karşı itaatsizlikte söz ile veya fiilen ısrar eden; B: Askeri işareti suistimal ederek veya sair işaretler vererek isyanın vukuunu kolaylaştıran; C: Asiler arasında en büyük rütbelisi veya en kıdemlisi olan; Fesat ve isyan suçlularının cezalarının azaltılması Madde 105 – 94, 100, 101 ve 104 üncü maddelerde yazılı suçlar az vahim oldukları halde 94 üncü maddenin birinci fıkrasında ve 100 üncü maddede yazılı cezalar altı ay ve seferberlikte bir sene hapis cezasına ve 94 üncü maddenin ikinci ve 101 nci maddenin birinci fıkrasında ve 104 üncü maddelerde yazılı olan cezalar bir sene hapis cezasına ve seferberlikte iki sene hapis cezasına ve 102 nci maddede yazılı ceza az vahim hallerde müebbeden ağır hapis veyahut beş sene den az olmamak üzere ağır hapis veya hapis cezalarına indirilebilir. Askeri karakol ve nöbetçi ve devriyeye taarruz edenlerin cezaları Madde 106 – (Değişik: 27/6/1932-2034/4 md.) Askeri karakola, nöbetçiye ve devriyeye hakaret eden veya bunları dinlemiyen veya bunlara mukavemette bulunan yahut fiilen taarruz eden bu suçları amire karşı yapmış sayılır ve öylece cezalandırılır. Bu fasıldaki cezalar maduna tatbik olunabilmesinin şartı Madde 107 – Bu fasılda madunlar hakkında tayin edilen ağır cezaların verilmesi için mafevkın rütbesi ve kıdemi herhangi bir suretle madunun malümu bulunması şarttır. Madunun mafevkın vaziyetini bilmediği sabit olursa hakkında tertip olunacak ceza umumi hükümlere tabidir. ALTINCI FASIL Makam ve memuriyet nüfuzunu suiistimal Madununa hizmetle münasebeti olmayan emirler verenlerin ve mutalebede bulunanların cezası: Madde 108 – (Mülga: 16/6/1964-477/53 md. delaletiyle 64 md.) Madununa suç yapmak için emir verenlerin cezası: Madde 109 – 1. Rütbe veya makam ve memuriyetinin nüfuz ve salahiyetini suistimal ederek madununa bir suçun yapılmasını teklif eden, amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur. 2. Suç yapılır veya yapılmağa teşebbüs edilirse faili asliye muayyen olan ceza, emir veren hakkında (M. 50) artırılarak hükmolunur. Madunun şikayetnamesini saklayan veya geri aldıranların cezası: Madde 110 – Madunların verdikleri şikayetnameleri saklayanlar veya tehdit ederek geri aldıranlar beş seneye kadar hapsolunur. Hak edilmemiş veya müsaade olunmamış disiplin cezası verenlerin cezası: Madde 111 – Ceza vermek salahiyetini tecavüz ederek ve bilhassa hak edilmemiş veya müsaade olunmamış bir cezayı kasten verenler beş seneye kadar hapsolunur. Askeri mahkemeler üzerinde tesir yapanların cezası Madde 112 – Memuriyetinin nüfuzunu suistimal ile askeri mahkemeler üzerinde tesir yapanlar beş seneye kadar hapsolunur. Askeri şahısları mürettep oldukları yerlerden geriye sevkedenlerin cezası: Madde 113 – 1. Askerlik hizmetine davet edilmiş olan kimseleri, makbul bir sebep olmaksızın mürettep oldukları mevki ve kıta ve müessesenin gayrısına sevkeden altı aya kadar hapsolunur. 2. Seferberlikte bu ceza bir seneden az olmamak üzere arttırılır. Erleri kanuna muhalif olarak hizmetçiliğe verenlerin cezası Madde 114 – (Değişik: 25/3/1953-6078/1 md.) Kanunen emir veya seyis eri almaya hakkı olmayanlara emir veya seyis eri verenlerle bu emir veya seyis erini alıp istihdam edenler asker olsun olmasın bir aydan 3 aya kadar hapsolunur. Emir veya seyis eri almak hakkını haiz olanlardan kendi emir veya seyis erini askerlik şeref ve haysiyetine uymayan şekillerde süfli hizmetlerde çalıştıranlar veyahut bunların vazifesi dışında kendi sanat, meslek veya şahsi işlerinde çalışmasına müsaade veya müsamaha edenler bir aydan 6 aya kadar hapsolunur. Yukardaki haller haricinde askerleri hizmetçiliğe veya sair suretlerle çalışmaya verenlerle asker olsun olmasın alan veya çalıştıranlar 2 aydan bir seneye kadar hapsolunur. Memuriyet nüfuzunun sair suretle kötüye kullanılması [29] Madde 115 – (Değişik: 22/3/2000-4551/25 md.) Emir vermek yetkisini veya memuriyet nüfuzunu kötüye kullanarak mevzuatın tayin ettiği ahvalden başka bir suretle herhangi bir gerçek veya tüzel kişi yahut astı hakkında keyfi bir işlem yapan yahut yapılmasını emreden amir veya üst, bir aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu işlem, siyasi bir amaçla yahut kişisel bir çıkar sağlamak için yapılmış veya yapılması emredilmiş ise, fiil başka bir suç oluşturmadığı takdirde altı aydan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilir. Madununa sövüp sayan veya fena muamelede bulunanların cezası Madde 116 – (Mülga: 16/6/1964-477/55 md. delaletiyle 64 md. ile) Maduna müessir fiiller yapanların cezası Madde 117 – 1. Madununu kasten itip kakan, döven, veya sair suretlerle cismen eza verecek veya sıhhatini bozacak hallerde bulunan veyahut tazip maksadiyle madunun hizmetini lüzumsuz yere güçleştiren veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesine veya suimuamelde bulunulmasına müsamaha eden amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur. 2. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Müessir fiillerle Madununun vücudunda tahribat yapan veya ölümüne sebep olan mafevka verilecek ceza Madde 118 – 1. 117 nci maddede yazılan fiiller madunun vücudunda tahrıbatı mucip olmuş ise amir veya mafevk beş seneye kadar hapsolunur. 2.Daha ziyade vahim hallerde amir ve mafevk altı aydan beş seneye kadar hapsolunur. 3. Fiil taammüden yapılmış ise amir veya mafevk on seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. 4. Fiil ölümü intaç etmiş ise fail on seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olur. Mafevkin cürüm sayılmıyacak olan fiilleri Madde 119 – (Değişik: 27/6/1932-2034/5 md.) 1 - Bir madunun fiili taarruzlarını defetmek yahut mübrem ve müstacel bir zaruret ve tehlike halinde verdiği emirlere itaat ettirmek için bir mafevk tarafından yapılan müessir fiiller makam ve memuriyet nufuzunu suistimal telakki edilmez ve suç sayılmaz. 2 - Bu hüküm harbde veya eşkıya müsademeleri ve isyan yahut askerlik harekatı ve mücrim takıbatı gibi vazifeler başında mübrem surette elzem bir itaati temin için başka vasıtalar bulunmadığı takdirde bir subayın madunun ısrar ve mukavemetine karşı silah kullanmaya mecbur kalması halinde de caridir. 3 - Mafevkin, hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı madunu tenkit ve muanaze etmesi hakaret sayılmaz. Bu fasıldaki suçlarda karakolun vaziyeti Madde 120 – (Değişik birinci cümle: 27/6/1932-2034/6 md.) Bu fasılda yazılı olan suçları yapan bir askeri karakol veya devriye yahut nöbetçi bu suçları yapan mafevk gibi ceza görür.Bu suçlar karakol amiri olan mafevka karşı yapılmış ise ceza arttırılır. (M. 50) 119 uncu maddenin hükümleri karakollar hakkında da caridir. Askerliğe ait vesika, evrak, harita ve şekilleri yakanlar Madde 121 – Askerliğe ve hesap işlerine dair olan defterleri ve müsveddeleri, vesikaları, hükümlü evrakı, harita ve şekilleri fena niyetle tahrip eden, yakan, yok eden veya ettiren on seneye kadar hapsolunur. Bunları muhafaza imkanı olmayıpta düşman eline geçmesinde düşman için fayda varsa bu fiiller suç sayılmaz. YEDİNCİ FASIL Seferberlikte insanlar ve mallar aleyhine yapılan cürümler Ganimet almak için uzaklaşan, ganimet alan ve aldığı şeyi teslim etmeyenler: Madde 122 – 1. Seferberlikte ganimet almak kastiyle kıtasından uzaklaşan veyahut ganimet hukukuna tabi bir şeyi ganimet namiyle kendiliğinden temellük eden üç seneye kadar hapsolunur. 2. Meşru surette aldığı ve fakat teslim ile mükellef bulunduğu şeyleri teslimden imtina ile temellük eden dahi aynı ceza ile cezalandırılır. Yağmacılığın tarifi: Madde 123 – Harbin mucip olduğu dehşet ve korkudan istifade veya askeri kuvvetini suistimal ederek: A: Ahaliden birinin malını haksız olarak zabt veya bir kimseyi malını vermeğe icbar eden; B: Salahiyeti olmadığı halde ahaliden para veyahut zorla eşya toplayan veya memur olduğu istimvalin (tekalifi harbiye) derecesinin kendi menfaatları için aşan yağmacı sayılır. C: Alınan eşya erzak, sıhhi levazım, giyecek, ısınılacak gibi şeyler yeme veya nakil vasıtalarına munhasır kalır ve o andaki zaruri ihtiyaçlarla mütenasip bulunursa bu hareket yağmacılık sayılmaz. Yağmacılığın cezası: Madde 124 – Yağmacılık eden her askeri şahıs beş seneye kadar hapsolunur. Bir kimsenin malını tahrip veya imha edenlerin cezası: Madde 125 – 1. Harb zarureti olmaksızın bir kimsenin mal ve mülkünü kasten tahrip ve imha edenler ve ağaçları kesenler ve mahsulat ve mezruata hasar iras edenler ve bunlar için emir verenler veya müsamahada bulunan amir ve mafevkler iki seneye kadar hapsolunur.Ve daha vahim hallerde yağmacı sayılırlar. (M. 123) 2. Yukarıdaki fiilleri yapanlarla emir veren veya müsamaha eden amir ve mafevkler hakkında Adliye mahkemelerinde alakadarlar tarafından tazminat davası açılabilir. Ve bu fiilleri yapanlarla emir veren veya müsamaha eden amir ve mafevkler icabeden tazminatla müteselsilen mahkum olur. Zorla, müessir fiillere birden ziyade şahısların iştirakiyle yağmacılık ve cezası: Madde 126 – 1.Yağmacılık (M. 123) veya yağmacılıktan sayılan fiiller (M.125) bir şahsa karşı zorla yapılırsa faili on seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Eğer bu zorluk cismen tahribatı mucip olursa faili on seneden az olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasiyle mücazat olunur. Fiil ölümü mucip olursa faili ölüme mahkum olur; az vahim hallerde müebbet ağır hapis cezası verilir. 2. Yukardaki fıkrada yazılı yağmacılığa birden ziyade şahıslar iştirak eylerse reis ve mürettibi ve önayak olanları ölüme mahkum olur. Diğerleri birinci fıkra mucibince cezalandırılır. Bu yağmacılıkta bir şahsa karşı müessir fiillerde bulunmaksızın iştirak edenlere on seneye kadar ağır hapis cezası verilir. Muharebe meydanlarında ölülerin ,esirlerin, yaralıların mallarına tecavüz edenler: Madde 127 – 1. Haksız olarak ve temellük kastiyle Türkiye Cumhuriyeti ve müttefikleri ordusundan muharebe meydanlarında ölü olarak kalmış olanların eşya ve paralarını alan veyahut muharebe meydanlarında veya yürüyüş esnasında veya hastanede veyahut nakliyat zamanında bir hastanın, bir yaralının veya neza ret ve muhafazası altına verilmiş olan bir harb esirinin bir şeyini alan veya zorla zapteden veyahut Hilali Ahmer ve Salibi Ahmer'e mensup sıhhiye müesseselerini yağma ve tahrip eden veya bu bapta teşvikat ve tahrikat yapan ve emir veren on seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılır. Az vahim hallerde beş seneye kadar hapsolunur. 2. Nakline memur olduğu yaralıyı bir sebep ve zaruret olmaksızın terkeden veyahut bir yaralıya işkence eden beş seneye kadar hapsolunur. 3. Yaralıyı soymak kastiyle işkence eden veya soyarken tekrar yaralayan ölüm cezasiyle cezalandırılır. Kıtasından geri kalarak ahaliye taaddi edenler: Madde 128 – 1. Mensup olduğu kıtaat veya askeri heyetten geri kalarak ahaliye taaddi eden altı aydan beş seneye kadar hapsolunur. 2. Bu fiile birden ziyade şahıslar iştirak ederek ahaliyi tazyik etmiş olurlarsa veyahut fiil yağmacılk (M. 123 ve 125) şeklini almış olursa müştereklerden her biri on seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Fiillerin Türk vatandaşlarına karşı yapılmasının cezası: Madde 129 – 123, 124, 125, 126 ve 128 inci maddelerde yazılı olan fiiller Türk vatandaşlarına karşı yapılırsa ceza arttırılır. (M. 50) Eğer ceza Türk Ceza Kanununda daha şiddetli ise o kanun hükümleri tatbik olunur. SEKİZİNCİ FASIL Mallara karşı yapılan diğer cürümler Hizmete mahsus eşyayı tahrip ve terk ve kaybedenler: Madde 130 – (Değişik: 22/3/2000-4551/26 md.) Askeri eşyayı kasten terk veya kısmen yahut tamamen tahrip eden, özürsüz kaybeden veya harabolmasına sebebiyet veren veya özel menfaati için kullanan asker kişiler, eşyanın değeri, önemi, meydana gelen hasarın miktarı ve fiilin işleniş şekline göre üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Suç konusu eşya; silah, mühimmat, savaş aracı veya gereci ise ceza artırılır. Kaybedilen, kasten terk veya kısmen yahut tamamen tahrip edilen veya harabolmasına sebebiyet verilen eşyanın ödettirilmesine de ayrıca hükmolunur. Eşyayı ve malları çalan, satan, rehine veren ve alanlar [30] Madde 131 – (Değişik: 11/12/1935-2862/10 md.) 1 - Askeri bir hizmet yaparken veya vazifeyi suistimal ederek bir hizmet veya vazifeden ötürü tevdi veya emanet edilmiş olan para veya kıymeti ne olursa olsun bir eşyayı yahut kendisine tevdi veya emanet edilmiş olmasa bile her türlü askeri erzak, eşya ve hayvanları çalanlar veya zimmetine geçirenler, yahut ihtilas edenler veya satanlar, yahut rehine verenler ve bunları bilerek satın alanlar veya rehin kabul edenler veya gizliyenler beş seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılırlar. (Değişik: 22/3/2000-4551/27 md.) Az vahim hallerde, altı aydan üç seneye kadar hapis cezası hükmolunur. Çalınan veya rehin edilen mallar bulunursa geri alınır. Yok edilen eşya, hayvan ve sairenin değerlerinin ödettirilmesine de hükmolunur. 2 - Yukarıki fıkrada yazılı fiiller silah, cephane veya her hangi bir müdafaa vasıtasına taallük ederse ceza arttırılır. 3 - Yukarıki iki fıkrada yazılı fiiller seferberlikte yapılırsa yapanlar hakkında on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis, az vahim hallerde iki seneden aşağı olmamak üzere beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir. Üstünün, astının veya arkadaşının bir şeyini çalanlar [31] Madde 132 – (Değişik : 22/3/2000-4551/28 md.) Bir üstünün, arkadaşının veya astının bir şeyini çalan asker kişiler, altı aydan beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Bozuk ölçü kullananlar: Madde 133 – Bir terazi veya kantar veya herhangi bir ölçüyü ayarı bozuk olduğunu bilerek askeri bir hizmetin ifasında kullananlar, iki seneye kadar hapsolunur. DOKUZUNCU FASIL Hizmet ve vazifenin ihlali Hakikata muhalif rapor layiha sair evrak tanzim ve ita edenler: Madde 134 – 1. Hizmete veya tevdi edilen bir vazifeye mütaallik olarak kasten hakikata muhalif rapor veya takrir veya layiha ve sair resmi evrak tanzim eden ve veren veyahut bunların hakikata muhalif olduğunu bilerek mafevklere takdime delalet eden altı aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılır. 2. (Mülga : 22/3/2000 - 4551/38 md.) Rüşvet: Madde 135 – Askeri şahıslardan herhangi biri Türk Ceza Kanununun 3 üncü babının 3 üncü faslında yazılı suçlardan birini işlerse o fasıldaki cezalarla cezalandırılır. Dikkatsizlik edenler: Madde 136 – 1. Her kim askeri karakolun veya müfrezenin veyahut hususi bir vazife ile mükellef olan bir kısım askerin kumandanı veya subaylarından veyahut nöbetçi iken kasten veya tekasülünden : A: Kendisini verilen vazifeyi yapmayacak hale korsa; B: Nöbet mahallini terkederse yahut verilen sair talimata mugayir hareket ederse; C: Her iki halde de bir mazarratı mucip olursa on dört günden az olmamak üzere katıksız hapis veya iki seneye kadar hapis ile cezalandırılır. [32] 2. Yukarıki fıkrada yazılı suç seferberlikte yapılmışsa suçlu altı aydan az olmamak üzere hapis, düşman karşısında ölüm, az vahim hallerde bir seneden az olmamak üzere muvakkat veya müebbet ağır hapis ile cezalandırılır. 3. 2 nci fıkrada yazılı suç dolayısiyle ehemmiyetli bir zarar tehlikesi zuhura gelmişse üç aydan aşağı olmamak üzere hapis, bu tehlike düşman karşısında olduğu takdirde suçluya bir seneden az olmamak üzere ağır hapis cezası verilir. Tekasül dolayısiyle esliha ve harb malzemesinden bir şeyin hasara uğramasına sebep olanlar: Madde 137 – Vazife veya hizmette tekasül dolayısiyle bir gemi veya tayyarenin veya esliha ve harb malzemesinden birinin mühimce hasara uğramasına sebep olan (…) [33] üç seneye kadar hapsolunur. Askeri mahkeme işine sekte verenler: Madde 138 – Askeri mahkemelerin vazifelerini ve muamelelerini makbul sebeb olmaksızın geciktiren altı aya kadar hapsolunur. Suç yapılmasına göz yumanlar: Madde 139 – Bir askeri karakolun veya bir müfrezenin veya hususi bir vazife ile mükellef olan bir kısım askerin kumandanı iken veyahut subaylarından veya nöbetçi iken mani olabileceği ve vazifeten men'e mecbur bulunduğu bir suçun yapılmasına göz yumarsa fiili kendisi yapmış gibi ceza görür. Mahsup ve mevkufları firar ettirenler: Madde 140 – Bir mevkuf veya mahpusu muhafaza ve nezarete memur olupta kasten kaçıran veya firarını kolaylaştıran veyahut amiri tarafından emrolunduğu veya vazifeten mecbur bulunduğu halde bir diğerini tevkif ve hapsetmiyen Türk Ceza Kanununun 301, 302, 303, 304,305, 306 ve 307 nci maddeleri mucibince ceza görür. Erzak tağşiş edenler: Madde 141 – Askeri tayınattan olan her nevi zehair ve erzakı tağşiş veya tebdil eden veya ettiren veya bu suretle tağşiş veya tebdil olunmuş zehair ve erzakı bilerek tevzi eden veya ettiren üç seneye kadar hapsolunur. Bozuk erzaktan tayınat verenler: Madde 142 – Askeri tayınatı çürümüş bozulmuş zahire ve erzaktan veren veya verdiren iki seneye kadar hapsolunur. Şartnameye aykırı mal ve hizmet kabul etmek [34] Madde 143 – (Değişik: 22/3/2000-4551/29 md.) Sözleşmeye bağlanmış yiyecek, giyecek, teçhizat veya diğer mal ve hizmetler ile her nevi imalat ve inşaatı, sözleşmeye ilişkin şartname ve numulerine uymadıkları halde kabul eden veya ettirenler üç yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılırlar. Fiil ceza kanunlarına göre daha ağır bir suç teşkil ediyorsa, ceza o kanuna göre tayin edilir. Kabul edilen veya ettirilen eşya; silah, mühimmat, savaş aracı veya gereci ise veya suç seferberlik veya savaş halinde işlenmişse ceza artırılır. Umumi surette ihmal ve tekasül: Madde 144 – Kendisine tevdi edilen askeri bir işin ifasında bu kanunda yazılı hallerden başka Türk Ceza Kanunu mucibince cezayı mucip ihmal ve tekasül gösteren ve vazifesini suiistimal eden o kanun mucibince cezalandırılır. (T.C.K.B: F:4) ONUNCU FASIL Askeri disiplini bozan sair fiiller Madununa nezarete ihmal edenler, madunun suçları hakkında takibatta bulunmayanlar: Madde 145 – (…) [35] veya bu fiiller hakkında kasten kanuni takibatta bulunmayan mafevk kısa hapis ile veya altı aya kadar hapis ile cezalandırılır. Başkasının yaralanmasına ve ölmesine sebep olanlar: Madde 146 – Silahları ve cephanesi hakkında dikkatsizlik ve nizamlara ve emirlere talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının yaralanmasına veya ölmesine sebep olanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 455 ve 459 uncu maddelerine göre ceza verilir. İzinsiz evlenenler: Madde 147 – (Değişik: 22/12/1934-2632/2 md., Mülga: 11/12/1935-2862/14 md.; Yeniden Yürürlük: 29/1/1936-2908/1 md.) İzin alması icap eden askeri şahıslardan izinsiz evlenenler bir seneye kadar hapsolunurlar. Evlenmeleri kanuna göre yasak olan askeri şahıslardan evlenenler üç aydan bir seneye kadar hapsolunurlar. Siyasi faaliyetlerde bulunanlar [36] Madde 148 – (Değişik: 22/3/2000-4551/30 md.) Askeri şahıslardan; A) Siyasi bir partiye üye olmak için müracaat eden veya herhangi bir suretle siyasi partilere girenler, B) Siyasi amaçla toplantı yapan veya aynı amaçla siyasi gösterilere katılanlar, C) Siyasi amaçla nutuk söyleyen, demeç veren, yazı yazan veya telkinde bulunanlar, D) Siyasi toplantılara resmi veya sivil kıyafetle katılanlar, E) Herhangi bir sebeple yalnız veya toplu olarak siyasi mahiyette beyanname hazırlayan, hazırlanmış beyannameyi imzalayan, imzalatan veya yayın organlarına ulaştıran veya dağıtanlar, Fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, bir aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Bu cürünler, seferberlikte işlenirse ceza iki misli olarak hükmolunur. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar: [37] Madde 149 – (Mülga: 16/6/1964-477/60 md. delaletiyle 64 md. İle; 22/3/2000-4551/38 md.; Yeniden düzenleme: 23/6/2016-6722/10 md.) Kıta, karargâh veya askeri kurumlarda ya da görev esnasında veya görev yerlerinde; A) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve alenen özendirme, B) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, suçlarını işleyen askeri şahıslar hakkında, Türk Ceza Kanununun bu suçlara ilişkin hükümleri uygulanır. ON BİRİNCİ FASIL Askerlik haysiyetine ve şerefine dokunan suçlar ve cezaları Şeref ve haysiyete dokunan fiiller ve cezaları: Madde 150 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Kumar oynayanlar: Madde 151 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Irza ve iffete tecavüz edenler: Madde 152 – (Mülga : 22/3/2000-4551/38 md.) İffetsiz bir kimse ile evlenen veya böyle bir kimse ile yaşayanlar [38] Madde 153 – (Değişik: 22/3/2000-4551/31 md.) İffetsizliği anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenen veya evlilik bağını devam ettirmekte veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmakta veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar eden asker kişiler hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasına, erbaşlar hakkında rütbenin geri alınmasına hükmolunur. Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunan yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptıran asker kişiler hakkında, fiilleri başka bir suç oluştursa bile, ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası, erbaşlar için rütbenin geri alınması cezası verilir. Talebelik hukukunun zıyaını mucip haller: Madde 154 – (Mülga : 22/3/2000-4551/38 md.) DÖRDÜNCÜ BAP Yalnız harb zamanında askeri kanunlara tabi şahıslar hakkındaki hükümler Orduya mensup olmayanlar hakkında bu kanunun tatbikı: Madde 155 – Türkiye Cumhuriyetine karşı vukubulan bir harbde herhangi bir hizmet veya mukavele ve taahhüt ve her hangi bir sebep ve suretle muharip Türk ordusu nezdinde bulunan veya orduyu takip eden şahıslar hakkında bu kanun hükümleri ve bilhassa harb hükümleri cari olur. Bir kıtanın hizmetinde bulananların mukavelelerinin dahi askeri mahkemelerce feshi: Madde 156 – Muharip askeri bir kıtaya hizmet veya mukavele ile münasebeti olanların mahkum oldukları cezalarla birlikte bu hizmet ve mukavelenin feshine de askeri mahkemelerce hükmolunabilir. Muharip orduda bulunan yabancı subaylara bu kanunun tatbikı: Madde 157 – Muharip Türk ordusu nezdinde bulunmalarına müsaade edilmiş olan yabancı subaylar Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince hususi mukarrerat yapılmamışsa Türk subayları hakkındaki hükümlere tabidirler. Bu subayların refakatlerinde bulunan şahıslar hakkında 155 inci madde hükmü tatbik olunur. Harb esirleri hakkında bu kanunun tatbikı: Madde 158 – (Değişik: 15/6/1942-4257/1 md.) 1- Harb esirleri bir suç işlerlerse rütbelerine göre bu kanun mucibince cezalandırılırlar. 2 - Harb esirleri arasında astlık ve üstlük münasebetleri esaret hali başladıktan sonra cari değildir. Bunlar arasında astlık ve üstlük münasebetleri salahiyetli komutanlar tarafından verilen emirle teessüs edebilir. Muharebe meydanında hiyanet ve muhariplerin mallarına tecavüz edenler hakkında bu kanunun tatbikı: Madde 159 – Türkiye Cumhuriyetine karşı ilan edilmiş olan bir harbde gerek bir Türk gerek bir yabancı 55, 56 ve 127 nci maddelerde beyan edilen suçları yaparsa bu maddelerde yazılı cezalarla cezalandırılırlar. Harekat mıntakasında askere tecavüz edenler: Madde 160 – İlan olunan harekat mıntakasından asker ve jandarma subay ve erbaşına ve erine karşı 91 inci maddenin 3 ve 4 numaralı fıkralarında yazılı suçları yapan şahıslar hakkında o maddedeki cezalar tatbik olunur. Yabancı memlekette Türkiye askerlerine, memurlarına makamlarına karşı cürüm işleyenler: Madde 161 – Türkiye Cumhuriyeti askerleri tarafından işgal edilen bir yabancı memlekete gerek Türk, gerek bir yabancı Türkiye kıtaatı askeriyesinden birine veya bunlara mensup olanlara veyahut Türkiye Hükümetinin nasbettiği memurları ile makamlarına karşı Türkiye kanunları ve nizamnamelerinin cezayı mucip gördüğü bir fiili yaparsa bu fiil Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yapılmış sayılır. İKİNCi KISIM Disiplin cezaları BİRİNCİ BAP Disiplin cezalarının şümulü Disiplin tecavüzü ve kabahat: Madde 162 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezalarının verilmesi: Madde 163 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezasiyle cezalandırılanlar: Madde 164 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) İKİNCİ BAP Disiplin cezaları I - DİSİPLİN CEZALARININ NEVİLERİ Disiplin cezalarının nevileri: Madde 165 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezalarının nasıl verileceği: Madde 166 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Cezaların içtima hali: Madde 167 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) II - CEZA VERMEK SALAHİYETİ A - Umumi surette Disiplin cezası vermeğe salahiyetli amirler: Madde 168 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplinin temini için tevkif salahiyeti: Madde 169 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Ceza vermek salahiyeti olan en yakın amir ile daha yüksek amirlerin ceza vereceği haller: Madde 170 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin amirlerinin ceza salahiyeti: Madde 171 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin amirlerine vekalet edenler Madde 172 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) ÜÇÜNCÜ BAP Askeri adli hakim, memurların disiplin cezaları Askeri adli hakim ve memurlara verilecek cezalar: Madde 173 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) DÖRDÜNCÜ BAP Orduyu takip edenlerle harb esirlerine verilecek disiplin cezaları Disiplin cezalarının tatbikı sureti: Madde 174 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) BEŞİNCİ BAP Disiplin cezalarının verilmesi ve infazı I - CEZANIN VERİLMESİ Failin müdafaa hakkı: Madde 175 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Cezanın şiddetli verileceği haller: Madde 176 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Mevkufiyetin cezaya mahsubu Madde 177 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Mafevka arzedilecek cezalar: Madde 178 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezalarında müruru zaman: Madde 179 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) İnfaz edilmiş disiplin cezalarının mahkemece mahsubu: Madde 180 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Cezanın katileşmesi: Madde 181 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) II - CEZANIN İNFAZI Cezanın vakti infazı zamanı: Madde 182 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Cezanın infazı sureti: Madde 183 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Yüksek disiplin amirlerinin cezaları değiştirme salahiyeti: Madde 184 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Uyarı, aylık kesilmesi, izinsizlik ve sıra harici hizmet cezalarının infazı [39] Madde 185 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Disiplin cezasının müruruzamanı: Madde 186 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Cezalının ayrılması halinde yapılacak muamele: Madde 187 – (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) ALTINCI BAP Disiplin cezalarından şikayet Şikayet: Madde 188 – (Değişik: 22/12/1934-2632/6 md.; Mülga: 11/12/1935-2862/14 md.; Yeniden yürürlük: 29/1/1936-2908/1 md.; Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Şikayetin kabulü veya reddi: Madde 189 – (Değişik: 22/12/1934-2632/7 md.; Mülga: 11/12/1935-2862/4 md.; Yeniden yürürlük: 29/1/1936-2908/1 md.; Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) YEDİNCİ BAP [40] Amir tarafından cezanın değiştirilmesi veya kaldırılması hakkında müracaatlar Cezanın kaldırılması ve değiştirilmesi: Madde 190 – (Değişik: 22/12/1934-2632/8 md.; Mülga: 11/12/1935-2862/14 md.; Yeniden Yürürlük: 29/1/1936-2908/1 md.; Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) SEKİZİNCİ BAP [41] Disiplin cezalarına nezaret Cezanın kaldırılacağı ve değiştirileceği haller: Madde 191 – (Değişik: 22/12/1934-2632/9 md.; Mülga: 11/12/1935-2862/14 md.; Yeniden Yürürlük: 29/1/1936-2908/1 md.; Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) Son maddeler: Madde 192 – (Değişik: 11/12/1935-2862/13 md.) Askeri Ceza Kanununun 75, 79 uncu maddelerile 78 inci maddesinin C fıkrasının iki numarasında ve askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131 inci maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmıyan siviller tarafından yapılırsa umumi mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler. İlga edilen kanunlar: Madde 193 – 1286 tarihli Askeri Ceza Kanunu ile ilave ve zeyilleri ve muaddel maddeleri ve mensubini askeriyenin siyasetle meni iştigali hakkındaki 25 Eylül 1328 ve Askeri Ceza Kanununun 169 uncu maddesi makamına kaim olan 16 Teşrinievvel 1328 ve seferde tekalifi harbiye ve vesaiti nakliye komisyonlarına ve efradı cedidenin sevkine memur olanlar hakkındaki 21 Ağustos 1330 ve mafevk tarafından maduna yapılacak bazı ef'alin cürüm addolunmayacağına dair olan 30 Teşrinievvel 1330 ve 1286 tarihli Askeri Ceza Kanununun 101, 102, 103, 104 üncü maddesine matuf olan 3 Mart 1331 ve esrarı askeriye ve hiyaneti harbiye hakkındaki 16 Teşrinievvel 1330 ve seferde tart cezasının sureti tatbikına dair olan 25 Şubat 1330 tarihli kanunlarla zeyilleri ve sair kanunların bu kanuna muhalif olan hükümleri mülgadır. Ek Madde 1 – (20/5/1933-2183 sayılı ek kanunun 1 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.) Aşağıda yazılı fiilleri ilk defa yapan subaylarla askeri memurlar ve astsubaylara iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir: Tekerrürü halinde evvelce verilmiş olan ceza bir kat arttırılmakla beraber zabitlerle askeri memurlar hakkında (ihraç) astsubaylar hakkında (rütbenin geri alınması) cezaları da birlikte hükmolunur. A) Ticaret yapmak veya yaptırmak, B) Ticari ve sınai müesseselerde vazife kabul etmek. Ek Madde 2 – (20/5/1933-2183 sayılı ek kanunun 2. maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.) Aşağıda yazılı fiilleri ilk defa yapan yedek subay hakkında iki aydan altı aya ve astsubaylarla erler hakkında on beş günden üç aya kadar hapis cezası verilir. Tekerrürü halinde cezaları bir kat arttırılmakla beraber astsubaylar hakkında (rütbenin geri alınması) cezası da birlikte hükmolunur. A) Fiili hizmeti askerilerini ifa esnasında bizzat ticaret veya sanatla iştigal etmek, B) Ticari ve sınai müesseselerde vazife kabul etmek. Ancak tebdili hava veya resmi mezuniyet suretiyle kıta ve müesseselerden ayrılanların askerlik kıyafetinden ayrılmak şartiyle kendi iş ve sanatlariyle iştigalleri caizdir. Ek Madde 3 – (20/5/1933-2183 sayılı ek kanunun 3. maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.) Askeri doktorların bizzat hususi hastane açmaları memnudur. Hilafında hareket, birinci madde mucibince cezayı müstelzimdir. (Mülga üçüncü cümle: 8/8/2011-KHK-650/37 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.) [42] [43] Ek Madde 4 – (3/8/1942-4277 sayılı ek kanunun 1. maddesi hükmü olup, ek madde olarak numarası teselsül ettirilmiştir.) A) Fevkalade halin, seferberliğin veya harb halinin devamı müddetince askeri bir hizmet yaparken Milli Müdafaa vasıtalarına veya askeri ihtiyaçlara taallük eden taahhüt, imal, inşa, alım, satım, teslim, tesellüm, nakil, muhafaza veya tevzi yahut celp, sevk ve muayene gibi işlerde zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet veya hırsızlık suçlarından birini işliyenler on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis veya müebbet ağır hapis cezasiyle birlikte beş yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılırlar. Şu kadar ki para cezası hiçbir halde temin olunan menfaatin iki mislinden az olamaz. B) (Değişik: 22/1/2004-5078/3 md.) Seferberlikte veya harp hâlinin devamı müddetince vahim hâllerde ölüm cezası hükmolunur. C) Bu maddede yazılı suçlardan husule gelen veya husulü kasdolunan zarar hafif ise (A) fıkrasına göre hükmedilmesi lazımgelen muvakkat ağır hapis ve para cezası yarıya, pek az ise üçte bire indirilir. Ek Madde 5 – (3/8/1942-4277 sayılı ek kanunun 2. maddesi hükmü olup, ek madde olarak numarası teselsül ettirilmiştir.) Fevkalade halin, seferberliğin veya harb halinin devamı müddetince Milli Müdafaa vasıtalarına veya askeri ihtiyaçlara taallük eden işlerde hususi kanunlara göre kendilerine tevdi edilen vazifeleri yaparken bu kanunda yazılı suçları işliyen askeri olmıyan şahıslar hakkında da umumi mahkemelerce birinci maddede yazılı cezalar tatbik olunur. Ek Madde 6 – (25/5/1972-1590/2 md. ile gelen ek 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Birinci askeri yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde, karakollarda, kışlalarda, karargahlarda, askeri kurumlarda, yerleşme veya konaklama amaciyle kullanılan bina veya mahaller içinde; askerlere fiilen taarruzda bulunanlar, sövenler veya hakaret edenler veyahut askerlik görevlerine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için şiddet veya tehdide başvuranlar Türk Ceza Kanununun bu fiillere ilişkin l88, l90, l91, 254, 255, 256, 257, 258, 260, 266, 267,268, 269, 271, 272 ve 273 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılırlar. Nöbetçi, devriye, karakol, inzibat, askeri trafik, kolluk veya kurtarma ve yardım görevi yapan askerlere karşı bu görevleri yaptıkları sırada yukarıdaki fıkrada yazılı suçları işliyenler aynı kanun maddeleri ile cezalandırılırlar. Umumi emniyet ve asayişi korumaya ilişkin önleyici ve adli zabıta görevlerini ifa ettikleri sırada jandarma subay, astsubay, erbaş ve erlerine karşı işlenen suçlarda yukardaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ek Madde 7 – (Ek : 22/3/2000-4551/37 md.) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda geçen; A) “Başgedikli”, “Gedikli” ve “Küçük Zabit” ibareleri “Astsubay”, B) “Toplu Efrat” ibaresi “Toplu Asker”, “Efrat” ibaresi sadece “Erbaş ve Er”, “Nefer” ibaresi “Er”. C) “Tard, ihraç ve rütbenin geri alınması” fer’i cezaları (erbaşlar için öngörülen rütbenin geri alınması fer’i cezası hariç), “Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma” fer’i cezası, Olarak değiştirilmiştir. Ek Madde 8 – (Ek: 31/3/2005-5329/1 md.; Değişik: 23/6/2016-6722/11 md.) Askeri mahkemeler ve adli yargı mahkemeleri tarafından verilen kısa süreli hapis cezaları; 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu hükümlerine göre askerlik hizmetini yerine getiren yükümlüler ile yükümlü erbaş ve erler hakkında Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlara, diğer askeri şahıslar hakkında ise aynı fıkranın (a), (b) ve (d) bentlerinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilebilir. Ancak aşağıdaki hâllerde kısa süreli hapis cezaları seçenek yaptırımlara çevrilemez: A) Sırf askeri suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan netice cezanın dört ay veya daha fazla süreli hapis cezası olması. B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi. C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi. 1076 sayılı Kanun hükümlerine göre askerlik hizmetini yerine getiren yükümlüler ile yükümlü erbaş ve erler hakkında verilen kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılır. (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/2 md.) Sırf askerî suçlar ile hapis cezasının üst sınırı üç ayı geçen askerî suçlar hakkında, önödeme hükümleri uygulanmaz. Ek Madde 9 – (Ek: 31/3/2005-5329/1 md.) Bu Kanunda alt sınırı belirtilmeyen ağır hapis cezalarının alt sınırları "bir sene" olarak uygulanır. Ek Madde 10 – (Ek: 26/2/2008-5739/1 md.) Bu Kanunda ve diğer ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemeler bakımından bu Kanunun ek 8 ve 9 uncu maddeleri ile 16/6/1964 tarihli ve 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunun 63 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/1/2013 tarihli ve E.: 2012/80, K.: 2013/16 sayılı Kararı ile.) Askerî suçlar ile sırf askerî suçlar: Ek Madde 11 – (Ek:24/6/2021-7329/1 md.) Bu Kanunda düzenlenen suçlar ile asker kişilerin askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlar, askerî suçtur. Bu Kanunda düzenlenen ve asker kişiler tarafından işlenen 60 ıncı , 62 nci , 65 inci, 66 ncı , 67 nci , 68 inci, 70 inci, 79 uncu, 81 inci, 82 nci , 85 inci, 87 nci , 88 inci, 89 uncu, 90 ıncı , 91 inci, 97 nci , 98 inci, 100 üncü, 101 inci, 102 nci ve 136 ncı maddelerinde düzenlenen suçlar, sırf askerî suçtur. Amir-maiyet veya üst-ast ilişkisi: Ek Madde 12 – (Ek:24/6/2021-7329/2 md.) Askerlik hizmet ve görevlerine ilişkin hâller dışında, asker kişilerden nişanlıların, evlilik bağı kalmasa bile eşlerin, kan veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoy ile üçüncü derece dâhil hısımların veya evlâtlık bağı olanların birbirlerine karşı işledikleri suçlar bakımından amir-maiyet ve üst-ast ilişkisi dikkate alınmaz. Yükümlü erbaş ve erler arasında ast, üst veya amir ilişkisinin dikkate alınması için fiilin askerî hizmet ve görevlerinden dolayı işlenmesi şarttır. Yakalama ve tutuklama: Ek Madde 13 – (Ek:24/6/2021-7329/3 md.) Aşağıda belirtilen hâllerde, asker kişi herkes tarafından geçici olarak yakalanabilir: a) Kişiye suçu işlerken rastlanması. b) Suçüstü bir fiilden dolayı; izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması. Tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, amiri, üstü, askerî karakol, nöbetçi, devriye, askerî inzibat ve kolluk görevlisi asker kişiyi yakalama yetkisine sahiptir. Yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek emri doğrultusunda işlem yapılır. Cumhuriyet savcısı, yakalanan kişiyi serbest bırakmaz ise en yakın askerî inzibat karakoluna veya askerî makama ya da adli kolluk görevlilerine teslim edilmesine karar verir. Suçun Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan olması durumunda, yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının talimatı ile adli kolluk görevlilerine teslim edilir. Asker kişilerin gözaltına alınması veya tutuklanması durumunda derhâl kıta komutanı veya askerî kurum amirine de haber verilir. Soruşturma ve kovuşturma: Ek Madde 14 – (Ek:24/6/2021-7329/4 md.) Askerî suçlarla ilgili olarak aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Subay ve astsubayların şüpheli sıfatıyla ifadesi bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından alınır. b) Askerî amirler Cumhuriyet savcısının işe el koymasına kadar delillerin kaybolmasını önleyecek tedbirleri alır. c) Ülke sınırları dışında işlenen suçlar bakımından Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlileri tarafından yapılacak işlemlerin Millî Savunma Bakanlığınca yurt dışında görevlendirilen hukuk sınıfı subaylar tarafından yapılmasını isteyebilir. d) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması ve sırf askerî suç nedeniyle askerî disiplinin ağır şekilde ihlal edilmesi hâlinde de asker kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir. e) Sırf askerî suçlarda, tutuklama yasağına ilişkin hükümler uygulanmaz. Asker kişilerin işlediği askerî suçlarla ilgili olarak kabul edilen iddianamenin bir örneğini mahkeme, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda ise kararın bir örneğini savcılık soruşturma iznini veren komutanlığa veya askerî kurum amirliğine gönderir. Askerî birlik komutanı veya askerî kurum amiri, emir komutasındaki asker kişilerin, ifadelerinin alınması veya sorgularının yapılması için hazır bulundurulmasını sağlar. Soruşturma izni ve izin vermeye yetkili merciler: Ek Madde 15 – (Ek:24/6/2021-7329/5 md.) Asker kişilerin işledikleri askerî suçların soruşturulması izne tabidir. Ancak, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâllerinde soruşturma genel hükümlere göre yürütülür. Soruşturma izni, asgari tugay komutanı veya eşidi askerî kurum amiri (Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarında eşidi ) olmak üzere, asker kişinin görev yaptığı birlik komutanı veya askerî kurum amiri, bu kişilerin yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat verilir. Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesi hariç, Millî Savunma Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşlarda görev yapan asker kişiler hakkında soruşturma izni Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. General ve amiraller hakkındaki soruşturma izni ise görev yeri dikkate alınarak ilgisine göre Genelkurmay Başkanının veya ilgili Kuvvet Komutanının teklifi üzerine ya da resen Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. Bir askerî birlik veya askerî kurumda geçici olarak görevlendirilen veya harekât komutasına verilen asker kişiler hakkında soruşturma izni, bu görevlerinin devamı süresince, geçici olarak görevlendirildikleri veya harekât komutasına verildikleri askerî birlik veya askerî kurumun bağlı bulunduğu soruşturma izni vermeye yetkili birlik komutanı veya askerî kurum amiri tarafından verilir. Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, bir askerî birlik veya askerî kurum dışında görevlendirilen asker kişiler hakkında soruşturma izni, bu görevlerinin devamı süresince, Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. Uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı asker kişilerin askerî suçları hakkında soruşturma izni Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. Bunlar hakkında altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanmaz. Millî Savunma Bakanı, general ve amiraller hariç subay veya astsubaylara ilişkin soruşturma izni verme yetkisini, Personel Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakan yardımcısına devredebilir. Subay ve astsubaylar hariç diğer kişilerin işledikleri askerî suçlara ilişkin soruşturma izni verme yetkisi, bu izni vermeye yetkili komutan veya askerî kurum amiri tarafından teşkilatında bulunan hukuk sınıfından olan ya da 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun geçici 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca atanmış olan hukuk hizmetleri başkanı veya birim amirine, Millî Savunma Bakanı tarafından merkezde Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü veya yardımcısına, taşrada ve bağlı kurum ve kuruluşlarda ise asgari alay eşidi kurum amirine devredilebilir. İzin vermeye yetkili merci, ihbar veya şikâyetin işleme konulması hâlinde bir ön inceleme başlatır, ön incelemeyi bizzat yapabileceği gibi, izin vermeye asıl yetkili merciin emrinde olan ve hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki asker kişilerden birine de yaptırabilir. İzin vermeye yetkili merci, emrinde olan ve hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki en az üç asker kişiden oluşan bir heyet de görevlendirebilir. İzin vermeye yetkili merciin zorunlu gördüğü hâllerde, heyette yer alanların çoğunluğunun, hakkında inceleme yapılanın rütbe veya kıdemce eşidi veya üstü konumunda, heyet başkanının ise hakkında inceleme yapılanın üstü konumunda olması gerekir. (Ek dokuzuncu fıkra:30/6/2022-7415/1 md.) Firar ve izin tecavüzü gibi hakkında ön inceleme yapılanın bulunamaması nedeniyle ifade almayı imkânsız hâle getiren zorunlu hâllerde, ilgilinin ifadesi alınmaz. Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun işlenildiğinin öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dâhil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre, zorunlu hâllerde on beş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir. Yetkili merci, belirtilen süreler içinde soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda karar verir ve kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılana ve varsa şikayetçiye bildirir. Bu kararlara karşı on gün içinde itiraz edilebilir. Sırf askerî suçlara ilişkin verilen soruşturma iznine itiraz edilmesi, soruşturma işlemlerini engellemez. İtiraz, general ve amiraller için Danıştay Birinci Dairesine, diğer asker kişiler için ise yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesine yapılır. İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir. General ve amiraller hakkındaki soruşturma Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcıvekili tarafından yapılır. Hâkim kararı gerektiren işlemlere dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talepleri ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara yapılan itirazlar hakkında, soruşturma konusu suçların en ağırına bakmakla görevli Yargıtay ceza dairesini numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı tarafından karar verilir. Suçun son numaralı ceza dairesinin görevine girmesi hâlinde talebi ve itirazı inceleme yetkisi Birinci Ceza Dairesi Başkanına aittir. Hâkim kararı gerektiren işlemlerde Başkanın verdiği kararlara karşı yapılan itirazı numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı inceler. Son numaralı daire başkanının kararı, Birinci Ceza Dairesi Başkanı tarafından incelenir. İddianame hazırlanması hâlinde kovuşturma Yargıtay ilgili ceza dairesince yapılır. 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suçları işleyen asker kişiler hakkında soruşturma ve kovuşturma genel hükümlere göre yapılır. Bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Yüce Divanda yargılanacak asker kişilerle ilgili soruşturma usulü: Ek Madde 16 – (Ek:24/6/2021-7329/6 md.) Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının işlediği askerî suçların soruşturulması izne tabidir. Ancak, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâllerinde soruşturma genel hükümlere göre yürütülür. Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları hakkında askerî suçlardan dolayı soruşturma yapılması Cumhurbaşkanının iznine bağlıdır. İzin vermeye yetkili merci, ihbar veya şikâyetin işleme konulması hâlinde bir ön inceleme yaptırır. Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun işlenildiğinin öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dâhil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre, zorunlu hâllerde on beş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir. Yetkili merci, belirtilen süreler içinde soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda karar verir ve kararını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında inceleme yapılana ve varsa şikayetçiye bildirir. Bu kararlara karşı on gün içinde Danıştay Birinci Dairesine itiraz edilebilir. İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır. Verilen kararlar kesindir. Soruşturma Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılır. Hâkim kararı gerektiren işlemlere dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talepleri ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara yapılan itirazlar hakkında, soruşturma konusu suçların en ağırına bakmakla görevli Yargıtay ceza dairesini numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı tarafından karar verilir. Suçun son numaralı ceza dairesinin görevine girmesi hâlinde talebi ve itirazı inceleme yetkisi Birinci Ceza Dairesi Başkanına aittir. Hâkim kararı gerektiren işlemlerde Başkanın verdiği kararlara karşı yapılan itirazı numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı inceler. Son numaralı daire başkanının kararı, Birinci Ceza Dairesi Başkanı tarafından incelenir. İddianame düzenlenmesi hâlinde kovuşturma, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yapılır. 3628 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçlar bakımından da bu madde hükümleri uygulanır. Bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde 4483 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması: Ek Madde 17 – (Ek:24/6/2021-7329/7 md.) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, aşağıdaki hâller hariç askerî suç ve cezalar hakkında da uygulanır: A) Sırf askerî bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi. B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi. C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi. Uygulanacak hükümler: Ek Madde 18 – (Ek:24/6/2021-7329/8 md.) Askerî suçların soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 5271 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Mahkemelerin görev ve yetkisi: Ek Madde 19 – (Ek:24/6/2021-7329/9 md.) Askerî suçlara ilişkin dava ve işler, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan asliye ve ağır ceza mahkemelerinde ya da askerî birlik ve personel yoğunluğunun gerektirmesi hâlinde Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen ilçelerde kurulu bulunan asliye veya ağır ceza mahkemelerinde görülür. İlçede görülmesine karar verildiği takdirde ilçenin yargı çevresi de aynı usulle belirlenir. Bu suçlara ilişkin dava ve işler, acele işlerden sayılır ve bunlarla ilgili davalar adli tatilde de görülür. Birinci fıkra uyarınca belirlenen mahkemelerin görev alanına giren suçlara ilişkin davalarla; a) Diğer mahkemelerin görev alanına giren suçlara ilişkin davaların aralarındaki bağlantı nedeniyle birlikte yürütülmesinin zorunlu olduğu hâllerde davalar, birinci fıkra uyarınca belirlenen mahkemelerde, b) Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlara ilişkin davaların aralarındaki bağlantı nedeniyle birlikte yürütülmesinin zorunlu olduğu hâllerde davalar, bu bentte belirtilen suçlara bakmakla görevli mahkemelerde, birleştirilir . Asker kişiler tarafından ülke sınırları dışında işlenen askerî suçlara ait dava ve işlere bakmaya birinci fıkra kapsamındaki Ankara mahkemeleri yetkilidir. Yurt dışında bulunan askerî mahallerde yapılacak önleme aramasına karar vermeye de bu yer sulh ceza hâkimliği yetkilidir. Bu Kanunun 65 inci, 66 ncı , 67 nci , 68 inci ve 70 inci maddelerinde düzenlenen suçlara ilişkin dava ve işlerde yetkili mahkeme, şüpheli veya sanığın mensubu olduğu askerî birlik veya askerî kurumun bulunduğu yerde birinci fıkra uyarınca belirlenen il ve ilçe mahkemeleridir. Askerî suçlara ilişkin soruşturmalar, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan Cumhuriyet başsavcılığınca ya da birinci fıkra uyarınca Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen ilçe Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülür. Bu başsavcılıklarda askerî suçlar bürosu kurulur ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı görevlendirilir. İl veya birinci fıkra uyarınca belirlenen ilçe Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısından soruşturmanın kısmen veya tamamen yapılmasını isteyebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplar ve gerekmesi hâlinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yer sulh ceza hâkimliğinden talepte bulunur. Atıflar: Ek Madde 20 – (Ek:24/6/2021-7329/10 md.) Kanunlarda geçen; A) Askerî Yargıtay, Yargıtayı , B) Askerî Yargıtay Başsavcılığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını, C) Askerî Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını, D) Askerî Yargıtay Başkanı, Askerî Yargıtay daire başkanları ve Askerî Yargıtay üyeleri sırasıyla, Yargıtay Birinci Başkanını, Yargıtay daire başkanlarını ve Yargıtay üyelerini, E) Askerî mahkeme, bu Kanun uyarınca belirlenen asliye ceza mahkemesini, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından ağır ceza mahkemesini, F) Askerî hâkim, hâkim veya sulh ceza hâkimini, G) Askerî savcılık, Cumhuriyet başsavcılığını, H) Askerî savcı, ilgisine göre Cumhuriyet başsavcısını veya Cumhuriyet savcısını, I) Yardımcı askerî savcı ve askerî savcı yardımcısı, Cumhuriyet savcısını, J) Askerî adalet müfettişi, ilgisine göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu müfettişlerini veya adalet müfettişlerini, ifade eder. Ek Madde 21- (Ek:12/6/2024-7517/2 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile general ve amiraller hakkında bu Kanunun ek 15 inci ve ek 16 ncı maddeleri kapsamında yürütülen işlemlerde soruşturma izni vermeye, soruşturma ve kovuşturma yapmaya yetkili mercilerin tayininde ilgililerin son rütbeleri ve görevleri esas alınır. Geçici Madde 1 – (1632 sayılı Kanunun kendi numarasız muvakkat maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Bu kanunun makabline şümulü : Bu kanun ile konulan cezalar bundan evvelki kanunlarda yazılı olan cezalardan daha hafif olduğu surette bu kanunun meriyete konulduğu tarihte hükmedilmemiş olan suçlarla eski kanuna göre hükmedilip henüz infaz edilmemiş veya infaz edilmekte bulunmuş olan hükümler hakkında da tatbik olunur. Geçici Madde 2 – (Ek: 22/1/2004-5078/4 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 91 inci maddenin (4) numaralı fıkrası kapsamına giren suçlardan dolayı haklarında idam cezası verilen hükümlülerin dosyalarından; a) Henüz Askerî Yargıtaya gönderilmemiş olan veya Askerî Yargıtay Başsavcılığında bulunan yahut Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmiş olanlar, hükmü veren askerî mahkemece duruşma açılarak, b) Askerî Yargıtayda bulunanlar, ilgili dairesince ele alınarak, Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde karara bağlanır. Askerî Yargıtay Başsavcılığında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan dosyalar, gelişlerindeki usule uygun olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, hükmü veren askerî mahkemeye geri gönderilir. Geçici Madde 3 – (Ek:24/6/2021-7329/11 md.) Bu Kanun uyarınca askerî suçlara bakmak amacıyla il ve ilçelerde belirlenecek mahkemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde belirlenir. Belirleme tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş askerî suçlara ilişkin dava dosyaları, belirlenen bu mahkemelere devredilmez, kesinleşinceye kadar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur. Mülga; a) 27/6/1972 tarihli ve 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanununa tabi Askerî Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı, daire başkanları ve üyelerinin görevleri sırasında işledikleri şahsi suçları ile görev suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasında Yargıtay Birinci Başkanı, Yargıtay daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, b) 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Kanununa tabi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı, daire başkanları ve üyelerinin görevleri sırasında işledikleri şahsi suçları ile görev suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasında Danıştay Başkanı, Danıştay daire başkanları ve üyeleri ile Danıştay Başsavcısının, c) 26/10/1963 tarihli ve 357 sayılı Askerî Hâkimler Kanununa tabi askerî hâkimlerin görevleri sırasında işledikleri şahsi suçları ile Millî Savunma Bakanı tarafından soruşturma yapılmasına izin verilmesi hâlinde görev suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasında 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununda yer alan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının, yargılanmasına ilişkin hükümler uygulanır. Bu fıkra hükümleri (a) ve (b) bentlerinde yer alanların görevleri sırasındaki eylemleri nedeniyle yapılacak disiplin soruşturma veya kovuşturmaları bakımından da uygulanır. (c) bendinde yer alanların görevleri sırasındaki eylemleri nedeniyle yapılacak disiplin soruşturma veya kovuşturmaları bakımından ise 926 sayılı Kanunun geçici 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirlenen disiplin hükümleri uygulanır. 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun geçici 5 inci maddesi ile 9/7/1982 tarihli ve 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun geçici 9 uncu maddesi kapsamında Millî Savunma Bakanlığı tarafından Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı emrine görevlendirilen erbaş ve erler ile askerlik yükümlüleri, bu görevlendirme süresince asker kişi sayılırlar ve bu Kanuna tabi olmaya devam ederler. Bu kişilerin Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli rütbelilere karşı işledikleri askerî suçlar asker kişilere karşı işlenmiş sayılır. Soruşturma izni, Jandarma Genel Komutanlığında asgari alay komutanı veya eşidi kurum amiri, Sahil Güvenlik Komutanlığında ise asgari grup komutanı veya eşidi kurum amiri olmak üzere, asker kişinin fiilen görev yaptığı birlik komutanı veya kurum amiri, bu kişilerin yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat verilir. Kanunun mer'iyeti tarihi : Madde 194 – Bu kanun neşri tarihinden dört ay sonra muteberdir. Madde 195 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 22/5/1930 Tarihli Ve 1632 Sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Hükümler 1. 9/7/1982 tarihli ve 2693 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde -– 16/5/1982 tarihi dahil olmak üzere bu tarihten sonra, bu Kanunun yayımı tarihine kadar feri cezaları infaz edilmiş olanların idari işlemleri geri alınır. 2. 14/6/1989 tarihli ve 3574 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş olan yeni baştan askerlik cezaları yerine getirilmez. Yerine getirilmiş olan yeni baştan askerlik cezaları hükümsüz sayılarak askerlik süreleri yeniden hesaplanır. Muvazzaflık süresini doldurmuş olanlar derhal terhis edilirler. Ancak terhise müstehak olunan tarihten sonra işlenmiş bulunan suçlardan dolayı takibat yapılır, verilmiş olan cezalar çektirilir. 3. 22/3/2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanunun 38 inci maddesi: Madde 38 – 1632 sayılı Kanunda yer alan katıksız hapis cezası ve bu cezanın uygulanmasına ilişkin hükümlerle aynı Kanunun 33, 36, 37, 83, 86, 149, 152, 154 üncü maddeleri ile 25 inci maddesinin (4) numaralı bendinin ilk cümlesi ve 134 üncü maddenin (2) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. 1632 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun / KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1632 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2034 76, 77, 82, 106, 119, 120, 131, 154 4/7/1932 2183 Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3 25/5/1933 2632 66, 67, 147, 150, 153, 188, 189, 190, 191 27/12/1934 2862 17, 30, 39, 49, Üçüncü Bab Üçüncü Fasıl Başlığı, 63,64, 65, 66, Üçüncü Bab Dördüncü Fasıl Başlığı, 81, 131, 153, 173, 192 18/12/1935 2908 [44] - 5/2/1936 3514 39, 154 14/7/1938 3719 47, 148 14/7/1939 3823 47, 148 18/5/1940 3914 55, 56, 57, 58, 59 27/8/1940 4026 48 15/5/1941 4257 7, 13, 23, 24, 63, 64, 158, 164, 174 20/6/1942 4277 Ek Madde 4, Ek Madde 5 8/8/1942 4542 35, 153 17/4/1944 4726 63, 75 8/5/1945 6078 114 1/4/1953 6781 150 14/7/1956 6866 34, 35 24/12/1956 6889 65 2/2/1957 7331 56 15/6/1959 353 5, 72 Bu kanuna göre kurulacak askeri mahkeme lerin fiilen göreve başladıkları tarihte 477 [45] 82, 83, 86, 108, 116, 130, 145, 149 uncu maddeler ile 154 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi Disiplin mahkemelerinin kurulup fiilen göreve başladıkları tarihte 1590 95, Ek Madde 6 4/6/1972 1656 148 12/2/1973 2693 32, 35 13/7/1982 3574 29, 38, 49, 66, 67, 70 17/6/1989 3970 63 19/5/1994 tarihinden itibaren üç ay sonra 4551 [46] 3, 5, 23, 24, 25, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39, 47, 53, 67, 68, 71, 76, 77, 81, 82, 83, 85, 86, 87, 88, 89, 115, 130, 131, 132, 134, 143, 148, 149, 152, 153, 154, 165, 166, 171, 172, 185, Ek Madde 7 26/3/2000 tarihinden itibaren 2 ay sonra 5078 91,101, Ek 4, Geçici Madde 2 29/1/2004 5080 67 29/1/2004 5329 Ek Madde 8, Ek Madde 9 1/6/2005 5739 Ek Madde 10 1/3/2008 6191 3, 39, Ek Madde 8 22/3/2011 6217 63 14/4/2011 KHK/650 Ek Madde 3 26/8/2011 6318 63 3/6/2012 6413 18,19, 82, 84, 93, 96, 117, 137, 150, 151, 162 ila 191 16/2/2013 Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı Ek Madde 3 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) Anayasa Mahkemesinin 28/3/2013 tarihli ve E.: 2012/143, K.: 2013/48 sayılı Kararı 49 10/10/2013 6722 47, 149, Ek Madde 8 14/7/2016 Anayasa Mahkemesinin 14/7/2016 tarihli ve E: 2016/11, K: 2016/132 sayılı Kararı 67 23/9/2016 tarihinden başlayarak dokuz ay sonra (23/6/2017) 6763 39, Ek Madde 8 2/12/2016 KHK/691 67 22/6/2017 KHK/694 39 25/8/2017 7069 67 8/3/2018 7078 39 8/3/2018 KHK/698 7 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7179 64, 75 26/6/2019 7281 63 5/3/2021 7329 Ek Madde 11, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Ek Madde 14, Ek Madde 15, Ek Madde 16, Ek Madde 17, Ek Madde 18, Ek Madde 19, Ek Madde 20, Geçici Madde 3 30/6/2021 7415 Ek Madde 15 13/7/2022 7517 Ek Madde 21 28/6/2024 [1] a - Bu Kanunda geçen "erat" tabiri 4/1/1961 tarih ve 211 sayılı Kanunun 118. maddesi ile "erbaş ve er" olarak değiştirilmiştir. b - Bu Kanundaki Adli amirlik müessesesinin görev ve yetkileri,25/10/1963 tarih ve 353 sayılı Kanunun 259. maddesi gereğince askeri mahkemeler kurulmuş olduğundan, adı geçen Kanunun geçici 1. maddesi ile sona ermiştir. c - Bu Kanundaki, 16/6/1964 tarih ve 477 sayılı Kanunun cezalandırdığı suçlara ait hükümler, adı geçen Kanunun 64. maddesi ile ilga edilmiş olduğundan ilgili maddelerdeki açıklamalarda; ilga edilmiş olan maddedeki suçun 16/6/1964 tarih ve 477 sayılı Kanunun hangi maddesi ile cezalandırılmış olduğu da belirtilmiştir. d - 26/10/1963 tarih ve 357 sayılı Askeri Hakimler Kanununun 41.maddesinde ".....diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri, bu kanunun kapsadığı kişiler hakkında uygulanmaz" denilmektedir. e - Bu Kanunda geçen "ihtiyat zabit ve ihtiyat askeri memurlar" ibareleri 29/11/1983 tarih ve 2962 sayılı Kanunun 2. maddesi ile "yedek subay ve yedek askeri memurlar" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. f - Bu Kanunda geçen "uzman çavuş" tabiri, 18/3/1986 tarih ve 3269 sayılı Kanunun 21. maddesi ile "uzman erbaş" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. g - Bu Kanunda ve diğer Kanunlarda geçen; A) “Başgedikli”, “Gedikli” ve “Küçük Zabit” ibareleri “Astsubay”, B) “Toplu Efrad” ibaresi “Toplu Asker”, “Efrat” ibaresi sadece “Erbaş ve Er”, “Nefer” ibaresi “Er”, C) “Tard, ihraç ve rütbenin geri alınması” fer’i cezaları (erbaşlar için öngörülen rütbenin geri alınması fer’i cezası hariç) “Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma” fer’i cezası olarak, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle eklenen “Ek Madde 7” ile değiştirilmiştir. [2] 22/3/2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle, bu Kanunda yer alan katıksız hapis cezası ve bu cezanın uygulanmasına ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılmıştır . [3] 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “uzman jandarma ve uzman erbaşlar” ibaresi “uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [5] Adli amirlik müessesesi hakkında bu Kanunun ilk sayfasındaki dipnota bakınız. [6] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [7] “Küçük Zabitler hizmetten mahrumdurlar” şeklindeki ilk cümle; 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 38. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. [8] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [9] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekliyle değiştirilmiştir. [10] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [11] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [12] Bu maddenin başlığı, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [13] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [14] Bu maddenin başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [15] Bu maddenin başlığı 23/6/2016 tarihli ve 6722 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [16] Bu madde başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [17] 18/2/2021 tarihli ve 7281 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “1111 sayılı Askerlik Kanununun 89 uncu maddesi” ibaresi “25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanununun 24 üncü maddesi” şeklinde ve “kabul edilecek bir özrü olmadan,” ibaresi “söz konusu Kanunun 23 üncü maddesinde belirtilen mazeretlerden birisi bulunmaksızın,” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 22/5/2012 tarihli ve 6318 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle bu bentte yer alan “son” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [19] 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle 64 üncü maddesinin başlığında ve ikinci fıkrasında yer alan “yedek subaylarla” ibareleri “yedek subaylar, yedek astsubaylar ve” şeklinde değiştirilmiş, birinci ve üçüncü fıkralarına “yedek subay” ibarelerinden sonra gelmek üzere “, yedek astsubay” ibaresi eklenmiştir. [20] Bu madde başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu madde başlığı 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunun 16 ıncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] 16/6/1964 tarih ve 477 sayılı Kanunun 64.maddesinde; Askeri Ceza Kanunu'nun bu Kanunun cezalandırdığı suçlara ait hükümlerinin yürürlükten kaldırılmış olduğu hükme başlanmış; aynı kanunun 51. maddesinde bir firar teşebbüsünü doğru olarak haber almasına rağmen önlenebilecek bir zaman içerisinde amirine haber vermeme fiili cezalandırılmış ise de, bu maddede zikredilen firarın seferberlikte vuku bulmuş olması fiili anılan 51. madde kapsamı dışında kaldığından madde metni aynen alınmıştır. [23] 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “yedek subaylarla” ibaresi “yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu madde başlığı 22/3/2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] Bu madde başlığı 22/3/2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [26] Fasıl başlığı, 11/12/1935 tarih ve 2862 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilmiştir. [27] Bu madde başlığı, “Amire ve mafevka hürmet etmeyenlerin cezaları” iken, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla “Amir veya üste saygısızlık ve tehdit”şeklinde, daha sonra 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [28] Bu madde başlığı, “Yalan yere veya usulsüz şikayet edenlerin cezaları:” iken, 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [29] Bu madde başlığı, “Sair hallerde memuriyetin nüfuzunu suistimal edenlerin cezası” iken 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [30] Maddenin matlabındaki "Askeri" kelimesi 27/6/1932 tarih ve 2034 sayılı Kanunun 7. maddesi ile kaldırılmıştır. [31] Bu madde başlığı, “Mafevkının, arkadaşının, madununun bir şeyini çalanlar” iken, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [32] Her ne kadar 16/6/1964 tarih ve 477 sayılı Kanunun 56. maddesi ile aynı fiil cezalandırılmış ise de, öngörülen ceza miktarı hizmetin aksamamış veya maddi bir zarar doğmamış olması keyfiyetine göre düzenlenmiş olduğundan metin muhafaza edilmiştir. [33] 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “kısa hapis veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [34] Bu madde başlığı, “Mükavelename hilâfında eşya ve taahhüdat kabul edenler” iken 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] Bu maddenin “Maduna nezaret vazifesinde ihmal ve tekasül eden, madunun suçlarını haber vermeyen” kısmı; 16/6/1964 tarihli ve 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunun 54 üncü maddesiyle disiplin suçu haline dönüştürülmüş ve sözkonusu Kanunun 64 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [36] Bu madde başlığı, 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [37] Bu maddenin başlığı 23/6/2016 tarihli ve 6722 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [38] Bu madde başlığı, “İffetsiz bir kadınla evlenen veya böyle bir kadını tutanlar” iken 22/3/2000 tarih ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [39] Bu madde başlığı “Tevbih ve izinsizlik ve hapis cezalarının infazı sureti” iken 22/3/2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [40] Bu başlık, 22/12/1934 tarih ve 2632 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile gelmiştir. [41] Bu başlık, 22/12/1934 tarih ve 2632 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile gelmiştir. [42] Bu maddede sözü edilen birinci madde ile bu kanunun ek birinci maddesi kastedilmektedir. [43] Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile bu fıkranın üçüncü cümlesini mülga eden hüküm iptal edilmiş olup iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. [44] 2862 sayılı Kanunla ilga edilen ve Askeri Ceza Kanununun bazı maddelerini değiştiren 22/12/1934 tarih ve 2632 sayılı Kanunun 5 inci maddesinden başka diğer maddeleri hükümlerinin mer'iyetinin iadesine dair Kanundur. [45] 1632 sayılı Kanunun 477 sayılı Kanunun cezalandırdığı suçlara ait hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. [46] 1632 sayılı Kanunun katıksız hapis cezası ve bu cezanın uygulanmasına ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.
1,684
3
1
UMUMİ MAHKEMELER VE KARAR HAKİMLERİ VE MUSTANTİKLERLE UMUMİ VE HUSUSİ KAZA SALAHİYETİNİ HAİZ MAKAMLAR ARASINDAKİ İHTİLAFIN HALLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1684
4/6/1930
10/6/1930
UMUMİ MAHKEMELER VE KARAR HAKİMLERİ VE MUSTANTİKLERLE UMUMİ VE HUSUSİ KAZA SALAHİYETİNİ HAİZ MAKAMLAR ARASINDAKİ İHTİLAFIN HALLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1684 Kabul Tarihi : 4/6/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 10/6/1930 Sayı: 1516 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 562 Madde 1 – Umumi mahkemeler, karar hakimleri ve müstantiklerle idare heyetleri ve sair kaza salahiyetini haiz makamlar arasında vazife ve salahiyet sebebiyle hadis olacak ihtilafların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir. Bu ihtilafın hallinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri cari olur. Madde 2 – Bu kanun neşri tarihinden müteberdir. Madde 3 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
1,700
3
1
DAHİLİYE MEMURLARI KANUNU [1] Kanun Numarası : 1700
9/6/1930
19/6/1930
DAHİLİYE MEMURLARI KANUNU [1] Kanun Numarası : 1700 Kabul Tarihi : 9/6/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 19/6/1930 Sayı: 1524 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 626 Memurların derece ve sınıfları [2] Madde 1 – Dahiliye memurlarının derece ve sınıfları aşağıda gösterilmiştir: Derece Merkezde 1 Müsteşar 2 Teftiş heyeti reisi, umum müdürler, vekalet hukuk müşaviri 3 Umum müdür muavinleri, hukuk müşavir muavini 4 Şube müdürleri 5 Şefler ve memurlar 6 Katipler Vilayetlerde 1 (Mülga: 21/11/1952-5990/1 md.) 2 Valiler 3 Vali muavinleri 4 Kaymakamlar, mektupçular, hukuk işleri müdürleri ve polis müdürleri 5 Nüfus, iskan, nahiye müdürleri, vilayet maiyet memurları, mektupçuluk kalemi mümeyyizleri 6 Vilayet mektupçuluk kalemi, idare heyeti ve nüfus başkatipleri, iskan ve evrak memurları, kaza tahrirat katipleri, nüfus ve iskan memurları 7 Nahiye tahrirat katipleri, nahiye nüfus memurları, kaza tahrirat katibi refikleri ve nüfus katipleri. Bu listede dahil olmayan memurlar maaşlarının miktarına göre o maaşı alan memurlar derecesinde sayılırlar. Valilik ve müfettişlik dört; kaymakamlık, mektupçuluk, hukuk işleri müdürlüğü, polis müdürlüğü, vali muavinlikleri ve beşinci derecedeki memurluklar üç sınıftır. Altıncı ve yedinci derece memurları bir sınıftır. Valilik, vali muavinliği, mektupçuluk, hukuk işleri müdürlüğü, kaymakamlık, polis müdürlüğü ve nahiye müdürlüğü sınıfları mahalli olmayıp şahsidir. Lüzum ve zaruret halinde valiler ve kaymakamlar kendi dereceleri maaşlariyle umum müdürlüklerde ve şube müdürlüklerinde istihdam olunabilirler. Namzetlik ve ehliyet şartları Madde 2 – (Değişik: 14/3/1949-5354/1 md.) A) İçişleri Bakanlığı memurluklarına intisap ve terfide bu kanunda yazılı haller dışında genel hükümler uygulanır. B) (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/134 md.) [3] (Yeniden Düzenleme:21/11/2024-7533/1 md.) Kaymakam aday adaylarının yurt içindeki üniversitelerin veya diploma denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış olmak kaydıyla yabancı üniversitelerin en az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden en az dört yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekir. C) ( Değişik birinci fıkra: 7/7/1995-4119/1 md.) Bu maddenin (B) bendinde sayılanlardan, giriş sınavının yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibariyle otuz beş yaşını doldurmamış olanlar: [4] 788 sayılı Memurin Kanununda yazılı sağlık şartlarını haiz oldukları ve memleketin her ikliminde iş görmeye ve her vasıta ile gezip dolaşmaya kabiliyetleri bulunduğu hakkında tam teşekküllü Devlet hastanelerindeki kurullardan rapor alanlar maiyet memurluklarına aday olarak tayin olunurlar. Altı ay adaylık süresi sonunda valilerce ehliyeti tasdik edilenler asil olarak maiyet memurluğuna tayin olunurlar ve maiyet memurluğunda bir buçuk yıllık kaymakamlık stajına ve bundan sonra da azami altı aylık kaymakamlık kursuna tabi tutulurlar. (Değişik: 12/7/1991-KHK-435/1 md.; Değiştirilerek kabul: 26/2/1992-3778/1md.) Şu kadar ki,fiili askerlik ödevine çağrılıp da, yukarıda belirtilen yaş sınırını askerlik ödevleri sırasında geçirmiş bulunanların terhislerini müteakip açılacak ilk sınava müracaat etmeleri şartı ile bu yaş durumları aday olarak alınmalarına engel teşkil etmez. Valilerce ehliyetleri tasdik edilmeyen maiyet memuru adayları başka bir yere nakledilerek haklarında (A) fıkrası gereğince genel hükümler uygulanır. Kaymakam adaylığı yazılı sınavı, mülakatı ve atama Madde 2/A – (Ek: 25/6/2009-5917/1 md.) Yazılı sınav; Bakanlıkça bu sınavı yapabilen kamu kurum ve kuruluşlarına, düzenlenecek protokole göre yaptırılan yarışma sınavıdır. Atama yapılacak boş kadro sayısı, atanacaklarda aranacak şartlar ile başvuruya ve sınava ilişkin hususların yer aldığı duyuru, müracaat süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bir internet haber sitesi ile Türkiye genelinde günlük yayımlanan tirajı en yüksek beş gazetenin birinde ilan olunur, ayrıca İçişleri Bakanlığı internet sitesinde duyurulur. Yazılı sınav soruları, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, Türkçe, Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Türkiye’nin İdari Yapısı, Türkiye’de Mahalli İdareler, Ekonomi, Türkiye’nin Sosyo-ekonomik Yapısı ile Türkiye’de Demokratikleşme ve İnsan Hakları konularından hazırlanır. Yazılı sınavda, yüz tam puan üzerinden yetmiş puanın altına düşülmemek kaydıyla en yüksek puandan başlamak üzere, sınav ilanında belirtilen kadronun dört katı aday mülakata çağrılır. Mülakata çağrılan en son adayla aynı puanı almış bulunan diğer adaylar da, kontenjan gözetilmeksizin mülakata çağrılır. [5] Mülakat, adayın; a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün, b) Temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, liyakati ile genel ve fiziki görünümünün, c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının, d) Genel yetenek ve genel kültürünün, e) Çağdaş, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının, puan vermek suretiyle değerlendirilmesi yöntemidir. Mülakat komisyonu; Personel Genel Müdürünün başkanlığında İçişleri Bakanının, Bakanlık Müdürler Encümeninin Mülki İdare Amiri sınıfından olan üyeleri arasından görevlendireceği iki üyeden oluşur. Adaylar, komisyon başkan ve üyeleri tarafından ikinci fıkranın (a) ila (e) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için yirmişer puan üzerinden değerlendirilir, verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında mülakat ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Başarılı sayılmak için, komisyon başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Mülakat sonucu; en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralama yapılarak mülakat başarı listesi hazırlanır ve bu liste mülakat komisyonu tarafından imzalanır. Nihai başarı listesi, yazılı sınav puanı ile mülakat puanının aritmetik ortalaması tespit edilerek en yüksek puan alandan başlamak üzere hazırlanır. Bu sıralamaya tabi tutulanların nihai puanlarının eşit olması halinde, yazılı sınavda alınan puana öncelik tanınır. Yazılı sınav puanlarının da eşit olması halinde lisans diploması not ortalaması yüksek olan esas alınarak sıra belirlenir. Nihai başarı listesindeki sıralama doğrultusunda sınav ilanında belirtilen kadro sayısı kadar adayın atama işlemleri yapılır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunanların sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmaz, yapılmış ise iptal edilir. Bu kişiler hiçbir hak talebinde bulunamazlar. Madde 3 – (Değişik: 20/4/1983-2819/1 md.) [6] A) Kaymakamlık stajı; maiyet memurlarına İçişleri Bakanlığınca tesbit edilecek esaslar dahilinde illerin çeşitli idare şubelerinde, mülkiye müfettişleri ve ilçe kaymakamları refakatinde, kaymakamlık vekaletinde ve buralardaki il özel idareleri ile belediyelerde fiilen çalıştırılmak suretiyle yaptırılır. Adaylık süresi de dahil iki yıllık staj sonunda kaymakam olmaya ehliyetleri staj gördüğü valilerce ve valilerin bu hususta birbirine zıt görüş bildirmeleri halinde, İçişleri Bakanlığınca onaylananlar Bakanlık tarafından kaymakamlık kursuna çağrılır. İçişleri Bakanlığı gerek gördüğü hallerde staj süresini 6 ayı geçmemek üzere kısaltmaya veya uzatmaya yetkilidir. (Ek paragraf: 25/6/2009-5917/2 md.) Bu Kanunun kaymakam adaylarının mesleğe alınma ve yetiştirilmesi ile ilgili hükümlerinin uygulama usul ve esasları İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. [7] Kurs programı ile uygulama tarzı İçişleri Bakanlığınca tesbit olunur. Kaymakamlık kursunu başarı ile bitirenler 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinin (A) fıkrasının 11 numaralı bendi hükümleri dikkate alınarak kaymakamlığa atanırlar. Kaymakamlık stajı sonunda, kaymakam olmaya ehliyeti bulunmadığı anlaşılanlarla kaymakamlık kursunda başarılı olamayanlar İçişleri Bakanlığının diğer memurluklarına atanırlar. B) (Değişik:21/11/2024-7533/2 md.) En az üç yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına atananlar ve belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılır. Bu maddenin (A) fıkrası gereğince atanan kaymakamlardan yukarıdaki bentte yazılı yerlerdeki memurluklarla İçişleri Bakanlığı teşkilatı dışında diğer bir memurluğa atanan veya nakledilenlerin atandıkları veya nakledildikleri memurluklardaki ilk terfi süresi kaymakamlığa atanmaları sırasında kazandıkları süre farkı kadar uzatılır. Madde 4 – Valiliğe, vali muavinliğine, mektupçuluğa, polis müdürlüğüne ve kaymakamlığa yerli olanlar tayin edilmezler. Diğer yerli daire reisleri lüzumunda tahvile tabi tutulurlar. İntihap ve tayin usulleri Madde 5 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/134 md.) Müfettişler Madde 6 – (Mülga birinci fıkra: 2/7/2018 - KHK/703/134 md.) Müfettişliğe bidayeten tayin olunanlar ilk altı ay zarfında evvelki memuriyetleri maaşile bir mülazemet devresi geçirirler. Bu müddetin içinde veya sonunda müfettişlikte kabiliyet ve kıyafeti görülemiyenler evvelki derece ve sınıflarına iade olunurlar. Madde 7 – Mülkiye müfettişlerinin mesai ve istihdam tarzları Bakanlıkça çıkarılan yönetmelik ile tesbit olunur. [8] Madde 8 – Müfettişler lüzumu halinde Dahiliyenin diğer memurluklarına nakil veya terfi suretiyle tayin olunabilirler. Diğer memurlardan da kanuni ehliyeti haiz olanlar, maaşlarının miktarına göre, müfettişliğe nakil veya terfi olunabilirler. Ancak müfettişliğe tayin edileceklerin mülkiye veya hukuk mekteplerinden mezun olmaları ve hukuktan mezun olanların yedi senelik idadi veyahut lise tahsilini bitirmiş olmakla beraber kaymakamlıkta en az üç sene hizmet bulunmaları şarttır. Terfi Madde 9 – Bir derece içinde bir sınıftan yukarı sınıfa veya bir derecenin en yüksek sınıfından üst derecenin en küçük sınıfına terfi için bulunduğu sınıfta üç sene hizmet etmiş ve Memurin Kanununun 20 nci maddesi mucibince ehliyeti tasdik edilmiş olmak şarttır. Birinci sınıf kaymakamlardan terfie hak kazananlar üçüncü derecedeki memurluklara ve dördüncü dereceye dahil olan mektupçularla hukuk işleri müdürleri ve polis müdürleri kendi sınıflarında muayyen müddeti ikmal ile terfie ehliyetleri tasdik edildikten sonra birinci sınıf kaymakamlığa tayin edilebilirler. Madde 10 – Bilgi ve görgülerini artırmak için Vekaletçe yabancı memleketlere gönderilen memurların oralarda bulundukları müddetler, kıdemlerinde hesap olunur. Tahvil ve nakil [9] Madde 11 – Bir derece veya sınıfta bulunan merkez ve mülhakat memurları lüzumu sabit olduğu takdirde, Vekaletçe aynı derece ve sınıftaki diğer memuriyetlere tayin olunabilirler. Madde 12 – Aynı şehir ve kasaba dahilinde aynı sınıf ve derecedeki memurların tebdillerinde bunları tayin eden makamlar serbesttirler. Madde 13 – Merkez memurlarından birinci ve ikinci derecede bulunanlarla valiler, kaymakamlar ve zabıta amirleri Vekaletçe kati zaruret üzerine tayinlerindeki usule tevfikan Vekalet emrine alınabilirler İstifa ve mezuniyet Madde 14 – İzni bitipte on beş gün içinde makbul mazereti olmaksızın iş başına dönmiyenler veyahut mazeretini amirine bildirmeden üç gün işini bırakanlar istifa etmiş sayılırlar. Madde 15 – (Mülga: 13/9/1943-4489/8 md.) Madde 16 – Fevkalade hallerde memurların vazifelerinden ayrılmalarında mahzur görüldüğü takdirde izinleri geri bırakılır ve izinde bulunanlar iş başına çağırılır. Madde 17 – İstifa veya diğer bir daireye nakil suretiyle ayrılmış olan memurlardan tekrar Dahiliye hizmetine girmeleri Vekaletçe kabul olunanlar ancak ayrıldıkları zamandaki sınıf ve derecelerine muadil memuriyetlere tayin olunabilirler. Müdürler Encümeni Madde 18 – Müdürler Encümeni müsteşarın riyaseti altında alfabe sırasile em niyet işleri umum müdürü, hukuk müşaviri, mahalli idareler ve nüfus işleri umum müdürleri ve teftiş heyeti reisi ile vilayetler idaresi umum müdüründen terekküp eder. Memurin şubesi müdürü bu encümenin raportörüdür. Madde 19 – Müdürler encümeni Dahiliye memurlarının mesai ve faaliyeterini, zati hal ve vaziyetlerini tetkik ve tesbit eyler ve bu kanunla intihap hakkı kendisine verilmiş olan memurların intihap, terfi ve ehliyetlerinin tasdikı ile tahvil hususlarını tezekkür eder. Encümenin kararları Vekilin tasdiki ile tamam olur. İnzibat cezaları Madde 20 – Memurin Kanununun 28, 29, 30, 31, 32 ve 33 üncü maddelerindeki ahvalden başka aşağıdaki hallerde şu cezalar verilir: İhtar - Zaruret olmadan merciini tecavüz etmek. Tevbih - Teftiş ve tahkikleri sebepsiz uzatmak, teftiş layihalarını ve tahkik fezlekelerini vaktinde göndermemek veya sebepsiz olarak tahkikatı noksan bırakmak, teftiş için gidilecek yeri işaa etmek. Müfettişler tarafından tevdi edilen teftiş layihalarında ve sorulan suallere sebepsiz olarak bir hafta zarfında cevap vermemek. Bir meselenin evrakını kast olmaksızın zayi etmek, vazife icabını takdir ve ifada müsamaha göstermek. Maaş kesilmesi - Bir aylık hesap kağıtlarını diğer ayın on beşine kadar merciine göndermemek, eli işten çektirilen memurlar hakkında tahkikat bittikten sonra sebepsiz olarak en çok on beş gün zarfında fezlekesini ait olduğu makama vermemek, maiyetindeki memurlara karşı fena muamelede bulunmak ve resmi muamele ve kayıtlara muhalif iş'aratta bulunmak. Kıdem tenzili - İfasına mecbur olduğu tahkikatın safhalarını ifşa etmek. Sınıf tenzili - Hesaplarını sene nihayetinde tamamile kapatmamak, avans alıp bunu üç ay zarfında tesviye etmemek, amirine vazife başında veya vazifeden dolayı her nerede olursa, olsun hakaret etmek, vazife başında madununa yahut arkadaşlarına hakaret etmek, memur bulunduğu yerin ve mıntıkanın haricine izinsiz gitmek, yahut vazife icabı gittiği takdirde mafevkini haberdar etmemek ve Cemi İanat Nizamnamesine mugayir harekette bulunmak. Madde 21 – Evrak ziyaı ve vazife icabını takdir bir ifada müsamaha, Devlet ve efratça mazarratı mucip olmuş ise zararın derecesine göre memur hakkında inzıbat cezaları en ağrına kadar tatbik edilmekle beraber kanuni takibatta icra edilir. Madde 22 – Resmi muamelelerden dolayı amirlerini alenen tenkid edenler tenkidin şekil, mahiyet ve tesiri derecesine göre maaş kesilmesi, kıdem tenzili cezalarından biri ile cezalandırılır. Madde 23 – İrtikap ve irtişaları veya vazife ve memurluk haysiyet ve şerefine uymayan kötü itiyat ve halleri şayi olduğu ve bu ayrı ayrı iki müfettiş tarafından verilen raporlar ve muhtelif iki amirin mahrem tezkiye varakalariyle teyyüt ettiği halde maddi ve kanuni kafi deliller bulunmamasından haklarında takibat yapılmayan memurlar, Vekalet inzibat komisyonunun kararı ve Vekilin tasdikiyle, meslekten çıkarılırlar. Madde 24 – Vali veya kaymakamlarla nahiye müdürleri, emir veya nezaretlerine tabi dairelerde, suiistimallerin ve alelümum kanunsuz hareketlerin vukuundan mesuldürler. Bu gibi hallerin tekerrür ve tevalisi teftişler veya tahkikler neticesinde sabit olur ve vali ile kaymakam ve nahiye müdürünün onlara daha evvel vakıf olmadıkları veya vakıf oldukları halde salahiyetleri dahilindeki teşebbüslere girişmedikleri anlaşılırsa haklarında vazifelerinde lakaydı gösteren memurlar gibi muamele olunur. Madde 25 – Dahiliye memurlarının sicilleri ile mahrem dosyalarının tesbit ve tanzimi usulleri, bir nizamname ile tayin olunur. Vekalet inzibat komisyonu Madde 26 – Vekalet İnzibat Komisyonu, müsteşarın riyasetinde müdürler encümenini teşkil eden azadan terekküp eder. İçtihadi hareket Madde 27 – Kanun ve nizamnamelerde sarahat olmayan ve hakkında hususi emir bulunmayan mesailde mafevkten istizan imkanı olmadığı takdirde vali, kaymakam ve nahiye müdürleri kendi içtihatlariyle hareket ederler ve tedbir alırlar. Meslek kursu Madde 28 – Vekalet, münasip gördüğü yerlerde memurlar için meslek kursu açmağa ve bunların programını tanzime salahiyettardır. Bu kurslara Kabul edilecek memurların evsaf ve şeraiti bir nizamname ile tayin olunur. Kursa kabul edilen memurlara harcırah kararnamesine tevfikan harcırah ve yevmiye verilir. Madde 29 – 9 Kanunuevvel 1329 tarihli Dahiliye nezareti teşkilatına ait nizamname ve Dahiliye Memurin Nizamnamesi ile 2 Mayıs 1329 tarihli Polis ve 23 Teşrinisani 1331 tarihli Cemi İanat Nizamnamelerinin ve diğer kanunların bu kanuna mugayır olan hükümleri mülgadır. Ek Madde 1 – (10/9/1943-4488/1 md. ile gelen numarasız ek madde hükmü olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Dahiliye Vekaleti; merkez ve vilayetler teşkilatında maaş veya ücretle istihdam etmekte olduğu herhangi bir memur veya müstahdemi, ifası vekalete ait bir vazife ve hizmet için orada vekalet teşkilatı ve münhal vazife bulunup bulunmaması ile mukayyet olmaksızın kendi kadrosu ile dilediği yerde kullanabilir. Birinci sınıfa ayrılma şartları Ek Madde 2 – (Ek : 1/7/2006-5540/1 md.) Mülkî idare amirliği hizmetleri sınıfında bulunan kaymakamlar ile bu sıfatı kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller teşkilatında çalışanlardan aşağıdaki şartları taşıyanların, birinci sınıf mülkî idare amirliğine yükseltilmesine karar verilir: a) Mülkî idare amirliği hizmetleri sınıfında; kaymakam adaylığı dahil olmak üzere, fiilen onbeş yılını doldurmuş ve kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olmak. b) Sicil notları, mülkî idare amiri değerlendirme raporları, mülkiye müfettişlerince düzenlenen özel gizli rapor ve değerlendirme belgeleri, takdirname, ödül, tecziye ve yabancı dil bilgisi ölçütleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre meslekte başarılı bulunmak. c) Anayasa ile tanımlanmış olan Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı davranışta bulunmaktan dolayı affa uğramış olsa bile hüküm giymemiş veya bu nitelikteki suçlardan dolayı birinci sınıf mülkî idare amirliğine ayrılmaya engel bir disiplin cezası almamış olmak. d) Mesleğin vakar ve onuruyla bağdaşmayan veya kişisel haysiyet ve itibarını zedeleyen bir suçtan hüküm giymemiş olmak. e) Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almamış olmak. Değerlendirme yöntemi Ek Madde 3 – (Ek: 1/7/2006-5540/1 md.) [10] Birinci sınıf mülkî idare amirlerinin tespiti amacıyla yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılır. Bu değerlendirmeler sonucunda başarılı olabilmek için yüz tam puan üzerinden en az yetmişbeş puan almak şarttır. Birinci sınıf mülkî idare amirliği statüsüne yükselmeye layık görülenlerin isimleri liste halinde Resmi Gazetede yayımlanır. İsimleri bu listede yer almayan ilgililer, kararın yayımı tarihinden itibaren otuz gün içerisinde, yazılı olarak başvurmak suretiyle durumlarının İçişleri Bakanlığı tarafından bir defa daha görüşülmesini isteyebilirler. (…) 10 itiraz süresinin bitiminden itibaren altmış gün içerisinde karar verilir. Birinci sınıf mülkî idare amirliği statüsüne yükseltilmeyenler karar tarihinden sonra yapılacak ilk değerlendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tâbi tutulabilirler. Değerlendirmeye (…) 10 dair usûl ve esaslar ile değerlendirme ölçütlerinin başarı puanındaki ağırlıklarının tespiti ve itiraza ilişkin hususlar Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir. [11] Bazı görevlere atama Ek Madde 4 – (Ek: 1/7/2006-5540/1 md.; Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/134 md.) Ek ödeme Ek Madde 5 – (Ek: 1/7/2006-5540/1 md.) (Değişik:1/7/2022-7417/1 md.) Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı kadrolarında bulunan personelin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvele göre yararlanmakta oldukları ek ödemeleri aşağıdaki oranların eklenmesi suretiyle uygulanır. KADRO VE GÖREV UNVANI ORAN (%) Merkezde görevli diğer Valiler 168 Kurul Başkanı, Genel Müdür, Strateji Geliştirme Başkanı ile bu görevleri yürüten merkezde görevli Valiler 218 Birinci sınıf olup 1 inci derecenin dördüncü kademesinden aylık alanlar 260 1 inci dereceden aylık alanlar 150 Diğerleri (Kaymakam Adayları hariç) 217 İçişleri Bakanlığı teşkilatında Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında bulunan personele, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi kapsamında yapılan ek ödeme, 27/1/2000 tarihli ve 4505 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesi hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz. Ek Madde 6- (Ek:7/4/2021-7315/13 md.) Kaymakam adaylığına atanacaklar hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Ek Madde 7- (Ek:21/11/2024-7533/4 md.) İl valilerinden veya il valiliği yapmış olanlardan İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında genel müdür kadrosunun dengi kadrolara atananların mali hakları, atandıkları kadrolarda bulunmaları kaydıyla, fiilî çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere il valisine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilir. Geçici Madde 1 – (Ek: 1/7/2006-5540/2 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde valilik, Müsteşar Yardımcılığı, Genel Müdürlük, Kurul Başkanlığı ve Birinci Hukuk Müşavirliği görevlerinde bulunanlar, birinci sınıf mülkî idare amirliğine yükseltilmiş sayılırlar. Bu Kanunun yayımı tarihinde mülkî idare amirliği hizmetleri sınıfında onbeş hizmet yılını doldurmuş ve kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olanların, birinci sınıfa yükseltilmelerine ilişkin işlemler bir yıl içinde tamamlanır. Geçici Madde 2 – (Ek: 1/7/2006-5540/2 md.) Ek 3 üncü maddede öngörülen yönetmelik, Kanunun yayımı tarihinden itibaren İçişleri Bakanlığı tarafından altı ay içinde hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur. Geçici Madde 3 – (Ek: 25/6/2009-5917/3 md.) 26/10/2008 tarihinde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine yazılı aşaması yaptırılan sınavın mülakatı, 20/11/2008 tarihinde yazılı sınavı kazandığı ilan edilen adayların tümünün mülakata çağrılması suretiyle tamamlanır. Bu Kanunun 3 üncü maddesinde öngörülen yönetmelik en geç altı ay içerisinde çıkarılır. Geçici Madde 4 – (Ek: 15/8/2017-KHK-694/7 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/7 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle mülkiye müfettişliğine yapılacak atamalarda yaş sınırı kırkbeş yaşını doldurmamış olmak şeklinde uygulanır. Madde 30 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 31 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 1700 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun / KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1700 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2390 – 25/3/1934 2429 – 15/5/1934 2768 – 15/6/1935 4089 – 12/7/1941 4329 – 26/12/1942 4488 – 16/9/1943 4489 – 20/9/1943 5354 – 18/3/1949 5990 – 29/11/1952 2819 – 20/4/1983 KHK/435 – 9/8/1991 3778 – 5/3/1992 5540 Ek Madde 4 5/7/2006 tarihinden bir yıl sonra Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 5, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2 5/7/2006 5917 2/A, 3 ve Geçici Madde 3 10/7/2009 KHK/661 2 2/11/2011 KHK/666 Ek Madde 5 inci maddenin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü cümleleri 14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 Ek Madde 5 inci maddenin birinci fıkrasının beşinci ve altıncı cümleleri 15/1/2012 Anayasa Mahkemesinin 17/1/2013 tarihli ve E.: 2011/143, K.: 2013/18 sayılı Kararı 2 12/7/2013 tarihinden başlayarak dokuz ay sonra (12/4/2014) 6495 2 2/8/2013 Anayasa Mahkemesinin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı 5 10/10/2013 Anayasa Mahkemesinin 13/11/2014 tarihli ve E.: 2014/113, K.: 2014/174 sayılı Kararı 2 7/4/2015 KHK/694 Geçici Madde 4 25/8/2017 7078 Geçici Madde 4 8/3/2018 KHK/703 2,3,5,6,7,Ek Madde 3,Ek Madde 4 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7315 Ek Madde 6 17/04/2021 7417 Ek Madde 5 15/1/2023 7418 2/A 1/4/2023 7533 2, 3, Ek Madde 3, Ek Madde 7 30/11/2024 [1] (a) Bu kanunun düzenlendiği atama usulüne dair konularda 23/4/1981 tarih ve 2451 sayılı Kanunun 2 - 5 inci maddelerine bakınız. (b) Umumi Müfettişlik Teşkilati 21/11/1952 tarihli ve 5990 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile kaldırılmıştır. [2] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak, 5/5/1972 tarihli ve 1587 sayılı Kanunun 63 üncü maddesindeki: “İl nüfus müdürleri 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun birinci maddesinin 4 üncü fıkrasına alınmış olup, Siyasal Bilgiler, Hukuk veya İdari İlimler Fakülteleriyle bunlara denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilmiş aynı nitelikteki yabancı yüksek öğrenim kurumları mezunlarından tayin edilir, bulunmadığı takdirde lise mezunu meslek mensupları arasından seçilir. İl nüfus müdür muavinleriyle, nüfus başmemuru, memur ve kâtipleri, lise yoksa orta okul mezunları arasından yarışma sınaviyle alınır. Kaligrafisi düzgün olanlar tercih edilir. Bu Kanunun uygulanması dolayısiyle halen görevde bulunan “nüfus müdür, başkâtip, memur ve kâtiplerin kazanılmış hakları saklıdır.” hükümlerine bakınız. [3] Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile bu fıkranın yürürlükten kaldırılması iptal edilmiştir. [4] 24/10/2011 tarihli ve 661 sayılı KHK’nın 13 üncü maddesiyle bu bentte yer alan “30” ibaresi “35” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu değişiklik Anayasa Mahkemesi’nin 17/1/2013 tarihli ve E.: 2011/143, K.: 2013/18 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, İptal Kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı 12/7/2013 tarihinden başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmış, daha sonra 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 73 üncü maddesiyle bu bentte yer alan “35 yaşını bitirmemiş” ibaresi “otuz beş yaşını doldurmamış” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 13/10/2022 tarihli ve 7418 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle; bu fıkraya “ onbeş gün önce” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ile” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bir defa” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [6] Bu maddenin (A) fıkrasına; 25/6/2009 tarihli ve 5917 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, “kaymakamlık vekâletinde ve buralardaki” ibaresinden sonra gelmek üzere “il özel idareleri ile” ibaresi ve “6 ayı geçmemek üzere kısaltmaya” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya uzatmaya” ibaresi eklenmiştir. [7] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile bu paragrafa “adaylarının” ibaresinden sonra gelmek üzere “mesleğe alınma ve” ibaresi eklenmiştir. [8] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 134 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bir nizamname” ibaresi “Bakanlıkça çıkarılan yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [9] Bu kısmın uygulanmasında Ek 1 inci maddeye bakınız. [10] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı Encümenince her yıl kasım ayında” ibaresi “her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlık Encümeni” ibaresi “İçişleri Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş, “Encümen” ibaresi madde metninden çıkarılmış, “verir” ibaresi “verilir” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “itibaren iki yılda bir tekrar birinci sınıf incelemesine tâbi tutulurlar” ibaresi “sonra yapılacak ilk değerlendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tâbi tutulabilirler” şeklinde değiştirilmiş ve “ve Encümen çalışmasına” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 134 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
1,705
3
1
TİCARETTE TAĞŞİŞİN MEN'İ VE İHRACATIN MURAKABESİ VE KORUNMASI HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1705
10/6/1930
19/6/1930
TİCARETTE TAĞŞİŞİN MEN'İ VE İHRACATIN MURAKABESİ VE KORUNMASI HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 1705 Kabul Tarihi : 10/6/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 19/6/1930 Sayı: 1524 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 658 Madde 1 – (Değişik: 4/7/1988 - KHK - 336/1 md; Aynen kabul: 7/2/1990 - 3612/12 md.) Gıda Maddeleri hariç olmak üzere dahili ve harici ticaret menfaatlarını korumak ve ticaret malları üzerinde tağşiş ve hilelere mani olmak üzere menşei nebati, hayvani, madeni bilumum mevat ile bunların nim mamul ve mamullerini veyahut bunların terkibinden husule gelen mevaddın ihrazına, imaline, tathirine muayyen sınıf ve nevilere tefrikına, ambalajlarına, zarflarına, alım satım ve nakil ve muhafazalarına ve bu hususlarda tabi olacakları usul ve şartlara ve bu gibi mevat için hususi veya milli muayyen alamet ve izahat istimali mecburiyetine müteallik tedbirler almaya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı mezun dur. [2] Bakanlık bu mezuniyet dahilindeki tedbirleri tatbike, alakadar teşekküllerin mütalaasını aldıktan ve beynelmilel teamülleri tetkik ettikten sonra, ihraç mallarımızın en müsaitlerinden başlar, 1593 numaralı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun l82 ve l83 üncü maddeleri hükümleri mahfuzdur. Madde 2 – Birinci madde mucibince ilgili bakanlık tarafından tesbit olunup usulü veçhile ilan edilen vasıf ve şartlara uygun olmayan mevaddın satış ve ihracı menolunabilir. Madde 3 – İşbu kanunun derpiş eylediği mürakabeyi icraya memur edilenler icap ettiği takdirde mürakabeye tabi mevattan nizamnameleriyle tayin edilecek usul ve miktardan nümune alabilecekleri gibi müesseselerin açık ve faaliyette bulundukları zamanlarda imal, satış ve depo mahallerinde teftişte bulunmak salahiyetini de haizdirler. Madde 4 – Her teftiş akabinde teftişi yapanlar tarafından bir rapor tanzim olunarak bir sureti mal veya müessese sahip veya mümessillerine verilir. Teftiş neticesinde bu kanun hükümlerine muhalif hareketi tebeyyün edenler hakkında bir zabıt varakası tanzim olunarak kezalik bir sureti 48 saat zarfında mal veya müessese sahibine veya mümessillerine tebliğ olunur. Zabıt varakalarının ayrıca hangi makamlara tevdi edileceği ve adli takibatı müstelzim olanlar hakkında ne suretle takibat icra edileceği nizamnamelerinde tesbit olunur. Madde 5 – Yapılacak tahkikat neticesinde teftiş ve murakaba ile mükellef olanlarla sair alakadar memurlardan vazifelerinde suiistimalleri anlaşılanların İktisat Vekaleti hareketlerinin mahiyetine göre derhal ellerini işten çektirmeğe veya memuriyetten ihraca salahiyettardır. Bu gibiler hakkında tahkikatın mevzuuna göre kanuni takibat yapılır ve evrak Cumhuriyet Müddeiumumiliğine tevdi olunur. Neticede maznun memur kendisine isnat olunan suç hakkında men'i muhakeme kararı verilir veya beraat ederse vazifesine iade veya buna muadil diğer bir memuriyete tayin olunur. Madde 6 – (Değişik: 23/1/2008-5728/68 md.) (İptal fıkra:Anayasa Mahkemesinin 14/3/2024 tarihli ve E.: 2023/140, K.: 2024/81 sayılı Kararı ile) (Yeniden Düzenleme:19/2/2025-7542/1 md.) Bu Kanun uyarınca Resmî Gazete’de yayımlanan; hizmet, muayene, bakım, takip ve kontrol faaliyetlerine ilişkin düzenleyici işlemlere veya ürün dışı zorunlu standartlara aykırı hareket eden gerçek veya tüzel kişilere 12.020 Türk lirasından 482.204 Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Ayrıca, sınai veya ticari tesiste ya da ürünlerde, bu Kanun uyarınca ilgili Bakanlıkça alınan karar ve düzenlemelere uygunluk sağlanması için zamana ihtiyaç bulunması hâlinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar sınai ve ticari faaliyetin durdurulmasına karar verilebilir. Ürünlerin, ikinci fıkra uyarınca verilen süre içerisinde alınan karar veya düzenlemelere uygun hâle getirilmemesi hâlinde bunların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Madde 7 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 8 – Bu kanuna tevfikan ilgili bakanlıkca alınan tedbir ve kararların metinlerinde mer'iyet tarihleri her halde neşirlerinden itibaren on beş günden az olmamak üzere tasrih edilir. Madde 9 – (Değişik: 23/1/2008-5728/69 md.) Bu Kanunun hükümlerine göre idarî yaptırım kararı mahallî mülkî amirler tarafından verilir. Madde 10 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 11 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 1705 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 3205 – 26/5/1985 KHK/336 – 5/8/1988 4128 – 7/11/1995 Değiştiren Kanun No. 1705 Sayılı Kanunun Değişen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5728 6, 7, 9 8/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 14/3/2024 tarihli ve E.: 2023/140, K.: 2024/81 sayılı Kararı 6 Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (14/3/2025) 7542 6 14/3/2025 [1] Bu Kanunda geçen Türk Standartlarının mecburi kılınması ile ilgili olarak "İcra Vekilleri Heyeti" ve "Hükümet" deyimleri, 16/5/1985 tarihli ve 3205 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 18/11/1960 tarih ve 132 sayılı Kanuna ekle nen Ek birinci madde hükmü ile "ilgili bakanlık" şeklinde değiştirilmiştir. [2] Bu maddenin başına, 24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı KHK'nin 21 inci maddesiyle "Gıda maddeleri hariç olmak üzere" ibaresi eklenmiş ve bu değişiklik 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek Kanunlaşmıştır.
1,721
3
1
HAPİSHANE VE TEVKİFHANELERİN İDARESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1721
14/6/1930
26/6/1930
HAPİSHANE VE TEVKİFHANELERİN İDARESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1721 Kabul Tarihi : 14/6/1930 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 26/6/1930 Sayı : 1530 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 11 Sayfa: 695 Madde 1 – (Mülga: 10/9/1993-KHK-524/13 md.) Madde 2 – (Değişik: 23/6/1941-4068/1 md.) [1] A) Mahpusların ceza evlerine dağıtılması, B) (Değişik: 6/8/1997-4301/11 md.) Hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu ve tutukevlerinde görevli personelin giydirilmesi, hükümlü ve tutukluların yatırılması, ısıtılması, temizliğinin sağlanması, okutulması, eğitilmesi, meslek veya zanaat sahibi yapılması ve çalıştırılması, C) İş kazançlarından sanatlar ihtiyacına ve çalışanlara pay ve ailelerine nafaka ayrılması, D) Mahpus ve mevkuflar hakkında kimler tarafından ne gibi inzibat muameleleri tatbik olunacağı, E) Ceza evinin emniyeti bakımından mahkümlara ait mektupların ve kendilerini ziyarete gelenlerle konuşmalarının ve hariçle muhaberelerinin ne suretle tanzim ve kontrol edileceği, F) Ceza ve tevkif evlerinin memur ve müstahdemlerinin vazife ve salahiyetleri ve haklarında kimler tarafından ne gibi inzibati muameleler yapılacağı hakkında Cumhurbaşkanı tarafından yönetmelik tanzim olunur. (…) 1 (Ek: 6/8/1997-4301/11 md.) Hükümlü ve tutuklularla görev başında bulunan personel, 9.7.1956 tarih ve 6779 sayılı 14 Eylül 1330 tarihli Tayınat ve Yem Kanununa Ek Kanunun 1 inci maddesindeki hüküm çerçevesinde iaşe edilir. (Ek: 6/8/1997-4301/11 md.) Hükümlü ve tutuklarla görevde bulunan personelin iaşesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir. Madde 3 – (Mülga: 13/12/2004-5275/122 md.) Madde 4 – (Mülga: 13/12/2004-5275/122 md.) Madde 5 – Lüzumu takdirinde mahpusların bir hapishaneden diğerine nakilleri Adliye Vekaletinin müsaadesiyle caiz olabilir. Madde 6 – (Mülga: 13/12/2004-5275/122 md.) Madde 7 – (Mülga: 10/9/1993-KHK-524/13 md.) Madde 8 – Hapishane müdür ve memuru ve müstahtemleri, hapishanenin emniyet ve muhafazasının temini için aşağıda yazılı hallerde silah kullanmağa salahiyettardır: A: Türk Ceza Kanununun 49 uncu maddesinin 1,2 ve 3 numaralı fıkralarında yazılı mecburiyetler hadis olursa; B: Mahpuslar toplu olarak hücum teşebbüsünde bulunurlar ve memurlara veya kendilerine nezaretle muvazzaf bulunanları yakalayarak onlara mukavemet veya onları bir hususu yapmaları veya yapmamaları için cebrederlerse; C: Firar teşebbüsünde bulunan bir mahpus yakalanırken fiilen veya tehlikeli bir surette tehdit ederek mukavemet eder veya mükerreren dur emrine itaat etmiyerek firar teşebbüsünden vaz geçmezse. Ateşli silah, diğer silahlarla maksadın temini kabil olmadığı takdirde kullanılır. Ateşli silah kullanılması lüzumunu mutlak surette müdür ve bulunmadığı zaman müfettiş tayin eder. Şu kadar ki, müsaade istihsali mümkün olmayan fevkalade hallerde müsaadesiz silah istimali de caizdir. Madde 9 – Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 10 – Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye, Dahiliye, Maliye ve S.İ.M. Vekilleri memurdur. 1721 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1721 Sayılı Kanunun Değişen Veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4068 2 1/7/1941 2240 6 9/6/1979 2661 6 24/4/1982 KHK/524 1, 3, 4, 6, 7 17/9/1993 4301 3, 4 9/8/1997 4806 3, 4, 6 10/2/2003 5275 3, 4, 6 1/4/2005 [2] KHK/698 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (F) bendinde yer alan “bir nizamname” ibaresi “Cumhurbaşkanı tarafından yönetmelik” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddede yer alan “Bu nizamnamenin sıhhı hususlara mütaallik maddeleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletiyle müştereken hazırlanır.” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. [2] Bu tarih 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesiyle 1/6/2005 olarak değiştirilmiştir.
1,739
5
1
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU [1] Kanun Numarası : 1739
14/6/1973
24/6/1973
MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU [1] Kanun Numarası : 1739 Kabul Tarihi : 14/6/1973 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 24/6/1973 Sayı: 14574 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 12 Sayfa: 2342 I – Kanunun kapsamı: Madde 1 – Bu Kanun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar. BİRİNCİ KISIM Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Esaslar BİRİNCİ BÖLÜM Türk Milli Eğitiminin Amaçları I – Genel amaçlar: Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, 1. (Değişik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek; 2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; 3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır. II – Özel amaçlar: Madde 3 – Türk eğitim ve öğretim sistemi, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir. İKİNCİ BÖLÜM Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri I – Genellik ve eşitlik: Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. [2] II – Ferdin ve toplumun ihtiyaçları: Madde 5 – Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir. III – Yöneltme: Madde 6 – Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. (Değişik: 16/8/1997 - 4306/3 md.) Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır. IV – Eğitim hakkı: Madde 7 – İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar. V – Fırsat ve imkan eşitliği: Madde 8 – Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır. Maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyle parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır. Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır. VI – Süreklilik: Madde 9 – Fertlerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır. Gençlerin eğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir. VII – Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği: Madde 10 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/2 md.) Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir. Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır. VIII – Demokrasi eğitimi: Madde 11 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/3 md.) Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez. IX – Laiklik: Madde 12 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/4 md.) Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. X – Bilimsellik: Madde 13 – Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyle ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır. Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından teşvik edilir ve desteklenir. XI – Planlılık: Madde 14 – Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim - insangücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir. Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir. Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır. XII – Karma eğitim: Madde 15 – Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkan ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir. XIII – Eğitim kampüsleri ve okul ile ailenin işbirliği: [3] Madde 16 – (Değişik: 25/6/2009-5917/17 md.) Aynı alan içinde birden fazla örgün ve/veya yaygın eğitim kurumunun bir arada bulunması halinde eğitim kampüsü kurulabilir ve bunların ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim kampüsü yönetimi oluşturulabilir. Eğitim kampüsü bünyesindeki ortak açık alan, kantin, salon ve benzeri yerlerin işlettirilmesi veya işletilmesi kampüs yönetimince yerine getirilir. Bu şekilde elde edilen gelirler, kampüsün ortak giderlerinde kullanılır. Eğitim kampüslerinin kuruluşu, yönetiminin oluşumu, gelirlerinin harcanması ve denetlenmesi ile bu fıkrada belirtilen diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir. Eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında işbirliği sağlanır. Bu amaçla okullarda okul-aile birlikleri kurulur. Okul-aile birlikleri, okulların eğitim ve öğretim hizmetlerine etkinlik ve verimlilik kazandırmak, okulların ve maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere; aynî ve nakdî bağışları kabul edebilir, maddi katkı sağlamak amacıyla sosyal ve kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenleyebilir, okulların bünyesinde bulunan açık alan, kantin, salon ve benzeri yerleri işlettirebilir veya işletebilirler. Öğrenci velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz. Okul-aile birliklerinin kuruluş ve işleyişi, birlik organlarının oluşturulması ve seçim şekilleri, sosyal ve kültürel etkinliklerden sağlanan maddi katkılar, bağışların kabulü, harcanması ve denetlenmesi ile açık alan, kantin, salon ve benzeri yerlerin işlettirilmesi veya işletilmesinden sağlanan gelirlerin dağıtım yerleri ve oranları, harcanması ve denetlenmesine dair usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir. Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, gerekli görülen hallerde il milli eğitim müdürlükleri; il sınırları içerisinde bulunan bir veya birden fazla eğitim kampüsü yönetiminin veya okul-aile birliğinin işlettirebileceği veya işletebileceği yerlere ilişkin ihaleleri bunlar adına yapmaya yetkilidir. Eğitim kampüsleri ve okul-aile birliklerinin gelirleri, genel bütçe gelirleri ile ilişkilendirilmeksizin eğitim kampüsü yönetimi ve okul-aile birliği adına bankalarda açılan özel hesaplarda tutulur. Eğitim kampüsü yönetimleri ve okul-aile birlikleri, bu madde kapsamında yapacakları işlemler ve düzenlenen kâğıtlar yönünden damga vergisi ve harçlardan muaf; bunlara ve bunlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar ise veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. XIV – Her yerde eğitim: Madde 17 – Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır. Resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir. İKİNCİ KISIM Türk Milli Eğitim Sisteminin Genel Yapısı BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I – Örgün ve yaygın eğitim: Madde 18 – Türk milli eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere, iki anabölümden kurulur. Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Yaygın eğitim, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar. İKİNCİ BÖLÜM Örgün Eğitim A) Okul öncesi eğitimi: I – Kapsam: Madde 19 – Okul öncesi eğitimi, mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsar. Bu eğitim isteğe bağlıdır. II – Amaç ve görevler: Madde 20 – Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, 1. Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak; 2. Onları ilk öğretime hazırlamak; 3. Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamı yaratmak; 4. Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır. III – Kuruluş: Madde 21 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/6 md.) Okul öncesi eğitim kurumları, bağımsız anaokulları olarak kurulabileceği gibi, gerekli görülen yerlerde ilköğretim okuluna bağlı anasınıfları halinde veya ilgili diğer öğretim kurumlarına bağlı uygulama sınıfları olarak da açılabilir. Okul öncesi eğitim kurumlarının nerelerde ve hangi önceliklere göre açılacağı, Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. (Mülga: 15/5/2008-5763/37 md.) B) İlköğretim: I – Kapsam: Madde 22 – (Değişik:27/6/2019-7180/4 md.) Mecburi ilköğretim çağı, 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsar. İlkokulların birinci sınıflarına o yılın 31 Aralık tarihinde 72 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Ancak çocuğun gelişim durumuna bağlı olarak okula erken başlaması veya kaydının ertelenmesi ile ilgili hususlar yönetmelikle düzenlenir. II – Amaç ve görevler: Madde 23 – İlköğretimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, 1. Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek; 2. Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamaktır. 3. (Ek: 16/8/1997 - 4306/4 md.) İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli çalışmalar yapılır. III – Kuruluş: a) İlköğretim kurumları: Madde 24 – (Değişik: 30/3/2012 - 6287/8 md.) İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar hâlinde kurulması esastır. Ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabilir. b) Kuruluş şekilleri: Madde 25 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/9 md.) (Mülga birinci fıkra: 16/8/1997 - 4306/9 md.; Yeniden düzenleme: 30/3/2012-6287/9 md.) İlköğretim kurumları; dört yıl süreli ve zorunlu ilkokullar ile dört yıl süreli, zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkân veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşur. Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulur. Ortaokul ve liselerde, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir. Nüfusun az ve dağınık olduğu yerlerde, köyler gruplaştırılarak, merkezi durumda olan köylerde ilköğretim bölge okulları ve bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde yatılı ilköğretim bölge okulları kurulur. C) Orta öğretim: I – Kapsam: Madde 26 – (Değişik: 2/12/2016-6764/23 md.) Ortaöğretim; ilköğretime dayalı dört yıllık zorunlu örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tümünü kapsar. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın özelliğine göre diploma verilir. Ancak mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin diploma alabilmeleri için Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması zorunludur. II – Ortaöğretimden yararlanma hakkı: Madde 27 – İlköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış olan her öğrenci, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahiptir. III – Amaç ve görevler: Madde 28 – Ortaöğretimin amaç ve görevleri, Milli Eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, 1. Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kültür vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak ve yurdun iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak bilincini ve gücünü kazandırmak, 2. Öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır. Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge sağlanır. IV – Kuruluş: Madde 29 – (Değişik birinci fıkra: 2/12/2016-6764/24 md.) Ortaöğretim, çeşitli programlar uygulayan liseler ile mesleki eğitim merkezlerinden meydana gelir. (Mülga ikinci fıkra: 2/12/2016-6764/24 md.) Nüfusu az ve dağınık olan ve Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde, ortaöğretimin, genel, mesleki ve teknik öğretim programlarını bir yönetim altında uygulayan çok programlı liseler kurulabilir. Ortaöğretim kurumlarının öğrenim süresi, uygulanan programın özelliğine göre, Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilir. V – Ortaöğretimde yöneltme: Madde 30 – Yöneltme ilköğretimde başlar; yanılmaları önlemek ve muhtemel gelişmelere göre yeniden yöneltmeyi sağlamak için ortaöğretimde de devam eder. Yöneltme esasları ve çeşitli programlar veya ortaöğretim okulları arasında yapılacak yatay ve dikey geçiş şartları, Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenir. VI – Yükseköğretime geçiş: Madde 31 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/10 md.) Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir. VII – İmam-hatip liseleri: Madde 32 – İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığınca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır. VIII – Güzel sanatlar eğitimi: Madde 33 – Güzel sanatlar alanlarında özel istidat ve kabiliyetleri beliren çocukları küçük yaşlardan itibaren yetiştirmek üzere ilköğretim ve orta öğretim seviyesinde ayrı okullar açılabilir veya ayrı yetiştirme tedbirleri alınabilir. Özellikleri dolayısiyle bunların kuruluş, işleyiş ve yetiştirme ile ilgili esasları ayrı bir yönetmelikle düzenlenir. D) Yükseköğretim: I – Kapsam: Madde 34 – Yüksek öğretim, orta öğretime dayalı en az iki yıllık yüksek öğrenim veren eğitim kurumlarının tümünü kapsar. II – Amaç ve görevler: Madde 35 – Yüksek ögretimin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, 1. Öğrencileri ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yurdumuzun bilim politikasına ve toplumun yüksek seviyede ve çeşitli kademelerdeki insan gücü ihtiyaçlarına göre yetiştirmek; 2. Çeşitli kademelerde bilimsel öğretim yapmak; 3. Yurdumuzu ilgilendirenler başta olmak üzere, bütün bilimsel, teknik ve kültürel sorunları çözmek için bilimleri genişletip derinleştirecek inceleme ve araştırmalarda bulunmak; 4. Yurdumuzun türlü yönde ilerleme ve gelişmesini ilgilendiren bütün sorunları, Hükümet ve kurumlarla da elbirliği etmek suretiyle öğretim ve araştırma konusu yaparak sonuçlarını toplumun yararlanmasına sunmak ve Hükümetçe istenecek inceleme ve araştırmaları sonuçlandırarak düşüncelerini bildirmek; 5. Araştırma ve incelemelerinin sonuçlarını gösteren, bilim ve tekniğin ilerlemesini sağlayan her türlü yayınları yapmak; 6. Türk toplumunun genel seviyesini yükseltici ve kamu oyunu aydınlatıcı bilim verilerini sözle, yazı ile halka yaymak ve yaygın eğitim hizmetlerinde bulunmaktır. III – Kuruluş: a) Yükseköğretim kurumları: Madde 36 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/11 md.) Yükseköğretim kurumları şunlardır: 1. Üniversiteler, 2. Fakülteler, 3. Enstitüler, 4. Yüksekokullar, 5. Konservatuvarlar, 6. Meslek yüksekokulları 7. Uygulama ve araştırma merkezleri, Yükseköğretim kurumlarının amaçları, açılış, kuruluş ve işleyişleri ile öğretim elemanlarına ilişkin esaslar ve yükseköğretim kurumları ile ilgili diğer hususlar, özel kanunlarında belirlenir. b) Yükseköğretimin düzenlenmesi: Madde 37 – Yüksek öğretim, milli eğitim sistemi çerçevesinde, öğrencileri lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerinde yetiştiren bir bütünlük içinde düzenlenir. Bu bütünlük içinde çeşitli görevleri yerine getiren ve farklı seviyelerde öğretim yapan kuruluşlar bulunur. Farklı seviyeler ve kuruluşlar arasında öğrencilere kabiliyetlerine göre, yatay ve dikey geçiş yolları açık tutulur. IV – Yükseköğretimin paralı oluşu: Madde 38 – Yüksek öğretim paralıdır. Başarılı olan fakat maddi imkanları elverişli olmayan öğrencilerin kayıt ücreti, imtihan harcı gibi her türlü öğrenim giderleri burs, kredi yatılılık ve benzeri yollarla sağlanır. Öğrenim harç ve ücretlerinin tutarları ve bunların ödenme tarzları ile burs ve kredilerin tutarları ve bunların veriliş esasları, Maliye Bakanlığı ile birlikle hazırlanacak yönetmelikle tespit edilir. [4] Bazı alanlar için mecburi hizmet karşılığı öğrenci yetiştirilmesi hakkındaki hükümler saklıdır. V – Yükseköğretim planlaması: Madde 39 – Yüksek öğretimde, öğretim elemanlarından, tesislerden ve öğrencinin zamanından en verimli bir şekilde yararlanmayı mümkün kılacak ve çeşitli bölgelerdeki yüksek öğretim kurumlarının dengeli bir şekilde gelişmesini sağlayacak tedbirler alınır; yüksek öğretimin bütününü kapsayan ve orta öğretimle ilgisini sağlayan bir planlama düzeni kurulur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yaygın Eğitim I – Kapsam, amaç ve görevler: Madde 40 – Yaygın eğitimin özel amacı, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, örgün eğitim sistemine hiç girmemiş yahut, herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden çıkmış vatandaşlara, örgün eğitimin yanında veya dışında, 1. Okuma - yazma öğretmek, eksik eğitimlerini tamamlamaları için sürekli eğitim imkanları hazırlamak, 2. Çağımızın bilimsel, teknolojik, iktisadi, sosyal ve kültürel gelişmelerine uymalarını sağlayıcı eğitim imkanları hazırlamak, 3. Milli kültür değerlerimizi koruyucu, geliştirici, tanıtıcı, benimsetici nitelikte eğitim yapmak, 4. Toplu yaşama, dayanışma, yardımlaşma, birlikte çalışma ve örgütlenme anlayış ve alışkanlıkları kazandırmak, 5. İktisadi gücün arttırılması için gerekli beslenme ve sağlıklı yaşama şekil ve usullerini benimsetmek, 6. Boş zamanları iyi bir şekilde değerlendirme ve kullanma alışkanlıkları kazandırmak, 7. Kısa süreli ve kademeli eğitim uygulayarak ekonomimizin gelişmesi doğrultusunda ve istihdam politikasına uygun meslekleri edinmelerini sağlayıcı imkanlar hazırlamak, 8. Çeşitli mesleklerde çalışmakta olanların hizmet içinde ve mesleklerinde gelişmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmaktır. II – Kuruluş: Madde 41 – Yaygın eğitim, örgün eğitim ile birbirini tamamlayacak, gereğinde aynı vasıfları kazandırabilecek ve birbirinin her türlü imkanlarından yararlanacak biçimde bir bütünlük içinde düzenlenir. Yaygın eğitim, genel ve mesleki - teknik olmak üzere iki temel bölümden meydana gelir. Bu bölümler birbirini destekleyici biçimde hazırlanır. III – Koordinasyon: Madde 42 – Genel, mesleki ve teknik yaygın eğitim alanında görev alan resmi, özel ve gönüllü kuruluşların çalışmaları arasındaki koordinasyon Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanır. Genel yaygın eğitim programlarının düzenleniş şekli yönetmelikle tespit edilir. Mesleki ve teknik yaygın eğitim faaliyetlerini yürüten Bakanlıklar ile özerk eğitim kurumları ve resmi ve özel işletmeler arasında Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak koordinasyon ve işbirliğinin esasları kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM Öğretmenlik Mesleği 1 – Öğretmenlik: Madde 43 – (Mülga: 3/2/2022-7354/10 md.) II – Milli Eğitim Bakanlığına bağlı "Eğitim Yüksekokulu " açma yetkisi: Madde 44 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/12 md.) Öğretmenlik formasyonu veren ve öğretmen yetiştiren Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim yüksekokulları, Cumhurbaşkanı kararı ile kurulabilirler. [5] III – Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi: Madde 45 – (Mülga: 3/2/2022-7354/10 md.) IV – Öğretmenlerin bölge hizmeti: Madde 46 – Öğretmenlikte yurdun çeşitli bölgelerinde görev yapmak esastır. Hizmet bölgeleri ve ihtiyaçlara göre bu bölgelerarası yer değiştirme esasları yönetmelikle düzenlenir. V – Uzman ve usta ögreticiler: Madde 47 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/14 md.) Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ve hizmetiçi yetiştirme kurs, seminer ve konferanslarında uzman ve usta öğreticiler de geçici veya sürekli olarak görevlendirilebilir. Öğretim tür ve seviyelerine göre uzman ve usta öğreticilerin seçimlerinde aranacak şartlar, görev ve yetkileri, yönetmeliklerle tespit edilir. VI – Öğretmenlerin hizmet içi yetiştirilmesi: Madde 48 – Öğretmenlerin daha üst öğrenim görmelerini sağlamak üzere yaz ve akşam okulları açılır veya hizmet içinde yetiştirilmeleri maksadıyle kurslar ve seminerler düzenlenir. Yaz ve akşam okulları öğretmen yetiştiren kurumlarca açılır; bunlara devam ederek yeterli krediyi dolduran öğretmenlere o kurumun belge veya diploması verilir. Milli Eğitim Bakanlığınca açılan kurs ve seminerlere devam edenlerden başarı sağlayanlara belge verilir. Bu belgelerin, öğretmenlerin atama, yükselme ve nakillerinde ne ölçüde ve nasıl değerlendirileceği yönetmelikle düzenlenir. VII – Yurt içi ve yurt dışı yetişme imkanları: Madde 49 – Yurt içinde ve dışında daha üst öğrenim yapmak veya bilgi, görgü ve ihtisaslarını arttırmak isteyen öğretmenlerin belli şartlarla, aylıklı veya aylıksız izinli sayılmaları sağlanır; bu şartlar, milli eğitimin ihtiyaçları gözönünde tutularak, hazırlanacak yönetmelikle belirtilir. VIII – Öğretmen konutları: Madde 50 – Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde, özellikle mahrumiyet bölgelerinde görevli öğretmenlere konut sağlanır. Konutlar okul binaları ile birlikte planlanır ve yapılır. Eski eğitim kurumlarının konut ihtiyacı bir plana bağlanır ve bu konutların yapımı için, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesine gerekli ödenek konur. IX – Öğretmenlerin izin ve tatilleri: Madde 50/A – (Ek:15/4/2020-7243/24 md.) Öğretmenler, yaz tatili içinde aralıksız iki ay izinlidirler. Ancak bu iki aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikle belirlenecek meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlüdürler. Rehberlik öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz. İlçe, il veya ülke genelinde genel hayatı etkileyen salgın hastalık, doğal afet, elverişsiz hava koşulları gibi nedenlerle eğitim ve öğretim faaliyetinin iki haftadan fazla süreyle yapılamaması halinde uygulanacak telafi programlarının ders yılı içerisinde tamamlanamadığı durumlarda yaz tatilinde yapılacak eğitim ve öğretim faaliyetleri nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmenlerin izinleri kısaltılabilir. Bu durumda öğretmenlerin izinleri bir aydan az olamaz. Kendilerine ikinci görev olarak okul/kurum yöneticiliği verilenler ve yüz yüze eğitim yapılmayan eğitim kurumlarında görevli öğretmenler ile Bakanlık merkez teşkilatı ve il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görevlendirilen (yöneticilik dahil) öğretmenler yıllık izinlerini 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 102 nci maddesi ve 103 üncü maddesinin birinci fıkrası hükümlerine göre kullanır. Okul müdürleriyle müdür yardımcıları tatil aylarında okul işlerini ayarlamak ve düzenlemek şartı ile, sıra ile izinlerini kullanırlar. DÖRDÜNCÜ KISIM Okul Binaları ve Tesisleri Okul yapıları ve taşınmazları: [6] Madde 51 – Her derece ve türdeki eğitim kurumlarına ait bina ve tesisler çevrenin ihtiyaçlarına ve uygulanacak programların özelliklerine göre Milli Eğitim Bakanlığınca planlanır ve yaptırılır. Bu maksatla her yıl Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine gerekli ödenek konur. Arsa temini ile okul bina ve tesislerin yapım ve donatımında, Devletin azami imkanlarının kullanılması yanında vatandaşların her türlü yardımlarından da yararlanılır ve yardımlar teşvik edilir ve değerlendirilir. (Ek fıkra: 3/12/2003-5005/1 md.; Değişik dördüncü fıkra: 24/7/2008-5793/3 md.) Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli Hazine mülkiyetindeki taşınmazların Milli Eğitim Bakanlığı ile mutabık kalınarak tahsislerini kaldırmaya ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 46 ncı maddesine bağlı olmaksızın satışına Maliye Bakanı yetkilidir. Ayrıca bu taşınmazlardan Milli Eğitim Bakanlığınca uygun görülenler, Maliye Bakanlığı tarafından, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirilmek üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilir. Bunun üzerine söz konusu taşınmazlar Özelleştirme Yüksek Kurulunca özelleştirme kapsam ve programına alınır. Özelleştirme uygulamasına ilişkin iş ve işlemler 4046 sayılı Kanuna göre Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yürütülür. (Ek fıkra: 3/12/2003-5005/1 md.; Değişik beşinci fıkra: 24/7/2008-5793/3 md.) 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde taşınmazların özelleştirilmesi sonucu elde edilecek gelirler, özelleştirme giderleri düşüldükten sonra Hazineye aktarılır. Bu taşınmazların satışından elde edilen gelirleri, bir yandan genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir, diğer yandan ihtiyaç duyulan yerlerde okul yapımı ve onarımı amacıyla kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Sermaye ödenekleri yılı yatırım programıyla ilişkilendirilir. BEŞİNCİ KISIM Eğitim Araç ve Gereçleri I – Kapsam: Madde 52 – Eğitim araç ve gereçleri, eğitim kurumlarında kullanılacak ders kitapları ile öğretmen ve öğrencilere kaynak ve yardımcı olacak basılı eğitim malzemesini, milli eğitimin genel amaçlarının gerçekleşmesine yararlı olacak diğer eserleri ve eğitim araç ve gereçlerini kapsar. II – Görev: Madde 53 – Milli Eğitim Bakanlığı, kendisine bağlı eğitim kurumlarının eğitim araç ve gereçlerini, gelişen eğitim teknolojisine ve program ve metotlara uygun olarak sağlamak, geliştirmek, yenileştirmek, standartlaştırmak, kullanılma süresini ve telif haklarını ve ders kitabı fiyatlarını tespit etmek, paralı veya parasız olarak ilgililerin yararlanmasına sunmakla görevlidir. III – Görevin yerine getirilmesi: Madde 54 – Milli Eğitim Bakanlığı eğitim araç ve gereçlerini, 1. Hazırlamak, imal etmek ve satın almak; 2. Kişilere veya kuracağı komisyonlara veya yarışmalar düzenleyerek hazırlatmak; 3. Özel kesimce hazırlananlar veya imal edilenler arasından seçmek veya tavsiye etmek suretiyle 53 üncü maddede belirtilen görevini yerine getirir. IV – Okullarda okutulacak kitapların tespiti ve ücret ödenmesi: Madde 55 – (Değişik: 3/12/2003 - 5005/2 md.) (İptal birinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 15/5/2008 tarihli, E.: 2004/1, K.: 2008/106 sayılı Kararı ile.) Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanacak veya hazırlatılacak kitaplar ile eğitim araç ve gereçlerini hazırlama, inceleme ve redaksiyonunda görevlendirilenlere ücret ödenir. Ders kitaplarına ilişkin yarışmalarda derece alanlara verilecek ödülün ödeme, usul ve esasları ile miktarı yönetmelikle belirlenir. Özel kesimce hazırlanan ve okullarda ders kitabı olarak okutulmak üzere Millî Eğitim Bakanlığına gönderilen eserler ücret karşılığı incelenir. Ders kitaplarının kabulü, uygunluk süresi, telif hakkı ve ücretlerle ilgili esaslar; inceleme işlemleri ve alınacak inceleme ücreti miktarı; Millî Eğitim Bakanlığınca incelettirilecek eserler için ödenecek ücret miktarı; ders kitaplarının hazırlanması ve incelenmesinde aranacak kriterler ile ders kitabı üreten yayın evlerinde aranacak kriterler; ders kitabı dışındaki diğer kitap ve eğitim araçlarının kullanımı ve bunlardan hangileri için inceleme ücreti alınacağı ve ödeneceği ile ilgili esas ve usuller Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. ALTINCI KISIM Eğitim ve Öğretim Alanındaki Görev ve Sorumluluk I – Yürütme, gözetim ve denetim: Madde 56 – Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur. II – Yasaklık: Madde 57 – Askeri maksatlarla açılacak okullar hariç, bu kanun hükümlerine aykırı hiç bir eğitim faaliyetinde bulunulamaz. III – Okul açma yetkisi: Madde 58 – (Değişik: 16/6/1983 - 2842/16 md.) Türkiye'de ilköğretim okulu, lise veya dengi okullar, Milli Eğitim Bakanlığının izni olmaksızın açılamaz. Milli Eğitim Bakanlığı veya diğer bir bakanlık tarafından açılmış veya açılacak okullar (…) [7] ile özel okulların derecelerinin tayini, Milli Eğitim Bakanlığına aittir. (Değişik üçüncü fıkra: 25/7/2016-KHK-669/51 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/51 md.) Askeri eğitim kurumlarının dereceleri ve müfredatı, Milli Savunma Bakanlığı ile birlikte tespit edilir. Diğer bakanlıklara bağlı lise ve dengi okulların program ve yönetmelikleri, ilgili bakanlıkla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından birlikte yapılır ve Milli Eğitim Bakanlığınca onanır. Diğer bakanlıklara bağlı okullar, Milli Eğitim Bakanlığının gözetim ve denetimine tabidir. Gözetim ve denetim sonunda uygun eğitim ortamı ve niteliği taşımayan kurumların denkliği usulüne uygun şekilde Milli Eğitim Bakanlığınca iptal edilir. Buna ait esaslar Cumhurbaşkanınca çıkarılan bir yönetmelikle düzenlenir. [8] IV – Yurt dışı eğitim: Madde 59 – Türk vatandaşlarının yurt dışında eğitim, öğrenim ve ihtisas görmeleri ile ilgili Devlet hizmetlerinin düzenlenmesinden (askeri öğrenciler hariç), Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur. YEDİNCİ KISIM Son Hükümler I – Kenar başlıkları: Madde 60 – Bu kanunun madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı göstermekte olup kanun metnine dahil değildir. II – Kaldırılan hükümler: Madde 61 – 1340 tarih ve 439 sayılı Orta Tedrisat Muallimleri Kanununun 3 üncü maddesi, 22/3/1926 tarih ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına dair Kanunun 3 ve 4 üncü maddeleri, 6/6/1949 tarih ve 5429 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda okutturulacak ders kitaplarının seçilmesi, basılması ve dağıtılması hakkında Kanun, 5/1/1961 tarih ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 69 uncu maddesi ve diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri, bu kanunun yayımı tarihinde, yürürlükten kalkar. III – Yönetmelikler: Madde 62 – Bu kanunda sözü geçen yönetmelikler, Kanunda belirtilen genel amaç ve temel ilkelere uygun olarak Milli Eğitim Bakanlığınca, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir yıl içinde çıkarılır. Ek Madde 1 – (Ek: 16/6/1983 - 2842/17 md.) 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda geçen "temel eğitim" terimi "ilköğretim" olarak değiştirilmiştir. Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, yüksek öğrenim kurumlarında öğrenci bulunanlar hakkında 38 inci madde hükmü uygulanmaz. Geçici Madde 2 – (Ek: 16/6/1983 - 2842/18 md.; Mülga: 16/8/1997 - 4306/9 md.) Geçici Madde 3 – (Ek: 30/3/2012 - 6287/11 md.) Zorunlu ortaöğretim 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanır. Bakanlar Kurulu uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı ertelemeye yetkilidir. Geçici Madde 4 – (Ek: 1/3/2014-6528/6 md.) Bu maddenin yayımı tarihinden önce, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanlarını mahkeme kararıyla elde edenlerin, mahkeme kararının aleyhlerine kesinleşmesi hâlinde bu kişilere unvanlarının iptal edildiği tarihten önce yapılan ödemeler geri alınmaz. 43 üncü maddeye bu Kanunla eklenen beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri, bu Kanunun yayımı tarihinden sonra aday öğretmen olarak göreve başlayanlar hakkında uygulanır. IV – Yürürlük: Madde 63 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. V – Yürütme: Madde 64 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 1739 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1739 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2842 — 18/6/1983 2947 — 11/11/1983 4306 6, 23, 25, Geçici Madde 2 18/8/1997 5005 51, 55 9/12/2003 5204 43 8/7/2004 5257 16 13/11/2004 5763 21 26/5/2008 5793 51 6/8/2008 5917 16 10/7/2009 6287 22, 24, 25, 26, Geçici Madde 3 11/4/2012 6518 4 19/2/2014 6528 43, Geçici Madde 4 14/3/2014 6552 43 11/9/2014 6569 43 26/11/2014 KHK/669 58 31/7/2016 6756 58 24/11/2016 6764 26, 29 9/12/2016 KHK/700 44, 58 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7180 22 5/7/2019 7243 50/A 17/4/2020 7354 43, 45 14/2/2022 [1] a) Bu Kanunda geçen "temel eğitim" deyimi 16/6/1983 tarih ve 2842 sayılı Kanunla getirilen ek 1 inci maddeyle "ilköğretim" olarak değiştirilmiştir. b) Bu Kanunda birlikte veya ayrı ayrı geçen "ilkokul" ve "ortaokul" ibareleri, 16/8/1997 tarih ve 4306 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle "ilköğretim okulu" olarak değiştirilmiştir. [2] 6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “cinsiyet” ibaresinden sonra gelmek üzere “, engellilik” ibaresi eklenmiştir. [3] Bu madde başlığı “Okul ile ailenin işbirliği” iken, 25/6/2009 tarihli ve 5917 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] Bu fıkradaki öğrenim harç ve ücretlerine ilişkin düzenlemenin yönetmelikle yapılmasını öngören kural Anayasa Mahkemesinin 26/3/1974 tarih ve E.1973/32, K. 1974/11 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 62 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak, Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [6] Bu madde başlığı”I-Okul yapıları:” iken, 3/12/2003 tarihli ve 5005 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [7] 25/7/2016 tarihli ve 669 sayılı KHK’nin 51 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan "(Askeri liseler dahil)" ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra bu hüküm 9/11/2016 tarihli ve 6756 sayılı Kanunun 51 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [8] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 62 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
1,774
5
1
KİMLİK BİLDİRME KANUNU Kanun Numarası : 1774
26/6/1973
11/7/1973
KİMLİK BİLDİRME KANUNU Kanun Numarası : 1774 Kabul Tarihi : 26/6/1973 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 11/7/1973 Sayı : 14591 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 12 Sayfa : 2547 Madde 1 – Bu Kanunda sayılan, özel veya resmi, her türlü konaklama, dinlenme bakım ve tedavi tesisleri ve işyerleri ile konutlarda geçici veya sürekli olarak kalanlar, oturanlar, çalışanlar ve ayrılanlar ile araç kiralayan gerçek ve tüzel kişilerin kimliklerinin tespiti ve bildirilmesi bu Kanunun hükümlerine göre yapılır. [1] Askeri konaklama, dinlenme ve kamp tesisleri ile ordu evleri bu Kanunun kapsamı dışındadır. Madde 2 – Otel, motel, han, pansiyon, bekar odaları, günübirlik kiralanan evler, kamp, kamping, tatil köyü ve benzeri her türlü, özel veya resmi konaklama yerleri ile özel sağlık müesseseleri, dinlenme ve huzur evleri, dini ve hayır kurumlarının sosyal tesislerinin sorumlu işleticileri, bu yerlerde ücretli veya ücretsiz, gündüz veya gece, yatacak yer gösterdikleri yerli veya yabancı herkesin kimlik ve geliş- ayrılış kayıtlarını, örneğine ve usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak, genel kolluk örgütlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, Devlet İstatistik Enstitüsüne, talebi halinde vermek zorundadırlar. [2] Madde 3 – İkinci maddede sayılan tesislerin sorumlu işleticilerinin kimlikleri, tesis açılmadan evvel müessesenin sahibi veya kanuni temsilcisi tarafından örneğine uygun şekilde, en yakın kolluk örgütüne bildirilir. Sorumlu işleticinin değişmesi halinde keyfiyetin 24 saat içinde ve yukarıdaki fıkrada gösterilen şekilde bildirilmesi zorunludur. İşleticiler, kendilerine bu konuda verilen görev ve yükümlülükleri, kendi sorumlulukları altında yöneticilerine devredebilirler. Bu durumda işletici ve yönetici müştereken sorumlu olurlar. Kamu kuruluşlarına ait tesislerin amir ve müdürleri işletici gibi sorumludurlar. Madde 4 – İkinci maddedeki tesislerin sorumlu işleticileri, müesseselerinde sürekli veya geçici olarak çalıştırdıkları kimseleri ve bunların ayrılışlarını, örneğine uygun kimlik bildirme belgesi doldurarak, 24 saat içinde bağlı oldukları en yakın kolluk örgütüne bildirirler. Kolluk örgütüne bildirilerek çalıştırılanlara, sorumlu işletici tarafından doldurulup onaylanan, örneğine uygun bir kimlik kartı verilir. Kolluk görevlilerince her istenildiğinde bu kimlik kartının gösterilmesi zorunludur. Madde 5 – (Mülga: 25/4/2006 – 5490/71 md.) Madde 6 – Şehir, kasaba ve köy sınırları içindeki; a) (Mülga: 25/4/2006 – 5490/71 md.) b) Bu Kanunun ikinci maddesinde sayılanlar dışında kalan her çeşit ticaret ve sanat amacı güden iş yerlerinde çalışanlar ve buralarda her türlü barındırmalar için iş yerlerinin sorumlu işleticisi; c) Öğrenci yurtları ve benzeri yerlerde çalışanlar ile bu yerlerde kalmakta olan öğrenciler için o yerin sorumlu işleticisi; (Ek ibare: 25/4/2006 – 5490/72 md.) tarafından örneğine uygun kimlik belgesi doldurularak üç gün içinde genel kolluk örgütüne verilmesi zorunludur. d) (Mülga: 25/4/2006 – 5490/71 md.) Konutun değiştirilmesi veya (b) ve (c) bentlerinde sayılan konut, iş yeri ve yurtlarda çalışmakta veya barınmakta olanların ayrılmaları halinde de, yukarıdaki şekil ve süre içinde bildirim belgesi gereklidir. [3] (Değişik: 29/8/1996 - 4178/8 md.) Kimlik bildirimleri, mahalli kolluk örgütüne verilmeden evvel mahalle veya köy muhtarına onaylatılır. (Ek fıkra: 25/3/2020-7226/5 md.) Bu bildirimler sorumlu işleticiler tarafından, yukarıda belirtilen süre içerisinde genel kolluk kuvvetlerine elektronik ortamda da yapılabilir. Bildirimlerin elektronik ortamda yapılması durumunda üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Bu fıkra kapsamında elektronik ortamda yapılan bildirimler, genel kolluk tarafından köy ve mahalle muhtarları ile paylaşılır. Madde 7 – Geçici yer değiştirmelerde; a) Konutlarda 30 günden fazla kalacak misafir için aile reisi; b) Yaylak ve kışlak gibi yerlere mevsimlik olarak göçenler için de aile reisi tarafından, örneğine uygun bildirim, Üç gün içinde kolluk örgütüne verilir. (Ek fıkra: 28/11/2017-7061/36 md.) Mevsimlik tarım işçisi olarak sürekli ikametinin dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarında doğrudan kolluk kuvvetlerince alınır ve bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılır. Madde 8 – (Mülga: 25/4/2006 – 5490/71 md.) Madde 9 – Bu Kanun hükümlerine göre kimlik bildirme belgesini yetkili idareye vermekle yükümlü tutulanlar, kimliğini nüfus hüviyet cüzdanı ve diğer resmi geçerli belgelerle ispat edemeyen kimseleri tesislerinde barındıramaz, konut ve işyerlerinde çalıştıramaz. Madde 10 – Kahvehane, oyun salonu, kulüp, lokal ve benzeri yerlerde ve bu Kanunun kapsamına giren diğer yatısız iş yerlerinde, özel kanunları müsaade ettiği takdirde, ancak sahipleri ve çalıştırdıkları kimseler yatabilir, başkaları kalamazlar. İskele, istasyon, hava meydanı terminal, garaj, benzin istasyonu ve benzeri kara, deniz ve hava ulaşım merkezleri ile fuar, panayır, sergi ve pazar kurulması gibi zorunluluk olan zaman ve yerlerde, sabahçı kahvesi ve benzeri diğer tesislere, bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alınmak şartıyla belediye veya il özel idaresi tarafından geçici veya, sürekli olarak izin verilebilir. Buralarda kalanlar için bildirim yapılmaz. [4] Madde 11 – Kat mülkiyetine tabi taşınmaz mal yöneticileri ve kapıcıları, binalarında bildirim dışı kimselerin oturup oturmadığını, çalışıp çalışmadığını, garaj, kömürlük, boş daire gibi bölümlere saklanmalar, sığınmalar, bazı eşya veya maddeleri gizlemeler olup olmadığını kontrol etmekle yükümlüdürler. Bütün kat sahipleri ve kiracıları ile binada çalışanlar bu konularda yöneticiye yardımcı olmak ve gereken bilgileri vermek zorundadırlar. Yönetici ve kapıcıların, bu Kanuna aykırılıkları ve diğer şüpheli gördükleri hususları, bağlı oldukları genel kolluk örgütüne bildirmeleri gereklidir. Madde 12 – Bu Kanunun bildirimlerle ilgili maddelerinin uygulama biçimi, söz konusu kimlik bildirme belge, defter ve kartlarının şekli, muhtevası, verilişi, alınış, Adalet, İçişleri, Turizm ve Tanıtma ve Devlet İstatistik Enstitüsü işlerine bakan Devlet Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir. Madde 13 – (Mülga: 29/8/1996 - 4178/9 md.) Madde 14 – Bu Kanuna göre verilecek belgeler ve yapılacak her türlü bildirimler, her çeşit vergi, resim ve harçtan muaftır. Mahkeme kararı olmadıkça, yetkili resmi örgütler dışında, hiç kimsenin bunlardan yararlanmasına müsaade edilemez. Madde 15 – (Değişik: 23/1/2008-5728/363 md.) (…) [5] 3 ve 4 üncü maddelerdeki yükümlülüklerden her birine aykırı hareket edenlere ikiyüzelli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 16 – (Mülga: 25/4/2006 – 5490/71 md.) Madde 17 – (Değişik: 23/1/2008-5728/364 md.) 6, 7, 9, 10 ve 11 inci maddelerdeki hükümlere aykırı hareket edenlere yirmi Türk Lirası; kimlik bildirme belgesinde gerçeğe uymayan bilgi verenlere yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 18 – (Değişik: 23/1/2008-5728/365 md.) Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, mahallî mülkî amir tarafından verilir. Madde 19 – 10/6/l930 tarihli ve 1704 sayılı Otel Pansiyon, Ticarethane vesair Umumi Müesseselerde Oturan ve Çalışanların Hüviyet Varakası Vermeleri Mecburiyetine dair Kanun ile bu Kanunun bazı maddelerini tadil ve tashih icrasına ve bir madde ilavesine dair 14/1/1933 tarih ve 2099 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Ek Madde 1 – (Ek: 29/8/1996 - 4178/10 md.) Bu Kanunun uygulanması sırasında genel kolluk kuvvetlerine ait karakollara, il merkezlerinden de sorgulanabilen bilgisayar terminalleri konulur. Bunun için gerekli giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. (Değişik ikinci fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar. (Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) İkinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmayanlara onbin Türk Lirası, anlık veri göndermeyen veya gerçeğe aykırı kayıt tutanlara beşbin Türk Lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu fiillerin tekrarı halinde işletme ruhsatları iptal edilir. Bu maddeye göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. (Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri, ikinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmak için gerekli işlemleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde tamamlar. (Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/4 md.) Bu maddenin uygulanması ile görevi gereği bu verileri kullanan kamu personelinin denetimine ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir. Ek Madde 2 – (Ek: 15/5/2008-5763/12 md.) Bu Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri gereğince verilen sürekli veya geçici olarak çalışanlara ait kimlik bilgileri, genel kolluk kuvvetlerince ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı il müdürlükleri veya merkez müdürlüklerine bildirilir. Ek Madde 3 – (Ek: 27/3/2015-6638/19 md.) (Değişik fıkra:21/11/2024-7533/16 md.) Araç, gemi/deniz aracı kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmenin sorumlu işletmecileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı, gemi/deniz aracını kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi ile buna ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtları usulüne uygun şekilde bilgisayarda tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamak ve kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslimi esnasında genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmek ve kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak, araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları üç yıl saklamak zorundadırlar. Ancak araç kiralayanın kamu kurum veya kuruluşu olması hâlinde sadece kamu kurum veya kuruluşuyla yapılan sözleşme ile araç bilgileri sisteme kaydedilir. (Ek fıkra:21/11/2024-7533/16 md.) Genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisi araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılır. Araç, gemi/deniz aracı kiralama esnasında gerçeğe aykırı kimlik kullananlar ile birinci fıkra kapsamında elde edilen bilgi ve kayıtları, hukuka aykırı olarak kullanan, bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır. [6] (Değişik fıkra:21/11/2024-7533/16 md.) Birinci fıkrada belirtilen bilgi, belge ve kayıtları bilgisayarda tutmayanlara, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamayanlara, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere, kiralanan araçlarda GPS cihazı bulundurmayanlara ve araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları saklamayanlara doksan dokuz bin sekiz yüz doksan altı Türk Lirası, ilgili bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin incelemelerine hazır bulundurmayanlara, kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslim edilmeden genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmeyenlere kırk dokuz bin dokuz yüz otuz sekiz Türk Lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu maddede sayılan fiillerin işlendiği takvim yılı içinde tekrarı halinde en son kesilen para cezasının iki katı uygulanır. Ayrıca sayılan fiillerin işlendiği takvim yılı içinde dördüncü defa işlenmesi halinde işletme ruhsatları iptal edilir. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. İşlenen bir suçun gizlenmesi amacıyla bilgilerin yok edilmesi halinde işletme ruhsatı iptal edilir. Bu fıkraya göre idari yaptırımların uygulanması ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmasına engel değildir. Bu maddenin uygulanması ile görevi gereği bu verileri kullanan kamu personelinin denetimine ilişkin esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yayım tarihi ile 12 nci madde gereğince hazırlanacak yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi arasında geçecek süre içinde 1704 ve 2099 sayılı Kanunların uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yayımı tarihden sonra 12 nci maddedeki yönetmelik çıkıncaya kadar 5 inci madde ve 6 ncı maddenin (a), (c), (d) bentlerini gerekli görülen yerlerde uygulatmaya İçişleri Bakanı yetkilidir. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yönetmelik, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır. Geçici Madde 4 – (Ek: 27/3/2015-6638/20 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde araç kiralama şirketleri tüm kayıtlarını bilgisayarda tutmak ve bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin ek 1 inci maddeye göre kurulan bilgisayar terminallerine bağlamak zorundadırlar. Bu şartı yerine getirmeyen işletmelere mülki idare amirlerince on bin Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fiilin tekrarı hâlinde işletme ruhsatları iptal edilir. Madde 20 – Bu Kanunun 6 ve 7 nci maddeleri, 6 ncı maddenin (b) bendi hariç, 12 nci maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmeliğin yürürlük tarihinde, diğer maddeleri bu Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 21 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 1774 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1774 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4178 6, 13, Ek Madde 1 4/9/1996 5259 10 1/12/2004 5490 5,6,8,16,17 29/4/2006 5728 15, 17, 18, Ek Madde 1 8/2/2008 5763 Ek Madde 2 26/5/2008 6638 1, Ek Madde 3, Geçici Madde 4 4/4/2015 KHK/678 2, 15, Ek Madde 1 22/11/2016 7061 7 5/12/2017 7071 2, 15, Ek Madde 1 8/3/2018 7226 6 26/3/2020 7533 Ek Madde 3 30/11/2024 [1] 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ayrılanların” ibaresi “ayrılanlar ile araç kiralayan gerçek ve tüzel kişilerin” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 31/10/2016 tarihli ve 678 sayılı KHK’nin 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “bekar odaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “günübirlik kiralanan evler,” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7071 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [3] 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle; bu fıkrada yer alan "olanlar ile (d) bendinde belirtilen yerlerde kalanların" ibaresi "olanların" şeklinde değiştirilmiştir. [4] 24/11/2004 tarihli ve 5259 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan "bağlı olduğu kolluk örgütünün ve ilgili mahalli idarenin görüşü alınarak mahalli ve en büyük mülkiye amiri tarafından“ ibaresi, " bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alınmak şartıyla belediye veya il özel idaresi tarafından” olarak değiştirilmiştir. [5] 31/10/2016 tarihli ve 678 sayılı KHK’nin 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “2,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7071 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [6] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile bu fıkraya “Araç” ibaresinden sonra gelmek üzere “, gemi/deniz aracı” ibaresi eklenmiştir.
1,844
3
1
JANDARMA SINIFINA MENSUP SİVİL MEMURLARLA JANDARMA KADROLARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1844
19/7/1931
26/7/1931
JANDARMA SINIFINA MENSUP SİVİL MEMURLARLA JANDARMA KADROLARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1844 Kabul Tarihi : 19/7/1931 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 26/7/1931 Sayı: 1857 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 12 Sayfa: 300 Madde 1 – Zabitan ve askeri memurların maaşatı hakkındaki 1453 numaralı kanun ile askeri memurlar hakkındaki 1455 numaralı kanunun hükümleri jandarma sınıfına mensup sivil memurlar hakkında dahi tatbik olunur. Madde 2 – Jandarma Umum Kumandanlığı kadroları ordu kadroları gibi Bütçe Encümenince her sene kabul ve tasdik edilerek tatbik olunur. Ücretle müstahdem bulunanlar hakkında ahkamı sabıka devam eder. Madde 3 – Maaşatın tevhit ve teadülü hakkındaki 1452 numaralı kanunun 2 nci maddesine merbut cetvelde gösterilen jandarma sivil memurları teşkilatı kaldırılmıştır. Madde 4 – Bu kanun 1 Ağustos 1931 tarihinden muteberdir. Madde 5 – Bu kanunun hükümlerini icraya Milli Müdafaa, Dahiliye ve Maliye Vekilleri memurdur.
1,861
3
1
JANDARMA ERATI KANUNU [1] Kanun Numarası : 1861
21/7/1931
30/7/1931
JANDARMA ERATI KANUNU [1] Kanun Numarası : 1861 Kabul Tarihi : 21/7/1931 Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 30/7/1931 Sayı: 1860 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 12 Sayfa: 327 Madde 1 – Cumhuriyet jandarması; erbaş ve er ve küçük zabit dereceleri şunlardır: A) Jandarma namzedi, B) Jandarma neferi, C) Onbaşı, Ç) Gedikli çavuş, D) Gedikli başçavuş muavini, E) Gedikli başçavuş, F) Kıdemli başçavuş. Madde 2 – (Değişik: 18/5/1959 - 7278/1 md.) Cumhuriyet Jandarması erbaş ve er membaları şunlardır: a) Askerlik Kanunu mucibince 18 yaşını bitirmiş gönüllüler, b) Askerlik Kanunu mucibince Milli Müdafaa Vekaletince jandarmaya verilecek mükellefler, [2] c) Ordu ve jandarmadan ayrıldıkları müddet iki seneyi ve yaşları 26 yı geçmiyen er, onbaşı ve kıta çavuşları. Madde 3 – (Değişik: 13/6/1945 -4757/1 md.) I- Jandarma gedikli erbaş kaynakları şunlardır: A) Jandarma Gedikli Erbaş Hazırlama Orta Okulu; B) Jandarmada bulunan erattan en az orta okul derecesindeki tahsilini bitirmiş ve gereken şartları taşıyan istekliler; C) On sekiz yaşını ve orta okulu bitirmiş gönüllüler; Ç) Ordu ve jandarmadan ayrıldıkları süre en çok iki yılı geçmiyen gedikli erbaşlarla orduda yüklendiği süre bitince uzatmayı jandarmada yapmak istiyen gedikli erbaşlar; D) Yukarıdaki fıkralarda yazılı kaynaklar yetmez ve istekli bulunmazsa açılacak müsabakalarda jandarma gedikli erbaş olmağa yeter bilgi ve kabiliyette olduğu anlaşılan jandarma onbaşılariyle eşit şartları taşıyan ve jandarmadan ayrıldıkları süre iki yılı ve yaşları otuzu geçmiyen istekli jandarma kıta çavuşları. II - Jandarma gedikli hazırlama orta okulunda okumakta olan öğrencilere gerek bu okulda ve gerek jandarma er okulunda onbaşı oluncaya kadar 1255 sayılı kanuna göre aylık verilir ve bunlar 2112 sayılı kanuna göre yedirilirler. Giyim ve teçhizleri 1861 sayılı kanunun 15 inci maddesine göre yapılır. III - Birinci fıkranın (A) kaynağına göre Jandarma Astsubay Hazırlama Orta Okulunda yetiştiriliceklerin okulda veya Jandarma Er Okulunda başarı göstermiyerek sağlık durumlarından başka sebeplerle çıkarılanlar on sekiz yaşını bitirmemiş iseler askerlik çağına girdiklerinde, on sekiz yaşını bitirmişlerse kanunda gösterilen terhisi gerektirici bir hali bulunmazsa, çıkarılınca derhal jandarma teşkillerine verilirler ve muvazzaflık hizmetlerini jandarmada yaparlar. Ahlaksızlıkları sebebiyle jandarma okulundan kayıtları silinenler bir daha asker okullarına ve jandarma hizmetine kabul edilmezler ve yaşıtlariyle işlem görmek üzere bu halleri bağlı oldukları askerlik şubelerine bildirilir. IV - On sekiz yaşını bitirmiyenler okul giderlerini tamamiyle verirlerse çıkabilirler. V - Birinci fıkranın (B) ve (C) kaynaklarından alınanlardan Jandarma Er Okulunda veya kıta stajında veya Jandarma Astsubay Okulunda başarı gösteremiyenler muvazzaflık hizmetlerini veya uzatmalarını bitirince terhis edilirler. Okula geliş ve gidiş için yolda geçen süreleri de katılı olduğu halde (C) kaynağından olanlar, Jandarma Er Okulundan başlıyarak ve (B) kaynağından olanlar Astsubay Okulundan başlıyarak geçirdikleri süre, muvazzaflık veya uzatılmış hizmetlerine katılmaz. Birinci fıkranın (D) kaynağından gelenler 1861 sayılı kanunun 10 uncu maddesine bağlıdırlar. VI - Jandarma Gedikli Hazırlama veya Jandarma Astsubay Okullarına girdikten sonra yapılacak olan yaş düzeltmeleri bu kanun hükümlerine etki yapmaz. Madde 4 – İkinci maddenin (A) ve (B) fıkralarındaki menbalardan gelenler; jandarma erbaş ve er mekteplerinde bir talim ve terbiye devresi geçirdikten sonra, (C) menbaından gelenlerden evvelce jandarmada bulunmuş ve talim ve terbiye edilmiş olanlar; doğruca, orduda talim ve terbiye edilmiş olanlar; jandarma meslek kursundan geçirildikten sonra jandarma kıtalarına verilirler. Madde 5 – Ordu ve jandarma sınıf küçük zabitleri, jandarma onbaşıları ve gedikli küçük zabit ihzarı mektebini bitirip kıtada onbaşı nasbedilenler talimatında yazılı şartları haiz ve muvazzaflık hizmetinden başka ayrıca üç sene hizmeti taahhüt edip gedikli küçük zabit mektebini ve meslek kursunu muvaffakiyetle bitirenler; gedikli çavuşluğa terfi edilirler. [3] Madde 6 – (Değişik: 23/12/1940 - 3949/1 md.) Evvelce orduda hizmet etmiş ve fakat ayrıldıkları müddet iki seneyi geçmemiş olan astsubaylarla orduda taahhüt ettiği müddeti bitirip jandarmaya naklen temdidini isteyen astsubaylar, istenilen şartları haiz oldukları ve jandarmada sekiz sene hizmeti taahhüt ettikleri takdirde eski rütbe, kıdem ve maaşlariyle Jandarma Astsubay Mektebinin son sınıfına kabul olunurlar. Bunlar, bu sınıfı muvaffakiyetle takip ve ikmal ederlerse jandarma astsubaylığı ile jandarmaya kabul olunurlar. Temditleri işbu kabul tarihinden başlar. Evvelce jandarmada hizmet etmiş ve fakat ayrıldıkları müddet iki seneyi geçmemiş olan astsubaylar lazımgelen şartları haiz oldukları takdirde; eski rütbe, kıdem ve maaşlariyle jandarmaya kabul olunabilirler. Madde 7 – (Değişik: 18/5/1959 - 7278/1 md.) Muvazzaflık hizmetini ordu veya jandarmada bitirmiş olan, er, onbaşı ve kıta çavuşları, Talimatnamesine göre gerekli şartları haiz oldukları takdirde (6) yıl mecburi uzatmalı hizmetli olarak jandarmaya kabul edilebilirler. Bunlar, bu müddetin hitamında ayrılmak istemedikleri ve istihdamlarına mani halleri de görülmediği takdirde yaş haddine kadar istihdam olunabilirler. Uzatmalı er ve onbaşılardan tesbit edilecek şartları haiz olanlar onbaşı ve çavuşluğa yükseltilir, hizmet müddetlerinin karşılığı olan aylığı alırlar. Madde 8 – Ordudan terhis edilip jandarmaya yazılan neferler, onbaşılar ve sınıf çavuşları; birinci temdit devresine, evvelce jandarmada hizmet etmiş ve terhis edilmiş olanlardan tekrar girenler; bitirdikleri devreyi takip eden temdit devresine kabul olunur ve o devreye mahsus maaşı alırlar ve eski rütbelerini de muhafaza ederler. Madde 9 – Gedikli küçük zabitlerden fiili veya taahhüt ettikleri müddeti bitirip tekrar hizmette kalmağı isteyenlerden talimatında yazılı şartları haiz olanların hizmet müddetlerinin temdidi Jandarma Umum Kumandanlığınca kabul olunabilir. Madde 10 – (Değişik: 26/1/1944 - 4519/1 md.) Temditli ve astsubay, onbaşı ve erler; taahhüt ettikleri temdit müddetlerini bitirmeden istifa edemiyecekleri gibi tayin edilen her yere gitmeğe mecburdurlar. Muvazzaf veya temditli onbaşı veya kıta erbaşlarından jandarma gedikli erbaş olmağı taahhüt edenler, okulu bitirmeden muvazzaflık veya temdit müddetleri bitipte terhislerini talep ettikleri veya okulda muvaffak olamadıkları takdirde bunların okula gidiş ve geliş için yolda geçen müddetleri dahil olduğu halde Jandarma Gedikli Erbaş Okulunda geçirdikleri müddet muvazzaflık veya temdit müddetlerinden mahsup edilemez. Madde 11 – Her sene umumi mürettebatın ne kadarının temditli olacağı ve ne kadar temditli kabul edileceği Jandarma Umum Kumandanlığınca tesbit olunur. Madde 12 – (Birinci fıkra mülga: 23/2/1961 - 257/13 md.) (Değişik: 10/3/1954 - 6348/2 md.) Uzatmalı onbaşı ve erlere aşağıda yazılı aylıklar verilir: [4] Hizmet müddetleri 1-3 4-6 7-9 10-12 13-15 16-18 18 den yukarı Uz. Onb. 75 90 105 120 135 150 165 lira Uz. Er 60 75 90 105 120 135 150 lira Madde 13 – (Mülga: 18/1/1940 - 3779/16 md.) Madde 14 – (Değişik: 24/5/2007 – 5668/12 md.) Madde 15 – Jandarma erbaş ve er, onbaşı ve küçük zabitleri; Hükümetçe giydirilir ve teçhiz edilir. Madde 16 – 17 – (Mülga: 18/1/1940 - 3779/16 md.) Madde 18 – Yirmi sene hizmet eden onbaşılara terhislerinde üç yüz lira, dördüncü temditten sonra terhis edilen jandarma neferlerine terhislerinde yüz elli lira mükafat verilir. Madde 19 – (Mülga: 24/6/1965 - 635/28 md.) Madde 20 – (Değişik: 13/6/1945 - 4757/2 md.) Jandarmaya girmezden önce haysiyet ve şerefe dokunan bir suçtan ötürü hükümlü olanlarla bunlardan başka bir suçtan dolayı üç aydan fazla hükümlü olanlar jandarmaya kabul olunmazlar. Jandarmada kullanılan uzatmalı er, onbaşı ve erbaşların aşağıda yazılı sebeplerle Jandarma Genel Komutanlığınca kayıtları silinir. Tart ve rütbenin geri alınmasını gerektiren suçlardan biri ile veya cezalarla hükümlü bulunduklarında Askeri Ceza Kanununun 31 ve 36 ncı maddeleri hükümleri uygulanır: I - Askeri Ceza Kanununun 35 inci maddesinin (A) fıkrasının «1» numaralı bendinde yazılı cezalarla veya «2» numaralı bendinde yazılı suçlardan biriyle veyahut «3» numaralı bendinde yazılı memuriyetten mahrumiyet cezasiyle üç aydan fazla hükümlü olanlar; II - Askeri Ceza Kanununun 85, 87, 88, 89, 90, 91 ve 97 nci maddelerinde yazılı suçlardan biriyle hükümlü olanlar; III - Mülki, adli veya askerlik vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan veya özel suçlardan altı aydan fazla hapse hüküm giyenler; IV - Hapisle birlikte üç aydan ziyade memuriyetten mahrumiyet cezasına hüküm giyenler; V - Askeri Ceza Kanununun 150, 151, 152 ve 153 üncü maddelerinde yazılı haysiyet ve şerefe dokunan suçlardan birini işledikleri veya ar ve hayayı gerektiren bir harekette bulundukları, sıra amirlerince yapılan soruşturmalarla belli olanlar; VI - Mesleği ilgilendiren tavır ve hareket uygunsuzlukları veya iktidarsızlıkları üç sicil amiri tarafından onanmış bulunanlar. Yukardaki sebeplerden dolayı muvazzaf er, onbaşı ve kıta çavuşlarının kayıtları silinmez. Yalnız bunlardan sabit jandarma birliklerinde çalıştırılanlar toplu jandarma teşkillerine naklolunurlar ve muvazzaflık hizmetlerini bitirdikten sonra terhis edilenlerin jandarmada uzatma istekleri kabul olunmaz. Madde 21 – Jandarma erbaş ve erinin kayıt ve kabulleri, terfi ve temdidi müddet şartları ve terkini kayıt muameleleri, onbaşı ve gedikli küçük zabitlerin ne suretle yetiştirilecekleri Jandarma Umum Kumandanlığınca tesbit olunur. Madde 22 – Jandarma erbaş ve erinin kayıt ve kabulleri ve muhassasatları hakkındaki 812 numaralı kanun ahkamı ve jandarma ve hudut kıtaatının küçük zabitan ve neferlerinin usulü iaşeleri hakkındaki 947 ve 1762 numaralı kanunların jandarmaya ait hükümleri mülgadır. Ek Madde 1 – (23/12/1940 - 3949 sayılı ek kanunun 6 ncı maddesi hükmü olup ek maddeye çevrilerek teselsül için numaralandırılmıştır.) Jandarma erbaş ve eri kendisinin veya ailesinin mensup oldukları kaza mıntakalarında istihdam edilemezler. Ancak emniyet ve asayiş bakımından Dahiliye Vekilliğince mübrem bir zaruret görüldüğü takdirde muvakkat bir zaman için istihdamları caizdir. Ek Madde 2 – (25/4/1941 - 4005 sayılı ek kanunun 1 inci maddesi hükmü olup, ek madde olarak numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik: 24/10/1980 - 2323/1 md.) Jandarma Genel Komutanlığınca; kıta, karargah ve Kurumlarında kullanılmak üzere kıta çavuşu yetiştirilir. Ek Madde 3 – (25/4/1941 - 4005 sayılı ek kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek madde olarak numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik: 24/10/1980 - 2323/1 md.) Jandarma kıta çavuşlarının yetiştirilme esas ve usulleri Jandarma Genel Komutanlığınca tespit olunur. Geçici Madde 1 – Halen jandarmada müstahdem çavuş ve başçavuşlardan ve bu kanunun 3 üncü maddesinin (Ç) fıkrası mucibince kabul edilecek sınıf küçük zabitlerinden gedikli sınıfına nakle talip olanlar; bütçe ve kadronun müsaadesine, kıdem ve ehliyet ve iktidarlarına nazaran peyderpey gedikli tahsiline sevkolunurlar. Bunlardan ordunun sınıf çavuşları gedikli çavuş olduktan sonra ayrıca meslek kursuna gönderilirler. Tahsillerini muvaffakiyetle ikmal edenlerden çavuşlar; gedikli çavuşluğa, başçavuşlar ve muavinleri gedikli başçavuş muavinliğine nakil ve tayin edilirler ve temdit devrelerine nazaran bu kanunun tayin ettiği gedikli muhassasatını alırlar. Geçici Madde 2 – Halen jandarmada müstahdem çavuş ve başçavuşlardan gedikli tahsilinde muvaffak olmıyanlarla bu Kanunun neşrinden itibaren altı ay zarfında gedikli mektebinde tahsile talip olmıyanlar bir daha gedikliye nakle talip olamazlar. Bunlar bulundukları rütbenin mafevkı rütbeye terfi edemezler. Ancak usulüne tevfikan temditleri kabul edilebilir. Gedikliye talip sınıf küçük zabitlerinden olup gedikli tahsiline gönderilmemiş ve fakat kıdemleri gelmiş ve ehliyetleri tasdik edilmiş olan çavuşlar, başçavuş muavinliğine, başçavuş muavinleri başçavuşluğa terfi edilirler. Geçici Madde 3 – (Mülga: 18/5/1959 - 7278/3 md.) Geçici Madde 4 – Sınıf küçük zabitlerinden 20 sene hizmet edenlere; terhisleri zamanında 500 lira mükafat verilir. Bunların taahhüt ettikleri müddetçe hizmet mecburiyetleri 10 uncu maddede ve yaş hadleri; 19 uncu maddede olduğu gibidir. Madde 23 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 24 – Bu kanunun hükümlerini icraya Milli Müdafaa, Dahiliye ve Maliye Vekilleri memurdur. 1861 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldırılan Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 21/7/1931 tarih ve 1861 sayılı Kanunun: – 13, 16 ve 17 nci maddeleri; – 7, 12 ve 19 uncu maddelerindeki "gedikli erbaşın hizmet müddeti, maaş ve muayyenatları"na ait hükümleri 18/1/1940 3779 16 5 inci maddesinin müddete ait hükmü 1861 sayılı Kanunun ek ve tadillerinin 23/12/1940 3949 7 5619 sayılı Kanuna aykırı hükümleri 23/3/1950 5619 29 5802 sayılı Kanuna aykırı hükümleri 2/7/1951 5802 32 1861 sayılı Kanunun 6348 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 3 üncü Maddesi 18/5/1959 7278 3 1861 sayılı Kanunun ve tadillerinin 236 sayılı Kanuna aykırı hükümleri 5/1/1961 236 2 1861 sayılı Kanunun 6348 sayılı Kanunla değişik 12 nci maddesinin "jandarma namzetlerine, jandarma muvazzaf askerlerine ve jandarma onbaşılarına verilecek maaşlar" hakkındaki hükmü ile 1861 sayılı Kanuna ek 25/4/1941 tarih ve 4005 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasısının jandarma kıta çavuşlarının maaşlarına mü- teallik kısmı 25/2/1961 257 13 1861 sayılı Kanunun aykırı hükümleri ve 4367 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (a) fıkrası ile bunların değişiklikleri 24/6/1965 635 32 1861 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler Yürürlüğe giriş tarihi 3155 – 4/5/1937 3779 – 25/12/1940 3949 – 27/12/1940 4005 – 6/5/1941 4248 – 1/6/1942 4370 – 31/1/1943 4519 – 2/2/1944 4757 – 22/6/1945 5024 – 31/12/1946 6146 – 17/7/1953 6348 – 18/3/1954 7278 – 26/6/1959 236 – 12/1/1961 257 – 1/3/1961 635 – 6/7/1965 2323 – 25/10/1980 Değiştiren Kanun No. 1861 sayılı Kanunun değişen maddeleri Yürürlüğe giriş tarihi 5668 14 1/1/2008 [1] a - Bu Kanun ile ek ve değişikliklerinin, 23/3/1950 tarih ve 5619 sayılı; 2/7/1951 tarih ve 5802 sayılı; 5/1/1961 tarih ve 236 sayılı ve 24/6/1965 tarih ve 635 sayılı kanunlara aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. b - Bu Kanunda geçen "erat" tabiri, 4/1/1961 tarih ve 211 sayılı Kanunun 118. maddesi ile "erbaş ve er" olarak değiştirilmiştir. c - 2/7/1951 tarih ve 5802 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile bu Kanunda geçen "Gedikli Erbaş" adı "Astsubay", "Başgedikli" adı "Kıdemli Başçavuş" olarak değiştirilmiştir. [2] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız. [3] Maddedeki müddete dair hüküm 23/12/1940 tarih ve 3949 sayılı Kanunun 7. Maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [4] 3/7/1975 tarih ve 1923 sayılı Kanunla 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 137. maddesi değiştirilerek uzman jandarmaların aylıkla rının, rütbe, rütbedeki kıdem ve kademe esasına göre hesaplanacağı hükme bağlanmış olup halen bu personelin aylıkları 12/2/1982 tarih ve 2596 sayılı Kanunla değiştirilen IX sayılı gösterge tablosuna göre ödenmektedir.
1,868
3
1
İKAMET MUKAVELENAMESİ AKTEDİLMEYEN DEVLETLERLE YAPILACAK MUVAKKAT MUKAVELENAME HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1868
22/7/1931
1/8/1931
İKAMET MUKAVELENAMESİ AKTEDİLMEYEN DEVLETLERLE YAPILACAK MUVAKKAT MUKAVELENAME HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1868 Kabul Tarihi : 22/7/1931 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 1/8/1931 Sayı : 1861 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt : 12 Sayfa : 345 Madde 1 – Herhangi bir ecnebi Devletle kati ikamet mukavelenamesi akit ve tatbik edilinceye kadar Cumhurbaşkanı o devletle iki seneyi tecavüz etmemek üzere ve en ziyade müsaadeye mazhar millet muamelesi esasına göre muvakkat ikamet itilafı akdine mezundur. [1] (Ek fıkra: 17/5/1934-2435/1 md.) Kendilerine kati ikamet mukavelesi akdi için müzakereye girişilmiş Devletlerle yapılmış bulunan muvakkat ikamet mukavelesini, Hükümet, iki seneden sonra bir sene daha temdit edebilir. Madde 2 – Bu müddetin hitamı Meclisin müçtemi bulunmadığı zamana tesadüf ederse mezkür müddet Meclisin ilk içtimaından itibaren on beş gün nihayetine kadar temdit olunabilir. Madde 3 – İşbu kanun neşrinden muteberdir. Madde 4 – İşbu Kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 1868 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/KHK’nin Numarası 1868 Sayılı Kanunun Değişen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2435 1 24/5/1935 KHK/698 1 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 7 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
1,905
3
1
MENKUL VE GAYRİMENKUL EMVAL İLE BUNLARIN İNTİFA HAKLARININ VE DAİMİ VERGİLERİN MEKTUMLARINI HABER VERENLERE VERİLECEK İKRAMİYELERE DAİR KANUN Kanun Numarası : 1905
26/12/1931
31/12/1931
MENKUL VE GAYRİMENKUL EMVAL İLE BUNLARIN İNTİFA HAKLARININ VE DAİMİ VERGİLERİN MEKTUMLARINI HABER VERENLERE VERİLECEK İKRAMİYELERE DAİR KANUN Kanun Numarası : 1905 Kabul Tarihi : 26/12/1931 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 31/12/1931 Sayı: 1990 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 13 Sayfa: 40 Madde 1 – Umumi veya hususi kanunlar ve muahedeler ahkamına göre Devlete ait veya Hazine emrine mevdu olması lazımgeldiği halde Hükümetin kayda müstenit ıttılaı haricinde kalmış olan bilümum menkul ve gayrimenkul emval veya bu nevi emvalin intifa hakları ile senede merbut veya ipotekli ve ipoteksiz alacakları ve her nevi mevduat ve emanet ile esham ve tahvilatı ve sigorta matluplarını ihbar edenlere ihbar edilen emvalin veya intifa hakkının Hazineye aidiyeti tahakkuk ettikten sonra bu emvalin kıymetleri veya iki senelik intifa baliğleri üzerinden aşağıdaki nispetlere göre ikramiye verilir: Menkullerde Gayrimenkullerde 5 000 liraya kadar yüzde 30 yüzde 20 25 000 liraya kadar, 5000 liradan yukarı olan kısım için " 25 " 15 50 000 liraya kadar, 25000 liradan yukarı olan kısım için " 15 " 12 100 000 liraya kadar, 50000 liradan yukarı olan kısım için " 10 " 10 100 000 liradan yukarı olan kısım için " 7,5 " 7,5 Mühim ihbarlarda Cumhurbaşkanı karariyle bu nispetler icaba göre tezyit edilebilir. [1] Madde 2 – İhbar, Devlet memurları tarafından vakı olduğu takdirde ihbar edenlere birinci maddenin şeraiti dahilinde ve bu maddedeki nispetlerin yarısı miktarında ikramiye verilir. Ancak birinci maddedeki emvalin ve intifa haklarının tahrir ve tahakkuku ile vazifedar olan memurlarla bu memurları sevk ve idare eden amirlere ihbar mukabili olarak ikramiye verilir. Madde 3 – Bu kanunun neşri tarihinden evvel vakı olupta taallük eylediği menkul ve gayrimenkul emval ile intifa haklarının Hazineye aidiyetinin tahakkuk muamelesi henüz hitam bulmamış olan ihbarların muhbirlerine dahi bu kanunun hükümlerine göre ikramiye verilir. Madde 4 – Verilecek ikramiyelerin hesabında menkullerin ve intifa haklarının o tarihteki miktar ve rayiç kıymetleri, gayrimenkullerin arazi ve bina vergileri kanunlarına göre tayin olunacak kıymetleri, esastır. Madde 5 – Asariatika ve defineler hakkındaki hususi hükümler mer'idir. Madde 6 – Bina, arazi ve arsalardan tahrir harici kalanlar ile kazanç, hayvanlar, veraset ve intikal, muamele, dahili istihlak ve damga gibi daimi vergilerden yanlış beyanname vermek veya çift defter tutmak veya sair suretlerle ketmedilmiş olanları haber verenlere tahakkuk edecek vergi ve misil cezaları mecmuu üzerinden aşağıdaki nispetler dahilinde ikramiye verilir: 500 liraya kadar yüzde 15 5 000 liraya kadar, 500 liradan yukarı olan kısım için " 30 15 000 liraya kadar, 5 000 liradan yukarı olan kısım için " 20 15 000 liradan yukarı olan kısım için " 10 Bu nispetlere göre hesap olunacak ikramiyenin üçte biri verginin kati surette tahakkukunda ve üçte ikisi verginin tahsili akabinde verilir. Muhbirleri mevcut olupta tahakkuk muamelesi henüz intaç edilmemiş olan bu kabil mektumların muhbirlerine dahi işbu maddenin hükümlerine göre ikramiye verilir. Bilümum malmemurları ile tahrir ve tahmin heyetleri mensuplarına ve tahakkuk muamelesinde vazifedar olanlara ikramiye verilmez. Madde 7 – Bu kanunun birinci ve altıncı maddelerinde yazılı mektumları zahire çıkarmakta emsali meyanında fevkalade hizmeti görülen varidat tahakkuk ve tetkik memurları bulundukları mahallin en büyük malmemurunun talebi ve Maliye Vekaletinin takdir ve tensibi ile misil zamları fazlalarından iki maaş baliğine kadar nakten taltif olunabilirler. Madde 8 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 9 – Bu kanunun icrasına Maliye Vekili memurdur. 1905 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 1905 Sayılı Kanunun Değişen Veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/700 1 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 10 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
1,987
5
1
ROMANYA'DA MİLLİLEŞTİRME TEDBİRLERİ VEYA BUNA BENZER KANUNİ VE İDARİ DİĞER TEDBİRLERDEN ZARAR GÖRMÜŞ TÜRK MAL, HAK VE MENFAATLERİNİN TASFİYESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1987
29/4/1976
8/5/1976
ROMANYA'DA MİLLİLEŞTİRME TEDBİRLERİ VEYA BUNA BENZER KANUNİ VE İDARİ DİĞER TEDBİRLERDEN ZARAR GÖRMÜŞ TÜRK MAL, HAK VE MENFAATLERİNİN TASFİYESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 1987 Kabul Tarihi : 29/4/1976 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 8/5/1976 Sayı: 15581 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 15 Sayfa: 2969 I) Konu: Madde 1 – Romanya'da alınmış olan millileştirme tedbirleri veya buna benzer kanuni ve idari diğer tedbirlerden zarar görenler için, 1/12/1966 gün ve 789 sayılı Kanunla tasdik edilmiş Anlaşma gereğince Romen Hükümetinin ödediği tazminat, hak sahiplerine bu Kanunda yazılı esaslar dairesinde dağıtılır. II) Tazminattan istifade edecekler: Madde 2 – Birinci maddede yazılı tazminattan, Türk Devleti ile Türk uyruklu hakiki ve hükmi şahıslar istifade eder. Ancak, Türk uyruklu şahısların, Romen Hükümetince millileştirme veya buna benzer kanuni ve idari diğer tedbirlerin alındığı anda Türk vatandaşı olup, Anlaşmanın imzası tarihi olan 22/6/1965 tarihinde de Türk Vatandaşı olması ve 5/7/1963 tarihine kadar Dışişleri Bakanlığına müracaat etmiş bulunması şarttır. Bu hükümler, Türk uyruklu şahısların mirasçıları, Anlaşmanın imzası tarihinde Türk vatandaşlığında bulundukları takdirde, onlara da uygulanır. III) Tazminatın şümulü: Madde 3 – Tazminat, ikinci maddede yazılı şahısların 1/12/1966 gün ve 789 sayılı Kanunla tasdik olunan Anlaşmanın imzalandığı 22/6/1965 tarihine kadar; Romen Hükümetince alınan tedbirlerden zarar görmüş ve aşağıda yazılı olanlar dışında kalan mal, hak ve menfaatleri karşılığıdır: a) 22/6/1965 tarihinden itibaren alınmış tedbirlerden zarar görmüş mal, hak ve menfaatler, b) Bankınotlar, c) Bankalardaki paralar, d) Tahviller, e) Dahili istikraz tahvilleri, f) Harpte zarar görmüş mallara müteallik tazminat, g) Emeklilik primleri, h) 22/6/1965 tarihinde özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallar. IV) Hakkın ispatı: a) İbrazı mecburi belgeler: Madde 4 – Tazminat verilmesini talep edenler, haklarını aşağıda yazılı belgelerle tevsike mecburdurlar. a) Kayıtlı bulundukları nüfus idarelerinden verilen ve vatandaşlığımızı ne suretle ve hangi tarihte iktisap ettiklerini belirten belgenin aslı, b) Mal, hak ve menfaatlerin Romen Hükümetince alınmış millileştirme tedbirleri veya buna benzer kanuni ve idari diğer tedbirlerden zarar gördüğünü belirten ve tedbirin alındığı tarihi de gösteren Romen resmi makamlarınca verilmiş her çeşit belge asılları veya örnekleri ile noterden tasdikli Türkçe örnekleri, Bu belgelerin asıl veya örneklerinin bulunmaması halinde tazminat verilmesini talep edenlerin taleplerinin tetkiki ve bu belgelerin Dış Temsilciliklerimiz aracılığı ile temini için: Taşınmaz malların tapu senetleri veya mülkiyeti ispat eden sair belgelerin asılları veya örnekleri, Taşınmaz mallar ile varsa 3 üncü maddenin a - h fıkrasında yazılı olanlar dışında kalan sair hak ve menfaatlerin mahiyet ve miktarını belirten belge asılları veya örnekleri, Veya mal, hak ve menfaatlerin mahiyetini, kimlere ait olduğunu, miktar ve cinsini ve bunların tespitine yarar sair bilgileri ihtiva eden beyannameyi, c) İbraz veya Dış Temsilciliklerimiz aracılığı ile temin olunan ve mal, hak ve menfaatlerin millileştirme tedbirleri veya buna benzer kanuni ve idari diğer tedbirlere tabi tutulduğunu gösterir belge ve yazılarda malik olarak gösterilen kişi hayatta değilse, mirasçılarını gösterir veraset belgesi. b) Millileştirme belgesi aranmayacak haller: Madde 5 – Dışişleri Bakanlığınca evvelce yapılan ilan ve tebligat üzerine belge ibraz edenlerden, Romen Hükümeti ile Bükreş'te yapılan müzakereler sırasında, Türk Heyetince düzenlenen tutanaklarda ve fişlerde Romen Heyetince millileştirildiği veya buna benzer kanuni ve idari diğer tedbirlere tabi tutulduğunun kabul edildiği yazılı mal, hak ve menfaatler için, dördüncü maddenin (b) fıkrasında yazılı belgeler aranmaz. Diğer belgelerden noksan olanlar talep edilir. V) Hakkın düşümü: Madde 6 – Dışişleri Bakanlığınca evvelce yapılan ilan ve tebligata rağmen belge ibraz edemeyenler ile belgeleri noksan olanların, kendilerine verilecek süre içinde de istenilen belgeleri ibraz etmedikleri takdirde tazminat talep hakları düşer. 4 üncü maddenin (c) fıkrasında yazılı veraset belgesi için, tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde yetkili mahkemeye başvurulmuş ve kesinleştiği tarihten itibaren de aynı süre içinde ibraz edilmiş olması şarttır. 7 nci maddede yazılı komisyonca verilecek süre, üç aydan az olamaz. Gerektiği takdirde 3 aylık bir süre daha verilebilir. Tebligat 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır. VI) Hak sahiplerini ve verilecek tazminatı tespit yetkisi: Madde 7 – Tazminat verilmesini talep edenlerin hak sahibi olup olmadıkları, hak sahibi olanlara verilecek tazminat miktarı, 17/3/1969 gün ve 1135 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (a) fıkrasında yazılı bakanlıklar ve Merkez Bankasınca tayin olunan temsilcilerin iştirakiyle kurulan "Takdir ve Tevzi Komisyonu" tarafından tespit ve takdir olunur. Komisyonun faaliyetine yardımcı olmak üzere, Maliye Bakanlığı personeli arasından ayrıca bir büro teşkil edilir. Komisyonun görev ve yetkileri ile, büronun teşkil tarzı, tazminatın hak sahiplerine ödeme şekil ve usulleri, tutulacak defterler, komisyon başkan ve üyelerine ve büroda görevlendirilen memurlara verilecek ücretler yönetmelikle tesbit olunur. Yönetmelik 2 ay içinde hazırlanır ve büro bu süre içinde teşkil olunarak çalışmaya başlar. VII) Tazminat olarak dağıtılacak para: Madde 8 – Hak sahiplerine dağıtılacak para, 1/12/1966 gün ve 789 sayılı Kanunla tasdik olunan anlaşma gereğince Romanya Halk Cumhuriyetinin ödediği 275 bin Amerikan Doları tutarı olan ve iki milli bankaya yatırılmış bulunan Türk parası ile, bunun faiz ikramiye gibi gelirlerinin toplamıdır. Ancak, kesin dağıtıma başlandığı anda bankalardaki meblağı faiz getirmeyen bir hesaba nakle Maliye Bakanı yetkilidir. VIII) Kıymet takdiri: Madde 9 – Hak sahibi olduklarına Takdir ve Tevzi Komisyonunca karar verilen kişilere ödenecek tazminat, tazminatın şümulüne giren mal, hak ve menfaatlerin; a) Tapu senetleri veya mülkiyeti ispat edici belgelerle Romen resmi makamlarınca verilen diğer belgelerde yazılı kıymetleri, b) İlgili dış temsilciliklerimiz vasıtasiyle yaptırılacak tetkikat ve tahkikatla vasıf ve müştemilat, mevki ve yüz ölçümlerine göre tespit edilen kıymetleri, c) (a) ve (b) fıkralarına göre kıymetlerinin tespiti mümkün olmayanlar için emsallerinin kıymetleri, Gözönünde tutulmak suretiyle aynı komisyonca takdir olunur. IX) Tazminatın ödenmesi: Madde 10 – Takdir ve Tevzi Komisyonunca hak sahiplerinin tamamı tespit edildikten ve 9 uncu madde gereğince alacakları tazminat tutarı bulunduktan sonra ödemeye başlanır. Hak sahipleri için takdir olunmuş tazminat tutarı, 8 inci maddede yazılı dağıtılacak tazminattan fazla olduğu takdirde, her hak sahibi için takdir olunan tazminattan gerekli oranda indirme yapılır. Ancak, gerek hak sahibi olmadıklarına karar verilmesinden, gerek hak sahibi olduğuna karar verilmekle beraber takdir olunan tazminatın azlığından dolayı itiraz edenlerin bulunması halinde, bunların taleplerinin karşılanabilmesi için, ihtilaflı dosyalar için, mevcut paranın % 30'u bloke edilir ve % 70'i avans olarak hak sahiplerine ödenir. X) Komisyon kararlarına itiraz: Madde 11 – Tazminat verilmesini talep edenler, Takdir ve Tevzi Komisyonunca hak sahibi olmadıkları hakkındaki kararlara; hak sahibi oldukları kabul edilenler ödenecek tazminatın hesabına esas olacak kıymet takdirine müteallik kararlara tebliğ tarihini takibeden günden itibaren 30 gün içinde ve bir defaya mahsus olmak üzere aynı komisyon nezdinde itiraz edebilirler. XI) Yürürlük ve yürütme: Madde 12 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 13 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
2,004
3
1
İCRA VE İFLAS KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2004
9/6/1932
19/6/1932
İCRA VE İFLAS KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2004 Kabul Tarihi : 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 19/6/1932 Sayı: 2128 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 13 Sayfa: 426 BİRİNCİ BAP Teşkilat ve muhtelif hükümler İcra daireleri: [3] Madde 1 – (Değişik: 2/7/2012-6352/1 md.) Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur. Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur. (Ek üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/1 md.) İş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu icra dairelerinde dairenin düzenli, uyumlu ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve müdür yardımcıları arasından, icra müdürünün yetkilerini haiz bir icra başmüdürü görevlendirilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, yönetmelikle düzenlenir. İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilir. İcra katipliğine ilk defa atanacaklar, kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak merkezî sınavda başarılı olanlar arasından Adalet Bakanlığı veya Bakanlığın bu konuda yetki vereceği adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından yapılacak uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre; unvan değişikliği suretiyle atanacaklar ise uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. Unvan değişikliği suretiyle icra katipliğine atanacaklar tahsis edilen kadronun yüzde ellisini geçemez. [4] İcra müdür ve icra müdür yardımcıları ile icra katiplerinin, yazılı sınav, sözlü sınav, görevlendirme, nakil, unvan değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususları yönetmelikle düzenlenir. İcra dairelerinde, gerektiğinde, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından zabıt katibi, mübaşir ve hizmetli görevlendirilir. İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu halinde görev ve yetkileri, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilir. Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine bağlamaya yetkilidir. İflas daireleri: Madde 2 – Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar iflas dairesi bulunur. Birinci madde iflasları daireleri hakkında da caridir. İcra iflas dairelerinin birleştirilmesi: Madde 3 – İcra ve iflas işleri bir dairede birleştirilebilir. İcra daireleri başkanlığı: MADDE 3/a- (Ek:24/11/2021-7343/2 md.) İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çevresi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir. Başkanlıkta bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunur. Başkan birinci sınıf olmuş, başkan yardımcısı ise birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından muvafakatleri alınarak Bakanlıkça atanır. Ayrıca başkanlıkta, yeteri kadar icra başmüdürü, icra müdürü, icra müdür yardımcısı, icra kâtibi ve memur Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilir. İcra daireleri başkanı ve başkan yardımcıları hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun Adalet Bakanlığı merkez kuruluşunda çalışan hâkimlere ilişkin hükümleri uygulanır. Başkanlık, icra dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar; mevzuatla verilen görevleri yerine getirir. Bu madde hükmü iflas daireleri ile iflas dairelerinde çalışan görevliler hakkında da uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. İcra mahkemesi: Madde 4 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/1 md.) İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, icra daireleri başkanlığı kurulmayan yerlerde bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. [5] İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir. Sorumluluk: Madde 5 – (Değişik: 6/6/1985-3222/1 md.) İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır. Zimmet: Madde 6 – (Değişik: 6/6/1985-3222/2 md.) İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza altına alınan paraların, ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yolunda bir hükme hacet kalmaksızın hazine tarafından derhal icra veznesine yatırılır. Devletin asıl sorumlulara rücu hakkı saklıdır. Zarar ve ziyan davasının zamanaşımı: Madde 7 – Zarar ve ziyan davası, mutazarrır olan tarafın zararı öğrendiği günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı mucip fiilin vukuundan on sene geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin neticesi olupta ceza kanunları bu fiili daha uzun bir müddetle zamanaşımına tabi tutmakta ise hukuk davasında da ceza zamanaşımı cari olur. Tutanaklar: Madde 8 – (Değişik: 18/2/1965-538/4 md.) İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/2 md.) İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır. İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir. İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir. Elektronik işlemler: [6] Madde 8/a – (Ek: 2/7/2012-6352/3 md.) İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır. Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir. Güvenli elektronik imza, kanunlarda güvenli elektronik imza ile yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilir. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan belge ve kararlarda, kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme işlemini öngören hükümler uygulanmaz. Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller saklıdır. Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hâllerde, icra müdürü veya görevlendirdiği personel tarafından belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek, imzalanır ve mühürlenir. Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/10 md.) Alacaklı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla dosya safahat bilgileri ile borçlunun mal, hak veya alacağını elli kuruş karşılığında sorgulayabilir (…) [7] . Bu miktar her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Adalet Bakanlığı yeniden değerleme oranında artırılan ücreti beş katına kadar artırmaya ve azaltmaya ayrıca gün ve dosya esaslı olmak üzere belirli sayıdaki sorgulamayı ücretten istisna tutmaya yetkilidir. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu ücret alınmayacağı gibi alacaklının bir gün içinde aynı dosya üzerinden beş kez yapacağı sorgudan da ücret alınmaz. Bu kapsamda alınacak ücret Adalet Bakanlığının belirleyeceği usule göre tahsil edilir ve takip gideri olarak borçluya yüklenemez. Elektronik işlemlerin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası: [8] Madde 9 – (Değişik: 2/7/2012-6352/4 md.) İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödeme, Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yapılır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir. İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına aktarılmak üzere, icra müdürü tarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat, paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş günü sonuna kadar verilir. İcra ve iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler. İş görmekten memnuiyet: Madde 10 – (Değişik: 18/2/1965-538/6 md.) İcra ve iflas işlerine bakan memur ve müstahdemler 1. Kendisinin, 2. Karı veya kocasının, nişanlısının yahut kan ve sıhri usul ve füruunun veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar olan kan ve sıhri civar hısımlarının, 3. Kanuni mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şahsın, Menfaati olan işleri göremeyip derhal icra mahkemesi ne haber vermeye mecburdur. İ cra mahkemesi müracaatı yerinde görürse o işi diğer bir memura, bulunmıyan yerlerde katiplerinden birine verir. İcra mahkemesi hâkiminin reddi [9] Madde 10/a – (Ek: 18/2/1965-538/7 md.; Değişik: 2/3/2005-5311/1 md.) İcra mahkemesi hâkimi reddedildiği takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki hükümler uygulanır. Ret talebinde bulunan, dilekçesinde ret sebeplerini delilleri ile birlikte bildirmek zorundadır. Ret talebinin reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulması, hâkimin işe bakıp karar vermesine engel değildir. Ret talebinin reddi hakkındaki kararın kaldırılması hâlinde reddedilen hâkimin verdiği karar yerine getirilmez. Bu durumda dosya, bölge adliye mahkemesince icra mahkemesinin başka bir dairesine, o yerde icra mahkemesinin başka bir dairesi yoksa en yakın icra mahkemesine gönderilir. 40 ıncı madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Memnu işler: Madde 11 – Tetkik vazifesini gören hakimler ve icra ve iflas memur ve müstahdemleri, dairelerince takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa olsun kendileri veya başkaları hesaplarına bir akit yapamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür. İcra dairesine ödeme: Madde 12 – (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.) Gözetim ve denetim: Madde 13 – (Değişik: 6/6/1985-3222/3 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/2 md.) İcra ve iflâs daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre icra daireleri başkanlığının, bu başkanlığın kurulmadığı yerlerde icra mahkemesi hâkiminin daimî gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir defa denetlerler. [10] İcra ve iflas memur ve yardımcılarının disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerinden dolayı, haklarında Devlet Memurları Kanununun disiplin cezalarına ilişkin hükümleri uygulanır. Birinci teftiş: Madde 13/a – (Ek: 18/2/1965-538/9 md.) 13 üncü maddeye göre Cumhuriyet savcılarınca ilk defa yapılacak teftişin, geçen bir yıllık işlemlere şamil olmak üzere her sene Ocak ayı içinde yapılması ve düzenlenecek raporların birer örneğinin icra ve iflas dairesi ile Cumhuriyet savcılığında saklanması (…) [11] gereklidir. Teftişlerin yapılması, savcılıkların açık olması hallerinde bunun kimler tarafından yerine getirileceği ve teftiş raporlarının nasıl düzenleneceği yönetmelikte belirtilir. Yönetmelik ve yargıtay kararları: Madde 14 – (Değişik: 18/2/1965-538/10 md.) Bu kanunun uygulama şekli (…) 12 , icra ve iflas daireleri ile icra mahkeme lerinde tutulacak defterlerle dosyaların ve diğer basılı kağıtların düzenlenme şekilleri Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tayin ve tesbit olunur. [12] (İkinci fıkra mülga: 6/6/1985-3222/47 md.) (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/3 md.) Yargıtay, icra ve iflâs işlerine ait kararların tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin esaslar Yargıtay tarafından yönetmelikle düzenlenir. Harçlar: Madde 15 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur. İcra takiplerinde, müzahereti Adliye kararları takibe yetkili icra mahkemesi tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve müteakip maddelerine tevfikan ittihaz olunur. Şikayet ve şartlar: Madde 16 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesi ne şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir. Şikayet üzerine yapılacak muameleler: Madde 17 – Şikayet icra mahkemesi nce, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur. Yargılama usulleri: Madde 18 – (Değişik: 18/2/1965-538/11 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/6 md.) İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesi ne ifade zaptettirmek suretiyle de olur. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/4 md.) Aksine hüküm bulunmayan hâllerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir. MÜDDETLER Başlaması ve bitmesi: Madde 19 – (Değişik: 18/2/1965-538/12 md.) Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. (Ek cümle:2/3/2024-7499/1 md.) Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır. Müddetlerin değiştirilmemesi: Madde 20 – Bu kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukaveleler hükümsüzdür. Ancak her hangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez. İcra tebliğleri: Madde 21 – (Değişik: 18/2/1965-538/13 md.) İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre olur. Bu tebliğler makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi suretiyle de yapılabilir. İlamda ve 38 inci maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu; keyfiyeti birbirlerine noter vasıtasiyle bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35 inci maddesi uygulanır. Adres değişikliği, yukarıdaki fıkra gereğince alacaklı veya borçlu tarafından diğer tarafa tebliğ olunduğu halde eski adrese tebligat yaptırarak Tebligat Kanununun 35 inci maddesinden faydalanmış olan taraf bu suretle diğer tarafa verdiği bütün zararları yüzde 15 fazlasiyle ödemeye mecbur olduğu gibi hakkında 343 üncü maddedeki ceza da uygulanır. İcranın durdurulması: Madde 22 – Şikayet, icra mahkemesi nce karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Kanundaki Istılahlar: Madde 23 – (Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Bu Kanunun uygulanmasında; 1. “İpotek” tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar üzerindeki hususî imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini, 2. “Taşınır rehni” tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncımaddesinde öngörülen rehinleri, ticarî işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri, 3. Sadece “Rehin” tabiri, “ipotek” ve “taşınır rehni” tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini, ihtiva eder. Açıkça öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır. Bu Kanun uyarınca gemi siciline verilecek şerhler, Türk Ticaret Kanununun 977 nci maddesi hükmüne tâbidir. İKİNCİ BAP İlamların İcrası I. Para ve Teminattan başka Borçlar Hakkında İlamların İcrası: Taşınır teslimi: Madde 24 – (Değişik: 18/2/1965-538/14 md.) Bir taşınırın teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır. [13] Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir. Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur. [14] Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir. İlgililerin bu hususta icra mahkemesi ne şikayet hakları vardır. (Mülga yedinci fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Çocuk teslimi: Madde 25 – (Mülga:24/11/2021-7343/32 md.) Çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamin icrası: Madde 25/a – (Ek: 18/2/1965-538/15 md.) (Mülga:24/11/2021-7343/32 md.) Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrasında uzman bulundurulması: Madde 25/b- (Ek: 17/7/2003-4949/7 md.) (Mülga:24/11/2021-7343/32 md.) Taşınmaz tahliye ve teslimi: 1 – Borçlunun elinde ise: Madde 26 – (Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Bir taşınmazın tahliye ve teslimine dair olan ilam, icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder. Borçlu taşınmazı işgal etmekte iken bu emri tutmazsa, ilamın hükmü zorla icra olunur. Alacaklıya teslim olunan taşınmaza haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır. Taşınmazın içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse icra müdürü icra mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı ifa eder. Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırılır. 2 – Taşınmaz üçüncü şahıs elinde ise: Madde 27 – Taşınmaz, üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hükümden evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal edilmekte ise alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. Bu şıkkı ihtiyar etmezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı umumi hükümler mahfuzdur. (Ek: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga ikinci fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu sicil dairesine tebliği: [15] Madde 28 – (Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili dairesine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmazın kaydına şerh verir. Bu şerh, Türk Medeni Kanununun 1010 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tâbidir. Taşınmaz davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme, derhal bu hükmün hulasasını da tapu sicili dairesine bildirir. Taşınmaz hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü: Madde 29 – (Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Hükmün tapu sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur. Şu kadar ki, o yerde bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan teslim almış olmayıp onu doğrudan doğruya işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir tapu sicili kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır. Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamlar: [16] Madde 30 – Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmağı emreder. Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazımgelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır. İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilam hükmüne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır. (Ek son fıkra: 17/7/2003-4949/9 md.) Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilâm hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir. İrtifak haklarına mütedair ilamlar: [17] Madde 31 – (Değişik: 14/1/2012-6103/41 md.) Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra olunur. Gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin ilamların icrası: Madde 31/a – (Ek: 14/1/2011-6103/41 md.) Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe icra edilemez. Sicile kayıtlı Türk gemilerine ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verilirse, mahkeme, davacının istemine gerek kalmaksızın, hükmün tefhimi ile birlikte özetini gemi sicili müdürlüğüne bildirir. Hüküm, gemi siciline şerh edilir. Davada verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse, mahkeme, bu hükmün özetini de gemi sicili müdürlüğüne derhal bildirir. Sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün yabancı bayraklı gemiler bakımından mahkeme, bu fıkrada öngörülen bildirimleri, geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna yapar. Hükmün gemi siciline şerh edilmesinden sonra geminin zilyetliğini elde eden kişi aleyhine yeni bir ilâm alınmasına gerek olmadan, üçüncü fıkraya göre işlem yapılır. Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir geminin tahliye ve teslimine ilişkin ilâm, icra dairesine verilince icra müdürü, bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o geminin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa temsilcilerinin adları ve soyadları ile yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi ile tahliye ve teslimine hükmolunan geminin kimliği, ilâmın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf ya da temyiz yahut iadei muhakeme yoluyla görülmekte olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır. Borçlu, gemiye zilyet olduğu hâlde bu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla tenfiz olunur. Borçlu geminin zilyedi değilse, alacaklı aşağıda yazılı seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Alacaklı, geminin ilâmda yazılı değerinin alınmasını isteyebilir. Borçlu bu değeri ödemezse ayrıca icra emri tebliğine gerek kalmaksızın, söz konusu değer kendisinden haciz yoluyla tahsil olunur. Geminin değeri, ilâmda yazılı olmadığı ve taraflar bu değer üzerinde anlaşamadıkları takdirde, icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişi heyetine tespit ettirilir. Bilirkişi heyeti geminin kıymet takdiri sırasındaki değerini esas alır. 2. Alacaklı, gemiye zilyet olan üçüncü kişiye karşı borçlunun sahip olduğu hakları kullanabilir. Şu kadar ki, üçüncü kişi, davadan sonra ve hükümden önce gemi siciline tescil edilmiş bir sözleşmeye dayanarak gemiye zilyet ise (1) numaralı bent hükmü uygulanır. Alacaklıya teslim olunan gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu veya üçüncü kişi, ayrıca hükme gerek kalmadan zorla çıkarılır. Gemide bulunup da ilâma dahil olmayan eşya, çıkarılarak borçluya teslim ve bu kişi hazır değilse vekiline tevdi olunur. Bunlardan hiçbiri bulunmazsa mezkûr eşya, masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş, değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten kaçınırsa yahut gerek görülürse, icra müdürü, icra mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı öder; fazlası kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırır. Sicile kayıtlı Türk gemileri üzerinde ipotek veya intifa hakkının kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin ilâm, icra dairesine verilince, icra müdürü, üçüncü fıkrada yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla icra olunur. Gemiye ilişkin bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ve önceki fıkra hükümlerine girmeyen ilâmların icrası hakkında 30 uncu madde uygulanır. II. Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlamların İcrası: İcra emri ve muhtevası: Madde 32 – (Değişik: 18/2/1965-538/16 md.) Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse icra mahkemesi nden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya hakikata muhalif beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir. [18] [19] (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/7 md.) Yabancı devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra takiplerine ilişkin icra emrinde uluslararası andlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında cebri icra yapılabileceği hususu ayrıca ihtar edilir. İcranın geri bırakılması: Madde 33 – (Değişik: 18/2/1965-538/17 md.) İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesi ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği iti razında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesi nde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. İ cra mahkemesi , geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya icra mahkemesin ce kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur. [20] Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır. İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası: Madde 33/a – (Ek: 18/2/1965-538/18 md.) İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır. III. Müşterek Hükümler: İcranın nereden isteneceği: Madde 34 – İlamların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Alacaklı yerleşim yerini değiştirirse takibin yeni yerleşim yerini icra dairesine havalesini isteyebilir. Takibin başlaması: Madde 35 – Takip, ilamın icra dairesine tevdii ile başlar. İstiyen alacaklıya kayıt numarasını mübeyyin bedava ve pulsuz bir ilmühaber verilir. İcranın geri bırakılması için verilecek süre [21] Madde 36 – (Değişik: 2/3/2005 – 5311/5 md.) İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir. [22] Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. (Değişik üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/5 md.) Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir. Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez. Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir. [23] Bölge adliye mahkemesince başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. (Ek cümle:24/11/2021-7343/5 md.) Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır. [24] Haciz veya iflas istemek yetkisi: Madde 37 – İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemiyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir. İlam mahiyetini haiz belgeler: Madde 38 – (Değişik: 18/2/1965-538/20 md.) Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir. [25] Zamanaşımı: Madde 39 – İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar. Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tabidir. İcranın iadesi: Madde 40 – (Değişik birinci fıkra: 2/3/2005-5311/7 md.) Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. (Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/7 md.) Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez. Umumi hükümler: Madde 41 – Kanunun bu ikinci babında yazılı hükümlere mugayir olmıyan diğer hükümleri ilama müstenit takiplerde de cereyan eder. ÜÇÜNCÜ BAP İlamsız takip I. TAKİBİN MUHTELİF TARZLARI: Para borcu ve teminat için takip: Madde 42 – Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoliyle veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflas suretiyle cereyan eder. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/8 md.) Yabancı devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamaz. (Ek fıkra: 15/8/2017-KHK-694/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/8 md.) İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. İflasa tabi şahıslar hakkındaki takip: Madde 43 – (Değişik 18/2/1965-538/21 md.) İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir. Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harc ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir. Ticareti terk edenler: Madde 44 – (Değişik: 18/2/1965-538/22 md.) Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mütat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır. Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir. Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez. Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz. (Değişik beşinci fıkra: 17/7/2003-4949/11 md.) Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir. Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra memuru marifetiyle ve bu kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir. Rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar: Madde 45 – Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir. (Ek Fıkra: 21/2/2007-5582/1 md) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir. Police ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur. İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir. (Ek fıkra: 27/5/1933-2228/1 md.; Mülga: 29/6/1956-6763/42 md.) Haciz yoliyle takip: 1 – Umumiyetle: Madde 46 – Takip diğer bütün hallerde haciz yoliyle yapılır. Borçlu tüccar sıfatını yeni iktisap etmişse bundan evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler iflasına hükmolunmadıkça eskisi gibi icra olunur. 2 – Hukuku amme boçları: Madde 47 – Para cezasiyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur. Şukadar ki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder. Zabıt ve müsadere edilen eşyanın paraya çevrilmesi: Madde 48 – Devletin cezai ve mali kanunları mucibince zabıt ve müsadere edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların hükümlerine göre yapılır. Rehin karşılığı ödünç verenler: Madde 49 – (Değişik: 18/2/1965-538/23 md.) Rehin karşılığı yapılan ödünç verme işlerinde Medeni Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankasının özel kanunlarında paraya çevirmeye dair hükümleri saklıdır. II. YETKİ Yetki ve itirazları: Madde 50 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İ cra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur. III. TATİLLER VE TALİKLER Tatiller: 1 – Bütün borçlular hakkında: Madde 51 – (Değişik: 18/2/1965-538/24 md.) Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye kadarki devrede (Gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz. Ancak, gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılat haczi mümkündür. Tatil günlerinde haciz ve tebligat yapılabileceği gibi muhafaza tedbirleri de alınabilir. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece vakti dahi haciz yapılması caizdir. Bir borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiş veya konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip muamelesi yapılamaz. 2 – Borçlunun ailesinden birinin ölümü halinde: Madde 52 – Karısı yahut kocası ve kan ve sıhriyet itibariyle usul veya füruundan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki takip, ölüm günü ile beraber üç gün için talik olunur. 3 – Terekenin borçlarında: Madde 53 – Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır. İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder. Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yollariyle kabildir. 4 – Tutukluluk ve hükümlülük halinde: Madde 54 – (Değişik: 18/2/1965-538/25 md.) Mümessili olmıyan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmiyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabilir. 5 – Askerlik halinde: Madde 54/a – (Ek – 18/2/1965-538/26 md.) Askerlik hizmetinin devamı müddetince erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (Uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar hariç) aleyhine takipte, icra memuru, bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu müddet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmiyenler hakkında takibe devam olunur. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabilir. 6 – Borçlunun ağır hastalığı halinde: Madde 55 – (Değişik: 18/2/1965-538/27 md.) Takip borçlunun mümessil tayin edemiyecek derecede ağır hastalığı halinde muayyen bir zaman için icra memurluğunca talik olunabilir. Ağır hastalığın resmi belge ile tahakkuku lazımdır. Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde hastalığın devamı sırasında da haciz yapılabilir. Talikın müddetlerin cereyanına tesiri: Madde 56 – (Değişik: 18/2/1965-538/28 md.) Takip talikleri esnasında müddetlerin cerayanı durmaz. Müddetin nihayeti bir talik gününe rastlarsa müddet talikin bitiminden sonra bir gün daha uzatlır. IV. İCRA TEBLİĞLERİ İcra tebliğleri: Madde 57 – (Değişik: 18/2/1965-538/29 md.) İcraya ait tebliğlerde Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak borçlu, kendilerine kanunen mümessil tayin olunması icabeden şahıslardan ise icra memuru kısa bir zamanda mümessil tayin edilmesini ait olduğu makamdan ister. Tebliğ, Medeni Kanunun 159 ve 396 ncı maddelerine göre mezun olanların meslek veya sanatına mütaallik muamelelerden doğmuş bir borca dair ise kendilerine yapılır. V. TAKİP TALEBİ Takip talebi ve muhtevası: Madde 58 – (Değişik: 18/2/1965-538/30 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/9 md.) Takip talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılır. Talepte şunlar gösterilir: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.); 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri; Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri; 3. (Değişik: 17/7/2003-4949/12 md.) Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi; 4. Senet, senet yoksa borcun sebebi; 5. Takip yollarından hangisinin seçildiği; Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir. Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir. Takip masrafları: Madde 59 – (Değişik: 6/6/1985-3222/4 md.) Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir. VI. ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ 1 – Ödeme emri ve muhtevası: Madde 60 – (Değişik: 18/2/1965-538/31 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/10 md.) İcra müdürü takip talebinin bu Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır. Emir: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/10 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/10 md.) Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını, 3. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sadır sayılacağı, Senet altındaki imzayı reddettiği takdirde icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada hazır bulunması; buna uymazsa vakı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği, Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi, İhtarını, 4. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yukarda yazılı yedi günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını, 5. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını, İhtiva eder. Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sayılır. Alacaklıya verilen nüsha hiçbir resim ve harca tabi değildir. 2 – Ödeme emrinin tebliği: Madde 61 – (Değişik: 18/2/1965-538/32 md.) Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir. Takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine bağlanır. Müşterek borçlular aynı zamanda takip ediliyorlarsa hepsinin veya bir kısmının bir mümessil tarafından temsil edilmeleri hali müstesna olmak üzere her birine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek lazımdır. Bir borçlu hakkında aynı günde birden ziyade takip talebi varsa icra dairesi bunların ödeme emirlerini aynı zamanda tebliğe gönderir. Kanunen eklenmesi gereken müddetler saklıdır. Borçlu hakkında bir icra dairesinde ayrı ayrı günlerde birden ziyade takip talebinde bulunulmuş ise bunlardan hiçbirinde kendisinden daha eski olan talepten önce ödeme emri tebliğe gönderilemez. İTİRAZ 1 – Süresi ve şekli: Madde 62 – (Değişik: 18/2/1965-538/33 md.) İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik ikinci cümle: 17/7/2003-4949/13 md.) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. (Değişik fıkra: 17/7/2003-4949/13 md.) Takibe itiraz edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/13 md.) Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir. 2 – İtiraz sebepleri: Madde 63 – (Değişik: 17/7/2003-4949/14 md.) İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. 3 – Alacaklıya verilecek nüsha: Madde 64 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vakı olmazsa bu husus dahi işaret olunur. Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin bitmesi üzerine alacaklıya verilir. 4 – Gecikmiş itiraz: Madde 65 – (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.) Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. İ cra mahkemesi , tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da istiyebilir. Bu takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir. Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesin den itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde 67 nci maddeye göre mahkemeye başvurmazsa haciz kalkar. 5 – İtirazın hükmü: Madde 66 – (Değişik: 18/2/1965-538/36 md.) Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur. Borçlu itirazında imzayı reddetmişse alacaklı derhal icra dairesinden tatbika medar imzaların celbini istiyebilir. 6 – İtirazın hükümden düşürülmesi: [26] a) İtirazın iptali: Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. [27] İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır. b) İtirazın kesin olarak kaldırılması: [28] Madde 68 – (Değişik: 18/2/1965-538/38 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/16 md.) Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz. Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir. İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur. Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz. (Değişik: 9/11/1988-3494/2 md.) Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, 68/a maddesinde yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar. Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili tarafından reddolunduğu takdirde vekil mütaakıp oturumda müvekkilini imza tatbikatı için hazır bulundurmaya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye mecburdur. Kabule değer mazereti olmadan gelmiyen alacaklı borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır. (Ek fıkra: 6/6/1985-3222/6 md.; Değişik: 9/11/1988-3494/2 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/16 md.) İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. [29] c) İtirazın geçici olarak kaldırılması: [30] Madde 68/a – (Ek: 18/2/1965-538/39 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/17 md.) Takibin dayandığı senet hususî olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan izahat alır. Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir. Tatbika medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak mükayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden icra mahkemesi, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hakim lüzum görürse, oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermiyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir. İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310, 311 ve 312 nci maddeleri hükümleri uygulanır. (Değişik: 9/11/1988-3494/3 md.) Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde icra mahkemesince başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır. (Değişik: 9/11/1988-3494/3 md.) İcra hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar. Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı takip talebi anında icra dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz. (Ek: 6/6/1985-3222/7 md.; Değişik: 9/11/1988-3494/3 md.) İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. [31] Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin olarak kaldırılması: [32] Madde 68/b – (Ek: 9/11/1988-3494/4 md.) Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/18 md.) Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/18 md.) Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır. İtirazın muvakkaten kaldırılmasının hükümleri: Madde 69 – (Değişik: 18/2/1965-538/40 md.) İtirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki müddet geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine muvakkat haciz konur. İtirazın muvakkaten kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu davanın dinlenebilmesi için borçlu­nun dava konusu alacağın yüzde 15 ini ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde esham ve tahvilat veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur. Borçlu yukarda yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa itirazın kaldırılması kararı ve varsa muvakkat haciz kesinleşir. Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvuran borçlu, ayrıca 36 ncı madde hükümlerini yerine getirmek şartiyle, icra dairesinden mühlet istiyebilir. [33] (Değişik: 9/11/1988-3494/5 md.) Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkum edilir. [34] Karar ve müddet Madde 70 – (Değişik: 18/2/1965-538/41 md.) İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve 18 inci madde hükmüne göre kararını verir. İcra mahkemesinin karariyle takibin talik veya iptali: Madde 71 – (Değişik: 18/2/1965-538/42 md.) Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. Maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Menfi tesbit ve istirdat davaları: [35] Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur. Hususi hükümler: Madde 73 – (Değişik: 18/2/1965-538/44 md.) Rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipteki ödeme emirleri için 146, 147, 149 b, 150, 150 a; iflas yoliyle adi takipteki ödeme emirleri için 155 ve 156 ve kambiyo senetleri hakkındaki hususi takip usullerindeki ödeme emirleri için 168 ila 170 ve 171 ve 172 nci maddelerdeki hususi hükümler uygulanır. DÖRDÜNCÜ BAP Haciz yoliyle takip I. MAL BEYANI Beyanın muhteviyatı: Madde 74 – Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir. Beyan mecburiyeti müddeti, başlangıcı: Madde 75 – (Değişik: 6/6/1985-3222/8 md.) İtirazının iptaline veya kat’i veya muvakkat surette kaldırılmasına karar verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde yukarıdaki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmaya mecburdur. İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, kararın tefhiminden başlar. Hapis ile tazyik: Madde 76 – (Değişik: 24/5/1962-51/ 1md.) Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez. Sonradan kazanılan veya ziyadeleşen malların beyanı: Madde 77 – İcra dairesine vakı olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonradan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkür daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur. II. HACİZ Haciz: 1 – Talep Müddeti Madde 78 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra:22/7/2020-7251/49 md.) Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir. Ancak, alacaklı dilerse haciz talebinde bulunmaksızın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağını sorgulayabilir. Sorgulama sonunda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, varsa borçlunun mal, hak veya alacağının mahiyeti ve detayı hakkında bilgi verir ve bu durumda sistem üzerinden de haciz talep edilebilir. Bu takdirde icra dairesi, tespit edilen mal, hak veya alacağı elektronik ortamda haczeder. Sorgulama sonunda edinilen bilgiler hukuka aykırı olarak paylaşılamaz. Sorgulama ve haciz işlemlerinin yürütülebilmesi için kamu kurum veya kuruluşları ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ile kendi sistemleri arasında entegrasyonu sağlar. Sorgulamanın tür, kapsam ve sınırı ile diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. (Değişik:6/6/1985-3222/9 md.) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz. Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir. Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır. Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil edilmez. 2 – Hacze başlama müddeti: Madde 79 – İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar. (Değişik fıkra: 6/6/1985-3222/10 md.) Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/19 md.) Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir. Konutta haciz: Madde 79/a - (Ek:28/3/2023-7445/1 md.) İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verir ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunar. Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verir. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılır. Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldırır. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verir. Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam olunur. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilir ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır. İhtiyati haciz hakkında, bu madde hükmü uygulanmaz. Haciz yapan memurun yetkisi: Madde 80 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İcra memuru haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya katiplerinden birinede yaptırabilir. Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır. Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır. (Değişik: 18/2/1965-538/45 md.) Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal edilebilir. Zabıta memurlariyle muhtarların vazifeleri: Madde 81 – Zor kullanma hususunda bütün zabıta memurları icra memurunun yazılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa etmekle mükelleftirler. Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da ifaya mecburdurlar. Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar: Madde 82 – (Değişik: 18/2/1965-538/46 md.) Aşağıdaki şeyler haczolunamaz: 1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, 3. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası , [36] 4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları, 5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları, 6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu, 7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevat, Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları, 8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar, 9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri, Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri, 10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar, 11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar, 12. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Borçlunun haline münasip evi, 13. (Ek: 2/7/2012-6352/16 md.) Öğrenci bursları. Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2, 4, 5, 7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasırdır. [37] (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir. Kısmen haczi caiz olan şeyler: Madde 83 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. (Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Önceden yapılan anlaşmalar: Madde 83/a – (Ek: 18/2/1965-538/47 md.) 82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir. Yavrulu hayvanların haczi: Madde 83/b – (Ek: 18/2/1965-538/47 md.) Hayvan hacizlerinde, anaları tarafından beslenme ve bakılmaya muhtaç olan yavrular analarından ayrı haczedilemiyecekleri gibi bunların anaları da yavrularından ayrı haczedilemezler. Taşınmaz Rehni Kapsamındaki Eklentinin Haczi: Madde 83/c – (Ek: 9/11/1988-3494/7 md.) Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Kanunu Medenisinin 777 nci maddesi hükmü saklıdır. Yetişmemiş mahsullerin haczi: Madde 84 – Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri yetişmeleri zamanından en çok iki ay evvel haczolunabilir. Bu suretle haczedilen mahsullerin borçlu tarafından başkasına devri haczeden alacaklıya karşı hükümsüz olup icranın devamına mani olmaz. Alacağı taşınmaz rehinle temin edilmiş olan alacaklının mütemmim cüz olarak merhunun yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakka halel gelmez. Şu kadar ki mürtehin rehinin icraca paraya çevrilmesi için mahsullerin yetişmesinden evvel takip talebinde bulunmuş olmalıdır. Taşınır ve taşınmaz malların haczi: Madde 85 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz. [38] (Değişik fıkra: 9/11/1988-3494/8 md.) Borçlu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar, taşınır mal üzerinde üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakkının bulunması veya taşınır malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçerilmesini talep etmek, haczi yapan memur da borçluyu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları bu beyana davet etmek zorundadır. Bu tür mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır. [39] Ancak haczolunan taşınmaz artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun itfasına yetecek taşınır mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse taşınmaz üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen taşınır veya alacak da haczolunur. Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan taşınmazın idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez. Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraflarını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz. Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir. Taşınır mallarda haczin neticeleri: Madde 86 – (Değişik: 18/2/1965-538/48 md.) Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra memurunun müsaadesi alınmaksızın mahcuz taşınır mallarda tasarruf edemez. Haczi koyan memur hilafına hareketin cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder. Haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettiği haklar saklıdır. İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği, haklar, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıldır. Kıymet takdiri: Madde 87 – (Değişik:24/11/2021-7343/6 md.) Haczi yapan memur, sicile kayıtlı mallar hariç olmak üzere haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında bilirkişiye müracaat edebilir. Sicile kayıtlı malın kıymet takdirinin bilirkişilik bölge kurulu listesinde kayıtlı ve bu konuda Adalet Bakanlığınca izin verilen bilirkişilere, bunların bulunmaması hâlinde listede kayıtlı diğer bilirkişilere yaptırılması zorunludur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Mahcuz malları muhafaza tedbirleri: 1 – Taşınırlar hakkında: Madde 88 – (Değişik: 2/7/2012-6352/17 md.) Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. (Değişik cümle:24/11/2021-7343/7 md.) Haczedilmiş ancak muhafaza altına alınmamış mallar satış talebi üzerine muhafaza altına alınır veya ihale alıcısına teslime hazır hâle getirilir, aksi takdirde satış yapılamaz. (Ek cümle:24/11/2021-7343/7 md.) Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından 106 ncı madde hükmü saklıdır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yabancı devlet başkanı, parlamento başkanı, hükümet başkanı veya hükümet üyelerini taşıyan ulaşım araçları, bu kişiler Türkiye’de bulundukları sürece, muhafaza altına alınamaz ve yediemine bırakılamaz. İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir. Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanması sonucunda işletme belgesi Adalet Bakanlığı tarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslı yediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunması gereken asgari niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşı yapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet Bakanlığı tarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslı işletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulması ya da iptali gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir. (Mülga fıkra: 28/3/2023-7445/42 md.) İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracı teslim alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasını isteyen icra müdürlüğüne bildirimde bulunur. Muhafazasına gerek kalmayan malların tasfiyesi: Madde 88/a- (Ek:28/3/2023-7445/4 md.) Muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince bu madde uyarınca resen tasfiye edilir. Tasfiye edilecek mallara ilişkin bilgiler, icra dairesince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde duyurulur. İcra dairesi, borçluya tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücretini ödemek suretiyle malı teslim alabileceğini, aksi halde müteakip fıkralar uyarınca malın tasfiye edileceğini ihtar eder. Borçlunun malı teslim almaması halinde icra dairesi, rehin hakkı sahibine tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde rehinden kaynaklanan haklarını kullanabileceğini ve bu durumu icra dairesine bildirmesi gerektiğini, aksi halde müteakip fıkralar uyarınca malın tasfiye edileceğini ihtar eder. Sicile kayıtlı mallar bakımından, malın borçlu tarafından teslim alınmaması veya rehinden kaynaklı hakkın kullanılmaması halinde icra dairesi, malın daha önce satışa çıkarılmamış olması kaydıyla, kanunun elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışa ilişkin hükümleri uyarınca resen satışını yapar. Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde icra dairesi, derhal yediemine tebligat çıkararak, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde varsa malın son iki yıl içinde yapılan, yoksa icra dairesince takdir edilen kıymetinin yüzde kırkı üzerinden, tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücreti mahsup edildikten sonra bakiye tutarı ödediği takdirde malın mülkiyetinin kendisine devredilmesine karar verileceğini, aksi halde müteakip fıkralara göre işlem yapılacağını ihtar eder. Bu fıkrada belirtilen şartların oluştuğunun ve varsa bakiye tutarın yediemin tarafından ödendiğinin tespiti halinde icra dairesi, malın mülkiyetinin yediemine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir. Sicile kayıtlı mallar bakımından yedieminin malın mülkiyetinin devrini kabul etmemesi halinde icra dairesi, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketine tebligat çıkararak, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, 30/6/2021 tarihli ve 7330 sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenen hurda bedelini ödeyeceğini bildirmesi ve bildirimde bulunduğu tarihten itibaren üç ay içinde hurda bedelini ödemesi şartıyla malın mülkiyetinin Şirkete devredilmesine karar verileceğini ihtar eder. Bu fıkrada belirtilen şartların oluştuğunun ve hurda bedelinin ödendiğinin tespiti halinde icra dairesi, hurdaya ayırma işlemlerini tamamlayarak malın mülkiyetinin Şirkete devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir. Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde icra dairesi, malın mülkiyetinin bedelsiz olarak Türkiye Kızılay Derneğine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir. İcra mahkemesi, mülkiyetin devri için gönderilen dosyalarda, en geç on gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla, malın mülkiyeti ilgiliye geçer; tüm haciz ve rehinler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir. Tasfiye konusu malın vergi, ceza, prim gibi borçları, borçluya ait olup mülkiyet ilgiliye, tüm borç ve yüklerinden âri olarak geçer. Devir ve tescil işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Devir işlemlerine karşı yedieminlik alacağına dayanılarak hapis hakkı kullanılamaz. Yedieminlik ücretinin varlığı, mülkiyetin devri ve buna ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez. Tasfiye konusu mal üzerinde 6183 sayılı Kanun uyarınca haciz bulunması halinde icra dairesi, borçluya tebligat çıkarmadan önce tahsil dairesine tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde muhafaza ve/veya satış işlemlerini yapmak üzere malı teslim alması gerektiğini, aksi halde malın bu madde uyarınca tasfiye edileceğini bildirir. Tasfiye konusu malın 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında serbest dolaşımda olmaması halinde icra dairesi, borçluya tebligat çıkarmadan önce gümrük idaresine tebligat çıkararak bir ay içinde gümrük işlemlerini yapmak üzere malı teslim alması gerektiğini, aksi halde malın bu madde uyarınca tasfiye edileceğini bildirir. Tasfiye masrafları, öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Tasfiye kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla avanstan karşılanan masraflar, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan masraflar ve vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları ödenir. Kalan tutar, 9 uncu madde uyarınca muhafaza edilir, bankalarda nemalandırılır ve talep halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenir. Dosyaya ödenen tutarın, Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan masrafı karşılayamaması halinde icra dairesi, bakiye masrafın, 6183 sayılı Kanun uyarınca borçludan tahsili için tahsil dairesine bildirimde bulunur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. 2 – Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında: Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965-538/49 md.) Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir. [40] Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahküm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder. Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir. Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir. (Değişik yedinci fıkra: 2/7/2012-6352/18 md.) Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür. Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harc ve resme tabi değildir. Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/12 md.) Bu madde uyarınca haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevaplar, güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabilir. Bu usulle yapılan bildirim tebliğ yerine geçer. 3 – Diğer haklar için: Madde 90 – İcra dairesi haczedilen hakların muhafazasına ve alacaklardan günü gelenlerin tahsiline çalışır ve lazım gelen masrafların peşin ödenmesini istiyebilir. 4 – Taşınmazlar hakkında: [41] Madde 91 – (Değişik: 18/2/1965-538/50 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/10 md.) Taşınmazın haczi ile tasarruf hakkı Medeni Kanunun 920 nci maddesi anlamında tahdide uğrar. Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı ile tebliğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapu siciline bildirilir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile yeni adresinin tapuya bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur. Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz kalkarsa bu hususlar da tapu siciline haber verilir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/23 md.) Hacizli taşınmazın el değiştirmesi hâlinde 148/a maddesi uygulanır. I – Taşınmaz haczinin şümulü, II – Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz hakları, III – İdare ve işletme. Madde 92 – (Değişik: 18/2/1965-538/51 md.) Bir taşınmazın haczi hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez. İcra dairesi, taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kiracılara hacizden haber verir. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/24 md.) Daire, taşınmazın idare ve işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış bedelinden öncelikle ödenir. (Mülga dördüncü fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Mahsullerin toplanması, borçlunun hakkı: Madde 93 – İcra dairesi mahsullerin toplanması için lazım gelen tedbirleri alır. Borçlunun geçineceği yoksa kendisinin ve ailesinin geçinmeleri için kafi miktar mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktar kendisine bırakılır. İştirak halinde tasarruf edilen mallar: Madde 94 – (Değişik: 18/2/1965-538/52 md.) Bir intıfa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa icra memuru haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar. (Ek cümleler: 17/7/2003-4949/25 md.) Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlâl ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tâbidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mâni tedbirleri alır. (Mülga üçüncü cümle: 17/7/2003-4949/25 md.) Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir. Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki fevkalade zamanaşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır. İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta bulunduğu emekli veya yetim maaşını istifa için icap eden yoklama muamelesini yaptırmıyanlar hakkında yetkili makama bildirmek suretiyle tatbik olunur. Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur. Mahcuz malların muhafazası masrafları: Madde 95 – Alacaklı haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeğe mecburdur. İstihkak iddiasına itiraz: A – Borçlunun zilyedliği: 1 – Hazırlık safhası: Madde 96 – (Değişik: 18/2/1965-538/53 md.) Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar. Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar. 2 – Üçüncü şahsın istihkak iddiası: Madde 97 – (Değişik: 18/2/1965-538/54 md.) İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikıne karar verir. İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde icra mahkemesi takibin talikı talebini reddeder. Takibin talikıne karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır. Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur. (Değişik beşinci fıkra: 2/3/2005-5311/9 md.) Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır. Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez. [42] Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez. Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir. İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa icra hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir. İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır. Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz. (Değişik: 9/11/1988-3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur. [43] (Değişik ondördüncü fıkra: 2/3/2005-5311/9 md.) Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre mühlet isteyebilir. İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur. Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını Medeni Kanunun 160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir. İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestce takdir eder. İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır. İstihkak davalarında mülkiyet karinesi: Madde 97/a – (Ek: 18/2/1965-538/55 Md.) Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. (Ek üçüncü ve dördüncü cümle:24/11/2021-7343/8 md.) Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir. 3 – Çalınmış ve zayi olmuş şeyler: Madde 98 – Çalınmış ve zayi edilmiş şeyler hakkında Kanunu Medeninin 902,903 ve 904 üncü maddeleri hükmü mahfuzdur. İcra dairesi tarafından pazarlık suretiyle yapılan satış Kanunu Medeninin 902 nci maddesinde mezkür resmi artırma hükmündedir. B – Üçüncü şahsın zilyetıği: Madde 99 – (Değişik: 2/7/2012-6352/20 md.) Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır. Hacze iştirak derecelerinin teşkili: Madde 100 – İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinciye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar: 1 – İlk haciz ilamsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilama istinat ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına, 2 – Yukarki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama, 3 – Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi veya tarih ve imzası tasdikli bir senede, 4 – Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileridahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır. Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler yapar. Bunların haricindeki alacaklılar ancak, evvelki dereceden artacak bedeller için hacze iştirak edebilirler. Önce icrası lazım gelen merasime lüzum olmaksızın iştirak: Madde 101 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, velayet veya vesayetten mütevellit alacaklar için önce icrası lazım gelen takip merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz, vesayetin veya velayetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müstenit alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler. (Değişik: 18/2/1965-538/56 md.) İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit yargılama usulüne göre bakılır. Nafaka ilamına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır. Haciz tutanağı tanzimi: Madde 102 – Taşınır bir malı haciz için mahallinde bir tutanak tutulur. Tutanakta alacaklı ve borçlunun isim ve şöhretleri, alacağın miktarı, haczin hangi gün ve saatte yapıldığı, haczedilen mallar ve takdir edilen kıymetleri ve varsa üçüncü şahısların iddiaları yazılır ve haczi icra eden memur tarafından imza edilir. Haczi talep edilen mal taşınmaz ise icra dairesi 91 inci madde mucibince haczi ait olduğu daireye tebliğ eder ve mahallinde tutulacak tutanakta taşınmazın nevi ve mahiyeti ve hududu ve lüzumlu vasıfları dercolunur. Evvelce ihtiyaten haczedilen şeylere icra haczi vazedildiği surette tutanağa ihtiyati haciz sahibinin dahi iştirak hakkı işaret olunur. Haczi kabil mallar kafi gelmezse veya hiç bulunmazsa bu hal tutanağa kaydolunur. Davet: Madde 103 – (Değişik: 9/11/1988-3494/12 md.) Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. Hacze iştirak halinde davet: Madde 104 – Yeni alacaklıların iştiraki ve bu yüzden ilave suretiyle yapılan yeni hacizler tutanağın altına işaret olunur. Hacze iştirak eden her yeni alacaklı isterse tutanağın tam bir suretini alabilir. Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilaveler kendilerine bildirilmek üzere 103 üncü madde mucibince davet olunurlar. Borç ödemeden aciz vesikası: Madde 105 – Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143 üncü maddedeki aciz vesikası hükmündedir. İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir. III. PARAYA ÇEVİRME 1 – Satış Talebi Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması: Madde 106 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:24/11/2021-7343/9 md.) Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabidir. Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzar. Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur. Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunludur. Kıymet takdiri ve satış giderlerinin, sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından ilaveten muhafaza giderinin tamamı, satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır. Yukarıdaki fıkralar uyarınca satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından satış isteyene on beş günlük süre verilir ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır. Bu maddede belirtilen giderler Adalet Bakanlığınca her yıl yürürlüğe konulan tarifede belirlenir. Talep hakkı: Madde 107 – Her alacaklı mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir. 100 üncü maddenin son fıkrası mucibince hacizleri evvelki dereceden artacak bedeller için muteber olan alacaklılardan her biri dahi mensup olduğu derece namına satış isteyebilir. Muvakkat haciz halinde: Madde 108 – Haczi muvakkat olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106 ncı maddedeki müddetler cerayan etmez. (Ek: 6/6/1985-3222/12 md.) Muvakkaten veya ihtiyaten haczedilen mallar ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabilir. Satışın tatili: Madde 109 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Satış bedeli, haklarında haciz katileşmiş olan alacakların mecmu miktarına baliğ olursa satış tatil edilir. (İkinci fıkra mülga: 6/6/1985-3222/47 md.) Haczin kalkması: Madde 110 – (Değişik: 2/7/2012-6352/22 md.) Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya (…) [44] talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir. Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir. Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur. Taksitle ödeme: Madde 111 – Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şukadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/13 md.; Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/26 md.) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. (Değişik fıkra: 9/11/1988-3494/13 md.) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder. (Ek fıkra:24/11/2021-7343/11 md.) Borçlunun borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüdü veya alacaklı ile borçlunun hacizden önce ya da hacizden sonra borcun taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kâğıt, damga vergisinden istisnadır. Borçluya satış yetkisi verilmesi: MADDE 111/a- (Ek:24/11/2021-7343/12 md.) Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir. İcra müdürü, kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak borçluya on beş günlük süre verir. Borçluya verilen sürenin başlangıcından üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemez. Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde doksanına karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından az olamaz. Borçluyla anlaşan alıcının belirlenen bedeli birinci fıkra uyarınca borçluya verilen on beş günlük süre içinde dosyaya ödemesi hâlinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra yukarıda belirtilen şartların bulunduğunu tespit ederse satışın onayı ile malın devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhâl icra mahkemesine gönderir. Mahkeme, en geç on gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçer ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir. Ret kararı verilmesi hâlinde yatırdığı bedel alıcıya iade edilir. Bu madde uyarınca yapılacak satışlar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Elektronik ortamda açık artırma suretiyle satış: [45] MADDE 111/b- (Ek:24/11/2021-7343/13 md.) Haczolunan malın satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegre elektronik satış portalında açık artırma suretiyle yapılır. Açık artırmada teklif verme süresi yedi gündür. Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılır. Teklif verenlerin kişisel bilgileri, artırma süresi içinde bilişim sistemini işleten kamu görevlileri hariç hiç kimse tarafından görülemez ve bilişim sisteminde gösterilemez. Teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her hâlde bin Türk lirasından az olamaz. [46] Açık artırmada en yüksek teklifi veren, artırma süresi içinde kendisinden yüksek bir teklif verilmedikçe teklifini çekemez ve teminatını alamaz. (Değişik altıncı fıkra:7/11/2024-7531/1 md.) Açık artırma süresinin son on dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi hâlinde açık artırma üç dakika uzatılır. Uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmesi hâlinde açık artırma süresi her yeni teklifin verilmesinden itibaren üç dakika uzatılır. Son uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilir. Uzama sürelerinin toplamı bir saati geçemez. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla kısaltılabilir, uzatılabilir veya kaldırılabilir ve bu kararlar Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulur. Elektronik satış portalında satış işlemlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini engelleyen veya elektronik satış sistemi ile ihale alıcılarının hak ve menfaatlerine zarar veren internet siteleri hakkında, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8/A maddesi hükümleri uygulanır. Elektronik satış portalının işleyişini ya da güvenliğini tehlikeye sokan veya satış portalına erişimi engelleyen ya da zorlaştıran nitelikte eylemlerde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, satış portalına girişi Adalet Bakanlığınca üç ay süreyle engellenir. Engelleme işlemi, derhâl uygulanmaya başlanır ve satış portalının ilgili kişilerin görebileceği bir bölümünde duyurulur. Bu işleme karşı, duyuru tarihinden itibaren on beş gün içinde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim, başvuruyu ivedi olarak karara bağlar. Başvurunun yapılmış olması ihalenin tamamlanmasını engellemez. Teklif verme süresi içinde bilişim sisteminin bakımı veya iyileştirilmesi için gerekli olan işlemler yapılabilir. Bu işlemler, ihalenin geçerliliğini etkilemez. Bu maddenin uygulanmasına ve mahcuzların elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. 2 – Taşınırların satışı: Müddetler: Madde 112 – Taşınır mallar satış talebinden nihayet iki ay içinde satılır. [47] Yetişmemiş mahsüller, borçlunun muvafakati olmadıkça satılamaz. Vaktinden evvel satış: Madde 113 – Alacaklı talep etmeden borçlunun talebiyle de satış yapılabilir. İcra memuru kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan malların satılmasına her zaman karar verebilir. Artırma hazırlık tedbirleri: [48] Madde 114 – (Değişik:24/11/2021-7343/14 md.) Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı, artırmaya başlangıç tarihinden en az on beş gün önce ilan edilir. Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında yapılacak ilan, artırmanın bitimine kadar erişime açık tutulur. İkinci artırmanın başlangıç tarihi, birinci artırmanın bitimi tarihinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde belirlenir. (Değişik fıkra: 13/10/2022 -7418/25 md.) Gazete ve internet haber sitesi ilanları Basın-İlân Kurumu aracılığıyla aşağıda belirtilen usulde yapılır. (Ek fıkra: 13/10/2022 -7418/25 md.) Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasına kadar olan satışlar için gazete veya internet haber sitesi ile ilan yapılıp yapılmayacağına icra dairesince alakadarların menfaatleri dikkate alınarak karar verilir. Ancak; 1. Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasının üzerinde ve iki milyon Türk lirasının altında olanlar, satışın yapılacağı yerde yayınlanan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesinde ilan edilir. Satışın yapılacağı yerde resmî ilan yayınlama hakkını haiz yerel gazete veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, icra dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içerisinde bulunan başka bir yayın yerinde resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesi aracılığıyla duyurulur. 2. Toplam muhammen bedeli iki milyon Türk lirası ve üzerinde olanlar ise bir internet haber sitesinde veya yurt genelinde dağıtılıp satışa sunulan ve ilan talebi tarihinde günlük fiilî satışı elli bin adedin üzerinde olan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir gazetede yayınlatılır. 3. Gazete veya internet haber sitesinde yayınlanacak ilanlar eş zamanlı olarak Basın İlân Kurumu İlan Portalında da duyurulur. 4. Bu madde kapsamında Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanacak ilanlardan ücret alınmaz. 5. Bu fıkrada yer alan parasal limitler bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık Üretici Fiyat Endeksi esas alınarak Adalet Bakanlığı tarafından güncellenir ve her yıl 1 Şubat gününden itibaren geçerli olmak üzere aynı güne kadar Resmî Gazete’de ilan edilir. Parasal limitler olağanüstü hâllerde Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile güncellenebilir. Gazete veya internet haber sitesi ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti ve bulunduğu yer, birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı ile artırmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı elektronik satış portalı yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar elektronik satış portalında yer alan ilan metnini, masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilir. Ancak hususi mahiyetteki bu ilan resmî muameleye tesir etmez. İlan edilen metinler arasında farklılık bulunması hâlinde elektronik satış portalında ilan edilen metin esas alınır. (Değişik ikinci cümle: 13/10/2022 -7418/25 md.) Şu kadar ki, gazetede, internet haber sitesinde, elektronik satış portalında veya Basın İlân Kurumu İlan Portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez. Elektronik satış portalında yapılacak ilanda aşağıdaki hususlar yer alır: 1. Satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve varsa görselleri ile artırma şartnamesinde yer alan diğer bilgileri. 2. Artırmaya katılabilmek için mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutardaki teminatın satışı yapan icra dairesinin banka hesabına yatırılmasının zorunlu olduğu, teminatın nakit olması durumunda en geç artırma süresinin bitiminden önceki gün saat 23:30’a kadar yatırılması gerektiği. 3. Gösterilecek teminatın teminat mektubu olması hâlinde, artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışa konu mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu, satışı yapan icra dairesine tevdi etmelerinin zorunlu olduğu. 4. Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu. 5. Hisseli satışın mümkün olduğu hâllerde açık artırma konusu malı belirli paylarla satın almak isteyen müşterek alıcıların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu. 6. Satış talep eden ve artırmaya katılmak isteyen alacaklı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde artırmaya katılmak isteyen pay sahibinin, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmeleri hâlinde alacağın veya ortaklık payının teminatı karşıladığı miktar kadar kendilerinden teminat alınmayacağı. 7. Şartlar yerine gelmişse malın en yüksek teklif verene ihale edileceği. 8. Elektronik satış portalında verilecek tekliflerin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiği. 9. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde, alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği. 10. Asgari ihale bedelinin teklif edilmemesi nedeniyle ihalenin yapılamadığı veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmaması sebebiyle ihalenin iptal edildiği hâllerde ikinci artırmanın ilk açık artırmadaki şartlar çerçevesinde tekrar yapılacağı. 11. İhale alıcısının, satış bedelinin tamamını ihalenin gerçekleştiğine ilişkin tutanağın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde icra dairesi hesabına ödemesi gerektiği. 12. Satışa katılanların bütün ekleriyle birlikte şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları. 13. İhalenin kesinleşmesi üzerine malın tescil ve teslim işlemlerinin yapılacağı. İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilir. İhalenin yapılması: [49] Madde 115 – (Değişik:24/11/2021-7343/17 md.) Birinci ve ikinci ihale, icra müdürü tarafından, ilanda belirlenen gün ve saatte, haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi üzerinden başlatılır. Şartların yerine gelmesi hâlinde mal, en yüksek teklif verene ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da geçmesi şarttır. Artırmanın sona erdiği gün ve saatte şartların bulunması hâlinde, mal en yüksek teklif verene ihale edilmiş olur ve malın mülkiyeti ihale alıcısına geçer. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde alınan teminat iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerine alacaklarına mahsuben ödenir. İcra müdürü, elektronik satış portalında artırma bittikten sonraki ilk iş gününde artırmanın sonucuyla ilgili bir artırma sonuç tutanağı düzenler ve bu tutanaktaki bilgileri aynı gün satış portalında ilan eder. Tutanakta; ihalenin hangi gün ve saatte tamamlandığı, şartlar yerine gelmişse en yüksek teklifi verene malın ihale edildiği, tutanağın ilanından itibaren yedi gün içinde ihale bedelinin icra dairesi hesabına yatırılması gerektiği ve şartlar yerine gelmediği takdirde ihalenin hangi gerekçeyle yapılamadığı belirtilir. Satış talebi teklif verme başladıktan sonra geri alınamaz. Teklif verme süresinin bitimine kadar borcun tamamen ödenmesi hâlinde satış durdurulur. İcra müdürü, asgari ihale bedelinin teklif edilmediği, en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı veya teklif verme süresinin bitiminden önce borcun ödendiği hâllerde, ihalenin yapılamadığını veya iptal edildiğini tutanakla tespit eder. Asgari ihale bedelinin teklif edilmediği veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı hâllerde ikinci artırma, birinci artırmadaki şartlar çerçevesinde daha önce ilan edilen tarihte başlar. Artırmada, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse alacaklı, önceki satış talebinden kalan satış isteme süresi içinde satış günü verilmesini talep edebilir. Satış isteme süresi satış talebiyle birlikte durur ve duran bu süre, ihalenin yapılamadığına veya iptal edildiğine ilişkin tutanak tarihinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar. İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından tespit ederse artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verir; kararda artırmanın başlayacağı ve biteceği tarih ve saatleri gösterir ve tüm bu hususları satış portalında derhâl duyurur. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi, artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü geçemez. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya katılabilir. İkinci artırma: Madde 116 – (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.) Altın ve gümüş eşya: Madde 117 – Altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz. İhale bedelinin ödenmesi ve malın teslimi: Madde 118 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:24/11/2021-7343/18 md.) İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini nakden ödemek zorundadır. Satılan mal, ihale kesinleşmeden teslim olunmaz ve resmî sicilde alıcı adına tescil edilmez. Pazarlık suretiyle satış: Madde 119 – Aşağıdaki hallerde satış pazarlık suretiyle yapılabilir: 1 – Bütün alakadarlar isterse, 2 – Borsa veya piyasada fiyatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse, 3 – Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet verilirse, 4 – 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen haller bulunursa, 5 – (Değişik: 17/7/2003-4949/31 md.) Mahcuz malın tahmin edilen değeri birmilyar lirayı geçmezse. Ödeme yerine alacakların devri: Madde 120 – Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat ederlerse borçlunun borsada ve piyasada fiyatı olmıyan alacakları, ödeme yerine geçmek üzere itibari kıymetleriyle kendilerine veya hesaplarına olarak içlerinden birine devredilir. Bu halde alacaklılar, alacakları nispetinde borçlunun haklarına halef olurlar. Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartiyle üzerlerine alabilirler. Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve masraflarının ödenmesine karşılık tutulur. Paraya çevirmenin diğer tarzı. İştirak halinde mülkiyet hisseleri: Madde 121 – Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazımgelirse icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar. İcra mahkemesi, yerleşim yerleri malüm olan alakadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir. Aile mal ortaklığı: Madde 122 – Aile mal ortaklığında bir hissenin satışı 121 inci maddeye göre yapılır. Kanunu Medeninin 331 inci maddesi hükümleri mahfuzdur. 3 – Taşınmazların satışı: Satış müddeti: Madde 123 – Taşınmazlar, satış talebinden nihayet üç ay içinde icra dairesi tarafından açık artırma ile satılır. [50] Artırma şartları: 1 ­­ – Şartname: [51] Madde 124 – İcra dairesi taşınmazların bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder. (Mülga ikinci fıkra:24/11/2021-7343/19 md.) (Mülga üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/19 md.) (Mülga dördüncü fıkra:24/11/2021-7343/19 md.) 2 – Münderecatı: Madde 125 – Artırma şartnamesinde taşınmazın, üzerindeki irtifak hakları, taşınmaz mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat senetleriyle birlikte satıldığı ve borçlunun bu taşınmaz ile temin edilmiş şahsi borçlarının da alıcıya intikal eyliyeceği tasrih olunur. İpotek ve ipotekli borç senediyle temin edilmiş olupta bu suretle müşteriye devrolunan borçtan asıl borçlunun kurtulması alacaklının müracaat hakkının mahfuz olduğunu ihaleden itibaren bir sene içinde kendisine bildirmemiş olmasına bağlıdır. (K. M. 803) Taşınmaz rehinle temin edilmiş muaccel borçlar, müşteriye devredilmeyip satış bedelinden tercihen ödenir. Artırma şartnamesinde hangi masrafların müşteriye ait olacağı tasrih olunur. Artırma hazırlık tedbirleri: Madde 126 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:24/11/2021-7343/20 md.) 114 üncü madde hükmü, taşınmazın açık artırma hazırlık tedbirleri hakkında da uygulanır. Elektronik satış portalında yapılacak satış ilanında; 114 üncü maddede belirtilen hususlarla birlikte varsa ipotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleriyle on beş gün içinde icra dairesine bildirmeleri gerektiği, aksi hâlde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve bu hususların irtifak hakkı sahipleri için de geçerli olacağı belirtilir. Ayrıca tebliğler: Madde 127 – (Değişik: 2/7/2012-6352/30 md.) İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması hâlinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik satış portalında yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer. [52] Mükellefiyetlerin listesi: Madde 128 – İcra memuru satışa başlamazdan evvel taşınmaz üzerindeki tapu sicilline mukayyet veya resmi senede müstenit olan mükellefiyetlerin hepsinin bir listesini yapar ve bu listeyi haczedenlerle borçluya tebliğ eder ve itirazlarını bildirmeleri için üç gün mühlet verir. 96 ve 97 nci maddeler hükümleri burada da caridir. (Değişik: 9/11/1988-3494/19 md.) İcra dairesi taşınmazın kıymetini takdir ettirir, taşınmazın kıymetinin takdirinde, taşınmaz üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete olan etkisi de nazara alınır. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/33 md.) Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. (Mülga son cümle: 17/7/2003-4949/103 md.) (Ek fıkra: 21/2/2007-5582/2 md.) İcra dairesi, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, satışı istenen taşınmaz için kıymet takdirini, aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara yaptırır. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/33 md.) Satışa çıkarılan taşınmazda eklenti niteliğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların kıymetini ayrıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar üzerindeki vergi, resim, harç gibi yükümlülükler sorulur. Satış isteyen alacaklının talebi üzerine bu mallar satış dışında tutulabileceği gibi, üzerlerindeki vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları dikkate alınarak 129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla birlikte ihale de edilebilir. (Ek fıkra: 28/2/2018-7101/1 md.) Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar bir bütün olarak paraya çevrilir. Kıymet takdirine ilişkin şikâyet: Madde 128/a – (Ek : 17/7/2003-4949/34 md.) Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir. (Değişik birinci cümle: 12/2/2004-5092/2 md.) Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir. (Ek fıkra: 21/2/2007-5582/3 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, birinci fıkra uyarınca yaptırılmasına karar verilen bilirkişi incelemesi, aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara yaptırılır. Kıymet takdirine ilişkin şikâyet yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, icra mahkemesi evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen yetkili icra mahkemesine gönderir . [53] Bu madde gereğince icra mahkemesinin verdiği kararlar kesindir. İhale: Madde 129 – (Değişik:24/11/2021-7343/23 md.) 115 inci madde hükmü, taşınmazın ihale edilmesi hakkında da uygulanır. İhale bedelinin ödenmesi: Madde 130 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:24/11/2021-7343/24 md.) İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini nakden ödemek zorundadır. Ödeme müddeti içinde taşınmazın idaresi: Madde 131 – Satış bedelinin ödenmesi için mühlet verilmiş ise para verilinceye kadar hasar ve masrafı müşteriye ait olmak üzere taşınmaz, icra dairesi tarafından idare olunur. Bu müddet içinde icra dairesinin müsaadesi olmaksızın tapuca hiç bir tescil yapılamaz. İcra dairesi satış bedelini temin için ayrıca teminat gösterilmesini isteyebilir. Sonradan tesis edilen taşınmaz mükellefiyetleri ve ipotekli ve mahcuz taşınmazların kiralanmasında hüküm: Madde 132 – Alacak bir taşınmaz ile temin edildikten sonra borçlu o taşınmaz üzerinde alacaklının rızası olmaksızın bir irtifak hakkı yahut bir taşınmaz mükellefiyeti tesis ederse bu tesis alacaklının hakkına tesir etmez ve alacaklı taşınmazın o hak ile birlikte veya o haktan ari olarak artırmağa çıkarılmasını isteyebilir. Taşınmaz haktan ari olarak satılıp ta bedeli alacaklının alacağından fazla çıkarsa o hakkın takdir edilecek kıymeti ödenmek üzere bedelin fazlası hak sahibine tahsis edilir. İpotek yapılmış olan taşınmazı borçlu alacaklının rızası olmaksızın başkasına kiraya verir ve keyfiyeti tapuya tescil ettirirse bu tescil ipotekli alacaklının hakkına tesir etmez. Bu hüküm haczedilmiş olan taşınmazlarda da caridir. İhalenin feshi ve farkının tahsili: Madde 133 – (Değişik: 6/6/1985-3222/16 md.) (Mülga:24/11/2021-7343/32 md.) İhalenin neticesi ve feshi: Madde 134 – (Değişik: 18/2/1965-538/63 md.) İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/38 md.) İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır. (Ek cümleler:24/11/2021-7343/27 md.) İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder. İlgili, ihtara rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir. (Değişik ikinci fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. (Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir. (Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir. (Ek fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle, 3. İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder. (Ek fıkra: 21/2/2007-5582/4 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, beşinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanır. [54] (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) İhalenin feshine ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir . Bu kararlar kesindir. [55] (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/38 md.) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir. (Değişik fıkra:24/11/2021-7343/27 md.) İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale getirilemeyeceği durumlarda ihale icra müdürü tarafından iptal olunarak ihale bedeli alıcısına ödenir. Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren bir seneyi geçemez. [56] İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur. Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır. (Mülga son fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Tescil için tapuya tebliğ ve zorla çıkarma: Madde 135 – Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için (134) üncü maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır. (Değişik 6/6/1985-3222/17 md.) Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur. (Ek cümle:24/11/2021-7343/28 md.) Taşınmazın ihale alıcısı adına tescilinden sonra henüz tahliye yapılmadan taşınmazı ihale alıcısından satın alan da bu fıkra gereğince tahliye isteme hakkına sahiptir. Taşınmazların satışına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması: [57] Madde 136 – (Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. Bu hükümlerde geçen “tapu sicili” terimi gemi sicilini, “ipotek” terimi gemi ipoteklerini ve “irtifak hakkı” terimi sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını ifade eder. Aile yurtları: Madde 137 – Aile yurtlarına dair Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur. 4 – Paranın paylaştırılması: Paraların paylaştırılması zamanı, masraflar ve vekalet ücreti: Madde 138 – Mahcuz mallar tamamiyle satıldıkta bedelleri alakadarlara hisselerine göre paylaştırılır ve bir kısmı satıldıkta icabına göre bedeli hisseleri nispetinde alakadarlara avans olarak dağıtılır. Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır. (Değişik: 18/2/1965-538/64 md.) Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde vekalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hasaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir. Muvakkat hacizler için ayrılmış hisseler vaziyet anlaşılıncaya kadar sağlam bir bankaya, banka bulunmıyan yerlerde mahkeme veya icra sandıklarına yatırılır. İcra dairesinin tamamlama hacizleri: Madde 139 – Satış tutarı bütün alacakları ödemiye yetmezse icra memuru kendiliğinden yeni hacizler yaparak haczi tamamlar; ancak bu suretle haczolunan mallar üzerinde sonra gelen derecelerin evvelce koydurdukları hacizler varsa bu hacizlerin doğurduğu haklara halel gelmez. Yeniden haczedilen mallar ayrıca satış talebine hacet kalmaksızın ve mümkün olduğu kadar çabuk satılır. Sıra cetveli: Madde 140 – Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar. Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflas halinde hangi sıraya girmeleri lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar. Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir. Cetvel suretlerinin tebliği: Madde 141 – Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir. Cetvele itiraz: Madde 142 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir. Dava basit yargılama usulüyle görülür. İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle icra mahkemesine arzolunur. Teminat karşılığı ödeme: Madde 142/a- (Ek: 17/7/2003-4949/39 md.) Sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meblâğı tahsil edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır. [58] Teminat mektubunda, alacaklının dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâğın kısmen veya tamamen icra dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar icra dairesince belirlenir. Borç ödemeden aciz vesikası: Madde 143 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/40 md.) Alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir. Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir. Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur. Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemez. Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler bu miktar için vermeğe mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücü edemezler. (Değişik altıncı fıkra: 17/7/2003-4949/40 md.) Bu borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/40 md.) Borçlu, aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9 uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir. Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edilirse yahut borçlunun borçlu olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge verilir. Senedin geri verilmesi ve ilamın icrası vesikası: Madde 144 – Alacağı tamamen ödenmiş olan alacaklıya ait senet icra dairesince borçluya verilir. Alacağının yalnız bir kısmı ödenmiş olan alacaklı, senedini geri alabilir. Şu kadar ki, icra dairesi senede bundan sonra ne miktar para için muteber olacağını yazar yahut senedin mahiyetine göre alakadar dairelere yazdırır. İlamların icrasında borçlu isterse kendisine ilamın tamamen veya kısmen icra edilmiş olduğuna dair bedava ve pulsuz bir vesika verilir. Bir taşınmazı paraya çeviren icra dairesi o taşınmaz üzerindeki irtifak haklarına, taşınmaz mükellefiyetlerine ve taşınmaz rehin haklarına dair kayıtların tapu sicilinden terkin ve nakillerini de yaptırır. (Ek: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga beşinci fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması: Madde 144/a – (Ek: 14/1/2011-6103/41 md.) Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümler, gemilerin satışı hâlinde de uygulanır. Şu kadar ki, 140 ıncı madde uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın, bütün gemiler hakkında Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine tâbidir. Türk gemi siciline kayıtlı olan gemiyi paraya çeviren icra dairesi, sicile kayıtlı ipotek ve intifa haklarına ait kayıtların terkin veya nakillerini yaptırır; yabancı sicile kayıtlı gemilerde, bu işlemin yapılması için geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna bildirimde bulunur. BEŞİNCİ BAP I – TAŞINIR REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ Takip talebi: Madde 145 – (Değişik: 18/2/1965-538/65 md.) Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58 inci maddede yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş veya merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise onun ve merhun üzerinde sonra gelen rehin hakkı mevcut ise bu hakka sahip olan şahsın ismini de bildirir. Ödeme emri: Madde 146 – (Değişik: 18/2/1965-538/66 md.) Takip talebi üzerine, icra dairesi, keyfiyeti merhun üzerinde sonra gelen rehin hakkı sahibine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin maliki üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere birer ödeme emri gönderir: 1. Ödeme müddeti onbeş gündür. 2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse rehnin satılacağı bildirilir. Ödeme emrine itiraz: Madde 147 – (Değişik: 18/2/1965-538/67 md.) Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; 1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse, alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz. 2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiyebilir. Bu takdirde, borçluya mal beyanında bulunması için yedi gün mühlet verilir. II – İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ Takip talebi: Madde 148 – (Değişik: 18/2/1965-538/68 md.) Taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunur. Adres gösterme zorunluluğu: Madde 148/a- (Ek: 17/7/2003-4949/41 md.) İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur. Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır. 1 – İcra emri: Madde 149 – (Değişik: 18/2/1965-538/69 md.) İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir. İcranın geri bırakılması: Madde 149/a – (Ek: 18/2/1965-538/70 md.) İcranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkraları uygulanır. (Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/10 md.) İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Bölge adliye mahkemesince talebin reddi hâlinde bu teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir. (Ek fıkra: 21/2/2007-5582/5 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde otuz olarak uygulanır. İstinaf talebinin reddi halinde, teminat olarak alınan tutarın yarısı tazminat olarak alacaklıya ödenir. Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre, merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa kalan tutar teminatın geriye kalan kısmından karşılanır, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir. 2 – Ödeme emri: Madde 149/b – (Ek: 18/2/1965-538/70 md.) 149 uncu maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60 ıncı maddeye göre birer ödeme gönderir. 1. Ödeme müddeti otuz gündür. 2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir. Ödeme emrine itiraz: Madde 150 – (Değişik: 18/2/1965-538/71 md.) Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. İtirazın incelenmesi usulü ve hükümleri: Madde 150/a – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; 1. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir mukavelenin teminatı olarak verilmişse, icra mahkemesi bu mukavele ve bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68 inci maddedeki esaslara göre incelemek yetkisini haizdir. 2. (Değişik: 2/3/2005-5311/11 md.) İtirazın kaldırılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde 149/a maddesinin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Kiracılara haber verme: Madde 150/b – Ek: 18/2/1965-538/72 md.; Değişik: 6/6/1985-3222/18 md.) Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/42 md.) Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Tapu idaresine haber verme: Madde 150/c – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınmazın siciline şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya ödeme emri tebliğ olunmaz. Satış hazırlıkları: Madde 150/d – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.;Değişik: 9/11/1988-3494/23 md.) İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır. III – MÜŞTEREK HÜKÜMLER Paraya çevirme müddeti: Madde 150/e – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/32 md.) Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer. 78 inci maddenin 2 nci fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipte de kıyasen uygulanır. Muvakkat rehin açığı belgesi: Madde 150/f – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun alacağı karşılamıyacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir. Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra memurundan talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı, rehnin satışı neticesinde, alacağının tahsil edilemiyen kısmını borçlunun diğer mahcuz mallarından rüçhansız olarak alır. Paraya çevirme usulü: Madde 150/g – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.; Değişik 9/11/1988-3494/24 md.) Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır. Alacağın veya rehnin ilamla tesbit edilmiş olması: Madde 150/h – (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) Alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tesbit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler kıyasen uygulanır. Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi kredileri ve gayri nakdi kredileri teminen alınan ipotekler: Madde 150/ı – (Ek: 9/11/1988-3494/25 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/43 md.) Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. İcra mahkemesi nde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer. Paylaştırma: Madde 151 – Rehin bedelinden masrafların çıkarılmasında ve artanın alacaklılar arasında paylaştırılmasında 138 inci madde hükmü tatbik olunur. Satış tutarı alacaklıların alacağını ödemeğe yetmezse icra memuru 206 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre alacaklıların her birine ait sıra ve payları tayin eder. 141, 142 ve 144 üncü maddelerin hükümleri burada da caridir. Rehin açığı belgesi: Madde 152 – (Değişik: 18/2/1965-538/73 md.) Rehin, satış istiyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir belge verilir. Alacağı irat senedinden veya bir taşınmaz mükellefiyetinden doğmıyan alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için borçlunun sıfatına göre iflas veya haciz yoluna gidebilir. Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur. Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet mahiyetindedir. İpotekli alacakta alacaklının gaip bulunması veya borcu almaktan imtinaı: Madde 153 – İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın sicilline geçirilir. Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte tediyesini deruhde eden borçlu hakkında da yukarıki hüküm cereyan eder. (Ek: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga üçüncü fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması: Madde 153/a – (Ek: 14/1/2011-6103/41 md.) Taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir gemi üzerindeki hapis hakkı ile gemi alacağının verdiği rehin hakkının paraya çevrilmesinde de uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, gemi ipoteğinin paraya çevrilmesine de uygulanır. Bu hükümlerde geçen “taşınmaz” terimi Türkiye’de veya yurt dışında sicile kayıtlı olan gemileri; “tapu sicili” terimi gemi sicilini ve “ipotek” terimi gemi ipoteklerini anlatır. Gemi ipoteklerinin paraya çevrilmesinde, geminin ihtiyaten haczedildiği veya geminin sicile kayıtlı olduğu yer icra dairesi yetkilidir. Taşınır rehninin ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin müşterek hükümler, gemiler üzerindeki rehin haklarının paraya çevrilmesine de uygulanır; şu kadar ki, bu Kanunun: 1. 150/e maddesinin birinci fıkrasında öngörülen süre, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için üç aydır. 2. 150/h maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1377 nci maddesi uygulanır. 3. 151 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir. 4. 153 üncü maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1052 ve 1053 üncü maddeleri uygulanır. ALTINCI BAP İflas yoliyle takip I – YETKİ: İflas takiplerinde yetkili merci: Madde 154 – (Değişik: 18/2/1965-538/74 md.) İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir. Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. II – İFLAS YOLİYLE ADİ TAKİP: Ödeme emri ve münderecatı: Madde 155 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. İflas talebi ve müddeti: Madde 156 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer. Talebin geri alınması ve yenilenmesi: Madde 157 – İflas talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yenileyemez. Yargılama usulü: Madde 158 – (Değişik: 9/11/1988-3494/26 md.) Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir. Muhafaza tedbirleri: Madde 159 – (Değişik: 18/2/1965-538/76 md.) İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğruyabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez. Masrafların peşin verilmesi: Madde 160 – (Değişik: 18/2/1965-538/77 md.) İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. (Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister. Defter tutulması: 1 – Usulü: Madde 161 – İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur. Boçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur. 2 – Neticeleri: Madde 162 – (Değişik: 6/6/1985-3222/19 md.) Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur. 3 – Devam müddeti: Madde 163 – Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflas memuru tarafından iptal olunur. Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar. Kanun yollarına başvurma [59] Madde 164- (Değişik: 2/3/2005-5311/12 md.) Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re’sen taraflara tebliğ olunur. Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. [60] İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz. Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir. İflas tarihi: Madde 165 – İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir. (Ek: 9/11/1988-3494/29 md.) İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir. İflas kararının tebliği ve ilanı: Madde 166 – (Değişik: 18/2/1965-538/79 md.) İflas kararı, iflas dairesine bildirilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/30 md.) Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, bir internet haber sitesinde veya ilan talep tarihinde, tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz. [61] [62] [63] İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan olunur. III – KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: [64] Takibin kabulü şartları: Madde 167 – (Değişik: 18/2/1965-538/80 md.) Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir. Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur. A) Haciz yolu ile takip: Ödeme emri: Madde 168 – (Değişik: 18/2/1965-538/81 md.) İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, 3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu, 4. (Değişik: 9/11/1988-3494/31 md.) Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm edileceği ve icra mahkemesin den itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı. 5. (Değişik: 6/6/1985-3222/21 md.) Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı. 6. (Değişik: 17/7/2003-4949/45 md.) İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı. 60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur. a) Borca itiraz: Madde 169 – (Değişik: 18/2/1965-538/82 md.) Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. İtirazın incelenmesi: Madde 169/a – (Ek: 18/2/1965-538/83 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. (Değişik ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İ cra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/32 md.) Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasina mahküm eder.Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde icra mahkemesi hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. İcra mahkemesi, imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder. İcra hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/32 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/46 md.) Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. [65] (Değişik son fıkra: 2/3/2005-5311/13 md.) İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur. b) İmzaya itiraz: Madde 170 – (Değişik: 9/11/1988-3494/33 md.) Borçlu,168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/47 md.) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar. [66] (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/47 md.) İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti: Madde 170/a – (Ek: 18/2/1965-538/85 md.) Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. (Ek: 9/11/1988-3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. Uygulanacak diğer hükümler: Madde 170/b – (Ek: 18/2/1965-538/85 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/48 md.) 61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır. B) İFLAS YOLU İLE TAKİP: Ödeme emri: Madde 171 – (Değişik: 18/2/1965-538/86 md.) İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrine şunlar yazılır: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, 3. Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı, 4. Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği takdirde, alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı. 60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur. İtiraz veya şikayet: Madde 172 – (Değişik: 18/2/1965-538/87 md.) Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur. İflas davası: a) İtiraz veya şikayet olunmaması: Madde 173 – (Değişik: 18/2/1965-538/88 md.) Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulunmazsa, alacaklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir. (Ek: 9/11/1988-3494/35 md.) İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı inceleme sonunda borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette de bulunmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmi bir belge ibraz ederse iflas yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer. Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre gecikmiş itirazda bulunabilir. Mahkeme mazereti yerinde görürse iflas davasını 174 üncü madde uyarınca karara bağlar. b) İtiraz veya şikayet olunması: Madde 174 – (Değişik: 18/2/1965-538/89 md.) Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas davasını karara bağlar. c) İstirdat davası: Madde 175 – (Değişik: 18/2/1965-538/90 md.) İflas takibine itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen kimse 72 nci madde uyarınca geri almak hakkını haizdir. d) Uygulanacak hükümler: Madde 176 – (Değişik: 18/2/1965-538/91 md.) 156 ncı maddenin son fıkrası ile 157 ila 166 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. C) MÜŞTEREK HÜKÜMLER Alacaklı ve borçluya verilecek belgeler: Madde 176/a – (Ek: 18/2/1965-538/92 md.) İcra dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme emrinin bir nüshasını verir. Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir. Birden fazla borçlu bulunması: Madde 176/b – (Ek: 18/2/1965-538/92 md.) Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olup da hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında aynı talepte (Haciz veya iflas) bulunması lazımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a. Ve 170 inci veya 174 üncü maddeler hükümleri uygulanır. Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bulunup da alacaklı iflasa tabi olanlar aleyhine iflas, tabi olmıyanlar aleyhine haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara mahsus ayrı iki takip talebinde bulunmaya mecburdur. Bu halde takip taleplerinden birine kambiyo senedinin icra memuru tarafından tasdik edilmiş bir sureti eklenir. İcra memuru, senedin bu suretine, senedin aslının kendisinde bulunduğunu yazar. IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas: A – Alacaklının talebi: Madde 177 – Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. 1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3 – 308 inci maddedeki hal varsa; [67] 4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. (Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır. B – Borçlunun müracaatiyle: Madde 178 – (Değişik: 18/2/1965-538/93 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/37 md.) İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez. (Ek: 9/11/1988-3494/37 md.) İflas talebi l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur. Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı: [68] Madde 179- (Değişik: 28/2/2018-7101/3 md.) Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır. Erteleme yargılaması: [69] Madde 179/a- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md.; Mülga: 28/2/2018-7101/65 md.) Erteleme kararı ve sonuçları: [70] Madde 179/b- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md.; Mülga: 28/2/2018-7101/65 md.) Kanun yolları: Madde 179/c- (Ek: 15/7/2016-6728/4 md., Mülga: 28/2/2018-7101/65 md.) Reddolunan miraslar: Madde 180 – Reddolunan mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur. Usul: Madde 181 – 159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunur. V. İFLASIN KALDIRILMASI İflasın kaldırılması: Madde 182 – Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunun konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir. (Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/14 md.) İflâsın kaldırılmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydı için muayyen müddetin bitmesinden iflâsın kapanmasına kadar karar verilir. İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır . [71] İflasın kaldırıldığı ilan olunur. Reddolunmuş bir miras tasfiyesinin durdurulması: Madde 183 – Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye halinde bulunur ve tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi mukabilinde mahkeme tasfiyeyi durdurur. YEDİNCİ BAP İflasın hukuki neticeleri I – BORÇLUNUN MALLARI HAKKINDA İFLASIN NETİCELERİ: İflas masası: Madde 184 – İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer. Müflis namına gelen mektuplar iflas idaresi tarafından açılır ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir. Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler: Madde 185 – Üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir . (Ek cümle: 17/7/2003-4949/51 md.) Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Rehinin kıymeti rehinle temin edilen alacağa kafi gelmiyeceği borsa rayiciyle tahakkuk eder ve mürtehin rehnin satılmasını istemezse rehin, masadan muvakkaten çıkarılır. Rehinli alacak sahibi bu işlere ait muamelelerden dolayı icra mahkemesine şikayet hakkını haizdir. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/38 md.; Değişik fıkra: 28/2/2018-7101/4 md.) 210 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca masa hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması hâlinde iflâs idaresince derhâl satışı yapılır. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/38 md.) Bu maddeye göre yapılacak satışlar, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İhtiyaten veya icraen haczedilen şeyler: Madde 186 – (Değişik: 18/2/1965-538/94 md.) İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mahcuz mallar masaya girer. İflasın açılmasından evvel paraya çevrilmiş bulunan mahcuz malların bedeli, 138 ila 144 üncü maddeler hükümlerine göre haciz koyduran alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. İptal davasına tabi haklar: Madde 187 – 201 inci madde ile 277 den 284 üncüye kadar olan maddeler mucibince iptal davasına mevzu olabilecek bütün şeylerin masaya intikali için iflas idaresi lazımgelen davaları açar. Bedelinin tahsili için verilmiş emre veya hamiline muharrer senetler: Madde 188 – Sırf bedelini tahsil etmek için yahut tayin edilen ilerdeki bir tediyeye karşılık olarak müflise devredilmiş olan hamiline veya emre muharrer senetleri devredenler geriye istiyebilir. Başkasına ait malın satış bedeli: Madde 189 – Müflis başkasına ait bir malı satıp da iflasın açılmasından evvel parasını almamış ise mal sahibi, bu mal için yapılan masrafların masaya tesviyesi mukabilinde alıcıda olan alacağın kendisine temlikini yahut satılan şeyin bedeli masaya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini istiyebilir. Satıcının geri alma hakkı: Madde 190 – Satıldığı ve gönderildiği halde iflasına hükmolunmazdan evvel müflisin eline geçmiyen mallar için masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça satıcı istirdat iddiasında bulunabilir. (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.) Bu mallar iflasın ilanından evvel taşıma senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle iyi niyet sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olurlarsa artık geri alınamazlar. Müflisin tasarrufa ehliyetsizliği ve poliçe ödenmesi hükümleri: Madde 191 – Borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. İflas açılmadan evvel borçlu tarafından imza edilmiş emre muharrer bir senet veya üzerine keşide olunmuş bir poliçe iflasın ilanından evvel vadesinde müflis tarafından ödenmiş olursa iflastan haberdar olmıyan ve ödemenin reddi halinde üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bulunan hamilden ödenen meblağ geri alınamaz. Müflise ödeme: Madde 192 – İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez. Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren para veya kıymet nispetinde borcundan kurtulur. Bununla beraber iflasın ilanından evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflastan haberi yoksa borcundan kurtulur. Takibin durması ve düşmesi: Madde 193 – (Değişik: 18/2/1965-538/95 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/39 md.) İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz. (Ek: 9/11/1988-3494/39 md.) Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir. Hukuk davalarının tatili: Madde 194 – (Değişik birinci fıkra : 9/11/1988-3494/40 md.) Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz. Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez. II. ALACAKLILARIN HAKLARI ÜZERİNE İFLASIN TESİRLERİ Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi: Madde 195 – Borçlunun gayri taşınır mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur. (Değişik: 9/11/1988-3494/41 md.) Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır. Faiz: Madde 196 – (Değişik: 9/11/1988-3494/42 md.) İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder. Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanır. Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır. Şarta muallak alacaklar: Madde 197 – Alacaklı talikı bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakkukunda veya vadenin hulülünde alır. Kaydı hayatla irat mukavelenamesinden doğan iddialarda Borçlar Kanununun 509 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü caridir. Mevzuu para olmıyan alacakların paraya çevrilmesi: Madde 198 – Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir. Borçlar Kanununun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur. Tamam olmuş satışların ifası: Madde 199 – İflasın açılmasından evvel borçluya bir mal satıp teslim eden satıcı fesih ve geri almak hakkını açıkça muhafaza etmiş olsa bile, akti feshedemez ve sattığını geri alamaz. Takas: Madde 200 – Alacaklı alacağını müflisin kendinde olan alacağı ile takas edebilir. Aşağıdaki hallerde takas yapılamaz. 1 – Müflisin borçlusu iflas açıldıktan sonra müflisin alacaklısı olursa; 2 – Müflisin alacaklısı iflas açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlusu olursa; 3 – Alacaklının alacağı hamile muharer bir senede müstenit ise. (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.) Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin iflasları halinde esas mukavele gereğince verilmesi lazımgelen hisse senedi bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımları veya konması taahhüt edilen ve fakat konmamış olan sermayeler bu şirketlerin borçlariyle takas edilemez. Takasa itiraz: Madde 201 – Müflisin borçlusu iflasın açılmasından evvel alacaklısının aciz halinde bulunduğunu bilerek masanın zararına kendisine veya üçüncü bir şahsa takas suretiyle bir menfaat temin etmek için müflise karşı bir alacak ihdas ederse bu takasa mahkemede itiraz olunabilir. Müflisin kefil olduğu borçlar: Madde 202 – Müflisin kefil olduğu borçlar vadeleri gelmese bile masaya zimmet olarak kaydolunur. Masa ödediği para nispetinde asıl ve müşterek borçluların alacaklıları yerine geçer (Borçlar Kanunu 496.) Asıl borçlunun veya müşterek borçlulardan birinin iflası halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur. Müşterek borçluların bir zamanda iflası: Madde 203 – Bir borcu birlikte taahhüt edenlerin iflas muameleleri bir zamana tesadüf ederse alacaklı alacağının tamamını müflislerin her birinin masasından istiyebilir. Toplanan hisseler alacak yekünundan fazla ise bu fazla müşterek borçlusuna karşı mükellef olduğu hisseden ziyade ödemede bulunmuş olan masalara intikal eder. Ödedikleri hisselerin mecmuu alacak miktarını geçmedikçe masaların yekdiğerine rücu hakları yoktur. Müflisle birlikte borçlu tarafından borcun kısmen ödenmesi: Madde 204 – Alacaklı müflisle birlikte borçlu olandan alacağının bir kısmını almış ise müşterek borçlunun müflise rücu hakkı olsun olmasın borcun tamamı masaya kaydolunur. İflas masasına kaydolunmak hakkı alacaklının ve müşterek borçlunundur. Alacaklı masaca yapılan taksimde alacağının tamamına düşen hisseden alacağını tamamlıyacak kadarını alır; geriye kalan paradan müşterek borçluya, rücu hakkı olduğu miktara düşen hisse verilir. Artan para da masaya kalır. Kollektif şirketin ve gayrimahdut mesuliyetli şeriklerin iflası: Madde 205 – Bir kollektif şirket ile şeriklerden birisinin iflas muameleleri bir zamana tesadüf ederse şirketin alacaklıları bütün alacaklarını şerikin de masasına kaydettirirler; ancak şirket masasından alamadıkları miktarı müflis şerikin masasından istiyebilirler. Bu miktarın mütaaddit şerikler tarafından ödenmesi halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur. Şirket iflas etmeksizin şeriklerden birisi iflas ederse şirketin alacaklıları alacaklarının tamamıyle masaya kabul olunurlar. Müflis şerikin masası 202 nci maddede yazılı olduğu gibi şirket alacaklıları yerine geçer. Adi ve rehinli alacakların sırası: Madde 206 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 28/2/2018-7101/5 md.) Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir. Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lazım gelen tenasübe riayet edilir. Alacakları taşınmaz rehniyle temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve eklentisine şümulü Kanunu Medeninin taşınmaz rehnine müteallik hükümlerine göre tayin olunur. (Ek cümle: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga cümle: 14/1/2011-6103/41 md.) (…) (Değişik dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/52 md.) Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur: Birinci sıra: A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları, C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları. İkinci sıra: Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları; Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Üçüncü sıra: Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar. Dördüncü sıra: İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/52 md.) Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz: 1. İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi. 2. İflâsın ertelenmesi süresi. 3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre. 4. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre. (Ek fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) Gemilerin paraya çevrilmesi hâlinde yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir. Sıralar arasındaki münasebet: Madde 207 – Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler. Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıradakiler bir şey alamazlar. SEKİZİNCİ BAP İflasın tasfiyesi I – MASANIN TEŞKİLİ: Defter tanzimi: Madde 208 – İflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesi müflisin mallarının defterini tutmağa başlar ve muhafazaları için lazımgelen tedbirleri alır. Başka bir kaza dahilinde bulunan mallar hakkında bu muamele ora iflas dairesi vesatatiyle yapılır. (Ek: 9/11/1988-3494/43 md.) İflas dairesi iflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır. [72] Müflisin vazifeleri: Madde 209 – Müflis defter tutulurken bulunarak mallarını iflas dairesine göstermeğe ve emrine hazır bulundurmağa mecburdur. Müflisi hazır bulundurmak mümkün olmazsa bu mecburiyet onunla bir arada yaşamış kimselerin reşit olanlarına düşer. İflas dairesi bu mecburiyet kandilerine teveccüh eden kimselere kanunun hükmünü ihtar eder. Teminat tedbirleri: Madde 210 – (Değişik birinci fıkra: 28/2/2018-7101/7 md.) İflâs dairesi; müflisin mağazalarını, eşya depolarını, fabrikalarını, imalathanelerini ve üretime yönelik sair yerlerini, perakende satış dükkânlarını ve buna mümasil yerlerini, masa hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa ilk alacaklılar toplanmasına kadar kontrolü altında idare eder; aksi takdirde bu yerleri kapatıp mühürler. (Mülga ikinci fıkra: 28/2/2018-7101/7 md.) Daire, paraları, kıymetli evrakı, ticari ve ev idaresine ait defterleri ve sair her hangi ehemmiyeti haiz evrakı muhafaza altına alır. Başka malları defter tutuluncıya kadar mühürler. Daire lüzum görürse defter tutulduktan sonra tekrar mühürler. Daire müflisin kullandığı yerler haricinde bulunan eşyayı da muhafaza altına alır. Haczi caiz olmıyan eşya hakkında: Madde 211 – Daire 82 nci maddede sayılan malları deftere kaydetmekle beraber müflisin elinde bırakır. Üçüncü şahıslara ait mallar: Madde 212 – Üçüncü şahısların mülkü olarak gösterilen yahut bunlar tarafından mülkiyeti iddia olunan mallar, bu cihetler de şerh verilerek deftere kaydolunur. Taşınmazlar üzerinde üçüncü şahısların hakları: Madde 213 – Müflisin taşınmazları üzerinde sicilden anlaşılan üçüncü şahıslara ait haklar re’sen deftere işaret olunur. Kıymet takdiri: Madde 214 – Deftere geçirilen her malın kıymeti takdir olunur. Defterin müflis tarafından tanınması: Madde 215 – Daire doğruluğu ve noksansızlığı hakkında beyanda bulunmak üzere tutulan defteri müflise gösterir. Müflisin cevabı deftere yazılır ve kendisine imza ettirilir. Müflisin mükellefiyetleri: Madde 216 – Kendisine ayrıca müsaade edilmiyen müflis tasfiyenin devamı müddetince iflas idaresinin emri altında bulunmakla mükelleftir ve icabında zabıta kuvvetleriyle getirilir. İflas idaresi müflise hususiyle emri altında tuttukça münasip miktarda muavenette bulunabilir. Tasfiyenin tatili: Madde 217 – Masaya ait hiç bir mal bulunmazsa iflas dairesi tasfiyenin tatiline karar verir ve ilan eder. Bu ilanda alacaklılar tarafından otuz gün içinde iflasa mütaallik muamelelerin tatbikına devam edilmesi istenilerek masrafı peşin verilmediği takdirde iflasın kapatılacağı yazılır. II. ALACAKLILARI DAVET Basit tasfiye: Madde 218 – İflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamıyacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur. Bu takdirde iflas dairesi, alacaklıları yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder. Bu müddet içinde alacaklılardan biri masrafları peşin vermek suretiyle tasfiyenin adi şekilde yapılmasını isteyebilir. Basit tasfiyede iflas dairesi alacaklıların menfaatlerine muvafık surette malları paraya çevirir ve başka merasime mahal kalmaksızın alacakları tahkik ve sıralarını tayin ederek bedellerini dağıtır. Tasfiyenin kapandığı ilan olunur. Adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanı: Madde 219 – (Değişik birinci fıkra : 9/11/1988-3494/44 md.) Tasfiye adi şekilde yapılacak ise, iflas dairesi 208 inci maddeye göre vereceği karar tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilan tarihi esas alınır. İlanda: 1 – Müflisin hüviyeti, yerleşim yeri ve iflasın açıldığı tarih; 2 – Alacaklılara ve istihkak iddiasında bulunanlara alacaklarını ve istihkaklarını ilandan bir ay içinde kaydettirmeleri ve delillerinin (senetler ve defterler hulasaları v.s.) asıl veya musaddak suretlerini tevdi eylemeleri, (pek uzak yerlerde veya yabancı memleketlerde ikamet eden alacaklılar için müddet uzatılabilir.) 3 – Hilafına haraket cezai mes’uliyeti müstelzim olmak üzere müflisin borçlularının aynı müddet içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri; 4 – Müflisin mallarını her ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranların o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartiyle bunları aynı müddet içinde daire emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulunmadıkça cezai mes’uliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları; 5 – İlandan nihayet on gün içinde toplanmak üzere alacaklıların ilk içtimaa gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada bulunmağa hakları olduğu yazılır. Reddedilen miraslarda alacaklıları davet: Madde 220 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lazım geldikte miras hükümleri mucibince evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukarıdaki maddeye göre kayıt müddeti on güne indirilir. Evvelce alacaklarını kayıt ettirenler için yeniden müracaata lüzum yoktur. III. MASANIN İDARESİ İlk alacaklılar toplanması: Madde 221 – (Değişik: 6/6/1985-3222/25 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/45 md.) İlk alacaklılar toplantısına iflas müdürü veya yardımcılarından biri başkanlık eder. Müdür, alacaklı oldukları tercihan ellerinde noter veya ipotek senedi gibi resmi senetle yahut 68/b ve 150/ı maddelerinde belirtilen belgelerle sabit olan kişilerden bir veya iki alacaklı veya mümesilleriyle birlikte bir büro teşkil eder. Kendileri veya mümessilleri bulunan alacaklılar, malum alacaklar tutarının en az dörtte birini temsil etmesi halinde toplantı nisabı hasıl olur. Toplantıda bulunanlar beş kişiden az ise bunların, alacak tutarının yarısına sahip olması şarttır. Kararlar, alacak tutarı ekseriyeti ile alınır. Reylerin muteber olup olmayacağı hakkındaki ihtilafı büro halleder. Büronun işlemlerine karşı ilgililer toplantı tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunabilirler. Şikayet sebebinin yerinde görülmesi ancak karar ekseriyetinin bozulması halinde nazara alınır. Aksi takdirde şikayet red olunur. Toplantı veya karar nisabının oluşmaması: [73] Madde 222- (Değişik: 17/7/2003-3939/53 md.) Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu hâlde daire, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye başlar. İflas idaresi ve iflas dairesinin vazifeleri: Madde 223 – (Değişik: 6/6/1985-3222/26 md.) İflas idaresi üç kişiden oluşur. Toplanan alacaklıların yapacağı seçimde, bu sayının iki katı, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişi aday gösterilir. Bu adaylardan dört adedi alacak tutarına göre ekseriyeti teşkil edenlerce, iki adedi ise alacaklılar sayısı itibariyle ekseriyeti teşkil edenlerce seçilir ve icra mahkemesine bildirilir. İcra mahkemesi, iflas idaresini teşkil edecek üç kişiden ikisini alacak ekseriyetine sahip olanların gösterdiği dört aday, birini ise alacaklı ekseriyetinin gösterdiği iki aday arasından seçer. Tasfiye, iflas dairesince, yukarıdaki fıkraya göre teşkil edilen iflas idaresine havale olunur. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/54 md.) İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas idaresine, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve iki yılda bir yenilenen ücret tarifesine göre ücret ödenir. İflas idaresi iflas dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflas dairesi aşağıdaki görevleri yerine getirir: 1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine yedi gün içinde icra mahkemesine müracaatla itiraz etmek. 2. İflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarını icra mahkemesinin tasdikine arz etmek. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/1 md.) İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflâs idare memurları listesinden seçilir. Bu şekilde seçilen iflâs idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunludur. Listeye kayıt için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması şarttır. Listede görevlendirilecek memurun bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir iflâs idare memuru, eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada görev alamaz. İflâs idare memurlarının nitelikleri, denetimi, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte belirlenir. Toplanmada verilen kararlar: Madde 224 – (Değişik birinci fıkra: 28/2/2018-7101/8 md.) Alacaklılar toplanması, bilhassa müflisin sanat veya ticaretinin devamı, fabrikaları, imalathaneleri ve üretime yönelik sair yerleriyle mağazalarının, eşya depolarının, perakende satış dükkânlarının faaliyetlerine devam edip etmemesi, muallak davalar ve pazarlıkla satışlar hakkında müstacel kararlar verebilir. Müflis bir konkordato teklif ederse alacaklılar tasfiyeyi tatil edebilirler. Kararlar aleyhine müracaat: Madde 225 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Alacaklılar toplanmasının kararlarından dolayı her alacaklı tarafından yedi gün içinde icra mahkemesine şikayet olunabilir. İcra mahkemesi iflas Dairesinin mütalaasını aldıktan ve icabında şikayet edeni ve dinlenmelerini istiyen alacaklıları da dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir. İflas idaresinin vazifesi: Madde 226 – Masanın kanuni mümessili iflas idaresidir. İdare masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir. (Değişik: 6/6/1985-3222/27 md.) İdare, ikimilyar liraya kadar olan alacaklardan doğrudan doğruya, daha ziyade alacaklardan alacaklılar toplanmasının vereceği yetkiyle sulh olabilir ve tahkim yapabilir. [74] İflas idaresinin vazife ve mes’uliyeti: Madde 227 – (Değişik: 6/6/1985-3222/28 md.) 8 inci maddenin bir ve ikinci fıkraları ve 9,11,16 ve 359 uncu maddelerin icra dairelerine ait hükümleri iflas idaresi hakkında da uygulanır. (Ek cümle: 28/2/2018-7101/9 md.) İflâs idaresi, iflâs masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri hâlinde iflâs tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. (Ek ikinci fıkra: 9/11/1988-3494/46 md.; Mülga: 2/3/2005-5311/28 md.) İcra mahkemesi, iflas idaresi üzerinde gözetim yetkisine sahip olup gerektiğinde iflas idaresini teşkil edenlerin görevine son verebilir. İcra mahkemesi, görevine son verilen veya istifa edenin yerine, önceki adaylar arasından 223 üncü maddedeki esaslar dairesinde yenisini seçer. İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan sorumludurlar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır. İflas idaresini teşkil edenler Türk Ceza Kanununun uygulanmasında memur sayılırlar. Üçüncü şahısların istihkak iddiaları: Madde 228 – (Değişik: 18/2/1965-538/96 md.) Üçüncü şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın kendilerine verilip verilmiyeceğini iflas idaresi kararlaştırır. İflas idaresi; istihkak iddiasını reddederse, üçüncü şahsa icra mahkemesinde istihkak davası açması için yedi günlük bir mühlet tayin ve tebliğ eder. Bu mühleti geçiren üçüncü şahıs, masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır. İstihkak davasına, genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır. İcra mahkemesi, icabında istihkak davacısından masanın muhtemel zararına karşı teminat istiyebilir. Masa alacaklarının tahsili, müstacel satış: Madde 229 – İflas idaresi, masanın vadesi gelmiş alacaklarını tahsil ve lüzumunda takip veya dava eder. Kıymeti düşecek yahut muhafazası masraflı olacak şeyler geciktirilmeksizin satılır. Borsa veya piyasada fiyatı bulunan esham ve eşya derhal paraya çevrilebilir. Sair mallar ancak ikinci alacaklılar toplanmasından sonra satılır. Üzerinde rehin hakkı bulunan mallar 185 inci madde hükmüne tabidir. IV. ALACAKLARIN TAHKİKİ VE SIRALARIN TAYİNİ İddia edilen alacakların tetkiki: Madde 230 – İdare, alacak ve istihkak iddialarının kaydı için tayin olunan müddet bittikten sonra iddiaları tahkik ve tetkik eder. Müflisi bulundurmak mümkünse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve icabına göre kabul veya ret kararı verir. Tapu sicilline yazılı alacaklar: Madde 231 – Tapu siciline yazılı olan alacaklar; kayıt için müracaat edilmemiş olsa bile işliyen faizle kabul olunurlar. Alacaklılar sıra cetvelinin müddet ve şekli: Madde 232 – (Değişik: 28/2/2018-7101/10 md.) Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içinde iflâs idaresi tarafından 206 ncı ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve iflâs dairesine bırakılır. Zorunlu hâllerde iki ayın hitamından önce iflâs idaresinin icra mahkemesine başvurması hâlinde icra mahkemesi bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok iki ay daha uzatabilir. Süresi içinde sıra cetvelinin verilmemesi hâlinde iflâs dairesinin durumu icra mahkemesine intikal ettirmesi üzerine iflâs idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmez. Mahkeme ayrıca bu üyelerin bir yıldan az olmamak ve üç yılı geçmemek kaydıyla herhangi bir iflâs idaresinde görev almalarını yasaklayabilir, bu karar kesindir. Reddedilen alacaklar: Madde 233 – (Değişik: 9/11/1988-3494/48 md.) Sıra cetvelinde kabul edilmeyen alacaklar red sebepleri ile birlikte gösterilir. Ancak, iflas idaresi ipotekle temin edilmiş alacakla ilgili olarak bunu doğuran sebep veya ipotek limiti miktarı bakımından red kararı vermeyip, kabul etmediğini ikinci alacaklılar toplantısına bildirir. İpoteğin iptali veya miktarının tenzili iddiasını takip hakkı, isteyen alacaklıya 245 inci madde hükmü çerçevesinde devrolunur. Alacaklılar sıra cetveli, ilan ve ihbar: Madde 234 – (Değişik birinci fıkra: 6/6/1985-3222/29 md.) İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı maddenin 2 nci fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir. Sıra cetveline itiraz ve neticeleri: Madde 235 – (Değişik: 18/2/1965-538/97 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/49 md.) Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. [75] İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur. Geç kalan müracaatlar: Madde 236 – Vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur. Geç kalmadan ileri gelen masraflar alacaklıya aittir. Alacaklı bu masrafları peşin vermeğe cebrolunabilir. Müracaattan evvel kararlaştırılmış paylaşmıya alacaklının iştirak hakkı yoktur. İflas idaresi alacağı kabul ederse alacaklılar sıra cetvelini düzeltir ve bunu ilan ile alacaklılara bildirir. 235 inci madde hükmü burada da caridir. V. MASANIN TASFİYESİ İkinci alacaklılar toplanması: Madde 237 – (Değişik birinci fıkra: 9/11/1988-3494/50 md.) İflas idaresi, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232 nci maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan 235 inci maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanları da ikinci toplantıya ilanla davet eder. İlan, en az yirmi gün evvel yapılır ve ilanın birer nüshası alacaklılara gönderilir. Konkordato teklifi hakkında müzakere cereyan edecekse davette bu cihet de bildirilmelidir. Toplanmıya iflas memuru veya yardımcısı reislik eder. 221 inci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları burada da caridir. İkinci alacaklılar toplanmasının yetkisi: Madde 238 – İflas idaresi tasfiyenin cereyanı şekline ve alacaklarla borçların vaziyetine dair alacaklılar toplanmasına mufassal bir rapor verir. Alacaklılar toplanması iflas idaresini vazifelerinde bırakmak isterse bu hususta ve masanın menfaati için zaruri gördüğü diğer hususlarda icap eden kararları verir. Toplantı ve karar nisabının oluşmaması: [76] Madde 239- (Değişik: 17/7/2003-4949/56 md.) Alacaklıların toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu halde iflâs idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder. Yeniden alacaklılar toplanması: Madde 240 – (Değişik: 6/6/1985-3222/30 md.) Alacaklıların ekseriyeti ister yahut iflas idaresi lüzumuna kani olursa yeniden alacaklılar toplanması için davet yapılabilir. Yeniden alacaklılar toplantısının gündemindeki konular hakkında alacaklıların oyu, kendilerinin bilinen adreslerine taahhütlü bir mektupla yazılacak davet üzerine ve imzası noterlikçe tasdikli cevap yazısı ile elde edilebilir. Nisap hakkında 221 inci madde hükümleri uygulanır. Malların paraya çevrilmesi usulü: Madde 241 – Masaya ait mallar iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır. Üzerlerinde rehin hakkı bulunan eşya ancak rehin sahibi alacaklıların da muvafakati halinde pazarlık suretiyle satılabilir. (Ek üçüncü fıkra: 28/2/2018-7101/12 md.) (Değişik üçüncü fıkra:9/6/2021-7327/2 md.) Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler bir bütün olarak satılır. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı gözetilir. Bu hâlde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri uygulanır. Bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve haklar ayrı ayrı satılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Artırmanın ilanı: Madde 242 – (Değişik birinci fıkra:24/11/2021-7343/30 md.) Artırma ilanı ve hazırlık tedbirleri 126 ncı madde hükmü uyarınca yapılır. İpotek alacaklısına ilandan bir nüsha verilir ve kendisine tahmin edilen bedel bildirilir. Artırma ve İhale: Madde 243 – İflas idaresi tarafından artırma ile satılacak taşınır ve taşınmaz malların ihalesi 115 ve 129 uncu maddelerin 185 inci maddeye muhalif olmıyan hükümlerine göre yapılır. Taşınır satışlarında 242 nci madde hükmü tatbik olunur. [77] Artırma suretiyle satışın şartları: Madde 244 – (Değişik: 18/2/1965-538/98 md.) 111/b, 117, 118, 124, 125, 130, 131, (…) 78 134 ve 135 inci maddeler burada da uygulanır. İcra dairesine ait vazifeler iflas idaresi tarafından görülür. [78] Münazaalı hakların talep eden alacaklılara temliki: Madde 245 – Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hasıl olan neticeden masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya yatırılır. Aile yurtları: Madde 246 – Aile yurtları hakkındaki Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur. VI. PARALARIN PAYLAŞTlRlLMASl Pay cetveli ve son hesap: Madde 247 – Satılan malların bedeli tahsil edilip alacaklıların sıra cetveli katileşince iflas idaresi paraların pay cetvelini ve son hesabını yapar. İflas masrafları ve masanın borçları: Madde 248 – İflasın açılmasından ve tasfiyeden doğan masraflar önce çıkarılır. Rehinlerin bedelinden yalnız rehinin muhafaza ve paraya çevrilmesi masrafları çıkarılır. Pay cetvelinin iflas dairesine bırakılması: Madde 249 – Pay cetveli ve son hesap iflas dairesine bırakılır ve orada on gün kalır. İflas idaresince bırakılma keyfiyeti ve payının miktarı her alacaklıya bildirilir. Dağıtma: Madde 250– (Değişik: 17/7/2003-4949/57 md.) Dağıtıma yukarıdaki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten sonra başlanır. Şikâyet vaki olmuşsa, dağıtım bu şikâyet üzerine verilecek kararın dağıtıma etkili olabileceği oranda ertelenebilir. 144 üncü madde hükümleri burada da uygulanır. Tâlikî bir şarta veya belirli olmayan bir vadeye bağlı alacaklar için ayrılan paylar hakkında 9 uncu madde hükümleri uygulanır. Borç ödemeden aciz vesikası: Madde 251 – (Değişik: 18/2/1965-538/99 md.) İdare, paraları dağıtırken alacağının tamamını alamamış olan her alacaklıya ödenmemiş miktar için aciz vesikası verir. Vesikada müflisin alacağı kabul veya reddettiği yazılır. Kabul halinde vesika 68 inci maddenin 1 inci fıkrasında yazılı senet mahiyetinde olur. (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/58 md.) 196 ncı madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hukukî sonuçları doğurur. Fakat, müflis yeni mal iktisap etmedikçe hakkında yeniden takip talebinde bulunulamaz. Müflis, bu yeni takip üzerine kendisine gönderilen ödeme emrine yeni mal iktisap etmediği yolunda itiraz ederse, ihtilaf icra mahkemesinde genel hükümler ve basit yargılama usulüne göre karara bağlanır. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/58 md.) Müflise yeni mal iktisap etmediği itirazında bulunma imkânını sağlamak niyetiyle üçüncü kişinin hak sahibi kılındığı ama müflisin fiilen tasarruf ettiği mallar, üçüncü kişi bu durumu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, yeni mal sayılır. Muvakkat dağıtmalar: Madde 252 – İtiraz müddetinin bitmesinden sonra muvakkat dağıtmalar yapılabilir. İtiraz üzerine mahkemece henüz intaç edilmemiş bulunan ihtilaflı alacaklar için pay ayrılıp 250 nci madde hükmü dairesinde muhafaza edilir. Kaydettirilmemiş alacaklar: Madde 253 – Evvelce kaydedilmemesinden dolayı tasfiyeye girmemiş olan alacaklara aciz vesikası verilen alacaklar hakkındaki hükümler tatbik olunur. VII. İFLASIN KAPANMASl Nihai rapor ve kapanma kararı: Madde 254 – Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir. Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir. Mahkeme, tasfiyenin bittiğini anladıktan sonra kapanma kararı verir. (Ek fıkra: 2/3/2005-5311/15 md.) İflâsın kapanması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır . [79] İflas dairesi kapanmayı ilan eder. İflas kapandıktan sonra: Madde 255 – İflas kapandıktan sonra tasfiyeden hariç kalmış bir mal bulunduğu haber alınırsa iflas dairesi o mala vaziyed edip sattıktan sonra başka bir merasime hacet kalmaksızın bedelini eksik alan alacaklılara sıralarına göre dağıtılır. Evvelce bankaya yatırılmış olupta tasarrufu kabil bir hale gelen paralar hakkında da hüküm böyledir. Şüpheli bir hak mevzuubahis oldukta iflas dairesi alacaklılara keyfiyeti ilan eder yahut mektupla bildirir ve 245 inci madde mucibince muamele yapılır. İflasın tasfiyesi müddeti: Madde 256 – İflas açıldıktan altı ay içinde tasfiye edilmek lazımdır. Bu müddet içinde tasfiye muamelesi bitmediği takdirde alacaklılar toplanıp basit tasfiye usulünün tatbikına karar verebilir. Bu karar da ekseriyeti meblağiyenin husulü şarttır. Böyle bir karar verilmemişse tetkik icra mahkemesi icabına göre müddeti uzatır. DOKUZUNCU BAP İhtiyati haciz İhtiyati haciz şartları: [80] Madde 257 – Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. (Ek fıkra: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga dördüncü fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) (Ek fıkra: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga beşinci fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) İhtiyati haciz kararı: Madde 258 – İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra:17/7/2003-4949/60 md.) (Değişik üçüncü fıkra:22/7/2020-7251/50 md.) İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İhtiyati hacizde teminat: Madde 259 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür. İhtiyati haciz kararının muhtevası: Madde 260 – (Değişik: 18/2/1965-538/100 md.) İhtiyati haciz kararında : 1. Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri, 2. Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu, 3. Haciz konulmasının sebebi, 4. Haczolunacak şeyler, 5. Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu, Yazılır. İhtiyati haciz kararının icrası: Madde 261 – (Değişik: 18/2/1965-538/101 md.) Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir. (Ek son fıkra: 17/7/2003-4949/61 md.) İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır. Zabıt tutma ve haciz tutanağının tebliği: Madde 262 – (Değişik: 18/2/1965-538/102 md.) Haczi icra eden memur bir tutanak düzenler. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir. İcra dairesi, ihtiyati haciz tutanağının birer suretini üç gün içinde haciz sırasında hazır bulunmıyan alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder. Borçlu tarafından gösterilecek teminat: Madde 263 – (Değişik: 18/2/1965-538/103 md.) Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra memuru tarafından kabul edilecek esham ve tahvilat veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahsa bırakılabilir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez. İhtiyati haczi tamamlıyan merasim: Madde 264 – (Değişik: 18/2/1965-538/104 md.) Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/62 md.) İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder. İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz: [81] Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. İhtiyati haczin kaldırılması: Madde 266 – (Değişik: 18/2/1965-538/106 md.) Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. İhtiyati hacizde iflas yolu ile takip: Madde 267 – (Değişik: 18/2/1965-538/107 md.) Alacaklı, iflasa tabi borçlusu aleyhine 264 üncü maddenin, birinci fıkrası gereğince iflas yolu ile takipte bulunmuş veya iflas yolu ile takipte bulunduktan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş ise, aşağıdaki hükümler tatbik olunur. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasiyle beraber borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mecburdur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mecburdur. 264 üncü maddenin 4 üncü fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. İcrai hacizlere iştirak: Madde 268 – (Değişik: 18/2/1965-538/108 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/64 md.) 261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyatî haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyatî veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez. İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır. İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez. ONUNCU BAP Kiralar hakkında hususi hükümler ve kiralanan taşınmazların tahliyesi Adi kira ve hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti: Madde 269 – (Değişik: 18/2/1965-538/109 md.) Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse,akdi kabul etmiş sayılır. İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz. Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür. İtiraz etmemenin sonuçları: Madde 269/a – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/65 md.) Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir. İtiraz ve kaldırılması usulü: Madde 269/b – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.) Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itırazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir. Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def’ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır. Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def’ide bulunamaz. Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer. (Değişik: 9/11/1988-3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir. Kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye: Madde 269/c – (Ek:18/2/1965-538/110 md.) Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur. Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır. İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir. Kıyasen uygulanacak maddeler: Madde 269/d – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.) 62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uygulanır. Hapis hakkı için defter yapılması: Madde 270 – Kiralıyan evvelce yapılması lazımgelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir. (B.K. 267, 269, 281). Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı istenebilir. İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde bulunması için kiralıyana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir. Kaçırılan eşyayı takip hakkı: Madde 271 – (Değişik: 18/2/1965-538/111 md.) Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya, götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle geri alınabilir. İyi niyet sahibi üçüncü şahısların hakları saklıdır. İhtilaf halinde mahkeme basit yargılama usulü ile meseleyi halleder ve karara bağlar. Mukavelename ile kiralanan taşınmazların tahliyesi: 1 – Tahliye emri ve münderecatı: Madde 272 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir. Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır. 2 – Tahliye ve teslim: Madde 273 – Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz kaldırılırsa kiralanan taşınmaz müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralıyana teslim olunur. Ancak tahliye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır. Tahliye edilecek yerde kiralıyana ait olmıyan eşya bulunursa 26 ncı maddenin hükmü kıyas yoliyle tatbik olunur. İtiraz: 1 – Müddet ve şekli: Madde 274 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir. 2 – İtirazın kaldırılması: Madde 275 – (Değişik: 18/2/1965-538/112 md.) İtiraz vukuunda kiralıyan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res’en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralıyanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır. (Değişik: 9/11/1988-3494/52 md.) Mahkemede açılan davada icra takibi sırasında inkar olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan kiracı veya kiralayan yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir. Kiralanan taşınmazda üçüncü şahıs bulunursa: Madde 276 – (Değişik: 18/2/1965-538/113 md.) Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur. Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın neticesine göre hareket olunur. 36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. Dava etmiyen taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır. Borçlunun nesep ve sebepten usul ve füruu, karı veya kocası, ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları ve iş ortakları ile borçluya tebaan mecurda oturdukları anlaşılan diğer şahıslar, bu madde hükmünün tatbikında üçüncü şahıs sayılmazlar. ONBİRİNCİ BAP İptal davası İptal davası ve davacılar: Madde 277 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler: 1 – Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı, 2 – İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri. İvazsız tasarrufların butlanı: Madde 278 – (Değişik: 18/2/1965-538/114 md.) Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır. Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez. Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir. 1. (Değişik: 9/11/1988-3494/53 md.) (…) [82] (…) [83] füru, (…) [84] (…) 83 (…) [85] arasında yapılan ivazlı tasarruflar, 2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, 3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri, Acizden dolayı butlan: Madde 279 – Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebile acizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır: 1 – Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler; 2 – Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler; 3 – Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler. 4. (Ek : 9/11/1988-3494/54 md.) Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler. Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmediğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez. Zarar verme kastından dolayı iptal [86] Madde 280 – (Değişik: 18/2/1965-538/115 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/66 md.) Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır. (Mülga ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/55 md.) Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir. Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir. İptal davalarında yargılama usulü: Madde 281 – (Değişik: 18/2/1965-538/116 md.) Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik ihtilafları hal ve şartları gözönünde tutarak serbestçe takdir ve halleder. Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava reddolunur. Bu halde hakim, duruma göre herbirini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder. İptal davasında davalı: Madde 282 – (Değişik: 18/2/1965-538/117 md.) İcra ve iflas Kanununun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez. İadenin şümulü: Madde 283 – (Değişik: 18/2/1965-538/118 md.) Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir. İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taallük ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (Davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahküm edilir. İptal davası üzerine üçüncü şahıs da, mamelekinde hasıl olacak eksikliğin borçludan tahsilini aynı davada istiyebilir. Bu talep, iptal davasının tefrik edilerek daha önce hükme bağlanmasına mani değildir. İptal davasını kaybeden üçüncü şahıs, karşılık olarak şeyi veya bedelini borçludan veya iflas masasından geri istiyebilir. Batıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi geri veren alacaklı eski haklarını muhafaza eder. Kendisine bağış yapılan iyi niyetli ise yalnız dava zamanında elinde bulunan miktarı geri vermeye mecburdur. Hak düşürücü müddet: Madde 284 – (Değişik: 18/2/1965-538/119 md.) İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer. ONİKİNCİ BAP Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması [87] [88] I. ADÎ KONKORDATO [89] Konkordato talebi: Madde 285 – (Değişik: 28/2/2018-7101/13 md.) Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Bu durumda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen uygulanır. Konkordato talebine eklenecek belgeler : [90] Madde 286 - (Değişik: 28/2/2018-7101/14 md.) Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler. a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi. b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler. c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste. d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo. e) (Değişik:6/12/2018-7155/13 md.) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları. (Mülga fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Geçici mühlet: [91] MADDE 287 - (Değişik: 28/2/2018-7101/15 md.) Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır. Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. 291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi: [92] Madde 288- (Değişik: 28/2/2018-7101/16 md.) Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir. Geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da ikinci fıkra uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir. Kesin mühlet: [93] Madde 289- (Değişik: 28/2/2018-7101/17 md.) Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar. Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve alacakların çeşitliliği dikkate alınarak alacaklılar kurulunun zorunlu olarak oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte gösterilir. Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır. Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Konkordato komiseri ve alacaklılar kurulu ile bunların görevleri: [94] Madde 290- (Değişik: 28/2/2018-7101/18 md.) Dosyayı teslim alan komiser kesin mühlet içinde, konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlayarak dosyayı raporuyla birlikte mahkemeye iade eder. Komiserin görevleri şunlardır: a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak. b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek. c) Bu kanunda verilen görevleri yapmak. d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak. e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek. f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek. g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek. 8 inci, 10 uncu, 11 inci, 16 ncı, 21 inci ve 359 uncu maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır. Komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetler, asliye ticaret mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır. (Değişik fıkra:6/12/2018-7155/15 md.) Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, komiser olarak görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına bildirir. Listede görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri uygulanır. (Değişik fıkra:6/12/2018-7155/15 md.) Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder; komisere tavsiyelerde bulunabilir ve kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirir. Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa, mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilir. Mahkeme bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verir. Borçlunun malî durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılması: [95] Madde 291- (Değişik: 28/2/2018-7101/19 md.) Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir. Bu karar, 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Mahkeme, bu madde kapsamında kesin mühletin kaldırılmasına karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılması: [96] Madde 292- (Değişik: 28/2/2018-7101/20 md.) İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir: a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa. b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa. c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa. [97] d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse. İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. Kanun yolları: [98] Madde 293- (Değişik: 28/2/2018-7101/21 md.) Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir. [99] Mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflâsına da karar verdiği hâllerde 164 üncü madde hükmü uygulanır. Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları: [100] Madde 294- (Değişik: 28/2/2018-7101/22 md.) Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur. Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilânı tarihi esas alınır. Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde 186 ncı madde hükmü uygulanır. Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür. Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir. Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları: [101] Madde 295- (Değişik: 28/2/2018-7101/23 md.) Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/3 md.) Şu kadar ki, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre satışına izin verilebilir. Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılır. Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları: [102] Madde 296- (Değişik: 28/2/2018-7101/24 md.) Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. (Ek cümle:9/6/2021-7327/4 md.) Bu fıkra kapsamında geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler karşılıklı olarak ifa edilir. [103] Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır. [104] Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları: [105] Madde 297- (Değişik: 28/2/2018-7101/25 md.) Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. (Değişik ikinci fıkra:9/6/2021-7327/5 md.) Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü (…) [106] almak zorundadır. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292 nci madde çerçevesinde karar verir. Birinci ve üçüncü fıkra kapsamında alınan kararlar 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri: [107] Madde 298- (Değişik: 28/2/2018-7101/26 md.) Komiser, görevlendirilmesini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir. Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir. İlgililer, yedi gün içinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla, mahkemeden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilirler. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir. Rehinli taşınmaz malların bu madde kapsamındaki kıymet takdiri, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişilere yaptırılabilir. Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesinin ertelenmesi: Madde 298/a- (Ek: 17/7/2003-4949/78 md.; Mülga: 28/2/2018-7101/65 md.) Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet: [108] Madde 299- (Değişik: 28/2/2018-7101/27 md.) Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır. Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti: Madde 300- (Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/28 md.) Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302 nci madde gereğince vereceği raporda belirtir. Alacaklılar toplantısına davet: Madde 301- (Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/29 md.) Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288 inci madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder. Toplantı günü ilândan en az on beş gün sonra olmak zorundadır. İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri inceleyebilecekleri de bildirilir. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk: Madde 302- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/30 md.) Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. Borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı haklar : Madde 303- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/31 md.) Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder. Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır. Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir. Konkordatonun mahkemede incelenmesi: Madde 304- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır. Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz. Konkordatonun tasdiki şartları: Madde 305- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/33 md.) 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir. Konkordatonun tasdiki kararı, kapsamı ve ilânı: Madde 306- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/34 md.) Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir. Rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi: Madde 307- ( Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/35 md.) Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir. a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır. b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır. c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır. Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi hâlinde satış isteme süresi işlemez. Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir. a) Borçlu finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını 294 üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca üstlenmiş olmalıdır. b) Finansal kiralamadan doğan kira alacağı konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır. c) Ödenmemiş kira borcu, üç aylık tutarı aşmamalıdır. d) Bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zarar, teminat altına alınmış olmalıdır. e) Borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır. Birinci ve üçüncü fıkrada belirtilen alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin duruşmadan önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına çağırılırlar. Borçlu, rehinli veya finansal kiralama konusu malı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, erteleme kendiliğinden hükümsüz hâle gelir. Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, ilgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu da davet ederek aşağıdaki hâllerden birinin varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi kaydıyla erteleme kararını kaldırır. a) Borçlu ertelemeyi yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse. b) Borçlunun serveti ve gelirleri artmış ve borçlu, ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan borcu ödeyebilecek hâle gelmişse. c) Rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama konusu malın iadesi, borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa. Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflâsı: Madde 308- (Başlığı ile Birlikte Değişik: 28/2/2018-7101/36 md.) Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/6 md.) Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır. Kanun yolları: Madde 308/a- (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır . [109] Çekişmeli alacaklar hakkında dava: Madde 308/b - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir. Konkordatonun hükümleri: Madde 308/c - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder. Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. (Değişik birinci cümle:9/6/2021-7327/7 md.) Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206 ncı madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir. Konkordatonun sonuçlanmayan takiplere etkisi: Madde 308/ç - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür. Birinci fıkra hükmü, 308/c maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar için konulan hacizler hakkında uygulanmaz. Konkordato haricinde yapılan vaatler: Madde 308/d - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür. Konkordatonun kısmen feshi: Madde 308/e - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. [110] Konkordatonun tamamen feshi: Madde 308/f - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. 308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır. Konkordatoda harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri: Madde 308/g - (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Tasdik edilen konkordato projesi kapsamında; a) Yapılacak işlemler, 492 sayılı Harçlar Kanununa tabi harçlardan; bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, damga vergisinden, b) Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, c) Borçluya kullandırılacak krediler, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan, istisna edilmiştir. Bu istisna hükümleri konkordato projesinde belirtilen işlemler bakımından borçlu ile proje kapsamındaki alacaklılara özgü olarak uygulanır. Üçüncü kişiler bu istisna hükümlerinden yararlanamaz. Konkordato projesine göre borçları yeni bir itfa plânına bağlanan borçlulara ait olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, geçici mühlet kararının verildiği tarihten konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar işlemez. II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI [111] Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri: Madde 308/h- (Ek: 28/2/2018-7101/38 md.) Adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını bu madde uyarınca talep eder. Komiser, kesin mühlet içinde uygun göreceği zamanda bütün rehinli alacaklıları borçlunun anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet eder. Müzakerede ve müzakereyi takip eden yedi günlük iltihak süresi içinde rehinli alacaklıların, alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluğu ile bir anlaşma hasıl olursa, komiser, imzalanan anlaşmaları tutanağa bağlar ve rehinli alacaklılarla anlaşma yapıldığını 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli raporuna ayrı ve bağımsız bir başlık altında işler. Borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmesi hâlinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olur. Bu husus ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılara borçlu tarafından yapılacak ödemelere ilişkin plan komiser tarafından tutanağa geçirilir ve komiserin 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli rapora da işlenir. Rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamamışsa, bu husus da komiserin gerekçeli raporuna işlenir. Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının bu maddede öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını, 305 inci ve 306 ncı maddeler uyarınca vereceği karara dahil eder. 302 nci madde uyarınca yapılacak alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hâle gelmez. Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilir. Ancak bu fesih sonucunda üçüncü fıkrada belirtilen üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkar, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilir. Bu madde münhasıran adi konkordatoda borçlunun, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması hâlinde uygulanır. 285 ilâ 309/l maddeleri, açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklılar hakkında uygulanmaz. III. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO [112] [113] Şartları ve hükümleri: Madde 309 – (Değişik: 28/2/2018-7101/39 md.) İflâsına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflâs idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir. 302 ilâ 307 nci maddeler ile 308/a ilâ 308/g maddeleri burada da uygulanır. Komisere ait görevler iflâs idaresi tarafından yapılır. Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez. Konkordato hakkında verilen karar iflâs idaresine bildirilir. Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister. İflâstan sonra konkordato iflâs tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir. IV. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO [114] [115] Genel olarak: Madde 309/a- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Malvarlığının terki suretiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir. Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru asliye ticaret mahkemesinin seçime ilişkin kararı onaylamasından sonra göreve başlar. Konkordato komiseri de tasfiye memuru olabilir. [116] Zorunlu içeriği: Madde 309/b - (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Malvarlığının terki suretiyle konkordato aşağıdaki hususları içerir: 1- Alacaklıların malların tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından feragat edip etmedikleri, feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne olduğu. 2- Konkordato tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri. 3- Kanun tarafından belirlenmemişse, malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması. 4- (Değişik: 28/2/2018-7101/41 md.) Alacaklılara yönelik ilânların ve ilgili yerlere bildirimlerin 288 inci madde uyarınca yapılacağı. Konkordato kapsamı dışında kalan mallar varsa bunlar açıkça belirtilir. Tasdikin sonuçları: Madde 309/c- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, borçlu malları üzerinde tasarruf edemez ve bu mallar hakkında tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisi sona erer. Borçlu ticaret siciline kayıtlı ise ticaret unvanına “konkordato tasfiyesi hâlinde” sözcükleri eklenir. Konkordato masası, konkordato kapsamına girmeyen borçlardan dolayı bu unvan altında takip edilir. Konkordato tasfiye memurları konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu hâlinde malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirir. Konkordato tasfiye memurları mahkemelerde konkordato masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas yoluyla uygulanır. Konkordato tasfiye memurlarının hukukî durumu: Madde 309/ç- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Konkordato tasfiye memurları alacaklılar kurulunun nezaret ve denetimine tâbidir. Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının paraya çevrilmesine ilişkin kararlarına karşı öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde alacaklılar kurulu nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına karşı da şikâyet yoluna başvurulabilir. 8, 9, 10, 11, 21 ve 359 uncu maddeler konkordato tasfiye memurlarının işlemlerinde de kıyas yoluyla uygulanır. Paylaştırmaya katılacak alacaklıların belirlenmesi: Madde 309/d- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Tasfiyeden elde edilen hasılatın paylaşımına katılacak olan alacaklıları ve sıralarını belirlemek üzere konkordato tasfiye memurları, alacaklılara yeni bir davet yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticarî defterlere ve yapılan alacak kayıtlarına dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra cetvelini alacaklıların incelemesine hazır tutar. 230 ilâ 236 ncı maddeler kıyas yoluyla uygulanır. Paraya çevirme: Madde 309/e- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Konkordato masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı veya bir bütün hâlinde paraya çevrilir. Paraya çevirme, eğer bir alacak söz konusu ise bu alacağın tahsili veya talep hakkının satılması, diğer mallar için pazarlık veya açık artırma yoluyla gerçekleştirilir. Paraya çevirmenin usulü ve zamanı konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca kararlaştırılır. Rehinli taşınmazlar: Madde 309/f- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Malların üçüncü kişiye devredildiği hâller dışında, rehinli taşınmazların konkordato tasfiye memurları tarafından pazarlık suretiyle satışı ancak, rehinli taşınmazın satış bedelinden alacağını tahsil edemeyen rehinli alacaklıların muvafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde, söz konusu taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla paraya çevrilebilir. Taşınmaz üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri, ipotekler ve şerh edilmiş kişisel hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline göre belirlenir. Taşınır rehinleri: Madde 309/g- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Alacağı taşınır rehniyle temin edilmiş olan alacaklılar rehinli taşınırları konkordato tasfiye memurlarına tevdi etmek zorunda değildirler. Konkordatoda başka bir süre öngörülmedikçe, rehinli alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri zamanda, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla veya rehin sözleşmesinde yetki verilmişse pazarlık yoluyla ya da borsada satmak suretiyle paraya çevirebilirler. Ancak, rehnin paraya çevrilmesi konkordato masasının yararına ise, konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya rehinli malı altı ay içinde paraya çevirmesi için yetki verebilir. Konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya, aynı zamanda 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289 uncu maddesinde öngörülen cezayı da hatırlatarak, bu süre içinde paraya çevirme işlemini gerçekleştirmediği takdirde rehinli malı kendilerine teslim etmesini, haklı bir sebep olmaksızın teslim etmezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını ihtar eder. [117] Tahsili güç ve ihtilaflı hakların alacaklılara devri: Madde 309/ğ- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Alacaklılar kurulu, konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine ihtilaflı veya tahsili güç bir alacaktan, özellikle bir iptal davasından, borçlunun organlarına veya çalışanlarına karşı sorumluluk davasından vazgeçerse, alacaklıları yazıyla veya ilân yoluyla haberdar eder ve 245 inci maddeye uygun olarak bu iddiaların takibi hakkını devretmeyi teklif eder. Paraların paylaştırılması: Madde 309/h - (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Konkordato tasfiye memurları, geçici de olsa her dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler ve payının miktarını her alacaklıya bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine hazır tutar. Pay cetveline karşı şikâyet yoluna başvurulabilir. Konkordato tasfiye memurları, pay cetveli ile birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs dairesine tevdi ederler. Rehin açığı: Madde 309/ı- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar, alacaklarının açık kalan kısmı için geçici dağıtıma katılırlar. Açık kalan kısım konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenir ve bu karara karşı şikâyet yoluna gidilebilir. Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehin paraya çevrilmemişse, rehinli alacaklı komiser tarafından açık kalacağı öngörülmüş olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedelin öngörülen miktarın altında kaldığını ispatlayan rehinli alacaklı, buna tekabül eden ödemelere hak kazanır. Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedel ile o zamana kadar yapılan geçici ödemeler toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır. Tevdi: Madde 309/i- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenen sürede hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar 9 uncu madde hükümlerine göre bankaya yatırılır. Beş yıl içinde hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar iflâs dairesi tarafından dağıtılır; 255 inci madde kıyas yoluyla uygulanır. Faaliyet raporu: Madde 309/j- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Tasfiye sona erince konkordato tasfiye memurları bir nihaî rapor düzenler. Bu nihaî rapor alacaklılar kurulunun onayına sunulur. Kurul onayladığı nihaî raporu tasdik makamı olan ticaret mahkemesine gönderir ve tasdik makamı da alacaklıların incelemesine hazır tutar. Tasfiyenin bir yıldan uzun sürmesi hâlinde konkordato tasfiye memurları, her yıl en geç Aralık ayı sonuna kadar, tasfiye edilen malvarlığının ve henüz paraya çevrilmemiş malların durumunu belirten bir cetvel ve faaliyetleri hakkında bir rapor düzenleyip alacaklılar kuruluna tevdi eder. Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar alacaklıların incelemesine hazır bulundurulmak üzere alacaklılar kurulu aracılığıyla tasdik makamına sunulur. Hukukî işlemlerin iptali: Madde 309/k- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Borçlu tarafından konkordatonun tasdikinden önce yapılmış hukukî işlemler 277 ilâ 284 üncü maddelere göre iptale tâbidir. (Değişik ikinci fıkra: 28/2/2018-7101/43 md.) Geçici konkordato mühletinin verildiği tarih, iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflâsın açılmasının yerini tutar. Konkordato masasına yöneltilen taleplerin tasarrufun iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini sağlamak mümkün ise konkordato tasfiye memurları, def’î yoluyla iptal talebinde bulunmaya yetkili ve yükümlüdürler. Uygulanacak ortak hükümler: Madde 309/l- (Ek: 17/7/2003-4949/84 md.) Niteliğine aykırı düşmedikçe 285 ilâ 308/g maddeleri malvarlığının terki suretiyle konkordatoda da uygulanır. [118] V. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI [119] [120] Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma: Madde 309/m- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda olan veya mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yetmeyen ya da bu hallerden birine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel olan bir sermaye şirketi veya kooperatif, önceden müzakere edilmiş ve projeden etkilenen alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan yeniden yapılandırma projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için başvurabilir. 309/m ilâ 309/ü maddelerinde geçen “projeden etkilenen alacaklılar” terimi, yeniden yapılandırma projesi ile alacakları, hakları veya menfaatleri yeniden yapılandırılacak alacaklıları ifade eder. “Gerekli çoğunluk” terimi, projeden etkilenip oylamaya katılan alacaklıların sayı itibarıyla en az yarısını aşan ve oy kullanan alacaklıların alacaklarının en az üçte ikisini oluşturan ve projenin kabulü için gerekli olan çoğunluğu ifade eder. Projenin birden fazla alacaklı sınıfı içermesi hâlinde, her alacaklı sınıfının kendi içinde projeyi gerekli çoğunluk ile kabul etmiş olması gerekir. Yeniden yapılandırma projesi: Madde 309/n- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Asliye ticaret mahkemesine sunulacak yeniden yapılandırma projesi, aşağıdaki hususları içerir: 1- Projeden etkilenen alacaklıların tâbi olacağı koşullar ve benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne şekilde sağlanacağı. 2- Projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere etkisi. 3- Projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisine etkisi. 4- Borçların yeniden yapılandırılması için gerekli görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup başvurmayacağı. 5- Borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri, diğer bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana sözleşmesinin değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak kişilerin belirlenmesi, borçların vadelerinin uzatılması, faiz oranlarının değiştirilmesi, menkul kıymet ihracı gibi projenin uygulanabilirliğini sağlayabilecek yöntemler. 6- Tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim tarafından ve nasıl denetleneceği. 7- Projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu alacaklı projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul etmediği sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren alacaklarla eşit muameleye tâbi olacağı. Hukukî nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer olan alacakların aynı sınıfta yer almaları şartıyla, proje, alacaklıları birden fazla sınıf içerisinde gruplandırabilir. Başvuruya eklenecek belgeler: Madde 309/o- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Başvuruya eklenecek belgeler şunlardır: 1- Yeniden yapılandırma projesi. 2- Borçlunun malî durumunu gösterir belgeler, ayrıntılı bilanço, defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel, gelir tablosu ve borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler. 3- Projenin, borçluyu yeniden ödeme kabiliyetine kavuşturarak muaccel borçlarını ödeme plânına göre ödeyebilecek ve nakit akışını gerçekleştirecek duruma getireceğini gösteren belgeler. 4- Projeden etkilenen ve etkilenmeyen alacaklılar ile bunların alacaklarının listesi. 5- Başvuru öncesi müzakere sürecini tanımlayan ve projeden etkilenen alacaklıların proje hakkında karar vermelerine olanak sağlayan yeterli bilgilendirmenin iadeli taahhütlü mektup ya da noter ihbarnamesi gibi uygun araçlarla yerine getirildiğini gösteren delilleri de içeren açıklamalar. 6- Projeden etkilenip de onay veren alacaklıların, bu beyanlarını içeren, imzası ve tarihi noterlikçe onaylı tutanaklar. 7- Projeye göre alacaklıların eline geçecek miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren belge. 8- Sayı ve meblağ itibarıyla çoğunluk koşulunun gerçekleştiğini gösteren cetvel. 9- Borçlunun ödeme kabiliyetine kavuşabileceğini ve projede yer alan koşullara uymasının mümkün olduğunu gösteren ve gerekli nitelikleri haiz bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanmış bulunan finansal analiz raporları ile dayanakları. Başvuru üzerine ve ara dönemde mahkemece yapılacak işlem ve alınacak tedbirler: Madde 309/ö- 4(Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Mahkeme, başvurudan itibaren otuz gün içinde gerçekleşecek olan duruşmanın gününü belirler; başvuruyu, 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurur ve projeden etkilenip adresi bilinen tüm alacaklılara tebliğ eder. Yapılacak olan ilân ve tebligatta, başvurunun kapsam ve sonuçları, başvuru dosyasının hangi tarihten itibaren nerede görülebileceği ve itirazların da ileri sürülebileceği duruşmanın günü ve saati gösterilir. Mahkeme, ayrıca, borçlunun veya alacaklılardan birinin talebi üzerine, başvuru hakkında verilecek nihai kararın verilmesine kadar geçecek olan dönem için borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun faaliyetleri bakımından gerekli gördüğü tedbirleri derhal alır. Bu durumda mahkeme, tespit edilen duruşma gününü beklemeksizin ayrıca bir duruşma günü tayin edebilir, alacaklılar ve borçlu tarafından seçilmiş, atanmasından projenin tasdikine veya reddine ilişkin kararın verilmesine kadar borçlunun faaliyetlerinin sevk ve idaresini bizzat üstlenecek ya da bu faaliyetleri denetleyecek olan ve lazım gelen bilgi ve tecrübeye sahip ve gerekli nitelikleri haiz bir veya birkaç ara dönem denetçisi tayin edebilir. Alacaklılar ve borçlunun ara dönem denetçisi seçmedikleri ya da herhangi bir denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları, ancak şartların ara dönem denetçisi atanmasını gerekli kıldığı hallerde mahkeme, niteliği ve yetkileri yönetmelikle belirlenecek olan bir veya birkaç ara dönem denetçisini re’sen atayabilir. Mahkeme, projeden etkilenen alacaklıların borçluya karşı başlattıkları takiplerin ve bu takiplerle ilgili olan davaların, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipleri ve davaları da kapsayacak şekilde durdurulmasına, yeni icra takibi yapılmasının etkilenen alacaklılar için yasaklanmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına ara dönem için karar verebilir. Bu durumda, bir takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez. Ara dönemde borçlu, işletmenin devamı için zorunluysa veya malvarlığının kıymetinin korunması ya da artırılması için gerekli görülmesi hâlinde, kredi gibi finansman araçlarına başvurabilir. Bir finansman kaynağının kullanılabilmesi için teminat verilmesi gerekiyorsa, bu teminat öncelikle borçlunun daha önce üzerinde rehin tesis edilmemiş taşınır veya taşınmaz malları üzerinde sağlanır. Finansman kaynağı terimi, borçluya hammadde gibi işletmenin faaliyet gösterebilmesi için gerekli mal ve hizmetleri sağlayanları da kapsar. Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları: Madde 309/p- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Tasdik duruşmasında mahkeme, ara dönem denetçisini, borçlu işletmenin yetkililerini ve duruşmada hazır bulunan alacaklıları dinler. Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyiniyetle başvurduğunu, 309/m ilâ 309/o maddelerindeki şartların yerine geldiğini ve projeyi reddetmiş olan her alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az iflâs tasfiyesi sonunda eline geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği takdirde, en geç otuz gün içinde başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar verir. Mahkeme, tasdik kararı ile birlikte, borçlu ile alacaklıların bu konudaki görüşlerini de dikkate alarak, yetkileri sadece projenin yerine getirilmesine ilişkin esasları denetleyip alacaklılara durumu düzenli olarak rapor etmekten ibaret olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin edebilir. Borçlu ve alacaklılar, denetçi seçmedikleri ya da herhangi bir denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları takdirde, mahkeme, nitelikleri ve görev alanı yönetmelikle belirlenecek olan bir denetçiyi re’sen atayabilir. (Değişik üçüncü fıkra:2/3/2024-7499/2 md.) Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilir. Tarafların itirazı ile istinaf ve temyiz maktu harca tâbidir. [121] Kararın sonuçları: Madde 309/r- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Yeniden yapılandırma projesi, tüm hüküm ve sonuçlarını, başvurunun tasdikine ilişkin kararın verildiği andan itibaren doğurmaya başlar. Projenin koşulları, projeden etkilenen alacaklılarla yapılmış olan tüm sözleşme hükümlerinden önce gelir. Kararın temyiz incelemesi sonunda Yargıtayca bozulması üzerine, projenin tasdik kararının icrası kendiliğinden durur. Bozma kararına kadar yapılan işlemler geçerliliğini muhafaza eder. Projeden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu sözleşmelerde projenin tadiline veya feshine yol açabilecek veyahut borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurmasının temerrüt hali oluşturacağına ya da akde aykırılık teşkil edeceğine ilişkin hükümler bulunması hâlinde, bu hükümler borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının verilmesi hâlinde, mahkemece verilmiş tedbirler kalkar, durmuş olan dava ve takiplere devam edilir. Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi: Madde 309/s- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında, 308/e maddesi ile 308/f maddesinin birinci fıkrası kıyasen uygulanır. Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar verilir ve bu karar kesinleşirse, durum mahkemece 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurulur. İlândan itibaren on gün içinde, projeden etkilenen alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal iflâsına karar verilmesini isteyebilirler. [122] Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin tadili: Madde 309/ş- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Projenin bir kısmının ihlâli hâlinde, bu ihlâl sadece bazı alacaklıları etkiliyorsa, hakları ihlâl edilen bu alacaklıların borçlu ile projenin tadili konusunda anlaşmaya varmaları durumunda, tadil edilmiş proje mahkemenin tasdikine sunulur. Projenin devamı için bu tadilatın yapılması zorunlu ise ve tadil edilmiş proje hakları ihlâl edilmiş olan alacaklıları projeden etkilenen diğer alacaklılardan daha uygun bir duruma getirmiyorsa, mahkeme tadil edilmiş projeyi tasdik eder. Yeniden yapılandırma projesinin tasdikine ilişkin usul projenin tadili hakkında da uygulanır. Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin ihlâli ve muhtelif hükümler: Madde 309/t- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Borçlunun projeden doğan yükümlülüklerini tamamen veya kısmen zamanında yerine getirmemesi hâlinde durum proje denetçisi, borçlu veya projeden etkilenen alacaklılar tarafından projeyi tasdik etmiş olan mahkemeye bildirilir. Aynı hak, projenin tasdikinden önce borçluya teminat mukabili veya teminatsız olarak kredi gibi finansman kaynağı yaratıp bundan kaynaklanan alacağını kısmen veya tamamen elde edemeyen alacaklı için de söz konusudur. Bu bildirim üzerine mahkeme, borçlunun malvarlığının korunabilmesi için, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruflarını önleyici tedbirler de dahil olmak üzere, gerekli muhafaza tedbirlerini alır ve bir duruşma günü tayin ederek 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurur. Mahkeme, projeden etkilenen veya etkilenmeyen alacaklıların vakî itirazlarını inceledikten sonra, borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin uygulanmayıp tadilinin de söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının alacağını tamamen ya da kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun iflâsına hükmeder. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasına, bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile başvuramazlar. Ara dönem denetçisi ve proje denetçisi hakkında 334/a madde hükümleri uygulanır. Harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri: Madde 309/u- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Tasdik edilen proje kapsamındaki; 1- Yapılacak işlemler ve düzenlenecek kâğıtlar, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisi ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan, 2- Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, 3- Borçluya kullandırılan ve kullandırılacak krediler, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan, 4- Diğer benzeri işlemler, kâğıtlar ve krediler vergi, resim, harç ve fon yükümlülüklerinden (4306 sayılı Kanun uyarınca ödenmesi gereken Eğitime Katkı Payı hariç), İstisna edilmiştir. İstisna, alacaklıların tasdik edilen proje kapsamında edindikleri varlıkları elden çıkardıkları hallerde de uygulanır. Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınır. Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi hâlinde dahi, bu madde uyarınca uygulanmış istisnalar geri alınmaz. Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesine göre borçları yeni bir itfa plânına bağlanan borçlular tarafından alınmış olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, projeler ile belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılır. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasının uygulanması sırasında aranacak noter onaylı belgelere ilişkin noter harcı maktu olarak alınır. Yönetmelik: Madde 309/ü- (Ek: 12/2/2004-5092/8 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde Adalet Bakanlığınca sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasının uygulanmasına ilişkin yönetmelik yürürlüğe konulur. ON ÜÇÜNCÜ BAP Taksiratlı ve hileli iflas I – TAKSİRATLI İFLAS Taksiratlı iflas halleri: Madde 310 – Aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksiratlı sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır: 1 – Ziyanları için makul sebepler gösteremezse; 2 – Evinin masrafları hadden fazla ise; 3 – Kumar yahut mücerret baht oyunlarında ve borsa muamelelerinde külliyetli para sarfetmişse; 4 – Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu vaziyetinden haberleri olmıyan kimselerden ehemmiyetli miktarda veresiye mal satın yahut borç para almış ise; 5 – (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.) Ticaret Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 ila 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri hiç veya kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise; 6 – Mevcudu ile alacağından çok fazla mebaliğ için senetler imza etmiş ise; 7 – (Değişik: 18/2/1965-538/128 md.) İflas takibi sırasında mahkeme, iflas idaresi veya iflas dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret olmaksızın gelmemiş ise; 8 – İşlerini terkederek kaçmış ise; 9 – Evvelki bir konkordato şartlarını ifa etmeden yeniden iflasına hükmolunmuş ise; 10 – 178 inci maddenin son fıkrası hükmüne riayet etmeyipte bir sene içinde iflası vuku bulmuşsa. II – HİLELİ İFLAS Hileli iflas halleri: Madde 311 – (Değişik: 18/2/1965-538/129 md.) İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır: 1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse; 2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse; 3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa; 4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa; 5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa; 6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından, hem de malolduğu veya satınalındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf ederse; 7. Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse; 8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse. (Değişik: 6/6/1985-3222/38 md.) Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur. Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar. Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin aktifini azaltmak maksadiyle ona ait taşınır ve taşınmaz malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadiyle kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır. ON DÖRDÜNCÜ BAP İtibarın yerine gelmesi İtibarın yerine gelmesi: A – Hileli müflis: Madde 312 – Hileli müflis itibarının yerine gelmesini Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun memnu hakların iadesine dair faslındaki hükümlere göre elde edebilir. Ancak mezkür fasılda yazılı şartların ifasından başka dilekçesine, masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacakları tamamen itfa edildiğine dair makbuzlarını veya sair vesikalarını raptetmesi lazımdır. B – Taksiratlı müflis: Madde 313 – Taksiratlı müflis infazı lazımgelen cezasını çektikten veya kanuni sebeplerle ceza düştükten sonra iflas kararını veren mahkemeye arzuhal ile müracaat ederek itibarının yerine gelmesini talep edebilir. İstida masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını gösteren iflas dairesinden alınmış bir defterle bu borçların tamamen itfa edildiğine dair makbuzlar veya sair ispat edici evrak ile tevsik edilir. C – Adi müflis: Madde 314 – Adi müflis masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını itfa ettiğine dair makbuz veya vesikaları göstererek iflasa karar veren mahkemeden itibarının yerine gelmesini isteyebilir. İlan: Madde 315 – Yukarki maddelere göre talebin kabulü üzerine verilen hüküm, Resmi Gazete ile ilan olunur. Ölümden sonra itibarın yerine gelmesi: Madde 316 – Hileli veya taksiratlı yahut adi müflisin itibarının yerine gelmesine ölümünden sonra mirasçılarından birinin talebiyle de hükmolunabilir. ON BEŞİNCİ BAP Fevkalade hallerde mühlet ve tatil I – FEVKALADE MÜHLET Bu babın tatbiki şartları: [123] Madde 317 – Fevkalade hallerde hususile devamlı iktisadi buhranlarda Cumhurbaşkanı 318 den 329 uncuya kadar olan maddeler hükümlerinin muayyen bir müddet için bu hallerden müteessir olan mıntaka borçlularına tatbik edilmesine karar verebilir. Fevkalade mühletin kabulü, borçlunun dilekçesi: Madde 318 – Cumhurbaşkanınca bu suretle tayin edilen mıntakalarda 317 nci maddede gösterilen haller sebebiyle kusuru olmaksızın taahhütlerini ifa edemiyen borçlu mühletin hitamında borçlarını tamamen tediye edebileceğini ahval ümit ettiriyorsa icra mahkemesinden nihayet altı ayı geçmemek üzere fevkalade bir mühlet istiyebilir. [124] Borçlu dilekçesine mali vaziyetini gösteren vesikaları, alacaklıların listesini raptetmeğe ve icra mahkemesi tarafından talep olunan bütün malümatı vermeğe ve kendisinden istenebilecek evrakın hepsini göstermeğe mecburdur. Borçlu iflas yoliyle takibe tabi ise dilekçesine fazla olarak bilanço ve defterlerini de rapteder. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/85 md.) Dilekçenin verilmesinden sonra icra mahkemesi, 326 ncı maddede öngörülen alacaklar hariç, tedbir yoluyla derdest takipleri durdurabilir. İcra mahkemesi, takiplerin durdurulması süresinin fevkalâde mühletten indirilip indirilmeyeceğini ve indirilecekse ne ölçüde indirileceğini belirler. İcra mahkemesince yapılacak tetkikler: Madde 319 – İcra mahkemesi lüzum gördüğü tahkikleri de yaptıktan sonra mühlet talebi ilk bakışta esassız gibi görünmezse bir gün tayin ve o gün için ilan tarikiyle bütün alacaklıları davet ve icabında ehli hibreye de müracaat eyler. Alacaklılar tayin olunan günden evvel dosyayı tetkik edebilirler; alacaklıların mühlet talebine karşı tahriri itirazlarını dermeyan etmek yetkileri de vardır. İcra mahkemesi kısa bir müddette kararını verir; mühlet vermekle beraber borçluyu bir veya mütaaddit taksitlerle ödemeğe de mecbur edebilir. İstinaf yoluna başvurma [125] Madde 320- (Değişik: 2/3/2005-5311/20 md.) Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilir. [126] İcra mahkemesi tarafından verilmiş olan fevkalâde mühletin hükmü, bölge adliye mahkemesinin kesin kararına kadar geçerlidir. Defter tanzimi, komiser: Madde 321 – İcra mahkemesi, mühlet kararını vermezden evvel veya verirken defter tutulmasını emreder ve alacaklıların haklarını korumak maksadiyle diğer bütün tedbirleri alır. İcra mahkemesi mühlet vermekle beraber borçlunun muamelelerine nezaret etmek üzere bir komiser tayin edebilir. Kararın tebliği: Madde 322 – Mühlet kararı katileşince icra dairesine tebliğ ve hemen ilan olunur. Neticeler, takipler ve müddetler: Madde 323 – (Değişik: 17/7/2003-4949/86 md.) Mühlet içinde borçluya karşı takip yapılabilir ve bu takiplere hacze veya depo emrine kadar devam edilebilir. Haczedilen ücretler mühlet sırasında da tahsil edilir; mühlet sırasında veya mühletten önce başlatılmış bir takip çerçevesinde aynî teminat kapsamına girdiği takdirde kiralar için de aynı kural geçerlidir. Buna mukabil, rehnin paraya çevrilmesi talebi, haciz veya depo emri mühletin verilmesinden önce vuku bulmuş olsa bile, satış yapılamaz veya iflâsa karar verilemez. 106, 150/e, 156, 206, 278, 279 ve 280 inci maddelerde öngörülen süreler mühlet süresince uzatılır. Aynı kural, aynî teminatlarda, taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacakların faizleri için de geçerlidir. Borçlunun tasarruf hakları: A – Umumiyetle: Madde 324 – Borçlu işlerine devam edebilir. Ancak mühletin devamınca alacaklıların kanuni menfaatlerine dokunacak yahut alacaklılardan bir kısmını diğerlerinin zararına olarak tercih suretiyle yapılacak muameleler memnudur. B – Yetkili makam tarafından alınan hususi tedbirler hakkında: Madde 325 – İcra mahkemesi fevkalade mühleti verirken komiserin, yoksa bizzat icra mahkemesinin muvafakati olmaksızın borçlunun taşınmazlarını temlik yahut bunlar üzerinde ayni haklar tesis, rehinler ihdas, ivazsız tasarruflar icra etmiyeceğine ve fevkalade mühletten evvel doğmuş borçlara karşı ödemeler yapamıyacağına ve kefalet edemiyeceğine ve ederse hükümsüz olacağına karar verebilir. Ancak 206 ncı maddede mezkür ikinci ve üçüncü sıradaki borçların ödenmesi ve 319 uncu maddenin üçüncü fıkrasında bahsolunan taksitlerin tediyesi için muvafakat almağa lüzum yoktur. Fevkalade mühlet kararında yukardaki kayıtlar bulunursa bunlar da ilana yazılır ve fevkalade mühlet tapu siciline temlik hakkının tahdidi suretiyle geçirilir. Fevkalade mühlete tabi olmıyan alacaklar: Madde 326 – (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/87 md.) Mühlet, beşyüzmilyon liradan aşağı alacaklara ve 206 ncı maddenin birinci sırasındaki alacaklara uygulanmaz. Bu alacaklar, borçlu iflas yoliyle takibe tabi bulunmuş olsa bile fevkalade mühlet esnasında ancak haciz yoliyle yahut rehinin paraya çevrilmesi suretiyle takip olunabilir. Uzatma: [127] Madde 327 – 317 nci madde hükümlerine göre tayin olunan müddet içinde borçlunun dilekçesi üzerine icra mahkemesi tarafından verilen fevkalade mühlet; bunu icap ettiren sebepler borçlunun kusuru olmaksızın devam ediyorsa nihayet dört ay uzatılabilir. Borçlu dilekçesine alacaklıların mütemmim bir listesini ve eğer iflas yoliyle takibe tabi ise mütemmim bir bilanço raptetmeğe mecburdur. İcra mahkemesi alacaklıların itirazlarını yazı ile bildirmeleri için bir müddet tayin ederek uzatma talebini ilanla tebliğ eder. Bir komiser tayin edilmiş ise o da rapor vermeğe davet olunur. Müddet bittikten sonra icra mahkemesi kararını verir ve bu karar aynı şartlara göre ilan olunur. Fevkalade mühlette olduğu gibi bu karar hakkında da istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu halde dosya üzerine kararını verir. Refi: Madde 328 – İcra mahkemesi aşağıdaki hallerde alacaklılardan birinin veya komiserin talebi üzerine mühletin kalkmasına karar verebilir: 1 – Borçlu tayin olunan taksitleri vaktinde ödemezse; 2 – Borçlu komiserin talimatı hilafına hareket eder ve alacakların kanuni menfaatlerini ihlal yahut bazılarını diğerlerinin zararına olarak iltizam eylerse; 3 – Borçlunun icra mahkemesine verdiği malümatın hakikata muhalif olduğunu yahut borçlunun bütün taahütlerini ifaya muktedir bulunduğunu alacaklılardan biri ispat ederse. Borçlu dinlenmeğe yahut itirazlarını yazı ile bildirmeğe davet olunur. İcra mahkemesi icabı halinde mütemmim malümat elde ettikten sonra dosya üzerine kararını verir. Müracaat vukuunda bölge adliye mahkemesi de aynı veçhile hareket eder. Refi kararı mühlet kararının tabi olduğu şartlar dairesinde ilan olunur. [128] Refi kararı ikinci ve üçüncü numaralara göre verilmiş ise borçluya konkordato mühleti veya yeni bir fevkalade mühlet verilemez. Fevkalade mühlet içinde kondordato ve yeniden mühlet verilmemesi: Madde 329 – Fevkalade mühletin devamı esnasında konkordato talep etmek arzusunda bulunan borçlu vesikalarını ve komiserin mütalaanamesiyle birlikte kondordato projesini mühletin bitmesinden evvel vermeğe mecburdur. Fevkalade müddetin bitmesinden sonra başlıyan altı ay içinde konkordato mühleti verilemiyeceği gibi yeniden fevkalade mühlet de verilemez. İflâsın ertelenmesi ile ilişki: Madde 329/a- (Ek: 17/7/2003-4949/88 md.; Mülga: 28/2/2018-7101/65 md.) II – FEVKALADE HALLERDE TATİL İcra takiplerinin durdurulması halleri: [129] Madde 330 – Salgın hastalık, umumi bir musibet veya harb halinde Cumhurbaşkanı karariyle memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir. ON ALTINCI BAP I. Cezai hükümler Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksilten borçluların cezası: Madde 331- (Değişik: 31/5/2005-5358/1 md.) Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır. Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır. Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur. Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlunun cezası: Madde 332 – (Değişik: 31/5/2005-5358/2 md.) Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, onbeş günden altı aya kadar hapis cezasiyle cezalandırılır. Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır. Bu suç alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur. Borçluyu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikâyet hakkı yoktur. İflas ve konkordato işlerinde hususi menfaat temin edenlerin cezası: Madde 333 – (Değişik: 31/5/2005-5358/3 md.) Her kim iflas bürosu veya idaresinin yahut bir alacaklının veya alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut konkordatoya muvafakatini kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vaat ederse altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Menfaat temin eden alacaklı yahut mümessili de aynı ceza ile cezalandırılır. Suçun iflas bürosu veya idaresi üyesi tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır. Ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu: Madde 333/a- (Ek: 17/7/2003-4949/90 md.; Değişik: 31/5/2005-5358/4 md.) Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, fail hakkında zararın ağırlığına göre ikibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Konkordatoda veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında yetkili kimseleri hataya düşüren ya da konkordato veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma koşullarına uymayan borçlunun cezası: [130] Madde 334- (Değişik: 31/5/2005-5358/5 md.) Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesini tasdik ettirmek için hileli tutum ve davranışlarıyla malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Konkordato komiserinin sorumluluğu: Madde 334/a- (Ek: 17/7/2003-4949/92 md.; Mülga: 31/5/2005-5358/23 md.) Kiracının cezalandırılacağı haller: Madde 335 – Üzerlerinde kiralayanın hapis hakkı tanınmış ve 270 inci madde mucibince defteri yapılmış eşyayı kaçıran veya gizleyen borçlu ile tahliyesi emrolunan yeri kiralayana zarar vermek maksadiyle işgal ettiren şahıs Türk Ceza Kanununun (276) ncı maddesine göre cezalandırılır. Müflisin mallarını vermeyenler hakkındaki cezalar: Madde 336 – (Değişik: 31/5/2005-5358/6 md.) Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahıslar, iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları tarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını bildirmezlerse, doksan güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Kendisine teslim edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar: Madde 336/a- (Ek: 17/7/2003-4949/93 md.; Mülga: 31/5/2005-5358/23 md.) Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi: [131] Madde 337 – (Değişik: 31/5/2005-5358/7 md.) (İptal birinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 28/2/2008 tarihli ve E.: 2006/71, K.: 2008/69 sayılı Kararı ile.) 162, 209 ve 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet edenler hakkında da iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine, aynı ceza verilir. Bu maddelerde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi hâlinde, verilen ceza düşer. Ticareti terk edenlerin cezası: Madde 337/a – (Ek: 18/2/1965-538/133 md.; Değişik: 31/5/2005-5358/8 md.) 44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez. Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır. Hakikata muhalif beyanda bulunanların cezası: Madde 338 – (Değişik: 31/5/2005-5358/9 md.) Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının alacağının aciz vesikasına bağlanmasından en geç beş sene içinde müracaatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin üstünde kalan gelirlerinden icra mahkemesinin dörtte birden az olmamak üzere tespit edeceği kısmını icra mahkemesi kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine yatırmaya mecburdur. Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu hakkında bir yıla kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi bir yılı geçemez. Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari ücretin üstünde eline geçen para ve menfaatlerin icra mahkemesi kararı ile belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacaklı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla öncelik hakkını haizdir. Beyandan sonra mal ve kazançta olan tezayüdü bildirmeyen borçlunun cezası: Madde 339 – (Değişik: 31/5/2005-5358/10 md.) Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer. Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza: Madde 340 – (Değişik: 31/5/2005-5358/11 md.) 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. Çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası: Madde 341 – (Değişik: 31/5/2005-5358/12 md.) (Mülga:24/11/2021-7343/32 md.) İcra dairesince teslim edilen taşınmaz veya gemiye tekrar girenlerin cezası: Madde 342 – (Değişik: 31/5/2005-5358/13 md.) İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen bir taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 290 ıncı maddesi mucibince umumi hükümler dairesinde cezalandırılır. 30 ve 31 inci maddeler hükmüne muhalefet edenlerin cezası: Madde 343 – (Değişik: 31/5/2005-5358/14 md.) Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilâm hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçluların, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir. Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası : [132] Madde 344 – (Değişik: 31/5/2005-5358/15 md.) Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir. Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir. Hükmi şahısların muamelelerinde kimlerin ceza göreceği: Madde 345 – Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur (İkinci fıkra mülga: 29/6/1956-6763/42 md.) Sermaye şirketlerinin iflasını istemek mecburiyetinde olanların cezası: Madde 345/a – (Ek: 18/2/1965-538/137 md.; Değişik: 31/5/2005-5358/16 md.) İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikâyeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Artırmadan çekilme: Madde 345/b – (Ek: 9/11/1988-3494/59 md.; Değişik: 31/5/2005-5358/17 md.) Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaat olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir. Aracılara da aynı ceza verilir. Görev ve birleştirilme yasağı: [133] Madde 346 – (Değişik: 31/5/2005-5358/18 md.) Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir. İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez. Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır. Şikayet süresi: Madde 347 – (Değişik: 31/5/2005-5358/19 md.) Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer. Yetki: Madde 348 – (Değişik: 31/5/2005-5358/20 md.) Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir. Yargılama usulü: Madde 349 – Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur. İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar. İcabında icra mahkemesi, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir. Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoliyle sorguya çekilir. Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür. Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer. Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur. Duruşma: Madde 350 – İcra mahkemesi iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir. Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz. Tahkikat: Madde 351 – Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu delillerle bağlıdır. Maznun müdafası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir. Karar: Madde 352 – İcra mahkemesi iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir ve hulasasını Cumhuriyet Savcısına bildirir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/99 md.) Takibi şikâyete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir. Ceza kararnamesi: Madde 352/a- (Ek: 17/7/2003-4949/100 md.; Mülga: 31/5/2005-5358/23 md.) Madde 352/b – (Ek: 6/6/1985-3222/44 md.; Mülga: 31/5/2005-5358/23 md.) İtiraz: [134] Madde 353 – (Değişik: 31/5/2005-5358/21 md.) (Değişik birinci fıkra: 31/3/2011-6217/5 md.) İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, (…) 135 tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir . [135] İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır. Davanın ve cezanın düşmesi ile ceza verilemeyecek hâller [136] Madde 354 – Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer. (Mülga ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) (Ek fıkra: 31/5/2005-5358/22 md.) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez. (Ek fıkra: 31/3/2011-6217/6 md.) Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz. ONYEDİNCİ BAP Hususi hükümler Maaş ve ücretlerin kesilmesinde usul: Madde 355 – Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar. Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur. Yukarıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler: Madde 356 – Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır. Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır. Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hakkında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu dairenin vazifesidir. Cumhuriyet savcılığınca takip: Madde 357 – İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmıyanlar hakkında ait olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır. Üçüncü şahsa bırakılan mallar: Madde 358 – Üçüncü şahıs icraca haczolunup kendisine bırakılan malları icra dairesinden istendiği anda evvelki vaziyetinde iade ile mükelleftir. Bu suretle eline bırakılan malların kendisine atfolunamıyacak bir sebepten dolayı telef veya ziyaını ispat edemiyen üçüncü şahıs hakkında ceza takibinden başka evvelce tesbit edilmiş olan kıymetler, hükme hacet kalmaksızın icra dairesince re’sen tazmin ettirilir. Bu kıymetleri tazmin ile mükellef olanlar, icra dairesinin bu baptaki talep ve kararına karşı icra mahkemesine, 16 ncı maddede tayin edilen müddet içinde şikayette bulunabilirler. İcra dairelerinin muhabereleri: Madde 359 – İcra memurları yaptıkları muameleden dolayı her daire ve makam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler. Haczedilen malların istinabe suretiyle satışı: Madde 360 – Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, istinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince hallolunur. Fazla verilen paranın geri alınması: Madde 361 – İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Emanetler hakkında zamanaşımı: Madde 362 – İcra veznesine tevdi yahut dairece tahsil olunan para veya icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya tevdi veya tahsil yahut hıfız tarihinden itibaren on seneye kadar alakadarları tarafından müracaat olunmazsa talep hakkı Hazine lehine düşer. Özel okullar ile özel öğrenci yurt ve benzeri kurumların taşınır ve taşınmaz mallarının haczi: MADDE 362/a – (Ek: 9/5/2018-7141/1 md.) 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar ile 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun kapsamında faaliyet gösteren özel öğrenci barınma hizmetleri veren yurt ve benzeri kurumların taşınır ve taşınmaz malları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler hariç olmak üzere içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonunda haczedilir. [137] KANUN YOLLARINA BAŞVURMA VE SON MADDELER [138] İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi Madde 363- (Değişik: 2/3/2005-5311/24 md.) İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvuru süresi (…) 139 tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır. [139] [140] İcra mahkemesi kararları aleyhine işlemleri uzatmak gibi kötüniyetle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılırsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır. Kesin bir karara karşı kötüniyetle istinaf yoluna başvuranlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. İstinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. İcranın devamı için gereken evrak alıkonularak bunların birer örneği bölge adliye mahkemesine gönderilecek dosyaya konulur. Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi [141] Madde 364- (Değişik: 2/3/2005-5311/25 md.) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk lirasını geçen nihaî kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. [142] (Değişik cümle:2/3/2024-7499/3 md.) Birinci fıkrada belirtilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. Temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. İstinaf dilekçesinin reddi [143] Madde 365 – (Değişik: 2/3/2005-5311/26 md.) İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir. İstinaf yoluna başvuran kişi ret kararını kabul etmezse, istinaf dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve verilirse cevap dilekçesiyle birlikte yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Şu kadar ki bu hâlde satış dahil hiçbir icra işlemi durmaz. Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar. Bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay kararları [144] Madde 366- (Değişik: 2/3/2005-5311/27 md.) İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yapılır ve onbeş gün içinde karara bağlanır. İlgili ister ve ücretini verir veya gönderirse karar özeti en seri vasıtalarla mahalline bildirilir. Yargıtayın icra ve iflâs işlerine bakan hukuk dairesinin kararlarına karşı genel hükümlere göre direnme kararı verilebilir. Direnme kararları, Hukuk Genel Kurulunda acele işlerden sayılır. Yargıtayın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma, düzelterek veya yeniden esas hakkında vereceği kararları üzerine icra ve iflâs işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Borçlunun mevcudu hakkında malümat vermek mecburiyeti: Madde 367 – İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair istiyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur. İlga edilen kanunlar: Madde 368 – Noter Kanununun 69 ve 71 inci maddeleri ve icarı akar nizamnamesiyle buna müzeyyel kanunun mecur tahliyesine ve 49 uncu madde ile kabul edilen hususlardan gayrı hususi kanun ve nizamların rehinin paraya çevrilmesine mütaallik hükümleri ile 1424 numaralı İcra ve İflas Kanunu ve mezkür kanunun 342 nci maddesiyle ilga edilmiş olan kanun ve hükümler ve 1425 numaralı kanun mülgadır. Ek Madde 1- (Ek: 17/7/2003-4949/102 md.) Bu Kanunun 119, 226, 326, 363 ve 364 üncü maddelerindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. [145] [146] (Değişik fıkra:20/2/2019-7165/2 md.) 363 ve 364 üncü maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı veya şikâyet başvurusunun yapıldığı tarihteki miktar esas alınır. [147] [148] (Ek fıkra:7/11/2024-7531/2 md.) (Mülga üçüncü fıkra:4/6/2025-7550/1 md.) Ek Madde 2- (Ek: 6/2/2014-6518/2 md.) Türkiye Cumhuriyeti adına 16/11/2001 tarihinde Cape Town’da imzalanan ve 10/3/2011 tarihli ve 6192 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme” ve “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair Protokol” çerçevesinde, “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme”nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarını kullanan güvence lehtarı ve 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarını kullanan şartlı satıcı veya kiralayan, herhangi bir yargı kararı aranmaksızın, hak sahibi olduğunu gösteren ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenecek tescil belgesiyle Ankara İcra Dairesine başvurarak, tercih ettiği hakkın yerine getirilmesini talep edebilir. Talep üzerine icra müdürü tarafından başkaca herhangi bir araştırma yapılmaksızın, hak sahibi lehine üzerinde güvence tesis edilen nesnenin zilyetliği veya kontrolünün devrine ilişkin karar verilir ve karar borçluya tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren üç iş günü içinde borçlu taraf, bu emri yerine getirmezse icra müdürü, Sözleşme’nin anılan 8 inci ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde gereğini yerine getirmesi için almış olduğu kararı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne gönderir. Bu madde gereğince İcra Dairesince yapılan işlemler nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanununun hükümlerine göre 10.000 Türk Lirası maktu harç dışında herhangi bir vergi, resim ve harç alınmaz. Harç ve giderler, talep edene aittir. İcra Dairesince, Sözleşme ve Protokol çerçevesinde yapılacak iş ve işlemler ile takibe ilişkin esas ve usuller Adalet Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 3- (Ek: 3/11/2016-6754/19 md.) Bu Kanun uyarınca görevlendirilecek bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bunlar hakkında Bilirkişilik Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümleri uygulanır. Geçici Madde 1 – (2004 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) 1 – Cezai hükümlerin şümul dairesi Türk Ceza Kanununun ikinci maddesi hükümlerine tabidir. 2 – Bu kanunun mer’i olmasından evvel konulmuş haciz veya rehinin paraya çevrilmesi hakkında yapılmış taleplere, bu kanunun hükümleri tatbik olunmaz. 3 – İlamların icrası hakkındaki ikinci babın hükümleri bu kanunun mer’iyetinden evvel icraya tevdi edilmiş olan ilamlara da şamildir. 4 – 4 Eylül 1929 tarihinden evvel taşınmazlara konulmuş olan ihtiyati veya icrai hacizler üzerine 4 Eylül 1932 tarihine kadar hiç bir muamele ve takip yapılmamışsa bu hacizler kendiliğinden kalkar. Takip ve muamelesi derdest olupta henüz intaç olunmıyanlar mezkür tarihten sonra bu kanun hükmüne tabi olur. 5 – 4 Eylül 1929 tarihinden evvel verilen iflas kararlarına mütaallik tasfiyeler 4 Eylül 1932 tarihine kadar intaç edilmemişse dosyaları iflas dairelerine tevdi olunur. Dairelerce bu kanunun sekizinci babı hükümlerine tevfikan tasfiyeye devam olunur. 6 – 13 Eylül 1331 ve 15 Nisan 1339 tarihli kanunlarla emvali milliye meyanına giren ebniyeden ari araziden 1341 senesi Muvazenei Umumiye Kanununun 6 ve 23 üncü maddelerine tevfikan alınagelmekte olan Hazine alacakları hakkındaki hükümler bakidir. 7 – Bu kanunun neşrinden evvel icra veznesine tevdi yahut dairece tahsil edilmiş olan paranın ve icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşyanın tevdi veya tahsil yahut hıfız tarihinden on sene geçmiş olsa bile bu kanunun meriyete girmesinden itibaren üç sene geçmedikçe sahiplerinin talep hakkı düşmez. Geçici Madde 2 – (Ek: 9/11/1988-3494/62 md.) Bu Kanun ile diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde yer alan icra memuru unvanı “icra müdürü”, icra memur yardımcısı unvanı “icra müdür yardımcısı”, iflas memuru unvanı “iflas müdürü” olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez. Bunlar, yeni unvanları yan ödeme kararnamelerinde yer alıncaya kadar eski unvanları üzerinden yan ödeme almaya devam ederler. Geçici Madde 3- (Ek: 17/7/2003-4949/105 md.) 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda yer alan “icra reisi”, “icra hâkim yardımcısı” ve “icra hâkimliği” ibareleri “icra tetkik mercii hâkimi”; “ikametgâh”, “menkul”, “gayrimenkul” ve “teferruat” ibareleri sırasıyla “yerleşim yeri”, “taşınır”, “taşınmaz” ve “eklenti” olarak değiştirilmiştir. Geçici Madde 4- (Ek: 17/7/2003-4949/105 md.) Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 5- (Ek: 17/7/2003-4949/105 md.) Bu Kanun ile değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun; 1- 4, 13, 26 ve 250 nci maddeleri ile 88 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay sonra, 2- 14 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay sonra, 3- 18 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak şikâyetler hakkında, 4- 24, 79, 85, 92 ve 94 üncü maddeleri ile 88 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak hacizlerde, 5- 25/b maddesi, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünün zorla icra edileceği çocuk teslimlerinde ve çocukla şahsi münasebet tesislerinde, 6- 30 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünü ortadan kaldıracak borçlu eylemlerinde, 7- 32 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gönderilecek icra emirlerinde, 8- 44 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek mal beyanlarında, 9- 58 ve 269/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak takiplerde, 10- 62, 67, 68/a ve 170 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazlarda, 11- 63 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması duruşmalarında, 12- 68 inci maddesinin son fıkrasının ilk cümlesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması taleplerine, 13- (Değişik: 12/2/2004-5092/10 md.) 68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gönderilen hesap özetleri ve ihtarnamelerde, 14- 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte eski düzenlemeye göre ikinci ihbarnamenin henüz gönderilmemiş ya da gönderilmiş ama menfi tespit davası açma süresinin dolmamış bulunduğu hacizlerde; beşinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü, eski düzenlemeye göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve menfi tespit davası açma süresi sona ermişse açılacak davalarda, 15- 91 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra vuku bulacak el değiştirmelerde, 16- 111 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan sözleşmelerde de, [149] 17- 114, 115, 116, 126 ve 129 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ve ilan metni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Basın-İlan Kurumuna henüz gönderilmemiş bulunan satışlarda, 18- 118, 119, 130 ve 133 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak satışlarda, 19- 128 ve 128/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan kıymet takdirlerinde, 20- 134 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan ihalenin feshi taleplerinde, 21- 142/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen sıra cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyet ve/veya itiraza konu teşkil etmiş olan sıra cetvellerinde, 22- 143 üncü maddenin birinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü ve 143 üncü maddeye bu Kanunla eklenen yedinci fıkra, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, 143 üncü maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren, 23- 148/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra akdedilecek ipotek sözleşmelerinin tapu siciline tescilinde, 24- 150/b ve 150/ı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde, 25- 166 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilen iflâs kararlarında, 26- 168 ve 170/b maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde, 27- 169/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest itiraz yargılamalarında, 28- 179 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâsın ertelenmesi taleplerinde, 29- 179/a ve 179/b maddeleri, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest iflâsın ertelenmesi taleplerinde, 30- 185 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada devam eden iflâs tasfiyelerinde, 31- 206 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenecek sıra cetvellerinde, 32- 222 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk alacaklılar toplanmalarında, 33- 223 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâs idaresi toplantılarında, 34- 226 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak sulh ve tahkimlerde, 35- 250 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen pay cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyete konu teşkil etmiş olan pay cetvellerinde, 36- 251 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde değişiklik yapan hükmü, yollama yaptığı 143 üncü maddenin birinci fıkrası ve yedinci fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, yollama yaptığı 143 üncü maddenin altıncı fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren; 251 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen dördüncü cümlesi ise Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren, 37- 257, 258, 261, 264, 265 ve 268 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ihtiyatî haciz taleplerinde, 38- 280 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve derdest olan iptal davalarında da, [150] 39- 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 296, 297, 298, 300, 301, 302, 303 ve 309 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 298/a ve 309/a ilâ 309/l maddeleri hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak konkordato taleplerinde, 40- 318, 323 ve 326 ncı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile 329/a maddesi hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak fevkalâde mühlet taleplerinde, Uygulanır. Geçici Madde 6- (Ek: 12/2/2004-5092/11 md.) Bu Kanunda yer alan “icra tetkik mercii”, “tetkik mercii” ve “mercii” ibareleri “icra mahkemesi”; “icra mercii hâkimi” ve “mercii hâkimi” ibareleri “icra hâkimi” olarak değiştirilmiştir. Çeşitli mevzuatta icra tetkik mercii ve hâkimine yapılmış bulunan atıflar icra mahkemesi ve hâkimine yapılmış sayılır. Geçici Madde 7- (Ek: 2/3/2005-5311/29 md.) Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar İcra ve İflâs Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır. Geçici Madde 8- (Ek: 21/2/2007-5582/6 md.) Bu Kanunun 128 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 128/a maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girmesini izleyen üçüncü yılın sonuna kadar 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, taşınmaz için kıymet takdiri veya bilirkişi incelemesi, Sermaye Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki verilmiş kişi veya kurumların yanı sıra diğer uzman bilirkişiler marifetiyle de yapılabilir. Geçici Madde 9- (Ek: 2/7/2012-6352/38 md.) [151] 9 uncu maddenin ikinci fıkrası gereği ödeme yapılabilmesi için ilgilisi tarafından, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde banka hesap numarasının bildirilmesi gerekir. Geçici Madde 10- (Ek: 2/7/2012-6352/38 md.) Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir. Geçici Madde 11- (Ek: 2/7/2012-6352/38 md.) [152] Adalet Bakanlığı, 88 inci maddenin beşinci fıkrası gereğince hukuki ve teknik her türlü altyapıyı anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tamamlar. Lisanslı yediemin depoları faaliyete geçinceye kadar o yerdeki mevcut depo ve garajlarda muhafaza işlemlerine, mevcut yönetmelik ve ücret tarifeleri çerçevesinde devam olunur. Mevcut depo ve garajlarda muhafaza edilen ancak hukuken muhafazasına gerek kalmayan malların, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde teslim alınması için icra müdürü tarafından ilgilisine resen bildirim yapılır. İlgilisine tebligat yapılamazsa veya verilen süre içinde mal geri alınmazsa, üç ay içinde, 88 inci maddenin altıncı fıkrası hükmü uyarınca satış işlemi yapılır. Ancak, satış yapılamazsa Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek icra müdürünün başkanlığında kaymakamlık, belediye, ilgili yer baro başkanlığı ve ticaret odası tarafından bildirilecek birer kişinin katılımıyla oluşturulacak değer tespit komisyonu tarafından tespit edilecek değer üzerinden, yedieminin alacağına mahsup için malın mülkiyeti yediemine devredilebilir; komisyon, ekonomik bir değerinin kalmadığına karar verirse mal bir tutanakla imha edilir. Satılan veya mülkiyeti devredilen malın bedelinden, muhafaza ve diğer giderler mahsup edildikten sonra varsa artan miktar talep halinde ilgilisine ödenir. Geçici Madde 12- (Ek: 15/7/2016-6728/6 md.) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen hükümler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan iflasın ertelenmesi talepleri hakkında uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş iflasın ertelenmesi kararına dayanılarak yapılan uzatma talebi hakkında verilecek karar da iflasın ertelenmesi talebi hakkında verilmiş karara ilişkin kanun yoluna tabidir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan dosyalarda kayyım olarak atanan kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlıklarına bildirilir. Üçten fazla dosyada görevi devam eden kayyımlara yeni görev verilmez. Geçici Madde 13- ( Ek: 15/8/2017-KHK-694/9 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/9 md.) İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez. Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır. Geçici Madde 14- (Ek: 28/2/2018-7101/46 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler. Geçici Madde 15- (Ek:6/12/2018-7155/17 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. 290 ıncı maddenin beşinci fıkrası uyarınca komiser listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın komiser görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada komiser olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen geçici komiser ve komiserler mahkemenin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir. Geçici Madde 16 – (Ek:20/2/2019-7165/3 md.) 2/12/2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen nihai kararlar bakımından 364 üncü maddenin birinci fıkrasında düzenlenen temyiz yoluna başvurma sınırı, kırk bin Türk lirası olarak uygulanır. Geçici Madde 17- (Ek:9/6/2021-7327/8 md.) 223 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca iflâs idare memurları listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın iflâs idare memuru görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada memur olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen iflâs idare memurları, icra mahkemesinin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir. Geçici Madde 18- (Ek:24/11/2021-7343/33 md.) 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmelik ile 106 ncı madde uyarınca çıkarılması gereken tarife, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır. 87, 88, 106, 110, 111/b, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 129, 130, 133, 242 ve 244 üncü maddeler ile 134 üncü maddenin dokuz ve onuncu fıkralarında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişikliklerin uygulanmasına Adalet Bakanlığınca belirlenen il veya ilçelerde, 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlanır ve bu değişiklikler en geç bir yılın sonunda ülke genelinde uygulanır. Değişikliklerin hangi il veya ilçede ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmi internet sitesinde duyurulur. Bu değişikliklerin uygulanmasında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: 1. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra haczedilen mallar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 87, 106 ve 110 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur. 2. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 88, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 129 ve 130 uncu maddeler, 134 üncü maddenin dokuz ve onuncu fıkraları ile ihdas edilen 111/b maddesi uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur. 3. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur. 4. Geçiş tarihinden önce yapılan ilan üzerine ihalesi gerçekleştirilemeyen ve yeniden satışı talep edilen açık artırmalar hakkında da bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. 106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hâllerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır. 134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak suretiyle hükmü düzeltebilir. Geçici Madde 19- (Ek:28/3/2023-7445/5 md.) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanuna eklenen 79/a maddesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz yapılmasına ilişkin kararlar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz kararları hakkında, bu değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile ikinci fıkrasında yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilmiş eşyalar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilen eşyalar hakkında, bu değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 20- (Ek:28/3/2023-7445/6 md.) (İptal:Anayasa Mahkemesinin 27/3/2025 Tarihli ve E: 2024/205, K: 2025/88 Sayılı Kararı ile) Meriyet zamanı: Madde 369 – Bu kanunun meriyeti 4 Eylül 1932 tarihinden başlar. Kanunu icraya memur olanlar: Madde 370 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 9/6/1932 TARİHLİ VE 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1 – 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte takip hangi safhada ise bu safhanın tamamlanmasına kadar eski kanun hükümleri uygulanır. Geçici Madde 2 – Alacaklının talebi ve ödeme emrinin tanzimi ile itiraz ve itirazın kaldırılması birinci safhayı; haciz ve haczi tamamlıyan muameleler ikinci safhayı; paraya çevirme son safhayı teşkil eder. İflas yolu ile yapılan takiplerde iflas kararının kesinleşmesine kadar geçen devre birinci safha; mütaakıp devre ikinci safha sayılır. Geçici Madde 3 – Konkordato mühletinin bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce verilmesi halinde kanunun eski 285 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanır. Geçici Madde 4 – İstihkak davaları haczin icrası tarihinde; iptal davaları da iptali istenen muamelelerin yapıldığı tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerine tabidir. Geçici Madde 5 – 72 nci madde hükümleri bu kanun yürürlüğe girdikten sonra haciz ve rehnin paraya çevrilmesi yoliyle yapılmış bütün takipler hakkında uygulanır. Geçici Madde 6 – Adalet Bakanlığı 14 üncü maddenin ikinci fıkrasında sözü geçen Resmi Kararlar Dergisinin en geç bu kanunun yayınlanmasını takip eden bir sene içinde çıkarılmasını sağlar. 2 – 6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla değiştirilen hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki olay ve işlemler hakkında da uygulanır. Şu kadar ki, bu Kanunun, icra ve İflas Kanununun; a) 59, 62, 162 ve 168 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak takipler hakkında, b) 68 ve 68 a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak itirazlar hakkında, c) 78 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak taksit sözleşmeleri hakkında, d) 79 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak şikayetler hakkında, e) 116, 129 ve 133 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra vuku bulacak satış, talepleri üzerine yapılacak satışlar hakkında, f) 135 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra kesinleşen satışlar hakkında, g) 221 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak alacaklılar toplantısı hakkında, h) 223 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak iflas idare memuru seçimleri ile tahakkuk ettirilecek ücretler hakkında, ı) 166, 219, 234, 240, 288, 292, 296 ve 300 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak ilanlar hakkında, j) 302 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra verilecek kararlar hakkında, k) 337, 338, 340, 341 ve 343 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 352 a maddesi hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra işlenecek suçlar hakkında, l) 363 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz talepleri hakkında, Uygulanır. 3 – 9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun, İcra ve İflas Kanununun 195 ve 196 ncı maddelerindeki değişiklik yapan faize dair hükümleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren uygulanır. Ayrıca; a) 67, 68, 68/a ve 169/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan itiraz ve şikayetler hakkında, b) 69, 72, 89, 97, 158, 160, 164, 165, 173, 177, 178, 269/b, 275 ve 345/b maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra açılan davalarda, c) 83/c, 85, 91 ve 103 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan haciz işlemleri hakkında, d) 150/d ve 170/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden önce yapılan takipler hakkında, e) 116, 118, 124, 126, 129, 133 ve 134 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan satışlar hakkında, f) 221 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan ilk alacaklılar toplantısında, g) 287 nci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan konkordato talepleri hakkında, h) 227, 288 ve 363 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra verilen kararlara karşı yapılan temyiz talepleri hakkında, i) 111 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden önce yapılan taksit sözleşmeleri hakkında, j) 168 ve 170 inci maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan takipleri hakkında, k) 193 ve 194 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra açılan iflaslar hakkında, l) 208, 219, 232, 233, 235 ve 237 nci maddelerini değiştiren hükümleri, bu Kanunun yürürlüğünden önce açılan iflaslar hakkında, m) 278, 279 ve 280 inci maddelerini değiştiren hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan tasarruf ve şerhler hakkında, n) 127, 128, 150/g ve 166 ncı maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonraki olay ve işlemler hakkında, o) 68/b ve 150/ı maddelerini değiştiren hükümleri, 2 Mayıs 1985 tarihinden sonra yapılan takipler hakkında, Uygulanır. 4 – 8/6/2000 tarihli ve 4578 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde 1 – 2004 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak dava ve işlerde uygulanır. 5 – 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi: Madde 104- 2004 sayılı Kanunun 309/a ilâ 309/l maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir. 2004 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2004 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2228 45, 82 31/5/1933 3890 4, 13, 15, 18, 21, 24, 25, 26, 31, 33, 36, 50, 60, 62, 64, 67, 68, 71, 76, 78, 80, 82, 83, 85, 89, 94, 97, 99, 101, 106, 109, 115, 116, 126, 129, 130, 133, 142, 143, 148, 149, 155, 156, 158, 170, 172, 206, 220, 223, 225, 228, 235, 259, 262, 264, 265, 269, 272, 274, 277, 278, 281, 288, 299, 301, 302, 337, 344, 346, 353, 363, 366 9/9/1940 6763 23, 24, 26, 27, 29, 28, 31, 94, 97, 45, 136, 144, 153, 154, 168, 179, 190, 200, 206, 257, 285, 288, 310, 345 1/1/1957 51 76 1/6/1962 538 1, 5, 6, 8, 9, 10, 10/a, 12, 13, 13/a, 14, 18, 19, 21, 24, 25/a, 32, 33, 33/a, 36, 38, 43, 44, 49, 51, 54, 54/a, 55, 56, 57, 58, 60, 61, 62, 63, 65, 66, 67, 68, 68/a, 69, 70, 71, 72, 73, 80, 82, 83/a, 83/b, 86, 89, 91, 92, 94, 96, 97, 97/a, 101, 114, 118, 119, 124, 126, 133, 134, 138, 145, 146, 147, 148, 149, 149/a, 149/b, 150, 150/a, 150/b, 150/c, 150/d, 150/e, 150/f, 150/g, 150/h, 152, 154, 158, 159, 160, 164, 166, Altıncı Bap III. Bölüm Başlığı, 167, 168, 169, 169/a, 170, 170/a, 170/b, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 176/a, 176/b, 178, 186, 193, 228, 235, 244, 251, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 269/a, 269/b, 269/c, 269/d, 271, 275, 276, 278, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 289, 292, 293, 298, 300, 301, 310, 311, 331, 332, 337/ 337/a, 340, 343, 344, 345/a, 347, 353, 363, 365, 366 6/6/1965 1045 83 28/3/1968 2494 363 18/8/1981 3222 5, 6, 13, 14, 59, 62, 68, 68/a, 75, 78, 79, 88, 108, 109, 116, 119, 129, 133, 135, 150/b, 162, 166, 168, 178, 206, 219, 221, 223, 226, 227, 234, 240, 288, 290, 292, 296, 300, 302, 309, 311, 337, 338, 340, 341, 343, 352/a, 363, 635 15/7/1985 3494 67, 68, 68/a, 68/b, 69, 72, 83/c, 85, 89, 91, 97, 103, 111, 116, 118, 124, 126, 127, 128, 129, 133, 134, 150/d, 150/g, 150/ı, 158, 160, 164, 165, 166, 168, 169/a, 170, 170/a, 173, 177, 178, 185, 193, 194, 195, 196, 208, 219, 221, 227, 232, 233, 235, 237, 269/b, 275, 278, 279, 280, 287, 288, 331, 345/b, 363, Geçici Madde 2 25/11/1988 4301 9 9/8/1997 4358 58 4/4/1998 4578 363 13/6/2000 4949 4, 13, 14, 18, 23, 24, 25/b, 26, 30, 32, 44, 58, 62, 63, 67, 68, 68/a, 68/b, 79, 85, 88, 89, 91, 92, 94, 111, 114, 115, 116, 118, 119, 126, 128, 128/a, 129, 130, 133, 134, 142, 142/a, 143, 148/a, 150/b, 150/ı, 166, 168, 169/a, 170, 170/b, 179, 179/a, 179/b, 185, 206, 222, 223, 226, 239, 250, 251, 257, 258, 261, 264, 265, 268, 269/a, 280, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 296, 297, 298, 298/a, 300, 301, 302, 303, 309, 309/a, 309/b, 309/c, 309/ç, 309/d, 309/e, 309/f, 309/g, 309/ğ, 309/h, 309/ı, 309/i, 309/j, 309/k, 309/l, 318, 323, 326, 329/a, 331, 333/a, 334, 334/a, 336/a, 337, 338, 341, 344, 345/b, 352/a, 352/b, 354, 363, Ek Madde 1, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4, Geçici Madde 5 30/7/2003 [153] 5092 114, 128/a, 166, 179/b, 288, 302, 309/b, 309/m-309/ü, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6 21/2/2004 5219 88 21/7/2004 5311 [154] 10/a, 24, 32, 33, 36, 38, 40,69, 97, 149/a, 150/a, 164, 169/a, 182, 227, 254, 258, 265, 299, 307, 320, 327, 328, 353, 363,364, 365, 366, Geçici Madde 7 1/4/2005 5358 331, 332, 333, 333/a, 334, 334/a, 336, 336/a, 337, 337/a, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345/a, 345/b, 346, 347, 348, 352/a, 352/b, 353, 354 1/6/2005 5582 45, 128, 128/a, 134, 149/a, Geçici Madde 8 6/3/2007 6217 353, 354 14/4/2011 6103 23, 24, 26, 27, 28, 29, 31, 31/a, 91, 92, 97, 136, 144, 144/a, 153, 153/a,179/a, 206, 257, 288 1/7/2012 6352 1, 8, 13/a, 18, 32, 42, 67, 68, 68/a, 69, 72, 82, 89 uncu maddedeki ibare değişikliği, 97, 99, 110, 169/a, 170, Geçici Madde 10 5/7/2012 8/a, 9, 12,58, 60, 88, 89/7, 106, 112, 114, 115, 116,118, 124, 126, 127, 129, 150/e, 168, 171, 243, Geçici Madde 9, Geçici Madde 11 5/1/2013 6518 Ek Madde 2 19/2/2014 6728 179, 179/a, 179/b, 179/c, 287, Geçici Madde 12 9/8/2016 6754 Ek Madde 3 24/11/2016 6763 363, 364 2/12/2016 KHK/694 42, Geçici Madde 13 25/8/2017 7078 42, Geçici Madde 13 8/3/2018 7101 128, 177, 179, 179/a, 179/b, 179/c, 185, 206, 208, 210, 224, 227, 232, 235, 241, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 298/a, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 308/a, 308/b, 308/c, 308/ç, 308/d, 308/e, 308/f, 308/g, 308/h, Onikinci Bap II., III., IV. Ve V. Bölüm Başlıkları, 309, 309/a, 309/b, 309/g, 309/k, 309/l, 309/s, 329/a, Geçici Madde 14 15/3/2018 7141 362/a 18/5/2018 KHK/698 14, 317, 318, 330 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7155 8/a, 78, 89, 286, 287, 290, 292, Geçici Madde 15 8/a maddesinde yapılan değişiklik 1/1/2019 tarihinde, diğer maddeleri 19/12/2018 7165 364, Ek Madde 1, Geçici Madde 16 28/2/2019 7251 8/a, 78, 258 28/7/2020 7327 223, 241, 295, 296, 297, 308, 308/c, Geçici Madde 17 19/6/2021 7343 1, 3/A, 4, 13, 25, 25/A, 25/B, 36, 87, 88, 97/A, 106, 110, 111, 111/A, 111/B, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 128/A, 129, 130, 133, 134, 135, 142/A, 242, 244, 341, Geçici Madde 18 30/11/2021 Anayasa Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve E.:2019/59; K.:2020/61 sayılı Kararı 362/A 1/12/2021 Anayasa Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve E.:2021/52; K.:2021/97 sayılı Kararı 278 Yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (22/12/2022) Anayasa Mahkemesi’nin 26/1/2022 tarihli ve E.: 2021/9, K.: 2022/4 sayılı Kararı ile. 278 Yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (12/1/2023) 7418 25,28 1/4/2023 7445 79/a, 82, 85, 88, 88/a, Geçici Madde 19, Geçici Madde 20 5/4/2023 7499 19, 164, 182, 254,293, 308/a, 308/e, 309/p, 320, 353, 363, 364, 1/6/2024 Anayasa Mahkemesinin 4/4/2024 Tarihli ve E: 2024/10, K: 2024/97 Sayılı Kararı 297 6/6/2024 Anayasa Mahkemesinin 9/5/2024 Tarihli ve E: 2023/200, K: 2024/103 Sayılı Kararı 278 Yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (22/7/2025) 7531 111/b, Ek Madde 1 14/11/2024 Anayasa Mahkemesinin 27/3/2025 Tarihli ve E: 2024/205, K: 2025/88 Sayılı Kararı Geçici Madde 20 4/6/2025 7550 Ek Madde 1 4/6/2025 [1] 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun 143 üncü maddesi gereğince, bu kanunda yazılı olan aşağıdaki terimler, karşılarında gösterildiği şekilde değiştirilmiştir. Cumhuriyet Müddeiumumisi : Cumhuriyet Savcısı İstida : Dilekçe İtirazın ref'i (Ref'i itiraz) : İtirazın kaldırılması Kaza Dairesi : Yargı çevresi Muavin : Yardımcı Muhakeme usulü : Yargılama usulü Müruru zaman : Zamanaşımı Salahiyet : Yetki Temyiz Mahkemesi : Yargıtay Zabıt (Varakası) : Tutanak [2] 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu Kanunda yer alan "icra tetkik mercii", "tetkik mercii" ve "mercii" ibareleri "icra mahkemesi"; "icra mercii hâkimi" ve "mercii hâkimi" ibareleri "icra hâkimi" olarak değiştirilmiştir. [3] Bu madde başlığı “İcra daireleri ve memurları:” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlığının” ibaresi “Bakanlığı veya Bakanlığın” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkranın son cümlesine “itirazları inceler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “icra daireleri başkanlığı kurulmayan yerlerde” ibaresi eklenmiştir. [6] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 106 ncı maddesiyle, bu maddenin 5/1/2013 tarihinde yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. [7] 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “veya sorgulanmasını talep edebilir” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] Bu madde başlığı “Para ve değerli eşyanın tevdii:” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [9] Bu madde başlığı “İcra hakimi ve yardımcılarının reddi:” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [10] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesine “esaslara göre” ibaresinden sonra gelmek üzere “icra daireleri başkanlığının, bu başkanlığın kurulmadığı yerlerde” ibaresi eklenmiştir. [11] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, diğer örneğinin ise en geç o ayın sonunda Adalet Bakanlığına gönderilmesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [12] Bu madde başlığı “Tüzük, yönetmelik ve yargıtay kararları:” iken 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “tüzükle” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [13] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle “icra mahkemesinden” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya istinaf” ibaresi eklenmiştir. [14] Bu fıkrada yer alan “takip tarihindeki” ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle “haczin yapıldığı tarihteki” olarak değiştirilmiştir. [15] Bu madde başlığı “Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu ve gemi sicil dairelerine tebliği:” iken, 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [16] Bu madde başlığı, “Bir işin yapılmasına dair olan ilamlar:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [17] Bu madde başlığı “İrtifak haklariyle gemi üzerindeki intifa haklarına mütedair ilamlar:” iken, 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] Bu maddede yer alan “hapis ile tazyik olunacağı ve “ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle “hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya” olarak değiştirilmiştir. [19] Bu maddenin ikinci cümlesinde yer alan “temyiz yahut” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle “istinaf veya temyiz yahut” olarak değiştirilmiştir. [20] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “temyiz süresi” ibareleri, “istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi”; “temyiz yoluna gidebilir.” İbaresi “istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.” şeklinde değiştirilmiştir. [21] Bu madde başlığı “İcranın geri bırakılması için verilecek mühlet:” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde değiştirilmiştir. [23] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesine “verilmeyeceğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “bozma sonrası esası inceleyecek” ibaresi eklenmiştir. [24] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesine “başvurunun” ibaresinden sonra gelmek üzere “kesin olarak” ibaresi eklenmiştir. [25] Bu maddede yer alan “noter senetleri ve” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle “noter sanetleri, istinaf ve” şeklinde değiştirilmiştir. [26] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle 67 nci maddenin üst başlığı “6– İtirazın iptali:” iken, “6-İtirazın hükümden düşürülmesi:”; başlığı “a) Mahkemeye başvurmak suretiyle:” iken, “a) İtirazın iptali:”; 68 inci maddenin başlığı “b) İtirazın kesin olarak kaldırılması suretiyle:” iken “ b) İtirazın kesin olarak kaldırılması:” olarak değiştirilmiştir. [27] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. [28] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle 68 inci maddenin başlığı “b) İtirazın kesin olarak kaldırılması suretiyle:” iken “ b) İtirazın kesin olarak kaldırılması:” olarak değiştirilmiştir. [29] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” şeklinde değiştirilmiştir. [30] Bu madde başlığı “c) İtirazın muvakkaten kaldırılması suretiyle:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 17 inci maddesiyle “c) İtirazın geçici olarak kaldırılması:” olarak değiştirilmiştir. [31] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle; ikinci fıkrada yer alan “aldığı” ibaresi, “gönderilen” olarak değiştirilmiş; üçüncü fıkraya “hesap özetleri ile” ibaresinden sonra gelmek üzere “ihtarnameler ve” ibaresi eklenmiştir. [33] Bu fıkrada yer alan “kararı temyiz eden” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle “karara karşı istinaf yoluna başvuran” şeklinde değiştirilmiştir. [34] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. [35] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, 72 nci maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” ve beşinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak değiştirilmiştir. [36] 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu bentte yer alan “bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri” ibaresi “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası” şeklinde değiştirilmiştir. [37] 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrasında yer alan “3,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [38] 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan ““ haczolunur .” ibaresi “haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir. [39] Bu fıkrada geçen “”yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar” ibaresi ile “yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları” ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle eklenmiştir. [40] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. [41] 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu daireye” ibaresi “tapu siciline” olarak; ikinci fıkrasında yer alan “yukarda adı geçen dairelere” ibaresi “tapu siciline” olarak değiştirilmiştir. [42] 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kiralanan yer veya sicile kayıtlı gemilerdeki” ibaresi “Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki” olarak değiştirilmiştir. [43] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak değiştirilmiştir. [44] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] Anayasa Mahkemesinin 25/12/2024 tarihli ve E.: 2022/6; K.: 2024/225 sayılı Kararı ile bu maddenin yedinci fıkrasında yer alan “...ile ihale alıcılarının hak ve menfaatlerine...” ibaresi, sekizinci fıkrası ve dokuzuncu fıkrasının ikinci cümlesi iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [46] 7/11/2024 tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “binde birinden ve her hâlde yüz Türk lirasından” ibaresi “binde beşinden ve her hâlde bin Türk lirasından” şeklinde değiştirilmiştir. [47] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bir ay” ibaresi “iki ay” şeklinde değiştirilmiştir. [48] 13/10/2022 tarihli ve 7418 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle bu maddenin, ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Elektronik satış portalında ” ibaresi “Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında ” şeklinde değiştirilmiş ve mevcut dördüncü fıkrasının birinci cümlesine “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet haber sitesi” ibaresi eklenmiştir. [49] Bu madde başlığı “İhalenin yapılması ve geri bırakılması:” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “iki ay” ibaresi “üç ay” şeklinde değiştirilmiştir. [51] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle bu madde başlığı “1 – Şartnamenin açık bulundurulması:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [52] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “elektronik ortamda” ibaresi “elektronik satış portalında” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “kararı verir” ibaresi “kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen yetkili icra mahkemesine gönderir” şeklinde değiştirilmiştir. [54] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ikinci fıkrada” ibaresi “beşinci fıkrada” şeklinde değiştirilmiştir. [55] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle bu fıkraya “kararı verir” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir” ibaresi eklenmiştir. [56] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “ihaleden” ibaresi “ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten” şeklinde değiştirilmiştir. [57] Bu madde başlığı “Gemiler hakkında:” iken, 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [58] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “Sıra cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa,” ibaresi “Sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya “bankanın kesin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve süresiz” ibaresi eklenmiştir. [59] Bu madde başlığı “Yargıtaya müracaat:” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [60] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “kararı,” kelimesinden sonra “karar tarihinde,” ibaresi eklenmiş; ikinci ve üçüncü cümlesinde yer alan “trajı” kelimeleri “tirajı” olarak değiştirilmiştir. [62] 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden” ibaresi, “tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden”; üçüncü cümlesinde geçen “en yüksek” ibaresi ise, “ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan” olarak değiştirilmiştir. [63] 13/10/2022 tarihli ve 7418 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle; bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “karar” ibaresi “bir internet haber sitesinde veya ilan talep” şeklinde değiştirilmiştir. [64] III üncü fasıl başlığı 18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun 80 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [65] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak değiştirilmiştir. [66] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak değiştirilmiştir. [67] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu bentte yer alan “301 inci” ibaresi “308 inci” şeklinde değiştirilmiştir. [68] Bu madde başlığı; “Anonim, limited, kooperatif şirketlerinin iflası:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:” şeklinde, daha sonra 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası ve iflasın ertelenmesi:” şeklinde, daha sonra 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [69] Bu madde başlığı “Erteleme tedbirleri:” iken, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [70] Bu madde başlığı “Erteleme kararının etkileri:” iken, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 3 üncüi maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [71] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç” ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu madde başlığı “İlk alacaklılar toplanması mümkün olmazlarsa:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 53 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] Bu fıkrada yer alan “ikiyüzbin” ibaresi, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 55 inci maddesiyle “ikimilyar” olarak değiştirilmiş [75] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “297 nci maddenin son fıkrasına” ibaresi “302 nci maddenin altıncı fıkrasına” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu madde başlığı “Toplanma mümkün olmazsa:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “116 ve 242 nci maddeler” ibaresi “242 nci madde” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle bu fıkraya “117” ibaresinden önce gelmek üzere “111/b,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “133,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [80] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle madde başlığı “İhtiyatî haciz:” iken “İhtiyatî haciz şartları”; birinci fıkrasında yer alan “borcun” ibaresi, “para borcunun”; ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “kaçarsa” ibaresi “kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;” olarak değiştirilmiş metne işlenmiştir. [81] Bu madde başlığı “İhtiyati haciz kararına itiraz “iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 63 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [82] Anayasa Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarihli ve E.: 2021/52, K.: 2021/97 sayılı Kararı bu bentte yer alan “Karı ve koca ile…” ibaresi iptal edilmiştir. [83] Anayasa Mahkemesi’nin 26/1/2022 tarihli ve E.: 2021/9, K.: 2022/4 sayılı Kararı ile bu bentte yer alan “…usul ve…” ve “… sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar,…” ibareleri iptal edilmiştir. [84] Anayasa Mahkemesi’nin 11/7/2018 tarihli ve E.: 2018/9, K.: 2018/84 sayılı Kararı ile bu bentte yer alan “…neseben veya…” ibaresi iptal edilmiştir. [85] Anayasa Mahkemesinin 9/5/2024 Tarihli ve E: 2023/200, K: 2024/103 Sayılı Kararı ile bu bentte yer alan “…evlat edinenle evlatlık…” ibaresi iptal edilmiştir. [86] Bu madde başlığı “Diğer butlan halleri:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [87] Onikinci Babın başlığı, “Konkordato” iken, 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [88] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle Onikinci Bap Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir. [89] Bu üst başlık 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle eklenmiştir. [90] Bu maddenin “Konkordato talebinin nazara alınması şartları:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [91] Bu maddenin “Mühlet:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [92] Bu maddenin “Mühletin ilanı:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [93] Bu maddenin “Mühletin alacaklılar bakımından sonuçları:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [94] Bu maddenin “Mühletin borçlu bakımından sonuçları:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [95] Bu maddenin “Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [96] Bu maddenin “Alacaklıları davet ve alacakların bildirilmesi:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [97] 6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “uymazsa” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa” ibaresi eklenmiştir. [98] Bu maddenin “ Alacaklılar hakkında borçlunun beyana daveti: ” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [99] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [100] Bu maddenin “Alacaklıların toplanması:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [101] Bu maddenin “Müşterek borçlulara karşı haklar:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [102] Bu maddenin “Konkordatonun mahkemede incelenmesi:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [103] 9/6/2021 tarihli ve 7327 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkraya “arz eden” ibaresinden sonra gelmek üzere “sözleşmelerin devamı esastır. Bu” ibaresi eklenmiştir. [104] 9/6/2021 tarihli ve 7327 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesine “engelleyen” ibaresinden sonra gelmek üzere “aşırı külfetli” ibaresi eklenmiş ve cümlede yer alan “onayıyla” ibaresi “izniyle” şeklinde değiştirilmiştir. [105] Bu maddenin “Konkordatonun kabulü için lazımgelen ekseriyet:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [106] Anayasa Mahkemesinin 4/4/2024 Tarihli ve E: 2024/10, K: 2024/97 Sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “… ile alacaklılar kurulunun…” ve “…muvafakatini…” ibareleri iptal edilmiştir. [107] Bu maddenin “Konkordatonun tasdiki” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin “Kanun yollarına başvurma:” olan başlığı, 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [110] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle Onikinci Bap Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir. [112] Bu maddenin başlığı “İflâstan sonra konkordato” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 83 üncü maddesiyle, “Şartları ve hükümleri” şeklinde değiştirilmiş, üst başlık olarak “II. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO” ibaresi eklenmiştir. [113] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle Onikinci Bap Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir. [114] Bu üst başlık altında 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 83 üncü maddesiyle eklenen 309/a ila 309/l maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 104 üncü madde gereğince Adalet Bakanlınca çıkarılacak Yönetmelikte gösterilir. [115] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle Onikinci Bap Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir. [116] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “icra” ibaresi “asliye ticaret” şeklinde değiştirilmiştir. [117] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “336/a” ibaresi “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289 uncu” şeklinde değiştirilmiştir. [118] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “308 inci maddeler” ibaresi “308/g maddeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [119] Bu üst başlık, 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle eklenmiştir. [120] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle Onikinci Bap Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir. [121] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkraya “itirazı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile istinaf” ibaresi eklenmiştir. [122] 28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “307 nci madde ile 308 inci maddenin” ibaresi “308/e maddesi ile 308/f maddesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [123] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [124] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İcra Vekilleri Heyetince” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [125] Bu madde başlığı “Temyize müracaat:” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [126] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [127] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle 327 inci maddenin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinde geçen “temyize müracaat olunabilir.” İbaresi, “istinaf yoluna başvurulabilir.”; altıncı fıkrasında geçen “Temyiz” ibaresi, “Bölge adliye mahkemesi” şeklinde değiştirilmiştir. [128] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu fıkranın üçüncü cümlesinde geçen “temyiz de” ibaresi, “bölge adliye mahkemesi de” şeklinde değiştirilmiştir. [129] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 8 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “İcra Vekilleri Heyetinin” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [130] Bu madde başlığı “Konkordatoda yetkili kimseleri hataya düşüren veya konkordato koşullarına uymayan borçlunun cezası:” iken, 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [131] Bu madde başlığı “Mal beyanı için gelmiyenlerin ve beyanda bulunmıyanların ve istenen malı teslim etmiyenlerin cezası:” iken, 31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [132] 344 üncü maddenin başlığı “Nafaka hükmüne uymuyanların cezası:” iken, 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 97 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [133] Bu madde başlığı “Davaların birleştirilmemesi:” iken, 31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle metne işlindiği şekilde değiştirilmiştir. [134] Bu madde başlığı “İstinaf yoluna başvurma” iken, 31/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [135] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “yedi gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir. [136] Bu madde başlığı “Davanın ve cezanın düşmesi :” iken, 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [137] Anayasa Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve E.:2019/59; K.:2020/61 sayılı Kararı ile bu maddenin “ 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar …taşınır ve taşınmaz malları,… içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonunda haczedilir.” bölümü “8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren” yönünden iptal edilmiştir. [138] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, 362 inci maddeden sonra gelen bölüm başlığı “SON MADDELER”, 363 üncü maddenin başlığı “Temyizi kabil kararlar, kötü niyetle temyiz halinde yapılacak işlem:” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [139] 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “on gündür.” ibaresi “iki haftadır.” şeklinde değiştirilmiştir. [140] 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bin lirayı” ibaresi “yedi bin Türk lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. [141] Bu madde başlığı “Temyiz:“ iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [142] 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “onbin lirayı” ibaresi “kırk bin Türk lirasını” şeklinde değiştirilmiş daha sonra 20/2/2019 tarihli ve 7165 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu ibare“elli sekiz bin sekiz yüz” şeklinde değiştirilmiştir. [143] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle bu maddenin başlığı “Tetkik merciinin temyiz talebini reddetmesi:” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [144] 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle bu maddenin başlığı “Yargıtay kararları:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [145] 20/2/2019 tarihli ve 7165 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan 326 ve 363 üncü” ibaresi “326, 363 ve 364 üncü” şeklinde, “onmilyon lirayı” ibaresi “on Türk lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. [146] 7/11/2024 tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “on” ibaresi “bin” şeklinde değiştirilmiştir. [147] Anayasa Mahkemesinin 6/3/2025 Tarihli ve E: 2025/61, K: 2025/46 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (4/3/2026) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [148] 4/6/2025 tarihli ve 7550 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “hükmün verildiği” ibaresi “davanın açıldığı veya şikâyet başvurusunun yapıldığı” şeklinde değiştirilmiştir. [149] 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu bendde “sözleşmelerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “de” ibaresi eklenmiştir. [150] 12/2/2004 tarihli ve 5092 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu bentte “davalarında” ibaresinden sonra gelmek üzere “da” ibaresi eklenmiştir. [151] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 106 ncı maddesiyle, bu maddenin 5/1/2013 tarihinde yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. [152] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 106 ncı maddesiyle, bu maddenin 5/1/2013 tarihinde yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. [153] 17/7/2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin farklı tarihte yürürlüğe girmesi hususunda Geçici Madde 5’e bakınız. [154] Bu Kanunun yürürlük tarihi 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesiyle “1 Haziran 2005” şeklinde değiştirilmiştir.
2,015
5
1
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ ARAZİSİNDEN 167 DÖNÜM 500 METREKARELİK KISMININ ANKARA BELEDİYESİNE SATILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2015
19/6/1976
26/6/1976
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ ARAZİSİNDEN 167 DÖNÜM 500 METREKARELİK KISMININ ANKARA BELEDİYESİNE SATILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2015 Kabul Tarihi : 19/6/1976 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 26/6/1976 Sayı : 15628 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 15 Sayfa : 3247 Madde 1 – 5659 sayılı Kanun mer'iyete girdiği tarihte Atatürk Orman Çiftliği hudutları dahilinde bulunan araziden kadastronun 2107 ada, 3 parselini teşkil eden 78 500 metrekare ve kadastronun 2107 ada,6 parselinden müfrez A parselini teşkil eden 89 000 metrekare ki cem'an 167 dönüm 500 metrekarelik kısmı, Ankara şehri imar nazım planı gereğince yapılması mukarrer yeni toptancı hali için Ankara Belediyesine, Çiftlik Yönetim Kurulu ile Belediye arasında tespit ve emsalinin satış ve günün rayicine göre Tarım Bakanlığınca tasvip olunacak bedelle ve satış bedeli 5 yılda ve beş eşit taksitte faizsiz olarak ödenmek kaydıyla satılmasına izin verilmiştir. Adı geçen arazi, Belediyece, hiç bir şekilde maddede belirtilen hal, yapma maksadı dışında kulanılamaz. Belediyece maksat dışı kullanmalara teşebbüs halinde bu arazi aynı bedelle Atatürk Orman Çiftliğine iade edilir. (Ek cümle: 24/10/2011-KHK-661/21 md.) Ancak, adalet hizmetlerinde veya Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer kamu hizmetlerinde kullanılması amacıyla bu arazinin tamamı ya da bir kısmı ilgili kamu idaresine tahsis edilmek üzere bedelsiz olarak Hazineye devredilebilir. Madde 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 3 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2015 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanun/ KHK No. 2015 Sayılı Kanunun Değişen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/661 1 2/11/2011
2,025
3
1
MENAFİİ UMUMİYEYE MÜTEALLİK İMTİYAZAT HAKKINDAKİ 10 HAZİRAN 1326 TARİHLİ KANUNA BAZI MADDELER TEZYİLİNE VE BU KANUNUN BAZI MADDELERİNİN İLGASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 2025
10 HAZİRAN 1326
25/6/1932
MENAFİİ UMUMİYEYE MÜTEALLİK İMTİYAZAT HAKKINDAKİ 10 HAZİRAN 1326 TARİHLİ KANUNA BAZI MADDELER TEZYİLİNE VE BU KANUNUN BAZI MADDELERİNİN İLGASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 2025 Kabul Tarihi : 25/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 2/7/1932 Sayı: 2139 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 13 Sayfa: 564 Madde 1 – Muvazenei Umumiyeye ve mülhak bütçelere dahil ve mukavelenin akti tarihinde mevcut veya atiyen ihdas edilecek olan her hangi bir vergi veya resim muafiyetini tazammun ve atiyen bütçelerden tediyatı istilzam ederek verilmesine Hükümetçe lüzum görülen imtiyaz mukaveleleri Büyük Millet Meclisinin tasdikına arzolunur. Madde 2 – (Değişik:10/6/1933-2288/1 md.) Birinci maddede zikrolunan imtiyaz mukavelelerinde, umumi muvazene veya mülhak bütçelere dahil hiç bir vergi ve resim, Devlet daireleri tarafından deruhde edilmez. Madde 3 – Menafii umumiyeye mütaallik imtiyazat hakkındaki 10 Haziran 1326 tarihli kanunun 3 üncü ve altıncı maddeleri mülgadır. Madde 4 – Bu Kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 5 – Bu Kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
2,022
5
1
65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2022
1/7/1976
10/7/1976
65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2022 Kabul Tarihi : 1/7/1976 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 10/7/1976 Sayı: 15642 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 15 Sayfa: 3254 Madde 1 – (Değişik: 14/4/2016-6704/1 md.) Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar, nafaka bağlanmış veya nafaka bağlanması mümkün olanlar veya 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümlerine göre harçlık ödenenler hariç olmak kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilen 65 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe (4.387) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık bağlanır. [1] Birinci fıkra kapsamına girenlerden, her ne nam altında olursa olsun kendisine ve eşine ait her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç kabul edilemez ve kendilerine aylık bağlanamaz. 65 yaşın tespitinde, doğum tarihlerinde yapılmış düzeltmeler nazara alınmaz. Madde 2 –(Değişik: 12/7/2013-6495/73 md.) 65 yaşını doldurmamış olmasının yanı sıra; a) Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli olduklarını ilgili mevzuatı çerçevesinde alınacak sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan, 18 yaşını dolduran Türk vatandaşı engellilerden; sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar veya nafaka bağlanmış ya da nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak üzere, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilenlere muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe (4.860) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda, b) İlgili mevzuatı çerçevesinde alınacak sağlık kurulu raporu ile engelli olduklarını kanıtlayan, 18 yaşını dolduran ve talebine rağmen Türkiye İş Kurumu tarafından işe yerleştirilememiş olan Türk vatandaşlarından; sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar veya nafaka bağlanmış ya da nafaka bağlanması mümkün olanlar hariç olmak üzere, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilenlere muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe (3.240) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda, aylık bağlanır. Nafaka bağlanan veya nafaka bağlanması mümkün olanlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birinden her ne nam altında olursa olsun gelir veya aylık hakkından yararlanan durumunda ya da uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışan durumunda kendisine bakmakla yükümlü bir yakını bulunan engelli çocuklar hariç olmak kaydıyla; Türk vatandaşı olan, 18 yaşını tamamlamamış ve ilgili mevzuatı çerçevesinde alınacak sağlık kurulu raporu ile engelli oldukları kanıtlanmış durumundaki engelli yakınlarının bakımını üstlenen Türk vatandaşlarından, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden daha az olan ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilenlere muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe ve bakım ilişkisini fiilen gerçekleştirmeleri kaydıyla, (3.240) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık bağlanır. Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamına giren engellilerden veya ikinci fıkra gereğince aylık bağlanacak engelli yakınlarından, her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç kabul edilemez ve kendilerine aylık bağlanamaz. (Ek cümle: 20/2/2014-6525/12 md.) Ayrıca, 2828 sayılı Kanun hükümlerine göre harçlık ödenenler de muhtaç olarak kabul edilemez ve kendilerine bu Kanun hükümlerine göre aylık bağlanamaz. 65 yaşın doldurulmasından önce bu madde hükümlerine göre bağlanmış olan aylıkların aynı şekilde ödenmesine devam olunur. (Değişik ikinci cümle: 14/4/2016-6704/2 md.) Bu Kanunun 1 inci maddesine göre aylık bağlananlara; başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek kadar engelli olduklarını ilgili mevzuatına göre alınacak sağlık kurulu raporu ile kanıtlamaları ve birinci fıkranın (a) bendi ile üçüncü fıkradaki koşulları taşımaları hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre aylık bağlanır. Aylık bağlanmasına esas teşkil eden engellilik oranı değişen kişilerin aylıkları durumlarına göre yeniden tespit olunur. Engellilik oranı, bu Kanuna göre aylık bağlanması gereken oranın altına düşen kişiler ile üçüncü fıkrada belirtilen aylık ortalama gelir tutarından fazla gelir elde etmeye başlayan kişilerin aylıkları kesilir. İkinci fıkra kapsamına giren 18 yaşından küçük engelliler, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlere ilişkin hükümler çerçevesinde genel sağlık sigortasından yararlandırılır. Bu engellilerin bakımı amacıyla ikinci fıkraya göre aylık bağlanacak kişilerden genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında kabul edilir. Birinci fıkra hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde engelli olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları, bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden tahsil edilir. Madde 3 [2] – Bu aylıkların başlangıç tarihi, ilgililerin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yapacakları yazılı müracaatlarını takip eden aybaşıdır. (Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/92 md.) Bu aylıklar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından belirlenecek ödeme gün ve dönemlerinde peşin olarak ödenir. Aylığa hak kazanma başlangıç tarihi ile ilk aylık ödemesinin yapıldığı ödeme döneminin ilişkin olduğu aya kadar olan haklar için ise defaten ödeme yapılır. Peşin verilen gelir ve aylıklar durum değişikliği veya ölüm halinde geri alınmaz. Ancak, aylık bağlama ile ilgili geçim şartının kalkması halinde, aylıklar bu şartın kalktığı tarihi takibeden dönem başından itibaren kesilir. Madde 4 – Bu Kanuna göre aylık bağlanmada veya ödenmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile kullanılacak belgeler, Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından müşterek hazırlanacak bir yönetmelikle tespit olunur. [3] Madde 5 – Bu Kanuna göre aylığa hak kazanmak üzere düzenlenen belgelerin gerçeğe uymadığı tespit edildiği takdirde, ödenen aylıklar ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumunca her ay için belirlenen Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarıyla birlikte geri alınır ve belgeleri düzenleyen ve kullananlar hakkında ayrıca genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır. [4] Madde 6 – Bu aylıklar ile bağlanmasında ve ödenmesinde kullanılacak belgeler her türlü vergi ve resimden muaftır. Madde 7 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Madde 8 – (Değişik: 31/7/2008-5797/7 md.) [5] (Değişik birinci fıkra: 12/7/2013-6495/73 md.) 1 inci ve 2 nci maddelerin kapsamına girenlere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca aylık bağlanır ve Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödenir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, gerektiğinde; aylık almak için başvuranların kendilerinin ve nafaka yükümlülerinin gelir, yaşam düzeyi ve varlıkları hakkında, belirleyeceği yöntemlerle inceleme yapmaya ve yaptırmaya, özel veya resmi idare, müessese ve ortaklarından ve şahıslardan bilgi ve belge istemeye yetkilidir. (Değişik ikinci fıkra: 12/7/2013-6495/73 md.) Aylık bağlanmasında, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca sosyal inceleme raporları ve gerektiğinde sağlık kurulu raporları da dikkate alınarak ilgililerin bu Kanuna göre aylık bağlanması şartlarını haiz oldukları yönünde verilmiş kararlar esas alınır. Aylık bağlama işlemi sırasında veya aylık bağlandıktan sonra yapılacak incelemeler sonucunda, aylık bağlama kararını etkileyebilecek yanlışlık veya eksikliklerin tespit edilmesi hâlinde, bu durum ilgisine göre Vakıflara, aylık bağlanana veya bağlanacak olana ve gerektiğinde ilgili idarelere Vakıf veya Bakanlık tarafından bildirilir. Aylık bağlanmış veya bağlanacak olanlara yapılacak bildirimlerin iadeli taahhütlü posta ile gönderilmesi esastır. Aylık bağlanmış olanlarla ilgili eksikliklerin veya yanlışlıkların giderilmemesi hâlinde, tebligat tarihinden itibaren üç aylık sürenin sona erdiği tarihin içinde bulunduğu ödeme döneminin sonunda aylık kesme veya düzeltme işlemi yapılır ve fazla ödenen tutarlar geri alınır. Aylık bağlanmasına esas rapor ve belgeleri gerçeğine aykırı olarak düzenleyenler ile bu nitelikteki rapor ve belgelere dayanarak aylık aldığı tespit edilenler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. (Mülga üçüncü fıkra: 12/7/2013-6495/73 md.) Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. [6] Ek Madde 1 - (Ek:1/7/2005 - 5378/25 md.; Mülga: 12/7/2013-6495/73 md.) Ek Madde 2 – (Ek: 31/7/2008-5797/8 md.) (Mülga birinci fıkra: 12/7/2013-6495/73 md.) Diğer mevzuatta daha önce bu Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca oluşturulan sağlık kurullarına yapılan atıflar, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunla kurulan Kurum Sağlık Kuruluna yapılmış sayılır. Geçici Madde 1 – (Ek: 17/4/2008-5754/92 md.) Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz. Geçici Madde 2 – (Ek: 13/2/2011-6111/67 md.) Bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde talepte bulunan ve sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak çalışmayan, sosyal güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan her ne ad altında olursa olsun herhangi bir gelir veya aylık almayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az % 15 kaybettiğine Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca meslek hastalıkları tespit hükümleri çerçevesinde karar verilen kişilere, bu maddede belirtilen şartları sağlamaları halinde aşağıda belirtilen esaslara göre Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanır. Meslekte kazanma gücünü; a) % 15 ila % 34 arasında kaybedenlere 7000, b) % 35 ila % 54 arasında kaybedenlere 8000, c) % 55 ve üzerinde kaybedenlere 9000, gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan tutarda aylık bağlanır. Yukarıda belirtilen şartlara göre aylık almakta iken ölen silikozis hastasının; 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (a), (b) ve (e) bentleri hariç olmak üzere, 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan; a) Dul eşine % 50'si, bu madde kapsamında aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75'i, b) Çocuklarından; 1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan ve evli olmayan veya, 2) Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya, 3) Yaşları ne olursa olsan evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25'i, oranında aylığın tamamı dağıtılacak şekilde aylık bağlanır. Eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı silikozis hastasına bağlanan aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır. Eş ve çocukların aylıkları yukarıda belirtilen koşulların ortadan kalkması halinde kesilir. Bu maddeye göre tarafına aylık bağlanan silikozis hastası ile eş ve çocuklarının tedavi giderleri, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre, Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payına bakılmaksızın yeşil kart verilerek karşılanır. Bu maddeye göre aylık alanların 5510 sayılı Kanuna göre çalışmaya veya sosyal güvenlik kurumlarından ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almaya başlamaları halinde aylıkları kesilir. Geçici Madde 3 – (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanun kapsamında yersiz veya fazla ödenmiş aylıklar sebebiyle ilgililer adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizler terkin edilmiş sayılır ve haklarında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Geçici Madde 4 – (Ek: 10/9/2014-6552/82 md.) Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler kapsamında maddenin yürürlüğe girmesinden önce idare tarafından yapılan tahsilatlar, ilgililerine iade edilmez. Geçici Madde 5 - (Ek: 3/11/2022-7420/8 md.) Gerçeğe uygun olmayan sağlık kurulu raporu kullanımı nedeniyle yapılan ödemeler hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilir. İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler kapsamında maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce idare tarafından yapılan tahsilatlar, ilgililerine iade edilmez. Madde 9 – Bu Kanun yayımlandığı tarihi takip eden mali yıl başında yürürlüğe girer. Madde 10 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2022 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2022 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3783 1 7/3/1992 tarihini takip eden aybaşı 5335 7 27/4/2005 5378 Madde 1 ve Ek Madde 1 7/7/2005 5597 8 23/3/2007 5754 3, Ek Madde 1 ve Geçici Madde 1 8/5/2008 (5754 sayılı Kanun ile değişik) 5510 7 1/10/2008 5797 8, Ek Madde 2 19/8/2008 6111 5, Geçici Madde 2 25/2/2011 KHK/662 1, 8 2/11/2011 6462 Ek Madde 1 3/5/2013 6495 1, 2, 3, 4, 8, Ek Madde 1, 2, Geçici Madde 3 2/8/2013 6525 1, 2 27/2/2014 6552 Geçici Madde 4 11/9/2014 6704 1, 2 26/4/2016 7143 1 1/6/2018 7420 Geçici Madde 5 9/11/2022 [1] 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “(2.332)” ibaresi 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “(4.387)” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 73 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında geçen “Emekli Sandığına” ibaresi, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına” şeklinde, ikinci fıkrasında geçen “Sosyal Güvenlik Kurumu” ibaresi, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 73 üncü maddesiyle, bu madde de yer alan geçen “usul ve kullanılacak belgeler, Maliye ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca” ibaresi “usul ve esaslar ile kullanılacak belgeler, Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “ödenen aylıklar % 50 fazlasıyla geri alındığı gibi,” ibaresi “ödenen aylıklar ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumunca her ay için belirlenen Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarıyla birlikte geri alınır ve” olarak değiştirilmiştir. [5] 11/10/2011 tarihli ve 662 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “İl veya İlçe İdare Kurullarının” ibareleri “İl veya İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının” olarak değiştirilmiştir. [6] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 73 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kurum” ibaresi “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,082
5
1
İSTANBUL, KAYSERİ, BURSA KAPALI ÇARŞILARININ ONARIMI VE İMARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2082
15/3/1977
24/3/1977
İSTANBUL, KAYSERİ, BURSA KAPALI ÇARŞILARININ ONARIMI VE İMARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2082 Kabul Tarihi : 15/3/1977 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 24/3/1977 Sayı : 15888 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 16 Sayfa : 2423 Madde 1 – (Değişik: 24/3/1981 - 2438/1 md.) İstanbul, Kayseri ve Bursa'da bulunan tarihi kapalı çarşıların mimari ve inşai karakteri gözönünde tutulmak suretiyle onarım ve imarını Bayındırlık Bakanlığı yapar veya yaptırır. Bu işlere ilişkin proje ve fenni şartname esasları hakkında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun görüşü alınır. Madde 2 – (Değişik: 24/3/1981 - 2438/1 md.) İstanbul, Kayseri ve Bursa tarihi kapalı çarşılarının onarımı için Bayındırlık Bakanlığı, hazırlanacak keşfe ve Devlet Planlama Teşkilatının öngördüğü ödenek dilimlerine göre gelecek yıllara sari ihaleler yapmaya yetkilidir. Devlet Planlama Teşkilatınca bu işler için öngörülen ödenek dilimleri Bayındırlık Bakanlığı bütçesinde yer alır ve harcamalar bu ödenekten karşılanır. Madde 3 – Asli şekilleri korunmak suretiyle onarılan ve imar edilen dükkanlar için yapılan giderlerden her taşınmaz mala yüzölçümü ile orantılı olarak düşecek miktarlar Bayındırlık Bakanlığınca belirlenir. Madde 4 – Onarılan ve imar olunan taşınmaz mallara harcanan paralar kanuni faizleri ile birlikte, bu taşınmaz mal sahiplerinden geçici ve kesin kabuller arasında Bayındırlık Bakanlığınca tayin edilecek tarihten itibaren Maliye Bakanlığınca tespit edilecek sürede ve gerektiğinde taksitlere bağlanmak suretiyle "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun" hükümlerine göre adı geçen Bakanlıkça tahsil olunur. Taksitlere bağlanması öngörülen hallerde bu süre iki yılı aşamaz. Madde 5 – Bu Kanun hükümlerine göre yapılacak onarım dolayısiyle borçlanmak istemeyenler ilanen tebligat üzerine bir ay içinde bu isteklerini yazılı olarak Bayındırlık Bakanlığına bildirmeye mecburdurlar. Bu şekilde müracaatta bulunanların yerlerini kamulaştırmaya Bayındırlık Bakanlığı yetkilidir. Madde 6 – Onarılan ve imar olunan taşınmaz mallarda, onarım ve imardan önce kiracı bulunan kişilerin kira sözleşmeleri, yürürlükteki yasa hükümleri çerçevesinde saptanacak kira bedelinin ödenmesi şartiyle devam eder. Madde 7 – Taşınmaz malların malik veya kiracıları, tasdikli iş programı uyarınca Bayındırlık Bakanlığı tarafından üç ay evvelden kendilerine tebligat yapılması şartiyle onarım için gerekli görülen tarihte taşınmaz malı geçici olarak boşaltmak veya onarım çalışmalarına izin vermek zorundadırlar. Malik veya kiracısı tarafından Bayındırlık Bakanlığınca belirtilen tarihte boşaltılmayan taşınmaz mallar hüküm istihsaline hacet kalmaksızın adı geçen bakanlığın icra dairesinden talebi üzerine usulü dairesinde geçici olarak boşaltılır. İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmayacağı gibi yargı organlarına ihtiyati tedbir için müracaat edilemez. İcra dairelerince yapılan muameleler resim ve harca tabi değildir. Taşınmaz malların malikleri veya kiracıları onarım sırasında boşaltma veya işlerinin aksaması nedenleri ile hiçbir tazminat ve kardan mahrumiyet isteğinde bulunamazlar. Madde 8 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 9 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2082 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 2438 1, 2 26/3/1981
2,090
5
1
TABİİ AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERE YAPILACAK YARDIMLAR HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2090
20/6/1977
5/7/1977
TABİİ AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERE YAPILACAK YARDIMLAR HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2090 Kabul Tarihi : 20/6/1977 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 5/7/1977 Sayı : 15987 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 16 Sayfa : 2435 Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı; yangın, yersarsıntısı, yer kayması, fırtına, taşkın, sel, don, dolu, kuraklık, haşere ve hastalık gibi nedenlerle tarımsal ürünleri, canlı - cansız (toprak dahil) üretim araçları ve tesisleri zarar gören veya yok olan ve bu yüzden çalışma ve üretme imkanları önemli ölçülerde bozulan çiftçilere, köylünün kurmuş olduğu tarımsal amaçlı üretim kooperatiflerine, Devletçe gerekli yardımların yapılmasını sağlamak ve yapılacak yardımlara ilişkin usulü ve esasları belirlemektir. Yardımlar: Madde 2 – Bu Kanuna göre yapılacak Devlet yardımları; kredi açma, karşılıksız mal veya para verme veya teknik yardım yapma, yapılacak veya onarılacak tesislerin maliyetlerine katılma şekillerinden biri ile olur. Yardımlarda küçük işletmelerle aile işletmelerine öncelik tanınır. Afet dolayısıyla çalışma ve üretim imkanları önemli ölçüde bozulmaktan maksat, çiftçinin; A) Ürünlerinin canlı - cansız üretim araçlarının ve tesislerinin değer itibariyle en az %40 oranında zarar görmesi, bu zararı diğer tarımsal veya başka gelirleriyle karşılayacak gücü bulunmaması ve kredi veren banka, kooperatif ve benzeri kuruluşlardan bu zararı karşılayacak borç alma imkanı olmaması; B) Ürünlerinin, canlı - cansız üretim araçlarının veya tesislerinin % 40'dan az zarar görmesi halinde, kredi alma imkanı olmaması, başka geliri bulunmaması, dolayısiyle tarımsal faaliyetlerini devam ettiremeyecek ve geçimini sağlayamayacak duruma düşmesi, Halleridir. Karşılıksız yardım, ancak yukarda, belirtilen koşullarda ve geri ödeme gücü olmadığı saptanan, çiftçilere yapılabilir. Tesis maliyetine katılma, sadece çiftçilerin birlikte kullandıkları ve yararlandıkları araçlar ve tesisler için ve gereğine göre yapılabilir. Tesisin onarılması veya yenisinin sağlanmasına katılma, proje tutarının % 70'ini geçemez. Bu esaslara göre ve bölgeler itibariyle, çiftçilere hangi afetler için, ne gibi ürünleri, canlı - cansız üretim araçları ve tesisleri için hangi şartlarda ve ne şekilde yardım yapılacağı yönetmelikte açık ve seçik bir şekilde belirtilir. Zarar ve ziyanların Devletçe herhangi bir suretle karşılanmış olanlara veya tarımsal sigortadan yararlanma imkanı bulunanlara bu kanun gereğince ayrıca yardım yapılmaz. Hasar tespit komisyonları: Madde 3 – Afetlerden zarar gören çiftçilerin zarar ve ziyanlarının mahiyetini, oranlarını ve tutarlarını tespit etmek, çiftçinin ödeme gücüne göre karşılama şekillerini belirtmek amacıyla her il ve ilçede hasar tespit komisyonları kurulur. Komisyonlar: A) İllerde vali veya adına görevlendireceği yardımcısının başkanlığında; defterdarlık, teknik ziraat müdürlüğü, veteriner müdürlüğü, T.C. Ziraat Bankası Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlığından, B) İlçelerde, kaymakam veya adına görevlendirilen vekilinin başkanlığında; ilçe Ziraat Mühendisliği, ilçe veteriner hekimliği, mal müdürlüğü, T.C. Ziraat Bankası Müdürlüğü, ziraat odası başkanlığı ile ilgili muhtarlar ve belediye olan yerlerde çiftçi malları koruma başkanlığı yetkililerinden, Oluşur. Komisyonların yetkileriyle çalışma yöntemleri yönetmelikte belirtilir. Fon kurulması: Madde 4 – (Mülga: 21/2/2001-4629/1 md.) Fonun yönetilmesi: Madde 5 – (Mülga: 21/2/2001-4629/1 md.) Hesap dönemi ve denetim: Madde 6 – (Mülga: 21/2/2001-4629/1 md.) İstisna ve muaflıklar: Madde 7 – Bu Kanunun uygulanması ile ilgili; A) (Mülga: 21/2/2001-4629/1 md.) B) Başvurmalar, bildirimler, düzenlenecek senetler, tasarruf belgeleri ve benzeri kağıtlarla, resmi mercilerce ve noterlerce yapılacak işlemler her türlü vergi, harç ve resimlerden muaftır. Madde 8 – Bu Kanunun Gıda - Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yüklediği görevleri yürütmek üzere Bakanlık bünyesinde bir Afetler Dairesi kurulur. Daire, bir başkanın yönetiminde başkan yardımcıları ile gerektiği kadar uzmanlık, müdürlük, (...) [1] ve bunlara bağlı bürolardan oluşur. Dairenin taşradaki hizmetleri il ziraat ve veteriner kuruluşlarınca yürütülür. Ceza hükümleri: Madde 9 – (Değişik: 23/1/2008-5728/367 md.) Afet bölgelerinde felakete uğrayanlara bu Kanuna göre bedelli veya bedelsiz olarak verilen iş veya irat hayvanlarını, tohumluk, gübre, mücadele ilacı, alet, makine ve malzeme gibi canlı veya cansız üretim araçlarını veya tesislerini izinsiz olarak iki yıl içinde satan veya devreden yahut başka maksatlarla kullananlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, mahallî mülkî amir tarafından ikiyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca, bu mallara kimin elinde olursa olsun, el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Mevcut olmaması hâlinde malın bedeli tazmin ettirilir. Yönetmelik: Madde 10 – Bu Kanunun (…) [2] uygulama şeklini ve kanunun yönetmeliğe bıraktığı hususları düzenlemek üzere bir yönetmelik hazırlanır ve Cumhurbaşkanı kararıyle yürürlüğe konur. Ek Madde 1 – (Ek: 23/7/1995-4123/7 md.) 1 – Meydana Gelen tabii afet nedeniyle yitirilen canlı hayvan kayıplarının karşılığı, Tarım İl Müdürlüklerinin yaptığı tespitler üzerinden, hak sahiplerine (...) [3] aynî olarak verilir. Geçici Madde 1 – (Ek: 28/8/1992-3838/16 md.) Erzincan, Tunceli ve Gümüşhahane merkez ve ilçelerinde 1992 Mart ayında vuku bulan deprem nedeniyle yitirilen canlı hayvan kayıplarının karşılığı, Tarım İl Müdürlüklerinin yaptığı tespitler üzerinden, hak sahiplerine (...) [4] aynî olarak verilir. Yürürlük ve yürütme: Madde 11 – Bu Kanunun hükümleri 28 Şubat 1977 tarihinden itibaren yürürlüğe girer. Madde 12 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2090 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2090 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3838 Geçici Madde 1 5/9/1992 [5] 4123 Ek Madde 1 1/1/1995 tarihinden geçerli olmak üzere 25/7/1995 4629 4, 5, 6, 7, 8, Ek Madde 1, Geçici Madde 1 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 3/3/2001 5728 9 8/2/2008 KHK/698 10 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte [1] 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada geçen “bir fon saymanlığı” ibaresi metinden çıkarılmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, kanunun” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] Bu maddede geçen “2090 sayılı Kanunla kurulmuş fon hesabından temin edilerek” ibaresi, 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metinden çıkarılmıştır. [4] Bu madde geçen “2090 sayılı Yasayla kurulmuş fon hesabından temin edilerek” ibaresi, 21/2/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metinden çıkarılmıştır. [5] 3838 sayılı Kanun, 21 inci maddesi hükmü gereğince yayımını taip eden beşinci yılın sonunda yürürlükten kalkacaktır.
2,108
5
1
MUHTAR ÖDENEK VE SOSYAL GÜVENLİK YASASI Kanun Numarası : 2108
29/8/1977
10/9/1977
MUHTAR ÖDENEK VE SOSYAL GÜVENLİK YASASI Kanun Numarası : 2108 Kabul Tarihi : 29/8/1977 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 10/9/1977 Sayı : 16053 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 16 Sayfa : 2456 Madde 1 – (Değişik: 5/2/1998 - 4336/1 md.) Köy muhtarları ile şehir ve kasaba mahalle muhtarlarına, 14.750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ödenek verilir. [1] [2] (Değişik ikinci cümle: 21/4/2005-5335/9 md.; Mülga ikinci cümle: 29/1/2016-6663/12 md.) (…) Bu ödenek damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. (Ek cümle: 8/4/2022-7394/8 md.) Bu ödeneğin net tutarının net asgari ücret tutarının altında kalması halinde aradaki fark, ödenek için öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ayrıca ödenir. Bu ödeneğin karşılığı her yıl İçişleri Bakanlığı bütçesine konulur ve yılı içinde söz konusu bütçeden il özel idare ile yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları bütçelerine aktarılır. [3] Muhtar ödeneği, her ayın onbeşinci günü il özel idareleri tarafından ilgililere peşin olarak ödenir. Madde 2 – (Mülga: 1/8/1996 - 4160/5 md.) Madde 3 – Köy ve mahalle muhtarlarından bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı almakta bulunanların bu aylıkları muhtarlık ödeneği ve harçlardan alacakları prim dolayısıyle kesilmez. Madde 4 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2006-5754/89 md.) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan veya bu kapsamda aylık almayan köy ve mahalle muhtarları, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. [4] (Değişik ikinci fıkra: 17/4/2017-KHK-690/33 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/29 md.) Birinci fıkra kapsamında bulunanların prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak sosyal güvenlik primleri, il özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları tarafından doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenir. Sosyal güvenlik primlerinin karşılığı her yıl İçişleri Bakanlığı bütçesine konulur ve yılı içinde söz konusu bütçeden il özel idare ve yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları bütçelerine aktarılır. Madde 5 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Madde 6 – (Değişik: 21/5/1987 - 3372/2 md.) Köy ve mahalle muhtarlarına verilecek ödeneğin özel idare bütçelerine aktarılması, köy ve mahalle muhtarlarına ödenmesinin esas ve usulleri; mahalle muhtarlarının harç tahsilatının ve paylarının ödenme biçimi ile köy ve mahalle ve ihtiyar heyetleri tarafından verilecek resmi evraka ait basılı kağıtların tip, örnek ve bedellerine ilişkin hususlar Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. Madde 7 – 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu ile 15/4/1944 tarihli ve 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline dair Kanunun bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Madde 8 – (15/4/1944 gün ve 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyeti Teşkiline Dair Yasa ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Ek Madde 1 – (Mülga: 21/5/1987 - 3372/3 md.) Geçici Madde – (Mülga: 21/5/1987 - 3372/3 md.) Madde 9 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 10 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 29/8/1977 TARİH VE 2108 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMİYEN GEÇİCİ MADDELER: 1 – 21/5/1987 tarih ve 3372 Sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun 2 nci maddesinde düzenlenmesi öngörülen yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde çıkarılır. Bu düzenleme yapılıncaya kadar eski yönetmeliğin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 2108 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2108 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3372 6, Ek Madde 1, Geçici Madde 1/7/1987 tarihinden geçerli olmak üzere 26/5/1987 4160 2 19/7/1996 4336 1 1/1/1998 tarihinden geçerli olmak üzere yayım tarihi olan 7/2/1998 5335 1 27/4/2005 5754 4 1/10/2008 5754 sayılı Kanunla değişik 5510 5 1/10/2008 6495 1 15/1/2014 6663 1 10/2/2016 tarihini izleyen ayın onbeşinde KHK/690 1, 4 29/4/2017 tarihini izleyen aybaşında 7077 1, 4 8/3/2018 tarihini izleyen aybaşında 7394 1 15/1/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde ( 15/4/2022 ) [1] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 77 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “3.000” ibaresi”5.700” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “5.700” ibaresi “14.750” şeklinde değiştirilmiş; söz konusu değişikliğin, Kanunun yayım tarihi olan 10/2/2016 tarihini izleyen ayın onbeşinde yürürlüğe gireceği adı geçen Kanunun 35 inci maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [3] 17/4/2017 tarihli ve 690 sayılı KHK’nin 32 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “il özel idare” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7077 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [4] 17/4/2017 tarihli ve 690 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “4 üncü maddesi kapsamında sigortalı” ibaresi “4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı” şeklinde, “aylık ve gelir” ibaresi “aylık” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7077 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
2,133
3
1
DEVLET KİTAPLARI MÜTEDAVİL SERMAYESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2133
1/4/1933
4/4/1933
DEVLET KİTAPLARI MÜTEDAVİL SERMAYESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2133 Kabul Tarihi : 1/4/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 4/4/1933 Sayı: 2370 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 14 Sayfa: 183 Madde 1 – Mektep kitaplarının Maarif Vekaletince bastırılması hakkındaki 24 Nisan 1926 tarih ve 823 numaralı kanunun birinci maddesi hükmüne tevfikan 1926, 1927, 1928, 1929 ve 1930 seneleri bütçelerinden tahsis olunan mebaliğ ile ilmi ve mesleki kitap ve mecmuaların neşri için 18 Haziran 1927 tarih ve 1087 numaralı kanunun birinci maddesi ve 1928, 1929 ve 1930 seneleri bütçeleri ile verilen mütedavil sermayeler yine aynı işlerde kullanılmak üzere (Devlet kitapları mütedavil sermayesi) adı altında birleştirilmiştir. Madde 2 – 27 Kanunusani 1927 tarih ve 968 numaralı kanun mucibince Devlet Matbaası için 1926 ve 1927 seneleri bütçeleriyle tahsis olunan mütedavil sermayelerle bu sermayeler haricinde evvelce Maarif tarafından bastırılmış veya satın alınmış kitapların mevcutları kıymetleri üzerinden Devlet kitapları mütedavil sermayesine maledilir. Gerek birinci maddede yazılı mütedavil sermayelerden bastırılan veya satın alınan, gerek bu madde ile Devlet kitapları mütedavil sermayesine maledilen kitaplardan satışa çıkarılmasına Maarif Vekaletince müsaade olunmayan kısmı sermayeden tenzil olunur. (Ek: 20/11/1959-7380/1 md.; Değişik: 23/11/1982-2718/1 md.) Devlet kitapları mütedavil sermayesi (99) doksandokuz milyon liradan (1,5) birbuçuk milyar liraya çıkarılmıştır. Bu sermayenin (401) dörtyüzbir milyon lirası Genel Bütçeden, geri kalan (1) bir milyar lirası ise her yıl sonunda, elde edilecek kardan karşılanır. Madde 3 – (Değişik: 26/1/1939-3577/1 md.) Devlet kitapları mütedavil sermayesi ile basılacak kitapların fiyatları, her nevi masrafları ithal edilmek üzere tesbit edilecek maliyetlerine % 35 ilavesiyle tayin olunur. Bu suretle satışa çıkarılan kitapların fiyatlarında % 25 e kadar iskonto yapılır. Maarif Vekilliği bu kitapların yayılmasını ve satılmasını kolaylaştırmak için her türlü ücret ve masrafı bu iskontalardan karşılanmak üzere icabı halinde ve lüzum göreceği yerlerde kitap depoları ve satış mağazaları açmağa mezundur. Madde 4 – (Değişik: 13/6/1946-4940/1 md.) Yalnız Milli Eğitim Bakanlığınca bastırılacak okul kitaplarının giderlerine karşılık olmak üzere Devlet Kitapları Döner Sermayesi adına bu sermaye gelir ve kazançlarından kapatılmak ve 1 Haziran 1946 tarihinden başlıyarak 1950 yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere Milli Bankalarda en çok bir milyon liraya kadar cari hesaplar açtırmağa Maliye Bakanı yetkilidir. [1] Madde 5 – 18 Haziran 1927 tarih ve 1087 numaralı kanunun bu kanuna muhalif olan hükümleriyle 24 Nisan 1926 tarih ve 823 numaralı kanun mülgadır. Ek Madde 1 – (12/6/1935 - 2780/1 md. ile gelen numarasız ek madde hükmü olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Mektep kitaplarının Kültür Bakanlığınca bastırılması hakkındaki 3 Mayıs 1926 tarih ve 823 sayılı kanunun birinci maddesi hükmüne tevfikan 1931 ve 1932 yılları bütçelerinden tahsis olunan paralar dahi Devlet kitapları mütedavil sermayesine zammolunur. Ek Madde 2 – (16/2/1955 - 6477/1 md. ile gelen numarasız ek madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Maarif Vekaletince bastırılacak kitapların masraflarına karşılık olmak üzere (Devlet Kitapları Mütedavil Sermayesi) namına Hazinenin kefaletiyle milli bankalarda en çok (1 000 000) liraya kadar cari hesaplar açtırmaya Maliye Vekili mezundur. Madde 6 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 7 – Bu kanunun hükümlerini icraya Maliye ve Maarif Vekilleri memurdur. 2133 SAYILI KANUNA EK VE DEGİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 2780 — 19/6/1935 3033 — 17/6/1936 3577 — 7/2/1939 4940 — 19/6/1946 5760 — 5/5/1951 6477 — 23/2/1955 7380 — 26/11/1959 1733 — 31/5/1973 2718 — 27/11/1982 [1] a - Bu maddedeki süre 30/4/1951 tarih ve 5760 sayılı Kanun gereğince 1 Ocak 1951 tarihinden itibaren, 1953 mali yılı sonuna kadar uzatılmıştır. b - Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız.
2,155
5
1
BAZI KAMU PERSONELİNE TAYIN BEDELİ VERİLMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2155
22/6/1978
29/6/1978
BAZI KAMU PERSONELİNE TAYIN BEDELİ VERİLMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2155 Kabul Tarihi : 22/6/1978 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 29/6/1978 Sayı: 16331 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 17 Sayfa: 62 Madde 1 – (Değişik: 23/2/1995 - 4079/2 md.) Barışta ve savaşta Milli Savunma Bakanlığı bütçesine bağlı fiili kadrolarda bulunan subay, askeri memur, astsubay, uzman çavuş, sivil memur ve yardımcı hizmetler personeline, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt'a ve kurumlarında görevli Maliye Bakanlığına bağlı muhasebeler teşkilatındaki memur ve yardımcı hizmetler personeline; Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarında görevli subay, astsubay, uzman erbaş, sivil memur ve yardımcı hizmetler personeline; Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a ve kurumlarında görevli Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü kadrolarındaki memur ve yardımcı hizmetler personeline; Jandarma Genel Komutanlığı fiili kadrolarında görevli subay, askeri memur, astsubay, uzman jandarma çavuş, sivil memur ve yardımcı hizmetler personeli ile Jandarma Genel Komutanlığı kuruluşlarında görevli Maliye Bakanlığına bağlı muhasebeler teşkilatındaki memur ve yardımcı hizmetler Personeline; Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında görevli her sınıf personele; Milli İstihbarat Teşkilatında görevli sivil memurlara; Gümrük Muhafaza merkez ve iller kuruluşundaki muhafaza ve muamele sınıfı kadrolarına dahil memurlara ve muhafaza teşkilatında görevli gemi adamlarına, Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü hizmetlerinde çalışan orman muhafaza memurlarıyla bunlara refakat eden şoförlerine ayda günlük er tayın istihkakının bir aylık tutarı tayın bedeli olarak verilir. [1] [2] (Mülga ikinci fıkra: 24/5/2007-5668/12 md.) Tayın bedelinin aylık tutarı o yılın Bütçe Kanununda gösterilen miktarı aşmamak üzere, Ankara mahalli rayici üzerinden Milli Savunma, İçişleri ve Maliye ve Orman Bakanlıklarınca müştereken saptanır. Madde 2 – (Mülga birinci fıkra: 24/5/2007-5668/12 md.) Aynen veya nakit olarak verilen er tayın istihkakları ölüm halinde geri alınmaz. Madde 3 – 4367 sayılı Ordu Mensuplarıyla, Emniyet Umum Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza ve Muamele sınıfı kadrolarında çalışanlara birer er tayını verilmesi hakkındaki kanun ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır. (Değişik: 23/2/1995 - 4079/3 md.) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili hususlar Milli Savunma, İçişleri, Maliye ve Orman Bakanlıklarınca çıkarılacak bir Yönetmelikle düzenlenir. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren yürürlüğe girer. Madde 5 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2155 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanun No. 2155 sayılı Kanunun değişen maddeleri Yürürlüğe giriş tarihi 4079 — 8/3/1995 5668 1, 2 1/1/2008 5917 1 10/7/2009 7148 1 26/10/2018 [1] 25/6/2009 tarihli ve 5917 sayılı Kanunun 47 nci maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt'a ve kurumlarında görevli Maliye Bakanlığına bağlı muhasebeler teşkilatındaki memur ve yardımcı hizmetler personeline;” ibaresinden sonra gelmek üzere “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a ve kurumlarında görevli Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü kadrolarındaki memur ve yardımcı hizmetler personeline;” ibaresi eklenmiştir. [2] 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan yer alan “Maliye Bakanlığına bağlı muhasebeler teşkilatındaki memur ve yardımcı hizmetler personeline;” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarında görevli subay, astsubay, uzman erbaş, sivil memur ve yardımcı hizmetler personeline;” ibaresi eklenmiştir.
2,219
3
1
HUSUSİ HASTANELER KANUNU Kanun Numarası : 2219
24/5/1933
5/6/1933
HUSUSİ HASTANELER KANUNU Kanun Numarası : 2219 Kabul Tarihi : 24/5/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 5/6/1933 Sayı: 2419 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 14 Sayfa: 275 BİRİNCİ FASIL Hususi hastanelerin tarifleri ve açılma şartları Madde 1 – Devletin resmi hastanelerinden ve hususi idarelerle belediye hastanelerinden başka yatırılarak hasta tedavi etmek veya yeni hastalık geçirmişlerin zayıfları yeniden eski kuvvetlerini buluncaya kadar sıhhi şartlar içinde beslenmek ve doğum yardımlarında bulunmak için açılan ve açılacak olan sağlık yurtları "hususi hastaneler" den sayılır. Bunların açılma, kullanma, kapanma şartları bu kanunun hükümlerine bağlıdır. Madde 2 – Kendi mevzuatına göre hususi şirketler ve müteahhitler ve fabrikalar ve ticaret, ziraat, sanat ve nafıa işlerinde çok işçi çalıştıran şahıslar, amele birlikleri ve bu gibi diğer şahıslar ve teşekküller tarafından kendi işçilerinin ve işlerinde kullandıkları adamlarının hastalıklarını tedavi ve sağlıklarını korumak için açılacak hastane, revir ve diğer sağlık yurtları bu kanunun hükümlerine bağlı olmayıp bunların açılma ve kapanma şartları kendi mevzuatına göre yapılır. Bunların açılmalarında, bağlı oldukları teşekküller tarafından, bir beyanname ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir. [1] Madde 3 – Hususi hastaneler Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin müsaadesile açılır. Bu müsaadenin verilmesi için şahıslara ait hastanelerin mesul müdürleri ve diğer hastanelerin de bağlı oldukları teşekküllerin salahiyetlileri tarafından Valiliğe bir istida verilir. Bu istidada açılmak istenilen hastanelerin yeri, hastane yapılarının vasıfları ve ne gibi hastaları kabul ve ne kadar paralı veya parasız hasta tedavi edileceği, konulacak yatak sayısı, hastane işlerini çevirecek mesul müdürün ismi, hastanenin kurulması ve çalıştırılması için konacak karşılık paranın ne kadar olduğu açıkça yazılarak aşağıdaki vesikalar da bu istidaya bağlanır: 1 – Hastane yapılacak bina ve müştemilatının vaziyeti, mevkii, dört yanı, su yollarının, lağımlarının tertiplerini gösterir iki tane harita; 2 – Hastane yapılacak bina ve müştemilatının iç bölmelerini ve tesisatını gösterir her kat için ayrı ayrı iki tane plan; 3 – Hastane içinde yapılacak bütün tertipleri ve teçhizleri gösteren etraflı iki rapor; 4 – Açılmak istenilen hastanenin kurulması ve çalıştırılması için lazım gelen sermayenin mevcudiyetini ve ne kadar olduğunu gösterir vesikalar. Madde 4 – Üçüncü maddeye göre verilen istida üzerine hastane yapısı ve başka şartları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürü ile Devlet idarelerinde çalışan bir mühendis tarafından tetkik olunarak eksikleri varsa tamamlattırıldıktan sonra valinin de düşündükleriyle beraber bu kağıtlar dosyası Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine gönderilir. Vekaletçe de lüzum görülecek tetkikler yapıldıktan sonra şartlara uygun görülürse açılma ruhsat kağıdı verilir. Bu hastaneler, açılma ruhsat kağıdı verildikten sonra altı ay içinde açılmazsa ruhsat kağıdının hükmü kalmaz. Madde 5 – Yeniden yapılacak hastane ve müştemilatı planları tetkik olunmak üzere evvela Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliğine gönderilir. İnşatın hitamından altı ay sonra hastane açılmazsa dördüncü madde hükmü tatbik olunur. Madde 6 – Hususi hastanelerin başkalarına devrinde eski sahiplerinin ilişkileri kesildikten sonra bu kanunun üçüncü ve dördüncü maddeleri hükümleri yaptırılır. Devir alacak kimse bu mükellefiyetleri ifa edinceye kadar hastanenin eski sahibinin mesuliyeti devam eder. Madde 7 – Hakiki veya hükmü şahıslar tarafından hastane açılmak üzere teberrü veya vakfolunan para ve malların idaresi vakfeden tarafından Evkaf İdaresi, Vilayet hususi idareleri ve belediyeler gibi Devlet teşkilatına verildi ise bu hastaneler tayin edilen bu idareler tarafından, eğer vakfeden tarafından mütevelli gösterilmemiş ise Vilayet hususi idareleri tarafından tesis ve idare olunur. Bu hastanelerin kurulma ve çalıştırılmaları umumi hastaneler gibidir. Tesis ve idareleri Devlet teşkilatından başkasına verilmiş olan vakıf hastaneler bu kanun hükümlerine bağlı olup idare işleri vilayetlerin murakabesi altındadır, Madde 8 – Bu kanun ile gösterilen vasıf ve şartlarda olmayarak hekimler ve diğer şahıslar tarafından hasta yatırılmak için hususi yerler açılması veya hekimlerin muayenehane veya oturdukları yerlerin bir parçasına hasta yatırarak tedavisine tahsis etmeleri yasaktır. İKİNCİ FASIL Hususi hastanelerin teşkilatı Madde 9 – Hususi hastanenin mes'ul bir müdürü bulunur. Bu müdürün Türkiye'de sanatını yapmağa izinli Türk hekim olması ve ikisi hastanelerde olmak üzere en aşağı beş yıl Türkiye'de hekimlik etmiş veyahut Devlet meslek memurluklarında çalışmış bulunması, herhangi bir suçtan dolayı ağır hapse veya şeref ve haysiyeti bozan suçlar yüzünden hapse mahküm olmaması lazımdır. 1219 numaralı kanunda gösterilen (Ali Haysiyet Divanı) kararile muvakkaten sanatının icrası yasak edilen hekimler bu yasağın sürdüğü zaman içinde hastanelerde mesul müdür olamaz. Madde 10 – Hakiki şahıslardan gayriye ait olan hastanelerde mali hususatı temin ve idare tarzlarını murakabe etmek üzere mensup oldukları teşekküller tarafından olunan idare heyetleri bulunur. Madde 11 – Munhasıran emrazı akliye malüllerinin muhafaza ve tedavisine veya çocuk hastalara veyahut doğum yardımlarına mahsus hususi hastanelerin müdürü mesulleri bunların her birine ait tababet şubelerinde, verem sanatoryumlarının müdürü mesulleri de emrazı dahiliyede birinci sınıf mütehassıs tabip olurlar. Madde 12 – Hususi hastaneler, almağa mezun oldukları hastalar için bu hastaların istedikleri hekimleri davete ve tedavinin bu hekimler tarafından yapılmasını kabule mecburdurlar. Eğer hastalar hariçten hekim getirmek arzu ve talep etmezlerse hastaneler bu vazifeyi birinci sınıf muvazzaf mütehassıs tabiplerine tevdi ederler. Bu mütehassıslar bakılması kendilerine tevdi edilen hastaların tedavisinden mesuldürler. Birinci sınıf mütehassıs mesul müdürler, kendi ihtisas şubeleri mütehassıslığını da üstlerine alarak yapabilirler. Madde 13 – Yirmi yataklıya kadar olan hususi hastahaneler hasta bakıcılardan ve diğer işler için kullanılan adamlardan başka bir hasta bakıcı hemşire (doğum evleri için ebe) kullanmağa mecburdurlar. Yatak sayısı yirmiden fazla olanlarda en az ne kadar hemşire çalıştırılacağı bir yönetmelik ile tayin olunur. [2] Madde 14 – Hakiki şahıslarla şirketlerden başkalarına ait olan veya sırf hayır için açılan hususi hastahaneler dışarıdan gelen hastaları parasız muayene ve tedavi etmek ve parasız ilaç vermek üzere hastahaneye bağlı poliklinik ve diplomalı eczacı idaresinde eczahane açabilirler. Madde 15 – 14 üncü madde hükmüne girmemiş hususi hastahanelerden otuz yataklıya kadar olanlar (her vakit hazır bulundurulması mecburi olanlardan başka)ilaçları şehir eczahanesinden alabilirler. Elli yataklıya kadar olanların ilaçlarını nasıl alacakları, hastahanenin yerinin şehre uzaklığına göre, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tayin olunur. Bütün hususi hastanelerden yatak sayısı elliden fazla, olanlar bir eczahane ile lüzumu kadar eczacı bulundurmak mecburiyetindedirler. Hususi hastanelerden bedelle dışarıya ilaç verilmesi yasaktır. Madde 16 – Her hususi hastanede yatak sayısına uygun şekilde seririyat laboratuvarı ve arıtma etüvü, verem sanatoryumlarında her türlü teşhis yapılacak kuvvette bir röntgen cihazı, cerrahi ve doğum ameliyelerini yapan hastanelerde muntazam ameliyathaneler bulunur. Bu tesisat bulunmayan hastaneler hasta alamazlar. Verem sanatoryumları, doğum evleri ve bulaşıcı hastalıklar kabul edenlerden başka hususi hastanelerde, yatak sayısı yirmi beşten noksan olduğu ve yakınında şehre ait temizleme istasyonu bulunduğu halde, arıtma etüvleri bulundurmak mecburi değildir. Madde 17 – Hususi hastane binalarının tahsis edilecekleri işlere göre ne gibi vasıf ve şartlarda olmaları lazımgeldiği bir yönetmelik ile tayin edilir. [3] Madde 18 – Doğum evlerinden başka hususi hastanelerde hastalar için yatak sayısı en aşağı ondan az olamaz. Ruhsat kağıtlarından yazılı yatak sayısının artırılması ve azaltılması ve hastanenin başka bir yere taşınması Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin müsaadesile olur. Madde 19 – Mesul müdürlüğü de deruhde etmiş hususi hastane sahibi ölürse hastane kapatılarak ruhsatı geri alınır. Fakat varisleri hastaneyi işletmek isterlerse hastane kapatılmıyarak mahalli Hükümetin malümat ve muvafakatile derhal bir tabip vekil seçilir ve bir ay içinde matlup evsafı haiz yeni mes'ul müdür tayin olunur. Diğer hususi hastanelerin mes'ul müdürlerinin ölümünde veya mes'ul müdürlükten büsbütün ayrılmalarında da hastane yine kapatılmaz; mahalli Hükümetin muvafakat ve malümatı ile derhal bir vekil tabip seçilmesi şartiyle bir ay içinde yeni mes'ul müdürü tayin edilir. Madde 20 – Müdürü mesullerin mazeretleri zuhurunda yerlerine aynı evsafta bir hekim bırakmak ve mahalli Hükümet tabibine malümat vermek şartiyle bir haftaya kadar hastaneden infikakleri caizdir. Bir haftadan fazla infikak için Sıhhat ve İçtimai Muavenet müdürlerinden izin alırlar. Bu iznin müddeti üç ayı geçemez. Madde 21 – Hususi hastanelerin yapacakları hizmetlere göre nevileri ve her birinin idare şekilleri ve muhakkak bulunması lazımgelen sıhhi ve tıbbi eşya, alet ve ilaçların cinsleri ve en aşağı bulunması şart olan miktarları, hastane yapılarının sıhhi şart ve vasıfları ve iç taksimleri, fenni kayıtların tanzim ve muhafazası, hekimlerin ve müstamdemlerin kadrosu, hastaların Kabul ve muayeneleri ve cerrahi ameliyeden evvel müşahede kağıdına kaydı icap eden hususlar, bu kanunun neşrinden sonra, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince tanzim edilecek bir yönetmelik ile tayin olunur. [4] Madde 22 – Bu kanunun neşri zamanında mevcut hususi hastanelerin mes'ul müdürleri ve sahipleri 21 inci maddede yazılan nizamnamenin neşrinden sonra altı ay içinde kendi hastanelerinin her türlü hususlarını kanun ve nizamname hükümlerine göre tamamlamağa borçludurlar. ÜÇÜNCÜ FASIL Hususi hastanelerin vazifeleri Madde 23 – Hususi hastanelerin müdürleri hastanelerin her türlü mali ve idari işlerinden mes'ul ve hastaların fenni şekilde tedavi ve istirahatlerini temine mecburdurlar. Madde 24 – Hususi hastanelere ruhsat kağıtlarında nevi bildirilen hastalar kabul ve tedavi olunurlar. Bulaşıcı ve salgın hastalıklardan ait olduğu vekaletçe tayin olunanlar ancak hususi taksimat ve teşkilatı olan hususi hastanelere alınırlar. Madde 25 – Hususi hastanede yatan hastalar tıbbi müşavere veya tedavi için dışardan istedikleri hekimleri çağırabilirler. Bu hekimlerin hastaya cerrahi ameliyat yapabilmeleri tababet ve şuabatı sanatlarının icrası tarzına dair kanunun 23 üncü maddesi hükmüne bağlıdır. Madde 26 – Hususi hastanelerde para ile yatan hastalardan sınıflarına göre alınacak gündelik ücrette; ikamet, iaşe ve hastalığın icaplarına göre yapılması lazımgelen bütün bakım ve hastanede yapılan basit laboratuvar muayeneleri ve 12 nci maddede yazılı hastanenin muvazzaf mütehassıs hekimleri ücretleri dahildir. Ancak cerrahi ameliyeler ile hastanın istemesile dışarıdan çağrılacak hekimin muayene ve tedavi paralariyle ilaç ve pansumanlarına sarfolunan malzeme ve röntgen muayenelerinin paraları hastalar tarafından ayrıca ödenir. Fakat verem sanatoryumlarında röntgen muayenesi için hiç bir ücret alınmaz. Madde 27 – Hususi hastanelerde mütehassıslar tarafından kullanılan ve mahsus kanunlarındaki vasıflarda bulunan röntgen ve sesiriyat laboratuvarlarında hastanede yatmıyanlara ait muayeneler yapılabilir. Madde 28 – Hususi hastanelerde yatan hastalardan sınıflarına göre alınacak gündelik ücret Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince uygun görülecek miktardan fazla olamaz. Madde 29 – Karın, göğüs ve beyin ameliyeleriyle diğer mühim ameliyelerin icrasından evvel yapılması lazımgelen seriri tetkikatla laboratuvar muayenelerine ve bunların müşahade kağıtlarında tamamen tesbitine ve ameliyattan evvel hastanın mevcutsa bünyevi ve arızi manialarının tadil ve izalesine ve bir an evvel ameliyat yapılması icap eden vak'alarda seriri tetkiklerin ve laboratuvar muayenelerinin tehiri sebeplerine ve saireye ait hükümler 21 inci maddede yazılı yönetmelik ile tayin olunur. [5] Madde 30 – Hastalık icabı veya başka sebeplerden dolayı mes'ul müdürün veya tedavi eden tabibin talebile hususi hastanelerden diğer hastanelere kaldırılan hastaların isimleri ve kaldırma sebepleri hasta kaldırıldıktan sonra yirmi dört saat içinde mes'ul müdür tarafından Hükümet tababetine yazı ile bildirilir. Madde 31 – Hususi hastanelere ruhsat kağıtlarında yazılan parasız yatak sayısı kadar her zaman parasız hasta kabul ve bu hastalar kabul edildikleri sınıflara göre yurttaki paralı hastalar gibi ihtimamla tedavi olunur. Parasız kabul olunan hastalar kendi arzulariyle dışarıdan davet olunacak tabiplere ait ücretlerden başka bir para veya başka bir şey vermiyecekleri gibi kendilerinin veya veli ve vasilerinin yazılı muvafakatleri olmaksızın paralı kısma kaldırılamazlar. Madde 32 – Hususi hastaneler ihtisas daireleri içinde bulunan ve resmi makamlar tarafından para ile tedavi edilmek üzere gönderilen hastaları alır ve tedavi ederler. Ani bir arıza veya kaza neticesinde müstacelen tedaviye muhtaç olan şahısların hususi hastanelere müracaat veya nakillerinde hastanece derhal acele tedavilerini yapmak mecburidir. Bunlardan fakir olanların yatırılarak tedavileri lazımsa hastanenin parasız kısmına alınır. Parasız yatakları olmıyan hastaneler bu fakir hastaları nakilleri kabil hale gelinceye kadar yatırarak tedavi ederler. Bu suretle yatırılan fakir hastalara ait gündelik tedavi ve ilaç paraları o yerin belediyesince ödenir. Madde 33 – Hususi hastanelerin fenni ve idari muameleleri ve her türlü sıhhi şartları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesi altında olup, lüzum görüldükçe Sıhhat ve İçtimai Muavenet müfettişleri ve müdürleri, kazalarda Hükümet tabipleri tarafından teftiş ve hastanenin her türlü vesikaları tetkik olunur. Teftiş neticesinde görülen noksanlar, mevzuata aykırı haller ve hastaneler mesaisinin cereyan suretleri müessesenin teftiş defterine teftişi yapan tarafından kayıt ve imza ve ayrıca yazılacak teftiş raporu da Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine gönderilir. [6] DÖRDÜNCÜ FASIL Cezai hükümler Madde 34 – 33 üncü maddede yazılı teftiş neticesinde meydana çıkarak müesseselerin teftiş defterine kayıt ve rapor ile Vekalete bildirilen ve bu kanun ile ayrıca ceza tayin edilmemiş olan fenni kayıtlarda, malzeme, alat, eşyada ve binaların sıhhi şartlarında ve hastane hizmetlerindeki noksanlar ile fenni ve idari diğer eksikliklerin tayin edilecek zamanlar zarfında tamamlanması Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından müessese mes'ul müdürüne yazı ile ihtar olunur. Madde 35 – (Mülga: 2/1/2014-6514/34 md.) Madde 36 – Usulen meydana çıkacak aşağıda yazılı noksanlar ikmal edilinceye kadar hususi hastanelerin bir kısmına veya tamamına vilayetler tarafından yeniden hasta kabulü yasak edilir. 1 – 22 nci madde hükümleri yapılmazsa; 2 – 13 üncü maddede yazılan hastabakıcı hemşireler bulunmazsa; 3 – Mes'ul müdürün ölümü veya kati olarak hastaneden infikakinden sonra bir ay zarfında yerine başkası tayin olunmazsa veya mes'ul müdür izinsiz olarak arzusile bir haftadan fazla hastaneyi terkederse; 4 – Hastane binalarının sıhhi ve fenni şartlarında ehemmiyetli derecede noksanlık olur ise veya hastaların tedavi ve istirahatlerine müessir olacak derecede sıhhi ve fenni hizmetlerde noksanlık görülürse; 5 – 16 ncı madde ahkamı tamamile icra edilmez ise; Madde 37 – 35 inci maddede yazılan sebepler ile hastaneye veya bir kısmına hasta kabulü yazı ile tebliğ suretiyle yasak edildiği halde hasta kabulüne devam eden hususi hastanelerin ruhsat kağıtları Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından geri alınır. Madde 38 – Aşağıdaki hallerde şahıslar tarafından açılmış olan hususi hastanelerin ruhsat kağıtları geri alınır. Ve vakıf hastaneler ile diğer hususi hastanelerin mes'ul müdürleri tebdil edilir: 1 – İki defa yapılan ihtara rağmen mes'ul müdür hastane vazifelerini ihmalde devam ederse; 2 – Mes'ul müdür (9) uncu maddede yazılı suçlardan dolayı hapse mahküm olur veya müessese dahilinde hastanelerin veya hastanenin nezahet ve şerefini bozan yasak işler yapılmasına göz yumar veya bu işleri kendisi işlerse; 3 – Mes'ul müdür sıhhi sebepler haricinde bir senede iki kere izinsiz olarak birer haftadan veya bir defada on beş günden fazla hastaneyi terkederse. Madde 39 – 38 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları mucibince hastanesinin ruhsat kağıdı geri alınan veya müdürlükten çıkarılan bir mes'ul müdür başka bir hususi hastanede mes'ul müdür ve Devlet hastaneleriyle hususi idare ve belediye hastanelerinde baştabip veya müdür olamaz. Madde 40 – Ruhsat kağıtları geri alınan hususi hastanelere Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iş'arı üzerine yeniden hasta kabulü yasak ve mevcut hastalar tesbit edilir. Bu hastaların hastane tarafından tedavilerinin ikmal veya diğer hastanelere nakillerinden sonra hastane kapatılır. Ruhsat kağıtlarının geri alınması ve hasta kabulünün yasak edilmesi tebliğ ve mevcut hastaların miktarı tesbit olunduktan sonra yine hasta kabulüne devam eden mes'ul müdürlere bin Türk Lirası idarî para cezası verilir. [7] Madde 41 – Harice ilaç satan yahut mezun olduğu sayıdan fazla yatıran hususi hastanelerin mes'ul müdürlerine ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yalnız 32 nci maddede tasrih olunan ani bir arıza veya kaza neticesinde hastahanelere müracaat eden veya naklolunan hastalar ile müstacelen tıbbi ve cerrahi müdahaleye muhtaç olan hastaların kabulü bu hükümden müstesnadır. 7 Madde 42 – (Değişik: 23/1/2008-5728/73 md.) Yatan hastalardan 26 ve 27 nci maddelere aykırı olarak fazla ücret alan hususi hastanelerin işletenlerine onbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, fazla tahsil edilen ücret geri alınarak ilgililere iade edilir. Madde 43 – (Değişik: 23/1/2008-5728/74 md.) 29 uncu maddede yazılan cerrahi ameliyeleri aynı maddede yazılı tetkik ve tedavileri yapılmadan icra eden tabiplere, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde, beşbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Eğer bu suretle cerrahi ameliye yapılan hasta vefat eder ve vefatın ameliyattan evvel yapılması lazım ve mümkün olan şartların ifa edilmemesinden ileri geldiği meydana çıkarsa cerrahi ameliyeyi icra eden tabip hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri tatbik olunur. 29 uncu maddenin son fıkrasında yazılı zaruri sebeple ameliyattan evvel ifa edilmeyen şartlardan ve bunların neticelerinden dolayı cezaya hükmolunmaz. Madde 44 – (Değişik: 23/1/2008-5728/75 md.) Tedavisini üstüne aldığı hastaları, yerine vekil bırakmadan izinsiz olarak kendi arzularıyla terkederek bu hastaların tedavisiz kalmalarına sebep olan, 11 inci maddede yazılan mütehassıs tabiplere ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Eğer bu suretle tedavisiz bırakılmak neticesi olarak hasta kişinin hastalığının ağırlaşması veya ölmesi halinde mes’ul mütehassıs tabip hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri tatbik olunur. Madde 45 – (Mülga: 2/1/2014-6514/35 md.) Madde 46 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 47 – 26 Şubat 1313 tarihli Nizamname hükümleri kaldırılmıştır. Madde 48 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 49 – Bu kanunun hükümlerini icraya Adliye, Sıhhat ve İçtimai Muavenet ve Dahiliye Vekilleri memurdur. 2219 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2219 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4854 – 6/5/2003 5728 35, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46 8/2/2008 6514 35, 45 18/1/2014 KHK/700 2, 13, 17, 21, 29, 33 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “kanunlarına ve nizamname ve şartnamelerine” ve “kanun ve nizamname ve talimatnamelerine” ibareleri “mevzuatına” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname” ibaresi “yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “kanuna ve nizamnameye” ibaresi “mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 24/4/2003 tarihli ve 4854 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle; 40 ıncı maddede yer alan "on beş günden üç aya kadar hafif hapis cezasile" ibaresi, "seksenyedimilyon lira idarî para cezasıyla"; 41 inci maddede yer alan "yüz liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezası" ibaresi, "yüzyetmişdörtmilyon lira idarî para cezası"; 42 nci maddesinde yer alan "iki yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası" ibaresi, "üçyüzkırkyedimilyon lira idarî para cezası" olarak 6/5/2003 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. Daha sonra 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 71 inci maddesiyle; 40 ıncı maddede yer alan “müdürler seksenyedimilyon lira idarî para cezasıyla cezalandırılır.” ibaresi “müdürlere bin Türk Lirası idarî para cezası verilir.”şeklinde, aynı Kanunun 72 nci maddesiyle; 41 inci maddede yer alan “müdürlerinden yüzyetmişdörtmilyon lira idarî para cezası alınır.” ibaresi, “müdürlerine ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
2,238
5
1
ORGAN VE DOKU ALINMASI, SAKLANMASI, AŞILANMASI VE NAKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2238
29/5/1979
3/6/1979
ORGAN VE DOKU ALINMASI, SAKLANMASI, AŞILANMASI VE NAKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2238 Kabul Tarihi : 29/5/1979 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 3/6/1979 Sayı : 16655 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 18 Sayfa : 150 I. BÖLÜM Genel Hükümler Amaç: Madde 1 – Tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınması, saklanması, aşılanması ve nakli bu kanun hükümlerine tabidir. Kapsam: Madde 2 – Bu Kanunda sözü edilen organ ve doku deyiminden, insan organizmasını oluşturan her türlü organ ve doku ile bunların parçaları anlaşılır. Oto - grefler, saç ve deri alınması, aşılanması ve nakli ile kan transfüzyonu bu kanun hükümlerine tabi olmayıp, yürürlükte bulunan sağlık yasaları, (…) [1] yönetmelikleri ve tıbbi deontoloji kuralları çerçevesinde gerçekleştirilir. Madde 3 – Bir bedel veya başkaca çıkar karşılığı, organ ve doku alınması ve satılması yasaktır. Madde 4 – Bilimsel, istatistiki ve haber niteliğindeki bilgi dağıtımı halleri ayrık olmak üzere, organ ve doku alınması ve verilmesine ilişkin her türlü reklam yasaktır. II. BÖLÜM Yaşayan Kişilerden Organ ve Doku Alınması Yaş ve nitelik: Madde 5 – Onsekiz yaşını doldurmamış ve mümeyyiz olmayan kişilerden organ ve doku alınması yasaktır. Muvafakat: Madde 6 – Onsekiz yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan bir kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık, bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imzalı veya en az iki tanık önünde sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağın bir hekim tarafından onaylanması zorunludur. Bilgi verme ve araştırma yükümlülüğü: Madde 7 – Organ ve doku alacak hekimler: a) Vericiye, uygun bir biçimde ve ayrıntıda organ ve doku alınmasının yaratabileceği tehlikeler ile, bunun tıbbi, psikolojik, ailevi ve sosyal sonuçları hakkında bilgi vermek; b) Organ ve doku verenin, alıcıya sağlayacağı yararlar hakkında vericiyi aydınlatmak; c) Akli ve ruhi durumu itibariyle kendiliğinden karar verebilecek durumda olmayan kişilerin vermek istedikleri organ ve dokuları almayı reddetmek; d) Vericinin evli olması halinde birlikte yaşadığı eşinin, vericinin organ ve doku verme kararından haberi olup olmadığını araştırıp öğrenmek ve öğrendiğini bir tutanakla tespit etmek; e) Bedel veya başkaca çıkar karşılığı veya insancıl amaca uymayan bir düşünce ile verilmek istenen organ ve dokuların alınmasını reddetmek; f) Kan veya sıhri hısımlık veya yakın kişisel ilişkilerin mevcut olduğu durumlar ayrık olmak üzere, alıcının ve vericinin isimlerini açıklamamak; Zorundadırlar. Alınamayacak organ ve dokular: Madde 8 – Vericinin yaşamını mutlak surette sona erdirecek veya tehlikeye sokacak olan organ ve dokuların alınması, yasaktır. Tahlil ve inceleme yapma zorunluluğu: Madde 9 – Organ ve doku alınması, aşılanması ve naklinden önce verici ve alıcının yaşamı ve sağlığı için söz konusu olabilecek tehlikeleri azaltmak amacıyla gerekli tıbbi inceleme ve tahlillerin yapılması ve sonucunun bir olurluluk raporu ile saptanması zorunludur. Organ ve doku almaya, saklamaya, aşılamaya ve nakline yetkili sağlık kurumları: Madde 10 – (Değişik: 2/1/2014-6514/40 md.) Organ ve doku alınması, taşınması, saklanması, aşılanması ve nakli ile yurt dışından temin edilmesi, Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş gerekli uzman personel ve donanıma sahip kurumlarca yapılır. III. BÖLÜM Ölüden Organ ve Doku Alınması Ölüm halinin saptanması: Madde 11 – (Değişik: 2/1/2014-6514/41 md.) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbi ölümün gerçekleştiğine, biri nörolog veya nöroşirürjiyen, biri de anesteziyolji ve reanimasyon veya yoğun bakım uzmanından oluşan iki hekim tarafından kanıta dayalı tıp kurallarına uygun olarak oy birliği ile karar verilir. Hekimlere ilişkin yasak işlemler: Madde 12 – Alıcının müdavi hekimi ile organ ve doku alınması, saklanması, aşılanması ve naklini gerçekleştirecek olan hekimlerin, ölüm halini saptayacak olan hekimler kurulunda yer almaları yasaktır. Tutanak düzenleme: Madde 13 – 11 inci maddeye göre ölüm halini saptayan hekimlerin ölüm tarihini, saatini ve ölüm halinin nasıl saptandığını gösteren ve imzalarını taşıyan bir tutanak düzenleyip, organ ve dokunun alındığı sağlık kurumuna vermek zorundadırlar. Bu tutanak ve ekleri ilgili sağlık kurumunda on yıl süre ile saklanır. Ölüden organ ve doku alma koşulu ve cesetlerin bilimsel araştırma için muhafazası: [2] Madde 14 – (Değişik fıkra: 21/7/2025 - 7557/13 md.) Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya organ ve dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını güvenli kimlik doğrulama araçlarını kullanarak e-Devlet Kapısı veya Sağlık Bakanlığınca kurulan bilişim sistemleri üzerinden beyan etmiş ya da resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamış ise ölüden organ veya doku alınır. Bağışçının sağlığında açıkladığı iradesinin yakınlarının hilafına olması halinde bağışçının iradesi esas alınır. (Ek fıkra: 21/7/2025 - 7557/13 md.) Birinci fıkrada belirtilen hallerin bulunmaması durumunda, sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin, bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ veya doku alınır. (Ek fıkra: 21/7/2025 - 7557/13 md.) Organları başkasına nakledilen bağışçıların eş ve birinci derece yakınlarına, organ nakline ihtiyaçları olması halinde acil hastalardan sonra gelmek üzere öncelik verilir. (Ek fıkra: 21/7/2025 - 7557/13 md.) Birinci fıkrada belirtilen usullerle yapılan organ bağışı beyanları, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa uygun olarak Sağlık Bakanlığı merkezî kayıt sistemine kaydedilir. (Ek fıkra: 21/7/2025 - 7557/13 md.) Organ bağışı beyanları, beyan esnasında bağışçı tarafından belirlenen kişilere bildirilir ve bu kişiler haricindekilere beyin ölümü tespitinden önce açıklanmaz. Aksine bir vasiyet ibraz edilmedikçe yoksa, kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokular alınabilir. [3] Ölü, sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz. (Değişik: 21/1/1982 - 2594/1 md.) Kaza veya doğal afetler sonucu vücudunun uğradığı ağır harabiyet nedeniyle yaşamı sona ermiş olan bir kişinin yanında yukarıda sayılan kimseleri yoksa, sağlam doku ve organları, tıbbi ölüm halinin alınacak organlara bağlı olmadığı 11 inci maddede belirlenen hekimler kurulunun raporuyla belgelenmek kaydıyla, yaşamı organ ve doku nakline bağlı olan kişilere ve naklinde ivedilik ve tıbbi zorunluluk bulunan durumlarda vasiyet ve rıza aranmaksızın organ ve doku nakli yapılabilir. Bu hallerde, adli otopsi, bu işlemler tamamlandıktan sonra yapılır ve hekimler kurulunun raporu adli muayene ve otopsi tutanağına geçirilir ve evrakına eklenir. (Ek: 21/1/1982 - 2594/1 md.) Ayrıca vücudunu ölümden sonra inceleme ve araştırma faaliyetlerinde faydalanılmak üzere vasiyet edenlerle yataklı tedavi kurumlarında ölen veya bunların morglarına getirilen ve kimsenin sahip çıkmadığı ölü muayenesi veya otopsi işlemi tamamlanmış cesetler aksine bir vesiyet olmadığı takdirde 6 aya kadar muhafaza edilmek ve bilimsel araştırma için kullanılmak üzere ilgili yüksek öğretim kurumlarına verilebilirler. Bu cesetlerin defin hususu dahil tabi olacakları işlemler Adalet, İçişleri, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. [4] (Ek fıkra: 2/1/2014-6514/42 md.) Tıp eğitimi için gerekli olan kadavranın yurt içinden yeteri kadar temin edilememesi hâlinde, kadavra veya kadavra parçası, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yoluyla ölmüş kimselerden temin edilmemiş olması kaydı ile yurt dışından temin edilebilir. Kadavra veya kadavra parçası temini ile yurt dışından kadavra temin edecek kişi veya kuruluşların yetkilendirilmesine dair usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir. IV. BÖLÜM Ceza Hükümleri Cezai ve idari müeyyideler: Madde 15 – (Başlığı İle Birlikte Değişik: 15/11/2018-7151/15 md.) Hukuka aykırı olarak organ ve doku alan, satan, satın alan, satılmasına aracılık eden, saklayan, nakleden veya aşılayan, organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişiler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 91 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bu Kanuna aykırı şekilde embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kullanan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler veya komisyonculuğunu yapanlar veya bu fiilleri özendiren, bunlara yönlendiren veya bunlara yönelik ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişiler hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden iki bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Bu Kanunun ek 1 inci maddesine aykırı fiili tespit edilen kişilerin sertifika ve izin belgeleri iptal edilir ve ilgili alanda çalışmalarına izin verilmez. Bakanlıktan izin alınmaksızın organ nakli ve üremeye yardımcı tedavi merkezi açılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 11 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bu Kanuna ve Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırı şekilde faaliyet gösteren sağlık kurum ve kuruluşları hakkında fiilin niteliği ve tekerrür durumuna göre Bakanlıkça faaliyet durdurma veya faaliyet izni iptali müeyyidesi uygulanır. Üremeye yardımcı tedavi uygulamaları: Ek Madde 1- (Ek: 15/11/2018-7151/16 md.) Doğal yollarla çocuk sahibi olunamadığı veya tıbbi gereklilik bulunduğu hâllerde, kadın ve/veya erkeğin üreme hücrelerinin tıbbi yöntemlerle döllenmeye elverişli hâle getirilmek ve vücut içinde veya dışında döllenmesini sağlamak suretiyle üreme hücreleri veya embriyo anne adayına uygulanabilir. Bu yöntem sadece evli olan eşler arasında gerçekleştirilir. Bu tedavi uygulamaları, Bakanlıkça belirlenen tıbbi esaslar çerçevesinde yalnızca Bakanlıkça yetkilendirilmiş hekimler tarafından ve Bakanlıkça ruhsatlandırılan üremeye yardımcı tedavi uygulama merkezlerinde gerçekleştirilebilir. Üremeye yardımcı tedavi uygulama merkezlerinin açılması, çalışması ve denetlenmesi usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Eşlerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve taşıyıcı annelik yapmak yasaktır. Başkasına ait üreme hücresi ve/veya embriyonun kullanılması suretiyle donasyon işlemi yapılması ve bu amaçla üreme hücresi ve/veya embriyo bağışlanması, satılması, bulundurulması, kullanılması, saklanması, taşınması, ithalatı, ihracatı ve bu işlemlere aracılık edilmesi yasaktır. Canlıdan organ alınması ve etik komisyonları: Ek Madde 2- (Ek: 15/11/2018-7151/16 md.) Canlıdan organ nakli; alıcının en az iki yıldan beri evli olduğu eşi ile dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dahil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilir. Organ nakli gereken hastalığın evlilikten sonra teşhis edildiği durumlarda eşlerin en az iki yıllık evli olması şartı aranmaz. Birinci fıkrada yer alan hususların dışında kalan canlıdan organ nakillerinin etik açıdan değerlendirmesi, organ nakli başvurusunun yapıldığı ilde oluşturulan Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonları tarafından yapılır. Organ nakli hizmeti sunan hastanelerin bulunduğu her ilde Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonu kurulur. Komisyon başvurunun yapıldığı tarihten itibaren en geç 15 gün içinde, acil durumlarda ise derhâl toplanır ve oyçokluğu ile karar alır. Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonlarının kararlarına karşı yapılacak itirazları değerlendirmek üzere Ulusal Organ Nakli Etik Kurulu teşkil edilir. Ulusal Organ Nakli Etik Kurulu, itiraz üzerine komisyon kararlarını inceleyerek onaylar, iptal eder veya komisyonun yerine geçip yeniden karar alır. Kurulun organ nakli başvurularına dair verdiği kararları kesindir. Ulusal Organ Nakli Etik Kurulu itirazın yapıldığı tarihten itibaren en geç 15 gün içinde, acil durumlarda ise derhâl toplanır ve katılanların üçte ikisinin oyuyla karar alır. Bu çoğunluk sağlanamadığında itiraz reddedilmiş sayılır. Ulusal Organ Nakli Etik Kurulu ve Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonlarının toplantıları gizli oturum şeklinde yapılır. Toplantıda alınan kararlara dair bilgi ve belgeler gizlidir; üçüncü kişi ve kuruluşlarla paylaşılamaz. Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonları ve Ulusal Organ Nakli Etik Kurulunun teşkili ile çalışma usul ve esasları Sağlık Bakanlığınca düzenlenir. Madde 16 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 17 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2238 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2238 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2594 14 27/1/1982 6514 10, 11, 14 18/1/2014 KHK/698 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7151 15, Ek Madde 1, Ek Madde 2 5/12/2018 7557 14 24/7/2025 [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesi ile bu fıkrada yer alan “tüzükleri,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [2] 21/1/1982 tarih ve 2594 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değiştirilen madde başlığı metindeki yerine işlenmiştir. [3] 2/1/2014 tarihli ve 6514 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “veya beyan” ibaresi “ibraz edilmedikçe” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 2/1/2014 tarihli ve 6514 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve adli kovuşturma ile ilgisi olmayan” ibaresi “ölü muayenesi veya otopsi işlemi tamamlanmış” şeklinde değiştirilmiştir.
2,247
5
1
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 2247
12/6/1979
22/6/1979
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 2247 Kabul Tarihi : 12/6/1979 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 22/6/1979 Sayı : 16674 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 18 Sayfa : 161 1. BÖLÜM Genel Esaslar Mahkemenin görevi: Madde 1 – Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir. [2] Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır. Mahkemenin kuruluşu: Madde 2 – (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi bir Başkan ile altı asıl, altı yedek üyeden kurulur. (İptal ikinci fıkra:Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 tarihli ve E.:2018/117; K.:2023/212 sayılı Kararı ile) (Yeniden Düzenleme:21/5/2025-7548/2 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, Anayasa Mahkemesince kendi üyeleri arasından seçilir. Uyuşmazlık Mahkemesine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Danıştay Genel Kurulunca kendi daire başkan ve üyeleri arasından üçer asıl, üçer yedek üye seçilir. Toplantı yetersayısı, asıl üyelerin mazeretleri halinde yedek üyeler alınmak suretiyle sağlanır. Yönetim ve temsil: [3] Madde 3 – (Değişik: 23/7/2008 – 5791/2 md.) Uyuşmazlık Mahkemesinin yönetimi ve temsili Başkana aittir. Başkanlığın boş veya Başkanın özürlü veya izinli olması hâllerinde Başkana ait görev ve yetkiler, Anayasa Mahkemesince kendi (…) [4] [5] üyeleri arasından seçilip görevlendirilen Başkanvekili tarafından yerine getirilir ve kullanılır. Görev süresi, hesaplanması ve seçimlerin zamanı: [6] Madde 4 – (Değişik: 23/7/2008 – 5791/3 md.) Uyuşmazlık Mahkemesinin Başkanı, Başkanvekili ve üyeleri dört yıl için seçilir. Dört yılın hesabında göreve başlama tarihi esas alınır. Görev süresi dolacak olanların yerine, bu sürenin sona ereceği tarihten önceki iki ay içinde; yaş haddi nedeniyle emeklilik halinde ilgilinin emekliye ayrılacağı tarihten önceki iki ay içinde; görev süresi dolmadan boşalan yerlere ise boşalma tarihinden itibaren iki ay içinde seçim yapılır. Görev süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Mahkemenin toplanma yeri, tarihi ve toplanma dönemi: Madde 5 – Uyuşmazlık Mahkemesi (…) [7] , Başkanın çağrısı üzerine, Başkentte, mahkeme için ayrılan yerde toplanır. Toplantının gündemi toplantıdan en az üç gün önce, raporlarla birlikte üyelere ve uyuşmazlıkla ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcülerine dağıtılır. Başkan, mahkemeye gelen işlerden (…) 7 tedbirli olanlarla yürütmenin durdurulması istemli bulunanlar gibi acele nitelikte olanların adli tatilden önce bitirilmesi için gerekli tedbirleri alır. (Değişik üçüncü fıkra: 8/8/2011-KHK-650/3 md.; İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/2 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi (…) 7 her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verir. Başsavcıların düşüncelerini bildirmeleri ve toplantıya katılmaları: Madde 6 – (Değişik: 21/1/1982 - 2592/3 md.) İlgili Başsavcılar veya görevlendirecekleri yardımcıları, gerekli gördüklerinde veya Mahkemece gerekli görülen durumlarda yazılı olarak düşüncelerini bildirirler veya toplantılarda sözlü açıklamalarda bulunurlar, oya katılmazlar. Dava ve işlere bakmanın caiz olmadığı haller: Madde 7 – Uyuşmazlık Mahkemesi Başkan ve Üyeleri; 1. Kendilerine ait olan veya kendilerini ilgilendiren dava ve işlere; 2. Aralarında evlilik bağı kalkmış olsa bile eşinin, kan veya sıhriyet yönünden usul ve füruunun, dördüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan yönünden ve sıhriyeti doğuran evlilik kalkmış olsa bile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) sıhriyet yönünden civar hısımlarının veya aralarında evlatlık bağı bulunan kimselerin dava ve işlerine; 3. Dava ve iş sahiplerinin vekili, vasisi veya kayyumu sıfatıyla hareket ettiği dava ve işlere; 4. Hakim, savcı, hakem sıfatıyla bakmış veyahut tanık veya bilirkişi olarak beyanda bulunmuş olduğu dava ve işlere; 5. İstişari mütalaa ve kanaat beyan etmiş olduğu dava ve işlere; Bakamazlar. Çekinme: Madde 8 – Uyuşmazlık Mahkemesi Başkan ve üyelerinin 7 nci maddede yazılı sebeplere dayanarak davaya veya işe bakmaktan çekinmeleri halinde, uyuşmazlık mahkemesi, çekinme isteğinde bulunan başkan ve üye katılmaksızın konu hakkında kesin karar verir. Mahkemenin toplanmasına engel olacak sayıda başkan ve üyenin çekinmek istemesi halinde, ancak toplanma nisabını ortadan kaldırmayacak sayıda başkan ve üyenin çekinme isteği kabul edilebilir. [8] Başkan ve üyelerin reddi: Madde 9 – Uyuşmazlık Mahkemesi Başkan ve üyeleri, tarafsız kalamıyacakları kanısını haklı kılan hallerin varlığı iddiasıyla reddolunabilir. (Değişik: 2/7/2018 - KHK-703/183 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi Başkan ve üyelerinin reddine ilişkin istemler, reddedilen üye katılmaksızın incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Ret şahsidir. Mahkemenin toplanmasını engelleyen toplu ret istemleri dinlenmez. [9] 2. BÖLÜM Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurma Yolları ve İnceleme Kuralları Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma: [10] Madde 10 – Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli ve idari bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir. Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, (…) 10 idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır. Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır. Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay (…) 10 Başkanunsözcüsüdür. (Mülga beşinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Uyuşmazlık çıkarılamayacak haller: Madde 11 – Aşağıdaki hallerde uyuşmazlık çıkarılamaz. a) Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalarda. b) Anayasa Mahkemesine açılan siyasi partilerin kapatılması davalarında. Yargı merciince yapılacak işlemler: Madde 12 – Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir. Bu yargı mercii, dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır. (Değişik üçüncü fıkra: 23/7/2008 – 5791/4 md.) Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde; yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi, alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası muhtevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir. Bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurulabilir. Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makamca yapılacak işlemler: Madde 13 – (Değişik birinci cümle: 23/7/2008 – 5791/5 md.) Uyuşmazlık çıkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine ulaşan yetkili makam, gerekirse dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattıktan sonra, uyuşmazlık çıkarmaya yer olmadığı sonucuna varırsa veya yapılan başvuruda 12 nci maddenin birinci fıkrasında öngörülen sürenin geçirilmiş olduğunu tespit ederse, istemin reddine karar verir. Bu karar, ilgili kişilere veya makama ve ilgili yargı merciine, hemen tebliğ olunur. Bu karara karşı hiç bir yargı merciine başvurulamaz. Uyuşmazlık çıkarılmasını gerekli gördüğü durumlarda yetkili makam, dilekçe ve eklerinin kendisine ulaştığı tarihten, şayet eksiklikleri tamamlatmak yoluna gitmiş ve bu erekle gönderdiği yazıları on gün geçmeden postaya vermiş ise eksikliklerin tamamlandığı tarihten başlayarak en geç on gün içinde düzenleyeceği gerekçeli düşünce yazısını, kendisine gönderilen dilekçe ve ekleri ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine yollar ve ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğunu ilgili yargı merciine hemen bildirir. (Ek cümle: 23/7/2008 – 5791/5 md.) Bu takdirde ilgili yargı mercii, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, düşünce yazısıyla eklerini, görevsizlik itirazını reddeden yargı merciine göre ilgili bulunan Başsavcı veya Başkanunsözcüsüne tebliğ edebilir. Tebliği alan makam karşılık vermek isterse, yedi gün içinde yazılı karşılığını vermekle görevlidir. Olumsuz görev uyuşmazlığı: [11] Madde 14 – Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca (…) 11 ileri sürülebilir. Yargı merciince yapılacak işlemler: Madde 15 – (Değişik: 23/7/2008 – 5791/6 md.) Olumsuz görev uyuşmazlıklarında dava dosyaları, son görevsizlik kararını veren yargı merciince, bu kararın kesinleşmesinden sonra (…) [12] taraflardan birinin istemi üzerine, ilk görevsizlik kararını veren yargı merciine ait dava dosyası da temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir ve görevli yargı merciinin belirlenmesi istenir. Uyuşmazlık Mahkemesince yapılacak işlemler: Madde 16 – (Değişik: 21/1/1982 - 2592/5 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi, olumsuz görev uyuşmazlığı ile ilgili dosyaların ilk incelemesi sırasında ve gerekli gördüğü hallerde ilgili Başsavcıların görüşünü de alarak, görevli yargı merciini belirten kararını verir. Olumlu görev uyuşmazlığı ve uygulanacak usul: [13] Madde 17 – Olumlu görev uyuşmazlığı; adli ve idari yargıya bağlı ayrı iki yargı merciine açılan ve tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda bu yargı mercilerinin her ikisinin kendilerini görevli sayan kararlar vermiş olmaları (…) 13 durumunda meydana gelir. (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/7 md.) Olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesini isteyen taraflardan birinin (…) 13 taraf sayısından iki fazla düzenleyeceği dilekçe ile başvurduğu yargı mercii; a) Dilekçelerden birini ve varsa eklerini yazı ile diğer yargı merciine derhal iletir ve dava dosyasının kendisine gönderilmesini ister. b) Diğer dilekçeler ve varsa eklerini, yedi gün içinde cevabını bildirmesi için karşı tarafa ve ilgili makamlara tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf veya ilgili makam, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır. c) Dilekçeyi, alınan cevapları ve varsa ekleri ile dava dosyalarını, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderir ve görevli yargı merciinin belirlenmesini ister. (Üçüncü fıkra Mülga: 21/1/1982 - 2592/9 md.) (Ek fıkra: 23/7/2008 – 5791/7 md.) Bu takdirde her iki yargı mercii de, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır. Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarını bekleme ve sürelerin durması: Madde 18 - Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğu resmi yazı ile kendisine bildirilen yargı mercii, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar davanın görülmesini geri bırakır. Bu takdirde zamanaşımı süreleriyle öbür kanuni veya hakim tarafından verilen süreler, işin yeniden incelenmesine başlanacağı güne kadar durur. Şu kadar ki, Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğunu bildiren yazının alındığı günden başlamak üzere altı ay içinde bu Mahkemenin kararı gelmezse yargı mercii davayı görmeye devam eder. Ancak, esas hakkında son kararı vermeden Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı gelirse yargı mercii bu karara uymak zorundadır. Uyuşmazlık çıkarılacağı bildirilerek yargı merciinden davaya bakmanın ertelenmesi istenemez. (Ek fıkra: 23/7/2008 – 5791/8 md.) 12, 13 ve 17 nci maddelerde yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, çalışmaya ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. Yargı merciilerinin uyuşmazlık mahkemesine başvurmaları: Madde 19 – Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. [14] (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir. Temyiz incelemesi yapan yargı merciilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmaları: Madde 20 – Daha önce Uyuşmazlık Mahkemesince yargı mercii belirtilmemiş olan bir davada temyiz incelemesi yapan yüksek mahkeme, davanın, davaya bakan mahkemenin görevi dışında olduğu kanısına varırsa, incelediği kararı bozacak yerde, incelemeyi erteleyerek yargı merciinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmaya karar verebilir. (İkinci fıkra Mülga: 21/1/1982 - 2592/9 md.) Mahkemelerin başvurmalarının incelenmesinde uygulanacak usül: Madde 21 – Yukarıdaki maddeler uyarınca mahkemelerin gönderdikleri işlerin incelenmesinde Uyuşmazlık Mahkemesince, olumsuz görev uyuşmazlıkları ile ilgili usul kuralları uygulanır. Hukuk davalarında tedbirlerin devamı, sona ermesi ve uyuşmazlık durumunda tedbir kararı vermeye yetkili yargı mercii: Madde 22 – Hukuk davalarında adli veya idari yargı mercilerince verilmiş bulunan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve özellikle yürütmenin durdurulması kararları, Uyuşmazlık Mahkemesinin kararına kadar geçerli kalacağı gibi bu kararları veren yargı merciinin görevsizliğine ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının davacıya bildirilmesinden sonra da, görevi belli edilen yargı merciince kaldırılmadıkça, altmış gün süre ile devam eder. Kendisine karşı tedbir kararı verilmiş bulunanın isteği üzerine, görev konusunda son kararı veren yargı mercii bu tedbirlerin kaldırılmasına veya dağiştirilmesine karar verebilir. Süreye bağlı bir tedbir kararının birinci fıkrada anılan zamandan önce süresi dolarsa, göreve ilişkin son kararı veren yargı mercii, kararı almış olanın isteği ile, tedbir süresini uzatabilir. Tedbir kararı bulunmayan bir işte, birinci fıkrada belli edilen süre içinde usulünce tedbir kararı vermeye de görev konusunda son kararı veren yargı mercii, yetkilidir. Bu maddenin 2, 3 ve 4 üncü fıkralarında anılan kararları, uyuşmazlık çıkarma durumunda, görevsizlik itirazını reddeden yargı mercii, yargı merciinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması durumunda ise o yargı mercii verebilir. Ceza davalarında tedbirler: Madde 23 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) 3. BÖLÜM Hüküm Uyuşmazlığı Madde 24 – (Değişik birinci fıkra: 21/1/1982 - 2592/7 md.) 1 nci maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir. [15] (Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istiyebilir. Bu halde olumsuz görev uyuşmazlığının çıkarılması ile ilgili 15 ve 16 ncı maddelerdeki usul kuralları uygulanır. Hüküm uyuşmazlıklarında uygulanacak inceleme kuralları: Madde 25 – Hüküm uyuşmazlıklarında Uyuşmazlık Mahkemesi, Danıştay Yargılama usulünün bu kanuna aykırı olmayan hükümlerini uygulamak suretiyle anlaşmazlığın esasını da karara bağlar. [16] (Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Uyuşmazlık Mahkemesi hüküm uyuşmazlıklarını dosya üzerinde inceleyerek karara bağlar. Gerekli gördüğü hallerde veya istek üzerine tarafları dinleyebilir. 4. BÖLÜM Uyuşmazlık Mahkemesi Görüşmeleri ve Kararları Toplanma ve karar verme koşulları ve incelemelerin dosya üzerinde yapılması: [17] [18] Madde 26 – Uyuşmazlık Mahkemesinde, üye tam sayısı hazır bulunmadıkça görüşmelere başlanamaz ve karar verilemez. Eksik üyenin yeri o üyenin geldiği yargı merciinin yedek üyesi ile, bu olmadığı takdirde başka bir yedek üye ile doldurulur. Mahkeme, her toplantı dönemi başında, yıllık çalışma planını yapar. Uyuşmazlık Mahkemesinde incelemeler dosya üzerinde yapılır ve bu kanunda belli edilenler dışında çoğunlukla karar verilir. İncelemede izlenecek sıra: Madde 27 – Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder. Kararların bildirilmesi: Madde 28 – Uyuşmazlık Mahkemesi, vereceği bütün kararların sonuçlarını ilgili Başsavcı ve Başkanunsözcüsüne, görev uyuşmazlığının çözülmesi için kendisine başvuran yargı merciine, kararı beklemesi için yazı yazılmış bulunan yargı merciine veya mercilerine uyuşmazlığın çözülmesi için başvurmuş olan kişilere veya makamlara hemen tebliğ eder. İlgili yargı mercileri ile bütün makam, kuruluş ve kişiler; mahkeme kararlarına uymak, geciktirmeksizin onları uygulamakla ödevlidirler. Gerekçeli kararın birer örneği de birinci fıkrada yazılı yerlere ve kişilere gönderilir. Kararların kesinliği ve yayınlanması: Madde 29 – (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları kesindir. Başkanın uygun göreceği kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Kararlar arasındaki çelişmelerin giderilmesi: Madde 30 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) 5. BÖLÜM Çeşitli Hükümler Raportörlük: Madde 31 – Uyuşmazlık Mahkemesine, çalışmalarında yardımcı olmak üzere, Başkanın takdir edeceği yeter sayıda geçici raportör verilir. (Değişik cümle: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Geçici raportörler, hâkimlik ve savcılık mesleğinde en az dört yılını ikmal etmiş ve üstün başarısıyla Uyuşmazlık Mahkemesinde yararlı olacağı anlaşılanlar arasından Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının isteği ve ilgilinin muvafakati üzerine, mensup oldukları müesseselerin yetkili mercileri tarafından geçici olarak görevlendirilirler. Bunların özlük işlerinde mensup oldukları mesleklere ait hükümler uygulanır ve raportörlükte geçirdikleri süreler mesleklerinde geçmiş sayılır. Ancak, terfilerinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı tarafından verilecek yazılı bilgi esas olur. (Mülga üçüncü fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Geçici raportörlerin görevlerini Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı belli eder. Başkan gerekli görürse, dosyayı raporu düzenlemek, üzere bir üyeye dahi verebilir. Raporlarda, raporun yazanın doğru bulduğu sonuca ilişkin gerekçeli düşüncesi de gösterilir. Yazı işleri ve diğer görevliler: Madde 32 – Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının isteği ve inhası üzerine Adalet Bakanlığınca atanacak bir görevli Başkanlık Sekreterliği görevini yerine getirir ve Anayasa Mahkemesi binasında görev yapar. (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Başkanın isteği ve inhası üzerine Yargıtay, Danıştay ve Adalet Bakanlığınca atanacak üçer katipten oluşacak büro tarafından Uyuşmazlık Mahkemesinin kalem ve yazı işleri yürütülür. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanının görevlendireceği bir katip, Uyuşmazlık Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yapar. Mahkemenin mübaşirlik, dağıtım ve temizlik işleri ile bu mahkemeye ait araçların şoförlük hizmetleri Adalet Bakanlığınca atanacak görevliler tarafından yürütülür. Bu maddede yazılı olan görevlilerin özlük işlerinde mensup oldukları mesleklere ait hükümler uygulanır ve bu mahkemede geçirdikleri süreler mesleklerinde geçmiş sayılır; ancak, terfilerine Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı tarafından verilecek yazılı bilgi esas olur. Başkan, görevlilerin hangi işlere bakacaklarını belli etmek ve hizmetinden yararlanılamıyanları geldikleri kurumlara göndermek yetkisine sahiptir. Tebligat işlemleri: Madde 33 – Bu Kanun gereğince yapılacak tebligat işlerinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Vergi ve harç bağışıklığı: Madde 34 – Uyuşmazlık Mahkemesinde karar bağlanacak işler için verilecek dilekçeler, layihalar, yazılar veya belgelerden, mahkemenin işlemlerinden, kararlarından veya mahkemece yahut mahkemeden istenilecek belge veya karar örneklerinden herhangi bir vergi veya harç alınmaz. Mahkemenin ve başsavcılar ile başkanunsözcülerinin bilgi ve belge isteme yetkileri: Madde 35 – Uyuşmazlık Mahkemesi; incelediği işlerde, bütün organ, makam veya kuruluşlarla doğrudan doğruya yazışmaya girebilir ve onlardan her türlü bilgi veya belgeyi yada belgelerin onanmış örneklerini isteyebilir. Bilgi veya belgenin verilmesinden, ancak 521 sayılı Danıştay Kanununda gösterilen şartlar altında kaçınılabilir. Uyuşmazlık Mahkemesiyle ilgili işlem yapan başsavcılar veya başkanunsözcüleri de yukarıdaki fıkrada yazılı yetkileri kullanırlar. Anayasa Mahkemesi kararları dolayısıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmaması ve Anayasa Mahkemesi kararlarının yargı mercilerini bağlayıcılığı: Madde 36 – Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan olarak verdiği görev konusundaki kararlar dolayısıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulamaz. Bütün yargı mercileri, Aanayasa Mahkemesinin Yüce Divan olarak görev konusunda verdiği kararlara, kendilerinin Anayasa Mahkemesinin kararı ile çatışan kesin veya kesinleşmiş bir kararı bulunsa bile, uymak zorundadırlar. Hüküm uyuşmazlığı durumunda yalnızca Anayasa Mahkemesi kararı gözönünde tutulur ve uygulanır. Davaya katılanların taraf sayılması: Madde 37 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Ödenecek ücretler: Madde 38 – (Değişik: 23/7/2008 – 5791/10 md.) Başkanın mazereti halinde yerine başkanlık edene bu sürelerin içinde kaldığı her ay itibariyle, toplantıya katılan başsavcılar ile asıl ve yedek üyelere, toplantı yapılan ay itibariyle, aylık ve ödeneklerinden ayrı olarak 7500 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödenek verilir. Toplantıya başsavcılar yerine katılan savcılara, toplantı yapılan ay itibariyle; Uyuşmazlık Mahkemesinin raportörlerine ise her ay olmak üzere, aylık ve ödeneklerinden ayrı olarak 3500 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödenek verilir. Bu ödenekler, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulamaz. Araç, gereç ve sair ihtiyaçlar: Madde 39 – Uyuşmazlık Mankemesinin araç, gereç ve sair ihtiyaçları ile Başkan, Başkanın mazereti halinde Uyuşmazlık Mahkemesine Başkanlık eden üyeye, Başsavcı, Başkanunsözcüsü ile yardımcılarına, Uyuşmazlık Mahkemesinin asıl ve yedek üyelerine ve raportörlerine verilen ücret Adalet Bakanlığı Bütçesine eklenecek ödeneklerden karşılanır. Kaldırılan hükümler: Madde 40 – 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin Uyuşmazlık Mahkemesiyle ilgili hükümleri ve 9 Temmuz 1945 günlü 4783 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kurulması hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Ek Madde 1 – (Ek: 21/1/1982 - 2592/8 md.) Bu Kanunun çeşitli maddelerinde geçen Başkanunsözcüsü deyimi, yerine göre, Danıştay Başsavcısı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısını, Danıştay yardımcıları deyimi Danıştay tetkik hakimlerini, kanunsözcüleri deyimi Danıştay savcılarını ifade eder. Geçici maddeler: Geçici Madde 1 – Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce Yüce Divan olarak Anayasa Mahkemesiyle adli yargı mercileri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarında, 36 ncı madde hükümleri uygulanır. Geçici Madde 2 – A) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, 4788 sayılı Kanun uyarınca Danıştay Başkanunsözcülerine veya Uyuşmazlık Mahkemesine intikal etmiş veya bakan veya valilerce Danıştay Başkanunsözcülüğüne yollanmış olumlu görev uyuşmazlıklarına ilişkin işlerle, aynı yasanın 9 uncu maddesinde belirtilen onbeş günlük süre geçmemiş veya bu süre içinde Danıştay Başkanunsözcülüğüne gönderilmiş istemler eski kanun hükümlerine tabi kalırlar ve o kanun dairesinde işlem görürler. Şu kadar ki, bu işler Hukuk Bölümünde karara bağlanır. B) 4788 sayılı Kanun uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma yetkisi tanınmayanlara karşı hukuk mahkemelerinde açılan davalarda, daha önce görev itirazında bulunulmuş olsun veya olmasın, işin karara bağlandığı güne kadar olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılabilir. C) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, görülmekte olan ceza davalarında veya idari yargı yerlerindeki davalarda 10 uncu maddenin 2 nci fıkrasında öngörülen evrelere geçmişse, işin karara bağlandığı güne kadar olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılabilir. Geçici Madde 3 – Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra seçilecek ilk kurulun göreve başlaması tarihinden 6 Eylül'e kadar geçecek süre, 4 yıllık görev süresinin hesabında gözönünde tutulmaz ve bu kurul dönem başında göreve başlamış sayılır. Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Uyuşmazlık Mahkemesinde bulunan eski defter ve dosyalar Mahkemenin arşivinde saklanır. Geçici Madde 5 – 2 ve 3 ncü maddelere göre Uyuşmazlık Mahkemesi Başkan ve üyelerinin seçimi 31 ve 32 nci maddelere göre raportörlerin ve kalem örgütünün oluşturulması işlemlerine hemen başlanır. Şu kadar ki eski Başkan ve üyelerin ve raportörlerle memurların görevleri kanunun tümü yürürlüğe girdiği güne kadar devam eder. Geçici Madde 6 – (Ek: 23/7/2008 – 5791/11 md.) Mevcut üyelerin görevleri, seçildikleri tarihten itibaren dört yıllık süre bitinceye kadar devam eder. Geçici Madde 7- (Ek: 2/7/2018 – KHK-703/183 md.) Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından seçilmiş asıl ve yedek üyelerin üyelikleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte sona erer. Yürürlük: Madde 41 – Bu Kanunun geçici 5 nci maddesi yayımı, diğer maddeleri yayımı tarihinden 2 ay sonra yürülüğe girer. Yürütme: Madde 42 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2247 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2247 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2461 1 14/5/1981 2592 6, 16, 17, 20 27/1/1982 KHK/241 38 1/7/1984 tarihinden geçerli olmak üzere 29/6/1984 KHK/293 1, 38 23/10/1987 KHK/305 38 11/1/1988 KHK/351 2, 7, 15, 16 ve 20 3, 5, 9, 10, 11, 12, 17, 18 Diğer hükümleri 30/12/1988 tarihini takibeden aybaşı 15/1/1989 30/12/1988 5219 5 1/1/2005 5791 2, 3, 4, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 38, Geçici Madde 6 6/8/2008 KHK/650 5 1/1/2012 Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı 5 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) 6494 5 7/7/2013 KHK/703 1, 2, 3, 5, 8, 9, 10, 14, 15, 17, 19, 23, 24, 25, 26, 29, 30, 31, 32, 37 Geçici Madde 7, 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 tarihli ve E.:2018/117; K.:2023/212 sayılı Kararı ile 2, 3 4/6/2024 7548 2 30/5/2025 [1] Bu Kanunun 13/5/1981 tarihli ve 2461 sayılı Kanuna aykırı hükümleri anılan Kanunun 25 inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [3] Bu madde başlığı “Başkanın görevi:” iken, 23/7/2008 tarihli ve 5791 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl ve yedek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [5] Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 tarihli ve E.:2018/117; K.:2023/212 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “asıl ve yedek” ibaresinin madde metninden çıkarılması iptal edilmiştir. [6] Bu madde başlığı “Başkan ve üyelerin görev süresi:” iken, 23/7/2008 tarihli ve 5791 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Hukuk ve Ceza bölümleri ile Genel Kurulu” ibaresi ile ikinci fıkrasında yer alan “tutuklu,” ibaresi ve üçüncü fıkrasında yer alan “Hukuk ve Ceza bölümleri ile Genel Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Mahkeme kurulunun” ibaresi “Mahkemenin” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bölümlerin toplantılarını” ibaresi “Mahkemenin toplanmasını” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce;” ibaresi madde metninden çıkarılmış, dördüncü fıkrasında yer alan “Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin” ibaresi “adli ve idari yargı mercilerinin” şeklinde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasında yer alan “ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [12] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, ceza davalarında doğrudan doğruya diğer davalarda ise” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [13] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkrada yer alan “, görev kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu ceza davalarında bu kararların kesinleşmiş bulunması” ibaresi ile ikinci fıkrasında yer alan “, ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamların,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Adli, idari, askeri” ibaresi “Adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mercilerinden en az ikisi” ibaresi “mercileri” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hukuk alanındaki hüküm” ibaresi “Hüküm” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığı “Bölümlerin ve Genel Kurulun toplanma ve karar verme koşulları ve incelemelerin kağıtlar üzerinde yapılması:” iken “Toplanma ve karar verme koşulları ve incelemelerin dosya üzerinde yapılması:” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 183 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Hukuk ve Ceza Bölümlerinde ve Genel Kurulda,” ibaresi ile ikinci fıkrasında yer alan “Bölümlerde ve Genel Kurulda” ibaresi “Uyuşmazlık Mahkemesinde” şeklinde değiştirilmiştir.
2,252
5
1
KÜLTÜR BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE KANUNU Kanun Numarası : 2252
19/6/1979
27/6/1979
KÜLTÜR BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE KANUNU Kanun Numarası : 2252 Kabul Tarihi : 19/6/1979 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 27/6/1979 Sayı : 16679 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 18 Sayfa : 182 Sermaye ayırımı: Madde 1 – Kültür Bakanlığına bir milyar beş yüz milyon Türk lirası döner sermaye ayrılmıştır. Bu sermaye Cumhurbaşkanı kararı ile iki milyar Türk lirasına kadar artırılabilir. [1] [2] Sermayenin kaynakları: Madde 2 – Kültür Bakanlığı döner sermayesi; Bakanlık bütçesine konulacak ödeneklerle Hazinece yapılacak ayni yardımlar, döner sermaye çalışmalarından elde edilecek karlar, bağış ve yardımlardan oluşur. Sermayenin tümü 1 inci maddede belirlenen düzeye ulaştıkten sonra fazlası bir sonraki hesap yılının altıncı ayı sonuna kadar Hazineye yatırılır. Bu süreyi uzatmaya Maliye Bakanı yetkilidir. Bağış ve yardımlar 1 inci maddede gösterilen limite dahil değildir. Döner sermayenin kullanma alanı: [3] Madde 3 – Kültür Bakanlığı döner sermayesi; eski eserler, anıtlar, müzeler, kütüphanecilik, bibliyografya, dökümantasyon, enformasyon, yayın, tanıtma, güzel sanatlar, sahne sanatları arşiv, folklor, el sanatları, sinema sanatı, festival düzenleme, kültür merkezleri ve bunlar gibi mal veya hizmet üretim ve satışını içeren işletme ve Bakanlığın yukarıda sayılan hizmet alanlarında kullanılır. ( Ek: 16/4/2003-4848/34 md.) Döner Sermaye ayrıca kültür veya turizm yatırımlarının alt yapı hizmetlerini yapmak, Bakanlığın kamu hizmetlerinde ihtiyaç duyduğu taşınmaz mal alımı ve kültür veya turizm yatırımlarına ilişkin kamulaştırma bedelleri için destek sağlamak, Bakanlığın görev alanına giren hizmetlerin yerine getirilmesi için gerektiğinde bina ve taşıt kiralaması yapmak, mal ve hizmet satın almak, her türlü baskı, dağıtım ve reklâm işleri ile afişler, turistik ve tanıtıcı yayınlar yapmak ve bunlarla ilgili tesisler kurmak, film, fotoğraf, plak ve hatıra eşyası hazırlamak, satış yerleri ve sergiler açmak, radyo ve televizyon programları, folklor gösterileri, festivaller düzenlemek ve turizm konularında yerli ve yabancı kuruluşlarla ortaklık kurmak, 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında Bakanlığın görev alanına giren atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı tesislerini yapmak veya yaptırmak, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamındaki her türlü eserin tüm mali haklarını yurt içinde ve yurt dışında satın almak, bu hakları kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşu niteliğindeki meslek örgütlerine, mahalli idarelere, Bakanlığın amaç ve görevlerini gerçekleştirmek için bedelsiz kullandırmak veya üçüncü kişilere satmak amacıyla da kullanılır. [4] [5] [6] Harcama yerleri: Madde 4 – 3 üncü maddede belirtilen iş ve hizmetlere ilişkin giderlerle, yalnız döner sermaye işlerinde çalıştırılacak personelin her türlü giderleri döner sermayeden karşılanır. (Ek: 16/4/2003-4848/35 md.; Mülga ikinci fıkra: 11/10/2011-KHK-666/ Ek Madde 10 md.) [7] (Ek: 14/7/2023-7456/5 md.) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında yer alan ve deprem, sel, heyelan, çığ, yangın ve benzeri doğal afetler sebebiyle tahrip olan taşınır veya taşınmaz kültür varlıklarının ihyası veya yeniden inşası amacıyla veya 3 üncü maddede belirtilen iş ve hizmetler ile kültür ve turizm yatırımlarıyla doğrudan bağlantılı olmak kaydıyla yatırım projeleri ve bunların zorunlu altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla döner sermaye bütçesinden Kültür ve Turizm Bakanının onayıyla genel bütçeye kaynak aktarılabilir. Aktarılan bu tutarlar genel bütçeye gelir ve söz konusu tutarlar karşılığı yukarıda sayılan işlerin yapımı amacıyla Bakanlık bütçesine ödenek kaydedilir. Bu suretle ödenek kaydedilen tutarlardan yılı içinde harcanmayan kısımları ertesi yıla devretmeye Bakan yetkilidir. Kaydedilen bu ödeneklerden yatırım projeleri ile ilgili olanlar yılı yatırım programı ile ilişkilendirilir. Gelir kaynakları: [8] Madde 5 – Her türlü alt yapı katılım payları ile 3 üncü maddede belirtilen iş ve hizmetlerden elde edilecek; [9] a) Müzelerle, Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüklerince düzenlenenler dışındaki, tiyatro, bale, opera, konser, sinema ve benzeri yerlere giriş ücreti dahil, her türlü ücretler, b) Her çeşit hizmet, mal, sanat eseri, kültür malzemesi, yayın ve benzeri satış gelirleri, c) Taşınır mallarla, Kültür Bakanlığına tahsis edilen ve döner sermaye hizmetlerinde kullanılan taşınmaz malların ve tesislerin sergi, yeme, içme, dinlenme yerleri ile salon, büfe ve otoparklarının işletme ve kira gelirleri, d) Depozito gelirleri, e) Telif hakkı gelirleri, f) (Ek:25/10/2023-7464/10 md.) Kart, belge ve plaket, kokart gelirleri ve benzeri her çeşit gelirler ile atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı tesislerinde elde edilen her türlü ücret ve bu tesislerin işletme ve kira gelirleri ile döner sermaye faaliyetleri kapsamında Bakanlığın görev alanına giren tesislerden elde edilen ücret ve gelirler, g) (Ek: 14/7/2004-5225/14 md.) Diğer gelirler, Döner sermayenin gelirleridir. Yukarıdaki gelirlerle ilgili tarifeler, Kültür Bakanlığınca saptanır. Kuruluş: Madde 6 – Döner sermayenin bütçe, bilanço ve hesaplarını düzenleme, inceleme, döner sermaye ile ilgili bütün mali ve yönetsel işleri düzenlemek ve yönetmek üzere Kültür Bakanlığı merkez kuruluşunda ve saymanlık örgütüne sahip olmak üzere "Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü" ve ayrıca merkez ve taşra örgütünde, Kültür Bakanlığı kararı ile döner sermaye verilen her birimde "Döner Sermaye İşletmesi" kurulur. Döner sermaye işletmeleri mali ve yönetsel açıdan, döner sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğüne bağlı olarak çalışır. Sayman Maliye Bakanlığınca atanır. ( Ek: 16/4/2003-4848/36 md.) Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü kamu tüzel kişiliğini haizdir. (Ek cümle:25/10/2023-7464/11 md.) Döner Sermaye İşletmesi 2634 sayılı Kanun kapsamında Bakanlığın görev alanına giren atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisleri işletebilir, işlettirebilir. Döner Sermaye İşletmesi ayrıca turizm eğitim merkezleri ile bunların uygulama otellerini ve diğer tesisleri işletebilir. Ayrıcalıklar: [10] Madde 7 – Kültür Bakanlığı döner sermayesi; 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, 2490 sayılı Artırma - Eksiltme ve İhale Kanunu ile bu kanunların ek ve değişiklikleri hükümlerine bağlı değildir. (Ek fıkra:30/5/2019-7176/1 md.) Döner sermaye, 3 üncü maddede sayılan iş, hizmet ve faaliyetleri dolayısıyla kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyetin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerine şümulü yoktur. Hesap yılı ve hesapların denetimi: Madde 8 – Kültür Bakanlığı döner sermayesi hesap yılı, mali yıldır. Kültür Bakanlığı, hesap yılını izleyen 4 ay içinde döner sermaye hesaplarını, bilanço ve eklerini gelir ve gider belgeleri ile birlikte Sayıştay'a bilanço ve eklerinin onaylı birer örneğini de Maliye Bakanlığına gönderir. Çeşitli hükümler: Madde 9 – Döner sermaye ile ilgili her türlü mali ve yönetsel işlemlerin nasıl yürütüleceği Kültür ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte düzenlenecek bir yönetmelikle saptanır. Madde 10 – Döner sermayeye ait mallar Devlet malı kapsamı içindedir. Madde 11 – 15 Temmuz 1953 tarih ve 6152 sayılı Kanunla değiştirilen, 3340 sayılı Müzelerle Örenyerlerini Ziyaret Edenlerden Alınacak Ücret Hakkındaki Kanun ile 10 Haziran 1949 tarih ve 5441 sayılı Kanunun, 14 Temmuz 1970 tarih, 1310 sayılı Kanunla eklenen Ek 1 inci maddesi ve aynı tarih 1309 sayılı Kanunun 25 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Madde 12 – Bu Kanun yayımı gününde yürürlüğe girer. Madde 13 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2252 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2252 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4848 3, 4, 6 29/4/2003 5225 1, 3, 4, 5 21/7/2004 KHK/666 4 31/12/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı 4 10/10/2013 7176 7 12/6/2019 7201 3 24/12/2019 7417 3 5/7/2022 7456 4 15/7/2023 7464 1, 3, 5, 6 2/11/2023 [1] 14/7/2004 tarihli ve 5225 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi ile; 1 inci maddedeki "50 milyon " ibaresi, "üçyüz trilyon", "300 milyon" ibaresi, "yediyüz trilyon" olarak değiştirilmiştir. [2] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “üçyüz trilyon lira” ibaresi “bir milyar beş yüz milyon Türk lirası” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde ve “yediyüz trilyon liraya” ibaresi “iki milyar Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “işletme” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Bakanlığın yukarıda sayılan hizmet” ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasında yer alan “kamulaştırma bedelleri için destek sağlamak,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Bakanlığın görev alanına giren hizmetlerin yerine getirilmesi için gerektiğinde bina ve taşıt kiralaması yapmak, mal ve hizmet satın almak,” ibaresi eklenmiştir. [4] 14/7/2004 tarihli ve 5225 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi ile bu fıkrada yer alan "ayrıca" ibaresinden sonra gelmek üzere "kültür veya turizm yatırımlarının alt yapı hizmetlerini yapmak" ibaresi eklenmiştir. [5] 21/12/2019 tarihli ve 7201 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkraya “kültür veya turizm yatırımlarının alt yapı hizmetlerini yapmak,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Bakanlığın kamu hizmetlerinde ihtiyaç duyduğu taşınmaz mal alımı ve kültür veya turizm yatırımlarına ilişkin kamulaştırma bedelleri için destek sağlamak,” ibaresi eklenmiştir. [6] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu fıkraya “ortaklık kurmak,” ibaresinden sonra gelmek üzere “12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında Bakanlığın görev alanına giren atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı tesislerini yapmak veya yaptırmak,” ibaresi eklenmiştir. [7] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile bu fıkrada yapılan düzenleme; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [8] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 10 ncu maddesiyle bu maddeye (e) bendinden sonra gelmek üzere (f) bendi eklenmiş ve mevcut (f) bendi (g) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. [9] 14/7/2004 tarihli ve 5225 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi ile bu fıkranın başına "Her türlü alt yapı katılım payları ile" ibaresi eklenmiştir. [10] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesine ve 28/12/2004 tarihli ve 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 37 nci maddesine bakınız.
2,279
3
1
ÖDÜNÇ PARA VERME İŞLERİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 2279
8/6/1933
18/6/1933
ÖDÜNÇ PARA VERME İŞLERİ KANUNU [1] Kanun Numarası : 2279 Kabul Tarihi : 8/6/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 18/6/1933 Sayı: 2430 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 14 Sayfa: 1429 Madde 1-16 – (Mülga: 30/9/1983- KHK-90/16 md.) Madde 17– Tefecilik edenler bir aydan bir seneye kadar hapse ve (500) liradan (10000) liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilir. Ayrıca iki seneden beş seneye kadar âmme hizmetlerinden memnuyetlerine karar verilebilir. Bu cezalar tecil edilmez. Madde 18-22 – (Mülga: 30/9/1983- KHK-90/16 md.) [1] Bu Kanun 30/9/1983 tarihli ve 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, ceza hükmünü düzenleyen 17 nci maddesinin Kanun Hükmünde Kararnamenin kanunlaşmasından sonra yürürlükten kalkacağı, Kanunun Hükmünde Kararnamenin 17 nci maddesiyle hüküm altına alındığından, söz konusu madde yerinde muhafaza edilmiştir.
2,308
3
1
ŞİRKETLERİN MÜRURU ZAMANA UĞRAYAN KUPON TAHVİLÂT VE HİSSE SENEDİ BEDELLERİNİN HAZİNEYE İNTİKALİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2308
12/6/1933
26/6/1933
ŞİRKETLERİN MÜRURU ZAMANA UĞRAYAN KUPON TAHVİLÂT VE HİSSE SENEDİ BEDELLERİNİN HAZİNEYE İNTİKALİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2308 Kabul Tarihi : 12/6/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 26/6/1933 Sayı: 2437 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 14 Sayfa: 557 Madde 1 – (İptal birinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile) (İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile) (İptal üçüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile) Madde 2 – (İptal: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile) Madde 3 – (İptal: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile) Madde 4 – (İptal: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/136; K.:2019/21 Sayılı Kararı ile)
2,302
5
1
ATATÜRK'ÜN DOĞUMUNUN 100 ÜNCÜ YILININ KUTLANMASI VE "ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ KURULMASI" HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2302
23/9/1980
26/9/1980
ATATÜRK'ÜN DOĞUMUNUN 100 ÜNCÜ YILININ KUTLANMASI VE "ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ KURULMASI" HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2302 Kabul Tarihi : 23/9/1980 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 26/9/1980 Sayı : 17117 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 19 Sayfa : 86 Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün doğumunun 100 üncü yılı dolayısıyla, Türk devriminin, Türk ve insanlık tarihi içindeki yerini ve önemini, büyüklüğünü, bütünleştiriciliğini, milliyetçiliğini, laiklik ve eğitim anlayışını, Atatürk'ün milli bağımsızlık hareketlerindeki öncülüğünü, dünya görüşünü, insanlık anlayışı ve barışçılığını, devlet adamlığı niteliklerini belirtmek, yaymak ve yaşatmaktır. Görevler: Madde 2 – Amacı gerçekleştirmek için; a) Atatürk'ün doğumunun 100 üncü yılı olması dolayısıyla, 1981 yılını, "Atatürk Yılı" olarak kutlamak; bu maksatla yurt içinde ve dışında, çeşitli toplantılar, yarışmalar, törenler düzenlemek, düzenlenmesini teşvik etmek ve desteklemek; b) Atatürk'çü anlayışı ve davranışı her türlü yayın, yayım, kültür, sanat, eğitim, araçlarıyla ve çalışmalarıyla tanıtmak ve benimsenmesine yardımcı olmak; c) Atatürk'çü aylayıştan ve davranıştan hareketle milli birlik, beraberlik ve bütünlük duygusunu, düşüncesini ve şuurunu geliştirici, birleştirici, toplayıcı ve kaynaştırıcı Türk Milliyetçiliğini güçlendirecek çalışmalar yapmak; d) Atatürk'le ilgili her türlü yayın, yayım, inceleme, araştırma ve çalışma yapan resmi ve özel kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak; e) Atatürk'ün anısına armağan olmak üzere ve Cumhuriyetin sembolü olarak 1981 yılında Ankara'da temeli atılacak olan Atatürk Kültür Merkezini kurmak. Atatürk Kültür Merkezi: Madde 3 – (Değişik: 16/5/2012-6306/22 md.) Atatürk Kültür Merkezi Ankara’da kurulur. Atatürk Kültür Merkezi alanı; Ankara İmar Planında bu amaca ayrılmış olan ve ekli krokide gösterilen yerlerdir. Bu alan içerisinde Millî Mücadele tarihinin, Türk Halk Kültürünü ve sanatlarını tanıtan yerler ve çeşitli müzeler, çeşitli sahneler ve toplantı salonları, sergi alanları, arşiv ve kitaplıklar, atölyeler ve benzeri yerlerden meydana gelen Atatürk Kültür Merkezi bulunur. Milli Komite: Madde 4 – Bu Kanunda öngörülen amaca ulaşmak için hedefleri tespit etmek ve Kutlama Koordinasyon Kurulunun hazırlayacağı plan ve program tasarılarını onaylamak ve çalışmaların genel gözetimini yapmak üzere, Devlet Başkanı nezdinde bir Milli Komite kurulur. Devlet Başkanı toplantıya katılmadığı takdirde, Başbakan Milli Komite Başkanlığı görevini yürütür. (İkinci ve üçüncü fıkralar Mülga: 11/8/1983 - 2876/108 md.) Kutlama koordinasyon kurulu: Madde 5 – Milli Komitenin onayladığı plan ve programları uygulamak, uygulamayı denetlemek, çalışmalarda koordinasyon ve işbirliği sağlamak üzere, merkezde Başbakanın veya uygun göreceği bir bakanın başkanlığında bir Kutlama Koordinasyon Kurulu kurulur. Devlet Planlama Teşkilatı, Milli Savunma, İçişleri Bakanlıkları Müsteşarları ile Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri ve Maliye, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıkları Müsteşarları Kurulun üyeleridir. Atatürk Kültür Merkezinin projelendirilmesi ve yapımı ile ilgili toplantılara ayrıca Bayındırlık Bakanlığı ve İmar ve İskan Bakanlığı Müsteşarları ile Ankara Belediye Başkanı da üye olarak katılır. Kutlama Koordinasyon Kurulu kararları, Kurul Başkanı tarafından önerilen ve müşterek kararname ile atanan bir genel sekreter tarafından uygulanır. Genel Sekreter oy hakkı olmaksızın kurul toplantısına katılır. Kutlama Koordinasyon Kuruluna bağlı olarak kutlama faaliyetlerinin konularına göre çeşitli çalışma komisyonları kurulabilir. Kutlama komiteleri: Madde 6 – İllerde valilerin, ilçelerde kaymakamların ve yabancı ülkelerde bu ülkelerdeki temsilcilerin başkanlıklarında kutlama komiteleri kurulur. Kutlama komitelerinin kuruluş, çalışma ve denetleme usulleri Kutlama Koordinasyon Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik Başbakanlıkça yürürlüğe konur. Kamu kuruluşlarının katkısı: Madde 7 – Genel ve katma bütçeli idarelerle, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu kurumları ülke düzeyinde kutlama faaliyetleri için Kutlama Koordinasyon Kurulunun; belediyeler, kutlama komitelerinin iznini alarak, kutlama törenleri düzenleyebilirler. Yayım yapabilirler ve Atatürk adına anıt niteliğinde eser inşa edebilirler. Kamu kuruluşlarının Yükümlülüğü: Madde 8 – Kamu kuruluşları, kutlama hazırlıkları ve uygulamaları için Kutlama Koordinasyon Kurulunun ve illerde kutlama komitelerinin kararlarını yerine getirirler ve gerekli personel ile araç ve gereçleri belirlenecek görevlere tahsis ederler. Fon kurulması: Madde 9 – Madde 2'de yazılı görev giderlerini karşılamak üzere Kutlama Koordinasyon Kurulu emrinde bir fon oluşturulur. Genel ve katma bütçeli idarelerle, belediyeler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu kurumları bu kanunun kapsamına giren işlerden dolayı yapacakları her türlü harcamaları Kutlama Koordinasyon Kurulunun iznini almak şartıyla kendi bütçelerinden karşılarlar. Atatürk Kültür Merkezinin etüt ve proje giderleri bu fondan karşılanır. Merkezin yapımı, genel mevzuat çerçevesinde Bayındırlık Bakanlığınca yürütülür. Yapım için yapılacak harcamalarda 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu uygulanmaz. Fonun kaynakları: Madde 10 – 9 uncu maddede sözü edilen fonun kaynakları şunlardır: a) Genel bütçeye konacak ödenekler; b) Gerçek kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzelkişilerince yapılacak her türlü bağışlar; c) Bu Kanundaki amaç için yayımlanacak eser, gösterilecek film ve benzeri kültür ürünlerinin yapım, satım ve gösterilmesinden elde edilecek gelirler; d) Diğer gelirler. Fona yapılacak bağış ve yardımlar Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider kabul edilir. Bağış ve Yardımı gerçekleştirmek için yapılan hukuki işlemlerle, bunlara ilişkin olarak düzenlenen belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Fon yönetimi: [1] Madde 11 – Fondan yapılacak harcamalar 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir. Ancak bir mali yıl içerisinde fona ilişkin gelirler ve giderlerin dökümü, belgeleriyle birlikte mali yıl sonunu izleyen 4 ay içinde sayman tarafından Sayıştaya sunulur. Fondan yapılacak ödemelere ilişkin harcama esasları, fona katkıda bulunacak kişi ve kuruluşların bağış ve yardımları ile başka yollarla katkıda bulunacakların ödüllendirilmeleri bir yönetmelikle belirlenir. Bu yönetmelik Kutlama Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanır, Başbakanlıkça yürürlüğe konur. Fon saymanı Maliye Bakanlığınca atanır. Fonun ita amiri Kutlama Koordinasyon Kurulu Başkanıdır. Başkan, gerekli gördüğü takdirde ita amirliği yetkisini Kutlama Koordinasyon Kurulu Genel Sekreterine kısmen veya tamamen devredebilir. Fon varlığının niteliği: Madde 12 – Fon hesabında bulunan para ve mallar ile kıymetli evrak ve bu hesapla ilgili her türlü hak ve alacaklar Devlet malı hükmündedir. (Değişik: 23/4/1981 - 2450/2 md.) Fonun tasfiyesi, 3 üncü maddeye göre çıkarılacak yasa ile düzenlenir. [2] Personel işleri: Madde 13 – Milli Komite ve Kutlama Koordinasyon Kurulunun emrinde bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşları personeli geçici olarak görevlendirilebileceği gibi, ücretleri fondan ödenmek üzere 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi hükümleri uyarınca sözleşmeli personel de çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel için gerekli Kadrolar ve bunlara ödenek ücretin üst sınırı Bakanlar Kurulunca belli edilir. Yürürlük: Madde 14 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 15 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANI KROKİSİ NOT: 1) Hipodrum Alanındaki Uygulamalarda 14/2/1979 Gün Ve A.1741 Sayılı Gayrimenkul Eski Eserler Ve Anıtlar Yüksek Kurulu Kararına uyulacak 2) İnşaat Alanında Program Gereği Bir Değişiklik Gerektiği Takdirde Gayrimenkul Eski Eserler Ve Anıtlar Yüksek Kurulu Kararı alınacaktır Atatürk Kültür Merkezi Alanı, doğusu Atatürk Bulvarı, batısı İskitler Caddesi (Konya yolu), kuzeyi İstiklal ve İstanbul Caddeleri (Birinci ve İkinci T.B.M.M binaları, Sayıştay Binası, Ulus Atatürk Heykeli ve Ankara Palas Binası dahil), güneyi Hipodrom Caddesi ve Talat Paşa Bulvarı ile çevrili ve İmar ve İskan Bakanlığının 3 Ocak 1973 tarih ve 7610-43 sayılı onayı ile belirlenen (Adalet Sarayına tahsis edilmiş olan kısım hariç) yerlerdir. 2302 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanun No. 2302 Sayılı Kanunun Değişen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2450 12 25/4/1981 2876 4 17/8/1983 6306 3 31/5/2012 [1] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesine bakınız. [2] Bu fıkrada sözü edilen fonun tasfiyesi, 11/8/1983 tarih ve 2876 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir.
2,313
3
1
UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2313
12/6/1933
24/6/1933
UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2313 Kabul Tarihi : 12/6/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 24/6/1933 Sayı: 2435 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 14 Sayfa: 564 Madde 1 – Tıbbi afyon ile müstahzaratının ve morfin ve bütün milhlerinin ve morfinin uzvi hamızlarla veya küul cezriyle birleşmesinden mütehassıl bütün eterlerinin ve bunların milhlerinin ve koka yaprağı, ham kokain ve kokain ekgonin ve tropokokain ile bütün milhlerinin ve yüzde 0,20 gramdan fazla morfin ve milhlerini ve yüzde 0,10 gramdan fazla kokain ve milhlerini muhtevi bütün müstahzarların ve ökodal (Eugodal), dikodit (Dicodide) ve Dilodit (Diloudide), Asedikon (Acedicone) ve bunların terkibi kimyevisinde bulunan maddelerde bütün müstahzarlarının ithal, ihraç ve memleket içersindeki satışı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin murakabesine tabidir. [1] Madde 2 – 2108 numaralı kanuna merbut afyon mukavelenamesinde tarif edilen ve müstahzar afyon namı verilen maddenin ihzar, ithal, ihraç ve satışı memnudur. Madde 3 – (Değişik: 22/5/1979-2236/1 md.) Münhasıran esrar yapmak için kenevir ekilmesi ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışı yasaktır. Madde 4 – Birinci maddede yazılı olan cisimlerden mahsus kanununa tevfikan inhisar altına alınanların memlekete ithali için inhisar idaresince Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden müsaade alınır ve bunun için hangi nevi maddenin ne miktarda ve nereden ve ne vasıta ile celbedileceği bildirilir. Talep edilen miktarın memleket tıbbi ve ilmi ihtiyacından fazla olmadığı Vekaletçe tensip olunduktan sonra bir ithal vesikası verilir. Madde 5 – Uyuşturucu maddelerin ithaline mahsus vesika ibraz edilmedikçe gümrüklerden bu gibi maddelerin ithaline müsaade edilmez. Vesikalarda yazılan miktarın bir defada ithali şarttır. Altı ay içinde ithal edilmeyen uyuşturucu maddelere ait vesikalar muteber değildir . Madde 6 – Uyuşturucu maddelerin ithaline mahsus olarak verilen vesikaların bir sureti bu maddeleri ihraç edecek memleketin uyuşturucu maddeler murakabesine memur makamına Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince gönderilir. Madde 7 – Birinci maddede zikredilen cisimlere ait müstahzarlardan inhisar altına alınmamış olanlarının memlekete ithaline ve bütün uyuşturucu maddelerin memleket dahilindeki satışına ancak hususi kanunlarına tevfikan icrayı sanata müsaade alarak eczane veya ticarethane açmış eczacılar ve ecza ticarethaneleri sahipleri mezundurlar. Bunların getirtecekleri inhisar altına alınmamış uyuşturucu maddeler müstahzarlarının memlekete ithali hakkında da dördüncü, beşinci ve altıncı maddeler hükümleri caridir. Madde 8 – İnhisar İdaresince tesis edilecek fabrika tarafından yapılacak uyuşturucu maddeler ve müstahzaratının memleketten çıkarılması için ihraç edilecek memleketin salahiyettar makamından alınmış bir ithal vesikası Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine tevdi olunur. Vekaletçe vesikanın sıhhati ve ihraç edilecek miktarın munhasıran tıbbi ve ilmi ihtiyaca yarayacağı tebeyyün ettikten sonra bir ihraç vesikası verilir. Madde 9 – Uyuşturucu maddeler ihracına mahsus vesika ibraz edilmedikçe gümrüklerden bu gibi maddelerin ihracına ve nakil vasıtalarına tahmiline müsaade edilmez. Bu vesikalar üç ay için muteberdir ve ihtiva ettikleri miktarların bir defada ihracı şarttır. Madde 10 – Uyuşturucu maddelerin ihracına mahsus olarak verilen vesikaların bir sureti bu maddeleri ithal edecek memleketin uyuşturucu maddeler murakabesine memur makamına Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince gönderilir. Madde 11 – Birinci maddede zikrolunan uyuşturucu maddelere ait olup bu kanun mucibince murakabeye tabi tıbbi müstahzarlardan inhisar altına alınmıyanların memleketten ihracına yalnız evvelce hususi kanuna tevfikan ruhsatname almış eczacılarla laboratuvar sahipleri mezundur. Bunların memleketten çıkması hakkında da sekizinci, dokuzuncu ve onuncu maddeler hükümleri caridir. Madde 12 – Devletçe aktedilmiş itilafnameler hükümleri haricinde ham afyonun Türkiyeye ithali memnudur. Uyuşturucu maddeler inhisar idaresi ihraç edilecek memleketin alakadar makamından verilmiş ithal vesikası olmadıkça ham afyon ihraç edemez ve yapılan ihracatı en nihayet bir hafta zarfında miktarı, hangi memlekete ve kimin namına gönderildiği, ithal vesikası tarih ve numarasiyle beraber Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir. Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletince ithal vesikası veren memleketin salahiyettar makamına haber verilir. Madde 13 – Ham afyon ve diğer uyuşturucu maddelerin kaffesi veya bir kısmı hakkında ithal vesikası vermiyen memleketlere ihraç olunacak bu maddelerin ihracına müsaade için ithal vesikası istenmez. Yalnız birinci maddede yazılı uyuşturucu maddelerin ihraç müsaadesi verilebilmek için gönderilecek miktarın tıbbi ihtiyaca mahsus olduğuna kanaat hasıl olması lazımdır. İhraç müsaadesi alakadar memleket sıhhat makamlarına da bildirilir. Madde 14 – Uyuşturucu maddelerin tekrar ihraç edilmek üzere ithali memnudur. Transit olarak gelen uyuşturucu maddeleri havi kaplar gümrüklerce mühürlenir. Madde 15 – Uyuşturucu maddelerin memleket dahilinde perakende ve reçete mukabilinde olarak satışı munhasıran Eczacılar ve Eczaneler Kanununa tevfikan açılmış eczanelerde yapılır. Ecza ticarethaneleri yalnız eczanelere ve resmi müesseselere ve laboratuvarlara toptan satış yaparlar. Madde 16 – Ecza ticarethaneleri ve eczaneler veya müstahzarat laboratuvarları doğrudan doğruya İnhisar İdaresinden alacakları uyuşturucu maddeler için her defasında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine müracaatla izin vesikası alırlar. İnhisar İdaresince Vekalet tarafından verilmiş izin vesikası görülmedikçe hiç bir satış yapılamaz. Bu vesikalar üzerine yapılan satış miktarı ve tarihi kaydedildikten sonra İnhisar İdaresince Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine iade olunur. Madde 17 – Ecza ticarethaneleri her yaptıkları satış için eczane sahip veya mesul müdürü veya resmi müessese namına salahiyettar zat veya müstahzarat laboratuvarı mesul müdüründen vesika alarak bu vesikaları beş sene müddetle saklarlar. Madde 18 – (Mülga: 17/5/2012-6308/8 md.) Madde 19 – Birinci maddede isimleri yazılan uyuşturucu maddeler haricinde olup ilmi tetkikat neticesinde mazarratı tebeyyün eden ve toksikomani tevlit eyleyen diğer zehirlerin dahi, bu kanun hükümlerine tabi olacağı Cumhurbaşkanı karariyle Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından tayin ve ilan olunur. [2] [3] Madde 20 – (Değişik: 17/6/1982-2683/1 md.) [4] Gümrüklerden ülkeye izinsiz sokulmaya çalışılan veya ülke içinde izinsiz satıldığı görülen ve her ne surette olursa olsun kanuni yetkisi olmayanlar yanında bulunan uyuşturucu maddeler, zabıtanın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı memurlarının, sağlık ve sosyal yardım bakanlığı müfettiş ve müdürlerinin, hükümet tabiplerinin, sağlık ocağı tabiplerinin, hudut ve sahiller sağlık teşkilatı memurlarının herhangi birisi tarafından bir tutanak düzenlemek suretiyle zaptedilir. Gerek bunlar, gerekse izinsiz imal edilen veya ihraç edilmek istenirken Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından zaptolunanlar sahipleri belli olsun veya olmasın suç delili olarak Cumhuriyet Savcılığınca muhafaza altına alınırlar. Zaptedilen uyuşturucu maddenin cins, vasıf ve miktarının kesin olarak saptanması amacıyla analizlere yetecek kadar örnek madde alınarak usulüne uygun şekilde ilgili laboratuvarlara gönderilir. (Değişik fıkra:28/3/2023-7445/7 md.) Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra, yönetmelikte belirlenen usule uygun olarak alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine sulh ceza hâkimliğince soruşturmanın her safhasında karar verilir. (Değişik fıkra:28/3/2023-7445/7 md.) Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mahalli mülki amirliğe teslim edilir. (Değişik fıkra:28/3/2023-7445/7 md.) Örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler hükümle birlikte müsadere edilir ve ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir. (Ek: 27/2/2003-4819/1 md.) Yönetmelikte belirlenecek esaslar dahilinde, uyuşturucu madde arama köpeği eğitiminde kullanılmak üzere, ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu madde, İçişleri Bakanının talebi üzerine, İçişleri Bakanlığının ilgili bağlı kuruluşlarına; Millî Savunma Bakanının talebi üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerine; Gümrük ve Ticaret Bakanının talebi üzerine Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne; uyuşturucu maddelerin tıbbî amaçlı olarak kullanılabilirliğini araştırmak üzere ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu madde ise Tarım ve Köyişleri Bakanının talebi üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili bağlı kuruluşlarına teslim edilir. [5] 3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi Kanununun 27 nci maddesinin (F) fıkrası hükümleri saklıdır. Madde 21 – (Değişik: 17/6/1982-2683/2 md.) Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler, valinin görevlendireceği bir yetkilinin başkanlığındaki ve il savcısının veya yardımcısının nezaretçi olarak katıldığı heyet huzurunda imha edilir. (Değişik: 27/2/2003-4819/2 md.) Uyuşturucu madde arama köpeği eğitiminde kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığına, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ; tıbbî amaçlı olarak kullanılabilirliğini araştırmak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığına ihtiyaç duyulacak cins ve miktarda uyuşturucu maddenin teslimi, kullanımı, muhafazası ve imhası usulü ile ilgili hususlar Adalet ve Sağlık Bakanlıkları ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri, Millî Savunma ve Tarım ve Köyişleri bakanlıklarınca altı ay içerisinde yürürlüğe konulacak bir yönetmelikte belirlenir. [6] Madde 22 – İkinci ve üçüncü maddelerde memnu olduğu yazılı olan müstahzar afyon ile esrar her nerede görülürse görülsün hemen zaptolunur ve bunlar hakkında da 20 ve 21 inci maddeler hükümleri tatbik olunur. Madde 23 – (Değişik: 23/5/1990-3652/1 md.) (Değişik:23/3/2023-7442/1 md.) Lif, tohum ve sap üretimi ile tıbbi ürünler, sağlık ürünleri, uyuşturucu etkisi olmayacak oranda kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabidir. Lif, tohum ve sap üretimi amacıyla izinli kenevir yetiştiriciliği Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği (…) 7 Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. Gerektiğinde ülke arz ve talep durumuna göre Cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilir. Tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin yetiştirilmesi ve hasadına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının görüşleri alınmak suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. (Ek cümleler:21/7/2025-7557/9 md.) Kenevirden elde edilen tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünlerine yönelik ruhsatlandırma ya da takip sistemlerine kayıt işlemleri Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilir. Bu ürünler sadece eczanelerden satılabilir. Bu ürünlerin izin ve satışı ile kenevirin işlenmesi, ihzarı ve ihracına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığının görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. [7] Her ne maksatla olursa olsun izinsiz olarak kenevir yetiştirmek yasaktır. İzinsiz yetiştirilen kenevir bitkisi, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı teşkilatında görevli ziraat mühendislerinin, bunların bulunmadığı yerlerde ziraat teknisyenlerinin vereceği rapor üzerine mahallin en büyük mülki amirinin emriyle zabıta tarafından imha edilir veya ettirilir. İmhada kullanılacak araç ve gereçler, Jandarma Genel Komutanlığı bütçesine konulacak ödenekten sağlanır. İmha dolayısıyla ortaya çıkan masraf, sonradan izinsiz ekim yapanlardan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir. (Değişik dördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/77 md.) İzin belgesi almadan ya da izin belgesi almasına rağmen bilerek belgesinde belirtilen alandan fazla yerde veya izin belgesinde kayıtlı yerden başka yerde kenevir ekimi yapan kişi, elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek fıkra: 23/1/2008-5728/77 md.; Değişik birinci cümle: 18/6/2014-6545/1 md.) Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dört yıldan on iki yıla kadar hapis ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/1 md.) Münhasıran kendi kullanımı için ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu madde kapsamında ekim yapma ibaresinden, tohumun toprağa ekilmesinden ürünün hasadına kadarki süreç anlaşılır. [8] (Ek fıkra: 15/8/2017-KHK-694/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/10 md.) Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçu bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ile 140 ıncı maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir. Madde 24 – (Değişik: 23/1/2008-5728/78 md.) Uyuşturucu maddeleri 15 inci maddede zikredilenlerden başkalarına satan ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürleri ile tabip reçetesi olmadan satan eczane sahip veya mesul müdürleri Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılır. Madde 25 – (Değişik: 23/1/2008-5728/79 md.) 17 nci maddede yazılı vesikaları almayı ihmal eden veya saklamayan yahut bu Kanunda zikredilen defterleri tutmayan ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürlerine mahallî mülkî amir tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Madde 26 – Yirmi yedinci maddede zikredilen sebepten dolayı veyahut uyuşturucu maddelere ait kayıtları gayrimuntazam tuttuğundan dolayı mükerreren mahküm olan ecza ticarethaneleri sahipleri ve mesul müdürleri Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti tarafından uyuşturucu maddeler alıp satmasından muvakkaten veya daimi olarak menolunabilirler. Madde 27 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 28 – (Mülga: 26/7/1983-2867/28 md.) Madde 29 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Madde 30 – Bu kanun 2253 numaralı kanunun 18 inci maddesinde mer'iyeti yazılı 1369 numaralı kanunun hükümleri yerine ikame edilmiş ve mezkür 1369 numaralı kanun ilga olunmuştur. Uyuşturucu ve Psikotrop Madde Üretim ve Dağıtımının Önlenmesi Ek Madde 1 – (Ek: 13/11/1996-4208/16 md.) 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek I ve II Numaralı Tablolar ile bu Tabloların değişikliklerinde yer alan maddelerin imali, ithali ve ihracı, nakli, bulundurulması, alımı ve satımı Sağlık Bakanlığının iznine bağlıdır. Yukarıdaki fıkraya göre izin verilirken ilgili kuruluşlardan görüş alınması ve izin verme esas ve usullerinin Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilmesi gerekir. (Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/80 md.) Birinci fıkrada belirtilen maddelerden herhangi birini izinsiz imal, ithal ve ihraç edenler, nakledenler veya bulunduranlar, satın alanlar veya satanlara, mahallî mülkî amir tarafından onbin Türk Lirasından yüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca, bu maddelerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. (Değişik dördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/80 md.) Birinci fıkrada belirtilen maddelerden herhangi birini, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalatında kullanılmak amacıyla imal, ithal veya ihraç edenler, nakledenler veya bulunduranlar, satın alan veya satanlar, Türk Ceza Kanununun 188 inci maddesine göre cezalandırılır. 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun hükümleri saklıdır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda kullanılan araca elkoyma Ek Madde 2- (Ek: 15/8/2017-KHK-694/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/11 md.) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun işlenmesinde kullanılan araçlara, 5271 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur. Bu maddenin birinci fıkrasına göre elkonulan aracın; a) Soruşturma ve kovuşturma devam ederken aynı suçun işlenmesinde tekrar kullanılması, b) Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması, c) Önemli miktar veya değerde uyuşturucu veya uyarıcı maddeyle ele geçirilmesi, ç) Suçun işlenmesini kolaylaştıracak özel tertibatının bulunması, hallerinden birinin varlığı durumunda, elkonulan araç sahibine iade edilmez. Bu durumda sahibinin, aracın değeri kadar teminatı elkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde Maliye Bakanlığına teslim etmesi halinde araç sahibine iade edilir. Aksi takdirde Maliye Bakanlığı tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin araç derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde satıştan elde edilen gelirden aracın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınır. [9] İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden, kara araçlarında kasko değeri; deniz araçlarında tekne ve makine sigortasına esas teşkil eden değer; sigortasız araçlar ile hava ve demiryolu araçlarında ise piyasa değeri anlaşılır. Geçici Madde 1 – (2313 sayılı Kanunun kendi numarasız muvakkat maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) 2253 numaralı kanunun muvakkat maddesi hükmüne göre yapılacak ham afyon ihracı bu kanunun 12 nci maddesi hükmünden müstesnadır. Şukadarki bu suretle yapılacak ihraçlar uyuşturucu maddeler inhisarı idaresince ihracın yapıldığından en çok bir hafta içinde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletine bildirilir. Geçici Madde 2 - (Ek:28/3/2023-7445/8 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce elkonulmuş uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından da 20 nci maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler uygulanır. Kovuşturma evresinde; ilk derece mahkemesinde görülmekte olan dosyalar bakımından mahkemesince, istinaf veya temyiz kanun yolunda olan dosyalar bakımından ise UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle ilk derece mahkemesince derhal karar verilir. Örnek alınmamış dosyalarda yeterince örnek alınır. Örnek olarak alınan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir. Madde 31 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 32 – Bu kanunun hükümlerinin icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 2313 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2313 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2236 – 31/5/1979 2683 – 19/6/1982 2867 25 ve 28 inci maddeleri 1/1/1984 Diğer Hükümleri 27/7/1983 4208 – 19/11/1996 4819 – 6/3/2003 5728 23, 24, 25, 27, 29, Ek Madde 1 8/2/2008 KHK/640 20, 21 12/6/2011 tarihinde yapılan milletvekili seçiminden sonra kurulan ilk Bakanlar Kurulu üyelerinin atandığı tarihte 6308 18 31/5/2012 6545 23 28/6/2014 KHK/694 23, Ek Madde 2 25/8/2017 7078 23, Ek Madde 2 8/3/2018 KHK/700 19 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2020/98, K.: 2022/87 sayılı Kararı Ek Madde 2 17/8/2022 7442 23 5/4/2023 7445 20, Geçici Madde 2 5/4/2023 7557 23 24/7/2025 [1] 12.4.1988 tarih ve 19783 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 88/12773 sayılı Kararname ile Fenetyline isimli kimyasal madde ve tuzlar ile bu maddeleri ihtiva eden müstahzarlar da bu Kanun kapsamına alınmışlardır. [2] a) 16/12/2013 tarihli ve 2013/5742 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. b) 22/5/2013 tarihli ve 2013/4827 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. c) 3/1/2014 tarihli ve 2014/5818 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. ç) 15/9/2014 tarihli ve 2014/6800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. d) 26/1/2015 tarihli ve 2015/7238 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. e) Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak 16/2/2016 tarihli ve 2016/8548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. f) 27/12/2016 tarihli ve 2016/9712 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. g) 3/7/2017 tarihli ve 2017/10559 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. ğ) 30/4/2018 tarihli ve 2018/11697 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kararın eki listede yer alan maddeler 2313 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınmıştır. [3] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 12 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı KHK’nin 40 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "gümrük ve tekel" ve "Tekel İdaresi" ibareleri "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı" şeklinde değiştirilmiştir. [5] 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı KHK’nin 40 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "Türk Silahlı Kuvvetlerine;" ibaresinden sonra gelmek üzere "Gümrük ve Ticaret Bakanının talebi üzerine Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne;" ibaresi eklenmiştir. [6] 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı KHK’nin 40 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "İçişleri Bakanlığına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine" ibaresi "İçişleri Bakanlığına, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına" ve "bakanlıklarının" ibaresi "Bakanlıkları ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının" şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/7/2025 tarihli ve 7557 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “ilaç etkin maddesi” ibaresi “tıbbi ürünler, sağlık ürünleri, uyuşturucu etkisi olmayacak oranda kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri” şeklinde, üçüncü cümlesinde yer alan “İlaç etkin maddesi üretimi” ibaresi “Tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri üretimi” şeklinde değiştirilmiş, “ve/veya işlenmesi” ibaresi madde metninden çıkarılmış, beşinci cümlesinde yer alan “İlaç etkin maddesi üretimi” ibaresi “Tıbbi ürünler, sağlık ürünleri ile kişisel bakım ürünleri ve destek ürünleri üretimi” şeklinde, “kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına” ibaresi “kenevirin yetiştirilmesi ve hasadına” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 10 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “on iki yıla kadar hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [9] Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2020/98, K.: 2022/87 sayılı Kararı ile bu fıkranın üçüncü cümlesi “c” bendi ve “satış dışı yöntemlerle tasfiye” yönünden iptal edilmiştir.
2,330
5
1
NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2330
3/11/1980
6/11/1980
NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2330 Kabul Tarihi : 3/11/1980 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 6/11/1980 Sayı: 17152 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 20 Sayfa: 4 Amaç Madde 1 – (Değişik:23/3/2023-7442/33 md.) Bu Kanunun amacı; barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle, trafik ve yol güvenliğini veya tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini sağlamakla görevli olanların; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirilenler, orman yangınlarını söndürme çalışmalarında fiilen görevli olanlar ile yetkililerce kendilerine bu kapsamda görev verilen kamu görevlileri ve gönüllüler bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya engelli hâle gelmeleri hâlinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları hâlinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir. Kapsam [1] Madde 2 – Bu kanun; a) İç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki veya trafik ve yol güvenliğini sağlamak konularında görevlendirilen: 1. (Değişik: 7/6/1990 - 3658/1 md.) Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelini, 2. Silahlı Kuvvetler mensuplarını, 3. Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarını, 4. Çarşı, mahalle ve kır bekçilerini, 5. (Değişik: 7/6/1990 - 3658/1 md.) Orman memurları ve personeli ile Gümrük Muhafaza memurlarını, b) Güven ve asayişi ihlal eden eylemlere ve kaçakçılığa ilişkin olayların soruşturma ve kovuşturma işlemlerini yürüten adli ve askeri hakimleri, Cumhuriyet savcı ve yardımcılarıyla askeri savcı ve yardımcılarını; c) (Değişik: 4/7/2012-6353/73 md.) Güven ve asayişi ihlal eden eylemler ile kaçakçılığa ilişkin eylemlerin önlenmesine yönelik görev yapan mülki idare amirlerini; d) Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakilleri ile ceza ve tutukevlerinin iç ve dış güvenliğini sağlamakla görevli bulunan personeli; e) Güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri; f) (Ek: 7/6/1990 - 3658/1 md.) İç güvenlik ve asayişin korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili olarak güvenlik kuvvetlerine kendiliklerinden yardımcı olmuş ve faydalı oldukları yetkililerce tevsik edilmiş şahısları; g) (Ek: 7/6/1990 - 3658/1 md.) Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik olarak yapılan saldırılara maruz kalan kamu görevlilerini; h) (Ek: 12/7/2013-6495/79 md.) Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan ve 24/2/2000 tarihli ve 4536 sayılı Denizlerde ve Yurt Yüzeyinde Görülen Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlere Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanunda tanımlanan patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirilenleri; [2] ı) (Ek:23/3/2023-7442/34 md.) Orman yangınlarını söndürme çalışmalarında Orman Genel Müdürlüğü tarafından fiilen görevlendirilen personel ve gönüllüler ile bu kapsamda görev verilen diğer kamu görevlilerini; [3] i) (Ek: 7/6/1990 - 3658/1 md.) Yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve kardeşlerini; kapsar. Nakdi tazminat Madde 3 – Bu kanun kapsamına girenlerden; a) (Değişik: 1/4/1998 - 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı tutarında, b) (Değişik: 1/4/1998 - 4356/1 md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 katı, diğer engelli hâle gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın % 25'inden % 75'ine kadar, yaralananlara ise % 20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre, [4] Nakdi tazminat ödenir. Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) brüt tutarıdır. c) (a) bendi esaslarına göre tespit edilen nakdi tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde; ölenin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babasının her birine ayrı ayrı olmak üzere % 15 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödenir. Diğer hallerde miras hükümleri uygulanır. Ancak ana veya babaya verilen tazminat çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamaz. d) (Ek: 7/6/1990 - 3658/2 md.) Kesin raporun alınmasının uzayacağının anlaşılması halinde tazminatın ödenme usüllerine göre, olay tarihi itibariyle, (b) bendine göre hesaplanacak miktarın asgari oranı üzerinden avans ödenir. Olağanüstü halin devam ettiği süre içinde, bu maddede yer alan nakdi tazminat miktarlarının yarıya kadar indirilmesine veya nakdi tazminata ilişkin hükümlerin uygulanmamasına Cumhurbaşkanı yetkilidir. [5] Aylık bağlanması [6] Madde 4 – Bu Kanun kapsamına girenlerden; a) Engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanır. b) Emekli aylığı almakta iken engelli hâle gelenlerin almakta oldukları aylıkları görev malullüğü aylığına dönüştürülür. c) Ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığı, dul ve yetimlerine intikal ettirilir. Bu madde gereğince ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre bağlanan aylıklar, (…) [7] % 25 artırılarak ödenir. d) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların engelli hâle gelmeleri halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığı % 25 artırılarak bağlanır. (Değişik fıkra: 12/7/2013-6495/80 md.) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri hükümleri uygulanarak aylık bağlananlara aylık bağlama tarihi itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarınca kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte olan gelir ve/veya aylıkların toplamı, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesi gereğince öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının %25 artırımlı tutarından az olamaz ve bu şekilde belirlenen gelir ve/veya aylıklar ilgili sigortalılık hâlindeki aylık artışları dikkate alınarak artırılır. Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamına girenler, aylıklara ilişkin hükümler hariç olmak üzere (d) bendi kapsamına girenlerin malullük hâline bağlı olarak yararlandığı haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılır. Bu Kanuna veya bu Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlanan maluller ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncıve mülga 64 üncü maddesi kapsamında aylık bağlanan malullerin, malul sayılmaları sebebiyle aylık bağlandığı tarihten önceki her türlü sigortalılık ve prim ödeme süreleri, iştirakçilik ve fiili hizmet süreleri ile bunların itibari ve fiili hizmet süresi zammı olarak değerlendirilen süreleri, malullük aylığı bağlanmasından sonra geçecek çalışma veya sigortalılık süreleriyle hiçbir sebeple birleştirilemez. Bu şekilde aylık bağlanmasından önce geçen söz konusu süreler; malullük aylığı bağlanmasından sonra geçen sigortalılık ve çalışma sürelerinin tabi olacağı sigortalılık hâli ile mülga 2829 sayılı Kanun uygulaması yönünden dikkate alınmayacağı gibi, sonradan geçen sigortalılık veya çalışma süreleri yaşlılık/emeklilik, malullük ya da ölüm/dul veya yetim aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında ilgili mevzuatına göre ayrı bir çalışma veya sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Ancak, bu Kanuna göre aylık bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başlayanlardan, aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra olanlar için 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri uygulanamaz. Yukarıda belirtilen kanunlara göre malullük aylığı bağlanmasına esas alınmış hastalık ya da engellilik hâlleri ve bu hastalık ya da engellilik hallerindeki ilerlemeler, sonradan geçen çalışmalar sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanılması koşullarının belirlenmesinde dikkate alınmaz. (Ek cümle: 25/3/2020-7226/6 md.) Ancak, bu kapsamdakiler aylık bağlandığı tarihten sonra geçen çalışmaları esas alındığında en az 20 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla talepleri halinde ayrıca yaşlılık aylığından yararlanırlar. (Ek fıkra: 12/7/2013-6495/80 md.) Bu madde hükümleri 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi kapsamındakiler ve harp malulleri hakkında da uygulanır. Sonradan meydana gelen yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm [8] [9] Madde 5 – (Değişik: 7/6/1990 - 3658/3 md.) Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılanlardan görevleri veya yardımları sona erenlerin bilahare kendilerinin veya eş, füru, ana, baba ve kardeşlerin yaralanmaları, engelli hâle gelmeleri veya ölmeleri halinde bu durumlarının evvelce ifa ettikleri görev veya yardımdan meydana geldiği tevsik edilenlere 3 ve 4 üncü madde hükümleri uygulanır. Nakdi tazminat ve aylığın etkisi [10] Madde 6 – Bu Kanun hükümlerine göre ödenecek nakdi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığıdır. Yargı mercilerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar gözönünde tutulur. Öğretim ve sağlık yardımı [11] [12] Madde 7 – (Değişik birinci fıkra: 7/6/1990 - 3658/4 md.) Bu Kanunda yazılı hallerde ölenlerin veya çalışamayacak derecede engelli hâle gelenlerin çocukları, devlete ait yatılı okul ve eğitim kurumlarında yönetmelikte tespit edilecek esaslara göre ücretsiz olarak okutulurlar. Bunlardan, yüksek öğrenim yapmakta olanlar Devlete ait yurtlar ile yüksek öğrenim kredilerinden (yürürlükteki mevzuata göre) öncelikle yararlanırlar. Her öğrenim dönemi içinde iki defa sınıfta kalanlar yukarıdaki fıkralarda yazılı hakları kaybederler. (Ek: 7/6/1990 - 3658/4 md.) Bu Kanunun kapsamında bulunanlardan, tedavi giderleri kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanamayanların tedavileri; Devlet, üniversitesi, Sosyal Sigortalar Kurumu hastaneleri ile askeri hastanelerde ücretsiz olarak yapılır. (Ek: 15/9/2000 - KHK- 624/4 md.; Değiştirilerek kabul: 13/6/2001 - 4677/3 md.) Bu Kanun kapsamına giren yedek subay, yedek astsubay, erbaş ve erlerden askerlik yükümlülüğü sona ermiş olup, henüz vazife malullüğü maaşı bağlanmamış olanlardan tedavileri devam edenlerin; maruz kaldıkları hastalık, yaralanma ve engelli hâle gelmelerden dolayı tedavilerini sürdürmek üzere ilgili sağlık kuruluşlarına sevkleri, ikametgahındaki veya ikametgahına en yakın askerlik şubeleri tarafından sağlanır. Sevk edilen hasta ile sevk edildikleri yerlere bir kimse refakatinde gitmesinin resmi tabip raporuyla belgelenmesi durumunda refakatçisine; gidiş ve dönüş yol ücreti ile gidiş ve dönüş süresi için gündelik, sevk eden askerlik şubesi tarafından peşin veya avans olarak ödenir. Yol ücretinin ödenmesinde şehirlerarası karayolu toplu taşım vasıtası ücretleri; gündelikte ise en düşük dereceli Devlet memuru gündeliği esas alınır. Bunlardan ambulans veya özel vasıtalarla hastahanelere gitmesi resmi tabip raporuyla belirlenenlerin ambulans veya özel vasıta ücretlerinin ödenmesinde yerel rayiçler esas alınır. Ödenen yol ücretleri, gündelikler, ambulans veya özel vasıta ücretleri Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden karşılanır. [13] Hazineden tahsil Madde 8 – Bu Kanunun 4 ve 5 nci maddeleri gereğince % 25 fazlası ile bağlanan aylıklardaki bu fazlalık ile 4 ncü maddenin (d) bendine göre bağlanan aylıkların tamamı ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca ödenir ve faturası karşılığında hazineden tahsil edilir. 644 sayılı Kanundaki tazminatın uygulanamayacağı haller Madde 9 – Bu Kanun hükümlerinden yararlanan Milli İstihbarat Teşkilatı mensupları, 6 Temmuz 1965 tarih ve 644 sayılı Kanunun 22 nci Maddesindeki yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm tazminatlarından ayrıca yararlanamazlar. [14] Yönetmelik Madde 10 – Bu Kanuna göre verilecek nakdi tazminatların ödenme şekli ile 3 ncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatların tutarları ve bu kanunla ilgili diğer hususlar Cumhurbaşkanınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. (Ek cümle: (28/2/1995 - 4082/2 md.) Nakdi tazminat ödenmesine ilişkin işlemler, ilgili Bakan veya yetkili kılınan kişiler tarafından onaylandıktan sonra olayın bu Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle saymanlıklarca ödeme işlemi geciktirilemez. [15] Ancak bu yönetmelikte; engellilik tazminatı, 5434 sayılı kanun uyarınca vazife malulü olanlar hakkında esas alınan 13/7/1953 gün ve 1053 sayılı "Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkındaki Nizamname"de gösterilen 6 derece üzerinden ve engellilik derecelerine göre, her derece için % 10 oranında indirim yapılmak suretiyle düzenlenir. [16] Yürürlükten kaldırılan hükümler Madde 11 – a) 29 Mayıs 1929 tarih ve 1475 sayılı Nakdi Tazminat Kanunu ile bu kanunun ek ve değişiklikleri; b) 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanuna 6846 sayılı Kanunla eklenen ek madde; c) 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Kanununun 49 ncu maddesi; d) 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 19/2/1980 gün ve 2261 sayılı Kanunla değişik 86 ncı maddesinin (C) bendi; Yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun: a) 3 üncü maddesinin (a) bendi hükümleri ile düzenlenen nakdi tazminatlar 1/1/1968 tarihinden; b) Bağlanacak aylıkları düzenleyen 4 ncü maddesi, 1/1/1968 tarihinden itibaren bu kanunun şümulüne girenleri de kapsayacak şekilde yayımı tarihini takip eden aybaşından; c) 7 nci maddesi hükümleri, 1/1/1968 tarihinden itibaren bu kanunun kapsamına girenlerin çocuklarını da içine alacak şekilde yayımı tarihinden; Geçerli olarak uygulanır. Ancak 3 ncü maddenin (c) bendi gereğince bu geçici maddenin (a) bendi kapsamına giren ana ve babaya nakdi tazminat ödenebilmesi kendilerinin bu kanunun yayımı tarihinde sağ olmaları şartına bağlıdır. 1/1/1968 tarihinden itibaren nakdi tazminata hak kazanmış bulunan eşlerden bu kanunun yayımı tarihinden evvel ölmüş olanların payları görev nedeni ile ölenin çocuklarına verilir. Çocukları yoksa miras hükümleri uygulanır. Geçici Madde 2 – 1/1/1968 tarihinden bu kanunun yayımı tarihine kadar olan döneme ilişkin nakdi tazminatların hesaplanmasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen 1 inci derece son kademe aylığının (Bu Kanunun yayımı tarihindeki) brüt tutarı esas alınır. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun, ölenlerin kanuni mirasçılarına verilecek nakdi tazminatı düzenleyen 3 ncü maddesi (a) bendinin geçmişe uygulanmasında: a) 1475 sayılı Nakdi Tazminat Kanununa; b) 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanuna 6846 sayılı Kanunla eklenen ek maddeye; c) 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 2261 sayılı Kanunla değişik 86 ncı maddesine; d) 2215 sayılı 1979 Yılı Bütçe Kanununun 86 ncı maddesine; e) 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Kanununun 49 uncu maddesine; f) Bu Kanunda gösterilen görevlerinden dolayı ölenlerin mirasçılarına herhangi bir mahkeme ilamına; Dayanılarak kurumlarınca yapılmış ve yapılacak ödemeler bu kanuna göre verilecek nakdi tazminat miktarlarından mahsup edilir. Geçici Madde 4 – (Ek: 12/7/2013-6495/81 md.) 1/1/2012 tarihinden önce meydana gelen ölüm, malullük veya yaralanma hâlleri hariç olmak üzere, ölüm, malullük veya yaralanma sebepleri bu Kanunla 1 inci ve 2 nci maddelerde yapılan değişikliklerin kapsamına girenler müracaatları üzerine, durumlarına uygun olarak bu Kanunla düzenlenen haklardan aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar. Ancak, bunlara nakdi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için geriye dönük olarak herhangi bir ödeme yapılmaz. 4 üncü maddenin bu Kanunla değiştirilen son fıkrası ile aynı maddeye eklenen fıkra kapsamına girenlere, geriye dönük olarak herhangi bir ödeme yapılmaz. Geçici Madde 5 - (Ek:23/3/2023-7442/35 md.) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 69 uncu maddesi kapsamında görevlendirilen gönüllüler yönünden 19/4/2018 tarihinden itibaren, diğer hak sahipleri yönünden ise 2330 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren meydana gelen ölüm, malullük veya yaralanma sebepleri, bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun 1 inci ve 2 nci maddelerinde yapılan değişikliğin kapsamına girenler, müracaatları üzerine durumlarına uygun olarak bu Kanunda düzenlenen haklardan aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar. Ancak, bunlara nakdi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için geriye dönük olarak herhangi bir ödeme yapılmaz. Orman Kanununun 71 inci maddesi kapsamında tazminat alanlara bu Kanun kapsamında ödeme yapılmaz. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun 2 nci maddesinde yapılan değişiklik kapsamına girenlere değişiklik öncesinde bağlanmış olan aylıklar, ilgili mevzuatına uygun olarak bağlanmış sayılır ve bunlarda bir eksiltme yapılmaz. Yürürlük Madde 12 – Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 13 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2330 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2330 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK-306 3 1/1/1988 3658 2, 3, 5, 7 20/6/1990 4082 3, 10 8/3/1995 4356 3 4/4/1998 KHK-624 7 4/10/2000 4677 7 21/6/2001 6353 1, 2 12/7/2012 6462 1, 3, 4, 5, 7, 9, 10 3/5/2013 6495 1, 2, Geçici Madde 4 4 2/8/2013 Ağustos 2013 ödeme döneminden geçerli olmak üzere 1/1/2014 KHK/698 3,10 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7179 7 26/6/2019 7226 4 26/3/2020 7442 1, 2, Geçici Madde 5 5/4/2023 [1] 4/7/2012 tarihli ve 6353 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine “tahkiki” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya trafik ve yol güvenliğini sağlamak” ibaresi eklenmiş, (d) bendinde yer alan “Ceza” ibaresi “Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakilleri ile ceza” ibaresi şeklinde değiştirilmiştir. [2] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 79 uncu maddesiyle, bu fıkraya (g) bendinden sonra gelmek üzere (h) ve mevcut (h) bendi (ı) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. [3] 23/3/2023 tarihli ve 7442 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle, bu fıkraya (h) bendinden sonra gelmek üzere (ı) bendi eklenmiş ve sonraki bent buna göre teselsül ettirilmiştir. [4] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “sakatlananlara” ve “sakatlık” ibareleri sırasıyla “engelli hâle gelenlere” ve “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesi ile bu fıkrada yer alan “Sıkıyönetim veya olağanüstü hallerin” ibaresi “Olağanüstü halin” şeklinde ve “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Sakatlanarak” ibaresi “Engelli hâle gelerek”, (b) bendinde yer alan “sakatlananların” ibaresi “engelli hâle gelenlerin” ve (d) bendinde yer alan “sakat kalmaları” ibaresi “engelli hâle gelmeleri”, şeklinde değiştirilmiştir. [7] 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanunun 80 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “(5434 sayılı Kanunun 18/1/1979 gün ve 2177 sayılı Kanunla değişik 64 üncü maddesinden yararlananlar hariç)” ibaresi çıkarılmıştır. [8] Bu maddenin madde başlığı 7/6/1990 tarih ve 3658 sayılı Kanunla değiştirilmiştir. [9] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “sakatlanma” ibaresi “engelli hâle gelme”, birinci fıkrasında yer alan “sakatlanmaları” ibaresi “engelli hâle gelmeleri” şeklinde değiştirilmiştir. [10] Anayasa Mahkemesinin 24/9/2024 Tarihli ve E: 2024/15, K: 2024/159 Sayılı Kararı ile bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “…ve manevi…” ibareleri iptal edilmiştir. Bu Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/8/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [11] Bu maddenin madde başlığı 7/6/1990 tarih ve 3658 sayılı Kanunla değiştirilmiştir. [12] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “sakat kalanların” ibaresi “engelli hâle gelenlerin”, beşinci fıkrasında yer alan “sakatlanmalardan” ibaresi “engelli hâle gelmelerden” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesine “yedek subay,” ibaresinden sonra gelmek üzere “yedek astsubay,” ibaresi eklenmiştir. [14] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakatlanma” ibaresi “engelli hâle gelme” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesi ile bu fıkrada yer alan “kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakatlık” ibareleri “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir.
2,349
3
1
FAHRİ KONSOLOSLARIN AİDATI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2349
9/12/1933
18/12/1933
FAHRİ KONSOLOSLARIN AİDATI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2349 Kabul Tarihi : 9/12/1933 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 18/12/1933 Sayı: 2581 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 15 Sayfa: 46 Madde 1 – (Değişik: 2/1/1961-198/1 md.) Fahri konsoloslara, beşbin liraya kadar olan yıllık hasılatının tamamı ve beş bin liradan onbin liraya kadar olan kısmının yüzde yirmibeşi aidat olarak terkedilir. Madde 2 – (Değişik: 2/1/1961-198/1 md.) Fahri konsolosluklarla, menfaatlarımızın himayesi tevdi olunan yabancı elçilik ve konsolosluklar tarafından tahsil olunan hasılattan: a) Muhtaç Türk vatandaşlarına yapılacak yardım ve ödünç verme; b) İşlerin çokluğu dolayısiyle tutulmasına lüzum görülen sekreter ücretleriyle haberleşme, kırtasiye ve benzeri gibi zaruri masraflar; ödenebilir. Acil haller müstesna olmak üzere, bu masrafların yapılabilmesi için, Dışişleri Bakanlığından önceden izin almak lazımdır. Elde edilen hasılatın yetmemesi halinde, Dışişleri Bakanlığınca münasip görülecek miktarda sarf yetkisi verilebilir ve yapılan masraflar Dışişleri Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibinden mahsup edilir. Madde 3 – Fahri konsoloslar tarafından geçen senelerde yapılan masraflar ile nizami nisbet dahilinde alınan aidata mütaallik evrakı müsbitelerin gönderilmemesinden ve kezalik bu konsolosların bazılarınca hasılattan alınan aidatın nizami nisbet fevkinde bulunmasından dolayı bütçelerinden mahsup edilemiyerek Hükümetçe namlarına zimmet kaydedilmiş olan müfredatı merbut listede yazılı ceman (4,746) lira (94) kuruşun kaydı terkin olunur. Madde 4 – Para ihracı menedilmiş olan mahallerdeki konsolosluklar hasılatı Hariciye ve Maliye Vekilliklerince tesbit olunacak kurs mucibince sarf ve mahsup olunur. Muvakkat madde – 1933 mali senesi Hariciye Vekaleti bütçesinin 408 inci faslından (2000) lira tenzil edilerek 411 inci fasılda (fahri konsolosluklar aidatı) namiyle yeniden açılan 5 inci maddeye fevkalade tahsisat olarak naklolunmuştur. Madde 5 – Bu kanunun hükmü neşri tarihinden başlar. Madde 6 – Bu kanunun hükümlerini icraya Hariciye ve Maliye Vekilleri memurdur. ÜÇÜNCÜ MADDEYE MERBUT CETVEL Lira K. 88 54 Bergen Fahri Konsolosluğu 203 15 Gotenburg ” ” 62 31 Şarlrua (Charleroi) ” ” 59 01 Bordo (Bordeaux) ” ” 25 93 Danzig ” ” 59 45 Bratislava ” ” 118 10 Glasgow ” ” 412 21 Zagrep ” ” 77 20 Vüzburg (Wüzburg) ” ” 110 48 Oslo ” ” 633 75 Bremen ” ” 529 63 Hanover (Hanower) ” ” 667 74 Brüksel (Bruxelles) ” ” 86 50 Liyon (Lyon) ” ” 29 39 Portsait ” ” 218 00 Stokholm (Stockholm) ” ” 180 89 Gant ” ” 484 57 Birmingham ” ” 182 84 Kopenhag (Copenhague) ” ” 11 50 Bristol ” ” 165 42 Malta ” ” 37 85 Nevkastel (Newcastel) ” ” 16 40 Havr (Hawr) ” ” 59 54 Bern ” ” 55 00 Yokahama ” ” 110 10 Helsingfors ” ” 61 44 Kardiff ” ” 4746 44 2349 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 198 – 7/1/1961
2,429
5
1
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2429
17/3/1981
19/3/1981
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2429 Kabul Tarihi : 17/3/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 19/3/1981 Sayı: 17284 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 20 Sayfa: 227 Madde 1 – 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye'nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder. Madde 2 – Aşağıda sayılan resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü genel tatil günleridir. [1] [2] A) Resmi bayram günleri şunlardır: 1. (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. 2. 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür. 3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır. B) Dini bayramlar şunlardır: 1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gündür. 2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür. C) (Değişik: 25/10/2016-6752/2 md.) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir. D) (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır. Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır. 29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur. Madde 3 – A) Hafta tatili Pazar günüdür. Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat 13.00'ten itibaren başlar. B) 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1475 sayılı İş Kanunu ve diğer kanunlardaki hafta tatili ile ilgili hükümler saklıdır. C) Yemek, içmek, giyinmek gibi zaruri ihtiyaçların giderilmesi için alışveriş yapılan dükkan ve mağazalar hakkında Hafta Tatili Kanununun Cumartesi günüyle ilgili hükümleri uygulanmaz. Madde 4 – Ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak törenler Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor ve Kültür Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren engeç üç ay içinde yayımlanır. Madde 5 – 27/5/1935 tarihli ve 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile bu Kanunda değişiklik yapan kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – (Ek:28/12/1999 - 4500/ 1 md.) 31 Aralık 1999 tarihi tam gün genel tatildir. Mahiyetleri itibarıyla sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır. Madde 6 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 7 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 17/3/1981 TARİHLİ VE 2429 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1 – 22/4/2009 tarih ve 5892 Sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde 1 – 1 Mayıs 2009 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılması kararlaştırılan iş ve işlemler yürütülür. Kamu kurum ve kuruluşları bu iş ve işlemlerin yürütülmesi için gerekli tedbirleri alır. 2429 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2429 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2818 2 20/4/1983 4500 Geçici Madde 1 30/12/1999 5892 2, İşlenemeyen Hüküm 27/4/2009 6752 2 29/10/2016 [1] Bu fıkraya; 22/4/2009 tarihli ve 5892 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, “yılbaşı günü” ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve 1 Mayıs günü” ibaresi eklenmiştir. [2] 25/10/2016 tarihli ve 6752 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve 1 Mayıs günü” ibareleri “, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü” olarak değiştirilmiştir.
2,443
5
1
DEVLET DENETLEME KURULUNA İLİŞKİN BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2443
1/4/1981
3/4/1981
DEVLET DENETLEME KURULUNA İLİŞKİN BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2443 Kabul Tarihi : 1/4/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 3/4/1981 Sayı : 17299 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 20 Sayfa : 242 Kuruluşun amacı: Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Kamuya yararlı derneklerle vakıflar, kooperatif ve birliklere ilişkin görevler: Madde 2- (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) ( Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:31/1/2025-7539/1 md.) Devlet Denetleme Kurulu kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, kooperatiflerde, birliklerde ve bu kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştiraklerinde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapabilir. Kurulun oluşması: Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Kurum ve kuruluşlardan personel ve yardım istenmesi: Madde 4 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Denetçilerin görev ve yetkileri: Madde 5- (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) ( Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:31/1/2025-7539/2 md.) Denetçilerin görevleri şunlardır: a) Denetim ve soruşturma grupları içinde görev onayları ve/veya grup çalışma programlarıyla verilen konularda denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak. b) Denetlemelerde görevlendirildikleri konularla ilgili olarak kurum ve kuruluşlar ve bankalar dahil diğer gerçek ve tüzel kişilerle yazışma yapmak, bilgi ve belge ile açıklamalarda bulunulmasını istemek. c) Raporlar hazırlamak ve Kurul toplantılarında açıklamalarda bulunmak. ç) Mevzuatla verilen görevleri yapmak. d) Kurul Başkanı ve ilgili Kurul üyesinin verdiği işleri yapmak. Kurul üyeleri ve denetçiler denetim görevi mucibince, denetim kapsamına dahil kurum ve kuruluşların teftiş, denetim veya bu maksatla kurulmuş birimlerinin görev, yetki ve sorumluluklarını haizdir. Görevden uzaklaştırma: MADDE 6- (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) ( Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:31/1/2025-7539/3 md.) İlgili Kurul üyesi veya denetçi; a) Denetlemeler sırasında denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunan, b) Görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılan, c) Suç delillerini karartacağı anlaşılan, ç) Kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen, her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasını yetkili makamlara önerebilir, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında bu tedbiri uygulayabilir. Görevden uzaklaştırma tedbirine ilişkin gerekçeli yazı, görevden uzaklaştırılanın atamaya yetkili amirine, Kurul Başkanına ve diğer ilgililere bildirilir. Denetlemeler sırasında görevden uzaklaştırma gerekçesinin ortadan kalkması, denetlemeler sonunda suç işlendiğinin belirlenememesi veya disiplin yönünden memurluktan çıkarma dışında bir ceza önerilmesi halinde, ilgili denetim veya soruşturma grubunca hazırlanacak yazı veya rapor üzerine, görevden uzaklaştırılan, atamaya yetkili amir tarafından derhal görevine başlatılır. Görevden uzaklaştırma tedbiri uygulamasına ilişkin iş ve işlemler öncelikle tamamlanır. Bilgi ve belge istenmesi: Madde 7 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Ücret ve yolluklar: Madde 8 – (Değişik: 14/1/1988 - KHK - 311/7 md.) (Mülga birinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) (Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca Başbakanlık Müfettişlerine ödenmekte olan özel hizmet tazminatı kadar tazminat ödenir. (Mülga ikinci cümle: 2/7/2018-KHK-703/42 md.)(…) (Mülga dördüncü fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) (Mülga beşinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) (Mülga altıncı fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) (Mülga yedinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Kurul üyeleri ile geçici uzmanlara, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) bendinde sayılanlar için bütçe kanunları ile tespit edilen esaslar dahilinde harcırah ödenir. (Mülga dokuzuncu fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) (Mülga onuncu fıkra: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Kurul üyeleri hakkında uygulanacak kanun hükümleri: Madde 9 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Yönetmelik: Madde 10 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Geçici hükümler: Geçici Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Geçici Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/42 md.) Yürürlük: Madde 11 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 12 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2443 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2443 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/243 8 31/12/1984 KHK/311 8 29/2/1988 4416 2 29/7/1999 KHK/406 3, 6 6/4/1990 KHK/703 Kanunun Adı, 1 ila 7, 8, 9, 10, Geçici Madde 1, Geçici Madde 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7539 Kanunun Adı, 2, 5, 6 4/2/2025 [1] 11/1/1983 tarih ve 2779 sayılı Kanunla; 12/9/1980 tarihinden sonra kabul edilen kanunlardaki "Devlet Başkanı" unvanı "Cumhurbaşkanı" olarak değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 42 nci maddesiyle, bu Kanunun Adı “Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [3] 31/1/2025 tarihli ve 7539 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu Kanunun adı “Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelerine İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
2,453
5
1
YURT DIŞINDA GÖREVLİ PERSONELE NAKTİ TAZMİNAT VERİLMESİ VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2453
23/4/1981
25/4/1981
YURT DIŞINDA GÖREVLİ PERSONELE NAKTİ TAZMİNAT VERİLMESİ VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2453 Kabul Tarihi : 23/4/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 25/4/1981 Sayı : 17321 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 20 Sayfa : 259 Madde 1 – (Değişik: 1/6/1994 - 3994/1 md.) Bu Kanun; [1] a) Yurt dışında sürekli görev veya her türlü geçici görev nedeniyle bulunan Türk uyruklu kamu personelinden; bu görevlerinden dolayı (görevleri sona ermiş olsa bile) yurt dışında maruz kaldıkları tedhiş veya uğradıkları suikast sonucu ölen, engelli hâle gelen ya da yaralananları, b) Anayasanın 92 inci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu anlaşmalar uyarınca ya da 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 10 uncu maddesi gereğince görevlendirilenler ile yabancı ülkeler veya uluslararası sahalarda yapılan eğitim, tatbikat, manevra veya harekat sırasında bu görevin başlangıcından bitimine kadar geçen süre içerisinde ölen, engelli hâle gelen ve yaralananları, Kapsar ve bunlar hakkında 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Madde 2 – Aynı olay ve durum nedeniyle; a) 2330 sayılı Kanundan yararlanmış olanlara birinci maddedeki hüküm ayrıca uygulanmaz. b) Kendilerine vatani hizmet tertibinden aylık bağlananlar, 2330 sayılı Kanunun 4 ncü maddesindeki % 25 oranındaki aylık artırma hükmünden yararlanamazlar. Madde 3 – Bu Kanun kapsamına giren personelin, yurt dışında kendilerine veya mallarına yönelen tedhiş veya yapılan suikast sonucu menkul veya gayrimenkullerinin kısmen veya tamamen tahrip olması halinde; sigorta şirketleri veya yabancı makamlar herhangi bir tazminat ödemedikleri takdirde olayın vuku bulduğu ülkenin mevzuatına göre düzenlenecek hasar tespit raporunda belirtilen miktarda hasar tazminatı, hak sahibinin bağlı olduğu kurumca ödenir. Ancak, ilgili ülke mevzuatının uygulama imkanı bulunmaması gibi zorunlu hallerde en yakın misyon şefi tarafından teşkil edilecek ve uzmanlardan oluşan bir kurulca düzenlenecek hasar tesbit raporu ödemeye esas alınır. Sigorta şirketleri ve yabancı makamların ödedikleri tazminatın tutarı hasar tespit raporunda belirtilen miktardan az olduğu takdirde aradaki fark ödenir. Madde 4 – 1 inci madde kapsamına giren personel ile bunların eş ve ikinci derece dahil kan ve birinci derece sıhri hısımlarından yurt dışında maruz kaldıkları tedhiş veya uğradıkları suikast neticesinde ölenlerin cenazelerinin nakil ve defin giderleri (…) [2] personelin bağlı bulunduğu kurumca karşılanır. Yukarıdaki fıkrada belirtilen olaylar neticesi ölen diğer Türk uyrukluların cenazelerinin nakil ve defin giderleri gerektiğinde Dışişleri Bakanlığınca karşılanır. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun uygulanmasında 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunun; a) 3 ncü maddesinin (a) ve (b) bentlerine göre ödenecek nakdi tazminatlar 1/1/1973 tarihinden itibaren uygulanır. 1/1/1973 tarihi ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasındaki döneme ilişkin ödemelerin hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen 1 nci derece son kademe aylığının bu Kanunun yayımı tarihindeki brüt tutarı esas alınır. Ancak, yukarıdaki hükme göre ana ve babaya nakdi tazminat ödenebilmesi, bu Kanunun yayımı tarihinde sağ olmaları şartına bağlıdır. 1/1/1973 tarihinden itibaren nakdi tazminata hak kazanmış bulunan eşlerden bu Kanunun yayımı tarihinden önce ölmüş olanların tazminat payları görev nedeniyle ölenin çocuklarına ödenir. Çocukları yoksa miras hükümleri uygulanır. b) Bağlanacak aylıklarla ilgili 4 ncü maddesi, 1/1/1973 tarihinden itibaren bu Kanunun şumulüne girecekleri de kapsayacak şekilde bu Kanunun yayımı tarihini takip eden aybaşından, c) Öğretim yardımlarıyla ilgili 7 nci maddesi, 1/1/1973 tarihinden itibaren bu Kanunun kapsamına girenlerin çocuklarını da içine alacak şekilde yayımı tarihinden, Geçerli olarak ve anılan Kanunun geçici 3 ncü maddesinin mahsup hükümleri de dikkate alınmak suretiyle uygulanır. Ancak, kendilerine aynı olay ve durum nedeniyle vatani hizmet tertibinden aylık bağlanmış olanlar, 3/11/1980 tarih ve 2330 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin, bağlanacak aylıkların % 25 artırılarak ödenmesine ilişkin hükmünden yararlanamazlar. Geçici Madde 2 – 1 inci madde kapsamına giren personelin 1/1/1973 tarihinden itibaren bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yurt dışında kendilerine veya mallarına yönelen tedhiş veya yapılan suikast sonucu menkul ve gayrimenkul malları tamamen veya kısmen tahrip olanlardan, Bütçe kanunları hükümlerine göre veya herhangi bir suretle ödeme yapılmamış bulunanlara 3 ncü madde hükümlerine göre verilecek hasar tazminatı, Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarınca tespit edilecek esaslara göre ödenir. Bu Kanundan yararlananlar 1981 Mali Yılı Bütçe Kanununun (R) cetvelinin 460 Harcama Kaleminin (f) bendinde yer alan hükümden ayrıca yararlanamazlar. Geçici Madde 3 – (Ek: 1/6/1994 - 3994/2 md.) 30.8.1992 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre içerisinde 1 inci maddenin (b) bendi kapsamına girenler hakkında da 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Yürürlük: Madde 5 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 6 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2453 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/Numarası 2453 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3994 1, Geçici Madde 3 7/6/1994 (5754 sayılı Kanun ile değişik) 5510 4 1/10/2008 6462 1 3/5/2013 [1] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “sakat kalan” ibareleri “engelli hâle gelen” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 5510 sayılı Kanunun 31/5/2006 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 64 üncü maddesiyle değişik 106 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan "ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi giderleri" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
2,464
5
1
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU Kanun Numarası : 2464
26/5/1981
29/5/1981
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU Kanun Numarası : 2464 Kabul Tarihi : 26/5/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 29/5/1981 Sayı: 17354 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 20 Sayfa: 280 BİRİNCİ KISIM Belediye Vergileri BİRİNCİ BÖLÜM Meslek Vergisi Madde 1 - 11 – (Mülga: 18/5/1987 - 3365/1 md.) İKİNCİ BÖLÜM İlan ve Reklam Vergisi Konu: Madde 12 – Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü İlan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir. Mükellef ve sorumlu: Madde 13 – İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzel kişilerdir. İlan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar. İstisna ve muaflıklar: Madde 14 – Aşağıda sayılan ilan ve reklamlardan vergi alınmaz. 1. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu tarafından yayınlanan ve yapılan ilan ve reklamlar, 2. Her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar, 3. Gerçek kişilerin ikametgahlarının iç veya dış kapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar, 4. İşletmelerin iştigal veya imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifnameler, 5. Gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinin içine veya dışına asılan iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ve alanı 1/2 metrekareyi aşmayan ışıksız levhalar, (Alanı 1/2 metrekareyi aşan levhalar, aşan kısım üzerinden vergiye tabidir.) 6. Genel ve katma bütçeli idareler ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve bunların kuracakları birliklerin ve Posta - Telgraf - Telefon ve T.C. Devlet Demiryolları İşletmelerinin yapacakları her türlü ilan ve reklamlar, 7. Siyasi Partiler Kanununa göre, siyasi partilerin siyasi faaliyet sınırları içinde yapacakları ilan ve reklamlar, 8. Altıncı bentte yazılı idarelerle, kooperatifler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından ülke ürünlerinin ve turizminin reklamını yapmak ve herhangi bir ticari ve sınai kuruluşa ait olmamak üzere hazırlanan her türlü levha ve afişlerle, aynı kuruluşlar tarafından Türkiye'deki ticaret, sanayi, tarım ve mesleki müesseselerinin isim ve ticaret unvanları ile ad ve adreslerini ihtiva etmek üzere yayınlanacak kitap, broşür, katalog ve dergiler, 9. Umumi mahallere reklam amacı ile konulacak sıra, bank ve benzeri gereçler üzerindeki ilan ve reklamlar, 10. Sinema ve tiyatroların kendi programlarına ilişkin olarak gösterinin yapıldığı binanın içinde ve dış yüzünde yaptıkları ilan ve reklamlar. 11. (Ek: 2/6/2022-7408/1 md.) Türkiye’de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar. Tarife ve nispet: [1] Madde 15 – İlan ve Reklam Vergisi aşağıdaki tarifeye göre alınır. (Değişik Tarife: 30/12/2004-5281/16 md.) Verginin Tutarı (YTL) En az En çok 1. Dükkân, ticarî ve sınaî müessese ve serbest meslek erbabınca çeşitli yerlere asılan ve takılan her çeşit levha, yazı ve resim gibi tüm sabit ilân ve reklamların beher metrekaresinden yıllık olarak: 20 100 2. Motorlu taşıt araçlarının içine veya dışına konulan ilân ve reklamların beher metrekaresinden yıllık olarak: 8 40 3. Cadde, sokak ve yaya kaldırımları üzerine gerilen, binaların cephe ve yanlarına asılan bez veya sair maddeler vasıtasıyla yapılan geçici mahiyetteki ilân ve reklamların metrekaresinden haftalık olarak: 2 10 4. Işıklı veya projeksiyonlu ilân ve reklamlardan her metrekare için yıllık olarak: 30 150 5. İlân ve reklam amacıyla dağıtılan broşür, katalog, duvar ve cep takvimleri, biblolar veya benzerlerinin her biri için: 0,01 0,25 6. Mahiyeti ne olursa olsun yapıştırılacak çeşitli afişler ve benzerlerinin beherinin metrekaresinden: 0,02 0,50 Vergi tarifesinin uygulanmasında aşağıdaki esaslara uyulur: a) Metrekare üzerinden yapılan hesaplamalarda, yarım metrekareye kadar olan kesirler yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşanlar ise tam metrekareye tamamlanır. b) Herhangi bir yüzeye yazılmak, takılmak veya çizilmek suretiyle yapılan ilan ve reklamlarda yazı ve resimlerin kapladığı alanın yüzölçümü esas alınır. c) Çok cepheli ilan ve reklamlarda metrekare hesabı her cephe için ayrı ayrı nazara alınır, d) Vergi tarifesinin 1, 2 ve 4 üncü bentlerinde belirtilen ilan ve reklamların süresi 6 aydan; 3 üncü bendinde belirtilen ilan ve reklamın süresi 1 haftadan az olursa vergi miktarının yarısı alınır. 6 ayı geçen süreler 1 yıl, hafta kesirleri de tam hafta sayılır. e) Vergi tarifesinin 5 ve 6 ncı bentlerinde yer alan ve çok nüsha olarak basılan ilan ve reklamlar üzerinde basımevinin ticari unvanı, adresi ve kaç nüsha olarak basıldığı ayrıca belirtilir. Verginin tarhı ve ödenmesi: Madde 16 – Vergiye tabi ilan ve reklamlarda, ilan ve reklam işinin mükellefçe yapılması halinde ilan veya reklam işinin yapılmasından önce mükellef tarafından, ilan ve reklam işinin bu işi mutad meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ilan ve reklam işini yapanlarca ilan veya reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar verilecek beyanname üzerine, tarh ve tahakkuk ettirilir. Beyannameler vergi tarifesinin 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı bentlerinde yazılı ilan ve reklamlarda bunların yayınlandığı, dağıtıldığı veya teşhir edildiği mahallin belediyesine verilir, İlan ve Reklam Vergisi, beyanname verme süresi içinde ödenir. Şu kadar ki belediye meclisleri vergi tarifesinin 1, 2 ve 4 üncü bentlerinde yazılı yıllık ilan ve reklamlara ait vergileri, yılı içinde, iki eşit taksitte almaya yetkilidirler. İlan ve Reklam Vergisinin ödendiğinin belgelendirilmesi yönünden ilgili belediyeler gerekli usulleri ihdas edebilirler. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Eğlence Vergisi Konu: Madde 17 – Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen ve belediye sınırları ile mücavir alanlar içinde yer alan eğlence işletmelerinin faaliyetleri Eğlence Vergisine tabidir. Mükellef: Madde 18 – Verginin mükellefi, eğlence yerlerini işleten gerçek veya tüzelkişilerdir. İstisna ve muaflıklar: Madde 19 – Aşağıda belirtilen eğlence faaliyetlerinden bu vergi alınmaz: 1. Ulusal bayramlar veya tarihi özellik taşıyan günler nedeniyle genel ve katma bütçeli idareler ile il özel idareleri, belediyeler, köyler ve bunların kurdukları birlikleri tarafından düzenlenen ve kazanç amacı gütmeyen tören, şenlik, müsabaka ve gösterilerle balo, temsil ve benzeri faaliyetler, 2. Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler tarafından kültürel, sosyal, turistik ve ekonomik amaçlarla düzenlenen kongre, konferans, fuar, festival, şenlik, sergi ve benzeri faaliyetler ile tertip edilen eğlenceler ve konserler. 3. Eğitim ve öğretim kuruluşları ile okul dernekleri, kamu yararına çalışan dernekler, orduevleri, askeri gazinolar ve askeri dinlenme tesislerinde tertiplenen eğlenceler. 4. (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından düzenlenen müşterek bahis oynanması. 5. (Ek: 3/10/1984 – 3048/1 md.) Bira, alkollü içki içilmeyen, satılmayan ve ruhsatnamelerde kahvehane, kıraathane, çayhane ve çay ocakları olduğu belirtilen yerler. Matrah: Madde 20 – 1. Biletle girilen yerlerde, Eğlence Vergisi hariç olmak üzere bilet bedeli olarak sağlanan gayri safi hasılat (bilet bedeli dışında bağış veya başka adlar altında alınan paralar dahil). 2. (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Müşterek bahislerde, iştirakçilerden tahsil edilen tutardan Katma Değer Vergisi düşüldükten sonra kalan tutar. 3. (Değişik: 3/10/1984 – 3048/2 md.) Biletle girilmesi zorunlu olmayan bar, pavyon, gazino, gece kulübü, taverna, diskotek, kabare, dansing, bilardo ve masa futbolu salonları gibi eğlence yerlerinde işin mahiyetine göre çalışılan her gün için bu Kanunun 96 ncı maddesine göre tespit edilen miktardır. [2] Nispet ve miktar: [3] Madde 21 – Eğlence Vergisi aşağıdaki nispet ve miktarlarda alınır. Verginin Nispeti % I –Biletle Girilen Yerlerde: 1. Yerli film göstermelerinden [4] 20 (0) 2.Yabancı film göstermelerinden 4 50 (0) 3. Tiyatro, opera, operet, bale, karagöz, kukla ve orta- oyunundan 5 4. Spor müsabakaları, at yarışları ve konserlerden 4 10 (0) 5. Sirkler, lunaparklar, çalgılı bahçeler ve benzerle rinden 20 II – (Değişik: 14/3/2007-5602/10 md.) Müşterek Bahislerde: 5 III – (Değişik: 30/12/2004-5281/17 md.) Biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinden (Günlük, YTL) 5 100 (Ek ikinci fıkra: 21/2/2001 – 4629/6 md.; Değişik: 3/3/2004 – 5101/2 md.) (I) numaralı bendin (1) ve (2) numaralı alt bentleri ile yerli ve yabancı film gösterimlerine ilişkin belirlenen vergi bu Kanunun 22 nci maddesinin (1) numaralı bendinde öngörüldüğü şekilde hesaplanarak biletler kullanılmadan önce mahallin mal müdürlüğüne veya muhasebe müdürlüğüne emaneten yatırılır. Ödemenin yapıldığına dair banka dekontunun ibrazı üzerine belediye tarafından biletlere özel damga konulur. Ödeme yapmayanlar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Bahsi geçen yerlerde toplanan meblağın % 75’i Kültür ve Turizm Bakanlığı Merkez Saymanlık hesabına, % 25’i ilgili belediyeye tahsilini takip eden ayın onbeşinci günü akşamına kadar aktarılır. (Ek cümle: 30/12/2004-5281/17 md.) Maliye Bakanlığı yukarıdaki şartlara bağlı kalmaksızın, biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin ödeme kaydedici cihaz kullanılarak veya elektronik belge düzenlenmek suretiyle yapılmasına ait usûl ve esasları belirlemeye yetkilidir. [5] [6] Verginin ödenmesi: Madde 22 – 1. Vergi biletle girilen yerlerde bilet bedellerine eklenmek suretiyle hesaplanır ve belediye tarafından özel damga konulması sırasında ödenir. Bu suretle alınan biletlerin kullanılmadan iadesi halinde peşin olarak ödenen vergi geri verilir. Genel ve Katma Bütçeli idarelerle İl Özel İdareleri ve köyler tarafından yürütülen spor müsabakaları, at yarışları ve benzeri faaliyetlerde bilet bedeli ile birlikte alınan vergi takip eden 20 gün içinde ilgili belediyeye ödenir. 2. Müşterek bahislerde her aya ait vergi o ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili belediyeye bir beyanname ile bildirilir ve aynı sürede ödenir. 3. Biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinde her aya ait vergi o ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili belediyeye yatırılır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Akaryakıt Tüketim Vergisi Madde 23 – 28 – (Mülga: 7/11/1984 – 3074/8 md.) BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli Vergiler 1. Haberleşme vergisi: Konu: Madde 29 – (Değişik: 4/12/1985 – 3239/119 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde Posta Telgraf Telefon işletmesi tarafından tahsil edilen telefon, teleks, faksimili ve data ücretleri (tesis, devir ve nakil ücretleri hariç) Haberleşme Vergisine tabidir. Mükellef: Madde 30 – Haberleşme Vergisinin mükellefi, telefon, teleks, faksimili ve data ücretlerini tahsil eden Posta Telgraf Telefon İdaresidir. Matrah: Madde 31 – Haberleşme Vergisinin matrahı, tesis, devir ve nakil ücretleri hariç olmak üzere tahsil edilen ücrettir. Matraha gider vergileri dahil edilmez. Nispet: Madde 32 – (Değişik birinci cümle: 12/1/1989 – 3517/5 md.) Haberleşme vergisinin nispeti yüzde 1’dir. Ancak genel ve katma bütçeli kurumlarla il özel idare ve belediyelere ve bunların kurdukları birliklere ait teleks, faksimili ve data ücretinden vergi alınmaz. Beyan ve ödeme: Madde 33 – Bir ay içinde tahsil edilen telefon, teleks, faksimili ve data ücretlerine isabet eden Haberleşme Vergisi, ilgili belediyeye tahsilatı takip eden ayın sonuna kadar bir beyanname ile bildirilir ve aynı süre içinde tediye edilir. Beyannamelerin şekil ve muhtevası Çevre ve Şehircilik ve Maliye Bakanlıklarınca tayin ve tespit olunur. [7] 2. Elektrik ve havagazı tüketim vergisi: Konu: Madde 34 – Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabidir. Mükellef ve sorumlu: Madde 35 – Elektrik ve Havagazı tüketenler, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini ödemekle mükelleftirler. (Değişik ikinci fıkra: 9/7/2008-5784/14 md.) 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşlar, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar. Organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik enerjisinin vergisini organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine elektriği temin eden kuruluş öder. İstisnalar: Madde 36 – Aşağıdaki yazılı yerlerde ve şekillerde tüketilen elektrik ve havagazı vergiden müstesnadır. 1. Kazanç amacı gütmemek şartıyla işletilen; hastane, dispanser, klinik, sağlık ocağı ve merkezleri, rehabilitasyon, teşhis ve tedavi merkez ve kurumları, doğum ve çocuk bakımevleri, kreşler, sanatoryum, Prevantoryum gibi sağlık kuruluşları ile düşkünler evi, yetimhaneler, Çocuk Esirgeme Kurumu ve korunmaya muhtaç çocukları koruma birliklerine ait çocuk yurtları ve bunlara bağlı işyerleri gibi sosyal yardım kuruluşlarında, 2. Dini hizmetlerin ifasına mahsus ve umuma açık bulunan cami, mescit, kilise ve havra gibi ibadethanelerde, 3. Milletlerarası panayır, sergi ve fuarlarda, bunların giriş yerlerinde, mal teşhir edilen ve satılan pavyonlarda, 4. Doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinde. Matrah: Madde 37 – (Değişik: 9/7/2008-5784/15 md.) Verginin matrahı; elektriğin iletimi, dağıtımı ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedelleri hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedeli ile havagazının satış bedelidir. Matraha vergi, fon ve paylar dahil edilmez. Nispet: Madde 38 – Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi aşağıda gösterilen nispetlerde alınır. a) İmal ve istihsal, taşıma, yükleme boşaltma, soğutma, telli ve telsiz telgraf ve telefon müraselesi işlerinde tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden yüzde 1, b) (a) bendi dışında kalan maksatlar için tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden yüzde 5, c) Havagazının satış bedelinden yüzde 5. Beyan ve ödeme: Madde 39 – Elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını dağıtan kuruluşlar tahsil ettikleri vergiyi, tahsil tarihini takibeden ayın 20 nci günü akşamına kadar belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar. Elektrik ve havagazı işleri bütçesi içinde yer alan belediyeler bu hükümden müstesnadır. [8] 3. Yangın sigortası vergisi: Konu: Madde 40 – Belediye sınırları ve mücavir alanlar içindeki menkul ve gayrimenkul mallar için yapılan yangın sigortaları dolayısıyla alınan primler; Yangın Sigortası Vergisine tabidir. Mükellef: Madde 41 – Yangın Sigortası Vergisini, sigorta şirketleri ödemekle mükelleftir. Matrah: Madde 42 – Yangın Sigortası Vergisinin matrahı, yapılan yangın sigorta muameleleri dolayısıyla alınan primlerin tutarıdır. Sigorta şirketleri vergilendirme dönemi içinde iptal edilen yangın sigorta muamelelerine ait primleri, iptalin vukubulduğu döneme ait matrahtan indirilebilirler. Nispet: Madde 43 – Yangın Sigortası Vergisinin nispeti yüzde 10’dur. Beyan ve ödeme: Madde 44 – Mükellefler bir ay içindeki vergiye tabi muamelelerini ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar bağlı bulundukları belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve hesaplanan vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar. Beyannamelerin şekil ve muhtevası Maliye ve Ticaret bakanlıklarının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tayin ve tespit olunur. [9] 4. Çevre temizlik vergisi: [10] Mükerrer Madde 44 – (Değişik:25/12/2003 – 5035/41 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir. Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların kuracakları birlikler, darülaceze ve benzeri kuruluşlar ve üniversiteler tarafından münhasıran hizmetlerinde kullanılan binalar, Kızılay Genel Merkezi ile şubeleri ve kampları, Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait öğrenci yurtları, korumalı işyerleri ile umuma açık ibadet yerleri, karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk hizmetlerinde kullanılanlarla elçilerin ikametine mahsus olan binalar, milletlerarası kuruluşlar ve bunların temsilcilikleri tarafından kullanılan binalar ile bunların müştemilatı vergiye tâbi değildir. [11] Verginin mükellefi, binaları kullananlardır. Mükellefiyet binanın kullanımı ile başlar. (Değişik dördüncü fıkra: 30/12/2004-5281/18 md.) Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehirlerde 15 YKr, diğer yerlerde 12 YKr olarak hesaplanır. (Değişik beşinci fıkra: 30/12/2004-5281/18 md.) İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait Çevre Temizlik Vergisi, aşağıdaki tarifeye göre alınır ve büyükşehirlerde % 25 artırımlı uygulanır. Yıllık Vergi Tutarı (YTL) Bina Grupları 1. Derece 2. Derece 3. Derece 4. Derece 5. Derece 1. Grup 1.400 1.120 840 700 560 2. Grup 850 670 500 420 340 3. Grup 560 450 340 280 225 4. Grup 280 225 170 140 115 5. Grup 170 140 100 85 70 6. Grup 85 70 50 40 30 7. Grup 30 25 18 15 12 Belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisi, yukarıdaki tarifenin yedinci grubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanır. Su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisi, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılır. Bu suretle tahakkuk eden vergi, su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edilir. Su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilir. İş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi, belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılır. Tahakkuk eden vergi, bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edilir. İş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu vergi, her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir. Su ve kanalizasyon idareleri büyük şehir dahilindeki her ilçe veya ilk kademe belediyesinin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan konutlara ilişkin olarak tahsil ettiği çevre temizlik vergisi ile bu verginin süresinde ödenmemesi nedeniyle tahsil ettiği gecikme zammının yüzde seksenini tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar bir bildirim ile ilgili belediyeye bildirerek aynı süre içinde öder. Tahsil edilen vergi ve gecikme zammının yüzde yirmisini ise münhasıran çöp imha tesislerinin kuruluş ve işletmelerinde kullanılmak üzere büyük şehir belediyesinin hesabına tahsilatı takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar aktarır. Büyük şehir belediye sınırları içinde bulunan belediyelerin kendileri tarafından tahsil edilen çevre temizlik vergisinin yüzde yirmisi aynı esaslar çerçevesinde büyük şehir belediyelerine aktarılır. Tahsil ettiği vergiyi veya gecikme zammını yukarıda belirtilen süre içinde ilgili belediyeye yatırmayan idarelerden, bu tutarlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir. Bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarlar, her yıl yeniden değerleme oranında artırılır. Bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirleri dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina gruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarları yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina grupları itibarıyla ayrı ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar artırmaya yetkilidir. [12] Belediye meclisleri, bulundukları mahallin sosyal ve ekonomik farklılıkları ile büyüklüklerini de dikkate alarak binaların hangi dereceye gireceğini tespit etmeye yetkilidir. Maliye Bakanlığı, mükellefiyetle ilgili olarak bildirim verdirmeye ve buna ilişkin usulleri belirlemeye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da görüşünü alarak bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. [13] İKİNCİ KISIM Belediye Harçları BİRİNCİ BÖLÜM Temizleme ve Aydınlatma Harcı Madde 45 – 51 – (Mülga: 4/12/1985 – 3239/142 md.) İKİNCİ BÖLÜM İşgal Harcı Konu: Madde 52 – Belediye sınırları içinde bulunan aşağıdaki yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesi, İşgal Harcına tabidir: 1. Pazar veya panayır kurulan yerlerin, meydanların, mezat yerlerinin her türlü mal ve hayvan satıcıları tarafından işgali, 2. Yol, meydan, Pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksat için işgali, 3. Motorlu kara taşıtlarının park etmeleri için il trafik komisyonlarının olumlu görüşü alınarak belediyelerce şehir merkezlerinde tesis edilen ve işletilen mahallerin çalışma saatleri içinde, taşıtlar tarafından işgali (Bisiklet ve motosikletler hariç) Yukarıda sayılan yerlerin izinsiz işgalleri mükellefiyeti kaldırmaz. (Ek fıkra: 3/3/2004 – 5101/3 md.) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan eser, icra ve yapımların tespit edildiği kitap, kaset, CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyallerin birinci fıkrada bahsi geçen yerlerde satışına izin verilmez. Mükellef: Madde 53 – İşgal Harcını, işgali harca tabi yerleri 52 nci maddede yazılı maksatlarla işgal edenler ödemekle mükelleftir. İstisnalar: Madde 54 – Aşağıda gösterilen kara taşıtlarının işgalleri İşgal Harcından müstesnadır. 1. Genel ve katma bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediye ve köylerin ve bunların teşkil ettikleri birliklerin kara taşıtlarının işgalleri, 2. İlgili mevzuata uygun olarak kara ticari taşıtlarının beklemelerine tahsis edilen yerlerin bu taşıtlarca işgalleri. Matrah: Madde 55 – İşgal Harcının matrahı 52 nci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı işgallerde işgal edilen yerlerin metrekare olarak alanı veya hayvan adedi, 3 üncü bendinde yazılı işgallerde taşıt adedidir. Harcın tarifesi: [14] Madde 56 – İşgal harcı aşağıda gösterilen hadler içinde düzenlenecek tarifeye göre alınır. (Değişik Tarife: 30/12/2004-5281/19 md.) Harcın Tutarı (YTL) En az En çok 1. 52 nci maddenin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı işgallerde beher metrekare için günde: 0,5 2,5 2. 52 nci maddenin (1) numaralı bendinde yazılı hayvan satıcılarının işgallerinde; a) Satışı yapılan küçükbaş hayvan başına: b) Satışı yapılan büyükbaş hayvan başına: 0,5 2,5 1 5 3. 52 nci maddenin (3) numaralı bendinde yazılı işgallerde; a) Her taşıttan beher saat için: b) Parkmetre çalıştırılan yerlerde beher saat için: 0,25 1,25 0,5 2,5 Tarifenin (1) numaralı bendindeki harçların hesabında metrekare kesirleri tam sayılır ve tam günü aşan işgallerde altı saatten az süreler atılır, fazlası tam gün sayılır. (Ek fıkra: 24/12/2020-7261/11 md.) Kullanıcılara kısa süreli elektrikli skuter kiralama imkânı veren paylaşımlı elektrikli skuter işgallerinde harç tutarı, her üç skuterin bir metrekare alan işgal ettiği kabulü ile beher metrekare için Tarifenin (1) numaralı bendindeki en az tarife üzerinden hesaplanır. Harcın ödenmesi: Madde 57 – İşgal harcı belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce makbuz karşılığında tahsil edilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı Konu: Madde 58 – Ulusal bayram günlerinde çalışmaları belediyelerce izne bağlı işyerlerine ruhsat verilmesi, Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcına tabidir. [15] Mükellef: Madde 59 – Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcının mükellefi kendisine çalışma ruhsatı verilen gerçek veya tüzelkişidir. Harcın tarifesi: [16] Madde 60 – (Değişik: 30/12/2004-5281/20 md.) Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı, işin mahiyetine göre yılda 20 TL’den az, 800 TL’den çok olmamak üzere bu Kanunun 96 ncı maddesine göre tespit edilir. [17] Mükellefiyet dönemi ve harcın ödenmesi: Madde 61 – Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcının mükellefiyet dönemi, çalışma izninin kullanılacağı takvim yılıdır. Yıl içinde mükellefiyete girilmesi veya işin terk edilmesi hallerinde mükellefiyet, çalışılan süreye inhisar eder. Mükellefiyete girilen veya mükellefiyetten çıkılan ay kesirleri tam ay sayılır. Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı, makbuz karşılığında peşin olarak alınır. Harcı ödenmemiş ruhsatlar geçerli değildir. Adi ortaklıklarda harcın muhatabı: Madde 62 – Adi Ortaklıklarda harç, ortaklık adına ortaklardan birinden alınır. Ortaklardan herbiri harcın ödenmesinden müteselsilen sorumludur. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kaynak Suları Harcı Konu: Madde 63 – Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dahil) belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması, Kaynak Suları Harcına tabidir. [18] Mükellef: Madde 64 – Kaynak Suları Harcını, kaynak sularını özel işaretli kaplara doldurup satanlar ödemekle mükelleftirler. Tarife: [19] Madde 65 – Kaynak suları harcı, aşağıdaki hadler içinde düzenlenecek tarifeye göre alınır. (Değişik tarife: 30/12/2004-5281/21 md.) Harcın Tutarı (YTL) En az En çok 1 litreye kadar olan şişe ve benzeri kaplardan (kap başına) 0,01 0,03 1 litreden büyük şişe ve benzeri kaplardan (beher litre) 0,005 0,015 Harcın ödenmesi: Madde 66 – Kaynak Suları Harcı, bu suların satışa arzı için kaplara doldurulmasını müteakip, kaplar üzerine özel işaret konulması sırasında bu işi yapan belediyeye makbuz karşılığı peşin olarak ödenir. Başka bir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde satışa arz edilen kaynak sularından ikinci bir kez harç alınmaz. BEŞİNCİ BÖLÜM Tellallık Harcı Konu: Madde 67 – Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyelere ait hal, balıkhane, mezat yerleri ve ilgilinin isteğine bağlı olarak belediye münadisi veya tellalı bulundurulan sair yerlerde, gerçek veya tüzelkişiler tarafından her ne surette olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsüllerin satışı, Tellallık Harcına tabidir. Mükellef: Madde 68 – Tellallık Harcını, mal ve mahsullerini satan gerçek veya tüzel kişiler ödemekle m ükelleftirler. Gerçek v eya tüzelkişiler yapacakları satışları, satış yapmadan önce belediye veya mahallindeki belediye ilgililerine haber vermekle ödevlidirler. Haber verilmediği takdirde harç yüzde 50 fazlasıyla tahsil olunur. Matrah: Madde 69 – Telallık Harcının matrahı, harcın konusuna giren satışların gayri safi tutarıdır. Bu tutardan hangi ad ile olursa olsun hiçbir indirim yapılmaz. Nispet: Madde 70 – Tellallık Harcının nispeti, yüzde 2’dir. 100 Yeni Türk Lirasını aşan satışlarda aşan kısım için nispet yüzde 1’dir. [20] Harcın ödenmesi: Madde 71 – Tellallık Harcı, belediyelerce görevlendirilecek yetkililer tarafından makbuz mukabili tahsil olunur. ALTINCI BÖLÜM Hayvan Kesimi, Muayene ve Denetleme Harcı Konu: Madde 72 – Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde, belediyelerce veya yetkili mercilerce verilen izne dayanılarak özel kişi ve kuruluşlarca tesis edilenmez baha ve kanaralarda kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası muayenesi veya belediye sınırları ve mücavir alanlar dışında kesilmiş olup da belediye sınırı içinde satışa arz edilecek etlerin sağlık bakımından muayene ve denetlenmesi, hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcına tabidir. (Ek fıkra: 4/12/1985 – 3239/120 md.) 2678 sayılı Kanuna göre kurulan resmi ve özel kombinalar bu harçtan muaftır. Mükellef: Madde 73 – Harcı, hayvan veya et sahipleri ödemekle yükümlüdür. Tarife: Madde 74 – Harç hayvan başına aşağıdaki tarifeye göre hesaplanır. [21] (Değişik tarife: 30/12/2004-5281/23 md.) Harcın Tutarı (YTL) En az En çok Hayvanın cinsi: a) Küçükbaş 1 3 b) Büyükbaş 2,5 7,5 Harcın ödenmesi: Madde 75 – Harç, makbuz mukabilinde peşin olarak alınır. YEDİNCİ BÖLÜM Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı Konu: Madde 76 – Ölçü ve tartı alet ve vasıtaları ile ölçeklerin ilgili mevzuat hükümlerine göre belediyelerce damgalanması, Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcına t tabidir. [22] Harcın tarifesi: Madde 77 – Bu harç, ölçü ve tartı alet ve vasıtaları ile ölçeklerin belediyelerce damgalanması karşılığında aşağıdaki tarifeye göre alınır. [23] (Değişik tarife: 30/12/2004-5281/24 md.) Harcın Tutarı (YTL) En az En çok a) Tartı ağırlıklarının her birinden 0,5 1,5 b) Uzunluk ölçülerinin her birinden 0,5 1,5 c) Akıcı ve kuru daneli maddelerin hacim ölçeklerinin her birinden 1 3 d) El terazilerinden 2 6 e) Normal masa terazilerinden 3 9 f) Otomatik (ibreli) terazilerden 4 12 g) Elektronik terazilerden 5 15 h) Kantar ve basküllerden 10 30 Harcın ödeme şekli: Madde 78 – Bu harç damgalama sırasında makbuz karşılığında ödenir. MÜKERRER YEDİNCİ BÖLÜM Bina İnşaat Harcı Konu, vergiyi doğuran olay: Ek Madde 1 – (Ek: 21/1/1982 – 2589/1 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir. Konut veya işyerlerinin kullanılış tarzlarının değiştirilmesi (konutun işyerine veya harca tabi olmayan işyerinin harca tabi işyerine dönüştürülmesi) halinde de bu değişiklik tadilat sayılarak ek harca tabi tutulur. İnşaata ruhsatsız başlanması halinde de harç alacağı doğmuş sayılır. Bu hükümlerin yürürlüğe girmesinden önce inşa edilmiş olan binaların yüzölçümlerine ilave veya binada tadilat yapılması halinde harç, binanın toplam yüzölçümüne göre tabi olduğu tarife esas alınarak ve yalnız ilave edilen kısmın yüzölçümü üzerinden hesaplanır. Bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra inşa adilmiş olan binalarda tadil veya ilaveler yapılması halinde harç, binanın önceki yüzölçümü ile ilave kısmın yüzölçümü toplamı üzerinden hesaplanır. Ancak, daha önce aynı konut ve işyeri birimleri için ödenmiş bulunan bina inşaat harcı yeniden hesaplanan harçtan mahsup edilir. İstisnalar: Ek Madde 2 – (Ek: 21/1/1982 – 2589/1 md.) Aşağıdaki bina inşaatları bina inşaat harcından müstesnadır. a) İnşaat giderleri genel ve katma bütçeler ile il özel idareleri ve belediye bütçelerinden karşılanan her türlü binalar, b) Hastane, prevantoryum, sanatoryum, dispanser ve benzeri sağlık kuruluşları, c) (Değişik: 1/6/2007-5679/1 md.) Her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatı, d) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatınca teşviki karara bağlanmış otel, motel ve benzeri turistik tesisler, [24] e) Kooperatifler eliyle, ana sözleşmelerine uygun olarak, yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşıları, f) Dini hizmetlerin ifasına mahsus ve umuma açık bulunan ibadethaneler, bunların müştemilatı, g) Karşılık gözetmeksizin Devlete devrolunmak şartıyla inşa edilen okullar ve öğrenci yurtları, h) Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan ve kullanılmaz hale gelen kişiler tarafından, afetin vukubulduğu tarihten itibaren en geç 5 yıl içinde, afetin vukubulduğu yerlerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar, i) Yangın, su basması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerden zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların sahipleri tarafından, afete maruz kalınacağının yetkili kuruluşlarca tebliğ tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde, kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar, j) Bina inşaat harcı ödemek veya istisnadan yararlanmak suretiyle inşaat ruhsatı alınmış olupda İmar Kanununun 10 uncu maddesi gereğince, ruhsatları yenilenen binalar. Yukarıda (h) ve (i) fıkralarında belirtilen hallerde, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre hak sahiplerine teslim edilmek üzere inşa olunan binalar da bu istisnadan faydalandırılır. Şu kadar ki bu bentlerde yer alan istisnadan faydalanacak mükellefler, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi belediyeye ibraz etmeye mecburdurlar. Mükellef: Ek Madde 3 – (Ek: 21/1/1982 – 2589/1 md.) Bina inşaat harcını inşaat, ilave veya tadilat için inşaat ruhsatı alanlar öder. İnşaata ruhsatsız başlanılmasından mükellef, inşaat ruhsatı almak mecburiyetinde olanlardır. Binanın kullanış tarzının değiştirilmesi halinde mükellef, binanın sahipleridir. Matrah: Ek Madde 4 – (Ek: 21/1/1982 – 2589/1 md.) Bina İnşaat Harcının matrahı, her bir konut veya işyeri biriminin ayrı ayrı inşaat sahasının yüzölçümleridir. Konut inşatlarında inşaat alanının tespitinde, sığınak, merdiven sahanlığı, müşterek garaj, depo, kalorifer ve kapıcı dairesi gibi ortak yerlerden gelen paylar ile kömürlükler hariç tutulur, özel garaj ve özel depo gibi müştemilat dahil edilir. İşyeri inşaatlarında, inşaat alanına müştemilat ve ortak yerlerden gelen hisselerin tümü dahildir. Matrahın hesaplanmasında metrekare kesirleri atılır. Harcın ödenmesi ve yeri: Ek Madde 5 – (Ek: 21/1/1982 – 2589/1 md.) Bina İnşaat Harcı, inşaat ruhsatının alınmasından önce makbuz karşılığında ilgili belediyeye ödenir. İnşaatın kısmen yapılması veya hiç yapılmaması halinde inşaat ruhsatı kısmen veya tamamen iptal edilirse, daha önce ödenmiş olan harçta gerekli düzeltme ve iadeler yapılır. Tarife: Ek Madde 6 – (Ek: 21/1/1982-2589/1 md.) [25] Bina inşaat harcı aşağıdaki tarifeye göre alınır. (Değişik tarife: 30/12/2004-5281/25 md.) 1. Konut İnşaatı: m² başına (YTL) İnşaat Alanı En az En çok a) 100 m² ye kadar 0,50 1,5 b) 101-120 m² 1 3 c) 121-150 m² 1,5 4,5 d) 151-200 m² 2 6 e) 200 m2’den yukarı 2,50 7,5 2. İşyeri İnşaatı: m² başına (YTL) İnşaat alanı En az En çok a) 25 m² ye kadar 2 6 b) 26-50 m² 3 9 c) 51-100 m² 4 12 d) 100 m2’den yukarı 5 15 Ek Madde 7- (Ek: 9/6/2021-7327/16 md.) Bina inşaatlarında, inşaat ruhsatı başvurusunun 80 inci maddede sayılan imarla ilgili harçlara ve 97 nci madde gereği alınan imarla ilgili ücretlere konu işlemler ile 2560 sayılı Kanunun 17 nci ve 18 inci maddesi kapsamında alınması gereken bağlantı ve iştirak bedeli ile su ve kanalizasyon durum belgesini kapsayacak şekilde tek başvuruda yapılması hâlinde; ek 6 ncı maddede ve 84 üncü maddede yer alan tarifeler uyarınca tahsil edilmesi gereken harçlardan her birisi ve 97 nci madde kapsamında tahsil edilecek ücretler ile su ve kanalizasyon idaresinin yılı içinde belirlediği su ve kanalizasyon durum belgesi ücreti ile bağlantı ve iştirak bedeli hesaplanarak tek seferde tahsil edilir. Belediyesince tahsil edilen su ve kanalizasyon durum belgesi ücreti ile bağlantı ve iştirak bedeli, tahsil edildiği günün akşamına kadar mahsuba konu edilmeden ilgili su ve kanalizasyon idaresi hesabına aktarılır. Tahsil ettiği ücreti ve bedeli yukarıda belirtilen süre içinde ilgili idareye aktarmayan belediyelerden, bu tutarlar 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda gecikme faizi uygulanarak tahsil edilir. Başvuranın talebinden vazgeçmesi veya idarenin herhangi bir sebeple işlemleri kısmen veya tamamen yerine getirmemesi nedeniyle uygulama kabiliyeti kalmamış olan işlemlerin her birisi için birinci fıkra uyarınca daha önce tahsil edilmiş olan harçlar, ücretler veya bedellerden işlemin mevcut durumu göz önünde bulundurularak ilgili idaresince gerekli düzeltme ve iadeler yapılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir. SEKİZİNCİ BÖLÜM Çeşitli Harçlar Kayıt ve suret harcı: Madde 79 – Belediyeler ve belediyelere bağlı müesseselerden istenecek her türlü kayıt suretleriyle gayrimenkullerle ilgili harita plan ve krokilerin suretleri, Kayıt ve Suret Harcına tabidir. Altyapı kazı izni harcı: Mükerrer Madde 79- (Ek: 15/2/2018-7099/10 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde umumi hizmet alanlarında yapılacak kazı işlemleri için belediyece verilecek altyapı kazı izni, altyapı kazı izni harcına tabidir. Bu harcın mükellefi altyapı kazı izni talebinde bulunanlardır. Altyapı kazı izni harcının matrahı, öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan birim fiyatlar olmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı veya bunların ilgili birimlerince yayımlanan birim fiyatlarının, bu idarelerde kazı alanı türü itibarıyla birim fiyatının olmaması halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yayımlanan birim fiyatlarının, kazı alanıyla çarpılması sonucu bulunan ve alan tahrip tutarı olarak tanımlanan tutardır. Altyapı kazı izni harcı, alan tahrip tutarı üzerinden binde 2 oranında alınır. Cumhurbaşkanı belediye grupları itibarıyla bu oranı yarısına kadar indirmeye, on katına kadar artırmaya yetkilidir. [26] Bu madde kapsamında verilecek altyapı kazı izinleri için ilgili belediyeden altyapı kazı izni belgesi alınır. Altyapı kazı izni başvuruları on beş gün içerisinde sonuçlandırılır. Altyapı kazı alanı ile kazı sırasında diğer altyapı tesislerine zarar verilmesi halinde bu tesisler kazıyı yapan tarafından eski haline getirilir. Altyapı kazı alanı, alan tahrip tutarının peşin yatırılması veya alan tahrip tutarı kadar teminat verilmesi halinde belediyece de kapatılabilir. İzinsiz altyapı kazısı yapanlara veya altyapı kazı alanını usulüne uygun kapatmayanlara belediye encümenince alan tahrip tutarının beş katına kadar idari para cezası verilir. İdari para cezası, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu yerlerin alan tahrip tutarı, varsa teminatı düşülerek ayrıca tahsil edilir. İmar ile ilgili harçlar: Madde 80 – İmar mevzuatı gereğince aşağıda belirtilen harçlar belediyece tahsil olunur. a) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanununa göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemleri “Parselasyon Harcına” (teşvik belgesini haiz organize sanayi bölgeleri hariç olmak üzere), b) Verilecek ifraz ve tevhit kararları “İfraz ve Tevhit Harcına”, c) Proje tasdik işlemleri “Plan ve Proje Tasdik Harcına”, d) Zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi “Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcına”, e) (Mülga: 21/1/1982 – 2589/5 md.) f) Yapı kullanma izni verilmesi işleri “Yapı Kullanma İzni Harcına” tabidir. (Değişik: 18/5/1987 – 3365/2 md.) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesisler, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan Harçlardan müstesnadır. [27] [28] Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır. [29] İşyeri açma izni harcı: Madde 81 – Belediye sınırları veya mücavir alanlar içinde bir işyerinin açılması “İşyeri Açma İzni Harcına” tabidir. Muayene, ruhsat ve rapor harcı: Madde 82 – Mevzuat gereğince alınması zorunlu veya isteğe bağlı görülen ve belediyeler veya onlara bağlı kuruluşlar tarafından düzenlenerek ilgilisine verilecek; muayene ve sağlıkla veya fenni konularla ilgili tahlillere ilişkin olup bu kanunda ayrıca harca tabi tutulmamış olan ruhsatlar, rapor ve belgeler “Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcına” tabidir. Sağlık belgesi harcı: Madde 83 – Yaptıkları işler ve gördükleri hizmetler dolayısıyla özel mevzuatı gereğince belediyelerden sağlık belgesi almak mecburiyetinde olan kişilere verilecek bu tür belgeler ile bunların belli aralıklarla yenilenmeleri “Sağlık Belgesi Harcına” tabidir. Esnaf muaflığı belgesi harcı: Mükerrer Madde 83 – (Ek: 22/7/1998-4369/79 md.; Mülga: 11/8/1999-4444/14 md.) Çeşitli harçlara ait tarifeler: Madde 84 – Bu bölümde yazılı çeşitli harçlar aşağıdaki tarifeye göre alınır. [30] (Değişik tarife: 30/12/2004-5281/26 md.) Harcın Tutarı (YTL) En az En çok 1. Kayıt ve suret harçları: a) Her sayfa başına 0,25 0,75 b) Harita plân ve krokilerin beher metrekaresi 4 12 2. İmarla ilgili harçlar (Ticaret ve konut bölgeleri için ayrı ayrı): a) İlk parselasyon harcı (beher metrekare için) 0,05 0,15 b) İfraz ve tevhid harcı (beher metrekare için) 0,05 0,15 c) Plân ve proje tasdik harcı (beher inşaat metrekaresi için) 0,05 0,15 d) Zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcı da) Toprak (beher metreküp için) 0,15 0,45 db) Kanal (beher metrekare için) 0,50 1,50 e)Yapı kullanma izni harcı (beher inşaat metrekaresi için) 0,05 0,15 3. İşyeri açma izni harcı: (beher metrekare için işin mahiyetine göre) Ancak bu miktar hiçbir suretle beşbin metrekareye isabet edecek tutarı aşamaz. 0,10 1 4. Muayene ruhsat ve rapor harcı 5 15 5. Sağlık belgesi harcı 1 3 Çeşitli harçların uygulama esasları ve ödenmesi: Madde 85 – Bu bölümde yazılı harçlar makbuz karşılığında veya basılı damga vurulmak suretiyle peşin olarak ödenir. Harçların uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir . [31] ÜÇÜNCÜ KISIM Harcamalara Katılma Payları Yol harcamalarına katılma payı: Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 12/11/2012-6360/28 md.) Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile Yol Harcamalarına Katılma Payı alınabilir. a) Yeni yol açılması; b) Mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi; c) Kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi; d) Mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi, Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup harç payına konu teşkil etmez. İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller için asıl cepheyi teşkil eden yoldan düşen pay tam, diğer yollara ait pay ise yarım olarak hesaplanır. Kanalizasyon harcamalarına katılma payı: Madde 87 – Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı alınır: a) Yeni kanalizasyon tesisi yapılması, b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi. İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller, hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında o yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır. Su tesisleri harcamalarına katılma payı: Madde 88 – Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce beldede aşağıdaki şekillerde su tesisleri yapılması halinde, dağıtımın yapıldığı saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı alınır: a) Yeni içmesuyu şebeke tesisleri yapılması, b) Mevcut şebeke tesislerinin tevsii ve ıslahı. Birden fazla yol kenarında bulunan gayrimenkullere ait payın hesabında, bunların yalnız suya bağlandıkları yol üzerindeki uzunlukları esas alınır. Payların hesaplanması: Madde 89 – (Değişik: 4/12/1985 – 3239/121 md.) a) Harcamalara katılma payları, bir program dahilinde veya istek üzerine doğrudan doğruya yapılan işlerde, bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamıdır. Şu kadar ki yapılacak giderler peşin ödendiği takdirde bu paylar ilgililerden yüzde yirmibeş noksanı ile alınır. Ancak, bu tür hizmet giderleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz. Özel Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri giderler tutarından indirilir. Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2’sini geçemez. (Son paragraf iptal: Anayasa Mahkemesinin 28/3/2002 tarihli ve E. 2001/5, K. 2002/42 sayılı kararı ile.) b) Belediyelerin (3030 sayılı kanunun uygulandığı şehirlerde hizmeti veren belediyelerin) görüşü alınmak suretiyle, Harcamalara Katılma paylarını 1/2’ye (peşin ödemede 1/3’e) kadar indirmeye, pay çeşitlerine göre farklılaştırma yapmaya, payların ödenecek miktarını birlikte veya pay çeşitlerine göre ayrı ayrı olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarını da dikkate almak suretiyle ve belediyeler itibariyle tespit etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. [32] [33] Payların tahakkuk şekli: Madde 90 – Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89 uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz. Tahakkuk zamanı: Madde 91 – Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır. (Ek: 4/12/1985 – 3239/122 md.) Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir. Payların ilanı: Madde 92 – Yukarıdaki maddelerde yazılı esaslar dairesinde hesaplanan paylar, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibariyle düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunur. Katılma payları tutarları mükelleflere ayrıca tebliğ olunur. Tahsil şekli: Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 4/12/1985 – 3239/123 md.) Harcamalara katılma payları belediyelerce veya bunlara bağlı müesseselerce, 92 nci maddeye göre payların ilan ve tebliğ edildiği yılı takip eden yıldan itibaren iki yılda ve dört eşit taksitte, peşin ödemelerle tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil olunur. Ancak, yukarıda yazılı ödeme sürelerini, ilgili belediyelerin teklifi üzerine, 5 yıla (peşin ödemelerde bir yıla) kadar uzatmaya ve buna göre taksit sürelerini tespit etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Cumhurbaşkanınca bu yetkinin kullanılması halinde, uzatılan ödeme süreleri için belediyeler, belediye meclislerinin kararı üzerine ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca alınan tecil faizi oranını aşmamak üzere faiz alabilirler. [34] Satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde ferağ sırasında o tarihe kadar ödenmemiş taksitler peşin olarak tahsil olunur. Harcamalara katılma payına tabi gayrimenkullerin listesi belediyelerce ilgili tapu dairelerine bildirilir. Bu gayrimenkullerin satış, hibe ve trampaları halinde tapu dairesi payın tahsilini sağlamak üzere, belediyeyi haberdar eder ve pay ödenmedikçe intikal işlemi yapılmaz. Yönetmelikle tespit olunacak hususlar: Madde 94 – Harcamalara Katılma Paylarının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikte belirtilir. [35] DÖRDÜNCÜ KISIM Çeşitli Hükümler Belediyelerin gruplara ayrılması: Madde 95 – Belediyeler, nüfusları ile ekonomik ve sosyal gelişme durumlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca beş gruba ayrılır ve Resmi Gazete’de ilan olunur. [36] Bu şekilde ayrılacak belediye grupları bu kanunun yayımı tarihinden itibaren her üç yılda bir yukarıdaki usule göre gözden geçirilerek yenilenir. Vergi ve harç tarifelerinin tespiti: [37] Madde 96 – A) (Değişik: 24/5/2013-6487/16 md.) Cumhurbaşkanı, bu Kanunda en az ve en çok miktarları gösterilen vergi ve harçların tarifelerini belediye grupları itibarıyla tayin ve tespit eder. (Ek paragraf: 26/2/2014-6527/5 md.) Ancak, bu Kanunun 15 inci maddesinde, 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (III) numaralı bendinde, 56 ncı maddesinde, 60 ıncı maddesinde ve 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri, Kanunda belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar göz önünde tutularak ilgili belediye meclislerinin önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca tespit edilir. Tespit edilen bu tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan miktar ve tutarların, virgülden sonraki iki hanesi dikkate alınarak uygulanır. Şu kadar ki, bu miktar ve tutarlar ilgili tarifeler için belirlenen en çok tutarı aşamaz. Bu uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. B) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2011 tarihli ve E.: 2010/62 K.: 2011/175 sayılı Kararı ile.) C) (Ek: 4/12/1985 – 3239/124 md.) Cumhurbaşkanı bu Kanunda yer alan maktu vergi ve harçların en az ve ençok miktarlarını belirleyen hadleri birlikte veya ayrı ayrı yahut her vergi ve harçla ilgili tarifelerde yer alan en az ve en çok hadleri birlikte veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya ve Kanunda yazılı hadlerden az ve bu hadlerin on katından çok olmamak üzere yeni hadler tespit etmeye ve 21 inci maddede yazılı Eğlence Vergisi nispetlerini birlikte veya ayrı ayrı bir katına kadar artırmaya veya sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. [38] Ücrete tabi işler: Madde 97 – (Değişik: 4/12/1985 – 3239/125 md.) Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…) [39] için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir. (İkinci fıkra iptal: Anayasa Mahkemesinin 31/3/1987 tarihli ve E: 86/20, K.: 87/9 sayılı kararı ile) Müze giriş ücretleri ile madenlerden belediyelere pay: Mükerrer Madde 97 – (Ek: 4/12/1985 – 3239/126 md.) a) Cumhurbaşkanlığına bağlı milli saraylar hariç belediye ve mücavir alan sınırları içinde gerçek ve tüzelkişilerce işletilen her türlü müzelerin giriş ücretlerinin % 5’i belediye payı olarak ayrılır. [40] [41] Belediye payı olarak ayrılan miktarın, tahsilini takip eden ayın 15 inci günü akşamına kadar müzenin bulunduğu yer (27.6.1984 gün ve 3030 sayılı Kanunun uygulandığı şehirde Büyük Şehir Belediyelerine) belediyesine ödenmesi mecburidir. Büyük Şehir Belediyelerince tahsil edilen payın yüzde 75’i Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bildirilecek son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre nüfusları oranında ilgili ilçe belediyelerine dağıtılır. [42] b) (Değişik: 26/5/2004-5177/33 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince, 3213 sayılı Maden Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten yıllık satış tutarının % 0,2’si nispetinde belediye payı ayrılır. Bu pay, Devlet hakkının Hazineye ödenmesi sırasında ruhsat sahibi tarafından ilgili belediyeye ödenir. Usul hükümleri: Madde 98 – Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır. Harçlara ilişkin müeyyideler: Madde 99 – Gerekli harçları tamamen almadan iş gören görevliler, harcın ödenmesinden mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumludurlar. Diplomatik muafiyetler: Madde 100 – Yabancı devletlerin Türkiye’de bulunan elçi, konsolos ve maslahatgüzarları (fahri olanlar hariç) ile yabancı devletin uyruğunda bulunan elçilik ve konsolosluk memurları, bu Kanun hükümlerinden karşılıklı olmak şartı ile muaftırlar. Cumhurbaşkanınca belli edilen uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşların yabancı devlet uyruğundaki memurları ve anlaşmalar gereğince diplomatik muafiyet tanınan personel de bu Kanun hükümlerinden muaftırlar. [43] Nüfus miktarı: Madde 101 – Bu Kanunda sözü edilen nüfus miktarları, son genel nüfus sayımı sonuçlarına göre tespit ve ilan edilen nüfusu ifade eder. Vergi Usul Kanununun uygulanması: Madde 102 – 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen vergi inceleme yetkisi hariç olmak üzere; 1. Belediye Gelir Şube Müdürü, Gelir Şube Müdürü olmayan yerlerde Belediye Hesap İşleri Müdürü, Hesap İşleri Müdürü olmayan yerlerde Muhasebeci, Vergi Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisini haizdir. 2. Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük malmemuruna verilmiş görev ve yetkiler, Belediye Gelirleri Kanunu uygulaması yönünden Belediye Başkanı tarafından kullanılır. Sosyal amaçlı yardımlar: Madde 103 – 1. 4109 sayılı Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkındaki Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi ile belediye meclislerine verilmiş bulunan zam yetkisi, yüzde 10 oranında olmak üzere bu Kanunun yalnız Meslek Vergisine ilişkin madde hükümlerine uygulanır. 2. Eğlence Vergisi hasılatının yüzde 10’u, bulunan yerlerde darülaceze ve benzeri kuruluşlar hissesi olarak ayrılıp belediyece sözü geçen müesseselere yüzde 10’u da verem savaşına ayrılıp belediye sınırları içinde Verem Savaş Derneği Teşkilatı varsa yardım olarak bu derneğe verilir. 3. Bu Kanunla sağlanan gelirlerin yüzde 1’i kanunlarla tayin edilen veya belediyelerce tespit edilen sosyal amaçlı kuruluşlara veya hizmetlere tahsis edilir. Bu Kanunun mücavir alanlarda uygulanabilmesi: Madde 104 – (Değişik birinci fıkra: 4/12/1985 – 3239/127 md.) Bu Kanunda yer alan Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi ile Bina, İnşaat, İşyeri Açma İzni, İmar Mevzuatı Gereğince Alınacak Harçların mücavir alanlarda uygulanabilmesi için belediye hizmetlerinin bu mahallere götürülmüş olması şarttır. Bu hükmün uygulanabilmesi için mücavir alanlara götürülmesi gerekli bulunan hizmetlerin kapsam ve niteliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tayin ve tespit edilir. [44] Kaldırılan hükümler: Madde 105 – 1. 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile ek ve değişiklikleri hakkındaki kanunlar, 2. 1324 sayılı Damga Resmi Kanunu ile aynı Kanunun ek ve değişikliklerine ilişkin kanunların bu Kanun kapsamına alınan ilan ve reklamlara ait hükümleri, 3. 3434 sayılı Oyun Alet ve Vasıtalarından Belediyeler ve Köy İdarelerince Alınacak Resim Hakkında Kanunun belediyelerle ilgili 1 inci maddesi hükmü, 4. 4109 sayılı Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi dışındaki hükümleri, 5. 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi, Yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici hükümler: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin belediye gelirlerinin tarh, tahakkuk ve tahsilinde 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu hükümleri uygulanır. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Meslek Vergisinin konusuna giren bir işle iştigal edenler, vergileme ile ilgili bilgileri ihtiva eden şekil ve muhteviyatı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca tesbit ve tayin edilecek bir beyannameyi 1 Eylül 1981 tarihine kadar ilgili belediyeye vermeye mecburdurlar. Bu beyannameler üzerine 1982 yılında tarh ve tahakkuk ettirilecek vergiler için tahakkuk fişi esası uygulanır. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği takvim yılında vergi ve harç tarifelerinde yazılı en az miktarlar uygulanır. Geçici Madde 4 – (Ek: 18/5/1987 – 3365/3 md.) 1986 takvim yılına ait olup 1987 yılında tarh edilen ve tahakkuk eden meslek vergileri terkin, tahsil edilmiş bulunanlar red ve iade olunur. Geçici Madde 5 – (Ek: 25/12/2003 – 5035/42 md.) 31.12.2005 tarihini geçmemek üzere, mükerrer 44 üncü maddede yer alan yetkiler kullanılıncaya kadar, iş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin tarh ve tahakkukunda, söz konusu maddenin bu Kanunla değişmeden önceki hükümlerine göre çıkarılmış bulunan Bakanlar Kurulu Kararı ile belediyelerce alınmış kararlar uygulanmaya devam olunur. Geçici Madde 6 – (Ek: 25/6/2009 – 5917/18 md.) 31/12/2009 tarihine kadar tahakkuk eden elektrik ve havagazı tüketim vergileri için; bu Kanunun 35 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ilgili belediyeye” ibaresi “kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine” şeklinde, 39 uncu maddesinde yer alan “belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar.” İbaresi “kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine, Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre bir beyannameyle bildirmeye ve vergiyi aynı sürede, genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere ödemeye mecburdurlar; verginin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilgili vergi daireleri yetkilidir.” Şeklinde uygulanır. Geçici Madde 7 – (Ek: 26/2/2014-6527/6 md.) 2013 yılında uygulanmak üzere belediye meclislerince belirlenmiş olan; bu Kanunun 15 inci maddesinde, 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (III) numaralı bendinde, 56 ncı maddesinde, 60 ıncı maddesinde ve 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri, Kanunun 96 ncı maddesinin (A) fıkrasının ikinci paragrafı gereğince Cumhurbaşkanınca tespit edilecek karar yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam edilir. [45] Yürürlük: Madde 106 – Bu Kanunun; a) (Değişik: 21/1/1982 – 2589/4 md.) Temizleme ve Aydınlatma Harcı ile ilgili 45 ila 51 inci madde hükümleri, Emlak Vergisi 1980 genel beyan dönemini izleyen ilk genel beyan döneminin rastladığı bütçe yılının başında, b) Diğer hükümleri 1 Temmuz 1981 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 107 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 26/5/1981 TARİHLİ VE 2464 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER: 1 – 21/1/1982 tarihli ve 2589 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Bina İnşaat Vergisi ödenmek suretiyle inşaat ruhsatı alınmış bulunan hallerde inşaat ruhsatının sonradan kısmen veya tamamen iptal edilmesi halinde, daha önce ödenmiş bulunan ve iptal edilen kısma isabet eden Bina İnşaat Vergisi, Maliye Vergi dairelerince mükellefe red ve iade edilir. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait Bina İnşaat Vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsilinde, 1318 sayılı Finansman Kanununun Bina İnşaat Vergisine ilişkin hükümleri ile ek ve değişikliklerine ait kanun hükümleri uygulanır. Geçici Madde 3 – 1982 ve 1983 takvim yıllarında, bu Kanunla 2464 sayılı Kanuna eklenen Bina İnşaat Harcının Ek Madde 6’da yer alan tarifesinde kayıtlı en az miktarların yarısı uygulanır. Şu kadar ki 100 m2 ye kadar olan konut inşaatlarında söz konusu tarifede kayıtlı en az miktarlar uygulanır. 2 – 3/10/1984 tarihli ve 3048 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 19 uncu maddesinin istisna ve muaflıklar bölümüne ilave edilen 5 inci bent gereğince itiraz safhasında ve açılmış davalar, bu Kanunun yayımı tarihinde bütün neticeleri ile ortadan kalkar. 2464 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2464 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2589 80, 106, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, İşlenemeyen Hükümler 1/2/1982 3048 19, İşlenemeyen Hükümler 6/10/1984 3074 23, 24, 25, 26, 27, 28 1/12/1984 3239 29, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 72, 89, 91, 93, 96, 97, 104 1/1/1986 3365 1, 80, Geçici Madde 4 1/1/1987 tarihinden geçerli olmak üzere 26/5/1987 3914 Mükerrer Madde 44 24/7/1993 tarihini izleyen aybaşında 4369 80 inci maddesi 29/7/1998 4444 9 uncu maddesi 1/1/2000 4629 21 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 3/3/2001 tarihinde 5035 Mükerrer Madde 44, Geçici Madde 5 2/1/2004 5101 21,52 12/3/2004 5177 Mükerrer Madde 97 5/6/2004 5281 15, 21, Mükerrer Madde 44, 56, 60, 63, 70, 74, 77, 84 ve Ek Madde 6 1/1/2005 tarihinden geçerli olmak üzere 31/12/2004 5602 19, 20, 21 21/3/2007 tarihini izleyen aybaşında 5679 Ek Madde 2, Madde 80 7/6/2007 5784 35, 37, 39 26/7/2008 5917 Geçici Madde 6 10/7/2009 6360 86 6/12/2012 Anayasa Mahkemesinin 29/12/2011 tarihli ve E.: 2010/62 ve K.: 2011/175 sayılı Kararı 96/B 19/5/2012 tarihinden başlayarak bir yıl sonra (19/5/2013) 6487 20, 60, 96 19/5/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 11/6/2013 6518 Mükerrer Madde 44 19/2/2014 6527 96, Geçici Madde 7 1/3/2014 6728 Ek Madde 2, 80 9/8/2016 7033 58 1/7/2017 7099 Mükerrer Madde 79 10/3/2018 KHK/700 Mükerrer Madde 44, 76, Mükerrer Madde 79, 89, 93, 96, 100, Geçici Madde 7 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) KHK/703 Mükerrer 97 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7153 33, 44, Mükerrer 44, 85, 89, 94, 95, Mükerrer 97,104 10/12/2018 7162 21 30/1/2019 7261 56 30/12/2020 7327 Ek Madde 7 19/6/2021 7408 14 4/6/2022 2464 SAYILI KANUNUN ÇEŞİTLİ MADDELERİNDEKİ ORAN VE MİKTARLARDA ÇEŞİTLİ MEVZUAT İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER CETVELİ Değişiklik Yapan Kararnamenin/Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Değişiklik Gören Madde Tarihi Numarası Tarihi Numarası 28/12/1983 83/7539 31/12/1983 18268 Ek madde 6 20/12/1985 85/10174 26/12/1985 18970 21 13/1/1988 88/12514 10/3/1988 19750 65, 74, 77, Ek madde 6, 84 7/1/1991 91/1365 8/2/1991 20780 21 3/5/1992 92/3278 5/9/1992 21336 15, 21, 56, 60, 65, 74, 77, Ek Madde 6, 84 Tebliğ 22 13/12/1996 22846 Mükkerrer 44 Tebliğ 23 16/12/1997 23202 Mük. Mükkerrer 44 Tebliğ 24 1/12/1998 23540 Mük. Mükkerrer 44 Tebliğ 26 16/12/1999 23908 Mükkerrer 44 Tebliğ 27 21/12/2000 24267 Mükerrer 44 Tebliğ 28 14/12/2001 24613 Mükerrer 44 Tebliğ 29 28/12/2002 24977 Mükerrer 44 Tebliğ 32 30/12/2005 26039 Mükerrer 44 Tebliğ 33 20/12/2006 26382 Mükerrer 44 Tebliğ 34 26/12/2007 26738 Mükkerrer 44 Tebliğ 35 23/12/2008 27089 Mükkerrer 44 Tebliğ 38 29/12/2009 27447 Mükkerrer 44 Tebliğ 39 29/12/2010 27800 (6.Mük.) Mükkerrer 44 Tebliğ 40 26/12/2011 28154 Mükkerrer 44 Tebliğ 42 31/12/2012 28514 (4.Mük.) Mükkerrer 44 Tebliğ 43 30/12/2013 28867 (Mük.) Mükkerrer 44 10/2/2014 2014/5896 18/2/2014 28917 15, 21, 56, 60, 84 Tebliğ 46 30/12/2014 29221 Mükkerrer 44 Tebliğ 47 25/12/2015 29573 Mükkerrer 44 Tebliğ 48 27/12/2016 29931 Mükkerrer 44 Tebliğ 49 29/12/2017 30285 (Mük.) Mükkerrer 44 Tebliğ 51 31/12/2018 30642 (3.Mük.) Mükerrer Madde 44 Tebliğ 52 27/12/2019 30991 (2.Mük.) Mükerrer Madde 44 Tebliğ 53 29/12/2020 31349 (Mük) Mükerrer Madde 44 Tebliğ 54 21/12/2021 31696 Mükerrer Madde 44 Tebliğ 55 30/12/2022 32059 (2. Mük) Mükerrer Madde 44 Tebliğ 55 30/12/2023 32415 (2. Mük) Mükerrer Madde 44 Tebliğ 58 30/12/2024 32768 (2. Mük) Mükerrer Madde 44 [1] Bu maddede yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri ile ilgili olarak, 18/2/2014 tarihli ve 28917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/2/2014 tarihli ve 2014/5896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. [2] 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Belediye Meclislerince takdir edilecek miktardır.” İbaresi, “bu Kanunun 96 ncı maddesine göre tespit edilen miktardır.” şeklinde değiştirilmiştir. [3] Bu maddede yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri ile ilgili olarak, 18/2/2014 tarihli ve 28917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/2/2014 tarihli ve 2014/5896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. [4] Bu alt bentlere Kanunla getirilmiş olan miktar aynen bırakılmış olup, 21/12/2022 tarihli ve 6584 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1/1/2023 tarihinden geçerli olarak tespit edilen miktarlar ise, metne parantez içinde siyah punto ile işlenmiştir. [5] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ her ayın onbeşinci günü akşamına kadar“ ibaresi, “ biletler kullanılmadan önce“ olarak değiştirilmiştir. [6] 18/1/2019 tarihli ve 7162 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkraya “ödeme kaydedici cihaz kullanılarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya elektronik belge düzenlenmek suretiyle” ibaresi eklenmiştir. [7] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 9/7/2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; bu maddenin birinci cümlesinde yer alan “Elektrik ve havagazını” ibaresi “Elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [10] Bu maddenin 1/1/2025 tarihinden itibaren uygulanması ile ilgili olarak; 30/12/2024 tarihli ve 32768 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanlığının (Gelir İdaresi Başkanlığı) Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 58) ‘ne bakınız. [11] 6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “öğrenci yurtları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, korumalı işyerleri” ibaresi eklenmiştir. [12] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [14] Bu maddede yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri ile ilgili olarak, 18/2/2014 tarihli ve 28917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/2/2014 tarihli ve 2014/5896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. [15] 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Hafta tatili ve ulusal” ibaresi “Ulusal” şeklinde değiştirilmiştir. [16] Bu maddede yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri ile ilgili olarak, 18/2/2014 tarihli ve 28917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/2/2014 tarihli ve 2014/5896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. [17] 24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “20 YTL’den az; 800 YTL’den çok olmamak üzere belediye meclislerince tespit edilir.” Ibaresi “20 TL’den az, 800 TL’den çok olmamak üzere bu Kanunun 96 ncı maddesine göre tespit edilir.” şeklinde değiştirilmiştir. [18] Bu maddeye; 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, “kaynak sularının“ ibaresinden sonra gelmek üzere “(işlenmiş sular dahil)” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddede düzenlenen harç oranlarıyla ilgili olarak; 7/5/2005 tarihli ve 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/4/2005 tarihli ve 2005/8730 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Listeye bakınız. [20] 30/12/2004 tarihli ve 5281 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “500.000 lirayı” ibaresi, “100 Yeni Türk Lirasını” olarak değiştirilmiştir. [21] Bu maddede düzenlenen harç oranlarıyla ilgili olarak; 7/5/2005 tarihli ve 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/4/2005 tarihli ve 2005/8730 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Listeye bakınız. [22] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun ve tüzük” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir. [23] Bu maddede düzenlenen harç oranlarıyla ilgili olarak; 7/5/2005 tarihli ve 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/4/2005 tarihli ve 2005/8730 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Listeye bakınız. [24] 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kültür ve Turizm Bakanlığı” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [25] Bu maddede düzenlenen harç oranlarıyla ilgili olarak; 7/5/2005 tarihli ve 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/4/2005 tarihli ve 2005/8730 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Listeye bakınız. [26] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [27] 1/6/2007 tarihli ve 5679 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ahır” ibaresinden önce gelmek üzere “sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler,” ibaresi ve “Bina İnşaat Harcı” ibaresinden önce gelmek üzere “5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile” ibaresi eklenmiştir. [28] 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 42 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “7269 sayılı” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesisler, 7269 sayılı” şeklinde değiştirilmiştir. [29] Bu maddenin son fıkrası, 18/5/1987 tarih ve 3365 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler (2) fıkra halinde düzenlenmiştir. [30] Bu maddede yer alan maktu vergi ve harç tarifeleri ile ilgili olarak, 18/2/2014 tarihli ve 28917 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/2/2014 tarihli ve 2014/5896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karara bakınız. [31] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [33] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu bentte yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [34] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde ve “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [35] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Maliye, Bayındırlık ve İmar ve İskan Bakanlıklarının görüşü alınarak İçişleri” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [36] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatının görüşü alınarak İçişleri” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [37] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu maddenin (A) fıkrasının birinci paragrafında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde ve ikinci paragrafında yer alan “, İçişleri Bakanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “üzerine Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [38] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [39] Anayasa Mahkemesinin 31/3/1987 tarih ve E.86/20, K. 87/9 sayılı kararı ile bu kısımda yer alan “…. ve belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde yer altı sularından kamu ve özel kişiler tarafından elde edilen kullanma ve sanayi suları…” ibaresi iptal edilmiştir. [40] 22/7/1998 tarih ve 4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile bu fıkrada yeralan “müzelerin giriş ücretlerinin “% 40”ı ibaresi, “müzelerin giriş ücretlerinin % 5’i” şeklinde değiştirilmiştir. [41] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 50 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “Türkiye Büyük Millet Meclisine” ibaresi “Cumhurbaşkanlığına” şeklinde değiştirilmiştir. [42] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [43] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [44] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [45] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 63 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,489
3
1
KEFALET KANUNU Kanun Numarası : 2489
2/6/1934
6/6/1934
KEFALET KANUNU Kanun Numarası : 2489 Kabul Tarihi : 2/6/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 6/6/1934 Sayı: 2720 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 15 Sayfa: 393 Madde 1 – (Değişik birinci fıkra: 25/6/2009-5917/4 md.) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlarda para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçiler (geçici işçiler hariç) için müteselsil kefalet usulü kabul edilmiş ve bu maksatla tüzel kişiliği haiz Kefalet Sandığı kurulmuştur. Bu Kanundaki memur ve müstahdem ibarelerinden bu fıkrada geçen kefalete tabi personel anlaşılır. (Değişik ikinci fıkra: 25/6/2009-5917/4 md.) Sandık, Maliye Bakanlığının bağlı kuruluşudur. Sandık, Bakanlıkta görevli yöneticilerden Maliye Bakanınca seçilen üç kişiden oluşan idare heyeti tarafından yönetilir. İdare heyeti üyeleri, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesi uyarınca kamu iktisadi teşebbüsleri yönetim kurulu başkanı ve üyeleri için Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenen aylık ücretten aynı şekilde yararlandırılır. İdare Heyeti bu kanuna ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmeliğe göre vazife görür. [1] Madde 2 – (Değişik: 25/6/2009-5917/5 md.) Kefalet Sandığının sermayesi; a) Kefalete bağlı görev alanların maaş veya ücretlerinden kesilen kefalet aidatından, b) 10 uncu maddede sayılan para cezalarından, c) Sandık sermayesinin işletilmesinden elde edilen kazançlardan, d) Kefalete tabi personel çalıştıran kamu kurum ve kuruluşlarının gerektiğinde Sandığa yapacakları yardımlardan, oluşur. Kefalet aidatı; giriş aidatı ile aylık aidattan meydana gelir. Giriş aidatı; (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Giriş aidatı, ilk taksiti kefalete bağlı görevde tam olarak alınan ilk maaş veya ücretten başlamak üzere dört eşit taksitte kesilir. Aylık aidat; (100) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Aylık aidat, giriş aidatının tamamının kesilmesini izleyen aydan itibaren her ay maaş veya ücretten kesilir. Kendisine dört ayı aşmamak kaydıyla geçici olarak veya vekâlet suretiyle kefalete bağlı görev verilenler, bu madde hükmüne bağlı olmayıp (1500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı kefalet gösterirler. Şu kadar ki, geçici olarak veya vekâlet suretiyle tayin olunanlar kefalete bağlı memurlardan iseler, ayrıca kefalet aranmaz. Ancak, bunlar aylık aidatı ödemeye devam ederler. Madde 3 – (Değişik: 27/6/1938- 3503/1 md.) Bu kanuna tabi daire ve müesseselerin para ve menkul kıymetlere ve ayniyata fiilen el sürmeyen muhasiblerile Muhasebei Umumiye Kanununun 83 üncü maddesinde yazılı mutemedler ve yolcu ve seyyahların beraberlerinde getirdikleri gümrük resmine tabi eşya ile sergilere ve panayır ve pazarlara teşhir için getirilip satılan gümrük resmine tabi eşyanın tahakkuk ettirilecek resimlerini tahsil ile mükellef kılınan muayene memurları kefalet usulüne tabi tutulmazlar. Madde 4 – Bu kanunla kefalete bağlı tutulan memur ve müstahdemlerden herhangi birinin katiyet kesbetmiş hükümle tebeyyün eden zimmeti, sandığın her bilanço senesini takip eden ayın sonunda alacaklı daire veya müesseseye verilir. Ödenen zimmetler hükmün katiyet kesbettiği senede kefaletli memuriyette bulunanlara - o sene bilançosundaki kar kifayet etmediği takdirde - aynı sene bilançosundaki hisseleri nispetinde garameten tevzi edilir. Madde 5 – (Değişik: 25/6/2009- 5917/6 md.) Kefalete tabi personelden, kefalete tabi olmayan bir hizmete geçen veya vefat edenlerle herhangi bir nedenle kefaletli hizmetten ayrılmış olanların Sandıktan ilişkileri aşağıdaki şekilde kesilir: a) Bunların 2 nci maddeye göre kesilmiş olan aidatları toplamından 4 üncü maddeye göre mahsup edilen tutarlar düşüldükten sonra kalanın ilk yarısı son üç yıllık faiziyle birlikte; vefat edenlerin varisleri ile emekli olanlara bir ay içinde, bunlar dışındaki nedenlerle kefaletli hizmetten ayrılmış olanlara ise izleyen yılın Mart ayı sonuna kadar geri verilir. Kefaletli hizmette üç yıldan daha az görev yapılması halinde görev süresi kadar faiz uygulanır. b) Kalanın diğer yarısı ise üç yıl içinde tahakkuk eden şahsına ait zimmetlerle sandıktan ayrılmadan önceki sürelere ait ve 4 üncü maddeye göre kendine düşen zararlar karşılığı olarak alıkonulur. Üç yılın sonunda varsa yukarıda yazılı zimmetler mahsup edildikten sonra kalan tutar, üç yıllık faiziyle birlikte alacaklıya iade edilir. Sandıkça verilen faiz haddi, Sandığın son üç yıl içinde sermayesine aldığı faizlerin nispetini geçemez. İlk yarı tutarı ödenmeden önce tekrar kefaletli hizmete geçenlere, yukarıda belirtilen ödemeler yapılmaz. Ancak, ilk yarı tutarını aldıktan sonra üç yıl içinde tekrar kefaletli hizmete geçenlerin Sandıkta kalan diğer yarı tutarı, bu hizmetleri süresince sermaye olarak bunlar hesabına Sandıkta kalır. Madde 6 – (İptal birinci ve ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 17/5/2007 tarihli ve E.: 2004/17, K.: 2007/59 sayılı Kararı ile.) Ancak suçları muhakeme ile sabit olduğu takdirde zimmete geçirilen para ve menkul kıymetleri ve ayniyatı verseler bile ihtilas şeklinde zimmet yapanlar bir daha Devlet işlerinde kullanılmazlar. Yetim ve dulların hakları mahfuz kalmak şartiyle tekaüt hakkından da mahrum kalırlar. Adiyen zimmettar olanlar hakkında Ceza Kanununun hükümleri tatbik edilmekle beraber bunlar da para ve ayniyatın alınıp verilmesi ve elinde tutulması gibi işlerde kullanılmazlar. Zimmet veya ihtilas edilen para ve menkul kıymetlerle ayniyattan doğan Kefalet Sandığının alacakları, Devlet alacakları gibi rüçhanlıdır. Kefalet Sandığının hak ve alacakları Maliye Vekaletince takip olunur. Madde 7 – Üçüncü maddede yazılı muhasipler, maiyetlerinde para ve menkul kıymetler ve ayniyat alıp vermekte ve elinde tutmakta olan memur ve müstahdemleri murakabeye mecburdurlar. Madde 8 – Yedinci maddedeki muhasipler maiyetlerinde para ve menkul kıymetlerle ayniyatı alıp vermekte ve elinde tutmakta olan memur ve müstahdemlerin koruyacakları para ve menkul kıymetleri ve ayniyatı şu müddetlerle murakabeye mecburdurlar. A – Para ve menkul kıymetleri alıp verenleri en az her on beş günde bir, tahsildarları en az iki ayda bir ve her tahsilattan avdetini takip eden on gün içinde, B – Ayniyat işlerinde; İşin icaplarına göre ve en az senede bir defa, C – Sefer ve seyahatte bulunan gemileri avdetlerinde. Tahsil müdür ve müfettişlerinin muhasipler namına yaptığı murakabe dahi makbuldür. Muhasiplerin mazeretleri halinde murakabe vekillerine düşer. Madde 9 – Muhasipler ihmal ve teseyyüplerinin ve sebep oldukları zararların derecelerine göre Memurin Kanununun 28, 29, 30, 31, 32 ve 33 üncü maddelerinde yazılı fiillerle mukayyet olmaksızın takdir ve tayin olunacak inzıbati cezalara da çarptırılır. Madde 10 – Kefalete bağlı memur ve müstahdemlerin maaş veya ücretlerinden kefalet karşılığını miadında kesmiyen veya kesip de bir ay içinde Kefalet Sandığı hesabına yatırmıyan muhasiplerin ceza olarak maaş veya ücretlerinin dörtte biri ve tekrar yapıldığı halde yarım maaş veya ücretleri kesilerek Sandık hesabına irat kaydolunur. Ancak bunun bir yanlışlık veya mazerete müstenit bulunduğu anlaşıldığı veya eksik kestiği parayı şahsen tazmin ettirdiği takdirde Maliye Vekilinin tasvibi ile Sandık İdare Heyetinin cezayi hafifletmek veya kaldırmak salahiyeti vardır. Madde 11 – Kefalet Sandığı sermayesi her türlü vergi ve resimlerden muaftır. Sahiplerine red ve iade oluncaya kadar bu Sandıktaki mevduat muhtemel tazminata karşı teminattır. Üçüncü şahısların bu paralar üzerine koyacakları hacizler paraların sahiplerine verileceği zaman tenfiz olunur. Madde 12 – Ordu ve jandarma mensuplarından para ve menkul kıymetleri ve ayniyatı alıp verenler ve ellerinde tutanlar bu kanuna bağlı olmayıp haklarında askeri kanun ve nizamlar tatbik olunur. Madde 13 – Bu kanunun dışında kalan Devlet teşekkülleri (Hususi idareler ve belediyeler dahil) için lüzumuna göre bu kanunda yazılı esaslar dairesinde bir veya bir kaç kefalet sandığı tesis etmeğe ve bunlar için yönetmelikler çıkarmaya Cumhurbaşkanı mezundur. [2] Madde 14 – 1113 numaralı Kefalet Kanunu mülgadır. Muvakkat Madde 1 – A – Tasfiye mebdei: Bu kanunun neşrinden sonra ilk tanzim edilecek bilanço senesinin son günüdür. Bu tarihe kadar hangi daireye (Hususi idareler ve belediyeler dahil) ait olursa olsun kefalete bağlı memur ve müstahdemlerin aidatlarını almağa ve katiyet kesbederek ibraz edilen ilamlardaki paraları ödemeğe Sandık mecburdur.Bilançodan sonra ibraz edilen ve bu kanun dışındaki daire ve müesseseler lehine olan ilamların muhtevası, tefrik edilen hisselerden verilmek üzere alakadar dairelerden aranır. B – Birinci fıkrada yazılı alacaklar alındıktan ve borçlar da verildikten sonra bilançoda kalan miktar; bu kanunun dışında kalan daire ve müesseselerin memur ve müstahdemlerinin son bilanço tarihinde alacaklı bulundukları miktarlara göre tevzi edilir. Ancak hususi idareler ile belediye memurlarına tevzii lazımgelen paralar kendilerine verilmiyerek alakadarların hakları mahfuz kalmak şartiyle Dahiliye Vekaletince bu idareler ve belediyeler sandıklarına iptidai sermaye olarak tahsis olunur. Bu memurların isimleriyle bilançodaki bakıye alacaklarını ve bilançodaki sermayeden hisselerine düşen miktarlarını ihtiva eden birer cetvel cüzdanlariyle daire ve müesseseler üzerine tanzim edilir. Bu cetvellerle birlikte her cetvele isabet eden bakıye nakit, ayrılan daire ve müesseselerin bağlı bulundukları vekalet ve idare emrine milli bankalardan birisine bilanço tarihinden en çok on beş gün sonra yatırılır. C – (A) fıkrasındaki bilançodan evvel Sandıktan ödenipte alakadar zimmetlilerden henüz istifa edilemiyen alacaklardan tahsilat vukubuldukça yukarki fıkrada yazılı daire ve müesseselere tasfiyedeki hisseleri nispetinde taksim edilir. İşbu hesap tasfiyesinden dolayı Kefalet Sandığı ile daire ve müesseseler arasında ihtilaf çıkarsa bunu son olarak Divanı Muhasebat Reisi hakem sıfatiyle halleder. Muvakkat Madde 2 – Bu kanunun mer'iyet kesbettiği tarihe kadar kefaletli hizmetlerden her hangi bir suretle alakaları kesilmiş bulunanlara bu kanunun mer'iyetinden sonra reddedilecek kefalet aidatları hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur. Geçici Madde 3 – (Ek: 25/6/2009- 5917/7 md.) 1/1/2009 tarihinden önce Sandıkla ilişkileri kesilmiş olanların aidatlarının geri verilmesinde, 5 inci maddenin değiştirilmeden önceki hükümleri uygulanır. Bu Kanun, Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü ve bağlı ortaklıklarında, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla mevcut statüleri devam ettiği sürece uygulanır. Geçici Madde 4 – (Ek: 24/5/2013- 6487/1 md.) Kefalet Sandığı yönetim kurulu başkan ve üyelerine, 25/6/2009 tarihli ve 5917 sayılı Kanunla bu Kanunun 1 inci maddesinde yapılan değişiklikten önceki düzenlemelere göre yapılan ödemeler nedeniyle bu kişiler ve sorumlular hakkında borç çıkarılmaz ve çıkarılmış olan borç tutarlarının tahsilinden vazgeçilerek borç takibi işlemine son verilir. Madde 15 – Bu kanun neşir tarihinden muteberdir. Madde 16 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 2489 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2489 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3503 – 9/7/1938 5281 2 31/12/2004 5917 5, Geçici Madde 3 1 ve 2 10/7/2009 15/8/2009 6487 Geçici Madde 4 11/6/2013 KHK/703 1, 13 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 111 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yapılacak nizamnameye” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmeliğe” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 111 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “nizamnameler yapmağa Hükümet” ibaresi “yönetmelikler çıkarmaya Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,525
3
1
SOYADI KANUNU Kanun Numarası : 2525
21/6/1934
2/7/1934
SOYADI KANUNU Kanun Numarası : 2525 Kabul Tarihi : 21/6/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 2/7/1934 Sayı: 2741 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 15 Sayfa: 506 Madde 1 – Her Türk öz adından başka soy adını da taşımağa mecburdur. Madde 2 – Söyleyişte, yazışta, imzada öz ad önde, soy adı sonda kullanılır. Madde 3 – Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmıyan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz. Madde 4 – Soy adı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir. (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 8/12/2011 tarihli ve E.: 2010/119, K.: 2011/165 sayılı Kararı ile.) Koca ölmüş ve karısı evlenmemiş olursa veyahut koca akıl hastalığı ve akıl zaifliği sebebiyle vesayet altında bulunuyor ve evlilik de devam ediyorsa bu hak ve vazife karınındır. Kocanın vefatiyle karı evlenmiş veya koca evvelki fıkrada zikredilen sebeplerle vesayet altına alınmış ve evlilik de zeval bulmuş ise bu hak ve vazife çocuğun baba cihetinden olan kan hısımlarından en yakın erkeğe ve bunların en yaşlısına yok ise vasiye aittir. Madde 5 – Mümeyyiz olan reşit soy adını seçmekte serbesttir. Akıl hastalığı ve akıl zaifliği dolayısiyle vesayet altına alınmış olan reşidin adını babası, yok ise anası, bu da yok ise vasisi seçer. Madde 6 – En büyük mülkiye memurunun vereceği müzekkere üzerine Cumhuriyet Müddeiumumisi, 3 üncü maddedeki memnuiyete uygun olmıyarak soy adı kullananların bu adı değiştirmelerini ve tarihte ün almış olanlara ilişik anlatan adların, hilafını iddia ile, kullanılmamasını mahkemeden istiyebilir. Kanunla taayyün eden unvanlar mahfuzdur. Madde 7 – Bu kanunun neşri tarihinden itibaren iki yıl içinde gerek soy adı olmıyanlar ve gerekse soy adlarını değiştirmek istiyenler taşıyacakları adı Hükümetin tayin edeceği şekilde nüfus kütüklerine geçirilmek üzere bildirirler. Bu iş için verilecek her nevi evrak pul resminden muaftır. Madde 8 – Soyadı seçme işlerinde çıkacak ihtilafları halletmek ve kendiliklerinden soyadı seçmiyenlerle anası babası belli olmıyan çocuklara ad takmak ve bir adın kanunun istediği şekle uygun olup olmadığı hakkında karar vermek salahiyeti ana kütüğün bulunduğu yerin en büyük mülkiye memuruna aittir. Madde 9 – Valiler ve kaymakamlar soyadlarının nüfus kütüklerine ve doğum kağıtlarına doldurulması işinde diğer Devlet dairelerinde münasip gördükleri memurları iş bitinceye kadar yardımcı olarak nüfus dairelerinde çalıştırmağa salahiyetlidirler. Madde 10 – Bu kanunun tayin ettiği müddet geçtikten sonra soyadlarını değiştirmek istiyenler Kanunu Medeninin bu baptaki hükümlerine tabi olurlar. Madde 11 – Soyadlarını nüfus kütüğüne ve doğum kağıtlarına yazma işinde ihmali görülen memurlar hakkında kaymakamlar bir haftalığa, valiler on beş günlüğe kadar maaş kesme cezası verebilirler. Bu kararlar kati olup ilk ödenecek maaştan kesilir. Madde 12 – Kanunun tayin eylediği zaman içinde soy adını memurlara bildirmiyenlerden beş liradan on beş liraya kadar ve bu iş için Hükümetçe verilecek vazifede ihmali görülen muhtarlar ve ihtiyar heyetleri azasının her birinden ve belediyelerce memur edilenlerden on liradan elli liraya kadar hafif para cezası alınır. Bu cezalar mahalli idare heyetleri karariyle verilir ve vali veya kaymakamların tasdikı ile katileşir. Madde 13 – Bu kanunun tatbik yollarını gösterir bir yönetmelik Cumhurbaşkanınca yapılacaktır. [1] Madde 14 – Bu kanun neşri tarihinden altı ay sonra mer'iyete girecektir. Madde 15 – Bu kanunun hükümlerini yerine getirmeğe Dahiliye Vekili memurdur. 2525 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2525 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/700 13 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 13 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “Nizamname” ibaresi “yönetmelik Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,522
5
1
KAMU KURULUŞLARININ YURT DIŞINDAKİ İHALELERE KATILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2522
11/9/1981
15/9/1981
KAMU KURULUŞLARININ YURT DIŞINDAKİ İHALELERE KATILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2522 Kabul Tarihi : 11/9/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/9/1981 Sayı : 17459 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 20 Sayfa : 423 Madde 1 – Genel, katma ve özel bütçeli kuruluşlar ve müesseseler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan diğer kamu kuruluşları ile sermayesinin yarısından fazlası tek başına ya da birlikte Devlete, Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait olan kuruluşların faaliyet alanlarına giren konularda yurt dışında yapılacak ihalelere katılabilmelerine, taahhütlere girişebilmelerine, bu amaçla gerekli inceleme, araştırma, proje, inşaat ve işletme gibi hizmetlerle girişilen taahhüdün gereği olan diğer işlem ve hizmetleri bizzat veya aralarında birleşerek yahut bu kanun kapsamı dışında kalan yerli ve yabancı kuruluşlarla ortaklık şeklinde yapabilmelerine izin vermeye, bu faaliyetleri kontrol ve nezaret etmeye ve bu konulardaki usul ve esasları tespit etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. [1] Madde 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 3 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2522 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2522 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/700 1 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 65 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve kanunla” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,521
5
1
AVDA VE SPORDA KULLANILAN TÜFEKLER, NİŞAN TABANCALARI VE AV BIÇAKLARININ YAPIMI, ALIMI, SATIMI VE BULUNDURULMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 2521
11/9/1981
15/9/1981
AVDA VE SPORDA KULLANILAN TÜFEKLER, NİŞAN TABANCALARI VE AV BIÇAKLARININ YAPIMI, ALIMI, SATIMI VE BULUNDURULMASINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 2521 Kabul Tarihi : 11/9/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/9/1981 Sayı : 17459 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 20 Sayfa : 419 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç: Madde 1 – Kanunun amacı, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamı dışında kalan yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları ve av bıçaklarının yapımı ve satışına ilişkin esasları belirlemek, bunların taşınması ve bulundurulmasını belgeye bağlamak suretiyle denetimini sağlamaktır. Kapsam: Madde 2 – Her türlü yivsiz av tüfeklerini, hava ve gaz basıncı ile çalışan ateşsiz nişan tüfek ve tabancalarını ve bunların aksamını yapan fabrika ve imalathanelerin kurulması, işletilmesi, tüfek ve tabancalar ile av bıçaklarının yapılması, satılması, satın alınması, bulundurulması ve taşınması bu Kanun hükümlerine tabidir. Tarifler: Madde 3 – Bu Kanun kapsamına giren; a) Yivsiz av tüfekleri: Avda ve atıcılık sporunda kullanılan ve namlularında yiv-set bulunmayan tüfeklerdir. b) Spor ve nişan tüfekleri ve tabancaları: Hava ve gaz basıncıyla çalışan ateşsiz, namluları yivli veya yivsiz olan, uluslararası standartlara uyan tüfek ve tabancalardır. c) Av bıçağı: Sadece avda kullanılan, av hayvanlarını kesmeye, yüzmeye ve parçalamaya yarayan oluksuz, sırtı küt veya testereli bıçaklardır. Bu Kanun kapsamına giren av tüfek, nişan tüfek ve tabancası ve av bıçaklarının diğer özellikleri, tipleri, uluslararası ve ulusal standartlara uygunluğu, Kanunun uygulama şekline ilişkin yönetmelikte belirtilir. İKİNCİ BÖLÜM Yapım Fabrika veya imalathane kuruluşuna izin verme: Madde 4 – Yivsiz av tüfekleri ile sporda kullanılan nişan tüfek ve tabancalarını ve bunların aksamını yapmak üzere fabrika veya imalathane kurmak isteyenler, kuruluş izni almak için kuruluş yerinin, plan ve projesinin uygunluğunun onaylandığını ve imalatın niteliğini ve kapasitesini belirleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca düzenlenmiş belgeler ile fabrika veya imalathaneyi yönetecek sorumluların teknik yeterliğini belirleyen belgeyi ekleyerek İçişleri Bakanlığına başvurmak zorundadırlar. Fabrika ve imalathane kurulabilmesi için, imalatın niteliğine göre yıllık asgari kapasiteye ve sorumlu yöneticilerin teknik yeterliliklerine ilişkin esaslar yönetmelikte belirtilir. İçişleri Bakanlığınca, yukarıda belirtilen biçimde ve yönetmelikte öngürülen esaslara uygun olarak yapılacak başvuru üzerine gerekli inceleme, araştırma ve soruşturma yapılmak suretiyle izin isteyenin ve sorumlu yöneticilerin durumlarının güvenlik bakımından uygun olduğunun saptanması koşulu ile kuruluş izni verilir. Kuruluş izni, fabrika veya imalathanenin yıllık kapasitesi dikkate alınarak ve her halde iki yılı geçmemek üzere İçişleri Bakanlığınca saptanacak süre için geçerlidir. Bu süre ancak kuruluşu geciktiren veya engelleyen zorlayıcı nedenlerin İçişleri Bakanlığınca haklı bulunması ve kabulü koşulu ile bir seneyi geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Faaliyet izni: Madde 5 – Verilen kuruluş iznine göre kurulan Fabrika veya imalathane için; tesisatın plan ve projesine ve işletme özelliğine uygunluğunun Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylanması koşulu ile İçişleri Bakanlığınca faaliyet izni verilir. İmalatın standardizasyonu ve denetimi: Madde 6 – Yivsiz av tüfeği imal eden fabrika ve imalathanelerde üretilen tüfeklerin, Cumhurbaşkanı kararı ile mecburi kılınan av tüfekleri standardına uygun olup olmadığı İçişleri ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarınca müştereken denetlenir. [1] Kapasitesi ayda 50 adet tüfeği aşan fabrika veya imalathanelerin kendi bünyelerinde namlu basınç kontrol tezgahı tesis etmeleri zorunludur. Bu miktardan düşük kapasiteli imalathaneler namlu basınç deneylerini yakınlarındaki fabrika veya imalathanelerin kontrol tezgahlarında ya da Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu basınç kontrol tezgahlarında yaptırmak ve deneyden geçen her namluyu damgalatmak zorundadırlar. Standardın uygulanması, namlu basınç kontrolünün yapılması ve denetime ilişkin diğer hususlar yönetmelikte belirtilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Alım ve Satım İşleri İmalat ve satışların bildirilmesi: Madde 7 – Bu Kanun kapsamına giren yivsiz av tüfekleriyle nişan tüfek ve tabancası imal eden kişi ve kuruluşlar, o ay içinde imal ettikleri ve sattıkları mamullerin cins, çap ve seri numaralarını belirtmek koşulu ile miktarını ve satın alan kişi ve kuruluşun ad ve açık adreslerini belirleyecek tarzda düzenleyecekleri listeleri, ihraç edilenlerin ihraç ve gümrük belgelerini ertesi ayın sonuna kadar, ilçelerde kaymakamlığa, il merkezlerinde valiliğe vermek zorundadırlar. Satışta aranacak belgeler: Madde 8 – Yivsiz tüfeklerin satışında; satıcıdan satıcılık belgesi, alıcıdan (...) [2] mahallin en büyük mülkiye amirinden alınacak yivsiz tüfek satın alma belgesi aranır. Hava ve gaz basıncı ile çalışan ateşsiz tüfek ve tabanca satışlarında bu belge aranmaz. Satıcılar bir ay içinde, önceki ay sattıkları tüfek ve nişan tabancalarının cins, marka, çap ve seri numaraları ile alıcının açık adresini, yivsiz av tüfekleri alıcıları tarafından ibraz edilen yivsiz tüfek ruhsatnamesi veya yivsiz tüfek satın alma belgesinin tarih ve numarasını da gösteren listeleri mahallin en büyük mülkiye amirine vermek zorundadırlar. [3] DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Belge ve Ruhsat İşlemleri Belgeler [4] Madde 9 – Yivsiz tüfek ruhsatnameleri, yivsiz av tüfeklerini taşıma ve bulundurma izin belgesi yerine geçer. Yivsiz tüfek ruhsatnamesi hamilleri sahip oldukları av tüfeklerinin cins, marka, çap ve seri numaralarını yivsiz tüfek ruhsatnamesine kaydettirmek zorundadırlar. Yivsiz av tüfeği almak, taşımak ve bulundurmak isteyen kişiler, oturdukları mahallin en büyük mülkiye amirinden yivsiz tüfek ruhsatnamesi almak zorundadır. Sahip oldukları tüfeklerin cins, marka, çap ve seri numaraları bu belgeye kaydedilir. Bu belge bir defaya mahsus olmak üzere verilir, ancak avcılık belgesi yerine kullanılmaz. Yivsiz tüfek satın alma belgelerinin verilmesi, bu belgelere ve yivsiz tüfek r uhsatnamelerine tüfeklerin niteliklerinin işaretlenmesi, ayrıca av bıçaklarının damgalanması ve diğer işlemler ile bunlara ilişkin kayıtların tutulmasına dair esas ve usuller yönetmelikte belirtilir. Tüfek ve tabancaların el değiştirmesi: Madde 10 – Yivsiz av tüfekleri ile nişan tüfek ve tabancalarının herhangi bir nedenle el değiştirmesi halinde yapılacak iş ve işlemler yönetmelikte belirtilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Suçlar ve Cezalar İzinsiz ya da izin belgesine aykırı üretim, satış ve reklam yasağına ilişkin cezalar: Madde 11- (Başlığı ile Birlikte Değişik:25/3/2020-7226/7 md.) 4 üncü maddede belirtilen kuruluş iznini veya 5 inci maddede belirtilen faaliyet iznini almadan veya faaliyet izin belgesine aykırı olarak bu Kanun kapsamına giren yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfek ve tabancaları imal eden fabrika veya imalathane kuranlar veya işletenler veya iş yerleri ya da ikametgâhlarında söz konusu silahları imal edenler veya 6 ncı maddede belirtilen esaslara aykırı olarak yapanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş yüz günden beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Birinci fıkra kapsamında üretilen veya yapılan yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfek ve tabancaları satanlar, satışına aracılık edenler ile satış amaçlı taşıyanlar, nakledenler veya bulunduranlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden beş yüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Satıcılık belgesi olmadan satış yapanlar ikinci fıkra uyarınca cezalandırılır. Yivsiz tüfek satın alma belgesi olmayan kişiye satış yapan veya ihraç kayıtlı tüfeği yurt içine satanlar ikinci fıkra uyarınca cezalandırılır. Bu Kanun kapsamında yer alan yivsiz tüfek, spor ve nişan tüfek ve tabancalarının herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla ticari reklamı veya tanıtımı yapılamaz, bu silahların kullanılmasını özendiren veya teşvik eden kampanyalar düzenlenemez. Buna aykırı hareket edenlere 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesinin onikinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları mahalli mülki amir tarafından uygulanır. İdari işleme konu ihlalin bir yıl içinde tekrar edilmesi hâlinde idari para cezaları üç katı olarak uygulanır. Faaliyet izin belgesi sahiplerine ait kurumsal internet siteleri ve sosyal medya hesapları, fuarlara katılım için hazırlanan materyaller ile avcılık ve atıcılık üzerine tematik yayın yapan televizyon kuruluşları ve süreli yayınlarda yapılan reklam veya tanıtım bu yasağın kapsamı dışındadır. İmalat ve satış listeleri ile belgelerinin zamanında verilmemesine ilişkin cezalar: [5] Madde 12 – (Değişik: 23/1/2008-5728/376 md.) 7 nci ve 8 inci maddelerde belirtilen imalat ve satış listeleri ile belgelerini süresi içinde vermeyen veya imalat ya da satışını bildirmeyen imalatçı ve satıcılara, beşbin Türk Lirasından ellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. (Mülga ikinci fıkra:25/3/2020-7226/8 md.) Yivsiz tüfek ruhsatnamesi ve diğer belgelere ilişkin cezalar: [6] [7] [8] Madde 13 – (Değişik: 23/1/2008-5728/377 md.) Mülkiyeti kendisine ait olup olmadığına bakılmaksızın; yivsiz tüfek ruhsatnamesi olmadan yivsiz tüfek bulunduran veya taşıyan gerçek veya tüzel kişilere her tüfek için beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca ruhsatname işlemleri tamamlanıncaya kadar tüfek muhafaza altına alınır. Muhafaza altına alındıktan itibaren bir ay içinde ruhsatname işlemlerinin tamamlanmaması veya menşeini ispata yarar belge ibraz edilmemesi hâlinde, tüfeğin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. [9] Ruhsatlı yivsiz tüfeğini, bu Kanun hükümlerine aykırı olarak bir başkasına veren kişiye de beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu Kanun hükümlerine göre idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye mahallî mülkî amir yetkilidir. ALTINCI BÖLÜM Geçici Hükümler Ek Madde 1- (Ek:24/10/2019-7190/20 md.) 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında tedbir kararı verilenlere, tedbir kararı süresince bu Kanun kapsamındaki yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları taşıma ve bulundurma izni verilmez, varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemler bekletilir. Bunların bu Kanun kapsamında ellerinde bulunan yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları ise tedbir kararı kalkıncaya kadar genel kolluk kuvvetleri tarafından muhafaza altına alınır. Geçici Madde 1 – Bu Kanun kapsamına giren yivsiz av tüfeği, nişan tüfek ve tabancası imal eden fabrika ve imalathaneler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde, teknik nitelikler, kapasite ve güvenlik yönünden uygun şartlara sahip olduklarını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına onaylatmak ve İçişleri Bakanlığından faaliyet izni almak ve aynı zamanda bu süre içinde 6 ncı madde hükümlerine göre namlu basınç kontrol tezgahlarını kurmak zorundadırlar. Bu şartları yerine getirmeyen fabrika ve imalathanelerin faaliyetleri sürenin bitiminde durdurulur. Geçici Madde 2 – Ellerinde yivsiz av tüfeği bulunanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde; a) Av tezkeresi hamilleri yivsiz av tüfeklerini bu tezkerelerine işletmek, b) Av tezkeresi olmayan avcılar, av tezkeresi almak, c) Diğerleri, yivsiz tüfek sahipliği belgesi almak, Zorundadırlar. Bu süre içinde, yukarıda belirtilen işlemleri yapanlardan menşe ve 6 ncı maddede belirtilen şartlara uygunluk aranmaz. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen 60 gün içinde tüm imalatçı ve satıcılar ellerinde bulundurdukları yivsiz av tüfeklerini, nişan tüfek ve tabancalarını mahallin en büyük mülki amirliğine bildirmek zorundadırlar. Tespit edilen bu tüfek ve tabancalar hakkında 6 ncı madde hükmü uygulanmaz. Ancak bu tespitten sonra yapılacak imalat ve satışlarda 6 ncı madde hükümleri uygulanır. Ek Geçici Madde 1 – (Ek: 16/6/1983 - 2848/3 md.) Yivsiz av tüfeği sahibi olup da Kanunun geçici 2 nci maddesinde belirtilen süre içinde yivsiz tüfek sahipliği belgesi almayanlar veya tüfeklerini av tezkerelerine işletmeyenler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde menşe ve 6 ncı maddede belirtilen şartlara uygunluk aranmadan ellerindeki yivsiz av tüfeklerini av tezkerelerine işlettikleri veya yivsiz tüfek sahipliği belgesi aldıkları takdirde haklarında takibat yapılmaz. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce haklarında 13 üncü madde uyarınca takibata başlanılmış olması halinde bu takibatlar durdurulur. Henüz infaz edilmemiş mahkümiyet kararları infaz edilmez ve kanuni sonuçları ortadan kalkar. Mahkümiyet hükümlerine ait sicil varakaları adli sicilden çıkarılır. Müsaderesine karar verilmekle beraber ilgili mercilere henüz teslim edilmemiş olan tüfekler sahiplerine geri verilir. Ek Geçici Madde 2 – (Ek: 29/11/1984 - 3090/1 md.) Yivsiz av tüfeği sahibi olup da Kanunun geçici 2 nci ve ek geçici 1 inci maddelerinde belirtilen süreler içinde vali veya kaymakamlıklardan yivsiz tüfek sahipliği belgesi almayanlar veya tüfeklerini av tezkerelerine işletmeyenler bu Kanunun yürürlüğe girdigi tarihten itibaren altı ay içinde menşe ve 6 ncı maddede belirtilen şartlara uygunluk aranmadan ellerindeki yivsiz av tüfeklerini av tezkerelerine işlettikleri veya yivsiz tüfek sahipliği belgesi aldıkları takdirde haklarında takibat yapılmaz. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce haklarında 13 üncü madde uyarınca takibata başlanılmış olması halinde bu takibatlar durdurulur. Henüz infaz edilmemiş mahkümiyet kararları infaz edilmez ve kanuni sonuçları ortadan kalkar. Mahkümiyet hükümlerine ait sicil varakaları adli sicilden çıkarılır. Müsaderesine karar verilmekle beraber ilgili mercilere henüz teslim edilmemiş olan tüfekler sahiplerine geri verilir. Ek Geçici Madde 3 – (Ek: 5/6/1986 - 3304/1 md.) Yivsiz av tüfeği sahibi olup, Kanunda verilen süreler içinde vali veya kaymakamlıklardan yivsiz tüfek sahipliği belgesi almayanlar veya tüfeklerini av tezkerelerine işletmeyenler bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde menşe ve 6 ncı maddede belirtilen şartlara uygunluk aranmadan ellerindeki yivsiz av tüfeklerini av tezkerelerine işlettikleri veya yivsiz tüfek sahipliği belgesi aldıkları takdirde haklarında takibat yapılmaz. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce haklarında 13 üncü madde uyarınca takibata başlanılmış olması halinde bu takibatlar durdurulur. Henüz infaz edilmemiş mahkümiyet kararları infaz edilmez ve kanuni sonuçları ortadan kalkar. Mahkümiyet hükümlerine ait sicil varakaları adli sicilden çıkarılır. Müsaderesine karar verilmekle beraber ilgili mercilere henüz teslim edilmemiş olan tüfekler sahiplerine geri verilir. YEDİNCİ BÖLÜM Son Hükümler Kaldırılan hükümler: Madde 14 – 22 Aralık 1934 tarih ve 2637 sayılı Taşınması Yasak Olmayan Silahların Alım Satımı Hakkında Kanun ve buna ilişkin Nizamname yürürlükten kaldırılmıştır. Yönetmelik yapılması: Madde 15 – Bu Kanun uygulanmasına ilişkin yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde İçişleri Bakanlığının Koordinatörlüğünde, Milli Savunma, Tarım ve Orman, Sanayi ve Teknoloji, Gençlik ve Spor Bakanlıklarınca müştereken çıkarılır. Yürürlük: Madde 16 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 17 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2521 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2521 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2848 Bu Kanunun 1. md. si ile 2305 sayılı Kanuna eklenen ek geçici 2 nci maddesi 29/9/1980 tarihinden geçerli olmak üzere 18/6/1983 Diğer hükümleri 18/6/1983 3090 Ek Geçici Madde 2 6/12/1984 3304 Ek Geçici Madde 3 19/6/1986 4915 6, 8, 9, 13 11/7/2003 5728 11, 12, 13 8/2/2008 KHK/680 12, 13 6/1/2017 KHK/694 13 25/8/2017 7072 12, 13 8/3/2018 7078 13 8/3/2018 KHK/700 6 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7190 Ek Madde 1 7/11/2019 7226 11, 12, 13 26/3/2020 [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 64 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Türk Standartları Enstitüsünce kabul edilip Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [2] Bu fıkrada yer alan "av tezkeresi, yoksa " ibaresi, 1/7/2003 tarih ve 4915 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile metinden çıkarılmış; aynı fıkrada yer alan, "sahipliği" ibaresi ise "satın alma" olarak değiştirilmiştir. [3] 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile; bu fıkrada yer alan "av tezkeresi" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnamesi "; "sahipliği" ibaresi, "satın alma" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. [4] 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile; bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "av tezkereleri" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnameleri"; "av tezkeresi" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnamesi"; "av tezkeresine" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnamesine", ikinci fıkrasında yer alan; "Avcılık dışındaki amaçlarla" ibaresi, "Yivsiz"; "sahipliği belgesi" ibaresi, "ruhsatnamesi"; "av tezkeresi" ibaresi, "avcılık belgesi", 3 üncü fıkrasında yer alan; "sahipliği" ibaresi," satın alma"; "av tezkerelerine" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnamelerine" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. [5] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 39 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “beşyüz” ibaresi “beşbin” şeklinde, “beşbin” ibaresi “ellibin” şeklinde ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ikiyüz” ibaresi “ikibin” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [6] 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile; bu maddenin başlığında yer alan "av tezkeresi" ibaresi, "yivsiz tüfek ruhsatnamesi", bu maddede yer alan "av tezkeresi" ibaresi , "yivsiz tüfek ruhsatnamesi" olarak değiştirilmiştir. [7] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 40 ıncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “elli” ibaresi “her tüfek için beşyüz” şeklinde ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “elli” ibaresi “beşyüz” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [8] 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 43 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “yivsiz av tüfeği bulunduran kişiye” ibaresi “yivsiz tüfek bulunduran, satışına aracılık eden, taşıyan veya nakleden gerçek veya tüzel kişilere” şeklinde ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan “yivsiz av tüfeğini” ibaresi “yivsiz tüfeğini” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [9] 25/3/2020 tarihli ve 7226 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “, satışına aracılık eden, taşıyan veya nakleden” ibaresi “veya taşıyan” şeklinde değiştirilmiştir.
2,524
5
1
ANITKABİR HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN KANUN Kanun Numarası : 2524
11/9/1981
15/9/1981
ANITKABİR HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN KANUN Kanun Numarası : 2524 Kabul Tarihi : 11/9/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 15/9/1981 Sayı: 17459 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 20 Sayfa: 424 Madde 1 – Ankara'da Atatürk'ün aziz nâşının defnedildiği Anıtkabir'in ve buradaki Atatürk'ün hayat ve hatırası ile ilgili müze, kütüphane ve diğer tesislerin her türlü hizmetlerinin yürütülmesinden Genelkurmay Başkanlığı sorumludur. Madde 2 – Anıtkabir hizmetleri için kurulacak komutanlığın kuruluş, kadro ve görevleri ile Anıtkabir'deki merasimlerin şekli ve ifası, alınacak emniyet tedbirleri, müze, kütüphane ve diğer tesislerin idaresi, mali konular, bakımı, onarımı ve benzeri hususlar bu Kanunun yayımını izleyen üç ay içerisinde hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Madde 3 – Anıtkabir'in her türlü giderleri Milli Savunma Bakanlığı Bütçesinden karşılanır. Madde 4 – 6780 sayılı Anıtkabir'in Her Türlü Hizmetlerinin Maarif Vekaletince İfasına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – Anıtkabir Müdürlüğünde görevli personelden gerekli görülenler, tüm özlük ve kazanılmış haklarının muhafazası kaydı ve kadroları ile Anıtkabir hizmetleri için kurulacak komutanlığın kadrolarına atanırlar, artan personel Kültür Bakanlığınca uygun görülecek diğer görevlerden istihdam edilirler. 2 nci maddede yer alan yönetmelik yürürlüğe konuncaya kadar Anıtkabir Müdürlüğü personeli mevcut statü içerisinde görevlerine devam ederler. Geçici Madde 2 – Anıtkabir Müdürlüğünün tüm araç ve gereçleri Genelkurmay Başkanlığına devredilmiştir. Geçici Madde 3 – Anıtkabir giderleri için Kültür Bakanlığının 1981 Yılı Bütçesine konulmuş bulunan ödeneğin Milli Savunma Bakanlığı bütçesine aktarılması için gerekli işlemleri yapmaya Maliye Bakanı yetkilidir. Madde 5 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 6 – Bu Kanun hükümleri Bakanlar Kurulu yürütür.
2,531
5
1
KAMU GÖREVLERİNDEN AYRILANLARIN YAPAMAYACAKLARI İŞLER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2531
2/10/1981
6/10/1981
KAMU GÖREVLERİNDEN AYRILANLARIN YAPAMAYACAKLARI İŞLER HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2531 Kabul Tarihi : 2/10/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 6/10/1981 Sayı : 17480 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 20 Sayfa : 430 Kapsam: Madde 1 – Bu Kanun, genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında uygulanır. Yasak ve süresi: Madde 2 – Birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar. Özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2018-KHK/703/14 md.) (Değişik üçüncü fıkra:21/5/2025-7548/3 md.) Vergi incelemesine yetkili olanlar; görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamazlar, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme düzenleyemezler. İstisnalar: Madde 3 – Seferberlik, manevra, tatbikat, atış ve konferans gibi öğrenim ve eğitim maksadıyla silah altına alındıktan sonra terhis edilen yedek subaylar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Ancak, muvazzaflık hizmetini bitiren yedek subaylar, sadece kadrosunda, hizmet gördükleri kıta, karargah ve askeri kuruma ait işlerde ikinci madde hükmüne tabidirler. (Ek üçüncü fıkra: 26/4/2007-5635/1 md.) Uzman tabipler, tıpta uzmanlık tüzüğüne göre uzman olanlar, tabipler, diş tabipleri ve eczacılar kendi nam ve hesabına yaptıkları mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak kurum ve kuruluşlarla tip sözleşmeler yapabilirler. Ceza: Madde 4 – (Değişik: 23/1/2008-5728/378 md.) Bu Kanuna aykırı harekette bulunanlar altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Kaldırılan hükümler: Madde 5 – 28 Mayıs 1926 tarih ve 1339 sayılı Orduya Müteahhitlik ve Komisyonculuktan Memnu Olanlar Hakkında Kanun ile 3 Ocak 1940 tarih ve 3762 sayılı Hizmetten Ayrılan Bazı Memur ve Müstahdemlerin Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – (2531 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, usulünce düzenlenmiş sözleşmelere göre başlatılmış işlere ve hizmet sözleşmelerine bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Yürürlük: Madde 6 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 7 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2531 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2531 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5635 Madde 3 2/5/2007 5728 Madde 4 8/2/2008 KHK/703 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7548 3 30/5/2025
2,527
5
1
TÜRK SOYLU YABANCILARIN TÜRKİYE'DE MESLEK VE SANATLARINI SERBESTÇE YAPABİLMELERİNE, KAMU, ÖZEL KURULUŞ VEYA İŞYERLERİNDE ÇALIŞTIRILABİLMELERİNE İLİŞKİN KANUN Kanun Numarası : 2527
25/9/1981
29/9/1981
TÜRK SOYLU YABANCILARIN TÜRKİYE'DE MESLEK VE SANATLARINI SERBESTÇE YAPABİLMELERİNE, KAMU, ÖZEL KURULUŞ VEYA İŞYERLERİNDE ÇALIŞTIRILABİLMELERİNE İLİŞKİN KANUN Kanun Numarası : 2527 Kabul Tarihi : 25/9/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 29/9/1981 Sayı: 17473 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 20 Sayfa: 428 Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı; Türkiye'de ikamet eden Türk soylu yabancıların ihtiyaç duyulan meslek ve sanatları serbestçe yapabilmelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilatı hariç olmak üzere kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde bu meslek ve sanat dallarında çalıştırılabilmelerine olanak sağlamaktır. Kapsam: Madde 2 – Bu Kanun, Türk soylu yabancıların Türkiye'de çalışmalarına, kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde çalıştırılabilmelerine izin verilmesine, meslek kuruluş ve sosyal güvenlik kurumları ile ilişkilerine hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesine ilişkin hükümleri kapsar. Çalışma izni verilmesi: Madde 3 – (Değişik: 27/2/2003-4817/30 md.) Türk soylu yabancıların, kanunlarda Türk vatandaşlarının yapabileceği belirtilen meslek, sanat ve işlerde çalışabilme ve çalıştırılabilmeleri için, özel kanunlarda aranan nitelikleri taşımak ve yükümlülükleri yerine getirmek şartıyla, bu Kanun ve Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanuna göre, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile diğer ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca izin verilir. Meslek kuruluşlarına girme: Madde 4 – Bu Kanunun 3 ncü maddesine göre çalışma veya çalıştırılabilmelerine izin verilenler, özel kanunlar uyarınca Türk vatandaşları gibi ilgili meslek kuruluşlarına kayıtlarını yaptırmakla yükümlüdürler. Bu kişiler girdikleri meslek kuruluşlarının; genel kurullarına katılma, seçme ve seçilme dışındaki bütün haklardan yararlanırlar. Tabi olacakları mevzuat: Madde 5 – Bu Kanunun kapsamına girenler; çalıştıkları kamu, özel kuruluş veya işyerinde uygulanan personel, sosyal güvenlik, çalışma, çalıştırma ve diğer konulara ilişkin mevzuat hükümlerine tabidir. Kişisel hal durumları ve kayıtları: Madde 6 – Türkiye'de çalışmalarına izin verilenlerin kayıt ve dosyaları Dışişleri, ilgili bakanlıklar ve İçişleri Bakanlığınca tutulur ve yürütülür. Haklarında uygulanmayacak hükümler: Madde 7 – Bu Kanuna göre kendilerine izin verilenler, izin süresince, ikamet ve çalışma ile ilgili kanunların öngördüğü Türk vatandaşı olma şartından istisna edilirler. Bunlar siyasi haklardan yararlanamazlar. Yönetmelik: [1] Madde 8 – Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esaslar ve çalışma veya çalıştırılma şartları, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yürürlük: Madde 9 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 10 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2527 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2527 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4817 3 6/3/2003 KHK/700 8 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 66 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “İçişleri Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıkların görüşleri alınmak suretiyle Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,548
3
1
CEZA EVLERİYLE MAHKEME BİNALARI İNŞASI KARŞILIĞI OLARAK ALINACAK HARÇLAR VE MAHKÛMLARA ÖDETTİRİLECEK YİYECEK BEDELLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2548
30/6/1934
9/7/1934
CEZA EVLERİYLE MAHKEME BİNALARI İNŞASI KARŞILIĞI OLARAK ALINACAK HARÇLAR VE MAHKÛMLARA ÖDETTİRİLECEK YİYECEK BEDELLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2548 Kabul Tarihi : 30/6/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 9/7/1934 Sayı: 2747 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 15 Sayfa: 547 Madde 1 – İcra dairelerince miktar ve kıymeti muayyen olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2 si ve kıymeti muayyen olmıyan ilamların icrasından tahsil harcının yarısı nisbetinde harç alınır. Maktu harçlar ilamın icraya konulduğu zaman peşin olarak alınır. Bu harçlar borçluya yükletilemez ve mahkûmunbih meblağ birmilyon liradan aşağı olursa bundan harç alınmaz. [1] Madde 2 – (Değişik: 27/12/1939 - 3757/1 md.) Her mahkûm cezaevinde bulunduğu müddetçe yiyecek bedelini ödemeğe mecburdur. Bu yiyecek bedelleri cezaevleri idarelerince altı ayda bir bordro yapılarak tahakkuk ettirilir. Mahkûmiyetleri altı aydan aşağı olan mahkûmlara ait bordrolar salıverilecekleri tarihten bir hafta evvel yapılır. Bordrolar mahkûmlara da tebliğ olunur. Tahakkuk ettirilen yiyecek bedelleri mahkûmlar tarafından ödenmezse, Cumhuriyet Müddeiumumilikleri tarafından kendilerinin ikametgahı belediyeleri ve belediye teşkilatı olmıyan yerlerde bağlı bulundukları kaymakam veya nahiye müdürlükleri marifetiyle borçlarını ödemeğe muktedir olup olmadıkları tahkik olunur. İktidarları anlaşıldığı halde borçlarını ödemiyenlerden Cumhuriyet Müddeiumumiliklerinin iş'arı üzerine Maliye dairelerince Tahsili Emval Kanunu hükümleri tatbik olunarak borçlar tahsil olunur. Yiyecek bedellerinden doğan alacaklar mahkûmiyetin hitamı tarihinden başlamak üzere beş senelik mürururzamana tabidir. (Değişik: 9/5/2001- 4671/3 md.) İşyurtlarında çalıştırılanlar ile ödeme gücü olmadığı anlaşılanlardan yiyecek bedelleri alınmaz. Madde 3 – (Değişik: 27/12/1939- 3757/1 md.) (Değişik birinci cümle: 18/5/1994 - KHK - 529/19 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 8/7/1994 tarih ve E. 1994/55, K.1994/50 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 6/8/1997 - 4301/18 md.) Yukarıdaki maddeler gereğince alınacak harçlar ve yiyecek bedelleri makbuz karşılığı tahsil olunur. Ancak Tahsili Emval Kanununa tevkifan yapılacak tahsilat Maliyece emanet hesabına kaydolunarak tahsilini takibeden ayın 15 inci gününe kadar beşinci madde hükümleri dairesinde Ziraat Bankasına tevdi olunur. Madde 4 – (Değişik: 29/5/1959 - 7309/1 md.) Ödettirilecek yiyecek bedeli, mahkûmlara her verildiği yıl içinde ekmek ve gıda maddelerinin mübayaa fiyatı üzerinden hesap olunur. Madde 5 – (Mülga: 14/7/2004-5217/31 md.) Madde 6 – (Mülga: 14/7/2004-5217/31 md.) Madde 7 – Bu kanun 1 Kanunuevvel 1934 tarihinden mer'idir. Madde 8 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 2548 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2548 Sayılı Kanunun Değişen Veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3757 – 6/1/1940 7309 – 6/6/1959 KHK/524 – 17/9/1993 KHK/529 – 20/5/1994 4301 – 9/8/1997 4671 – 16/5/2001 5217 5 ve 6 1/1/2005 [1] 6/8/1997 tarihli ve 4301 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan "25 liradan" ibaresi, "birmilyon liradan" olarak değiştirilmiştir.
2,548
5
1
GEMİ SAĞLIK RESMİ KANUNU Kanun Numarası : 2548
6/11/1981
10/11/1981
GEMİ SAĞLIK RESMİ KANUNU Kanun Numarası : 2548 Kabul Tarihi : 6/11/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 10/11/1981 Sayı: 17510 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 32 Kapsam: Madde 1 – (Değişik: 19/10/1983-2928/1 md.) Türk limanları arasında seyreden, yabancı ülke limanlarından Türk limanlarına gelen, Türk limanlarından yabancı ülke limanlarına giden veya Boğazlardan transit geçen gemiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. Madde 2 – (Mülga: 19/10/1983-2928/6 md.) Sağlık resmi: Madde 3 – (Değişik: 19/10/1983-2928/2 md.) Türk limanlarında, 1 inci madde kapsamına giren gemilerden, her net tonu üzerinden alınacak sağlık resmi, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle hazırlanacak ve her mali yıl başında yürürlüğe konulacak tarifeyle düzenlenir. Kabotaj hakkına sahip gemilere, Türk limanlarına gelen özel yatlara, yalnız turist taşıyıp başka ticari işlemlerde bulunmayan turist gemilerine ve bilimsel araştırma yapan gemilere, bu sağlık resmi, aynı tarifede belirlenecek şekilde özel indirimli olarak uygulanır. Bu sağlık resmini, Türk limanları arasında işleyen gemiler ile Türk limanlarından hareket eden gemiler, ilk hareket ettikleri limanlarda; yabancı ülkelerden gelen gemiler ise ilk uğradıkları limanlarda öderler. Boğazlardan transit geçen gemilerden tahsil edilecek olan sağlık resmi, Montreux Sözleşmesi hükümlerine tabidir. İstisnalar: Madde 4 – (Değişik: 19/10/1983-2928/3 md.) Harp gemileri, resmi ziyarette bulunan gemiler ve mücbir sebeplerle Türk limanlarına giren ve orada ticarete girişmeyen gemilerle, elli tona kadar olan gemilerden sağlık resmi alınmaz. Türk limanlarına geliş veya gidişte, Boğazlardan transit geçen ve Montreux Sözleşmeli hükümlerine göre sağlık resmi ödemekle yükümlü bulunan gemilerden limanlarda ayrıca sağlık resmi tahsil edilmez. Gemi sağlık cüzdanı: Madde 5 – Türk limanları arasında çalışan ve kabotaj hakkına sahip 250 tona kadar olan gemilere, o geminin indirimsiz sağlık resmi tutarı karşılığında yıllık gemi sağlık cüzdanı verilir. Ancak bu miktar 100 tonluk bir geminin ödemesi gereken miktardan az olamaz. Yasaklar ve ceza: Madde 6 – Aşağıda gösterilen davranışlarda bulunmak yasaktır. a) Limandan sağlık işlemi yaptırmadan hareket etmek. b) (Değişik: 23/1/2008-5728/379 md.) Sağlık işlemlerini yaptırmak üzere sağlık denetleme merkezleri önünde veya bu merkezlerin gösterdikleri yerde durmamak, gemide sağlık tedbirlerini almamak, ilaç, tıbbi malzeme ve ilkyardım personeli bulundurmamak, sağlık denetiminde gereken sağlık belge ve sertifikalarını bulundurmamak ve süresinde yenilememek, c) (Değişik: 19/10/1983-2928/4 md.) Yabancı bir limandan gelen bir geminin, limanda sağlık denetimi yapılıp serbest pratika almadan herhangi bir madde alıp veya insan indirip bindirmesi. d) Gerçeğe uymayan sağlık bildirimi vermek. e) (Değişik: 23/1/2008-5728/379 md.) Hastalıkların oluşumu ve yayılmasına neden olan mikroorganizmalar ve vektörlerle ilgili önlemleri almamak, f) Bulaşık bir limandan gelen gemilerin sağlık muayenesi bitip temiz pratika almadan rıhtıma yanaşması ya da sağlık muayenesi sonunda temiz pratika alan ve fakat bazı şartlar altında rıhtıma yanaşmasına izin verilen gemilerin rıhtıma yanaştıktan sonra bu şartları yerine getirmemesi. g) Bulaşık bir geminin, sağlık muayenesi bitip temiz pratika almadan limana girmesi ya da koruma yerine alınan bulaşık bir geminin, sağlık tedbirlerinin eksiksiz yerine getirilmesine karşı engeller ve güçlükler çıkarması ve temiz pratika almadan koruma yerinden hareket etmesi. h) Gerektiğinde, geminin, gündüzleri ön direğine sarı karantina bayrağı ve geceleri de üstte kırmızı, altta beyaz fener bulundurmamak. (Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/379 md.) Bu yasaklara aykırı hareket eden gemi kaptanlarına, 0-250 net ton arası gemilerle ilgili olarak 1000 net tonluk geminin ödemesi gereken indirimsiz sağlık resmi tutarında, 250 net tondan büyük gemilerle ilgili olarak, ödemeleri gereken indirimsiz sağlık resminin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. Bu idarî para cezasına karar vermeye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü görevlileri yetkilidir. İlgili bütçe: Madde 7 – Bu Kanunda öngörülen sağlık resmi, yıllık gemi sağlık cüzdan bedeli ve para cezaları Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü bütçesine gelir yazılır. (Ek cümle: 4/6/2008-5766/14 md.) Genel Müdürlük para cezası dışındaki gelirleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil eder. Yönetmelik: Madde 8 – (Değişik: 19/10/1983-2928/5 md.) Bu Kanunun uygulama usul ve esasları, Kanunun yürürlüğe girmesinden en geç altı ay içinde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak Yönetmelikle belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır. Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 9 – 21/4/1340 tarih ve 500 sayılı; 31/7/1936 tarih ve 3057 sayılı; 31/7/1936 tarih ve sayılı; 18/6/1947 tarih ve 5115 sayılı kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – (2548 sayılı Kanunun numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Bu Kanunda hazırlanması öngörülen yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar halen uygulanmakta olan Genel Yönetmeliğin bu Kanuna aykırı düşmeyen hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Yürürlük: Madde 10 – Bu Kanun 1/1/1982 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 11 – Bu Kanun Maliye, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanları tarafından yürütülür. 2548 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 2548 sayılı Gemi Sağlık Resmi Kanununun 2 nci maddesi 19/10/1983 2928 6 2548 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanun 2548 Sayılı Kanunun Değişen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2928 1, 2, 3, 6, 8 22/10/1983 5728 6 8/2/2008 5766 7 6/6/2008
2,549
5
1
DEVLET MEZARLIĞI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2549
6/11/1981
10/11/1981
DEVLET MEZARLIĞI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2549 Kabul Tarihi : 6/11/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 10/11/1981 Sayı : 17510 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 34 Amaç ve kapsam: Madde 1 – (Değişik birinci fıkra: 8/11/2006-5554/1 md.) Bu Kanunun amacı; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları ve Başbakanlar ile Cumhuriyetin kuruluşuna hayat veren Ulu Önder Atatürk'ün en yakın silah arkadaşları olan İstiklal Harbi Komutanları (Kahramanları) için, Ankara'da bir "Devlet Mezarlığı" tesisi ve bunun idame ve muhafazası ile ilgili hususları düzenlemektir. Türk milletinin, bir armağan olarak yalnız Büyük Kurtarıcı için tesis ettiği Anıtkabirde Atatürk'ün ve ayrıca en yakın silah ve mesai arkadaşı İsmet İnönü'nün kabirleri muhafaza edilir. Anıtkabir alanı içine başkaca hiçbir kimse defnedilemez. Yeri, yapımı ve yönetimi: Madde 2 – Devlet Mezarlığı Atatürk Orman Çiftliği sahası içerisinde, Milli Savunma Bakanlığınca tesis edilir. Ankara İmar Planı da dikkate alınarak Devlet Mazarlığı için tahsis edilecek sahanın Atatürk Orman Çiftliği içerisindeki yeri ve büyüklüğünü (yüzölçümünü) tespit etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Tespit edilecek bu saha Milli Savunma Bakanlığının talebi üzerine Hazine adına tescil edilir. [1] Milli Savunma Bakanlığı, mezarlığın yönetiminden ve buradaki idari hizmetlerin yerine getirilmesinden de sorumludur. Mali hükümler: Madde 3 – Devlet Mezarlığının yapım, bakım, onarım ve geliştirilmesi için yapılacak harcamalar Milli Savunma Bakanlığı Bütçesinde yer alır. Mali kolaylıklar: Madde 4 – Devlet Mezarlığının tesisi ve idamesi için yapılacak harcamalarda 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ile 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. Yönetmelik: Madde 5 – Bu Kanunun uygulanması ile ilgili hususlar, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içerisinde Milli Savunma Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 1 – (Ek: 8/11/2006-5554/2 md.) Devlet Mezarlığına defnedilecekler hakkında kendisinin vasiyeti veya ailesinin talebi üzerine bu Kanun hükümleri uygulanmayabilir. (Ek fıkra: 28/1/2020-7218/1 md.) 1 inci maddenin birinci fıkrasında sayılanların eşleri de vasiyetleri üzerine Devlet Mezarlığına defnedilebilir. Geçici Madde 1 – Devlet Mezarlığına defnedilecek İstiklal Harbi Kamutanları (Kahramanları) Genelkurmay Başkanlığınca belirlenir ve bu mezarlığa Devletçe nakledilirler. Geçici Madde 2 – Anıtkabir bahçesine defnedilen Cemal Gürsel'in kabri Devlet Mezarlığına; devrim şehitlerinin ise, varsa eşleri, bulunmaması halinde anne ve babaları tarafından başka yere nakledilmemeleri halinde Ankara'daki askeri şehitliğe Devletçe nakledilirler. Yürürlük: Madde 6 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 7 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2549 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2549 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5554 1, Ek Madde 1 10/11/2006 KHK/698 2 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7218 Ek Madde 1 1/1/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,547
5
1
YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU Kanun Numarası : 2547
4/11/1981
6/11/1981
YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU Kanun Numarası : 2547 Kabul Tarihi : 4/11/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 6/11/1981 Sayı : 17506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 3 BİRİNCİ BÖLÜM Kanunun Amacı, Kapsamı ve Tanımlar Amaç: Madde 1 – Bu kanunun amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim - öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir. Kapsam: Madde 2 – Bu kanun; yükseköğretim üst kuruluşlarını, bütün yükseköğretim kurumlarını, bağlı birimlerini ve bunlarla ilgili faaliyet ve esasları kapsar. (Değişik ikinci fıkra: 15/8/2017-KHK-694/44 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/41 md.) Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bağlı yükseköğretim kurumlarıyla ilgili özel kanun hükümleri saklıdır. Tanımlar: Madde 3 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/1 md.) Bu Kanunda geçen kavram ve terimlerin tanımları aşağıda belirtilmiştir. a) Yükseköğretim: Milli eğitim sistemi içinde, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim - öğretimin tümüdür. b) Üst Kuruluşlar: Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerarası Kuruldur. c) (Değişik birinci paragraf: 29/6/2001 - 4702/1 md.) Yükseköğretim Kurumları: Üniversite ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunların bünyesinde yer alan fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, konservatuvarlar, araştırma ve uygulama merkezleri ile bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı meslek yüksekokulları ile bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın ve kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından kurulan meslek yüksekokullarıdır. (Değişik: 3/4/1991 - 3708/1 md.) Yüksek teknoloji enstitüsü, özellikle teknoloji alanlarında yüksek düzeyde araştırma, eğitim - öğretim, üretim, yayın ve danışmanlık yapan, kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip bir yükseköğretim kurumudur. d) Üniversite: Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzelkişiliğine sahip yüksek düzeyde eğitim - öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan bir yükseköğretim kurumudur. e) Fakülte: Yüksek düzeyde eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan; kendisine birimler bağlanabilen bir yükseköğretim kurumudur. f) Enstitü: Üniversitelerde ve fakültelerde birden fazla benzer ve ilgili bilim dallarında lisans üstü, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve uygulama yapan bir yükseköğretim kurumudur. g) Yüksekokul: Belirli bir mesleğe yönelik eğitim öğretime ağırlık veren bir yükseköğretim kurumudur. h) Konservatuvar: Müzik ve sahne sanatlarında sanatçı yetiştiren bir yükseköğretim kurumudur. ı) (Değişik: 13/2/2011-6111/170 md.) Meslek Yüksekokulu: Belirli mesleklere yönelik nitelikli insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan, yılda iki veya üç dönem olmak üzere iki yıllık eğitim-öğretim sürdüren, önlisans derecesi veren bir yükseköğretim kurumudur. j) Uygulama ve Araştırma Merkezi: Yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için eğitim - öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürüldüğü bir yükseköğretim kurumudur. k) Bölüm: Amaç, kapsam ve nitelik yönünden bir bütün teşkil eden, birbirini tamamlayan veya birbirine yakın anabilim ve anasanat dallarından oluşan; fakültelerin ve yüksekokulların eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve uygulama birimidir. Anabilim dalı ve anasanat dalları bilim ve sanat dallarından oluşur. Yükseköğretimdeki çeşitli birimlerin ortak derslerini vermek üzere rektörlüğe bağlı bölümler de kurulabilir. l) (Değişik: 22/2/2018-7100/2 md.) Öğretim Elemanları: Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve araştırma görevlileridir. m) (Değişik: 22/2/2018-7100/2 md.) Öğretim Üyeleri: Yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve doktor öğretim üyeleridir. (1) Profesör: En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip kişidir. (2) Doçent: Üniversitelerarası Kurul tarafından verilen doçentlik akademik unvanına sahip kişidir. (3) Doktor Öğretim Üyesi: Doktora çalışmalarını başarı ile tamamlamış, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olan akademik unvana sahip kişidir. n) (Değişik: 22/2/2018-7100/2 md.) Öğretim Görevlisi: Yükseköğretim kurumlarında okutulan dersleri vermek, uygulama yapmak veya yaptırmakla yükümlü olan öğretim elemanıdır. o) (Mülga: 22/2/2018-7100/2 md.) p) (Mülga: 22/2/2018-7100/2 md.) r) (Değişik: 13/2/2011-6111/170 md.) Ön Lisans: Ortaöğretim yeterliliklerine dayalı, en az iki yıllık bir programı kapsayan nitelikli insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan veya lisans öğretiminin ilk kademesini teşkil eden bir yükseköğretimdir. s) Lisans: Ortaöğretime dayalı, en az sekiz yarı yıllık bir programı kapsayan bir yükseköğretimdir. t) (Değişik birinci cümle: 19/11/2014-6569/25 md.) Lisans Üstü: Yüksek lisans ve doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ve sanatta yeterlik eğitimini kapsar ve aşağıdaki kademelere ayrılır. (1) Yüksek Lisans: (Bilim uzmanlığı, yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master): Bir lisans öğretimine dayalı, eğitim - öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan bir yükseköğretimdir. (2) Doktora: Lisansa dayalı en az altı veya yüksek lisans veya eczacılık veya fen fakültesi mezunlarınca Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan uzmanlığa dayalı en az dört yarı yıllık programı kapsayan ve orijinal bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlıyan bir yükseköğretimdir. (3) Tıpta Uzmanlık: Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğretimdir. (4) Sanatta Yeterlik: Lisansa dayalı en az altı, yüksek lisansa dayalı en az dört yarı yıllık programı kapsayan ve orijinal bir sanat eserinin ortaya konulmasını, müzik ve sahne sanatlarında ise üstün bir uygulama ve yaratıcılığı amaçlayan doktora düzeyinde lisans üstü bir yükseköğretim eşdeğeridir. (5) (Ek: 19/11/2014-6569/25 md.) Veteriner Hekimlikte Uzmanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve veteriner hekimlere belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğretimdir. u) Yükseköğretim Eğitim Türleri: Yükseköğretimde eğitim - öğretim türleri örgün, açık, dışarıdan (ekstern) ve yaygın eğitimdir. (1) Örgün Eğitim: Öğrencilerin, eğitim - öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları bir eğitim - öğretim türüdür. (2) Açık Eğitim: Öğrencilere radyo, televizyon ve eğitim araçları vasıtasıyla yapılan bir eğitim - öğretim türüdür. (3) Dışarıdan Eğitim (Ekstern Eğitim): Yükseköğretimin belirli dallarında, devam zorunluluğu olmaksızın sadece yarı yıl içi ve sonu sınavlarına katılma zorunluluğu bulunan bir eğitim - öğretim türüdür. Bu eğitimi izleyen öğrenciler ortak zorunlu dersler ile gerekli görülen bazı dersleri, ilgili yükseköğretim kurumlarınca mesai saatleri dışındaki uygun saatlerde düzenlenecek derslerde alırlar. (4) Yaygın Eğitim: Toplumun her kesimine ve değişik alanlarda bilgi ve beceri kazandırma amacı güden bir eğitim - öğretim türüdür. v) (Ek : 29/6/2001 - 4702/1 md.) Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgesi : Bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilmiş mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından oluşan eğitim bölgesidir. y) (Ek: 16/2/2016-6676/3 md.) Doktora Sonrası Araştırma: Doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık veya sanatta yeterlik eğitimi sonrasındaki yedi yıl içerisinde bir yükseköğretim kurumunda azami üç yıl süre ile gerçekleştirilen araştırma yoluyla deneyim kazanımıdır. İKİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç: Madde 4 – Yükseköğretimin amacı: a) Öğrencilerini; (1) ATATÜRK İnkılapları ve ilkeleri doğrultusunda ATATÜRK milliyetçiliğine bağlı, (2) Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini taşıyan, Türk olmanın şeref ve mutluluğunu duyan, (3) Toplum yararını kişisel çıkarının üstünde tutan, aile, ülke ve millet sevgisi ile dolu, (4) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren, (5) Hür ve bilimsel düşünce gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, (6) Beden, zihin, ruh, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş, (7) İlgi ve yetenekleri yönünde yurt kalkınmasına ve ihtiyaçlarına cevap verecek, aynı zamanda kendi geçim ve mutluluğunu sağlayacak bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve genel kültürüne sahip, vatandaşlar olarak yetiştirmek, b) Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak, refah ve mutluluğunu artırmak amacıyla; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunacak ve hızlandıracak programlar uygulayarak, çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin bir ortağı haline gelmesini sağlamak, c) Yükseköğretim kurumları olarak yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek, evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmaktır. Ana ilkeler: Madde 5 – Yükseköğretim, aşağıdaki "Ana ilkeler" doğrultusunda planlanır, programlanır ve düzenlenir: a) Öğrencilere, ATATÜRK inkılapları ve ilkeleri doğrultusunda ATATÜRK milliyetçiliğine bağlı hizmet bilincinin kazandırılması sağlanır. b) Milli Kültürümüz, örf ve adetlerimize bağlı, kendimize has şekil ve özellikleri ile evrensel kültür içinde korunarak geliştirilir ve öğrencilere, milli birlik ve beraberliği kuvvetlendirici ruh ve irade gücü kazandırılır. c) Yükseköğretim kurumlarının özellikleri, eğitim - öğretim dalları ile amaçları gözetilerek eğitim - öğretimde birlik ilkesi sağlanır. d) Eğitim - öğretim plan ve programları, bilimsel ve teknolojik esaslara, ülke ve yöre ihtiyaçlarına göre kısa ve uzun vadeli olarak hazırlanıp sürekli olarak geliştirilir. e) Yükseköğretimde imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemler alınır. f) (Değişik: 3/4/1991 - 3708/2 md.) Üniversiteler ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunlar içindeki fakülte, enstitü ve yüksekokullar, Cumhurbaşkanınca yapılan yükseköğretim planlaması çerçevesinde (…) [1] kanunla kurulur. 1 g) Meslek elemanı yetiştiren bakanlıklara bağlı yüksekokullar, Yükseköğretim Kurulunun tespit edeceği esaslara göre Cumhurbaşkanı kararı ile kurulur. [2] h) Yükseköğretim kurumlarının geliştirilmesi, verimlerinin artırılması, genişletilmesi ve bütün yurda yaygınlaştırılması amacına yönelik olarak yenilerinin açılması, öğretim elemanlarının yurt içinde ve dışında yetiştirilmeleri ve görevlendirilmeleri, üretim - insangücü - eğitim unsurları arasında dengenin sağlanması, yükseköğretime ayrılan kaynakların ve ihtisas gücünün dağılımı, milli eğitim politikası ve kalkınma planları ilke ve hedefleri doğrultusunda ülke, çevre ve uygulama alanı ihtiyaçlarının karşılanması, örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim - öğretimi de kapsayacak şekilde planlanır ve gerçekleştirilir. ı) (Değişik: 29/5/1991 - 3747/1 md.) Yükseköğretim kurumlarında, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk dili, yabancı dil, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre iş güvenliği uzmanı olabilecek mezunları yetiştiren fakültelerde iş sağlığı ve güvenliği zorunlu derslerdendir. Ayrıca, zorunlu olmamak koşuluyla beden eğitimi veya güzel sanat dallarındaki derslerden birisi okutulur. Bütün bu dersler en az iki yarı yıl olarak programlanır ve uygulanır. [3] ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Üst Kuruluşlar Yükseköğretim Kurulu: Madde 6 – (Değişik: 2/12/1987 - KHK - 301/1 md.) a. Yükseköğretim Kurulu, tüm yüksek öğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bir kuruluştur. Yükseköğretim Kuruluna; Yükseköğretim Denetleme Kurulu (…) [4] ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır. b. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden Düzenlenen fıkra:18/6/2025-7551/5 md.) Yükseköğretim Kurulu, Cumhurbaşkanı tarafından; rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek suretiyle seçilen yedi, temayüz etmiş üst düzeydeki Devlet görevlileri veya emeklileri arasından seçilen yedi, Üniversitelerarası Kurulca, Kurul üyesi olmayan profesör öğretim üyelerinden seçilip Cumhurbaşkanı tarafından atanan yedi olmak üzere toplam yirmi bir kişiden oluşur. Üniversitelerarası Kurulca seçilenlerden bir ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından atanmayanların yerine yeni adayların seçimleri iki hafta içinde yapılmadığı takdirde, Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılır. Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olanlardan üyeliğe seçilenlerin kurumlarıyla ilişkileri devam eder. c. Yükseköğretim Kurulu Organları; Genel Kurul, Başkan ve Yürütme Kurulu'ndan ibarettir. Yükseköğretim Genel Kurulu, yukarıdaki (b) fıkrasında yazılı kişilerden oluşur. Genel Kurul her yarı yılda en az üç defa toplanır. Başkanın çağrısı veya üyelerin en az üçte birinin yazılı isteği üzerine olağanüstü toplantılar yapılabilir. Cumhurbaşkanı, Kurul üyeleri arasından dört yıl süreyle bir Başkan seçer. Kanun ve yönetmelik hükümleriyle Yükseköğretim Genel Kurulu ve Yürütme Kurulu kararlarının uygulanmasından sorumlu olan Başkan, Kurulu temsil eder, seçimi Kurula verilen akademik personelin ve diğer kişilerin atamalarını yapar. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı, gerekli gördüğü hallerde, Kurula katılır ve başkanlık eder. Yürütme Kurulu, Başkan dahil dokuz kişiden oluşur. Yürütme Kuruluna katılacak olan ve Genel Kurul üyeleri arasından seçilecek iki başkan vekilinden biri Kurul Başkanınca; diğeri ise Genel Kurul tarafından seçilir. (Değişik üçüncü cümle:18/6/2025-7551/5 md.) Yürütme Kuruluna katılacak diğer altı üyenin dördü Cumhurbaşkanınca doğrudan seçilen; ikisi ise Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilip Cumhurbaşkanınca atanan üyeler arasından Genel Kurul tarafından seçilir. (Ek: 23/12/1988 - KHK - 351/13 md.; Mülga son cümle: 2/7/2018 – KHK-703/135 md.) [5] Başkan, Yükseköğretim Genel Kurulu ile Yürütme Kurulu'na başkanlık eder. Başkanın yokluğunda, Başkanın görevlendirdiği başkan vekillerinden biri Başkana vekalet eder. Genel Kurul, Yükseköğretim Kanunu ile kendisine verilen görevlerden, Yükseköğretim kurumlarının öğretiminin planlanması, düzenlenmesi, yönetilmesi ve denetlenmesi, yönetmeliklerin hazırlanması, yükseköğretim üst kuruluşlarıyla, üniversitelerce hazırlanan bütçelerin tetkik ve onaylanması (…) 5 dışında kalan yetki ve görevlerinden uygun gördüğü bölümleri Yürütme Kuruluna devredebilir. Yükseköğretim Genel Kurulu'nun toplantı nisabı ondört, Yürütme Kurulu'nun toplantı nisabı ise altıdır. Genel Kurul ile Yürütme Kurulu'nda kararlar toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oylamalarda eşitlik olması halinde, Başkanın oyu iki sayılır. d. Yürütme Kurulu'nun Başkan ve Üyelerinin ücretleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre en yüksek Devlet memuruna ödenen aylık (ek gösterge, yan ödeme ve her çeşit tazminatlar dahil) iki katını geçmemek üzere Cumhurbaşkanınca tesbit edilir. Yürütme Kurulunda görev alanlara ayrıca kamu kurumlarınca ücret ödenmez. Emekli olanların ise emekli aylıklarının ödenmesine devam olunur. Yürütme Kurulu'nda görev alan kamu personelinin her türlü özlük hakları saklı kalır ve aylıksız izinli sayılırlar. [6] Yükseköğretim Genel Kurulunun Yürütme Kurulu dışında kalan üyelerine ödenecek toplantıya katılma ücreti (huzur hakkı), her toplantı için devlet memur aylıkları kat sayısının (4000) rakamı ile çarpımı sonucunda bulunacak meblağdır. Ancak, bir yılda onikiden fazla toplantıya katılma ücreti (huzur hakkı) ödenemez. e. Yürütme Kurulu üyeleri sürekli görev yaparlar. Kurul Başkanı ve Yürütme Kurulu üyeleri; kamu yararına çalışan dernek ve kurumlar ile vakıflar ve bunların kurmuş olduğu kurum ve kuruluşlarda herhangi bir ücret almadan görev yapma ve Cumhurbaşkanınca verilecek geçici görevler dışında herhangi bir kamu kuruluşunda ve özel kuruluşlarda çalışamazlar. 6 Cumhurbaşkanınca görevlendirme dışında herhangi bir nedenle bir yıl içinde yıllık izin, hastalık ve mazeret izinleri hariç bir ay hizmete devam etmeyen Yürütme Kurulu üyeleri görevlerinden ayrılmış sayılırlar. f. Yükseköğretim Kurulunun, asli görevleri ile ilişkileri kesilmeyen üyeleri hariç, diğer üyeleri, seçim ve göreve devamlarında, kanunlarda öngörülen yaş haddine tabi değildirler. Yükseköğretim Kurulunun görevleri: Madde 7 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/3 md.) Yükseköğretim Kurulunun görevleri; a) Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak, b) Yükseköğretim kurumları arasında bu Kanunda belirlenen amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, c) Üniversite çalışmalarının en verimli düzeyde sürdürülmesi için büyümenin sınırlarını tespit etmek ve yaz öğretimi, gece öğretimi, ikili öğretim gibi tedbirler almak, d) Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde; (1) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/135 md.) (2) Bir üniversite içinde fakülte, enstitü ve yüksekokul açılmasına, birleştirilmesi veya kapatılması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek önerilere dayalı kararlar almak ve gereği için Milli Eğitim Bakanlığına sunmak, Yükseköğretim kurumları içinde bölüm, anabilim ve anasanat dalları ile uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi veya kapatılması; konservatuvar, meslek yüksekokulu veya destek, hazırlık okul veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek, Eğitim - öğretimin aksaması sonucunu doğuracak olaylar dolayısıyla öğrenime ara verilmesine veya tekrar başlatılmasına ilişkin olarak üniversitelerden gelecek önerilere göre veya doğrudan karar verip uygulatmak, (3) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/135 md.) (4) (Ek: 18/6/2017-7033/13 md.) Yükseköğretim kurumlarının ihtisaslaşmasına yönelik çalışmalar yapmak ve bu konuda karar vermek. e) Yükseköğretim kurumlarında eğitim - öğretim programlarının asgari ders saatlerini ve sürelerini, öğrencilerin yatay ve dikey geçişleriyle ve yüksekokul mezunlarının bir üst düzeyde öğrenim yapmalarına ilişkin esasları Üniversitelerarası Kurulun da görüşlerini alarak tespit etmek, f) Üniversitelerin ihtiyaçlarını, eğitim - öğretim programlarını, bilim dallarının niteliklerini, araştırma faaliyetlerini, uygulama alanlarını, bina, araç, gereç ve benzeri imkanlar ve öğrenci sayılarını ve diğer ilgili hususları dikkate alarak; üniversitelerin profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi kadrolarını dengeli bir oranda tespit etmek, [7] g) Her yıl üniversitelerin verecekleri faaliyet raporlarını inceleyerek değerlendirmek; üstün başarı gösterenlerle, yeterli görülmeyenleri tespit etmek ve gerekli önlemleri almak, h) Üniversitelerin her eğitim - öğretim programına kabul edeceği öğrenci sayısı önerilerini inceleyerek kapasitelerini tespit etmek; insangücü planlaması, kurumların kapasiteleri ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ortaöğretimdeki yönlendirme esaslarını da dikkate alarak öğrencilerin seçilmesi ve kabul edilmesi ile ilgili esasları tespit etmek, ı) Yükseköğretim kurumlarında ve bu kurumlara girişte imkan ve fırsat eşitliği sağlayacak önlemleri almak, j) Her eğitim - öğretim programında öğrencilerden alınacak harca ait ilgili yükseköğretim kurumlarının önerilerini inceleyerek karara bağlamak, k) Yükseköğretim üst kuruluşları ile üniversitelerce hazırlanan bütçeleri tetkik ve onayladıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunmak, l) Rektörlerin disiplin işlemlerini kovuşturmak ve karara bağlamak, öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek (…) [8] , m) Çeşitli bilim ve sanat alanlarında bilimsel milli komiteler ve çalışma grupları kurmak, n) Gerektiğinde yeni kurulan veya gelişmekte olan üniversitelere gelişmiş üniversitelerin eğitim - öğretim ve eleman yetiştirme alanlarında yapacağı katkıyı gerçekleştirmek için gelişmiş üniversiteleri görevlendirmek ve bu konudaki uygulama esaslarını tespit etmek, o) Vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumlarının bu Kanun hükümlerine göre açılması hususundaki görüş ve önerilerini Milli Eğitim Bakanlığına sunmak, bu kurumlara ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmak ve bunları gözetmek, denetlemek, p) Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından alınmış ön lisans, lisans ve lisans üstü diplomaların denkliğini tespit etmek, r) Bu Kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır. Yükseköğretim Denetleme Kurulu: Madde 8 – a. Yükseköğretim Denetleme Kurulu, Yükseköğretim Kurulu adına üniversiteleri, bağlı birimlerini, öğretim elemanlarını ve bunların faaliyetlerini gözetim ve denetim altında bulunduran, Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kuruluştur. b. Kuruluş ve İşleyişi: Yükseköğretim Denetleme Kurulu: (1) (Değişik: 3/10/2016-KHK-676/84 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/68 md.) Yükseköğretim Kurulu tarafından profesörler ve bakanlık merkez teşkilatlarında en az on yıl müfettiş veya denetçi olarak çalışanlar arasından önerilecek onbeş üyeden, (2) Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay tarafından gösterilecek üçer aday arasından Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilip önerilecek birer üyeden, (3) Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden, [9] oluşur. Bu suretle tespit edilen Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerinin atanmaları, cari usullere göre yapılır. Yükseköğretim Denetleme Kurul Başkanı, bu kurul üyeleri arasından Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından atanır. (Değişik dördüncü fıkra : 3/10/2016-KHK-676/84 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/68 md.) Üyelerin görev süresi üç yıldır. Görev süreleri boyunca üyelerin kurumlarıyla ilişikleri kesilir. Üyelerin yaş haddi, öğretim üyelerinde olduğu gibidir. (Mülga birinci cümle : 3/10/2016-KHK-676/84 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/68 md.) (…) Süreleri sona eren üyelerin yeniden seçilmeleri mümkündür. Herhangi bir nedenle üyeliğin normal süreden önce sona ermesi halinde, eski üyenin kalan süresini tamamlamak üzere aynı statüde yenisi seçilir. Kurul üyelerinin ücretleri, Yükseköğretim Kurulu üyelerine ödenen ücreti geçmeyecek şekilde Cumhurbaşkanınca tespit edilir. Emekli olarak seçilenlerin emekli maaşlarının ödenmesine devam edilir. [10] Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri, Cumhurbaşkanı ve Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen istisnai geçici görevler dışında hiç bir kamu kuruluşu veya özel kuruluşta ücretli ve ücretsiz çalışamazlar. Üyelerden geçici görevlendirme dışında herhangi bir nedenle bir yıl içinde, yıllık izin hariç, toplam üç ay hizmete devam etmeyenler kuruldan ayrılmış sayılır. 10 (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/4 md.) (Mülga:15/4/2020-7243/1 md.) (Ek fıkra: 9/5/2018-7141/2 md.) Kamu kurum ve kuruluşları, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının talebi üzerine, merkez teşkilatlarına ait kadrolarında bulunan müfettiş, denetçi ve alanında uzman personeli, yürütülen işlere yardımcı olmak üzere Yükseköğretim Denetleme Kurulunda iki yıla kadar görevlendirebilir. Görev süresi dolan personel aynı usulle yeniden görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilen personel, kurumlarından aylıklı izinli sayılır ve görevlendirmede geçen süreler fiilen kendi mesleklerinde geçirilmiş olarak kabul edilir. Yükseköğretim Denetleme Kurulunun görevleri: Madde 9 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/5 md.) Yükseköğretim Denetleme Kurulunun görevleri; a) Yükseköğretim kurumlarında, eğitim - öğretim ve diğer faaliyetlerin bu Kanunda belirtilen amaca ve ana ilkelere uygunluğunu Yükseköğretim Kurulunca hazırlanacak esaslara göre ve onun adına denetlemek, b) Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından bu Kanunun 53 üncü maddesine göre istenen soruşturmaları yapmak, c) Yükseköğretim Kurulu tarafından bu Kanuna göre verilecek diğer görevleri yapmaktır. Kaynak aktarımı: [11] Madde 10 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/6 md.) (…) 11 (Mülga bir ilâ yedinci fıkra: 17/2/2011-6114/11 md.) (Ek fıkra: 18/6/2008-5772/1 md.) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının bir önceki yıla ait bütçe geliri ile bütçe gideri farkının % 25’i her yıl şubat ayı sonuna kadar Yükseköğretim Kurulu hesabına aktarılır. Aktarılan bu tutarı, bir yandan Yükseköğretim Kurulu bütçesinin (B) işaretli cetveline öz gelir, diğer yandan (A) işaretli cetvelin mevcut veya yeni açılacak tertiplerine ödenek olarak eklemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Sermaye ödenekleri, yılı yatırım programı ile ilişkilendirilir. [12] (Ek fıkra: 18/6/2008-5772/1 md.) Ödenek kaydedilen tutarlar, öncelikle yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi, yurt içi ve yurt dışında öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirilmesi ile Yükseköğretim Kurulunun fiziki ve beşeri altyapısının güçlendirilmesi amacıyla kullanılır. (Ek fıkra: 18/6/2008-5772/1 md.; Değişik: 25/6/2009-5917/19 md.) Söz konusu hizmet ve faaliyetlere ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen tutarlar, ilgili yükseköğretim kurumlarına tahakkuk ettirilmek suretiyle ödenir. Yurt içi ve yurt dışında öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirilmesi amacıyla yükseköğretim kurumlarına ödenen tutarlar karşılığını bir yandan ilgili yükseköğretim kurumunun (B) işaretli cetveline öz gelir, diğer yandan (A) işaretli cetveline ödenek kaydetmeye ilgili yükseköğretim kurumu yetkilidir. (Ek fıkra: 18/6/2008-5772/1 md.; Değişik: 25/6/2009-5917/19 md.) Bilimsel araştırma projeleri ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla yükseköğretim kurumuna aktarılan tutarlar, ilgili yükseköğretim kurumunun bütçesine gelir kaydedilmeksizin, açılacak özel hesaplarda izlenir. (Ek fıkra: 25/6/2009-5917/19 md.) Yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla program yürütücüsü yükseköğretim kurumunun özel hesaplarda izlediği tutarlardan, programlardan yararlanan öğrencilere burs verilebilir. Burs tutarı, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanuna göre, lisans öğrenimi gören öğrencilere ödenmekte olan burs tutarının üç katını geçemez. Öğretim elemanlarına ise bu Kanun, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve ilgili diğer mevzuatta yer alan kısıtlamalara bağlı olmaksızın 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin on katını geçmemek üzere ek ders ücreti ödenebilir. Ayrıca, program süresi ile sınırlı olmak kaydıyla program kapsamında yapılan her türlü harcamalar özel hesaptan karşılanır. (Ek fıkra: 25/6/2009-5917/19 md.) Bilimsel araştırma projelerinin desteklenmesi için özel hesaba aktarılan tutarların harcanması ve muhasebeleştirilmesi ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla özel hesaba aktarılan tutarların kullanımı, bu kapsamda yapılacak ödemeler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir. Bu kapsamda yapılan harcamalar 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre denetlenir. Üniversitelerarası Kurul: Madde 11 – a. Kuruluş ve işleyişi: Üniversitelerarası Kurul, üniversite rektörleri (…) [13] ile her üniversite senatosunun o üniversiteden dört yıl için seçeceği birer profesörden oluşur. Rektörler, Üniversitelerarası Kurula, bir yıl süre ile, üniversitelerin Cumhuriyet dönemindeki kuruluş tarihlerine göre, sıra ile, başkanlık yaparlar. (Ek paragraf: 22/2/2018-7100/3 md.) Kurul bünyesinde Yönetim Kurulu kurulur. Yönetim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul Başkanı ile fen-mühendislik, sağlık ve sosyal bilimler alanlarından üçer üye ve güzel sanatlar alanından bir üye olmak üzere toplam on bir üyeden oluşur. Üyeler, farklı yükseköğretim kurumlarında görev yapan profesör öğretim üyeleri arasından Üniversitelerarası Kurul tarafından bir yıl için seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir. Üniversitelerarası Kurul, Yükseköğretim Kuruluna üye seçmek dışındaki görevlerini Yönetim Kuruluna devredebilir. Yönetim Kurulu ayda en az bir defa toplanır. Yönetim Kurulu üyelerine, Yükseköğretim Genel Kurulu üyelerine ödenen tutarda huzur hakkı aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir. Kurul, çalışmalarını kolaylaştırmak ve üniversitelerarasında ve uluslararası yükseköğretim kurumları ile işbirliğini düzenlemek amacı ile sürekli ve geçici birimler ve komisyonlar kurabilir. Bu birim ve komisyonların teşkil ve çalışma esasları Üniversitelerarası Kurulca belirlenir. Kurul, en az yılda iki defa, aksi kararlaştırılmadıkça başkanın bağlı olduğu üniversitenin bulunduğu şehirde toplanır ve kurul gündemi önceden Milli Eğitim Bakanlığına, Yükseköğretim Kuruluna ve kurul üyelerine gönderilir. Milli Eğitim Bakanı ve Yükseköğretim Kurul Başkanı gerekli gördüğü hallerde Kurulun toplantılarına katılabilir. b. Görevleri Üniversitelerarası Kurul akademik bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar: (1) Yükseköğretim planlaması çerçevesinde, üniversitelerin eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerini koordine etmek, uygulamaları değerlendirmek, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere önerilerde bulunmak, (2) Teşkilat ve kadro yönünden ve Yükseköğretim Kurulu kararları doğrultusunda üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacını karşılayacak önlemleri teklif etmek, (3) Üniversitelerin tümünü ilgilendiren eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak veya görüş bildirmek, ( 4) Aynı veya benzer nitelikteki fakültelerin ya da üniversitelere veya fakültelere bağlı diğer yükseköğretim kurumlarının eğitim - öğretimine ilişkin ilkeler ve süreler arasında uyum sağlamak, (5) Doktora ile ilgili esasları tespit etmek ve yurt dışında yapılan doktoraları, doçentlik ve profesörlük ünvanlarını değerlendirmek, (6) (Değişik: 22/2/2018-7100/3 md.) Doçentlik başvurularında ilgili bilim veya sanat alanında jüriler oluşturarak adayların yayın ve çalışmalarını Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen esas ve usuller kapsamında değerlendirip, yeterli yayın ve çalışmaya sahip olan adaylara doçentlik unvanı vermek, (7) Bu kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yükseköğretim Kurumları [14] Yükseköğretim Kurumlarının görevleri: Madde 12 – Bu kanundaki amaç ve ana ilkelere uygun olarak yükseköğretim kurumlarının görevleri; a. Çağdaş uygarlık ve eğitim - öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde, toplumun ihtiyaçları ve kalkınma planları ilke ve hedeflerine uygun ve ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim - öğretim, bilimsel araştırma, yayım ve danışmanlık yapmak, b. Kendi ihtisas gücü ve maddi kaynaklarını rasyonel, verimli ve ekonomik şekilde kullanarak, milli eğitim politikası ve kalkınma planları ilke ve hedefleri ile Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan plan ve programlar doğrultusunda, ülkenin ihtiyacı olan dallarda ve sayıda insangücü yetiştirmek, c. Türk toplumunun yaşam düzeyini yükseltici ve kamu oyunu aydınlatıcı bilim verilerini söz, yazı ve diğer araçlarla yaymak, d. Örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim yoluyla toplumun özellikle sanayileşme ve tarımda modernleşme alanlarında eğitilmesini sağlamak, e. Ülkenin bilimsel, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden ilerlemesini ve gelişmesini ilgilendiren sorunlarını, diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak, kamu kuruluşlarına önerilerde bulunmak suretiyle öğretim ve araştırma konusu yapmak, sonuçlarını toplumun yararına sunmak ve kamu kuruluşlarınca istenecek inceleme ve araştırmaları sonuçlandırarak düşüncelerini ve önerilerini bildirmek, f. Eğitim - öğretim ve seferberliği içinde, örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim hizmetini üstlenen kurumlara katkıda bulunacak önlemleri almak, g. Yörelerindeki tarım ve sanayinin gelişmesine ve ihtiyaçlarına uygun meslek elemanlarının yetişmesine ve bilgilerinin gelişmesine katkıda bulunmak, sanayi, tarım ve sağlık hizmetleri ile diğer hizmetlerde modernleşmeyi, üretimde artışı sağlayacak çalışma ve programlar yapmak, uygulamak ve yapılanlara katılmak, bununla ilgili kurumlarla işbirliği yapmak ve çevre sorunlarına çözüm getirici önerilerde bulunmak, h. Eğitim teknolojisini üretmek, geliştirmek, kullanmak, yaygınlaştırmak, ı. Yükseköğretimin uygulamalı yapılmasına ait eğitim - öğretim esaslarını geliştirmek, döner sermaye işletmelerini kurmak, verimli çalıştırmak ve bu faaliyetlerin geliştirilmesine ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaktır. Üniversite Organları Rektör: Madde 13 – a) (İptal birinci paragraf: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden Düzenlenen paragraf:18/6/2025-7551/6 md.) Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıf üniversitelerinde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder. Rektörlerin yaş haddi 67 yaştır. Ancak rektör olarak atanmış olanlarda görev süreleri bitinceye kadar yaş haddi aranmaz. (Değişik birinci cümle: 20/8/2016-6745/14 md.) Rektör, çalışmalarında kendisine yardım etmek üzere, üniversitenin aylıklı profesörleri arasından en çok üç kişiyi kendi rektörlük görev süresiyle sınırlı olmak kaydıyla rektör yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2 /1/1990 - KHK - 398/1 md.; Aynen Kabul: 7/3/1990 - 3614/1 md.) Ancak, merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde rektör tarafından beş rektör yardımcısı seçilebilir. Rektör yardımcıları, rektör tarafından (…) [15] atanır. Rektör, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birisini yerine vekil bırakır. Rektör görevi başından iki haftadan fazla uzaklaştığında Yükseköğretim Kuruluna bilgi verir. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir rektör atanır. b) Görev, yetki ve sorumlulukları: (1) Üniversite kurullarına başkanlık etmek, yükseköğretim üst kuruluşlarının kararlarını uygulamak, üniversite kurullarının önerilerini inceleyerek karara bağlamak ve üniversiteye bağlı kuruluşlar arasında düzenli çalışmayı sağlamak, (2) Her eğitim - öğretim yılı sonunda ve gerektiğinde üniversitenin eğitim öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri hakkında Üniversitelerarası Kurula bilgi vermek, (3) Üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını, bağlı birimlerinin ve üniversite yönetim kurulu ile senatonun görüş ve önerilerini aldıktan sonra hazırlamak ve Yükseköğretim Kuruluna sunmak, (4) Gerekli gördüğü hallerde üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini değiştirmek veya bunlara yeni görevler vermek, (5) Üniversitenin birimleri ve her düzeydeki personeli üzerinde genel gözetim ve denetim görevini yapmak, (6) Bu kanun ile kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır. Üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin devlet kalkınma plan, ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde, bilimsel ve idari gözetim ve denetimin yapılmasında ve bu görevlerin alt birimlere aktarılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumludur. Senato: Madde 14 – a. Kuruluş ve işleyişi: Senato, rektörün başkanlığında, rektör yardımcıları, dekanlar ve her fakülteden fakülte kurullarınca üç yıl için seçilecek birer öğretim üyesi ile rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul müdürlerinden teşekkül eder. Senato, her eğitim - öğretim yılı başında ve sonunda olmak üzere yılda en az iki defa toplanır. Rektör gerekli gördüğü hallerde senatoyu toplantıya çağırır. b. Görevleri: Senato, üniversitenin akademik organı olup aşağıdaki görevleri yapar: (1) Üniversitenin eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin esasları hakkında karar almak, (2) Üniversitenin bütününü ilgilendiren kanun ve yönetmelik taslaklarını hazırlamak veya görüş bildirmek, (3) Rektörün onayından sonra Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girecek olan üniversite veya üniversitenin birimleri ile ilgili yönetmelikleri hazırlamak, (4) Üniversitenin yıllık eğitim - öğretim programını ve takvimini inceleyerek karara bağlamak, (5) Bir sınava bağlı olmayan fahri akademik ünvanlar vermek ve fakülte kurullarının bu konudaki önerilerini karara bağlamak, (6) Fakülte kurulları ile rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul kurullarının kararlarına yapılacak itirazları inceleyerek karara bağlamak, (7) Üniversite yönetim kuruluna üye seçmek, (8) Bu kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır. Üniversite Yönetim Kurulu: Madde 15 – a. Kuruluş ve işleyişi: Üniversite yönetim kurulu; rektörün başkanlığında dekanlardan, üniversiteye bağlı değişik öğretim birim ve alanlarını temsil edecek şekilde senatoca dört yıl için seçilecek üç profesörden oluşur. Rektör gerektiğinde yönetim kurulunu toplantıya çağırır. Rektör yardımcıları oy hakkı olmaksızın yönetim kurulu toplantılarına katılabilirler. b. Görevleri: Üniversite yönetim kurulu idari faaliyetlerde rektöre yardımcı bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar: (1) Yükseköğretim üst kuruluşları ile senato kararlarının uygulanmasında, belirlenen plan ve programlar doğrultusunda rektöre yardım etmek, (2) Faaliyet plan ve programlarının uygulanmasını sağlamak; üniversiteye bağlı birimlerin önerilerini dikkate alarak yatırım programını, bütçe tasarısı taslağını incelemek ve kendi önerileri ile birlikte rektörlüğe, vakıf üniversitelerinde ise mütevelli heyetine sunmak, [16] (3) Üniversite yönetimi ile ilgili rektörün getireceği konularda karar almak, (4) Fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim kurullarının kararlarına yapılacak itirazları inceleyerek kesin karara bağlamak, (5) Bu kanun ile verilen diğer görevleri yapmaktır. Fakülte Organları Dekan: Madde 16 – a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir. Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde,gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir. Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır. Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır. b. Görev, yetki ve sorumlulukları: (1) Fakülte kurullarına başkanlık etmek, fakülte kurullarının kararlarını uygulamak ve fakülte birimleri arasında düzenli çalışmayı sağlamak, (2) Her öğretim yılı sonunda ve istendiğinde fakültenin genel durumu ve işleyişi hakkında rektöre rapor vermek, (3) Fakültenin ödenek ve kadro ihtiyaçlarını gerekçesi ile birlikte rektörlüğe bildirmek, fakülte bütçesi ile ilgili öneriyi fakülte yönetim kurulunun da görüşünü aldıktan sonra rektörlüğe sunmak, (4) Fakültenin birimleri ve her düzeydeki personeli üzerinde genel gözetim ve denetim görevini yapmak, (5) Bu kanun ile kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır. Fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayını faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerin gözetim ve denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derecede sorumludur. Fakülte Kurulu: Madde 17 – a. Kuruluş ve işleyişi: Fakülte kurulu, dekanın başkanlığında fakülteye bağlı bölümlerin başkanları ile varsa fakülteye bağlı enstitü ve yüksekokul müdürlerinden ve üç yıl için fakültedeki profesörlerin kendi aralarından seçecekleri üç, doçentlerin kendi aralarından seçecekleri iki, doktor öğretim üyelerinin kendi aralarından seçecekleri bir öğretim üyesinden oluşur. [17] Fakülte kurulu normal olarak her yarı yıl başında ve sonunda toplanır. Dekan gerekli gördüğü hallerde fakülte kurulunu toplantıya çağırır. b. Görevleri: Fakülte kurulu akademik bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar: (1) Fakültenin, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri ve bu faaliyetlerle ilgili esasları, plan, program ve eğitim - öğretim takvimini kararlaştırmak, (2) Fakülte yönetim kuruluna üye seçmek, (3) Bu kanunla verilen diğer görevleri yapmaktır. Fakülte Yönetim Kurulu: Madde 18 – a. Kuruluş ve işleyişi: Fakülte yönetim kurulu, dekanın başkanlığında fakülte kurulunun üç yıl için seçeceği üç profesör, iki doçent ve bir doktor öğretim üyesinden oluşur. [18] Fakülte yönetim kurulu dekanın çağırısı üzerine toplanır. Yönetim kurulu gerekli gördüğü hallerde geçici çalışma grupları, eğitim - öğretim koordinatörlükleri kurabilir ve bunların görevlerini düzenler. b. Görevleri: Fakülte yönetim kurulu, idari faaliyetlerde dekana yardımcı bir organ olup aşağıdaki görevleri yapar: (1) Fakülte kurulunun kararları ile tespit ettiği esasların uygulanmasında dekana yardım etmek, (2) Fakültenin eğitim - öğretim, plan ve programları ile takvimin uygulanmasını sağlamak, (3) Fakültenin yatırım, program ve bütçe tasarısını hazırlamak, (4) Dekanın fakülte yönetimi ile ilgili getireceği bütün işlerde karar almak, (5) Öğrencilerin kabulü, ders intibakları ve çıkarılmaları ile eğitim - öğretim ve sınavlara ait işlemleri hakkında karar vermek, (6) Bu kanunla verilen diğer görevleri yapmaktır. Enstitüler Organlar: Madde 19 – a. Enstitünün organları, enstitü müdürü, enstitü kurulu ve enstitü yönetim kuruludur. b. Enstitü müdürü, üç yıl için ilgili fakülte dekanının önerisi üzerine rektör tarafından atanır. Rektörlüğe bağlı enstitülerde bu atama doğrudan rektör tarafından yapılır. Süresi biten müdür tekrar atanabilir. Müdürün, enstitüde görevli aylıklı öğretim elemanları arasından üç yıl için atayacağı en çok iki yardımcısı bulunur. Müdüre vekalet etme veya müdürlüğün boşalması hallerinde yapılacak işlem, dekanlarda olduğu gibidir. Enstitü müdürü, bu kanun ile dekanlara verilmiş olan görevleri enstitü bakımından yerine getirir. c. Enstitü kurulu, müdürün başkanlığında, müdür yardımcıları ve enstitüyü oluşturan ana bilim dalı başkanlarından oluşur. d. Enstitü yönetim kurulu, müdürün başkanlığında, müdür yardımcıları, müdürce gösterilecek altı aday arasından enstitü kurulu tarafından üç yıl için seçilecek üç öğretim üyesinden oluşur. e. Enstitü kurulu ve enstitü yönetim kurulu, bu kanunla fakülte kurulu ve fakülte yönetim kuruluna verilmiş görevleri enstitü bakımından yerine getirirler. Yüksekokullar Organlar: Madde 20 – a. Yüksekokulların organları, yüksekokul müdürü, yüksekokul kurulu ve yüksekokul yönetim kuruludur. b. Yüksekokul müdürü, üç yıl için ilgili fakülte dekanının önerisi üzerine rektör tarafından atanır. Rektörlüğe bağlı yüksekokullarda bu atama doğrudan rektör tarafından yapılır. Süresi biten müdür tekrar atanabilir. Müdürün okulda görevli aylıklı öğretim elemanları arasından üç yıl için atayacağı en çok iki yardımcısı bulunur. Müdüre vekalet etme veya müdürlüğün boşalması hallerinde yapılacak işlem, dekanlarda olduğu gibidir. Yüksekokul müdürü, bu kanun ile dekanlara verilmiş olan görevleri yüksekokul bakımından yerine getirir. c. Yüksek okul kurulu, müdürün başkanlığında, müdür yardımcıları ve okulu oluşturan bölüm veya ana bilim dalı başkanlarından oluşur. d. Yüksekokul yönetim kurulu; müdürün başkanlığında, müdür yardımcıları ile müdürce gösterilecek altı aday arasından yüksekokul kurulu tarafından üç yıl için seçilecek üç öğretim üyesinden oluşur. e. Yüksekokul kurulu ve yüksekokul yönetim kurulu, bu kanunla fakülte kurulu ve fakülte yönetim kuruluna verilmiş görevleri yüksekokul bakımından yerine getirirler. Bölüm: Madde 21 – Bir fakülte ya da yüksekokulda, aynı veya benzer nitelikte eğitim - öğretim yapan birden fazla bölüm bulunamaz. Bölüm, bölüm başkanı tarafından yönetilir. Bölüm başkanı; bölümün aylıklı profesörleri, bulunmadığı takdirde doçentleri, doçent de bulunmadığı takdirde doktor öğretim üyeleri arasından fakültelerde dekanca, fakülteye bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine dekanca, rektörlüğe bağlı yüksekokullarda müdürün önerisi üzerine rektörce üç yıl için atanır. Süresi biten başkan tekrar atanabilir. [19] Bölüm başkanı, görevi başında bulunamayacağı süreler için öğretim üyelerinden birini vekil olarak bırakır. Herhangi bir nedenle altı aydan fazla ayrılmalarda, kalan süreyi tamamlamak üzere aynı yöntemle yeni bir bölüm başkanı atanır. Bölüm başkanı, bölümün her düzeyde eğitim - öğretim ve araştırmalarından ve bölüme ait her türlü faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden sorumludur. BEŞİNCİ BÖLÜM Öğretim Elemanları Öğretim üyelerinin görevleri: Madde 22 – a. Yükseköğretim kurumlarında ve bu kanundaki amaç ve ilkelere uygun biçimde önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim - öğretim ve uygulamalı çalışmalar yapmak ve yaptırmak, proje hazırlıklarını ve seminerleri yönetmek, b. Yükseköğretim kurumlarında, bilimsel araştırmalar ve yayımlar yapmak, c. İlgili birim başkanlığınca düzenlenecek programa göre, belirli günlerde öğrencileri kabul ederek, onlara gerekli konularda yardım etmek, bu kanundaki amaç ve ana ilkeler doğrultusunda yol göstermek ve rehberlik etmek, d. Yetkili organlarca verilecek görevleri yerine getirmek , e. Bu kanunla verilen diğer görevleri yapmaktır. Doktor Öğretim Üyesi: [20] Madde 23 – (Değişik: 22/2/2018-7100/4 md.) a) Yükseköğretim kurumlarında açık bulunan doktor öğretim üyesi kadroları rektörlükçe ilan edilir. İlan edilen bu kadrolara fakültelerde dekan; diğer birimlerde müdürler, biri o birimin yöneticisi biri de o yükseköğretim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür yönetim kurullarının görüşünü aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır. Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler. b) Doktor öğretim üyeliğine atanabilmek için, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekir. c) Yükseköğretim kurumları, doktor öğretim üyesi kadrosuna atama için Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Doçentlik ve atama: [21] Madde 24 – (Değişik: 22/2/2018-7100/5 md.) a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır: [22] (1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak. (2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek. (3) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek yeterli sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak. b) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir. Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. (Değişik cümle: 15/4/2020-7243/2 md.) Jüri üyelikleri, jüri, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu ilgililere elektronik ortamda erişime açılır ve bu bilgiler, erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. c) Üniversitelerarası Kurulca yeterli yayın ve çalışmaya sahip olduğuna karar verilen adaya doçentlik unvanı verilir. ç) Doçentlik başvurularında adayların yayın ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. d) Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır. e) Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar. Doçentliğe atama: Madde 25 – (Mülga: 22/2/2018-7100/6 md.) Profesörlüğe yükselme ve atama: Madde 26 – (Değişik: 18/6/2008-5772/6 md.) a) Profesörlüğe yükseltilerek atamada; 1) Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, 2) Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir. Yukarıdaki (2) numaralı bentteki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir. Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. b) Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için: 1) Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir. 2) Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar. c) Profesörlüğe yükseltilerek atanan kişi, bir başka yükseköğretim kurumunda veya bir başka bilim dalında boş bulunan profesörlük kadrosuna, ancak (a) ve (b) fıkralarında belirtilen esas ve usullere uygun olarak atanabilir. Yabancı ülkelerde alınan doçentlik ünvanı: Madde 27 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/12 md.) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını kazandıktan veya sanat dallarında belirli süre çalıştıktan sonra yabancı ülkelerde doçentlik unvanını veya yetkisini almış olanlardan, en az iki yıl bu unvan ve yetki ile yabancı ülkelerdeki öğretim ve araştırma kurumlarında çalışmış olanların bu unvanlarının Türkiye'de geçerli sayılması Üniversitelerarası Kurul kararıyla olur. Bunun için başvuran adayın çalıştığı yabancı ülkelerdeki yükseköğretim kurumunun, Türk yükseköğretim kurumu düzeyinde olduğunun Üniversitelerarası Kurulca belirlenmesi gerekir. Yabancı ülkelerde alınan profesörlük ünvanı: Madde 28 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/13 md.) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını kazandıktan veya sanat dallarında belirli süre çalıştıktan sonra yabancı ülkelerde profesörlük unvanını veya yetkisini almış olanlardan en az iki yıl bu unvan ve yetki ile yabancı ülkelerde öğretim ve araştırma kurumlarında çalışmış olanların bu unvanlarının Türkiye'de geçerli sayılması Üniversitelerarası Kurul kararıyla olur. Bunun için başvuran adayın çalıştığı yabancı ülkelerdeki yükseköğretim kurumunun, Türk yükseköğretim kurumu düzeyinde olduğunun Üniversitelerarası Kurulca belirlenmesi gerekir. Unvanların korunması: Madde 29 – Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar. Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek ya da işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak profesörlük, doçentlik veya doktor öğretim üyesi unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar. [23] Emeklilik yaş haddi: Madde 30 – Öğretim üyelerinin görevleri ile ilişkilerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 67 yaşını doldurdukları tarihtir. (Ek fıkra: 18/6/2017-7033/14 md.) Geçici 55 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, yaş haddini dolduracakları tarihten önce başvurmuş olup sözleşme tarihi itibarıyla öğretim üyesi kadrolarında bulunanlardan yükseköğretim kurumlarınca belirlenen bölüm ve programlarda görevlerinde kalmalarında fayda görülenler, yükseköğretim kurumunun teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile emeklilik yaş hadlerini doldurdukları tarihten itibaren, yetmiş beş yaşını geçmemek üzere emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanıncaya kadar birer yıllık sürelerle sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. Bunlarla, net tutarı, en son bulundukları kadroları için öngörülmüş olan gösterge, ek gösterge, taban ve kıdem aylıkları, üniversite ödeneği, yükseköğretim tazminatı, eğitim öğretim ödeneği, geliştirme ödeneği, makam ve görev tazminatları ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinde belirlenmiş olan ek ödemenin toplamından ilgili mevzuatı uyarınca vergi ve diğer kesintiler yapıldıktan sonra kalan net tutarı geçmemek üzere belirlenecek ücret üzerinden sözleşme yapılır. Bunların sigortalılık veya iştirakçilik ilişkisi önceki kadro unvanları esas alınmak suretiyle devam ettirilir. Öğretim üyelerinin tabi olduğu yasak, ödev ve sorumluluklar ile disipline ilişkin hükümler bu şekilde çalıştırılanlar hakkında da uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Öğretim görevlileri: Madde 31 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/14 md.) Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim - öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tanınmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/3 md.) Meslek yüksekokullarının Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen uzmanlık alanlarına başvuracak olanlar hariç olmak üzere öğretim görevlisi kadrosuna başvuracak adaylarda en az tezli yüksek lisans derecesine sahip olmak şartı aranır. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir. [24] Okutmanlar: Madde 32 – (Mülga: 22/2/2018-7100/6 md.) (…) [25] Araştırma görevlileri: [26] Madde 33 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/16 md.) a) (Değişik: 12/8/1986 - KHK 260/3 md.) Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/4 md.) Araştırma görevlisi kadrosuna başvurabilmek için sınavın yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak gerekir. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. (Ek cümle: 21/4/2005 – 5335/10 md.) Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler. Lisans üstü eğitim - öğretim için yurt dışına gönderilecek araştırma görevlileri ile ilk defa bu amaçla bu göreve atanacaklarda aranacak nitelikler ve diğer hususlar Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir. (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/23 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/2/1992 tarihli ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994-KHK-527/16 md.) Lisansüstü eğitim - öğretim için yurtdışına gönderilecek araştırma görevlileri hakkında yukarıdaki atama süresi ile ilgili hüküm uygulanmaz. Bu gibilerin öğrenim ücretleri ve yollukları dahil her çeşit sosyal ve diğer giderleri bağlı bulundukları üniversitelerin personel giderleri içerisinde açılacak özel tertipden ödenir. Lisansüstü eğitim - öğretim için yurt dışına gönderilen araştırma görevlileri kadrolarında bırakılırlar ve (Burslu gidenlerin biryılı aşan süreleri ile şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kurumlarınca kendilerine aylıksız izin verilmesi uygun görülenler hariç) aylık ve diğer her türlü ödemelerin kanuni kesintilerin sonra kalan net tutarının % 60'ını kurumlarından alırlar. Bunlardan kurumlarınca gönderilenlere, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun hükümlerine göre aynı ülkede bulunan öğrencilere verilen tahsisat tutarında ayrıca ödeme yapılır. Burslu gidenlerin aldıkları burs miktarları bu miktarın altında ise aradaki fark kurumlarınca kendilerine ayrıca ödenir. Bunların okul ücretleri ile eğitim ve öğretime başlayabilmeleri için zorunlu olan kurs ücretleri karşılanır. Kitap ve kırtasiye bedelleri ile diğer eğitim ve öğretim giderlerini karşılamak için her yıl Mart ve Eylül aylarında iki eşit taksitte ödenmek üzere birer aylıkları tutarında ek ödenek verilir. b) (Mülga: 22/2/2018-7100/7 md.) c) (Mülga: 22/2/2018-7100/7 md.) d) (Mülga: 22/2/2018-7100/7 md.) e) (Mülga: 22/2/2018-7100/7 md.) Yabancı uyruklu öğretim elemanları: Madde 34 - Yükseköğretim kurumlarında, sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanları, ilgili fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurulunun önerisi ve üniversite yönetim kurulunun uygun görüşü üzerine rektör tarafından atanırlar. Bunlar, öğretim görevleri bakımından, bu kanunda aylıklı öğretim elemanları için konulmuş olan hükümlere tabidirler. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/17 md.) Yabancı uyruklu öğretim elemanlarının bu şekilde at anmaları veya görevlendirilmeleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Cumhurbaşkanı kararını gerektiren hükümlerine tabi olmadan, Yükseköğretim Kurulunca verilecek ön izni müteakip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınacak çalışma izni neticesinde ilgili üniversitesi ile sözleşmesi yapılır. [27] [28] (Ek fıkra: 2/7/2018-KHK-703/43 md.) (İptal üçüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden Düzenlenen fıkra:18/6/2025-7551/7 md.) Bu madde ve 2914 sayılı Kanunun 16 ncı maddesine göre yükseköğretim kurumlarında sözleşme ile görevlendirilecek yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısı, dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının %2’sini geçemez. Bu kapsamdaki yabancı uyruklu öğretim elemanının yükseköğretim kurumları itibarıyla dağılımı, isim, ücret ve sözleşme örneğinin vizesi, sözleşme süresinin uzatılması ve sona erdirilmesi Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır. Öğretim elemanı yetiştirme: Madde 35 – Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. (Ek fıkra: 17/8/1983 - 2880/18 md.) Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/26 md.) Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır. ALTINCI BÖLÜM Çalışma ve Denetim Çalışma esasları: Madde 36 – (Değişik: 21/1/2010-5947/3 md.) Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar. (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 16/7/2010 tarihli ve E.: 2010/29, K.: 2010/90 sayılı Kararı ile.) Öğretim elemanının görevi ile bağlantılı olarak verdiği hizmetin karşılığında telif ücreti adıyla bir bedel tahsil etmesi halinde 58 inci madde hükümleri uygulanır. (Değişik üçüncü fıkra: 22/2/2018-7100/8 md.) Öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu yükseköğretim kurumunda haftada asgari on saat ders vermekle yükümlüdür. Öğretim görevlisi ise haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlüdür. Ancak yükseköğretim kurumlarının uygulamalı birimlerinde görev yapacak olan öğretim görevlileri için ders yükü aranmaz ve bunlara ders ücreti ödenmez. Doktora çalışmalarını başarı ile tamamlamış, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olan 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamındakiler de dahil olmak üzere uygulamalı birimlerde görev yapan öğretim görevlileri ile araştırma görevlilerine talepleri üzerine ve üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi halinde ders görevi verilebilir. Bu şekilde ders görevi verilen uygulamalı birimlerde görev yapan öğretim görevlileri ile araştırma görevlilerine haftada on iki saati aşan ders görevleri için haftada on saate kadar 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde öğretim görevlileri için belirlenmiş olan ek ders ücreti, gösterge rakamı üzerinden ek ders ücreti ile sınav ücreti ödenir. [29] Öğretim elemanlarının, ders dışındaki uygulama, seminer, proje, bitirme ödevi ve tez danışmanlıklarının kaç ders saatine karşılık geldiği; kendi üniversitesi dışındaki devlet veya vakıf üniversitelerine bağlı yükseköğretim kurumlarında haftada verebileceği azami ders saatleri ve uzaktan öğretim programlarında verdikleri derslerin örgün öğretim programlarında verilen kaç ders saatine tekabül ettiği Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Rektör, rektör yardımcısı, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin ders verme yükümlülüğü yoktur. Başhekimler, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları ve bölüm başkanları, bu madde hükümlerine göre haftada asgari beş saat ders vermekle yükümlüdür. (Ek fıkra : 8/8/2011-KHK-650/40 md.; İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 2/1/2014-6514/11 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin hükümlerine tabi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on beş katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversiteler, bu oranlara tabi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edebilir. Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine tabidir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idari görev alamaz; akademik birim yöneticiliği (…) [30] seçimlerinde oy kullanamaz. Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir. (Ek fıkra: 2/1/2014-6514/11 md.) Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tabidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde 50’sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri; a) Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz. b) Aylık sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az olamaz. c) Altıncı fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamaz. ç) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak suretiyle hizmet veremez. d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları hâlinde, idari ve disiplin sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla bir yıl, üç yıl içinde tekerrüründe beş yıl süreyle bu kapsamda çalıştırılamaz. (Ek fıkra: 2/1/2014-6514/11 md.) Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların yüzde 20’sini geçmemek üzere yedinci fıkra kapsamında üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile iş birliği yapan özel hastanelerde yüzde 20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş tabibi dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu kapsamdaki ilgili sözleşmesi sona erdirilir ve bunlar bir yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz. Aykırı davranışın üç yıl içinde tekerrüründe ise beş yıl süreyle yeni sözleşme yapma yasağı uygulanır. (Ek fıkra: 2/1/2014-6514/11 md.) Yedinci fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Yükseköğretim Kurulunun onayı ile üniversite yönetim kurulları tarafından belirlenir. Üniversitelerin uygulama alanına yardımı: Madde 37 – Yükseköğretim kurumları dışındaki kuruluş veya kişilerce, üniversite içinde veya hizmetin gerektirdiği yerde, üniversiteler ve bağlı birimlerden istenecek, bilimsel görüş proje, araştırma ve benzeri hizmetler ile üniversitede ve üniversiteye bağlı kurumlarda, hasta muayene ve tedavisi ve bunlarla ilgili tahliller ve araştırmalar üniversite yönetim kurulunca kabul edilecek esaslara bağlı olmak üzere yapılabilir. Bu hususta alınacak ücretler ilgili yükseköğretim kurumunun veya buna bağlı birimin döner sermayesine gelir kaydedilir. Kamu kuruluşları ve vakıflarda görevlendirme: [31] Madde 38 – (Değişik: 29/11/1983 - KHK - 243/46 md.) (Değişik birinci fıkra: 21/1/2010-5947/4 md.) Öğretim elemanları; ilgili kurumların talebi ve kendisinin muvafakati, üniversite yönetim kurulunun uygun görmesi ve rektörün onayı ile ihtiyaç duyulan konularda, özlük işlemleri kendi kurumlarınca yürütülmek kaydıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilenlerin, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumlarındaki aylık ve diğer ödemeler ile öteki hakları devam eder. Yükseköğretim Kurulu, bağlı birimleri ve Üniversitelerarası Kurul ile Adli Tıp Kurumunda görevlendirilenler hariç olmak üzere bu fıkra uyarınca görevlendirilenler döner sermayeden yararlanamaz. (Ek fıkra: 21/1/2010-5947/4 md.) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim ve denetim organlarında görev yapanlar bakımından ayrıca bir görevlendirme kararı aranmaz. Ancak bu görevler, öğretim elemanının bu Kanundan kaynaklanan mesaisini aksatmayacak şekilde yürütülür. Yükseköğretim Kurulunun isteği ve ilgili kamu kuruluşunun onayı ile yükseköğretim kurumları veya birimleri, ilgili adli mercilerin talebi ile adli tıp mevzuatı çerçevesinde adli tıp olaylarında ve diğer adli konularda resmi bilirkişi olarak görevlendirilebilirler. (Değişik: 19/4/1990 - KHK - 422/2 md.; Değiştirilerek kabul: 25/10/1990 - 3670/11 md.) Bu madde uyarınca görevlendirilen öğretim elemanları kendi kurumlarından alacakları aylık ve ödeneklerin yanısıra, görevlendirildikleri kurumda yürüttükleri görev için birinci derecenin dördüncü kademesinde bulunan bir genel müdürün aylık ve ek gösterge rakamlarının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı geçmemek üzere ilgili bakan tarafından tespit edilecek miktarı net olarak ikinci görev aylığı şeklinde ayrıca alırlar. Bunlar görevlendirildikleri kurumlarca kendilerine bu suretle yapılan ödemeleri döner sermayelere yatırmak zorunda değildirler. Bunlara görev yapacakları kurumca bu ödeme dışında başkaca bir ödeme yapılmaz. Yurt içinde ve yurt dışında görevlendirme: Madde 39 – (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/25 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/2/1992 tarihli ve E.1990/22, K.1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/17 md.) Öğretim elemanlarının kurumlarından yolluk almaksızın yurt içinde ve dışında kongre, konferans, seminer ve benzeri bilimsel toplantılarla, bilim ve meslekleri ile ilgili diğer toplantılara katılmalarına, araştırma ve inceleme gezileri yapmalarına, araştırma ve incelemenin gerektirdiği yerde bulunmalarına, bir haftaya kadar dekan, enstitü ve yüksek okul müdürleri, onbeş güne kadar rektörler izin verebilirler. Bu şekilde onbeş günü aşan veya yolluk verilmesini gerektiren veya araştırma ve incelemenin gerektirdiği masrafların üniversite ile buna bağlı birimlerin bütçesinden veya döner sermaye gelirlerinden ödenmesi icabeden durumlarda, ilgili yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı gereklidir. Öğretim elemanları birinci fıkrada ve bu Kanunun 33 üncü maddesinde sayılan yurt dışına gönderilme halleri dışında mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak için Cumhurbaşkanınca üniversiteler itibariyle bir yılı geçmeyecek şekilde her yıl belirlenecek kontenjan ve süreler dahilinde yurt dışına gönderilebilecekleri gibi aynı amaçlarla dış burslara dayanılarak da gönderilebilirler. Belirlenen kontenjanların üniversiteye bağlı birimler arasında dağıtımı üniversite yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı, gönderilme ise ilgili yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı ile olur. Zorunlu hallerde yurt dışında kalma süresi ilgili yönetim kurulunun kararı ve rektörün onayı ile yarısına kadar uzatılabilir. Bunlar hak ve yükümlülükleri bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aynı amaçla yurt dışına gönderilenlerin tabi oldukları hükümlere tabi olurlar. Ancak, bunlara yapılacak ödemenin miktarı Devlet memurlarına yapılacak ödemeyi geçmemek üzere üniversite yönetim kurulunca daha düşük olarak tespit edilebilir. Öğretim elemanlarından kendilerine yurt dışı kuruluşlarınca burs veya ücret sağlananlar, görev yapacakları sürece Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği esaslara göre üniversite yönetim kurulunun kararı ile aylıklı veya aylıksız izinli de sayılabilirler. [32] Gerek birinci fıkraya göre geçici görev yolluğu verilmek suretiyle yurt içinde ve yurt dışında bir yere gönderilenler olsun,gerekse ikinci fıkraya göre gidiş-dönüş yol yevmiyesi ile gideri ödenmek suretiyle yurt dışına gönderilenler olsun, bunlara verilecek yolluk, emsali Devlet memuruna verilen yolluğun aynı olmak üzere genel hükümler çerçevesinde tespit edilir. Geçici görev yolluğu Yükseköğretim Kurumu hesabına gönderilenlere kurum bütçesinden üniversite dışındaki kurum hesabına gönderilenlere ise ilgili kurumun bütçesinden ödenir. (Ek: 14/5/1997- 4249/2 md.) Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Topluluklarındaki Yüksek Öğretim Kurumlarından resmi davet alan öğretim elemanlarına 3 yılı aşmamak ve bütün özlük hakları saklı kalmak üzere üniversite yönetim kurulunun kararı ve Milli Eğitim Bakanlığının onayı ile aylıklı izin verilebilir. (Ek cümle: 24/5/2013- 6487/17 md.) Uluslararası andlaşmalarla kurulan üniversitelerde bu süre beş yıla kadar uzatılabilir. Kurumlararası yardımlaşma: [33] Madde 40 – a. Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri ile öğretim görevlileri bağlı bulundukları fakülte veya yüksekokulda haftalık ders yükünü dolduramadıkları takdirde, kendi üniversitelerinin diğer birimlerinde veya o şehirdeki yükseköğretim kurumlarında ders yükünü doldurmak üzere rektör tarafından görevlendirilebilirler. Ders yükü içindeki çalışmalar karşılığında ek ders ücreti ödenmez. Haftalık ders yükünün üstünde başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilen öğretim elemanlarına görev aldıkları kurum bütçesinden ek ders ücreti ödenir. b. (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/26 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/2/1992 tarihli ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/18 md.) Öğretim üyeleri, ihtiyacı olan üniversitenin isteği ve kendi arzusu üzerine ve ilgili yönetim kurullarının görüşü, rektörün önerisi ile Yükseköğretim Kurulu tarafından, istekte bulunan üniversitenin birimlerinde en az bir eğitim-öğretim yılı için görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirilenlerin kadroları beş yıl süre ile saklı tutulur. Açık bulunan bir öğretim üyeliği kadrosuna yapılacak atamada adayların niteliklerinde eşitlik olduğu durumlarda gelişmekte olan bölgelerdeki yükseköğretim kurumlarında toplam en az beş yıl bu şekilde veya kadrolu olarak hizmet yapan öğretim üyelerine öncelik verilir. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/27 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarına yapılacak görevlendirmeler toplam iki yılı geçemez ve bu şekilde görevlendirilen öğretim üyelerine idari görev verilemez. c. Bu kanun kapsamına girmeyen Millî Savunma Üniversitesi, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile Emniyet Teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı ihtiyacı; bu kurumların tercihan bulundukları şehirlerdeki diğer yükseköğretim kurumlarından koordine sonucu ismen yapacakları istek üzerine, ilgili rektörlüklerce (a) fıkrasındaki esaslara göre karşılanır. d. (Ek:17/9/2004-5234/2 md.) (a) fıkrası uyarınca, kendi üniversitelerinin aynı şehirdeki diğer birimlerinden veya aynı şehirdeki diğer yüksek öğretim kurumlarından görevlendirilebilecek öğretim elemanı bulunmaması halinde, başka şehirlerdeki yüksek öğretim kurumlarından ders vermek üzere görevlendirilen öğretim elemanlarına 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre geçici görev yolluğu ve anılan fıkradaki esaslara göre iki katı ek ders ücreti ödenir. Öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması: Madde 41 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/22 md.) Yükseköğretim Kurulunca; bu kanun kapsamındaki Devlet yükseköğretim kurumlarının, çeşitli bilim ve sanat dallarındaki öğretim üyesi ihtiyaçları ve bu öğretim üyesi ihtiyaçlarının hangi yükseköğretim kurumlarından karşılanacağı, öğretim üyesi mevcutları dikkate alınarak tespit edilir ve ihtiyaçlar karşılanmak üzere ilgili üniversitelere bildirilir. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 28/4/2011 tarihli ve E.: 2009/56, K.: 2011/71 sayılı Kararı ile.) Bu görevlendirmeler bir yarı yıldan az, dört yarı yıldan fazla olmamak üzere kadroları kendi üniversitelerinde kalmak kaydıyla yapılır. Bu madde hükümlerine göre veya 40 ıncı maddenin (b) fıkrası hükmüne göre yapılan görevlendirmelerde tebligat, işten ayrılma, mehil müddeti ve işe başlama konularında Devlet memurlarına ilişkin hükümler uygulanır. Bu madde veya bu Kanunun 40 ıncı maddesinin (b) fıkrası hükümlerine göre yapılan görevlendirmelerde, görevlendirme kararında görev süreleri belirtilir. Bunlara özlük hakları kurumlarında devam etmek kaydıyla görev yapacağı kurumun bulunduğu yer ve özelliklerine göre o kurum kadrolarında çalışanların yararlandıkları ödenek ve diğer haklar ve 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre geçici görev yolluğu, görev yapacağı üniversite bütçesinden ödenir. Bu maddede veya bu Kanunun 40 ıncı maddesinin (b) fıkrasında belirtildiği şekilde görevlendirildikleri kendilerine tebliğ edilenlerden kanuni süresi içinde göreve başlamayanlar istifa etmiş sayılır. Bu şekilde istifa etmiş sayılanlar, bu hizmeti yerine getirmedikçe herhangi bir yükseköğretim kurumunda yeniden görevlendirilemezler ve diğer kamu kuruluşlarında çalıştırılamazlar. Bilimsel denetim: Madde 42 – Kurumlariçi Bilimsel Denetim: a. Öğretim elemanlarının bilimsel yönden denetlenmeleri, onların eğitim - öğretim, bilimsel araştırma, yayım, seminer, klinik ve uygulama faaliyetleri üzerinde olur. b. Her öğretim yılı sonunda, bölüm başkanı bölümün geçmiş yıldaki eğitim - öğretim ve araştırma faaliyeti ile, gelecek yıldaki çalışma planını belirten bir raporu bağlı bulunduğu dekana sunar. Dekan bu rapora kendi kanaatini de ekleyerek, rektöre gönderir. Rektör rapor ve görüşleri değerlendirerek, gerekli tedbirleri alır ve yetersizlik ile ilgili kararlarını Yükseköğretim Kuruluna bildirir. Enstitü ve yüksekokul müdürü raporunu bağlı olduğu rektör veya dekana gönderir. c. Her öğretim elemanı, bilimsel araştırmalarının, yayınlarının ve verdiği dersleriyle yönettiği seminerlerin ve uygulamaların listesini, yurt içinde ve dışında yapılan bilimsel kongrelerdeki tebliğlerin birer örneğini, bağlı bulunduğu birim yöneticisinin aracılığıyla rektörlüğe sunmak zorundadır. Yayımlanmayan eserlerin daktilo ile yazılmış birer kopyası verilir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun eser sahibine tanıdığı haklar saklıdır. d. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/23 md.) Öğretim elemanlarının bilimsel yayınları için üniversitelerde ve Yükseköğretim Kurulunda özel arşiv tutulur. YEDİNCİ BÖLÜM Öğretim ve Öğrenciler Lisans düzeyinde öğretim: Madde 43 – Yükseköğretim, harca tabi olup bu kanunda belirlenen amaç ve ana ilkelere göre aşağıdaki şekilde düzenlenir. a. Yükseköğretim kurumlarında, kuruluş özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre yapılan eğitim - öğretim ve buna dayalı olarak verilen diplomalarla ilgili esaslar her üniversitece hazırlanacak öğretim ve sınav yönetmeliğinde belirtilir. b. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/24 md.) Aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim - öğretim yapan üniversitelerde, eğitim - öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususu Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine; öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tespiti Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak, Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir. c. Yükseköğretim kurumları, örgün, yaygın ve açık öğretim yöntemleri ile her türlü eğitim - öğretim yapabilirler. d) (Ek: 21/4/2005 – 5335/10 md.) Yükseköğretim kurumları, yurt dışındaki yükseköğretim kurumları ve diğer kuruluşlarla işbirliği tesis ederek ön lisans ve lisans programları da dahil olmak üzere uluslararası ortak eğitim ve öğretim programları yürütebilirler. Bu tür eğitim ve öğretim programlarının öğrenci girişi, müfredat, sınav ve değerlendirme esasları ve mezuniyet şartları dahil, işleyişine ilişkin usûl ve esaslar Yükseköğretim Kurulunun çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu eğitim ve öğretim programlarına kayıtlı öğrencilerden alınacak öğrenim ücretleri, gelir ve giderleri ile harcama usûl ve esasları Maliye Bakanlığının olumlu görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. [34] Diploma alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar: [35] Madde 44 – (Değişik: 13/2/2011-6111/171 md.) a. Yükseköğretim kurumlarının önlisans, lisans ve lisansüstü düzeyindeki diploma programlarına kayıtlı öğrenciler, bu madde hükümlerine göre belirlenen ders kredileri ve diğer yükümlülükleri başarı ile tamamlamaları halinde; önlisans, lisans, yüksek lisans veya doktora diploması alır. Ders kredileri, Yükseköğretim Kurulunca ilgili programın yer aldığı diploma düzeyi ve alan için yükseköğretim yeterlilikler çerçevesine göre belirlenen kredi aralığı ve öğrencilerin çalışma saati göz önünde tutularak yükseköğretim kurumlarının senatoları tarafından belirlenir. İlgili diploma programını bitiren öğrencinin kazanacağı bilgi, beceri ve yetkinliklere o dersin katkısını ifade eden öğrenim kazanımları ile açıkça belirlenmiş teorik veya uygulamalı ders saatleri ve öğrenciler için öngörülen diğer faaliyetler için gerekli çalışma saatleri de göz önünde bulundurularak yükseköğretim kurumlarının senatoları tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde ders kredileri hesaplanır. b. Yükseköğretim kurumlarında, öğretim faaliyetlerinin üç dönemi aşmamak üzere yıl içinde kaç döneme ayrılarak sürdürüleceği; her bir dönemde alınması gereken asgari ve azami kredi miktarları; her bir diploma programının diplomayı almayı hak eden kişiye kazandıracağı bilgi, beceri ve yetkinliklerin neler olacağı ve bunların ölçme ve değerlendirmelerinin nasıl yapılacağı; hazırlık sınıfı veya başka yollarla yabancı dil yeterliliğinin nasıl kazandırılacağı ve yabancı dil bilgi düzeyinin nasıl ölçüleceği; kayıt, devam, uygulama, tez ve teorik ders içerikleri, ön şartlı dersler, sınav çeşitleri ve bunların ders başarı notuna katkısı; öğrencilerin mezuniyet sonrası istihdamına ilişkin olarak bilgi, görüş ve tecrübelerine ihtiyaç duyulan kişileri ifade eden dış paydaşların diploma programlarına ilişkin değerlendirmelerinin alınması; diğer yurt içi ve yurt dışı yükseköğretim kurumlarından alınan derslerin kredilerinin intibakının sağlanması; ilgili programın tamamlanmasına yönelik önceden kazanılmış yeterliliklerin tanınması; farklı diploma programlarından bazı derslerin alınmasıyla yandal veya çift anadal yapılması; diploma alınabilmesi için, uygulama, teorik, uzaktan veya açıköğretim özellikleri ile (…) [36] (…) [37] eğitim-öğretimin devamına ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulunun bu konularda belirlediği temel ilkelere uygun olarak yükseköğretim kurumları senatoları tarafından belirlenir. c. (Değişik: 19/11/2014-6569/28 md.) Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. Azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilmez. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile dört yıl üst üste katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilebilir. Yatay geçiş ve çift ana dal eğitiminin usul ve esasları ile azami öğrenim süreleri, lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim süreleri Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Öğretim dili tamamen Türkçe olan programlarda mesleki yabancı dil dersleri dışında zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfı açılamaz; ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile isteğe bağlı olarak yabancı dil hazırlık sınıfı eğitimi verilebilir; bu hazırlık sınıfında başarılı olamayan öğrencilerin ilişikleri kesilmez ve eğitimlerine devam ederler. Öğretim dili tamamen veya kısmen yabancı dil olan programların hazırlık sınıfını iki yıl içinde başarı ile tamamlayamayan öğrencilerin programdan ilişiği kesilir. Öğretim dili tamamen veya kısmen yabancı dil olan programların hazırlık sınıfından ilişiği kesilen öğrenciler kendi yükseköğretim kurumlarında öğretim dili Türkçe olan eşdeğer bir programa kayıt yaptırabilirler. Ayrıca bu öğrenciler, kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumunda eşdeğer program bulunmaması hâlinde talep etmeleri durumunda Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere kayıt yaptırdığı yıl itibarıyla, öğrencinin üniversiteye giriş puanının, yerleştirileceği programa kayıt yaptırmak için aranan taban puanından düşük olmaması şartıyla öğretim dili Türkçe olan programlardan birine merkezî olarak yerleştirilebilirler. Ancak bu süreler sonunda kayıtlı olduğu öğretim kurumundan mezun olabilmek için son sınıf öğrencilerine, başarısız oldukları bütün dersler için iki ek sınav hakkı verilir. Bu sınavlar sonunda başarısız ders sayısını beş derse indirenlere bu beş ders için üç yarıyıl, ek sınavları almadan beş derse kadar başarısız olan öğrencilere dört yarıyıl (sınıf geçme esasına göre öğretim yapılan kurumlarda iki öğretim yılı); bir dersten başarısız olanlara ise öğrencilik hakkından yararlanmaksızın sınırsız, başarısız oldukları dersin sınavlarına girme hakkı tanınır. İzledikleri programdan mezun olmak için gerekli bütün derslerden geçer not aldıkları hâlde yönetmeliklerinde başarılı sayılabilmeleri için öngörülen not ortalamalarını sağlayamamaları sebebiyle ilişikleri kesilme durumuna gelen son dönem (sınıf geçme esasına göre öğretim yapılan kurumlarda son sınıf) öğrencilerine not ortalamalarını yükseltmek üzere diledikleri derslerden sınırsız sınav hakkı tanınır. Bunlardan uygulamalı, uygulaması olan ve daha önce alınmamış dersler dışındaki derslere devam şartı aranmaz. Açılacak sınavlara, üst üste veya aralıklı olarak toplam üç eğitim-öğretim yılı hiç girmeyen öğrenci, sınırsız sınav hakkından vazgeçmiş sayılır ve bu haktan yararlanamaz. Sınırsız hak kullanma durumunda olan öğrenciler sınava girdiği ders başına öğrenci katkı payını/öğrenim ücretini ödemeye devam ederler. Ancak bu öğrenciler, sınav hakkı dışındaki diğer öğrencilik haklarından yararlanamazlar. (Değişik cümle: 15/4/2020-7243/6 md.) Açık öğretim öğrencileri, katkı payı veya öğrenim ücretini ödemeleri ve her dönem başında kayıtlarını yenilemeleri koşuluyla bu sürelerle kısıtlı değildir. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/6 md.) Açık öğretim sisteminde üst üste dört dönem bu koşulları yerine getirmeyen öğrencinin ilgili programdan ilişiği kesilir. Derslere devam yükümlülüklerini yerine getirdikleri hâlde, yıl içi ve yıl sonu sınav yükümlülüklerini bu maddede belirtilen hükümlere uygun olarak yerine getiremedikleri için öğretim kurumları ile ilişiği kesilen hazırlık sınıfı ve birinci sınıfta en fazla bir dersten, ara sınıflarda ise en fazla üç dersten başarısız olan öğrencilere üç yıl içinde kullanacakları üç sınav hakkı, not ortalamasını tutturamadıkları için hazırlık sınıfı dâhil ara sınıflarda da sene kaybeden öğrencilere diledikleri üç dersten bir sınav hakkı verilir. Sınav hakkı verilenler, yıl içi veya yıl sonu sınavı olduğuna bakılmaksızın başvurmaları hâlinde üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinin her eğitim-öğretim yılı başında açacakları sınavlara alınırlar. Sınavların sonunda sorumlu oldukları tüm dersleri başaranların kayıtları yeniden yapılır ve öğrenimlerine kaldıkları yerden devam ederler. Bu durumda olan öğrencilerin sınavlara girdikleri süre, öğrenim süresinden sayılmaz. Bu sınavlara katılan öğrenciler öğrencilik haklarından hiçbir şekilde yararlanamazlar. ç. Bir yılda üç dönem öğretim veren yükseköğretim kurumlarında öğretim elemanlarının bu Kanunun 36 ncı maddesinde belirlenen haftalık zorunlu ders yükleri, sadece iki dönem için aranır. Tez danışmanlıkları hariç, üçüncü dönemde de ders vermeleri halinde, bu derslerle ilgili olarak kendilerine ek ders ücreti ödenir. d. Yeterlilik, seviye tespit veya ders başarılarını ölçen tüm sınavlar, kağıt ortamında ve eş zamanlı olarak yapılabileceği gibi, alan ve zorluk düzeyine göre tasnif edilerek güvenli biçimde saklanan bir soru bankasından, her bir adaya farklı zamanlarda farklı soru sorulmasına izin verecek şekilde elektronik ortamda da yapılabilir. Sınavlarda sorulacak soruların hazırlanması, soru bankasının oluşturulması ve şifrelenmesi, sınav sorularının kağıt ortamında veya elektronik ortamda saklanması ile sınav güvenliğinin sağlanmasına ilişkin ilkeler Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. e. Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü önlisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin hazırlanması, sınavlarının yapılma şekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Uzaktan öğretim programı kapsamında yükseköğretim kurumlarında ders veren öğretim elemanlarına, haftalık 10 saati geçmemek üzere verdikleri ders başına, 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin beş katını geçmemek üzere yükseköğretim kurumları yönetim kurulunca belirlenecek tutarda ek ders ücreti ödenir. Ders malzemelerinin hazırlanması, derse kaydolan öğrenci sayısı, dersin canlı veya kayıttan verilmesi, öğrencilerin sorularına verilen cevaplar, ödev veya uygulamaların değerlendirilmesi için harcanan süreler ile uzaktan öğretimle verilen derslere katılan öğrenci sayısı esas alınarak öğretim elemanlarına yapılacak ek ders ücreti ile ders malzemelerinin hazırlanmasında veya dersin yürütülmesinde fiilen katkıda bulunanlara yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Ancak, yukarıda belirtilen her türlü ödemelerin toplamı uzaktan öğretim için yatırılan toplam öğrenim ücretinin yüzde yetmişini geçemez. Uzaktan öğretim için yatırılan öğrenim ücretinin bu fıkraya göre yapılan ödemeler sonrası kalan kısmı ile elektronik ortamda veya internet ortamında sunulan uzaktan öğretim materyalinden elde edilen gelirler, ilgili birimin veya yükseköğretim kurumunun mal ve hizmet alımlarında kullanılır. Senato tarafından uygun görülmesi halinde, birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bazı dersler, sadece uzaktan öğretim yoluyla verilebilir. Ancak bu şekilde verilen dersler için öğrencilerden ilave bir ödeme talep edilemez. Birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bir dersin hem örgün öğretim yoluyla hem de uzaktan öğretim yoluyla verilmesinin senato tarafından uygun görülmesi halinde; dersi uzaktan öğretim yoluyla almayı tercih eden öğrencilerden, bu Kanunun 46 ncı maddesinin (c) fıkrasına göre belirlenen kredi başına öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti alınır. Dersin uzaktan öğretim yoluyla verilmesinde görev alan öğretim elemanı ve diğer personele, dersi uzaktan öğretim yoluyla almayı tercih eden öğrencilerden alınan öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti toplamının yüzde yetmişini geçmeyecek şekilde bu fıkranın ikinci paragrafına göre ödeme yapılır. Dersleri verecek yeterli öğretim elemanı bulunmayan yükseköğretim kurumlarında uzaktan öğretim yoluyla ders vermek üzere Yükseköğretim Kurulu tarafından görevlendirilen öğretim elemanlarına, ders yükü dikkate alınmaksızın haftalık 10 saati geçmeyecek şekilde 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin dört katını geçmemek üzere ek ders ücreti ödenir. f. Yükseköğretim kurumları ile iş dünyası ve diğer paydaşlar arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla danışma kurulları oluşturulabilir. Danışma kurullarının oluşumu ve görevleri Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Yükseköğretime giriş ve yerleştirme: [38] Madde 45 – (Değişik: 30/3/2012 - 6287/14 md.) Yükseköğretime giriş ve yerleştirme aşağıdaki şekilde yapılır: a. Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılır. b. Yükseköğretim kurumlarına esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî sınavlarla girilir. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınır. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü ikiyüzelli, en büyüğü beşyüz olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülür. Ortaöğretim başarı puanının yüzde onikisi yerleştirme puanı hesaplanırken merkezî sınavdan alınan puana eklenir. c. Ortaöğretim kurumlarını birincilik ile bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra Yükseköğretim Kurulu kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilir. d. (Değişik: 2/12/2016 - 6764/25 md.) Bir mesleğe yönelik program uygulayan liselerin mezunlarının, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek aynı alanda bir önlisans programına yerleşmelerinde, merkezi sınavlardan almış oldukları puanlara bu fıkranın (b) bendine göre hesaplanan ortaöğretim başarı puanı ve bu puanın Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilecek katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak puan eklenir. e. Önlisans mezunları için, ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde onunu geçmeyecek şekilde Yükseköğretim Kurulu kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilir. f. Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılır. g. Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilir. (Ek cümle: 16/2/2016-6676/4 md.) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca tespit edilen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen bilimsel yarışmalarda ilk üçe giren öğrencilerin ilgili dallardaki lisans programlarına yerleştirilmelerinde, merkezi sınavlardan almış oldukları puanlara, bu maddenin (b) bendine göre hesaplanan ortaöğretim başarı puanı ve bu puanın Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilecek katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak puan eklenir. Cari hizmet maliyetinin hesaplanması, öğrenci katkı payları ve öğrenim ücretleri: [39] Madde 46 – (Değişik: 13/2/2011-6111/172 md.) a. Yükseköğretim kurumlarında, öğrenci başına düşen cari hizmet maliyetleri, yükseköğretim programlarının özellikleri göz önüne alınarak Yükseköğretim Kurulunca hesaplanır. Öğrencilerden her bir dönem için birinci öğretimde öğrenci katkı payı, ikinci öğretim ve uzaktan öğretimde ise öğrenim ücreti alınır. Yabancı uyruklu öğrencilerden, birinci veya ikinci öğretim ayırımı yapılmaksızın, her bir dönem için öğrenim ücreti alınır. Devlet tarafından karşılanacak kısım ile birinci öğretim, ikinci öğretim, açık ve uzaktan öğretim öğrencileri tarafından karşılanacak öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretleri, öğrenci başına düşen cari hizmet maliyetleri göz önünde bulundurularak belirlenir. Cari hizmet maliyetinin öğrenciler tarafından karşılanacak kısmı dışında kalan miktarı, Devlet tarafından karşılanır. Devletçe karşılanan kısım cari hizmet maliyetinin yarısından az olamaz. b. Birinci öğretim, ikinci öğretim, açık ve uzaktan öğretim için Yükseköğretim Kurulu tarafından hesaplanan cari hizmet maliyetlerinin Devlet tarafından karşılanacak kısmı, öğrenciler tarafından karşılanacak katkı payları ve öğrenim ücretleri ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, her yıl haziran ayı sonuna kadar Cumhurbaşkanınca belirlenir. Öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretinden muaf tutulacaklar ile yabancı uyruklu öğrencilerden alınacak asgari öğrenim ücretlerinin tutarı Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir. [40] c. (…) [41] bir ders için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti tutarları, her bir dersin kredisinin ilgili dönemde alınması gereken toplam ders kredisine oranlanması sonucu bulunacak katsayının ilgili dönem için belirlenen öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti ile çarpılarak, ilgili yükseköğretim kurumunca dönem başlarında hesaplanır. [42] ç. (Değişik: 27/3/2015-6637/20 md.) Diploma programlarının hazırlık sınıfı eğitimi hariç olmak üzere, iki yıllık ön lisans ve dört, beş ve altı yıllık lisans programlarından bu süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ve öğrenim ücreti alınır. Çift ana dal programında kayıtlı olan öğrencilerden ise diploma programının öğrenim süresi ve ilave bir yıl sonunda bu madde hükümlerine göre katkı payı alınır. Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen öğrenim sürelerinde lisansüstü programlardan mezun olamayan öğrencilerden de bu madde hükümlerine göre katkı payı alınır. d. (Mülga: 19/11/2014-6569/29 md.) e. (Mülga: 19/11/2014-6569/29 md.) f. (Mülga: 19/11/2014-6569/29 md.) g. Öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretleri, ilgili dönem başlarında ödenir. Süresi içinde katkı payı veya öğrenim ücretini ödemeyenler ve mazeretleri ilgili yükseköğretim kurumunun yönetim kurulunca kabul edilmeyenler, o dönem için kayıt yaptıramaz ve öğrencilik haklarından yararlanamaz. Ödeme güçlüğü bulunan birinci öğretim öğrencilerinin ödemesi gereken katkı payının tamamı, talepleri halinde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca katkı kredisi olarak verilebilir. ğ. İkinci öğretimde alınacak öğrenim ücreti, öğrenci cari hizmet maliyetinin yarısından az olamaz. İkinci öğretimde alınacak ücretlerin Cumhurbaşkanınca belirlenecek miktarı öğrencilerin başta beslenme olmak üzere barınma, sağlık, spor, kültür ve diğer sosyal hizmetlerinde kullanılır. [43] h. Hazırlık sınıfı hariç, bulundukları bölümde her bir dönem için belirlenen asgari derslerden başarılı olan ve bu dersleri alan öğrencilerin başarı ortalamasına göre dönem sonu itibariyle yapılacak sıralamada ilk yüzde ona giren ikinci öğretim öğrencileri, bir sonraki dönemde birinci öğretim öğrencilerinin ödeyecekleri öğrenci katkı payı kadar öğrenim ücreti öder. ı. Hazırlık sınıfı hariç, bulundukları bölümde her bir dönem için belirlenen asgari derslerden başarılı olan ve bu dersleri alan öğrencilerin başarı ortalamasına göre dönem sonu itibariyle yapılacak sıralamada ilk yüzde ona giren birinci öğretim öğrencileri, bir sonraki dönemde ödeyecekleri öğrenci katkı payının yarısını öder. i. Öğrenci sosyal tesisleri ile faaliyetlerinden elde edilen gelirler, yükseköğretim kurumlarınca önceki yıllarda basılan süreli ya da süresiz yayınlar ile elektronik ortamda veya internet ortamında sunulan ders materyallerinden elde edilen gelirler, öğrenci katkı payı olarak tahsil edilen gelirler ile diğer gelirler; en geç tahsil edildiği ayın sonuna kadar ilgili yükseköğretim kurumu hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, yükseköğretim kurumu bütçesine öz gelir olarak kaydedilir. Kaydedilen bu tutarlar karşılığı olarak ilgili yükseköğretim kurumu bütçesinde öngörülen ödenekler, gelir gerçekleşmelerine göre kullandırılır. Kaydedilen ödenekler, başta öğrencilerin beslenme, barınma, sağlık, spor, kültür ve diğer sosyal hizmet giderleri olmak üzere, kalkınma planı ve programlarına uygun olarak yükseköğretim kurumunun cari, sermaye, transfer giderleri ile öğrencilerin kısmi zamanlı olarak geçici işlerde çalıştırılmasına ilişkin giderlerinde kullanılır. j. Bu maddeye göre elde edilen gelirlerin en fazla yüzde onu, yükseköğretim kurumu yönetim kurulunun tespit edeceği başarılı ve gelir düzeyi düşük öğrencilerin kitap, kırtasiye ile beslenme ve barınma yardımı ödemelerinde kullanılır. k. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilenler veya burs alma şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarındaki geçici işlerde kısmi zamanlı olarak çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılan öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılan öğrencilere bir saatlik çalışma karşılığı ödenecek ücret, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenmiş olan günlük brüt asgari ücretin dörtte birini geçmemek üzere, yükseköğretim kurumu yönetim kurulu tarafından belirlenir. Kısmi zamanlı çalışma karşılığı ücret ödenmesi, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından verilmekte olan burs veya öğrenim kredisinin kesilmesi veya aynı Kuruma ait yurtlardan yararlanma hakkının kaldırılması sonucunu doğurmaz. Kısmi zamanlı olarak öğrenci çalıştırılmasına ilişkin haftalık çalışma süreleri ile diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. l. (Ek: 18/6/2017-7033/15 md.) Organize sanayi bölgelerinde kurulan meslek yüksekokulları için öğrenci başına ilgili yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten eğitim desteği yapılabilir. Eğitim desteğinin tutarı ve kullanımı ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Sosyal hizmetler: Madde 47 – Faaliyetlerin Düzenlenmesi: a. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/28 md.) Yükseköğretim kurumları, Yükseköğretim Kurulunun yapacağı plan ve programlar uyarınca, öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve bu amaçla bütçe imkanları nispetinde okuma salonları, yataklı sağlık merkezleri, mediko - sosyal merkezleri, öğrenci kantin ve lokantaları açmak, toplantı, sinema ve tiyatro salonları, spor salon ve sahaları, kamp yerleri sağlamakla ve bunlardan öğrencilerin en iyi şekilde yararlanmaları için gerekli önlemleri almakla görevlidirler. b. Yükseköğretim kurumları, özel ve kamu kuruluşları ile işbirliği yaparak mezunlarına iş bulmakta yardımcı olurlar. c. Üniversiteler rehberlik ve psikolojik danışma merkezleri kurar, öğrencilerin kişisel ve ailevi sorunlarını çözümlemeye çalışır. d. Kamu kuruluşları adına, Üniversitelerde okuyacak öğrencilere bu kuruluşlarca verilecek bursların bilim dallarına dağılımı ve sayısı, insangücü ihtiyacı ve öğretim elemanı yetiştirilmesi bakımından, devlet kalkınma planları ilke ve hedeflerine göre Yükseköğretim Kurulu tarafından belirtilir. Burslu öğrencilerin harçları ile laboratuvar, sınav ve diploma masrafları burs kapsamına girer. Ders kitapları ve eğitim-öğretim araçlarının basılıp çoğaltılması: [44] Madde 48 – (Değişik: 26/6/2001 - 4689/1 md.) Üniversitelerde ders kitapları, bilgisayar ve elektronik ortamlarda hazırlanan eğitim-öğretim ve uzaktan öğretim ilkelerine göre oluşturulan her türlü materyal ilgili üniversite veya Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanır ve hazırlattırılır ve öğrencilere uygun bedelle satılır. Ders aracı olarak kullanılan kitap ve her türlü materyali öğretim elemanları kendi hesaplarına bastıramaz ve çoğaltamazlar, bunlar ilgili üniversite tarafından basılır, bastırılır veya çoğaltılır. Ancak, başvurdukları eğitim-öğretim yılı içinde bastırılamayacağı, kurumun yönetim kurulunca yazılı olarak bildirilen kitapları kendilerinin bastırma hakları saklıdır. Ders kitapları, bilgisayar ve elektronik ortamlarda hazırlanan eğitim-öğretim ve uzaktan öğretim ilkelerine göre oluşturulan her türlü materyalle ilgili olarak uygulanacak esaslar ve ödenecek telif hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. Yabancı dil hazırlık eğitim - öğretimi: Madde 49 – Eğitim - öğretimini kısmen veya tamamen bir yabancı dilden yapan Yükseköğretim Kurumları, kaydını yaptıran öğrencileri, öğrenimde kullanılacak yabancı dilde bir yeterlilik sınavına tabi tutarlar. Yetersiz bulunan öğrenciler için esasları Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek, bir yıla kadar süreli, bir yabancı dil hazırlık öğrenimi uygulanır. (Mülga son cümle: 19/11/2014-6569/33 md.) (…) Normal öğrenimin devamı süresince öğrencilerin yabancı dil bilgilerinin geliştirilmesi için öğretim kurumlarınca gerekli önlemler devamlı şekilde alınır. Lisans üstü öğretim: Madde 50 – Usul ve şartları; a. Lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra, yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, veteriner hekimlikte uzmanlık, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenler, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçilirler. [45] b. Yükseköğretim kurumları, lisans üstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapar ve önlemleri alır. c. (Mülga: 1/8/1996-4160/5 md.) d) Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilirler. [46] e. Tıpta uzmanlık öğrenimi yapanlara verilecek aylık veya ödeneklerin tespitinde, aynı durumda bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığındaki personelin aylık ve ödenekleri gözönünde tutulur. SEKİZİNCİ BÖLÜM Memurlar ve Diğer Görevliler Yönetim örgütleri: Madde 51 – a. Yükseköğretim üst kuruluşlarında başkana, üniversitelerde rektöre bağlı, merkez yönetim örgütünün başında bir genel sekreter ve hizmetlerin gerekli kıldığı daire başkanları, müdürler, danışmanlar, hukuk müşavirleri, uzmanlar ile büro ve iç hizmet görevlerini yapmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar ve diğer görevliler bulunur. Daire başkanlıkları ve müdürlükler üst kuruluşlarda kurulların, üniversitelerde yönetim kurulunun kararı ile genel hükümlere göre kurulur. b. Her fakültede, dekana bağlı ve fakülte yönetim örgütünün başında bir fakülte sekreteri, enstitü ve yüksekokullarda ise enstitü veya yüksekokul müdürüne bağlı enstitü veya yüksekokul sekreteri bulunur. Sekretere bağlı büro ve iç hizmet görevlerini yapmak üzere gerekli görüldüğü takdirde, yeteri kadar müdür ve diğer görevliler çalıştırılır. Bunlar arasındaki iş bölümü dekanın veya müdürün onayından sonra uygulanmak üzere ilgili sekreterce yapılır. c. Genel sekreter ve sekreterler oy hakkı olmaksızın bağlı bulundukları kurumun kurullarında raportörlük yaparlar. Atamalar: Madde 52 – Atama esasları: a. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/29 md.) (…) [47] Genel Sekreter ile daire başkanları, müdürler, hukuk müşavirleri ve uzmanlar, yükseköğretim üst kuruluşlarında ilgili kuruluşların görüşü alınarak Yükseköğretim Üst Kuruluşunun Başkanı; üniversitelerde ise yönetim kurulunun görüşü alınarak rektör tarafından atanır. Fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterinin atanması, ilgilidekan ve müdürün önerisi üzerine rektör tarafından yapılır. b. Üst kuruluşların ve üniversitelerin genel sekreterlerinin üniversite lisans diplomasına, fakülte sekreterleri ile enstitü ve yüksekokul sekreterlerinin yükseköğretim diplomasına sahip olmaları şarttır. c. Memurların atanmaları; fakültelerde ve bağlı kuruluşlarda dekanların, rektörlüğe bağlı kuruluşlarda ilgili müdürlerin, yükseköğretim üst kuruluşlarında ve üniversite merkez örgütünde genel sekreterin önerisi üzerine kadro esas alınmak üzere başkan veya rektör tarafından yapılır. d. Yardımcı hizmetler sınıfı personeli, yükseköğretim üst kuruluşlarında, rektörlükte ve rektörlüğe bağlı kuruluşlarda genel sekreterin önerisi üzerine başkan veya rektör, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda fakülte sekreterinin önerisi üzerine dekanlar, enstitü ve yüksekokullarda sekreterin önerisi üzerine müdür tarafından atanırlar. e. Yükseköğretim üst kuruluşlarının ve üniversitelerin, yönetim personeli için aylıklı veya sözleşmeli kadroları, yükseköğretim üst kuruluşlarında başkan, üniversitelerde ise rektör tarafından tespit edilir ve ilgili makamlara önerilir. f. Yükseköğretim üst kuruluşları ile üniversitelerde görevli memur ve diğer görevliler, üst kuruluşlarda genel sekreterlerin, üniversitelerde rektörlerin istek ve önerisi üzerine diğer kamu kuruluşlarına veya Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından yükseköğretim üst kuruluşları veya yükseköğretim kurumları arasında atanabilirler. DOKUZUNCU BÖLÜM Disiplin ve Ceza İşleri Genel esaslar: Madde 53 – a. (Değişik: 2/12/2016 - 6764/26 md.) Yükseköğretim Kurulu Başkanı üst kuruluşlar, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürlerinin (…) [48] ; rektör, üniversitenin; bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürü, bağımsız vakıf meslek yüksekokulunun; dekan, fakültenin; enstitü ve yüksekokul müdürleri, enstitü ve yüksekokulların; kadrosu bulunan uygulama araştırma merkezi ile bağımsız enstitü müdürleri, uygulama araştırma merkezi ile enstitünün; bu birimlerin genel sekreter veya sekreterleri de bağlı birim personelinin disiplin amirleridir. b. (Değişik: 2/12/2016 - 6764/26 md.) Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. (Ek cümleler: 15/4/2020-7243/7 md.) Öğretim elemanları dışında iş sözleşmesiyle çalışan personel 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ve iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine tabidir. Memurlar hakkında ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi uygulanır. 48 (1) (Değişik: 15/4/2020-7243/7 md.) Uyarma: Öğretim elemanına, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır: a) Maiyetindeki elemanların yetiştirilmesinde özen göstermemek. b) Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarını belirtmemek. c) Görevin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak. d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak. (2) (Ek cümle: 15/4/2020-7243/7 md.) Kınama: Öğretim elemanına, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiiller şunlardır: [49] a) (Mülga: 15/4/2020-7243/7 md.) b) Resmi olarak ders vermekle yükümlü bulunulan öğrencilere özel ders vermek. c) (Mülga: 15/4/2020-7243/7 md.) d) Üniversite veya bağlı birimlerin sınırları içinde herhangi bir yeri kurumun izni olmadan hizmetin amaçları dışında kullanmak veya kullandırmak. e) Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek. f) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak. g) İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak. h) Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak. ı) Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak. j) Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak. k) Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak. l) (Mülga: 15/4/2020-7243/7 md.) m) İçeriği itibarıyla şiddet veya nefret amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları teşhir etmek yahut kurumların herhangi bir yerine asmak. [50] n) Yükseköğretim kurumları içinde siyasi parti faaliyetinde bulunmak veya siyasi parti propagandası yapmak. o) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Görevin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, kusurlu davranmak. p) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Mevzuatta öngörülen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemek. r) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Görevi sırasında amirine sözle saygısızlık etmek. s) (Ek:15/4/2020-7243/7 md.) Görevle ilgili resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak, kaybetmek veya kusurlu davranışlarıyla bunlara zarar vermek. t) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) (İptal alt bent: Anayasa Mahkemesinin 28/12/2023 Tarihli ve E: 2020/55, K: 2023/228 Sayılı Kararı ile.) u) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Görevi gereği katılmakla yükümlü olduğu kurul ve toplantılara izinsiz veya özürsüz olarak bir yıl içinde birden fazla katılmamak. (3) Aylıktan veya ücretten kesme: Brüt aylıktan; veya ücretten bir defaya mahsus olmak üzere 1/30 ila 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan veya ücretten kesme cezasını gerektiren fiiller şunlardır: [51] a) Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının organlarında yapılan konuşma ve alınan kararları, yetkili olmadığı halde organ veya üyelerinin aleyhinde davranışlara yol açmak maksadıyla dışarı yaymak. b) Kuruma ait araç, gereç, belge ve benzeri eşyayı görevin sona ermesine ve kurumca yazı ile istenmesine rağmen belirlenen süre içinde geri vermemek. c) Araştırma ve deneylerde, hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek. d) Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak. e) Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak. f) (Mülga: 15/4/2020-7243/7 md.) g) Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak. h) Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek. ı) Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak. j) Hukuka aykırı olarak kurumun bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına kasten girmek veya orada kalmak. k) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak. l) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Kasıtlı olarak; görevi tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek. m) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek. n) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, bu yeri kullanmak veya kullandırmak. o) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Yasaklanmış her türlü yayını basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya teşhir etmek. (4) Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme: Devlet yükseköğretim kurumlarında görev yapan aylıklı öğretim elemanlarının bulundukları kademedeki ilerlemelerinin fiilin ağırlık derecesine göre bir ila üç yıl arasında durdurulması; vakıf yükseköğretim kurumları öğretim elemanlarının ise fiilin ağırlık derecesine göre üç ila altı ay süreyle brüt ücretinden 1/30 ila 1/8 arasında kesintiye gidilmesidir. Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasını gerektiren fiiller şunlardır: [52] a) Hizmet içinde resmi bir belgeyi tahrif etmek, yok etmek, gizlemek veya sahte olarak düzenlemek, sahte belgeyi bilerek kullanmak, kullandırmak. b) Görevi sebebiyle veya görevi sırasında doğrudan veya dolaylı olarak her ne ad altında olursa olsun menfaat sağlamak, iş sahiplerinden veya öğrencilerden borç para istemek veya almak. c) Kamu hizmetlerinin yürütülmesini engellemek, boykot ve işgal eyleminde bulunmak. d) Ders, seminer, konferans, laboratuvar, grafik çalışma ve sınav gibi öğretim çalışmalarının yapılmasına engel olmak; görevlileri, öğrencileri eğitim-öğretim alanı dışına çıkartmak; görev yapılmasına engel olmak; öğrencileri bu tür davranışlara teşvik etmek veya zorlamak ya da bu maksatla yapılacak hareketlere iştirak etmek. e) Basın-yayın veya bilişim sistemlerini kullanarak amiri, iş arkadaşları, personeli, hizmetten yararlananlar veya öğrencileri hakkında gerçeğe aykırı açıklamada veya haksız isnatta bulunmak veya rızaları olmaksızın özel hayatlarıyla ilgili açıklama yapmak. f) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda ve diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak suretiyle kişilere zarar vermek. g) Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak, araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek. h) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, görevin gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak. 52 ı) (Mülga: 15/4/2020-7243/7 md.) j) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak. k) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek. l) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek. m) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) İlgili kanunların tanıdığı istisnalar dışında ticaret yapmak, yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak. n) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Görevi gereği öğrendiği ve gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri açıklamak. o) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya hizmetten yararlananlara hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek. (5) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma: Akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarmadır. (Değişik cümle: 15/4/2020-7243/7 md.) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır: a) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Başkalarına ait özgün fikir, metot, veri veya eserleri bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisine ait gibi göstermek. b) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Atama ve yükselmelerde, unvan veya derece kazanılmasında; anket uygulama, veri toplama gibi akademik değerlendirme içermeyen katkılar dışında kişisel emek ve birikimine dayanmayan, başkaları tarafından ücret karşılığında veya ücretsiz olarak üretilmiş yayın ve çalışmalar kullanmak. c) (Ek: 15/4/2020-7243/7 md.) Özürsüz veya izinsiz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek. (6) Kamu görevinden çıkarma: Kamu kurum ve kuruluşları ile vakıf yükseköğretim kurumlarında öğretim elemanı ve memur olarak bir daha atanmamak üzere kamu görevinden çıkarmadır. Kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır: [53] a) (Değişik: 15/4/2020-7243/7 md.) Terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütler için kullanmak ya da kullandırmak. b) Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak. c) Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak. d) Uyuşturucu veya uyuşturucu olarak kabul edilen diğer uyarıcı maddeleri kullanmak, bulundurmak, başkalarına vermek, kullanılmasını özendirmek, satmak, imal etmek. e) Hukuka aykırı olarak kurumun verilerini elde etmek, kaydetmek, kullanmak, depolamak, dağıtmak, değiştirmek veya yok etmek. f) Kurumun bilişim sistemlerinin işleyişini kasten engellemek veya bozmak. c. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/3 md.) Ceza soruşturması usulü: Yükseköğretim üst kuruluşları başkan ve üyeleri ile yükseköğretim kurumları yöneticilerinin, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanlarının ve bu kuruluş ve kurumların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlarının görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlar hakkında yetkili makamlarca inceleme başlatılabilir, inceleme sonucunda soruşturma açılmasına karar verilmesi ya da doğrudan soruşturma başlatılması hâlinde aşağıdaki hükümler uygulanır: [54] (1) İlk soruşturma: Yükseköğretim Kurulu Başkanı için, kendisinin katılmadığı, Milli Eğitim Bakanının başkanlığındaki bir toplantıda, Yükseköğretim Kurulu üyelerinden teşkil edilecek en az üç kişilik bir kurulca, diğerleri için, Yükseköğretim Kurulu Başkanınca veya diğer disiplin amirlerince doğrudan veya görevlendirecekleri uygun sayıda soruşturmacı tarafından yapılır. Öğretim elemanlarından soruşturmacı tayin edilmesi halinde, bunların, hakkında soruşturma yapılacak öğretim elemanının akademik unvanına veya daha üst akademik unvana sahip olmaları şarttır. (2) Son soruşturmanın açılıp açılmamasına; a) Yükseköğretim Kurulu Başkan ve üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri hakkında Danıştayın 2 nci Dairesi, b) Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumu rektörleri, rektör yardımcıları ile üst kuruluş genel sekreterleri hakkında, Yükseköğretim Kurulu üyelerinden teşkil edilecek üç kişilik kurul, [55] c) Üniversite, fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim kurulu üyeleri, fakülte dekanları ve dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ve yardımcıları ile üniversite genel sekreterleri hakkında, rektörün başkanlığında rektörce görevlendirilen rektör yardımcılarından oluşacak üç kişilik kurul, d) Öğretim elemanları, fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterleri hakkında üniversite yönetim kurulu üyeleri arasından oluşturulacak üç kişilik kurul, e) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar hakkında, mahal itibariyle yetkili il idare kurulu, Karar verir. f) Yükseköğretim Kurulu ile üniversite yönetim kurullarınca oluşturulacak kurullarda görevlendirilecek asıl ve yedek üyeler bir yıl için seçilirler. Süresi sona erenlerin tekrar seçilmeleri mümkündür. (3) Son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar üye tamsayısı ile toplanır. Kurullara ilk soruşturmayı yapmış olan üyeler ile haklarında karar verilecek üyeler katılamazlar. Noksanlar yedek üyelerle tamamlanır. Diğer hususlarda bu Kanunun 61 inci maddesi hükümleri uygulanır. (4) Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri hakkında Danıştayın 2 nci Dairesinde verilen lüzum-u muhakeme kararına itiraz ile men-i muhakeme kararlarının kendiliğinden incelenmesi Danıştayın İdari İşler Kuruluna aittir. Diğer kurullarca verilen lüzum-u muhakeme kararına ilgililerce yapılacak itiraz ile men-i muhakeme kararları kendiliğinden Danıştay 2 nci Dairesince incelenerek karara bağlanır. Lüzum-u muhakemesi kesinleşen Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerinin yargılanması Yargıtay ilgili ceza dairesine, temyiz incelemesi Ceza Genel Kuruluna, diğer görevlilerin yargılanmaları suçun işlendiği yer adliye mahkemelerine aittir. (5) Değişik statüdeki kişilerin birlikte suç işlemeleri halinde soruşturma usulü ve yetkili yargılama mercii görev itibariyle üst dereceliye göre tayin olunur. (6) Yükseköğretim Kurulu Başkanı ve rektörler hakkında 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarından dolayı yapılacak ceza soruşturmasında yukarıda belirtilen ceza kovuşturması usulü tatbik edilir. (Mülga cümle:15/4/2020-7243/7 md.) (...) [56] 3628 sayılı Kanun kapsamına giren suçlarından dolayı kanuni kovuşturma için gereken izin, Yükseköğretim Kurulu üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri ve bu kuruluşların memurları (Üniversitelerarası Kurul memurları dahil) hakkında Yükseköğretim Kurulu Başkanından, üniversite yöneticileri ve öğretim elemanları ile memurlar hakkında üniversite rektörlerinden alınır. 56 (7) İdeolojik amaçlarla Anayasada yer alan temel hak ve hürriyetleri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrılığına dayanılarak nitelikleri Anayasada belirtilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak maksadıyla işlenen suçlarla bunlara irtibatlı suçlar, öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot, işgal, engelleme, bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar ile ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinde, yukarıda yazılı usuller uygulanmaz; bu hallerde kovuşturmayı Cumhuriyet Savcısı doğrudan yapar. (8) Bu Kanunda yer almamış hususlarda 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. [57] Disiplin soruşturması ve savunma hakkı: Madde 53/A- (Ek: 2/12/2016 - 6764/27 md.) Disiplin soruşturmasında uyulacak esaslar şunlardır: a) Disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiilin işlendiğini öğrenen disiplin amiri yazılı olarak disiplin soruşturması başlatır. Üst disiplin amirinin soruşturma açtığı veya açtırdığı disiplin olayında alt disiplin amiri ayrıca soruşturma yapamaz veya yaptıramaz. Daha önce açılmış soruşturma varsa bunlar üst amirin açtığı veya açtırdığı soruşturma ile birleştirilir. b) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine ilişkin disiplin cezası verilmesini gerektiren fiiller açısından soruşturma başlatılmadan önce bilimsel araştırma ve yayın etiği kurullarınca inceleme yapılması zorunludur. c) Disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi soruşturmayı yapmak üzere birim içerisinden soruşturmacı veya komisyon görevlendirebilir. Ancak zorunlu hallerde rektörlük aracılığıyla diğer birimlerden soruşturmacı talep edilebilir. d) Soruşturmacının görev ve unvanı, soruşturulanın görev ve unvanının üstünde veya onunla aynı düzeyde olmalıdır. e) Fiilin ast ile üst tarafından birlikte işlenmesi hâlinde soruşturma usulü ve disiplin cezası verme yetkisi üste göre belirlenir. f) Soruşturulanın disiplin cezası verilmesini gerektiren fiili işlediği ve disiplin soruşturmasının başlatıldığı tarihteki görev veya unvanının farklı olması hâlinde disiplin soruşturması, üst görev veya unvanı esas alınarak yürütülür. Disiplin amirinin belirlenmesi ve uygulanacak diğer disiplin hükümleri, görev yapılan kurumun tabi olduğu mevzuata göre belirlenir. g) Soruşturmacı, disiplin soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgeleri toplama, ifade alma, tanık dinleme, bilirkişiye başvurma, keşif yapma, inceleme yapma ve ilgili makamlarla yazışma yetkisini haizdir. h) Soruşturmacının, görevlendirme kapsamında talep ettiği bilgi ve belgeler gecikmeksizin kendisine verilir. ı) Soruşturmacı, görevlendirildiği konuda soruşturma yürütür; soruşturma sırasında disiplin soruşturmasına konu olabilecek başka fiillerin ortaya çıkması durumunda bunları gecikmeksizin disiplin amirine bildirir. j) Soruşturma işlemleri bir tutanakla tespit olunur. k) Soruşturmanın gizliliği esastır. l) Soruşturma, görevlendirme yazısının tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tamamlanır. Soruşturma bu süre içinde tamamlanamaz ise soruşturmacı gerekçeli olarak ek süre talep edebilir, disiplin amiri gerekçeyi değerlendirerek ve zamanaşımı sürelerini dikkate alarak karar verir. m) Fiili işleyenin emeklilik veya başka nedenlerle görevinin sona ermesi, hakkında soruşturma açılmasına ve soruşturmanın devamına engel olmaz. Bu durumda soruşturma sonunda verilen disiplin cezası, özlük dosyasında saklanır. Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezaları ilgilinin kamu görevine dönmesi ya da bir vakıf yükseköğretim kurumunda göreve başlaması halinde uygulanır. n) Bir fiilden dolayı ilgili hakkında ceza soruşturması veya kovuşturması yapılıyor olması, aynı fiilden dolayı disiplin soruşturması yapılmasına, ceza verilmesine ve bu cezanın yerine getirilmesine engel değildir. Gerektiğinde ceza kovuşturması bekletici mesele yapılabilir. Bu durumda disiplin soruşturmasına ilişkin zamanaşımı süreleri durur. o) Bir fiilin diğer kanunlar uyarınca idari yaptırıma bağlanmış olması, aynı fiile bu Kanun kapsamında disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmez. Savunma hakkı kapsamında gözetilecek hususlar şunlardır: a) Soruşturulana, iddialar hakkında savunma imkânı tanınmadan disiplin cezası verilemez. (İptal ikinci cümle:Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 tarihli ve E.: 2022/87; K.: 2022/121 sayılı Kararı ile) b) (İptal bent:Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 tarihli ve E.: 2022/87; K.: 2022/121 sayılı Kararı ile) c) (İptal bent:Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 tarihli ve E.: 2022/87; K.: 2022/121 sayılı Kararı ile) Hakkında üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezası istenenler soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir. Görevden uzaklaştırma: Madde 53/B- (Ek: 2/12/2016 - 6764/28 md.) Görevden uzaklaştırma, Devlet veya vakıf yükseköğretim kurumlarında yürütülen kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen üst kuruluşlar ile yükseköğretim kurumu yöneticileri, öğretim elemanları, memurlar ve diğer personel hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri disiplin veya ceza soruşturmasının herhangi bir safhasında üç ay süreyle alınabilir. Soruşturmayı yürütenler görevden uzaklaştırmayı teklif edebilirler. Bu sürenin bitiminde tedbir kararının alınmasına ilişkin sebeplerin devam etmesi halinde tedbir her defasında üç ay uzatılabilir. Görevden uzaklaştırmaya Yükseköğretim Üst Kuruluş Başkanları ile Devlet yükseköğretim kurumlarında atamaya yetkili amirler, vakıf yükseköğretim kurumlarında rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokullarında müdürler yetkilidir. Rektörlerin, bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürlerinin ve dekanların görevden uzaklaştırılması kararı disiplin amirinin teklifi üzerine Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından verilir. Görevden uzaklaştırma kararları atamaya yetkili amirlere bildirilir. Görevinden uzaklaştırılanlar hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen on işgünü içinde soruşturmaya başlanması şarttır. Görevden uzaklaştırma işleminden sonra süresi içinde soruşturmaya başlamayan, görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasının zorunlu olduğu durumlarda bu tedbiri kaldırmayan veya görevden uzaklaştırma işlemini keyfi olarak veya garaz ya da kini dolayısı ile yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan yetkililer, hukuki, mali ve cezai sorumluluğa tabidirler. G örevden uzaklaştırılanlar, kanunların öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. Ancak görevden uzaklaştırma süresi içinde kendilerine aylıklarının veya ücretlerinin üçte ikisi ödenir. Göreve tekrar başlatılmanın zorunlu olduğu durumlarda, bunların aylıklarının veya ücretlerinin kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve Devlet yükseköğretim kurumlarında çalışanlar bakımından görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin dereceye yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak ve akademik yükselme için gerekli bekleme süresinden sayılmak suretiyle değerlendirilir. Soruşturma sonunda kamu görevinden çıkarma cezası önerilmesi hali dışında görevden uzaklaştırma tedbiri, bu tedbiri alan yetkililerce derhal kaldırılır. Görevden uzaklaştırma tedbiri alınmakla beraber, soruşturma sonunda yetkili makam veya mercilerce hakkında kamu görevinden çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler ile ceza kararından evvel haklarındaki disiplin soruşturması af ile kaldırılanlar, bu kararların kesinleşmesi üzerine veya tedbir süresinin dolması hâlinde derhal göreve iade edilirler. Kişinin görevi başında kalmasının, soruşturmanın devamına engel olmadığı hallerde görevden uzaklaştırma tedbiri süresi dolmadan da kaldırılabilir. Zamanaşımı: Madde 53/C- (Ek: 2/12/2016 - 6764/29 md.) Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezalarında bir ay içinde, b) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezasında altı ay içinde, disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması açılamaz. Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil açısından altı yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez. Bilimsel bir eserin akademik atama ve terfilerde kullanılması ya da kısmen veya tamamen yeniden yayımlanması hâlinde ikinci fıkrada belirtilen zamanaşımı süreleri yeniden işlemeye başlar. Disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, kararın idareye ulaştığı tarihten itibaren kalan disiplin ceza zamanaşımı süresi içerisinde, zamanaşımı süresinin dolması veya üç aydan daha az süre kalması hâlinde en geç üç ay içerisinde karar gerekçesi dikkate alınarak yeniden disiplin cezası tesis edilebilir. Disiplin cezası verme yetkisi: Madde 53/Ç- (Ek: 2/12/2016 - 6764/30 md.) Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar şunlardır: a) Uyarma ve kınama cezaları sıralı disiplin amirleri tarafından, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürleri hakkında Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından verilir. b) Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezaları kişinin görevli olduğu birimdeki disiplin kurulu kararı ile verilir. c) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezaları atamaya yetkili amirin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verilir. d) Rektörler, bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürleri ve dekanlar hakkında aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezaları Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verilir. e) (İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2017/33; K.:2019/20 sayılı Kararı) Bu kapsamda yapılan soruşturmalar sonucunda verilecek cezalar Yüksek Disiplin Kurulunca verilir. Disiplin cezası vermeye yetkili makamlar, soruşturmada eksiklik olduğunun tespiti halinde eksikliklerin giderilmesi amacıyla dosyayı iade edebilir, soruşturmacı tarafından önerilen disiplin cezasını aynen verebilir, hafifletebilir veya reddedebilir. Teklif edilen cezanın reddedilmesi halinde ilgili disiplin amiri ya da kurulu tarafından ret gerekçesine uygun olarak en geç üç ay içerisinde yeni işlem tesis edilebilir. Disiplin cezası verme yetkisi devredilemez. Disiplin kurulları gerekli gördüğü takdirde ilgilinin özlük dosyasını ve her türlü evrakı incelemeye, ilgili yerlerden bilgi almaya, her türlü incelemeyi yaptırmaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidir. Disiplin cezası verilmesinde uygulanacak temel ilkeler: Madde 53/D- (Ek: 2/12/2016 - 6764/31 md.) Aynı fiile birden fazla disiplin cezası verilemez. Fiilin birden fazla disiplin suçu teşkil etmesi hâlinde bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren disiplin cezası verilir. Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiilin, cezaların özlük dosyasından çıkarılmasına ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Tekerrüre esas alınacak cezanın, süresi içerisinde itiraz edilmemesi veya itirazın reddedilmesi suretiyle kesinleşmiş olması gerekir. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiiller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Kanunla affedilmiş disiplin cezaları ile tekerrür nedeniyle verilen bir derece ağır cezalar tekerrüre esas alınmaz. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek disiplin cezalarında bir derece alt ceza uygulanabilir. Bir derece alt cezayı, asıl cezayı vermeye yetkili makam verir. Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasına bir üst ceza uygulanması gereken hallerde üst ceza kamu görevinden çıkarma cezasıdır. Kamu görevinden çıkarma cezasına bir alt ceza uygulanması gereken hallerde ise alt ceza kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasıdır. Bu Kanunda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiillere nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzer fiilleri işleyenlere de hangi disiplin fiiline benzediği belirtilerek aynı türden disiplin cezaları verilir. Birinci derecenin son kademesinde bulunulması nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanamaması halinde brüt aylıklarının 1/4’ü ila 1/2’si oranında aylıktan kesme cezası uygulanır. Tekerrürü halinde ise ilgili disiplin kurulu tarafından kamu görevinden çıkarma cezası verilir. Disiplin cezaları, verildikleri tarihten itibaren, aylıktan veya ücretten kesme cezası ile kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezası ise cezanın verildiği tarihi izleyen aybaşında uygulanır. Disiplin cezaları üst disiplin amirine, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası tüm yükseköğretim kurumlarına, kamu görevinden çıkarma cezası ise ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Aylıktan veya ücretten kesme cezası alanlar üç yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezası alanlar beş yıl boyunca rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, meslek yüksekokulu müdürü, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı, anasanat dalı başkanı, bilim dalı başkanı, sanat dalı başkanı, daire başkanı dengi ve üstü kadrolara atanamazlar. Söz konusu disiplin cezalarının verildiği tarihte bu görevlerde bulunanların görevleri kendiliğinden sona erer ve durum ilgili mercilere derhal bildirilir. Disiplin kurullarının teşekkülü: Madde 53/E- (Ek: 2/12/2016 - 6764/32 md.) Yüksek Disiplin Kurulu Yükseköğretim Genel Kuruludur. (Değişik ikinci fıkra: 15/4/2020-7243/8 md.) Üniversite disiplin kurulu üniversite yönetim kuruludur. Üniversiteye bağlı birimlerin yönetim kurulları disiplin kurulu olarak görev yapar. Rektörlüğe bağlı birimlerdeki disiplin kurulu; akademik personel ve daire başkanı kadrosunun dengi ve üstü kadrolarda bulunanlar için rektör yardımcısı başkanlığında üniversite yönetim kurulunca her takvim yılı başında belirlenen profesör unvanlı dört öğretim üyesinden, memurlar için ise Genel Sekreterin başkanlığında, Hukuk Müşaviri ile Personel Dairesi Başkanından oluşur. Yükseköğretim Kurulu personeli için disiplin kurulu, Genel Sekreterin başkanlığında, I. Hukuk Müşaviri ile Personel, Strateji Geliştirme, İdari ve Mali İşler Daire başkanlarından teşekkül eder. Üniversitelerarası Kurul personeli için disiplin kurulu, Genel Sekreterin başkanlığında Genel Sekreter Yardımcısı ve Hukuk Müşavirinden teşekkül eder. Yüksek Disiplin Kurulu hariç, disiplin kurullarında profesörlerle ilgili hususların görüşülmesinde doçent ve doktor öğretim üyeleri, doçentlerle ilgili hususların görüşülmesinde doktor öğretim üyeleri ve kendileri ile ilgili hususların görüşülmesinde ilgili üyeler görüşmelere katılamazlar. [58] Soruşturmada görev alanlar disiplin kurullarındaki oylamalara, disiplin kurulunda görev alanlar ile disiplin cezası verenler bu cezalara itirazların görüşüldüğü kurullardaki oylamalara katılamazlar. Herhangi bir sebeple disiplin kurullarının teşekkül edememesi halinde eksik üyelikler eşdeğer unvana sahip öğretim üyeleri arasından senato tarafından belirlenen üyelerce tamamlanır. İtiraz: Madde 53/F- (Ek: 2/12/2016 - 6764/33 md.) Disiplin cezalarına itiraz edilebilecek amir ve kurullar şunlardır: a) (Değişik: 15/4/2020-7243/9 md.) Uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, ilgilinin görevli olduğu birimin disiplin kuruluna, rektör tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı üniversite disiplin kuruluna, rektörler ve bağımsız vakıf meslek yüksekokulu müdürleri için Yüksek Disiplin Kuruluna yapılabilir. Cezayı veren disiplin amiri disiplin kurullarına katılamaz. Bu halde ilgili disiplin kuruluna, üyelerden en yüksek unvanlı öğretim üyesi, en yüksek unvanlı öğretim üyesinin birden fazla olması halinde en kıdemli üye, öğretim üyesi bulunmaması halinde en kıdemli öğretim görevlisi başkanlık eder. b) Aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasına karşı itiraz ilgilinin görevli olduğu üniversite disiplin kuruluna, yükseköğretim üst kuruluşlarında görev yapan personel için Yüksek Disiplin Kuruluna yapılabilir. İtiraz süresi, cezanın tebliğ tarihinden itibaren yedi gündür. İtiraz mercileri, itiraz tarihinden itibaren altmış gün içinde karar verir. İtiraz mercileri itirazı kabul ya da reddedebilir. İtirazın kabul edilmesi halinde ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar, ancak ilgili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından kabul gerekçesine uygun olarak en geç üç ay içerisinde yeni bir işlem tesis edilebilir. Özlük dosyasında saklama: Madde 53/G- (Ek: 2/12/2016 - 6764/34 md.) Disiplin cezaları ilgililerin özlük dosyalarında saklanır. Uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl, aylıktan veya ücretten kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezalarının uygulanmasından itibaren on yıl sonra atamaya yetkili amire başvurularak verilmiş olan cezaların özlük dosyasından silinmesi talep edilebilir. İlgilinin, bu süreler içerisindeki davranışları, isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, talep yerine getirilir. Öğrencilerin disiplin işleri: Madde 54 – (Değişik:2/2/2023-7437/2 md.) (1) Disiplin cezaları ve disiplin cezalarını gerektiren disiplin suçları: a) Kınama: Öğrenciye öğrencilikle ilgili kusurlu davranışlarından dolayı kınandığının yazılı olarak bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren eylemler şunlardır: 1) Yükseköğretim kurumu yetkililerince istenilen bilgileri yanıltmak amacıyla eksik veya yanlış bildirmek, 2) Ders, seminer, sınav, uygulama, laboratuvar, atölye çalışması, bilimsel toplantı ve konferans gibi çalışmaların düzenini bozmak, 3) (İptal alt bent: Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/78, K: 2024/55 sayılı Kararı ile) 4) Yükseköğretim kurumunca veya yükseköğretim kurumunun izniyle asılmış güncel duyuruları, program ve benzerlerini koparmak, yırtmak, değiştirmek, karalamak veya kirletmek, 5) Sınavlarda kopyaya teşebbüs etmek, 6) Üniversite kampüsünde üniversite senatosu tarafından belirlenen alanlar dışında, sigara ve diğer tütün ürünleri ile elektronik sigara kullanmak. b) Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırıldığının ve bu süre içerisinde derslere ve sınavlara katılamayacağının yazı ile bildirilmesidir. Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: 1) Öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici veya yükseköğretim kurumlarının işleyiş ve huzurunu bozucu eylemlerde bulunmak, 2) Disiplin soruşturmalarının usulüne uygun bir şekilde yürütülmesini engellemek, 3) Yükseköğretim kurumundan aldığı kendine hak sağlayan bir belgeyi başkasına vererek kullandırmak veya başkasına ait bir belgeyi kullanmak, 4) Yükseköğretim kurumunda kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak, 5) Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak, 6) Yükseköğretim kurumunda alkollü içki içmek, 7) (İptal alt bent: Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/78, K: 2024/55 sayılı Kararı ile) 8) Yükseköğretim kurumu personeli veya öğrencilerini tehdit etmek. c) Yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl için uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının yazı ile bildirilmesidir. Yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: 1) Yükseköğretim kurumlarında işgal ve benzeri fiillerle yükseköğretim kurumunun hizmetlerini engelleyici eylemlerde bulunmak, 2) Kurum personeli veya öğrencilerine fiili saldırıda bulunmak, 3) Yükseköğretim kurumlarında hırsızlık yapmak, 4) Yükseköğretim kurumu bünyesinde mevcut bina, demirbaş eşya ve benzeri malzemeyi tahrip etmek veya bilişim sistemine zarar vermek, 5) Sınavlarda kopya çekmek veya çektirmek, 6) Seminer, tez ve yayınlarında intihal yapmak veya bunları anket uygulaması, veri toplama gibi akademik değerlendirme içermeyen katkılar hariç olmak üzere, kişisel emeği ve akademik birikimi dışında kısmen ya da tamamen başkalarına yazdırmak, 7) Yükseköğretim kurumundan uzaklaştırma cezası almış olmasına rağmen bu karara uymamak, 8) 24/6/2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 28/A maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında sayılan fiillerden birini yükseköğretim kurumlarında işlemek. ç) Yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma: Öğrenciye, yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl uzaklaştırıldığının ve bu sürede öğrencilik haklarından yararlanamayacağının yazı ile bildirilmesidir. Yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: 1) Yükseköğretim kurumu görevlilerine karşı cebir ve şiddet kullanarak görevin yapılmasına engel olmak, 2) Öğrencilere karşı cebir ve şiddet kullanarak yükseköğretim hizmetlerinden yararlanmalarını engellemek, 3) Yükseköğretim kurumları içerisinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, taşımak, bulundurmak, 4) Sınavlarda tehditle kopya çekmek, kopya çeken öğrencilerin sınav salonundan çıkarılmasına engel olmak, kendi yerine başkasını sınava sokmak veya başkasının yerine sınava girmek, 5) Yükseköğretim kurumlarında cinsel tacizde bulunmak, 6) Yükseköğretim kurumlarında 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna aykırı olarak ateşli silahlarla mermilerini ve bıçaklarla saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletleri, patlayıcı maddeleri taşımak ve bulundurmak, 7) Yükseköğretim kurumunun bilişim sistemine girerek kendisine veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamak ya da kişilerin mağduriyetine neden olmak, 8) Soruşturma ile görevlendirilenleri tehdit etmek, 9) 5199 sayılı Kanunun 28/A maddesinin ikinci fıkrasında sayılan fiili yükseköğretim kurumlarında işlemek. d) Yükseköğretim kurumundan çıkarma: Öğrenciye, bir daha çıkarıldığı yükseköğretim kurumuna alınmamak üzere öğrencilikten çıkarıldığının yazı ile bildirilmesidir. Yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren eylemler şunlardır: 1) Mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, 2) (İptal alt bent: Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/78, K: 2024/55 sayılı Kararı ile) 3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satmak, başkalarına vermek ya da ticaretini yapmak, 4) 6136 sayılı Kanuna aykırı olarak ateşli silahlarla, mermilerini ve bıçaklarla saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletleri, patlayıcı maddeleri kullanmak, 5) Kişilerin vücudu üzerinde cinsel davranışlarda bulunmak suretiyle cinsel dokunulmazlıklarını ihlal etmek. (2) Disiplin suçunun tekerrürü: a) Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir eylemin, cezanın bildiriminden sonra ve disiplin ceza zamanaşımı süresi içerisinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. b) Disiplin suçunun tekerrürü gerekçesiyle yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilemez. (3) Disiplin amirleri: a) Bir fakülte, enstitü, konservatuvar, yüksekokul veya meslek yüksekokulu içinde öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma açmaya ilgili fakülte dekanı, enstitü, konservatuvar, yüksekokul veya meslek yüksekokulu müdürü yetkilidir. b) Bu fıkranın (a) bendi hükmü hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumları içinde veya dışında, müşterek alan ya da mekânlarda işlenen disiplin suçları, öğrencilerin toplu olarak işledikleri disiplin suçları ile birden çok fakülte, enstitü, konservatuvar, yüksekokul veya meslek yüksekokulu öğrencilerinin birlikte işledikleri disiplin suçlarında, soruşturma açmaya rektör yetkilidir. c) Soruşturma, yetkili disiplin amirinin belirleyeceği soruşturmacı veya soruşturmacılar eliyle yürütülür. Disiplin amiri gerekli gördüğü takdirde başka bir yükseköğretim kurumundan soruşturmacı görevlendirilmesini de talep edebilir. (4) Soruşturmanın süresi ve zamanaşımı: a) Disiplin soruşturmasına, disipline konu olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma en geç otuz gün içinde sonuçlandırılır. Soruşturma bu süre içinde tamamlanamaz ise soruşturmacı gerekçeli olarak ek süre talep edebilir. Disiplin amiri sunulan gerekçeyi ve zamanaşımı sürelerini dikkate alarak her defasında otuz günü geçmemek üzere altmış güne kadar, toplu olarak işlenen suçlarda ise doksan güne kadar ek süre verebilir. b) Bu maddede sayılan disiplin suçu niteliğindeki eylemleri işleyen öğrenciler hakkında, bu eylemlerin işlendiğinin soruşturma açmaya yetkili amirlerce öğrenildiği tarihten itibaren; 1) Kınama, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezalarında bir ay içinde, 2) Yükseköğretim kurumundan bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma ile yükseköğretim kurumundan çıkarma cezalarında üç ay içinde, disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde, disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. c) Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin işlendiği tarihten itibaren, en geç iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde, disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Ancak, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki fiillerde; zamanaşımı süresi adli yargı hükmünün kesinleştiği günden itibaren başlar. ç) Disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, kararın idareye ulaştığı tarihten itibaren kalan disiplin ceza zamanaşımı süresi içerisinde, zamanaşımı süresinin dolması veya dolmasına üç aydan daha az süre kalması hâlinde en geç üç ay içerisinde kararın gereklerine göre yeniden disiplin cezası tesis edilebilir. (5) Savunma hakkı: a) Hakkında disiplin soruşturması açılan öğrenciye isnat edilen suçun neden ibaret olduğu, savunmasını yapacağı tarihten en az yedi gün önce yazılı olarak bildirilir; ayrıca öğrenci bilgi sistemi üzerinden veya elektronik posta ya da kısa mesaj ile de bildirilebilir. Bu yazıda; öğrenciden belirtilen gün, saat ve yerde savunmasını yapmak üzere hazır bulunması istenilir. b) Savunma yapmak üzere gelen kişi, savunmasını sözlü olarak yapabileceği gibi yazılı olarak da sunabilir. Yazılı savunma sunulduktan sonra soruşturmacı öğrenciye ek sorular yöneltebilir. c) Öğrenciye gönderilecek davetiyede; çağrıya özürsüz olduğu halde uymadığı veya özrünü zamanında bildirmediği takdirde, savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delillere dayanılmak suretiyle hakkında gerekli kararın verileceği belirtilir. ç) Geçerli bir özür bildiren veya mücbir sebep dolayısıyla davete uymadığı anlaşılan öğrenciye uygun bir süre verilir. Tutuklu öğrencilere savunmalarını yazılı olarak gönderebilecekleri bildirilir. d) Soruşturma öğrencinin kendini gereği gibi savunmasına imkân verecek şekilde yürütülür. (6) Disiplin soruşturmasında uyulacak esaslar: a) Soruşturmanın gizliliği esastır. b) Soruşturmacı tanık dinleyebilir, keşif yapabilir ve bilirkişiye başvurabilir. Soruşturma işlemleri bir tutanakla tespit olunur. Tutanak; işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin katıldığı, ifade alınmış ise soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve soruşturmacı, katip, ifade sahibi ve varsa keşif sırasında hazır bulunanlarca imzalanır. İfade alınırken tanığa ve bilirkişi tayini durumunda bilirkişiye yemin ettirilir; tanığın kimliği, adresi ve benzeri açıklayıcı bilgileri belirtilir. c) Yükseköğretim kurumlarının personeli, soruşturmacıların istedikleri her türlü bilgi, dosya ve başka belgeleri hiçbir gecikmeye mahal bırakmaksızın verirler ve istenecek yardımları yerine getirirler. ç) Soruşturmacı, hakkında soruşturma açılan kişi ve eylemlerle sınırlı olmak üzere soruşturmayı yürütür ve tamamlar. Soruşturma esnasında soruşturulan eylemin dışında başka disiplin suçlarının işlendiğini veya aynı suç kapsamında başka kişilerin soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini tespit eden soruşturmacı, durumu yetkili mercie bildirir. d) Öğrencinin, disiplin suçunu işledikten sonra yükseköğretim kurumundan her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olması, soruşturma açılmasına, devamına ve gerekli kararların alınmasına engel teşkil etmez. e) Öğrenci başka bir yükseköğretim kurumunda eğitim aldığı sırada disiplin cezasını gerektiren bir suç işlediğinde soruşturma yapma ve disiplin cezası verme yetkisi o yükseköğretim kurumuna aittir. Öğrenci hakkında verilen karar, uygulanmak üzere öğrencinin kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumuna gecikmeksizin bildirilir. f) (İptal bent: Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/78, K: 2024/55 sayılı Kararı ile ) g) Soruşturma sonuçlandığında bir rapor düzenlenir. Raporda soruşturma onayı, soruşturmaya başlama tarihi, soruşturulanın kimliği, isnat edilen suç konuları, soruşturmanın safhaları, deliller ve alınan savunma özetlenir. İsnat edilen suçun sabit olup olmadığı tartışılır ve sabit bulunması halinde eyleme uyan disiplin cezası teklif edilir. Soruşturmayla ilgili belgelerin asıl veya suretleri bir dizi pusulasına bağlanarak rapora eklenir. Soruşturma raporu, dosya ile birlikte soruşturmayı açan mercie tevdi edilir. ğ) Aynı olaydan dolayı, öğrenci hakkında ceza kovuşturmasının başlamış olması, disiplin soruşturmasını geciktirmez. Öğrenci hakkında ceza kovuşturması açılmış olması, mahkûm olması veya olmaması disiplin cezasının verilmesine engel teşkil etmez. (7) Disiplin cezası verme yetkisi: a) Kınama ve yükseköğretim kurumlarından bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezaları ilgili fakülte dekanı, enstitü, konservatuvar, yüksekokul veya meslek yüksekokulu müdürünce verilir. b) Müşterek mekânlarda işlenen disiplin suçlarından dolayı kınama ve yükseköğretim kurumlarından bir aya kadar uzaklaştırma cezası verme yetkisi rektöre aittir. c) Yükseköğretim kurumundan bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası ile yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları, yetkili disiplin kurulunca verilir. ç) Fakülte, enstitü, konservatuvar, yüksekokul veya meslek yüksekokulunca yürütülen soruşturmalarda bu birimlerin yönetim kurulları, rektörlük tarafından yürütülen soruşturmalarda ise üniversite yönetim kurulu, disiplin kurulu görevini yerine getirir. (8) Disiplin kurullarının çalışma usulü: a) Disiplin kurulu, başkanın çağrısı üzerine belirlenecek yer, gün ve saatte toplanır. b) Toplantı gündeminin hazırlanması, ilgililere duyurulması, kurul çalışmalarının düzenli yürütülmesi, başkan tarafından sağlanır. c) Disiplin kurulu olarak yönetim kurulunun toplantı nisabı, kurul üye tam sayısının salt çoğunluğudur. ç) Disiplin kurullarında raportörlük görevi, başkanın görevlendireceği üye tarafından yürütülür. Raportör üye, havale edilecek dosyanın incelenmesini en geç beş gün içinde tamamlar. d) Kurulda öncelikle raportörün açıklamaları dinlenir. Kurul gerek görürse soruşturmacıları da dinleyebilir. Görüşmelerin bitiminde oylama yapılır ve karar başkan tarafından açıklanır. (9) Oylama, karar ve karar süreleri: a) Disiplin cezası vermeye yetkili makamlar, soruşturmada eksiklik olduğunun tespiti halinde eksikliklerin giderilmesi amacıyla dosyayı iade edebilir, soruşturmacı tarafından önerilen disiplin cezasını aynen verebilir, hafifletebilir veya reddedebilir. b) Disiplin kurullarında kararlar toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Oyların eşitliği halinde, başkanın kullandığı oy yönünde çoğunluk sağlanmış sayılır. c) Soruşturmacı, disiplin kurulu üyesi ise soruşturmasını yürüttüğü dosyanın toplantılarına katılamaz ve oy kullanamaz. ç) Disiplin cezası vermeye yetkili amirler kınama, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezalarına soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren en geç on gün içinde karar vermek zorundadır. Diğer disiplin cezalarının verilmesini gerektiren hallerde, dosya derhal disiplin kuruluna havale edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren en geç on gün içinde karar verir. d) Disiplin cezalarını vermeye yetkili amirler ile disiplin kurulları, disiplin suçunu oluşturan eylemlerin ağırlığını, soruşturulan öğrencinin daha önce bir disiplin cezası alıp almadığını, işlediği fiil dolayısıyla pişmanlık duyup duymadığını, yükseköğretim kurumundaki geçmiş davranış, çalışma ve başarılarını dikkate alarak bir derece alt ceza verebilir. Bir derece alt cezayı, asıl cezayı vermeye yetkili makam verir. (10) Disiplin soruşturmasının sonucunun bildirilmesi, başvuru yolları ve cezaların uygulanması: a) Disiplin soruşturmasının sonucu, hakkında disiplin soruşturması yürütülen öğrenci ile varsa mağdura bildirilir. b) Disiplin soruşturması sonunda verilen disiplin cezası, soruşturma açmaya yetkili amir tarafından yukarıda sayılanlara ilaveten; öğrenciye burs veya kredi veren kuruluşa ve yükseköğretim kurumuna bildirilir. c) Disiplin cezası vermeye yetkili amir veya kurul kararlarında hangi tarihten itibaren uygulanacağı belirtilmediği takdirde, disiplin cezaları verildikleri tarihten itibaren uygulanırlar. ç) Disiplin amirleri ve kurullarınca verilen disiplin cezalarına karşı on beş gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir. Dosya kapsamında, disiplin suçunu oluşturan fiil sebebiyle doğrudan mağdur olan kişi de aynı usulle karara itiraz edebilir. Cezalar öğrencinin dosyasına işlenir. d) İtiraz halinde, üniversite yönetim kurulu, on beş gün içinde itirazı kabul veya reddeder. İtirazın kabulü halinde yetkili disiplin amiri veya kurulu kabul gerekçesini dikkate alarak otuz gün içinde karar verir. e) Öğrencilere verilen disiplin cezalarına karşı, itiraz hakkı kullanılmadan da idari yargı yoluna başvurulabilir. (11) Özel olarak düzenlenen haller hariç öğrenciye yapılacak tebligatta, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak yükseköğretim kurumuna kaydolurken bildirdiği adresi değiştirdiği halde, bunu mensubu bulunduğu yükseköğretim kurumuna bildirmeyen veya yanlış ya da eksik bildiren öğrenciye, yükseköğretim kurumunda kayıtlı adresine gönderilmiş tebligat, usulüne uygun tebligat sayılır. (12) Disiplin soruşturmasına ait dosyalar dizi pusulasıyla birlikte teslim edilir ve alınır. Dizi pusulasının altında teslim eden ve alanın imzaları bulunur. ONUNCU BÖLÜM Mali Hükümler Gelir kaynakları: Madde 55 – Yükseköğretim üst kuruluşları, yükseköğretim kurumları ve bunlara bağlı birimlerin gelir kaynakları; a. Her yıl bütçeye konulacak ödenekler, b. Kurumlarca yapılacak yardımlar, c. Alınacak harç ve ücretler, d. Yayın ve satış gelirleri, e. Taşınır ve taşınmaz malların gelirleri, f. Döner sermaye işletmelerinden elde edilecek karlar, g. Bağışlar, vasiyetler ve diğer gelirlerdir. Mali kolaylıklar: Madde 56 – (Değişik: 17/8/1983 - 2880/30 md.) İşlem ve usuller: a) Yükseköğretim üst kuruluşları, yükseköğretim kurumları ve bunlara bağlı kuruluşlara yapılacak her türlü bağış ve vasiyetler, vergi, resim, damga resmi ve harçlardan muaftır. Bağış ve vasiyetlerin kullanılmasında, bağış ve vasiyet yapanların koydukları ve kanunlara göre geçerli sayılan kayıtlara ve şartlara uyulur. b) (Değişik: 3/4/1991 - 3708/3 md.) Üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanırlar. (Değişik: 30/3/2012 - 6287/15 md.) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından üniversitelere, yüksek teknoloji enstitüleri ile gelirlerinin en az dörtte üçünü münhasıran devlet üniversitelerinin faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve desteklenmesini amaç edinmek üzere kurulan ve fiilen bu çerçevede faaliyette bulunan vakıflardan Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınanlara makbuz karşılığında yapılan bağışlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları hükümlerine göre yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden ve kurum kazancından indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. [59] c) Yükseköğretim üst kuruluşları, yükseköğretim kurumları ve bunlara bağlı kuruluşlar ve birimler tarafından eğitim - öğretim ve araştırma amacı ile yurt içinde bulunmamak veya üretimi yapılmamak kaydıyla ithal edilen makine, alet, cihaz, ecza, malzeme ve yayınlar ile bağış yoluyla yurt dışından gelen aynı cins malzemeler, gümrük vergisi ile buna bağlı vergi, resim ve harçlar dahil olmak üzere her türlü vergi, resim ve harçlardan muaftır. [60] d) Birmilyon liraya kadar (birmilyon lira dahil) bir hakkın veya menfaatin terkinini gerektiren, maddi veya hukuki nedenlerle kovuşturulmasında yüksek mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan, açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçilmesine veya uygun ödeme kararı koymaya rektör ve üst kuruluşların başkanları; birmilyon liradan fazlası için üst kuruluşlarda başkanın, üniversitelerde rektörün önerisi ve Sayıştay Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığı karar verir. e) Üniversite, fakülte, enstitü ve yüksekokul, konservatuvar, meslek yüksekokulları ile bunlara bağlı kuruluşlar ve birimler tarafından yapılan bilimsel, teknik inceleme ve araştırma ile yayımların gerektireceği her türlü giderler hakkında, 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. f) Yükseköğretim üst kuruluşlarının ve üniversitelerin inşaat, makine ve teçhizatı ile ilgili işlerle bunların bakım ve onarımlarında 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 135 inci maddesi ile 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. g) Bir üniversite bütçesindeki ödenekleri, diğer bir üniversite bütçesine aktarmaya, ilgili rektörün görüşü ve Yükseköğretim Kurulunun önerisi üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. İta amirliği, mali denetim: Madde 57 – Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının bütçeleri, genel ve katma bütçelerin bağlı bulunduğu esaslara uygun olarak hazırlanır, yürürlüğe konur ve denetlenir. [61] İta amiri, üst kuruluşlarda başkan, üniversitelerde rektördür. Bu yetki uygun görülen ölçüde gerektiğinde yardımcılara, dekanlara, enstitü ve yüksekokul müdürlerine, üst kuruluşlara bağlı birim başkanlarına ve üst kuruluş ve üniversite genel sekreterlerine devredilebilir. (Ek cümle: 1/3/2006-5467/4 md.) Vakıf üniversitelerinde itâ amiri mütevellî heyet başkanıdır. Döner sermaye: [62] [63] Madde 58 – (Değişik: 21/1/2010-5947/5 md.) a) Yükseköğretim kurumlarında üniversite yönetim kurulunun önerisi ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile döner sermaye işletmesi kurulabilir. Kurulacak döner sermaye işletmesinin başlangıç sermayesine ilgili yükseköğretim kurumu bütçesinde bu amaç için ödenek öngörülmek şartıyla katkı sağlanabilir. Döner sermaye işletmesi faaliyetlerinden elde edilen gelirler, birimler itibarıyla ayrı hesaplarda izlenir. Döner sermaye işletmesine tahsis edilen sermaye, üniversite yönetim kurulu kararı ile artırılabilir. Artırılan sermaye tutarı yıl sonu kârlarından karşılanır. Ödenmiş sermaye tutarı, tahsis edilen sermaye tutarına ulaştıktan sonra kalan yıl sonu kârı, döner sermaye işletmesinin hizmetlerinde kullanılmak üzere ertesi yılın gelirine ilave edilir. Döner sermaye işletmesinin gelirleri, işletme adına yapılan mal ve hizmet satışları ile diğer gelirlerden oluşur. (Mülga altıncı paragraf: 2/1/2014-6514/12 md.) Süreklilik arz eden hizmet alımları ile maliyeti yüksek ve ileri teknoloji ürünü olan tıbbi cihazların hizmet alımı yoluyla temini veya kiralanması için döner sermaye kaynaklarından gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişilebilir. b) Döner sermaye gelirlerinden tahsil edilen kısmın, tıp ve diş hekimliği fakülteleri sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ile açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 35'i, ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu, sürekli eğitim merkezleri ile bünyesinde atölye veya laboratuar bulunan yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 30’u, diğer yükseköğretim kurumları için ise asgari yüzde 15'i, ilgili yükseköğretim kurumunun ihtiyacı olan mal ve hizmet alımları, her türlü bakım, onarım, kiralama, devam etmekte olan projelerin tamamlanmasına yönelik inşaat işleri ve diğer ihtiyaçlar ile yönetici payları için kullanılır. Bu oranları yüzde 75'ine kadar artırmaya üniversite yönetim kurulu yetkilidir. [64] Döner sermaye gelirlerinden tahsil edilen kısmın en az yüzde 5'i, üniversite bünyesinde yürütülen bilimsel araştırma projelerinin finansmanı için kullanılır. Bu tutar döner sermaye muhasebe birimince, tahsilatı takip eden ayın yirmisine kadar ilgili yükseköğretim kurumu hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar, yükseköğretim kurumu bütçesine öz gelir olarak kaydedilir. Kaydedilen bu tutarlar karşılığı olarak ilgili yükseköğretim kurumu bütçesine konulan ödenekler, gelir gerçekleşmelerine göre kullandırılır. Süresi içinde yatırılmayan tutarların tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. 64 Bilimsel araştırma projelerine ilişkin ödenekler, üniversite yönetim kurulunca gerekli görüldüğü takdirde, her bir proje için avans verilmek suretiyle de kullandırılabilir. Bilimsel araştırma projelerinin seçilmesi, uygulanması ve izlenmesi, ulusal veya uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen projelere, toplam proje bedelinin yüzde otuzunu aşmamak kaydıyla kaynak aktarımı, proje değerlendirmesini yapacak uzmanlara 10.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere ödenecek ücretin belirlenmesi ile ödeneklerin kullandırılması, genel hükümlerin ön ödemelere ilişkin sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın avans verilmesi ve bu avansın mahsubuna dair usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının uygun görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. [65] (Ek paragraf: 18/6/2017-7033/16 md.) Bilimsel araştırma projelerine ilişkin ödeneklerin kullandırılmasında, proje kapsamında görevlendirilecek tezli yüksek lisans ve doktora programlarındaki öğrencilere 3/3/2004 tarihli ve 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun hükümlerine tabi olmaksızın belirlenecek miktarlarda burs verilir. Bu bursun verilmesine ilişkin usul ve esaslar bu fıkra uyarınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. c) Tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinin hesabında toplanan döner sermaye gelirleri bakiyesinden, bu yerlerde; 1) Gelir getiren görevlerde çalışan öğretim üyesi ve öğretim görevlilerine aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme, ödenek (geliştirme ödeneği hariç) ve her türlü tazminat (28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ödenen tazminat dahil, makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamından oluşan ek ödeme matrahının yüzde 950’sini, araştırma görevlilerine ise yüzde 650’sini; bu yerlerde görevli olmakla birlikte gelire katkısı olmayan öğretim üyesi ve öğretim görevlilerine yüzde 750’sini, araştırma görevlilerine ise yüzde 375’ini, [66] [67] 2) Diğer öğretim elemanlarına ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personel (…) [68] ile aynı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre sözleşmeli olarak çalışan personele ek ödeme matrahının; uzman tabipler için yüzde 750’sini, hastaneler başmüdürü ve eczacılar için yüzde 305’ini, başhemşireler için yüzde 255’ini, diğer öğretim elemanları ile diğer personel için yüzde 225’ini, işin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 260’ını geçmeyecek şekilde aylık ek ödeme yapılır. Sözleşmeli personele yapılacak ek ödeme matrahı, sözleşmeli personelin çalıştığı birim ve bulunduğu pozisyon unvanı itibarıyla aynı veya benzer unvanlı memur kadrosunda çalışan, hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personel dikkate alınarak belirlenir. Emsali bulunmayan sözleşmeli personelin ek ödeme matrahı ise brüt sözleşme ücretlerinin yüzde 25'ini geçemez. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz. 66 [69] [70] Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak (1) numaralı bentte belirtilen personel için yüzde 50’sini, (2) numaralı bentte belirtilen personel için yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde ayrıca aylık ek ödeme yapılır. (Ek paragraf: 26/7/2018-7146/8 md.) Yükseköğretim Kurulu tarafından, Hazine ve Maliye Bakanlığının onayı ile belirlenen özellikli tıbbi işlemler karşılığı yapılacak ek ödemelerde, (1) numaralı bentte belirtilen yüzde 800 oranı beş kata kadar artırılarak uygulanabilir. Ancak bu oran mesai dışı çalışmalarda uygulanacak artırımlı oranın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Yükseköğretim kurumlarının tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde ihtiyaç duyulması halinde ilgilinin isteği ve kurumlarının muvafakatiyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevli sağlık personeli haftanın belirli gün veya saatlerinde veyahut belirli vakalar ve işler için görevlendirilebilir. Belirli bir vaka ve iş için görevlendirilenlere, kadrosunun bulunduğu kurumdaki döner sermaye işletmesinden yapılan ödemenin yanı sıra, katkı sağladıkları vaka ve iş dolayısıyla görevlendirildiği sağlık kuruluşundaki döner sermaye işletmesinden, bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde ve toplamda tavan oranları geçmemek üzere döner sermayeden ek ödeme yapılır. (Ek paragraf: 26/7/2018-7146/8 md.) Uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında elde edilen gelirin yüzde 50’sine kadar olan kısmı bu hizmetlerde görev alan personele ek ödeme olarak dağıtılabilir. Bu kapsamda yürütülen tıbbi işlemlerde görev alan personelden (1) numaralı bent kapsamındaki öğretim üyeleri için söz konusu bentte, uzman tabipler için (2) numaralı bentte belirlenen tavan oranları; uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında olmayan çalışmalarından hak ettiği ek ödemenin, söz konusu bentlerde belirlenmiş tavan oranlarının yüzde 60’ını geçmesi halinde bir kat, yüzde 80’ini geçmesi halinde iki kat olarak uygulanır. Yüzde 100’ü olması halinde üst limit olmaksızın ek ödeme yapılır. Dağıtılacak tutarın; yüzde 80’i ikinci cümlede belirlenen tavan oranlarını geçmeyecek şekilde aynı cümle kapsamındaki personele, yüzde 20’si ile ikinci cümledeki tavan oranlarını aşan kısmı ise ikinci cümlede belirtilen personel dışında uluslararası sağlık hizmetlerinde görev yapan (1) ve (2) numaralı bent kapsamındaki diğer personele aynı bentlerde kendileri için belirlenmiş olan tavan oranlarının bir katını geçmemek üzere ek ödeme olarak ödenebilir. Uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında elde edilen gelirler ve ilgili personele yapılacak ek ödemeler ayrı bir hesapta izlenir. d) Ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu ve bünyesinde atölye veya laboratuvar bulunan yükseköğretim kurumları ile sürekli eğitim merkezleri, açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları ile düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı bulunan öğretim elemanlarına yapılacak ek ödemeler hakkında da (c) fıkrası hükümleri uygulanır. [71] [72] e) Yükseköğretim kurumlarının (c) ve (d) fıkraları kapsamına girenler haricindeki diğer birimlerinde döner sermaye işletmesi hesabına yapılan iş veya hizmetler karşılığında tahsil edilen gelirlerden kanuni kesintiler ile varsa yapılan iş veya hizmetle bağlantılı giderler düşüldükten sonra geri kalan tutar, hizmet karşılığı olarak gelir tahsilatının yapıldığı tarihi izleyen bir ay içinde, veya hizmet bedelinin peşin tahsil edilmesi halinde hizmetin gerçekleşme oranına bağlı olarak aylara bölünerek hizmeti veren öğretim elemanlarına ödenir. 71 72 Tıp ve diş hekimliği fakültelerindeki öğretim elemanlarının sağlık hizmeti dışında verdikleri hizmetler karşılığında döner sermaye hesabına tahsil edilen paradan pay alma hususunda bu fıkra hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 17/2/2011-6114/17 md.) Bu kapsamda bulunan hizmetler ile öğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarının imkanlarını kullanmaksızın verdikleri hizmetler karşılığında elde edilen gelirlerden (b) fıkrasının birinci bendi uyarınca yapılacak kesintilerin uygulanmasında asgari yüzde 15 oranı uygulanır. f) Rektör, rektör yardımcısı ve genel sekreterlere gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, üniversite yönetim kurulunun uygun gördüğü birimin döner sermaye hesabından yönetici payı olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılır. Yapılacak ek ödemenin tutarı ek ödeme matrahının, rektörler için yüzde 600’ünü, rektör yardımcıları için yüzde 300’ünü, genel sekreterler için yüzde 200’ünü geçemez. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/10 md.) Bu kimselere döner sermaye gelirleri dışında üniversitenin; teknokent, teknopark, teknoloji transfer ofisi, iktisadi işletmeler ve iştirakleri gibi gelir getirici müesseseler ve birimleri sebebiyle ayrıca huzur hakkı, yönetici payı, koordinatörlük, danışmanlık ve benzeri ücret ödenmez. Döner sermaye gelirinin elde edildiği birimlerin dekan, başhekim ve enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcılarına, gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, görev yaptıkları birimin döner sermaye gelirlerinden yönetici payı olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılır. Yapılacak ek ödemenin tutarı, ek ödeme matrahının, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü için yüzde 250’sini, bunların yardımcıları için yüzde 100’ünü, tıp ve diş hekimliği fakülteleri dekanları ile sağlık uygulama ve araştırma merkezleri başhekimleri için yüzde 500’ünü, bunların yardımcıları için yüzde 300’ünü geçemez. Bu fıkra kapsamında bulunan yöneticilere, mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz. Mesai saatleri dışında döner sermaye gelirlerine katkıları bulunması hâlinde alabilecekleri toplam ek ödeme tutarı, hiçbir şekilde yönetici payı dahil ilgisine göre (c) ve (d) fıkralarında belirtilen esaslara göre hesaplanacak tutarı geçemez. 71 g) Bu madde uyarınca 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununa tabi personele yapılan ödemeler, 27/1/2000 tarihli ve 4505 sayılı Sosyal Güvenlikle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Temsil Tazminatı Ödenmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası ile 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesi hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz. (Ek paragraf: 23/7/2010-6009/52 md.; Değişik ikinci paragraf: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu maddenin (c) ve (f) fıkraları kapsamında bulunanlar dışındaki 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar ile aynı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalışan personele 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi kapsamında ödeme yapılır ve bunlara bu madde uyarınca ayrıca ek ödeme yapılmaz. h) (Ek: 2/1/2014-6514/12 md.) Öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınan ilave ücretler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan ayrıca Hazine payı kesintisi ve (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50’sinden az ve yüzde 60’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oranı, mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 950’sini geçmemek üzere her ay ayrıca ödenir. Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri için de yüzde 950 oranı uygulanır. Ancak bu fıkra kapsamında öğretim üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f) fıkraları uyarınca yapılacak ek ödeme toplamı, özellikli tıbbi işlemler ve uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında yapılacak ek ödeme hariç olmak üzere, ek ödeme matrahının yüzde 1900’ünü geçemez. Bu fıkra uyarınca dağıtılan gelirlerden kalan tutarlar (b) fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca fiilen mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır. [73] [74] [75] ı) (Ek: 2/1/2014-6514/12 md.) Öğretim üyelerinin 36 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca çalışmaları karşılığı elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan (b) fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın hizmeti sunan öğretim üyesine ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır. 73 i) (Değişik: 17/2/2011-6114/17 md.) Döner sermaye işletmesi faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde, kaynakların ekonomik, verimli ve tasarruflu kullanılması esastır. Yapılacak olan ödemelerde gelir-gider dengesinin gözetilmesi zorunludur. Yapılacak ek ödemenin oranları ile bu ödemelerin esas ve usulleri; yükseköğretim kurumlarının hizmet sunum şartları ve kriterleri, personelin kadro ve görev unvanı, görev yeri, çalışma şartları ve süresi, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ve mesleki uygulamalar ile ilgili performansı ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi hizmete katkı unsurları esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkartılacak yönetmelikle belirlenir. Bu yönetmelikte belirlenen temel ilkeler çerçevesinde üniversite yönetim kurulları gerekli düzenlemeleri yapmaya yetkilidir. (Değişik üçüncü paragraf: 16/6/2022-7411/6 md.) Üniversitelerin (c) ve (f) fıkraları kapsamındaki personeline bu madde uyarınca her ay yapılacak ek ödemenin net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödemenin net tutarından az olamaz ve bu kapsamda söz konusu ek 9 uncu maddeye göre belirlenen ek ödeme tutarı bu fıkralar uyarınca döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemeden mahsup edilmek üzere merkezî yönetim bütçesinden karşılanır. j) Döner sermaye işletmelerinin faaliyet alanları, gelir ve giderleri, sermaye limitleri ile işletmelerin yönetimine ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. k) (Ek: 16/2/2016-6676/5 md.) Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında araştırma ve geliştirme, tasarım ve yenilik projeleri ile faaliyetleri sonucunda elde edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu gelirlerden (b) fıkrası uyarınca yapılacak olan kesintiler de dâhil herhangi bir kesinti yapılmaz. Bu kapsamda görev yapan öğretim elemanına ödenecek gelirin yüzde 85’i, herhangi bir vergi kesintisi yapılmaksızın ilgili öğretim elemanına ödenir. Kalan tutar, (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır. Bu kapsamda değerlendirilecek proje ve faaliyetlere, öğretim elemanının müracaatı doğrultusunda, üniversite yönetim kurulunun izni ile karar verilir. ONBİRİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Siyasi partilere üyelik ve görev alma: [76] Madde 59 – (Değişik: 2/7/1997 - 4278/1 md.) Yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanları, siyasi partilere üye olabilirler; yükseköğretim kurumlarındaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlarına bildirmek kaydıyla, siyasi partilerin merkez organları ile onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilirler. Şu kadar ki, bu durumdaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi, rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamazlar, onların yardımcılıklarına seçilemezler. Yükseköğretim kurumlarının öğrencileri, siyasi partilere üye olabilirler. Siyasi partilere üye olan öğretim elemanları ve öğrenciler, yükseköğretim kurumları içinde parti faaliyetinde bulunamaz ve parti propagandası yapamazlar. Kurumlara dönüş: [77] Madde 60 – a. (Değişik: 1/11/1990 - 3676/1 md.) Bir süre öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra Cumhurbaşkanı yardımcılığına, bakanlığa veya Yasama Organı Üyeliğine seçilenler, bu görevlerde geçirdikleri süreler hesaba katılmak ve buna göre aylık dereceleri yükseltilmek, meslek unvan ve sıfatlarını kazanma ile ilgili hükümler saklı kalmak şartıyla başvurmaları halinde bu Kanun hükümlerine göre ayrıldıkları yükseköğretim kurumuna kadro koşulu aranmaksızın dönerler. [78] (Ek bent: 17/9/2004-5234/2 md.) Bunlardan emekli iken yüksek öğretim kurumlarına dönenlerin veya yüksek öğretim kurumlarına döndükten sonra emekliliğe hak kazanıp emekli olanların emekli aylıkları kesilmez. (Mülga ikinci cümle: 18/6/2017-7033/17 md.) (…) b. (Değişik: 1/11/1990 - 3676/1 md.) Yükseköğretim kurumlarından, mahkeme veya disiplin kararları ile çıkarılanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle kendi isteği ile ayrılan öğretim üyeleri başvuruları üzerine bu Kanun hükümleri çerçevesinde kadro koşulu aranmaksızın tekrar ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler. c. (Ek: 14/4/1982 - 2653/5 md.) Yükseköğretim Kurulu veya Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeliklerine, rektör ve dekanlıklara yükseköğretim kurumları ile bir kamu görevinde iken seçilenlerden, süresinin tamamlayarak yeniden seçilmemeleri sebebiyle ayrılanların, bu görevlerinde geçirdikleri süreler hesaba katılmak ve buna göre aylık ve dereceleri yükseltilmek suretiyle meslek, unvan ve sıfatları dikkate alınarak ayrıldıkları tarihten itibaren kendi kurumlarına boş kadro koşulu aranmaksızın dönüşleri yapılır. Oylama: Madde 61 – Bu kanunda sözü geçen juri ve kurullarda, her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser oy kullanılamaz. Yükseköğretim Kurulu dışında yer alan kurulların toplantı nisabı kurul üye tamsayısının yarıdan fazlasıdır. Bütün kurullarda kararlar toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Üçüncü turda salt çoğunluğun sağlanamadığı hallerde dördüncü turda oy çokluğu esası uygulanır. Özlük hakları: Madde 62 – Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır. Siciller: Madde 63 – Yükseköğretim kurum ve kuruluşları ile üst kuruluşlarda görev alan öğretim elemanlarının, memur ve diğer personel ile öğrencilerin sicilleri genel hükümlere ve Yüksek-öğretim Kurulu tarafından hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre tutulur. Her türlü atama, yükselme, akademik unvanların kazanılması ve diğer özlük işlemlerinde bu siciller esas alınır. İzinler: Madde 64 – Öğretim elemanları yıllık izinlerini, normal olarak, öğrenime ara verilen zamanlarda kullanırlar. Bunların diğer izinleri ile Yükseköğretim üst kuruluşları personelinin ve yükseköğretim kurumları memurlarının izin işleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre yürütülür. (Değişik ikinci fıkra: 17/4/2017-KHK-690/64 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/54 md.) Rektör, yıllık iznini ve yurtdışına çıkış için gerekli izni Yükseköğretim Kurulu Başkanından, diğer yöneticiler ise bir üst makamdan alırlar. Yükseköğretim kurumlarında ve üst kuruluşlarda görevli bütün personel bağlı olduğu ilk disiplin amirinin izniyle görevi başından ayrılabilir. Yönetmelikler: Madde 65 – a. Aşağıdaki hususlar Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir: (1) Yükseköğretim Kurulunun teşkilatı, çalışma usulleri, üyelerinin seçimi ve yetkisinde olan seçim ve atamalarla ilgili hususlar, (2) Yükseköğretim Denetleme Kurulunun kuruluş ve işleyişi, denetleme usul ve esasları ile ilgili hususlar, (3) (Mülga: 17/2/2011-6114/11 md.) (4) Bu kanun kapsamındaki yükseköğretim kurumlarında doktor öğretim üyeliğine, doçentlik ve profesörlüğe yükseltilme ve atanma işlemleri, [79] (5) Öğretim elemanlarının yetiştirilme esasları, (6) Haftalık ders yükü çalışma esasları, (7) Yabancı uyruklu öğrencilerin harçları ile harçlar konusuna ilişkin uygulama esasları, (8) Ders kitaplarının ve teksirlerinin bastırılmasında uygulanacak esaslar ve ödenecek telif hakları ile ilgili hususlar, (9) Öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususlar, [80] (10) Yükseköğretim kurumları ve bunlara bağlı kuruluş ve birimler tarafından yapılacak bilimsel, teknik inceleme ve araştırma ile yayımların gerektireceği her türlü giderlere ve üniversitelerin inşaat, makine ve teçhizatı ile ilgili işlerle bunların bakım ve onarımlarına uygulanacak esaslar, (11) Öğretim elemanları; memur ve diğer personel ile öğrencilerin sicilleri ile ilgili hususlar, (12) (Değişik: 17/8/1983 - 2880/33 md.) Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının eğitim ve öğretim alanları gözönünde tutularak gerekli yapı ve tesisler, araç - gereç, öğretim, yönetim kadrosu ve diğer akademik konular, (13) (Ek: 17/8/1983-2880/33 md.) Görevlendirme ve nakli ile ilgili eseslar ve bu Kanunun uygulanması ile ilgili diğer hususlar. (14) (Ek: 2/12/2016-6764/35 md.) Bilimsel araştırma ve yayın etiği kurullarının oluşumu, görevleri ve çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar. b. Aşağıdaki hususlar Üniversitelerarası Kurul tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir: (1) Lisansüstü öğretim esasları, (2) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili diğer akademik hususlar. Yürürlükten kaldırılan kanun ve hükümler: Madde 66 – 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu tümü ile, aşağıdaki kanunların ve Yükseköğretim Kurumları ile ilgili diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. 4619 sayılı İstanbul Teknik Üniversitesi Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri, 6594 sayılı Karadeniz Teknik Üniversitesi adıyla Trabzon'da Bir Üniversite Kurulması Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri, 6595 sayılı Ege Üniversitesi adıyla İzmir'de Bir Üniversite Kurulması Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri, 6990 sayılı Atatürk Üniversitesi Kanunu ile ek ve değişiklikleri, 7307 sayılı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kanunu ile ek ve değişiklikleri, 892 sayılı Hacettepe Üniversitesi Kurulması Hakkındaki Kanun ile ek ve değişiklikleri, 1785 sayılı Diyarbakır üniversitesi Kuruluş Kanunu, 1786 sayılı Çukurova üniversitesi Kuruluş Kanunu, 1787 sayılı Anadolu Üniversitesi Kuruluş Kanunu, 1788 sayılı Cumhuriyet Üniversitesi Kuruluş Kanunu, 1872 sayılı İnonü Üniversitesi Kuruluş Kanunu, 1873 sayılı Dört Üniversite Kurulması Hakkındaki Kanun ile ek ve değişiklikleri, 1487 sayılı Boğaziçi Üniversitesi Adıyla İstanbul'da Bir Üniversite Kurulması Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri, 5239 sayılı Ankara Üniversitesi Kuruluş Kadroları Kanunu ve bu kanuna ek kanunlar ile Ankara Üniversitesine bağlı birimlere ait kanunlar, 5247 sayılı İstanbul Üniversitesi Kuruluş Kadroları Kanunu ile bu kanuna ek kanunlar, 2175 sayılı Kayseri Üniversitesi Kurulması Hakkında Kanun. Ek Madde 1 – (Ek: 14/4/1982-2653/6 md.) Üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanları, gerektiğinde bu Kanunda belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabilirler. Ek Madde 2 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.; Değişik : 18/6/2008-5772/7 md.) Vakıflar; kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla, Yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını ya da bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla, bu Kanun hükümleri çerçevesinde kalmak şartıyla meslek yüksekokulu kurabilir. Bu meslek yüksekokulu, kamu tüzel kişiliğini haiz olup, Cumhurbaşkanı kararı ile kurulur. Kurulacak meslek yüksekokullarına, meslek ve teknik eğitim bölgesinde gereksinim duyulması esastır. [81] Ek Madde 3 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıf veya birden fazla vakfın yetkili yönetim organlarının yükseköğretim kurumu kurma ile ilgili karar veya kararları Vakıflar Genel Müdürlüğünün olumlu yazısı ile birlikte ve aşağıdaki belgelerle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına sunulur: a) Kurulacak yüksekögretim kurumunun bina, araç, gereç ve diğer maddi yapıları ve malzemelerinin hazır bulunduğunu veya bunların sağlanması için yeteri kadar bir meblağın tahsis edildiğini gösterir belge, b) Kurulacak yüksekögretim kurumunun bir yıllık her çeşit işletme ve diğer cari masraflarının en az% 20'sini karşılayacak bir paranın, malın, ekonomik değeri olan bir hakkın veya gelirin mevcut olduğunu ve buna tahsis edildiğini gösterir belge, c) Kurulacak yükseköğretim kurumunun ve bunlara bağlı birimlerin adlarını bildiren belge ile Kurumun eğitim - öğretim, mali ve idari konularda uygulayacağı esasları gösteren taahhüt belgesi. d) Vakıf yükseköğretim kurumunun eğitim - ögretim fonksiyonunu yerine getiremeyeceğinin anlaşılması halinde, bu madde ile yükseköğretim kurumuna tahsis edilenlere yapılacak işlemi gösterir belge. e) (Ek: RG-16/10/2020-7254/6 md.) Tıp fakültesi kurmak isteyen vakıf yükseköğretim kurumlarının; eğitim ve öğretim faaliyetleri ile sağlık hizmetleri sunumu için asgari iki yüz yatak kapasitesine sahip, Yükseköğretim Kurulunun tıp eğitimi için gerekli gördüğü asgari fiziki mekân ve donanım şartlarını sağlayan, Sağlık Bakanlığının planlama ilkeleri çerçevesinde kendi mülkiyetinde yapacağı hastaneye ait ön izin belgesi veya yukarıdaki şartları haiz, mevcutta faaliyet gösteren bir hastanenin, tıp fakültesi kurulmasını takiben üniversiteye devredileceğine dair belgeler; açılmış olan tıp programına öğrenci alabilmek için ise vakıf üniversitesinin kendi mülkiyetinde, ruhsatı ve işletme hakkı kendisine ait bulunan yukarıdaki şartları haiz hastanesinin varlığını gösteren belgeler. (Değişik: 7/6/1989 - KHK-369/4 md.; Aynen Kabul: 23/11/1989 - 3589/4 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 30/5/1990 tarihli ve E. : 1990/2, K. : 1990/10 sayılı Kararıyla) [82] (Ek: 3/4/1991-3708/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 29/6/1992 tarihli ve E. 1991/21, K. 1992/42 Sayılı Kararıyla.) Ek Madde 4 – (Ek: 17/8/1883-2880/32 md.) Askeri ve emniyetle ilgili eğitim kurum veya birimleri vakıflar tarafından açılamaz. Ek Madde 5 – (Ek :17/8/1983 -2880/32 md.) (Değişik: 28/12/1999 - 4498/1 md.) Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının, vakıf yönetim organı dışında en az yedi kişiden oluşan bir mütevelli heyeti bulunur. Mütevelli heyet üyeleri, vakıf yönetim organı tarafından dört yıl için seçilir, süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Mütevelli heyet üyelerinin yaş sınırlaması hariç Devlet memuru olma niteliklerine sahip bulunmaları ve en az üçte ikisinin lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olması gerekir. Mütevelli heyet üyeleri kendi aralarından bir başkan seçer. Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür. Mütevelli heyetin toplantı nisabı ve karar alınması ile ilgili hususlarda bu Kanunun 61 inci maddesi hükmü uygulanır. Ek Madde 6 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Kurulacak yükseköğretim kurumu, vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olur ve bu kurumun gelirleri, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mamelekine veya hesaplarına intikal edemez. Vakıf yükseköğretim kurumuna doğrudan doğruya bağış ve yardım yapılabilir. Ek Madde 7 – (Ek:17/8/1983 - 2880/32 md.; Değişik:3/4/1991 - 3708/6 md.) Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumları, bu Kanunun 56 ncı maddesinde yer alan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade ederler ve bunlar emlak vergisinden muaf tutulurlar. (Ek fıkra: 3/4/2013-6456/24 md.) Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları kamulaştırma yoluyla taşınmaz edinemez. Ek Madde 8 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıfca kurulacak yüksekögretim kurumlarındaki akademik organlar, Devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Öğretim elemanlarının nitelikleri Devlet yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının niteliklerinin aynıdır. Devlet yükseköğretim kurumlarında çalışmaları yasaklanmış veya disiplin yoluyla bu kurumlardan çıkarılmış kişiler, vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alamazlar. (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/11 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır. Ek Madde 9 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim - öğretim esasları, öğretim süreleri ve öğrenci hakları ile ilgili hususlar bu Kanun hükümlerine tabidir. Öğrencilerden alınacak ücretler mütevelli heyet tarafından tespit edilir. (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/12 md.) Vakıf yükseköğretim kurumları, ön lisans, lisans, tezli yüksek lisans ve doktora düzeyindeki her bir diploma programında öğrenim gören öğrencilerden; ilgili programın en yüksek merkezi yerleştirme puanına sahip en az yüzde on beşi kadar öğrenciyi, söz konusu programın öğrenim süresi boyunca ücretsiz okutmakla yükümlüdür. Bu öğrencilerden eğitim ve öğretim süreçlerine ilişkin herhangi bir ücret talep edilmez. Tezli yüksek lisans, doktora ve özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlarda en yüksek yerleştirme puanı sıralaması dikkate alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Ek Madde 10 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumları çalışmalarını Devlet yükseköğretim kurumları gibi, her ders yılı sonunda Yükseköğretim Kuruluna sunarlar. Bu kurumlar mali, idari ve ekonomik konularda Yüksekögretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabidirler. (Ek fıkra: 9/5/2018-7141/3 md.) Yükseköğretim Kurulu gözetim ve denetim görevi kapsamında, vakıf yükseköğretim kurumlarının ilişkili kişiler ile yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satımlarına veya parasal hareketlere ilişkin olarak bu kişilerden bilgi ve belge isteyebilir ya da bu kişiler nezdinde söz konusu işlemlere ilişkin olarak inceleme yapılmasını talep edebilir. Bu hükmün uygulanmasında ilişkili kişi, kurucu vakıf ve vakıf yükseköğretim kurumlarının mütevelli heyet üyeleri ve yöneticilerinin ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Mütevelli heyet üyeleri ve yöneticilerin eşleri, mütevelli heyet üyeleri ve yöneticilerin veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. (Ek fıkra: 9/5/2018-7141/3 md.) Yükseköğretim Kurulu tarafından vakıf yükseköğretim kurumlarının yurt dışı mali ve finansal ilişkilerinin denetimi ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından talep edilebilir. Ek Madde 11 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarında, beklenen eğitim - öğretimdüzeyinin yetersizliğinin Yükseköğretim Kurulunca tespit edilmesi ve durumun düzeltilmesi için gerekli uyarı ve önerilerin sonuçsuz kalması halinde bu kurumun faaliyeti Yükseköğretim Kurulunca durdurulur. (Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.) Eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmekle birlikte kurucu vakfa veya üçüncü şahıslara doğrudan ya da dolaylı kaynak aktardığı Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen nesnel ve ölçülebilir kriterlere göre tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları hakkında, verilen süre içerisinde aktarılan kaynağın vakıf yükseköğretim kurumuna iade edilmemesi hâlinde, Yükseköğretim Kurulu gerektiğinde düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırma şeklinde tedbir niteliğinde kararlar alır. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Yapılan denetimler sonucu faaliyet izninin kaldırılmasını gerektiren durumlar tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları ile kurucu vakıflarına kayyım atanan vakıf yükseköğretim kurumlarının faaliyet izni, Cumhurbaşkanı kararı ile kaldırılır. Bu durum, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş kanununun yürürlükten kaldırılmasının sağlanması için Yükseköğretim Kurulu tarafından Millî Eğitim Bakanlığına bildirilir. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/13 md.) Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin kaldırılması, kurucu vakfın tüzel kişiliğini etkilemez. Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrenciler Yükseköğretim Kurulu tarafından garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet üniversitesine intikal ettirilir. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/13 md.) Öğrenciler, bursluluk durumları gözetilmek şartıyla eğitim-öğretim ücretlerini garantör üniversiteye ödemeye devam eder. [83] [84] (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumlarının malvarlığı, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun resmî tasfiye hükümlerine göre tasfiye edilir. Resmî tasfiye süreci Yükseköğretim Kurulu tarafından başlatılır. Yetkili ve görevli mahkemece Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun birer temsilcisi tasfiye memuru olarak atanır. Tasfiye giderleri, tasfiye olunan vakıf yükseköğretim kurumunun malvarlığından karşılanır. Tasfiye işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. (Ek fıkra:27/3/2025-7546/11 md.) Mülkiyeti Hazineye ait olup faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumlarına bedelsiz olarak devredilmiş olan taşınır ve taşınmaz mallar ile haklar tasfiye sürecine dâhil edilmez ve bunların Hazineye intikali sağlanır. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye memurları yaptıkları işlemler nedeniyle görevinin gereklerine açıkça aykırı davrandıklarının ceza mahkemesi kararıyla tespit edilmesi dışında malî ve idarî yönden sorumlu tutulamazlar. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye süresince vakıf yükseköğretim kurumu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilemez, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dâhil her türlü icra takibatı durur ve yeni icra takibi yapılamaz. Varsa vakıf yükseköğretim kurumu hesaplarına konulan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, hacizler ile blokeler kalkar. Tasfiye süresi boyunca zamanaşımı süresi işlemez. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Tasfiye sonucunda kalan malvarlığı kurucu vakfa geçer. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Öğrencilerin nakledildiği yükseköğretim kurumları faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun borçlarından dolayı sorumlu tutulamaz. (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/13 md.) Faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumu adına, mülkiyeti Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlara ilişkin tesis edilen irtifak hakları ile verilen kullanma izinleri iptal edilir ve bu taşınmazlar ile fiilen kullanılan taşınmazlar aynı amaçla kullanılmak üzere garantör üniversiteye tahsis edilir. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Kurucu vakıflarına kayyım tayin edilen veya faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı ve üyeleri ile tüm yöneticilerinin görevleri kendiliğinden sona erer. Bu vakıf yükseköğretim kurumunda çalışmakta olan akademik ve diğer personelin hizmet sözleşmeleri hakkında 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/13 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 28/12/2023 Tarihli ve E: 2020/55, K: 2023/228 Sayılı Kararı ile.) (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması hâlinde durdurulma süresince, kurumun idaresi, eğitim ve öğretimi sürdürmek veya tamamlamak üzere Yükseköğretim Kurulunca garantör üniversiteye veya belirlenecek bir Devlet yükseköğretim kurumuna verilir. Bu vakıf yükseköğretim kurumunun kurucu vakfının yönetim organı başkan ve üyeleri ile vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet başkanı, üyeleri ve tüm yöneticilerinin görevleri, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararı ile birlikte sona erer. Bu kurucu vakfa, Yükseköğretim Kurulu ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebi üzerine yetkili mahkeme tarafından kayyım atanır. (Ek cümle: 31/10/2016-KHK-678/23 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/23 md.) Mahkeme tarafından kayyım atanıncaya kadar kurucu vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilir. (Ek cümle: 15/4/2020-7243/13 md.) Vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin kaldırılması halinde, kurucu vakfa atanan kayyımın görevi sona erer. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresi boyunca vakıf yükseköğretim kurumu aleyhine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilemez, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dâhil her türlü icra takibatı durur ve yeni icra takibi yapılamaz. Varsa vakıf yükseköğretim kurumu hesaplarına konulan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, hacizler ile blokeler kalkar. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresi boyunca zamanaşımı süresi işlemez. (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/13 md.) (İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 28/12/2023 Tarihli ve E: 2020/55, K: 2023/228 Sayılı Kararı ile.) (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Bu madde kapsamına giren vakıf yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretim ücretlerinin belirlenmesine, öğrencilerin nakline, eğitim öğretimin ve diğer işlemlerin aksamadan yürütülmesine ilişkin her türlü tedbirleri almaya ve düzenleme yapmaya Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri gidermeye, gerektiğinde Maliye ve Millî Eğitim bakanlıklarının görüşünü alarak Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. (Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve bu denetim sonucu ilgili yükseköğretim kurumu hakkında yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemlerin alınmasına ilişkin usul ve esaslar, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 12 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıf tarafından kurulacak yükseköğretim kurumunda akademik kurul, senatoların; yönetim kurulu, üniversite yönetim kurulunun; en yüksek düzeyindeki yönetici, rektörlerin yetkisini kullanır ve görevlerini yapar. Ek Madde 13 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.; Mülga: 3/4/1991 - 3708/8 md.) [85] Ek Madde 14 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının eğitim ve öğretim alanları gözönünde tutularak yapı ve tesisler, araç - gereç, öğretim, yönetim kadrosu ve diğer akademik konular Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. (Ek fıkra: 9/5/2018-7141/4 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarının satım, kiralama, mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde uyacakları usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Ek Madde 15 – (Ek: 17/8/1983 - 2880/32 md.) Vakıf tüzelkişiliğinin herhangi bir şekilde nihayete ermesi halinde, vakıf yükseköğretim kurumu tüzelkişiliği devam eder ve vakıf tarafından yükseköğretim kurumu tüzelkişiliğine tahsis edilen her türlü taşınır ve taşınmaz mal, araç-gereç, malzeme, para ve ekonomik değeri olan haklar yükseköğretim kurumunun mülkiyetine geçer. Bu durumda vakıf yüksekögretim kurumu mütevelli heyeti üyeleri ile yükseköğretim kurumu yöneticilerinin seçilmesi yetkisi, Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğünce bir başka vakfa devredilir. (Mülga fıkra: 20/8/2016-6745/15 md.) Ek Madde 16 - (Ek: 10/12/1988 - 3511/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/3/1989 tarihli ve E. :1989/1, K. :1989/12 sayılı kararıyla. Yeniden Düzenleme 12/1/1990 - KHK-398/3 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/3 md.) Açıköğretim uygulayan üniversiteler yurt içinde hizmet birimleri açabilirler. Aynı üniversiteler, yurt dışında yaşayan T.C. vatandaşlarına öğretim, eğitim ve kültürle ilgili idari ve sosyal hizmetleri vermek amacıyla Yükseköğretim Kurulunun kararıyla o ülkede merkez tesis edebilirler. Açıköğretim hizmeti veren üniversitelerde rektörlük ile bu tür hizmetleri veren fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuvar, meslek yüksekokulu, merkez ve benzeri kuruluşlarda, hizmetin özelliğinin gerektirdiği birimlerin kurulması veya değiştirilmesi, diger ülkelerin açıköğretim kuruluşları ile eğitim ve öğretim alanlarında işbirliği yapılması üniversite yönetim kurulunun kararı ile gerçekleştirilir. Merkezi açıköğretim yapan fakültelere bağlı olarak örgün öğretim yapan bölüm varsa, zaman içinde bu bölümün müstakil örgün eğitim yapan yüksekokul haline dönüştürülmesi yada örgün öğretim yapan fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında örgün öğretim yapan bölümlerin yanı sıra, açıköğretim yapan bölümler kurulması, üniversite senatosunun teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile olur. Ek Madde 17 – (Ek: 25/10/l990 - 3670/12 md.) Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. Ek Madde 18 – (Mülga: 15/4/2020-7243/14 md.) Ek Madde 19 – (Ek: 3/4/1991 - 3708/7 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 29/6/1992 tarihli ve E. 1991/21, K. 1992/42 sayılı Kararıyla) Ek Madde 20 – (Ek: 3/4/1991 - 3708/7 md.) a) Hacettepe Çocuk Sağlığı Enstitüsü Vakfı, Hacettepe Tıp Merkezi Vakfı ve Hacettepe Üniversitesi Vakfı tarafından müştereken kurulmuş olan yükseköğretim kurumuna kamu tüzel kişiliğine sahip olmak üzere "Bilkent Üniversitesi" adı verilmiştir. b) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 29/6/1992 tarihli ve E. 1991/21, K. 1992/42 sayılı Kararıyla.) Ek Madde 21 – (Mülga: 30/3/2012-6287/17 md.) Ek Madde 22 – (Ek: 19/11/1992 - 3843/18 md.; Mülga: 21/1/2010-5947/19 md.) Ek Madde 23 – (Ek: 7/6/1995 - 4111/2 md.) Yükseköğretim kurumlarında pratik, uygulamalı dersler ve staj; öğrencinin tercih edeceği ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara muadil özel kuruluşlarda yapılabilir. Bu süre zarfında öğrenci, Yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin kurallarına tabidir. Ek Madde 24 – (Ek: 29/6/2001 - 4702/4 md.) Mesleki ve teknik eğitim bölgesinde, çağdaş bilim ve teknolojideki değişme ve gelişmelere uygun olarak ekonominin gereksinim duyduğu alanlarda yüksek nitelikli iş gücü yetiştirmek üzere, bir veya daha fazla meslek yüksekokulu ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları, öğretim programları bütünlüğü ve devamlılığı içinde ilişkilendirilir. Her ilde en az bir mesleki ve teknik eğitim bölgesi kurulabilir. Mesleki ve teknik eğitim bölgelerinde bulunan meslek yüksekokulu veya okulları ile mesleki ve teknik orta öğretim kurumları, ilgili kamu ve özel kurum ve kuruluşları arasındaki işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasına ve yürütülmesine ilişkin esas ve usuller, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu işbirliği ile çıkartılacak yönetmelikle düzenlenir. Mesleki ve teknik eğitim bölgesi içindeki meslek yüksekokulu öğrencilerinin iş yerlerindeki eğitim, uygulama ve stajlarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulunca çıkartılacak yönetmelikle belirlenir. Mesleki ve teknik eğitim bölgeleri içindeki mesleki ve teknik orta öğretim kurumları ile diğer kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda görevli olup da meslek yüksekokullarındaki ders ve uygulamalarda görevlendirilen öğretmenlere, uzman kişilere, emekli öğretim elemanlarına ve emekli öğretmenlere 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda belirtilen miktarda saat başına ders ücreti ödenir. Ek Madde 25 – (Ek: 14/7/2004 - 5217/5 md.) Bu Kanunun 55 inci maddesine göre yüksek öğretim kurumları adına tapuda kayıtlı taşınmazların kiralanması, satılması ve işletilmesi suretiyle elde edilecek gelirler ile Hazine adına kayıtlı olup, yüksek öğretim kurumlarına tahsis edilmiş taşınmaz malların üzerinde herhangi bir inşaat yapılmamak ve irtifak hakkı tesisine konu edilmemek şartıyla eğitim, sağlık ve sosyal amaçlı kiralanması ve işletilmesi suretiyle elde edilecek gelirlerin tamamını ilgili yüksek öğretim kurumunun her çeşit mal ve hizmet alımlarında ve sermaye harcamalarında (yüksek öğretim kurumları adına tapuda kayıtlı taşınmazların satılması suretiyle elde edilen gelirlerin tamamı sadece sermaye harcamalarında) kullanılmak üzere bir yandan özel gelir, diğer yandan mevcut veya yeni açılacak tertibe özel ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Sermaye giderleri, yılı yatırım programı ile ilişkilendirilir. Bu ödeneklerin yılı içinde harcanmayan kısmı ertesi yılın bütçesine devren gelir ve ödenek kaydolunur. Hazine adına kayıtlı olup yüksek öğretim kurumlarına tahsis edilmiş taşınmaz mallar üzerinde ilgili yüksek öğretim kurumlarının teklifi üzerine, öğrenci yurt binası ve müştemilatı yaptırılmak üzere mülkiyetin gayri aynî hak tesis edilebilir. Ek Madde 26 – (Ek: 17/9/2004 - 5234/2 md.) Üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinin açmış oldukları yaz okullarına katılacak öğrencilerden, toplam ikiyüzseksen ders saatine karşılık olmak ve 46 ncı madde uyarınca belirlenen yıllık öğrenci katkı payının iki katını aşmamak üzere Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek miktarda yaz okulu öğretim ücreti alınır. Ancak bu miktarların tespitinde, normal süresi içinde mezun olamayan veya lisans düzeyinde ikinci bir yüksek öğretim yapan öğrencilerden alınabilecek zamlı katkı payı miktarları dikkate alınmaz. İkinci öğretime kayıtlı öğrencilerden alınacak azami yaz okulu öğretim ücreti, fakülte ve program adına göre normal örgün öğretimde kayıtlı öğrenciler için belirlenen yaz okulu öğretim ücretinin iki katını geçemez. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulu, Yükseköğretim Kurulunca belirlenen miktardan daha az yaz okulu öğretim ücreti alınmasına, başarılı veya gelir düzeyi düşük öğrencilerden ise bu ücretin alınmamasına veya belirlenen miktardan daha az öğretim ücreti alınmasına karar verebilir. Bakanlıklar ve kamu kuruluşları adına mecburi hizmet karşılığı öğrenim gören öğrenciler, Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları öğrencilerinden Devlet (Millî Eğitim Bakanlığı) burslusu olarak yüksek öğretim gören öğrenciler ile gerek normal örgün öğretimde gerekse ikinci öğretimde lisansüstü eğitim yapan araştırma görevlilerinden yaz öğretimi için ücret alınmaz. Yaz okulu öğretim ücretleri, öğrenciler tarafından peşin olarak üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü adına kamu bankalarından birinde açtırılacak hesaba yatırılır. Bu tutarlar, Rektörlükçe en geç onbeş gün içinde ilgili bütçe dairesi başkanlığının hesabına yatırılır. Yatırılan miktar Maliye Bakanlığınca ilgili bütçenin mevcut veya yeniden açılacak tertiplerine bir yandan gelir, diğer yandan özel ödenek kaydedilir. Kaydolunan özel ödeneğin en fazla % 70'i yaz okullarında ders vermekle görevlendirilen öğretim elemanlarına ders ve sınav ücreti olarak ödenebilir; kalan kısmı ise üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün mal ve hizmet alımlarında kullanılır. Özel ödeneğin harcanmayan kısmı, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün mal ve hizmet alımlarında kullanılmak üzere ertesi yılın bütçesine devren gelir ve ödenek kaydedilir. Yaz okullarında ders vermekle görevlendirilen öğretim elemanlarına, verdikleri dersin kredi ve saati, yabancı dilde eğitim yapılıp yapılmadığı ile derse kaydolan öğrenci sayısına göre, 11.10.1983 tarihli ve 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde unvanları için öngörülen ek ders ücretlerinin beş katını, sınav ücretinin ise üç katını geçmemek üzere, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulu tarafından belirlenecek tutarda ders ve sınav ücreti ödenir. Bu fıkranın uygulanmasında, son fıkrasının ilk cümlesi hariç olmak üzere 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesi dikkate alınır. Özel ödeneğin yeterli olmadığı gerekçe gösterilerek öğretim elemanlarına, kurum bütçesi, döner sermaye, bilimsel araştırma projesi ve sair kaynaklardan ayrıca ders ve sınav ücreti ödenemez; herhangi bir ödeme yapılamaz. Bu maddeye göre yaz okulu açılabilmesi için Yükseköğretim Kurulundan uygun görüş alınması zorunludur. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerince, öğrencilerden para tahsil etmeksizin yaz okulu açılması halinde bu madde uygulanmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir. Ek Madde 27 – (Ek: 17/9/2004 - 5234/2 md.) (Değişik birinci fıkra: 22/2/2018-7100/9 md.) Üniversite veya yüksek teknoloji enstitülerinde ikinci öğretim kapsamında yürütülecek tezsiz yüksek lisans programlarının açılması, bu programlarda fiilen ders veren öğretim üyelerine ödenecek ek ders ve sınav ücretleri, aşağıda belirtilen esaslara uyulmak kaydıyla ilgili üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. (Değişik ikinci fıkra: 22/2/2018-7100/9 md.) Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulu kararı ile belirlenen ve belirtilecek tarihlerde asgari iki eşit taksitte alınan öğretim ücretleri, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün muhasebe birimi hesabına yatırılır. Toplanan öğretim ücretlerinin % 30'undan az olmamak üzere üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca belirlenecek kısmı, bilimsel araştırma projelerinde kullanılmak üzere yüksek öğretim kurumlarında yer alan mevcut veya yeniden açılacak tertiplere ödenek kaydedilir. Geri kalanı ise, ilgili kurumların bütçesinin mevcut veya yeni açılacak tertiplerine bir yandan gelir, diğer yandan özel ödenek kaydedilerek 11.10.1983 tarihli ve 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesi (son fıkrasının ilk cümlesi hariç) ve 19.11.1992 tarihli ve 3843 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi hükümleri dikkate alınarak 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasında akademik unvanlar itibarıyla öngörülen ek ders ücretinin her halükârda on katını ve aynı maddede öngörülen sınav ücretinin beş katını geçmemek üzere bu eğitim programında fiilen ders veren öğretim üyelerine ek ders ve sınav ücreti; 3843 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen esaslara göre bu program için görevlendirilen idarî personele fazla çalışma ücreti olarak ödenir. Özel ödeneğin harcanmayan kısmı, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün mal ve hizmet alımlarında kullanılmak üzere ertesi yılın bütçesine devren gelir ve ödenek kaydedilir. Özel ödeneğin yeterli olmadığı gerekçe gösterilerek öğretim üyelerine kurum bütçesi, döner sermaye, bilimsel araştırma projesi ve sair kaynaklardan ayrıca ders ve sınav ücreti ödenemez; herhangi bir ödeme yapılamaz. Bu maddenin uygulanmasında yukarıda belirtilmeyen hususlar hakkında 2914 sayılı Kanun ile 3843 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Gerektiğinde yukarıda yer alan hükümler kısmen veya tamamen, ileri uzaktan eğitim teknolojileri kullanılmak suretiyle ikinci öğretim kapsamında yürütülecek tezsiz yüksek lisans programları için de uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir. Ek Madde 28 – (Ek: 25/6/2009-5917/21 md.) Yükseköğretim kurumları bütçelerinde bilimsel ve teknolojik araştırma hizmetleri için tefrik edilen bilimsel araştırma projelerine ilişkin ödenekler, proje özel hesaplarına aktarılmak suretiyle kullanılır. Bu ödenekleri, tahakkuka bağlamak suretiyle proje özel hesaplarına aktarmaya, Maliye Bakanlığınca belirlenen esaslar dâhilinde yükseköğretim kurumları yetkilidir. Proje özel hesaplarına aktarılan tutarların kullanımı, muhasebeleştirilmesi ve özel hesapların işleyişine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir. Bu kapsamda yapılan harcamalar 5018 sayılı Kanuna göre denetlenir. Ek Madde 29 – (Ek: 4/7/2012-6353/35 md.) (Değişik cümle: 3/11/2022-7420/9 md.) Üniversitelerin tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yılına geçen öğrencileri ile diş hekimliği fakültelerinin dördüncü yılını tamamlayıp beşinci yılına geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden oniki ayı geçmemek üzere; Devlet üniversitelerinde ödemenin yapıldığı tarihteki net asgari ücret tutarında, vakıf üniversitelerinde ise 4.702 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. (Ek cümle: 3/11/2022-7420/9 md.) Vakıf üniversitelerinde bu tutarın üzerinde ödeme yapmaya ve yapılacak ödemenin tutarını belirlemeye mütevelli heyeti yetkilidir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. (Değişik cümle: 3/11/2022-7420/9 md.) Bu ödemelerden herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir. Ek Madde 30- (Ek: 15/8/2016-KHK-674/49 md. ; Aynen Kabul: 10/11/2016-6758/44 md.) Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında 33 üncü maddenin (a) fıkrası uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna atanmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların statüleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen statüye dönüştürülmüş sayılır ve bunlar hakkında söz konusu (d) bendi hükümleri uygulanır. Bu şekilde statüleri değiştirilen araştırma görevlilerinden 33 üncü maddenin (a) fıkrasına göre yeniden ataması yapılmayanların mecburi hizmet yükümlülükleri kaldırılır. 35 inci madde uyarınca başka bir üniversitede ve yurtdışında eğitimde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üniversitelerinin talebi üzerine onbeş gün içinde kendi üniversitelerine dönmek zorundadırlar. Bu süre içerisinde dönmeyenlerin atamaları iptal edilir. Ek Madde 31- (Ek: 17/4/2017-KHK-690/65 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/55 md.) Terör örgütlerine ( İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 25/1/2023 tarihli ve E.: 2018/94; K.: 2023/10 sayılı Kararı ile) (…) üyeliği, ( İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 25/1/2023 tarihli ve E.: 2018/94; K.: 2023/10 sayılı Kararı ile) (…) olduğu ( İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 25/1/2023 tarihli ve E.: 2018/94; K.:2023/10 sayılı Kararı ile) (…) belirlenen yurtdışındaki yükseköğretim kurumları, enstitü ve merkezlerden mezun olanların eğitimlerine ilişkin olarak almış oldukları diploma ve derecelerin denklik işlemleri yapılmaz ve bu hususta başlamış olan işlemler tamamlanmaz. Teknoloji transfer ofisi: Ek Madde 32- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Yükseköğretim kurumları, Ar-Ge ve yenilikçilikle ilgili olarak kamu ve özel sektör ile iş birliği yapmak, üretilen bilgi ve yapılan buluşları fikri mülkiyet kapsamında koruma altına almak ve uygulamaya aktarmak üzere, Yükseköğretim Kurulundan önceden izin almak kaydıyla, yükseköğretim kurumu yönetim kurulunun kararıyla sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer ofisi kurabilirler. Ofisin kuruluş sermayesi, bilimsel araştırma projesi kaynaklarından veya döner sermaye gelirlerinden karşılanabilir. Ofiste 4857 sayılı Kanuna tabi olarak işçi statüsünde personel istihdam edilir ve 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yabancı uyruklu personel çalıştırılabilir. Ofis faaliyetlerinde hizmetine ihtiyaç duyulan öğretim elemanları yükseköğretim kurumlarının izni ile sürekli veya yarı zamanlı olarak çalıştırılabilirler. Yarı zamanlı görev alan öğretim elemanlarının bu hizmetleri karşılığı elde edecekleri gelirleri, üniversite döner sermaye işletmesine yatırılmak zorunda değildir. Bunlara kendi yükseköğretim kurumlarınca ayrıca ek ödeme yapılmaz. Sürekli olarak istihdam edilecek personele kurumlarınca aylıksız izin verilir ve kadroları ile ilişkileri devam eder. Bu şekilde aylıksız izne ayrılanlardan, önceki görevleri sebebiyle 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi veya geçici 4 üncü maddesi kapsamında sigortalı veyahut iştirakçi sayılanların aylıksız izne ayrıldığı tarihi takip eden on beş gün içerisinde talepte bulunmaları hâlinde; aylıksız izinli sayıldıkları ve buralarda çalıştırıldıkları sürece aynı kapsamdaki sigortalılık veya iştirakçilik ilişkisi devam eder. Bu şekilde aylıksız izne ayrılanlardan; a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için önceki kadroları için tespit edilen sigorta primine esas kazanç unsurları esas alınmak suretiyle ilgili aya ilişkin olarak hesaplanacak sigorta primi çalışan hissesi ile genel sağlık sigortası primi çalışan hissesi tutarı kendilerince, sigorta primi işveren hissesi ile genel sağlık sigortası primi işveren hisseleri görev yaptıkları işverenleri tarafından, b) 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında iştirakçi sayılanlar için önceki kadroları için tespit edilen emekli keseneğine esas aylık unsurları esas alınmak suretiyle ilgili aya ilişkin olarak hesaplanacak kişi keseneği kendilerince, kurum karşılıkları ile genel sağlık sigortası primlerinin tamamı görev yaptıkları işverenleri tarafından, ödenir. Prim ödeme yükümlülüğü görevlendirildikleri işverene aittir. İlgililerin bu şekilde aylıksız izinde geçirdikleri süreler önceki kadro unvanları esas alınmak suretiyle emekli keseneğine esas aylık unsurlarının veya sigorta primine esas kazanç unsurlarının tespitinde dikkate alınır. Bunlara aylıksız izin dönemindeki söz konusu çalışma süreleri için görev yaptıkları işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmez ve bu süreler emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınır. Ofisler ile bunların yürüttükleri faaliyetler hakkında 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz. Ofisin teşkili, görevleri, yönetimi, yükseköğretim kurumuyla ilişkisi ile çalışma usul ve esasları ve tasfiyesine ilişkin hususlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Bu Kanunun 36 ncı maddesinin bu maddede yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri uygulanmaz. Ücretli araştırma izni: Ek Madde 33- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Devlet yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda fiilen altı yıl çalışan öğretim üyelerine, yurt içinde ve yurt dışında alanıyla ilgili Ar-Ge niteliğinde çalışmak üzere, fakülte yönetim kurulunun görüşü ve hizmetin aksamaması için gerekli tedbirlerin alınmış olması kaydıyla ilgili üniversite yönetim kurulu kararı ile öğretim üyesinin hazırladığı çalışma programı değerlendirilerek bir yıl süreyle ücretli izin verilebilir. İkinci defa ücretli izin kullanılabilmesi için öğretim üyesinin, birinci iznin sona erdiği tarihten itibaren asgari altı yıl süreyle bir Devlet yükseköğretim kurumunda görev yapması gerekir. Doktora sonrası araştırmacı istihdamı: Ek Madde 34- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) (Değişik fıkra: 1/7/2022-7417/31 md.) Devlet yükseköğretim kurumlarının uygulama ve araştırma merkezlerinde, araştırma enstitülerinde 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge, yenilik veya tasarım projelerinde görev alan ya da öğretim üyelerinin yürüttükleri bu nitelikteki projelere yardımcı olmak üzere, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık veya sanatta yeterlik eğitimi sonrasındaki yedi yıl içerisinde kalmak kaydıyla en fazla üç yıl süre ile giderleri özel bütçeden karşılanmak üzere sözleşmeli olarak doktora sonrası araştırmacı istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edilecek personel sayısı ilgili yükseköğretim kurumunun dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının %2’si ile sınırlıdır. Bu madde uyarınca istihdam edilmiş olmak, memurluk veya diğer personel istihdam şekillerinden birine geçiş hakkı vermez. Bunların yükseköğretim kurumları itibarıyla dağılımı, sözleşme örneği, sözleşme süresinin uzatılması ve sona erdirilmesine ilişkin hususlar ile 60.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere ücretleri Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Bunlara, diğer mevzuatta aksine hüküm bulunsa dahi, bu maddede öngörülen ücret dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz ve sözleşmelere bu hususta hüküm konulamaz. [86] Mali ve sosyal haklar dışında kalan istihdama ilişkin diğer hususlarda 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında Ar-Ge proje hizmetlerine ilişkin pozisyonlarda istihdam edilen personelin tabi olduğu hükümler uygulanır. Yükseköğretim Kalite Güvencesi Sistemi ve Yükseköğretim Kalite Kurulu: Ek Madde 35- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Yükseköğretim Kalite Güvencesi Sistemi, yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerine ilişkin esasları içerir. Yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin kalite düzeylerine ilişkin ulusal ve uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirmeler yapmak, iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini yürütmek üzere idari ve mali özerkliğe sahip, kamu tüzel kişiliğini haiz ve özel bütçeli Yükseköğretim Kalite Kurulu kurulmuştur. Yükseköğretim Kalite Kurulu; a) Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu tarafından seçilen üç, b) Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen üç, c) Millî Eğitim Bakanlığı tarafından seçilen bir, ç) Mesleki Yeterlilik Kurumunu temsilen bir, d) Türk Akreditasyon Kurumunu temsilen bir, e) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunu temsilen bir, f) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını temsilen bir, g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen bir, ğ) Öğrenci temsilcisi bir, üye olmak üzere toplam on üç üyeden oluşur. Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen üyeler, her birisi farklı yükseköğretim kurumlarında görev yapmakta olan, yükseköğretimin yapısı, işleyişi ve yönetimi ile kalite değerlendirme ve geliştirme uygulamaları konusunda deneyimli, yurt içindeki veya yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarında en az on yıl görev yapmış, farklı alanlardaki öğretim üyeleri arasından seçilir. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından seçilen üyenin yükseköğretim kurumunda görev yapmakta olan, yükseköğretimin yapısı, işleyişi ve yönetimi ile kalite değerlendirme ve geliştirme uygulamaları konusunda deneyimli, yurt içindeki veya yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarında en az on yıl görev yapmış öğretim üyesi şartlarını taşıması gerekir. Öğrenci temsilcisi, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından belirlenecek ilke ve esaslar dâhilinde belirlenir. Yükseköğretim Kalite Kurulu üyelerinin 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesi sayılan genel şartları taşıması gerekir. Yükseköğretim Kalite Kurulu, üyeleri arasından salt çoğunlukla Başkan ve Başkan Yardımcısı seçer. Yükseköğretim Kalite Kurulu üyelerinden öğrenci temsilcisinin görev süresi bir yıl, diğer üyelerin görev süresi dört yıldır. İki dönemden fazla üyelik yapılamaz. Yükseköğretim Kalite Kurulu üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğu ile toplanır ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar alır. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı ve Başkan Yardımcısı sürekli görev yaparlar ve bu görevlerde bulundukları sürece kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar; görev süreleri bittiğinde veya süresinden önce ayrıldıklarında başka bir işleme gerek kalmaksızın görevlerine geri dönerler. Görev sürelerinin bitimini müteakip asli görevlerine başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren asli kadrolarına ilişkin aylıklarını almaya başlarlar. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı ve Başkan Yardımcısı, görevleri süresince, Cumhurbaşkanınca verilecek geçici görevler dışında herhangi bir kamu kuruluşunda ve özel kuruluşlarda ücretli veya ücretsiz çalışamazlar, görev alamazlar. [87] Yükseköğretim Kalite Kurulunun teşkilatı, Kalite Kurulu ile Genel Sekreterlikten oluşur. Genel Sekreterlik; kurumsal dış değerlendirme ve dış değerlendirme kuruluşları tescil birimi, tanıtım ve paydaş ilişkileri birimi ve yönetim hizmetleri biriminden oluşur. Yükseköğretim Kalite Kurulunun gelirleri şunlardır: a) Genel bütçeden yapılacak yardımlar b) Faaliyet gelirleri c) Her türlü bağış ve yardımlar ç) Diğer gelirler Genel Sekreterlik personeli 657 sayılı Kanuna tabidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanına Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili, Başkan Yardımcısına Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyeleri, Genel Sekreterine Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri için mali ve sosyal haklar kapsamında öngörülen ödemeler aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir. Bunlar, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir ve emsali personele yapılan ödemelerden vergi ve diğer yasal kesintilere tabi olmayanlar bu maddeye göre de vergi ve diğer kesintilere tabi olmaz. Başkan ve Başkan Yardımcısı hariç Yükseköğretim Kalite Kurulu üyelerine, Yükseköğretim Genel Kurulu üyelerine ödenen tutarda huzur hakkı aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir. Yükseköğretim Kurulu Üst Kuruluşları ile yükseköğretim kurumları kadrolarında bulunan memurlar, kurumlarının muvafakati ile Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı tarafından her defasında iki yılı geçmemek üzere Yükseköğretim Kalite Kurulunda görevlendirilebilir. Yükseköğretim Kalite Kurulunun çalışma usul ve esasları ile yükseköğretim kurumlarında kalite güvence sistemlerinin kurulması, iç ve dış değerlendirme süreçleri, yükseköğretim kurumlarında kurulacak kalite komisyonları, kalite değerlendirme tescil belgesinin alınması, Genel Sekreterliğin çalışma usul ve esasları, Genel Sekreterlik bünyesinde oluşturulacak birimlerin görevleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu: Ek Madde 36- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Yükseköğretim Programları Danışma Kurulu, yükseköğretim alanındaki istihdam odaklı politikaların oluşturulması ve geliştirilmesi ile buna bağlı yeni açılacak eğitim programları ve kontenjanların planlanmasına yönelik süreçlerde görüş ve öneride bulunmak üzere Yükseköğretim Kurulu Başkanı başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen en az genel müdür seviyesinde görevlendirilecek yedi üyeden oluşur. Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulunun çalışma usul ve esasları ile üyelerde aranacak diğer şartlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu: Ek Madde 37- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu; Yükseköğretim Kurulu Başkanı başkanlığında, meslek yüksekokul müdürleri arasından Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen bir müdür, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen en az genel müdür seviyesinde görevlendirilen üyelerden oluşur. Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu; meslek yüksekokulları ve programların açılmasına yönelik standartların belirlenmesi, mevcut programların geliştirilmesi, izlenmesi, mezunların istihdamı ile lisans tamamlama süreçlerine ilişkin görüş ve önerilerde bulunur. Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulunun çalışma usul ve esasları ile üyelerde aranacak şartlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Araştırma görevlisi istihdamı: [88] Ek Madde 38- (Ek: 18/6/2017-7033/18 md.) Yükseköğretim kurumları araştırma görevlisi kadrolarına atamalar, 33 üncü maddede belirtilen usule uygun olarak 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılır. Bu kapsamda atananlardan doktora veya sanatta yeterlik eğitimlerini tamamlayanların en fazla %30’u doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların senatolarınca belirlenen ve Yükseköğretim Kurulunca onaylanan performansa dayalı kriterler çerçevesinde doktor öğretim üyesi kadrolarına atanabilir. Bu kapsamda atanamayanların, doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların öğretim üyesi kadrolarına atanabilmeleri için en az bir eğitim-öğretim yılı yurt içinde veya yurt dışında farklı bir yükseköğretim kurumunda çalışması gerekir. Bu madde kapsamında atananlara 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumlarındaki doktora veya sanatta yeterlik eğitim süreleri için mecburi hizmet yüklenemez. [89] [90] (Ek fıkra: 15/4/2020-7243/16 md.) (Değişik: 1/7/2022-7417/32 md.) 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi hükümlerine göre araştırma görevlisi kadrolarına atanıp, doktora veya diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ya da sanatta yeterlik eğitimini tamamlamış olanların kadro ile ilişikleri bir yıl uzatılır. Bir yıllık sürenin sonunda kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunun performansa dayalı kriterlerini sağlayan araştırma görevlilerinin kadrosu bir yıl daha devam ettirilebilir. Bu sürelerin sonunda araştırma görevlilerinin kadro ile ilişikleri kendiliğinden kesilir. 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında atanıp tezli yüksek lisans eğitimini tamamlamış olanların araştırma görevlisi kadrolarıyla ilişikleri en fazla altı ay süreyle daha devam eder. Altı aylık süre içerisinde devlet yükseköğretim kurumlarında alanıyla ilgili doktora veya sanatta yeterlik eğitimine başlamayanların araştırma görevlisi kadrolarıyla ilişikleri kendiliğinden kesilir. Ek Madde 39- (Ek: 15/8/2017-KHK-694/45 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/42 md.) Türkiye’deki Devlet üniversiteleri, Cumhurbaşkanı kararıyla yurtdışında akademik birimler ve bu kapsamda ihtiyaç duyulan sosyal tesisler kurabilir. Bu maddenin uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. [91] Ek Madde 40- (Ek: 22/2/2018-7100/10 md.) Lisansüstü tezler yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gizlilik kararı alınmadıkça, bilime katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından elektronik ortamda erişime açılır. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı: Ek Madde 41- (Ek:17/10/2019-7188/5 md.) İlgili kanunlarda belirtilen şartlara ilave olarak, hâkim ve savcı yardımcılığı sınavına girmek ve avukatlık veya noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında veya İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olmak şarttır. [92] Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına, hukuk fakültesinden mezun olanlar ile yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’deki hukuk fakülteleri programlarına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarılı olmak suretiyle denklik belgesi almış bulunanlar; İdari Yargı Ön Sınavına, hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az dört yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olanlar girebilir. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında ilgililerin; a) Anayasa Hukuku, b) Anayasa Yargısı, c) İdare Hukuku, d) İdari Yargılama Usulü, e) Medeni Hukuk, f) Borçlar Hukuku, g) Ticaret Hukuku, h) Hukuk Yargılama Usulü, ı) İcra ve İflas Hukuku, i) Ceza Hukuku, j) Ceza Yargılama Usulü, k) (Değişik:7/11/2024-7531/4 md.) İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, l) Vergi Hukuku, m) Vergi Usul Hukuku, n) Avukatlık Hukuku, o) Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi, ö) Türk Hukuk Tarihi, p) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Milletlerarası Hukuk, r) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Milletlerarası Özel Hukuk, s) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Genel Kamu Hukuku, alanlarındaki bilgileri ölçülür. (Ek cümle:7/11/2024-7531/4 md.) İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilir. İdari Yargı Ön Sınavında ilgililerin; a) Anayasa Hukuku, b) Anayasa Yargısı, c) İdare Hukuku, d) Türk İdari Teşkilatı, e) İdari Yargılama Usulü, f) Medeni Hukuk, g) Borçlar Hukuku (Genel hükümler), h) Ticari İşletme ve Şirketler Hukuku, ı) Hukuk Yargılama Usulü, i) Ceza Hukuku (Genel hükümler), j) Ceza Yargılama Usulü, k) Vergi Hukuku, l) Vergi Usul Hukuku, m) Maliye ve Ekonomi, n) İmar ve Çevre Hukuku, o) Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi, ö) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Milletlerarası Hukuk, p) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Milletlerarası Özel Hukuk, r) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Genel Kamu Hukuku, s) (Ek:7/11/2024-7531/4 md.) Sosyal Güvenlik Hukuku, alanlarındaki bilgileri ölçülür. (Ek cümle:7/11/2024-7531/4 md.) İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilir. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda en az bir defa, İdari Yargı Ön Sınavı ise iki yılda en az bir defa olacak şekilde Adalet Bakanlığı ile imzalanacak protokole göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılır. Sınavlar test şeklinde yapılır. Sınavlarda çoktan seçmeli en az yüz yirmi soru sorulur ve yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır. [93] Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. [94] Bu maddenin uygulanmasında hâkimlik, savcılık, avukatlık ve noterlik meslekleri hukuk mesleği olarak kabul edilir. Ek Madde 42 – (Ek: 15/4/2020-7243/17 md.) Vakıf yükseköğretim kurumları, her yıl, öğrenci gelirleri toplamının %2’sini bir kamu bankasında kendi adına açılan vadeli bir hesaba söz konusu vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması veya kaldırılması halinde öğrencilerinin eğitimlerinin tamamlatılması amacıyla teminat kaynağı olarak aktarır. Düzenli olarak aktarılacak ödemelerin toplamı, ilgili vakıf yükseköğretim kurumunda kayıtlı tüm öğrencilerin mezun olabilmeleri için gerekli eğitim ücretine ulaştığında aktarım durdurulur. (Ek cümle: 2/2/2023-7437/3 md.) Teminat hesabına aktarılacak tutar karşılığı için süresiz ve şartsız olmak kaydıyla bir bankadan alınacak kesin teminat mektubu da kabul edilebilir. Bu hesap, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından izlenir ve ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izninin geçici olarak durdurulması veya kaldırılması halinde hesapta biriken tutar, öğrencilerin eğitimlerinin tamamlatılması dışındaki başkaca amaçlar için kullanılamaz. Faaliyet izni geçici olarak durdurulan veya kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumları ve alacaklılar, söz konusu hesapta biriken kaynak üzerinde hiçbir hak talep edemez. Teminat kaynağı olarak yatırılan bu hesabın işleyişine dair usul ve esaslar ile uygulaması, izlenmesi ve diğer hususları Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Ek Madde 43 – (Ek: 15/4/2020-7243/18 md.) Yükseköğretim Kurulunca, Devlet yükseköğretim kurumlarında kalkınma planları hedefleri doğrultusunda bilimsel ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte Ar-Ge faaliyetleri için bir koordinatör yükseköğretim kurumunun bünyesinde birden fazla yükseköğretim kurumunun işbirliği ile ortak uygulama ve araştırma merkezi kurulabilir. Aynı ad, görev ve misyonla kurulacak ortak uygulama ve araştırma merkezi sayısı ikiden fazla olamaz. Ortak uygulama ve araştırma merkezlerinin kuruluş ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Ek Madde 44 – (Ek:15/4/2020-7243/19 md.) Açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumlarının döner sermaye işletmelerinin açık öğretim fakültelerine ait alt hesaplarında oluşan gelirler münhasıran bu faaliyetlerin gerektirdiği giderlerde kullanılır ve bu hesaplarda üçer aylık dönemler itibarıyla oluşacak gelir fazlalarının yüzde 80’i her üç ayda bir izleyen ayın onbeşine kadar Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı muhasebe birimi hesabına aktarılır. Aktarılan bu tutar, Başkanlık bütçesinin (B) işaretli cetveline öz gelir, (A) işaretli cetveline ödenek kaydedilir ve Devlet yükseköğretim kurumlarına kaynak aktarmak suretiyle doktoralı bilim insanı ve araştırmacı yetiştirilmesi için kullanılır. Devlet üniversitelerinde bulunan Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek öncelikli alanlarda yapılan doktora programlarındaki öğrencilere 5102 sayılı Kanuna tabi olmaksızın burs verilebilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Ek Madde 45 – (Ek: 16/4/2020-7244/4 md.) Devlete ait üniversitelerin tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmesi birimlerinden, borç karşılama yüzdeleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek oranın altında kalanlara Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarılabilir. Birinci fıkraya ilişkin usul ve esaslar Strateji ve Bütçe Başkanlığının görüşü alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir ve yapılacak harcamalara ilişkin iş ve işlemler Hazine ve Maliye Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir. Denetimlerde, aktarılan tutarların belirlenen esaslar çerçevesinde ve amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı ayrıntılı olarak değerlendirilir. Ek Madde 46- (Ek: 1/7/2022-7417/33 md.) Uluslararası tanınırlığı olan yabancı yükseköğretim kurumlarında veya Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı veya ilgili birimlerin araştırma merkez ve enstitülerinde ya da teknoloji geliştirme bölgelerinde, araştırma altyapılarında, özel sektör Ar-Ge merkezleri yahut laboratuvarlarında fiilen çalışan doktora derecesine sahip Türk veya yabancı uyruklu nitelikli araştırmacılar; kendi talepleri, ilgili kurumların karşılıklı mutabakatı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile giderleri özel bütçeden karşılanmak üzere yükseköğretim kurumlarında süresi bir yılı geçmemek üzere kısmi zamanlı görevlendirilebilirler. Bu madde kapsamında görevlendirilenlere, 40.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen tutar ve ödeme esaslarına göre aylık ücret ödenir. Kamu kurum ve kuruluşları personelinden bu kapsamda görevlendirileceklerin aylık, ödenek, her türlü tazminatları ile diğer sosyal hak ve yardımları kendi kurum ve kuruluşlarınca ödenir. Bu şekilde görevlendirilenlerin bilimsel yayın ve çalışmaları dikkate alınarak görev süreleri aynı usulle uzatılabilir. Bunlar görevlendirildikleri yükseköğretim kurumunda lisans veya lisans üstü öğretim, danışmanlık, bilimsel araştırma ve uygulama, Ar-Ge, yenilik veya tasarım çalışmaları yapmakla yükümlüdür. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Bu kapsamda görevlendirilebilecek personel sayısı ilgili yükseköğretim kurumunun dolu öğretim elemanı kadrosu sayısının %2’si ile sınırlıdır. ONİKİNCİ BÖLÜM Geçici Maddeler Geçici Madde 1 – Bu kanunun yayımı tarihinde görevi başında bulunan Üniversitelerarası Kurul, senato, Üniversite yönetim kurulu, fakülte, enstitü ve yüksekokul kurulları ile yönetim kurulları bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihte lağvedilir ve bu Kanun hükümlerine göre yeniden kurulurlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görev başında bulunan üniversite rektörlerinin görevleri 31 Temmuz 1982 tarihinde, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bölüm başkanlarının görevleri ise 31 Ağustos 1982 tarihinde sona erer. Bu tarihlerde göreve başlamak üzere bu Kanun uyarınca atamalar yapılır. Bunlardan bu tarihten önce gödevden alınan veya herhangi bir nedenle ayrılanların yerine bu Kanun hükümlerine göre atamalar yapılır. Geçici Madde 2 – Yükseköğretim Kurulu bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde kurulur. Geçici Madde 3 – Yükseköğretim Kurulunun genel sekreterlik kadroları, çalışma yeri ve bütçesi sağlanıp işe başlayıncaya kadar sekreterlik hizmetleri için mevcut Üniversitelerarası Kurulun Sekreteryası Yükseköğretim Kurulu Başkanı emrine verilir. Geçici Madde 4 – Yükseköğretim Kurulu üyelerinden dörtte birinin, Yükseköğretim Denetleme Kurulunun üyelerinden üçte birinin her iki yılda bir hangilerinin yenileneceği, ilk ikinci, dördüncü ve altıncı yıl sonunda ad çekme suretiyle belirlenir. a. Yükseköğretim Kurulu üyelerinin yenilenme usulü; (1) Cumhurbaşkanı tarafından seçilenlerin dörtte biri, (2) Bakanlar Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığınca seçilenlerin dörtte biri, (3) Üniversitelerarası Kurulca seçilenlerin dörtte biri, Arasından her grup içinde ayrı ayrı ad çekme suretiyle yapılır. b. Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerinin yenilenme usulü; (1) Yükseköğretim Kurulunca önerilen beş profesör ile Milli Eğitim Bakanlığınca seçilenlerin üçte biri, (2) Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayca gösterilerek Yükseköğretim Kurulunca seçilenlerin üçte biri, Arasından her grup içinde ayrı ayrı ad çekme suretiyle yapılır. Geçici Madde 5 – Bu kanunun öngördüğü yönetmelikler ile Kanunun hükümlerine uymayan mevcut tüzük ve yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden başlayarak dokuz ay içinde yeniden düzenlenip, yürürlüğe konur. Bu düzenleme sonuçlanıncaya kadar mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine uygulanmasına devam edilir. Ancak, sınıf ve ders geçme ile ilgili yürürlükteki sınav ve değerlendirme mevzuatı 1981 – 1982 eğitim – öğretim yılı sonuna kadar uygulanır. Geçici Madde 6 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, üniversiteler ve akademiler kanunlarına göre değişik kurumlarda kazanılmış olan doktora, tıpta uzmanlık, doçentlik ve profesörlük unvanları eşdeğer olarak devam eder. Geçici Madde 7 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yükseköğretim Kurulu tarafından yeni kadrolar tespit edilinceye kadar Yükseköğretim Kurulunun izni olmadıkça mevcut boş kadrolara atama yapılamaz. Geçici Madde 8 – (Değişik: 27/5/1988 – 3455/1 md.) Bu Kanunun yayımı tarihine kadar, eski mevzuat hükümlerine göre doçentlik ve profesörlük unvanını almak üzere başvurmuş ve başvurusu kabul edilmiş olanlar ile 30 Haziran 1982 tarihine kadar önceki mevzuata göre doçentlik ve profesörlük için öngörülen çalışma süresini tamamlayacakların başvuruları ve başvurularının kabulü halinde kadroya atama dışındaki işlemleri önceki mevzuata göre yürütülür. Yukarıdaki hükme göre profesörlüğe yükseltilmiş olanlar (kısmi veya tam gün) kadroya bağlı olmaksızın profesör unvanının sağladığı bütün akademik hak ve yetkilere sahip olmak şartı ile bulundukları kadrolarda profesör unvanını taşırlar. Bunlar ilgili birimlerdeki profesör kadrolarına öncelikle atanırlar. Üniversiteler ve Akademilerle ilgili kanunların hükümlerine göre gerekli yabancı dil sınavlarını da vermiş olmaları kaydıyla doçentlik sınavlarını tamamlamış bulunanların profesörlüğe yükseltilmeleri de istedikleri takdirde önceki mevzuatlarına göre yürütülür. (Değişik: 14/6/1989 – 3576/1 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yukarıdaki hükümlere göre profesörlüğe yükseltilmiş olanlar ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3l.12. 1989 tarihine kadar, kadro şartı aranmaksızın profesörlüğe yükseltilecek olanlar ile doçent unvanını kazanmış olanlar bulundukları kadrolarda doçent ve profesör unvanlarının sağladığı bütün hak ve yetkilerden yararlanırlar. Bu kişiler, ilgili birimlerdeki doçent ve profesör kadrolarına öncelikle atanırlar. Kendi kanunları çıkarılıncaya kadar Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatına bağlı y ükseköğretim kurumlarında doçentlik ve profesörlük unvanlarının verilmesinde yukarıdaki esaslar uygulanır. Geçici Madde 9 – Bu kanunun yayımından önce doktora veya tıpta uzmanlık unvanı almış olup, doçentlik sınavına girmek ve bu unvanı almak amacıyla başvurmuş olanlardan, bu işlemle ilgili, yabancı dil sınavı, tez, kollokyum ve deneme dersi safhalarından bir veya birkaçını başaran fakat süresi içinde doçentlik unvanını alamayanlara, geri kalan safhalarını tamamlayabilmeleri için, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl daha süre tanınır. Geçici Madde 10 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bu Kanun kapsamına giren yükseköğretim kurumlarının asistan kadrolarına atanmış olarak doktora veya tıpta uzmanlık öğrenimi için çalışmalarda bulunanlar bu kadrolarda bir yıl süre ile bu Kanun hükümlerine göre araştırma görevlisi olarak çalıştırılabilirler. Bunların, bu kadrolara yeniden atanmaları her yıl ilgili yönetim kurullarınca karara bağlanır. Geçici Madde 11 – Bu kanunun yayımı tarihinde bu kanun kapsamına alınan yükseköğretim kurumlarında ve üst kuruluşlarındagörevli öğretim elemanı ile yönetim personeli aynı görevlerini yürüttükleri takdirde almakta oldukları aylık ve ücretlerini almaya devamederler. Bu personelden bağlı oldukları kurumun adı veya satatüsü değişenler ile kaldırılanlar yeni kadrolar belirlenip atamalar yapılıncaya kadar eski kurumlarının kadro aylıklarını alırlar. Geçici Madde 12 – Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra, kadro kanunları çıkıncaya kadar yardımcı doçentliğe seçilenler, asistan veya öğretim yardımcısı kadrolarına atanabilirler. Geçici Madde 13 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği, tarihte, yükseköğretim kurumlarında kayıtlı bulunan öğrencilerden, bu kanunun 44 ncü maddesinde öngörülen süreleri tamamlamış veya aşmış olanların yükseköğretim kurumlarıyla ilişikleri kesilmez. Ancak, bu gibi öğrenciler bundan sonraki eğitim – öğretim sürelerinde her eğitim – öğretim yılında başarılı olmak mecburiyetindedirler. Aksi halde öğretim kurumlarıyla ilişkileri kesilir. Geçici Madde 14 – Öğretim üyeleri bu kanunun 36 ncı maddesine göre statülerini belirleyinceye kadar, 1765 sayılı Üniversite Personel Kanunu kapsamına giren yükseköğretim kurumları ile ilgili diğer kanunların personel ve özlük haklarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 15 – Bu kanunun yayımlandığı tarihte doktora veya tıpta uzmanlık yetkisine sahip olup da bu kanun kapsamındaki yükseköğretim kurumlarına kadrolu olarak; a. Asistan unvanı ile çalışmaların bir yıl zarfında, bu kanun hükümlerine uygun olmak kaydı ile yardımcı doçentliğe başvurmaları sağlanarak yükseltilmeleri ve atanmaları yapılır ve bulundukları kurumları ile ilişkileri kesilir. Bu süre içinde yardımcı doçent olamayanların üniversite ile ilişkileri kesilir. b. Asistan dışında başka bir unvan ile öğretim yardımcısı olarak çalışanlardan, ya bu unvanlarının gereği görevlerini sürdürmeleri veya yukarıdaki (a) fıkrası esaslarına göre, bir yıl içinde yardımcı doçentlik için başvurmaları istenir. Bunlardan, öğretim yardımcısı olarak göreve devam etmek isteyenlerin sayısı bu statüdeki kadroları aşarsa, ilgili yönetim kurulunun yapacağı tetkik sonucuna göre, fazla olanların kurumları ile ilişkileri kesilir. Geçici Madde 16 – Unvanı karşılığı kadrolarda görevli olmayan doçent ve profesörler atamaları yapılıncaya kadar bulundukları yerlerdeki görevlerine devam ederler. Geçici Madde 17 – Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesinde halen çalışmakta olan öğretim elemanlarına bu kanuna göre intibakları yapılıncaya kadareski statülerine göre ödeme yapılmasına devam olunur. Yapılacak intibak sonucunda, bu öğretim elemanlarının girebilecekleri derece ve kademelerde alacakları aylık tutarı ile her türlü tazminat ve yanödemeler toplamı, mevcut stütülerine göre aldıkları ücretten az olduğu takdirde aradaki fark, kadroya bakılmaksızın bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1981 – 1982 eğitim – öğretim yılı sonunakadar tazminat şeklinde ödenir. Geçici Madde 18 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Orta Doğu Teknik Üniversitesinde yardımcı profesör unvanı ile öğretim görevi yapmakta olanlar, bu kanundaki şartları haiz iseler, yardımcı doçent sayılırlar. Geçici Madde 19 – (Değişik: 24/9/1982 – 2708/1 md.) 6 Kasım 1981 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi ile Orta Doğu Teknik Üniversitesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi olmadan çalışan öğretim elemanları dışında kalan personel 30/9/1982tarihi itibariyle memur statüsüne geçirilerek bu tarihesas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre intibakları yapılır. Bu işlem en geç 30/9/1983 tarihine kadar, 12/2/1982 tarihli ve 2595 sayılı Kanunun Geçici 9 uncu maddesi esaslarına göre ve yazılı müracaat şartı dikkate alınmaksızın yapılır. İntibak işlemleri tamamlanıncaya kadar, tabi oldukları toplu iş sözleşmesi veya hizmet akdine göre 30/9/1882 tarihinde almakta oldukları ücret (para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler dahil) ödenmeye devam olunur. Yapılan intibak neticesinde, ilgililerin alacağı aylık, ek gösterge, işgüçlüğü, iş riski, temininde güçlük zamları ile mali sorumluluk tazminatı ve diğer mali ve sosyal haklarının toplamı 30/9/1982 tarihindeki hizmet akdi veya toplu sözleşmelerle almakta oldukları yukarıda belirlenen ücret toplamından daha az olanlara aradaki fark, kademe ilerlemesi, derece yükselmesi, katsayı artışı vesair ödemelerdeki artış ve ilavelerle giderilinceye kadar tazminat olarak ödenmeye devam olunur. (Ek: 17/8/1983 – 2880/34 md.) 30/9/1982 tarihinde 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan personelden 30/9/1983 tarihine kadar Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurarak ayrılanlar hakkında, 30/9/1982 tarihindeki kazınılmış hakları dikkate alınarak iş mevzuatına göre işlem yapılır. Ancak, bu gibilerin 30/9/1982 tarihi ile emeklilik için başvurdukları tarih arasında geçen hizmetleri, primlerinin ödenmesi kaydıyla, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak geçmiş sayılır. Geçici Madde 20 – Öğretim üyelerinin emeklilik yaş haddi 1982 yılı için 70, 1983 yılı için 69, 1984 yılı için 68 yaşını doldurdukları tarihtir. Geçici Madde 21 – (Mülga: 27/5/1988 – 3455/3 md.) Geçici Madde 22 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu kanun kapsamına giren öğretim üyelerinin daimi veya kısmi statüde görev yapmaları konusunda tercihlerini yapmaları istenir. Tercihlerini belirtenlerin atamaları bu kanun hükümlerine göre yapılır. Tercihlerini yapamayanların kurumları ile ilişikleri kesilir. Geçici Madde 23 – (Değişik: 24/9/1982 – 2708/2 md.) T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre emeklilik aylığı bağlanmış olup da 6 Kasım 1981 tarih itibariyle bu Kanunda belirtilen Üniversitelerde sözleşmeli olarak çalışan öğretim elemanları ile diğer idari personel 30/9/1983 tarihine kadar sahip oldukları statü içinde hizmetlerine devam edebilirler. Bu tarihten sonra genel hükümlere tabi olurlar. Geçici Madde 24 – Bu kanunun yayımı tarihinde yürürlükte bulunan döner sermaye yönetmelikleri ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uygulamalı Araştırmalar Yönetmeliğinin uygulanmasına bu kanun esaslarına göre, Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak döner sermaye yönetmeliği yürürlüğe girinceye kadar devam olunur Geçici Madde 25 – Orta Doğu Teknik Üniversitesinde, 1981 mali yılı bütçe uygulamasına bu kanun gereklerine göre 1982 mali yılı başına kadar devam edilir. Geçici Madde 26 – Öncelikle üniversite öğretim elemanlarının ihtiyacını karşılamak üzere, planlanan üniversite yerleşim alanları içinde veya yakınında toplu lojman yapımı maksadıyla 1982 mali yılından itibaren ilgili bütçelere on yıl süre ile yeterli ödenek konulur. Bu ödeneklerin üniversiteler arasında dağılımında, gelişmekte olan veya ihtiyaç içinde bulunan yörelerdeki üniversitelere öncelik verilir. Geçici Madde 27 – “Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi” Yükseköğretim Kurulunun kurulmasını müteakip yönetimi ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü hak ve yükümlülükleri, personeli ve kadrosuyla birlikte Yükseköğretim Kuruluna devredilir ve bağlanır. Geçici Madde 28 – Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan akademi, fakülte, enstitü ve yüksekokulların durumları, bu kanuna göre Yükseköğretim Kurulunun kurulmasını müteakip, bu kurulca incelenerek, bunların üniversiteye donüştürülmeleri veya üniversitelere veya bakanlıklara bağlanmaları, üniversitelerin içerisinde fakülte, enstitü veya yüksekokul halinde teşekkül ettirilmeleri veya kaldırılmaları hususları tespit edilerek, gerekli yasal düzenlemeler yapılmak üzere bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına sunulur. Bu kuruluşların 1982 – 1983 eğitim-öğretim yılında yeni hüviyetleri ile eğitim – öğretime başlamaları için gerekli önlemler alınır. Geçici Madde 29 – (29/2/1984 tarih ve 2984 sayılı Kanunla eklenen numarasız geçici madde olup, 1/2/1989 tarih ve 3520 sayılı Kanun ile madde numarası teselsül ettirilmiştir.) 1976 – 1977 eğitim – öğretim yılı başından 1963 – 1964 eğitim – öğretim yılı sonuna kadar yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, önlisans ve lisans, eğitim – öğretim programları ile yüksekokulların (2809 sayılı Kanunla adı ve yapısı değiştirilen yükseköğretim kurumlarının öğrencileri dahil) herhangi bir sınıfından kaydı silinen veya silinme durumuna gelen veya kendi isteği ile ayrılan öğrencilerin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili üniversiteye başvurmaları halinde, ayrılmış bulundukları eğitim – öğretim programlarına bıraktıkları yerden devam etmek üzere bu Kanun hükümleri çerçevesinde kayıtları yenilenir. Ancak, 1983 – 1984 eğitim – öğretim yılı sonunda ilişkileri kesilenler ise ilişkileri kesildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde kayıtlarını yenileyebilmek için müracaat edebilirler. Bu öğrencilerin derslere ve ilgili programlara intibakları daha önce başardıkları dersler dikkate alınarak, Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği esaslar içerisinde ilgili üniversite tarafından yapılır. Bu suretle öğrencinin intibak ettirildiği sınıf ve sömestreden önceki eğitim – öğretim süreleri, ayrıldığı sınıf ve sömestredeki normal öğrencinin o sınıf veya sömestreye gelinceye kadar geçirdiği eğitim – ögretim süresine eşit kabul edilir. Bundan sonra o sınıf veya sömestrede okuyan öğrencilerin tabi oldukları mevzuata uyarak öğrenimlerine devam ederler. Bu Kanun hükümlerine göre ilgili üniversitelere başvuran öğrencilerin hangi ders yılında öğrenime başlayacakları, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ilgili üniversitelerce ögrencilere bildirilir. Ancak ilişiği 1983 – 1984 oğretim yılı içinde kesilen veya kesilme durumuna gelen ögrencilerin bir hafta içinde müracaatları halinde, müracaatlarını müteakip bir hafta içinde durumları karara bağlanır ve öğrenimlerine imkan sağlanır. İlişiği 1983 – 1984 eğitim – öğretim yılı sonunda kesilenler için ise üniversiteler, ilişik kesilme tarihinden itibaren iki hafta içinde hangi ders yılında öğrenime başlayacaklarına karar verilir. Askerlik süresi gelmiş olanlar bu Kanun hükümlerine göre verilmiş hakları kullandıkları takdirde tecilli sayılırlar. Ancak, 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri saklıdır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar ile öğrenimleri sırasında yaş haddi sebebiyle askere alınanlar terhislerinden sonraki ilk ders yılında öğrenimlerine devam edebilirler. Bunların üç aylık başvurma süresi terhisleri tarihinden; Yükseköğretim Kurulunca esasları tespit edilecek mücbir sebepler yüzünden bu haklarını kullanamayacak durumda olanların üç aylık başvurma süresi ise mücbir sebeplerin kalktığı tarihte başlar ve bu öğrencilerin hangi ders yılında öğrenime başlayacakları üniversitelerce 15 gün içinde karara bağlanır ve öğrenciye tebliğ edilir. Yukarıdaki hükümlere göre kayıtları yenilenen öğrenciler, izlemiş oldukları eğitim – öğretim programları açık öğretim programlarında mevcut olduğu takdirde, kendi istekleri ile bu programlara veya eşdeğer program yürüten üniversiteye naklen yazılabilirler. Belirli dallarda öğrencilerin isteği de gözönünde tutularak, dışardan eğitim öğrencisi (ekstern) olarak yazılmalarına üniversite senatolarınca karar verilebilir. 1402 sayılı Kanunun uygulanması neticesi kurumlarından ilişiği kesilenler ile Türk Ceza Kanununun ikinci Kitabının Birinci Babında yer alan Devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümler sebebiyle hüküm giyenler ve 4/11/1981 tarihinden sonra disiplin cezası- alarak üniversiteden ilişiği kesilenler bu Kanun hükümlerinden istifade edemezler. Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tedbirler Yükseköğretim Kurulu tarafından alınır. Uygulama ile ilgili yönetmelik iki ay içerisinde yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılır. Devam mecburiyeti olan fakülte ve yüksekokulların son sınıfında tek dersten başarısız duruma düşmüş ögrenciler devam şartı aranmaksızın sınavlara katılabilirler. Geçici Madde 30 – (12/8/1986- KHK – 260/6 md. İle gelen Geçici Madde hükmü olup, 1/2/1989 tarih ve 3520 sayılı Kanun ile madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden önce Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışındaki bir üniversitede görevli iken, profesör olarak bir başka üniversiteye atanan öğretim üyeleri bir yıl içinde başvurmaları ve önceki kurumlarında boş profesör kadrosunun bulunması şartıyla profesörlüğe atanmadan önce görev yaptıkları yükseköğretim kurumlarına dönebilirler. Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki bir üniversitede doçent olup, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yurürlüğe girdiği tarihte bir başka üniversitede profesörlüğe yükseltilmek ve atanmak için başvuranların, başvurdukları üniversitece yapılmakta olan profesörlüğe yükseltilme ve atanma işlemleri halen görevli oldukları üniversitenin talebi ve kendi müracaatları üzerine, kendi kurumlarında yürütülmüş sayılır. Bu üniversitede boş kadro bulunması şartıyla atamaları ilgili rektörlüklerinteklifi üzerine Yükseköğretim Kurulunca yapılır. Geçici Madde 30 – (Ek: 10/12/1988 – 3511/3 md.) Bu Kanunun yayımı tarihine kadar disiplin suçu dışında kalan sebeplerle kurumlarıyla ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş olanlara bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde; 1988 – 1989 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlara ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili yükseköğretim kurumlarına müracaat etmeleri şartıyla, ilişiklerinin kesilmesine sebep olan her ders için açılacak ilk sınav döneminde bir sınav hakkı verilir. Bunlardan başarılı olanlar, kayıtları yeniden açılmak suretiyle 44 üncü maddedeki sınırlar içinde öğrenimlerine devam ederler. Durumları 44 üncü maddedeki sınırlara uymayanların öğrenciliğe intibakları ile ilgili esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir. Bulundukları yükseköğretim kurumunun bütün derslerini almış olup birinci fıkrada verilen sınav hakkını kullandıktan sonra ara sınıf veya son sınıf derslerinden en fazla üç dersten başarısız olanlara, başarısız oldukları bu dersler için açılacak ilk sınav döneminde bir sınav hakkı daha verilir. Bunlardan, uygulamalı dersler dışındaki derslere devam şartı aranmaz. İkinci fıkrada verilen hakkı da kullanmak suretiyle mezun olmak için bir tek dersi kalan son sınıf öğrencileri ile halen tek dersten son sınıfta bekleyenler, bu dersin açılacak yarı yıl sınavlarına öğrenim harçlarını ödemek kaydıyla, 1992 yılı sonuna kadar girebilirler. Bu öğrenciler, öğrencilik haklarından yararlanamazlar. Geçici Madde 31 – (Ek: 10/12/1988 – 3511/3 md.) Fakültelerde ve/veya ilgili enstitülerdelisanüstü eğitime başlamış ancak daha sonra çeşitli sebeplerle yönetmeliklerde öngörülen süreler içinde gerekli aşamaları (lisans üstü ders sınavı, yeterlik sınavı ve tez sınavı gibi) başarı ile tamamlayamayarak kayıtları silinenlere bu aşamalarda, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde başvurmaları halinde bir hak verilir. Geçici Madde 32 – (Ek: 10/12/1988 – 3511/3 md.) Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar disiplin suçu dışında kalan sebeplerle ilişkisi kesilmiş olanlara da, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde üniversitelerdeki tıp fakültelerine başvurmaları halinde geçici 30 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçici Madde 33 – (Ek: 10/12/1988 – 3511/3 md.) Üniversite senatoları 44 üncü maddede öngörülen yönetmeliği, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde düzenleyerek yayımlarlar. Geçici Madde 34 – (Ek: 22/8/l989 – KHK – 378/12 md.) Lisanüstü eğitim-öğretim maksadıyla halen yurt dışında bulunan araştırma görevlileri hakkında da bu Kanun Hükmünde Kararname’nin 6 ncı maddesi hükümleri uygulanır. Geçici Madde 34 – (Ek: 1/11/1990 – 3676/2 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi bulunan doçentlerin, üyeliklerinin sona ermesini izleyen bir yıl içinde, ayrıldıkları yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde geçici 8 inci maddenin 4 üncü fıkrası hükmünden yararlanma hakları saklıdır. Geçici Madde 35 – (Ek: 1/11/1990 – 3676/3 md.) Bu Kanunun yayımı tarihine kadar profesörlüğe atanmış veya yüksetilmiş olanlar, 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında bulunan 5 yıl kısmi statüye geçememe hükmüne tabi değildirler. Geçici Madde 36 – (Ek: 29/5/1991 – 3747/6 md.) 2547 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesi ile verilen, kadro şartı aranmaksızın profesörlüğe yükseltilme hakkından yararlanmak üzere 31 Aralık 1989’dan önve müracaat edenlerden bu Kanuna göre profesörlük için yeniden müracaat ederek talepleri üniversite yönetim kurulunca olumlu karşılananlar ilgili birimlerdeki profesörlük kadrosuna öncelikle atanırlar. Geçici Madde 37 – (Ek: 29/5/1991 – 3747/6 md.) 1985/1986 eğitim-öğretim yılından bu Kanunun yayımı tarihine kadar disiplin suçu dışında kalan sebeplerle kurumlarıyla ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş olanlara bu Kanunun yayımı, 1990/1991 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlara ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumlarına başvurmaları şartıyla ilişkilerinin kesilmesine sebep olan her ders için bir sınav hakkı verilir. Sınavlar başvuru tarihini izleyen iki ay içinde yapılacak şekilde ilgili yükseköğretim kurumunca ilan edilir ve uygulanır. Bu sınavlarda başarılı olamayanlara başarılı olamadıkları dersler için bir bütünleme sınavı hakkı verilir. Bütünleme sınavları ilk sınavı izleyen iki ay içinde yapılır. Bunlardan başarılı olanlar, kayıtları yeniden açılmak suretiyle 44 üncü maddedeki sınırlar içinde öğrenimlerine devam ederler. Durumları 44 üncü maddedeki sınırlara uymayanların öğrenciliğe intibakları ile ilgili esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir. Bulundukları yükseköğretim kurumunun bütün derslerini almış olup birinci fıkrada verilen sınav hakkını kullandıktan sonra ara sınıf veya son sınıf derslerinden en fazla üç dersten başarısız olanlara, başarısız oldukları bu dersler için açılacak ilk sınav döneminde bir sınav hakkı daha verilir. Bunlardan, uygulamalı dersler dışındaki derslere devam şartı aranmaz. İkinci fıkrada verilen hakkı da kullanmak suretiyle mezun olmak için bir tek dersi kalan sınıf öğrencileri ile halen tek dersten son sınıfta bekleyenler, bu dersin açılacak yarıyıl sınavlarına öğrenim harçlarını ödemek kaydıyla, 1995 yılı sonuna kadar girebilirler. Bu öğrenciler, öğrencilik haklarından yararlanamazlar. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken 1985/1986 eğitim-öğretim yılından bu Kanunun yayımı tarihine kadar disiplin suçu dışında kalan sebeplerle ilişkisi kesilmiş olanlara da bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde üniversitelerdeki tıp fakültelerine başvurmaları halinde bu madde hükümleri uygulanır. Geçici Madde 38 – (Ek:29/5/1991 – 3747/6 md.) Fakültelerde veya ilgili enstitülerde lisansüstü eğitime başlamış, ancak daha sonra çeşitli sebeplerle yönetmeliklerde öngörülen süreler içinde gerekli aşamaları (Lisansüstü ders sınavı, yeterlik sınavı ve tez sınavı gibi) başarı ile tamamlayamayarak kayıtları silinmiş olanlara bu aşamalarda, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde bir hak verilir. Geçici Madde 39 – (Ek:29/5/1991 – 3747/6 md.) Üniversite harçlarını ödemeyenlerden bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde borçlarını ödemeleri halinde gecikme zammı ve faizi alınmaz. Geçici Madde 40 – (Ek: 21/5/1992 – 3804/1 md.) Halen eğitim ve öğretim yapan kurumlarda 1980-1981 eğitim-öğretim yılından bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun kurumlarıyla ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş olanlara bu Kanunun yayımı tarihinden, 1991-1992 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlara ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumlarına başvurmaları şartıyla ilişkilerinin kesilmesine sebep olan her ders için bir sınav hakkı verilir. Sınavlar başvuru tarihini izleyen iki ay içinde yapılacak şekilde ilgili yükseköğretim kurumunca ilan edilir ve uygulanır. Bu sınavlarda başarılı olamayanlara başarılı olamadıkları dersler için bir bütünleme sınavı hakkı verilir. Bütünleme sınavları ilk sınavı izleyen iki ay içinde yapılır. Yönetmeliklerinde başarılı sayılabilmeleri için öngörülen not ortalamalarını sağlayamamaları sebebiyle kurumlarıyla ilişkileri kesilmiş veya 1991-1992 eğitim-öğretim yılında kesilecek olanlara, not ortalamasını yükseltmek üzere diledikleri dersler için bir sınav ve bir bütünleme sınavı hakkı verilir. Bu sınavlarda başarılı olanlar, kayıtları yeniden açılmak suretiyle, 44 üncü maddedeki sınırlar içinde öğrenimlerine devam ederler. Durumları 44 üncü maddedeki sınırlara uymayanların öğrenciliğe intibakları ile ilgili esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından tesbit edilir. Geçici Madde 41 – (Ek: 17/2/1993 – 3865/2 md.) Bu Kanunun 30 uncu maddesinde öğretim üyeleri için öngörülen emeklilik yaşı, 1992 yılında kurulan veya daha sonra kurulacak olan yeni üniversiteler veya Yüksek Teknoloji Enstitülerinde görev almaları şartıyla 1998 yılı sonuna kadar 72 yaşın doldurulduğu tarihtir. Geçici Madde 42 – (Ek: 6/5/1993 – 3908/2 md.) 1992-1993 eğitim-öğretim yılı dahil olmak üzere öğrenci katkı payını ödeyemedikleri için okudukları yükseköğretim kurumları ile ilişkileri kesilen öğrencilerin, üç ay içinde öğrenci katkı paylarını yatırmak şartıyla, kayıtları yapılır; öğrencilik hakları kaldıkları yerden devam eder; İlişkilerinin kesildiği süreler öğrenim süresine dahil edilmez. Bu öğrencilerden gecikme zammı ve faiz alınmaz. 44 üncü maddede yapılan değişiklikten yararlanmak üzere 1991-1992 eğitim- öğretim yılı sonunda her ne suretle olursa olsun okullarından ilişiği kesilen öğrencilere, ilişiklerinin kesilmesine sebep olan dersler için iki sınav hakkı verilir. Sınavlar başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili Yüksek Öğretim Kurumu tarafından ilan edilir ve uygulanır. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar, her ne sebeple olursa olsun, ilişkisi kesilmiş olanlar bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde başvurmaları halinde Yükseköğretim Kurulunca okuyacakları tıp fakülteleri belirlenir. Belirlenen Tıp Fakültesince intibakları yapılır ve bu öğrenciler 2547 sayılı Kanunun geçici 40 ncı maddesi ve bu Kanun hükümlerinden diğer öğrenciler gibi yararlanırlar. Geçici Madde 43 – (Ek: 7/6/1995 – 4111/3 md.) 44 üncü maddede yapılan değişiklikten yararlanmak üzere (hazırlık ve ara sınıflar dahil bütün sınıflarda), 1981-1982 eğitim-öğretim yılından başlamak üzere bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun (kendi isteği ile ayrılanlar dahil) okullarından ilişiği kesilen öğrencilere (öğrenci katkı payını ödeyemedikleri için ilişiği kesilenler dahil), ilişkilerinin kesilmesine sebep olan bütün dersler için iki sınav hakkı verilir. Sınavlar başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumu tarafından ilan edilir ve uygulanır. Bu sınavlarda başarılı olanlar kayıtları yeniden açılmak suretiyle 44 üncü maddedeki sınırlar içinde öğrenimlerine devam ederler. Yüksek lisans (master – doktora) öğrenimini görürken, her ne sebeple olursa olsun (kendi isteği ile ayrılanlar dahil) 1981 -1982 eğitim-öğretim yılından başlamak üzere bu Kanunun yayımı tarihine kadar ilişiği kesilen veya yönetmeliklerinde öngörülen süreler içerisinde öğrenimlerini tamamlayamayanlara başarısız oldukları dersler (yeterlik imtihanına girme, master veya doktora tezi dahil) için iki sınav hakkı tanınır. Bütün derslerden başarılı oldukları halde yönetmeliklerinde öngörülen not ortalamasını tutturamadıkları veya doktora sınavına giremediklerinden kaydı silinen öğrencilere diledikleri üç dersten iki sınav hakkı tanınır (doktora dahil). 1992-1993 eğitim-öğretim yılından başlamak üzere Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar başarısızlıkları nedeni ile ilişiği kesilmiş olanlar bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içerisinde başvurmaları halinde Yükseköğretim Kurulunca okuyacakları tıp fakülteleri belirlenir. Belirlenen Tıp fakültelerince intibakları yapılır ve bu öğrenciler 2547 sayılı Kanunun geçici 40 ıncı maddesi ve bu Kanunun hükümlerinden diğer öğrenciler gibi yararlanırlar. Lisans ve lisansüstü öğrencilerinin, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde ilgili Yükseköğretim Kurumuna başvurmaları şarttır. Geçici Madde 44 – (Ek: 14/5/1997 – 4249/3 md.) Devamlı statüye atanmış olup kısmi statüye geçmek için vaki talepleri reddedilmiş bulunan profesör ve doçentler, üniversitede bu akademik kadroların birinde devamlı statüde beş yıl çalışmış olmaları kaydı ile bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde kısmi statüye geçme talebinde bulunabilirler. Geçici Madde 45 – (Ek: 14/8/1997 – 4305/1 md.) 1994-1995 eğitim-öğretim yılından başlamak üzere Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun okullarından ilişiği kesilmiş olanların (yargıya intikal etmiş disiplin suçu nedeniyle ilişiği kesilenler hariç), bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulunca okuyacakları tıp fakülteleri belirlenir. Belirlenen tıp fakültelerince intibakları yapılır ve bu öğrenciler 2547 sayılı Kanunun geçici 40 ıncı maddesi ve ilgili hükümlerinden diğer öğrenciler gibi yararlanırlar. Halen eğitim ve öğretim yapan kurumlarda; bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş olanlara (master ve doktora öğrencileri dahil) bu Kanunun yayımı tarihinden, 1996-1997 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlara ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumlarına başvurmaları şartıyla ilişkilerinin kesilmesine sebep (vizeli veya vizesiz) olan her ders için iki sınav hakkı verilir. Sınavlar başvuru tarihini izleyen iki ay içinde yapılacak şekilde ilgili yükseköğretim kurumunca ilan edilir ve uygulanır. Bu sınavlarda başarılı olmayanlara başarılı olamadıkları dersler için bir bütünleme hakkı verilir. Bütünleme sınavları ilk sınavı izleyen iki ay içinde yapılır. Geçici Madde 46 – (Ek: 22/6/2000 – 4584/2 md.) Yükseköğretim kurumlarında; hazırlık ve ara sınıflar dahil bütün sınıflarda ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan öğrencilerden, 12 Eylül 1980 tarihinden 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar, her ne sebeple olursa olsun ilişkileri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere ilişkilerinin kesilmesine sebep olan bütün dersler için devam, iki sınav ve bütünleme hakkı verilir (Öğrenciler, daha önce başarısız oldukları kaldırılan derslerin yerine kurumlarınca konulacak muadil başka derslerden sınava girerler.). Öğrencilerin bu sınavlarda başarılı olmaları halinde öğrenciliğe intibakları yapılır. Öğrenciler, öğrencilik haklarının devamı için yürürlükteki kanun ve kanunlara uygun ilgili mevzuata uymak zorundadır. Birinci fıkradaki haklar saklı kalmak kaydıyla, uygulamalı eğitim-öğretim yapan okullardan ayrılan öğrencilere, devam edemedikleri dersler ve uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumunca devam imkanı sağlanır. Bu öğrenciler için yönetmeliklerindeki devam şartını tamamladıktan sonra Kanunun öngördüğü sınav süresi başlar. Sınıf geçme sistemi uygulayan yükseköğretim kurumlarında en çok üç dersten başarısız olup bir üst sınıfa geçemeyen öğrencilere; üst sınıfa devam etme ve alt sınıfta başarısız oldukları dersler için iki sınav ve bir bütünleme hakkı verilir. Not ortalaması sebebiyle sınıf geçemeyen veya mezun olamayan öğrencilere, istedikleri üç dersten not yükseltmek için bir sınav hakkı tanınır. 2547 sayılı Kanunda öngörülen azami öğrenim sürelerini doldurdukları için, kurumları ile ilişkileri kesilen öğrencilere; alamadıkları dersler için, bir defaya mahsus olmak üzere devam etme ve sınav hakkı tanınır. Bu öğrencilere normal öğrenim sürelerine ilave olarak iki yıl ek süre verilir. Öğrenimlerine devam eden öğrencilerden dönem veya yıl kaybetme durumunda olanlar da bu haktan yararlanırlar. Bu öğrencilere istemeleri halinde derslere devam hakkı tanınır. Bunlardan ara sınav şartı istenmez. Diğer öğrencilerle birlikte final ve bütünleme sınavlarına girerler. Sınavlara girecek öğrencilerin hakları, hukuk dışı herhangi bir sebeple engellenemez. Belirtilen müracaat süreleri içeresinde askerlik süresi gelmiş olanlar, bu Kanun hükümlerine göre verilmiş hakları kullandıkları takdirde tecilli sayılırlar. Halen askerlik görevini yapmakta olanların terhislerinden sonraki iki ay içerisinde müracaat hakları saklıdır. Gözlem altında veya tutuklu bulunanlar, bu hallerinin sona ermesini takip eden iki ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde, bu Kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilirler. Üniversitelerin çeşitli bölümlerinde ve konservatuvarlarda dışarıdan bitirme sınavlarına girerek öğrenimlerine devam eden ancak bu sınavların kaldırılması ile okullarını betirememiş veya başarısız duruma düşmüş öğrenciler de bu Kanunda diğer öğrencilere tanınan sınav haklarından yararlanırlar. 1997-1998 eğitim-öğretim yılından başlamak üzere Gülhane Askeri Tıp Akademisinde okurken bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilmiş olanların (yargıya intikal etmiş ve disiplin suçu nedeniyle ilişiği kesilenler hariç) bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulunca, okuyacakları tıp fakülteleri belirlenir. Belirlenen tıp fakültelerince intibakları yapılan öğrenciler, 2547 sayılı Kanunun geçici 40 ıncı maddesinin ilgili hükümlerinden diğer öğrenciler gibi yararlanırlar. Yukarıdaki haklardan yararlanmak isteyenlerin bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları şarttır. Geçici Maddde 47 – (Ek: 22/6/2000 – 4584/2 md.) 1988-1989 öğretim yılından 2000 yılı sonuna kadar, lisansüstü öğrenim görürken, her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilen öğrencilere başarısız olduğu dersler için iki sınav hakkı; yüksek lisans öğrencileri için bir yıl, doktora öğrencileri için iki yıl tez hazırlama süresi verilir. Ayrıca 1996-1997 öğretim yılı başlangıç tarihine kadar yabancı dil sınavına giremeyenler ve ilgili kanunun yürürlük tarihine kadar yabancı dil şartını yerine getirmeyerek kaydı silinen öğrenciler, yeniden kayıt yaptırabilirler. Doktora yeterlilik sınavına girebilmek için, yabancı dil sınavında başarısız olanlara üç sınav hakkı tanınır. Yardımcı doçentlik kadrosunda görev yapan öğretim elemanlarının çalışma sürelerindeki sınırlama kaldırılmıştır. 1996 yılından itibaren yüksek lisans ve doktora yabancı dil sınavında 100 puan üzerinden 50 (elli) ve daha yukarı, doçentlik yabancı dıl sınavında ise 65 (altmışbeş) ve daha yukarı puan veya Üniversitelerarası Kurul tarafından kabul edilen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uluslararası alanda geçerli sayılan diğer yabancı dil sınavlarından bunlara denk puan alanlar başarılı sayılırlar. Lisansüstü öğrencilik sıfatını yeniden kazananlar, bu hakkı kazandıkları tarihten itibaren araştırma görevlisi olanlar, araştırma görevliliği kadrosuna yeniden atanırlar. Çalıştıkları üniversitenin bulunduğu şehir dışındaki başka bir üniversitede lisansüstü eğitim-öğretim programına kayıtlı iken, kayıt-kabul işlemlerinden sonra yürürlüğe girmiş Yükseköğretim Kurulu karar ve talimatlarına göre kaydı silinenler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde müracaat etmeleri halinde öğrenimlerine kaldıkları yerden devam ederler.Bu Kanundan yararlanmak üzere müracaat eden öğrencilerden askerlik erteleme süreleri sona erenlerin askerlikleri, bir defaya mahsus olmak üzere bir yıl daha ertelenir. 1988-1989 öğretim yılından 2000 yılı sonuna kadar; sanatta yeterlilik, tıp fakülteleri veya tıpta uzmanlık alanlarında başarısız olanlara, kendi isteği ile ayrılanlara veya eğitimini kesintiye uğratanlara, istemeleri halinde, başarısız oldukları derslerden laboratuvar ve uygulamalı derslere devam ve ayrıca eksik rotasyonlarını tamamlamaları şartı ile iki sınav hakkı tanınır. Yurt dışına yüksek lisans ve doktora yapmak üzere gönderilen, yurt dışında yüksek lisans ve doktora için kalmaları gereken süre içerisinde her ne sebeple olursa olsun çalışmanın hangi aşamasında olursa olsun Türkiye’ye dönmüş veya çağrılmış olanlar veya yurt dışında kalması gereken süre dolduğu için geri gelmek zorunda kalan ve Türkiye’de görevleri ile ilişkileri kesilen öğrencilere; iki, doktora eğitimi için dört yarı yıl Yükseköğretim Kurulunun Türkiye’de belirleyeceği üniversitelerde öğrenimlerine devam hakkı tanınır. Yukarıdaki haklardan yararlanmak isteyenlerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren kurumlarına iki ay içerisinde müracaatları şarttır. Geçici Madde 48 – (Ek: 22/6/2000 – 4584/2 md.) 1989-1990 eğitim-öğretim yılı başından, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, önlisans ve lisans eğitim-öğretim programları ile yüksekokulların herhangi bir sınıfında kayıtlı öğrencilerin, 2547 sayılı Yüksek ÖğretimKanunu ve bu Kanuna atıf yapan Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci DisiplinYönetmeliği hükümlerine göre aldıkları disiplin cezaları, bütün sonuçları ile kaldırılmıştır. Bunların sicil dosyalarındaki cezai kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın dosyalarından çıkarılır. Geçici Madde 49 – (Ek: 21/2/2001 – 4629/5 md.) Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Fonunun her türlü gelir ve gideri, nakit bakiyesi, demirbaşları, kadrosuyla birlikte personeli, taşınır ve taşınmaz malvarlıkları, alacakları, borçları ve yükümlülükleri ÖSYM Döner Sermaye İşletmesine devredilmiştir. ÖSYM Döner Sermaye İşletmesi için ilk sermaye olarak öngörülen bir trilyon lira, devredilen nakit bakiyesinden karşılanır. Geçici Madde 50- (Ek: 15/3/2005-5316/1 md.) Yükseköğretim kurumlarının hazırlık ve diğer bütün sınıflarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan öğrencilerden, 29.6.2000 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar –kendi isteği ile ilişiği kesilenler dahil- her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş öğrencilere ilişiklerinin kesilmesine neden olan bütün dersler için bir öğretim yılı devam ve üç sınav hakkı verilir. Öğrenciler, daha önce başarısız oldukları dersler programdan çıkarılmış ise bu derslerin yerine kurumlarınca belirlenecek başka derslerden sınava girerler ve bu sınavlarda başarılı olmaları halinde öğrenciliğe intibakları yapılır. Birinci fıkradaki haklar saklı kalmak kaydıyla, uygulamalı eğitim-öğretim yapan okullardan ayrılan öğrencilere, devam edemedikleri dersler ve uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumunca devam imkânı sağlanır. Bu öğrenciler için Kanunun öngördüğü sınav süreci ilgili yönetmeliklerdeki devam şartını tamamladıktan sonra başlar. Sınıf geçme sistemi uygulayan yükseköğretim kurumlarında en çok üç dersten başarısız olup bir üst sınıfa geçemeyen öğrencilere; üst sınıfa devam etme ve alt sınıfta başarısız oldukları dersler için üç sınav hakkı verilir. Not ortalaması sebebiyle sınıf geçemeyen öğrencilere de bir üst sınıfa devam etme ve istedikleri üç dersten not yükseltmek için bir sınav hakkı tanınır; mezun olamayan öğrencilere ise istedikleri üç dersten not yükseltmek için bir sınav hakkı tanınır. 2547 sayılı Kanunda öngörülen azamî öğrenim sürelerini doldurdukları için, kurumları ile ilişikleri kesilen öğrencilere; alamadıkları dersler için, bir defaya mahsus olmak üzere bir yıl devam etme ve sınav hakkı tanınır. Yükseköğretim Kurulu tarafından yürütülen denklik işlemlerine esas olmak üzere yapılan seviye tespit sınavlarında başarısız olan öğrencilere ek bir sınav hakkı verilir. Müracaat süreleri içerisinde askerlik zamanı gelmiş olanlar, bu Kanun hükümlerine göre verilmiş hakları kullandıkları takdirde tecilli sayılırlar. Halen askerlik görevini yapmakta olanların terhislerinden sonraki iki ay içinde müracaat hakları saklıdır. Gözlem altında veya tutuklu bulunanlar, bu hallerinin sona ermesini takip eden iki ay içinde müracaat ettikleri takdirde, bu Kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilirler. Yukarıdaki haklardan yararlanmak isteyenlerin bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları şarttır. Geçici Madde 51- (Ek: 15/3/2005-5316/1 md.) 29.6.2000 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, lisansüstü öğrenim görürken, her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilen öğrencilere başarısız oldukları dersler ve yeterlilik için iki sınav hakkı; yüksek lisans öğrencileri için bir yıl, doktora öğrencileri için iki yıl tez hazırlama süresi verilir. Doktora yeterlik sınavına girebilmek için yabancı dil sınavında başarısız olanlara iki sınav hakkı tanınır. 29.6.2000 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar; sanatta yeterlilik veya tıpta uzmanlık alanlarında başarısız olanlara, başarısız oldukları derslerden laboratuvar ve uygulamalı derslere devam ve eksik rotasyonlarını tamamlamaları şartı ile iki sınav hakkı tanınır. Yukarıdaki haklardan yararlanmak isteyenlerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki ay içinde kurumlarına müracaatları şarttır. Geçici Madde 52- (Ek: 29/6/2006-5535-2 md.) Kısmî statüde görev yapanlara 15/3/2004 tarihinden önceki dönem için ödenmiş olan makam ve görev tazminatları geri alınmaz; ödendiği halde herhangi bir nedenle geri alınanlara geri alınan tutar iade edilir. Bunlara, 15/1/2003 ile 14/3/2004 tarihleri arasındaki dönem için ödenmeyen makam ve görev tazminatları, müstahak olunan tarihteki miktarlar üzerinden ödenir. Geçici Madde 53- (Ek: 29/6/2006-5535-2 md.) 33 üncü maddeye göre lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışına gönderilenler ile 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir üniversiteye lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla gönderilenlerden veya üniversitelerinde görev yapanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar; a) Lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışında kalmaları gereken süre içerisinde öğrenimlerini tamamlayamamaları nedeniyle kadroları ile ilişikleri kesilenlerden veya ilişiği kesilmeyip devam edenler ile başka bir kamu kurumuna naklen atananlardan, b) Eğitimin herhangi bir aşamasında, her ne sebeple olursa olsun Türkiye’ye çağrılmış olanlardan, c) Lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt içindeki başka bir üniversitede kalmaları gereken süre içerisinde öğrenimlerini tamamlayamamaları nedeniyle kadroları ile ilişikleri kesilenlerden, d) Eğitimlerinin herhangi bir aşamasında istifa etmiş olmaları nedeniyle kadrolarıyla ilişikleri kesilenler, sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar ile görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlardan, e) Herhangi bir üniversitede görev yaparken yeniden atanmamak suretiyle üniversite ile ilişiği kesilenlerden, en az yüksek lisans (master) eğitimini başarıyla tamamlamış olanlar; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Yükseköğretim Kuruluna müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla, Yükseköğretim Kurulunca atanmalarının uygun bulunması üzerine müracaat tarihinden itibaren üç ay içerisinde, (öncelikle daha önce kadrolarının bulunduğu kurumlar olmak üzere) Kurulun belirleyeceği yükseköğretim kurumlarındaki durumlarına uygun öğretim elemanı kadrolarından birine atanabilirler. Bunlardan durumları yukarıdaki (a), (b), (c), (d) ve © bentlerine uyanlar için kullanılmak üzere yılda bir defa yapılmasına ilişkin sınırlamaya tâbi olmaksızın 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci maddesi hükmü uyarınca Bakanlar Kurulu kararıyla ihtiyaca göre öğretim elemanları kadrolarında unvan ve derece değişiklikleri yapılabilir. Yükseköğretim Kurulunca atanması uygun görülmeyenler altmış gün içerisinde yargı yoluna başvurabilirler. Yükseköğretim Kuruluna başvurmayanlar ile Yükseköğretim Kurulunca ataması uygun görülmeyenlerden, yargı yoluna müracaat etmeyenler ve yargı kararı ile öğretim elemanı olarak atanmaları uygun görülmeyenler ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Devlet Personel Başkanlığına müracaat ederler. Bunlar, personel ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın altı ay içinde atanırlar. Ancak bunlardan yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamlayamamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Devlet Personel Başkanlığına müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla müracaat tarihinden itibaren üç ay içerisinde, personel ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın atanırlar. Bunlardan halihazırda Devlet memuru statüsünde çalışanların ise çalıştıkları kurumlarda mecburi hizmetlerini yapmalarına müsaade edilir. Bunlar, atandıkları kurumlarında, halihazırda kamu kurumlarında görev yapanlar ise bu kurumlarında yurt içinde veya yurt dışında görmüş oldukları öğrenim sürelerine ilişkin olarak genel hükümler çerçevesinde belirlenen mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirirler ve ilgililer adına öğrenimleri nedeniyle çıkarılmış olan borç tutarlarının takibinden vazgeçilerek tahsilat işlemine son verilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutarların bulunması halinde, bu meblağa isabet eden süreler ilgililerin mecburi hizmet sürelerinden indirilir. Ancak, üniversiteye veya başka bir kamu kurumuna dönmek istemeyenlerden mecburi hizmet karşılığı olarak, hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşlar talep edilemez. Bu maaşlar haricinde eğitimleri için yapılan diğer ödemeler talep edilir. Birinci fıkranın (a), (b) veya (c) bentlerinde sayılan durumların gerçekleşmesine rağmen, geçici 47 nci madde uyarınca öğrenim hakkı tanınanlardan ataması yapılmış olanlar ile kadrolarıyla ilişikleri kesilmeyenlerden haklarında borç takibi yapılanlar kadrolarında bırakılır; bunlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Bunların yükseköğretim kurumlarında çalışmış oldukları süreler mecburi hizmetlerinden indirilir. Bu madde kapsamına girenlerden öğretim elemanı kadrosuna atananlardan tekrar mecburi hizmet yükümlülüğü öngörülen bir görevlendirme yapılmış veya yapılacakların, söz konusu görevlendirme çerçevesinde lisansüstü eğitim-öğretimlerini başarılı bir şekilde tamamlamış olmaları veya tamamlamaları halinde, bu görevde çalışmış oldukları süreler ilk görevlendirmeye ilişkin mecburi hizmetlerinden indirilir ve ikinci görevlendirmeye ilişkin mecburi hizmet yükümlülüğü devam eder; başarısız olmaları halinde ise bu görevlendirmeden kaynaklanan mecburi hizmet yükümlülük süreleri önceki mecburi hizmet yükümlülük sürelerine ilave edilir. Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde öğretim elemanı veya memur kadrolarına atandıktan sonra yükümlü bulundukları mecburi hizmeti bitirmeden görevlerinden ayrılan veya bir ceza sebebiyle görevine son verilenler ile bu madde kapsamına girdiği halde müracaat etmemeleri veya Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımadıkları için atanamamaları nedeniyle mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin yükümlü tutulacakları tutar, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucu doğurmaksızın, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için; a) Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihinden önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır. b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır. Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan düşülür. Geçici Madde 54- (Ek: 29/6/2006-5535/2 md.) Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, borcunun tamamını ödemeden veya mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri hakkındaki her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç takibi işlemlerine son verilir. Geçici Madde 55- (Ek: 18/6/2008-5772/8 md.) 2547 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin değişiklikten önceki hükümleri, bu maddede değişiklik yapan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan doçentlik başvuruları ile ilgili olarak uygulanmaya devam olunur. 30 uncu maddede öğretim üyeleri için öngörülen emeklilik yaşı, 1/3/2006 tarihli ve 5467 sayılı, 17/5/2007 tarihli ve 5662 sayılı, 22/5/2008 tarihli ve 5765 sayılı kanunlarla kurulan Devlet üniversiteleri ile Kafkas Üniversitesi ve Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesinde görev almaları şartıyla yetmişbeş yaşın doldurulduğu tarihtir. Bu uygulama, 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam eder. [95] [96] [97] Bu Kanunun 10 uncu maddesine eklenen hükümler çerçevesinde kullanılmak üzere, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin 2007 yılından devreden finansman fazlasının % 25’i bu maddede değişiklik yapan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Yükseköğretim Kurulu hesabına aktarılır. Geçici Madde 56- (Ek: 22/10/2008-5806/1 md.) (1) Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisansüstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden; 7/6/1995 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler dâhil her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki aylık başvuru süresi içerisinde ilişiği kesilenler ile 1980 sonrasında bu içerikte çıkarılan kanunların kapsamına girmekle birlikte sağlanan haklardan yararlanmak üzere başvurmayan veya başvurdukları halde yararlanamamış olanlar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 35 inci maddesi uyarınca bir yükseköğretim kurumu adına yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumunda lisansüstü öğrenim yapanlardan başarısız olmaları nedeniyle ilişiği kesilenler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde ilişiklerinin kesildiği kuruma başvuruda bulunmaları şartıyla bu maddede belirtilen haklardan yararlanırlar. Başvuruda bulunanlar, ilgili yükseköğretim kurumları tarafından, iki aylık başvuru süresinin dolması beklenmeden de bu haklardan yararlandırılabilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini, gözaltında, tutuklu veya hükümlü olup da ceza infaz kurumunda bulunanlar ise bu hallerinin sona ermesini takip eden iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılır. (2) 7/6/1995 tarihinden birinci fıkrada belirtilen başvuru süresi sonuna kadar yükseköğretim kurumlarınca haklarında ilişik kesme işlemi tesis edilen yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisansüstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik öğrenimi gören öğrencilerden, ilişik kesme işlemine karşı idarî yargı mercilerine başvurmuş olanlar da birinci fıkrada belirtilen başvuru süresi içerisinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlanır. Davanın davacının aleyhine sonuçlanması öğrencinin bu maddede belirtilen haklardan yararlanmasına engel teşkil etmez. (3) Birinci fıkra kapsamına girenlerden ön lisans ve lisans düzeyinde ilişiği kesilenlere; a) Devam şartını yerine getirmedikleri dersler için bir eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için bir dönem devam etme hakkı ve dört sınav hakkı, b) Devam şartını yerine getirip başarısız olanlara, başarısız oldukları dersler için dört sınav hakkı; istemeleri halinde başarısız oldukları derslere bir eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için bir dönem devam etme hakkı, c) Devam zorunluluğu bulunmayan dersler için dört sınav hakkı, ç) Not ortalaması nedeniyle sınıfta kalmış olanlara, bir üst sınıfa bir eğitim-öğretim yılı devam etme hakkı ve istedikleri üç dersten not yükseltmek için iki sınav hakkı, d) Not ortalaması nedeniyle mezun olamayanlara, istedikleri üç dersten not yükseltmek için iki sınav hakkı, verilir. (4) Birinci fıkra kapsamına girenlerden lisansüstü düzeyde ilişiği kesilenlere; a) Devam şartını yerine getirmedikleri dersler için bir eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için bir dönem devam etme hakkı ve üç sınav hakkı, b) Devam şartını yerine getirip başarısız olanlara, başarısız oldukları dersler için üç sınav hakkı; istemeleri halinde bu dersleri değiştirerek bir eğitim-öğretim yılı, dönemlik dersler için bir dönem devam etme hakkı, c) Yeterlik için üç sınav hakkı, ç) Yüksek lisans öğrencileri için bir, doktora öğrencileri için üç yıl tez hazırlama süresi, d) Doktora yeterlik sınavına girebilmek için yabancı dil sınavında başarısız olanlara üç sınav hakkı, e) Sanatta yeterlik veya tıpta uzmanlık alanlarında başarısız olanlara, başarısız oldukları derslerden laboratuvar ve uygulamalı derslere devam ve eksik rotasyonlarını tamamlamaları şartıyla üç sınav hakkı, verilir. (5) Üçüncü ve dördüncü fıkralarla verilen hakların kullanılması süreci sonunda başarılı olanların öğrenciliğe intibakları yapılır ve haklarında, yıl kaybetmemiş öğrenciler gibi işlem yapılır. (6) Başarısız olunan derslerin programdan çıkarılmış olması halinde bu derslerin yerine, ilgili yükseköğretim kurumu tarafından muadil başka dersler belirlenir. (7) Birinci fıkra kapsamına girenlerden; a) Pedagojik formasyon programını tamamlayamayanlar için üç sınav hakkı verilir; yapamadıkları uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumu tarafından devam imkanı sağlanır, b) Açık öğretim sistemi ile öğrenim yapılan ön lisans, lisans tamamlama ve lisans programlarından kaydı silinenlere yeniden kayıt hakkı verilir. (8) Üçüncü ve dördüncü fıkralardaki haklar saklı kalmak kaydıyla uygulamalı eğitim-öğretim yapan yükseköğretim kurumlarından ayrılanlara, devam edemedikleri dersler ve uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumu tarafından devam imkânı sağlanır. Bunlar için üçüncü ve dördüncü fıkralarda öngörülen sınav süreci, ilgili yönetmeliklerdeki devam şartı tamamlandıktan sonra başlar. (9) Lisans programlarına devam ederken çeşitli nedenlerle ön lisans diploması alarak kurumlarından ayrılanlar da üçüncü fıkrada belirtilen haklardan yararlandırılır. (10) Birinci fıkra kapsamına girenlerden lisansüstü öğrenimlerini tamamlayamadıkları için yükseköğretim kurumlarındaki görevlerine son verilenler bu madde uyarınca tanınan haklardan yararlanarak öğrenimlerini kendilerine tanınan süre içerisinde tamamlamaları kaydıyla mezuniyetlerini müteakip otuz gün içerisinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına başvurmaları halinde iki ay içerisinde adına öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumuna veya Yükseköğretim Kurulunun uygun göreceği başka bir yükseköğretim kurumuna araştırma görevlisi olarak atanırlar. Bunlardan para borçları olanların bu borçları hizmet borcuna dönüştürülür, haklarında bu borçlarından dolayı takibata geçilmiş olanların bu Kanundan yararlanarak öğrenime başladıklarını belgelendirip başvuruda bulunmaları halinde öğrenim için tanınan süre içerisinde takibatları durdurulur. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan borç ödemeleri iade edilmez. (11) Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile Adli Tıp Kurumunda tıpta uzmanlık öğrenimi görmekte iken ilişiği kesilenler de bu maddede belirtilen başvuru süresi içerisinde Sağlık Bakanlığına veya Adli Tıp Kurumuna başvuruda bulunmaları halinde bu maddeyle tanınan haklardan ayrıldıkları kurumlarda yararlandırılırlar. (12) Birinci fıkrada belirtilen başvuru süresi içinde askere alınmaları gerekenler, bu maddede belirtilen hakları kullandıkları takdirde tecilli veya tehirli sayılır. Bu Kanundan yararlanarak öğrenciliğe intibakları yapılanların askerlik tecil veya tehir işlemleri hakkında 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununun 35 inci maddesi hükmü uygulanır; bunlardan askere alınması gerekenlerin ise istemeleri halinde askerlik süresi boyunca öğrenim hakları dondurulur. (13) Vakıf üniversitelerinde öğrenimlerine burslu olarak devam ederken ilişiği kesilenlerin, bu maddede belirtilen haklardan yararlanarak öğrencilik hakkını elde etmeleri halinde, bursluluk statülerinin devam edip etmeyeceğine ilgili vakıf üniversitesinin mütevelli heyetince karar verilir. (14) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna öğrenim kredisi veya katkı kredisi borcu bulunanların bu maddede belirtilen haklardan yararlanması halinde bu borçların ödenmesi ertelenir. Borç ertelemeyle ilgili usul ve esaslar Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından belirlenir. (15) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 7/6/1995 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar her ne sebeple olursa olsun okulları ile ilişiği kesilenler ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki aylık başvuru süresi içerisinde ilişiği kesilenlerin, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde başvurmaları halinde, Yükseköğretim Kurulunca öğrenim görecekleri fakülte veya yüksekokulları belirlenir. Belirlenen yükseköğretim kurumlarınca intibakları yapılan öğrenciler de bu madde kapsamından diğer öğrenciler gibi yararlanırlar. (16) Bu Kanunun eğitim-öğretime ilişkin uygulama esaslarının belirlenmesinde Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Sağlık eğitim enstitüleri gibi kapatılmış kurumlardan ilişiği kesilenler veya kurumlarına dönmeleri mümkün olmayanlar için Yükseköğretim Kurulunca denklik yönünden uygun yükseköğretim kurumları belirlenerek bu Kanunla verilen hakların kullanılması sağlanır. İlişiklerinin kesildiği kuruma dönmeleri mümkün olmayanlardan vakıf yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptırmış olanlar, istemeleri halinde Yükseköğretim Kurulunca denklik yönünden uygun Devlet yükseköğretim kurumlarına yönlendirilir. Birden fazla kurumdan ilişiği kesilmiş olanlar, ilişiklerinin kesilmiş olduğu kurumlardan istediklerinden birine başvuruda bulunabilir. Tıpta uzmanlık eğitimi yapacaklara, ilgili mevzuatta hekimlik ve istihdam için belirtilen şartları taşımaları kaydıyla uzmanlık eğitimine devam hakkı verilir. Geçici Madde 57- (Ek: 21/1/2010-5947/6 md.) Bu maddenin yayımlandığı tarihte kısmî statüde görev yapmakta olan öğretim üyelerinden, Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde talepte bulunanlar devamlı statüye geçirilir. (İptal son cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 16/7/2010 tarihli ve E.: 2010/29, K.: 2010/90 sayılı Kararı ile.) Geçici Madde 58- (Ek: 13/2/2011-6111/173 md.) Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler ile yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra yatay geçişleri iptal edilenler dâhil, terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla bu Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen esaslara göre 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilirler. 2010-2011 eğitim-öğretim yılı bahar dönemi için bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren on gün içinde başvuranlardan durumu kurumlarınca uygun bulunanlar 2010-2011 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde eğitim-öğretime başlayabilirler. Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılır. Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık, önlisans veya lisans düzeyinde öğrenim görürken 22/10/2008 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilenler, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren yukarıda belirlenen süre içerisinde başvurmaları halinde Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen yükseköğretim kurumlarına intibakları sağlanır. Bu maddede yer alan hükümlerden yararlanarak ayrıldığı yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek istediği üniversitenin taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki yükseköğretim kurumlarının senatolarının da uygun görmesi halinde, senatolar tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikamet ettikleri ildeki üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilirler. Bu maddeden yararlanıp bir yükseköğretim kurumunda öğrenci statüsü kazananlar başvurmaları halinde Anadolu Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki kontenjan sınırlaması olan eşdeğer bölümlere, kontenjan sınırlaması olmayan diploma programlarında ise istedikleri bölümlere yatay geçiş yapabilirler. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Geçici Madde 59 – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/40 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile. ) [98] Geçici Madde 60 – (Ek: 11/10/2011-KHK-662/95 md.) Bir derse ikiden fazla kayıt yaptırılması, ilave ders alınması veya 44 üncü maddenin © fıkrasındaki süreler içinde öğrenimin tamamlanamaması hallerinde, 46 ncı maddenin (ç), (d), © ve (f) fıkraları uyarınca her bir ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretinin artırımlı olarak uygulanmasını öngören hükümler, 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanır. Söz konusu eğitim-öğretim yılına kadar durumu anılan fıkraların kapsamına giren öğrencilerden, ders tekrarı olup olmadığı ve öğrenimin süresi içinde tamamlanıp tamamlanmadığına bakılmaksızın, ilk defa kayıt yaptıran öğrencilerden alınacak tutarda öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti alınır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 2011-2012 eğitim-öğretim yılı için öğrencilerden alınmış öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretlerinin artırımlı kısmı, talep edilip edilmediğine bakılmaksızın ilgililere red ve iadeler gelir kaleminden iade edilir. Geçici Madde 61 – (Ek: 30/3/2012-6287/16 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler bakımından, bu kurumların mezunlarının Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde merkezî sınavlardan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanır. Geçici Madde 62 – (Ek: 4/7/2012-6353/10 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yükseköğretime giriş ve yerleştirme işlemlerine münhasır olmak üzere, bu Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (f) bentleri uyarınca adayların merkezi sınavlardan almış olduğu puanlara ilave edilecek ortaöğretim başarı puanları Yükseköğretim Kurulunca belirlenmiş olan usul ve esaslara göre hesaplanır. Geçici Madde 63 – (Ek: 4/7/2012-6353/11 md.) Süresi içerisinde başvurmamaları nedeniyle bu Kanunun geçici 58 inci maddesinden yararlanamayanlar (Uluslararası Ortak Lisans Programları çerçevesinde öğrenim görenler dâhil), bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları hâlinde geçici 58 inci maddede yer alan esaslara göre, takip eden eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilirler. Geçici Madde 64 – (Ek: 2/1/2014-6514/14 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 7/11/2014 tarihli ve E.: 2014/61, K.: 2014/166 sayılı Kararı ile. ) Geçici Madde 65 – (Ek: 2/1/2014-6514/15 md.) Bu Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci ve son fıkrasına göre yapılacak düzenlemeler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde yürürlüğe konulur. 36 ncı maddenin yedinci fıkrasına göre hizmet verilmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay sonra başlatılır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların tespitinde uygulama faaliyetleri için bu maddenin yayımından itibaren üç ay içindeki çalışmaları, akademik faaliyetleri açısından ise son bir yıllık faaliyetleri esas alınır. Yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık eğitimi yapmakta olan tabip araştırma görevlileri, uzmanlık eğitimlerini tamamladıklarında Sağlık Bakanlığına, uzman olduklarının bildirildiği tarihten sonraki ilk Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurasına kadar kurumları ile ilişkileri kesilmeksizin araştırma görevlisi olarak görev yapmaya devam ederler. Geçici Madde 66 – (Ek: 10/9/2014-6552/75 md.) 2015 mali yılı sonuna kadar, yükseköğretim kurumları bütçelerinin “01 – Genel Kamu Hizmetleri” fonksiyonunda öz gelir karşılığı ödenekleştirilen tutarlardan ilgili ekonomik kodlara aktarma yapılmak suretiyle, tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi döner sermaye birimlerinin bütçesine ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi cihaz alımlarına ilişkin muaccel borçlarının ödenmesi amacıyla aktarma yapılabilir. Söz konusu tutar, 17/9/2004 tarihli ve 5234 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca ödenecek Hazine payı ile bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca ayrılacak payların ve yapılacak ek ödemenin hesabında dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulanması ile ilgili sınırlamalar getirmeye, usul ve esaslar belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 67 – (Ek: 19/11/2014-6569/32 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz. Geçici Madde 68 – (Ek: 19/11/2014-6569/32 md.) Yükseköğretim kurumlarından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilişiği kesilen öğrenciler, ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde başvuruda bulunmaları hâlinde, geçici 58 inci maddede yer alan esaslara göre, ilgili yükseköğretim kurumunda açılmış program ve ders var ise takip eden eğitim-öğretim yarıyılında, yoksa takip eden eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilirler. Geçici Madde 69 – (Ek: 19/11/2014-6569/32 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sağlık alanında ön lisans diploması alanlardan ebelik ve hemşirelik programlarından mezun olanlara kendi alanlarında, diğerlerine ise Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği, ebelik ve hemşirelik programları dışındaki ilişkili alanlarda lisans tamamlama eğitimi yaptırılır. Bu eğitimler, Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği alanlarda uzaktan eğitim yöntemleri ile verilebilir. Uygulama eğitimleri için Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu iş birliği yapar. Bu eğitimlerin usul ve esasları Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. Geçici Madde 70 – (Ek: 19/11/2014-6569/32 md.) (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 22/6/2016 tarihli ve E.: 2016/13, K.: 2016/127 sayılı Kararı ile.) Bunlardan belirtilen faaliyetlerini sona erdirmek isteyenler, 31/12/2014 tarihine kadar bu konudaki iradelerini görevli oldukları kurum yönetimlerine bildirirler ve bunların en geç 31/5/2015 tarihine kadar bu faaliyetleri sona ermiş sayılır ve çalışma uygunluk belgesi veya izni iptal edilir. Bu süre içinde mali hakları ve ek ödemeleri tam olarak ödenmeye devam olunur. Bu madde kapsamında bulunan öğretim üyelerinden belirtilen faaliyetlerinden dolayı görevi kötüye kullandıkları yargı kararı ile tespit edilenlerin, genel hükümlere göre sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, serbest meslek veya özel sağlık kuruluşlarında çalışma uygunluk belgesi veya izni iptal edilir. Bu madde hükmü Gülhane Askeri Tıp Akademisi öğretim üyeleri hakkında da uygulanır. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 22/6/2016 tarihli ve E.: 2016/13, K.: 2016/127 sayılı Kararı ile.) Geçici Madde 71 – (Ek: 27/3/2015-6637/21 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 2014-2015 eğitim-öğretim yılı için öğrencilerden tahsil edilmiş öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretlerinin ilgili dönem için öngörülen katkı payı ve öğrenim ücretlerini aşan kısmı, talep edilip edilmediğine bakılmaksızın ilgililere red ve iadeler gelir kaleminden iade edilir. Geçici Madde 72 – (Ek: 3/10/2016-KHK-676/86 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/70 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olanlardan üç yılını tamamlayanların görevleri kendiliğinden sona erer. Geçici Madde 73- (Ek: 31/10/2016-KHK-678/24 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/24 md.) Ek 11 inci maddenin onuncu fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet izni geçici olarak durdurulan vakıf yükseköğretim kurumları ve bu kurumların kurucu vakıfları hakkında da aynı fıkra hükümleri uygulanır. Geçici Madde 74- (Ek: 18/6/2017-7033/19 md.) Yükseköğretim Kurulu, 1/1/2023 tarihine kadar Devlet yükseköğretim kurumlarının lisans düzeyinde fen ve mühendislik bilimleriyle sınırlı olmak üzere, öğrencilerin öğrenimlerinin son yılında bir yarıyılı özel sektör işletmelerinde, teknoparklarda, araştırma altyapılarında, Ar-Ge merkezlerinde ya da sanayi kuruluşlarında uygulamalı eğitimle tamamlamalarını zorunlu kılmaya, uygulamalı eğitimin zorunlu kılınacağı bölümleri belirli yükseköğretim kurumlarıyla ve/veya belirli fakülte ya da bölüm ve programlarla sınırlı tutmaya yetkilidir. Uygulamalı eğitimleri süresince öğrencilere asgari ücretin net tutarının %35’i ücret olarak ödenir. Uygulamalı eğitim ücretlerini karşılamak üzere ihtiyaç duyulan kaynak, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) bendinin (h) alt bendi için ayrılan tutardan Yükseköğretim Kurulu hesabına ödenen ve Yükseköğretim Kurulu bütçesine gelir ve ödenek kaydedilerek ilgili yükseköğretim kurumlarına aktarılmak suretiyle karşılanır. Aktarılan bu tutar, yükseköğretim kurumları bütçesine gelir ve ödenek kaydedilmek suretiyle öğrencilerin hesabına ödenir. Öğrencilerin uygulamalı eğitim süresince sigorta primleri, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 25 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine göre karşılanır. Eğitimin planlanması, öğrencilerin yerleştirilmesi, takibi, kaynağın aktarımı, bütçeleştirilmesi ve kullanımına ilişkin esaslar ile uygulamalı eğitime ilişkin diğer hususlar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Bu madde kapsamına giren öğrencilere aynı uygulamalı eğitim dönemi için 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi hükümleri uygulanmaz. Geçici Madde 75- (Ek: 29/3/2018-7104/22 md.) Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitüleri döner sermaye işletmelerinin 31/12/2017 tarihi itibarıyla muhasebe kayıtlarında yer alan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzeme alımlarına ilişkin borçları, ikinci fıkrada belirtilen şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Maliye Bakanlığı bütçesinden işletmeye verilen borç karşılığında ilgili döner sermaye muhasebe birimi tarafından defaten ödenir. Gerçek veya tüzel kişi alacaklıların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kırk beş gün içerisinde; [99] a) Kapsama dâhil alacak tutarı yerine, vade tarihi ve alacağın türüne (ilaç, tıbbi malzeme türleri itibarıyla) göre Bakanlar Kurulunca belirlenecek olan iskonto oranlarının uygulanması sonucu hesaplanacak tutarın ödenmesini kabul ettiğine ve iskonto oranına tekabül eden tutardan feragat ettiğine, b) Kapsama giren alacakları için açmış oldukları davalar ile icra takiplerinden feragat ettiğine, c) Kapsama dâhil alacaklardan bu madde uyarınca ödeme yapılanlarla ilgili hak ve alacakların hiçbir şekilde ihtilaf konusu yapılmayacağına, dair yazılı olarak ilgili işletmeye başvurması gerekmektedir. Alacaklılar ilgili işletmedeki kapsama dâhil tüm alacakları için başvuruda bulunmak zorundadır. Başvuru sırasında alacaklılar, bu fıkranın (b) bendi kapsamındaki feragat beyanını mahkemelere veya icra müdürlüklerine sunduklarına ilişkin tevsik edici belgeleri de ibraz etmek zorundadır. İşletmeler, başvuru süresinin sona ermesini müteakip bu madde kapsamında başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişi alacaklıların ve bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında hesaplanan alacak tutarlarına ilişkin bilgilerin yer aldığı listeyi on beş gün içinde Maliye Bakanlığına bildirir. Maliye Bakanlığı, listelerde yer alan tutarları esas alarak, döner sermaye işletmesi itibarıyla gerekli kaynağı işletmeye bir ay içerisinde aktarır. İşletme tarafından hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere, yasal olarak yapılması gereken tüm kesintiler düşüldükten sonra kalan tutar, aktarım tarihini takip eden beş işgünü içinde ödenir. Ödenecek borçlar ile ilgili olarak ayrıca temerrüt faizi, vade farkı benzeri herhangi bir ödeme yapılmaz. Feragat suretiyle kayıtlardan çıkarılacak borç tutarları, üniversite döner sermaye işletmeleri tarafından sonuç hesaplarına aktarılır ve bu tutar üzerinden Hazine hissesi ve bilimsel araştırma projesi payı ayrıca hesaplanmaz. İlgili döner sermaye işletmesi tarafından Maliye Bakanlığına borçlanılan tutarlar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 2020 yılı Ocak ayından itibaren ilgili işletmeye yapılacak ödeme tutarlarından 60 ayda eşit taksitlerle faiz uygulanmaksızın kesinti yapılması suretiyle tahsil edilir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacak kesintiler, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren beş işgünü içerisinde Maliye Bakanlığı Merkez Muhasebe Birimi hesaplarına aktarılır. Bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan ödemeler sonrasında, Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimlerinin ve rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitülerin döner sermaye işletmeleri öncelikle 1/1/2018 tarihinden sonraki mal ve hizmet alımları ile ilgili ödemelerini yaparlar. Üçer aylık dönemler itibarıyla nakit akışlarının uygun olması halinde 31/12/2017 öncesi dönemlere ait vadesi geçmiş borçlar, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenir. Mahkemelerce, feragat nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilir. Başvurulara ve ödemelere ilişkin doğacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 76- (Ek: 9/5/2018-7141/5 md.) En az dört yıllık lisans eğitimi veren yükseköğretim kurumlarını bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile girmiş ve belirli süreli meslek içi eğitim ve özel bir yeterlik sınavı sonucunda atanmış olmaları kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesinin “II-Tazminatlar” kısmının “A-Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (e), (f), (g) ve (ğ) bentlerinde sayılan unvanlara ilişkin kurumların merkez teşkilatlarına ait kadrolarda bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içerisinde Yükseköğretim Kurulu Uzmanı olarak atanabilirler. Bu şekilde atanacakların sayısı toplam Yükseköğretim Kurulu Uzmanı kadro sayısının yüzde yirmisini geçemez. Geçici Madde 77- (Ek: 9/5/2018-7141/5 md.) (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 19/9/2019 tarihli ve E.: 2018/105; K.: 2019/71 sayılı Kararı ile) Bu eğitimin usul ve esasları ile her yıl tahsis edilecek kontenjanlar Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Geçici Madde 78- (Ek: 11/5/2018-7143/15 md.) Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler dâhil, terör suçundan hüküm giyenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle ilişiği kesilenler hariç, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla bu Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen esaslara göre 2018-2019 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilirler. Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılır. Bu maddede yer alan hükümlerden yararlanarak ayrıldığı yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek istediği üniversitenin taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki yükseköğretim kurumlarının senatolarının da uygun görmesi halinde, senatolar tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikamet ettikleri ildeki üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilirler. Bu maddeden yararlanıp bir yükseköğretim kurumunda öğrenci statüsü kazananlar başvurmaları halinde Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki eşdeğer bölümlere yatay geçiş yapabilirler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında 33 üncü maddenin (a) fıkrası uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna atanmış olup statüleri 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen statüye dönüştürülmüş sayılan ve ek 30 uncu madde uyarınca 33 üncü maddenin (a) fıkrasına göre yeniden ataması yapılmayanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; a) Başarısızlık ile Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında süresi içinde lisansüstü eğitimlerini tamamlayamama veya terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaları nedeniyle araştırma görevlisi kadrosuyla ilişiği kesilenler hariç olmak üzere, Devlet yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanı kadrolarında bulunmayan ancak doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamlayanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde, b) Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında lisansüstü eğitimine devam eden araştırma görevlilerinin maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumuna müracaat etmeleri hâlinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla ilgili üniversite tarafından 33 üncü maddenin (a) fıkrası kapsamında yeniden atamaları yapılır. Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında eğitimlerini tamamlayan araştırma görevlileri ihtiyaç halinde başka üniversitelerde de görevlendirilir. Görevlendirmeden itibaren üç ay içerisinde görevine başlamayanlar müstafi sayılır. Geçici Madde 79- (Ek: 17/1/2019-7161/12 md.) Devlete ait üniversitelerin diş hekimliği fakülteleri ile diş hekimliği fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri döner sermaye işletmelerinin 31/10/2018 tarihi itibarıyla muhasebe kayıtlarında yer alan ve bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzeme alımlarına ilişkin borçları, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden işletmeye verilen borç karşılığında ilgili döner sermaye muhasebe birimi tarafından defaten ödenir. Gerçek veya tüzel kişi alacaklıların bu maddenin yayımlandığı tarihten itibaren kırk beş gün içerisinde; a) Kapsama dâhil alacak tutarı yerine, vade tarihi ve alacağın türüne (ilaç ve tıbbi malzeme türleri itibarıyla) göre Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenecek olan iskonto oranlarının uygulanması sonucu hesaplanacak tutarın ödenmesini kabul ettiğine ve iskonto oranına tekabül eden tutardan feragat ettiğine, b) Kapsama giren alacakları için açmış oldukları davalar ile icra takiplerinden feragat ettiğine, c) Kapsama dâhil alacaklardan bu madde uyarınca ödeme yapılanlarla ilgili hak ve alacakların hiçbir şekilde ihtilaf konusu yapılmayacağına, dair yazılı olarak işletmeye başvurması gerekmektedir. Alacaklılar ilgili işletmedeki kapsama dâhil tüm alacakları için başvuruda bulunmak zorundadır. Başvuru sırasında alacaklılar, bu fıkranın (b) bendi kapsamındaki feragat beyanını mahkemelere veya icra müdürlüklerine sunduklarına ilişkin tevsik edici belgeleri de ibraz etmek zorundadır. İşletmeler, başvuru süresinin sona ermesini müteakip bu madde kapsamında başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişi alacaklıların ve bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında hesaplanan alacak tutarlarına ilişkin bilgilerin yer aldığı listeyi on beş gün içinde Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, listelerde yer alan tutarları esas alarak, döner sermaye işletmesi itibarıyla gerekli kaynağı işletmeye bir ay içerisinde aktarır. İşletme tarafından hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere, yasal olarak yapılması gereken tüm kesintiler düşüldükten sonra kalan tutar, aktarım tarihini takip eden beş işgünü içinde ödenir. Ödenecek borçlar ile ilgili olarak ayrıca temerrüt faizi, vade farkı benzeri herhangi bir ödeme yapılmaz. Feragat suretiyle kayıtlardan çıkarılacak borç tutarları, üniversite döner sermaye işletmeleri tarafından sonuç hesaplarına aktarılır ve bu tutar üzerinden Hazine hissesi ve bilimsel araştırma projesi payı ayrıca hesaplanmaz. İlgili döner sermaye işletmesi tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığına borçlanılan tutarlar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 2020 yılı Ocak ayından itibaren ilgili işletmeye yapılacak ödeme tutarlarından 60 ayda eşit taksitlerle faiz uygulanmaksızın kesinti yapılması suretiyle tahsil edilir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacak kesintiler, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren beş işgünü içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkez Muhasebe Birimi hesaplarına aktarılır. Bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan ödemeler sonrasında, Devlete ait üniversitelerin diş hekimliği fakülteleri ile diş hekimliği fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi döner sermaye işletmeleri, öncelikle 1/11/2018 tarihinden sonraki mal ve hizmet alımları ile ilgili ödemelerini yaparlar. Üçer aylık dönemler itibarıyla nakit akışlarının uygun olması halinde 31/10/2018 öncesi dönemlere ait vadesi geçmiş borçlar, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenir. Mahkemelerce, feragat nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilir. Başvurulara ve ödemelere ilişkin doğacak tereddütleri gidermeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 80- (Ek: 17/10/2019-7188/6 md.) Ek 41 inci maddede düzenlenen ve ilgili kanunlarda öngörülen Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı veya İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olma şartı, ilgili yükseköğretim kurumlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kayıt yaptıranlar hakkında uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2022-7417/34 md.) Ancak başarılı olma şartı, 24/10/2019 tarihinden sonra ilgili yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptıranlardan 31/3/2024 tarihinden önce mezun olanlar bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 81 – (Ek: 15/4/2020-7243/21 md.) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 44 üncü maddede yapılan düzenlemeler 2020-2021 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanır. Geçici Madde 82 – (Ek: RG-16/10/2020-7254/7 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte bünyesinde tıp fakültesi olan ve kendisine aithastanesi bulunmayan vakıf yükseköğretim kurumlarının, bu maddeninyürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde ek 3 üncü maddedebelirtilen şartları taşıyan hastaneye ait ön izin belgesini veya aynışartları haiz mevcut bir hastaneyi devralacağına dair belgeyi YükseköğretimKuruluna teslim etmesi zorunludur. Bu süre içerisinde söz konusu belgeleri teslim etmeyen vakıfyükseköğretim kurumları uyarılır. Bu sürenin bitiminden itibaren bir yıliçerisinde söz konusu belgeleri sunamayan vakıf yükseköğretim kurumlarınıntıp fakültelerine öğrenci verilmez. Üç yıllık süreninbitiminden itibaren iki yıl içerisinde mülkiyeti kendisine ait veyaHazineye ait olup bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce vakıf yükseköğretimkurumuna irtifak hakkı tesis edilmiş olan taşınmazlar üzerinde bulunan, işletme hakkı ve ruhsatı kendisine ait olan ve ek 3 üncü maddede belirtilen şartları taşıyan hastaneye ilişkin belgeleri Yükseköğretim Kuruluna teslimetmeyen vakıf yükseköğretim kurumlarının tıp fakülteleri kapatılır. Mevcutöğrenciler hakkında ek 11 inci madde hükümleri uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddüt vesorunları gidermeye, usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Geçici Madde 83 - (Ek: 1/7/2022-7417/35 md.) Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler dâhil, terör suçu ile kasten öldürme suçlarından (madde 81, 82 ve 83), işkence suçundan (madde 94 ve 95), eziyet suçundan (madde 96), cinsel saldırı (madde 102), çocukların cinsel istismarı (madde 103), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan (madde 188) mahkum olanlar ile sahte belge sebebiyle kaydı iptal edilenler ile kayıt sırasında sahte belge verenler ile 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71 inci maddesinde yazılı suçlar ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle ilişiği kesilenler hariç, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile bir programı kazanarak kayıt yapma hakkı elde ettikleri halde kayıt yaptırmayanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde ilişiklerinin kesildiği veya kayıt hakkı kazandıkları yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla bu Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen esaslara göre 2022-2023 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilirler. Birinci fıkra kapsamında yeniden öğrenime başlayanların askerlik ertelemeleri 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanununun 20 nci maddesindeki usul ve esaslara göre yapılır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılır. Bu maddede yer alan hükümlerden yararlanarak ayrıldığı yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıranlardan ÖSYS/YKS puanı giriş yılı itibarıyla aynı veya farklı bir diploma programının aynı türden taban puanına sahip olanlar, bu programlardan birine yatay geçiş talebinde bulunabilecektir. Bu kapsamda farklı bir diploma programından yatay geçişle kabul edilecek öğrenci sayıları, ilgili programa kayıtlı öğrenci sayısı ve üniversitenin fiziki koşulları dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Buna ilişkin usul ve esaslar yükseköğretim kurumları senatolarınca belirlenir. Bu maddeden yararlanıp bir yükseköğretim kurumunda öğrenci statüsü kazananlar başvurmaları halinde Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki eşdeğer programlara yatay geçiş yapabilirler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Geçici Madde 84 - (Ek:2/2/2023-7437/4 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında istihdam edilenlerden tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar ve bu eğitimlerini tamamlamış olanlar hariç; tezli yüksek lisans veya doktora/sanatta yeterlik eğitimine devam eden veya bu eğitimlerini tamamlamış araştırma görevlilerinin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde talep etmeleri ve 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununun 3 üncü maddesindeki şartları taşımaları kaydıyla, kadrolarının bulunduğu üniversite tarafından 33 üncü maddenin (a) fıkrası kapsamında atamaları yapılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Yürürlük: Madde 67 – Bu kanunun; a. 5 nci madde (ı) fıkrasında yer alan ve beden eğitimi veya güzel sanat dallarından biri ile yabancı dilin zorunlu ders olarak programlanması ve icra edilmesine dair hükmü 1983 – 1984 eğitim-öğretim yılında, b. 30 ncu maddesi 1985 yılında, c. 46 ncı maddenin öğrencilerden harç alınmasına ilişkin hükümleri 1982-1983 eğitim – öğretim yılında, d. Diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 68 – Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 4/11/1981 TARİHLİ 2547 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1) 14/4/1982 Tarihli ve 2653 Sayılı Kanunun geçici maddeleri. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış kamu davaları ile sonuçlanmış soruşturma işlemleri geçerli olup, bulunduğu aşamadan itibaren uygulamaya devam olunur. Sonuçlanmamış soruşturmalara bulunduğu safhadan itibaren bu Kanun hükümleri uygulanır. Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süre ile Yükseköğretim Kurulunun yapacağı her türlü satın alma, satma, keşfettirme, proje yaptırma, montaj, kiraya verme ve kiralama ile ilgili işlerden 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 135 inci maddesi ile 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu uygulanmaz ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı madde (f) fıkrasında ve yukarıda sayılan işlerde 1609 sayılı Bayındırlık Bakanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın Yükseköğretim Kurulu, bünyesinde oluşturacağı bir birimle bu işlerle ilgili faaliyetleri yürütür. Uygulanacak usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar Yükseköğretim Kurulunun yukarıda sayılan işleri için 7 Haziran 1980 gün ve 17010 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Üniversitelerarası Giriş Sınavı Kayıt ücretleri Fonu Alım – Satım, Kiralama, Harcama ve İhale Yönetmeliği” uygulanır. Anılan yönetmelikteki “İta Amiri” ifadesi yerine “Yükseköğretim Kurulu Başkanı” Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulu” ifadesi yerine “Yükseköğretim Kurulu” “fon” ifadesi yerine de “Yükseköğretim Kurulu bütçe ödenekleri ve diğer mali olanakları” ifadeleri kullanılır. 2) 17/8/1983 Tarihli ve 2880 Sayılı Kanunun geçici maddeleri. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yayımı tarihinden evvel izlemiş olduğu eğitiöğretim programlarını; a) Sınıf geçme sistemi uygulanan yükseköğretim kurumlarında son sınıfa geçmiş olanlarla, b) Ders geçme veya borçlu sınıf geçme sistemi uygulanan yükseköğretim kurumlarında toplam derslerin dörtte üçünün sınavlarını başarmış olanlara, 1977 yılından bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar başaramadıkları dersler dolayısıyla yükseköğretim kurumları ile ilişkisi kesilen veya kesilme durumuna gelenlere, eğitim – öğretim programlarının tümünü izleyerek tamamlamış olmak şartıyla, 1985 yılı sonuna kadar açılacak sınav dönemlerinde her ders için iki sınav hakkı tanınır. Ancak, bunlar, askerlik tecil işlemi hariç öğrencilik haklarından yararlanamazlar. Bu gibiler başaramamış oldukları bir veya daha çok derslerin sınavına aynı dönemde girebilirler ve bu derslerden ikinci sınav haklarını sınavların açılacağı ilk dönemde kullanmak zorundadırlar. Bu derslerden herhangi birinden ikinci sınav sonunda da başarısız olanlar diğer sınav haklarını tümüyle kaybederler. Geçici Madde 2 – Kısmi statüden devamlı statüye veya devamlı statüden kısmi statüye geçmek üzere bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde başvuran öğretim üyeleri, üniversite yönetim kurulunun olumlu görüşü ve rektörün kararı ile statü değiştirebilirler. Geçici Madde 3 – Yükseköğretim kurumları kadro kanunu yürürlüğe girinceye kadar, rektörlerin önerisi üzerine, akademik kadrolar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kadrolar, üniversiteler veya üniversite birimleri arasında Yükseköğretim Kurulu kararı ile nakledilebilir. Geçici Madde 4 – Tıp ve diş hekimliği gibi uygulama alanları, üniversite içinde olmayan bilim alanlarında görevli profesör ve doçentler kısmi statüde olmalarına rağmen, 1990 yılı sonuna kadar, bölüm, anabilim, anasanat, bilim ve sanat dalları yöneticiliklerine atanabilirler. Ancak bu gibiler, Devlet memurları gibi haftalık mesai süresine tabidirler. Geçici Madde 5 – 28/3/1983 tarih ve 2809 sayılı Kununun geçici 3 üncü maddesi ile yükseköğretim kurumlarında öğretim görevlisi ve geçici olarak istihdam edilen öğretmenlerin istihdam süresi 3O/6/1984 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu tarihe kadar, ilgili bakanlığa dönmek için talepte bulunanlar ile yükseköğretim kurumlarında istihdamlarına ilgili üniversite yönetim kurulu önerisi ve rektörün onayı ile gerek görülmeyenler, ilgili bakanlıklara kadroları ile birlikte iade edilirler veya üniversitesinin önerisi veya doğrudan Yükseköğretim Kurulunun kararı ile bir başka üniversiteye veya bağlı birimlerine kadroları ile birlikte nakledilebilirler. 3) 25/12/1985 Tarihli ve 3248 Sayılı Kanunun geçici maddeleri. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, mezun olmak üzere takip ettiği eğitim – öğretim programının biri hariç diğer derslerini başarılı olarak tamamlayan, ancak başaramadıkları tek ders sebebiyle ilişkileri kesilen öğrenciler de kurumlarına üç ay içinde müracaatları halinde bu Kanun hükümlerinden yararlandırırlar. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 1984 – 1985 yıllarında kaydı silinen veya silinme durumuna gelmiş olan ve Geçici 1 inci madde kapsamı dışında bulunan ögrencilerden: A) Birinci sınıf veya birinci ve ikinci yarı yıl ögrencileri, takip etmekte oldukları bütün dersleri verip de sadece veremedikleri tek dersleri kalmışsa, ilgili oldukları öğretim kurumuna üç ay içinde müracaatları halinde bu tek dersin açılacak ilk yarı yıl veya yıl sonu sınavına ve bütünlemesine bir defaya mahsus olmak üzere girerler. Bu dersin uygulamalı olması halinde öğrenciler sadece uygulamalara devam etmek zorundadırlar. B) Birinci sınıf dışında diğer sınıflardan ara sınavları dahil her yarı yıl veya tam yıl sınavlarında yalnız üç dersten başarısız oldukları için ilişkileri kesilme durumunda bulunan veya ilişkisi kesilmiş olanlara, başarısız oldukları o üç dersi sadece bir defaya mahsus olmak üzere bu Kanun hükümlerine göre üç ay içinde kurumlarına müracaatları halinde alma hakkı tanınır. 4) 15/9/1987 tarih ve 292 sayılı KHK. nin geçici maddesi: Geçici Madde – (Mülga: 17/2/1993 – 3865/1 md.) 5) 2/12/1987 tarih ve 301 sayılı KHK. Nin geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen aybaşından itibaren, 2547 Sayılı Kanun ile, bu Kanunun ek ve tadilleri uyarınca 1987 yılı, Aralık ayında ad çekme işlemine tabi olanlar ile herhangi bir nedenle kurul üyeliğinden ayrılanların yerine, bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre seçimler ve atamalar yapılır. Bu suretle seçilenler ve atananlar, seçildikleri ve atandıkları tarihi izleyen aybaşında göreve başlarlar. Bunlar dışında kalan üyelerin görev süreleri 31/12/1988 gününe kadar devameder. Bu üyelerden, Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmeyen ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile irtibatları devam edenler, istekleri halinde bir ay içinde kamu kurum ye kuruluşlarında mükteseplerine uygunkadroya atanırlar ve bunlar hakkında 6 ncı maddenin (d) fıkrasının ikinci bendi hükümlerine göre toplantıya katılma (huzur hakkı), emekli olanlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına atanmayanlar hakkında ise, bu süre içinde 6 ncı maddenin (d) fıkrasının birinci bendine göre aylık ödemeye devam olunur. Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine seçilmeleri nedeniyle kurumları ile ilişkileri kesilenlerden Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile irtibatları devam edenler, üyelik görevinin sonunda, istekleri halinde bir ay içinde kamu kurum ve kuruluşlarında mükteseplerine uygun görevlere atanırlar. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır. Geçici Madde 2 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde 1 inci maddedeki esaslara göre yürütme kurulu oluşturulur. 6) 23/11/1989 tarih ve 3589 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Maddde 1 – 12/3/1986 Tarihli ve 3268 sayılı, 9/4/1987 Tarihli ve 3347 Sayılı, 12/10/1988 Tarihli ve 3479 Sayılı ve 1/6/1989 Tarihli ve 3569 Sayılı Kanunlarla Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu için, bu kanunlarla verilen süre bitimine kadar geçerlidir. 7) 7/3/1990 tarih ve 3614 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde 1 – 12.3.1986 tarihli ve 3268 sayılı, 9.4.1987 tarihli ve 3347 sayılı, 12.10.1988 tarihli ve 3479 sayılı, 1.6.1989 tarihli ve 3569 sayılı Kanunlarla Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu için, bu Kanunlarla verilen süre bitimine kadar geçerlidir. 8) 25/10/1990 tarih ve 3670 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet ile ilgili olarak verilmiş her türlü disiplin cezaları bütün hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 2547 sayılı Kanunun 38 inci maddesi uyarınca kurumlarda görev almış olanlar için görevlendirildikleri sürece üst yönetimkadrolarında görev verilemeyeceğine dair hüküm uygulanmaz. Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 19/4/1990 tarihli 422 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin maddelerine göre yapılan işlemlerin bu Kanuna uygun olmayanları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçersiz olurlar. 9) 3/4/1991 tarih ve 3708 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri: Geçici Madde 1 ve 2 – (İptal: Anayasa Mahkemesinin 29/6/1992 tarihli ve E. 1991/21, K. 1992/42 Sayılı Kararıyla.) 10) 1/7/1992 tarih ve 3826 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun 1 inci maddesinde öngörülen ilk rektör aday seçimleri bu Kanunun yürürlüğe girmesini izleyen 15 gün içinde gerçekleştirilir ve seçilen rektör, atanmasını takip eden 15 inci günde göreve başlar. Yeni kurulan Devlet üniversite ve yüksek teknoloji enstitülerinin kurucu rektörleri iki yıl için, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakanın önereceği 3 isim arasından Cumhurbaşkanınca atanır. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yayımı tarihinde görev başında bulunan üniversite rektörlerinin görevleri, yeni rektörlerin seçimini takip eden 15 inci günde sona erer. 11) 28/12/1999 tarih ve 4498 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1 – (İptal: Anayasa Mahkemesinin 13/9/2000 tarihli ve E.: 2000/14, K.: 2000/21 sayılı kararı ile.) 12) 29/6/2001 – 4702 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1 – Bu Kanunla ilgili yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır. Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler çıkarılıncaya kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. 2547 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Tarihi Sayısı Maddesi 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin © ben di (d) fıkrasındaki “...kesintisiz 10 gün veya...”ibaresi, 29/11/1984 KHK-243 26 657 sayılı Kanunun değişik 209 ve 210 uncu maddelerinin birinci fıkralarında geçen “...aile yardımı ödeneğine müstehak.”ibareleri, 29/11/1984 KHK-243 31 241 sayılı KHK’nin 37 nci maddesinin (a) ve (b) fıkraları, 29/11/1984 KHK-243 52 5/11/1980 Tarihli ve 2333 sayılı Kanun (1/1/1987 tarihinde), 29/11/1984 KHK-243 56 657 sayılı Kanunun değişik 92 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile 116 ncı maddesi 29/11/1984 KHK-243 56 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 23 üncü maddesinin © fıkrası ile 25 inci maddesinin (b) fıkrasının 2 nci bendi 12/8/1986 KHK-260 7 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Geçici 21 inci maddesi 27/5/1988 34553 29/11/1984 tarih ve 243 sayılı KHK’nin Değişik Geçici 1 inci maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 213 üncü maddesi, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun Ek 40 ıncı maddesi 27/6/1989 KHK-375 32 2547 sayılı Kanunun Ek 13 üncü maddesi 3/4/1991 3708 8 2547 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin © bendi ile 46 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası 29/5/1991 3747 5 292 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 17/2/1993 3865 1 2547 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin © bendi 1/8/1996 4160 5 2547 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 2653 16, 53, 60, Ek Madde 1, İşlenemeyen Hükümler 20/4/1982 2708 Geçici Madde 19, Geçici Madde 23 25/9/1982 2880 3, 7, 8, 9, 10, 27, 28, 31, 33, 34, 35, 38, 41, 42, 43, 47, 52, 56, 65, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Ek Madde 7, Ek Madde 8, Ek Madde 9, Ek Madde 10, Ek Madde 11, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Ek Madde 14, Ek Madde 15, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hükümler 19/8/1983 2984 Geçici Madde 29 8/3/1984 KHK/243 İşlenemeyen Hükümler 31/12/1984 3248 İşlenemeyen Hükümler 3/1/1986 KHK/260 33, Geçici Madde 30, İşlenemeyen Hükümler 3/9/1986 KHK/292 İşlenemeyen Hükümler 21/9/1987 KHK/301 6, İşlenemeyen Hükümler 21/12/1987 3455 Geçici Madde 8, Geçici Madde 21, İşlenemeyen Hükümler 7/6/1988 3511 Ek Madde 16, Geçici Madde 30, Geçici Madde 31, Geçici Madde 32, Geçici Madde 33 27/12/1988 KHK/351 2, 7, 15, 16 ve 20 Yayımı olan 30/12/1988 tarihini takip eden aybaşı 3, 5, 9, 10, 11, 12, 17 ve 18 15/1/1989 Diğer hükümleri 30/12/1988 3520 İşlenemeyen Hükümler 10/2/1989 KHK/369 Ek Madde 3 15/6/1989 KHK-375 2, 3, 5, 6, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 18, 19, 21, 23, 25, 26, 29, 30 ve 31 15/7/1989 28 Tazminat nisbetlerinin tesbit edildiği tarihi izleyen aybaşında Diğer maddeleri 1/7/1989 3576 Geçici Madde 8 17/6/1989 3589 Ek Madde 3, İşlenemeyen Hükümler 30/11/1989 KHK/398 13, 16, Ek Madde 16 1/2/1990 2547 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun No. Farklı Tarihte Yürürlüğe Giren Maddeler Yürürlüğe Giriş Tarihi 3614 13, 16, Ek Madde 16, İşlenemeyen Hükümler 15/3/1990 KHK/418 a) 2, 3, 6, 8, 9, 10, 13, 14, 16, 17, 20, 21, 22, 27, 28, 31, 32, 33, 35, 36, 37 ve 45 inci maddeleri 1/1/1991 b) 30 ve 38 inci maddeleri 1/7/1990 c) 34 üncü maddesi 15/1/1991 d) 4, 5, 11, 23, 24, 25, 26, 29 ve 40 ıncı maddeleri Yayımını izleyen aybaşında e) 39 uncu maddesi 1990–1991 öğrenim döneminde uygulanmaya başlanmak üzere, bu konuda Bakanlar Kurulunca esas ve usullerin tesbitini izleyen aybaşında f) Diğer maddeleri 11/4/1990 KHK/422 38 15/5/1990 3670 38, Ek Madde 17, İşlenemeyen Hükümler 28/10/1990 3676 60, Geçici Madde 34, Geçici Madde 35 17/11/1990 3708 3, 5, 56, Ek Madde 3, Ek Madde 7, Ek Madde 13, Ek Madde 19, Ek Madde 20, İşlenemeyen Hükümler 9/4/1991 3747 5, Geçici Madde 36, Geçici Madde 37, Geçici Madde 38, Geçici Madde 39 9/6/1991 3804 Geçici Madde 40 1/6/1992 3826 İşlenemeyen Hükümler 7/7/1992 3843 Ek Madde 22 27/11/1992 3865 Geçici Madde 41, İşlenemeyen Hükümler 4/3/1993 3908 Geçici Madde 42 12/5/1993 KHK/527 33, 39, 40 20/5/1994 4111 Ek Madde 23, Geçici Madde 43 12/6/1995 4142 Ek Madde 18, Ek Madde 35, Ek Madde 36, Ek Madde 37, Ek Madde 38, Ek Madde 39 07/6/1996 4160 50 05/8/1996 4249 39, Geçici Madde 44 22/5/1997 4278 59 5/7/1997 4305 Geçici Madde 45 18/8/1997 4498 Ek Madde 5, İşlenemeyen Hükümler 30/12/1999 4584 Geçici Madde 46, Geçici Madde 47, Geçici Madde 48 28/6/2000 4629 Geçici Madde 49 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 3/3/2001 tarihinde 4684 15 inci Maddesi 1/1/2002 4689 a) 3 nci maddesi yayımını izleyen ay başında. b) 3 üncü maddesiyle düzenlenen 2547 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ©bendi 1/1/2002 tarihinde, diğer hükümleri 1/1/2001 tarihinde c) Diğer maddeleri 3/7/2001 4702 3, Ek Madde 24, İşlenemeyen Hükümler 10/7/2001 4969 22/7/2003 tarihinden geçerli olmak üzere 12/8/2003 5217 Ek Madde 25 1/1/2005 5218 6 21/7/2004 5234 60 21/9/2004 36, 40, 46,58, Ek Madde 26 ve 27 1/1/2005 5316 Geçici Madde 50 ve 51 18/3/2005 5335 33, 43 27/4/2005 5436 58 24/12/2005 5467 15 ve 57 17/3/2006 5535 Geçici Madde 52, 53 ve 54 8/7/2006 2547 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2547 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 5772 10, 13, 23, 24, 25, 26, Ek Madde 2, Geçici Madde 55 28/6/2008 5793 58 1/9/2008 5806 Geçici Madde 56 28/10/2008 5904 56 3/7/2009 5917 46 10, Ek Madde 28 1/9/2009 1/1/2010 5947 38, 58, Geçici Madde 57 36, 58, Ek Madde 22 30/1/2010 30/1/2011 6009 58 1/8/2010 6111 3, 44, 46 ve Geçici Madde 58 25/2/2011 6114 6, 10, 45, 52, 58, 65 ve Ek Madde 18 3/3/2011 6218 58 3/3/2011tarihinden geçerli olmak üzere 14/4/2011 KHK/650 36, Geçici Madde 59 26/8/2011 KHK/662 Geçici Madde 60 2/11/2011 KHK/666 58 58 31/12/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 15/1/2012 6287 45, 56, Geçici Madde 61, Ek Madde 21 11/4/2012 6353 Ek Madde 29, Geçici Madde 62 ve 63 12/7/2012 6354 58 12/7/2012 6456 Ek Madde 7 18/4/2013 6487 39 11/6/2013 Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2547 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi Anayasa Mahkemesinin 14/5/1997 tarihli ve E:1997/21 K:1997/48 6 14/5/1997 Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı 36 ncı maddenin altıncı fıkrası ile Geçici Madde 59 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı 58 10/10/2013 6514 36, 58, Ek madde 29, Geçici Madde 64, Geçici madde 65 18/1/2014 6528 53 14/3/2014 Anayasa Mahkemesi’nin 9/4/2014 tarihli ve E.: 2014/61, K.: 2014/6 (Yürürlüğü Durdurma) sayılı Kararı ile Geçici Madde 64 11/4/2014 6552 Geçici Madde 66 11/9/2014 Anayasa Mahkemesi’nin 7/11/2014 tarihli ve E.: 2014/61, K.: 2014/17 (Yürürlüğü Durdurma) sayılı Kararı Geçici Madde 64 8/11/2014 6569 3, 35, 40, 44, 46, 49, 50, Ek Madde 11, Geçici Madde 67, 68, 69, 70 26/11/2014 Anayasa Mahkemesi’nin 14/1/2015 tarihli ve E.: 2014/100, K.: 2015/6 sayılı Kararı 53 7/4/2015 tarihinden başlayarak dokuz ay sonra (7/1/2016) 6637 46, Geçici Madde 71 7/4/2015 6645 5 23/4/2015 Anayasa Mahkemesi’nin 7/11/2014 tarihli ve E.: 2014/61, K.: 2014/166 sayılı Kararı Geçici Madde 64 19/6/2015 6656 Geçici Madde 55 1/1/2016 tarihinden geçerli olmak üzere 9/1/2016 tarihinde 6676 3, 45, 58 26/2/2016 tarihini takip eden ay başında 6735 34 13/8/2016 KHK/671 55 17/8/2016 KHK/674 Ek Madde 30 1/9/2016 6745 13, Ek Madde 11, Ek Madde 15 7/9/2016 Anayasa Mahkemesi’nin 22/6/2016 tarihli ve E.: 2016/13, K.: 2016/127 sayılı Kararı Geçici Madde 70 21/9/2016 KHK/676 8, 13, Geçici Madde 72 29/10/2016 KHK/678 Ek Madde 11, Geçici Madde 73 22/11/2016 6757 Geçici Madde 55 24/11/2016 6758 Ek Madde 30 24/11/2016 6764 45,53, Madde 53/A, Madde 53/B Madde 53/C, Madde 53/Ç, Madde 53/D, Madde 53/E, Madde 53/F, Madde 53/G, 65 9/12/2016 KHK/690 64, Ek Madde 31 29/4/2017 7033 7, 30, 44, 46, 58, 60, Ek Madde 31, Ek Madde 32, Ek Madde 33, Ek Madde 34, Ek Madde 35, Ek Madde 36, Ek Madde 37, Geçici Madde 74 1/1/2017 Ek Madde 38 1/1/2018 KHK/694 2, Ek Madde 39 25/8/2017 7100 3, 7, 11, 17, 18, 21, 23, 24, 25, 29, 32, 33, 36, 40, 50, 53/E, 65, Ek Madde 27, Ek Madde 38, Ek Madde 40 6/3/2018 7070 8, 13, Geçici Madde 72 8/3/2018 7071 Ek Madde 11, Geçici Madde 73 8/3/2018 7077 64, Ek Madde 31 8/3/2018 7078 2, Ek Madde 39 8/3/2018 7104 Geçici Madde 75 6/4/2018 7141 8, Ek Madde 10, Ek Madde 14, Geçici Madde 76, Geçici Madde 77 18/5/2018 7143 Geçici Madde 75 6/4/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 18/5/2018 tarihinde Geçici Madde 78 18/5/2018 KHK/703 5, 6, 7, 8, 13, 34, 36, 39, 46, 56, 60, Ek Madde 2, Ek Madde 11, Ek Madde 35, Ek Madde 39 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7146 58 3/8/2018 7161 Geçici Madde 79 18/1/2019 Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.: 2017/33, K.: 2019/20 sayılı Kararı 53,53/Ç 53 üncü maddesine ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (17/4/2020) 7188 Ek Madde 41, Geçici Madde 80 24/10/2019 Anayasa Mahkemesinin 19/9/2019 tarihli ve E.:2018/105; K.:2019/71 sayılı Kararı ile Geçici Madde 77 13/11/2019 7243 8, 24, 31, 33, 36, 44, 53, 53/E, 53/F, 58, Ek Madde 8, Ek Madde 9, Ek Madde 11, Ek Madde 18, Ek Madde 34, Ek Madde 38, Ek Madde 42, Ek Madde 43, Ek Madde 44, Geçici Madde 55, Geçici Madde 81, Ek Madde 44 1/1/2021 tarihinde, diğer hükümler yayımı tarihinde (17/4/2020) 7244 Ek Madde 45 17/4/2020 7254 Ek Madde 3, Geçici Madde 82 16/10/2020 7411 58 inci maddesinin (c) fıkrasının (1) numaralı bendi, (c) fıkrasının (2) numaralı bendi, (h) fıkrası takip eden ayın birinde (1/7/2022) 58 inci maddesinin (i) fıkrasının üçüncü paragrafı yayımını takip eden ayın on beşinde (15/7/2022) 7413 Ek Madde 41 1/1/2023 7417 Ek Madde 34, Ek Madde 38, Ek Madde 46, Geçici Madde 80, Geçici Madde 83 5/7/2022 7420 Ek Madde 29 9/11/2022 7437 54, Ek Madde 42, Geçici Madde 84 9/2/2023 Anayasa Mahkemesi’nin 8/9/2022 tarihli ve E.: 2022/54, K.: 2022/99 sayılı Kararı 54 20/9/2022 65 20/6/2023 Anayasa Mahkemesi’nin 25/1/2023 tarihli ve E.: 2018/94, K.:2023/10 sayılı Kararı Ek Madde 31 12/7/2023 Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 tarihli ve E.: 2022/87; K.: 2022/121 sayılı Kararı 53/A Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra 2/11/2023 Anayasa Mahkemesinin 28/12/2023 Tarihli ve E: 2020/55, K: 2023/228 sayılı Kararı 53, Ek Madde 11 13/2/2024 Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli ve E: 2023/78, K: 2024/55 sayılı Kararı 54 üncü maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi, (b) bendinin (7) numaralı alt bendi, (d) bendinin (2) numaralı alt bendi 19/1/2024 54 üncü maddenin (6) numaralı fıkrasının (f) bendi Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (19/1/2025) 7531 Ek Madde 41 14/11/2024 7546 Ek Madde 11 30/3/2025 Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı 6, 13, 34 4/6/2025 7551 6, 13, 34 1/7/2025 [1] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “kalkınma plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve” ibaresi “Cumhurbaşkanınca yapılan” şeklinde değiştirilmiş, aynı bentte yer alan “Yükseköğretim Kurulunun görüşü veya önerisi üzerine” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Yükseköğretim Kurulunun tespit edeceği esaslara göre Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 4/4/2015 tarihli ve 6645 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “yabancı dil” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre iş güvenliği uzmanı olabilecek mezunları yetiştiren fakültelerde iş sağlığı ve güvenliği” ibaresi eklenmiştir. [4] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [5] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, (c) fıkrasının beşinci paragrafında yer alan “diğer altı üyenin ikisi” ibaresi “diğer altı üyenin dördü” şeklinde değiştirilmiş, yedinci paragrafında yer alan “Yükseköğretimin planlanması” ibaresi “Yükseköğretim kurumlarının öğretiminin planlanması” şeklinde değiştirilmiş, aynı paragrafta yer alan “ile rektörlüklere aday gösterme” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [6] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, (d) fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu’nca” ibaresi ve (e) fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “yardımcı doçent” ibaresi “doktor öğretim üyesi” şeklinde değiştirilmiştir. [8] Anayasa Mahkemesi’nin 22/12/2011 tarihli ve E.:2010/20, K.:2011/166 sayılı Kararıyla; bu bentte yer alan “veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak” ibaresi iptal edilmiştir. [9] 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 84 üncü maddesiyle bu bentte yer alan “Genelkurmay Başkanlığı” ibaresi “Milli Savunma Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı Kanunun 68 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [10] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, 8 inci maddenin altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde ve yedinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [11] Bu madde başlığı “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi:” iken, 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş, maddede yer alan “Kuruluş, işleyiş ve görevleri:” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [12] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin önceki yıldan devreden finansman fazlasının” ibaresi “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının bir önceki yıla ait bütçe geliri ile bütçe gideri farkının” olarak değiştirilmiştir. [13] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu paragrafta yer alan “, Genelkurmay Başkanlığının Silahlı Kuvvetlerden dört yıl için seçeceği bir profesör” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] Vakıfların yükseköğretim kurumları kurabilmelerine, bu kurumların işleyişine, görev, yetki ve sorumluluklarına dair esaslarla ilgili olarak ek 2 - 15 inci maddelere bakınız. [15] 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu paragrafta yer alan “beş yıl için” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [16] 1/3/2006 tarihli ve 5467 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle; bu bentte yer alan "sunmak" ibaresinden önce gelmek üzere ",vakıf üniversitelerinde ise mütevelli heyetine" ibaresi eklenmiştir. [17] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu paragrafta yer alan “yardımcı doçentlerin” ibaresi “doktor öğretim üyelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu paragrafta yer alan “yardımcı doçentten” ibaresi “doktor öğretim üyesinden” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yardımcı doçentler” ibaresi “doktor öğretim üyeleri” şeklinde değiştirilmiştir. [20] Bu madde başlığı “Yardımcı Doçentliğe atama:” iken, 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu madde başlığı “Doçentlik sınavı:” iken, 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkraya “takvime göre yılda” ibaresinden sonra gelmek üzere “en az” ibaresi eklenmiştir. [23] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yardımcı doçentlik” ibaresi “doktor öğretim üyesi” şeklinde değiştirilmiştir. [24] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “öğretim üye yardımcısı” ibaresi “araştırma görevlisi” şeklinde değiştirilmiştir. [25] 17/8/1983 tarihli ve 2880 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile “Öğretim Yardımcıları” olarak eklenen bu orta başlık, daha sonra 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [26] Bu madde başlığı “Araştırma görevlileri, uzman, çevirici ve eğitim - öğretim planlamacıları:” iken, 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde, aynı maddenin (a) fıkrasında yer alan “öğretim yardımcılarıdır” ibaresi “öğretim elemanıdır” şeklinde değiştirilmiştir. [27] 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yükseköğretim Kurulunca İçişleri Bakanlığına bildirilir ve iki ay içinde alınacak olumlu görüş neticesinde” ibaresi “Yükseköğretim Kurulunca verilecek ön izni müteakip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınacak çalışma izni neticesinde” şeklinde değiştirilmiştir. [28] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [29] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 5 nci maddesiyle, bu fıkranın dördüncü cümlesine “yeterlik kazanmış olan” ibaresinden sonra gelmek üzere “22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamındakiler de dahil olmak üzere uygulamalı birimlerde görev yapan öğretim görevlileri ile” ibaresi ve beşinci cümlesine “ders görevi verilen” ibaresinden sonra gelmek üzere “uygulamalı birimlerde görev yapan öğretim görevlileri ile” ibaresi eklenmiştir. [30] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ‘’ve rektörlük’’ ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [31] Bu madde başlığı 17/8/1983 tarihli ve 2880 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle değiştirilmiştir. [32] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yükseköğretim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [33] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu maddenin (a) fıkrasında yer alan “ders vermekle görevli öğretim yardımcıları” ibaresi “öğretim görevlileri”, (c) fıkrasında yer alan “Türk Silahlı Kuvvetleri ve” ibaresi “Millî Savunma Üniversitesi, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile”şeklinde değiştirilmiştir. [34] Bu paragraf, 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle eklenen (d) bendinin hükmüdür. [35] Bu madde başlığı “Öğretim süresi:”iken, 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 171 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [36] 19/11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bu maddenin (c) fıkrasında belirlenen sürelerde diploma alamayan öğrenciler bakımından, müfredat değişikliği veya isimleri değişmemekle birlikte ders içeriğinin değişmesi ya da ders içeriği değişmemekle birlikte aradan uzun bir sürenin geçmesi nedeniyle, daha önce başarılı olunan derslerden hangilerini yeniden almaları gerektiği;” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [37] 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “eğitim-öğretim süreçlerinin sürekli iyileştirilmesine yönelik iç ve dış kalite güvencesi uygulamaları ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [38] Bu maddenin başlığı “Yükseköğretime giriş” iken 30/3/2012 tarihli ve 6287 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [39] Bu madde başlığı “Cari Hizmet Maliyeti” iken, 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 172 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [40] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunun görüşü ve Milli Eğitim Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde, “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [41] 27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bu maddenin (ç) fıkrasında belirtilen durumlarda her” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. [42] 19/11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “(ç), (d) ve (e) fıkralarında” ibaresi “(ç) fıkrasında” şeklinde değiştirilmiştir. [43] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [44] Bu maddenin başlığı, “Ders kitapları ve teksirlerin basılması” iken, 26/6/2001 tarih ve 4689 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [45] 19/11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu bende “yüksek lisans” ibaresinden sonra gelmek üzere “, veteriner hekimlikte uzmanlık” ibaresi eklenmiştir. [46] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de” ibaresi “araştırma görevlisi kadrosuna da”şeklinde değiştirilmiştir. [47] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [48] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, (a) fıkrasında yer alan “ve 53/Ç maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan fiillerle ilgili olarak öğretim elemanlarının” ibaresi madde metninden çıkarılmış, (b) fıkrasının birinci paragrafında yer alan “elemanları, memur ve diğer personeline” ibaresi “elemanlarına” şeklinde değiştirilmiştir. [49] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için kınama” ibaresi “Kınama” şeklinde değiştirilmiştir. [50] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “, terör ve” ibaresi “veya” şeklinde, “veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek” ibaresi “veya bunları teşhir etmek yahut kurumların herhangi bir yerine asmak” şeklinde değiştirilmiştir. [51] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “Devlet yükseköğretim kurumlarında brüt” ibaresi “Brüt” şeklinde, “; vakıf yükseköğretim kurumlarında brüt” ibaresi “veya” şeklinde, “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için aylıktan” ibaresi “Aylıktan” şeklinde değiştirilmiştir. [52] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “bulunulan kademedeki ilerlemenin,” ibaresi “görev yapan aylıklı öğretim elemanlarının bulundukları kademedeki ilerlemelerinin” şeklinde, “vakıf yükseköğretim kurumlarında” ibaresi “vakıf yükseköğretim kurumları öğretim elemanlarının” şeklinde, “brüt ücretten 1/4 ila 1/2” ibaresi “brüt ücretinden 1/30 ila 1/8” şeklinde ve “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için kademe ilerlemesinin durdurulması” ibaresi “Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme” şeklinde değiştirilmiş, bendin (h) alt bendine “ayrımı yapmak,” ibaresinden sonra gelmek üzere “görevin gereklerine aykırı davranmak suretiyle” ibaresi eklenmiştir. [53] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için kamu” ibaresi “Kamu” şeklinde değiştirilmiştir. [54] 2/12/2016 tarihli ve 6764 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle bu fıkranın birinci paragrafında yer alan “ileri sürülen suçlar hakkında” ibaresi “ileri sürülen suçlar hakkında yetkili makamlarca inceleme başlatılabilir, inceleme sonucunda soruşturma açılmasına karar verilmesi ya da doğrudan soruşturma başlatılması hâlinde” şeklinde değiştirilmiştir. [55] 2/12/2016 tarihli ve 6764 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “üniversite” ibaresi “Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumu” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bendin birinci paragrafının birinci cümlesinde yer alan “rektörlerin 1609 sayılı Bazı Cürümlerden Dolayı Memurlar ve Şerikleri Hakkında Takip ve Muhakeme Usulüne Dair Kanun” ibaresi “rektörler hakkında 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” şeklinde değiştirilmiş ve ikinci paragrafında yer alan “1609 sayılı Bazı Cürümlerden Dolayı Memurlar ve Şerikleri Hakkında Takip ve Muhakeme Usulüne Dair Kanun” ibaresi “3628 sayılı Kanun” şeklinde değiştirilmiştir. [57] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanun” ibaresi “2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yardımcı doçentler” ibareleri “doktor öğretim üyeleri” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 6/5/1986 tarih ve 3283 sayılı Kanunun 1 nci maddesi ile İthalde alınan her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti hükümleri, yürürlükten kaldırılmıştır. [61] Bu maddede geçen “katma bütçelerin” ibaresi ile ilgili olarak, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun, 12 ve 81 inci maddeleri ile Kanuna bağlı (II) sayılı cetvele bakınız. [62] Bu başlıkta bulunan; “ve araştırma fonu” ibaresi, 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanunla metinden çıkarılmıştır. [63] Bu maddeye, 2/1/2014 tarihli ve 6514 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle (g) fıkrasından sonra gelmek üzere “h” ve “ı” fıkraları eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. [64] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, (b) fıkrasında yer alan “ile sağlık uygulama ve araştırma merkezleri için asgari yüzde 35'i, ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu ile bünyesinde atölye veya laboratuar bulunan yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 25'i, diğer yükseköğretim kurumları için ise asgari yüzde 15'i,” ibaresi “sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ile açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 35'i, ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu, sürekli eğitim merkezleri ile bünyesinde atölye veya laboratuar bulunan yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 30’u, diğer yükseköğretim kurumları için ise asgari yüzde 15'i,” şeklinde; “yüzde 50'sine kadar” ibaresi “yüzde 75’ine kadar” şeklinde, aynı fıkranın ikinci paragrafında yer alan “yüzde 5’i” ibaresi “en az yüzde 5’i” şeklinde değiştirilmiştir. [65] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu paragrafa “uygulanması ve izlenmesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, ulusal veya uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen projelere, toplam proje bedelinin yüzde otuzunu aşmamak kaydıyla kaynak aktarımı, proje değerlendirmesini yapacak uzmanlara 10.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere ödenecek ücretin belirlenmesi” ibaresi eklenmiş, paragrafta yer alan “Maliye Bakanlığının” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının” şeklinde değiştirilmiştir. [66] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, (c) fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “makam” ibaresinden önce gelmek üzere “28/3/1983 tarihli ve 2809 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ödenen tazminat dahil,” ibaresi, (2) numaralı bendinde yer alan “657 sayılı Devlet Memurları Kanununa” ibaresinden önce gelmek üzere “Diğer öğretim elemanlarına ve” ibaresi eklenmiş; “diğerleri” ibaresi “diğer öğretim elemanları ile diğer personel” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 16/6/2022 tarihli ve 7411 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “800’ünü”, “500’ünü”, “600’ünü” ve “300’ünü” ibareleri sırasıyla “950’sini”, “650’sini”, “750’sini” ve “375’ini” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 1 inci maddesiyle bu bentte yer alan “(döner sermaye işletme müdürlüğü ve döner sermaye saymanlık personeli dahil)” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra 666 sayılı KHK ile bu bentte yapılan düzenleme; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [69] 4/7/2012 tarihli ve 6354 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile bu bende “ek ödeme matrahının;” ibaresinden sonra gelmek üzere “uzman tabipler için yüzde 600’ünü,” ibaresi eklenmiştir. [70] 16/6/2022 tarihli ve 7411 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “600’ünü”, “250’sini”, “200’ünü,”, “150’sini” ve “200’ünü” ibareleri sırasıyla “750’sini”, “305’ini”, “255’ini,”, “225’ini” ve “260’ını” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 17/2/2011 tarihli ve 6114 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, (d) fıkrasında yer alan “kurumlarında üretilen” ibaresi “kurumları ile sürekli eğitim merkezleri, açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları ile düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilen” şeklinde değiştirilmiş; (e) fıkrasının birinci paragrafında yer alan “hizmeti veren” ibaresinden önce gelmek üzere “veya hizmet bedelinin peşin tahsil edilmesi halinde hizmetin gerçekleşme oranına bağlı olarak aylara bölünerek” ibaresi eklenmiş, (f) fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan “(c), (d) ve (e)” ibaresi “(c) ve (d)” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, d) fıkrasında yer alan “personele” ibaresi “öğretim elemanlarına” şeklinde, (e) fıkrasında yer alan “, memurlara ve sözleşmeli personele ödenir.” ibaresi “ödenir.” şeklinde değiştirilmiştir. [73] 2/1/2014 tarihli ve 6514 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddeye (g) fıkrasından sonra gelmek üzere “h” ve “ı” fıkraları eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. [74] 26/7/2018 tarihli ve 7146 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, (h) fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “ek ödeme toplamı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, özellikli tıbbi işlemler ve uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında yapılacak ek ödeme hariç olmak üzere,” ibaresi eklenmiştir. [75] 16/6/2022 tarihli ve 7411 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “800’ünü”, “800” ve “1600’ünü” ibareleri sırasıyla “950’sini”, “950” ve “1900’ünü” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Madde başlığı 2/7/1997 tarih ve 4278 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değiştirilmiştir. [77] Madde başlığı 14/4/1982 tarih ve 2653 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değiştirilmiştir. [78] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılığına, bakanlığa” şeklinde değiştirilmiştir. [79] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “yardımcı doçentlik” ibaresi “doktor öğretim üyeliğine” şeklinde değiştirilmiştir. [80] Anayasa Mahkemesi’nin 8/9/2022 tarihli ve E.: 2022/54, K.: 2022/99 sayılı Kararı ile bu alt bentte yer alan “ile öğrencilerin” ibaresi “disiplin işlemleri” ve “ile ilgili hususlar” ibareleri yönünden iptal edilmiştir. [81] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [82] Söz konusu Anayasa Mahkemesi Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandığı 9/2/1991 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmiştir. [83] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yükseköğretim Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [84] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, bu fıkraya ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere cümle eklenmiş, mevcut üçüncü cümlesinde yer alan “Bu şekilde faaliyet” ibaresi “Faaliyet” şeklinde değiştirilmiştir. [85] Bu maddenin 3589 sayılı Kanun ile değişik hükmü; Anayasa Mahkemesinin 30/5/1990 tarih ve E: 1990/2, K: 1990/10 sayılı Kararıyla 9/1/1992 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edilmiş ise de iptal hükmü yürürlüğe girmeden önce 3/4/1991 tarih ve 3708 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. [86] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “40.000” ibaresi “60.000” şeklinde değiştirilmiştir. [87] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [88] 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [89] 22/2/2018 tarihli ve 7100 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yardımcı doçent” ibaresi “doktor öğretim üyesi” şeklinde değiştirilmiştir. [90] 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “%20’si” ibaresi “%30’u şeklinde değiştirilmiştir. [91] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 135 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Türkiye Maarif Vakfının önerisi, Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Türkiye Maarif Vakfının görüşleri alınarak Yükseköğretim Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “hâkim adaylığı” ibaresi “hâkim ve savcı yardımcılığı” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 7/11/2024 tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “yüz soru” ibaresi “yüz yirmi soru” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 7/11/2024 tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “Sınavların” ibaresi “Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve sınavların” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya “Yükseköğretim Kurulu,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı,” ibaresi eklenmiştir. [95] 30/12/2015 tarihli ve 6656 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkranın son cümlesinde yer alan “31 Aralık 2015”ibaresi “31 Aralık 2016” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 25/8/2016 tarihli ve 671 sayılı KHK’nin 27 nci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “yetmişiki” ibaresi “yetmişbeş” şeklinde ve “2016” ibaresi “2020” şeklinde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 9/11/2016 tarihli ve 6757 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [97] 15/4/2020 tarihli ve 7243 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Devlet üniversitelerinde” ibaresi “Devlet üniversiteleri ile Kafkas Üniversitesi ve Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesinde” şeklinde, “2020” ibaresi “2025” şeklinde değiştirilmiştir. [98] Sözkonusu İptal Kararı Resmî Gazete’de yayımlandığı 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmiştir. [99] 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bir ay” ibaresi “kırk beş gün” şeklinde değiştirilmiştir.
2,559
3
1
POLİS VAZİFE VE SALȂHİYET KANUNU [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2559
4/7/1934
14/7/1934
POLİS VAZİFE VE SALȂHİYET KANUNU [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2559 Kabul Tarihi : 4/7/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 14/7/1934 Sayı: 2751 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 15 Sayfa: 575 Madde 1 – Polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur. Halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini temin eder. Yardım istiyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve ilgili mevzuatın kendisine verdiği vazifeleri yapar. [4] Madde 2 – (Değişik: 16/7/1965 - 694/2 md.) Polisin genel emniyetle ilgili görevleri iki kısımdır. A) Kanunlara, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine, yönetmeliklere, Hükümet emirlerine ve kamu düzenine uygun olmıyan hareketlerin işlenmesinden önce bu kanun hükümleri dairesinde önünü almak, [5] B) İşlenmiş olan bir suç hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlarda yazılı görevleri yapmak, Kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olan polis; amirinden aldığı emri, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı emri verene bildirir. Ancak, amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazılı olarak yenilerse, emir yerine getirilir. Bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle yerine getirilmez. Yerine getirenler sorumluluktan kurtulamaz. [6] Aşağıda yazılı hallerde: I – Can, ırz veya mal emniyetini korumak için, II – Devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümlerin faillerini yakalamak veya delillerini tesbit etmek için, III – Devlet kuvvetleri aleyhine, yalnız veya toplu olarak taarruz veya mukavemette bulunanları yakalamak, veya bunların taarruz veya mukavemetlerini def etmek için, IV – Hükümete karşı, şiddet kullanan veya gösteren veya mukavemet edenlerin yakalanması, taarruz veya mukavemet edenlerin def edilmesi için, V – Zabıtaca muhafaza altına alınan şahıslara,bina veya tesislere,meskün veya gayrımeskün yerlere vakı olacak münferit veya toplu tecavüzleri def etmek için, VI – Ağır cezalı bir suçun sanığı olarak yakalandıktan sonra zabıta kuvvetlerinin elinden kaçmakta olan şahısların yakalanması için, VII – İşlenmekte olan bir suçun işlenmesine veya devamına mani olmak için, VIII – Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlarda, zabıta tarafından suç delillerinin tesbiti veya suç faillerinin yakalanması maksadiyle yapılacak aramalar için, IX – Kanunsuz toplantı veya kanunsuz yürüyüşleri dağıtmak veya suçlularını yakalamak için, X – Yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi afetlerde olay yerinde görevlilerce alınması gereken tedbirler için, XI – Umuma açık yerlerde yapılan her türlü toplantı veya yürüyüşlerde veya törenlerde bozulan düzeni sağlamak için, XII – Herhangi bir sebeple tıkanmış olan yolların trafiğe açılması için, XIII – Yukardaki maddeler dışında diğer kanunlarda istisnai olarak zabıtanın sözlü emirle yapmaya mecbur tutulduğu haller için, Yetkili amir tarafından verilecek sözlü emirler derhal yerine getirilir. Bu emirlerin yazılı olarak verilmesi istenilemez. Bu hallerde emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk emri verene aittir. [7] Madde 3 – (Mülga: 2/6/2007-5681/6 md.) Madde 4 – Polis hiç bir suretle vazifesinden başka bir işte kullanılamaz. Durdurma ve kimlik sorma Madde 4/A- (Ek: 2/6/2007-5681/1 md.) Polis, kişileri ve araçları; a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek, ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabilir. Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz. Durdurma sebebinin ortadan kalkması halinde kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilir. Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. (Ek cümleler: 27/3/2015-6638/1 md.) Ancak, el ile dıştan kontrol hariç, (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 4/5/2017 tarihli ve E.: 2015/41, K.: 2017/98 sayılı Kararı ile) (…) [8] Kolluk amirinin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilir. [9] Bu Kanun ve diğer kanunların verdiği görevlerin yerine getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklıdır. Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usûlü bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. Kimliğinin tespiti amacıyla tutulan kişiye, kimliği tespit edildikten sonra ve talepte bulunması halinde, bu amaçla tutulduğuna ve tutulma süresine dair bir belge verilir. Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir. Nüfusa kayıtlı olmadığı için kimliği tespit edilemeyen kişilerin nüfusa kayıtlarının temini için gerekli işlemler yapıldıktan sonra, 5 inci maddeye göre fotoğraf ve parmak izi tespit edilerek kayda alınır. Kimliği tespit edilemeyen kişinin yabancı olduğunun anlaşılması halinde, 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Parmak izi ve fotoğrafların kayda alınması Madde 5- (Değişik: 2/6/2007-5681/2 md.) Polis; a) Gönüllü, b) Her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport veya pasaport yerine geçen belge almak için başvuruda bulunan, c) Başta polis olmak üzere, genel veya özel kolluk görevlisi ya da özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilen, ç) Türk vatandaşlığına başvuruda bulunan, d) Sığınma talebinde bulunan veya gerekli görülmesi halinde, ülkeye giriş yapan sair yabancı, e) Gözaltına alınan, kişilerin parmak izini alır. Birinci fıkraya göre alınan parmak izi, ait olduğu kişinin kimlik bilgileri ile birlikte, ne zaman ve kim tarafından alındığı belirtilmek suretiyle, bu amaca özgü sisteme kaydedilerek saklanır. Ancak, parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmez. Olay yerinden elde edilen ve kime ait olduğu henüz tespit edilemeyen parmak izleri, kime ait olduğu tespit edilinceye kadar, ilgili soruşturma dosya numarası ile birlikte sisteme kaydedilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 81 inci maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 21 inci maddesi hükümlerine göre alınan parmak izleri de bu sisteme kaydedilir. (a) bendi hariç birinci fıkra ile dördüncü fıkra kapsamına giren kişilerin ayrıca fotoğrafları alınarak, ikinci fıkrada belirlenen esaslara uygun olarak parmak izi ile birlikte sisteme kaydedilir. Bu sistemde yer alan bilgiler, kimlik tespiti, suçun önlenmesi veya yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturma kapsamında maddî gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla mahkeme, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve kolluk tarafından kullanılabilir. Kolluk birimleri, kimlik tespiti yapmak ya da olay yerinden alınan parmak izini karşılaştırmak amacıyla doğrudan bu sistemle bağlantı kurabilir. Sistemde kayıtlı bilgilerin hangi kamu görevlisi tarafından ve ne amaçla kullanıldığının denetlenebilmesine imkân tanıyan bir güvenlik sistemi kurulur. Sistemde yer alan kayıtlar gizlidir; altıncı ve yedinci fıkralarda belirlenen amaçlar dışında kullanılamaz. Sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren on yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren seksen yıl geçtikten sonra sistemden silinir. Parmak izi ile fotoğrafların sistemde kaydedilmesi ve saklanması ile bu kayıtlardan yararlanmaya ilişkin diğer esas ve usûller, İçişleri Bakanlığı tarafından Adalet Bakanlığının görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Madde 6 – (Mülga: 13/1/1986 - 3257/13 md.; Yeniden düzenleme: 24/11/2004-5259/1 md.) Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden; a) Faaliyetten geçici olarak men edildiği halde süresinden önce açılan, b) Açık ve kapalı bulunacağı saatlere uymayan, c) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen, d) Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen, İş yerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir. Bu maddede öngörülen idarî para cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır. Madde 7 – (Değişik: 24/11/2004-5259/2 md.) Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri yerler umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır. Sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarında, birinci fıkrada belirtilen faaliyetlerin icrası durumunda, bu yerler de umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatı bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alındıktan sonra belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler; bu alanların dışında il özel idareleri tarafından verilir. Kolluk kuvveti görüşünü yedi gün içinde verir. Ruhsat talepleri bir ay içinde sonuçlandırılır. İzin alınmadan açılan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri kapatılır. Bu iş yerlerinin faaliyet göstereceği alanları belirlemeye veya mevcut umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin bu amaç için ayrılan yerlerde toplanmasına, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler; bu alanlar dışında il özel idareleri yetkilidir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin bulunacağı alanların tespiti ve bu yerlerin ruhsatlandırılmasında uygulanacak usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu iş yerleri için düzenlenen iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının bir örneği yetkili kolluk kuvvetine gönderilir. Bu iş yerleri genel güvenlik ve asayiş yönünden genel kolluk tarafından denetlenir. Bu yerlerin ruhsatlandırılmasında 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddelerinin hükümleri uygulanmaz. Madde 8- (Değişik: 24/11/2004-5259/3 md.) Polisçe kat’i delil elde edilmesi halinde; A) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmi kurum ve kuruluşlara ait lokaller, B) Mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kullanılan, bulundurulan yerler, C) Mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan evler ve yerler, D) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler, E) Derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenler, F) (Ek: 28/12/2006-5571/1 md.) Her türlü denize elverişli araçlarla günübirlik tur düzenleyen veya her türlü mal ve hizmet satanlardan, müşteriye faaliyetlerini duyururken veya müşteri kabul ederken çevreyi veya müşteriyi rahatsız edecek yöntemler kullananlar, Mahallin en büyük mülkî amiri tarafından otuz günü geçmemek üzere geçici süreyle faaliyetten men edilir. Bu maddede yazılı fiiller sebebiyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men edilen işyerlerinde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde, işyeri açma ve çalışma ruhsatları, mahallin en büyük mülkî amirinin bildirimi üzerine, belediye veya il özel idaresi tarafından beş iş günü içinde iptal edilir. Önleme araması Madde 9- (Değişik: 2/6/2007-5681/3 md.) Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar. Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Arama kararında veya emrinde; a) Aramanın sebebi, b) Aramanın konusu ve kapsamı, c) Aramanın yapılacağı yer, ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre, belirtilir. Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir: a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde. b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde. c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde. ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında. d) Umumî veya umuma açık yerlerde. e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda. Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz. Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır. Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır. Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir. Madde 10 – Taşınması memnu olan kama, hançer ve saldırmanın yapılması ve satılması da yasaktır. Eski eserlerden olupta kıymetli olanların satışı bu hükümden müstesnadır. Madde 11 – (Değişik: 16/6/1985 - 3233/3 md.) Polis; A) Genel ahlak ve edep kurallarına aykırı olarak; utanç verici ve toplum düzeni bakımından tasvip edilmeyen tavır ve davranışta bulunanlar ile bu nitelikte söz, şarkı, müzik veya benzeri gösteri yapanları, B) Çocuklar, kız ve kadınlar ile genç erkeklere sözle veya herhangi bir şekilde sarkıntılık edenleri, kötü alışkanlıklara ve hertürlü ahlaksızlığa yönelten ve teşvik edenleri, C) (Değişik: 3/8/2002-4771/10 md.) Genel ahlâk ve edebe aykırı mahiyette her türlü sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üreten ve satanları, Herhangi bir müracaat veya şikayet olmasa bile engeller, davranışlarının devamını durdurarak yasaklar, sanıklar hakkında tanzim olunacak evrakı derhal şikayete bağlı suçlar hakkındaki evrakı da şikayet ve müracaat vukubulduğu takdirde adliyeye tevdi eder. (Mülga: 3/8/2002-4771/12 md.) Madde 12- (Değişik: 3/8/2002-4771/10 md.) Kanunî istisnalar saklı kalmak üzere, eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlı yerlerde onsekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz. Polis bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini meneder. Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 17 nci, işyerleri hakkında da 6 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır. [10] Madde 13- (Değişik: 3/8/2002-4771/10 md.) Polis, A) Suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüphelileri, B) Haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama veya tutuklama kararı bulunanları, C) Halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk hâlinde başkalarına saldıranları, yapılan uyarılara rağmen bu hareketlerine devam edenler ile başkalarına saldırmaya yeltenenleri ve kavga edenleri, D) Usulüne aykırı şekilde ülkeye giren ya da haklarında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınanları, E) Polisin kanunlara uygun olarak aldığı tedbirlere karşı gelenleri, direnenleri ve görev yapmasını engelleyenleri, F) Bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için kanunlarla ve bu Kanunun uygulanmasını gösteren Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla, toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişileri, [11] G) Haklarında gözetim altında ıslahına veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen küçükleri, H) (Ek: 27/3/2015-6638/2 md.) Başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenleri, eylemin veya durumun niteliğine göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar. Yakalanması belirli bir usule bağlanmış kişilerle ilgili kanun hükümleri saklıdır. [12] Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilir. Yakalanan kişilere, yakalama sebebi herhalde yazılı ve bunun mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhal; toplu suçlarda ise en geç bu kişiler hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. Kişinin yakalandığı, istediği kanunî yakınlarına derhal bildirilir. Yakalananlardan, A) Uyuşturucu madde kullanmış olanlar ile sarhoş olanların, B) Zor kullanılarak yakalananların, C) Haklarında suç soruşturması yapılacak olan şüpheli ve sanıkların, Yakalanma anındaki sağlık durumları tabip raporuyla tespit edilir. Yakalanan kişilerden suç işlediği şüphesi altında olanlar adlî mercilere sevk edilir. Haklarında ıslah veya tedavi tedbiri alınması gerekenler, ilgili kurum yetkilileri tarafından teslim alınır. Yakalama sebebi ortadan kalkanlar derhal serbest bırakılır. Kayıp çocukların araştırılması Madde 13/A- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/26 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/25 md.) Kaybolan çocukların bulunması amacıyla, polis, sulh ceza hâkiminin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki idare amirinin yazılı veya sonradan yazılı hale getirilmek üzere sözlü emri ile kayıp çocuğa ait veya başkasına ait olmakla birlikte kayıp çocuk tarafından kullanılan her türlü banka hesap hareketlerini talep edebilir, telekomünikasyon yoluyla iletişimini denetleyebilir ve sinyal bilgilerini değerlendirebilir. Tedbir kararı, en çok bir ay için verilebilir; ancak bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere bir ay daha uzatılabilir. Mülki idare amirinin kararı, derhal mahkemenin onayına sunulur. Mahkeme kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Madde 14 – Şehir ve kasabalarda gerek mesken içinde ve gerek dışında saat 24 ten sonra her ne suretle olursa olsun civar halkının rahat ve huzurunu bozacak surette gürültü yapanlar polisçe menolunur. Bu yasağı dinlemiyenler hakkında Ceza Kanununun 546 ncı maddesine göre takibat yapılır. Zabıtadan izin alınarak yapılacak düğün ve müsamere ve balolar bu kayıttan müstesnadır. Madde 15 – Polis; yaptığı tahkikat esnasında ifadelerine müracaat lazımgelen kimseleri çağırır ve kendilerine lüzumu olan şeyleri sorar. (Ek: 16/6/1985 - 3233/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 26/11/1986 tarih ve 1985/8 E., 1986/27 K. sayılı Kararı ile.) (Ek fıkra: 27/3/2015-6638/3 md.) Polis; müşteki, mağdur veya tanık ifadelerini, talepleri hâlinde ikamet ettikleri yerlerde veya işyerlerinde de alabilir. Bu fıkranın kapsamı ile uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca belirlenir. Zor ve silah kullanma Madde 16- (Değişik: 2/6/2007-5681/4 md.) Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir. İkinci fıkrada yer alan; a) Bedenî kuvvet; polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde doğrudan doğruya kullandığı bedenî gücü, b) Maddî güç; polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde bedenî kuvvetin dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı ve/veya boyalı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fizikî engeller, polis köpekleri ve atları ile sair hizmet araçlarını, [13] ifade eder. Zor kullanmadan önce, ilgililere direnmeye devam etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılır. Ancak, direnmenin mahiyeti ve derecesi göz önünde bulundurularak, ihtar yapılmadan da zor kullanılabilir. Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kendisi takdir ve tayin eder. Ancak, toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir. Polis, kendisine veya başkasına yönelik bir saldırı karşısında, zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun meşru savunmaya ilişkin hükümleri çerçevesinde savunmada bulunur. Polis; a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında, b) Bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde, c) Hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde, d) (Ek: 27/3/2015-6638/4 md.) Kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara ve kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde, silah kullanmaya yetkilidir. Polis, yedinci fıkranın (c) bendi kapsamında silah kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde "dur" çağrısında bulunur. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi dolayısıyla ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir. Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir. Madde 17 – Polisin: A) Kanun ve usul dairesinde verdiği emre itaatsizlik ve ittihaz eylediği tedbirlere riayetsizlik edenler; [14] B) Vazife yaparken polise mukavemette bulunan veya vazifesinden alıkoymak maksadiyle polise zorla karşı koyan ve yakalanmadıkları takdirde hareketlerinde devam etmeleri melhuz bulunan şahıslar; [15] (Değişik: 16/6/1985 - 3233/6 md.) Karakola götürülüp haklarında tanzim olunacak evrakla beraber adliyeye verilirler. (Fıkra iki ve üç: Ek: 19/2/1980 - 2261/1 md.; Mülga: 2/6/2007-5681/6 md.) (Fıkra dört ve beş-Ek : 16/6/1985 - 3233/6 md.; Mülga: 2/6/2007-5681/6 md.) Madde 18 – (Mülga: 20/2/1948 - 5188/1 md.) Madde 19 – Polis; sokak, meydan ve umuma mahsus yerlerde intizamı temin ve Seyrüsefer Talimatnamesindeki vasıflara uygun olmıyan nakil vasıtalarını işletmekten ve bu vasıtaları sarhoş olarak veya seyrüseferin intizam ve selametini bozacak surette idare edenleri çalışmaktan meneder. Madde 20 – (Değişik: 26/6/1973 - 1775/4 md.) Zabıta, imdat istenmesi veya yangın, su baskını ve boğulma gibi büyük tehlikelerin haber verilmesi veya görülmesi halleri ile ağır cezalı bir suçun işlenmesine veya yapılmakta devam olunmasına mani olmak için konutlara, iş yerlerine ve eklentilerine girebilir. Zabıta aşağıda yazılı hallerde üniversite, bağımsız fakülte veya üniversiteye bağlı kurumların binalarına veya bunların eklerine girebilir. A) Üniversite binaları veya ekleri içinde, kurumun imkanlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında rektör, acele hallerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin zabıtadan yardım talep etmeleri halinde, B) Herhangi bir davet veya izne bağlı olmaksızın suç ve suçluların kovuşturulması için her zaman, Fıkranın (A) bendinde gösterilen hallerde talep derhal yerine getirilir, (...) [16] İlgili kurumlar kovuşturma dolayısiyle zabıta kuvvetlerine gereken her türlü yardım ve kolaylığı göstermekle yükümlüdürler. Madde 21 – Bir neşir vasıtası için abone yazmak veya bunlar için yazı, resim, ilan gibi bir madde kabul etmek maksadiyle Matbuat Kanununa göre alınmış vesikası olmaksızın idare evlerinin dışında dolaşanlar veya dolaştırılanlar şantajdan veya böyle bir harekette dolandırıcılıktan maznun olarak takibat altında bulunanlar; polisçe bu yolda çalışmaktan menedilir. Madde 22 – Bu kanunda yazılı vazife ve salahiyetlerin yapılması ve kullanılması için en büyük mülkiye amirlerinin vereceği emirleri, Dahiliye Vekili re'sen verebilir. Madde 23 – Umumi ve hususi kanunlarla polise verilen ve bu kanunda yazılı bulunmıyan vazife ve salahiyetlerin hükümleri bakidir. Madde 24 – Mahsus zabıta teşkilatı olan işlerde bu teşkilata mensup memur bulunmadığı yerlerde polis, bunlara ait inzıbati muameleleri yapmağa salahiyetlidir. Madde 25 – (Değişik: 25/6/1973 - 1758/1 md.) Polis teşkilatı bulunmıyan yerlerde il, ilçe ve bucak jandarma komutanları ile jandarma karakol komutanları bu kanunda yazılı vazifeleri yapar ve yetkileri kullanırlar. Madde 26 – Bu kanunun tatbik suretini gösterir bir yönetmelik Cumhurbaşkanınca çıkarılır. [17] Ek Madde 1- (Ek: 3/8/2002-4771/10 md.) Umumî veya umuma açık yerler ile umuma açık yer niteliğindeki ulaşım araçlarında, gerçek kişi veya topluluklar, mahallin en büyük mülkî amirine, en az kırk sekiz saat önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle, oyun ve temsil verebilir veya çeşitli şekillerde gösteri düzenleyebilir. Bunlardan, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzene veya genel ahlâka aykırı olduğu tespit edilenler hakkında mahallin en büyük mülkî amiri tarafından derhal Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Birinci fıkra uyarınca yapılacak bildirimde oyun veya temsile katılan yönetici ve diğer kişilerin kimlik, ikametgâh ve tâbiiyetleri belirtilir. Ek Madde 2 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) (Birinci fıkra mülga: 18/11/1992 - 3842/31 md.) Gözaltına alınanların yeme, içme ihtiyaçlarına ve nakillerine ait masraflar Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekle karşılanır. Ek Madde 3 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) Polis, aşağıdaki hallerde gerekli görülen kişilerden; A) Devletin bütünlüğü, genel güvenliği ve Anayasa düzeni ile kaçakçılık ve uyuşturucu maddelerle ilgili olarak yaptığı suç soruşturmaları sırasında ifadesine başvurulacak olanlara, B) Vatandaşlık durumu ile bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen kimlik tesbiti yapılıncaya kadar, Tespit edilmiş olan ikametgah veya iş adreslerinden ayrılmamalarını yazılı olarak isteyebilir. Bunların, bulunabilecekleri yeni adreslerini bildirmeleri şartıyla o yerden ayrılmalarına mahallin en büyük mülki amirinin yazılı emriyle izin verilir. Ek Madde 4 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) Polis, görevli bulunduğu mülki sınırlar içinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına bakılmaksızın, bir suçla karşılaştığında suça el koymak, önlemek, sanık ve suç delillerini tesbit, muhafaza ve yetkili zabıtaya teslim etmekle görevli ve yetkilidir. Bu madde hükmü gereğince bir suça müdahale eden polise karşı işlenen suçlar görevli memura karşı işlenmiş suç; müdahalede bulunan polisin işlediği suçlar ise görevli memurun işlediği suç sayılır. Ek Madde 5 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) Genel güvenlik, kaçakçılık ve uyuşturucu maddelerle ilgili önemli olayları takip etmek, gerekiyorsa müdahale ederek soruşturmasını yapmak üzere; A) İçişleri Bakanlığınca doğrudan veya ilgili valinin talebi üzerine merkez personelinden ekipler (timler) görevlendirilebilir. B) Yukarıdaki bent hükmüne uygun olarak bir ilde soruşturması yapılan olayın aydınlatılması, delillerin toplanması, sanıkların yakalanması, başka illerde de araştırma ve soruşturma yapılmasını gerektiriyorsa iller arasında ilgili valiliklerce ekipler görevlendirilebilir. Bu ekiplerin polis yetkilerini kullanması, polis bölgesi sınırları ile kayıtlı değildir. Bu ekipler görev yaptıkları mahallin en büyük mülki amirine bilgi vermek zorundadırlar. Görevin ifası sırasında mahallin en büyük mülki amirine karşı da sorumludurlar. Genel ve özel kolluk makam ve memurları bu personele gereken her türlü yardımı yapmaya mecburdur. Adlî görev ve yetkiler Ek Madde 6 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.; Değişik: 2/6/2007-5681/5 md.) Polis, bu maddede yazılı görevlerinin yanında, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer mevzuatta yazılı soruşturma işlemlerine ilişkin görevleri de yerine getirir. Polis, bir suça ilişkin olarak kendisine yapılan sözlü ihbar ve şikâyetleri ve görevi sırasında öğrendiği suça ilişkin bilgileri yazılı hale getirir. Edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan polis, olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için derhal gerekli tedbirleri alır. Bir suç işlendiği veya işlenmekte olduğu bilgisini edinen polis, olay yerinin korunması, delillerin tespiti, kaybolmaması ya da bozulmaması için acele tedbirleri aldıktan sonra el koyduğu olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhal Cumhuriyet savcısına bildirir ve Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerini yapar. Yapılacak araştırma sonunda edinilen bilginin bir kabahate ilişkin olduğu hallerde, konu araştırılarak gerekli yasal işlem yapılır veya yapılması sağlanır. Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan polis, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men eder. Polis, suçun delillerini tespit etmek amacıyla, Cumhuriyet savcısının emriyle olay yerinde gerekli inceleme ve teknik araştırmaları yapar, delilleri tespit eder, muhafaza altına alır ve incelenmek üzere ilgili yerlere gönderir. Olay yeri dışında kalan ve o suça ilişkin delil elde edilebileceği yönünde kuvvetli şüphe sebebi bulunan konut, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda yapılacak işlemler için Ceza Muhakemesi Kanununun arama ve elkoymaya ilişkin hükümleri uygulanır. Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilir. Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamaz. İşleme başlanmadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları tutanağa bağlanır. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekir. Teşhis için gerekli olması halinde, şüphelinin görünüşü ile ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin her birinde, teşhis sırasında bir numara bulundurulur. Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini görmemesi gerekir. Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanır ve teşhiste bulunması istenen kişiye, şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği hatırlatılır. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak, soruşturma dosyasına konur. Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir. Teşhis işlemi tutanağa bağlanır. (Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-680/27 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/26 md.) (İptal onsekizinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 tarihli ve E.:2018/91 K.:2020/10 sayılı kararı ile) Ek Madde 7 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde ve sanal ortamda istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar. [18] (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Birinci fıkrada belirtilen görevlerin yerine getirilmesine yönelik olarak, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçlar ile bilişim suçlarının işlenmesinin önlenmesi amacıyla hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanının veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen veriler tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, yirmidört saat içinde yetkili ve görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç kırk sekiz saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir derhal kaldırılır. Bu halde dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. [19] [20] (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik fıkra: 27/3/2015-6638/5 md.) Yetkili ve görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesi üyesidir. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Kararda ve yazılı emirde, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları, ilgili internet bağlantı adresi veya bağlantıyı tesbite imkân veren kodundan belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı ve süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenler belirtilir. Kararlar, en fazla üç ay için verilebilir; bu süre aynı usûlle üçer ayı geçmeyecek şekilde en fazla üç defa uzatılabilir. Ancak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde devam eden tehlikelere ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim üç aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir. [21] (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Uygulanan tedbirin sona ermesi halinde, dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir. Durum bir tutanakla tesbit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) İstihbarat faaliyetlerinde, bu maddede belirtilen suçların önlenmesi amacıyla ve hâkim kararı alınmak koşuluyla, teknik araçlarla izleme yapılabilir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşların ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerinden yararlanabilmek için gerekçesini de göstermek suretiyle yazılı talepte bulunulabilir. Bu kurum ve kuruluşların kanuni sebeplerle veya ticari sır gerekçesiyle bu bilgi ve belgeleri vermemeleri halinde ancak hâkim kararı ile bu bilgi ve belgelerden yararlanılabilir. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, birinci fıkrada belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesi geçerlidir. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Hâkim kararları ve yazılı emirler, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlileri ile bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçlarıyla ilgili daire başkanlığı görevlilerince yerine getirilir. İşlemin başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanın kimliği bir tutanakla saptanır. [22] (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik fıkra: 27/3/2015-6638/5 md.) Bu maddede yer alan faaliyetlerin denetimi; sıralı kurum amirleri, mülki idare amirleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlığın teftiş elemanları tarafından yılda en az bir defa yapılır. Bu faaliyetler Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından da denetlenebilir. Bu kapsamda yapılan denetimlerin sonuçları bir rapor hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonuna sunulur. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.; Değişik: 15/8/2016-KHK-671/24 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/21 md.) Bu maddede belirtilen telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişime ilişkin işlemler ile 5271 sayılı Kanunun 135 inci maddesi kapsamında yapılacak dinlemeler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde tek bir merkezden yürütülür. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu maddede belirlenen usûl ve esaslara aykırı dinlemeler hukuken geçerli sayılmaz ve bu şekilde dinleme yapanlar hakkında 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. (Ek fıkra: 3/7/2005 – 5397/1 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. [23] Ek Madde 8 – (Ek:16/6/1985 - 3233/7 md.; Mülga: 24/11/2004-5259/8 md.) Ek Madde 9 – (Ek: 16/6/1985 - 3233/7 md.) Bu Kanun ve diğer kanun hükümlerine göre gerekli hallerde; A) Önleyici, caydırıcı, düzenleyici ve koruyucu kolluk hizmetlerine dair görevlerin ifası sırasında silah kullanmak zorunda kalan polis hakkında, cezai sorumluluğun tespiti bakımından Memurin Muhakematı Hakkında Kanuna göre işlem yapılır. B) Adliyeye ilişkin vazife ve işlerle ilgili bir hizmeti yerine getirirken silah kullanmak zorunda kalan polis hakkında, hazırlık soruşturması bizzat Cumhuriyet savcıları veya yardımcıları tarafından yapılır. Sanık polis, hakkında dava açıldığı takdirde duruşmadan vareste tutulabilir. Olayın mahiyetine ve kusurun derecesine göre, İçişleri Bakanlığınca durumu uygun görülen polisin vekalet verdiği avukatın ücreti, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Avukat tutma ve ücret ödeme usul ve esasları yönetmelikte gösterilir. (Mülga üçüncü fıkra: 12/7/2013-6495/102 md.) 1481 sayılı Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanuna göre, sanık ve hükümlülerden ilan edilmek suretiyle arananların bulundukları yerleri bildiren ve yakalanmalarına yardımcı olanlara para ödülü verilebilir. Verilecek ödülün miktarı ile bu fıkranın uygulanmasına dair diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir. Para ödülüne ait giderler Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Ödül verilen kişilerin kimlikleri, rızaları olmadıkça hiçbir şekilde açıklanamaz. Ek Madde 10 – (23/7/1999 - 4419/2 md.) Görevli personelden görevin icrası sırasında veya görevin icrasından dolayı bir uzvunu veya duyusunu tamamen veya kısmen kaybedenlerin, rehabilitasyonu ile bu kayıplardan doğan ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü cihaz ve sistemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından aynen temin edilir veya bedelleri, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinden ödenir. Madde 27 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 28 – Bu kanunun hükümlerini yürütmeğe İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 4/7/1934 Tarihli ve 2559 Sayılı Kanuna İşlenemeyen Hükümler 1- 24/11/2004 tarihli ve 5259 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mülkî amirliklerce verilen izinle faaliyette bulunan umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine ait işlem dosyaları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde ilgili belediye veya il özel idaresine devredilir. 2- 3/7/2005 tarihli ve 5397 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1 - 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesinde düzenlenen merkez, en geç altı ay içinde kurulur. Merkez kuruluncaya kadar 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesi, 2803 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi ve 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri uyarınca verilen iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair karar veya yazılı emirler, telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar tarafından derhal yerine getirilir; ilgili istihbarat kurumlarının mevcut sistemlerinin kullanılmasına devam olunur. [24] 3- 1/2/2006 tarihli ve 5453 sayılı Kanunun hükmü: Geçici Madde 2 - 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesinde düzenlenen merkez, en geç altı ay içinde kurulur. Merkez kuruluncaya kadar 2559 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesi, 2803 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi ve 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri uyarınca verilen iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair karar veya yazılı emirler, telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar tarafından derhal yerine getirilir; ilgili istihbarat kurumlarının mevcut sistemlerinin kullanılmasına devam olunur. 2559 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2559 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2770 – 15/6/1935 694 – 26/7/1965 1758 – 11/7/1973 1775 – 26/6/1973 2261 – 23/2/1980 3233 – 25/6/1985 3257 – 7/2/1986 3842 – 1/12/1992 4419 – 29/7/1999 4771 – 9/8/2002 5259 6, 7, 8, 12, Ek Madde 8 ve İşlenemeyen Hüküm 1/12/2004 5397 Ek Madde 7, İşlenemeyen Hüküm 23/7/2005 5453 İşlenemeyen Hüküm 23/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere 7/2/2006 5571 8 13/1/2007 5651 Ek Madde 7 23/5/2007 5681 3, 4/A, 5, 9, 16, 17 ve Ek Madde 6 14/6/2007 6495 Ek Madde 9 2/8/2013 6638 4/A, 13, 15, 16, Ek Madde 7 4/4/2015 KHK/671 Ek Madde 7 17/8/2016 6757 Ek Madde 7 24/11/2016 KHK/680 13/A, Ek Madde 6, Ek Madde 7 6/1/2017 Anayasa Mahkemesi’nin 4/5/2017 tarihli ve E.: 2015/41, K.: 2017/98 sayılı Kararı 4/A 3/8/2017 tarihinden başlayarak altı ay sonra (3/2/2018) 7072 13/A, Ek Madde 6, Ek Madde 7 8/3/2018 KHK/700 1, 2, 13, 26, Ek Madde 7 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 tarihli ve E.:2018/91 K.:2020/10 sayılı kararı Ek Madde 6 30/4/2020 [1] Bu Kanunun 10/3/1983 tarih ve 2803 sayılı Kanuna aykırı hükümleri, aynı Kanunun 25 inci maddesinin b/2 fıkrası gereğince Jandarma Teşkilatı için uygulanmaz. [2] Bu Kanunda, 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümlerine aykırılık bulunması durumunda, 5302 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, söz konusu Kanunun 70 inci maddesi ile hüküm altına alınmıştır. [3] 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunun 84 üncü maddesiyle; bu Kanunda, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak, 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine aykırılık bulunması durumunda mezkur kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve nizamnamelerinin” ibaresi “, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve ilgili mevzuatın ” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “tüzüklere” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu paragrafta yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [7] Bu hükmün uygulanmasında Ek 4 ncü maddeye bakınız. [8] Anayasa Mahkemesi’nin 4/5/2017 tarihli ve E.: 2015/41, K.: 2017/98 sayılı Kararı ile; bu fıkranın üçüncü cümlesinin “kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dâhilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hâllerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir” bölümü iptal edilmiş olup, İptal Kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı 3/8/2017 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. [9] 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Ancak bu” ibaresi “Bu” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 24/11/2004 tarihli ve 5259 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile bu fıkrada yer alan “8 inci” ibaresi, “6 ncı” olarak değiştirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “tüzükte” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar.” ibaresi “eylemin veya durumun niteliğine göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar.” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “basınçlı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve/veya boyalı” ibaresi eklenmiştir. [14] Bu hükmün uygulanmasında Ek 3 üncü maddeye bakınız. [15] Bu hükmün uygulanmasında Ek 4 üncü maddeye bakınız. [16] Anayasa Mahkemesinin 25/4/1974 tarih ve E. 1973/41, K. 1974/13 sayılı kararı ile bu fıkrada yer alan “(B) bendinde gösterilen hallerde de giriş sebebinin niteliğine göre, kurumun yetkililileri teşebbüsten haberdar edilir.” cümlesi iptal edilmiştir. [17] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “nizamname yapılacaktır” ibaresi “yönetmelik Cumhurbaşkanınca çıkarılır” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ülke seviyesinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve sanal ortamda” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [19] 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkranın üçüncü cümlesinde yer alan “yirmidört saat” ibaresi “kırk sekiz saat” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün veya İstihbarat Dairesi Başkanının” ibaresi “yazılı suçlar ile bilişim suçlarının işlenmesinin önlenmesi amacıyla hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanının veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkraya “telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen veriler” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [21] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “veya iletişim bağlantısını” ibaresi “, ilgili internet bağlantı adresi veya bağlantıyı” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [22] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “görevlilerince” ibaresi “görevlileri ile bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçlarıyla ilgili daire başkanlığı görevlilerince” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [23] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşü alınarak Başbakanlık tarafından üç ay içinde çıkarılacak” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan” şeklinde değiştirilmiştir. [24] 1/2/2006 tarihli ve 5453 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle; 3/7/2005 tarihli ve 5397 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun mevcut bu geçici maddesine "1" numarası verildiğinden yapılan değişiklik metne işlenmiştir.
2,560
5
1
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2560
20/11/1981
23/11/1981
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2560 Kabul Tarihi : 20/11/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 23/11/1981 Sayı : 17523 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 46 BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş, Görev ve Yetkiler Kuruluş: Madde 1 – (Değişik: 7/2/1983-KHK 56/1 md.; Aynen kabul: 23/5/1984 - 3009/1 md.) İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bu Kanunda İSKİ olarak anılır. Genel Müdürlüğün hizmeti, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin görev alanı ile sınırlıdır. Ancak, şehrin yararlandığı su kaynaklarının korunmasına ilişkin hizmetler, büyük şehir belediye sınırları dışında da olsa bu kuruluş tarafından yürütülür. Ayrıca Cumhurbaşkanı anasistem ile ilgili başka belediye ve köylerin su ve kanalizasyon işlerini de bu Genel Müdürlüğe verebilir. [1] İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluştur. İSKİ personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabidir. Görev ve yetkiler: Madde 2 – İSKİ'nin görev ve yetkileri şunlardır: a) İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek, b) Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek, c) Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak, d) Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak, e) Her türlü taşınır ve taşınmaz malı satın almak, kiralamak, ekonomik değeri kalmamış araç ve gereçleri satmak, İSKİ'nin hizmetleriyle ilgili tesisleri doğrudan doğruya yahut diğer kamu veya özel kuruluşlarla ortak olarak kurmak ve işletmek, bu maksatla kurulmuş veya kurulmakta olan tesislere iştirak etmek, f) Kuruluş amacına dönük çalışmaların gerekli kılması halinde her türlü taşınmaz malı kamulaştırmak veya üzerinde kullanma hakları tesis etmek. İKİNCİ BÖLÜM Yönetim Organlar: Madde 3 – İSKİ'nin yönetimi aşağıdaki organlarca sağlanır: Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetçiler, Genel Müdürlük. Genel Kurul: Madde 4 – (Değişik: 7/2/1983 - KHK 56/2 md.; Değiştirilerek kabul: 23/5/1984 - 3009/2 md.) İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi, İSKİ Genel Kurulu olarak görevli ve yetkilidir. Genel Kurulun toplanma ve çalışma esasları: Madde 5 – (Değişik: 7/2/1983-KHK 56/3 md.; Değiştirilerek kabul: 23/5/1984 - 3009/3 md.) İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi, İSKİ Genel Kurulu olarak bu Kanunda yazılı yetki ve görevleri görüşüp karara bağlamak üzere her yıl Mayıs ve Kasım aylarında özel gündemle toplanır. Genel Kurulun toplanma ve çalışma esaslarına ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmemiş hususlarda; 1580 sayılı Belediye Kanununun hükümleri uygulanır. Kurulun görevleri: Madde 6 – (Değişik: 7/2/1983- KHK 56/4 md.; Aynen kabul: 23/5/1984 - 3009/4 md.) Genel Kurulun görevleri şunlardır: a) Beş yıllık yatırım planını karara bağlamak, [2] b) Yıllık yatırım programlarını inceleyerek karara bağlamak, c) Bütçeyi inceleyerek karara bağlamak, 2 d) Personel kadrolarının ihdas, değiştirilme ve kaldırılmasına karar vermek, (…) [3] e) Mayıs ayı toplantısında, yönetim kurulunun, bir önceki yıl çalışmalarına ilişkin faaliyet raporunu, bilançosunu ve denetçiler raporunu inceleyip karara bağlamak, f) Su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri inceleyerek karara bağlamak, g) İki asıl ve iki yedek denetçiyi seçmek, h) 10 yıldan fazla süreli veya 10 milyon TL.'dan fazla bedelli kiralama, kiraya verme veya intifa sözleşmeleri için yönetim kuruluna izin vermek, ı) Dava değeri 100 000 TL.'sının üstünde olan davaların sulhen ortadan kaldırılmasını kararlaştırmak, j) Yurt içi ve yurt dışı borçlanmalar hakkında yönetim kuruluna yetki vermek, k) Yapılan çalışmaların bu Kanun ve bu Kanunla gözetilen amaçlara uygun olup olmadığını karara bağlamak, l) Yönetim Kurulunca ön incelemeleri yapılan yönetmelikleri inceleyip karara bağlamak, m) İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı veya Yönetim Kurulunun Genel Kurulda görüşülmesini önerdiği diğer işleri görüşüp karara bağlamak. Yönetim Kurulu: Madde 7 – (Değişik: 23/5/1984 - 3009/5 md.) Yönetim Kurulu bir başkanla beş üyeden oluşur. Büyük Şehir Belediye Başkanı Yönetim Kurulunun başkanıdır. Belediye Başkanının bulunmaması halinde, Genel Müdür Yönetim Kuruluna başkanlık eder. Genel Müdür ile genel müdür yardımcılarından hizmette en eski olanı, hizmette eşitlik halinde yaşlı bulunan Yönetim Kurulunun tabii üyesidirler. Yönetim Kurulunun diğer üç üyesi İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının teklifi ve Çevre ve Şehircilik Bakanının onayı ile atanır. [4] Yönetim Kuruluna atanan üyelerin hizmet süresi 3 yıldır. Süresi dolanlar yeniden atanabilirler. Bir üyeliğin herhangi bir sebeple boşalması halinde, yerine atananlar daha önceki üyenin süresini tamamlarlar. Yönetim Kuruluna atanacak olanların İSKİ'nin konusuna giren teknik işlerde, yöneticilikte veya işletmecilikte uzmanlaşmış bulunmaları ve uzmanlıklarına uygun yüksek öğrenim görmüş olmaları gerekir. Üyeler, Devlet memurlarına ilişkin mevzuatta yer alan istisnalar dışında, özel ya da kamu sektöründe başka bir görev alamazlar. Genel, katma ve özel bütçeli idarelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin kadrolarından yönetim kuruluna getirilenler asıl görevlerinden maaşsız izinli sayılırlar. Bu kimselerin memuriyetleri ile buna ait her türlü hak ve yükümlülükleri saklıdır. İzinli oldukları müddet, terfi ve emekliliklerinde fiili hizmet olarak hesaba katılacağı gibi bunlardan izinli oldukları sırada terfi hakkını kazananlar, başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın terfi ettirilirler. Yönetim Kurulu üyelerinin ücretleri izinli sayıldıkları kurumlarda ellerine geçen ücretlerden daha az olursa, aradaki fark tazminat olarak kendilerine ödenir. Yönetim Kurulunun toplanma ve çalışma esasları: Madde 8 – (Değişik: 7/2/1983 - KHK 56/5 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/6 md.) Yönetim Kurulu, olağan olarak her hafta, belirli günlerde toplanır. Toplanma, salt çoğunluğun sağlanması ile olur. Kararlar oyçokluğu ile alınır. Çekimser oy kullanılamaz. Oylar eşit olursa başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılır. Kararlar gerekçeli olur. Kararda karşı oy kullananlar gerekçelerini belirtirler. Yönetim Kurulu Genel Kurulca kararlaştırılan yatırımları kısıtlayıcı kararlar alamaz. Yönetim Kurulunun görevleri: Madde 9 – (Değişik: 7/2/1983 - KHK 56/6 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/7 md.) Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır: a) Kuruluş amacına uygun olarak İSKİ'nin çalışmasına ilişkin esasları tespit etmek ve bunların Genel Müdürlükçe uygulanmasını izlemek, b) Genel Müdürlükçe hazırlanacak yönetmelik, bütçe, bilanço ve kadro taslaklarına ilişkin önerilerin ön incelemelerini yaparak Genel Kurulu sunmak, [5] c) Yıl içinde bütçenin madde ve fasılları arasında aktarma yapmak, d) Beş yıllık ve yıllık yatırım plan ve programlarını inceleyip Genel Kurula sunmak, e) Genel Müdürlükçe önerilecek satma, satın alma ve ihale işlemlerini karara bağlamak ve her bütçe yılında Genel Müdürlükçe yapılabilecek alım, satım ihale ve kira bedellerinin üst sınırını belirleyerek Genel Müdüre yetki vermek, f) Genel Müdürlükçe önerilecek kamulaştırma işlerini karara bağlamak, g) Genel Kurulca verilecek yetki çerçevesinde yurt içi ve yurt dışı borçlanmaları karara bağlamak, h) Hizmetin gerektirdiği düzenlemeler hakkında Genel Müdürlükçe yapılacak önerileri inceleyip karara bağlamak, ı) 10 yıldan az süreli veya yıllık 10 milyon TL.'dan az bedelli kiralama, kiraya verme veya intifa sözleşmeleri için Genel Müdüre izin vermek, j) Dava değeri 100 000 TL.'nın altında olan davaların sulhen ortadan kaldırılmasını kararlaştırmak, k) Genel Müdürlükçe hazırlanan su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri tespit ederek Genel Kurulun onayına sunmak, l) Hizmetlerin ekonomik verimlilik ilkelerine göre yürütülmesi için gerekli önlemleri saptamak, yetkisi içinde olanları almak, yetkisi dışında olanları ilgili kurum ve mercilere iletmek, m) Genel Müdürün önerisi üzerine Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı, 1 inci Hukuk Müşaviri, daire başkanları Uzman Tabip, daire başkan yardımcıları, müdürler, teknik elemanlar, avukatlar ve müfettişlerin atama, nakil, terfi ve işten çıkarılmaları hakkında karar vermek ve sözleşmeli personelin işe alınmalarını onaylamak, n) Gerektiğinde Genel Kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması konusunda İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanına öneride bulunmak, o) Genel Müdürlükçe önerilecek diğer konuları inceleyip karara bağlamak. Denetçiler: Madde 10 – (Değişik: 7/2/1983 - KHK 56/7 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/8 md.) İSKİ'nin işlemleri, hizmet süreleri içinde sürekli olarak çalışacak olan iki denetçi tarafından denetlenir. Denetçi seçilebilmek için mühendislik, hukuk, ekonomi ve işletme konularından en ez birinde yüksek öğrenim görmüş ve uzmanlaşmış bulunmak ve aynı konuda en az 10 yıl görev yapmış olmak gerekir. Denetçilerin hizmet süreleri iki yıl olup, hizmet süreleri sonunda yeniden seçilmeleri mümkündür. Denetçiler İSKİ'nin çalışmalarına ilişkin olarak tespit ettikleri eksiklikler, aksaklıklar ve yasa dışı işlemler hakkındaki raporlarını Genel Kurula verirler. Raporun bir örneği de bilgi için İstanbul Büyük şehir Belediye Başkanına sunulur. Ayrıca Genel Kurulun Mayıs ayı toplantısında Yönetim Kurulunun bir yıllık faaliyeti hakkında rapor verirler. Denetçilerin istedikleri bilgi ve belgelerin Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlükçe verilmesi zorunludur. Denetçilerin ücretleri, Devlet memurlarına verilen birinci derecenin son kademesi aylık tutarını (Ek Gösterge hariç) aşmamak üzere Genel Kurulca kararlaştırılır. Genel Müdür ve yardımcıları: Madde 11 – (Değişik: 7/2/1983- KHK 56/8 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/9 md.) İSKİ Genel Müdürü İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının teklifi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından atanır. [6] Yönetim Kurulu üyelerinde aranan şartlar Genel Müdürlüğe atanacaklarda da aranır. Genel Müdürlük hizmetlerinin yürütülmesinde Genel Müdüre yardımcılık etmek ve sayıları 4'ü geçmemek üzere yeteri kadar genel müdür yardımcısı bulunur. Genel Müdür yardımcıları Genel Müdürün teklifi üzerine İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile atanırlar. Genel müdür yardımcılarının hizmet alanı ile ilgili konularda yükseköğrenim görmüş ve en az 10 yıl uzmanlık dallarında görev yapmış olmaları gerekir. Genel Müdürün görevleri şunlardır: a) İSKİ'nin bu Kanun hükümlerince ve amacı doğrultusunda çalışmasını ve yönetilmesini sağlamak, b) İdare ve yargı organlarında üçüncü kişilere karşı İSKİ'yi temsil etmek, c) Yönetmelikleri, yıllık bütçe, beş yıllık plan ve yıllık yatırım programlarını, bilanço ve personel kadro taslaklarını hazırlayıp yönetim kuruluna sunmak, d) Bütçe, iş ve yatırım programları uyarınca harcama yapmak, e) 23 üncü maddeye göre çıkarılacak yönetmeliğe uygun olarak su satışına ve kullanılmış suların uzaklaştırılması giderlerine ilişkin tarifeyi hazırlayıp yönetim kuruluna sunmak, f) Gerektiğinde Yönetim Kurulu kararı ile kuruluşta yeni düzenlemeler yapmak, g) Alım, satım ve ihale işlerinin hazırlıkları ile yönetim kurulunun vereceği yetki dahilinde alım, satım, ihale ve kira işlerini yapmak, bunlardan yetkisi dışında kalanları yönetim kuruluna sunmak, h) Genel Kurul ve Yönetim Kurulu kararlarını uygulamak, ı) Yönetim Kurulunca atamalar dışında kalan memurları atamak ve işçi almak, j) Karara bağlanmasını gerekli gördüğü konu ve önerileri yönetim kuruluna veya Genel Kurula sunmak. Genel Müdür, yetkilerinden uygun gördüklerini yardımcılarına devredebilir. Bu gibi hallerde genel müdür yardımcıları yetkili bulundukları hizmet konularından doğrudan sorumludur. Ancak, bu durum Genel Müdürün sorumluluğunu kaldırmaz. Teşkilat ve personel: Madde 12 – (Değişik: 7/2/1983 - KHK 56/9 md.; Değiştirilerek kabul: 23/5/1984 - 3009/10 md.) Genel Müdürlük, hizmetin gerektirdiği sayıda daire başkanlığı, müdürlük ve bunlara bağlı ait kademe birimlerinden teşekkül eder ve İSKİ'nin ihtisas isteyen kadroları, o ihtisasla ilgili meslek erbabından oluşturulur. Daire başkanları Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı ve 1 inci Hukuk Müşaviri Genel Müdürün teklifi, yönetim kurulunun kararı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile, müdürler, teknik elemanlar, avukatlar, müfettişler, daire başkan yardımcıları ve doktorlar Genel Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu kararı ile, İSKİ'nin diğer personeli Genel Müdür tarafından atanır. Genel Müdürün birinci derecede tezkiye amiri İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı, ikinci derecede İçişleri Bakanıdır. Genel müdür yardımcıları, Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı, daire başkanları ve 1 inci Hukuk Müşavirinin 1 inci derece tezkiye amiri Genel Müdür, 2 nci derece tezkiye amiri Belediye Başkanıdır. Diğer görevlilerin tezkiye amirleri yönetmelikte düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Mali Kaynaklar ve Bütçe Gelirler: Madde 13 – İSKİ'nin gelirleri aşağıdaki kaynaklardan sağlanır: a) Su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılmasına karşılık, tarifesine göre abonelerden alınacak ücretler, b) Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca, su ve kanalizasyon tesislerinden yararlananlardan ilgili belediye adına alınacak katılma payları, c) Hizmet alanındaki belediyelerin, İller Bankasınca 2380 sayılı "Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun" gereğince nüfus esasına göre dağıtılan paylardan bu bankaca tutularak İSKİ'ye gönderilecek % 10'lar, d) Büyük ve temel yatırım programları karşılığında Devletçe yapılacak yardımlar, e) İSKİ'ye devredilecek tesis ve işletmelerden sağlanan gelirler, f) Şahıs, kurum ve kuruluşlar için yapılan özel hizmetlerden alınacak ücretlerle ortaklıklardan ve üretilen malların satışlarından elde edilecek gelirler, g) Her türlü yardım ve bağışlar ile diğer gelirler. Kredi ve borçlanmalar: Madde 14 – İSKİ yurt içi kuruluşlardan, İller Bankasından, Maliye Bakanlığının izniyle yurt dışı kuruluşlardan kredi ve borç alabilir. İSKİ, İller Bankasından alacağı kredilerde İller Bankası Kanununun birinci maddesinde yazılı idare ve kurumlara verilen krediler hakkındaki hükümlere tabidir. Bütçe: Madde 15 – İSKİ'nin bütçesi, yıllık olarak ve takvim yılı esasına göre hazırlanır. Yıllık bütçeler, Kamu İktisadi Teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenlenir. Hesap özetleri ve bilanço: Madde 16 – İSKİ'nin hesap işlemleri, maliyetleri, mali durumu ve işletme sonuçlarını açıklıkla gösterecek ve gerekli bilgileri düzgün aralıklarla verecek biçimde tutulur. Bu amaçla üç aylık dönemleri kapsayan ve tahmine dayalı gelir - giderlerle aynı dönemde gerçekleşen gelir-gideri gösteren hesap özetleri hazırlanarak yönetim kurulunun bilgi ve incelemesine sunulur. Ayrıca her bütçe döneminin bitimini izleyen 3 ay içinde geçen yılla ilgili bilanço ve faaliyet raporu hazırlanarak-denetçilerin yıllık raporu ile birlikte Mayıs ayı toplantısında Genel Kurula sunulur. Bilanço ve faaliyet raporunun Genel Kurulca onaylanmasıyla, Yönetim Kurulu ve denetçiler ibra edilmiş olurlar. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hak ve Muafiyetler Kanalizasyon şebekesine bağlanma zorunluluğu: Madde 17 – Kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanması zorunludur. Bu bağlantılar, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından yapılır veya projesine uygun olarak yaptırılır. Su ve Kanalizasyon durum belgesi: Madde 18 – Yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişiler, daha önce İSKİ'den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorundadır. İSKİ o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi verir. Yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanır. İmar planlarının hazırlık safhasında altyapı tesisleriyle uyum yönünden İSKİ'nin de görüşünü almak şarttır. Su ve kanalizasyon durum belgesi ücreti ile bağlantı ve iştirak bedelinin tahsili: Madde 18/A- (Ek: 9/6/2021-7327/17 md.) Su ve kanalizasyon durum belgesi ile bağlantı ve iştirak talebinin inşaat ruhsatı başvurusu ile birlikte yapılması hâlinde, İSKİ tarafından yılı içinde belirlenen su ve kanalizasyon durum belgesi ücreti ile bağlantı ve iştirak bedeli hesaplanarak ilgili belediyesince tahsil edilir. İlgili belediyesince tahsil edilen su ve kanalizasyon durum belgesi ücreti ile bağlantı ve iştirak bedeli, tahsil edildiği günün akşamına kadar mahsuba konu edilmeden İSKİ’nin hesabına aktarılır. Tahsil ettiği ücreti ve bedeli yukarıda belirtilen süre içinde ilgili idareye aktarmayan belediyelerden bu tutarlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda gecikme faizi uygulanarak tahsil edilir. Zararlı suların tasfiyesi: Madde 19 – İSKİ, fabrika, hastane ve diğer özellik gösteren su tüketim yerlerinden gelen kullanılmış suların kanalizasyon şebekesine verilmeden önce gerekiyorsa özel olarak tasfiyesini isteme hakkına sahiptir. Bu kuruluş ve kurumlar İSKİ'ce tespit edilecek süre içinde özel tasfiyeyi yapmadıkları takdirde, diğer kanunlardaki müeyyideler saklı kalmak üzere İSKİ gerekli tesis ve işleri yapar ve giderlerini % 50 fazlasıyla ilgililerden tahsil eder. Kanalizasyon şebekesine verilemeyecek maddeler: Madde 20 – (Değişik: 7/2/1983-KHK 56/10 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/11 md.) (Değişik birinci fıkra: 26/5/2004-5177/32 md.) Kanalizasyon şebekesine verilmesi sakıncalı maddeler ile içme suyu alınan havzaların korunması için gereken tedbir ve düzenlemeler, 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Genel Müdürlükçe çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. Bu yönetmelik hükümlerine aykırı davranışta bulunanların meydana getirdiği zarar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca sebep olanlara ödettirilir ve su havzaları için zararlı tesis ve yapılar tebligat üzerine ilgisince kaldırılır. Verilen süre içinde kaldırılmayanlar Genel Müdürlükçe kaldırılır ve giderleri ilgiliden tahsil edilir. Ayrıca, kanalizasyon şebekesi ile içme suyu alınan havzalara zarar verenler ve bunları kirletenler hakkında Türk Ceza Kanununun Devlet malına karşı suç işleyenlere ilişkin hükümlerince kovuşturma yapılır. Muafiyetler: Madde 21 – a) İSKİ'nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri her türlü vergi resim ve harçtan muaftır. b) (Değişik: 5/6/1986 - 3305/1 md.) Yabancı ülkelerden getirilecek veya bağış yoluyla sağlanacak araç ve gereçler için Büyükşehir Belediyesine kanunlarla tanınan muafiyetler İSKİ' için de geçerlidir. Uygulanmayacak kanunlar: [7] Madde 22 – (Değişik: 7/2/1983-KHK 56/11 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/12 md.) İSKİ'nin işlemleri 2886 sayılı Devlet İhale, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunları ile bunların ek ve tadillerine tabi değildir. Kuruluşun alım, satım ve ihalelerinde uygulanacak esas ve usuller bir yönetmelikle belirlenir. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Tarife tespit esasları: Madde 23 – (Değişik: 5/6/1986 - 3305/2 md.) Su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve (…) [8] bir kar oranı esas alınır. Tarifelerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esaslar bir yönetmelik ile belirlenir. Şebeke olmayan yerlerde yapılacak tesisler: Madde 24 – Şehir kanalizasyon şebekesinin henüz tesis edilmediği ve uygun bir boşaltma sağlanamayan alanlarda kullanılmış sular, sağlık ve fenni şartlara uygun septik çukurlara verilebilir. Bunların İSKİ'nin belirteceği esaslara uygun olarak yapılması gereklidir. Kuruluş yeri bakımından şehir şebekesinden ayrı ve özel boşaltma tesisi yapması zorunlu bulunan, durumları özellik taşıyan müesseseler bu tesisleri İSKİ'nin izin ve denetimi altında yaparlar. Yağmur sularının uzaklaştırılması: Madde 25 – Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez. Devir işleri: Madde 26 – Bu Kanunun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince Cumhurbaşkanı Kararı ile su ve kanalizasyon işleri İSKİ'ye verilecek belediye ve köyler ile yakın çevresindeki belediye ve köylerin İstanbul Belediyesine bağlanmaları halinde bu belediye ve köylerin mevcut su, kanalizasyon tesisleri ve bunlarla ilgili taşınır ve taşınmaz malları, hak ve borçları ve personeli tüm özlük hakları ile birlikte bir protokolle İSKİ'ye devredilir. [9] [10] Ceza hükümleri: Madde 27 – İSKİ'ye ait taşınır ve taşınmaz mallar Devlet malı sayılır. İSKİ'ye ait mallar ile para ve para hükmündeki kağıt ve senetler aleyhine veya bilanço, rapor ve diğer her türlü kağıt, defter ve belgeler üzerinde suç işleyenler, bu suçlarından dolayı, Devlet mallarına karşı veya Devlete ait kağıt ve belgeler üzerinde suç işleyen memurlar gibi cezalandırılırlar. Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 28 – 27/5/1933 gün ve 2226 sayılı İstanbul Belediyesine bağlı İstanbul Sular İdaresi Teşkili Hakkındaki Kanunla 11/4/1938 gün ve 3359 sayılı Üsküdar ve Kadıköy Türk Anonim Su Şirketi İmtiyazı ile Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki Hakkında Kanun ve diğer kanunların bu Kanuna aykırı olan hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Genel Kurulun kararlarının onayı: Ek Madde 1 – (Ek: 7/2/1983 - KHK 56/12 md.; Değiştirilerek kabul: 23/5/1984-3009/13 md.) 6 ncı maddenin (a) bendinde zikredilen beş yıllık yatırım planı, (c) bendinde zikredilen bütçe ile (e) bendinde zikredilen bilanço İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girer. Değiştirilmeyen maddelere atıf: Ek Madde 2 – (Ek: 7/2/1983 - KHK 56/12 md.; Değiştirilerek kabul: 23/5/1984-3009/13 md.) 2560 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilmeyen maddelerindeki "İstanbul Belediyesi" ifadeleri yerine "İstanbul Büyük Şehir Belediyesi" ifadeleri kullanılır. İSKİ yetkilileri hakkında soruşturma: Ek Madde 3 – (Ek: 7/2/1983 - KHK 56/12 md.; Aynen kabul: 23/5/1984-3009/13 md.) İSKİ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında görevlerinden doğan ve görevlerini yaparken işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma, Devlet memurlarının tabi oldukları Kanun hükümlerine göre yapılır. Ek Madde 4 – (23/5/1984 - 3009 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.) 10, 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen yönetmelikler kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içerisinde düzenlenir. [11] Ek Madde 5 – (5/6/1986 - 3305/3 md. ile gelen Ek 4 üncü madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır. Ek Madde 6 – (5/6/1986 - 3305/4 md. ile gelen Ek 5 inci madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) 4099 sayılı Ankara Şehri Lağımları Hakkında Kanun, 5363 sayılı Ankara Su Tesisatının Belediyeye Devri ve İşletilmesi Hakkında Kanun ile 4583 sayılı İzmir Suları Türk Anonim Şirketinin Satın Alınmasına ve Devrine Dair Kanun hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır . Geçici Madde 1 – a) 28 Nisan 1926 tarihli ve 831 sayılı Sular Hakkında Kanun ve değişiklikleri ile belediyelere devredilip bir bölümünün işletmesi 27/5/1933 tarih ve 2226 sayılı İstanbul Belediyesine Bağlı İstanbul Sular İdaresi Teşkili Hakkındaki Kanunla bu idareye intikal etmiş olan vakıf sular ile bunlara ait her türlü hak ve yükümlülükler ve tesisler, b) 27/5/1933 tarih ve 2226 sayılı Kanun ve değişiklikleri ile teşekkül etmiş bulunan İstanbul Sular İdaresine ait tüm taşınır ve taşınmaz mallar, tesisler, para ve para hükmündeki kıymet ve alacaklar, bütün hak ve menfaatler, her türlü taahhüt ve borçlar, c) 11/4/1938 tarih ve 3359 sayılı Üsküdar ve Kadıköy Türk Anonim Su Şirketi İmtiyazı ile Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki Hakkında Kanunla İstanbul Sular İdaresine verilmiş hak, yetki ve yükümlülükler, d) İstanbul Belediyesine bağlı Mecralar Müdürlüğüne ait kanalizasyon tesisleri ile ilgili tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıkları, araç ve gereçler ile belediyenin diğer müdürlüklerinde olup da kanalizasyon hizmetlerinde kullanılan taşınır ve taşınmaz mallar, araç ve gereçler, e) 3 Temmuz 1968 tarih ve 1053 sayılı Ankara, İstanbul ve nüfusu yüzbinden yukarı olan şehirlerde içme, kullanma ve endüstri suyu temini hakkında kanun uyarınca İstanbul şehrine ve İstanbul Belediyesine sağlanan imkanlar, haklar, borçlar ve mükellefiyetler, Her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olarak İSKİ'ye devredilir. [12] Geçici Madde 2 – İSKİ'nin görev alanına giren belediyelerin İller Bankası Yatırım Programında yer alan su ve kanalizasyon işlerine belediyeler adına devam edilir, bu tesisler yapımı tamamlanınca İSKİ'ye devredilir. Geçici Madde 3 – İstanbul Sular İdaresi ve Belediye Mecralar Müdürlüğünde çalışanlar yeni bir atama işlemine gerek kalmadan maaş, ücret, emeklilik, sigortalılık gibi tüm özlük hakları ile birlikte İSKİ'ye devrolunur. Geçici Madde 4 – 1981 yılı İstanbul Belediye bütçesinden su ve kanalizasyon hizmet yatırımlarına ayrılmış bulunan ödenek İSKİ'ye devredilir. 12 Geçici Madde 5 – Genel Kurul üyelerini seçecek veya atayacak makamlar bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde bu seçim veya atama işlemlerini tamamlarlar. Genel Kurul kanun yürürlüğe girince toplanarak geçici bütçeyi onaylar. Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacakların bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde belirlenmesi zorunludur. Yeni Yönetim Kurulu teşekkül edilinceye kadar, İstanbul Sular İdaresi Müdürler Kurulu geçici Yönetim Kurulu olarak İSKİ'nin işlerini yürütür. İstanbul Sular İdaresi Genel Müdürü geçici olarak genel müdür, genel müdür yardımcıları ile İstanbul Belediyesi Mecralar Müdürü geçici olarak genel müdür yardımcıları statüsü içinde görev yaparlar. [13] Geçici Madde 6 – Bu Kanunda öngörülen düzenleyici hükümler çıkarılıp yürürlüğe konuluncaya kadar, su ve kanalizasyon konularındaki mevzuat ile İstanbul Belediye Meclisi ve Sular İdaresi Müdürler Kurulunca alınmış kararlar uygulanır. 13 Geçici Madde 7 – (23/5/1984 - 3009/13 md. ile gelen Geçici 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanun hükümlerine göre oluşturulacak yeni Yönetim Kurulu üyelerinin atanma işlemleri bu Kanunun yürürlüğe girişi itibariyle bir ay içerisinde yeniden yapılır. Geçici Madde 8 – (23/5/1984 - 3009/13 md. ile gelen Geçici 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) 17/6/1982 tarihli ve 2680 sayılı Kanun ile bu Kanunun 4 üncü maddesini değiştiren 3/12/1983 tarihli ve 2967 sayılı Kanunla verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü teşkilatı için bu kanunlarla verilen sürenin bitimine kadar geçerlidir. Geçici Madde 9 – (23/5/1984 - 3009/13 md. ile gelen Geçici 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün 1 - 4 derece kadroları, 13/12/1983 gün ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca gerekli düzenleme yapılıncaya kadar geçerli olmak üzere Ek - 1 sayılı cetvelde gösterilmiştir. Geçici Madde 10 – (5/6/1986 - 3305/5 md. ile gelen Ek geçici 4 üncü madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Diğer büyükşehir belediyelerinde kurulacak su ve kanalizasyon idarelerinin adına, kadrolarına, mevcut personelinin ve mal varlığının devrine ilişkin esaslar Cumhurbaşkanı kararı ile tespit edilir. [14] [15] Yürürlük: Madde 29 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 30 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. EK - 1 SAYILI CETVEL (Ek: 7/2/1983-KHK/56; Aynen kabul: 23/5/1984-3009 s.k.) İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (Tespit Edilen Kadroları) Unvan Sınıf Adet Ek Gösterge 1 inci DERECE Genel Müdür G.İ.H. 1 500 Yönetim (Müdürler) Kurulu Üyesi " 3 400 Genel Müdür Yardımcısı " 4 400 Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı " 1 400 1 inci Hukuk Müşaviri " 1 400 Personel Daire Başkanı " 1 300 Abone İşleri Daire Başkanı " 1 300 Komptrölörlük (Mali İşler) Daire Başkanı " 1 300 Etüd ve Planlama Daire Başkanı " 1 300 Su İnşaat ve Onarım Daire Başkanı " 1 300 Kanal (Pis Su) İnşaat Daire Başkanı " 1 300 Su Taşıma ve Su Şebekesi Daire Başkanı " 1 300 Vakıf Sular Arıtma Daire Başkanı " 1 300 Kanal Şebeke Daire Başkanı " 1 300 Elektrik ve Mekanik Daire Başkanı " 1 300 Uzman Tabip S.H.S. 1 Toplam 21 2 nci DERECE Daire Başkan Yardımcısı G.İ.H. 3 200 Muhasebe Müdürü " 1 200 Bütçe Sevk ve Kontrol Müdürü " 1 200 Satınalma Müdürü " 1 200 Malzeme İkmal Müdürü " 1 200 Abone İşleri Müdürü " 3 200 (İstanbul - Beyoğlu - Asya) Bilgi İşlem ve Araştırma Müdürü " 1 200 Emlak İşleri Müdürü " 1 200 Harita İşleri Müdürü " 1 200 Su Proje Müdürü " 1 200 Kanal Proje Müdürü " 1 200 Teknik İşler Müdürü " 1 200 İnşaat Müdürü " 1 200 Bakım Onarım Müdürü " 1 200 Kanal İnşaat Müdürü (İç ve Dış Finanslı) " 2 200 İsale Müdürü " 1 200 Vakıf Sular Müdürü " 1 200 Su ve Kanal Şebeke Müdürü G.İ.H. 6 200 (İstanbul -Beyoğlu - Asya) Arıtma Tesisleri Müdürü (İstanbul ve Asya Bölgesi) " 2 200 Pompa İstasyonları ve Elektrik Müdürü " 2 200 (İstanbul ve Asya) Araçlar Müdürü " 1 200 Atölyeler Müdürü " 1 200 Su Kalite Kontrol Müdürü " 1 200 Uzman " 8 Avukat Av.H 2 Sivil Savunma Uzmanı G.İ.H. 2 200 Toplam 47 3 üncü DERECE Zabıt ve KararlarMüdürü G.İ.H. 1 100 Halkla İlişkiler Müdürü " 1 100 Genel Evrak Müdürü " 1 100 İşçi Personel Müdürü " 1 100 Memur Personel Müdürü " 1 100 Sosyal ve İdari İşler Müdürü " 1 100 Eğitim İşleri Müdürü " 1 100 Başmüfettiş " 1 100 Teknik Şef T.H.S 21 Avukat Av.H. 3 Uzman G.İ.H. 6 Sağlık Memuru S.H.S. 1 Tercüman G.İ.H. 2 Doktor S.H.S. 2 Başmühendis T.H.S 25 Mimar " 1 Toplam 69 4 üncü DERECE Müfettiş G.İ.H. 8 – Başkontrolör " 1 – Uzman " 6 – Sağlık Memuru S.H.S. 1 – Doktor " 2 – Teknik Şef T.H.S. 40 – Yüksek Mühendis-Mühendis " 41 – Yüksek Mimar-Mimar " 4 – Tekniker " 4 – Avukat Av.H. 3 – Toplam 110 Genel Top. 247 2560 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2560 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/56 1 Sayılı Cetvel 5/8/1983 3009 1, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 20, 22, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4, Geçici Madde 4, Geçici Madde 7, Geçici Madde 8, Geçici Madde 9, 1 Sayılı Cetvel 1/6/1984 3305 21, 23, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Geçici Madde 10 19/6/1986 5177 20 5/6/2004 KHK/666 9 6 31/12/2011 31/12/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı 6 10/10/2013 KHK/703 1,26, Geçici Madde 10 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7153 7, 11 10/12/2018 7327 Madde 18/A 19/6/2021 [1] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 112 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri ile Bayındırlık ve İskan bakanlıklarının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [2] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız. [3] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 1 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “yılda iki maaşı geçmemek üzere verilecek ikramiyelerin miktar ve zamanını belirlemek,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra 666 sayılı KHK ile bu bentte yapılan düzenleme; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [4] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “taslakları ile personele verilecek ikramiye miktar ve zamanlarına” ibaresi “taslaklarına” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 29/11/2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanunun 28 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “İçişleri” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [7] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesine bakınız. [8] Bu fıkrada yer alan “…%10’dan aşağı olmayacak nispetinde…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 26/1/2012 tarihli ve E.: 2011/6, K.: 2012/16 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [9] Bu maddedeki "İstanbul Belediyesi" ifadesi yerine "İstanbul Büyük Şehir Belediyesi" ifadesinin kullanılacağı 23/5/1984 tarih ve 3009 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu Kanuna eklenen Ek Madde 2 ile hükme bağlanmıştır. [10] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 112 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [11] Bu hükümdeki 10., 11., ve 12 nci maddeler 23/5/1984 tarih ve 3009 sayılı Kanunun maddeleri olup 20/11/1981 tarih ve 2560 sayılı Kanunun 12., 20. ve 22 nci maddelerinin değiştirilmesine dair çerçeve maddeleridir. [12] Bu maddedeki "İstanbul Belediyesi" ifadesi yerine "İstanbul Büyükşehir Belediyesi" ifadesinin kullanılacağı 23/5/1984 tarih ve 3009 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu Kanuna eklenen Ek madde 2 ile hükme bağlanmıştır. [13] Bu maddedeki "İstanbul Belediyesi" ifadesi yerine "İstanbul Büyükşehir Belediyesi" ifadesinin kullanılacağı 23/5/1984 tarih ve 3009 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu Kanuna eklenen Ek Madde 2 ile hükme bağlanmıştır. [14] Bu maddede sözü edilen esaslar; evvelce 25/3/1987 tarih ve 19411 sayılı R. G.'de yayımlanan 11/3/1987 tarih ve 87/11594 sayılı, daha sonra da 28/9/1989 tarih ve 20296 sayılı R. G.'de yayınlanan 8/9/1989 tarih ve 89/14524 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile tespit edilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 112 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,565
5
1
ASKERİ YASAK BÖLGELER VE GÜVENLİK BÖLGELERİ KANUNU Kanun Numarası : 2565
18/12/1981
22/12/1981
ASKERİ YASAK BÖLGELER VE GÜVENLİK BÖLGELERİ KANUNU Kanun Numarası : 2565 Kabul Tarihi : 18/12/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 22/12/1981 Sayı: 17552 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 73 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı; a) Yurt savunması bakımından hayati önemi haiz askeri tesisler ve bölgeler ile sınırların, güvenlik ve gizliliğini sağlamak için bunların çevrelerinde, kıyılarında ve havalarında; kara, deniz ve hava askeri yasak bölgelerinin, b) Yurt savunması veya yurt ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan veya kısmen dahi tahripleri veya devamlı olarak ya da geçici bir zaman için faaliyetten alıkonulmaları halinde milli güvenlik veya toplum hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurabilecek; diğer askeri tesis ve bölgeler ile kamu veya özel kuruluşlara ait her türlü yer ve tesislerin etrafında güvenlik bölgelerinin, Kurulması, kaldırılması ve gerektiğinde genişletilmesine ilişkin esas ve yöntemlerin düzenlenmesidir. Askeri yasak bölgeler: Madde 2 – Cumhurbaşkanı kararı ile askeri yasak bölgeler kurulabilir veya kaldırılabilir. Askeri yasak bölgeler 1 inci ve 2 nci derece askeri yasak bölge olmak üzere ikiye ayrılır. [1] Birbirleriyle ilgili ve yakın askeri tesisler ve bölgeler için gerektiğinde ayrı ayrı yasak bölge tayin edilmeyip bu tesis ve bölgeler için müşterek ve bir bütün olarak askeri yasak bölge tesis edilebilir veya bu şekilde birleştirilmiş olanlar ayrılabilir. Güvenlik bölgelerinin kurulması: Madde 3 – a) Askeri güvenlik bölgeleri Genelkurmay Başkanlığınca, b) Kamu ve özel kuruluşların çevresindeki özel güvenlik bölgeleri Cumhurbaşkanınca, [2] Kurulabilir veya kaldırılabilir. (Ek fıkra: 17/4/2017-KHK-690/19 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/16 md.) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birliklerinin bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla konuşlu bulunduğu hizmet binaları, karakollar ve benzeri yerler için, kendiliğinden özel güvenlik bölgesi oluşmuş sayılır. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birliklerinin yeni konuşlanacakları aynı neviden yerler bakımından konuşlanma tarihinden itibaren kendiliğinden özel güvenlik bölgeleri oluşmuş sayılır. Bu fıkra çerçevesinde oluşturulan özel güvenlik bölgelerinin sınırları İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birliklerinin konuşlu bulundukları yerlerin özel güvenlik bölgesi olması lüzumlu görülmüyorsa İçişleri Bakanlığı tarafından buna ilişkin ayrıca bir karar alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Bölgelerin sınırı: [3] Madde 4 – Askeri yasak bölgeler ile özel güvenlik bölgelerinin kurulması hakkındaki Cumhurbaşkanı kararı ve askeri güvenlik bölgelerinin kurulması hakkındaki Genelkurmay Başkanlığı kararına ekli uygun ölçekli haritalar ve koordinat listelerinde bu bölgelerin sınırları da belirtilir. İKİNCİ BÖLÜM Kara Askeri Yasak Bölgeler Birinci derece kara askeri yasak bölgeleri: [4] Madde 5 – Birinci derece kara askeri yasak bölgeleri; a) Yurt savunması bakımından hayati önem taşıyan askeri tesis ve bölgelerin, çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen dış sınırlarının en az yüz, en fazla dörtyüz metre uzağından alınan noktaların birleştirilmesi suretiyle meydana gelen alanlarda, b) Kara sınır hattı boyunca ve lüzum görülen kıyılarda otuz ila altıyüz metre derinlikteki sahalarda, Tesis edilir. Ancak, kara sınır hattı boyunca tesis edilenler hariç olmak üzere, birinci derece kara askeri yasak bölgelerinin savunma ihtiyacı dörtyüz metrelik azami haddin dışında bir kısım kara parçalarının da birinci derece kara askeri yasak bölgesi içine alınmasını gerektiriyorsa bu yerlerinde birinci derece kara askeri yasak bölgeleri içine alınmasına veya arazi şartlarına uyulması, kamu hizmetleri, halkın faydalanması ve geçiş imkanlarının gözönünde bulundurulması gibi durumlarda bu bölgelerin yüz metre olan asgari haddinin daha aşağıya indirilmesine belirtilecek ihtiyaca göre Cumhurbaşkanınca karar verilebilir. (Ek fıkra: 20/10/2005-5412/1 md.) Kara hudutları boyunca tesis edilen askeri yasak bölgelerin sınırları ise, kamu yararı bulunması kaydıyla milli eğitim, kültür, turizm ve spor amaçlı faaliyetler için Cumhurbaşkanınca daraltılabilir veya bazı bölgelerde tamamen kaldırılabilir. İşaretlerin ilanı: Madde 6 – Birinci derece kara askeri yasak bölgeleri ilan edilmez. Ancak, sınırları uygun işaretlerle belli edilerek bu işaretler ilan edilir. İşaretlerin şekli, boyutları, rengi ve işaretler ile ilgili diğer hususlar yönetmelikte gösterilir. Birinci derece kara askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 7 – 1. Birinci derece kara askeri yasak bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır. a) Bölge içindeki taşınmaz mallar kamulaştırılır. b) Bölgeye buradaki görevlilerle, yetkili komutanlığın izin verdiği T.C. uyruğundaki diğer görevlilerden başkası giremez ve oturamaz. Ancak; (1) Buradaki görevlilerin aile fertlerinin bölgeye girmelerine ve oturmalarına, (2) Türk vatandaşlarının bölgedeki su kaynaklarından faydalanmalarına, (3) Bölge içinde tespit edilecek yollardan geçiş yapılmasına, Yönetmelikte belirtilecek esaslara göre yetkili komutanlıkça izin verilebilir. c) Yabancıların geçici olarak bölgeye girmeleri ve oturmaları Genelkurmay Başkanlığının iznine bağlıdır. d) Bölge içindeki eski eserler ve doğal kaynakların milli kuruluşlarca veya milli kuruluşların denetimi altındaki Türk veya yabancı uyruklularca araştırılması veya işletilmesi, Genelkurmay Başkanlığının olumlu mütalaasının alınması koşuluyla ilgili kanun hükümlerine göre yürütülür. e) (Değişik: 27/1/2004 – 5082/1 md.) Bölgenin fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması, not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması, bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılması, bu amaçla görevlendirilmiş olanlar ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından izin verilmiş olanlar dışındakilere yasaktır. 2. Kara sınır hattı boyunca ve kıyılarda tesis edilen birinci derece kara askeri yasak bölgelerinde kamulaştırma yapılması zorunlu değildir. 3. Yukarıdaki 2 nci fıkra hükümlerine göre kamulaştırılmayan taşınmaz mallardan yerli halkın yararlanmasına ilişkin esaslar ile birinci derece kara askeri yasak bölgelerinin, bölge içindeki geçiş yollarının güvenliğinin sağlanması ve bölgeye girme yasağı ile ilgili diğer esaslar yönetmelikle tespit edilir. İkinci derece kara askeri yasak bölgeleri: Madde 8 – İkinci derece kara askeri yasak bölgeleri; birinci derece kara askeri yasak bölgeleri çevresinde veya yurt savunması bakımından gerekli görülen diğer bölgelerde tesis edilir. a) Birinci derece kara askeri yasak bölgeleri çevresinde tesis edilecek ikinci derece kara askeri yasak bölgelerinin sınırları; birinci derece kara askeri yasak bölgeleri sınırlarından başlamak üzere beş kilometreye kadar uzaktan seçilen noktalardan geçirilen hat ile belirtilir. Bu hat, bölge içindeki savunma tesislerini kara gözetlemesine karşı gizleyen sırtlar ve arazi örtüleri varsa bu sırtların en yüksek noktalarından geçirilir ve görüşe engel örtüleri içine alacak şekilde tespit edilir. Savunma ihtiyacı ve bölgenin özelliklerinin zorunlu kıldığı hallerde bu mesafe on kilometreye kadar uzatılabilir. b) Yurt savunması bakımından gerekli görülecek diğer bölgelerde tesis edilecek ikinci derece kara askeri yasak bölgelerinin sınırları Cumhurbaşkanı kararında belirtilir. [5] İkinci derece kara askeri yasak bölgelerin sınırları Resmi Gazete'de yayımlanır. İkinci derece kara askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 9 – İkinci derece kara askeri yasak bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır. a) Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, seyahat etmeleri, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri serbesttir. Şu kadar ki, milli güvenliği sağlamak bakımından, gerekli görülecek ikinci derece kara askeri yasak bölgelerinde; bölgede oturanlar dışındaki Türk vatandaşlarının bölgede oturmaları, zirai faaliyetlerini, meslek ve sanatlarını icra etmeleri Cumhurbaşkanı kararı ile sınırlandırılabilir. [6] b) Yabancı gerçek ve tüzelkişiler bu bölgede taşınmaz mal edinemezler. Yabancılara ait bölgedeki taşınmaz malların tasfiyesine karar vermeye, tasfiye şekil ve şartlarını tespite Cumhurbaşkanı yetkilidir. 6 c) (1) Yabancılar izin almadan geçici dahi olsa bölgeye giremezler, oturamazlar, çalışamazlar ve taşınmaz mal kiralayamazlar. (2) Görevli yabancı uyruklu sivil kişilere izinler garnizon komutanlığının görüşü alınarak valiliklerce verilir. (3) Görevli yabancı uyruklu asker kişilere izinler Genelkurmay Başkanlığınca verilir. Ancak Bu yetki yönetmelikte belirtilecek komutanlıklara devredilebilir. Verilen izinlerden ilgili valiliklere de bilgi verilir. d) Bölge içindeki genel yollardan geçilmesi ve bölgeden turistik amaçlarla yararlanılmasına dair esaslar yönetmelikte gösterilir. e) Yasak bölge tesisinden itibaren gerektiğinde altı ay içinde buradaki taşınmaz malların durumları (Bina, tarla, bağ, bahçe, orman, bataklık gibi) hava fotoğraflarıyla tespit edilir. Aynı süre içinde bölgedeki taşınmaz malların mülkiyet ve zilyetliğinin kimlere ait olduğu mahalli ve mülki idarelerce tespit edilerek yetkili komutanlığa bildirilir. f) Bölgenin savunma gücü ve gizliliğini ihlal etmemek şartıyla, taşınmaz mallar üzerinde inşaat, hafriyat, tadilat, orman yetiştirmek veya kesmek, bataklık ihdas etmek veya kurutmak gibi hususlarda özel kanunlarına göre ilgili mercilerce izin ve ruhsat verilmeden önce, bölgenin savunma gücü ve gizliliği yönünden yetkili komutanlığın izninin alınması zorunludur. Yetkili komutanlıktan izin isteminde bulunulurken verilecek dilekçede yapılacak işin niteliği açıklanarak ilgili belge ve planların tasdikli birer örneği eklenir. Yetkili komutanlık bu istemi kabule değer görmediği takdirde ret sebebini gerekçesiyle birlikte yazılı olarak dilekçe sahibine bildirir. İtiraz vukuunda konu bir kere de Genelkurmay Başkanlığınca tetkik edilerek sonuçlandırılır. İzin ve ruhsata tabi olmayan mahal veya işlerde de yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır. Bu şekilde başlatılmış olan işlerde yapılacak tadilat istekleri hakkında da aynı usul ve esaslar uygulanır. g) Yetkili komutanlıkça izin verilmeyen veya komutanlıkça kabul edilen şartlara uymayan her türlü inşaat ve eylemler durdurulur. Böyle yapılar, komutanlığın tayin ve tebliğ edeceği süre içinde sahipleri tarafından yıktırılır. Süresi içinde yıkılmaması halinde yetkili komutanlığın istemi üzerine mahalli mülki idare amirliğince başkaca bir işlem ve karara gerek kalmadan yıktırılır ve masrafı sahiplerinden alınır. h) (Değişik: 27/1/2004 – 5082/2 md.) Bölge içindeki askerî tesislerin ve bölgeden birinci derece kara askerî yasak bölgelerinin dürbünle gözetlenmesi, bölgenin fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması, not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması, bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılması, bu amaçla görevlendirilmiş olanlar ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından izin verilmiş olanlar dışındakilere yasaktır. ı) Bölgedeki eski eserler ve doğal kaynakların araştırılması ve işletilmesi Genelkurmay Başkanlığının olumlu mütalaasının alınması koşuluyla ilgili kanun hükümlerine göre yürütülür. Bu madde hükümlerinin; 25 Eylül 1981 tarih ve 2527 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanan Türk soylu yabancılar hakkında ne şekilde uygulanacağı yönetmelikte gösterilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Deniz Askeri Yasak Bölgeleri Birinci derece deniz askeri yasak bölgeleri: Madde 10 – Birinci derece deniz askeri yasak bölgeleri; a) Birinci derece kara askeri yasak bölgelerinin sahilde bittiği noktadan itibaren deniz yönünde, b) Denizdeki tesislerin çepeçevre her tarafında, En az yüz metre, en çok bir deniz milli uzaklıktan geçirilen noktaların birleştirilmesi suretiyle tespit olunur. Bu mesafeler savunma ihtiyacı veya bölgenin özelliklerinin zorunlu kıldığı hallerde Cumhurbaşkanı kararıyla kısaltılabilir veya uzatılabilir. [7] Birinci derece deniz askeri yasak bölgeleri ilan edilmez. Ancak, sınırları mümkün olan ölçüde uygun işaretlerle belli edilerek bu işaretler denizcilere ilanen duyurulur ve deniz haritalarına işlenir. Bu işlem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığınca yapılır. İşaretlerin şekli, boyutları ve rengi yönetmelikle tespit edilir. Birinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 11 – Birinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır. a) 7 nci maddedeki birinci derece kara askeri yasak bölgelerine ilişkin hükümler, birinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde de uygulanırlar. b) Türk ve yabancı deniz araçları ancak fena hava şartları veya teknik arızalar nedeniyle ve havanın denize açılmaya imkan vermesine veya arızanın giderilmesine kadar birinci derece deniz askeri yasak bölgelerine ve bu bölgelerdeki körfez, koy, liman gibi yerlere uluslararası işaretleri göstererek sığınabilirler. Bu şekilde sığınan deniz araçlarının sorumluları, yetkili komutanlığa veya mahalli mülki idare amirliğine durumu nedenleriyle birlikte derhal bildirmek zorundadırlar. Birinci derece deniz askeri yasak bölgesine sığınan deniz araçlarının burada kalmasına izin verilmediği takdirde, yetkili komutanlık mahalli mülki idare amiri ile işbirliği yapmak suretiyle, aracın mümkün olan en kısa süre içinde bu yeri terketmesine, savunma tesislerine ve güvenliğine zarar verebilecek her türlü hareketleri önlemeye yarayan bütün tedbirleri almaya ve gerekli görülen hallerde aracın ve kişilerin güvenliğine zarar gelmeyeceğinden emin olmak kaydıyla, deniz aracını bölge dışındaki en yakın müsait barınma yerine çektirmeye yetkilidir. Bu nedenle yapılacak işin ve hizmetin nevine göre yapılan masraflar ve ücretler ile savunma tesislerinde vaki olacak zararlar bu konudaki genel hukuk kurullarına göre tazmin ettirilir. İkinci derece deniz askeri yasak bölgeleri: Madde 12 – İkinci derece deniz askeri yasak bölgeleri: a) İkinci derece kara askeri yasak bölgelerinin sahilde bittiği noktadan itibaren deniz yönünde, b) Birinci derece deniz askeri yasak bölgelerinin sınırlarından itibaren deniz üzerinden her yönde, İki deniz miline kadar uzaklıktaki seçilen noktaların birleştirilmesi suretiyle tespit olunur. c) Kanunun 10 uncu maddesi hükümlerine göre birinci derece deniz askeri yasak bölgesi olabilecek yerlerde birinci derece deniz askeri yasak bölgesi kurulması zorunlu görülmediği takdirde yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara göre bu bölgelerde ikinci derece deniz askeri yasak bölgesi tesis edilebilir. d) Yurt savunması bakımından gerekli görülen diğer yerlerde de ikinci derece deniz askeri yasak bölgesi tesis edilebilir. Bu bent hükümlerine göre tesis edilen ikinci derece deniz askeri yasak bölgelerinin sınırları en az bir en fazla iki deniz mili olarak tespit olunur. İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerinin yukarıdaki bentlerde belirtilen sınırları savunma ihtiyacı veya bölgenin özelliklerinin zorunlu kıldığı hallerde Cumhurbaşkanı kararıyla kısaltılabilir veya uzatılabilir. [8] İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerinin dış sınırları Resmi Gazete'de ilan edilir ve deniz haritalarına işlenir. Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığınca ilgililere duyurulur. İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 13 – İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır. a) İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerinde daimi tesisi gerektirmeyen balıkçılık, süngercilik gibi su ürünlerinin avlanması, deniz dibindeki doğal kaynakların aranması ve işletilmesi Türk vatandaşları için serbesttir. Şu kadar ki, tesislere zarar verebilecek araç ve gerecin bölgeye sokulmasına yetkili komutanlıkça mani olunabilir. b) Bölge içinde, milli kuruluşlar veya milli kuruluşların denetimindeki Türk ve yabancı uyruklularca deniz içindeki ve altındaki doğal kaynakların işletilmesi için sabit tesisler kurulması, bölgede ilmi araştırmalar yapılması ve buralardaki batıkların çıkarılması ve sökülmesi, ilgili kuruluşların görüşü alınarak Genelkurmay Başkanlığının olumlu mütalaasına bağlıdır. Ancak; bu bölgelerde hiç bir şekilde gemi sökümü için tesis kurulamaz. c) İkinci derece deniz askeri yasak bölgelerindeki liman, koy, körfez gibi yerlere Türk deniz araçları serbestçe girip çıkabilir. Bu araçlar içindeki yabancıların karaya çıkarılmasına 9 uncu maddenin (d) bendi hükümlerine göre, izin verilebilir. d) Yabancı devletlerin harp ve yardımcı gemileri ile bunlara ait diğer araçların ikinci derece deniz askeri yasak bölgelerine girebilmeleri Genelkurmay Başkanlığının iznine tabidir. e) (d) bendi dışında kalan yabancı bandıralı gemi ve araçların bu bölgelerdeki koy, körfez ve limanlara girmelerine yetkili komutanlığın mütalaası da alınarak valilerce izin verilebilir. f) Yabancı bandıralı gemi ve deniz araçları, ikinci derece deniz askeri yasak bölgelerindeki körfez, koy ve liman gibi yerlere fena hava şartları veya teknik arızalar yüzünden uluslararası işaretleri göstererek sığınabilirler. Bunların sorumlu kişileri, sığınma sebeplerini derhal yetkili komutanlığa veya mahalli mülki amirliğe bildirmek zorundadırlar. Ancak, havanın denize açılma imkanı vermesi veya arızanın giderilmesi üzerine bu şekilde sığınanlardan kalmalarına izin verilmeyenler bölgeyi terkederler. Yetkili komutan; mülki makamlara haber vermek ve gerektiğinde işbirliği yapmak suretiyle savunma güvenliğini temin edecek tedbirleri almaya ve gerekli görülen hallerde aracın ve kişilerin güvenliğine zarar gelmeyeceğinden emin olmak kaydıyla, deniz aracını bölge dışındaki en yakın müsait barınma yerine çektirmeye yetkilidir. Bu nedenle yapılacak işin ve hizmetin nevine göre yapılan masraflar ve ücretler ile savunma tesislerinde vaki olacak zararlar bu konudaki genel hukuk kurallarına göre tazmin ettirilir. g) Yabancı uyruklu kişilere ait deniz araçlarının bu bölgedeki turistik yerlere girip çıkmalarına ilişkin esaslar yönetmelikte gösterilir. h) İkinci derece deniz askeri yasak bölgesinde bu Kanunun 9 uncu maddesinin (h) bendi hükmü uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hava Askeri Yasak Bölgeleri Birinci derece hava askeri yasak bölgeleri: Madde 14 – Birinci derece hava askeri yasak bölgeleri; birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgelerin üzerinde ve dış sınırlarından itibaren yatay olarak her yönde en az yirmibeş kilometrelik hava sahasını kapsayacak şekilde tesis edilir. Ancak, tesis edilen bu bölgeler milli hudutlar dışına çıkamaz. Birinci derece hava askeri yasak bölgeleri dikey olarak limitsiz yüksekliğe kadar uzanır. Bu bölgeler ile bunların sınırları Cumhurbaşkanınca tespit edilir ve Türkiye Havacılık neşriyatında yayımlanır. [9] Birinci derece hava askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 15 – Türk askeri hava araçları hariç olmak üzere, Türk veya yabancı gerçek veya tüzelkişilere ait her türlü hava araçlarının, Genelkurmay Başkanlığının müsaadesi olmadıkça, bu bölgeler içerisinde uçması veya altında bulunan sahalara inmesi yasaktır. Hava trafik kontrol amacıyla bu bölgeler üzerinde ihdas edilen kontrollü veya tavsiyeli hava sahaları ve yolları bu hükmün dışındadır. Bu bölgelerde yeniden kontrollü veya tavsiyeli hava sahaları ve yollarının ihdası Genelkurmay Başkanlığının iznine bağlıdır. İkinci derece hava askeri yasak bölgeler: Madde 16 – İkinci derece hava askeri yasak bölgeleri; birinci derece kara veya deniz askeri yasak bölgeleri dışında kalan stratejik önemi haiz askeri veya kamu ve özel kuruluşlara ait tesisler üzerinde ve dış sınırlarından itibaren yatay olarak her yönde en az yirmibeş kilometrelik, havasahasını kapsayacak şekilde tesis edilir. Ancak, tesis edilen bu bölgeler milli hudutlar dışına çıkamaz. İkinci derece hava askeri yasak bölgeleri dikey olarak limitsiz yüksekliğe kadar uzanır. Bu bölgeler ile bunların sınırları Cumhurbaşkanınca tespit edilip, Resmi Gazete'de ve Türkiye Havacılık Neşriyatında yayımlanır. 9 İkinci derece hava askeri yasak bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 17 – İkinci derece hava askeri yasak bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır: a) Yabancı uyruklu kişilerin kullanımındaki her türlü hava araçlarının, Genelkurmay Başkanlığının müsaadesi olmadıkça bu bölgeler içerisinde uçması veya altında bulunan mahallere inmesi yasaktır. Hava trafik kontrol amacı ile bu bölgeler üzerinde ihdas edilen kontrollü veya tavsiyeli hava sahaları ve yolları bu hükmün dışındadır. Bu bölgelerde yeniden kontrollü veya tavsiyeli hava sahaları ve yollarının ihdası Genelkurmay Başkanlığının iznine bağlıdır. b) Bu bölgelerde tarım, turistik ve diğer amaçlarla havadan fotoğraf ve film çekilmesi Genelkurmay Başkanlığının olumlu mütalaasına bağlıdır. Acil ve zorunlu hallere ilişkin esaslar: Madde 18 – Yabancı gerçek veya tüzelkişilere ait hava araçları; ancak, olağanüstü hava şartları veya arızalanmaları veya yakıt kritiği gibi acil ve uçağı inişe zorlayan hallerde önceden izin almaksızın birinci ve ikinci derece hava askeri yasak bölgeleri içerisinde uçabilirler veya altında bulunan sahalara inebilirler. Türk uyruklu gerçek veya tüzelkişilere ait hava araçları hakkında da, birinci hava askeri yasak bölgesi bakımından, yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır. Yukarıdaki fıkralar kapsamına giren hava araçlarının sorumlu kişileri, durumu en yakın askeri veya mülki makamlara haber vermek zorundadırlar. Bu makamlar gerekli görecekleri güvenlik tedbirlerini almaya yetkilidirler. BEŞİNCİ BÖLÜM Güvenlik Bölgeleri Madde 19 – Güvenlik Bölgeleri; özel güvenlik bölgeleri ve askeri güvenlik bölgeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Özel ve askeri güvenlik bölgeleri: Madde 20 – a) Kamu veya özel kuruluşlara ait stratejik değeri haiz her türlü yer ve tesislerin çevresinde bu Kanun hükümlerine göre özel güvenlik bölgeleri kurulabilir. b) Birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgesi olarak ilan edilmeyen Silahlı Kuvvetlere ait kışla, kıta, karargah, kurum, ordugah ve tesisler ile sualtı ve suüstü tesislerinin, her türlü patlayıcı, yanıcı, akaryakıt ve gizlilik dereceli maddelerin konmasına tahsis edilmiş sabit ve seyyar depo ve cephaneliklerle, bu gibi maddeleri dolduran, boşaltan tesisler ve atış poligonlarının çevresinde; bu yerlerin dış sınırlarından itibaren en fazla dörtyüz metreye kadar geçen noktaların birleştirilmesi ile tespit edilecek askeri güvenlik bölgeleri Genelkurmay Başkanlığınca tesis edilebilir. Bu bölgelerin çevresinin işaretlenmesine ilişkin esaslar yönetmelikte gösterilir. Güvenlik bölgelerinde uygulanacak esaslar: Madde 21 – Güvenlik bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır: a) Bölge içindeki gerçek ve tüzelkişilere ait mallar kamulaştırılabilir. b) (Değişik: 15/6/1987 - 3384/1 md.) Güvenlik bölgelerinin dış sınırlarından itibaren en çok ikiyüz metreye kadar olan saha dahilinde yangın ve patlama tehlikesi gösteren her türlü maddenin imali, depolanması ve satış yerlerinin açılması yasaklanabilir. Bu yasakla ilgili sınır, özel güvenlik bölgelerinde mahalli mülki amirler; askeri güvenlik bölgelerinde ise askeri tesisin teknik özellikleri ve hassasiyeti dikkate alınarak garnizon komutanı ve mahalli mülki amirler tarafından birlikte tespit edilir. c) (Ek: 9/10/1996 - 4188/1 md.) Kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerine ve güvenlik bölgesi tesis edilen deniz sahasına, buradaki tesislerde görevli olanlarla, askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlığın, kamu ve özel kuruluşlara ait tesislerde ise, bu konuda yetkili makamın izin verdiği kişilerden başkası giremez ve oturamaz. d) Bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması, bölgeye giriş ve kamulaştırılmayan taşınmaz mallardan yararlanma esasları yönetmelikte gösterilir. 22/7/1981 tarih ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. [10] e) (Ek: 26/2/2008-5740/1 md.) Askeri güvenlik bölgesi olarak tespit edilen, Türk Silâhlı Kuvvetlerine ait kışla, kıta, karargah, kurum, ordugah gibi tesislerin, fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması, not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması, bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılması, bu amaçla görevlendirilmiş olanlar ile ilgili birlik komutanlığı tarafından izin verilmiş olanlar dışındakilere yasaktır. f) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/46 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/43 md.) Güvenlik bölgelerinin dış sınırlarından itibaren ikiyüz metreye kadar olan bölgelerde hangi tür zirai ürünün yetiştirileceğine mahalli mülki amirler tarafından karar verilebilir. ALTINCI BÖLÜM Müşterek Hükümler Madde 22 – Olağanüstü hal ve savaş halinde Cumhurbaşkanı kararı ile ikinci derece ve deniz askeri yasak bölgelerinin sınırları gerekli emniyeti sağlayacak yerler kadar uzatılabilir. [11] Madde 23 – (Değişik: 5/2/2009-5837/27 md.) Bu Kanun hükümlerine göre tesis edilen askerî yasak bölgeler ile askerî güvenlik bölgelerinin bağlanacağı yetkili komutanlık, ilgili kuvvet komutanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı ya da Sahil Güvenlik Komutanlığının teklifi üzerine Genelkurmay Başkanlığınca tespit edilir. YEDİNCİ BÖLÜM Ceza Hükümleri Madde 24 – Fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde; birinci derece askeri yasak bölgelerin içindeki veya sınırlarındaki işaretleri, tel örgüleri, duvarları veya hendekleri ve benzeri tesisleri yıkanlar veya yok edenler veya bozanlar veya yerlerini değiştirenler hakkında iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin liradan elli bin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. Aynı fiilleri ikinci derece askeri yasak bölgeler ile güvenlik bölgeleri içinde ika edenler hakkında da, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin liradan yirmi beşbin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. Bu maddede suç sayılan eylemlerin işlenmesinden dolayı sebebiyet verilen zararların tazminine de hükmolunur. Madde 25 – Fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde; birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgelerinde: a) Bu Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı yasaklara aykırı hareket edenlere altı aydan beş yıla kadar hapis ve beşbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası verilir. b) Yetkili komutanlıkça geçiş için tespit edilen yolların dışına çıkanlara üç aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Madde 26 – Fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde; bu Kanunun 9, 13, 17, 18 ve 21 inci maddeleri ile 11 inci maddenin (b) bendinde belirtilen yasaklara ve tahditlere uymayanlar ile anılan maddelerde yer alan gerekli bildirimi yapmayanlar hakkında üç aydan altı aya kadar hapis cezası ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar para cezası hükmolunur. Bu maddeler gereğince verilmiş izinleri savunma güvenliğine zarar verecek şekilde kullananlar hakkında bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. SEKİZİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Madde 27 – (Değişik: 1/11/1983 - 2939/1 md.) Yurt içinde yapılacak kamu ve özel sektöre ait; a) Silahlı Kuvvetlerle halkın ihtiyaçlarını karşılayan ve faaliyetlerinin durdurulması halinde ülke savunmasına, ekonomisine ve toplum yaşamına önemli ölçüde etkisi olabilecek büyük ve stratejik önemi haiz demiryolları, karayolları, köprü ve geçitler, akaryakıt boru hatları, liman ve hava meydanları, telsiz, telefon, radyolink merkezleri, barajlar, elektrik santralleri, rafineriler, stratejik maden arıtma ve işleme fabrikaları gibi tesislerin, b) Hudutlara yakınlık, emniyet ve asayiş, savunma ihtiyaçları ve birinci derecede stratejik tesisleri tamamlama gibi nedenlerle ikinci derecede stratejik önem kazanan ve (a) bendinde belirtilenler dışında kalan, sulama kanalları, göletler, küçük barajlar gibi engel vasfını haiz her türlü tesislerin, Coğrafi konumları ve yerleri tespit edilirken Genelkurmay Başkanlığının askeri gerekler yönünden olumlu görüşünün alınması zorunludur. Bu konuda olumlu görüş alınmadan ilgili inşaat projelerinin uygulanmasına başlanamaz, başlanmış olanlar durdurulur. Coğrafi konum ve yerlere ait esaslar ile olağanüstü yönetim usullerinin zorunlu kıldığı durumlarda tesislerin tahribi için önceden yapılması gereken hazırlıklar yönetmelikte gösterilir. Madde 27/A- (Ek: 4/6/2016-6719/2 md.) [12] Askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde veya ülke güvenliği ile doğrudan ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsisli ve fiilen kullanımında olan araziler, harekat ve savunma amaçlı yerlerdeki tesisler (konut ve sosyal tesisler hariç) ile özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerdeki tesisler, rafineri, petrokimya tesisleri ve eklentileri ile nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümleri ile 3 üncü maddesi hükümleri ve nükleer santral projeleri kapsamında yapılması öngörülen tesis ve faaliyetler hakkında 26/1/1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunun sınırlayıcı hükümleri uygulanmaz. Madde 28 – Askeri yasak bölgelere yakınlığı veya diğer stratejik nedenlerle tespit edilecek bölgelerde yabancıların taşınmaz mal edinemeyeceklerine ve izin alınmadıkça kiralayamayacaklarına, Cumhurbaşkanınca karar verilebilir. [13] Madde 29 – 28 inci madde kapsamına giren bölgeler içerisinde taşınmaz malı bulunan yabancı uyruklu gerçek ve tüzelkişilere ait taşınmaz malların tasfiyesine karar vermeye, tasfiye şekli ve şartlarını belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. [14] Madde 30 – Bu Kanun hükümlerine göre tesis edilen askeri yasak ve güvenlik bölgelerinde; her türlü kaçakçılığın men ve takibi maksadıyla uygulanacak tedbirler bakımından bu konudaki kanun hükümleri saklıdır. Madde 31 – Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan sınır bölgelerinde fiziki güvenlik sistemi tesis edilir. Sistemin kurulmasından ve idame ettirilmesinden Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı sorumludur. [15] Madde 32 – Genelkurmay Başkanlığı; mal ve can güvenliği bakımından girilmesinde sakınca görülen atış alanları ile tatbikat bölgelerine, atış ve tatbikatın devam ettiği belirli süreler için kara, deniz ve hava askeri güvenlik bölgesi olarak ilan etmeye yetkilidir. Bu suretle ilan edilecek askeri güvenlik bölgelerinin sınırları ile yasağın kapsamı, başlangıcı, devam süresi ve bitimi; ilgili makamlar tarafından uygun araçlarla duyurulur. Madde 32/A- (Ek: 13/7/2013-6496/25 md.) Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar nedeniyle, meskûn mahal dışında, can ve mal güvenliğinin korunması bakımından girilmesinde sakınca bulunan yerlerde operasyonun devam ettiği süreyle sınırlı olmak üzere; Cumhurbaşkanı kararı ile askerî veya özel güvenlik bölgesi ilan edilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde vali kararı ile on beş güne kadar özel güvenlik bölgesi ilan edilebilir. [16] Bu suretle ilan edilen güvenlik bölgelerinin sınırları ile yasağın kapsamı, başlangıcı ve bitimi ilgili makamlar tarafından uygun araçlarla duyurulur. Bu bölgelere ilgili makamların izni olmadıkça girilemez. Madde 33 – Bu Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen hususları ve Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirtmek üzere bir yönetmelik düzenlenir. (Değişik ikinci fıkra: 15/8/2017-KHK-694/47 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/44 md.) Bu Yönetmelik Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulur. [17] Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 34 – 1110 Sayılı Askeri Memnu Mıntıkalar Kanunu ile bu Kanunun ek ve tadilleri yürürlükten kaldırılmıştır. Madde 35 – Diğer kanunlarla 1110 sayılı Askeri Memnu Mıntıkalar Kanunu ile ek ve değişikliklerine yapılan atıflar bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır. Geçici Madde 1 – 1110 sayılı Askeri Memnu Mıntıkalar Kanununa göre askeri yasak ve emniyet bölgeleri olarak kabul ve ilan edilmiş bulunan yerler, bu Kanun hükümleri gereğince durum ve nitelikleri yeniden tespit edilinceye kadar eski statülerini muhafaza ederler. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmasına başlanmış projeler hakkında 27 nci maddede yer alan görüş almaya ilişkin hükümler uygulanmaz. Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce inşa edilmiş olup da, 21 inci maddenin (b) bendine göre tespit edilecek emniyet mesafeleri içinde kalan kamu veya özel kuruluş veya kişilere ait ve aynı maddede sayılan tesislerin etrafında, yetkili organlarca belirtilecek esas ve usuller içerisinde maliklerince yangın muhafaza duvarları yapılması zorunludur. Yürürlük: Madde 36 – Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 37 – Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2565 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2565 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2939 27 3/11/1983 3384 21 25/6/1987 4188 21 13/10/1996 5082 7, 9 31/1/2004 5412 5 26/10/2005 5740 21 6/3/2008 5837 23 13/2/2009 6496 32/A 31/7/2013 6719 27/A 17/6/2016 KHK/678 27/A 22/11/2016 KHK/690 3 29/4/2017 KHK/694 21, 33 25/8/2017 7071 27/A 8/3/2018 7077 3 8/3/2018 7078 21, 33 8/3/2018 KHK/700 2, 3, 4, 5, 8, 9, 10, 12, 14, 16, 22, 28, 29, 31, 32/A, 33 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzum üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “Genelkurmay Başkanlığının lüzum göstermesi veya Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin veya İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi kaydıyla Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibareleri “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu bentlerde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 9/10/1996 tarih ve 4188 sayılı Kanunla (b) bendinden sonra gelmek üzere (c) bendi eklenmiş, mevcut (c) bendi (d) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 31/10/2016 tarihli ve 678 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “Türk Silahlı Kuvvetlerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Sahil Güvenlik Komutanlığına” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7071 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [13] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine askeri” ibaresi “Askeri” şeklinde ve “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Genelkurmay Başkanlığı veya İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 67 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “; Genelkurmay Başkanlığı ve ilgili bakanlıkların görüşleri de alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığınca müştereken hazırlanarak Bakanlar Kurulu kararı ile” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,566
5
1
BAZI KAMU GÖREVLİLERİNE NAKDİ TAZMİNAT VERİLMESİ VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2566
18/12/1981
22/12/1981
BAZI KAMU GÖREVLİLERİNE NAKDİ TAZMİNAT VERİLMESİ VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2566 Kabul Tarihi : 18/12/1981 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 22/12/1981 Sayı : 17552 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 81 Madde 1 – 3/11/1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun ile ek ve değişikliklerinin hükümleri; a) Güven ve asayişi ihlal eden eylemler nedeniyle yakalanan gözaltına alınan, tutuklanan veya hükümlü bulunanların muayene ve tedavileri ile görevlendirilen sağlık personelinden, bu görevlerinden dolayı (görevleri sona ermiş olsa bile) öldürülen, engelli hâle gelen veya yaralananlar; b) Kaçakçılığın men, takip ve tahkiki maksadıyla mayınlanmış sahaların temizlenmesinde görev alanlardan, bu görevleri esnasında ölen, engelli hâle gelen veya yaralananlar; Hakkında da uygulanır. [1] Madde 2 – Aynı olay ve durum nedeniyle 2330 sayılı Kanundan yararlanmış olanlara 1 inci maddedeki hüküm ayrıca uygulanmaz. Madde 3 – Bu Kanun hükümleri 26/12/1978 tarihinden geçerli olarak yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 4 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2566 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ Numarası 2566 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 6462 1 3/5/2013 [1] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “sakatlanan” ibareleri “engelli hâle gelen” şeklinde değiştirilmiştir.
2,577
5
1
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2577
6/1/1982
20/1/1982
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2577 Kabul Tarihi : 6/1/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 20/1/1982 Sayı: 17580 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 147 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Kapsam ve nitelik: Madde 1 – 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabidir. 2. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır. İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı: Madde 2 – 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır: a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar. 2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler. [3] 3. (Mülga: 2/7/2018 - KHK-703/185 md.) İdari davaların açılması: Madde 3 – 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/2 md.) İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. 2. Dilekçelerde; a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, [4] b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi, d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, Gösterilir. 3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur. Dilekçelerin verileceği yerler: Madde 4 – Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. [5] Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller: Madde 5 – (Değişik: 10/6/1994-4001/3 md.) 1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir. 2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir. Dilekçe üzerine uygulanacak işlem: Madde 6 – 1. Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına veya 4 ncü maddede yazılı yerlere verilen dilekçelerin harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtları yapılarak kayıt tarih ve sayısı dilekçenin üzerine yazılır. Dava bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılır. 2. Davacılara, kayıt tarih ve sayısını gösteren imzalı ve mühürlü, pulsuz bir alındı kağıdı verilir. 3. 4 ncü maddede yazılı diğer yerlere verilen dilekçeler, en geç üç gün içinde Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlığına taahhütlü olarak gönderilir. Bu yerlerde harç pulları bulunmadığı takdirde bunlara karşılık alınan paraların miktarı ve alındı kağıdının tarih ve sayısı dilekçelere yazılır. 4. (Değişik: 10/6/1994-4001/4 md.) Herhangi bir sebeple harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta ücreti ile dava açılmış olması halinde, otuz gün içinde harcın ve posta ücretinin verilmesi ve tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Harç veya posta ücreti süresi içinde verilmez veya tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur. 5. (Değişik: 10/6/1994-4001/4 md.) Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur. 6. (Değişik: 10/6/1994-4001/4 md.) 4 ve 5 inci fıkralardaki tebligat re'sen genel bütçeden yapılır. Dava açma süresi: Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; Tarihi izleyen günden başlar. 3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar. 4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz. Sürelerle ilgili genel esaslar Madde 8 – 1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. 2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. 3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. Görevli olmayan yerlere başvurma: Madde 9 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/2 md.) Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli (…) [6] yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. 2. Adli (…) 6 yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir. İdari makamların sükutu: Madde 10 – 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5 md.) Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer otuz günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Otuz günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren dört ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, otuz günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. [7] 3. (Mülga: 10/6/1994-4001/5 md.) Üst makamlara başvurma: Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. [8] 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır. 4. (Mülga: 10/6/1994-4001/6 md.) İptal ve tam yargı davaları: Madde 12 – İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır. Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması: Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir. [9] 2. Görevli olmayan adli (…) [10] yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz. Dilekçeler üzerine ilk inceleme: Madde 14 – 1. Dilekçeler Danıştayda Evrak Müdürlüğünce kaydedilir ve Genel Sekreterlikçe görevli dairelere havale olunur. 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/53 md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dilekçeler, evrak bürosunca kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve sayısını gösterir ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir. 3. (Değişik: 5/4/1990-3622/5 md.) Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından: a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, Yönlerinden sırasıyla incelenir. 4. (Değişik: 5/4/1990-3622/5 md.) Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15 inci madde hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır. 3 üncü fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile 5 inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır. 5. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, tebligat işlemi yapılır. 6. Yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15 nci madde hükmü uygulanır. İlk inceleme üzerine verilecek karar: Madde 15 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/6 md.) Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin; a) 3/a bendine göre adli (…) [11] yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine, b) 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine, c) 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine, d) 3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine, e) 3/b bendinde yazılı halde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine, Karar verilir. 2. Dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi, merciine başvurma tarihi olarak kabul edilir. 3. Dilekçelerin 3 ncü maddeye uygun olmamaları dolayısıyla reddi halinde yeni dilekçeler için ayrıca harç alınmaz. 4. (Değişik: 10/6/1994-4001/7 md.) İlk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe red kararları dışında, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabilir. [12] 5. (Ek: 5/4/1990-3622/6 md.) 1 inci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir. Tebligat ve cevap verme: Madde 16 – 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur. 2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir. 3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez. 4. Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. (Ek cümle: 11/4/2013-6459/4 md.) Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir. 5. (Değişik: 10/6/1994-4001/8 md.) Davalara ilişkin işlem dosyalarının aslı veya onaylı örneği idarenin savunması ile birlikte, Danıştay veya ilgili mahkeme başkanlığına gönderilir. 6. (Ek: 2/7/2012-6352/54 md.) Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden itibaren on gün içinde görüşlerini yazılı olarak bildirebilirler. Duruşma: Madde 17 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/7 md.) Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı yirmibeşbin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır. [13] 2. Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır. [14] 3. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir. 4. (Değişik: 5/4/1990-3622/7 md.) 1 ve 2 nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir. 5. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir. Duruşmalara ilişkin esaslar: Madde 18 – 1. Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile, duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır. 2. Duruşmaları başkan yönetir. 3. Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiç biri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır. 4. Danıştayda görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması şarttır. Taraflar dinlendikten sonra savcı yazılı düşüncesini açıklar. Bundan sonra taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir. 5. Duruşmalı işlerde savcılar, keşif, bilirkişi incelemesi veya delil tespiti yapılmasını yahut işlem dosyasının getirtilmesini istedikleri takdirde, bu istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse, işin esası hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler. Duruşmalı işlerde karar verilmesi: Madde 19 – (Değişik birinci cümle: 10/6/1994-4001/9 md.) Duruşma yapıldıktan sonra en geç onbeş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir. Dosyaların incelenmesi: Madde 20 – 1. (Değişik birinci cümle: 18/6/2014-6545/17 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. 2. Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve arakararında bu husus ayrıca belirtilir. 3. Ancak, istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/10 md.) Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez. [15] 4. (Mülga: 10/6/1994-4001/10 md.) 5. (Değişik: 5/4/1990-3622/8 md.) Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu Kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemeler için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazete'de ilan edilecek öncelikli işler gözönünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır. [16] 6. (Ek: 2/7/2012-6352/56 md.) Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri ile idare ve vergi mahkemelerinde heyet halinde görülen davalarda, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine ilişkin ara kararları daire başkanı, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir. [17] İvedi yargılama usulü: Madde 20/A – (Ek: 18/6/2014-6545/18 md.) 1. İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır: a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri. b) Acele kamulaştırma işlemleri. c) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları. d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri. e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar. f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararları. [18] 2. İvedi yargılama usulünde: a) Dava açma süresi otuz gündür. b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz. c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır. d) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. e) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez. f) Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır. g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. h) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen uygulanır. ı) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür. i) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir. j) Temyiz istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır. Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü: Madde 20/B – (Ek: 10/9/2014-6552/96 md.) 1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde: a) Dava açma süresi on gündür. b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz. c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır. ç) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren üç gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla üç gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez. e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır. f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen uygulanır. ğ) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi beş gündür. h) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir. ı) Temyiz istemi en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Karar en geç yedi gün içinde tebliğe çıkarılır. 2. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalarda verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları, söz konusu sınava katılan kişilerin lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır. Askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklara dair hükümler: Madde 20/C - (Ek:24/6/2021-7329/16 md.) 1. Bu madde; Millî Savunma Bakanlığı kadrolarında çalışan kamu görevlileri ile 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu kapsamında askerlik hizmetini yerine getiren yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile erbaş ve erleri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır. (Ek cümle:30/6/2022-7415/8 md.) Bu uyuşmazlıkların çözümünde ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir. 2. Dava dilekçelerinde, 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılanlara ilaveten bu madde kapsamındakilerin sicili, varsa sınıfı ve rütbesi de gösterilir. 3. Dilekçeler ile davalara ilişkin her türlü evrak, 4 üncü maddede belirtilen yerlere ilaveten ilgili idari yargı merciine gönderilmek üzere en yakın amirlere verilebilir. 4. Savaş hâlinde yürütmenin durdurulmasına karar verilemez. 5. Olağanüstü hâller sebebiyle alınan tedbirlerin uygulanmasında görevlendirilenlerin naklen atanmalarına ilişkin iptal davalarında, yürütmenin durdurulmasına karar verilemez. 6. Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemleri hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. Sonradan ibraz olunan belgeler: Madde 21 – Dilekçeler ve savunmalarla birlikte verilmeyen belgeler, bunların vaktinde ibraz edilmelerine imkan bulunmadığına mahkemece kanaat getirilirse, kabul ve diğer tarafa tebliğ edilir. Bu belgeler duruşmada ibraz edilir ve diğer taraf cevabını hemen verebileceğini beyan eder veya cevap vermeye lüzum görmezse, ayrıca tebliğ edilmez. Davaların karara bağlanması: Madde 22 – 1. Konular aydınlandığında meseleler sırasıyla oya konulur ve karara bağlanır. 2. 15 nci maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama usullerine ilişkin meselelerde azınlıkta kalanlar işin esası hakkında da oylarını kullanırlar. Azınlıkta kalanların görüşleri, kararların altına yazılır. Tutanaklar: Madde 23 – Her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin, Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanır ve dosyalarında saklanır. Kararlarda bulunacak hususlar: Madde 24 – Kararlarda: a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları yahut unvanları ve adresleri, b) Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti, c) (Değişik: 10/6/1994-4001/11 md.) Danıştayda görülen davalarda tetkik hakimi ve savcının ad ve soyadları ile düşünceleri, d) Duruşmalı davalarda duruşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hazır bulunan taraflar ve vekil veya temsilcilerinin ad ve soyadları, e) Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm: tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı, f) Yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiği, g) Kararın tarihi ve oybirliği ile mi, oyçokluğu ile mi verildiği, h) Kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oyları, ı) Kararı veren dairenin veya mahkemenin adı ve dosyanın esas ve karar numarası, Belirtilir. (Ek cümle: 8/7/2021-7331/4 md.) Kararlar, verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılır ve imzalanır. Kararların saklanması ve tebliği: Madde 25 – Kararın mahkeme başkanı ve üyeleri veya hakimi tarafından imzalı asıllarından biri, karar dosyasına, diğeri de dava dosyasına konur; mahkeme mührü ve başkan yahut hakim, Danıştayda daire veya kurul başkanı veya görevlendireceği bir üye imzasıyla tasdikli birer örneği de taraflara tebliğ edilir. Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik: Madde 26 – 1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2 Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir. 3. (Değişik: 5/4/1990-3622/9 md.) Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. 4. (Değişik: 5/4/1990-3622/9 md.) Dosyaların işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar diğer tarafa tebliğ edilir. Yürütmenin durdurulması [19] Madde 27 – (Değişik: 10/6/1994-4001/12 md.) 1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/57 md.) Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. (Ek cümle: 21/2/2014-6526/17 md.) Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun ve ya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez. [20] 3. (Ek: 2/7/2012-6352/57 md.) Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir. 4. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir. (Ek cümle: 19/1/2022-7351/2 md.) (İptal cümle:Anayasa Mahkemesi’nin 1/6/2022 tarihli ve E.: 2022/14, K.: 2022/70 sayılı Kararı ile.) 5. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir. 6. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz. 7. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine (…) [21] kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. 8. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır. 9. (Ek: 2/7/2012-6352/57 md.) Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeş gün içinde yazılır ve imzalanır. 10. (Ek: 2/7/2012-6352/57 md.) Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz. Kararların sonuçları: [22] Madde 28 – 1. (Değişik:10/6/1994-4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/7/2013 tarihli ve E.: 2012/107 K.: 2013/90 sayılı Kararı ile.) (…) (Ek cümleler: 21/2/2014-6526/18 md.; Değişik üçüncü ve dördüncü cümleler: 10/9/2014-6552/97 md.; İptal üçüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 25/11/2015 tarihli ve E.: 2014/86, K.: 2015/109 sayılı Kararı ile.) (…) 22 (İptal dördüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 25/11/2015 tarihli ve E.: 2014/86, K.: 2015/109 sayılı Kararı ile.) (Ek cümle: 10/9/2014-6552/97 md.) (…) 22 ancak disiplin hükümleri saklıdır. 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/58 md.) Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. 3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. 4. (Değişik: 21/2/2014-6526/18 md.) Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir. 5. Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir. 6. (Değişik: 2/7/2012-6352/58 md.) Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için faiz işlemez. Açıklama: Madde 29 – 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her biri kararın açıklanmasını veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir. 2. Açıklama dilekçeleri karşı taraf sayısından bir nüsha fazla verilir. 3. Kararı vermiş olan daire veya mahkeme işi inceler ve gerek görürse dilekçenin bir örneğini, belirleyeceği süre içinde cevap vermek üzere, karşı tarafa tebliğ eder, cevap iki nüsha olarak verilir. Bunlardan biri, açıklama veya aykırılığın kaldırılmasını isteyen tarafa gönderilir. 4. Görevli daire veya mahkemenin bu husustaki kararı, taraflara tebliğ olunur. 5. Açıklama veya aykırılığın kaldırılması, kararın yerine getirilmesine kadar istenebilir. Yanlışlıkların düzeltilmesi: Madde 30 – 1. İki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi de istenebilir. 2. 29 uncu maddenin son fıkrası dışında kalan hükümleri, bu istekler hakkında da uygulanır. 3. Yanlışlıkların düzeltilmesine karar verilirse, düzeltme ilamın altına yazılır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller: Madde 31 – 1. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 5/4/1990-3622/11 md.; Değişik:10/6/1994-4001/14 md.) Ancak, davanın ihbarı (…) [23] Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/22 md.) Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bilirkişiler hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. [24] [25] [26] 2. Bu Kanun ve yukarıdaki fıkra uyarınca Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunulan haller saklı kalmak üzere, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. İKİNCİ BÖLÜM İdari Davalarda Yetki ve Bağlantı ile Görevsizlik ve Yetkisizlik Hallerinde Yapılacak İşlemler İdari davalarda genel yetki: Madde 32 – 1. Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. 2. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir. (Mülga ikinci cümle: 10/6/1994-4001/15 md.) (…) Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki: Madde 33 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/12 md.) Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir. 2. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. 3. (Değişik: 5/4/1990-3622/12 md.) Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir. 4 . (Ek: 2/7/2012-6352/60 md.) Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, hâkim ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettiş hal kâğıtlarına karşı açacakları ve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu yer idare mahkemesidir. Taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetki: [27] Madde 34 – (Değişik: 10/6/1994-4001/16 md.) 1. İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir. 2. Köy, belediye ve özel idareleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasına ilişkin davalarla sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, mülki idari birimin, köy, belediye veya mahallenin bulunduğu yahut yeni bağlandığı yer idare mahkemesidir. Taşınır mallara ilişkin davalarda yetki: Madde 35 – (Değişik: 5/4/1990-3622/13 md.) Taşınır mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınır malın bulunduğu yer idare mahkemesidir. Tam yargı davalarında yetki: Madde 36 – İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme, sırasıyla: a) Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili, b) Zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer, c) Diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer. İdari mahkemesidir. Vergi uyuşmazlıklarında yetki: [28] Madde 37 – Bu Kanununa göre vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme: a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen, b) (Ek: 10/6/1994-4001/17 md.) Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren, c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Kanunun uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen, d) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan, Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir. Bağlantılı davalar: [29] Madde 38 – 1. (Ek: 10/6/1994-4001/18 md.) Aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davalar bağlantılı davalardır. 2. İdare mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştaya veya birden fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmış bulunan davalarda bağlantının varlığına taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verilir. 3. Bağlantılı davalardan birinin Danıştayda bulunması halinde dava dosyası Danıştaya gönderilir. 4. Bağlantılı davalar, değişik bölge idare mahkemesinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar Danıştaya gönderilir. 5. Bağlantılı davalar aynı bölge idare mahkemesinin yargı çerçevesindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar o yer bölge idare mahkemesine gönderilir. Bağlantının Danıştayca incelenmesi: Madde 39 – 1. Danıştayın dava konusu uyuşmazlığı incelemeye yetkili dairesi, bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle inceler ve karar verir. 2. Danıştay bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde: a) (Değişik: 5/4/1990-3622/14 md.) Davalardan biri Danıştayda açılmış ve çözümlenmesi Danıştayın görevine dahil bir uyuşmazlıkla ilgili ise, davaların tümü Danıştayda görülür ve durum ilgili mahkemelere ve taraflara bildirilir. b) Davaların çözümlenmesi, ayrı bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki idare veya vergi mahkemelerinin görevlerine giren uyuşmazlıklarla ilgili ise Danıştayın ilgili dairesi yetkili mahkemeyi kararında belirtir ve dosyaları bu mahkemeye göndererek diğer mahkemeye veya mahkemelere durumu bildirir. Yetkili mahkeme de durumu ilgililere duyurur. c) (Değişik: 10/6/1994-4001/19 md.) Danıştayca verilen karar bağlantı bulunmadığı yolunda ise, dosyalar İlgili mahkemelere geri gönderilir. Bağlantının Bölge İdare Mahkemesince incelenmesi: Madde 40 – 1.Bölge idare mahkemesi bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle inceler ve kararını verir. Bölge idare mahkemesince verilen karar, bağlantının bulunduğu yolunda ise, yetkili mahkeme kararda belirtilmek suretiyle dosyalar yetkili mahkemeye gönderilir. Durum ayrıca diğer mahkemeye de duyurulur. Yetkili kılınan mahkeme durumu ilgililere bildirir. 2. Bölge idare mahkemesince verilen karar bağlantı olmadığı yolunda ise, dosyalar ilgili mahkemelere geri gönderilir. Bağlantının mahkemelerce kabul edilmemesi: Madde 41 – Bağlantı iddiaları mahkemelerce kabul edilmediği takdirde, bu hususta verilen ara kararı taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde, aynı yargı çevresindeki mahkemeler için o yer bölge idare mahkemesine, 38 nci maddenin 2 ve 3 ncü fıkrasındaki durumlarla ilgili davalar için Danıştaya başvuruda bulunabilirler. Başvuru üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştay görevli dairesince durum, yukarıdaki maddelerde yazılı usullere göre incelenerek karara bağlanır. Bağlantılı davalarla ilgili diğer esaslar: Madde 42 – 1. Bağlantının varlığı yolunda idare ve vergi mahkemelerince veya bu konuda yapılacak itiraz üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştayca bağlantı hakkında karar verilinceye kadar usuli işlemler durur. 2. Bağlantıya ilişkin işlemler sonuçlandırıldıktan sonra bu davalara bakmakla yetkili kılınan mahkeme veya Danıştay, davalara bırakıldığı yerden devam eder. 3. Bağlantının bulunup bulunmadığı yolundaki bölge idare mahkemesi ve Danıştay kararları kesindir. Görevsizlik ve yetkisizlik hallerinde yapılacak işlem: Madde 43 – 1. İdare ve vergi mahkemeleri, idari yargının görev alanına giren bir davada görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verirlerse dosyayı Danıştaya veya görevli ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderirler. a) Görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda Danıştay, davayı görevi içinde görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir. b) Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğü takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare mahkemesince, aksi halde Danıştayca çözümlenir. 2. Görev ve yetki uyuşmazlıklarında Danıştay ve bölge idare mahkemesince verilen kararlar ilgili mahkemelere bildirilir ve bu husus taraflara tebliğ olunur. 3. Danıştay ve bölge idare mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararlar kesindir. 4. Bu madde hükümleri gereğince verilen kararlar ile görevli ve yetkili kılınan mahkemeye yeniden dava açılması halinde harç alınmaz. 5. (Mülga: 5/4/1990-3622/27 md.) Merci tayini: Madde 44 – 1. Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hallerde dava dosyaları, tarafların veya mahkemelerin istemi üzerine merci tayini için: a) Uyuşmazlığın aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler arasında çıkması halinde, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, b) Sair hallerde Danıştaya, Gönderilir. 2. Danıştay ve bölge idare mahkemesi görevli ve yetkili mahkemeyi kararlaştırır. 3. Danıştay ve bölge idare mahkemesinin bu konuda vereceği kararlar kesindir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kararlara Karşı Başvuru Yolları İstinaf: [30] Madde 45 – (Değişik: 18/6/2014-6545/19 md.) 1. İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. (Değişik cümle:28/7/2024-7524/52 md.) Ancak, konusu otuz bir bin Türk lirasını geçmeyen; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. [31] 2. İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir. (Ek cümle:28/7/2024-7524/52 md.) Bölge idare mahkemesinin 48 inci maddenin yedinci fıkrası uyarınca verdiği kararlara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. [32] 3. Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir. 4. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir. 5. Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir. 6. Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. (Ek cümle: 20/7/2017-7035/6 md.) Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır. [33] 7. İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz. 8. İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz. Temyiz: Madde 46 – (Değişik: 18/6/2014-6545/20 md.) Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: [34] a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları. b) (İptal bent: Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 tarihli ve E.:2023/36 K.:2023/142 sayılı Kararı ile) (Yeniden Düzenleme:28/7/2024-7524/53 md.) Konusu dokuz yüz yirmi bin Türk lirasını aşan; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar. c) (Ek:28/7/2024-7524/53 md.) Konusu iki yüz yetmiş bin Türk lirasını aşıp dokuz yüz yirmi bin Türk lirasını aşmayan; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan ve istinaf kanun yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar. d) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları. e) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları. f) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları. g) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar. h) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar. ı) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar. i) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar. j) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar. k) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar. l) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar. m) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar. n) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar. Temyiz edilemeyecek kararlar: Madde 47 – (Mülga: 18/6/2014-6545/103 md.) Temyiz dilekçesi: Madde 48 – (Değişik: 5/4/1990-3622/17 md.) 1. Temyiz istemleri Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılır. 2. Temyiz dilekçelerinin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmesi gereklidir, düzenlenmemiş ise eksikliklerin onbeş gün içinde tamamlatılması hususu, kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesince ilgiliye tebliğ olunur. Bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya bölge idare mahkemesince karar verilir. [35] 3. Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren bölge idare mahkemesine, Danıştaya veya 4 üncü maddede belirtilen mercilere verilir ve kararı veren bölge idare mahkemesi veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. Cevap veren, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabilir. Bu takdirde bu dilekçeler temyiz dilekçesi yerine geçer. [36] 4. (Değişik:10/6/1994-4001/21 md.) Kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya Kurula gönderir. [37] 5. Yürütmenin durdurulması isteği bulunan temyiz dilekçeleri, karşı tarafa tebliğ edilmeden dosya ile birlikte, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmek üzere kararı veren bölge idare mahkemesince Danıştay Başkanlığına, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, görevli dairece konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderilir. Danıştayda görevli daire veya kurul tarafından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verildikten sonra tebligat bu daire veya kurulca yapılarak dosya tekemmül ettirilir. [38] 6. Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. [39] 7. (Ek: 10/6/1994-4001/21md.; Değişik: 18/6/2014-6545/21 md.) Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir. [40] Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar: [41] Madde 49 – (Değişik: 18/6/2014-6545/22 md.) 1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar. 2. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması, sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar. 3. Kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir. 4. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. 5. Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim aynı davanın temyiz incelemesinde görev alamaz. Temyizen verilen karar üzerine yapılacak işlem: Madde 50 – (Değişik: 18/6/2014-6545/23 md.) 1. Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte kararı veren mercie gönderilir. (Ek cümle: 20/7/2017-7035/7 md.) Ancak Danıştay ilgili dairesinin onamaya ilişkin kararları, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge idare mahkemesine gönderilir. Bu kararlar, dosyanın geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde taraflara tebliğe çıkarılır. [42] 2. Temyiz incelemesi sonucunda verilen bozma kararı üzerine ilgili merci, dosyayı öncelikle inceler ve varsa gerekli tahkik işlemlerini tamamlayarak yeniden karar verir. 3. Bölge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir. 4. Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır. 5. Bölge idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının temyizi hâlinde, talep, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur. Kanun yararına temyiz: [43] [44] Madde 51 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/20 md.) İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. 2. (Değişik: 5/4/1990-3622/20 md.) Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. 3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır. Temyiz veya istinaf istemlerinde yürütmenin durdurulması: [45] [46] Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/21 md.) Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/22 md.) Davanın reddine ilişkin kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27 nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır. 2. İptal davalarında teminat istenmeyebilir. 3. İdareden ve adli yardımdan yararlananlardan teminat alınmaz. 4. (Ek: 20/7/2017-7035/8 md.) Temyiz ve istinaf incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesindir. 5. Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur. Yargılamanın yenilenmesi: Madde 53 – 1. (Değişik birinci cümle: 5/4/1990-3622/22 md.) Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir. a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması, c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması, d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi, e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması, f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması, g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması, h) (Değişik: 10/6/1994-4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması. ı) (Ek: 15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması (Ek ibare: 25/7/2018 – 7145/4 md.) veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. 2. Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır. 3. (Değişik birinci cümle: 15/7/2003-4928/6 md.) Yargılamanın yenilenmesi süresi, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür. Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır. [47] Kararın düzeltilmesi: Madde 54 – (Mülga: 18/6/2014-6545/103 md.) Yargılamanın yenilenmesi usulü: [48] Madde 55 – 1. İsteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş ise karar bu daire veya mahkemece verilir. 2. Karşı tarafın savunması alındıktan sonra istekler incelenir ve kanunda yazılı sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verilir. 3. (Değişik: 10/6/1994-4001/25 md.) Yargılamanın yenilenmesi (…) 48 istemleri, kanunda yazılı sebeplere dayanmıyor ise, istemin reddine karar verilir. 4. Yargılamanın yenilenmesi (…) 48 istemlerinde duruşma yapılması, görevli daire veya mahkemenin kararına bağlıdır. 5. Bu madde ile 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde (…) 48 bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Danıştayda çekinme ve ret: Madde 56 – 1. Davaya bakmakta olan dava dairesi başkan ve üyelerinin çekinme veya reddi halinde, bunlar hariç tutulmak suretiyle, o daire kurulu tamamlanarak, bu husus incelenir, çekinme veya ret istemi yerinde görülürse işin esası hakkında da bu kurulca karar verilir. 2. Çekinen veya reddedilenler ikiden fazla ise bu husustaki istem, idari dava dairesi başkan ve üyeleri için İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi başkan ve üyeleri için Vergi Dava Daireleri Kurulunda incelenir. Çekinen veya reddedilen başkan ve üyeler bu kurullara katılamazlar. Üye noksanı diğer dava dairelerinden tamamlanır. Bu kurullarca çekinme veya ret istemi kabul edildiği takdirde davanın esası hakkında da bu kurullarca karar verilir. 3. İdari Dava Daireleri Kurulu ile Vergi Dava Daireleri Kurulu başkan ve üyelerinden bir kısmının davaya bakmaktan çekinmesi veya reddi halinde noksan üyelikler diğer dava dairelerinden tamamlanır. 4. İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının toplanmasına engel olacak sayıda ret istemlerinde bulunulamaz ve çekinilemez. 5. Danıştay Tetkik hakimleri ve savcıları sebeplerini bildirerek çekinebilecekleri gibi taraflarca da reddedilebilirler. Bunlar hakkındaki çekinme veya ret istemleri davaya bakmakla görevli daire tarafından incelenerek karara bağlanır. Mahkemelerde çekinme ve ret: Madde 57 – 1. Tek hakimle görülen davalarda hakimin reddi istemi, reddedilen hakimin katılmadığı idare veya vergi mahkemesince incelenir. 2. İtiraz üzerine veya doğrudan davaya bakmakta olan bölge idare mahkemesi ile idare ve vergi mahkemesi başkan ve üyelerinin reddi istemi, reddedilen başkan ve üyenin katılmadığı bölge idare, idare ve vergi mahkemesince incelenir. 3. İdare ve vergi mahkemelerinde reddedilen başkan ve üye birden çok ise istem bölge idare mahkemesince incelenir. Bölge idare mahkemelerinde reddedilen başkan veya üye birden çok ise istem Danıştayca incelenir. 4. Danıştayca ve bu mahkemelerce ret istemleri yerinde görülürse işin esası hakkında da karar verilir. 5. Davaya bakmaktan çekinme halinde diğer bir hakimin görevlendirilmesi ile mahkemenin noksan üyesinin tamamlanması veya görevli mahkemenin belirlenmesinde yukarıdaki hükümler uygulanır. İdari davalarda delillerin tespiti: Madde 58 – 1. Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin delillerin tespitini ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden isteyebilirler. 2. Davaya bakan Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği gibi, tespitin mahalli idari veya adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar verebilir. 3. Delillerin tespiti istemi, ivedilikle karara bağlanır. Yol giderleri, tazminat ve gündelikler: Madde 59 – 1. Danıştay meslek mensupları ile Danıştayda görevli idari yargı hakim ve savcılarından keşif, bilirkişi incelemesi veya delillerin tespiti için görevlendirilenlere gerçek yol giderleri ile görevde geçen günler için net aylık tutarlarının otuzda biri oranında gündelik verilir. Bu gündelikler, zorunlu giderleri karşılamazsa, aradaki fark belgelere dayalı olmak şartı ile ayrıca ödenir. Ancak, bu suretle yapılacak ödemeler, gündeliklerin yüzde ellisini geçemez. 2. (Değişik: 10/6/1994-4001/26 md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri hakimleri ile diğer görevlilerin yol giderleri ve tazminatları hakkında 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip edenlere Yol Giderleri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Tebliğ işleri ve ücretler: Madde 60 – (Değişik: 5/4/1990-3622/24 md.) Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işleri, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu suretle yapılacak tebliğlere ait ücretler ilgililer tarafından peşin olarak ödenir. Çalışmaya ara verme: Madde 61 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/25 md.) (Değişik birinci cümle: 8/8/2011-KHK-650/11 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme birinci cümle: 27/6/2013-6494/18 md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62 nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler. [49] 2. (Değişik: 1/7/2016-6723/14 md.) Çalışmaya ara verme süresi içinde; bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, birden fazla idari yargı mercii olan yerlerde idare veya vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeteri kadar hâkimin katıldığı bir nöbetçi mahkeme kurulur. Bölge idare mahkemeleri için ise bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, tüm daire başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeterli sayıda nöbetçi daire kurulur. 3. (Değişik: 10/6/1994-4001/27 md.) Çalışmaya ara vermeden yararlanamayanlar ve nöbetçi kalanların yıllık izin hakları saklıdır. Nöbetçi mahkemenin görevleri: Madde 62 – Nöbetçi mahkeme çalışmaya ara verme süresi içinde aşağıda yazılı işleri görür: a) Yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ait işler, b) Kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler. Kaldırılan hükümler: Madde 63 – Vergi Usul Kanununun Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin 379 ila 412 nci madde hükümleri, bu Kanunla kurulan vergi mahkemelerinin göreve başladıkları tarihte yürürlükten kalkar. Parasal sınırların artırılması: [50] Ek Madde 1 – (Ek: 5/4/1990-3622/26 md.; Değişik : 8/6/2000-4577/9 md.) (Değişik:28/7/2024-7524/54 md.) 1. Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. 2. (Değişik:4/6/2025-7550/7 md.) 17 nci madde uyarınca duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile 45 inci ve 46 ncı maddeler uyarınca istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınır. Ek Madde 2 – (Ek: 5/4/1990-3622/26 md.) Belediyeler ile il özel idarelerinin seçilmiş organlarının organlık sıfatlarını kaybetmelerine ilişkin olarak yetkili mercilerden Danıştaya gönderilen dosyalar; belediye başkanlarının düşmesi istemine dair ise belediye başkanlarının, belediye meclislerinin veya il genel meclislerinin feshi istemine ilişkin ise meclis başkanvekilinin savunması onbeş gün içinde alındıktan sonra veya bu süre içerisinde savunma verilmediği takdirde sürenin bittiği tarihte tekemmül etmiş sayılır ve kanunlarda gösterilen karar süreleri bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Karar dosya üzerinden verilir. Bu kararlara karşı tebliğini izleyen günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. Ek Madde 3 – (Ek: 5/4/1990-3622/26 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 1/10/1991 tarih ve E. 1990/40, K. 1991/33 sayılı kararıyla) Geçici Madde 1 – Bu Kanunun uygulanmasında, 27/10/1980 tarih ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. Geçici Madde 2 – Yeni Anayasa yürürlüğe girinceye ve Sayıştayla ilgili yasal bir düzenleme yapılıncaya kadar, Sayıştayın yargı kararlarına karşı açılan davalar, idari yargı mercilerinin denetimi dışındadır. Geçici Madde 3 – (Ek: 23/7/1995-4124/1 md.; Mülga: 14/7/2004-5219/11 md.) Geçici Madde 4 – (Ek: 8/6/2000-4577/11 md.) Bu Kanunun 45 inci maddesinin değişik (1) numaralı fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihaî kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz edilebilir. Geçici Madde 5 – (Ek: 15/7/2003-4928/7 md.) (İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 20/5/2010 tarihli ve E.: 2009/34, K.: 2010/72 sayılı Kararı ile.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmiş olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ilişkin yargılamanın yenilenmesi istemleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 6 – (Ek: 2/7/2012-6352/62 md.) 1. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde evrak büroları oluşturuluncaya kadar dilekçeler mahkeme başkanı veya hâkim tarafından havale edilmeye devam olunur. 2. Bu Kanunun 45 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihaî kararlardan, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz edilebilir. Geçici Madde 7 – (Ek: 11/4/2013-6459/5 md.) 1. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır. Geçici Madde 8 – (Ek: 18/6/2014-6545/27 md.) 1. İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır. [51] 2. Bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçme tarihine kadar idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara yapılan itirazlarda bu Kanunla düzenlenen istinaf kanun yolu için öngörülen harçlar alınır. 3. (Ek: 27/3/2015-6637/19 md.) İvedi yargılama usulüne ilişkin olmak üzere, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra on beş gün içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı için temyiz talebi reddedilen kararlara karşı, bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden itibaren on beş gün, bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce aynı gerekçeyle temyiz talebi reddedilmekle birlikte bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen kararlara karşı da bu kararların tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde yeniden temyiz yoluna başvurulabilir. Geçici Madde 9 – (Ek: 21/3/2018-7103/23 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru derdest olanlar, bu tarihten itibaren üç ay içinde Ankara idare mahkemelerinden yargılamanın yenilenmesini isteyebilirler. Bu süre içinde istemde bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde de istemde bulunabilirler. Süresinde istemde bulunulması halinde yargılama yeniden yapılarak karar verilir. Geçici Madde 10 – (Ek:8/7/2021-7331/5 md.) 1. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 10 uncu, 11 inci ve 13 üncü maddeler uyarınca idareye yapılmış başvurular bakımından, belirtilen maddelerde bu Kanunla yapılan değişikliklerden önceki süreler uygulanır. Geçici Madde 11 - (Ek:7/11/2023-7471/2 md.) 1. 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, bu depremlerin ve akabinde meydana gelen depremlerin etkisiyle oluşan hasarlarla bağlantılı olması kaydıyla, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında aşağıdaki hükümler uygulanır: a) On gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır. b) Savunma verme süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Savunma dilekçesinde bina askı koduna yer verilir. c) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemez. ç) Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hâllerde, dosyanın tekemmülünden itibaren on beş gün içinde keşif yapılır. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk bulunan hâllerde keşif ve bilirkişi incelemesi, ilk incelemeyi müteakiben de yapılabilir. Bilirkişi raporları on beş gün içinde mahkemeye teslim edilir. Bilirkişilere ve bilirkişi raporlarına, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. d) Duruşma yapılması, tarafların istemine ve mahkemenin kararına bağlıdır. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az on beş gün önce taraflara gönderilir. e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hâllerde bunların tamamlanmasından itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır. f) Elektronik tebligat adresi bulunmayan taraflara keşif ve duruşma günü, öncelikle 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7 nci maddesine göre yapılır. g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. h) İstinaf dilekçeleri on gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. ı) İstinaf dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür. i) İstinaf istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. İstinaf incelemesi aşamasında, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri on beş gün içinde yerine getirir. j) Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki iptal davaları birlikte görülemez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, birlikte açılmış olan iptal ve tam yargı davaları ayrılır ve bu davalar bulunduğu aşamadan itibaren görülmeye devam olunur. k) Bu maddede süre öngörülmeyen hâllerde her türlü iş ve işlemler ivedilikle sonuçlandırılır. 2. Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır. 3. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar hakkında da bu madde hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren uygulanır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış olan savunma, bilirkişi raporuna itiraz, istinaf kanun yoluna başvuru ve istinaf dilekçesine cevap verme süreleri bakımından genel hükümler uygulanır. Yürürlük: Madde 64 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 65 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 6/1/1982 TARİHLİ VE 2577 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1 – 5/4/1990 tarihli ve 3622 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde – a) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında değişiklik yapan hükmündeki bir yıllık süre, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. b) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 33 ve 35 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu maddelere göre açılmış olan davalar, aynı mahkemece sonuçlandırılır. c) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46 ncı maddesinin 2 nci fıkrasındaki temyiz süresinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara karşı yapılacak temyiz istemleri hakkında uygulanır. d) Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, verdiği nihai kararlara karşı temyiz isteminde bulunulabilir. Ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemesi olarak verilen kararlara karşı yapılmış veya yapılacak karar düzeltme istemleri, ilgili dairede incelenerek sonuçlandırılır. 2 – 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun geçici maddeleri: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 28 inci maddesinin 1 ve 4 üncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra verilecek kararlar hakkında uygulanır. Geçici Madde 2 – (İptal: Ana. Mah.nin 21/9/1995 gün ve E.1995/46, K.1995/49 sayılı Kararı ile.) 2577 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2577 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3622 9, 14, 15, 17, 20, 26, 31, 33, 35, 39, 43, 48, 51, 52, 53, 60, 61, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3 10/4/1990 4001 2, 3, 5, 6, 10, 11, 15, 16, 19, 20, 24, 27, 28, 31, 32, 34, 37, 38, 39, 48, 52, 53, 55, 59, 61 18/6/1994 4124 Geçici Madde 3 26/7/1995 4492 2 21/12/1999 4577 2, 16, 63, Geçici Madde 4 15/6/2000 4928 53, Geçici Madde 5 19/7/2003 5219 61, Geçici Madde 3 1/1/2005 KHK/650 61 1/1/2012 6352 3, 4, 14, 16, 17, 20, 27, 28, 31, 33, 45, Geçici Madde 6 5/7/2012 6459 16, Geçici Madde 7 30/4/2013 Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı 61 inci maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) 6494 61 7/7/2013 Anayasa Mahkemesinin 10/7/2013 tarihli ve E.: 2012/107, K.: 2013/90 sayılı Kararı 28 22/11/2013 6526 27, 28 6/3/2014 6545 15, 17, 20, 20/A, 45, 46, 48, 47, 49, 50, 51, 52, 54, 55, Ek Madde 1, Geçici Madde 8 28/6/2014 6552 20/B, 28 11/9/2014 Anayasa Mahkemesinin 2/10/2014 tarihli ve E.: 2014/149, K.: 2014/14 sayılı Kararı (Yürürlüğü Durdurma) 28 9/10/2014 Anayasa Mahkemesinin 2/10/2014 tarihli ve E.: 2014/149, K.: 2014/151 sayılı Kararı 28 1/1/2015 6637 Geçici Madde 8 7/4/2015 Anayasa Mahkemesinin 25/11/2015 tarihli ve E.: 2014/86, K.: 2015/109 sayılı Kararı 28 8/1/2016 6723 27, 61 23/7/2016 6754 31 24/11/2016 7035 20, 45, 50, 52 5/8/2017 7103 Geçici Madde 9 27/3/2018 KHK/703 2, 9, 13, 15, 20, 20/A, 27 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7145 53 31/7/2018 7188 31 24/10/2019 7251 31 28/07/2020 7329 20/C 30/6/2021 7331 10, 11, 13, 24, Geçici Madde 10 14/7/2021 7351 27 22/1/2022 Anayasa Mahkemesi’nin 1/6/2022 tarihli ve E.: 2022/14, K.: 2022/70 sayılı Kararı 27 7/7/2022 Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı Kararı 45, 48 17/8/2022 Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 Tarihli ve E: 2023/36 K: 2023/142 Sayılı Kararı 46 Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (13/7/2024) 7471 Geçici Madde 11 9/11/2023 Anayasa Mahkemesinin 26/10/2023 tarihli ve E.:2023/81; K.:2023/184 sayılı Kararı 45, Ek Madde 1 Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/9/2024) 7524 45, 46, Ek Madde 1 2/8/2024 7550 Ek Madde 1 4/6/2025 Anayasa Mahkemesinin 27/3/2025 tarihli ve E.: 2024/189; K.: 2025/83 sayılı Kararı 45 26/6/2025 [1] Bu kanunda geçen "Devlet Başkanı" deyimi, 11/1/1983 tarih ve 2779 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince "Cumhurbaşkanı" olarak düzeltilmiştir. [2] Bu Kanunda geçen "İdari Dava Daireleri Genel Kurulu" ibareleri, "İdari Dava Daireleri Kurulu"; "Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu" ibareleri, "Vergi Dava Daireleri Kurulu" olarak 2/6/2004 tarihli ve 5183 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “kanunlarda” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde” ibaresi eklenmiştir. [4] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 51 inci maddesi ile bu bendin sonuna “ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,” ibaresi eklenmiştir. [5] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 52 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “bulunmayan yerlerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın” ibaresi eklenmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve askeri” ibaresi ve ikinci fıkrasında yer alan “veya askeri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [7] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkranın birinci ve üçüncü cümlelerinde yer alan “Altmış” ibareleri “Otuz” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde, beşinci cümlesinde yer alan “altı” ibaresi “dört” şeklinde ve altıncı cümlesinde yer alan “altmış günlük” ibaresi “otuz günlük” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Altmış” ibaresi “Otuz” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ve askeri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu bentte yer alan “ve askeri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [12] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kararın düzeltilmesi veya temyiz yoluna; tek hâkim kararına karşı ise itiraz yoluna” ibaresi “ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 55 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “birmilyar lirayı” ibareleri “yirmibeşbin Türk Lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “itirazlarda” ibaresi “istinaflarda” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Başbakan veya ilgili” ibaresi “Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya” şeklinde değiştirilmiştir. [16] Bu fıkrada yer alan "...Başkanlık Kurulunca" ibaresi, 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle “Başkanlar Kurulunca” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İdare” ibaresi “Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri ile idare” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya “ara kararları” ibaresinden sonra gelmek üzere “daire başkanı” ibaresi eklenmiştir. [18] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 57 nci maddesi ile bu maddeye (2) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere (3) numaralı fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. [20] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ilgili kanun” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” ibaresi eklenmiştir. [21] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [22] Bu maddenin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinin “23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen unvanları taşıyan görevler ile farklı atama usullerine tabi olsalar dâhi daire başkanı ve üstü görevlere, sivil memurlar hariç kolluk teşkilatlarının kadrolarına; açıktan, naklen veya vekâleten yapılan atama ve bu görevlerden alınma, bu görevlerle ilgili yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleri hakkında verilen mahkeme kararlarının gereği, ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle iki yıl içinde yerine getirilir.” bölümü, aynı fıkranın dördüncü cümlesi ve son cümlesinin “Bu fıkranın üçüncü cümlesinde belirtilen işlemlerle ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi ceza soruşturması ve kovuşturmasına konu edilemez;” bölümü; 1/1/2015 tarihli ve 29223 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2/10/2014 tarihli ve E.: 2014/149, K.: 2014/151 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [23] 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve bilirkişi seçimi” ibaresi metinden çıkarılmıştır. [24] 2/7/2012 tarihli 6352 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile bu fıkrada yer alan “işlemlerde” ibaresi “işlemler ile elektronik işlemlerde” şeklinde değiştirilmiştir. [25] 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “işlemler ile elektronik işlemlerde” ibaresi “işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında” şeklinde değiştirilmiştir. [26] 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 52 nci maddesiyle, bu fıkraya “tarafların vekilleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi,” ibaresi eklenmiştir. [27] Bu madde başlığı, 10/6/1994 tarih ve 4001 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [28] 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu maddeye (b) bendi eklenmiş olup mevcut (b) ve (c) bentleri, (c) ve (d) olarak teselsül ettirilmiştir. [29] 10/6/1994 tarih ve 4001 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddeye (1) numaralı fıkra eklenmiş olup mevcut (1), (2), (3) ve (4) olan fıkra numaraları, (2), (3), (4) ve (5) olarak teselsül ettirilmiştir. [30] Bu madde başlığı “İtiraz:” iken, 18/4/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [31] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “aksine hüküm bulunsa” ibaresi “farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa” şeklinde değiştirilmiştir. [32] Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı Kararı ile bu fıkranın birinci cümlesi “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal edilmiştir. [33] Anayasa Mahkemesinin 27/3/2025 tarihli ve E.: 2024/189; K.: 2025/83 sayılı Kararı ile bu fıkranın birinci cümlesi "istinaf başvurusunun kısmen veya tümden kabulü hali" yönünden iptal edilmiştir. [34] 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi ile bu fıkraya (b) bendinden sonra gelmek üzere bent eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir. [35] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkemece” ibareleri “bölge idare mahkemesince” şeklinde değiştirilmiştir. [36] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkemeye” ibaresi “bölge idare mahkemesine”, “mahkeme” ibaresi “bölge idare mahkemesi” şeklinde değiştirilmiştir. [37] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge idare mahkemesi” şeklinde değiştirilmiştir. [38] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkemece” ibaresi “bölge idare mahkemesince” şeklinde değiştirilmiştir. [39] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “mahkeme veya Danıştay daire başkanı” ibaresi “merci” ve “onbeş” ibaresi “yedi” şeklinde; ikinci cümlesinde yer alan “mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi” ibaresi “ilgili merci” şeklinde; üçüncü cümlesinde yer alan “mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi” ibaresi “merci” şeklinde; dördüncü cümlesinde yer alan “Mahkemenin veya Danıştay dairesinin” ibaresi “İlgili merciin” şeklinde değiştirilmiş aynı fıkranın üçüncü cümlesinde yer alan “yapılması” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kesin bir karar hakkında olması” ibaresi eklenmiştir. [40] Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “ve 6 ncı” ibaresi, “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal edilmiştir. [41] Bu madde başlığı “Kararın bozulması:” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [42] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “karar” ibaresi “kararlar” şeklinde değiştirilmiştir. [43] Bu madde başlığı “Kanun yararına bozma:” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [44] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip” ibaresi “İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan “mahkeme veya Danıştay” ibaresi “merci” şeklinde değiştirilmiştir. [45] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “itiraz” ibaresi “istinaf” şeklinde; birinci fıkrasında yer alan “itiraz yoluna” ibaresi “istinaf yoluna” şeklinde; “itirazı” ibaresi “istinaf başvurusunu” şeklinde ve son cümlesinde yer alan “kararların temyizi” ibaresi “kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması” şeklinde değiştirilmiştir. [46] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere dördüncü fıkra eklenmiş ve mevcut dördüncü fıkra beşinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir. [47] 3 numaralı fıkra, 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi hükmüdür. [48] Bu madde başlığı “Yargılamanın yenilenmesine ve kararın düzeltilmesine ilişkin özel hükümler:” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde, aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan “53, 54 ve bu” ibaresi “Bu madde ile 53 üncü” şeklinde değiştirilmiş; üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan “ve kararın düzeltilmesi” ibareleri ile beşinci fıkrasında yer alan “ve kararın düzeltilmesinde” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [49] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “idare ve vergi mahkemeleri” ibaresi “ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri” şeklinde değiştirilmiştir. [50] 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi ile Kanuna bu madde başlığı eklenmiştir. [51] 6637 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bu Kanunla idari yargıda” ibaresi “İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda” şeklinde değiştirilmiştir.
2,576
5
1
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE MAHKEMELERİ VE VERGİ MAHKEMELERİNİN KURULUŞU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2576
6/1/1982
20/1/1982
BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ, İDARE MAHKEMELERİ VE VERGİ MAHKEMELERİNİN KURULUŞU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2576 Kabul Tarihi : 6/1/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 20/1/1982 Sayı : 17580 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 139 Tanım: Madde 1 – Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş genel görevli bağımsız mahkemelerdir. Kuruluş: Madde 2 – 1. Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi gözönünde tutularak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur. 2. Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin kuruluş ve yargı çevrelerinin tespitinde, İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığının görüşleri alınır. 3. Bu mahkemelerin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiştirilmesine, İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığının görüşleri alınarak, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir. 4. (Değişik: 30/4/2013-6460/4 md.) Aynı yargı çevresinde birden fazla idare veya vergi mahkemesinin faaliyet gösterdiği hâllerde, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, mahkemeler arasındaki iş bölümü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Mahkemeler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır. 5. Bu mahkemelerin kurulmaları, kaldırılmaları ve yargı çevrelerinin değiştirilmeleri hakkındaki kararlar Resmi Gazetede yayımlanır. Bölge İdare Mahkemelerinin oluşumu: [1] Madde 3 – (Değişik: 18/6/2014-6545/3 md.) 1. Bölge idare mahkemeleri, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bölge idare mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. 2. Bölge idare mahkemelerinde biri idare diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur. Gerekli hâllerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca artırılıp azaltılabilir. 3. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. 4. Bölge idare mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bölge idare mahkemelerinin görevleri: Madde 3/A- (Ek: 18/6/2014-6545/4 md.) Bölge idare mahkemelerinin görevleri şunlardır: a) İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak. b) Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak. c) Diğer kanunlarla verilen görevleri yapmak. Bölge idare mahkemesi başkanı, daire başkanları ve üyelerinin görevleri: [2] [3] Madde 3/B- (Ek: 18/6/2014-6545/5 md.) 1. Bölge idare mahkemesi başkanının görevleri şunlardır: a) Mahkemeyi temsil etmek. b) Bölge idare mahkemesi başkanlar kuruluna ve adalet komisyonuna başkanlık etmek, alınan kararları yürütmek. c) (Mülga: 17/10/2019-7188/37 md.) d) Mahkemenin uyumlu, verimli ve düzenli çalışmasını sağlamak ve bu yolda uygun göreceği önlemleri almak. e) Bölge idare mahkemesinin genel yönetim işlerini yürütmek. f) Bölge idare mahkemesi memurlarını denetlemek veya denetletmek, personelden kendisine doğrudan bağlı olanlar hakkında ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarını uygulamak. g) Dairelerin benzer olaylarda kesin olarak verdikleri kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için başkanlar kuruluna başvurmak. h) (Ek: 20/7/2017-7035/1 md.) Hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hâllerde ilgisine göre diğer dairelerden kıdem ve sıraya göre üye görevlendirmek. ı) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. 2. (Ek: 20/7/2017-7035/1 md.) Daire başkanlarının görevleri şunlardır: a) Dairelerinde uyumlu, verimli ve düzenli bir çalışmanın gerçekleşmesini ve işlerin makul süre içinde incelenmesini ve karara bağlanmasını sağlamak, dairenin kendi kararları arasında meydana gelen farklılık ve uyumsuzlukların giderilmesi için tedbirler almak. b) Dosyayı, inceleyecek üyeye havale etmek ve kararların zamanında yazılmasını sağlamak. c) Personelin özlük işlemlerinin yürütülmesini sağlamak ve izin isteklerini düşünceleriyle birlikte adalet komisyonuna aktarmak. d) Dairede görevli yazı işleri müdürlüğünün işleyişini denetlemek ve personel hakkında ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarını uygulamak. e) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. 3. (Ek: 20/7/2017-7035/1 md.) Üyelerin görevleri şunlardır: a) Daire başkanı tarafından verilen dosyaları gerekli şekilde ve zamanında inceleyerek heyete sunmak, düşüncelerini bildirmek ve kararları yazmak. b) Dairelerindeki duruşma ve müzakerelere katılmak. c) Dairenin uyumlu, verimli ve düzenli çalışmasının sağlanmasında ve işlerin makul süre içinde incelenip karara bağlanmasında daire başkanına yardım etmek. d) Bu Kanun uyarınca daire başkanı tarafından verilen diğer görevleri yapmak. 4. (Ek: 20/7/2017-7035/1 md.) Bölge idare mahkemesi başkanının yokluğunda, adalet komisyonu ve dairedeki görevler hariç olmak üzere, en kıdemli daire başkanı başkana vekâlet eder. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu: Madde 3/C- (Ek: 18/6/2014-6545/6 md.) 1. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bölge idare mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşur. 2. Bölge idare mahkemesi başkanının bulunmadığı hâllerde kurula daire başkanlarından en kıdemli olan başkanlık eder. 3. Daire başkanının mazereti hâlinde, o dairenin en kıdemli üyesi kurula katılır. 4. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri şunlardır: a) Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak. [4] b) (Mülga: 20/7/2017-7035/2 md.) c) Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi hâlinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek. [5] d) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. 5. (Değişik:17/10/2019-7188/7 md.) Dördüncü fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemler, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletilir. İlgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verilir. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir. 6. Başkanlar Kurulu eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Dairelerin görevleri: [6] Madde 3/D- (Ek: 18/6/2014-6545/7 md.) 1. Bölge idare mahkemesi dairelerinin görevleri şunlardır: a) İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek karara bağlamak. b) İlk derece mahkemelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak. c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek. d) Yargı çevresi içinde bulunan yetkili ilk derece mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hâllerde; o davanın bölge idare mahkemesi yargı çevresi içinde bulunan başka bir mahkemeye nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek. e) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak. 2. (Ek: 20/7/2017-7035/3 md.) İki dairenin görevine ilişkin davalar, ilgili dairenin isteği üzerine o dairelerin birlikte yapacakları toplantıda karara bağlanır. Bu toplantıya daire başkanlarından kıdemli olan katılır ve başkanlık eder. Toplanma ve görüşme yeter sayısı beştir. Kararlar oy çokluğuyla verilir. Bu davalar, istemde bulunan ilgili dairenin esas ve karar numaralarını alır. 3. (Ek: 20/7/2017-7035/3 md.) Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Bölge idare mahkemesi başkanı, daire başkanları ve üyelerin nitelikleri ve atanmaları: Madde 3/E- (Ek: 18/6/2014-6545/8 md.) 1. Bölge idare mahkemesi başkanı ve daire başkanları birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; daire üyeleri ise en az birinci sınıfa ayrılmış olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hâkim ve savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanır. 2. Danıştay daire başkanı ve üyeleri, istekleri üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bölge idare mahkemesi başkanlığına veya daire başkanlıklarına dört yıllığına atanabilirler. Başka bir bölge idare mahkemesine yapılacak atamalarda da aynı usul uygulanır. Bu şekilde atananların; Danıştay üyeliği sıfatı, kadrosu, aylık ve ödeneği ile her türlü özlük hakları korunur; aylık ve ödenekleri ile her türlü mali ve sosyal haklarının Danıştay bütçesinden ödenmesine devam olunur; disiplin ve ceza soruşturma ve kovuşturmaları Danıştay üyeleri hakkındaki hükümlere tabidir; bu görevde geçirdikleri süre Danıştay üyeliğinde geçmiş sayılır. Bu kişiler; Danıştay üyeleri tarafından Danıştayda yapılan iş ve işlemlere katılamazlar; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimleri hariç Danıştaydaki seçimlerde aday olamaz ve oy kullanamazlar; istekleri üzerine Danıştaydaki görevlerine geri dönerler. Toplantı ve karar: Madde 3/F- (Ek: 18/6/2014-6545/9 md.) 1. Her daire, bir başkan ve iki üyenin katılımıyla toplanır. Görüşmeler gizli yapılır, kararlar çoğunlukla verilir. 2. Hukuki veya fiili nedenlerle bir daire toplanamazsa, bölge idare mahkemesi başkanının kararıyla diğer dairelerden; bu da mümkün olmazsa, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca diğer bölge idare mahkemelerinden yetkili olarak görevlendirilen üyelerle eksiklik tamamlanır. [7] 3. Daire başkanının hukuki veya fiili nedenlerle bulunamaması hâlinde dairenin en kıdemli üyesi daireye başkanlık yapar. Bölge idare mahkemesi adalet komisyonu: Madde 3/G- (Ek: 18/6/2014-6545/10 md.) 1. Her bölge idare mahkemesinde bir bölge idare mahkemesi adalet komisyonu bulunur. 2. Komisyon, bölge idare mahkemesi başkanının başkanlığında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca daire başkanları arasından belirlenen iki asıl üyeden oluşur. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ayrıca daire başkan veya üyeleri arasından iki yedek üye belirler. Başkanın yokluğunda asıl üye olan kıdemli daire başkanı, asıl üyelerin yokluğunda ise kıdemine göre yedek üyeler komisyona katılır. 3. Komisyon eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir. 4. Bölge idare mahkemesi adalet komisyonu, 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 114 ve 115 inci maddelerinde belirtilen görevler ile diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir. Müdürlükler: Madde 3/H- (Ek: 18/6/2014-6545/11 md.) 1. Bölge idare mahkemesi başkanlığında, dairelerinde ve adalet komisyonunda yeterli sayıda yazı işleri müdürlüğü ve idari işler müdürlüğü ile ihtiyaç duyulan diğer müdürlükler kurulur. 2. Her müdürlükte bir müdür ile yeterli sayıda memur bulunur. Soruşturma ve kovuşturma usulü: Madde 3/I – (Ek: 17/4/2017-KHK-690/1 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/1 md.) Bölge idare mahkemelerinde görev yapan başkan, daire başkanı ve üyelerin görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçları ve şahsi suçlarıyla ilgili soruşturma ve kovuşturmalar, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 47 nci maddesi hükümleri uyarınca yürütülür. Ancak, anılan maddede yer alan en yakın bölge adliye mahkemesi ibaresinden, görev yapılan bölge idare mahkemesinin bulunduğu ilin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesi anlaşılır. İdare ve Vergi Mahkemelerinin oluşumu: Madde 4 – İdare ve vergi mahkemelerinde birer başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulları, başkan ile iki üyeden oluşur. Başkanın yokluğunda kıdemli üye başkana vekillik eder. İdare Mahkemelerinin görevleri: Madde 5 – 1. (Değişik: 24/2/1988 - 3410/1 md.) İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki: a) İptal davalarını, b) Tam yargı davalarını, c) (Değişik: 8/6/2000 - 4577/2 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklardan hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, d) Diğer kanunlarla verilen işleri, Çözümler. 2. Özel Kanunlarda Danıştayın görevli olduğu belirtilen ve İdari Yargılama Usulü Kanunu ile idare mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümler. Vergi Mahkemelerinin görevleri: Madde 6 – (Değişik: 24/2/1988 - 3410/2 md.) Vergi mahkemeleri: a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer kanunlarla verilen işleri, Çözümler. Tek hakimle çözümlenecek davalar: [8] Madde 7 – 1. (Değişik birinci fıkra: 8/6/2000 - 4577/3 md.) Uyuşmazlık miktarı yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan; a) Konusu belli parayı içeren idarî işlemlere karşı açılan iptal davaları, b) Tam yargı davaları, İdare mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından çözümlenir. 2. (Değişik: 8/6/2000 - 4577/3. md.) 6 ncı maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uyuşmazlıklardan kaynaklanan toplam değeri yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan davalar, vergi mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından çözümlenir. 3. Bu tür davaların hakimler arasında dağılımına ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından önceden tespit edilir. Bölge İdare Mahkemelerinin görevleri: Madde 8 – (Mülga: 18/6/2014-6545/103 md.) Bölge İdare Mahkemesi Başkanlarının görevleri: Madde 9 – (Mülga: 18/6/2014-6545/103 md.) Mahkeme Başkanlarının görevleri: Madde 10 – Mahkeme başkanları; a) Görüşme ve duruşmaları yönetirler, düşünce ve görüşlerini bildirirler, oylarını verirler. Mahkemelerinde görevli bulunanların görevlerine devamlarını, düzenli çalışmalarını, mahkeme işlerinin verimli bir şekilde yürütülmesini sağlarlar, b) Her takvim yılı sonunda, mahkemelerindeki işlerin durumu ve bunların yürütülmesinde aksaklıklar varsa sebepleri hakkında bölge idare mahkemesi başkanlığına bir rapor verirler ve alınmasını lüzumlu gördükleri tedbirleri bildirirler. c) Diğer kanunlarla verilen görevleri yaparlar. Üyelerin görevleri: Madde 11 – Üyeler, bulundukları mahkemelerde başkanlar tarafından kendilerine verilen dosyaları geciktirmeden inceleyerek mahkeme kuruluna gerekli açıklamaları yaparlar, düşünce ve görüşlerini bildirirler, oylarını verirler, kararları yazarlar ve mahkeme ile ilgili olmak üzere kendilerine başkan tarafından verilen diğer işleri görürler. Müdürlükler ve mahkeme memurları: [9] Madde 12 – (Değişik: 18/6/2014-6545/12 md.) 1. Her mahkemede bir yazı işleri müdürlüğü kurulur. 2. Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde ayrıca idari, mali ve teknik işlerle ilgili müdürlükler kurulur. 3. Her müdürlükte bir müdür ile yeteri kadar memur bulunur. Değiştirilen deyimler: Madde 13 – Vergi mahkemelerinin göreve başlamasıyla bu mahkemelerin görev alanına giren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan: a) İtiraz komisyonu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Gümrük Hakem Kurulu deyimleri, Vergi Mahkemesi, b) Vergi ihtilafı deyimi, vergi davası, c) İtiraz deyimi, vergi mahkemesinde dava açılması, Anlamını taşır. Yönetmelik: Madde 14 – Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin idari işleri ile kalem hizmetlerinin yürütülmesi usul ve esasları Adalet Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir. Kaldırılan görevler, yetkiler ve hükümler: Madde 15 – 1. İdare ve vergi mahkemelerinin görev alanına giren ve kanunlarla çeşitli kurul ve komisyonlara verilmiş bulunan görev ve yetkiler, bu mahkemelerin göreve başladığı tarihte sona erer. 2. Vergi itiraz komisyonlarının ve Vergiler Temyiz Komisyonunun kuruluşuna ilişkin hükümler birinci fıkrada gösterilen tarihte yürürlükten kalkar. Parasal sınırların artırılması: [10] Ek Madde 1 – (Ek: 24/2/1988 - 3410/4. md.) (Değişik:7/11/2024-7531/5 md.) 1. Bu Kanunun tek hâkimle çözümlenecek davalara ilişkin 7 nci maddesindeki parasal sınırlar; her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. 2. Tek hâkimle çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar artırımı yapılan hâllerde ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınır. Geçici Madde 1 – 1. Adalet Bakanlığı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen altı ay içinde İçişleri ve Maliye bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığının görüşünü alarak bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerini kurar. Mahkemelerin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih Resmi Gazete'de ilan edilir. 2. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık süre içinde, idari yargı hakim adaylığından atanacakların yanı sıra; idare mahkemeleri başkan ve üyeliklerine, hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yer veren siyasal bilimler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanında yükseköğrenimlerini yapmış olmaları şartıyla; a) Danıştay tetkik hakimleri ve Danıştay savcıları, b) Kaymakamlık sıfatını kazanmış olmak şartıyla İçişleri Bakanlığı mensupları, c) Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeleri ve uzmanları, d) Genel ve katma bütçeli daireler genel müdürleri, genel müdür yardımcıları ve daire başkanları, e) Başbakanlık ve bakanlık başmüşavirleri, müşavirleri, hukuk müşavirleri, bölge ve il muhakemat müdürleri, müşavir avukatları, hazine avukatları ve kamu iktisadi teşebbüsleri hukuk müşavirleri, f) Sayıştay raportörleri, uzman denetçileri, başdenetçileri, denetçileri, savcı ve savcı yardımcıları, İle daha önce bu görevlerde bulunmuş olmak şartıyla halen bir kamu görevi yapmakta olanlar atanabilirler. 3. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık süre içinde, idari yargı hakim adaylığından atanacakların yanı sıra; vergi mahkemeleri başkan ve üyeliklerine hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yer veren siyasal bilimler idari bilimler, iktisat ve maliye alanında yükseköğrenimlerini yapmış olmak şartıyla; a) Danıştay tetkik hakimleri ve Danıştay savcıları, b) Maliye müfettişleri, maliye hesap uzmanları, c) Vergiler Temyiz Komisyonu ile muvazzaf vergi itiraz komisyonları başkan ve üyeleri ile başraportör ve raportörleri, d) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürü ve yardımcıları, gelirler kontrolörleri, Gelirler Genel Müdürlüğü başmüşavir ve müşavirleri, e) Maliye Bakanlığı hukuk müşavirleri, bölge ve il muhakemat müdürleri, müşavir avukatları, hazine avukatları, f) Defterdar ve defterdar yardımcıları, vergi dairesi müdürleri, g) Gümrük ve Tekel Bakanlığı Gümrükler Genel Müdür ve yardımcıları, müşavirleri, gümrük başmüdürleri, gümrük müdürleri ile Kontrol Genel Müdürü ve yardımcıları ve Bakanlık müfettişleri, İle daha önce bu görevlerde bulunmuş olmak şartıyla halen bir kamu görevi yapmakta olanlar atanabilirler. 4. Atamalar, Adalet Bakanlığınca ilgilinin mensup olduğu kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yapılır. 5. Bölge idare mahkemesi başkanlıklarına atanacakların, en az üç yılı yukarıda belirtilen görevlerde olmak üzere on yıl; diğer mahkeme başkanlıkları ile üyeliklere atanacakların ise, en az iki yılı yukarıda belirtilen görevlerde olmak üzere beş yıl devlet hizmetinde bulunmaları gerekir. Ancak, Vergiler Temyiz Komisyonu ile muvazzaf vergi itiraz komisyonları başkan, üye, başraportör, raportörleri için beş yıllık devlet hizmeti aranmaz. 6. Bölge idare mahkemeleri başkan ve üyeliklerine, bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen niteliklere sahip olanlar atanabilirler. 7. Vergiler Temyiz Komisyonu ile muvazzaf vergi itiraz komisyonları başkan, üye, başraportör ve raportörleri bu maddede belirtilen nitelikleri taşımaları şartıyla vergi mahkemesi başkan ve üyeliklerine tercihan atanırlar. 8. Atamalarda; ilgilinin sicili, görevindeki başarısı, hakimlik mesleğinin gerektirdiği ahlak ve seciyeyi taşıyıp taşımadığı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca takdir edilir. 9. Bu madde uyarınca yapılacak başvurma usulü ve süresi Adalet Bakanlığınca Resmi Gazete'de ilan edilir. Danıştay tetkik hakimi ve Danıştay savcıları için başvurma şartı aranmaz. Geçici Madde 2 – 1. Bu Kanunun geçici birinci maddesine göre bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri başkan ve üyeliklerine atanacakların aylık derece ve kademeleri, müktesap hak aylık derece ve kademelerine göre tespit edilir. 2. Hakimler Kanununda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri başkan ve üyelerine aylık, ek gösterge, ödenek ve diğer mali ve sosyal haklar ile özlük işleri bakımından adli yargı hakimleri hakkındaki hükümler uygulanır. 3. a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştay tetkik hakimi ve Danıştay savcısı bulunanlar Hakimler Kanununun birinci sınıfa ayrılma niteliğine ilişkin hükümlerindeki şartları taşıdıkları takdirde anılan görevlerde geçirdikleri süreler değerlendirilerek birinci sınıf incelemesine tabi tutulurlar. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birinci derecenin kademelerinde bulunanlar birinci sınıf incelemesine tabi tutulmaksızın, Danıştay üyeliğine seçilme yeteneğini kaybetmemiş olmaları şartıyla birinci dereceye yükseldikleri tarihten geçerli olmak üzere birinci sınıfa ayrılmış sayılırlar. b) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri başkan ve üyeliklerine, Danıştay tetkik hakimliği ve Danıştay savcılığı dışındaki görevlerden ilk defa atananlar Hakimler Kanunundaki birinci sınıfa ayrılmak için gerekli süre kaydına bakılmaksızın birinci derecenin kademelerinde bulunanlar bir terfi süresi, ikinci derecenin kademelerinde bulunanlar iki terfi süresi, üçüncü derecenin kademelerinde bulunanlar üç terfi süresi kadar çalıştıktan sonra birinci sınıf incelemesine tabi tutulurlar. c) Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine Danıştay tetkik hakimliği ve Danıştay savcılığından atananların birinci sınıf incelemesine tabi tutulmalarında, Danıştaydaki hizmet süreleri nazara alınır. Geçici Madde 3 – 1. Bu Kanunla kurulan mahkemelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ilişik cetveldeki kadrolar, Adalet Bakanlığı taşra teşkilatı kadro cetvelinin mahkemeler bölümü hakimlik ve savcılık sınıfı ile diğer ilgili bölümlerine eklenmiştir. 2. Genel kadro kanunu çıkıncaya kadar bu kadrolarda, ekli cetvel ile sınırlı olmak koşulu ile yapılması gereken her türlü değişiklik; hakimlere ait kadrolar için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, diğerleri için ise Maliye Bakanlığınca yapılır. Geçici Madde 4 – 1. Bu Kanunla kurulan mahkemelerin göreve başlaması ile görevleri sona erecek olan muvazzaf itiraz komisyonları ve Vergiler Temyiz Komisyonu mensuplarından bu mahkemelere atananların Maliye Bakanlığı kadro cetvellerinde yer alan kadroları, atama işleminin tamamlanması tarihinden itibaren iptal edilmiş sayılır. 2. Bu Kanunla kurulan mahkemelerin göreve başladıkları tarihte, Vergiler Temyiz Komsiyonu ile muvazzaf itiraz komisyonları raportörlüklerinde iki yıllık hizmet sürelerini tamamlamamış olan raportörler Adalet Bakanlığınca idari yargı hakim adaylığına atanabilirler. 3. Muvazzaf itiraz komisyonları ile Vergiler Temyiz Komisyonu mensuplarından, bu Kanunla kurulan mahkemelere atanmayanlar, Maliye Bakanlığında durumlarına uygun başka kadrolara atanırlar ve kadroları atama işleminin tamamlanması tarihinden itibaren iptal edilmiş sayılır. Geçici Madde 5 – Geçici birinci maddeye göre mahkeme başkan ve üyeliklerine atananlardan mesleğe uyum sağlayamadıkları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca tespit edilenlerin Kurulca Başbakanlığa bildirilmesi üzerine, ek gösterge ve ödenekleri hariç olmak üzere, bulundukları derece ve kademe aylıklarına uygun genel veya katma bütçeye dahil idarelerdeki başka bir göreve atanmaları Başbakanlıkça sağlanır. Bu hüküm, atanma tarihinden itibaren ancak iki terfi süresi için uygulanabilir. Geçici Madde 6 – 1. Bu Kanunla kurulmuş olan mahkemeler göreve başladığında, bu mahkemelerin görev ve yetki alanlarına giren konularda daha önce Danıştaya açılmış olan davalar ve işler Danıştayca sonuçlandırılır. 2. Bu Kanunla yargı görev ve yetkileri kaldırılmış bulunan komisyonlar ve kurullarca verilmiş olan kararlar, Danıştayca bozulduğu takdirde dosyaları ile birlikte yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderilir. Geçici Madde 7 – 1. Bu Kanuna göre kurulan mahkemelerin göreve başladığı tarihte, bu Kanun hükümleri uyarınca idare mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıklardan dolayı yargı yetkisi kaldırılmış kurullara ve komisyonlara itiraz edilmemiş, dava açılmamış ve henüz itiraz veya dava süresi sona ermemiş olanlar hakkında yetkili idare mahkemesinin göreve başladığı tarihten itibaren altmış gün içerisinde bu mahkemelere dava açılabilir. 2. Bu Kanuna göre kurulan mahkemelerin göreve başladığı tarihte, yargı yetkisi kaldırılmış kurul ve komisyonlarca karara bağlanmış ve Danıştaya başvurma süresi geçmemiş kararlar hakkında altmış gün içinde Danıştaya başvurulabilir. Geçici Madde 8 – 1. Bu Kanuna göre kurulan mahkemelerin göreve başladığı tarihte, vergi mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıklardan dolayı vergi itiraz komisyonlarına ve Gümrük Hakem Kuruluna itiraz edilmemiş ve henüz itiraz süresi sona ermemiş olanlar hakkında, altmış gün içerisinde yetkili vergi mahkemesine dava açılabilir. 2. Bu Kanuna göre kurulan mahkemelerin göreve başladığı tarihte, vergi itiraz komisyonlarınca verilmiş olup Vergiler Temyiz Komisyonu veya Danıştay nezdinde temyiz edilmemiş ve temyiz süresi geçmemiş kararlar hakkında altmış gün içinde Danıştaya dava açılabilir. 3. Bu Kanuna göre kurulan mahkemelerin göreve başladığı tarihte Vergiler Temyiz Komisyonu ve Gümrük Hakem Kurulunca verilmiş olup Danıştaya başvurma süresi geçmemiş kararlar hakkında altmış gün içinde Danıştaya dava açılabilir. Geçici Madde 9 – Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin göreve başladıkları tarihte vergi itiraz komisyonları ile Gümrük Hakem Kurulunda ve bu Kanunla yargı yetkileri kaldırılmış diğer kurullarda bulunan ve henüz karara bağlanmamış olan dosyalar bir ay içinde yetkili ve görevli idare ve vergi mahkemelerine devredilir. Geçici Madde 10 – 1. Vergi itiraz komisyonları ve Gümrük Hakem Kurulunda mevcut dosyaların vergi mahkemelerine devir esasları Adalet ve Maliye bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığınca müştereken tespit olunur. 2. Bu Kanunla yargı yetkileri kaldırılmış olan diğer kurullardaki dosyaların idare mahkemelerine devir esasları Adalet ve İçişleri bakanlıklarınca tespit olunur. Geçici Madde 11 – 1. Vergi mahkemelerinin göreve başladıkları tarihte Vergiler Temyiz Komisyonunda bulunan dosyalardan, a) Bu Kanunun 7 nci maddesi gereğince tek hakim tarafından çözümlenebilecek nitelikte olanlar, yetkili bölge idare mahkemelerine, b) Diğerleri Danıştaya, Gönderilir ve bu mahkemelerce sonuçlandırılır. 2. Yukarıdaki fıkra gereğince devredilen dosyalar hakkında aşağıdaki esaslar uygulanır: a) Bu dosyalar için ek yargılama gideri ve harç alınmaz. b) Bu dosyaların posta giderleri Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanır. c) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Vergiler Temyiz Komisyonunda tekemmül etmiş dosyalar, İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanmaksızın tekemmül etmiş sayılır. Danıştayda savcının düşüncesine ilişkin hükümler saklıdır. d) Bu dosyalar için duruşma yapılması ilgili daire veya mahkemenin kararına bağlıdır. e) Bu dosyalar için Vergiler Temyiz Komisyonunca yapılmış duruşma tebliğleri geçersizdir. f) Yapılan inceleme sonunda vergi itiraz komisyonu kararı bozulursa, dosya, resen ve nihai olarak karara bağlanır. g) Vergiler Temyiz Komisyonunca yürütmenin durdurulmasına ilişkin olarak verilmiş kararlar geçerlidir. Ancak, bu dosyalar öncelikle karara bağlanır. Geçici Madde 12 – Danıştayca bozma kararı ile Vergiler Temyiz Komisyonuna gönderilmiş ve bu Komisyonca henüz karara bağlanmamış veya Danıştayın bozma kararı üzerine bu Komisyonca kararı bozularak vergiler itiraz komisyonuna gönderilmiş ve bu komisyonca henüz karara bağlanmamış dosyalar, görevli ve yetkili vergi mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce bozma kararı çerçevesinde incelenerek karara bağlanır. Geçici Madde 13 – Vergiler Temyiz Komisyonunca ara kararı ile vergi itiraz komisyonuna gönderilmiş dosyaların karar gereği yerine getirilmiş olanlarından, bu Kanunun 7 nci maddesi gereğince tek hakim tarafından çözümlenebilecek dosyalar yetkili bölge idare mahkemesine, diğerleri Danıştaya; ara kararı yerine getirilmemiş olanlar ise, bu karara göre tamamlandıktan sonra ilgisine göre yetkili bölge idare mahkemesine veya Danıştaya gönderilmek üzere yetkili vergi mahkemesine tevdi edilir. Geçici Madde 14 – Vergi mahkemelerinin göreve başladığı tarihten önce itiraz ve temyiz komisyonlarınca karara bağlanmış ve kararları tebliğ edilmemiş dosyalar tebliğ işlemleri yerine getirilmek üzere göreve başladıkları tarihten itibaran bir ay içinde yetkili ve görevli vergi mahkemesine gönderilir. Bu dosyaların posta giderleri Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Geçici Madde 15 – Kurulacak mahkemelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla; Adalet Bakanlığı bütçesi içinde mevcut veya yeniden açılacak tertiplere Maliye Bakanlığı bütçesinin ilgili tertiplerinden aktarma ve bununla ilgili diğer işlemleri yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 16 – Bu Kanunun uygulanmasında, 27/10/1980 tarih ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. Geçici Madde 17 – (Ek: 23/6/1983 - 2856/1 md.) Bu Kanunun geçici 1 inci maddesine göre bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri başkan ve üyeliklerine atananların göreve başladıkları tarihten itibaren üç yıl içinde emekliliklerini istemeleri halinde emeklilik işlemleri; kazanılmış hak ve aylık derece ve kademeleri ile birinci derecenin son kademe aylığının kazanılmış hak olarak alanların, idari yargı hakimliğine atanmadan önce alabilecekleri ek göstergeler dikkate alınmak suretiyle yapılır. İdari yargı hakimliğine ait ek göstergeler uygulamada dikkate alınmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 8/6/2000 - 4577/10 md.) Bu Kanunun değişik 7 nci maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkra hükümleri, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce, idare ve vergi mahkemelerince nihaî olarak karara bağlanmış davalar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahekeme yeniden bakılan davalarda uygulanmaz. Geçici Madde 19 – (Ek: 30/4/2013 - 6460/5 md.) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 2 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından mahkemeler arasındaki iş bölümüne ilişkin olarak karar verilir ve bu karar Resmî Gazete’de yayımlanır. Kararda mahkemelerin iş bölümü esaslarına göre çalışmaya başlayacakları tarih de belirtilir. Mahkemelerin iş bölümü esaslarına göre çalışmaya başlayacakları tarihe kadar açılmış olan davaların görülmesine bulundukları mahkemelerde devam olunur. Geçici Madde 20 – (Ek: 18/6/2014-6545/14 md.) [11] 1. Adalet Bakanlığı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde, Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesinde öngörülen bölge idare mahkemelerini kurar. Bölge idare mahkemelerinin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Resmî Gazete’de ilan edilir. Mevcut bölge idare mahkemeleri, yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin göreve başlayacakları tarihe kadar faaliyetlerine devam ederler. 2. Yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin göreve başlayacakları tarih itibarıyla mevcut bölge idare mahkemelerinde bulunan dosyalar; yargı çevreleri dikkate alınarak yeni kurulan bölge idare mahkemelerine devredilir ve ilgili dairelere tevzi edilir. 3. Yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu mahkemelerin başkanları, daire başkanları ve üyelerinin atamaları yapılır. Bölge idare mahkemelerinde görev yapacak diğer personelin atamaları da aynı süre içinde yapılır. 4. Yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin adalet komisyonları da bu mahkemelerin göreve başlayacakları tarih itibarıyla oluşturulur. Geçici Madde 21 – (Ek: 15/8/2016-KHK/671/28 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/25 md.) 31/12/2020 tarihine kadar bölge idare mahkemesi üyeliğine, hâkimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az altı yıl görev yapmış ve üstün başarısı ile bölge idare mahkemesinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunan idarî yargı hâkim ve savcıları arasından atama yapılabilir. Yürürlük: Madde 16 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 17 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 6/1/1982 TARİH VE 2576 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDELER 1 – 24/2/1988 tarih ve 3410 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun, 6/1/1982 tarih ve 2576 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü sebebiyle idari yargı mercilerince görevsizlik kararı verilemez. 2576 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2576 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2856 Geçici Madde 17 25/6/1983 3410 5, 6, Ek Madde 1 2/3/1988 4577 5, 7, Ek Madde 1, Geçici Madde 18 15/6/2000 6352 3, 7 5/7/2012 6460 2, Geçici Madde 19 30/4/2013 6545 3, 3/A, 3/B, 3/C, 3/D, 3/E, 3/F, 3/G, 3/H, 12, Ek Madde 1, Geçici Madde 20 28/6/2014 KHK/671 Geçici Madde 21 17/8/2016 6757 Geçici Madde 21 24/11/2016 KHK/690 3/I 29/4/2017 7035 3/B, 3/C, 3/D, 3/F 5/8/2017 7077 3/I 8/3/2018 7188 3/B, 3/C 24/10/2019 7531 Ek Madde 1 14/11/2024 [1] Bu maddenin 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki metni aşağıdaki şekildedir. “Bölge İdare Mahkemelerinin oluşumu: Madde 3 – 1. Bölge idare mahkemeleri, bölge idare mahkemesi başkanı ile iki üyeden oluşur. (Ek üç cümle: 2/7/2012-6352/49 md.) Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bu mahkemeler gerektiğinde birden çok kurul halinde çalışabilirler. Bu kurulların oluşumu, aralarındaki iş bölümü ile kurullara kimin başkanlık edeceği Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. 2. (Mülga: 8/6/2000 - 4577/1 md.) 3. (Değişik: 8/6/2000 - 4577/1 md.) (Mülga birinci cümle: 2/7/2012-6352/49 md.) (…) Mahkeme başkanlarının kanuni sebeplerle yokluğunda, başkanlığa en kıdemli üye vekâlet eder, aynı sebeplerle üye noksanlığı ise, bölgedeki idare ve vergi mahkemesi hâkimlerinden kıdem sırasına göre tamamlanır. (Mülga üçüncü, dördüncü ve beşinci cümleler: 2/7/2012-6352/49 md.) (…) 4. Ankara, İstanbul ve İzmir bölge idare mahkemeleri başkanlıklarına Danıştay üyelerinden istekte bulunanlar Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanabilirler. Bu suretle atananlar, Danıştay üyeliği sıfatını, kadrosuna, aylık ve ödeneği ile her türlü özlük haklarını muhafaza ederler. Bunların aylık ve ödenekleri ile her türlü mali ve sosyal haklarının Danıştay bütçesinden ödenmesine devam olunur.” [2] Bu madde başlığı "Bölge idare mahkemesi başkanının görevleri:” iken, 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [3] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının başına “1.” ibaresi, aynı fıkranın (f) bendine “denetlemek” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya denetletmek, personelden kendisine doğrudan bağlı olanlar hakkında ilgili kanunda belirtilen disiplin cezalarını uygulamak” ibaresi ile aynı fıkraya (g) bendinden sonra gelmek üzere (h) bendi eklenmiş ve mevcut (h) bendi (ı) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. [4] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak ihtisaslaşmayı sağlamak amacıyla, bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirlemek, daireler” ibaresi “Daireler” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu bentte yer alan “Danıştay Başkanlığına iletmek.” ibaresi “Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek.” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının başına “1.” ibaresi eklenmiştir. [7] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “başkanlar kurulunun” ibaresi “bölge idare mahkemesi başkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle, bu maddenin (1) ve (2) numaralı fıkralarında yer alan “birmilyar lirayı” ibareleri “yirmibeşbin Türk Lirasını” şeklinde değiştirilmiştir. [9] Bu madde başlığı “Mahkeme memurları:” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [10] 7/11/2024 tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu maddeye “Parasal sınırların artırılması:” başlığı eklenmiştir. [11] Bu maddede yer alan 3 üncü maddenin 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki metni aşağıdaki şekildedir. “Bölge İdare Mahkemelerinin oluşumu: Madde 3 – 1. Bölge idare mahkemeleri, bölge idare mahkemesi başkanı ile iki üyeden oluşur. (Ek üç cümle: 2/7/2012-6352/49 md.) Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bu mahkemeler gerektiğinde birden çok kurul halinde çalışabilirler. Bu kurulların oluşumu, aralarındaki iş bölümü ile kurullara kimin başkanlık edeceği Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. 2. (Mülga: 8/6/2000 - 4577/1 md.) 3. (Değişik: 8/6/2000 - 4577/1 md.) (Mülga birinci cümle: 2/7/2012-6352/49 md.) (…) Mahkeme başkanlarının kanuni sebeplerle yokluğunda, başkanlığa en kıdemli üye vekâlet eder, aynı sebeplerle üye noksanlığı ise, bölgedeki idare ve vergi mahkemesi hâkimlerinden kıdem sırasına göre tamamlanır. (Mülga üçüncü, dördüncü ve beşinci cümleler: 2/7/2012-6352/49 md.) (…) 4. Ankara, İstanbul ve İzmir bölge idare mahkemeleri başkanlıklarına Danıştay üyelerinden istekte bulunanlar Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanabilirler. Bu suretle atananlar, Danıştay üyeliği sıfatını, kadrosuna, aylık ve ödeneği ile her türlü özlük haklarını muhafaza ederler. Bunların aylık ve ödenekleri ile her türlü mali ve sosyal haklarının Danıştay bütçesinden ödenmesine devam olunur.”
2,575
5
1
DANIŞTAY KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2575
6/1/1982
20/1/1982
DANIŞTAY KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2575 Kabul Tarihi : 6/1/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 20/1/1982 Sayı : 17580 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 119 BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Danıştay Madde 1 – Danıştay, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş Yüksek İdare Mahkemesi, danışma ve inceleme merciidir. Bağımsızlık ve yönetim Madde 2 – 1. Danıştay bağımsızdır. Yönetimi ve temsili Danıştay Başkanına aittir. 2. Danıştay'ın yürütmeyle ilgili işleri Cumhurbaşkanlığı aracılığı ile yürütülür. [3] Danıştay meslek mensupları Madde 3 – Danıştay meslek mensupları Danıştay Başkanı, Danıştay Başsavcısı, Danıştay başkanvekili, daire başkanları ile üyelerdir. Teminat Madde 4 – Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeler yüksek mahkeme hakimleri olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunların kendilerine sağladığı teminat altında görev yaparlar. Karar organları [4] Madde 5 – Danıştayın karar organları şunlardır: a) Daireler, b) Danıştay Genel Kurulu, c) İdari İşler Kurulu, d) İdari Dava Daireleri Kurulu, e) Vergi Dava Daireleri Kurulu, f) İçtihatları Birleştirme Kurulu, g) (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/4 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/3 md.) Başkanlar Kurulu, h) (Ek: 8/8/2011-KHK-650/4 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/3 md.) Başkanlık Kurulu, ı) Yüksek Disiplin Kurulu, i) Disiplin Kurulu, Genel sekreterlik Madde 6 – 1. Danıştay Başkanının seçeceği bir üye Danıştay Genel Sekreterliği görevini yapar. 2. Birinci sınıfa ayrılmış Danıştay tetkik hakimlerinden veya savcılarından en çok ikisi genel sekreter yardımcısı olarak görevlendirilebilir. Genel Sekreterlik hizmetleri için yeteri kadar savcı, tetkik hakimi ve memur verilir. İdari hizmetler Madde 7 – Danıştayda Özlük İşleri, Evrak, Levazım, Kitaplık ve Yayın, Tasnif, Arşiv, Sosyal ve İdari İşler, Özel Kalem müdürlükleriyle bu Kanunda yazılı ve ihtiyaca göre kurulacak bürolar ve kalemler bulunur. İKİNCİ BÖLÜM Nitelik, Seçim ve Atanma Danıştay üyelerinin nitelikleri [5] [6] Madde 8 – 1. Danıştay üyeleri: a) İdari yargı hakim ve savcılığı, b) Bakanlık, Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakan yardımcılığı, müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, elçilik, valilik, [7] c) Generallik, amirallik, d) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, [8] Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği, e) (Ek: 2/12/2014-6572/7 md.) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreterliği, f) Genel ve katma bütçeli dairelerde veya kamu kuruluşlarında genel müdürlük veya en az bu derecedeki tetkik ve teftiş kurul başkanlıkları, ile düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlıkları, g) Yükseköğrenim kurumlarında hukuk, iktisat, maliye, kamu yönetimi profesörlüğü, h) (Değişik: 2/7/2012-6352/44 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarının başhukuk müşavirliği, birinci hukuk müşavirliği, hukuk hizmetleri başkanlığı ve hukuk işleri müdürlüğü, Görevlerini yapanlar arasından seçilir. 2. İdari yargı hakim ve savcılarının Danıştay üyeliğine seçilebilmeleri için birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az üç yıl bu görevlerde başarı ile çalışmış olmaları ve birinci sınıfa ayrılma niteliğini kaybetmemeleri gereklidir. (Ek cümle: 27/6/2013-6494/4 md.; Mülga cümle: 20/11/ 2017-KHK-696/37 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/32 md.) (…) 3. İdari görevlerden Danıştay üyeliğine seçileceklerin yükseköğrenimlerini tamamladıktan sonra Devlet hizmetlerinde onbeş yıl (…) [9] çalışmış bulunmaları, birinci derece aylığını kazanılmış hak olarak almaları ve hakimliğin gerektirdiği ahlak ve seciyeye sahip olmaları şarttır. Üye seçimi [10] Madde 9 – 1. Danıştayda boşalan üyeliklerin dörtte üçü idari yargı hakim ve savcılığından, dörtte biri ise diğer görevliler arasından seçilir. 2. İdari yargı hakim ve savcıları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca; diğer görevlerde bulunanlar ise, Cumhurbaşkanınca Danıştay üyeliğine seçilirler. 3. (Ek: 1/7/2016 – 6723/1 md.) Danıştay üyeleri on iki yıl için seçilir. Bir kimse iki defa Danıştay üyesi seçilemez. 4. (Ek: 1/7/2016 – 6723/1 md.) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Danıştay üyeliğine seçilip görev süresi sona erenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından, idari yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. 5. (Ek: 1/7/2016 – 6723/1 md.) Cumhurbaşkanı tarafından Danıştay üyeliğine seçilip idari yargıda bir göreve atanmak isteyenler, görev sürelerinin bitiminden bir ay öncesine kadar, idari yargıda bir göreve atanmak için talepte bulunur. Talepte bulunanlar Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından idari yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. Talepte bulunmayanlar, başka bir göreve atanmak üzere Danıştay Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığına bildirilir. [11] 6. (Ek: 1/7/2016 – 6723/1 md.) Görevi sona eren üyelerin Danıştay ile ilişkileri kesilir; ancak atamaları gerçekleşinceye kadar, özlük hakları Danıştay tarafından karşılanmaya devam olunur. 7. (Değişik: 27/6/2013-6494/5 md.) Danıştayda boşalan üye sayısı dördü bulunca, dördüncü üyeliğin boşaldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde durum Danıştay Başkanlığınca, boşalan üyeliklerin idare veya vergi dairesi üyeliği olduğu da belirtilmek suretiyle, Cumhurbaşkanlığına ve Adalet Bakanlığına duyurulur. [12] 8. Cumhurbaşkanı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu duyurudan sonra en geç iki ay içinde seçim yapılır. Danıştay Başkanı, Başsavcısı, Başkanvekilleri ve Daire Başkanlarının nitelikleri, seçimleri ve görev süreleri Madde 10 – 1.Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilirler. 2. Danıştay Başkanı ve Başsavcısı seçilebilmek için altı yıl, başkanvekili ve daire başkanı seçilebilmek için üç yıl süre ile Danıştay üyeliği yapmış olmak zorunludur. [13] [14] 3. (Mülga: 22/3/1990 - 3619/12 md.) 4. Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekilleri ve daire başkanlarının görev süreleri dört yıldır. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler, yeniden seçilemeyenler ile seçime girmeyenler veya süreleri dolmadan bu görevlerden çekilenler Danıştay üyeliği görevlerine devam ederler. 5. Seçim, görev sürelerinin biteceği tarihten onbeş gün önce veya diğer sebeplerle boşalma tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılır. Çalışmaya ara verme süresi bu sürenin hesabında nazara alınmaz. 6. Seçime katılmak isteyenler seçim gününden önce Danıştay Başkanlığına yazı ile başvurabilecekleri gibi, toplantıda oylamaya başlanmadan önce sözlü olarak da istekte bulunabilirler veya teklif edilebilirler. 7. Seçim gizli oyla yapılır. İlk üç oylamada sonuç alınamazsa, seçim üçüncü oylamada en çok oy alan iki aday arasında yapılır. Dördüncü oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa seçim, yeniden aday gösterilerek tekrarlanır. Şu kadar ki, bundan sonraki üç oylamada sonuç alınamazsa dördüncü oylamada en çok oy alan seçilmiş sayılır. 8. (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Danıştay Tetkik Hakimi ve Savcılarının atanmaları ve dairelere verilmeleri Madde 11 – 1. Danıştay tetkik hakimleri ile savcıları, beş yıl meslekte hizmet etmiş ve olumlu sicil almış idari yargı hakimleri arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanırlar. 2. Danıştay tetkik hakimlerinin görev yerleri, Başkanlık Kurulu tarafından belirlenir. Görev yerleri, aynı usulle değiştirilir. İdari bakımdan zaruret olmadıkça bir sicil devresi geçmeden görev yerleri değiştirilemez. Sicil devresi en az altı aydır. [15] [16] 3. Tetkik hakimlerinin görev yaptıkları kurul ve daireler, yönetmelikte belirlenecek esas ve sürelere göre değiştirilir. Memurların nitelikleri, atanmaları, istihdamı, nakilleri ve görevlendirilmeleri [17] Madde 12 – (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/6 md.) 1. Genel Sekreterliğe bağlı olarak faaliyet gösteren idarî hizmet birimleri ile Daireler, Kurullar ve Başsavcılığa bağlı olarak faaliyet gösteren ve kalem hizmetlerini yürüten birimlerde çalışacak memurların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen nitelikleri haiz olmaları gerekir. 2. Birinci fıkrada belirtilen memurlar naklen veya açıktan atama yoluyla atanır. Açıktan ilk defa Devlet memurluğuna atanacaklar, Devlet memurluğuna giriş için yapılan merkezi sınava girmiş olanlar arasından, Genel Sekreterin görevlendireceği genel sekreter yardımcısının başkanlığında, iki tetkik hâkiminden oluşturulan üç kişilik komisyon tarafından düzenlenecek sözlü ve gerektiğinde uygulamalı sınav sonucuna göre Genel Sekreterin teklifi üzerine Danıştay Başkanınca atanırlar. 3. Danıştayda çalışan Devlet Memurları Kanununa tabi personel, Genel Sekreterin teklifi ve Başkanın uygun görmesi üzerine, Adalet Bakanlığınca mükteseplerine uygun olarak, açıktan atama iznine tabi olmaksızın, Bakanlığın taşra kadrolarına atanabilirler. 4. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Daire ve Kurullar Daireler Madde 13 – 1. (Değişik: 9/2/2011-6110/1 md.) Danıştay; dokuzu dava, biri idari daire olmak üzere on daireden oluşur. [18] [19] 2. (Değişik: 9/2/2011-6110/1 md.) Her dairede bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Heyetler bir başkan ve dört üyenin katılmasıyla toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Üye sayısının yeterli olması halinde birden fazla heyet oluşturulabilir. Bu durumda, oluşturulan diğer heyetlere, heyette yer alan en kıdemli üye başkanlık eder. Müzakereler gizli yapılır. 3. Dairelerde yeteri kadar tetkik hakimi bulunur. 4. Her dairede, ayrıca bir yazı işleri müdürünün yönetimi altında bir kalem bulunur. Kalem, yazı ve tebliğ işlerini yürütür. Başkan ve üyelerin dairelere ayrılmaları Madde 14 – 1. Daire başkanları belirli bir dairenin başkanı olarak seçilirler. 2. Üyeler, Başkanlık Kurulunun kararı ile dairelere ayrılırlar ve hizmetin icaplarına göre, daireleri aynı usulle değiştirilebilir. [20] [21] 3. (Mülga: 2/12/2014-6572/10 md.) 4. Dairelerde vukubulacak noksanlıklar, diğer dairelerden üye alınmak suretiyle tamamlanır. Bu üyeler Başkanlık Kurulunun kararı ile önceden tespit edilir. 20 21 Danıştay genel kurulu Madde 15 – 1. Danıştay Genel Kurulu, Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeler ile Genel Sekreterden oluşur. 2. Genel Kurulun toplanma ve görüşme yeter sayısı Başkan ve üyeler tam sayısının yarısından fazlasıdır. 3 . Kararlar çoğunlukla verilir. Oylarda eşitlik halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlanmış sayılır. Genel Kurulun toplantı yeter sayısına ilişkin özel hükümler saklıdır. İdari işler kurulu Madde 16 – 1. (Değişik: 2/12/2014 – 6572/11 md.) (Değişik ilk cümle: 1/7/2016 – 6723/4 md.) İdari İşler Kurulu, idari daire başkanı ile her takvim yılı başında Başkanlık Kurulunca idari daireden seçilecek iki üye ve her dava dairesi başkan veya üyeleri arasından seçilecek bir üyeden oluşur. Kurulun seçimle belirlenen üyeliklerinde boşalma olması hâlinde Başkanlık Kurulunca otuz gün içinde seçim yapılır. 2. Bu Kurula Danıştay Başkanı veya başkanvekillerinden biri başkanlık eder. 3. Toplanma ve görüşme yeter sayısı dokuzdur . [22] 4. Memurların yargılanması ile ilgili işlerin görüşülmesinde, incelenmekte olan kararı veren daire başkan ve üyeleri toplantıya katılamazlar. (Mülga son cümle: 2/12/2014 – 6572/11 md.) (…) (Ek cümle : 1/7/2016 – 6723/4 md.) Bu toplantılarda toplanma ve görüşme yeter sayısı yedidir. 5. Kararlar oyçokluğu ile verilir. Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. 6. İdari İşler Kuruluna yeteri kadar tetkik hakimi ve memur verilir. İdari ve vergi dava daireleri kurulları [23] Madde 17- (Değişik: 2/6/2004-5183/3 md.) 1. (Değişik: 2/12/2014-6572/12 md.) İdari Dava Daireleri Kurulu, idari dava dairelerinin başkanları ile her idari dava dairesinden iki yıl için Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen iki asıl ve iki yedek üyeden; Vergi Dava Daireleri Kurulu ise vergi dava dairelerinin başkanları ile her vergi dava dairesinden iki yıl için Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. İki yıllık süre sonunda Başkanlık Kurulunca, her iki kuruldaki üyelerin yarısı iki yıl süreyle yeniden görevlendirilirken, diğer yarısı kurullarda daha önce görevlendirilmeyen üyeler arasından yenilenir. Kurullarda görevlendirilen asıl üyeler, üst üste en fazla iki dönem görevlendirilebilir. Asıl üyenin görevini geçici olarak yerine getirememesi durumunda ilgili daireden, zorunlu hallerde diğer dairelerden görevlendirilen yedek üye kurul toplantılarına katılır. Kurulların asıl veya yedek üyeliklerinde boşalma olması hâlinde Başkanlık Kurulu tarafından yedi gün içinde, kalan süreyi tamamlamak üzere yeni üye görevlendirilir. 2. Dava daireleri kurullarına Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri; bunların yokluğunda daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder. 3. (Değişik: 9/2/2011-6110/2 md.) Toplantı ve görüşme yeter sayısı İdari Dava Daireleri Kurulu için on beş, Vergi Dava Daireleri Kurulu için ise on birdir. İdari dava daireleri ile vergi dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesinde ve iki dava dairesinin birlikte yapacağı toplantıda verilen kararların incelenmesinde, bu dairelerde karara katılmış olanlar idari ve vergi dava daireleri kurullarında bulunamazlar. [24] [25] 4. Bu toplantılarda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılamaz. 5. Bu kurullarda kararlar oyçokluğu ile verilir. 6. Her kurula yeteri kadar tetkik hakimi verilir. Ayrıca bir yazı işleri müdürlüğü bulunur. İçtihadları birleştirme kurulu Madde 18 – 1. İçtihatları Birleştirme Kurulu, Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, dava daireleri başkanları ve üyelerinden kurulur. 2. Toplanma ve görüşme yetersayısı en az otuzbirdir. Toplantıda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye Kurula katılmaz. 3. Esas hakkındaki kararlar, birinci toplantıda Kurul üye tamsayısının salt çoğunluğu ile, bu toplantıda karar yetersayısı sağlanamaz ise ikinci toplantıda mevcudun salt çoğunluğu ile verilir. Kurulun diğer kararları oyçokluğu ile verilir. 4. İçtihatları Birleştirme Kuruluna yeteri kadar tetkik hakimi ve memur verilir. Başkanlar Kurulu [26] Madde 19 – (Değişik: 22/3/1990 - 3619/2 md.) 1 – (Yeniden düzenleme: 27/6/2013 – 6494/8 md.) Başkanlar Kurulu, Danıştay Başkanının başkanlığında Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanlarından oluşur. 2 – Daire başkanının mazereti halinde, Kurula, dairenin en kıdemli üyesi katılır. 3 – Kararlar oy çokluğu ile verilir. 4 – Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. Başkanlık Kurulu [27] Madde 19/A – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/7 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013 – 6494/9 md.) 1. Başkanlık Kurulu; Danıştay Başkanının başkanlığında, üçü daire başkanı üçü Danıştay üyesi olmak üzere altı asıl ve ikisi daire başkanı ikisi Danıştay üyesi olmak üzere dört yedek üyeden oluşur. Başkanlık Kurulu üyelerinin seçimleri [28] Madde 19/B – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/7 md. İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013 – 6494/10 md.) 1. Başkanlık Kuruluna seçilecek asıl ve yedek üyeler Danıştay Genel Kurulunca seçilir. Başkanlık Kurulu üyeliğine aynı daireden birden fazla kimse seçilemez. 2. Başkanlık Kurulu, üye tamsayısı ile toplanır. Asıl üyelerden birinin Kurula katılamaması hâlinde, noksanlık yedeği ile tamamlanır. 3. Başkanlık Kurulu üyeleri kendileri ile ilgili konularda Kurul toplantılarına katılamazlar. 4. Başkanlık Kuruluna seçilecek olanların tamamının bir oy pusulasında gösterilmesi suretiyle oy kullanılması da mümkündür. Aday çıkmadığı veya yeter sayıda başvuru olmadığı takdirde Başkanlar Kurulu tarafından gizli oyla ve oy çokluğu ile adaylar dışından seçilebileceklerin üç katı aday gösterilir. Seçimler 10 uncu madde hükümleri gereğince yapılır. 5. Başkanlık Kuruluna seçilenlerin görev süresi iki yıl olup bir seçim dönemi geçmeden yeniden seçilemezler. 6. Başkanlık Kurulu üyeliğine seçilen daire başkan ve üyelerinin seçim süresi dolmadan bu sıfatları değiştiğinde Kurul üyeliğinden ayrılmış sayılırlar. 7. Başkanlık Kurulu üyeliğinin herhangi bir nedenle boşalması hâlinde on beş gün içinde boşalan üyelik için seçim yapılır ve seçilen üye, yerine seçildiği üyenin süresini tamamlar. Yüksek disiplin kurulu Madde 20 – 1. Yüksek Disiplin Kurulu, Danıştay Başkanının Başkanlığında her takvim yılı başında, Danıştay Genel Kurulunca her daireden seçilecek birer üye ile ikisi dava daireleri ve biri de idari daireler başkanları arasından seçilecek üç daire başkanından kurulur. Danıştay Başsavcısı Kurulun tabii üyesidir. 2. Kurula iki daire başkanı ve beş üye yedek olarak seçilir. 3. Kurul üye tam sayısı ile toplanır ve üçte iki oyçokluğu ile karar verir. 4. Kurul üyeliklerinde boşalma halinde, boşalan yer için en çok on gün içinde Genel Kurulca birinci fıkradaki esaslara göre yeniden seçim yapılır. 5. Kurulun yazı işlerini Genel Sekreter yürütür. Disiplin kurulu Madde 21 – Disiplin Kurulu, Genel Kurulun her takvim yılı başında seçeceği bir daire başkanıyla bir üyeden ve birinci sınıfa ayrılmış bir tetkik hakimi ile bir Danıştay savcısından oluşur. Aynı şekilde birer yedek seçilir. Genel Sekreter Kurulun tabii üyesidir. Daire Başkanı Kurula Başkanlık eder. Kurul oyçokluğu ile karar verir. Başkanlara ve Başsavcıya vekalet Madde 22 – 1. Danıştay Başkanlığının boşalması, Danıştay Başkanının izinli veya özürlü olması hallerinde başkanvekillerinden en kıdemlisi Danıştay Başkanına vekalet eder. 2. Dairelerde en kıdemli üye başkana vekalet eder. Başsavcıya Danıştay Başkanının seçeceği ve Başsavcılığa seçilme niteliğine sahip bir Danıştay üyesi vekalet eder. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Danıştay'ın, Daire ve Kurulların Görevleri Danıştayın görevleri Madde 23 – Danıştay: a) (Değişik: 22/3/1990 - 3619/3 md.) İdare Mahkemeleri ile vergi mahkemelerinden verilen kararlar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülen davalarla ilgili kararlara karşı temyiz istemlerini inceler ve karara bağlar. (Ek cümle: 1/7/2016 – 6723/6 md.) Danıştayın temyiz mercii olarak görevi, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlıdır. b) Bu Kanunda yazılı idari davaları ilk ve son derece mahkemesi olarak karara bağlar. c) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) d) (Değişik: 18/12/1999-4492/1 md.) (…) [29] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirir e) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) f) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yapar. İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar Madde 24 – (Değişik: 2/6/2000 - 4575/2 md.) 1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: a) (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) Cumhurbaşkanı kararlarına, b) (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere, c) (Değişik: 2/7/2012-6352/45 md.) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, d) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, [30] e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine, Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar. 2. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar. Temyiz yoluyla Danıştay'da görülecek davalar Madde 25 – (Değişik: 22/3/1990 - 3619/5 md.) İdare mahkemeleri ile vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülen davalarla ilgili nihai kararlar Danıştayda temyiz yoluyla incelenir ve karara bağlanır. İdari uyuşmazlık ve davalarda görev [31] Madde 26 – (Değişik : 2/6/2000 - 4575/3 md.) ( Değişik birinci fıkra : 9/2/2011-6110/3 md.) İdari uyuşmazlıklar ve davalar; İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu ve Onuncu daireler ile idari ve vergi dava daireleri kurullarında incelenir ve karara bağlanır. [32] ( Yeniden düzenleme: 27/6/2013 – 6494/11 md.; Değişik ikinci fıkra: 2/12/2014-6572/13 md.) Başkanlık Kurulu, iş yükü bakımından zorunluluk doğması hâlinde vergi dava daireleri, idari dava daireleri veya idari dairelerden birinin veya birkaçının görev alanını değiştirerek bu daireleri; vergi dava dairesi, idari dava dairesi veya idari daire olarak görevlendirebilir. ( Yeniden düzenleme: 27/6/2013 – 6494/11 md.) Görevlendirilen dairedeki dosyaların vergi ve idari uyuşmazlıklara ilişkin görev ayrımı gözetilerek hangi daireye ve nasıl devredileceği, görevlendirilen daireye görevlendirildiği alan içinde hangi daire işlerinin verileceği hususları Başkanlık Kurulu kararıyla belirlenir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayımını izleyen ay başından itibaren uygulanır. Daire Başkanı ve üyeleri, dairenin görevlendirildiği işlere bakan dava dairesi genel kuruluna katılır. İkinci dairenin görevleri Madde 26/A - (Ek: 2/6/2004 - 5183/6 md.; Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Dava dairelerinin görevleri [33] Madde 27 – ( Değişik : 9/2/2011-6110/4 md.) Dava dairelerinden Üçüncü, Dördüncü, Yedinci ve Dokuzuncu daireler vergi dava dairesi; diğer dava daireleri ise idari dava dairesi olarak görev yapar. İdari dava daireleri ile vergi dava daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır. ( Yeniden düzenlenen ikinci cümle: 27/6/2013 – 6494/12 md.; Değişik ikinci cümle: 2/12/2014-6572/14 md.) Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde dava daireleri arasındaki iş bölümü aşağıdaki esaslar uyarınca Başkanlık Kurulu tarafından belirlenir. (Mülga üçüncü ve dördüncü cümleler: 2/12/2014-6572/14 md.)(…) 1. İptal davaları ve idari sözleşmelerden doğan davalar yönünden, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde uyuşmazlığın kaynaklandığı mevzuat esas alınır. 2. Tam yargı davaları yönünden işbölümü; a) Zarara neden olan idari işlemden doğan uyuşmazlığı çözmekle görevli daireye göre, b) Zarar idari eylemden kaynaklanmışsa hizmetin niteliğine göre, belirlenir. 3. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlere ilişkin davalarda vergi dava daireleri arasındaki işbölümünün belirlenmesinde uyuşmazlığın kaynaklandığı mevzuat esas alınır. 4. Temyiz incelemesi yapmakla görevli daire, aynı konuda ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davalara bakmak ve olağanüstü kanun yolları incelemelerini de yapmakla görevlidir. 5. İdare mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayini, uyuşmazlığın esasını çözümlemekle görevli idari dava dairesince yapılır. 6. Vergi mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayini, uyuşmazlığın esasını çözümlemekle görevli vergi dava dairesince yapılır. 7. İşbölümünde idari ve vergi dava dairelerinden herhangi birinin görevinde olduğu belirlenmemiş davalara bakmak üzere birer idari ve vergi dava dairesi görevlendirilir. 8. İşbölümünde aynı mevzuattan kaynaklanan uyuşmazlıkların birden fazla dairede çözümlenmesi konusunda farklı esaslar belirlenebilir. Dairelerden birinin yıl içinde gelen işleri normal çalışma ile karşılanamayacak oranda artmış ve daireler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmiş ise takvim yılı başında ikinci fıkrada belirlenen usule göre bir kısım işler başka daireye verilebilir. Bu madde uyarınca alınan kararlar Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı izleyen ay başından itibaren uygulanır. Dördüncü dairenin görevleri Madde 28 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Beşinci dairenin görevleri Madde 29 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Altıncı dairenin görevleri Madde 30 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Yedinci dairenin görevleri Madde 31 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Sekizinci dairenin görevleri Madde 32 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Dokuzuncu dairenin görevleri Madde 33 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Onuncu dairenin görevleri Madde 34 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Onbirinci dairenin görevleri Madde 34/A – (Ek: 8/12/1994 - 4055/3 md.; Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Onikinci dairenin görevleri Madde 34/B – (Ek:8/12/1994 - 4055/3 md.; Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Onüçüncü dairenin görevleri Madde 34/C – (Ek:2/6/2004 – 5183/9 md.; (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) Amme alacaklarına ilişkin davalar Madde 35 – Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar, alacağın tahakkukuna ilişkin davalara bakmakla görevli dava daireleri tarafından çözümlenir. Yeni vergilerle ilgili uyuşmazlıkların çözümü Madde 36 – Bir vergiyi kaldıran ve yerine aynı veya benzeri nitelikte yeni bir vergi koyan kanunlardan doğan uyuşmazlıklar, önceki vergiden doğan uyuşmazlıkları çözümlemekle görevli dairece çözümlenir. Bir kısım işlerin diğer dairelere verilmesi Madde 37 – (Mülga: 9/2/2011-6110/14 md.) İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri Madde 38 – (Değişik: 22/3/1990 - 3619/6 md.) 1. İdari Dava Daireleri Kurulu; a) İdare mahkemelerinden verilen ısrar kararlarını, b) İdari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları, Temyizen inceler. 2. Vergi Dava Daireleri Kurulu; a) Vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararlarını, b) Vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları, Temyizen inceler. İçtihatları birleştirme kurulunun görevleri Madde 39 – İçtihatları Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin veya idari ve vergi dava daireleri kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay Başkanının havalesi üzerine, Başsavcının düşüncesi alındıktan sonra işi inceler ve lüzumlu görürse, içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar verir. İçtihatların birleştirilmesini istemeye yetkili olanlar Madde 40 – 1. İçtihatların birleştirilmesi veya birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi, Danıştay Başkanı, konu ile ilgili daireler, idari ve vergi dava daireleri kurulları veya Başsavcı tarafından istenebilir. 2. Aykırı kararlarla ilgili kişiler, içtihatların birleştirilmesi için Danıştay Başkanlığına başvurabilirler. 3. Kurulun, içtihatların birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkındaki kararları, gönderildikleri tarihten itibaren bir ay içerisinde Resmi Gazete'de yayımlanır. 4. Bu kararlara, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır. İdari işlerde görev Madde 41 – (Değişik:2/6/2004 – 5183/11 md.) İdari işlere ilişkin idari uyuşmazlıklar ve görevler Birinci Daire ve İdari İşler Kurulunda görülür. [34] [35] Birinci dairenin görevleri [36] [37] Madde 42 – Birinci daire: a) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) b) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) c) (Değişik: 18/12/1999-4492/3 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerini, d) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) e) Kanunlarında Danıştay'dan alınacağı yazılı bulunan düşüncelere ilişkin istekleri, f) (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) g) 6830 sayılı İstimlak Kanununun otuzuncu maddesinin uygulanmasından çıkan uyuşmazlıkları, h) İdarei Umumiyei Vilayat Kanunu Muvakkatı gereğince doğrudan doğruya veya itiraz yoluyla Danıştay'a verilen işleri, ı) Belediye Kanunu ile Danıştay'a verilip idari davaya konu olmayan işleri, j) Derneklerin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılabilmesi için yapılacak teklifleri, k) (Değişik: 2/6/2004 – 5183/11 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanmalarına ilişkin mevzuat uyarınca görülecek işleri, İnceler ve gereğine göre karara bağlar veya düşüncesini bildirir. İkinci dairenin görevleri Madde 43 – (Mülga: 2/6/2004 – 5183/13 md.) Bir kısım işlerin diğer idari daireye verilmesi Madde 44 –(Mülga: 2/6/2004 – 5183/13 md.) Danıştay genel kurulunun görevleri Madde 45 – Danıştay Genel Kurulu, bu Kanunla ve diğer kanunlarla bu Kurula verilen seçim görevleri ile diğer görevleri yapar ve bu Kanunda öngörülen içtüzük ve yönetmelikleri kabul eder. İdari işler kurulunun görevleri Madde 46 – 1. İdari İşler Kurulu: a) (Mülga: 22/3/1990 - 3619/12 md.) b) (Değişik: 18/12/1999 - 4492/4 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerini c) Kanunlarda Danıştay İdari İşler Kurulunda görüşüleceği yazılı olan işleri, d) Danıştay idari daire ve kurulları arasında çıkacak görev uyuşmazlıklarını, e) Yukarıda yazılı olanlardan başka idari dairelerden çıkan işlerden Danıştay Başkanının havale edeceği işleri, f) Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatı hükümlerine göre ilgili dairece birinci derecede verilen men'i muhakeme kararlarını kendiliğinden, lüzumu muhakeme kararlarını ise itiraz üzerine, İnceler ve gereğine göre karara bağlar veya düşüncesini bildirir. Danıştay'ın ilgili dairesi Kurulun bozma kararlarına uymak zorundadır. 2. İdari dairelerin birinden çıkıp, (e) bendi uyarınca Danıştay Başkanı tarafından Danıştay İdari İşler Kuruluna havale edilmemiş olan işler ve verilen kararlar ilgili bakanlığın görüşüne uygun olmadığı takdirde, bakanın isteği üzerine, Danıştay İdari İşler Kurulunda görüşülür. 3. İdari dairelerin göreve ve usule ilişkin nedenlerle işin esası hakkında karar vermediği işlerde, İdari İşler Kurulunca bu kararın yerinde görülmemesi halinde, ilgili daireye geri gönderilir ve bu dairece İdari İşler Kurulu kararı doğrultusunda İnceleme yapılarak karar verilir. İdari işlerin görüşülmesi Madde 47 – Dairelerle kurulların toplantılarında üye veya tetkik hakimlerinin açıklamaları dinlendikten sonra işlerin görüşülmesine geçilir. Konular aydınlanınca göreve ve usule ilişkin meseleler varsa ilk önce bunlar ve sırayla diğer meseleler karara bağlanır. (…) [38] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinin görüşülmesi Madde 48 – (Değişik: 18/12/1999 - 4492/5 md.) Danıştay, (…) 38 kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirmeyi, geliş tarihinden itibaren iki ay içinde sonuçlandırmak zorundadır. Evrak getirilmesi ve yetkililerin dinlenmesi Madde 49 – 1. İncelenmekte olan işler hakkında lüzum görülen her türlü evrak getirtilebileceği ve bilgi istenebileceği gibi, tamamlayıcı veya aydınlatıcı bilgiler alınmak üzere ilgili dairelerden veya uygun görülecek diğer yerlerden yetkili memur ve uzmanlar da çağırılabilir. 2. İstenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine ve yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenligi ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, ilgili makam, gerekçesini bildirmek suretiyle sözkonusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. Görüşmelerin idaresi Madde 50 – Başkan, görüşmeleri idare eder ve oya sunulacak hususları belirler. Göreve ve usule ait meselelerde azınlıkta kalanlar, işin esası hakkında oylarını kullanmak zorundadırlar. Kararlar Madde 51 – Kararlarda, toplantıya katılanların ad ve soyadları, işin konusu, verilen kararların gerekçeleri, azınlıkta kalanların görüşleri ve karar tarihi belirtilir. Kararlar, toplantıya katılan Başkan ve üyeler tarafından imzalanır. Başkanlar Kurulunun görevleri [39] Madde 52 – (Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/13 md.) 1. Başkanlar Kurulunun görevleri şunlardır: a) (Mülga: 2/12/2014-6572/17 md.) b) (Mülga: 2/12/2014-6572/17 md.) c) (Mülga: 2/12/2014-6572/17 md.) d) (Mülga: 2/12/2014-6572/17 md.) e) Danıştay daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını karara bağlamak f) Ayrı yargı çevrelerinde bulunan idare ve vergi mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayinini yapmak g) Danıştay Başkanının Kurulda görüşülmesini uygun gördüğü işleri görüşmek ve karara bağlamak 2. Başkanlar Kurulu, Danıştay Başkanının davetiyle toplanır. 3. (Değişik: 2/12/2014-6572/17 md.) Başkanlar Kurulunun kararları kesin olup bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz. Başkanlık Kurulunun görevleri [40] Madde 52/A – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/8 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/14 md.; Değişik: 2/12/2014-6572/18 md.) 1. Başkanlık Kurulunun görevleri şunlardır: a) Üyelerin görev yerlerini, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak belirlemek. b) Zorunlu hâllerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirmek. c) Danıştay tetkik hâkimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli etmek ve gerektiğinde yerlerini değiştirmek. d) Daireler arasında iş bölümünü belirlemek. e) Yetkili merciin neresi olduğu belirtilmemiş olan yönetim işlerini belli etmek veya bu işleri yapmak. f) Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. 2. (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 10/2/2016 tarihli ve E.: 2015/18, K.: 2016/12 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 1/7/2016-6723/10 md.) Başkanlık Kurulunun kararlarına karşı ilgililerce Başkanlar Kuruluna yedi gün içinde itiraz edilebilir. Başkanlar Kurulu, Başkanlık Kurulu kararlarını aynen onaylayabileceği gibi değiştirerek de onaylayabilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz. Yüksek disiplin kurulunun görevleri Madde 53 – Yüksek Disiplin Kurulu, bu Kanun hukümleri dairesinde Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeler hakkında, disiplin kovuşturması yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına karar verir ve bu Kanunla görevli kılındığı diğer işleri görür. Disiplin kurulunun görevleri Madde 54 – Disiplin Kurulu: a) Danıştay memurları hakkında Yüksek Disiplin Kurulu görevlerini yapar. b) Danıştay memurları hakkında Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkatı hükümlerine göre birinci derecede karar verir. c) Danıştay memurları hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 226 ncı maddesinin (B) bendinde yazılı görüşme ve danışma kurulu görevini yapar. BEŞİNCİ BÖLÜM Görevler ve Haklar Danıştay Başkanının görevleri Madde 55 – (Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/15 md.) 1. Danıştay Başkanı, Danıştayın genel işleyişinden sorumludur. Kuruluşun düzenli çalışmasını sağlar. Gerekirse, ilgili daire başkanları veya Başkanlar Kurulu ile de istişare ederek lüzumlu idari tedbirleri alır. 2. Danıştay Başkanı, Danıştay Genel Kurulu ile İçtihatları Birleştirme Kuruluna, İdari İşler Kuruluna, idari ve vergi dava daireleri kurullarına, Yüksek Disiplin Kuruluna, Başkanlar Kuruluna ve Başkanlık Kuruluna başkanlık eder. Danıştay Başkanvekillerinin görevleri Madde 56 – 1. Danıştay Başkanına ait görevlerden Danıştay Başkanı tarafından verilenleri yaparlar. 2. Danıştay Başkanının yokluğunda kıdem sırasına göre ona vekillik ederler. 3. Danıştay Başkanının katılmadığı kurullara başkanlık ederler. Daire Başkanlarının görevleri Madde 57 – 1.Daire başkanları, dairelerinde görevli bulunanların görevlerine devamlarını, düzenli çalışmalarını, daire işlerinin verimli bir şekilde yürütülmesini ve tetkik hakimleri ile diğer memurların yetişmelerini sağlarlar. Görüşmeleri idare ederler, dahil bulundukları kurulların toplantılarına katılarak düşüncelerini bildirirler ve oylarını verirler. 2. Daire başkanları her takvim yılı sonunda, dairelerindeki işlerin durumu ve bunların yürütülmesinde aksaklık varsa sebepleri hakkında Danıştay Başkanlığına bir rapor verirler ve alınmasını lüzumlu gördükleri tedbirleri bildirirler. Üyelerin görevleri Madde 58 – Üyeler, bulundukları dairelerde başkanlar veya dahil bulundukları kurullarda kurul başkanları tarafından kendilerine verilen dosyaları geciktirmeden inceleyerek görevli daire veya kurullara gerekli açıklamaları yaparlar, kararları yazarlar, dairelerin ve üyesi bulundukları kurulların toplantılarına katılırlar, düşünce ve görüşlerini bildirirler, oylarını verirler ve daire ile ilgili olmak üzere verilen diğer işleri görürler. Genel Sekreterin görevleri Madde 59 – 1. Genel Sekreter bu Kanunun görevli kıldığı işler ile Danıştay Başkanının vereceği idare ve yazı işlerini yürütür. 2. Dairelere ve Başsavcılığa bağlı olanlar dışındaki müdürlükler ve diğer idari birimler Genel Sekreterin yönetim ve denetimi altında bulunur. Danıştay Başsavcısının görevleri Madde 60 – 1. (Değişik birinci cümle: 2/7/2012-6352/46 md.) Başsavcı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda görülen dava dosyalarını, esas hakkındaki düşüncelerini bildirmek üzere, uygun göreceği görev ayırımına göre savcılara havale eder. Düşüncelerinin vaktinde bildirilmesini ve savcılar ile Başsavcılıkta görevli diğer memurların devamlarını ve intizamla çalışmalarını sağlar, gelen dosyaların kaydı ve saklanması ile işi bitenlerin ilgili yerlere geciktirilmeden gönderilmesi için gerekli tedbirleri alır. 2. Başsavcı, incelediği dava dosyaları hakkında düşüncelerini bildirir ve kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri yapar. 3. Başsavcı her takvim yılı sonunda, işlerin durumu ve bunların yürütülmesinde aksaklık varsa sebepleri hakkında Danıştay Başkanlığına bir rapor verir ve alınmasını lüzumlu gördüğü idari tedbirleri bildirir. 4. Başsavcı, savcılardan birini, idari işlerde kendisine yardım etmekte görevlendirebilir. Savcıların görevleri Madde 61 – 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/47 md.) Savcılar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda görülen dava dosyalarından kendilerine havale olunanları Başsavcı adına incelerler ve esas hakkındaki düşüncelerini, bir ay içinde gerekçeli ve yazılı olarak verirler. Bu süreler geçirilirse durumu sebepleriyle birlikte Başsavcıya bildirirler. Danıştay Başkanının ve Başsavcısının vereceği diğer görevleri yerine getirir; çalışma düzeninin korunması ve iş veriminin artırılması için Başsavcının alacağı tedbirlere uyarlar. 2. Savcılar, ilgili yerlerden Danıştay Başkanlığı aracılığı ile her türlü bilgileri isteyebilecekleri gibi işlem dosyalarını da getirtebilirler. 3. (Değişik: 2/7/2012-6352/47 md.) Dava dairelerince gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay savcıları, önceden haber verilmek suretiyle, düşüncelerini sözlü olarak da açıklarlar. Tetkik Hakimlerinin görevleri Madde 62 – 1. Tetkik hakimleri Danıştay Başkanının, daire ve kurul başkanlarının kendilerine havale ettikleri işleri inceleyerek daire veya görevli kurula gerekli açıklamaları yaparlar. Kendi düşünce ve görüşlerini sözlü ve yazılı olarak bildirirler, karar taslaklarını yazarlar, gerekli tutanakları düzenler ve Danıştay Başkanı, kurul başkanı ve daire başkanının verecekleri diğer görevleri yerine getirirler. 2. Her daire ve kurulda, o daire veya kurul başkanınca birinci sınıfa ayrılmış bir tetkik hakimi, memurların görevlerine devamlarını, yetişmelerini ve verimli bir biçimde çalışmalarını, idare, dosya ve diğer yazı işleri ile tebligat işlerinin gecikmeden ve düzenli olarak yürütülmesini, Danıştay Başkanının, daire ve kurul başkanının vereceği diğer işleri yapmakla görevlendirilir. Görevlerin uygulanma şekli Madde 63 – Danıştay meslek mensuplarının ve tetkik hakimleri ile savcıların yukarıdaki maddelerde yazılı görevlerinin uygulanmasına idari daire ve kurulların çalışma usullerinin düzenlenmesine ve 7 nci maddede yazılı müdürlükler, bürolar ve kalemlerin görevlerinin ifasına ve işlerin belirli sürelerde sonuçlandırılmasına ilişkin hükümler Danıştay İçtüzüğünde gösterilir. Başkan, Başsavcı ve üyelerin aylıkları ve ödenekleri ile diğer mali hakları Madde 64 – Danıştay Başkanı, Danıştay Başsavcısı, Başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerine aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları bakımından sırasıyla Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri hakkındaki kanun hükümleri uygulanır. (Ek fıkra: 20/11/2017-KHK-696/32 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/27 md.) Danıştay Başkanı, Danıştay Başsavcısı, Başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde Danıştay bütçesinden ödenir. Yurt dışına gönderilme Madde 65 – 1. Danıştay meslek mensupları, idare ve vergi hukuku alanında bilimsel araştırmalar yapmak ve mesleki incelemelerde bulunmak amacıyla aylık ve ödenekleri, hakiki yol masrafları ve gündelikleri verilmek ve bir yılı geçmemek şartıyla idari yargı sisteminin uygulandığı yabancı memleketlere Başkanlık Kurulunun kararı ile gönderilebilirler. 2. Yurt dışına gönderilecek Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerin seçimleri ile diğer esaslar hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. Başka iş ve görev kabul etme Madde 66 – 1. Danıştay meslek mensupları, ilmi araştırma ve yayınlarda bulunabilirler; Danıştay Başkanının izni ile kurumlarından yolluk almaksızın davet edildikleri yurt içi ve yurt dışı kongre, konferans, seminer ve benzeri bilimsel toplantılarla, bilim ve meslekleri ile ilgili diğer toplantılara katılabilirler. Onbeş güne kadar olan izinler Danıştay Başkanınca, onbeş günü aşan izinler Başkanlık Kurulunca verilir. 2. Danıştay meslek mensupları birinci fıkradaki hallerde Başkanlık Kurulu kararıyla görevli olarak gönderilebilir. 3. Yukarıdaki fıkrada yazılı olan Danıştay meslek mensupları esas görevleri yanında Başkanlık Kurulunun kararıyla yükseköğretim kurumlarında ders ve konferans verebilirler. ALTINCI BÖLÜM Disiplin Kovuşturması Disiplin kovuşturması Madde 67 – Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerin, yüksek hakimlik vakar ve şerefi ile bağdaşmayan veya hizmetin aksamasına yol açan hal ve hareketleri görülür veya öğrenilirse haklarında bu Kanun hükümleri uyarınca disiplin kovuşturması yapılır. Konunun yüksek disiplin kuruluna intikal ettirilmesi Madde 68 – Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerin yukarıdaki maddede yazılı hal ve hareketlerinin görülmesi veya öğrenilmesi halinde konunun Yüksek Disiplin Kuruluna intikal ettirilmesi Başkanlık Kurulu tarafından duruma göre takdir edilir ve karara bağlanır. Disiplin kovuşturması kararı Madde 69 – 1. Yüksek Disiplin Kurulu, eldeki bilgi ve delillere ve isnat olunan hal ve hareketin niteliğine göre disiplin kovuşturması yapılmasına yer olup olmadığına karar verir. 2. Kurul, disiplin kovuşturmasına karar verirse, Kurul dışındaki daire başkanları ve üyeler arasından seçeceği üç kişiyi soruşturma yapmakla görevlendirir. Haklarında isnatta bulunulanlar, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi ise, Kurulun bu husustaki toplantılarına katılamazlar. Bunların yerleri 20 nci maddedeki usule göre doldurulur. Soruşturmanın şekli Madde 70 – 1. Soruşturma yapmakla görevlendirilenler, ilgiliye isnat olunan hal ve hareketi bildirerek savunmasını alırlar, lüzum gördükleri kimseleri yeminle dinler, konu ile ilgili bilgileri toplar ve sübut delillerini tespit ederler. 2. Bütün daire, kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzelkişiler, sorulan hususlara cevap vermek ve diğer istekleri yerine getirmek zorundadırlar. Ancak 49 uncu madde hükmü saklıdır. Rapor verilmesi Madde 71 – Soruşturmayı yapanlar yaptıkları soruşturmaları ve elde ettikleri bilgi ve delilleri gösteren ve bunlara göre disiplin cezası verilmesine yer olup olmadığı hakkındaki kanaatlerini belirten bir rapor hazırlarlar ve belgeleri bu rapora bağlarlar. Rapor üzerine yapılacak işlem Madde 72 – 1. Yukarıdaki madde gereğince hazırlanan rapor, Yüksek Disiplin Kuruluna verilir. Bu Kurula, soruşturmayı yapmış olanlar katılamazlar. 2. Kurul Başkanı, soruşturma sonucunu ilgiliye yazılı olarak bildirir ve beş günden az olmamak üzere tayin edeceği süre içinde yazılı savunmasını vermeye davet eder. 3. Kurul Başkanı, soruşturma dosyasını üyelerin birine havale eder. 4. Kurul, işi evrak üzerinde inceler ve gerekirse soruşturmanın genişletilmesine veya derinleştirilmesine karar verir. 5. İlgili, bu dosyayı raportör üyenin huzurunda inceleyebilir. Disiplin cezaları Madde 73 – 1. Yüksek Disiplin Kurulu isnat olunan hal ve hareketi sabit görmezse dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. 2. Kurul, bu hal ve hareketleri sabit gördüğü takdirde bunların mahiyetine ve ağırlığına göre, ilgilinin uyarılmasını veya hizmet süresine göre istifa etmeye veya emekliliğini istemeye davet edilmesini karar altına alır. 3. Kurul kararı Danıştay Başkanı hakkında ise, vekili, diğerleri hakkında ise Danıştay Başkanı tarafından ilgiliye tebliğ edilir. Kararların yerine getirilmesi Madde 74 – İlgili, emekliliğini istemeye veya istifa etmeye dair olan karara, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde uymazsa istifa etmiş sayılır. Bir aylık süre içinde ilgili izinli sayılır. Disiplin kararı aleyhine dava açılması Madde 75 – 1. İlgili, Yüksek Disiplin Kurulu kararının kendisine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bu karara karşı dava açabilir. Bu davalar, savunmaların alındığı veya cevap sürelerinin geçtiği tarihten itibaren üç ay içinde karara bağlanır. Çalışmaya ara verme süresi hesaba katılmaz. 2. Dava sonuçlanıncaya kadar ilgililerden boşalan yerler doldurulmaz. 3. Yüksek Disiplin Kurulunda karar vermiş veya soruşturmayı yapmış olanlar, disiplin cezalarına ilişkin davaların görüşülmesine katılamazlar. YEDİNCİ BÖLÜM Ceza Kovuşturması Soruşturma Madde 76 – 1.- Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerin görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işlemiş bulundukları suçlardan dolayı, Danıştay Başkanının seçeceği bir daire başkanı ile iki üyeden oluşan bir kurul tarafından ilk soruşturma yapılır. 2. Danıştay Başkanı hakkında soruşturma, kendisinin katılmayacağı Başkanlık Kurulunca seçilecek bir daire başkanı ile iki üyeden oluşan bir kurul tarafından yürütülür. 3. Kurul, soruşturma sonunda düzenleyeceği fezlekeyi ve buna ilişkin evrakı Danıştay Başkanına, soruşturma Danıştay Başkanı hakkında ise fezlekeyi ve evrakı başkanvekiline verir. Bu husustaki dosya Danıştay Başkanı veya vekili tarafından gerekli karar verilmek üzere İdari İşler Kurulu Başkanlığına tevdi edilir. Bu Kurulun vereceği kararlar sanığa ve varsa şikayetçiye tebliğ olunur. 4. Yargılamanın men'i kararı kendiliğinden ve son soruşturmanın açılmasına dair kararlar itiraz üzerine İdari İşler Kurulu Başkan ve üyelerinin katılmayacağı Danıştay Genel Kurulunda incelenir. 5. Danıştay Genel Kurulunun bu toplantılarında yeter sayı en az otuzbirdir. Toplantıda hazır bulunanlar çift sayıda ise en kıdemsiz üye toplantıya katılmaz. İtiraz süresi: Madde 77 – 76 ncı madde hükümlerine göre birinci derecede verilen kararlara itiraz süresi bu kararın sanığa veya şikayetçiye tebliğ tarihinden itibaren on gündür. Görevli kurullarda inceleme Madde 78 – 1. Yukarıdaki maddelerde yazılı kurullarda inceleme evrak üzerinde yapılır. Sanıklar, soruşturma dosyalarını son soruşturmanın açılmasına dair kararın tebliği üzerine, kararı veren kurulun tetkik hakiminin gözetimi altında inceleyebilirler. 2. Kararlar, kurulun tetkik hakimi tarafından Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliğ edilir. Soruşturma dosyasının yargı yerlerine gönderilmesi Madde 79 – 76 ncı madde gereğince verilen son soruşturmanın açılmasına dair kararlar üst kurulca onanmak veya itiraz olunmamak suretiyle kesinleştikten sonra, soruşturma dosyası, gereği yapılmak üzere Danıştay Başkanı veya vekili tarafından Cumhuriyet Başsavcısına gönderilir. Karara katılamayacak olanlar Madde 80 – Soruşturma yapanlar, soruşturmalar üzerine karar verecek olan kurulların toplantılarına katılamazlar. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun uygulanacağı haller Madde 81 – 1. Yukardaki maddeler hükümlerine göre yapılacak soruşturmalar ile verilecek kararlarda, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun soruşturmaya ilişkin hükümleri uygulanır. 2. Soruşturma kurulları sorgu hakiminin yetkilerini haizdir. Şahsi suçların kovuşturma usulü Madde 82 – 1. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyelerin şahsi suçlarının takibinde Yargıtay Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı ve üyelerinin şahsi suçlarının takibi ile ilgili hükümler uygulanır. 2. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu gereğince, Danıştay Başkanı, başkanvekilleri, Danıştay Başsavcısı ve daire başkanları ile üyeler hakkında kovuşturma yapılması Başkanlık Kurulunun iznine tabidir. SEKİZİNCİ BÖLÜM Görevin Sona Ermesi Hüküm giyme hali Madde 83 – 1. Danıştay meslek mensuplarından birinin ağır hapis, kasıtlı bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla hapis cezası ile kesin olarak hüküm giymesi halinde, görevi kendiliğinden sona erer. 2. Kasıtlı bir suçtan dolayı altı aydan aşağı hapis cezası ile hüküm giyme halinde bu suç, mesleğin vakar ve şerefini bozan veya mesleğe karşı genel saygı ve güveni gideren nitelikte görülürse, ilgilinin meslekten çıkarılması gerekip gerekmediğine Yüksek Disiplin Kurulu tarafından karar verilir. Sağlık bakımından görevin yerine getirilememesi Madde 84 – (Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/16 md.) Görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği tam teşekküllü resmî sağlık kurulu raporuyla kesin olarak anlaşılan Danıştay meslek mensuplarının görevine son verilmesine Başkanlar Kurulunca karar verilir. Dava hakkı Madde 85 – 83 üncü maddenin ikinci fıkrası ile 84 üncü maddeye göre görevlerine son verilen ilgililerin bu kararlara karşı açacakları davalarda 75 inci madde hükümleri uygulanır. DOKUZUNCU BÖLÜM Çeşitli Hükümler Çalışmaya ara verme Madde 86 – 1. (Değişik: 8/8/2011-KHK-650/9 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/17 md.) Danıştay daireleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. 2. Ara verme süresi içinde çalışmak üzere; bir daire başkanı ile dört üyeden ve bir yedek üyeden oluşan bir nöbetçi daire kurulur. Yedek üye aynı zamanda Genel Sekreterlik görevini yapar. 3. ( Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/17 md.) Bu dairenin başkanı ile üyeleri, Danıştay dairelerinin başkan ve üyeleri arasından karma olarak Başkanlar Kurulu tarafından seçilir. Ayrıca lüzumu kadar savcı ve tetkik hâkimi görevlerine devam ederler. 4. Çalışmaya ara verme süresi içinde görevli olarak kalanlar hariç olmak üzere Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeler ile savcılar ve tetkik hakimleri çalışmaya ara verirler. Bu süre içinde Danıştay Başkanına, nöbetçi daire başkanı vekalet eder. 5. Danıştay'da çalışan diğer memurlar çalışmaya devam ederler. Ancak, çalışmaya ara verme süresi içinde işin icaplarına göre görevde kalmaları lüzumlu görülmeyen memurlar kanuni izinlerini kullanırlar. 6. ( Değişik: 27/6/2013-6494/17 md.) Çalışmaya ara verme süresi içinde görevleri başında kalan Danıştay üyeleri yılın diğer dönemlerinde yol süresi dâhil çalışmaya ara verme süresi kadar izin kullanabilirler. Nöbetçi dairenin göreceği işler Madde 87 – Nöbetçi daire, çalışmaya ara verme süresi içinde aşağıda yazılı işleri görür: a) (…) [41] kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler, b) Yürütmenin durdurulmasına veya delillerin tespitine ait işler, c) Tutuklu memurlar hakkında Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatı hükümlerine göre Danıştaya gelen işler. Tasnif ve yayın bürosu Madde 88 – 1. Danıştay daireleri ve kurulları tarafından verilen kararların ve mevzuatın tertip ve tasnifini yapmak, kitaplığın düzenlenmesini sağlamak, Danıştay Dergisinin yayımlanması işini yürütmek ve kamu hukuku ile ilgili bilimsel yayınları takip etmek üzere, bir büro kurulur. 2. Bu büronun kuruluş ve görevleri bir yönetmelikle düzenlenir. Gizli bilgileri açıklama Madde 89 – Danıştay meslek mensupları ile Danıştay tetkik hakimleri ve savcıları kamu hizmetleriyle ilgili gizli bilgileri, görevlerinden ayrılmış olsalar bile açıklayamazlar. İsnat ve iftiralara karşı korunma Madde 90 – Danıştay meslek mensupları hakkında ihbar ve şikayetlerin inceleme, soruşturma veya yargılama sonunda sabit olmadığı ve bir isnadın gareze binaen veya hakaret kasdıyla yapıldığı veya uydurma bir isnat mahiyetinde olduğu anlaşıldığı takdirde, Danıştay Başkanı isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından ister. Çalışma saatleri ve izinler Madde 91 – (Değişik: 22/3/1990 - 3619/9 md.) Danıştayda haftalık çalışma süresi ve Danıştay meslek mensuplarının mazeret, hastalık ve aylıksız izinleri yönünden Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır. Dosyaların ve diğer evrakın saklanması Madde 92 – Dava dosyalarıyla diğer evrakın Danıştayda saklanma süreleri, yok edilme usulleri ve Danıştay Arşivine ilişkin diğer hususlar çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bütçe Madde 93 – 1. Danıştay genel bütçe içinde kendi bütçesiyle yönetilir. 2. Bütçenin ita amiri Danıştay Başkanıdır. Muhasebe işleri Danıştay nezdinde kurulacak muhasebe teşkilatı tarafından yürütülür. 3. Yasama meclislerindeki bütçe görüşmelerinde Danıştayı Başkan veya görevlendireceği kimse temsil eder. Kıyafet Madde 94 – Danıştay meslek mensupları ile Danıştay tetkik hakimleri ve Danıştay savcılarının resmi kıyafetlerinin şekli ve bunların giyilme zaman ve yerleri bir yönetmelikle düzenlenir. Basına bilgi verme Madde 95 – Basına, haber ajanslarına, radyo ve televizyona Danıştayla ilgili bilgi ve demeçler, Danıştay Başkanı veya yetkili kılacağı bir görevli tarafından verilebilir. Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü ve görevleri Madde 95 /A – (Ek: 31/3/2011-6217/16 md.) Bilgi İşlem Merkezi, Danıştay Başkanlığına bağlı olarak görev yapar ve bir müdür yönetiminde yeteri kadar şef, mühendis, programcı, çözümleyici, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni ile teknisyenden oluşur. Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğünün görevleri şunlardır: a) Danıştay Başkanlığında bilgi işlem sistemini ilk derece ve bölge idare mahkemeleri bilişim sistemiyle koordineli olarak kurmak, işletmek, bakım ve onarımlarını yapmak veya yaptırmak, bilgi işlem sistemleri ile ilgili teknolojileri ve gelişmeleri takip ederek ihtiyaçlara göre gerekli güncellemeleri yapmak, Danıştay Başkanlığının ihtiyaçlarına göre projeler üreterek yazılım geliştirmek ve güncellemek. b) Gerektiğinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının geliştirmiş olduğu yazılımlarla uyumu sağlamak, uluslararası kapsamda, sistemler arası çevrim içi ve çevrim dışı veri akışını ve koordinasyonu sağlamak, bilişim teknolojileri ile ilgili ulusal ve uluslararası faaliyetlerde Danıştay Başkanlığınca verilen görevleri yerine getirmek. c) Danıştayın faaliyet alanına ilişkin olarak hazırlanan karar, mevzuat, genelge, görüş, metin ve belgelerin, Türkiye’nin üyesi olduğu ve yargı yetkisi tanınan uluslararası mahkeme kararlarının, kullanıcıların hizmetine sunulması için gerekli desteği sağlamak. d) Danıştay Başkanlığı bilgi sistemlerinde güvenlik politikalarının usul ve esaslarının belirlenmesi, uygulanması ve güncellenerek denetlenmesini sağlamak. e) Bilgisayar ve bilgi sistemlerinin kullanılmasında Danıştay Başkanlığınca çıkartılacak esasları hazırlamak, Danıştayın tüm birimlerinde görev yapan bilgisayar kullanıcılarının talepleri de dikkate alınarak gerekli eğitimlerini sağlamak. f) Danıştay Başkanlığı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. ONUNCU BÖLÜM Son Hükümler Kaldırılan hükümler Madde 96 – 521 sayılı Danıştay Kanunu ile bunun ek ve tadilleri yürürlükten kaldırılmıştır. Ek Madde 1 – (Ek: 22/3/1990 - 3619/10 md.) İki dava dairesinin görevine ilişkin davalar, ilgili dava dairesinin isteği üzerine o dava dairelerinin birlikte yapacakları toplantıda karara bağlanır. Bu toplantıya daire başkanlarından kıdemlisi başkanlık eder. Toplanma ve görüşme yeter sayısı dokuzdur. Kararlar oy çokluğuyla verilir. Bu davalar, davanın açıldığı dairenin esas ve karar numaralarını alır. Ek Madde 2- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/33 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/28 md.) [42] Ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir. Ek Madde 3- (Ek:14/11/2024-7532/9 md.) Danıştay meslek mensupları ile savcı, tetkik hâkimi ve iç denetçi kadroları bu Kanuna ekli (I) sayılı Kadro Cetvelinde düzenlenmiştir. Geçici 27 nci madde hükümleri saklıdır. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştayda görevli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlardan ihtiyaç fazlası olanlar, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde görevlendirilmek üzere Adalet Bakanlığı emrine verilirler. Bunlara ait kadrolar Adalet Bakanlığı taşra teşkilatı mahkemeler bölümüne eklenir. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştayda görevli bulunan başkatiplerin unvanı "yazı işleri müdürü" olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik sebebi ile yeniden atanmaları gerekmez. Yeni unvanları, yan ödeme kararnamesinde yer alıncaya kadar eski unvanları üzerinden yan ödeme almaya devam ederler. Geçici Madde 3 – Yürürlükten kaldırılan 521 sayılı Danıştay Kanunu ile ek ve değişikliklerine göre çıkarılmış bulunan tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri çıkarılacak tüzük, içtüzük ve yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam olunur. Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlayan müracaat ve dava süreleri hakkında 521 sayılı Danıştay Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Geçici Madde 5 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Danıştaya açılmış bulunan davalar Danıştay'da bakılarak sonuçlandırılır. Geçici Madde 6 – Daha önce Danıştayın görev alanında olup Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ile bu mahkemelerin görevine giren konularla ilgili davalar, bu mahkemeler göreve başlayıncaya kadar Danıştayda açılmaya devam olunur. Bu davalar Danıştayca sonuçlandırılır. Geçici Madde 7 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Birinci Mürettep Daire, Yedinci Daire ve Onuncu Dairede mevcut bulunan memur hukuku ile ilgili dosyalar Üçüncü Daireye devredilir ve bu Dairece sonuçlandırılır. Geçici Madde 8 – Yürürlükten kaldırılan 521 sayılı Danıştay Kanunu ile ek ve değişiklikleri gereğince kurulmuş bulunan daire ve kurullarda mevcut işlerin bu Kanuna göre görevlendirilen daire ve kurullara dağıtımı, ayrıca karar verilmesine yer kalmaksızın, daire kurullarının oluşmasından itibaren onbeş gün içinde tamamlanır. Geçici Madde 9 – İdari İşler, Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin ve Disiplin Kurullarının seçimleri daire kurullarının oluşmasından itibaren onbeş gün içinde yapılır. Geçici Madde 10 – Çeşitli kanunlarda Danıştay Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlanacağı yazılı işler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Danıştay İdari İşler Kurulunca görüşülerek karara bağlanır. Geçici Madde 11 – Hakimler Kanununda idari yargı hakim ve savcıları ile ilgili düzenlemeler yapılıncaya kadar bu Kanunda sözü geçen birinci sınıfa ayrılmış idari yargı hakim ve savcıları ibaresi birinci derece kadroyu almış idari yargı hakim ve savcıları anlamına gelir. Geçici Madde 12 – Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay kanunlarında gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar 1903 sayılı Kanunun geçici 1 ve 2 nci maddelerine göre yargı ödeneğinin verilmesine devam olunur. Geçici Madde l3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Danıştay Başkanı, Başsavcısı ve daire başkanlarının başkanlık sıfatları sona erer. Ancak; geçici 14 ncü madde gereğince atamalar yapılıncaya kadar başkanlık görevleri devam eder. Geçici Madde 14 – 1. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Danıştayda mevcut boş üyelik kadroları bir defaya mahsus olmak üzere, bu Kanunun 8 nci maddesinde belirtilen niteliklere sahip olanlar arasından, en az dörtte üçü idari yargı hakim ve savcılarından olmak üzere Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun boş üyelikler için göstereceği iki kat aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçim yapılmak suretiyle doldurulur. 2. Birinci fıkradaki seçimi izleyen onbeş gün içinde Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekilleri ve daire başkanları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Danıştay üyelerinden göstereceği ikişer aday arasından bir defaya mahsus olmak üzere Cumhurbaşkanınca seçilir. 3. Danıştay üyelerinin dairelere dağılımı, ikinci fıkradaki süre içinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun önerisi üzerine bir defaya mahsus olarak Cumhurbaşkanınca yapılır. 4. Cumhurbaşkanı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun önerisi üzerine, kuruluş halinde bulunan bölge idare mahkemeleri başkanlıklarına bir defaya mahsus olmak üzere Danıştay üyeleri arasından atama yapabilir. Bu suretle bölge idare mahkemeleri başkanlıklarına atananlar, bu görevlerde dört yıl süre ile hizmet görürler. Bu süre, ilgilinin isteği üzerine uzatılabilir. Bu fıkraya göre atananlar, Danıştay üyeliği sıfatını, kadrosunu, aylık ve ödeneği ile her türlü özlük haklarını muhafaza ederler. Bunların aylık ve ödenekleri ile diğer her türlü mali ve sosyal haklarının Danıştay bütçesinden ödenmesine devam olunur. 5. Yukarıdaki fıkraya göre bölge idare mahkemeleri başkanlıklarına atananların, her ne suretle olursa olsun bu görevlerinden ayrıldıkları tarihte Danıştay kadro cetvelindeki kadroları iptal edilmiş sayılır. Geçici Madde 15 – Vergiler Temyiz Komisyonu Başkanlığı, daire başkanlığı veya üyeliği yapmış olanların 521 sayılı Danıştay Kanununun 1740 sayılı Kanunla değiştirilen 8 nci maddesiyle tanınan Danıştay üyeliğine seçilme hakları saklıdır. Geçici Madde 16 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süre ile, Danıştay tetkik hakimliğine ve Danıştay savcılığına yapılacak atamalarda, Kanunun 11 nci maddesinin birinci fıkrasındaki beş yıllık hizmet süresi aranmaz. Geçici Madde 17 – Bu Kanunun uygulanmasında, 27/10/1980 tarih ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. Geçici Madde 18 – (Ek: 22/3/1990 - 3619/11 md.) İdari İşler Kurulunda bulunan tüzük tasarılarıyla ilgili dosyalar, Danıştay Başkanlığınca derhal Başbakanlığa gönderilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 2/6/2000 - 4575/4 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süre ile Danıştay tetkik hakimliğine yapılacak atamalarda, 11 inci maddenin (1) numaralı fıkrasındaki beş yıllık hizmet süresi iki yıl olarak uygulanır. Bu atamalarda Başkanlık Kurulunun olumlu görüşü alınır. Geçici Madde 20 – (Ek: 2/6/2004 - 5183/16 md.) Bu Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle Danıştay İkinci Dairesinde bulunan dosyalar Birinci Daireye, Onuncu Dairenin görev alanından çıkarılan dava ve işlere ilişkin dosyalar Onüçüncü Daireye, ayrıca bir karar verilmesine gerek olmaksızın devredilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 2/6/2004 - 5183/16 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süre ile Danıştay tetkik hakimliğine yapılacak atamalarda, 2575 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki beş yıllık hizmet süresi aranmaz. Geçici Madde 22 – (Ek: 2/6/2004 - 5183/16 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda açılmış bulunan ve bu Kanunla idare mahkemeleri görevleri kapsamına alınan davalar Danıştayda sonuçlandırılır. Geçici Madde 23 – (Ek: 25/6/2009-5917/22 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on yıl süre ile Danıştay tetkik hâkimliğine yapılacak atamalarda, 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki beş yıllık hizmet süresi aranmaz. Geçici Madde 24 – (Ek: 2/7/2012-6352/48 md.) [43] 1. 31/12/2026 tarihine kadar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun oluşumu ve çalışma usulü hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır. [44] [45] [46] a) İdari Dava Daireleri Kurulu, her idari dava dairesinden en az bir üye olmak kaydıyla Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen on dört üyeden oluşur. Kurula, Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri, bunların bulunmaması halinde Kurulun en kıdemli üyesi başkanlık eder. b) Bu üyeler İdari Dava Daireleri Kurulunda sürekli olarak görev yaparlar. Ancak, iş durumu göz önüne alınmak suretiyle üyelerin daire çalışmalarına katılmalarına Genel Kurul tarafından karar verilebilir. c) Toplantı ve görüşme yeter sayısı on birdir. Kararlar, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Geçici Madde 25 – (Ek: 2/7/2012-6352/48 md.) 1. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda açılmış bulunan ve bu Kanunla idare ve vergi mahkemelerinin görevleri kapsamına alınan davaların, Danıştayda görülmesine devam olunur. 2. Düşünce alınmak üzere Danıştay Başsavcılığına gönderilmekle birlikte, bu Kanunun yayımı tarihinden önce görüş bildirilmemiş yürütmenin durdurulması istemli dosyalar ile temyiz ve karar düzeltme dosyaları, herhangi bir görüş bildirilmeksizin, ilgili daire veya kurullara geri gönderilir. Geçici Madde 26 – (Ek: 2/12/2014-6572/20 md.) 1. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde bu Kanuna göre oluşturulan Danıştay üyeliği kadroları için seçim yapılır. 2. Seçimin tamamlanmasından itibaren beş gün içinde bu Kanunla ihdas edilen daire başkanlığı kadroları için seçim yapılır. 3. Başkanlık Kurulu, iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. 4. Başkanlık Kurulu, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, kurulların ve dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Danıştay daire başkanları, kurullarda ve dairelerde görev yapan Danıştay üyeleri ve tetkik hâkimlerinin hangi kurul ve dairelerde görev yapacağını yeniden belirler. 5. Başkanlık Kurulunun iş bölümünün belirlenmesine ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur. 6. Yeni iş bölümüyle dairesi değiştirilen dava dosyaları, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde ayrıca bir karar verilmesine yer olmaksızın listeye bağlanmak suretiyle mevcut hâlleriyle ilgili daireye devredilir. İş bölümü kararı sonrası Danıştaya gelecek olanlar (karar düzeltme ve yargılamanın yenilenmesi dâhil) ile kanun yollarına konu edilerek bozulan dava dosyaları iş bölümü kararıyla görevleri belirlenen dairelerce sonuçlandırılır. Geçici Madde 27 – (Ek: 1/7/2016-6723/12 md.) 1. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştay üyelerinin üyelikleri sona erer. Ancak vekalet edenler hariç olmak üzere bu tarih itibarıyla Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekili ve daire başkanı olarak görev yapanların Danıştay üyelikleri devam eder. 2. Birinci fıkra uyarınca üyelikleri sona erenlerden; a) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilenler arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, b) Cumhurbaşkanı tarafından seçilenler arasından Cumhurbaşkanınca, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, bu maddenin üçüncü fıkrasındaki kadro sayısı dikkate alınmak suretiyle Danıştay üyesi seçimi yapılır. 3. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Danıştay meslek mensuplarının kadro sayısı yüz on altıdır. Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam edenler, kadro sayısında dikkate alınır. 4. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla üçüncü fıkrada belirtilen kadro sayısını aşan üye kadroları herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. 5. İkinci fıkranın (a) bendi hükmü kapsamında olup Danıştay üyeliğine seçilmeyenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idari yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. 6. İkinci fıkranın (b) bendi hükmü kapsamında olup Danıştay üyeliğine seçilmeyenlerden, ikinci fıkra uyarınca yapılan seçim tarihinden itibaren beş gün içinde idari yargıda bir göreve atanmak için talepte bulunanlar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından takip eden beş gün içinde idari yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. Talepte bulunmayanlar ise başka bir göreve atanmak üzere Başbakanlığa bildirilir. 7. Altıncı fıkranın son cümlesi uyarınca atananlar, Danıştay üyelerine sağlanan her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hakları almaya devam ederler. Üyelikleri sona erenlerin, seçim veya atamaları yapılıncaya kadar, özlük hakları Danıştay tarafından karşılanmaya devam olunur. 8. ( İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) (…) Yeniden seçilenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliğinin sona ermesinden itibaren on iki yıl görev yaparlar. ( İptal üçüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) (…) ( İptal dördüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) (…) 9. Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam eden üyeler ile ikinci fıkra uyarınca seçilen üyeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iki yıl görev yaparlar. Bu üyelerin atama veya seçim nedeniyle yürüttükleri görevleri, bu görevlerinin süresi bitene kadar devam eder. Ancak, İdari Dava Daireleri Kurulunda görevi devam eden üye sayısının on dörtten fazla olması hâlinde, üyelerden hangilerinin görevlerine devam edeceği Başkanlık Kurulunca belirlenir. 10. Seçilmeyen üyelerin atama veya seçim nedeniyle yürüttükleri görevler de bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sona erer. Bu görevler için ikinci fıkra uyarınca yapılan seçimlerin tamamlanmasından itibaren on gün içinde atama veya seçim yapılır. 11. Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam eden üyeler ile ikinci fıkra uyarınca seçilen üyelerin daha önce Danıştay üyesi olarak çalıştıkları süreler üyelik kıdeminde dikkate alınır. 12. Başkanlık Kurulu, ikinci fıkra uyarınca yapılan seçimlerin tamamlanmasından itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını dikkate alarak Danıştay üyelerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden belirler. 13. Başkanlık Kurulu, iş durumunu ve ihtiyaçları dikkate alarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde daire sayısını 13 üncü maddede öngörülen daire sayısına indirir. Ancak bu daireler, Başkanlık Kurulunca kapatılıncaya kadar görevlerine devam ederler. [47] [48] 14. Başkanlık Kurulu, on üçüncü fıkra uyarınca yapılan her daire kapatma işleminden sonra iş durumunu ve ihtiyaçları dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler. Buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayımı tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. 15. Başkanlık Kurulu, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kapatılan dairelerde görev yapan daire başkanı, üye ve tetkik hâkimlerinin hangi dairelerde görev yapacağını belirler. Dairelerde görev verilmeyen daire başkanları, başkanlık süresinin bitimine kadar Danıştay Başkanlığı nezdinde görev yapar. Başkanlık görev süresi Danıştay Başkanlığı nezdinde sona erenlerin veya başka bir daireye başkan olarak görevlendirilenlerin daire başkanlığı kadroları, başka bir işleme gerek kalmaksızın üye kadrosuna dönüşür. 16. İş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dava dosyaları ayrıca bir karar verilmesine yer olmaksızın listeye bağlanmak suretiyle mevcut hâlleriyle ilgili daireye devredilir. 17. Danıştay meslek mensupları kadro sayısı doksana düşünceye kadar, boşalan her iki üyelik için bir üye seçimi yapılır. Seçim yapılmayan üye kadroları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Kadro sayısı doksana düşünceye kadar 9 uncu maddeye göre yapılacak duyuru, sekizinci üyeliğin boşaldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde yapılır. Geçici Madde 28- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/36 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/31 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yeni ihdas edilen onaltı Danıştay üyeliği kadrosunun tamamı için bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren en geç altı ay içinde seçim yapılır. Danıştay Genel Kurulu üye tamsayısının hesabında, birinci fıkra uyarınca üye seçimi yapılıncaya kadar yeni ihdas edilen kadrolar dikkate alınmaz. Geçici Madde 29- (Ek: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) (Değişik:8/5/2025-7547/4 md.) Bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri dâhil olmak üzere; kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, Daire Başkanı ve üyelerinden emekliye ayrılmış olanlar ile geçici 27 nci maddenin yedinci fıkrası kapsamına girenler ve bunların emeklilerinin 64 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamındaki sağlık giderleri anılan fıkra hükümleri çerçevesinde Danıştay bütçesinden karşılanır. Geçici Madde 30- (Ek: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak Bakanlar Kurulu kararları, Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan düzenleyici işlemler ile Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelerine ilişkin görev ve yetkileri devam eder. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce birinci fıkrada belirtilen işlemlere ilişkin ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda açılmış bulunan davalar Danıştayda bakılarak sonuçlandırılır. Geçici Madde 31- (Ek: 22/7/2020-7251/51 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle Danıştay tetkik hâkimliğine yapılacak atamalarda, 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki beş yıllık hizmet süresi aranmaz. Yürürlük Madde 97 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 98 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. (I) SAYILI KADRO CETVELİ (Ek cetvel:14/11/2024-7532/9 md.) KURUMU : DANIŞTAY TEŞKİLATI : MERKEZ UNVANI DERECESİ ADEDİ Başkan 1 1 Başsavcı 1 1 Başkanvekili 1 2 Daire Başkanı 1 12 Üye 1 96 Savcı 1 70 Tetkik Hâkimi 1-7 494 İç Denetçi 1-5 3 TOPLAM 679 6/1/1982 TARİHLİ VE 2575 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1) 22/3/1990 tarihli ve 3619 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri talebiyle Danıştay dışındaki idari yargı mercilerine intikal etmiş dosyalar, herhangi bir karar verilmeksizin onbeş gün içinde Danıştaya gönderilir. 2) 2/6/2000 tarihli ve 4575 sayılı Kanunun geçici maddesi: Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda açılmış bulunan ve bu Kanunla idare mahkemlerinin görevleri kapsamına alınan davalar Danıştayda sonuçlandırılır. 3) 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun geçici maddesi: [49] Geçici Madde 1 – (1) Danıştay Başkanlık Kurulu ile Yargıtay Başkanlar Kurulu, bu Kanunla ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasından ve dairelerde çalışacak üyelerin belirlenmesinden itibaren bir ay içinde toplanarak daireler arasındaki işbölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlar, Danıştayda Genel Kurulun ve Yargıtayda Büyük Genel Kurulun onayına sunar. Danıştayda Genel Kurulun, Yargıtayda Büyük Genel Kurulun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararları Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur. (2) Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir. (3) Bu Kanunla Yargıtayda ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasından itibaren onbeş gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir. Üyelerin hangi dairelerde görev yapacağını, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak, oluşturulan yeni Başkanlık Kurulu belirler. 4 – 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 17 nci maddesi: Madde 17 – Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Yargıtay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir. [50] 5- 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi: Madde 49- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne; ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin, (3) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (II) sayılı cetvelin Yargıtay Başkanlığına ait bölümüne; ekli (4) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin, (5) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (II) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne; ekli (6) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek l90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir. [51] 2575 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2575 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3619 10, 19, 23, 25, 38, 46, 91, Ek Madde 1, Geçici Madde 18, İşlenemeyen Hüküm 10/4/1990 4055 34/A, 34/B 11/12/1994 4492 23, 42, 46, 48 21/12/1999 4575 24, 26, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm 15/6/2000 5020 34 26/12/2003 5183 13,16, 24, 26, 26/A, 34/A, 34/B, 37, 41, 42, 43, 44 üncü maddeleri, Geçici Madde 20, 21, 22 17, 34/C maddeleri 2/6/2004 1/1/2005 5219 86 1/1/2005 5917 Geçici Madde 23 10/7/2009 6110 8, 10, 13, 17, 26, 26/A, 27, 28, 29,30, 31, 32, 33, 34, 34/A, 34/B, 34/C, 37 ve İşlenemeyen Hüküm 14/2/2011 6217 52, 95/A ve İşlenemeyen Hüküm 14/4/2011 KHK/650 5, 10, 12, 19, 19/A, 19/B, 26, 27, 52, 52/A, 55, 84, 86 85 26/8//2011 1/1/2012 6352 8, 24, 60, 61, Geçici Madde 24, 25 5/7/2012 Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/ 108 sayılı Kararı 5, 19, 19/A, 19/B, 26, 27, 52, 52/A, 55, 84, 86 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) 6494 5, 8, 9, 11, 14, 19, 19/A, 19/B, 26, 27, 52, 52/A, 55, 84, 86 7/7/2013 6572 8, 11, 13, 14, 16, 17, 26, 27, 41, 42, 52, 52/A, Geçici Madde 24, 26, İşlenemeyen Hüküm 12/12/2014 Anayasa Mahkemesi’nin 10/2/2016 tarihli ve E.: 2015/18, K.: 2016/12 sayılı Kararı 52/A 17/5/2016 6723 9, 10, 13, 16, 17, 23, 26, 41, 42, 52/A, Geçici Madde 24, Geçici Madde 27 23/7/2016 KHK/696 8, 64, Ek Madde 2, Geçici Madde 24, Geçici Madde 27, Geçici Madde 28 24/12/2017 7079 8, 64, Ek Madde 2, Geçici Madde 24, Geçici Madde 27, Geçici Madde 28 8/3/2018 KHK/703 2, 8, 9, 23, 24, 42, 48, 87, Geçici Madde 29, Geçici Madde 30, 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7251 Geçici Madde 31 28/07/2020 Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı Geçici Madde 27 1/10/2021 7413 Geçici Madde 24, Geçici Madde 27 28/6/2022 7532 Ek Madde 3, (I) Sayılı Cetvel 27/11/2024 7547 Geçici Madde 29 16/5/2025 [1] Bu Kanunda geçen "Devlet Başkanı" deyimi, 11/1/1983 tarih ve 2779 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince "Cumhurbaşkanı" olarak düzeltilmiştir. [2] Bu Kanunda geçen "İdari Dava Daireleri Genel Kurulu" ibareleri, "İdari Dava Daireleri Kurulu"; "Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu" ibareleri, "Vergi Dava Daireleri " olarak 2/6/2004 tarihli ve 5183 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümetle” ibaresi “yürütmeyle” ve “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu maddeye (g) bendinden sonra gelmek üzere (h) bendi eklenmiş ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiştir. [5] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle, bu maddenin (1) numaralı fıkrasının (d) bendine “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği,” ibaresi ile (e) bendine “ile düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlıkları,” ibaresi eklenmiş, aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında yer alan “yirmi yıl” ibaresi “onbeş yıl” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına (d) bendinden sonra gelmek üzere (e) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlık,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakan yardımcılığı,” ibaresi eklenmiştir. [8] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı,” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan, “yukarıda sayılan görevlerde toplam olarak en az üç yıl “ ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. [10] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanlığına” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanlığına” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “sekiz yıl” ibaresi “dört yıl”, “altı yıl” ibaresi “üç yıl” olarak değiştirilmiştir. [14] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu maddede yer alan “dört” ibaresi “altı” olarak değiştirilmiştir. [15] 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başkanlık Kurulu” ibaresi “Başkanlar Kurulu” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başkanlar” ibaresi “Başkanlık” şeklinde değiştirilmiştir. [17] Bu madde başlığı “Memurların nitelikleri ve atanmaları” iken, 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ondördü” ibaresi “on beşi”, “biri” ibaresi “ikisi” ve “onbeş” ibaresi “on yedi” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “on beşi” ibaresi “dokuzu”, “ikisi” ibaresi “biri” ve “on yedi” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başkanlık Kurulu” ibaresi “Başkanlar Kurulu” şeklinde değiştirilmiştir. [21] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başkanlar” ibaresi “Başkanlık” şeklinde değiştirilmiştir. [22] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onbeştir” ibaresi “dokuzdur” şeklinde değiştirilmiştir. [23] Bu madde başlığı “İdari ve vergi dava daireleri genel kurulları” iken, 2/6/2004 tarihli ve 5183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [24] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “otuzbir” ibaresi “yirmi beş” şeklinde değiştirilmiştir. [25] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yirmi beş” ibaresi “on beş” ve “onüçtür” ibaresi “on birdir” şeklinde değiştirilmiştir. [26] 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 10 uncu maddesiyle, bu madde başlığı “Başkanlık kurulu”iken “Başkanlar Kurulu” ve birinci fıkrasında yer alan “Başkanlık Kurulu” ibaresi “Başkanlar Kurulu” şeklinde değiştirilmiş olup, daha sonra bu düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile iptal edilmiş ve 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [27] 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu madde başlığı metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [28] 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu madde başlığı metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [29] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan ““Tüzük tasarılarını inceler;” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [30] 2/6/2004 tarihli ve 5183 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu bentte yer alan "Danıştay idari dairelerince“ ibaresi, “Danıştay İdari Dairesince” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında “Ondördüncü ve Onbeşinci” ibaresi “On dördüncü, On beşinci ve On altıncı” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “Başkanlar” ibaresi “Başkanlık” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Dokuzuncu, Onuncu, Onbirinci, Onikinci, Onüçüncü, On dördüncü, On beşinci ve On altıncı” ibaresi “Dokuzuncu ve Onuncu” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu madde başlığı “Üçüncü dairenin görevleri”iken, 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “Birinci Daire ve” ibaresi “Birinci ve On yedinci daireler ile” şeklinde değiştirilmiştir. [35] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Birinci ve On yedinci daireler ile” ibaresi “Birinci Daire ve” şeklinde değiştirilmiştir. [36] Bu madde başlığı “Birinci dairenin görevleri” iken, 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “Birinci Daire:” ibaresi “Birinci ve On yedinci daireler:” şeklinde değiştirilmiştir. [37] Bu madde başlığı “Birinci ve On Yedinci dairelerin görevleri” iken, 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, metne işlendiği şekilde, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “Birinci ve On yedinci daireler:” ibaresi “Birinci daire:” şeklinde değiştirilmiştir. [38] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu madde başlığında yer alan “Kanun ve tüzük tasarıları ile” ibaresi ile birinci fıkrasında yer alan “kanun tasarı ve teklifleri ile tüzük tasarıları üzerindeki incelemesini,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [39] 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 10 uncu maddesiyle, bu maddenin başlığı “Başkanlık kurulunun görevleri” iken “Başkanlar Kurulunun görevleri”, birinci fıkrasında yer alan “Başkanlık Kurulu” ibaresi “Başkanlar Kurulu” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile bu maddenin başlığı ve birinci fıkrasında yer alan “Başkanlar Kurulu” ibaresi ile a), b) bentleri ile üçüncü fıkrası iptal edilmiş olup, sonra da 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle mezkur madde başlığı ve madde metni metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [40] 27/6/2013 tarihli ve 6494 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle bu maddenin başlığı metne işlendiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. [41] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 184 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Kanun tasarı ve teklifleri ile tüzük tasarıları hariç olmak üzere hükümetçe verilecek ivedi veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] Bu maddede yer alan kadrolar için 24/12/2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete’ye ve 8/3/2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [43] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2016” ibaresi “31/12/2019”, aynı fıkranın (a) bendinde yer alan “yirmi” ibaresi “on dört” ve (c) bendinde yer alan “onbeştir” ibaresi “on birdir” şeklinde değiştirilmiştir. [44] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç yıl süreyle” ibaresi “31/12/2016 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiştir. [45] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 34 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “31/12/2019” ibaresi “31/12/2022” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [46] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “31/12/2022” ibaresi “31/12/2026” şeklinde değiştirilmiştir. [47] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 35 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üç” ibaresi “altı” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [48] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [49] Bu madddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 14/2/2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [50] Bu madddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 14/4/2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [51] Bu madddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 12/12/2014 tarihli ve 29203 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’ye bakınız.
2,587
3
1
KEMAL ÖZ ADLI CÜMHUR REİSİMİZE VERİLEN SOY ADI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2587
24/11/1934
27/11/1934
KEMAL ÖZ ADLI CÜMHUR REİSİMİZE VERİLEN SOY ADI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2587 Kabul Tarihi : 24/11/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 27/11/1934 Sayı: 2865 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 4 Madde 1 – KEMAL öz adlı Cümhur Reisimize ATATÜRK soy adı verilmiştir. Madde 2 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 3 – Bu kanun Büyük Millet Meclisi tarafından icra olunur.
2,590
3
1
EFENDİ, BEY, PAŞA GİBİ LAKAP VE UNVANLARIN KALDIRILMASINA DAİR KANUN [1] Kanun Numarası : 2590
26/11/1934
29/11/1934
EFENDİ, BEY, PAŞA GİBİ LAKAP VE UNVANLARIN KALDIRILMASINA DAİR KANUN [1] Kanun Numarası : 2590 Kabul Tarihi : 26/11/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 29/11/1934 Sayı: 2867 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 6 Madde 1 – Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılmıştır. Erkek ve kadın vatandaşlar, kanunun karşısında ve resmi belgelerde yalnız adlariyle anılırlar. Madde 2 – Sivil ve rütbe ve resmi nişanlar ve madalyalar kaldırılmıştır ve bu nişan ve madalyaların kullanılması yasaktır. Harb madalyaları bundan müstesnadır. Türkler yabancı Devlet nişanları da taşıyamazlar. Madde 3 – Askeri rütbelerden adın başına gelmek üzere kara ve havada Müşürlere Mareşal, Birinci Ferik, Ferik ve Livalara General, Denizde Birinci Ferik, Ferik ve Livalara Amiral denilir. Generallerin ve Amirallerin derecelerini gösteren unvanlarla Deniz Müşürleri unvanlarının ve diğer askeri rütbelerin karşılıkları Ali Askeri Şürası kararı ve İcra Vekilleri Heyetinin tasdikı ile konulur. Madde 4 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 5 – Bu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur. [1] Bu kanunun, 27/7/1967 tarih ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aykırı olan hükümleri mezkür Kanunun 208. maddesinin (h) bendi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
2,581
5
1
DENİZ TİCARET FİLOSUNUN GELİŞTİRİLMESİ VE GEMİ İNŞA TESİSLERİNİN TEŞVİKİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2581
14/1/1982
21/1/1982
DENİZ TİCARET FİLOSUNUN GELİŞTİRİLMESİ VE GEMİ İNŞA TESİSLERİNİN TEŞVİKİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2581 Kabul Tarihi : 14/1/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 21/1/1982 Sayı : 17581 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 166 Madde 1 – Yurt dışında inşa suretiyle veya hazır olarak satın alınan gemilerle, yurt içinde inşa, tadil veya onarılan gemilerde (yüzer havuzlar dahil) ve bu gemilerin donatım ve seyirlerinde kullanılan makine, teçhizat ve demirbaş ile gemi üretim tesislerinin inşa, tadil, tevsi veya onarımlarında kullanılan makine, teçhizat ve demirbaşlar, ilgili mercilerin müsaadesi şartıyla gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi ve resimlerden (damga resmi dahil) muaftır. Kaldırılan hükümler: Madde 2 – 21/3/1938 tarihli ve 3339 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük: Madde 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 4 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
2,596
3
1
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMİYECEĞİNE DAİR KANUN Kanun Numarası : 2596
3/12/1934
13/12/1934
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMİYECEĞİNE DAİR KANUN Kanun Numarası : 2596 Kabul Tarihi : 3/12/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 13/12/1934 Sayı: 2879 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 24 Madde 1 – Her hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır. Hükümet her din ve mezhebden münasib göreceği yalnız bir ruhaniye mabed ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsaadeler verebilir. Bu müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya bir başka ruhaniye verilmesi caizdir. Madde 2 – Türkiye'de kanuna tevkifan teşekkül etmiş ve edecek olan izcilik ve sporculuk gibi topluluklar ve cemiyet ve kulüb gibi heyetler ve mektebler mahsus kıyafet, alamet ve levazım taşımak istedikleri zaman yalnız nizamname veya talimatname ile muayyen tiplere uygun kıyafet, alamet ve levazım taşıyabilirler. Madde 3 – Türkiye'de bulunan Türklerin ve yabancıların, yabancı memleketlerin siyaset, askerlik ve milis teşekkülleri ile münasebetli kıyafet ve alametlerini ve lavazımını taşımaları yasaktır. Madde 4 – Ecnebi teşekkül mensuplarının kendi kıyafet, alamet ve levazımları ile Türkiye'yi ziyaret etmeleri, İcra Vekilleri Heyetince tayin olunacak mercilerin müsaadesine tabidir. Madde 5 – Türkiye Devleti nezdine memur bulunanların kıyafetleri beynelmilel mer'i adetlere tabidir. Müsaadei mahsusa ile gelen yabancı memleketler kara, deniz, hava kuvvetlerine mensup kimselerin resmi üniformalarını nerelerde ve ne zaman taşıyabilecekleri İcra Vekilleri Heyeti karariyle tayin olunur. Madde 6 – Bu kanunun tatbik suretini gösterir bir nizamname yapılır. Madde 7 – Birinci maddenin hükümleri bu kanunun neşri tarihinden itibaren altı ay sonra ve diğer maddelerin hükümleri kanunun neşri tarihinden itibaren mer'idir. Madde 8 – Bu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
2,622
3
1
24/11/1934 TARİH VE 2587 SAYILI KANUNLA KEMAL ÖZ ADLI TÜRKİYE CÜMHUR REİSİNE VERİLEN "ATATÜRK" ADININ VEYA BUNUN BAŞINA VE SONUNA SÖZ KONARAK YAPILAN ADLARIN HİÇBİR KİMSE TARAFINDAN ALINAMAYACAĞINI BUYURAN KANUN Kanun Numarası : 2622
24/11/1934
17/12/1934
24/11/1934 TARİH VE 2587 SAYILI KANUNLA KEMAL ÖZ ADLI TÜRKİYE CÜMHUR REİSİNE VERİLEN "ATATÜRK" ADININ VEYA BUNUN BAŞINA VE SONUNA SÖZ KONARAK YAPILAN ADLARIN HİÇBİR KİMSE TARAFINDAN ALINAMAYACAĞINI BUYURAN KANUN Kanun Numarası : 2622 Kabul Tarihi : 17/12/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 24/12/1934 Sayı: 2888 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 24 Madde 1 – Kemal Öz adlı Türkiye Cümhur Reisine 24/11/1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla verilmiş olan ATATÜRK soy adı yalnız tek şahsına mahsustur, hiç kimse tarafından öz ve soy adı olarak alınamaz kullanılamaz ve kimse tarafından hiç bir suretle bir kimseye verilemez. Madde 2 – "ATATÜRK" adının başına ve sonuna başka söz konarak öz ve soy adı alınamaz ve kullanılamaz. Madde 3 – Bu kanun hükmü 24/11/1934 tarihinden başlar. Madde 4 – Bu Kanunun hükmünü yerine getirmeğe Dahiliye Vekili memurdur.
2,629
5
1
UÇUŞ, PARAŞÜT, DENİZALTI, DALGIÇ VE KURBAĞA ADAM HİZMETLERİ TAZMİNAT KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2629
28/2/1982
28/2/1982
UÇUŞ, PARAŞÜT, DENİZALTI, DALGIÇ VE KURBAĞA ADAM HİZMETLERİ TAZMİNAT KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2629 Kabul Tarihi : 28/2/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 28/2/1982 Sayı: 17619 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 251 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Kapsam: Madde 1 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Bu Kanun, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli, görev ekibi personeli, paraşütçü, denizaltıcı, atmosferik dalış sistemi pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlar ve bunların adayları ile hava ve deniz vasıtaları içinde bulunan veya görevlendirilen diğer personel hakkında uygulanır. Amaç: Madde 2 – Bu Kanunun amacı, birinci maddede sayılanların niteliklerinin, hizmet sürelerinin, kendilerine ödenecek tazminatlar ile bu tazminatların ödenmesine ilişkin esas ve yöntemlerin düzenlenmesidir. Tanımlar: [3] Madde 3 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Bu Kanunun uygulanmasında; a) ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam hizmeti: Bu hizmetler, sağlık nedenleri hariç zorunlu olup, Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam olarak gösterilen görevler ile bunların sevk ve idaresi ile bilfiil görevli ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam niteliklerini taşıyan personelin hizmetlerine denir. b) ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam hizmet süresi: ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamların, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam kursunda ilk dalışa başlama tarihinden itibaren dalgıç ve kurbağa adamlar için dalıcılıktan, ADS pilotu için ADS pilotu kadrosundan ayrılmasına kadar geçen süredir. c) Atmosferik dalış sistemi pilotu, dalgıç ve kurbağa adam, ADS pilotu adayı, dalgıç ve kurbağa adam adayı: Dalgıç ve kurbağa adam okul ve kurslarından diploma alan ve diploması usulüne göre onaylanan kimselere dalgıç ve kurbağa adam; bu personel arasından yurt içi veya yurt dışında müfredatı özel olarak belirlenmiş ADS pilotu kursundan diploma alan ve diploması usulüne göre onaylanan kimselere ADS pilotu; dalgıç ve kurbağa adam olmak için sayılan yerlerde fiilen eğitim ve öğrenime başlayanlara dalgıç ve kurbağa adam adayı; ADS pilotu olmak için fiilen eğitim ve öğrenime başlayanlara da ADS pilotu adayı denir. Kurbağa adamlar solunum yaptıkları gaza göre; “Havadan başka gazla dalış yapan kurbağa adamlar” ve “Hava ile dalış yapan kurbağa adamlar” olmak üzere ikiye ayrılırlar. ç) Denizaltıcı ve denizaltıcı adayı: Denizaltı kurslarından diploma alan ve diploması usulüne göre onaylanan kimselere denizaltıcı, denizaltıcı olmak için fiilen eğitim ve öğrenime başlayanlara denizaltıcı adayı denir. d) Denizaltı hizmeti: Bu hizmet, sağlık nedenleri hariç zorunlu olup, Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında denizaltı olarak gösterilen görevler ile bunların sevk ve idaresi ile bilfiil görevli denizaltıcı niteliklerini taşıyan personelin hizmetlerine denir. e) Denizaltıcı hizmet süresi: Denizaltıcıların denizaltı kurslarında ilk dalışa başlama tarihinden itibaren dalıcılıktan ayrılmalarına kadar geçen sürelerdir. f) Diğer personel: Hava vasıtası veya denizaltı vasıtaları içinde fiilen uçmak veya dalmak suretiyle bu vasıtaların uçmasında veya dalmasında görev alanlar dışında hangi meslek ve sınıftan olursa olsun, bu vasıtalarda bulunan veya kontrol ve tecrübe maksatları için görevlendirilen personeldir. g) Görev ekibi ve görev ekibi adayı: Uçmakta olan bir hava vasıtasının içindeki pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı ve uçuş ekibinin dışında; uçağa verilen görevin yapılması için uçakta bulunması gerekli olan ve statüleri, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan, hava vasıtalarının uçurulması ile ilgili direkt bir sorumluluğu bulunmayan ve sadece ilgili uçuşlarda bulunarak hava vasıtasına verilen görevin yerine getirilmesi için uçakta bulunması gerekli olan kişilerdir. Görev ekibi olmak için ilgili hava vasıtasında fiilen eğitime başlayan kişi veya kişilere de görev ekibi adayı denir. ğ) Hizmet yılı: 1 Eylül tarihinde başlayıp 31 Ağustos tarihinde biten 12 aylık dönemdir. h) Kıstas aylık: En yüksek Devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) brüt tutarıdır. ı) Paraşütçülük hizmeti: Bu hizmet, sağlık nedenleri hariç zorunlu olup, Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında paraşütçü, arama-kurtarma, iz bulucu, Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli ve paraşütçü komando olarak gösterilen görevler ile bunların sevk ve idaresinde bilfiil görevli paraşütçü niteliklerini taşıyan personelin hizmetlerine denir. i) Paraşütçülük hizmet süresi: Paraşütçülerin, okul veya paraşütçü kurslarında ilk atlayışa başlama tarihinden itibaren paraşütçülükten ayrılmalarına kadar geçen sürelerdir. j) Paraşütçü ve paraşütçü adayı: Türk Silahlı Kuvvetlerinde paraşüt kursu açma yetkisine sahip komutanlık/birliklerden veya yurt içi, yurt dışı kurslarından paraşütçülük diploması alan ve diploması usulüne uygun olarak onaylananlara paraşütçü; paraşütçü olmak için sayılan yerlerde fiilen paraşütçülük eğitim ve öğrenimine başlayanlara, paraşütçü adayı denir. k) Pilot ve pilot adayı: (Değişik birinci cümle: 22/1/2015 - 6586/65 md.) Türk Silâhlı Kuvvetleri uçuş eğitimi teşkillerinden veya Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından tertip edilen yurt içi veya yurt dışındaki uçuş okulu veya kurslarından pilotluk diploması alan ve diploması usulüne göre onaylanan kimseye pilot; pilot olmak için sayılan yerlerde fiilen uçuşa başlayanlara pilot adayı denir. Pilotlar, statülerine göre jet pilotu ve pervaneli pilotu olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Jet uçuş birliklerinin ihtiyacını karşılamak üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından jet pilotu olarak yetiştirilenler, jet pilotu sağlık kriterlerini ve kazandıkları nitelikleri muhafaza ettikleri sürece, jet pilotu statüsünde, 2. Jet pilotu statüsü dışında kalan diğer pilotlar pervaneli pilotu statüsünde, kabul edilir. Jet pilotu statüsünün devamı için jet pilotlarının 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen zorunlu uçuş saatlerini jet uçağında uçmaları şarttır. l) Seyrüsefer subayı ve seyrüsefer subayı adayı: Hava vasıtalarında pilot ile birlikte kokpit içinde fiilen uçarak, uçaktaki seyrüsefer sistemlerini kullanan ve vazifenin icra edilmesini planlama, uygulama ve takip suretiyle gerçekleştirmek üzere yetiştirilerek Seyrüsefer Subayı Sertifikası alan ve bu niteliğini muhafaza eden, sertifikaları Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan kişiye seyrüsefer subayı, seyrüsefer subayı olmak için uçuşa başlayanlara seyrüsefer subayı adayı denir. m) Silah sistem subayı ve silah sistem subayı adayı: Türk Silahlı Kuvvetleri uçuş teşkillerinde veya yabancı bir devlet uçuş okulu veya kurslarından silah sistem subayı diploması alan ve diploması usulüne göre onaylanan jet uçağında; darbe, av-bombardıman, av-önleme ve keşif görevleri yapılması için pilotla birlikte uçarak uçaktaki silah sistemlerini kullanan kişiye silah sistem subayı; silah sistem subayı olmak için jet uçağında uçuşa başlayan kişiye silah sistem subayı adayı denir. n) Taktik koordine subayı ve taktik koordine subayı adayı: Hava vasıtalarında pilot ile birlikte kokpit içinde fiilen uçarak, görevin icrasını sağlayan, uçuş görevinin taktik koordinasyon işlevini yapan, taktik koordine subayı diploması alan ve bu niteliğini muhafaza eden, sertifikaları Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan kişiye taktik koordine subayı, taktik koordine subayı olmak için uçuşa başlayanlara taktik koordine subayı adayı denir. o) Uçucu: Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi ve bunların adaylarıdır. ö) Uçuş: pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi, görev ekibi ve bunların adayları tarafından hava vasıtalarının içinde bulunmak suretiyle hava vasıtalarının uçurulması faaliyetidir. p) Uçuş ekibi ve uçuş ekibi adayı: Uçmakta olan bir hava vasıtasının içinde pilot ile beraber fiilen uçarak, hava vasıtasının uçurulmasına katılmaları gerekli olan ve uçuş ekibi sertifikası Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan ve bu niteliğini muhafaza eden, pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı ve taktik koordine subayı dışında kalan kişilerdir. Uçuş ekibi olmak için ilgili hava vasıtasında fiilen eğitime başlayan kişi veya kişilere de uçuş ekibi adayı denir. r) Uçuş hizmet süresi: Uçucuların, okul veya uçuş kurslarında ilk uçuşa başlama tarihlerinden itibaren uçuculuktan ayrılmalarına kadar geçen uçuculuk süreleridir. s) Yıl: 1 Eylül tarihinde başlayıp 31 Ağustos tarihinde biten 12 aylık dönemdir. İKİNCİ BÖLÜM Ödenecek Tazminat Uçuculara ödenecek tazminat: Madde 4 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) a) Jet pilot ve jet pilot adaylarına; uçuş hizmet yılı 15 yıl ve daha yukarı olanlar için kıstas aylığın % 130’u, uçuş hizmet yılı 15 yıldan az olanlar için ise kıstas aylığın % 116’sı, b) Pervaneli pilot ve pervaneli pilot adaylarına; uçuş hizmet yılı 15 yıl ve daha yukarı olanlar için kıstas aylığın % 95’i, uçuş hizmet yılı 15 yıldan az olanlar için ise kıstas aylığın % 83’ü, c) Silah sistem subayı ve silah sistem subayı adaylarına kıstas aylığın % 100’ü, ç) Seyrüsefer subayı ve seyrüsefer subayı adaylarına kıstas aylığın % 73’ü, d) Taktik koordine subayı ve taktik koordine subayı adaylarına kıstas aylığın % 73’ü, e) Uçuş ekibi subayları ile adaylarına kıstas aylığın % 73’ü, f) Uçuş ekibi astsubayları ile adaylarına kıstas aylığın % 71’i, g) Görev ekibi subayları ile adaylarına kıstas aylığın % 71’i, ğ) Görev ekibi astsubayları ile adaylarına kıstas aylığın % 70’i, h) Görev ekibi uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile adaylarına kıstas aylığın %69’u, ı) (Ek: 13/7/2013-6496/26 md.) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olup Sağlık ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında bulunan görev ekibi personeline kıstas aylığın %50’si, üzerinden bu Kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için birinci hizmet yılı) karşılığında gösterilen oranda aylık uçuş tazminatı ödenir. Harp okulu öğrencileri ile sözleşmeli subay adaylarına pilotluk eğitimine başlamadan önce havacılık ders konuları içerisinde yapacakları fiili uçuş eğitiminin her uçuş saati başına kıstas aylığın %5’i tazminat olarak ödenir. Paraşütçülere ödenecek tazminat: Madde 5 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Askeri paraşütçü hizmet kadrolarına atanan paraşütçü ve paraşütçü adayı subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlarla, askeri paraşütçü niteliklerini korudukları halde kadro ve hizmet gerekleri nedeniyle Silahlı Kuvvetlerin diğer görevlerine atanan subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlardan Kuvvet Komutanı, Jandarma Genel Komutanı veya Sahil Güvenlik Komutanının onayı ile daha sonra tekrar paraşütçülük hizmetlerinde görevlendirilmeleri gerekli görülenlere zorunlu yıllık atlayış miktarının yarısını tamamladıkları sürece, kıstas aylığın %68’i üzerinden bu Kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için 1’inci hizmet yılı) karşılığında gösterilen oranda aylık atlayış tazminatı ödenir. Paraşütçülerden, Özel Kuvvetler Komutanlığında veya Kuvvet Komutanlığına bağlı taburlarda bilfiil görev yapanlara, yıllık zorunlu atlayış miktarlarını tamamladıkları sürece ek cetvelde hizmet yılları karşılığında gösterilen aylık tazminat oranları subaylar ve sözleşmeli subaylar için 20, astsubaylar ve sözleşmeli astsubaylar için 15, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için 10’ar puan artırılarak ödenir. Görev esnasında engelli hâle gelerek sağlık kurullarından “paraşütle atlayamaz” raporu alan personel de diğer kadro görevlerine ataması yapılıncaya kadar bu fıkra hükmünden istifade etmeye devam eder. [4] Paraşütçülerden, görevinin ihtisası gereği aynı zamanda dalgıç ve kurbağa adam olarak eğitim ve görev yapan subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara bu Kanunda gösterilen zorunlu yıllık dalış süresinin üçte birini tamamladıkları sürece ek cetvelde hizmet yılları karşılığında gösterilen aylık tazminat oranları 10’ar puan artırılarak ödenir. Askeri öğrencilerden (Sözleşmeli subay adayları ve sözleşmeli subaylar dahil) paraşütle atlayış eğitimine katılanlar ile askeri paraşütçü olmak üzere seçilen erbaş ve erlere, okul veya kursta her atlayış başına kıstas aylığın %2’si, temel atlayışlarını tamamlayarak paraşüt eğitimine devam eden askeri öğrenciler ile paraşütçü kadrolarında görevlendirilen erbaş ve erlere görevlendirildikleri müddetçe her atlayış başına kıstas aylığın %4’ü, atlayış tazminatı olarak ödenir. Yılda 40 atlayıştan fazlası tazminat yönünden dikkate alınmaz. Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlara ödenecek tazminat: [5] [6] Madde 6 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam kadrolarına atanan veya denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam olmak üzere seçilerek eğitime başlayan personelden; a) ADS pilotu ile ADS pilotu kursiyerlerine kıstas aylığın %82’si, b) Denizaltıcı subaylar ve sözleşmeli subaylar ile denizaltıcı kursiyer ve stajyer subay ve sözleşmeli subaylara kıstas aylığın %82’si, c) Denizaltıcı astsubaylar ve sözleşmeli astsubaylar ile denizaltıcı kursiyer ve stajyer astsubaylar ve sözleşmeli astsubaylara kıstas aylığın %73’ü denizaltıcı uzman erbaşlara kıstas aylığın % 65’i, ç) Dalgıç ve havadan başka gazla dalış yapan kurbağa adamlara kıstas aylığın %67’si, d) Hava ile dalış yapan kurbağa adamlara kıstas aylığın %65’i, üzerinden bu kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için birinci hizmet yılı) karşılığında gösterilen oranda aylık dalış tazminatı ödenir. Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam kursu gören sözleşmeli subay adayları ile kurbağa adam kursu gören harp okulu öğrencilerine kurs süresince kıstas aylığın %10’u oranında aylık dalış tazminatı ödenir. Denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adam olmak üzere seçilen erbaş ve erlere kursa katılmalarını takip eden aybaşından itibaren kıstas aylığın %5’i, kursu başarmalarından itibaren denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adam kadrolarında görevlendirildikleri müddetçe kıstas aylığın %10’u oranında aylık dalış tazminatı ödenir. Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam niteliklerini korudukları halde kadro ve hizmet gerekleriyle Silahlı Kuvvetlerin diğer görevlerine atananlardan, kuvvet komutanlarının, Jandarma Genel Komutanının veya Sahil Güvenlik Komutanının onayı ile tekrar denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam hizmetlerinde görevlendirilmeleri gerekli görülen ve sağlık durumları elverişli olan denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlara yıllık zorunlu dalış saatini tamamladıkları sürece hizmet yıllarına bağlı olarak denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlara ödenen oranda aylık tazminat ödenir. Tazminatın ödenme şartları ve kesilmesi: Madde 7 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) a) Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi ve görev ekibi personelinin uçuş tazminatı alabilmeleri için bir yılda en az; 1. Uçuş hizmeti 10 yıldan az veya tüm uçuşu 1500 saatin altında olanların 60 saat, 2. Uçuş hizmeti 10-20 yıl veya tüm uçuşu 1500-2500 saat arasında olanların 30 saat, 3. Uçuş hizmeti 20 yıldan veya tüm uçuşu 2500 saatten fazla olanların 15 saat, uçuş yapmaları şarttır. b) Paraşütçülerin aylık atlayış tazminatı alabilmeleri için bir yılda en az; 1. Asteğmen-yüzbaşı rütbelerindeki subaylar ile astsubay astçavuş -kıdemli üstçavuş rütbelerindeki astsubayların; 24, [7] 2. Binbaşı-general rütbelerindeki subaylar ile astsubay kademeli kıdemli üstçavuş ve üzeri rütbesindeki astsubayların; 12, 3. 1-15 yıl hizmet yılını dolduran uzman jandarma ve uzman erbaşların; 24, 16 yıl ve üzeri hizmet yılında olanların; 12, paraşüt atlayışı yapmaları şarttır. c) Denizaltıcıların aylık dalış tazminatı alabilmeleri için bir yılda en az; 1. Dalış hizmeti 10 yıldan az veya tüm dalışı 1500 saatin altında olanların 60 saat, 2. Dalış hizmeti 10-20 yıl veya tüm dalışı 1500-2500 saat arasında olanların 30 saat, 3. Dalış hizmeti 20 yıldan veya dalışı 2500 saatten fazla olanların 15 saat, dalış yapmaları şarttır. ç) Dalgıç ve kurbağa adamların aylık dalış tazminatı alabilmeleri için bir yılda en az; 1. Dalış hizmeti 10 yıldan az veya tüm dalışı 600 saatin altında olanların 60 saat, 2. Dalış hizmeti 10-20 yıl veya tüm dalışı 600-900 saat arasında olanların 30 saat, 3. Dalış hizmeti 20 yıldan veya dalışı 900 saatten fazla olanların 15 saat, dalış yapmaları şarttır. ADS pilotları kadro görevlerinde görevlendirildikleri sürece (ç) bendinde yer alan yıllık dalış saatlerinin %50’sini ADS ile tamamlamak zorundadırlar. ADS ile %50 dalış süresini tamamlayamayanlar, dalış tazminatına hak kazanabilmek için kalan süreleri (ç) bendine göre ADS haricinde tamamlamak zorundadırlar. d) Kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca Genelkurmay Başkanlığının onayı alınmak kaydıyla; 1. Bu maddede belirtilen yıllık zorunlu uçuş, atlayış ve dalış süreleri malzeme, araç ve teknik zorunluluk veya imkânsızlıklar nedeniyle veya olağanüstü durumlarda azaltılabilir. 2. Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlardan; (a) 20 uçuş/dalış hizmet yılı veya 2500 saatten fazla uçuşu/dalışı olan pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli ve denizaltıcılar, (b) 20 dalış hizmet yılı veya 900 saatten fazla dalışı olan ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlar, (c) Binbaşı-General ve kademeli kıdemli üstçavuş ve üzeri rütbelerindekiler ile 15 yıllık hizmete haiz uzman jandarma ve uzman erbaşlar veya 500’den fazla atlayışı olan paraşütçülerin, statü ve hakları saklı kalmak üzere, 3 yıla kadar yıllık zorunlu uçuş, atlayış ve dalış süre ve miktarları aranmayabilir. 3. (Ek: 2/1/2017-KHK-681/53 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7073/53 md.) Paraşütçü, denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adamlardan hizmet yılı içerisinde zorunlu atlayış miktarlarını ve dalış sürelerini sınır ötesi operasyonlar nedeniyle tamamlayamayanlar hakkında statü ve hakları saklı kalmak üzere 3 yıla kadar yıllık zorunlu atlayış miktarı ve dalış süresi aranmaz. [8] e) Yıllık zorunlu uçuş saati, atlayış miktarı veya dalış süresini tamamlamayanların uçuş, atlayış ve dalış tazminatının %50’si müteakip hizmet yılı başlangıcından itibaren kesilir. Normal tazminat önceki yıldan noksan kalan süre veya miktarın tamamlanmasını takip eden aybaşından itibaren ödenmeye başlanır. f) Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli, görev ekibi, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamların aylık tazminat alabilmeleri için görev ve hizmete ilişkin istekleri gereği gibi yerine getirmedikleri yolunda bir yıl içinde emrinde çalıştığı en yakın iki üst derece amirlerinin imzasını taşıyan yazılı iki ihtar veya aylık bir fena faaliyet raporu almamış olmaları şarttır. Bu şartı taşımayanların tazminatının %50’si tebliğ tarihini izleyen aybaşından itibaren kesilir. Bu kesilme durumunu düzelttiğine dair en yakın iki üst derece amirlerinden olumlu kanaat raporu alıncaya kadar devam eder. Normal tazminat, olumlu kanaat raporunun alındığı tarihi izleyen aybaşından itibaren ödenir. g) Uçuş, paraşütle atlayış ve dalış hizmetine ilişkin görevler sırasındaki kazalar ve diğer sağlık nedenleri sonucunda hava değişimi alan veya geçici olarak uçuştan, paraşütçülükten veya dalıştan başka hizmetlere nakledilen pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi, görev ekibi, paraşütçü, ADS pilotu, denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adamlara iki yıl süre, ruh sağlığı hastalıkları nedeniyle hava değişimi alan personele bir yıl süre ile son aldıkları aylık tazminat ödenir. Bu süreler uçuş, atlayış, dalış hizmetinden sayılır ve bu süre zarfında uçuş, atlayış, dalış zorunluluğu aranmaz. Ruh sağlığı hastalıkları nedeniyle bir yıldan fazla hava değişimi alan personelin aylık uçuş, atlayış, dalış tazminatı kesilir. Bunların hizmet süreleri ilerletilmeye devam edilir. Bunlar tekrar göreve başladıklarında diğer şartları haiz iseler aylık tazminatları göreve başladıkları tarihi izleyen aybaşından itibaren ödenir. ğ) Uçuş, paraşütle atlayış, dalış tazminatı alan personelden uçuş, paraşütle atlayış ve dalışla ilgisi olmayan yurt dışı daimi görevlere atananların yurt dışı daimi görevlerde geçen süreleri uçuş, atlayış, dalış hizmet süresinden sayılır. Ancak, bu görevlere atananların yurttan ayrılış tarihini izleyen aybaşından itibaren aylık uçuş, atlayış ve dalış tazminatı kesilir. h) (Değişik birinci cümle: 15/8/2016-KHK-671/12 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/10 md.) (a) bendi kapsamına giren personele, aynı bentte belirtilen zorunlu uçuş saatinden fazla uçtukları her uçuş saati için uçuş hizmet yılının son ayındaki uçuş tazminatının; jet pilotları, pervaneli pilotları, silah sistem subayları ve seyrüsefer subayları için %7’si, taktik koordine subayları ile uçuş ekibi ve görev ekibi personeli için %5,5’i oranında ayrıca her yıl toptan ödeme yapılır. Bu ödemenin yapılmasında 80 saatten fazla uçuşlar dikkate alınmaz. Ancak, görev ve hizmet ihtiyaçları nedeniyle kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca belirlenen ve Genelkurmay Başkanlığınca onaylanan bilfiil uçuş gerektirmeyen kadro görev yerlerine atanan veya bu kadro görev yerlerinde görevlendirilenlerden, 10’uncu uçuş hizmet yılını tamamlamış ve toplam uçuşu 1000 saatten fazla olan pilot, silah sistem subayları, seyrüsefer subayları ve uçuş ekibi personeline (a) bendinde belirtilen zorunlu uçuş saatlerini tamamlamaları şartı ile 80 saatlik uçuş karşılığının %80’i yıllık uçuş tazminatı olarak ödenir. (Ek cümle: 20/11/2017-KHK-696/38 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/33 md.) %80 oranı, 18 uçuş hizmet yılını dolduran jet pilotları için %160 olarak uygulanır. Bu şekilde ödenen tazminat, damga vergisi hariç hiçbir vergiye tabi tutulmaz. Zorunlu uçuş veya dalış saatlerinin (d) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca indirilmesi halinde, bu ödemelerin hesabında indirimli süreler dikkate alınır. Yıpranma tazminatı: Madde 8 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Yıpranma tazminatının ödenme usul ve şartları aşağıda gösterilmiştir. a) Uçuş, atlayış veya dalış kıymetlendirme kurulu kararı ile; 1. Sekiz uçuş hizmet yılını tamamladıktan sonra daimi olarak yer hizmetine nakledilen pilot, silah sistem subaylarına, seyrüsefer subaylarına veya taktik koordine subaylarına, 2. Oniki uçuş hizmet yılını tamamladıktan sonra daimi olarak yer hizmetine nakledilen uçuş ekibi ve görev ekibi personeline, 3. Sekiz paraşütle atlayış hizmet yılını tamamladıktan sonra daimi olarak diğer sınıf görevlerine nakledilen veya paraşütçülük görevi yapamayan askeri paraşütçülere, 4. Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam subay, sözleşmeli subay, astsubay ve s özleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için sekiz dalış hizmet yılını tamamladıktan sonra denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam hizmet kadrolarında görev alamayacak duruma gelerek daimi olarak diğer görevlere nakledilen denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlara [9] [10] , b) Uçuş, atlayış, dalış hizmetine ilişkin görevler sırasındaki kazalar sonucunda veya diğer sağlık nedenleri ile yetkili sağlık kurulları raporlarına dayanılarak daimi olarak yer hizmetine veya diğer sınıf görevlerine nakledilen uçucu, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlara, Silahlı Kuvvetlerde görevde bulundukları sürece uçuş, atlayış, dalış görevlerinden ayrıldıkları tarihteki derece ve kademelerinin karşılığı gösterge ve ek gösterge rakamlarının ödeme yapılacak aydaki aylık katsayısı ile çarpılması sonucu bulunacak tutarın %10’u kadar aylık yıpranma tazminatı ödenir. Ancak bu tazminat 10 yıldan sonra ödenmez. c) Uçuş, atlayış, dalış görevlerinden disiplinsizlik nedeniyle veya kendi istekleri ile ayrılanlara yıpranma tazminatı ödenmez. Diğer personele ödenecek tazminat: Madde 9 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Hava vasıtası veya denizaltı vasıtaları içinde fiilen uçmak veya dalmak suretiyle bu vasıtaların uçmasında veya dalmasında görev alanlar dışında hangi meslek ve sınıftan olursa olsun, bu vasıtalarda bulunan veya kontrol ve tecrübe maksatları için görevlendirilen ve aylık uçuş veya dalış tazminatı almayan personele her uçuş veya dalış saati başına, kıstas aylığın %1’i oranında tazminat ödenir. Ancak bu şekilde görev yapanlara bir ay içinde ödenecek tazminat miktarı, kıstas aylığın %10’unu geçemez. Öğretmenlere verilecek yetiştirme ikramiyesi: Madde 10 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) a) Hava Harp Okulu, hava okulları, uçuş okulları ve kursları ile kıtalarda çift kumandalı hava vasıtalarıyla öğrenci ve pilotları fiilen uçuranlara uçuş saati başına, b) Paraşütçü okul ve kurslarında öğrencilerini aynı hava vasıtalarından fiilen paraşütle atlatmak suretiyle yetiştiren öğretmenler ile kıtalarda paraşütçülük eğitimi için uçaktan paraşütle atlatma öğretmenliği yapanlara, uçaktan yaptıkları her atlayış grubu başına, c) Dalgıç veya kurbağa adam okul ve kurslarında öğrencileri fiilen dalmak suretiyle yetiştiren öğretmenlerin her dalış saati başına, ç) Denizaltı özel ihtisas kurslarındaki öğrencilerini denizaltı gemisinde fiilen daldırmak suretiyle yetiştiren öğretmenlere her dalış saati başına, d) Dikey rüzgar tünelinde eğitim veren öğretmenlerin uçuş odasında bilfiil görev yaptıkları her uçuş saati başına, kıstas aylığın %0,6’sı tutarında, yetiştirme ikramiyesi ayrıca ödenir. Bu ikramiye öğretmenliğin yapıldığı ayın sonunda verilir. Hava vasıtası ve gemi tipi: [11] Madde 11 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Silahlı Kuvvetlerde uçucuların, paraşütçülerin ve denizaltıcıların bu hizmetlerini yapacakları her türlü hava vasıtası ve gemi tipi, görev ve ihtiyaca göre kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca saptanır. Hizmet süresinin hesabı: Madde 12 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Uçuş, paraşütle atlayış ve dalış hizmet sürelerinin hesabında başlangıç tarihi; okul veya kurslarda ilk uçuşa, atlayışa, dalışa başlanılan tarihtir. Uçuştan, atlayıştan, dalıştan ayrılma tarihi ise durumlarına göre, a) Uçuş, atlayış, dalış kıymetlendirme kurullarının karar tasdik tarihidir. b) Yetkili Sağlık Kurulu raporunun tasdik tarihidir. c) Uçuculardan istekleri üzerine ayrılmaları kabul edilenlerin dilekçe tarihidir. ç) Görev ekibinde yer alan personelin kadro görev yeri dışına atanması üzerine ilişik kestiği tarihtir. Başlangıç ve ayrılma tarihleri arasındaki süre; uçuş, atlayış, dalış hizmet süresidir. Uçuş, paraşüt, denizaltı, dalgıç ve kurbağa adam hizmet süreleri, hizmet yılı başlangıcına göre tespit edilir. Hizmet yılı hesabında ilk uçuşa, dalışa veya atlayışa başlayan personelin hizmet yılı birinci yıl olarak kabul edilir ve hizmet yılı sonraki yıllarda artarak devam eder. Yıl hesabında 6 ay ve daha fazla süreler tam yıla tamamlanır. 6 aydan az süreler dikkate alınmaz. Hizmet yılları her yıl 1 Eylül tarihine göre düzenlenerek Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylandıktan sonra ilgililere duyurulur. (Değişik beşinci fıkra: 3/10/2016 – KHK-676/62 md. ; Aynen Kabul: 10/11/2016-6758/43 md.) Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli, görev ekibi personeli, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlardan 23 yıl ve daha fazla uçuculuk, paraşütçülük, dalıcılık hizmet süresi olanlara 23 üncü hizmet yılı karşılığında gösterilen oranda aylık tazminat ödenir. (Mülga ikinci cümle: 20/11/2017-KHK-696/40 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/35 md.)(…) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM [12] Şehitlik ve Engellilik Tazminatı Şehitlik ve engellilik tazminatı: [13] Madde 13 – (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) a) Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı, uçuş ekibi personeli, görev ekibi personeli ve bunların adaylarının uçuş hizmet faaliyetlerinden, b) Paraşütçü ve paraşütçü adaylarının uçuş faaliyetleri ile paraşüt atlayışlarından, c) Denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlar ile bunların adaylarının denizaltı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam hizmet faaliyetlerinden, ç) Hangi meslek ve sınıftan olursa olsun; vazifeli olarak askeri hava vasıtası veya askeri maksatla kullanılan hava vasıtası veya denizaltıda bulunan askeri personel ile bir askeri hizmetin ifası için veya pilot yetiştirilmek üzere Türk Silahlı Kuvvetlerindeki teşkillere seçim veya bu teşkillerdeki fiili eğitimleri maksadıyla bu vasıtalarda bulunanlar, hava vasıtası veya denizaltıda bulundukları esnada veya paraşütle atlayış faaliyetlerinin etkisiyle, şehit olan veya engelli hâle gelenlere bu Kanun hükümlerine göre tazminat verilir. Tazminat miktarı: [14] Madde 14 – a) (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Şehit olanların kanuni mirasçılarına kıstas aylığın 100 katı, b) (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malul olanlara kıstas aylığın 200 katı, diğerlerine ise vazife malulü olanlar hakkında esas alınan 13/7/1953 tarihli ve 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkındaki Nizamnamede gösterilen engellilik derecelerine göre (a) bendinde belirtilen tutarın; 1 inci dereceye %75’i, 2 nci dereceye %65’i, 3 üncü dereceye %55’i, 4 üncü dereceye %45’i, 5 inci dereceye %35’i, 6 ncı dereceye %25’i, c) (Değişik: 28/2/1995 - 4082/3 md.) Yaralanma ve engellilik durumları (b) bendinde gösterilen derecelerde olmamakla birlikte görevlerinden ayrılmalarına neden olmuş ise, (a) bendinde belirtilen miktarın % 20'si, Tutarında maddi ve manevi tazminat ödenir. Bu tazminatın tespitine esas tutulacak kıstas aylığı, tazminat verilmesine dair karar tarihindeki kıstas aylığıdır. d) (a) bendi esaslarına göre tespit edilen tazminatın kanuni mirasçılara intikalinde; şehidin eş ve füruu veya yalnızca füruu ile içtima eden ve ölüm tarihinde sağ olan ana ve babanın her birine ayrı ayrı olmak üzere % 10 tutarındaki kısmı verildikten sonra kalanı içtima eden diğer mirasçılara ödenir. Diğer hallerde miras hükümleri uygulanır. Ancak ana ve babaya verilen tazminat, çocukların her birine ödenen tazminattan fazla olamaz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Statünün kaybı: Madde 15 – Kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca teşkil edilecek yetkili kurullar tarafından uçucu, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adamlardan görevlerinin gerektirdiği nitelikleri kaybettikleri veya görev isteklerini yerine getirmedikleri anlaşılanların bu statülerine son verilir. [15] [16] Olağanüstü hallerde silah altına alınan personel ve ödenecek tazminat: Madde 16 – (Değişik birinci fıkra: 9/8/1993-KHK-499/31 md.) (Değişik birinci cümle: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Olağanüstü hallerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin uçucu, paraşütçü, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam personel ihtiyacını karşılamak üzere silah altına alınan subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar ile erbaş ve erlerden gerekli görülenler branşları ile ilgili okul, birlik veya kurslarda, eğitime tabi tutulurlar. a) (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Kurs esnasında subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar kendi statüsünde bulundukları adaylar gibi tazminat alırlar. Subay, sözleşmeli subay, astsubay ve sözleşmeli astsubaylara kurslardan ve okullardan mezuniyeti müteakip Silahlı Kuvvetler içinde veya dışında geçmiş uçuculuk, paraşütçülük, dalıcılık hizmet yılları da dikkate alınarak aylık uçuş, paraşüt, dalış tazminatı ödenir. b) Uçucu, denizaltıcı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam erbaş ve erlere okul veya kursda kıstas aylığının % 2'si, kursu bitirip kadrolarda görevlendirildikleri sürece kıstas aylığının % 4,ü aylık uçuş, dalış tazminatı olarak ödenir. Ancak uçuculardan fiilen pilotluk görevini yapanlara kıstas aylığının % 10'u, aylık uçuş tazminatı olarak ödenir. [17] c) Paraşütçü erbaş ve erlere birlik veya okullardaki yer eğitim süresince her atlayış başına kıstas aylığının % 1,5'u temel atlayışlarını tamamlayarak kadrolarda görevlendirildikten sonra her atlayış başına kıstas aylığının % 3' ü paraşüt atlayış tazminatı olarak ödenir. Yılda 40 atlayıştan fazlası tazminat yönünden dikkate alınmaz. d) Yukarıdaki bentlerde sayılanlara bu Kanun hükümlerine göre şehitlik ve engellilik tazminatı ödenir. [18] Madde 17 – Bu Kanunda belirtilen aylık tazminat aybaşında peşin olarak ödenir ve damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi değildir. Aylık tazminat ödemelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun aylıklara ilişkin hükümleri uygulanır. [19] Madde 18 – a) Pilot paraşütçülere ayrıca aylık atlayış tazminatı ödenmez. b) Paraşütçüler, uçuş tazminatından yararlanamazlar. c) Denizaltı, ADS pilotu, dalgıç ve kurbağa adam hizmetlerinden ancak birinden tazminat ödenir. [20] Madde 19 – Bu Kanun kapsamına girenlerden 3/11/1980 tarih ve 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre görev yaparken bu Kanunun 13 üncü maddesindeki faaliyetlerinden dolayı şehit olanlar veya engelli hâle gelenler 14 üncü maddeye göre şehitlik ve engellilik tazminatı alırlar, ayrıca 2330 sayılı Kanundan yararlanamazlar. [21] Değiştirilen hükümler: Madde 20 – (926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek-17. maddesinin (a) bendinin değiştirilmesine ilişkin olup, ilgili kanundaki yerine işlenmiştir.) Madde 21 – (926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 137. maddesine bağlı Ek-VII sayılı cetvelde değişiklik yapılmasına ilişkin olup, ilgili kanundaki yerine işlenmiştir.) BEŞİNCİ BÖLÜM Son Hükümler Jet pilotlarına ödenecek ilave tazminat: Ek Madde 1- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/39 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/34 md.) 926 sayılı Kanunun ek geçici 98 inci maddesi kapsamındakiler hariç olmak üzere, 18 yıllık uçuş hizmet süresini tamamlayan jet pilotlarına 7 nci maddenin (h) bendi uyarınca yapılan toptan ödemeye esas 80 saatten fazla uçtukları her bir uçuş saati için, hizmet yılının son ayındaki uçuş tazminatının %14’ü oranında tazminat her hizmet yılı sonunda ayrıca ödenir. Bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve 40 saatten fazla uçuşlar dikkate alınmaz. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli : Ek Madde 2- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/39 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/34 md.) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarında istihdam edilen personel hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında; bu Kanunda Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan atıflar ilgisine göre Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına, Genelkurmay Başkanlığına yapılan atıflar ise İçişleri Bakanlığına yapılmış sayılır. Geçici Madde 1 – Pilot, silah sistem operatörü, uçuş ekibi personeli ile denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adamların, hizmet yıllarının tespitinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen uçuş veya dalış hizmet süreleri de dikkata alınır. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce paraşütçü niteliğini kazanan ve halen Silahlı Kuvvetlerde görevli bulunan subay ve astsubayların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki paraşütçülük hizmet yıllarının tespitinde, sertifika alarak paraşütçülük niteliğini kazandıktan sonra; yaptıkları her 6 atlayış bir paraşütçü hizmet yılı olarak kabul edilir. Ancak bu şekilde bulunan hizmet yılları toplamı sertifika aldıkları tarih ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasındaki süreyi geçemez. Paraşütçülük hizmet yılları tespit edilip Kuvvet Komutanlıklarınca onanıncaya kadar geçecek süre içinde kendilerine 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek-17 nci maddesine göre emsali bulundukları rütbedekilere ödenen tazminat miktarı kadar aylık atlayış tazminatı verilir. Hizmet yılları belirlendikten sonra tazminat farkları ayrıca ödenir. Geçici Madde 3 – Uçucu ve paraşütçülerin 1 Eylül 1982 tarihine kadar zorunlu uçuş saati veya atlayış miktarları Kuvvet Komutanlıklarınca saptanır. Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; eğitim, harekat ve lojistik destek hizmetleriyle ilgili faaliyetlerin yürütülmesi ile görevlendirilmiş olan Hava Kuvvetleri Komutanlığı pervaneli pilotlarının aylık uçuş tazminatı, jet pilotu statüsü esaslarına göre ödenir. Geçici Madde 5 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Geçici Madde 6 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Geçici Madde 7 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/6 md.) Geçici Madde 8- (Ek:2/1/2017-KHK-681/54 md.; Aynen kabul:1/2/2018-7073/54 md.) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek ihraç edilen personel hariç olmak kaydı ile, 2015-2016 hizmet yılı içerisinde zorunlu atlayış miktarlarını ve dalış sürelerini 15 Temmuz 2016 tarihi ve sonrasında tamamlayamayanlar hakkında, statü ve hakları saklı kalmak üzere 7 nci maddede düzenlenen yıllık zorunlu atlayış miktarı ve dalış süreleri aranmaz. Bu kapsamda bulunan personel, bu Kanunun öngördüğü haklardan aynen istifade eder. Yürürlükten kaldırılan hukümler: Madde 22 – a) 17/1/1963 tarih ve 144 sayılı uçuş Hizmetleri Tazminat Kanunu ile 18/4/1963 tarih ve 223 sayılı Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Tazminat Kanunu ve bu Kanunların ek ve değişiklikleri, b) 27/7/1967 tarih ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek-5 inci maddesinin; 144 ve 223 sayılı Kanunların uygulanmasına ilişkin olarak albay maaşını tarif eden hükümleri, c) 27/7/1967 tarih ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek-6 ncı maddesi, Yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük: Madde 23 – Bu Kanun 1 Mart 1982 tarihinden geçerli olarak yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 24 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/1982 TARİHLİ VE 2629 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMİYEN HÜKÜMLER 1 – 8/6/1989 tarihli ve 3570 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1 – 12.3.1986 tarihli ve 3268 sayılı, 9.4.1987 tarihli ve 3347 sayılı, 28.10.1988 tarihli ve 3479 sayılı kanunlar ile Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi bu kanunlarla verilen süre bitimine kadar geçerlidir. EK CETVEL : (Değişik: 3/10/2016- KHK-676/63 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/11 md.) A- Hizmet Grubu: Jet Pilotu, B- Hizmet Grubu: Pervaneli Pilotu, C- Hizmet Grubu: Silah Sistem Subayı, Ç- Hizmet Grubu: Seyrüsefer Subayı, D- Hizmet Grubu: ADS Pilotu, Denizaltıcı Subay, Denizaltıcı Astsubay, Denizaltıcı Uzman Erbaş, Dalgıç, Kurbağa Adam, E- Hizmet Grubu: Taktik Koordine Subayı, Uçuş Ekibi Personeli, Görev Ekibi Personeli, Paraşütçü. Hizmet Yılı Tazminat Oranları (%) A Hizmet Grubu B Hizmet Grubu C Hizmet Grubu Ç Hizmet Grubu D Hizmet Grubu E Hizmet Grubu 1 290 290 290 270 284 270 2 297 297 297 274 289 274 3 306 306 306 280 294 280 4 345 345 332 309 301 286 5 359 359 347 323 305 291 6 366 371 358 339 311 295 7 392 392 375 351 316 300 8 403 403 382 357 320 304 9 413 418 389 366 324 310 10 520 495 435 426 326 316 11 539 514 450 444 332 319 12 565 535 468 465 338 324 13 618 653 487 485 346 329 14 720 780 514 503 349 334 15 725 790 520 527 353 340 16 740 815 527 533 357 346 17 762 840 530 538 363 351 18 782 867 534 544 366 357 19 790 875 542 550 371 363 20 794 878 548 555 376 368 21 803 888 555 559 381 372 22 810 895 562 565 386 378 23 845 930 597 618 438 431 2629 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2629 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/241 Geçici Madde 5, Ek Cetvel 1/7/1984 tarihinden geçerli olmak üzere 29/6/1984 KHK/281 Ek Cetvel 1/7/1987 KHK/306 14, Ek Cetvel 1/1/1988 KHK/338 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 14, 16, Ek Cetvel 26/10/1988 KHK/376 13 11/8/1989 3570 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 14, 16, Ek Cetvel 13/6/1989 KHK/450 Ek Cetvel 15/9/1991 tarihinden geçerli olmak üzere 13/9/1991 KHK/486 Ek Cetvel 15/7/1993 KHK/499 4, 5, 6, 8, 16, Ek Cetvel 2/9/1993 4082 14 8/3/1995 KHK/547 Ek Cetvel 15/4/1995 tarihinden geçerli olmak üzere 9/3/1995 KHK/562 6 25/7/1995 KHK/568 Ek Cetvel 21/12/1996 7 1/1/1997 5590 Kanunun Adı, 3, 5, 6, 7, 11, 12, 15 7/3/2007 KHK/666 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6, Geçici Madde 7, Ek Cetvel 15/11/2011 6266 6, 8, Ek Cetvel 15/11/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 13/1/2012 6318 8 15/11/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 3/6/2012 6462 5, Üçüncü Bölüm Başlığı, 13, 14, 16, 19 3/5/2013 6496 4 31/7/2013 6586 3, 7 3/2/2015 KHK/671 7, Ek Cetvel 17/8/2016 KHK/674 12 1/9/2016 KHK/676 12, Ek Cetvel 29/10/2016 6757 7, Ek Cetvel 24/11/2016 6758 12 24/11/2016 KHK/681 7, Geçici Madde 8 6/1/2017 KHK/696 7, 12, Ek Madde 1, Ek Madde 2 24/12/2017 7073 7, Geçici Madde 8 8/3/2018 7079 7, 12, Ek Madde 1, Ek Madde 2 8/3/2018 7179 7 26/6/2019 [1] Bu Kanunun adı "Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun“ iken, 1/3/2007 tarihli ve 5590 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [2] "Albay maaşı" ibaresi; 30/7/1988 tarih ve 338 sayılı KHK'yi aynen kabul suretiyle kanunlaştıran 8/6/1989 gün ve 3570 sayılı Kanunun ikinci maddesi ile "Kıstas aylığı" olarak değiştirilmiştir. [3] Bu madde başlığı “Tarifler:” iken, 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [4] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakatlanarak” ibaresi “engelli hâle gelerek” şeklinde değiştirilmiştir. [5] Bu madde başlığı “Denizaltıcı, dalgıç ve kurbağa adamlara ödenecek tazminat:” iken, 1/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [6] 12/1/2012 tarihli ve 6266 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine “% 73’ü” ibaresinden sonra gelmek üzere “denizaltıcı uzman erbaşlara kıstas aylığın % 65’i,” ibaresi eklenmiştir. [7] 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu alt bentte yer alan “çavuş” ibaresi “astçavuş” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 2/1/2017 tarihli ve 681 sayılı KHK’nin 53 üncü maddesiyle eklenen bu bent numarası teselsülü sağlamak amacıyla “3” olarak değiştirilmiş; daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7073 sayılı Kanunun 53 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [9] 12/1/2012 tarihli ve 6266 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu alt bentte yer alan “sözleşmeli astsubaylar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile uzman erbaşlar” ibaresi eklenmiştir. [10] 22/5/2012 tarihli ve 6318 sayılı Kanunun 62 nci maddesi ile bu alt bentte yer alan “sözleşmeli astsubaylar ile uzman erbaşlar” ibaresi 15/11/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere “sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar” şeklinde değiştirilmiştir. [11] Bu madde başlığı “Uçak ve gemi tipi:” iken, 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [12] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu bölüm başlığında yer alan “Sakatlık” ibaresi “Engellilik” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “sakatlık” ibaresi “engellilik”, birinci fıkrasında yer alan “sakat kalanlara” ibaresi “engelli hâle gelenlere” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yer alan “sakatlık” ibareleri “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir. [15] Bu maddede yer alan "Kuvvet Komutanlıklarınca" ibaresi, 1/3/2007 tarihli ve 5590 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle "kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca" şeklinde değiştirilmiştir. [16] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “denizaltıcı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ADS pilotu,” ibaresi eklenmiştir. [17] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “denizaltıcı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ADS pilotu,” ibaresi eklenmiştir. [18] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “sakatlık” ibaresi “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “resmi” ibaresi “vergisi” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “Denizaltı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ADS pilotu,” ibaresi eklenmiştir. [21] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “sakatlananlar” ve “sakatlık” ibareleri sırasıyla “engelli hâle gelenler” ve “engellilik” şeklinde değiştirilmiştir.
2,634
5
1
TURİZMİ TEŞVİK KANUNU [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2634
12/3/1982
16/3/1982
TURİZMİ TEŞVİK KANUNU [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2634 Kabul Tarihi : 12/3/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 16/3/1982 Sayı: 17635 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 262 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı; turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamaktır. Kapsam: Madde 2 – Bu Kanun, turizm hizmeti ile bu hizmetin gereği kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespiti ile geliştirilmelerine, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesine, düzenlenmesine ve denetlenmesine ilişkin hükümleri kapsar. Tanımlar: Madde 3 – Bu Kanunda yer alan; a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını, b) (Değişik: 18/7/2021-7334/1 md.) Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri: Turizm hareketleri ve faaliyetleri yönünden önem taşıyan veya doğal, tarihî ve kültürel değerlerin yoğun olarak yer aldığı, korunması ve geliştirilmesinde kamu yararı bulunan yörelerde, koruma kullanma dengesi gözetilerek sektörel kalkınmanın sağlanması ve turizm sektörünün plânlı ve kontrollü gelişiminin sağlanması amacıyla yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilân edilen alanları, c) (Mülga: 24/7/2003-4957/1 md.) d) (Değişik: 18/7/2021-7334/1 md.) Turizm Merkezleri: Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri dışında kalmakla birlikte, bu bölgelerin niteliğini taşıyan, turizm hareketleri ve faaliyetleri açısından öncelikle geliştirilmesinde kamu yararı bulunan orman vasıflı olanlar dâhil Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilân edilen alanları, e) Turizm İşletmeleri: Türk veya yabancı uyruklu, gerçek veya tüzel kişilerce birlikte veya ayrı ayrı gerçekleştirilen ve turizm sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmeleri, f) Turizm Yatırım Belgesi: Turizm sektöründe yatırım yapana tespit edilen yatırım dönemi için Bakanlıkça verilen belgeyi, g) (Değişik: 18/7/2021-7334/1 md.) Turizm İşletmesi Belgesi: Basit konaklama tesisleri hariç olmak üzere, turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine Bakanlıkça verilen belgeyi, h) Belgeli Turizm Yatırım veya İşletmeleri: Bakanlıkça belgelendirilmiş yatırım veya işletmeleri, i) (Değişik: 18/7/2021-7334/1 md.) Deniz turizmi araçları: Deniz ve iç sularda gezi, spor ve eğlence amaçlı olarak turizm faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişilere ait özel yatları ve ticari faaliyetine esas olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenmiş belgeleri haiz ticarî yatları, kruvaziyer gemileri, günübirlik gezi teknelerini, dalabilir deniz araçlarını ve diğer deniz turizmi araçlarını, j) (Ek: 24/7/2003-4957/1 md.) Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alt Bölgesi: 1/25.000 veya daha alt ölçekli plân ile belirlenen, içinde turizm türleri ile kültür, eğitim, eğlence, ticaret, konut ve her türlü teknik ve sosyal alt yapı alanlarından bir veya daha fazlasını kapsayan, kendi içinde alt alanlara ayrıştırılabilen arazileri, k) (Ek: 28/12/2006-5571/13 md.) Deniz turizmi tesisleri: Münhasıran deniz turizmi araçlarına güvenli bağlama, karaya çekme, bakım, onarım ve sosyal hizmetlerden birkaçını veya tamamını sunan turizm tesislerini, l) (Ek: 28/12/2006-5571/13 md.; Değişik: 7/5/2008-5761/1 md.) Sınıflandırma: Turizm işletme belgeli tesislerin asgari nitelikler, kapasite, fizikî özellikler, kullanılan malzeme s tandardı, işletme ve hizmet kalitesi ile personelinin nitelikleri ve eğitim düzeyi gibi ölçütlerinin, iki Bakanlık kontrolörü ile bir sektör temsilcisinin, sektör temsilcisinin bulunamadığı hallerde iki Bakanlık kontrolörünün yer aldığı Sınıflandırma Komisyonunca değerlendirilerek sınıfının Bakanlıkça belirlenmesini, [5] m) (Ek: 23/5/2019-7175/1 md.) Personel lojmanı alanı: Bakanlıktan turizm işletmesi veya turizm yatırımı belgeli turizm tesislerinde çalışan personelin sadece konaklama ihtiyaçlarının giderilmesi ve yaşam kalitelerinin artırılması amacıyla; yardımcı hizmet ünitelerinin gerçekleştirilmesi için tahsis edilen, turizm tesisi için belirlenen alanın dışında kalan ve bu alana bitişik olmayan, denize cephesi bulunmayan ve imar planlarında bu amaçla ayrılan yerleri, [6] n) (Ek: 18/7/2021-7334/1 md.) Basit konaklama turizm işletmesi belgesi: Geçici 11 inci madde kapsamında verilen belgeyi, o) (Ek: 18/7/2021-7334/1 md.) Belge sahibi: Adına turizm belgesi düzenlenen gerçek veya tüzel kişileri, p) (Ek: 18/7/2021-7334/1 md.) Turizm belgesi: Turizm yatırımı belgesi, turizm işletmesi belgesi ve basit konaklama turizm işletmesi belgesini, İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespiti ve niteliği: Madde 4 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:18/7/2021-7334/2 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin tespitinde; ülkenin doğal, tarihî, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri ile turizm potansiyeli dikkate alınır. Cumhurbaşkanınca kabul edilen yatırımlarda devlet yardımları hakkında kararda kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri için belirlenen istisna, muafiyet ve teşvik hükümleri turizm merkezleri hakkında da uygulanır. Bakanlıkça uygun görülen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde alanın bütüncül bir anlayışla korunmasının, geliştirilmesinin, sosyal ve teknik altyapının gerçekleştirilmesinin ve işletilmesinin özel sektör iş birliği ile sağlanması amacıyla, Bakanlık tarafından adına tahsis yapılanların katılımıyla turizm hizmetleri yönetim birlikleri kurulmasında Bakanlık yetkilidir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. Konaklama ve plaj işletmelerinin belgelendirilmesi ve diğer işlemler: Madde 5 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:18/7/2021-7334/3 md.) Turizm sektöründe; bu Kanun ve diğer mevzuatta yer alan teşvik tedbirleri ile istisna, muafiyet ve haklardan yararlanabilmek için Bakanlıktan turizm yatırımı belgesi veya turizm işletmesi belgesi alınması zorunludur. Belgeli yatırımların, Bakanlıkça belirlenen süreler içinde tamamlanarak işletmeye açılması zorunludur. Ancak, Bakanlıkça bu süre uzatılabilir. Yetkili idare tarafından işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen konaklama işletmelerinin bu ruhsatı aldıkları tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. [7] Bakanlık tarafından turizm işletmesi belgesi iptal edilen konaklama işletmelerinin, iptal kararının tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde yeniden turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. 7 Kamu kurum veya kuruluşlarının misafirhaneleri, vilayetler evi ve ordu evleri için Bakanlıktan turizm belgesi alınması zorunlu değildir. Konaklama içermeyen müstakil plaj işletmelerinin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı almalarını takiben yedi gün içerisinde turizm işletmesi belgesi almak için Bakanlığa başvuru yapmaları ve başvuruyu takiben yapılacak denetim sonucunda varsa belirlenen eksikliklerini, tebligat tarihinden itibaren otuz gün içerisinde gidererek turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. Bakanlık tarafından turizm işletmesi belgesi iptal edilen plaj işletmelerinin, iptal işleminin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. Bu fıkra kapsamında belgelendirilecek plaj işletmelerinin nitelikleri ve denetimlerine ilişkin konular Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Bu maddede belirtilen süreler içerisinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmeleri, işletmeye açılamaz ve faaliyette bulunamaz. Bu işletmelerin işyeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça yapılan bildirim üzerine yetkili idare tarafından bir ay içinde iptal edilir ve faaliyetlerine son verilir. (Ek cümle: 25/10/2023-7464/13 md.) Bu fıkra kapsamında işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilen işletmelere yetkili idarece yeniden işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmesi için tesisin belge alma koşullarını sağladığına dair Bakanlıktan alınan uygun görüş yazısının yetkili idareye ibrazı zorunludur. [8] Butik oteller ve özel konaklama tesisleri hariç oda sayısı onbeş ve altında olan turizm işletmesi belgeli konaklama işletmeleri ile turizm işletmesi belgeli plaj işletmeleri 19 uncu madde hariç bu Kanuna, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun 178 inci maddesine, 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 61 inci maddesine ve 8/6/1942 tarihli ve 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 9 uncu maddesine tabidir. Ancak bu işletmeler için 4250 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki mesafe şartı aranır. Tahsisli kamu taşınmazları üzerinde yer alan tesisler için tahsis koşulları uygulanır. Bakanlık tarafından, turizm sektörünün kalkınmasını ve planlı ve kontrollü şekilde gelişimini sağlamak amacıyla sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin karşılanması için kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezlerinde bulunan konaklama tesislerinin tür veya kullanım kararı değişikliği ile kapasite artışı durumlarında yatırımcıdan sosyal ve teknik ve benzeri altyapıya katılım payı istenir. [9] Doğal turizm kaynaklarının korunması ve kullanılması: Madde 6 – Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerinde; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu yararına korunmasına veya kamu yararına kullanılmasına katkıda bulunacak yapı ve tesisler, bu Kanunun 3 üncü maddesindeki belgelere sahip olmak kaydıyla, tapu kaydı aranmaksızın 8 inci maddedeki koşullara uygun olarak, imar planlarına göre yapılabilir ve işletilebilir. (Değişik ikinci fıkra: 18/7/2021-7334/4 md.) Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde, bölgenin doğal ve kültürel özelliklerinin bozulmaması, turizm işletmelerine zarar verilmemesi, turizm yatırımı veya işletmesi belgesi alınması ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tüm önlemlerin alınması ve 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa uygun olması koşulu ile bu yerlerin kontrollü kullanımını sağlamak amacıyla Bakanlık tarafından, 8 inci maddeye göre, imar planı gerektirmeyen, sabit olmayan, kamuya yararlı, konaklama içermeyen, ücretsiz girişli günübirlik tesis yapılabilir. Bu fıkranın uygulanması ile ücretsiz girişli günübirlik tesis niteliklerine ilişkin usul ve esaslar, 37 nci maddenin (A) fıkrasının (3) numaralı bendine dayanılarak yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/4 md.) Ücretsiz girişli günübirlik tesis ile 9 uncu maddenin (b) bendinde belirtilen tesislerin Bakanlık tarafından yapılması halinde, ağaçlandırma ve bakım bedeli ile orman köylüleri kalkındırma geliri ve ücretsiz girişli günübirlik tesisin bütünleyici unsuru olan denizle bağlantısını sağlayan kıyı kullanımlarında Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinden doğan bedeller ödenmez. (Ek cümle: 3/11/2022-7420/10 md.) Bakanlık tarafından yapılan ücretsiz girişli günübirlik tesisler, münhasıran Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü veya en az %45 sermaye ortağı olduğu şirketler (…) [10] tarafından işletilebilir, üçüncü kişilere devredilemez ve işlettirilemez. [11] [12] (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/4 md.) 3621 sayılı Kanuna uygun olmak kaydıyla, yerleşim tasarım ve yönetim planı ile koşulları belirlenen, doğal çevre ile uyumlu, kalıcı yapı içermeyen, gerekli güvenlik tedbirleri alınan iyi donanımlı lüks çadırlarda gelişmiş hizmet sunan geçici lüks çadır tesisleri yapılması amacıyla kiralama yapılabilir. Tesis kapsamında yapılacak her türlü ünite, temelsiz ahşap platform üzerine, mümkün olan en az müdahaleyle, çevre dostu çadır malzemesi kullanılarak ve doğal ekosisteme uygun olarak yapılır. Bakanlığın belirlediği kriterlere uygun yapılmayan ve Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi almayan tesisler işletmeye açılamaz. Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi alınmasını müteakip, başka bir işleme gerek kalmaksızın onbeş gün içinde bu tesisler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmelerine aykırı olarak Bakanlığın belirlediği kriterlere uygun yapılmayan tesislerin kira sözleşmeleri feshedilir ve taşınmazın tahliyesi sağlanır. [13] Deniz, göl ve akarsular ile kıyıları, özelliklerini bozucu ve yıpratıcı şekilde kullanılamaz. Bu yerlerden kum, çakıl ve taş alınması gibi çeşitli şekillerde yararlanma 1738 sayılı Seyir ve Hidrografi Hizmetleri Kanununa göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığının görüşü alınmak kaydiyle Bakanlığın iznine bağlıdır. Planlar: Madde 7 – (Değişik: 24/7/2003-4957/2 md.) (Değişik birinci fıkra: 18/7/2021-7334/5 md.) Bakanlık; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapmaya, yaptırmaya, re’sen onaylamaya ve tadil etmeye yetkilidir. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde yer alan korunan alanlarda her ölçekteki plan teklifleri sadece Bakanlığa sunulur. İlgili kurul, kurum ve kuruluş görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça incelenerek uygun görülen planlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilir. Bu planlar, Bakanlık ile mutabakat sağlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ilgili tabiat varlıklarını koruma bölge komisyon kararı da dahil en geç altı ay içinde sonuçlandırılır. Bu alanlarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan hazırlanması veya hazırlattırılması durumunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak onamaya esas olmak üzere Bakanlığın uygun görüşü alınır. 23/5/2019 tarihli ve 7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun, 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Hakkında Bazı Düzenlemeler Yapılmasına Dair Kanun ve 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında kalan alanlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda öngörünüm bölgesi olarak belirlenen alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve özelleştirme kapsam ve programına alınan alanlar bu fıkra kapsamı dışındadır. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Bakanlıkça yapılacak alt yapı ve plânlama işlemlerine esas olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarından istenilen bilgi, belge ve görüş otuz gün içinde verilir. Bu süre sonunda istenilen bilgi, belge ve görüşün verilmemesi durumunda ilgili iş ve işlemler Bakanlıkça re’sen tesis edilebilir. [14] Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak satış, bedelsiz devir, trampa, sınırlı ayni hak tesisi, tahsis, kiralama, sınır ilânı ve değişikliği işlemleri ile çevresel etki yaratacak alt yapı ve üst yapı projelerinden önce Bakanlığın olumlu görüşünün alınması gereklidir. 14 (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/5 md.) Turizm merkezleri ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde onaylanacak alt ölçekli planlar ile belirlenecek turizm tesis alanı kullanımları için yatak kapasitesi belirlenmesi esastır. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/5 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde, özelleştirme kapsam ve programına alma işlemlerinden önce Bakanlığa bilgi verilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Taşınmaz malların turizm amaçlı kullanımı: Madde 8 – A. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde bulunan, Bakanlık tarafından turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülen ve ilgili Bakanlığa bildirilen taşınmazlardan; [15] (1) (Değişik: 7/5/2008-5761/2 md.) (Değişik birinci ve ikinci cümle: 23/5/2019-7175/2 md.) Kamu hizmetlerinde kullanılanlar ile üzerinde irtifak hakkı tesis edilenler hariç, Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygun görülenler üç ay içerisinde tahsis edilir, bu süre içinde tahsisin yapılmaması veya olumsuz görüş bildirilmemesi halinde tahsis yapılmış sayılır. Tapuya tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerler ile kapanan yollar ve yol fazlaları ise talep tarihinden başlayarak en geç bir ay içinde Hazine adına tescil edilir ve tescili müteakip Bakanlığa aynı usulle tahsis yapılır. (Ek cümle: 18/7/2021-7334/6 md.) Mera, yaylak ve kışlaklar; ot bedeli taşınmazın yatırımcıya tahsisi aşamasında yatırımcı tarafından karşılanmak kaydıyla, 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre tahsis amacı değiştirilerek, sadece turizm amaçlı kullanılacağına ilişkin şerhli olarak Hazine adına tapuya tescil edilir ve tescili müteakip Bakanlığa tahsis edilir. Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda, 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan yerlerden; [16] a) Sağlık turizmine yönelik fizik tedavi tesisi veya rehabilitasyon merkezi tesislerini kapsayan konaklamalı tesisler yapılabilmesi için iklimsel ve çevresel zorunluluk bulunan, b) Termal turizmine yönelik jeotermal kaynakları bulunan, c) Kış turizmi kapsamında uygun yapı ve tesislerin yapılabileceği yeterli pist uzunluğunu ve gerekli rakımı sağlayan, d) Eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizm ve benzeri turizm türlerine yönelik tesislerin yer alabileceği çevresel ve sosyal anlamda imkan sağlayan, e) Golf turizmine yönelik olarak uygun iklim yapısı ve topografik özellikler dikkate alınarak uluslararası standartlara uygun tesisler gerçekleştirilmesine imkan sağlayan, f) Kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, doğal manzaradan, çevresel zenginlikten, biyolojik çeşitlilikten yararlanma bakımından alt yapı ve üst yapı tesisi konusunda kolaylık sağlayan, g) Kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleştirilmesi mümkün olmayan, h) Uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı veya coğrafi özellikler sağlayan, yerler de Tarım ve Orman Bakanlığınca, bu fıkrada belirtilen usulle Bakanlığa tahsis edilir. [17] Bu Kanuna göre tahsis edilecek orman sayılan yerlerde; a) Turizme tahsis edilecek alan, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5’ini geçemez. b) Yapılaşmaya esas inşaat hakkı, emsal (E) 0.30’u geçemez. c) Turizm yatırımı için tahsis edilen orman alanının üç katı kadar alanın ağaçlandırma bedeli ve ağaçlandırılan bu alanın üç yıllık bakım bedeli, yatırımcı tarafından Orman Genel Müdürlüğü hesabına, doğrudan belirtilen ağaçlandırma ve bakım işlerinde kullanılmak şartıyla gelir olarak kaydedilir ve kaydedilen tutar karşılığı ödenek öngörülür. Belirtilen bedelin yatırılmadığının tespiti halinde, yatırımcıya turizm yatırımı veya işletmesi belgesi verilmez. (2) Kamu kuruluşlarına ait olanlar, talep tarihinden başlayarak en geç 2 ay içinde Hazine adına tapuya tescil ve Bakanlığa tahsis edilir. Devre ilişkin şartlar ve bedel, ilgili kuruluşlar ile Hazine arasında 6830 sayılı İstimlak Kanununun 30 uncu maddesine göre çözümlenir. (3) Diğer gerçek ve tüzelkişiler ile vakıflara ait olup turizm işletmesi belgesine sahip olmayanlar, Bakanlıkça kamulaştırılarak, Hazine adına tapuya tescil ve tescil tarihinden başlayarak en geç 1 ay içinde Bakanlığa tahsis edilir. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 29/1/2014 tarihli ve E.: 2013/108, K.: 2014/15 sayılı Kararı ile.) (…) Uyuşmazlıkların çözümlenmemiş olması, arazinin turizm amaçlı kullanıma tahsisine engel sayılmaz. (4) (Ek:18/7/2021-7334/6 md.) (Değişik: 25/10/2023-7464/14 md.) 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde, ilgili Bakanlıkça belirlenen ve üzerinde turizm maksatlı konaklama tesisi bulunan veya konaklama tesisi yapılması uygun görülen alanları, uzun devreli gelişme planları ve gelişme planlarına uygun olarak, gelirleri Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesine ait olmak üzere yatırımcılara tahsis etmeye sadece Bakanlık yetkilidir. Bu fıkrada belirtilen yerlerde sadece çadır ve karavan içeren kamp alanları yapılması ve işletilmesi amacıyla ilgili mevzuatı uyarınca ilgili kurum tarafından kiralama yapılabilir, bu şekilde kiralanan taşınmazların tahsis amacı ve kullanım şekli değiştirilemez. (5) (Ek:18/7/2021-7334/6 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca uygun görülen yat limanlarının yapılması amacıyla yatırımcılara taşınmaz tahsis etmeye Bakanlık yetkilidir. B. (A) fıkrasına göre tahsis edilen taşınmaz mallar yatırımcıya intikal ettirilinceye kadar, Hazinece Bakanlıktan bir ödeme talep edilmez. C. (Değişik: 7/5/2008-5761/2 md.) Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartlar, saydamlık, güvenilirlik, eşit muamele, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ilkeleri doğrultusunda Bakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın müştereken tespit edilir. [18] D. (Değişik: 7/5/2008-5761/2 md.) Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazları (C) fıkrası uyarınca tespit edilmiş olan şartlarla Türk ve yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere tahsis etmeye Bakanlık yetkilidir. Bu taşınmazlar üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi ve bunlardan alt yapı için gerekli olanlar üzerinde, alt yapıyı gerçekleştirecek kamu kurumu lehine bedelsiz irtifak hakkı tesisi, Bakanlığın uygun görüşü üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen koşullarla ve bu Bakanlık tarafından yapılır. 18 E. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerindeki taşınmaz malların iktisabı, 442 sayılı Köy Kanunu ile, 2644 sayılı Tapu Kanununda yer alan yabancı uyruklularla ilgili tahditlerden Cumhurbaşkanı kararı ile istisna edilebilir. [19] F. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezleri dışında kalan ve imar planları ile turizme ayrılan yerlerdeki taşınmaz mallara da, Bakanlığa bu bölgelerde yatırım yapmak maksadıyla müracaat vaki olduğunda, Bakanlığın talebi üzerine bu madde hükümleri uygulanır. [20] (1) (Ek: 18/7/2021-7334/6 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri dışında kalan ve imar planları ile turizm amaçlı kullanıma ayrılan; a) Kamu hizmetlerinde kullanılanlar ile üzerinde irtifak hakkı tesis edilenler hariç, Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, tapuya tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerleri, b) Jeotermal suyun kullanımına yönelik turizm amaçlı kullanıma konu edilebilecek Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerleri, konaklama tesisleri yapılmak amacıyla yatırımcılara tahsis etmeye münhasıran Bakanlık yetkilidir. Bu yerlerin Bakanlığın tasarrufuna alınması ile Bakanlık tarafından yatırımcılara tahsis edilmesinde bu madde hükümleri uygulanır. G. (Değişik: 24/7/2003-4957/3 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde kamu kuruluşlarına ait turizm, eğitim ve dinlenme maksatlı tesisler ile araziler üzerindeki tahsisler, Bakanlığın teklifi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uygun görüşü üzerine tahsisi yapan idarece kaldırılır ve tasarruf hakları Bakanlığa verilir. [21] H. (Ek: 24/7/2003-4957/3 md.) (Değişik: 18/7/2021-7334/6 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesinin tamamı veya planlarla belirlenmiş alt bölgeleri veya bir veya birden fazla parselleri, plan amaçlarına uygun olarak Bakanlıkça tahsis edilebilir. Bölgenin tamamının veya alt bölgenin tek bir ana yatırımcıya tahsisi için yapılan başvuruların tamamı Cumhurbaşkanı tarafından değerlendirilerek seçilen yatırımcıya ön izin verilmesine ve ön izin koşullarına karar verilir. İşlemler, ön izin koşullarına göre Bakanlıkça yürütülür. Bu taşınmazlar üzerinde ana yatırımcı lehine bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi Bakanlığın uygun görüşü üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen koşullarla ve bu Bakanlık tarafından yapılır. Bu fıkra kapsamında ana yatırımcıya ve alt yatırımcılara taşınmaz tahsisi işlemlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. [22] Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı verilen yatırımlar hakkında, yatırımın gerçekleşmesi için alınması gereken tüm izin, onay ve ruhsatlar, ilgili kurumlarca başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın on beş gün içinde verilir. İrtifak hakkı dahil diğer bütün işlemler ise en geç üç ay içerisinde tamamlanır. Yatırımın tamamlanıp tesisin işletmeye geçebilmesi için alınması gereken izin ve ruhsatlar da ilgili kurumlarca on beş gün içinde verilir. I. (Ek: 24/7/2003-4957/3 md.) (Değişik paragraf: 25/3/2020-7226/10 md.) Bakanlık tarafından tahsisi iptal edilen taşınmazların üzerinde yatırımcılar lehine tesis edilen irtifak haklarına ilişkin terkin davalarında basit yargılama usulü uygulanır. Tahsisi iptal edilen ve irtifak hakları terkin edilen veya tahsis süreleri sona eren taşınmazlar üzerinde bulunan yapı, tesis ve müştemilatlar bedelsiz olarak Hazineye intikal eder. Yatırımcı, bunlar için herhangi bir hak ve bedel talep edemez. Bakanlık, tahsis edilen alanlarda gerçekleştirilecek sosyal ve teknik alt yapı hizmetlerinin tamamının veya bir kısmının yapımını ya da maliyetinin karşılanmasını yatırımcıdan tahsis koşulu olarak isteyebilir. J. (Ek: 24/7/2003-4957/3 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri içinde kalan özel mülkiyet konusu arazi ve arsaların turizm yatırımlarına tahsisi amacıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi hükümlerine göre acele kamulaştırma yapılabilir. Bu şekilde kamulaştırılan taşınmaz mallar, tapuda Hazine adına tescil edilir. Kamulaştırılan bu taşınmaz mallar üzerinde sözleşmesinde belirtilen süre kadar yatırımcılar lehine, kamulaştırma bedelleri Bakanlık bütçesinden karşılanmış ise bedeli karşılığında, yatırımcılar tarafından karşılanmış ise yönetmelikte belirlenen esaslara göre tespit edilecek bedelle bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi, Bakanlığın uygun görüşü üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen koşullarla ve bu Bakanlık tarafından yapılır. [23] K. (Ek: 24/7/2003-4957/3 md.) Aynı yatırımcıya veya işletmeye ait veya aynı işletmenin markasını kullanan ve Bakanlıkça belgelendirilebilen turizm türlerini yapmak amacıyla, adına birden fazla tahsis yapılan ve lehine bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı tesis edilen yatırımcı tarafından, her bir tahsisi işletme zincirinde kalmak koşuluyla, bu yerler üçüncü şahıslara kiralanabilir, işlettirilebilir veya lehine tapuda tesis edilen üst hakkı devredilebilir. L. (Ek: 24/7/2003-4957/3 md.) Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar (C) fıkrasında belirtilen çerçevede ve doğrudan yabancı sermaye yatırımının teşvik edilmesi, uluslararası marka, zincir, teknoloji ve standartların ülkeye kazandırılması, etkin alan yönetimi, kalite denetimi ve sosyal, kültürel, fiziki çevreyle uyumlu sürdürülebilir turizm ilkeleri gözetilerek Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. M. (Ek: 23/5/2019-7175/2 md.) (Değişik cümle: 25/10/2023-7464/14 md.) Personel lojman alanları; tahsise ilişkin diğer hususların sağlanması şartı ile Bakanlık tarafından aynı bölgede adına turizm işletmesi belgesi veya turizm yatırımı belgesi düzenlenen yatırımcılara, ilgili Bakanlıklardan tahsisli tesisler için ana tahsisin süresiyle eş süreli olacak şekilde, diğer tesisler için ise kırk dokuz yıla kadar süreyle ilanlı olarak sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine katılım payı alınması şartıyla tahsis edilebilir. Tahsis edilen bu alanlar, amacı dışında kullanılamaz ve tesisten ayrı olarak devredilemez, üzerinde inşa edilen bina ve tesislerin asli unsuru üçüncü kişilere kiralanamaz veya işletme hakkı devredilemez. Bu koşullara uyulmaması halinde, bu alanların tahsisleri iptal edilir. Bu alanlar üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikte olmayan irtifak hakkı tesis edilir. (Değişik cümle: 25/10/2023-7464/14 md.) Herhangi bir sebeple tahsisi sona eren personel lojman alanları üzerindeki irtifak hakkı Bakanlığın talebi üzerine re’sen tapudan terkin edilir. [24] N. (Ek: 25/3/2020-7226/10 md.) Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi ve tahsisi iptal edilen taşınmazların üzerinde yatırımcılar lehine tesis edilen irtifak haklarının terkin edilmesi işlemleri Bakanlığın onayı ile yapılır. Kamu yatırımları: Madde 9 – a) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin yol, su, kanalizasyon, atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi, elektrik ve telekomünikasyon gibi altyapı ihtiyaçlarının ilgili kamu kuruluşlarınca öncelikle tamamlanması zorunludur. Bu maksatla ilgili Bakanlık ve kuruluşlara tahsis edilen ödenekler Bakanlığın uygun görüşü alınmadan başka maksatla kullanılamaz. [25] b) (Ek:23/5/2019-7175/3 md.) 25 Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri sınırları içinde ve bu bölge ve merkezlere hizmet verecek alanlarda, turizmin gelişmesi amacıyla yol, su, kanalizasyon, atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi gibi altyapı yatırımları Bakanlıkça da yapılabilir, yaptırılabilir, bu amaçla ödenek aktarılabilir, (a) bendi kapsamında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılanlar devralınabilir, bu tesisler Bakanlıkça işletilebilir ve işlettirilebilir. c) Bakanlığın uygun görüşü alınmadan kamu kuruluşlarınca turizm işletmeciliği amaçlı yatırımlar programlanamaz. Fiyat tarifeleri: Madde 10 – (Değişik: 7/5/2008-5761/3 md.) Belgeli işletmelerin uygulayacakları fiyat tarifelerinin hazırlanması ve onaylanmasına ilişkin genel ilkeler Bakanlıkça belirlenir. Bilgi verme ve tebligat: Madde 11 – (Başlığı ile Birlikte Değişik: 18/7/2021-7334/7 md.) Belgeli yatırım ve işletmelerin turizm amaçlı kullanımının devamı kaydıyla tümünün devredilmesi veya kiraya verilmesi durumunda, devir veya kiralama öncesinde Bakanlığa bilgi verilmesi zorunludur. Tahsisli kamu taşınmazında yer alan belgeye konu tesisler için tahsis koşulları ayrıca uygulanır. Belgeli işletmeler, ülke turizminin göstergelerinin belirlenmesinde kullanılacak verileri Bakanlıkça belirlenen sürelerde Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler. Belgeli yatırım ve işletmeler Bakanlıkça istenilen bilgi ve belgeleri verilen süre içerisinde sağlamakla yükümlüdür. Bakanlık, göreviyle ilgili işlemlerin tebliği için gerçek ve tüzel kişilere elektronik tebligat adresi alma zorunluluğu getirmeye ve bu adresin alınmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Bu şekilde adres alanlara tebligatın 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesi uyarınca elektronik yolla yapılması zorunludur. Belgeli işletmeler, 11/7/2019 tarihli ve 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanuna göre turizm payının ödenmesine ilişkin belgeyi on beş gün içerisinde Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ibraz etmekle yükümlüdürler. Bu belgelerin tesis mahallinde yapılacak denetimlerde de ibrazı zorunludur. Madde 12 – (Mülga: 18/4/1983-2817/54 md.) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Teşvikle İlgili Esaslar ve Hükümler Teşvik ve koordinasyon esasları: Madde 13 – Turizm sektöründeki teşvik tedbirleri ile turizm yatırım ve işletmelerinin bu teşviklerden yararlanma usul ve esasları, Bakanlığın koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca müştereken tespit edilir. Yatırımlar için öncelik sırası; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ve Bakanlıkça tespit edilen diğer yerlerdir. [26] Belgeli işletmelerden Cumhurbaşkanınca her yıl belirlenen döviz miktarını sağlayanlar, ihracatçı sayılırlar. [27] Turizm kredileri: Madde 14 – a) Turizm kredileri öncelikle kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde yapılacak yatırımlara tahsis edilir. [28] b) T.C. Turizm Bankası Anonim Şirketi kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerindeki belgeli yatırımlara tahsis edilmek üzere, yabancı kaynaklardan döviz kredileri alabilir. 28 Bu kredilerin temininde; Hazine tarafından sağlanan krediler için kabul edilen şartlar aynen uygulanır ve bu kredilerin tahsisi ve geri ödenmesi ile ilgili genel esaslar, Maliye Bakanlığı, Bakanlık ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca, müştereken düzenlenir. Orman fonuna katkının taksitlendirilmesi: Madde 15 – Ormanlarda yer alacak turizm yatırımı belgeli tesislerin, 6831 sayılı Orman Kanununun Ek-3 Üncü maddesinin (c) fıkrası uyarınca ödemek zorunda oldukları bedel, tahsis tarihini takip eden üçüncü yıldan itibaren, beş yıl vade ve beş eşit taksitte alınır. Elektrik, havagazı ve su ücretleri: Madde 16 – (Değişik: 30/5/1991 - 3754/1 md.) Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler. Haberleşme kolaylıkları: Madde 17 – Belgeli yatırım ve işletmelerin telefon ve teleks taleplerine ilişkin her türlü işlem ve tahsis öncelikle yapılır. Personel çalıştırılması: Madde 18 – a) (Değişik: 27/2/2003-4817/31 md.) Belgeli işletmelerde, Bakanlık ve İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen izinle yabancı uzman personel ve sanatkârlar çalıştırılabilir. Ancak bu şekilde çalıştırılan yabancı personelin miktarı toplam personelin % 10'unu geçemez. Bu oran Bakanlıkça % 20'ye kadar artırılabilir. Bu personel işletmenin faaliyete geçişinden 3 ay öncesinden itibaren çalışmaya başlayabilir. b) 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 12 nci maddesi kapsamına giren belgeli işletmelerde 21 yaşından küçük kişilerin çalıştırılabilmeleri o yerin en büyük mülki amirinin izni ile mümkündür. Alkollü içki satışı: [29] Madde 19 – (Değişik: 7/8/1997 - 4302/1 md.) Belgeli işletmeler, Bakanlığın iznine bağlı olarak, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun 178 inci maddesi ile 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 61 inci maddesindeki alkollü içki satışı ve ruhsatlarına ilişkin hükümlerin dışındadır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 12 nci maddesi kapsamına giren Bakanlıkça belge verilen işletmelere, yanlarında veli veya vasileri olmak şartıyla 18 yaşından küçükler de girebilir. Turizm işletmelerine bağlı ya da müstakil olarak talih oyunları oynatılabilecek mahallerin açılması yasaktır. Diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Resmi tatil, hafta sonu ve öğle tatilleri: Madde 20 – Belgeli işletmeler ile belge kapsamındaki yardımcı hizmet satış yerleri Bakanlıkça verilen belgede belirlenen çalışma süresi içinde resmi tatil, hafta sonu ve öğle tatillerinde de faaliyetlerine devam ederler. Gelecek Yıllara Sari Taahhüt Yetkisi: [30] Madde 21 – (Değişik: 21/2/2001 - 4629/7 md.) Turizm Bakanlığı, yurt dışı reklam ve fuar gibi turizm pazarlama işleri için yılı ödeneğinin %50’sini geçmemek ve Maliye Bakanlığının uygun görüşünü almak kaydıyla gelecek yıllara sari taahhüt ve sözleşmeler yapmaya yetkilidir. Bakanlık bütçesinde yer alan tanıtma amaçlı ödeneklerden yıl sonu itibariyle kullanılmayan tutarları, ertesi yıl bütçesine aynı amaçla kullanılmak üzere devren ödenek kaydetmeye Maliye Bakanı yetkilidir. [31] Fonun gelirleri: Madde 22 – (Mülga: 21/2/2001 - 4629/7 md.) Fonun kullanılması: Madde 23 – (Mülga: 21/2/2001 - 4629/7 md.) Devir halinde teşvik hükümleri: Madde 24 – Belgeli yatırım veya işletmeyi aynı amaç ve niteliklerinin korunması şartıyla devir alanlar, teşvik hükümlerinden Bakanlığın izni ile aynen yararlanırlar. Turizm faaliyetlerinin sona ermesinde teşvik hükümlerinin durumu: Madde 25 – Belgeli yatırım ve işletmeler, turizm amaçlı kullanımlarını sona erdirmesi ve bir yıl içinde tekrar turizm faaliyetlerine dönmemesi halinde, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları istisna, muafiyet ve hakların parasal tutarını, ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlüdürler. İşletmenin savaş hali, tabii afetler ve salgın hastalık gibi zorunlu nedenlerle faaliyetine son vermesi halinde, ödeme yükümlülüğünün kaldırılmasına, Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça karar verilebilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM [32] Deniz Turizmi Deniz turizmi tesisleri işletmeciliği: Madde 26 – (Başlığı ile Birlikte Değişik: 18/7/2021-7334/8 md.) Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlıktan belge almak koşulu ile deniz turizmi tesisleri işletmeciliği yapabilirler. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından faaliyetine ilişkin ilk defa izin verilen deniz turizmi tesisleri işletmelerinin, bu izni aldıkları tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. Bakanlık tarafından turizm işletmesi belgesi iptal edilen deniz turizmi tesisleri işletmelerinin, iptal kararının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde yeniden belge almaları zorunludur. Deniz turizmi araçları işletmeciliği: [33] [34] Madde 27 – (Değişik: 28/12/2006-5571/16 md.) (Değişik birinci fıkra: 18/7/2021-7334/9 md.) Gerçek ve tüzel kişiler tarafından turizm amaçlı sportif faaliyet işletmeciliği ve ticari faaliyetine esas olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenmiş belgeleri haiz olmak kaydıyla deniz turizmi araçları işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan belge alınması zorunludur. (Değişik ikinci fıkra: 18/7/2021-7334/9 md.) Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçları ile turizm amaçlı sportif faaliyet işletmeleri, Bakanlıkça düzenlenecek yönetmelikte belirtilen amaçlar dışında faaliyette bulunamazlar. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/9 md.) İstanbul ilinde faaliyet gösteren ve ilgili idareler tarafından yolcu taşımacılığı yapmak üzere yetkilendirilen deniz araçları, Bakanlıkça belirlenecek şartları taşımaları kaydıyla ve belirlenecek bedel üzerinden belge düzenlenmek suretiyle turistik gezi amaçlı kullanılabilir. (Mülga üçüncü fıkra:23/5/2019-7175/4 md.) Yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türk karasuları ve limanları arasında turizm amacıyla kullanılmasına ilişkin esaslar yönetmelikle belirlenir. Türk karasuları ve limanları arasında seyir esasları: [35] Madde 28 – (Değişik: 28/12/2006-5571/17 md.) Özel veya ticarî Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türkiye’ye giriş ve çıkış işlemleri deniz hudut kapılarında yapılır. Deniz turizmi araçları için yapılan bu işlemler sonradan uğrayacakları Türk limanları ve kışlama yaptıkları alanlarda da geçerlidir. Deniz turizmi araçlarına Türk limanlarında yapılan sıhhî muamele yabancı bir limana uğramadıkları ve Türkiye’de kaldıkları sürece geçerlidir ve bunlara vize uygulanmaz. Ancak ölüm ve bulaşıcı hastalık halinin, en yakın liman başkanlığına veya en yakın mülki idare amirliğine bildirilmesi zorunludur. Türkiye’ye giriş işlemini tamamlamış Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçları; Türk karasuları ve limanları arasında serbestçe dolaşabilirler. Yabancı bayraklı veya yabancıların kullandıkları deniz turizmi araçları, Cumhurbaşkanınca tespit ve ilan edilen seyir haritalarına işlenmiş yasak bölgeler dışında kalan kıyı ve koylara gezi amacıyla yanaşabilir ve demirleyebilirler. [36] Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türkiye’ye giriş ve çıkış işlemleri ile Türk limanları arasında yapacakları seferler ve kışlama işlemleri ilgili idarelerince düzenlenecek belge üzerinde yapılır. Ancak Türk bayraklı özel deniz turizmi araçları; Türk limanları arasında yapacakları seferlerde bu belgeyi kullanmak zorunda değildir. Kruvaziyer gemilerde casino varsa Türk karasularında seyir esnasında kapalı tutulmasına ilişkin gerekli tedbirler ilgili idarelerce alınır. Deniz turizmi araçlarının Türkiye'de kalış süresi ve kabotaj hakları: [37] Madde 29 –(Değişik: 28/12/2006-5571/18 md.) Yabancı bayraklı gezi, spor, eğlence amaçlı özel yatlar, gezi, bakım, onarım, kızaklama veya kışlamak amacıyla Türkiye’de beş yıla kadar kalabilirler. Bu süre yönetmelikte belirtilen esaslara göre Bakanlıkça beş yıl daha uzatılabilir. [38] (Değişik ikinci fıkra: 18/7/2021-7334/10 md.) Türk bayraklı yatlar, sahipleri veya sahiplerinden kiralayan işletenleri tarafından Bakanlıktan belge alınmak suretiyle gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmak üzere Türk ve yabancı uyruklu kişilere kiraya verilebilir. Bu şekilde belge sahibi tarafından kiraya verilen yatların kiracıları tarafından ticarî amaçla kullanımı yasaktır. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/10 md.) Bakanlıkça ülke turizmine ve tanıtımına katkı sağladığı değerlendirilen ve boyları otuz dokuz metrenin üzerinde olan yabancı bayraklı ticari yatların Türk karasularında faaliyet göstermelerine ve seyrine her yıl belirlenen sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine katkı payı alınması suretiyle, aynı takvim yılını geçmeyecek şekilde geçici süreli olarak Bakanlıkça izin verilebilir. İzin süresi sonunda yeniden süre verilmeyen ve Türk karasularından ayrılmayan yatlar hakkında 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri uygulanır. Türk bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılması yolcu taşımacılığı sayılmaz. [39] (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/10 md.) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen denize elverişlilik belgesinde kapasitesi on ikiden fazla olan deniz turizmi araçları, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1259 uncu maddesindeki sigorta gereklerine tabidir. BEŞİNCİ BÖLÜM Denetleme ve Cezalar Denetim yetkisi: Madde 30 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:18/7/2021-7334/11 md.) Belge talebinde bulunan işletmelerin belgelendirilmesine esas denetimleri, belgeli yatırım ve işletmelerin niteliklerine ilişkin denetimleri ve işletmeleri sınıflandırma yetkisi Bakanlığa aittir. Bakanlık gerek görmesi durumunda, denetim yetkisini sınırlarını belirlemek kaydıyla valilik vasıtasıyla da kullanabilir. Bakanlık, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile iş birliği halinde, ülke turizminin uluslararası standartlarda geliştirilmesi, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi, ülke turizm ürünlerinin uluslararası alanda tanıtılması ve pazarlanmasına katkı sağlaması amacıyla, yetki verilecek Türk Akreditasyon Kurumundan akredite ve uluslararası faaliyette bulunan denetim firmaları aracılığıyla sertifika programları uygulayabilir. Denetim firmalarının nitelikleri, belirlenme ilkeleri, görevleri, yetkileri ile gerçeğe aykırı tespitler için uygulanacak usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir. Cezalar: Madde 31 – (Değişik: 23/1/2008-5728/380 md.) a) Bu Kanuna ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerde gösterilen koşullara uymayan belgeli yatırım, işletme ve deniz turizmi araçlarının belge sahiplerine, diğer mevzuattaki ceza hükümleri saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki maddelerde belirtilen cezalar uygulanır. [40] b) (Değişik: 18/7/2021-7334/12 md.) 33 üncü maddedeki idari yaptırımlar; 30 uncu maddenin ikinci fıkrası kapsamında denetim yetkisi verilenler, Bakanlık kontrolörleri ve Bakan tarafından yetkilendirilen kamu görevlilerince tayin edilir. Uyarma: [41] Madde 32 – (Değişik: 23/5/2019-7175/7 md.) Belge sahibine, aşağıda belirtilen durumlarda Bakanlıkça uyarma verilir: 41 a) Turizm yatırım ve işletmelerinin idare ve işletilmelerinde kusur, aksaklık ve eksikliklerin tespiti. b) Tesisin isim değişikliğine ilişkin başvuruda bulunulmaması. c) Tesis tür ve sınıfının yazı, reklam, afiş, broşür ve benzeri araçlarla tüketiciye yanıltıcı şekilde tanıtılması. d) (Ek: 18/7/2021-7334/13 md.) Belgeli işletmeler veya seyahat acentaları tarafından 7183 sayılı Kanun kapsamında turizm payının ödenmesine ilişkin belgenin on beş gün içerisinde Bakanlığa ibraz edilmemesi veya yapılacak denetimlerde bu belgenin sunulmaması. (Ek ikinci fıkra: 18/7/2021-7334/13 md.) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen durumda, uyarmayla birlikte eksikliğin niteliği ve tesisin bulunduğu bölge dikkate alınarak eksikliğin giderilmesi için altı ayı geçmemek üzere süre verilir, (b) ve (c) bentlerinde belirtilen durumlarda ise eksikliğin giderilmesi için otuz gün süre verilir. Bu Kanuna göre verilecek uyarma kesindir. 41 Para cezaları: Madde 33- (Değişik: 23/5/2019-7175/8 md.) Belge sahibine, aşağıda belirtilen durumlarda ve miktarlarda idari para cezası uygulanır: [42] a) 32 nci maddenin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentlerine göre verilen uyarma ve eksikliğin giderilmesi için verilen süreye rağmen, bu süre içinde kusur, aksaklık veya eksikliklerin giderilmediğinin tespiti veya uyarmanın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde aynı bentlere göre yeni uyarma gerektiren kusur, aksaklık veya eksikliklerin tespiti halinde sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. 42 b) 32 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre verilen uyarmaya rağmen otuz gün içerisinde yanıltıcı tanıtıma son verilmemesi halinde on dört bin Türk lirası idari para cezası. 42 c) Bakanlıkça istenilen bilgi ve belgelerin verilen süre içerisinde gönderilmemesi veya eksik gönderilmesi veya yanıltıcı bilgi veya belge verilmesi hallerinde sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. d) Müşteriye taahhüt edilen hizmetin verilmemesi veya eksik verilmesi halinde sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. e) Konaklama tesislerinde, işletme tarafından taahhüt edilmesine rağmen müşterinin konaklatılmaması veya bu hizmetin yakın çevrede aynı konum, tür ve sınıfta bir işletmede verilmesinin sağlanmaması hallerinde hizmetin sağlanamadığı her bir oda için sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. f) Bakanlığa bilgi verilmeksizin yatırım veya işletmenin tümünün devredilmesi, kiraya veya işletmeciye verilmesi hallerinde sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. g) İşletme sahibi veya sorumlusu ya da personelin kastı veya ihmali nedeniyle müşteriye karşı suç işlendiğinin yargı kararı ile tespiti halinde sekiz bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. h) Deniz turizmi araçlarının belgesinde belirtilen tür ve/veya kapasiteye aykırı olarak faaliyette bulunması halinde on bin Türk lirası idari para cezası. 42 ı) Turizm amaçlı sportif faaliyet iznine sahip olan işletmenin Bakanlıkça belirlenen koşullara aykırı olarak faaliyette bulunması halinde on bin Türk lirası idari para cezası. i) Onaylı fiyat tarifelerinin üzerinde fiyat uygulanması halinde fazladan alınan ücretin yirmi katı idari para cezası. j) (Ek: 18/7/2021-7334/14 md.) Salgın hastalık durumunda, Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar kapsamında eksiklik tespit edilmesi halinde on üç bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. k) (Ek: 18/7/2021-7334/14 md.) Usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen sertifika programları çerçevesinde sertifikaların alınmaması halinde on üç bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. l) (Ek: 18/7/2021-7334/14 md.) 32 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen uyarmayı takiben verilecek onbeş günlük süre içerisinde 7183 sayılı Kanun kapsamında turizm payının ödenmesine ilişkin belgenin ibraz edilmemesi halinde on üç bin beş yüz Türk lirası idari para cezası. m) (Ek: 18/7/2021-7334/14 md.) Deniz turizmi tesislerinin 26 ncı maddede belirtilen süresi içerisinde turizm işletmesi belgesi almaması halinde yirmi bin Türk lirası idari para cezası. n) (Ek: 18/7/2021-7334/14 md.) Basit konaklama turizm işletmesi belgeli tesislerin 34 üncü maddenin birinci fıkrasının (d), (f) ve (k) bentlerinde belirtilen aykırılıkların tespiti halinde, belge iptali yaptırımı yerine, ilk tespitte on üç bin beş yüz Türk lirası para cezası, bir yıl içinde her tespitinde ise bir önceki cezanın iki katı tutarında para cezası. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanması durumunda, eksikliklerin giderilmesi için yeniden verilecek süre otuz gün olarak uygulanır. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) 7183 sayılı Kanun kapsamında turizm payının ödenmesine ilişkin belgenin art arda üç beyanname döneminde Bakanlığa ibraz edilmemesi halinde, birinci fıkranın (l) bendinde yer alan tutar iki katı olarak uygulanır ve on beş gün süreyle işletme faaliyeti durdurulur. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) Birinci fıkranın (k) bendi uyarınca idari yaptırım uygulanmış işletmelerde aynı bent kapsamında bir yıl içinde ikinci kez eksiklik tespit edilmesi halinde on beş gün süre ile işletme faaliyeti durdurulur. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) Birinci fıkranın (h) ve (ı) bendinde belirtilen kabahatlerin işlenmesinde deniz turizmi aracının veya turizm amaçlı sportif faaliyet iznine sahip olan işletmenin faaliyeti; kabahatin ilk defa işlenmesinden itibaren bir yıl içerisinde ikinci defa işlenmesi halinde on gün, üçüncü defa işlenmesi halinde bir ay süre ile durdurulur, dördüncü defa işlenmesi halinde belgesi iptal edilir. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) Birinci fıkranın (m) bendinin uygulanmasını müteakip bir yıl içerisinde belge alınmaması halinde aynı bentte yer alan tutarlar iki katı olarak uygulanır. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/14 md.) Dört ve beş yıldızlı oteller ile dört ve beş yıldızlı tatil köyleri, özel tesis, butik oteller ve kruvaziyer liman ile yat limanları hariç diğer işletmeler için birinci fıkrada belirlenen para cezaları yarısı oranında uygulanır. Turizm işletmesi belgesi olmaksızın deniz turizmi araçlarıyla ticari faaliyette bulunanlar ile izinsiz olarak turizm amaçlı sportif faaliyette bulunanlara mahallin en büyük mülki amiri tarafından on bin Türk lirası idari para cezası verilir. [43] Birinci fıkranın (i) bendi hariç, bu maddede belirtilen idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu Kanun kapsamında verilen idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Belge iptali: [44] Madde 34 -(Değişik: 23/5/2019-7175/9 md.) Turizm belgesi, aşağıdaki durumlarda Bakanlıkça iptal edilir: [45] a) Turizm belgesinde belirtilen belge sahibinin ya da işletmecinin değişmesi halinde Bakanlıkça verilen sürede uygun evrakın sunulmaması veya bu bent kapsamında belge sahibi değişikliğinin uygun görülmesine rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi. b) Bakanlıkça verilen sürede işletme iznine esas belgenin gönderilmemesi. c) İşletmeye açılan turizm yatırım belgeli tesise ilişkin işletme iznine esas belgenin Bakanlıkça verilen süre içerisinde gönderilmemesi veya bu tesislerde yapılan denetimde tespit edilen eksikliklerin Bakanlıkça verilen sürede giderilmemesi nedeniyle kısmi turizm işletmesi veya turizm işletmesi belgesi düzenlenememesi. d) Tür, sınıf veya kapasite değişikliği nedeniyle tesisin turizm belgesinin yeniden düzenlenmesinin uygun görülmesi durumunda, belge düzenlenmesi için 33 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü uygulanmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi. [46] e) Belgelendirilmeye esas olan ilgili kurum veya kuruluştan alınan işletme iznine esas belgenin geçerliliğini yitirmesi veya iptal edilmesi. f) Yapılan denetim ya da sınıflandırma çalışması sonucunda niteliklerin önemli ölçüde kaybedilmiş olduğunun tespit edilmesi. g) Kamu taşınmazı üzerinde gerçekleştirilen yatırım ve işletmelerde, taşınmazın kullanım hakkına esas iznin iptal edilmesi. h) İşletme faaliyetine son verilmesi. ı) Tesisin belgelendirildiği türdeki faaliyetine son verilerek belgelendirilebilecek türler dışında faaliyet gösterilmesi. i) Belge sahibinin belge iptalini talep etmesi. j) (Ek: 18/7/2021-7334/15 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde bulunan ve yapılaşma koşulları ile projelendirilmelerine ilişkin 37 nci maddenin (C) fıkrasının (3) numaralı bendi uyarınca belirlenen usul ve esaslardan faydalanan belgeli turizm tesislerinin, belirlenen asgari tür ve sınıflarda kısmi turizm işletmesi belgesi veya turizm işletmesi belgesi alamaması. k) (Ek: 18/7/2021-7334/15 md.) İşletmelerde, sertifika programları çerçevesinde usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen sertifikaların olmaması ve 33 üncü maddenin birinci fıkrasının (k) bendinin uygulanmasını müteakip Bakanlıkça verilecek otuz günlük süre içerisinde sertifika alınmaması. l) (Ek: 18/7/2021-7334/15 md.) 33 üncü maddenin dördüncü fıkrası uyarınca idari yaptırım uygulanmış işletmelerde aynı fıkralar kapsamında eksiklik tespit edilmesi. (Değişik ikinci fıkra: 18/7/2021-7334/15 md.) Turizm yatırım belgesinde belirtilen işletmeye açılma süresi sona ermeden süre uzatımı veya turizm işletmesi belgesi düzenlenmesine ilişkin başvuruda bulunulmaması veya süre uzatımı talebinde bulunulmakla birlikte, verilen sürelerde belge düzenlenmesine ilişkin yükümlülüklerin tamamlanmaması halinde turizm yatırım belgesi iptal edilmiş sayılır. (Ek fıkra: 18/7/2021-7334/15 md.) Birinci fıkranın (j) ve (l) bendi kapsamında tesislerin turizm belgelerinin iptal edilmesi durumunda yetkili idare tarafından bir ay içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatları da iptal edilir. Cezalara itiraz ve dava açılması: Madde 35 – (Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.) Diğer cezalar: Madde 36 – (Değişik: 23/1/2008-5728/382 md.) a) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükümlerine aykırı davranışların tespiti halinde; üç aydan onsekiz aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. b) Bu Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenler elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. ALTINCI BÖLÜM Son Hükümler Yönetmelikler: Madde 37 – (…) [47] A. Cumhurbaşkanı kararı ile yürürlüğe girecek yönetmeliklerle düzenlenecek hususlar: 47 (1) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin belirlenmesi için çalışma gruplarının oluşturulması, Bakanlık ile ilişkileri, görev ve yetkileri ile çalışma şekline ilişkin konular, (2) Turizm yatırımı ve turizm işletmesi belgelerinin verilmesi, bu işletmelerin yönetim, personel ve işletme özellikleri ile uymak zorunda oldukları fiziki şartlar ve diğer konular, (3) İnsan ve çevre sağlığı ile can ve mal güvenliği de dahil olmak üzere; belgeli yatırım ve işletmelerin belgeye esas olan vasıflarının, tarifelerinin, temizlik, intizam, servis, idare ve işletme tarzları ile diğer hususların denetlenmesine ve denetleme elemanlarının niteliklerine, atanmalarına ve yetkilerine ait konular, (4) (Değişik: 28/12/2006-5571/21 md.) Deniz turizmi tesisleri ve deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği ile bu Kanunun 28 ve 29 uncu maddelerinin uygulanmasına ilişkin Denizcilik Müsteşarlığının görüşü alınarak tespit edilecek hususlar. B. Bakanlık ile ilgili diğer bir bakanlıkça müştereken hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenecek hususlar: (1) Maliye Bakanlığı ile; (a) Bu Kanun uyarınca verilecek para cezalarının tahsili [48] (b) (Mülga: 21/2/2001 – 4629/7 md.) (2) İçişleri Bakanlığı ile; Belgeli işletmelerin 2007 sayılı Türkiye‘de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun hükümlerinden istisna edilerek çalıştırılabilecek yabancı kişilerin meslek ve niteliklerine ilişkin konular. (3) (Mülga: 24/7/2003-4957/7 md.) C. Bakanlıkça hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenecek hususlar: (1) Belge sahiplerinin Bakanlıkla, birbirleri ve müşterileriyle karşılıklı hak ve yükümlülükleri ile bu ilişkilerde uymak zorunda oldukları konular, (2) Bu Kanunun uygulanmasında cezalarla ilgili usul ve esaslar ile Bakanlık bünyesinde ceza uygulamalarını karara bağlayacak kurulların kimlerden oluşacağı ve ceza hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hususlar, (3) (Ek: 25/3/2020-7226/11 md.) [49] Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde imar planları ile turizme ayrılan yerlerdeki taşınmazların üzerinde yer alan Bakanlıktan belgeli turizm tesislerinin yüksek nitelikli ve çevreye duyarlı hale getirilmesi için bu tesislerin plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma koşulları ile projelendirilmelerine ilişkin hususlar, (4) Bu Kanunun uygulanmasında ihtiyaç duyulacak diğer konular. Kaldırılan hükümler: Madde 38 – 6086 sayılı Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu ile 1615 sayılı Gümrük Kanununun 12 nci maddesinin Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun triptik veya gümrük geçiş karnelerinin verilmesine ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. [50] Ek Madde 1 – (Ek: 27/10/1988 – 3487/1 md.) [51] Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içerisinde yer alan yıkanmaya mahsus şifalı sıcak ve soğuk maden suları, verilmiş ve kullanılmakta olan haklar ile tapuda müseccel haklar saklı tutulmak üzere, bu Kanun hükümlerine göre turizm yatırımcılarına verilir. [52] 10 Haziran 1926 tarih ve 927 sayılı Kanun ile l7/6/1942 tarih ve 4268 sayılı Kanunun 24/5/l957 tarihli ve 6977 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesinde belirtilen kurumların yetkileri, ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içerisinde kalmak şartıyla Bakanlığa aittir. Ancak, özel idarelerin rüsum ve temettü hakları saklıdır. 52 Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içerisinde verilmiş kaynakları tesislerinde tam olarak kullanmayan hak sahiplerinin, bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliğin yürürlüğünden itibaren bir yıl içerisinde, kaynak hakkını tam olarak kullanıp işleteceğini bildirmesi, plan ve projesini Bakanlığa vermesi ve uygun görülmesi şartıyla kaynak hakkından yararlanmaya devam eder. Aksi halde kullanılmakta olan sudan artan miktar Bakanlıkça isteklilerine verilir. 52 Yıkanmaya mahsus şifalı su hakkı almış gerçek ve tüzel kişilerin yararlandıkları kaynak suyu fazlasının tespiti ile yararlanmadıkları kaynak suyu fazlasının işletilme şekil ve şartları, sahalarda yeniden bulunan kaynakların işletilmesine ve diğer hak sahipleriyle olan düzenlemelere ilişkin usul, şekil ve yeterlilikle ilgili hususlar; Sağlık ve Sosyal Yardım, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte gösterilir. Ek Madde 2 – (Ek: 30/5/1991 – 3754/2 md.) Türkiye’ye giriş yapan yabancılara ait karavan ve motokaravanlar bakım, onarım ve kışlamak amacı ile 2 yıla kadar kalabilir ve sahipleri başka bir vasıta ile Türkiye’den ayrılabilir. Bu amaçla tespit edilecek mahal ve depolarda kışlayabilecek olan yabancılara ait motokaravan ile karavanların kullanılmaları ile kalış usul ve esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşü alınarak Turizm Bakanlığınca bir yönetmelik ile belirlenir. Ek Madde 3 – (Ek: 30/5/1991 – 3754/2 Md.) Bakanlık, turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirleri alırken sektörle ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının oluşmasına yardımcı olacak her türlü tedbiri alır. Ek Madde 4- (Ek: 24/7/2003-4957/6 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri dışında, 6831 sayılı Orman Kanununa göre Devlet ormanı sayılan yerler ile 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde turizm yatırımı için arazi tahsisi Çevre ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Bakanlıkça yapılır. (Değişik ikinci fıkra: 27/5/2004-5178/8 md.) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yer alan mera, yaylak ve kışlakların tahsis amacı 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre değiştirilir. Ek Madde 5 – (Ek: 23/5/2019-7175/10 md.) (Değişik:18/7/2021-7334/16 md.) Ormanlık alanlar üzerinde bulunan ve 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca turizm maksatlı izin verilen alanlarda Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetlerine alınan tesislerden konaklama amaçlı kullanılması mümkün olan yerler ile her tür ve kapasitede konaklama tesisi içeren mesire yerlerini tahsis etmeye, gelirleri Orman Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere sadece Bakanlık yetkilidir. (Ek cümle:25/10/2023-7464/15 md.) Orman sayılan alanlarda sadece çadır ve karavan içeren kamp alanları yapılması ve işletilmesi amacıyla ilgili mevzuatı uyarınca Orman Genel Müdürlüğü tarafından kiralama yapılabilir, bu şekilde kiralanan taşınmazların tahsis amacı ve kullanım şekli değiştirilemez. Bu madde kapsamında kalan yerlerin Bakanlığa tahsisi ile Bakanlık tarafından yatırımcılara tahsis edilmesinde 8 inci madde hükümleri uygulanır. (Mülga cümle:25/10/2023-7464/15 md.) [53] Ek Madde 6 – (Ek:23/5/2019-7175/10 md.) Su altında korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu bölgelerden Bakanlıkça belirlenen yerlerde turizm ve sportif amaçlı dalış yapılabilir. Askerî yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde ise Millî Savunma Bakanlığının uygun görüşü alınarak turizm ve sportif amaçlı dalış yapılabilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Millî Savunma Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Geçici Madde 1 – 6086 sayılı Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu uyarınca alınmış olan turizm müessesesi kuruluş belgesi ile turizm müessesesi işletme belgelerinin bu Kanunun 37 nci maddesi (A) fıkrası (2) numaralı bendinde sözü geçen yönetmeliğin yürürlüğe girişinden itibaren en geç üç yıl içinde değiştirilmesi zorunludur. Değiştirme işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Geçici Madde 2 – (Mülga : 18/4/1983 – 2817/54 Md.) Geçici Madde 3 – Bu Kanunun 4 ve 37 nci madde (A) (1) bendi esaslarına göre kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ilan edilinceye kadar; Turizm İşleri Yüksek Koordinasyon Kurulu, bu Kanunun uygulanması için turizm alanı ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerini ilan etmeye yetkilidir. Geçici Madde 4 – 3222 sayılı Telsiz Kanununda bu konuda yeniden düzenleme yapılıncaya kadar, Genelkurmay Başkanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken belirlenecek esaslar dahilinde, yatlarda telsiz ve teçhizatı bulundurulabilir ve kullanılabilir. Geçici Madde 5 – Bu Kanun uyarınca çıkarılması gereken yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, aynı konularda 6086 sayılı Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu uyarınca çıkarılmış bulunan tüzük ve yönetmelikler ile anılan kanunun 11,12 ve 13 ncü maddelerinin bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 6 – Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılmış, belgeli faal turizm işletmelerine ait tesisler hakkında, bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamına giren yapıların yıkım kararlarının uygulanması 1982 yıl sonuna kadar ertelenir. Geçici Madde 7- (Ek: 24/7/2003-4957/9 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce tespit ve ilân edilen turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezleri yürürlükte olup, bu bölge, alan ve merkezler “kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri” ve “turizm merkezleri” için uygulanacak hükümlere tâbidir. Geçici Madde 8- (Ek: 24/7/2003-4957/9 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce onaylanmak üzere Bayındırlık ve İskân Bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan plânlarla ilgili iş ve işlemler Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca tamamlanarak onaylanır. Geçici Madde 9- (Ek: 7/5/2008-5761/6 md.) 24/11/2007 tarihinden önce, ön izin ve kesin tahsis aşamasındaki orman sayılan yerlere ilişkin verilen izinlerden ilgilisinin otuz gün içerisinde talepte bulunması halinde bu Kanun hükümlerine uygunluğu tespit edilen tahsislere kaldığı yerden devam edilir. Birinci fıkrada belirtilen tarihten önce Çevre ve Orman Bakanlığınca 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre verilen ön izinlere ait dosyalar bu madde kapsamında değerlendirilmek üzere Bakanlığa devredilir. Geçici Madde 10- (Ek: 25/3/2020-7226/12 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak müfettiş, denetçi ve kontrolör kadrolarında yardımcılık veya stajyerlikte geçen süreler dâhil en az beş yıl görev yapmış olanlar ile aynı sürede görev yapmış olmak kaydıyla daha önce bu unvanları ihraz etmiş olanlar arasından, yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda başarılı olanlar, Bakan tarafından 31/12/2020 tarihine kadar durumlarına uygun müfettiş veya başmüfettiş kadrolarına naklen atanabilirler. Bu şekilde atananların sayısı yirmiyi geçemez. Bu maddeye göre atananların yardımcılık veya stajyerlik kadrolarında geçirdikleri süreler, Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettiş yardımcısı kadrolarında; müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanlı kadrolarda geçirdikleri süreler Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettişi kadrolarında geçirilmiş sayılır. Geçici Madde 11 – (Ek: 18/7/2021-7334/17 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilgili idaresinden alınmış işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile faaliyette bulunan ve turizm işletmesi belgesi bulunmayan konaklama tesislerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa başvurmaları halinde basit konaklama turizm işletmesi belgesi verilir. Aynı süre içerisinde turizm işletmesi belgesi alan konaklama tesislerinin basit konaklama turizm işletmesi belgesi alması zorunlu değildir. Basit konaklama turizm işletmesi belgeli tesisler; 13 üncü, 14 üncü, 18 inci, 19 uncu ve 20 nci maddeler hariç bu Kanuna, 1593 sayılı Kanunun 178 inci maddesine, 222 sayılı Kanunun 61 inci maddesine, 4250 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine tabidir. Ancak bu işletmeler için 4250 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki mesafe şartı aranır. Bunların mevcut işyeri açma ve çalışma ruhsatı kapsamındaki hakları devam eder. Birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde basit konaklama turizm işletmesi belgesi almak için başvuruda bulunmayan konaklama tesisleri faaliyette bulunamaz. Bu tesislerin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça yapılan bildirim üzerine yetkili idare tarafından bir ay içinde iptal edilir ve faaliyetlerine son verilir. [54] Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette bulunan konaklama içermeyen müstakil plaj işletmelerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde turizm işletmesi belgesi almak için Bakanlığa başvuruda bulunmaları halinde turizm işletmesi belgesi verilir. Bu süre içerisinde başvuruda bulunmayan ve Bakanlıkça yapılacak denetim sonucunda belirlenen kriterleri taşımadığı veya sonradan kaybettiği anlaşılan işletmelerin belgeleri iptal edilir. Belgesi iptal edilen işletmelerin, yetkili idare tarafından bir ay içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir ve faaliyetlerine son verilir. [55] Bu madde kapsamında belgelendirilecek konaklama tesisleri ve plaj işletmelerinin nitelikleri ve denetimlerine ilişkin konular ile belgelendirme usul ve esasları Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Bakanlıktan belge almadan faaliyetine devam eden deniz turizmi tesislerinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde turizm işletmesi belgesi almaları zorunludur. Bu süre sonunda belge alamamaları durumunda, bu tesisler hakkında 33 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendi ile altıncı fıkrası hükümleri uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu fıkra kapsamında belgelendirilecek deniz turizmi tesislerinin nitelikleri ve denetimlerine ilişkin konular 37 nci maddenin (A) fıkrasının (4) numaralı bendine dayanılarak yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Geçici Madde 12 – (Ek: 18/7/2021-7334/18 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mevzuatı uyarınca orman sayılan alanlar ve milli parklar üzerinde, turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığınca konaklama ve kış turizm merkezlerindeki günübirlik ile mekanik tesis hattı amaçlı yapılan kiralama sözleşmeleri ile ön izin ve kesin izin verilen, bu izne bağlı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen yatırımcı ve işletmecilerin sözleşmeleri; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren söz konusu kiralama, ön izin, kesin izin, irtifak hakkı veya kullanma iznine ilişkin olarak varsa açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi, ödenmesi gereken herhangi bir borcunun bulunmaması ve bir yıl içinde başvurulması halinde Bakanlıkça yeniden belirlenecek bedel ve tahsis koşullarının kabul edilerek yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle, bu Kanunun 8 inci maddesine uyarlanır. Bu şekilde uyarlanan sözleşmeler kapsamında tespit edilen yeni bedeller ilgili idareler tarafından tahsil edilmeye devam edilir. [56] 2873 sayılı Kanun gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde, Tarım ve Orman Bakanlığınca, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce üzerinde konaklama tesisi yapılması amacıyla ihalesi yapılmış veya sözleşmeye bağlanmış yerler hakkında, sözleşme süresi boyunca ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. 8 inci maddenin (A) fıkrasının (4) numaralı bendi kapsamında bulunan yerlerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen izinler ve yapılan kiralamalar uyarınca Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesine gelir kaydedilen bedellerin tahsiline döner sermaye tarafından devam edilir. Gelirleri Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesine kaydedilen bu yerlerin sözleşme süresi sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığınca yeniden tahsis edilmesi durumunda da bedeller Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesi tarafından tahsil edilir. Geçici Madde 13 – (Ek: 18/7/2021-7334/19 md.) Orman sayılan alanlarda, 15/5/2008 tarihinden önce kesin tahsisi yapılmış turizm yatırımları için bunların tahsis edildiği tarihte yürürlükte olan yapılaşmaya esas inşaat hakkı, tahsis süresi sonuna kadar kullanılabilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Bakanlık tarafından yapılan ücretsiz girişli günübirlik tesis ile 9 uncu maddenin (b) bendinde belirtilen tesisler için ağaçlandırma ve bakım bedeli ile orman köylüleri kalkındırma geliri ve ücretsiz girişli günübirlik tesisin bütünleyici unsuru olan denizle bağlantısını sağlayan kıyı kullanımlarında Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinden doğan bedeller tahsil edilmez, varsa tahsil edilmiş olanlar iade edilmez. [57] Geçici Madde 14 – (Ek: 18/7/2021-7334/20 md.) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce onaylanmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan plânlarla ilgili iş ve işlemler Bakanlığın görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tamamlanarak sonuçlandırılır. Geçici Madde 15 – (Ek: 18/7/2021-7334/21 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, genel bütçe ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör kadrolarında yardımcılık veya stajyerlikte geçen süreler dâhil en az beş yıl görev yapmış olanlar ile aynı sürede görev yapmış olmak kaydıyla daha önce bu unvanları ihraz etmiş olanlar arasından, yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda başarılı olanlar, 31/12/2021 tarihine kadar durumlarına uygun kontrolör veya başkontrolör kadrolarına naklen atanabilirler. Bu şekilde atananların sayısı kırkı geçemez. Bu maddeye göre atananların yardımcılık veya stajyerlik kadrolarında geçirdikleri süreler, Kültür ve Turizm Bakanlığı stajyer kontrolör kadrolarında; müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör unvanlı kadrolarda geçirdikleri süreler Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolör kadrolarında geçirilmiş sayılır. Plaj işletmelerinin başvuru sürelerinin uzatımı: Geçici Madde 16 - (Ek: 1/7/2022-7417/37 md.) Müstakil plaj işletmelerine turizm işletmesi belgesi verilmesine ilişkin olarak; 5 inci maddenin altıncı fıkrası kapsamında kalan ve 28/7/2022 tarihine kadar işyeri açma ve çalışma ruhsatı alan işletmelerin yedi günlük başvuru süresi ile geçici 11 inci maddenin dördüncü fıkrası kapsamında kalan işletmelerden bir aylık süresi içerisinde başvuru yapmayanların başvuru süresi 28/7/2022 tarihine kadar uzatılmıştır. Geçici Madde 17 - (Ek: 3/11/2022-7420/12 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 Tarihli ve E: 2023/9, K: 2024/183 Sayılı Kararı ile.) Geçici Madde 18- (Ek: 25/10/2023-7464/16 md.) Bu Kanunun geçici 12 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki başvurular için 30/4/2024 tarihine kadar ek süre verilmiştir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 8 inci maddenin (A) fıkrasının (4) numaralı bendi ve ek 5 inci madde kapsamında düzenlenen sözleşmeler de aynı tarihe kadar Bakanlığa başvurulması halinde, geçici 12 nci maddede belirlenen koşullarla, bu Kanunun 8 inci maddesine uyarlanır. Bu şekilde uyarlanan sözleşmeler kapsamında tespit edilen yeni bedeller ilgili idareler tarafından tahsil edilmeye devam edilir. 8 inci maddenin (A) fıkrasının (4) numaralı bendi kapsamında bulunan yerlerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Tarım ve Orman Bakanlığınca, üzerinde konaklama tesisi yapılması amacıyla ihalesi yapılmış veya sözleşmeye bağlanmış yerler hakkında, sözleşme süresi boyunca ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Bu kapsamda verilen izinler ve yapılan kiralamalar uyarınca Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesine gelir kaydedilen bedellerin tahsiline döner sermaye tarafından devam edilir. Gelirleri Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesine kaydedilen bu yerlerin sözleşme süresi sonunda Bakanlıkça yeniden tahsis edilmesi durumunda da bedeller Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayesi tarafından tahsil edilir. Geçici Madde 19- (Ek: 25/10/2023-7464/17 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmiş olan ve turizm işletmesi belgesi bulunmayan ancak, ruhsat tarihinden itibaren henüz bir yıllık turizm işletmesi belgesi alınması süresi dolmamış olan konaklama işletmelerinin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Bakanlığa başvurmaları, altı ay içerisinde de turizm işletmesi belgesi alması zorunludur. Üç ay içerisinde başvuruda bulunmayan veya altı ay içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama işletmeleri faaliyette bulunamaz. Bu işletmelerin işyeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça yapılan bildirim üzerine yetkili idare tarafından bir ay içinde iptal edilir ve faaliyetlerine son verilir. Yürürlük: Madde 39 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 40 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 12/3/1982 TARİHLİ VE 2634 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1) 7/8/1997 tarih ve 4302 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri: Geçici Madde 1– Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Turizm Bakanlığı tarafından izin verilmiş bulunan talih oyunları işletmelerinin izinleri, bu Kanunun Resmi Gazetede yayımlanmasını izleyen günden başlayarak 6 ay sonra herhangi bir bildirime gerek olmaksızın kendiliğinden hükümsüz olur. Bu tarihten sonra bu işletmelerin faaliyetlerine hiçbir şekilde izin verilmez. Geçici Madde 2 – Faaliyet yasağının başladığı tarihten itibaren talih oyunları işletmelerinde bulunan oyun alet ve makinalarının ve bunlarla ilgili diğer eşyaların saklanmasına, yurt dışına ihracına ve diğer hususlarla ilgili tedbirleri almaya ve buna ilişkin usul ve esasları düzenlemeye Turizm Bakanlığı yetkilidir. 2634 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2634 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2817 12, 38, Geçici Madde 2 20/4/1983 3487 Ek Madde 1 5/11/1988 3492 30 16/11/1988 3754 16, Ek Madde 2, Ek Madde 3 6/6/1991 KHK/491 29 19/8/1993 4302 19 10/8/1997 4629 21, 22, 23, 37 1/1/2002 tarihinden geçerli olmak üzere 3/3/2001 tarihinde 4817 18 6/3/2003 4957 3, 7, 8, 13, 14, 37, Ek Madde 1, Ek Madde 4, Geçici Madde 7, Geçici Madde 8 1/8/2003 5178 Ek Madde 4 8/6/2004 5571 3, 8, 26, 27, 28, 29, 33, 34 ve 37 7 13/1/2007 13/1/2007 tarihinden itibaren 3 ay sonra 5686 Ek Madde 1 13/6/2007 5728 31, 32, 35, 36 8/2/2008 5761 3, 8, 10, 30, 34 ve Geçici Madde 9 15/5/2008 Anayasa Mahkemesi’nin 29/1/2014 tarihli ve E.: 2013/108, K.: 2014/15 sayılı Kararı 8 9/5/2014 KHK/700 3, 8, 13, 28, 37 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7175 3, 8, 9, 27, 29, 31, 32, 33, 34, Ek Madde 5, Ek Madde 6 1/6/2019 7226 8, 37. Geçici Madde 10 26/3/2020 7334 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 26, 27, 29, 30, 31, 32, 33, 34, Ek Madde 5, Geçici Madde 11, Geçici Madde 12, Geçici Madde 13, Geçici Madde 14, Geçici Madde 15 28/7/2021 7417 Geçici Madde 12, Geçici Madde 16 5/7/2022 7420 6, Geçici Madde 13, Geçici Madde 17 9/11/2022 7464 3, 5, 8, Ek Madde 5, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 2/11/2023 Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 Tarihli ve E: 2023/9, K: 2024/183 Sayılı Kararı 6, Geçici Madde 17 9/1/2025 7553 6 14/7/2025 [1] Bu Kanunla belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması, anılan 3l94 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde hükme bağlanmıştır. [2] Bu Kanunun, 4/4/1988 tarih ve 320 sayılı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye aykırı hükümleri mezkür KHK' nin 58 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. [3] Bu Kanun çerçevesinde çıkarılan kararnameler eki krokilerde belirtilen yerlerdeki düzenlemeler için 19/10/1989 gün ve 383 sayılı KHK'nin geçici 1 inci maddesine bakınız. [4] Bu Kanunda geçen “turizm bölgeleri” ve/veya “turizm alanları” ve/veya “turizm merkezleri” ibareleri, 24/7/2003 tarihli ve 4957 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle “kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri” olarak değiştirilmiştir. [5] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu bentte yer alan “üç Bakanlık kontrolörünün” ibaresi “iki Bakanlık kontrolörünün” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu bentte yer alan “Bakanlık tarafından turizm tesisi yapılmak amacıyla yatırımcılara tahsis edilen taşınmazların üzerinde yer alan” ibaresi “Bakanlıktan turizm işletmesi veya turizm yatırımı belgeli” şeklinde, “turizm tesisi için tahsis edilen” ibaresi “turizm tesisi için belirlenen” şeklinde ve “ayrılan turizm tesis hizmet alanlarını” ibaresi “ayrılan yerleri” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu fıkralarda yer alan “bir yıl” ibareleri “altı ay” şeklinde değiştirilmiştir. [8] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [9] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [10] Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 Tarihli ve E: 2023/9, K: 2024/183 Sayılı Kararı ile bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “…veya iştiraki şirketler…” ibaresi iptal edilmiştir. [11] 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlıkça ödenmez.” ibaresi “ve ücretsiz girişli günübirlik tesisin bütünleyici unsuru olan denizle bağlantısını sağlayan kıyı kullanımlarında Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinden doğan bedeller ödenmez.” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 10/7/2025 tarihli ve 7553 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesine “Müdürlüğü” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya en az %45 sermaye ortağı olduğu şirketler” ibaresi eklenmiştir. [13] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu fıkranın üçüncü ve dördüncü cümleleri iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [14] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle ikinci fıkrasında yer alan “3 ay” ibaresi “otuz gün” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına “satış,” ibaresinden sonra gelmek üzere “bedelsiz devir, trampa, sınırlı ayni hak tesisi,” ibaresi eklenmiştir. [15] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerinde Bakanlığın talebi üzerine, imar planları yapılmış ve turizme ayrılmış yerlerdeki taşınmaz mallardan;” ibaresi “Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde bulunan, Bakanlık tarafından turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülen ve ilgili Bakanlığa bildirilen taşınmazlardan;” şeklinde değiştirilmiştir. [16] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “iki ay” ibaresi “üç ay” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu bentte yer alan “yerler talep tarihinden başlayarak en geç bir ay içerisinde Çevre ve Orman Bakanlığınca, Bakanlığa tahsis edilir.” ibaresi “yerler de Tarım ve Orman Bakanlığınca, bu fıkrada belirtilen usulle Bakanlığa tahsis edilir.” şeklinde değiştirilmiştir. [18] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle (C) fıkrasında yer alan yer alan “Maliye Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığı” ibaresi “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı” şeklinde, (D) fıkrasında yer alan “Maliye” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [19] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 68 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [20] Bu fıkrada yer alan “Turizm bölgelerinde, turizm alan ve turizm merkezleri” ibareleri 24/7/2003 tarihli ve 4957 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince değiştirilmiş ve fıkra metni “Turizm bölgelerinde, turizm alan ve turizm merkezleri dışında kalan ve imar planları ile turizme ayrılan yerlerdeki taşınmaz mallara da, Bakanlığa bu bölgelerde yatırım yapmak maksadıyla müracaat vaki olduğunda, Bakanlığın talebi üzerine bu madde hükümleri uygulanır.” şeklinde iken metne işlendiği şekilde değişmiştir. [21] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “Maliye” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [22] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu paragrafın ikinci ve beşinci cümleleri iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [23] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “Maliye” ibaresi “Çevre ve Şehircilik” şeklinde değiştirilmiştir. [24] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “ana tahsisten” ibaresi “tesisten” şeklinde değiştirilmiştir. [25] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu bende “kanalizasyon,” ibaresinden sonra gelmek üzere “atık su arıtma tesisi, katı atık bertaraf tesisi,” ibaresi, fıkraya aynı bentten sonra gelmek üzere bent eklenmiş ve mevcut (b) bendi buna göre teselsül ettirilmiştir. [26] Bu fıkrada yer alan "Turizm alanları ve turizm merkezleri, turizm bölgeleri“ ibareleri, 24/7/2003 tarihli ve 4957 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince değiştirilmiş ve fıkra metni "Yatırımlar için öncelik sırası; turizm alanları ve turizm merkezleri, turizm bölgeleri ve Bakanlıkça tespit edilen diğer yerlerdir.“ şeklinde iken metne işlendiği şekilde değişmiştir. [27] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 68 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [28] (a) bendinde yer alan “turizm alanları ve turizm merkezlerinde "ibaresi , (b) bendinde yer alan "turizm alanları ve turizm merkezlerindeki " ibaresi 24/7/2003 tarihli ve 4957 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince değiştirilmiş ve sözkonusu bentlerin metinleri “a) Turizm kredileri öncelikle turizm alanları ve turizm merkezlerinde yapılacak yatırımlara tahsis edilir. b) T.C. Turizm Bankası Anonim Şirketi turizm alanları ve turizm merkezlerindeki belgeli yatırımlara tahsis edilmek üzere, yabancı kaynaklardan döviz kredileri alabilir.“ şeklinde iken metne işlendiği şekilde değişmiştir. [29] Bu madde başlığı, 7/8/1997 tarih ve 4302 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. [30] Bu madde başlığı “Turizmi geliştirme fonu kurulması” iken, 21/2/2001 tarih ve 4629 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [31] Bu fıkra hükümlerinin 2009 Mali yılında uygulanması ile ilgili olarak, 31/12/2008 tarihli ve 27097 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 27/12/2008 tarihli ve 5828 sayılı 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 29 uncu maddesine bakınız. [32] Bu Bölüm başlığı “Yat Turizmi” iken; 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [33] Bu madde başlığı “Yat işletmeciliği:” iken; 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu maddenin başlığı “Deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği:” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] Bu madde başlığı “Karasularında seyir esasları:” iken; 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [36] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 68 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca, Genelkurmay Başkanlığı ve Bakanlığın uygun görüşü alınarak” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [37] Bu madde başlığı “Yatların Türkiye’de kalış süresi ve kabotaj hakları:” iken; 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “Yabancı bayraklı deniz turizmi araçları” ibaresi “Yabancı bayraklı gezi, spor, eğlence amaçlı özel yatlar” şeklinde değiştirilmiştir. [39] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu bentlerde yer alan “Türk ve yabancı bayraklı” ibaresi “Türk bayraklı” şeklinde değiştirilmiştir. [40] 23/5/2019 tarihli ve 7175 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “belgeli yatırım ve işletmelere” ibaresi “belgeli yatırım, işletme ve deniz turizmi araçlarının belge sahiplerine” şeklinde değiştirilmiştir. [41] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle bu maddenin başlığı “Uyarma cezası:” iken metne işlendiği şekilde, birinci fıkrasında yer alan “uyarma cezası” ibaresi “uyarma” şeklinde ve son fıkrasında yer alan “uyarma cezaları” ibaresi “uyarma” şeklinde değiştirilmiştir. [42] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle bu fıkranın (a) bendinde yer alan “uyarma cezası” ve “uyarma cezasını” ibareleri “uyarma” şeklinde, “verilen uyarma cezasının tebliği” ibaresi “uyarmanın tebliği” şeklinde, (b) bendinde yer alan “uyarma cezasına” ibaresi “uyarmaya” şeklinde, (h) bendinde yer alan “tür ve kapasiteye” ibaresi “tür ve/veya kapasiteye” şeklinde değiştirilmiştir. [43] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “faaliyette bulunan deniz turizmi araçları işletmecileri” ibaresi “deniz turizmi araçlarıyla ticari faaliyette bulunanlar” şeklinde, “turizm amaçlı sportif faaliyette bulunan turizm işletmecilerine Bakanlıkça” ibaresi “turizm amaçlı sportif faaliyette bulunanlara mahallin en büyük mülki amiri tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [44] Bu madde başlığı “Turizm yatırımı veya turizm işletmesi belgesinin iptali:” iken; 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [45] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Turizm yatırım veya işletmesi belgesi” ibaresi “Turizm belgesi” şeklinde değiştirilmiştir. [46] 18/7/2021 tarihli ve 7334 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle bu bentte yer alan “turizm yatırım veya turizm işletmesi belgesinin” ibaresi “turizm belgesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [47] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 68 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yayımından itibaren bir yıl içinde;” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve aynı fıkranın (A) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [48] Bu alt bendde yer alan “ve Turizmi Geliştirme Fonuna yatırılmasına ilişkin konular” ibaresi 21/2/2001 tarih ve 4629 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [49] 25/3/2020 tarihli ve 7226 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle fıkraya (2) numaralı bendinden sonra gelmek üzere bent eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir. [50] Bu maddenin 1615 sayılı Gümrük Kanununun 12 nci maddesinin yürürlükten kaldırılmasına dair hükmü 18/4/1983 tarih ve 2817 sayılı Kanunun 54 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ve mezkür maddenin Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun triptik veya gümrük geçiş karnelerinin verilmesine ilişkin hükümleri yeniden yürürlüğe konmuştur. [51] 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle “içmeye ve yıkanmaya mahsus şifalı sıcak ve soğuk maden sularıyla kaplıcalar” hakkındaki hükümler yürürlükten kaldırılmıştır. [52] Bu fıkralarda yer alan “turizm alanı ve merkezi” ibareleri ve Geçici Madde 3’teki “turizm alanı” ibaresi; 24/7/2003 tarihli ve 4957 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde değiştirilen ibareler kapsamında sayılmadığı halde Kanunda “turizm alanı” tanımının ilga edilmesi ve Kanunla ilgili tutanakların ve gerekçelerin incelenmesinden Kanun Koyucunun amacının bu ibarelerin değiştirilmesini de kapsadığı anlaşıldığından, sözkonusu ibareler ”kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri” olarak değiştirilmiştir. [53] 25/10/2023 tarihli ve 7464 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “fıkrası uyarınca” ibaresinden sonra gelmek üzere “turizm maksatlı izin verilen alanlarda” ibaresi eklenmiş, “olanlar ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde ve bu bölge ile merkezlerin dışında olmakla birlikte denize kıyısı olan ilçelerde, içerisinde” ibaresi “olan yerler ile” şeklinde “konaklama tesisi bulunan” ibaresi “konaklama tesisi içeren” şeklinde değiştirilmiş cümleye “ait olmak üzere” ibaresinden sonra gelmek üzere “sadece” ibaresi eklenmiştir. [54] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [55] Anayasa Mahkemesinin 17/10/2024 Tarihli ve E: 2021/100, K: 2024/174 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (24/12/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. [56] 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle bu fıkranın birinci cümlesine “konaklama” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve kış turizm merkezlerindeki günübirlik ile mekanik tesis hattı” ibaresi eklenmiştir. [57] 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu fıkraya “orman köylüleri kalkındırma geliri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ücretsiz girişli günübirlik tesisin bütünleyici unsuru olan denizle bağlantısını sağlayan kıyı kullanımlarında Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinden doğan bedeller” ibaresi eklenmiştir.
2,644
3
1
TAPU KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2644
22/12/1934
29/12/1934
TAPU KANUNU [1] [2] Kanun Numarası : 2644 Kabul Tarihi : 22/12/1934 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 29/12/1934 Sayı : 2892 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt : 16 Sayfa : 312 Madde 1 – Gayrimenkullerin tescilinde o gayrimenkul Devlete ait ise bulunduğu yerdeki en büyük mal memuru, hususi idareye ait ise vali, evkafa ait ise evkaf müdürü veya memuru, belediyeye ait ise belediye reisi, köye ait ise muhtar ve mahsus kanunla teşekkül etmiş diğer hükmi şahıslara ait ise bunların kanuni mümessilleri salahiyetlidirler. Bu mümessillerin salahiyetlerini kullanma şeklini gösteren kanunlar hükmü yerinde durmaktadır. Madde 2 – Hükmi şahısların tapu işlerinde merkez veya şubelerinin bulundukları yerin en büyük mülkiye amirinden nizamnamelerine göre gayrimenkul tasarrufuna izinli olduklarına ve tescil işini yapacak mümessilin salahiyetine dair alınacak belgenin verilmesi mecburidir. Ticaret Şirketleri bu belgeyi ticaret sicil memurundan alırlar. Madde 3 – Mevcudiyetleri Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince tanınmış olan yabancılara ait dini, ilmi, hayri müesseselerin fermanlara ve Hükümet kararlarına müsteniden sahiplendikleri gayrimenkuller bu belgelerin sınırları dışına çıkmamak ve Hükümetin izni alınmak şartile müesseselerin hükmi şahsiyetleri namına tescil olunabilir. Madde 4 – Madenlerin tesciline ait muamelelerde mahsus kanun ve nizamlarına göre verilecek belgelerin İktisat Vekaletince tasdik edilmiş olması şarttır. Madde 5 – (Mülga : 4/11/1990-3678/31 md.) Madde 6 – (Mülga : 11/6/1945-4753/64 md.) Madde 7 – (Mülga : 16/2/1995 - 4070/15 md.) Madde 8 – Denizden doldurulmak istenilen yerler için o yerin en büyük mal memurundan izin almak lazımdır. Bu izin doldurulacak yer belediye sınırı içinde ise belediyenin, limanı da alakadar ediyorsa liman dairesinin veya deniz ticareti idaresinin ve müstahkem mevki kumandanlığı olan yerlerde müstahkem mevki kumandanlığının muvafakatları alındıktan sonra 3 yıl müddetle verilir. Belediye sınırı dışında ise alakalarına göre vilayet veya kaza idare heyetlerinin muvafakati alınır. İzinle doldurulan bu yerler izin veren dairelerden alınacak belgeler üzerine değer baha aranmaksızın dolduran namına tapu sicillerine geçirilir. Üç yıl içinde makbul bir özür olmaksızın doldurma işini bitirmiyenlerin bu yerlerden eli çektirilir. Madde 9 – İzinsiz doldurulmuş olan yerlerin tescilinde mahzur olmadığı alakalı daire ve heyetlerce kabul olunursa doldurulan yerlerin doldurulmuş olduğu halindeki değer bahasının onda biri alınmak şartile dolduran namına tescili yapılır. Madde 10 – Deniz kıyısında teressübattan veya denizlerin med ve cezrinden dolmuş yerlerin satılmasında mahzur olmadığı sekizinci maddede yazılı alakalı dairelerce bildirildiği takdirde o yerlerin kendi gayrimenkulüne bitişik olan kısmını o gayrimenkul sahibinin kendisine yapılacak tebligattan itibaren iki sene içinde takdir olunacak değer baha ile almağa hakkı vardır. Bu yerleri satın alanların o yeri korumak için rıhtım inşası hakkı olacaktır. Madde 11 – Sahipli bir gayrimenkulün önü veya bitişiği doldurulmak istenildiği takdirde sahibinden başkasına izin verilemez. İzinsiz olarak sahibi tarafından doldurulan böyle bir yerin tescilinde mahzur olmadığı alakalı daire ve heyetlerce bildirildiği takdirde doldurulan yerin doldurulmuş olduğu haldeki kıymetinin onda biri alınıp dolduranın veya dolduranın yerine geçenin namına asıl mülkü ile birleştirilerek tescil olunur. Devlet, vilayet, belediye veya köy meclisince sıhhi, içtimai veya iktisadi sebeplerle yapılacak doldurma işlerinde yukarıdaki fıkrada yazılı gayrimenkul sahiplerine doldurmağa yetecek mühlet verilerek doldurma teklif olunur. Bu müddet içinde doldurmadıkları takdirde bu hakları kalmaz. Madde 12 – Bir gayrimenkulün önünde veya bitişiğinde olupta sahibi tarafından doldurulmak istenilen yerin doldurma işi bitirilmeksizin o gayrimenkul bir başkasının mülkiyetine geçer veya ayni bir hakla takyid olunursa, başka suretle mukavele bulunmadığı takdirde bu muamele işin şartları mahfuz olmak üzere doldurulan yerde de sari olur. Madde 13 – Devletçe veya vilayet ve belediyelerce yapılan liman, dalgakıran, inşaatile temizleme ve taramadan meydana gelecek arazi hususi kanunlarındaki hükümlere bağlıdır. Madde 14 – 8, 9, 10, 11 ve 12 nci maddeler hükmü bataklık olmıyan göl ve nehir kenarlarında da caridir. Şu kadar ki nehrin asıl yatağını ve suların akıntısını bozmadığı ve alt taraflara ve başkalarına mazarratı olmıyacağı hakkında fenni rapor aranır. Başlı başına tasarruf olunabilecek deniz, göl veya nehir metrukatı bulunan sahipsiz yerler sahipli bir gayrimenkulün önünde veya bitişiğinde bulunursa o gayrimenkul sahibine değer baha ile satın alması teklif olunur. Bir yıl içinde talip olmadığı takdirde başkalarına satılır. Bu yerler başlı başına tasarruf olunmıyacak halde ise takdir olunacak değer baha ile bitişiğindeki gayrimenkul sahiplerine temlik olunarak kendileri borçlandırılır. Göl veya nehrin istila veya tahrip ettiği yerlerin sahiplerine Kanunu Medeninin 636 ve 637 nci maddeleri hükmü yerinde durmak üzere mukabil tarafta bu sebeplerden meydana gelmiş arazi var ise muadili parasız verilebilir. Madde 15 – (Mülga Birinci fıkra: 18/1/1950 - 5516/12 md.) Sahipli arazide husule gelen bataklıkların sıhhi sebeplerinden dolayı kurutulması zarureti tahakkuk edince Devlet veya vilayet tarafından verilecek müsait bir mühlet içinde sahipleri kurutmadıkları takdirde o bataklık Devlet veya vilayet tarafından kurutulur. Sahiplerinden kurutma masrafına iştirak edenlerin arazisi kendilerine verilir. Masrafa iştirak etmiyenlerin arazisi kurutanın mülkü olur. (Değişik: 18/10/1962 - 79/1 md.) Bu takdirde, gayrimenkulün bataklık halindeki gerçek karşılığı olarak arazi sahibine ödenecek bedelinin tesbitinde 6830 sayılı İstimlak Kanunu hükümleri uygulanır. Madde 16 – Hususi kanunlarında müsaade edilenleri hariç olmak üzere Devlete, belediyelere ve köylere ait orman, koru ve baltalıklardan tarla açılamaz ve hususi bina yapılamaz. Şahıslara ait ormanlarda dahi ait olduğu vekaletten izin alınmadıkça tarla açılamaz. Madde 17 – Erbabı vukufa takdir ettirilen değer bahaların ikinci derecede tasdikı belediyelerce seçilecek iki zatın da iştirakile mahalli idare heyetlerine aittir. Madde 18 – Bu kanunda yazılı vergi kıymetleri 1837 numaralı Bina Vergisi ve 1933 numaralı Arazi Vergisi Kanunları mucibince vergiye matrah olan kıymettir. Madde 19 – Değer bahalar müsavi taksitlerle beş yıl içinde vergi ile birlikte Tahsili Emval Kanununa göre tahsil olunur. İki seneye ait taksit ödenince gayrimenkul sahibi namına tescil edilir ve geri kalan taksitler için o gayrimenkul ipotekli olur. Madde 20 – Bu kanunun neşrinden evvel muamelesi bitipte tahakkuk ettirilmiş olan değer bahalar dahi 19 uncu maddede yazılı şekilde taksitle tahsil olunur. Madde 21 – Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur. (Ek fıkra:17/1/2019-7161/1 md.) Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kullanımındaki kadastral yollar Hazine adına tescil olunur. Madde 22 – (Mülga:4/7/2019-7181/4 md.) Madde 23 – İlmühaber alınması lazımgelen muameleler için belediye veya ihtiyar meclisi ilmühaberi tasdikten imtina ederse bu imtina sebeplerini şerh ile izaha mecburdur. Bunu yapamazsa hakkında kanuni takibat yapılır. Tapu idareleri yapacakları tetkik ve tahkik üzerine bu sebeplerin kanuni olmadığını anlarlarsa işi tapu komisyonuna verirler. Komisyon da sebeplerin kanuni olmadığına karar verirse tapu idarelerince muamele yapılır. Aksine karar verirse tapu idareleri 1515 numaralı kanunun şumülü dışındaki hallerde alakalıyı mahkemeye gönderir. Kaza tapu komisyonlarının kararlarına karşı alakalıların vilayet tapu komisyonlarına itiraz hakları vardır. Madde 24 – Köylerde bulunan metruk ve kimsesiz mezarlıklarla vakfa ait umumi mezarlıklar köyün manevi şahsiyeti namına tescil olunur. Madde 25 – 1580 sayılı Belediye Kanununun 159 uncu maddesi ile 2510 sayılı İskan Kanununun 21 inci maddesi dışında kalan mera, baltalık gibi köy orta malı sayılan yerlerin tescili ve alım satım şekilleri hakkında hususi hükümler konulacaktır. Madde 26 – (Değişik: 6/1/1954 - 6217/1 md.) [3] Mülkiyete, mülkiyetin gayrı ayni haklara ve müşterek bir arzın hissedarları veya birbirine muttasıl gayrimenkullerin sahipleri arasında bunlardan birinin veya bir kaçının o gayrimenkul üzerinde mevcut veya inşa edilecek binanın, muayyen bir katından veya dairesinden yahut müstakillen istimale elverişli bir bölümünden munhasıran istifadesini temin gayesiyle Medeni Kanunun 753 üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından tanzim edilir. (Ek fıkra:4/7/2019-7181/1 md.) Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerde, tarafların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışı teşkilatında bulunmaları hâlinde, taraf iradeleri resmî görevliler tarafından ayrı ayrı alınarak sözleşme tamamlanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. (Ek fıkra: 15/1/2009-5831/1 md.) İllerde bulunan tapu sicil müdürlükleri dışındaki müdürlüklerden akitli ve akitsiz işlemleri yıllık 500'ün altında olan yerlerde işleri yapmak üzere, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yakın il veya ilçelerde görevli tapu sicil müdürü veya görevlendirilen yetkili memura belirli günlerde yetki verilebilir. (Ek fıkra: 15/1/2009-5831/1 md.) Resmi senetlerin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Alakalıların isteği halinde resmi senedi tanzim için memurlar ikametgahlara giderler, bu sırada gelecek haciz ve tahdit kararları resmi senedi yapmak için ikametgaha gitmiş olan memura tebliğ olunur. (Ek hüküm: 2/4/1998 - 4358/3 md.) Resmi senede tarafların kimlik bilgileri ile birlikte vergi kimlik numaraları da kaydedilir .(Değişik:6/3/1981-2421/1 md.) Resmi senedi, taraflar ile hazırlayan tapu sicil müdürlüğü görevlileri imzalar, tapu sicil müdürü veya görevlendirilen memur onaylar.Tarafların kimliklerinde şüpheye düşülen hallerde tanık getirilmesi istenebilir. Kanunların tanık bulundurulmasını zorunlu kıldığı hükümler saklıdır.11 Ocak 1926 tarihli ve 711 sayılı Kanun gereğince yapılacak akitlerde de aynı usul uygulanır. Birinci fıkrada beyan olunan irtifak hakkı tesisi vaitleri tapu siciline re'sen şerh verilir. Bunlardan irtifak hakkı tesisi vadine mütedair resmi senetler tapuya şerh verilmekle, taallük ettiği gayrimenkulün sonraki maliklerini de ilzam eder. Noterlik Kanununun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri de taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re'sen terkin olunur. (Ek : 26/4/1984 - 3000/1 md.; Değişik: 15/2/2018-7099/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşları, kredi kuruluşları, bankalar, esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile tarım kredi kooperatiflerince açılmış veya açılacak tüm borç ve kredilere karşılık teminat gösterilen taşınmazların ipotek işlemleri, tarafların istemi halinde, taraflarınca imzalanan kredi veya borç sözleşmesine istinaden tapu müdürlüklerinde tapuya tescil olunur. (Ek: 12/3/1985 - 3163/1 md.; Mülga son fıkra: 15/1/2009-5831/1 md.) (Ek fıkra:4/3/2021-7292/19 md.) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki tasarruf finansman şirketleri tarafından müşterilere sağlanan veya sağlanacak finansmana karşılık teminat gösterilen taşınmazların ipotek işlemleri, tarafların istemi hâlinde, imzalanan tasarruf finansman sözleşmesine istinaden tapu müdürlüklerinde tapuya tescil olunur. Madde 27 – (Mülga:4/7/2019-7181/4 md.) Madde 28 – Akte ve tescile müteallik tapu işleri idari emirlerle durdurulamaz. Madde 29 – (Mülga: 25/2/1952-5887/126 md.) Madde 30 – Plan ve resmi mesahaya istinad etmiyen gayrimenkul mallarda eskidenberi malüm ve muayyen olan hududa itibar olunur. Borçlar Kanununun 215 inci maddesi hükmü yerinde durmaktadır. Madde 31 – (Değişik: 25/1/1950-5520/1 md.) Gayrimenkul malların yüz ölçüsü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla çıkıpta bu fazlalığın bitişik araziye el uzatmaktan ileri gelmediğine ve sınırca da bir değişiklik olmadığına mahkemece karar verilirse sicille karar veçhile kaydolunur. Mahkeme gayrimenkulün başında incelemeler yapar ve bitişik gayrimenkul maliklerini dinler. Mahkeme kararına, tapu fen memurlarına ve bunlar yoksa yetkili fen memurlarına veya mühendislere yaptırılacak o yere ait harita da eklenir. İtiraz halinde genel hükümler çerçevesinde dava açılır. Madde 32 – Planı veya resmi şekilde yapılmış haritası bulunan gayrimenkullerin gerek kazaen ve gerekse rızaen parçalara ayrılmasında harita yapılması mecburidir. Şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde olupta tapu fen memuru bulunan yerlerde plan ve haritaya bağlı olmıyan gayrimenkullerin parçalara ayrılmasında da harita yapılır. Belediye sınırları dışında bulunan gayrimenkullerden kazai şekilde parçalara ayrılanların haritasını yaptırmak hakimin takdirine bağlıdır. Madde 33 – Kanunu Medeninin 934, 935 inci maddelerine göre sicillin tashihine ve bir ayni hakkın süküt edip etmediğinin tayinine dair tapu sicil muhafız veya memuru tarafından mahkemeye yapılacak müracaatlar ve bunun üzerine verilecek kararlardan bir güna harc ve resim alınmaz ve bunlara damga pulu yapıştırılmaz. Madde 34 – Bedelli akitlerde ve bir aktin yapılması diğerinin yapılmış olmasına bağlı olan hallerde alakalılar tapu sicil muhafız veya memurunu yediadil yapabilirler. Bu takdirde memur tarafından paranın hak sahiplerine verilmesi Akitlerin tamam olmasına bağlıdır. Akitler tamam olmazsa memur parayı kimden almış ise alakalılar dağılmadan huzurlarında derhal ona geri verir ve taallük ettiği muameleleri bozar. Madde 35 – (Yeniden Düzenleme: 29/12/2005-5444/1 md.; Değişik: 3/5/2012-6302/1 md.) Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez. Cumhurbaşkanı kişi başına ülke genelinde edinilebilecek miktarı iki katına kadar artırmaya yetkilidir. [4] Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler. Bu ticaret şirketleri dışındakiler taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemez. Bu ticaret şirketleri ile yabancı uyruklu gerçek kişiler lehine taşınmaz rehni tesisinde bu maddede yer alan sınırlamalar uygulanmaz. Cumhurbaşkanı, ülke menfaatlerinin gerektiği hallerde yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinimlerini; ülke, kişi, coğrafi bölge, süre, sayı, oran, tür, nitelik, yüzölçüm ve miktar olarak belirleyebilir, sınırlandırabilir, kısmen veya tamamen durdurabilir veya yasaklayabilir. [5] Yabancı uyruklu gerçek kişiler ve yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, satın aldıkları yapısız taşınmazda geliştireceği projeyi iki yıl içinde ilgili Bakanlığın onayına sunmak zorundadır. İlgili Bakanlıkça başlama ve bitirilme süresi belirlenerek onaylanan proje tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilmek üzere taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğüne gönderilir. Onaylanan projenin süresi içinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ilgili Bakanlıkça takip edilir. Askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ait harita ve koordinat değerleri bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ve bu yerlere ait değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri değişikliklerin yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığınca, özel güvenlik bölgeleri ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri ise İçişleri Bakanlığınca aynı sürede Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa verilir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl sonra bu fıkra uyarınca gönderilen belge ve bilgilere göre tapu işlemleri yürütülür. Bu madde hükümlerine aykırı olarak edinilen, edinim amacına aykırı kullanıldığı ilgili Bakanlık ve idarelerce tespit edilen, süresi içinde ilgili Bakanlığa başvurulmayan veya süresi içinde projeleri gerçekleştirilmeyenler ile bu maddenin birinci fıkrası kapsamındaki sınırlamalar dışında miras yoluyla edinilen taşınmazlar ve sınırlı ayni haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek bir yılı geçmeyen süre içinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir. Madde 36 – (Yeniden Düzenleme: 3/7/2008-5782/2 md.; Değişik: 3/5/2012-6302/2 md.) 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamındaki kişiler hariç olmak üzere yabancı uyruklu gerçek kişilerin, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişilerin ve uluslararası kuruluşların yüzde elli veya daha fazla oranda hissesine sahip oldukları veya yönetim hakkını haiz kişilerin çoğunluğunu atayabilme veya görevden alabilme yetkisine sahip oldukları Türkiye’de kurulu tüzel kişiliğe sahip şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen faaliyet konularını yürütmek üzere taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilir ve kullanabilirler. Birinci fıkrada belirtilen şirketlerin Türkiye’de kurulu başka bir şirkete doğrudan veya dolaylı olarak ortak olması durumunda, yabancı yatırımcının ortak olunan şirketteki nihai ortaklık oranının yüzde elli veya daha fazla olması halinde; yabancı yatırımcıların, taşınmaz maliki yerli sermayeli şirketlerin hisselerinin yüzde elli veya daha fazlasını doğrudan veya dolaylı olarak edinmesi ve taşınmaz maliki mevcut yabancı sermayeli şirketlerde yabancı yatırımcıların ortaklık oranının hisse devri sonucunda yüzde elli veya daha fazlasına ulaşması durumunda da aynı esaslar geçerlidir. 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu şirketlerin, askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri ve aynı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölgelerdeki taşınmaz mülkiyeti edinimleri Genelkurmay Başkanlığının ya da yetkilendireceği komutanlıkların; özel güvenlik bölgelerindeki taşınmaz mülkiyeti edinimleri ise taşınmazın bulunduğu yerdeki valiliğin iznine tabidir. Bu fıkra kapsamında yapılacak değerlendirmelerde, edinimin ülke güvenliğine uygunluğu esas alınır. Yukarıdaki fıkralar kapsamı dışında kalan yabancı sermayeli şirketler, yerli sermayeli şirketlerin tabi olduğu hükümler çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak edinebilir ve kullanabilirler. Taşınmaz rehni tesisinde, taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi kapsamındaki mülkiyet edinimlerinde, şirket birleşmelerinden ve bölünmelerinden doğan taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak naklinde, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve serbest bölgeler gibi özel yatırım bölgelerindeki taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak edinimlerinde ve ilgili mevzuata göre belli sürede elden çıkarma zorunluluğunun devam etmesi kaydıyla bankaların, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu çerçevesinde kredi olarak sayılan işlemler nedeniyle ya da alacaklarını tahsil amacıyla edindikleri taşınmazlarda bu madde hükümleri uygulanmaz. Bu madde kapsamında edinilen taşınmazların kullanımı, valiliklerce tapu kayıtları çerçevesinde belli aralıklarla izlenir. Bu madde hükümlerine aykırı şekilde edinildiği veya kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ve sınırlı ayni haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek süre içinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınmasını müteakip Ekonomi Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Madde 37 – Yabancı hakiki şahısların intikal işleri Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinden verilen veyahut kendi salahiyetli makamlarından verilipte Türk kanunlarının veraset usulü hakkındaki hükümlerine uygun olduğu Türk mahkemelerince tasdik edilen veraset senetlerine istinaden yapılır. Madde 38 – 8 cemaziyelevvel 1275 tarihli tapu nizamnamesi ve zeyillerinin ve 28 receb 1291 tarihli emlak nizamnamesinin ve 7 muharrem 1293 tarihli arazi hakkındaki fıkaratı nizamiyenin ve 8 receb 1276 tarihinde iradesi çıkmış olan tapu senedatı hakkındaki talimatnamenin ve 28 receb 1276 tarihinde iradesi çıkmış olan tarifnamenin ve emvali gayrimenkulenin tasarrufuna dair 3 mart 1329 tarihli muvakkat kanunun ve defterhane idarelerinin teşkilat ve tensikatına dair 17 temmuz 1323 tarihli nizamname ile zeyillerinin ve emvali gayrimenkulenin muamelatı tasarrufiyesinde tapu senedatı ile kayidlerine alakadaranın fotoğrafileri yapıştırılmasına dair 30 kanunusani 1926 tarihli kanunun Kanunu Medeni ile Kanunu Medeninin tatbikına aid kanun ve Borçlar Kanunu ile ortadan kalkmamış olan hükümlerile başka kanunların bu kanuna uygun olmıyan hükümleri kaldırılmıştır. Ek Madde 1 – (Ek: 3/5/2012-6302/3 md.) Ölüm tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde tapu sicilinde miras intikalinin gerçekleşmemesi halinde tapu müdürlüğü, mirasçılık belgesi düzenlenmesi için yargıya başvurabilir. Tapu müdürlüğü mirasçılık belgesine göre tapu sicili kayıtlarını elbirliği mülkiyeti şeklinde tescil ederek güncelleştirir. Tapu müdürlüğünün bu yetki kapsamındaki başvuruları her türlü gider, vergi, resim veya harçtan muaftır. Rücu istemi Ek Madde 2 – (Ek: 10/9/2014-6552/84 md.) Tapu ve kadastro işlemleri ile ilgili olarak, Devletin kusursuz sorumluluğu sebebiyle yapılan ödemeler dolayısıyla, ihmali bulunan personel aleyhine başlatılacak rücu istemleri, ödeme tarihinden itibaren iki yıl, her hâlde zarara yol açan işlemin gerçekleştirildiği tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ağır kusura dayalı sorumluluğu bulunan personel için 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 73 üncü maddesi hükümleri saklıdır. Tapu kaydındaki hisse hatalarının düzeltilmesi Ek Madde 3 – (Ek:4/7/2019-7181/2 md.) Kadastro tespiti veya tapu sicilinde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle oluşan hatadan olumsuz etkilenen hisselerin maliklerine, ayni ve şahsi hak lehtarlarına hatanın nedenleri ve düzeltme sonrası oluşacak hisse durumunu gösteren tebligat yapılır. Yapılacak işlem konusunda tapu kaydının beyanlar hanesine belirtme yapılır ve bu belirtme düzeltme işlemi kesinleşinceye kadar korunur. Tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgililerince muvafakat verilmesi hâlinde düzeltme işlemi yapılır. Bu süre içinde muvafakat verilmez ise tapu müdürlüğünce hatalı kayıt resen düzeltilerek işlem sonucu ile birlikte düzeltme işlemine karşı tebliğden itibaren altmış gün içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği ilgilisine ihtar edilir. Geçici Madde 1 – (2644 sayılı Kanunun numarasız Muvakkat maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Bu kanunun mer'iyetinden evvel açılarak tarla veya bağ ve bahçe haline konulmuş olupta henüz muamelesi bitmemiş yerler hakkında da bu kanunun 6 ncı maddesi hükümleri tatbik olunur. Geçici Madde 2- (Ek: 29/12/2005-5444/2 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan askerî yasak bölgeler, askerî ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin tamamı, Millî Savunma Bakanlığı tarafından en geç üç ay içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa gönderilir. Yukarıda belirtilen bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderilmesi ve sayısal ortama aktarılarak taşra birimlerine intikal ettirilmesine kadar geçecek sürede yetkili askerî makamlardan sorulmak suretiyle, belirtilen işlemler tamamlandıktan sonra gönderilen belge ve bilgilere göre tapu işlemleri yürütülür. Geçici Madde 3 - (Ek: 3/7/2008-5782/3 md.) İlgili kurum ve kuruluşlar, bu Kanunun 35 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı aynî hak edinemeyecekleri alanların yüzölçümlerini ve valilikler bu fıkrada belirtilen ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümlerini bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde komisyona bildirir. (İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 12/5/2011 tarihli ve E.: 2008/79, K.: 2011/74 sayılı Kararı ile.) Geçici Madde 4 – (Ek:4/7/2019-7181/3 md.) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 883 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten önce süresi dolmuş olmasına rağmen terkin edilmeyen süreli ipoteklerde anılan fıkrada belirtilen otuz günlük süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başlar. Madde 39 – Bu kanun hükümleri, neşrolunduğu tarihten itibaren yürümeğe başlar. Madde 40 – Bu kanun hükümlerini Adliye, Dahiliye, Maliye Bakanları yerine getirir. 22/12/1934 TARİHLİ VE 2644 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ MADDE: 1 - 26/4/1984 tarih ve 3000 sayılı kanunla gelen Geçici Madde: Geçici Madde – 2/2/1984 tarihli ve 2977 sayılı İdari Usul ve İşlemlerin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu ile Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi, 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanunu için adı geçen Kanunla verilen süre bitimine kadar geçerlidir. 2644 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2644 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 4541 – 15/4/1944 4753 – 15/6/1945 5516 – 23/1/1950 5520 – 31/1/1950 5887 – 29/3/1952 6217 – 9/1/1954 79 – 23/10/1962 2421 – 8/3/1981 3000 – 1/5/1984 3029 – 23/6/1984 3163 – 22/3/1985 3278 – 6/5/1986 3678 – 23/11/1990 4358 – 4/4/1998 4916 – 19/7/2003 5444 35 ve Geçici Madde 2 26/7/2005 tarihinden geçerli olmak üzere 7/1/2006 57 35, 36 ve Geçici Madde 3 15/7/2008 5831 26 27/1/2009 6302 35, Ek Madde 1 18/5/2012 36 18/8/2012 6552 Ek Madde 2 11/9/2014 7099 26 10/3/2018 KHK/698 35 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte 7161 21 18/1/2019 7181 22, 26, 27, Ek Madde 3, Geçici Madde 4 26 ncı maddeye eklenen ikinci fıkra ve Geçici Madde 4 ( 1/1/2020 tarihinde), diğer maddeler 10/7/2019 7292 26 7/3/2021 [1] Bu kanunun, 10/4/1944 tarih ve 4541 sayılı Kanunda muhtarlığa ait olduğu belirtilen vazifeler hakkındaki hükümleri, anılan Kanunun 24 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [2] Bu Kanunun; bazı maddeleri denizlerin doldurulması ve bataklıkların kurutulması yollarıyla özel mülkiyet edinilmesi hususlarını düzenlemekte ise de, 6785 sayılı Kanuna 11/7/1972 tarih ve 1605 sayılı Kanunla eklenen Ek 7 nci maddesi "..., bu yerlerde denizden doldurma ve bataklık kurutma suretiyle özel mülkiyet adına arazi ve arsa da kazanılamaz." hükmünü içermektedir. Aynı Kanunun 3 üncü maddesi de, bu kanuna aykırı diğer kanun hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığını hüküm altına almıştır. Daha sonra da, 1605 sayılı Kanun 3/5/1985 tarih ve 3194 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [3] 15/1/2009 tarihli ve 5831 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasındaki “tapu sicil muhafızları veya memurları” ibareleri “tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri” olarak, mevcut üçüncü fıkrasında yer alan “memur ve tapu sicil muhafızı imzalar” ibaresi “tapu sicil müdürlüğü görevlileri imzalar, tapu sicil müdürü veya görevlendirilen memur onaylar” olarak, mevcut altıncı fıkrasındaki “tapu sicil muhafızı veya memuru” ibareleri “tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri” olarak değiştirilmiş ve mevcut beşinci fıkrasında yer alan “sözleşmeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” ibaresi eklenmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,659
5
1
ADLİ TIP KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2659
14/4/1982
20/4/1982
ADLİ TIP KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2659 Kabul Tarihi : 14/4/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 20/4/1982 Sayı : 17670 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 301 BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Kuruluş: Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Görev: Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Kuruma dahil birimler: Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Kurumu Başkanlığı: Madde 4 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Başkanlar Kurulu: Madde 5 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adlî Tıp Üst Kurulları: [4] Madde 6 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp İhtisas Kurulları: Madde 7 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri: Madde 8 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlıkları: Madde 9 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Şube Müdürlükleri: Madde 10 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) İKİNCİ BÖLÜM Görevler Adli Tıp Kurumu Başkanının görevleri: Madde 11 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Başkan yardımcılarının görevleri: [5] Madde 12 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Başkanlar Kurulunun görevleri: Madde 13 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) İhtisas Kurulları Başkanları ve Daire Başkanlarının görevleri ve bunlara vekalet: Madde 14 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adli Tıp Üst Kurullarının görevleri: [6] Madde 15 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) İhtisas Kurullarının görevleri: Madde 16 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Kimsesiz cesetler: [7] Madde 17 – (Değişik: 19/2/2003-4810/16 md.) (Mülga birinci fıkra: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Morg dairesine getirilen ve otopsinin sonuçlanması ile hüviyetinin tespitinden sonra morg dairesiyle ilgisi kalmayan ve yakınlarınca alınmayan veya araştırmalar sonucu kimsesiz olduğu anlaşılan ceset veya kısımları, adlî tahkikatla ilgisi kalmamış olması ve aksine vasiyet bulunmaması şartıyla, en az altı ay süreyle muhafaza edilmek ve bilimsel araştırma için kullanılmak üzere ilgili yükseköğretim kurumlarına verilebilir. Ceset veya kısımlarının, bilimsel araştırma amacıyla yükseköğretim kurumlarına verilmesiyle ilgili işlemler yönetmelikle düzenlenir. Gözlem İhtisas Dairesinin görevleri: [8] Madde 18 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Kimya İhtisas Dairesinin görevleri: 8 Madde 19 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Biyoloji İhtisas Dairesinin görevleri: Madde 20– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Fizik İhtisas Dairesinin görevleri: 8 Madde 21 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Trafik İhtisas Dairesinin görevleri: 8 Madde 22 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adlî Bilişim İhtisas Dairesinin görevleri: Madde 22/A – (Ek: 15/8/2016-KHK-674/4 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/4 md.; Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çalışma Esasları Adlî Tıp Üst Kurullarının ve İhtisas Kurullarının çalışması: [9] Madde 23 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Adlî Tıp Kurumunda bilirkişi dinlenmesi ve toplantılara katılma: Madde 24– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) İhtisas Daireleri Şubeleri: Madde 25 – (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Atamalar Atama esasları: Madde 26– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) BEŞİNCİ BÖLÜM Özlük Hakları İkinci görev aylığı: [10] Madde 27– Adlî Tıp Kurumuna atanacak olan öğretim üyeleri veya yardımcılarının bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık ve ödenekleri kesilmez. Kendilerine ayrıca ikinci görev aylığı verilir. Fark tazminatı: Madde 28– Yükseköğretim Kurumu Öğretim Üyesi veya yardımcısı iken Adli Tıp Kurumunda bir göreve asaleten atanan öğretim elemanlarına Adli Tıp Kurumundaki görevleri nedeniyle ödenen mali haklar, Yükseköğretim Kurumundaki toplam mali haklardan az olduğu takdirde, aradaki fark ayrıca tazminat olarak ödenir. ALTINCI BÖLÜM Adli Tıp Kurumu Döner Sermaye İşletmesi Döner sermayeden yapılacak ödemeler: [11] Madde 29– (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Döner sermayeden; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesine göre döner sermaye işletmelerinin çalıştırılacak memurları ve toplu sözleşmelerden doğan diğer hakları, döner sermaye ile yapılan iş ve hizmetlere ilişkin giderler, Harcırah Kanunu uyarınca ödenecek yolluklar ve kurum personeline yapılacak ödemeler dışında hiçbir ödeme yapılmaz. Kurum personeline yapılacak ödeme: Madde 30– (Değişik: 21/3/2006-5473/7 md.) [12] Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinin en az % 35'i Adlî Tıp Kurumu ve birimlerine malzeme, araç, gereç, araştırma ve döner sermayede görevli personel giderlerine ayrılır. Gelirin geri kalan kısmı Adlî Tıp Kurumunda ve birimlerinde görevli memur ve sözleşmeli personele; unvanı, görevi, sınıfı, çalışma şartları, hizmet nitelikleri, hizmete katkısı, performansı ve benzeri hususlar dikkate alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine çıkarılacak yönetmelikte tespit edilecek esaslara göre ödenebilir. [13] (Değişik ikinci fıkra: 9/2/2011-6110/6 md.) Yapılacak ödeme, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı hariç) toplamının; a) Adlî Tıp Kurumu Başkanı için % 700’ünü, b) Başkan yardımcıları için % 650’sini, c) İhtisas kurulu başkanları için % 625’ini, d) İhtisas kurulu üyeleri ile grup başkanları için % 600’ünü, e) İhtisas dairesi başkanları, uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatı hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabipleri için % 550’sini, f) Asistan tabip, pratisyen tabip ve diş tabipleri için % 500’ünü, g) Alanında doktora derecesi almış olan mühendis, psikolog, biyolog, kimyager, fizikçi, pedagog, raportör, eczacı, antropolog, astronom ve sosyal hizmet uzmanları ile diğer uzman personel için % 250’sini, h) Mühendis, psikolog, biyolog, kimyager, fizikçi, pedagog, raportör, eczacı, antropolog, astronom ve sosyal hizmet uzmanları için % 225’ini, i) Hizmetin niteliği itibarıyla görevin zorluk ve risk derecesi yüksek olduğu Başkanlar Kurulu kararı ile belirlenen personel ile otopsi görevlileri için %215’ini, j) Diğer personel için %200’ünü, geçemez. (Ek cümle: 16/6/2022-7411/7 md.) Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) (Değişik cümle: 16/6/2022-7411/7 md.) Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz ve bu kapsamda söz konusu ek 9 uncu maddeye göre belirlenen ek ödeme tutarı döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemeden mahsup edilmek üzere merkezi yönetim bütçesinden karşılanır. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/35 md.) Mesai saatleri dışında veya resmî tatil günlerinde ölü muayenesi veya otopsi işlemine katılan personele, bu fıkrada kadro ve görev unvanları itibarıyla belirlenmiş olan tavan ek ödeme oranlarının %20’sine kadar, yönetmelikte belirlenen hükümler çerçevesinde ayrıca ek ödeme yapılır. (Mülga üçüncü fıkra: 21/1/2010-5947/19 md.) (Değişik dördüncü fıkra: 9/2/2011-6110/6 md.) İkinci görevli olarak çalışanlara, (…) [14] kadrolarının bulunduğu kurumlardaki döner sermaye işletmelerinden yapılan ödemenin yanı sıra, çalıştıkları gün esas alınmak suretiyle Adlî Tıp Kurumu döner sermayesinden ek ödeme yapılır. Ancak her iki kurum döner sermayesinden yapılacak ödeme, toplamda, kadrolarının bulunduğu kurumun döner sermaye tavan oranlarını geçemez. YEDİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Diğer Adli Ekspertiz Kurumları: Madde 31– Yükseköğretim Kurumları veya birimleri, adli tıp mevzuatı çerçevesinde adli tıp olaylarında ve diğer adli konularda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre resmi bilirkişi sayılır. Bu birim ve kliniklerde tetkik edilecek adli tıp ile ilgili işler yönetmelikte belirlenir. Adalet Bakanlığı hesabına burslu öğrenci okutma ve yurt dışında eğitim: [15] Madde 32– (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) (İptal:Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile) Adlî Tıp Kurumunda uzmanlık eğitimi : Madde 33– (Değişik: 19/2/2003-4810/26 md.) [16] Adlî Tıp Kurumunda adlî tıp alanında uzmanlık ve yan dal uzmanlıkları ilgili mevzuat uyarınca yaptırılır. Vergi bağışıklığı: Madde 34– Adli Tıp Kurumu tarafından öğretim, eğitim ve inceleme amacıyla ithal edilen bağış yoluyla gelen makine, alet ve cihazlarla, ecza, malzeme ve kitaplar, vergi, resim ve harçlardan muaftır. Mecburi hizmet: Madde 35– Adli Tıp Kurumunda İhtisas ve uzmanlıklarını tamamlayanlar Adalet Bakanlığının göstereceği yerlerde dört yıl görev yapmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini tamamlamadan görevden ayrılanlar 21/8/1981 tarihli ve 2514 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 4 ncü fıkrasında belirtilen mecburi hizmet süresini tamamlamadıkça meslek ve sanatlarını icra edemezler. Adli Tıp Kurumu dışında ihtisas ve uzmanlıklarını tamamlayıp atananların bu kurumda uzman olarak geçen çalışma sürelerinin yarısı 2514 sayılı Kanunda belirtilen devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılır. Adalet Bakanlığından burs alarak veya herhangi bir kurum hesabına borçlanmak suretiyle öğrenimini tamamlayanların ilgili diğer kanunlarda belirlenen mecburi hizmet süre ve yükümlülükleri saklıdır. Yönetmelik: Madde 36– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Yürürlükten kaldırılan kanun: Madde 37– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 1– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 2– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 3– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 4– (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 5– (Ek: 15/8/2016-KHK-674/8 md.; Aynen kabul: 10/11/2016-6758/8 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle; a) Adlî Bilişim İhtisas Dairesi Başkanlığına tahsis edilen kadrolara açıktan ve nakil suretiyle atamalar merkezi yönetim bütçe kanunlarında öngörülen atama sayı sınırlarına tabi değildir. b) 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar, bilişim alanında özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda çalıştırılmak üzere, kendilerinin ve kurumlarının muvafakati ile aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenmek kaydıyla altı ayı geçmemek üzere geçici olarak Kurum emrinde görevlendirilebilir. Bu süre bir defa altı aya kadar uzatılabilir. Bu personel kurumlarından izinli sayılır. İzinli oldukları sürece memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam eder ve bu süreler terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır. Terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılır. Anılan kurum ve kuruluşlarda 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 6 ncı maddesi uyarınca istihdam edilenler hariç olmak üzere sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler de sözleşme süreleriyle sınırlı olmak kaydıyla bu şekilde görevlendirilebilir ve bu suretle çalışılan süreler sözleşmesinin vize edildiği kurum veya kuruluşta geçmiş sayılır. Bu suretle görevlendirilenlere ilk altı ayla sınırlı olmak üzere Adlî Tıp Kurumu Döner Sermaye İşletmesinden ilave ek ödeme yapılır. Yapılacak ödemenin miktarı 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının (e) bendinde belirlenen oranı geçmemek üzere Adlî Tıp Kurumu Başkanlar Kurulunca belirlenir. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele aynı süreyle sınırlı olarak yapılacak ek ödemenin tavan tutarı ise, aynı unvanlı veya emsali kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir. Sözleşmeli personele bu kapsamda yapılan ilave ek ödemeler sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz. Geçici Madde 6– (Ek: 15/8/2016-KHK-674/8 md.; Değiştirilerek kabul: 10/11/2016-6758/8 md.; Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Geçici Madde 7- (Ek: 3/11/2016-6754/36 md.; (Mülga: 2/7/2018 – KHK-703/61 md.) Yürürlük: Madde 38 – Bu Kanun yayımını takip eden aybaşından itibaren yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 39 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2659 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2659 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3334 7, 15, 16, 26 7/4/1987 4810 12, 17, 32, 33 25/2/2003 5473 30 1/4/2006 5947 30 30/7/2010 6110 4, 30 14/2/2011 KHK/666 26 30 14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 15/1/2012 6462 16 3/5/2013 KHK/674 8, 22, 29, 30, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6 1/9/2016 6754 2, 3, 4, 6, 7, 11, 13, 15, 16, 21, 23, 24, 30, Geçici Madde 7 24/11/2016 6758 8, 22, 29, 30, Geçici Madde 5, Geçici Madde 6 24/11/2016 KHK/694 Geçici Madde 7 25/8/2017 7078 Geçici Madde 7 8/3/2018 KHK/703 Kanunun Adı, 1 ila 16, 17, 18 ila 26, 27, 29, 32, 33, 36, 37, Geçici Madde 1 ila Geçici Madde 4, Geçici Madde 6, Geçici Madde 7 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7411 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının değiştirilen ikinci cümlesi hariç diğer hükümleri yayımını takip eden ayın birinde (1/7/2022) 30 uncu maddenin ikinci fıkrasının değiştirilen ikinci cümlesi yayımını takip eden ayın on beşinde (15/7/2022) Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı 32 Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak oniki ay sonra (5/6/2025) [1] Bu Kanuna 19/2/2003 tarihli ve 4810 sayılı Kanunla eklenen kadro cetvelleri için 25/2/2003 tarihli ve 25031 sayılı Resmi Gazeteye bakınız. [2] Bu Kanunun Adı “Adlî Tıp Kurumu Kanunu” iken, 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [3] Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile bu Kanunun 1 ila 16. Maddelerinin, 18 ila 26. Maddelerinin, 36. ve 37. Maddelerinin, Geçici 1 ila Geçici 4. Maddelerinin, Geçici 6. ve Geçici 7. Maddelerinin yürürlükten kaldırılması iptal edilmiştir. [4] Bu madde başlığı “Adli Tıp Genel Kurulu:” iken, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [5] Madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [6] 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu maddenin başlığında bulunan “Genel Kurulunun” ibaresi “Üst Kurullarının” şeklinde değiştirilmiştir. [7] Bu madde başlığı “Morg İhtisas Dairesinin görevleri” iken, 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [8] Madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [9] Bu madde başlığı “Adli Tıp Genel Kurulunun ve İhtisas Kurullarının çalışması:” iken, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “26 ncı maddede belirtilen görevlere” ibaresi “Adlî Tıp Kurumuna” şeklinde değiştirilmiştir. [11] Bu madde başlığı “Kurumun işletme şekli, döner sermaye” iken, 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [12] 16/6/2022 tarihli ve 7411 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “görevli personele” ibaresi “görevli memur ve sözleşmeli personele” şeklinde, ikinci fıkrasının (i) bendinde yer alan “% 200’ünü” ibaresi “%215’ini” şeklinde, (j) bendinde yer alan “% 150’sini” ibaresi “%200’ünü” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “personele;” ibaresinden sonra gelmek üzere “unvanı, görevi,” ibareleri eklenmiş ve metne işlenmiştir. [14] 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikinci görev aylığı ödenmeksizin” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [15] Bu madde başlığı 19/2/2003 tarihli 4810 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [16] 2/7/2018 tarihli 703 sayılı KHK’nin 61 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “kanun, tüzük ve yönetmelikler” ibaresi “mevzuat” şeklinde değiştirilmiştir.
2,674
5
1
KARASULARI KANUNU Kanun Numarası : 2674
20/5/1982
29/5/1982
KARASULARI KANUNU Kanun Numarası : 2674 Kabul Tarihi : 20/5/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 29/5/1982 Sayı : 17708 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 338 Madde 1 – Türk karasuları Türkiye ülkesine dahildir. Türk karasularının genişliği altı deniz milidir. Cumhurbaşkanı, belirli denizler için, o denizlerle ilgili bütün özellikleri ve durumları gözönünde bulundurmak ve hakkaniyet ilkesine uygun olmak şartıyla, altı deniz milinin üstünde karasuları genişliği tespit etmeye yetkilidir. [1] Madde 2 – Türkiye ile kıyıları bitişik veya karşılıklı olan Devletler arasında karasuları anlaşma ile sınırlandırılır. Bu anlaşma bölgenin bütün ilgili özellikleri ve durumları gözönünde bulundurularak, hakkaniyet ilkesine göre yapılır. Madde 3 – Karasularının genişliği, Cumhurbaşkanınca tespit edilecek esas hatlardan itibaren ölçülür. [2] Madde 4 – Esas hatların kara tarafında kalan sular ve körfez suları, Türk iç sularıdır. Daimi liman tesisleri kıyının bir parçası sayılır ve bu tesislerden en açıkta olanlarının kara tarafında kalan sular ve dış limanlar iç sulara dahildir. Madde 5 – İç suların dış sınırını belirleyen ve karasularının genişliğini ölçmekte esas olan hatlar, bu amaçla hazırlanan büyük ölçekli deniz haritalarında gösterilir. Madde 6 – 15/5/1964 tarih ve 476 sayılı Kanunla, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Madde 7 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 8 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2674 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2674 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/698 1, 3 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte [1] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,684
5
1
İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMDE PARASIZ YATILI VEYA BURSLU ÖĞRENCİ OKUTMA VE BUNLARA YAPILACAK SOSYAL YARDIMLARA İLİŞKİN KANUN [1] Kanun Numarası : 2684
17/6/1982
19/6/1982
İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMDE PARASIZ YATILI VEYA BURSLU ÖĞRENCİ OKUTMA VE BUNLARA YAPILACAK SOSYAL YARDIMLARA İLİŞKİN KANUN [1] Kanun Numarası : 2684 Kabul Tarihi : 17/6/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 19/6/1982 Sayı: 17729 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 353 KISIM – I Genel Esaslar Amaç: Madde 1 – Bu Kanunun amacı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında öğrencilerin parasız yatılı veya burslu okumalarına ve bunlara yapılacak sosyal yardımlara ilişkin esasları düzenlemektir. Kapsam: Madde 2 – Bu Kanun, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız yatılı veya burslu okumaya hak kazanan öğrencileri kapsar. Tanımlar: Madde 3 – Bu Kanunda geçen: “Parasız yatılı okuma” sözünden, bu Kanunda belirtilen şartları taşıyan öğrencilerin ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında karşılıksız olarak barındırılmak, beslenmek, giydirilmek ve kendilerine harçlık verilmek suretiyle okutulmaları; “Burslu okuma” sözünden, bu Kanunda belirtilen şartları taşıyan öğrencilerin ilköğretim ikinci kademe ve ortaöğretim kurumlarında Cumhurbaşkanı kararı ile tespit edilecek miktarda karşılıksız olarak para yardımı yapılması suretiyle okutulmaları; [2] Anlaşılır. KISIM – II Parasız Yatılı ve Burslu Okuma ile İlgili Hükümler Parasız yatılı ve burslu okuyacak öğrencilerin tespiti: Madde 4 – Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında, kalkınma planlarında öngörülen hedefler doğrultusunda parasız yatılı ve burslu öğrenci okutur. Parasız yatılı ve burslu okumak için maddi imkanlardan yoksun ve başarılı olmak esastır. Ancak sınavsız olarak parasız yatılı öğrenciliğe kabul edilenler ile 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanuna göre yetiştirme yurtlarından gelen veya aynı Kanun gereğince haklarında tedbir kararı verilmiş olan öğrencilerden, parasız yatılı veya burslu okumak isteyenlerin ailelerinin maddi durumları dikkate alınmaz. [3] Parasız yatılı ve burslu öğrenci kontenjanları illerin, gelişmişlik durumları ve öğrenci sayıları dikkate alınarak her yıl Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilir. Parasız yatılı okuma veya burslu okuma hakkından yararlanacak öğrencilere ait kontenjanların, 6972 sayılı Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanunda yer alan korunmaya muhtaç çocuklar, öğretmen çocukları ve oturdukları yerde ilköğretim kurumu bulunmadığından öğrenim hakkından yararlanamayan çocuklar için tespitine ve bunlara ait yüzdeler karşılığındaki sayıların belirlenmesine dair esaslar yönetmelikle belirlenir. Parasız yatılı olarak okutulacak veya burs verilecek öğrencilerin sayısı, seçilmeleri, sınavları ve kabulleri ile ilgili esaslar her yıl Milli Eğitim Bakanlığınca ilan edilir. Sınavsız olarak parasız yatılı alınacak öğrenciler: Madde 5 – Durumları 5434 sayılı T. C. Emekli Sandığı Kanununun 65 nci maddesinin (d) fıkrası, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine uyan kişilerin çocukları; doğal afetler, savaş ve olağanüstü haller sebebiyle korunmaya muhtaç duruma düşmüş olan çocuklar ve ayrıca görev yaptıkları yerde çocuğunun devam edeceği düzeyde okul bulunmayan öğretmenlerin çocuklarından Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilecek kontenjan kadarı sınavsız olarak parasız yatılı öğrenciliğe alınırlar. Ancak, bu gibi öğrencilerden özel giriş sınavı ve kayıt - kabul şartları bulunan eğitim - öğretim kurumlarına alınacakların, bu kurumların kayıt - kabul şartlarını taşımaları ve sınavlarını kazanmaları gereklidir. (Ek: 9/11/1983-2947/1 md.) Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek esaslar ve kontenjan dahilinde, Cumhurbaşkanlığının müsaadesi alınarak yabancı uyruklu öğrencilere de sınavsız olarak parasız yatılılık hakkı tanınabilir. [4] (Ek: 3/12/1992-3857/1 md.) Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilenler dışında, Milli Eğitim Bakanlığınca tespit edilecek yerlerde görev yapan öğretmenlerin çocuklarıda sınavsız olarak parasız yatılı öğrenciliğe alınırlar. Parasız yatılı veya burslu okuma süresi: Madde 6 – Durumları 11 nci madde hükümleri dışında kaldığı sürece, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız yatılı veya burslu okuyan öğrencinin parasız yatılı veya burslu okuma durumu ortaöğretimini tamamlayıncaya kadar devam eder. Burs ödeme: Madde 7 – (Değişik birinci fıkra: 4/7/1988-KHK-336/1 md.; Aynen kabul: 7/2/1990- 3612/56 md.) İlköğretim ikinci kademe ve orta öğretim kurumları öğrencilerine Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca müştereken tespit edilen miktar kadar burs verilir. Burslu öğrencilerin bursları, burs almaya hak kazandıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren okullarınca ödenir. Ödemeye tatil aylarında da devam olunur. Son sınıf öğrencilerinden okulu bitirenlerin bursları, güz dönemi sınavlarının sona erdiği tarihi takip eden aybaşında kesilir. Ancak, ilköğretim ikinci kademe son sınıf öğrencilerinin bursları ortaöğretim kurumlarına devam etmeleri halinde kesilmez. Parasız yatılı öğrencilere ayrıca burs verilmez. Parasız yatılı ve burslu okuma arasında geçişler: Madde 8 – Bir defaya mahsus olmak üzere parasız yatılı öğrenciler burslu, burslu öğrenciler parasız yatılı öğrenciliğe geçirilebilirler. Başka kurum burslarından faydalanma: Madde 9 – Parasız yatılı veya burslu okuma imkanından faydalanan öğrenciler, başka kurumlarca verilen bursu seçtikleri takdirde bu Kanunda öngörülen parasız yatılı veya burslu okuma haklarından faydalanamazlar. Sosyal yardımlar: Madde 10 – Parasız yatılı öğrencilere eğitim araç ve gereçleri, yiyecek, giyecek, harçlık ve diğer ihtiyaçları ile ilgili sosyal yardımlar yapılır. Parasız yatılı ve burslu öğrencilerin muayene ve tedavi giderleri Milli Eğitim Bakanlığınca karşılanır. Parasız yatılı veya burslu öğrenciliğin sona ermesi: Madde 11 – Aşağıdaki hallerde parasız yatılı veya burslu okuma hakkı sona erer: a)İlköğretim kurumlarının birinci ve ikinci kademesi ile ortaöğretim kurumlarındaki öğrenimlerinin her birinde bir defadan fazla bir üst sınıfa devam etme hakkını kazanamamak. b) Taksirli suçlar ile kabahat nevinden olanlar hariç olmak üzere ertelenmiş olsa dahi bir suçtan dolayı mahkum olmak. c) Bir öğretim yılı veya daha fazla okul ile ilişiğini kesen disiplin cezası almış olmak. d) Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilebilir bir mazerete dayanmaksızın kendiliğinden öğrenimini terk ederek okuldan ayrılmak. e) Parasız yatılı veya burslu okumaktan vazgeçmek. Tatil aylarında okulda kalacak öğrenciler: Madde 12 – Tatil aylarında parasız yatılı öğrencilerden kalacak yeri olmayanların okullarda veya belli yerlerde toplanmak suretiyle barındırılmalarına ve sosyal yardımlardan faydalandırılmalarına devam olunur. Parasız yatılı ve burslu okumanın karşılıksız oluşu: Madde 13 – Bu Kanun hükümlerine göre parasız yatılı veya burslu okumak suretiyle okulu bitirenlerle herhangi bir sebeple okuldan ayrılan öğrenciler hiçbir şekilde mecburi hizmet, tazminat veya geri ödeme ile yükümlü tutulmazlar. KISIM – III Çeşitli Hükümler Yönetmelik: [5] Madde 14 – İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarının parasız yatılı veya burslu olarak alınacak öğrencilerde aranacak şartlara; seçme – sıralama sınavlarına; kontenjanların tespiti ile dağıtımına; parasız yatılı öğrencilikten burslu öğrenciliğe, burslu öğrencilikten parasız yatılı öğrenciliğe geçirilmeye; sosyal yardımlara; parasız yatılı veya burslu öğrenciliğin sona ermesine; parasız yatılı veya burslu öğrencilerin bir okuldan başka bir okula nakillerine ilişkin hususlarla bu Kanunun uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yürürlükten kaldırılan kanunlar: Madde 15 – Aşağıdaki kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır. a) 8/6/1926 tarih ve 915 sayılı Lise ve Orta Mekteplere Alınacak Leyli Meccani Talebe Hakkında Kanun ile bu Kanuna Müzeyyel 19/5/1932 tarih ve 1967 sayılı Kanun. b) 5/5/1928 tarih ve 1237 sayılı Meccani Leyli Talebenin Mecburi Hizmetlerine Dair Kanun ile bu Kanuna Müzeyyel 30/5/1929 tarih ve 1484 sayılı ve 25/5/1938 tarih ve 3400 sayılı kanunlar. Ek Madde 1 – (9/11/1983-2947 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek teselsül için numaralandırılmıştır.) 2684 sayılı Temeleğitim ve Orta öğretimde Parasız Yatılı veya Burslu Öğrenci Okutma ve Bunlara Yapılacak Sosyal Yardımlara İlişkin Kanunda ve diğer kanunlarda geçen “Temeleğitim” deyimi “İlköğretim” olarak değiştirilmiştir. Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yayımı tarihinden önce İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız yatılı veya burslu olarak öğrenimlerine devam etmekte olanlar bu Kanun hükümlerinden, daha önce okuldan her ne sebeple olursa olsun ayrılmış veya mezun olmuş öğrenciler ise bu Kanunun sadece 13 ncü maddesi hükmünden faydalanırlar. Ancak kanunun yayımı tarihine kadar ödenmiş olan parasız yatılı veya burs karşılığı paralar geri verilmez ve hizmet karşılığı aranmaz. Geçici Madde 2 – Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar mevcut yönetmeliğin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 3 – Parasız yatılı okulların kapasitelerinin artırılması maksadıyla beş yıllık bir plan hazırlanır ve bunun uygulanması için bütçede yeterli ödenek ayrılır. Öngörülen kapasiteye ulaşılıncaya kadar öğretmen çocuklarından sınavsız olarak parasız yatılı alınacak öğrenciler için boş pansiyon kapasitelerinden yararlanılır. Yürürlük Madde 16 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 17 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2684 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2684 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2947 3, 5, Ek Madde 1 11/11/1983 KHK/336 7 5/8/1988 3612 7 16/2/1990 3857 5 12/12/1992 KHK/700 3, 5, 14 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Kanunda ve Kanunun isminde geçen “temel eğitim” deyimleri, bu Kanuna ek 1 inci madde olarak eklenen 9/11/1983 tarih ve 2947 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmü uyarınca “ilköğretim” olarak değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 69 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] Bu fıkrada geçen 6972 sayılı Kanun 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Kanunun 38/a maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 69 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığın” ibaresi “Cumhurbaşkanlığının” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 69 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
2,692
5
1
SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI KANUNU [1] Kanun Numarası : 2692
9/7/1982
13/7/1982
SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI KANUNU [1] Kanun Numarası : 2692 Kabul Tarihi : 9/7/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 13/7/1982 Sayı : 17753 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 379 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 – (Değişik: 18/6/2003-4902/1 md.) Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyetinin bütün sahillerinde, iç suları olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve körfezlerinde, karasularında, münhasır ekonomik bölgesi ile ulusal ve uluslararası hukuk kuralları uyarınca egemenlik ve denetimi altında bulunan deniz alanlarında, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kendisine verilen görevlerin uygulanması ve yetkilerin kullanılması maksadıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilâtını kurmak, görev ve yetkilerini düzenlemektir. [2] Kuruluş ve Bağlılık Madde 2 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/23 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/23 md.) Bu Kanunda belirtilen görev ve hizmetleri yapmak üzere silahlı bir genel kolluk kuvveti olan Sahil Güvenlik Komutanlığı kurulmuştur. Bu Komutanlık İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Seferberlik ve savaş hallerinde, Sahil Güvenlik Komutanlığının Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenecek bölümleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine girer, kalan bölümü normal görevlerine devam eder. 2 Görev Alanları ve Yerleşme Yerleri Madde 3 – (Değişik birinci fıkra: 25/7/2016-KHK-668/24 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/24 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığının görev alanları, üsleri, kadrolarıyla yerleşme yerleri, İçişleri Bakanlığınca düzenlenir. Ancak seferberlik ve savaş hallerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine girecek birliklerin kuruluş ve kadrolarıyla konuş yerlerinin düzenlenmesinde Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınır. Komutanlığa bağlı kolluk personeli, gemi, uçak, helikopter ve araçlar özel işaretler taşırlar. [3] Görevler Madde 4 – Sahil Güvenlik Komutanlığının görevleri şunlardır: A) (Değişik: 18/6/2003-4902/2 md.) Türkiye Cumhuriyetinin bütün sahillerinde, iç suları olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve körfezlerinde, karasularında, münhasır ekonomik bölgesi ile ulusal ve uluslararası hukuk kuralları uyarınca egemenlik ve denetimi altında bulunan deniz alanlarında, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kendisine verilen görevleri uygulamak ve yetkileri kullanmak. [4] B) 1. Deniz yolu ile yapılan her türlü kaçakçılık eylemlerini, 2. 25/4/1973 tarih ve 1710 sayılı Eski Eserler Kanununa aykırı eylemleri, 3. 18/12/1981 tarih ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa aykırı eylemleri, Önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek. C) Liman sınırları dışında : 19/4/1926 tarih ve 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarda Karasuları Dahilinde İcrai Sanat ve Ticaret Hakkında Kanuna, 2. 9/4/1937 tarih ve 3222 sayılı Telsiz Kanununa, 3. 10/6/1946 tarih ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanuna, 4. 24/4/1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa, 5. 3/5/1928 tarih ve 1234 sayılı Hayvanların Sağlık Zabıtası Hakkında Kanuna, 6. 15/5/1957 tarih ve 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununa, 7. 22/3/1971 tarih ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa, 8. 15/7/1950 tarih ve 5682 sayılı Pasaport Kanununa, 9. 15/7/1950 tarih ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye‘de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanuna, 10. 6/11/1981 tarih ve 2548 sayılı Gemi Sağlık Resmi Kanununa, 11. 12/3/1982 tarih ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa, 12. Seyir güvenliği ile demirleme, bağlama, avlanma, dalgıçlık ve bayrak çekme ile ilgili hükümlere, 13. Deniz ve hava araçları ile denizlerdeki tesislerden yapılacak her türlü kirletmelerle ilgili hükümlere, 14. Yukarıda belirtilen konulara ilişkin uluslararası andlaşmalara, Aykırı eylemleri önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek. D) Deniz ve Kıyılarda Görülecek Başıboş Mayın, Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlerin Yokedilmeleri Hakkında 17/5/1948 tarih ve 5202 sayılı Kanunun uygulanmasında gerekli koruma tedbirlerini alarak ilgililere haber vermek. E) Deniz seyir yardımcılarının ilgili hükümlere göre çalışma durumlarını, yetkili kuruluşlarca konulan deniz engelleri ile batık işaretlerinin sürekliliğini izlemek, kontrol etmek, görülen aksaklık ve noksanlıkları ilgililere bildirmek. F) Uluslararası Denizde Arama ve Kurtarma Sözleşmesinin öngördüğü düzeyde arama ve kurtarma görevlerini icra etmek. G) Karasularımıza giren mültecileri silah, mühimmat vesair harp vasıtalarından arıtmak ve bu mülteciler ile onların nezdindeki silah, mühimmat vesair harp vasıtalarını ilgililere teslim etmek. H) Görev alanları içinde genel güvenlik kuvvetlerince takibi gerekli suçlarla, karada başlayıp denizde devam eden yukarıda belirtilen suçlar dışındaki suçların izlenmesinde ve suçluların yakalanmasında güvenlik kuvveti olarak diğer güvenlik kuvvetlerine yardım etmek, gerektiğinde bu suçlara elkoymak ve suçluları yakalayıp yetkili makamlara teslim etmek. Gümrük teşkilatı bulunan limanlarda Gümrük ve Tekel Bakanlığının görev ve yetkileri ile Sahil Güvenlik Komutanlığının bu maddede belirtilen görev ve yetkilerine girmeyen konularda özel kanunlara ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine göre görevli ve yetkili kılınmış diğer makamların görev ve yetkileri devam eder. [5] Yetkiler Madde 5 – Sahil Güvenlik Komutanlığı mensupları kendilerine bu Kanun ile verilen görevlerin yapılmasında; silah kullanma yetkisi dahil kanunların diğer güvenlik kuvvetlerine tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptirler. Liman sınırları dışında Türk Kanunlarına göre cezalandırılması gereken eylemlere, ilgili kanun ve uluslararası andlaşmalar hükümlerine göre elkoyarlar. Suçun denizde başlayıp karada devam etmesi ya da suçluların karaya geçmesi hallerinde, yetkili güvenlik kuvveti olaya elkoyuncaya kadar suç delillerinin kaybolmasını ve suçluların kaçmasını önlemek amacıyla yetkilerini karada da sürdürürler. Durum, en kısa sürede gerekli imkanlar kullanılarak mahalli mülki amire bildirilir. İKİNCİ BÖLÜM Kadro, Kuruluş, Kaynak, Atanma ve Yer Değiştirme [6] Kadro ve kuruluş Madde 6 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) Personel kaynakları ve uygulanacak mevzuat Madde 7 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/26 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/26 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli; subay, astsubay, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, öğrenci, erbaş ve erler ile Devlet memuru, sözleşmeli personel ve işçileri kapsar. Sahil Güvenlik Hizmetleri Sınıfı personelinin her türlü özlük işlerinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanır. Ancak, nasıp ve terfi, aylık ve diğer mali ve sosyal haklar bakımından statü ve rütbelerine göre 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel hakkındaki hükümler uygulanır. Sözleşmeli subay ve astsubaylar 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna, uzman erbaşlar 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa, sözleşmeli erbaş ve erler 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununa tabidir. [7] [8] Subaylığa ve astsubaylığa nasıp ve terfi işlemleri, İçişleri Bakanlığının onayıyla yapılır. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 2/7/2018 - KHK/703/129 md.) Rütbelerindeki bekleme süresi dolması ya da kadrosuzluk nedenleri ile emekliliğe sevk edilme durumunda olan, ancak hizmetlerine ihtiyaç duyulan albaylar 60 yaşına, amiraller ise 65 yaşına kadar İçişleri Bakanının onayıyla görevde bırakılabilirler. (Ek cümle: 15/8/2017-KHK-694/49 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/46 md.) İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir. Nasıp (…) [9] yetkilerinin kullanılmasıyla ilgili olan; 926 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla, İçişleri Bakanlığı dışında, başka mercilere verilmiş inha, seçim, görüş alma ve benzeri yetkilere dair hükümler Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli bakımından uygulanmaz. Uzman erbaşların nasıp ve terfileri Sahil Güvenlik Komutanlığınca özel kanunlarına göre yapılır. (Ek fıkra: 2/7/2018 - KHK/703/129 md.) (İptal üçüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile.) Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli hakkında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde karşılığı olan rütbe ve kıdem üzerinden aynı şartlarla, 3/1/1961 tarihli ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu uygulanır. İşçilerin işe alınma, işyeri değişikliği, yükselme, izin, sicil, ödül ve hizmet akdinin feshi işlemleri 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile varsa geçerli bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapılır. Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli sivil memurlar ve 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki sözleşmeli personel 22/6/1978 tarih ve 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanırlar. [10] 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil); a) Botlarda görevli subay, astsubay ve uzman erbaşlara %52, b) Diğer karargâh, birlik ve kurumlarda görevli subay, astsubay ve uzman erbaşlara %40, tutarını geçmemek üzere İçişleri Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre fazla çalışma karşılığı asayiş tazminatı ödenir. Bu tazminattan damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kuruluşlardaki emsaline yapılan nakdi ve ayni ödemeler aynı şartlar altında ve aynı hükümlere tabi olarak, Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline de verilir. Lüzum görüldüğü hallerde İçişleri Bakanı tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı arasında her kademedeki personel, geçici olarak görevlendirilebilir. İçişleri Bakanı bu yetkisini il valilerine devredebilir. Bu şekilde geçici görevlendirilen personel görevlendirildiği teşkilattaki personele sağlanan ilave mali haklardan görevlendirme süresince yararlandırılır. (Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-680/41 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/40 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığının ihtiyaç fazlası ve standart dışı malzemelerinin bedelli veya bedelsiz devir işlemleri 12/4/2001 tarihli ve 4645 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Araç, Gereç, Mal ve Malzemenin Satış, Hibe, Hek ve Hurda Durum ve İşlemleri ile Hizmet Satışına Dair Kanun hükümlerine göre yürütülür. Ayrıca, Sahil Güvenlik Komutanlığı, 30/5/1985 tarihli ve 3212 sayılı Silahlı Kuvvetler İhtiyaç Fazlası Mal ve Hizmetlerinin Satış, Hibe, Devir ve Elden Çıkarılması; Diğer Devletler Adına Yurt Dışı ve Yurt İçi Alımların Yapılması ve Eğitim Görecek Yabancı Personel Hakkında Kanun kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinin yararlandığı hak ve imkânlardan aynen yararlanır. Ayrıca, İçişleri Bakanının onayıyla; Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı silah, mühimmat, teçhizat, taşıt ve diğer taşınırları ile taşınmazlarını birbirlerine geçici olarak tahsis edebilirler veya bedelsiz olarak devredebilirler. (Ek fıkra: 7/4/2021-7315/13 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına eğitim- öğrenim görecekler hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Atanmalar Madde 8 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/27 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/27 md.) Sahil Güvenlik personelinin atanmaları; a) (Mülga: 2/7/2018 – KHK/703/129 md.) b) Amiraller haricinde, Sahil Güvenlik Komutanlığı karargâhında görevli başkanların atanmaları İçişleri Bakanınca, c) Diğer subayların ve astsubayların, Devlet memurlarının, uzman erbaşların ve sözleşmeli erbaş ve erlerin atanmaları ile dağıtımları, İçişleri Bakanlığınca, yapılır. Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli Sahil Güvenlik mensubu subay, astsubay, sivil personel, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erlerin hizmet gerekleri veya sağlık yahut diğer nedenlerle görev ve hizmet yerlerinin değiştirilmesi, bu maddedeki usul ve esaslara göre yapılır. Yer Değiştirme Madde 9 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İdari Yardım ile Eğitim ve Tatbikatlara Katılma [11] Emir Komuta Bağlantısı Madde 10 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) Görev İlişkileri Madde 11 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) İdari Yardım [12] Madde 12 – Sahil Güvenlik Komutanlığı birlikleri, görevlerini yaptıkları sırada ortaya çıkan ivedi ihtiyaçlarını mülki makamlara bildirirler. Kendilerine yetki ve olanaklar ölçüsünde gerekli yardım yapılır. Eğitim ve Tatbikatlara Katılma [13] Madde 13 – Sahil Güvenlik Komutanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca planlanan eğitim ve tatbikatlara İçişleri Bakanının izni ile katılır. Bu eğitim ve tatbikatlar planlanırken Sahil Güvenlik Komutanlığının asıl görevlerinin aksatılmaması gözönünde tutulur. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Bütçe, İhtiyaçların Sağlanması ve Özlük Hakları Bütçe Madde 14 – Sahil Güvenlik Komutanlığının bütçesi, İçişleri Bakanlığı bünyesinde ve Bakanlık bütçesinden ayrı olarak düzenlenir. Silah, Cephane, Araç ve Gereçlerin Sağlanması Madde 15 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/29 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/29 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı ikmal hizmetleriyle faaliyetlerine ait her türlü ihtiyacını ve silah ve mühimmatını İçişleri Bakanlığınca belirlenecek standartlara uygun olarak kendi bütçesinden karşılar. Ancak Sahil Güvenlik Teşkilatı, Savunma Sanayi Destekleme Fonundan Türk Silahlı Kuvvetlerinin tabi olduğu usul ve esaslar dahilinde yararlanır. Sahil Güvenlik Komutanlığının ihtiyaçları, İçişleri Bakanlığı tarafından Savunma Sanayii Müsteşarlığına doğrudan teklif edilir. Bu ihtiyaçlar İçişleri Bakanlığının güvenlik önceliklerine göre değerlendirilir. (Ek iki cümle: 3/10/2016-KHK-676/14 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7070/14 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığının ihtiyaçları, İçişleri Bakanlığı tarafından Savunma Sanayii Müsteşarlığına doğrudan teklif edilir. Bu ihtiyaçlar İçişleri Bakanlığının güvenlik önceliklerine göre değerlendirilir. [14] Sahil Güvenlik Komutanlığının silah araç ve gereçlerinin kendi imkanları dışında kalan bakım, onarım ve tadilat hizmetleri öncelikle Milli Savunma Bakanlığının bakım ve onarım tesisleriyle yapılır. Bu hizmet bedelleri Komutanlık bütçesinden karşılanır. Bütçe kanunları ve diğer kanunlarla Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığına tanınan gümrük, her türlü vergi, resim, harç ve ardiye ücretlerine ilişkin muafiyet ve istisna hükümleri Sahil Güvenlik Komutanlığı hakkında da uygulanır. Seferberlik ve savaş hallerinde Kuvvet Komutanlıkları emrine girecek sahil güvenlik birliklerinin her türlü ihtiyacı (sefer stokları dahil) emrine gireceği Kuvvet Komutanlıklarının standartlarına uygun olarak Milli Savunma Bakanlığınca sağlanır. Özlük Hakları Madde 16 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) İaşe, Giyim ve Yakacak Madde 17 – Deniz Kuvvetleri Komutanlığının benzer birliklerinde uygulanan iaşe, yakacak ve giyime ilişkin mevzuat hükümleri Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli hakkında da aynen uygulanır. BEŞİNCİ BÖLÜM Sicil Üstleri, Nakdi Tazminat ve Ödüller, Eğitim ve Öğretim, Yargılama Değerlendirme raporu [15] Madde 18 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/30 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/30 md.) Sahil güvenlik bölge komutanları hakkında mülki görevleri açısından konuşlu bulundukları yerin valisi tarafından her yıl sonunda, görevleri ile ilgili olarak değerlendirme raporu düzenlenir. Değerlendirme raporları personelin terfi, ödüllendirme, atama ve yer değiştirmesinde dikkate alınır. Değerlendirme raporlarının içeriği ve düzenlenme esasları, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Nakdi tazminat, madalya ve ödüller [16] [17] Madde 19 – Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin güvenlik ve asayişin sağlanması ile kaçakçılığın önlenmesi, izlenmesi ve suçlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması görevleri sırasında, bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya engelli hâle gelmeleri halinde haklarında 3/11/1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Hükümleri uygulanır. (Ek fıkra:21/11/2024-7533/17 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarı ile yerine getirenlere İçişleri Bakanı tarafından aşağıda isimleri yazılı madalyalar verilebilir: a) Sahil Güvenlik Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, b) Sahil Güvenlik Şeref Madalyası, c) Sahil Güvenlik Üstün Hizmet Madalyası. (Değişik fıkra: 6/12/2019-7196/20 md.) (Mülga birinci cümle:21/11/2024-7533/17 md.) Başka devletlerce tevcih edilen madalya ve nişanlar ile bunlara ait rozet ve minyatürler, İçişleri Bakanlığınca tasvip ve tescil edildikten sonra takılabilir. Verilen madalyaların imalatı ve bunların muhafazalarının temin giderleri bir defaya mahsus olmak üzere bütçeden karşılanır. (Ek fıkra: 6/12/2019-7196/20 md.) Bu madde gereğince verilen madalya ve ödüllere ilişkin esaslar, teklif ve değerlendirme işlemleri, ödül verme yetkileri, ödül gerekçelerine göre verilecek ödülün cinsi ve miktarı ile diğer usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikler ile belirlenir. [18] Eğitim ve Öğretim Madde 20 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) Disiplin ve soruşturma usulleri [19] Madde 21 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/31 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016- 6755/31 md.) Sahil Güvenlik personeli hakkında disiplin ve soruşturma işlemleri aşağıdaki usullere göre yapılır. a) Disiplin işleri özel kanun hükümlerine göre yürütülür. b) Sahil Güvenlik personelinin idari görevlerinden doğan suçlarında; özel kanunların hükümleri saklı kalmak şartıyla 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. c) Sahil Güvenlik personelinin adli görevlerinden doğan suçlarda; 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 161 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanır. d) Sahil Güvenlik personelinin kişisel suçlarında genel hükümlere göre işlem yapılır. e) (Değişik: 2/7/2018 – KHK/703/129 md.) Sahil Güvenlik personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçların muhakemesi, Sahil Güvenlik personelinin emrine verildiği askeri birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan mahkemede görülür. (Ek fıkra:21/11/2024-7533/18 md.) Ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş, affa uğramış veya 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, iftira, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olan veya bu suçlardan haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ya da kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olan Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli subay ve astsubayların Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilişikleri İçişleri Bakanının onayı ile kesilir. Görevden uzaklaştırma Madde 21/A – (Ek: 27/3/2015-6638/61 md.; Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) Görevden uzaklaştırmanın hukuki ve mali sonuçları Madde 21/B – (Ek: 27/3/2015-6638/62 md.; Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) ALTINCI BÖLÜM Çeşitli Hükümler Tüzük Madde 22 – (Mülga: 25/7/2016-KHK-668/35 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/35 md.) Yönetmelik Madde 23 – (Değişik: 25/7/2016-KHK-668/32 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/32 md.) Bu Kanunla münhasıran yönetmelik çıkarılması öngörülen hususların yanısıra Sahil Güvenlik Komutanlığının görev, yetki ve sorumlulukları, diğer makamlarla ilişkileri, birlikte çalışma ve işbirliği esasları dahil komuta ve kontrol ilişkileri ile Sahil Güvenlik (…) [20] personelinin terfi işleri, disiplin amirleri ve kurulları, ödül, değerlendirme, kılık ve kıyafet ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir. [21] Uygulanmayacak Hükümler: Madde 24 – Bu Kanunun tatbikinde, 16/7/1956 tarih ve 6815 sayılı Sınır, Kıyı ve Karasularımızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi İşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkındaki Kanunun ve diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. Ek Madde 1 – (Ek: 27/3/2015-6638/63 md.) [22] Sahil Güvenlik Komutanlığının (…) 22 eylem ve işlemleri, İçişleri Bakanlığı ile mülki idare amirleri ve kendi amirleri tarafından denetlenir ve teftiş edilir. Ek Madde 2 – (Ek: 27/3/2015-6638/64 md.) İçişleri Bakanı, bu Kanundaki yetkilerinden bir kısmını gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla ilgisine göre Sahil Güvenlik Komutanına veya valilere devredebilir. Düzenleme yetkisi Ek Madde 3 – (Ek: 25/7/2016-KHK-668/34 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/34 md.) Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili tereddütleri gidermeye ve bu yönde düzenleyici ve yönlendirici işlemler yapmaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir. Bu Kanunda bu maddeyi ihdas eden Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenlemeler sebebiyle teşkilat, personel, eğitim ve diğer hususlarla ilgili olarak yeni ihtiyaçların ortaya çıkması halinde, buna ilişkin düzenleme yapmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. [23] Sosyal tesisler Ek Madde 4 – (Ek : 3/10/2016-KHK-676/15 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/15 md.) (Değişik:6/12/2019-7196/21 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı; vardiya yatakhaneleri, eğitim ve kongre merkezleri, sosyal tesisler, gazinolar, moral eğitim merkezleri ve kantinler kurabilir. Vardiya yatakhaneleri, gazinolar, sosyal tesisler, özel, yerel ve kış eğitim merkezlerinin sermayeleri, bu tesislerin gelirleri ile üye aidatlarına ilave olarak Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesine konulacak ödenekten oluşur. Vardiya yatakhaneleri, gazinolar, sosyal tesisler, özel, yerel ve kış eğitim merkezlerinin yılı merkezi yönetim bütçe kanunu ile belirlenen giderleri genel bütçeden karşılanabilir. Vardiya yatakhaneleri, gazinolar, sosyal tesisler, özel, yerel ve kış eğitim merkezlerinde, özel bir ihtisas gerektiren hizmetlerin personel yetersizliği veya maliyeti nedeniyle verilememesi durumunda bu hizmetler kiralama yoluyla dışarıdan karşılanabilir, kantinlerin tamamı, bir kısmı veya bazı şubeleri kiraya verilebilir, bu şekilde elde edilen gelirler genel bütçe gelirleri ile ilişkilendirilmeksizin tesis ve kantin gelirlerine dâhil edilir. Özel, yerel ve kış eğitim merkezleri ile birlik dışındaki kantinlerin aylık gayrisafi hasılatının %1’i her ay genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimine yatırılır. (Ek fıkra:21/11/2024-7533/19 md.) Kiraya verilen veya üçüncü şahıslara işlettirilen kısımları hariç olmak üzere kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderleri genel bütçeden karşılanır. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mensubu personel ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu personel, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ait üçüncü fıkradaki tesisler ile Türk Silahlı Kuvvetlerine ait tesis ve özel bakım merkezlerinden kendi mevzuatlarında yer aldığı şekilde statülerine göre karşılıklı olarak istifade ederler. Üçüncü fıkrada sayılan tesislerden istifade edecek personelden üye aidatı ve kart ücreti alınır. Bu suretle elde edilen gelirlerin müştereken istifade edilen tesislere yönelik harcama usul ve esasları Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca, Sahil Güvenlik Komutanlığına ait tesislerin işletilmesi, işlettirilmesi, gelirlerinin harcanması, (…) [24] genel usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle düzenlenir. Para mükâfatı Ek Madde 5- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/43 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/42 md.) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinden; a) Ülkenin güvenlik ve esenliği, Devletin çıkarları ve kişilerin can, ırz ve mallarını korumada yüksek hizmetleri görülenler, fiilen almakta oldukları aylık tutarlarının iki katından beş katına kadar, b) Olağanüstü durumlarda yaşamını ortaya koyarak büyük yararlıklar gösterenler, fiilen almakta oldukları aylık tutarlarının altı katından yirmidört katına kadar, para verilerek ödüllendirilir. Adli yardım Ek Madde 6- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/43 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/42 md.) Kanunlarla verilen; karakol, karakol nöbetçisi, devriye, sevk, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya emniyet ve asayiş, kamu düzeninin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki için görevlendirilen ve adli görev ile hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında veya bu görevlerinden dolayı, karargâh personeli dahil sanık durumuna düşen personelin vekalet verdiği avukatın ücreti, olayın mahiyetine ve kusurun derecesine göre durumunun uygun görülmesi halinde Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesine konulan ödenekten karşılanır. Avukat tutma ve ücret ödeme usul ve esasları ile adli yardıma esas olan görevlerin mahiyeti ve sınırları İçişleri Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenlenir. Erbaş ve erlerin üst ve eşyalarının aranması [25] Ek Madde 7- (Ek: 25/7/2018-7145/5 md.) Tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş sulh ceza hâkimi kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması şartıyla birlik komutanının veya kurum amirinin yazılı emri (…) [26] üzerine, sahil güvenlik hizmet binaları ve eklentileri ile yüzer unsurlarında, askerlik yükümlülüğünü yerine getiren erbaş ve erlerin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranır, gerekli tedbirler alınır, suç delilleri koruma altına alınarak 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli işlemler yapılır. [27] Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun, gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Arama kararında veya emrinde; aramanın sebebi, konusu ve kapsamı ile yapılacağı yer, zaman ve geçerli olacağı süre belirtilir. Aramanın sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir. Konutta ve yerleşim yerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Ek Madde 8- (Ek:18/10/2018-7148/10 md.) 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun, 3269 sayılı Kanun ve 6191 sayılı Kanun ile bu kanunlar dayanak gösterilerek çıkarılan yönetmeliklerde; Sahil Güvenlik Komutanlığı mensubu sözleşmeli subay ve astsubay ile uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli er statüsündeki personel için Türk Silahlı Kuvvetleri ve kuvvet komutanlıklarına yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığına yapılan atıflar İçişleri Bakanlığına yapılmış sayılır. Ek Madde 9- (Ek:18/10/2018-7148/10 md.) 6/5/1960 tarihli ve 7471 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Giyecek ve Teçhizatı Kanununda Sahil Güvenlik Komutanlığı için, Türk Silahlı Kuvvetlerine veya Genelkurmay Başkanlığına yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, askerî personele yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarında bulunan subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencileri ile bunların adaylarına, erbaş ve erler ile yedek personele yapılmış sayılır. 29/1/1963 tarihli ve 169 sayılı Silahlı Kuvvetler Yakacak, Aydınlatma, Isıtma ve Soğutma Kanununda Sahil Güvenlik Komutanlığı için, Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, Millî Savunma Bakanlığına yapılan atıflar İçişleri Bakanlığına yapılmış sayılır. 21/4/2004 tarihli ve 5143 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İlk Nasıp İstihkakına İlişkin Kanunda Sahil Güvenlik Komutanlığı için, Türk Silahlı Kuvvetlerine veya kuvvet komutanlıklarına yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliğine yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığı Kıyafet Yönetmeliğine, sınıf ibaresine yapılan atıflar branş ibaresine yapılmış sayılır. 24/5/2007 tarihli ve 5668 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Besleme Kanununda Sahil Güvenlik Komutanlığı için, Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, askerî öğrencilere yapılan atıflar Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencilerine, askerî okullara yapılan atıflar Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisine, askerî birliklere yapılan atıflar sahil güvenlik birliklerine, askerî personele yapılan atıflar aynı Kanunda tanımlanan Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline, askerî araçlara yapılan atıflar resmî araçlara yapılmış sayılır. 21/11/2007 tarihli ve 5715 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Hasta Besleme Kanununda Sahil Güvenlik Komutanlığı için, Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan atıflar Sahil Güvenlik Komutanlığına, askerî öğrencilere yapılan atıflar Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencilerine, kıta tabiplikleri, revirler, dispanserler, seyyar, çevre, merkez ve özel dal hastaneleri ile ilmî ve tıbbî merkezlere yapılan atıflar sağlık teşkillerine yapılmış sayılır. Bu maddede sayılan kanunlara yapılan atıflar, bu kanunlara dayanılarak çıkarılan yönetmelikler için de yapılmış sayılır. Mecburi hizmet süresi Ek Madde 10- (Ek:6/12/2019-7196/22 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığında muvazzaf subay ve astsubay olanlar için mecburi hizmet yükümlülükleri aşağıda belirtilmiştir: a) Muvazzaf subay veya astsubayların mecburi hizmetleri, subay veya astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren fiilen on beş yıldır. Statü değiştirerek subaylığa geçirilenlerin mecburi hizmet süreleri Sahil Güvenlik Komutanlığındaki ilk statülerine nasbedildikleri veya ilk sözleşmelerinin onaylandığı tarihten itibaren on beş yıldır. b) Subay veya astsubay nasbedildikten sonra Sahil Güvenlik Komutanlığı hesabına yurt içindeki fakülte ve yüksekokullarda lisans veya lisansüstü öğrenim yapanların yükümlülükleri, buralarda geçen süreler kadar uzatılır. c) Sahil Güvenlik Komutanlığı hesabına yurt içinde tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık veya yan dal uzmanlık eğitimi ile Sahil Güvenlik Komutanlığı hesabına yurt içinde tıpta, diş hekimliğinde veya eczacılıkta doktora eğitimini bitirenlerin yükümlülükleri, buralarda geçen sürelerin yarısı kadar uzatılır. d) Pilotaj eğitimini (pilot adaylarına verilen uçuş eğitimini) bitirenlerin yükümlülükleri altı yıl uzatılır. e) Yabancı memleketlere altı ay veya daha fazla süre ile öğrenim, staj, kurs, ihtisas veya görgü ve bilgilerini artırmak maksadıyla gidenlerin yükümlülükleri, masrafların ödenme şekline bakılmaksızın, gidiş ve dönüş tarihleri arasında geçen sürenin iki katı kadar uzatılır. f) Yurt dışı sürekli göreve atanan subay veya astsubayların yükümlülükleri, buralarda geçen süreler kadar uzatılır. Ancak, yaş haddinden, herhangi bir nedenle resen veya kadrosuzluktan emekli edilecekler ile tutuklulardan kendi isteği ile emekli olmak isteyenlere bu yükümlülük süresi uygulanmaz. g) (b), (c), (d), (e) ve (f) bentleri gereğince mecburi hizmet yükümlülüğüne eklenecek hizmet sürelerinin başlangıç tarihleri; yükümlülük süresini tamamlamadan gidenlerin yükümlülük süresini tamamladıktan sonra, yükümlülük süresini tamamlayarak gidenlerle yükümlülüklerini bu süre içinde tamamlayanların kadro görevine fiilen katıldıkları tarihten başlar. (Değişik ikinci fıkra:21/11/2024-7533/20 md.) Durumları birinci fıkra hükümlerine uyanlardan mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde istifa edenler veya sağlık sebebi hariç her ne suretle olursa olsun ilişiği kesilenler, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen; öğrenci, subay ve/veya astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının iki katını, 21 inci madde kapsamında ilişiği kesilenler ile 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun kapsamında meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ise belirlenen masrafların dört katını yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanunî faizi ile birlikte tazminat olarak öderler. Yabancı memleketlere öğrenim, staj, kurs, ihtisas veya görgü ve bilgilerini artırmak amacıyla gitmiş olanlardan durumları bu maddede yazılı hallere uyanlar hakkında ilgili hükümler uygulanmakla birlikte, bulundukları süre içerisinde aldıkları aylık ve Devletçe yapılan masrafların dört katı ayrıca tazminat olarak alınır. Bu Kanun ve 4678 sayılı Kanuna göre; Sahil Güvenlik Komutanlığı mensubu subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve öğrenciler ile bunların adaylarının öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. [28] İzinler Ek Madde 11- (Ek:6/12/2019-7196/23 md.) Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşların yıllık izinleri ve yıllık mazeret izinleri aşağıdaki gibidir: a) Personelin her yıl otuz gün yıllık izin hakkı vardır. Bu müddete yol dâhil değildir. Ayrıca, kısa süreli mazeretlerde kullanılmak üzere on beş güne kadar yıllık mazeret izni verilebilir. b) Yıllık izinlerin verilmesi, zaman ve süresi, hizmetin aksamaması esas alınmak suretiyle birlik, karargâh ve kurum amirlerince düzenlenir. c) Personele, nasbedildikleri veya ilk sözleşmelerinin onaylandığı tarihten aynı yılın 31 Aralık tarihine kadar olan süre için yıllık izinleri orantılı olarak verilir. d) Yıllık izinlerin senesi içinde kullanılması esastır. Ancak hizmet, alıkonulma, esaret ve sair zorunlu nedenlerle yıllık izinlerini kısmen veya tamamen kullanamayanların izinleri, müteakip sene içinde verilebilir. Bu müddet hiçbir suretle toplam altmış günü geçemez. e) Görev ve hizmet ihtiyacının gerektirdiği durumlarda, asgari yıllık izin planlamasını onaylayan makam tarafından personel izinden geriye çağrılabilir. Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşlara birinci fıkrada yazılı on beş günlük yıllık mazeret izinleri dışında; a) Eşinin doğum yapması, eşinin ölümü, çocuğunun ölümü, kendisinin veya eşinin ana, baba veya kardeşinin ölümü hallerinin her birinde isteği üzerine on güne kadar; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi halinde isteği üzerine yedi güne kadar mazeret izni verilebilir. b) Yangın, deprem, su baskını gibi olağanüstü bir mazeret dolayısıyla bir yıl içinde otuz güne kadar mazeret izni verilebilir. c) Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele her yıl, yıllık izinlerinden ayrı olarak, bir aylık izin verilir. d) Gerekli uzmanlık dallarında ve ihtiyaç duyulan branşlarda yurt içinde öğrenim için özlük hakları saklı kalmak şartıyla öğrenim süresi kadar veya eğitim öğretim programının özelliğine göre ve programın safhaları dikkate alınarak ihtiyaç duyulan sürelerde bölümler halinde izin verilebilir. e) Bakmakla yükümlü olduğu veya refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek anne, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren önemli bir hastalığa tutulmuş olması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine, aylık ve özlük hakları korunarak üç aya kadar izin verilebilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır. Bu sürenin bitimini müteakip istekleri üzerine ayrıca altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Bu bent hükmü aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak bir defaya mahsus uygulanır. Aylıksız izinli olarak geçirilen süreler mecburi hizmet süresinden, uzman erbaşlar için sözleşme süresinden sayılmaz. f) En az %70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az %70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar mazeret izni verilir. g) Bu fıkra kapsamında verilen mazeret izinleri yıllık izne mahsup edilmez. Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşların sıhhi izinleri aşağıdaki gibidir: a) Hizmet yapamayacak şekilde hastalanan personelin hastalığı geçici ise veya geçici olup sekel bırakan hastalıklardan ise, hastanelerde geçen teşhis ve tedavi süreleri hariç, ay ve gün hesabı ile her bir hastalığı için toplam olarak ve fiilen iki yılı geçmemek üzere, nekahet tedavisi, istirahat ve hava değişimi işlemine tabi tutulur. Bu gibiler hakkında raporlar sağlık kurulunca verilir. Sözleşmeli subay ve sözleşmeli astsubaylar için 4678 sayılı Kanun, uzman erbaşlar için 3269 sayılı Kanundaki sağlık durumları nedeniyle sözleşme fesih hükümleri saklıdır. b) Kanser, her türlü kötü huylu tümör, verem, kronik böbrek yetmezliği ile akıl ve ruh hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, sağlık kurulları raporlarında gösterilecek lüzum üzerine, toplam olarak ve fiilen üç yılı geçmemek şartı ile tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilirler. c) Sağlık durumundan dolayı (Yurdun alçak veya alçak mutedil bölgelerinde faal görev yapar) veya (Muayyen bölgelere gidemez) şeklinde iklim değiştirme raporları alanlar ile birlik veya diğer görevlerde çalışması sağlık kurulu raporu ile kayıt ve şarta bağlı olanların bu durumlardaki sıhhi izin süreleri dört yıl olarak hesaplanır. Geçici olarak sağlık durumları sebebiyle uçucuların yer hizmetine verilmeleri ve dalgıç ve kurbağa adamlardan hizmetlerini yapamaz kararı alanların diğer görevlere verilmeleri sıhhi izin süresinden sayılmaz. Sıhhi izin süresini doldurmak durumuna girenler, sıhhi izin sürelerini dolduracakları ayın ilk haftasında haklarında kati işlem yapılmak üzere tekrar muayeneye sevk edilirler. Bunlardan sıhhi arızalarının devam ettiği ve hiçbir sınıfın hizmetinde vücutlarından istifade edilemeyeceği anlaşılanlar hakkında ilgisine göre 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uygulanır. d) Kadın personele doğum yapmasından önce sekiz hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğum öncesi sekiz haftalık izin süresine iki hafta süre eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesinden, sağlık durumunun uygun olduğu doktor raporu ile belgelenen personel, isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda personelin isteği halinde doğum öncesinde çalıştığı süreler, doğum sonrası izin süresinin bitim tarihinden itibaren aylıklı izin süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi nedeniyle doğum öncesi sekiz haftalık izinden kullanılamayan süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Doğumda veya doğum sonrası aylıklı izin süresi içerisinde annenin ölümü halinde, isteği üzerine babaya, bu bentte anne için öngörülmüş olan aylıklı izin süresi kadar izin verilir. Doğum yapan personele çocuklarını emzirmeleri için aylıklı izin süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağı personelin tercihine bırakılır. Ayrıca doğum yapan personele, aylıklı izinlerinin bitiminden itibaren başlamak üzere, en fazla üç yaşında bir çocuğu evlat edinen kadın personele çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren istekleri üzerine on iki aya kadar aylıksız izin verilir. e) Görev esnasında veya görev dışında, görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalanan personel bu fıkrada belirtilen sürelere bağlı olmaksızın iyileşinceye kadar izinli sayılır. f) Bu fıkra kapsamında verilen izinler rütbe bekleme süresinden sayılır. Subay, sözleşmeli subay, astsubay ve sözleşmeli astsubayların yurt dışı izinleri aşağıdaki gibidir: a) İçişleri Bakanlığınca; 1) Öğrenim için öğrenim süresi kadar, 2) Meslekî bilgi ve görgüsünü artırmak maksadıyla bir yıla kadar, 3) Seminer, müşahede gezisi ve ziyaretler için lüzumlu görülen süre kadar, 4) Mazeret dolayısıyla yıllık izinle birlikte üç aya kadar, 5) Seyahat maksadıyla yurt dışına gidecek personele, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen yıllık izin süresi kadar, yurt dışı izni verilebilir. b) Bu fıkranın (a) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen izin aynı usuller ile uzman erbaşlara da verilebilir. c) Yurt dışı izin verme yetkisi İçişleri Bakanlığınca devredilebilir. Yetki devri hâllerinde, verilen yurt dışı izinleri yetki devri yapan makama bildirilir. d) Bu fıkra kapsamında verilen izinlerde özlük hakları aynen verilir. Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşlardan; a) Yabancı memleketlerin emsal kurum ve kuruluşlarında hizmet yapmak üzere gönderileceklere İçişleri Bakanlığınca dört yıla kadar aylıklı izin verilebilir. Bu şekilde görevlendirilenlerin aylıkları Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden ödenir. Bunların yabancı memleketlerde geçen hizmet süreleri, fiilî hizmetlerinden ve kıdemlerinden sayılır. b) Yabancı bir memlekette veya uluslararası kuruluşlarda görev alacaklara İçişleri Bakanlığının onayı ile beş yıla kadar aylıksız izin verilebilir. c) Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile Türkiye Cumhuriyetinin üye olduğu veya imzaladığı anlaşmalarla taraf bulunduğu diğer uluslararası teşkilatlar nezdinde ateşkesi denetlemek üzere gözlemci sıfatıyla görev alan veya barış gücünde görevlendirilenlere Cumhurbaşkanı kararı ile beş yıla kadar aylıklı izin verilebilir. Bu personele, görevlendirilen teşkilat tarafından yapılacak ödemelerin dışında, ayrıca, aynı karar ile tespit edilecek tutarda aylık ek ücret de verilebilir. Bu şekilde yabancı memleket veya uluslararası kuruluşlarda görevde geçen süreler hizmetten sayılır ve emeklilik hakları ile 205 sayılı Kanunca sağlanan hakları, 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun ve 205 sayılı Kanun hükümlerine uyulmak kaydı ile saklı tutulur. Bursla gidenler de dâhil, yetiştirilmek üzere veya sürekli görevle yurt dışına gönderilen personel kanunlarına tâbi kamu personelinin; subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaş olarak görev yapan eşlerine, hizmet safahatları süresince her defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok dört yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Aylıksız izin süreleri hariç olmak üzere, izin süreleri subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşların hizmetlerinden sayılır. Aylıksız izin süreleri mecburi hizmet süresinden sayılmaz. Aylıksız izin alanların nasıp ve terfi, aylık ve diğer mali haklar bakımından statü ve rütbelerine göre 926 sayılı Kanun, 4678 sayılı Kanun ve 3269 sayılı Kanun hükümleri saklıdır. Savaş ve olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanınca izin süreleri kısaltılabilir veya kaldırılabilir. Bu hâllerde, bu madde kapsamına giren personel, izinden geriye çağrılabilir. Subay, sözleşmeli subay, astsubay ve sözleşmeli astsubaylar ve uzman erbaşlar için bu Kanun dışında diğer kanunlarda düzenlenen izin hükümleri uygulanmaz. İzinlerin verilme usul ve esasları, izin vermeye yetkili makamlar ve sair hususlar ile ilgili ve görgülerini artırmak üzere yabancı memleketlere izinli gideceklerin seçilmeleri, yollanma tarzları, o yerdeki yaşama ve çalışmalarının ne şekilde takip ve kontrol edilecekleri, ne gibi hallerde geri çağırılacakları ile ilgili hususlar İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelik ile belirlenir. Personelin tıbbi yardım ihtiyacı Ek Madde 12- (Ek:6/12/2019-7196/24 md.) Teröristle mücadele ve sınır ötesi operasyonlar, uluslararası barışı destekleme kapsamındaki faaliyetler, üs bölgeleri gibi görevli bulunulan yer ya da görev koşulları itibarıyla reçete edilen ilaçların eczanelerden temin edilerek hasta/yaralı personele ulaştırılmasının güç olduğu, ikinci ve üçüncü basamak sağlık teşkillerine sevklerin emniyetli şekilde ve zamanında yapılamadığı hallerde, birlik/kurum envanterindeki mevcut ilaç ve tıbbi sarf malzemesi personel tedavisinde kullanılabilir. Bu kapsamda kullanılan ilaç ve tıbbi sarf malzemesi için personelden herhangi bir ücret veya katılım payı alınmaz. Bu amaçla kullanılan ilaç ve tıbbi sarf malzemesinin kullanımına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca belirlenir. Uzman erbaşlar Ek Madde 13- (Ek:6/12/2019-7196/25 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli uzman erbaşlardan tutuklu bulunan, görevden uzaklaştırma tedbiri devam eden ve cezası infaz edilenlerin aylık, ödenek ve tazminat ödemelerinde 657 sayılı Kanunun 141 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bunlar ile hakkındaki görevden uzaklaştırma veya tutuklanma tedbiri ortadan kaldırılmasına rağmen yargılamaları veya adlî/idarî soruşturmaları devam edenlerin terfi, derece ve kademe ilerlemeleri yapılmaz, bu işlemlerin ne şekilde yapılacağı yönetmelikle belirlenir. Ek Madde 14- (Ek:16/7/2020-7250/11 md.) Emsalleri arasında temayüz etmiş, hizmetine ihtiyaç duyulduğu tespit edilen ve sicil notu ortalaması, sicil tam notunun %90’ının (dâhil) üzerinde olan istekli astsubay kıdemli başçavuşların yaş haddi, Sahil Güvenlik Komutanlığının teklifi üzerine veya resen İçişleri Bakanı tarafından 60 yaşına kadar uzatılabilir. EK MADDE 15- (Ek: 23/11/2022-7422/6 md.) (İptal:Anayasa Mahkemesinin 23/7/2024 tarihli ve E.: 2023/25; K.: 2024/139 sayılı Kararı ile) Geçici Hükümler Geçici Madde 1 – Sahil Güvenlik Komutanlığı, bu Kanun hükümlerine göre 1985 yılına kadar Jandarma Genel Komutanlığına bağlı olarak görev yapar. Bu süre içerisinde: a) Sahil Güvenlik Komutanının birinci sicil üstü Jandarma Genel Komutanıdır. b) Sahil Güvenlik Komutanlığı Bütçesi Jandarma Genel Komutanlığının bütçesi içerisinde ayrı bir program olarak düzenlenir. 1982 yılına ait her türlü harcamalar Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır. Bu maksatla yeni tertipler açmaya ve gerekli aktarmalar yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 2 – Bu Kanundaki görevleri yerine getirebilecek bir deniz güvenlik kuvvetinin oluşturulması için ilk kuruluşta gerekli görülen personel, silah, cephane, araç, gereç ihtiyacı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ile birlikte saptanıp Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarının onayı üzerine bir plana göre sağlanır. Geçici Madde 3 – Jandarma Genel Komutanlığına bağlı olarak 16/7/1956 tarih ve 6815 sayılı Sınır, Kıyı ve Karasularımızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi İşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkındaki Kanun ile kurulmuş bulunan deniz birlikleri bütün silah, cephane, araç, gereç, tesis, tersane ve atölyeleri ile birlikte bu Komutanlığın hizmetine tahsis edilir. Memur ve işçiler halen bulundukları hukuki ve mali statüleri ile birlikte bu komutanlığa geçerler. Yukarıdaki hükümlere göre Sahil Güvenlik Komutanlığına kesin devir işleri içişleri Bakanlığının koordinatorlüğünde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcilerinin katılacağı bir kurul aracılığı ile 1985 yılına kadar tamamlanır. Geçici Madde 4 – Sahil Güvenlik Komutanlığı için gerekli personel yetiştirilinceye kadar: a) 14/7/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Değişik 4 üncü maddesinde belirlenen esaslara, b) 5/11/1980 tarih ve 2333 sayılı Sürekli Kamu Görevlerinde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanuna, Göre görevlendirilecek sözleşmeli personel için 1 numaralı cetvelde gösterilen kadrolar Genelkurmay Başkanlığının tasvibi alınarak kullanılır. Geçici Madde 5 – Sahil Güvenlik Komutanlığı; bu Kanunun yürürlüğünü takip eden en geç dört ay içinde bu Kanunda yazılı görevleri yapmaya başlar. Bu süre içinde eski hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 6 – (Ek: 18/6/2003-4902/8 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı, personel temini ve yetiştirilmesi konularında yeterli oluncaya kadar, komutanlık kadrolarında görev yapacak olan amiral, subay, astsubay ile erbaş ve er ihtiyacı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca sağlanır. Bu personelin görev ve hizmet yerlerinin değiştirilmesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca yapılır. Sahil Güvenlik Komutanlığı; sağlık, idarî ve asayiş gibi nedenlerle ihtiyaç duyulan görev ve hizmet yerleri değişiklik tekliflerini, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bildirir. Geçiş hükümleri Geçici Madde 7 – (Ek: 25/7/2016-KHK-668/36 md.; Değiştirilerek kabul: 8/11/2016-6755/36 md.) a) Disiplin işlerine ilişkin özel kanun çıkarılana kadar Sahil Güvenlik personelinin disiplin suç ve cezaları Emniyet Teşkilatı disiplin mevzuatına göre belirlenir. Diğer hususlarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır. Mülki idare amirleri ile sıralı amirler Sahil Güvenlik personelinin disiplin amiridir. İçişleri Bakanı, Sahil Güvenlik Komutanlığının her kademesindeki personeline resen disiplin cezası verebilir. İşçilerle sözleşmeli ve geçici personelin cezalandırılmaları ise yürürlükte olan sözleşme hükümlerine göre yapılır. b) Sahil Güvenlik Hizmetleri Sınıfından iki adet tuğamiral/Sahil Güvenlik Komutan Yardımcısı kadrosu ihdas edilmiştir. Geçici Madde 8 – (Ek: 25/7/2016-KHK-668/36 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/36 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı, personel temini ve yetiştirilmesi konularında yeterli oluncaya kadar, komutanlık kadrolarında görev yapacak olan amiral, subay, astsubay ihtiyacı İçişleri Bakanlığınca Milli Savunma Bakanlığından talep edilebilir. Geçici Madde 9 – (Ek: 25/7/2016-KHK-669/112 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/111 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığının er ve erbaş ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümleri çerçevesinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından üç yıl süreyle karşılanır. Ancak Cumhurbaşkanı kararıyla; bu süre uzatılabilir. Bu suretle Sahil Güvenlik Komutanlığı emrine verilen er ve erbaşlar ile askerlik yükümlüleri hakkında, diğer er ve erbaşlar ile askerlik yükümlülerinin tabi olduğu hükümler uygulanır. Bunların giderleri Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden karşılanır. Erbaş ve erlerin harçlıkları ile gündelikleri, Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki emsallerine verilen miktarlar üzerinden ve aynı hükümlere göre ödenir. [29] Tamamlanmayan temin ve statü geçiş iptalleri Geçici Madde 10 – (Ek: 15/8/2016-KHK-674/29 md.; Aynen Kabul: 10/11/2016-6758/26 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tamamlanmamış olan tüm personel temin faaliyetleri ve statü geçiş işlemleri iptal edilmiştir. Geçici Madde 11 – (Ek: 3/10/2016-KHK-676/40 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/34 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatının geçici 7 nci maddenin (b) fıkrası uyarınca 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen kadroları bu maddenin yayımı tarihinde iptal edilmiştir. Geçici Madde 12 – (Ek: 17/4/2017-KHK-690/20 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/17 md.) Sahil Güvenlik Komutanlığının halihazırda devam eden yabancı ülkeler ile eğitim ve işbirliği faaliyetleri, askeri eğitim işbirliği anlaşmaları ve protokollerinde belirtilen esaslara göre İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülür. Geçici Madde 13- (Ek:6/12/2019-7196/26 md.) 926 sayılı Kanunun ek geçici 94 üncü madde ve ek geçici 97 nci maddesi hükümleri kapsamında astsubaylıktan subaylığa geçenlerin rütbe yaş hadleri aşağıda belirtilmiştir: Rütbe Yaş Haddi Teğmen, Üsteğmen 49 Yüzbaşı 55 Binbaşı 56 Yarbay 57 Albay 60 Yürürlük Madde 25 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 26 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 1 Numaralı Cetvel Unvan Kadro Derecesi Adedi Uzman 1 5 Uzman 2 5 Uzman 3 5 9/7/1982 TARİH VE 2692 SAYILI ANA KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER: 1 – 13/7/1993 tarih ve 486 Sayılı KHK‘nin geçici maddesi: Geçici Madde 1 – Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 17,18 ve 19 maddeleri hükümlerine göre ödenecek tazminatlar; 31.12.1993 tarihine kadar 1993 Mali Yılı Bütçe Kanununa ekli (K) işaretli cetvelde öngörülen "Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti" ile "Muhtelif ücret ödemeleri"nin net tutarı kadar eksik ödenir. 2692 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2692 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/486 16 15/7/1993 4635 16 13/4/2001 4902 1, 4, İkinci Bölüm Başlığı, Geçici Madde 24/6/2003 6191 7, 8, 9 22/3/2011 6462 19 3/5/2013 6638 8, 9, 18, 21/A, 21/B, Ek Madde 1, Ek Madde 2 4/4/2015 KHK/668 2, 3, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 15, 16, 18, 20, 21, 21/A, 21/B, 22, 23, Ek Madde 1, Ek Madde 3, Geçici Madde 7, Geçici Madde 8 27/7/2016 KHK/669 Geçici Madde 9 31/7/2016 KHK/671 3 17/8/2016 KHK/674 2, 3, 7, 8, 15, Geçici Madde 10 1/9/2016 KHK/676 15, Ek Madde 4, Geçici Madde 7, Geçici Madde 11 29/10/2016 6755 2, 3, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 15, 16, 18, 20, 21, 21/A, 21/B, 22, 23, Ek Madde 1, Ek Madde 3, Geçici Madde 7, Geçici Madde 8 24/11/2016 6756 Geçici Madde 9 24/11/2016 6757 3 24/11/2016 6758 Geçici Madde 10 24/11/2016 KHK/680 7, 23, Ek Madde 5, Ek Madde 6 6/1/2017 KHK/690 Geçici Madde 12 29/4/2017 KHK/694 7 25/8/2017 KHK/696 15 24/12/2017 7070 15, Ek Madde 4, Geçici Madde 11 8/3/2018 7072 7, 23, Ek Madde 5, Ek Madde 6 8/3/2018 7077 Geçici Madde 12 8/3/2018 7078 7 8/3/2018 7079 15 8/3/2018 KHK/703 1, 2, 4, 7, 8, 21, 23, Ek Madde 3, Geçici Madde 9 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7145 Ek Madde 7 31/7/2018 7148 7, Ek Madde 8, Ek Madde 9 26/10/2018 7196 7, Üçüncü Bölüm Başlığı, 12, 19, Ek Madde 4, Ek Madde 10, Ek Madde 11, Ek Madde 12, Ek Madde 13, Geçici Madde 13 24/12/2019 7250 Ek Madde 14 23/7/2020 7315 7 17/04/2021 7422 Ek Madde 15 30/11/2022 Anayasa Mahkemesi’nin 30/6/2022 tarihli ve E.: 2018/137, K.: 2022/86 sayılı Kararı Ek Madde 7 12/1/2023 Anayasa Mahkemesinin 25/1/2023 Tarihli ve E: 2020/30, K: 2023/12 Sayılı Kararı Ek Madde 4 27/6/2023 7517 Ek Madde 7 28/6/2024 7533 19, 21, Ek Madde 4, Ek Madde 10 30/11/2024 Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı 7 4/6/2025 Anayasa Mahkemesinin 23/7/2024 tarihli ve E.: 2023/25; K.: 2024/139 sayılı Kararı Ek Madde 15 Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (12/8/2025) [1] Bu Kanunda geçen “Devlet Başkanı” deyimi, 11/1/1983 tarih ve 2779 sayılı Kanunun 1 inci maddesi gereğince “Cumhurbaşkanı“ olarak düzeltilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, 1 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan “kanunlarla” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle” ibaresi eklenmiş ve 2 nci maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 15/8/2016 tarihli ve 671 sayılı KHK’nin 29 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “askeri personel” ibaresi “kolluk personeli” şeklinde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 9/11/2016 tarihli ve 6757 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [4] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “kanunlarla” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle” ibaresi eklenmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunlara” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine” ibaresi eklenmiştir. [6] Bu bölüm başlığı "Kadro, Kaynak, Atanmalar ve Yer Değiştirme" iken, 18/6/2003 tarihli ve 4902 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [7] 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “Uzman erbaşlar” ibaresi “Sözleşmeli subay ve astsubaylar 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna, uzman erbaşlar” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkraya “erbaş ve erler ile Devlet memuru” ibaresinden sonra gelmek üzere “, sözleşmeli personel” ibaresi eklenmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve terfi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [10] 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkraya “sivil memurlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki sözleşmeli personel” ibaresi eklenmiştir. [11] 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu bölüm başlığında yer alan “Emir Komuta Bağlantısı, Görev İlişkileri, Askeri ve” ibaresi metinden çıkarılmıştır. [12] 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu madde başlığı “Askeri ve İdari Yardım” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrada yer alan “askeri veya mülki makamlara” ibaresi “mülki makamlara” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 25/7/2016 tarihli ve 668 sayılı KHK’nin 28 inci maddesiyle, bu maddeye “tatbikatlara” ibaresinden sonra gelmek üzere “İçişleri Bakanının izni ile” ibaresi eklenmiş olup, daha sonra bu hüküm 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle kanunlaşmıştır. [14] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 41 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Milli Savunma Bakanlığına” ibaresi “Savunma Sanayii Müsteşarlığına” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [15] Bu madde başlığı “Sicil Üstleri” iken, 25/7/2016 tarihli ve 668 sayılı KHK’nin 30 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle kanunlaşmıştır. [16] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakat kalmaları” ibaresi “engelli hâle gelmeleri” şeklinde değiştirilmiştir. [17] 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu madde başlığı “Nakdi Tazminat ve Ödüller” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile bu fıkraya “verilen” ibaresinden sonra gelmek üzere “madalya ve” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu madde başlığı “Yargılama” iken, 25/7/2016 tarihli ve 668 sayılı KHK’nin 31 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle kanunlaşmıştır. [20] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 42 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Hizmetleri Sınıfı” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [21] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu kararıyla” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [22] 25/7/2016 tarihli ve 668 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “askerî görevleri haricindeki diğer görevleriyle ilgili” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkrada yer alan “valiler” ibaresi “mülki idare amirleri” şeklinde değiştirilmiş olup, daha sonra bu hüküm 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle aynen kanunlaşmıştır. [23] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Anayasa Mahkemesi’nin 25/1/2023 Tarihli ve E: 2020/30, K: 2023/12 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan "… tesislerden istifade edilmesinin yasaklanmasını gerektiren durumlar gibi..." ibaresi iptal edilmiştir. [25] 12/6/2024 tarihli ve 7517 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu maddenin başlığı “Erbaş ve erlerin üst ve eşya aramaları” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [26] Anayasa Mahkemesi’nin 30/6/2022 tarihli ve E.: 2018/137, K.: 2022/86 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan "… veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birlik komutanının veya kurum amirinin yazılı emri..." ibaresi iptal edilmiştir. [27] 12/6/2024 tarihli ve 7517 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “usulüne göre verilmiş sulh ceza hâkimi kararı” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması şartıyla birlik komutanının veya kurum amirinin yazılı emri” ibaresi eklenmiştir. [28] 21/11/2024 tarihli ve 7533 sayılı Kanunun 20 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan “astsubay ve sözleşmeli astsubay statüsündeki personelin” ibaresi “astsubay, sözleşmeli astsubay ve öğrenciler ile bunların adaylarının” şeklinde değiştirilmiştir. [29] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 129 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine ve Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
2,690
5
1
TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN ARAŞTIRMA KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER YAPILMASI HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2690
9/7/1982
13/7/1982
TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN ARAŞTIRMA KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER YAPILMASI HAKKINDA KANUN [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2690 Kabul Tarihi : 9/7/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 13/7/1982 Sayı: 17753 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 370 BÖLÜM – I Amaç, Kapsam ve Kuruluş Amaç Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Kapsam Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Kuruluş Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) BÖLÜM- II Görev, Yetki ve Sorumluluklar Görev, Yetki ve Sorumluluklar Madde 4 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) BÖLÜM – III Organlar, Görev ve Yetkileri Türkiye Atom Enerjisi Kurumu başkanı Madde 5 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Atom Enerjisi Komisyonu Madde 6 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Danışma Kurulu Madde 7 - (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) İhtisas Daireleri, Genel Sekreterlik Kuruluş ve Görevleri Madde 8 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Bağlı Kuruluşlar Madde 9 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) BÖLÜM – IV Çeşitli Hükümler Çevre Sağlığı Madde 10 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Nükleer Tesislerin Korunması Madde 11 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Personel Statüsü Madde 12 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda Başka Kuruluş Personelinin Görevlendirilmesi Madde 13 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun gelirleri Madde 14 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:28/7/2024-7524/55 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun gelirleri şunlardır: a) Genel bütçeden yapılacak Hazine yardımları b) Kurum faaliyetlerinden elde edilecek gelirler c) Yayın gelirleri ç) Kuruma ait taşınır veya taşınmaz malların gelirleri d) İşletme ve şirketler ile diğer birimlerden aktarılan gelirler e) Radyoaktif atık yönetimi için Kuruma ödenen bedeller f) Fikrî ve sınai mülkiyet haklarından elde edilen gelirler g) Kuruma yapılacak her türlü yardımlar, bağışlar ve vasiyetler ğ) Diğer gelirler Bu gelirlerden hesap yılı sonuna kadar harcanmayanlar bir sonraki yıla aktarılır. Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun muafiyetleri [5] [6] Madde 15 – (Değişik: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden düzenleme: 29/5/2025-7549/10 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu; a) Münhasıran yolcu taşımak amacıyla kullanılan araçlar ve binek araçları hariç her türlü aracın, Türkiye’ye sokulmasında her çeşit ithalat sınırlamalarından, gümrük vergisi ile özel idare ve belediyelere ait her türlü vergi, harç, fon ve zamlardan, her türlü geçici depolama, antrepo ve ardiye ücretlerinden ve ithal esnasında alınan diğer bütün vergi, harç ve ücretlerden, b) Her türlü tesislerinin yapımı ve işletilmesinden dolayı belediyeye ödenmesi gereken her türlü vergi, harç, harcamalara katılma paylarından ve benzeri yükümlülüklerden, c) Taraf olduğu dava, icra ve benzeri takiplerde 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununda sayılan yargı harçlarından, ç) İhaleleri, ilanları, mukaveleleri ve başka evrak ve belgeleri; Devlete ve belediyelere ait her türlü harçtan, d) Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmak üzere ithal edilen makine, alet, cihaz, ecza, malzeme, kimyasallar, ürün ve yayınlar ile bağış yoluyla yurt dışından gelen aynı cins mallar gümrük vergisi ile buna bağlı vergi, resim, fon, pay ve harçlar dâhil olmak üzere her türlü vergi ve harçtan, e) Kurumun her türlü tesis, bina ve arazisi; bina ve arazi vergilerinden, f) Kuruma yapılacak her türlü bağışlar, yardımlar ve vasiyetler; vergi, resim, pay ve harçlardan, g) Kurumun faaliyetleri dolayısıyla yapılan işlemler yönünden 492 sayılı Kanun ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi ve harçlardan ve katılma payından, bu kapsamda düzenlenen kağıtlarla ilgili olarak damga vergisinden, muaftır. Kurumun yaptığı faaliyetlerden elde ettiği gelirler dolayısıyla kurumlar vergisi açısından iktisadi işletme oluşmuş sayılmaz. Kuruma makbuz karşılığında yapılan nakdî bağış ve yardımlar, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirilebilir. Kurum yapacağı araştırma ve incelemeler için hiçbir ilmühaber, ruhsatname veya imtiyaz almak zorunda değildir. Kurum tarafından açılan dava ve icra takiplerinde teminat aranmaz. Araştırma, geliştirme, teknoloji ve yenilik projeleri için gerekli olan ve yurt dışından temini zorunlu bulunan malların temini ile ilgili olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının onayı alınarak teminat alınmaksızın yüklenme tutarına kadar bütçe dışı ön ödeme yapılabilir. Kurum tarafından desteklenen projelere ilişkin tutarlar, Kurum bütçesine gider kaydedilmek suretiyle proje yürütücüsü gerçek kişilere ve/veya projelerin yürütüldüğü kurum ve kuruluşlara aktarılabilir. Bu şekilde kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılan tutarlar, bu kurum ve kuruluşların bütçelerine gelir kaydedilmeksizin açılacak özel hesaplarda izlenir. Kurum tarafından yürütülen ve/veya desteklenen projeler için diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan destek alınabilir. Bu kapsamda Kuruma aktarılan tutarlar, Kurum bütçesine gelir kaydedilmeksizin açılacak özel hesaplarda izlenebilir. Bu fıkra kapsamında yapılan harcamalar 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre denetlenir. Denetleme Madde 16 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Bütçe Madde 17 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Tüzük ve Yönetmelikler Madde 18 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Yürürlükten Kaldırılan Kanunlar Madde 19 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Ek Madde - (Ek: 23/2/1995 – KHK – 547/18 md.; Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) [7] Yapı denetimi Ek Madde 1 – (Ek: 4/6/2016-6719/3 md.; Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Ek Madde 2- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (Değişik: 29/5/2025-7549/11 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu tarafından yürütülen projelerin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkan eser, buluş, endüstriyel tasarım, faydalı model ve teknik bilgi gibi her türlü fikrî ve sınai ürün üzerindeki haklar Kuruma aittir. Kurumun taraf olduğu sözleşmelere dayanarak yürütülen projelerin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkması muhtemel fikrî ve sınai ürünler üzerindeki haklar sözleşmeyle düzenlenir. Kurum, elde edilen fikrî ve sınai ürün ve haklar ile ilgili olarak üretim ve satış yapabilir. Kuruma ait fikrî ve sınai ürünler ile hakların ekonomik olarak değerlendirilmesi sonucunda elde edilecek gelirin en fazla yüzde ellisi Kurum tarafından yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde fikrî ve sınai ürünü geliştirenlere verilebilir. Ek Madde 3- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (Değişik: 29/5/2025-7549/12 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun mal ve varlıkları Devlet malı sayılır, haczedilemez ve rehnedilemez. Ek Madde 4- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden Düzenleme:28/7/2024-7524/56 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunda geçici olarak görevlendirilen mesleğe özel yarışma sınavıyla alınanlar ile teknik hizmetler sınıfına dâhil personele ve 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki sınırlamalara tabi olmaksızın öğretim üyelerine ödenecek ilave ücret, asgari ücretin üç katını aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenir. Bu kapsamda ödenecek ilave ücretlerden damga vergisi hariç hiçbir kesinti yapılmaz. Kurum, görev alanı ile ilgili konularda insan kaynağı yetiştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen üst limitler dâhilinde, diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre ödül ve burslar verebilir. Kurum tarafından desteklenen projelerde, proje süresiyle sınırlı olmak kaydıyla proje kapsamında ve projeye ilişkin hizmetlerde görev alan proje yürütücüsü, araştırmacı ve diğer personele ödenebilecek proje teşvik ikramiyesinin üst limiti asgari ücretin net tutarının dört katını geçmemek üzere Cumhurbaşkanınca belirlenir. Bu kapsamda yılda en fazla üç defa proje teşvik ikramiyesi ödenebilir. Bu ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Kurum tarafından desteklenen projeler ile Kurum tarafından yürütülen dış destekli proje harcamaları için Kurumun uygun bulması durumunda ön ödeme yapılabilir. Desteklenen proje ve faaliyetler için öngörülen yılları bütçe ödeneklerinin ilgili tertiplerinde yer alan ödenekten harcanmayan kısımları ertesi yıl bütçesinin ilgili tertiplerine devren ödenek kaydedilir. Kurumda görevlendirilecek hakem, kurul ve komite üyeleri ile benzeri kişilere yapılacak ödemelerin üst limiti asgari ücretin net tutarının üç katını geçmemek üzere Cumhurbaşkanınca belirlenir ve ilgililerine ödenir. Bu fıkraya göre aktarılacak tutarların harcanması, muhasebeleştirilmesi ve bu fıkra kapsamında yapılacak ön ödemelere ilişkin usul ve esaslar ile Kurumun bütçe ödeneklerinin kullanılması, tertipler arasında aktarma yapılması ve diğer bütçe işlemlerinin gerçekleştirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile desteklenecek projelerin ilanı, değerlendirilmesi, seçimi ve diğer hususlar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurum tarafından yönetmelikle belirlenir. Kurumun görevlerini yerine getirmesi için yürüteceği faaliyetler sırasında mevzuatı uyarınca proje bütçesi kapsamında ödenecek ücretler ile üçüncü fıkra uyarınca belirlenen üst limit dâhilindeki ücret ve proje teşvik ikramiyesi tutarları Kurum Yürütme Kurulunca belirlenir. Ek Madde 5- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile.) Ek Madde 6- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (Değişik: 29/5/2025-7549/13 md.) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında istihdam edilmek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına ve hesabına 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun kapsamında yurt dışına gönderilenlerden gönderildikleri ülkede yüksek lisans öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcısı kadrolarına; doktora öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanı kadrolarına atanır. Ek Madde 7- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile.) Ek Madde 8- (Ek: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile.) (Yeniden Düzenleme: 29/5/2025-7549/14 md.) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu Yürütme Kurulu başkanı ve üyelerine kamu iktisadi teşebbüslerindeki yönetim kurulu başkan ve üyeleri için belirlenen ücret tutarında yürütme kurulu ücreti ödenir. Ek Madde 9- (Ek:5/3/2022-7381/27 md.) Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafı olduğu nükleer güç santrallerinin kurulması ve işletilmesi projelerine dair iş birliğine ilişkin uluslararası anlaşmaların uygulanmasındaki yetkili kurum görevi çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı personelinden, bu anlaşmalarda öngörülen projelerin uygulanma sürecinin takibi, gözetimi ve koordinasyonu için görevlendirilenler hakkında, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 35 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca görevlendirilen personele uygulanan harcıraha ilişkin hükümler uygulanır. Geçici Maddeler Geçici Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Geçici Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Geçici Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Geçici Madde 4 – (Mülga: 2/7/2018 - KHK/703/119 md.) Geçici Madde 5- (Ek:14/2/2019-7164/2 md.) 14/1/2012 tarihinde Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde bulunan ve halen bu statüde görevine devam eden personel hakkında, anılan tarihte yürürlükte bulunan 12 nci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası ve bu maddeye istinaden Başbakan onayı ile yürürlüğe giren 26/6/2000 tarihli Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda Çalıştırılacak Sözleşmeli Personel Hakkında Hizmet Sözleşmesi Usul ve Esaslarının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 10 uncu, geçici 12 nci ve geçici 16 ncı madde hükümleri de dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 6 - (Ek:4/4/2023-7451/1 md.) Genel bütçe ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutularak müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör kadro veya pozisyonlarında yardımcılık veya stajyerlikte geçen süreler dâhil en az beş yıl görev yapmış olanlar arasından, yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda başarılı olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun (TENMAK) durumlarına uygun TENMAK denetçisi pozisyonlarına atanabilirler. Bu şekilde atananların sayısı beşi geçemez. Bu maddeye göre atananların yardımcılık veya stajyerlik kadro veya pozisyonlarında geçirdikleri süreler, TENMAK denetçi yardımcısı pozisyonunda; müfettiş, denetçi, denetmen ve kontrolör unvanlı kadro veya pozisyonlarda geçirdikleri süreler TENMAK denetçisi pozisyonunda geçirilmiş sayılır. Geçici Madde 7- (Ek: 29/5/2025-7549/15 md.) 19/8/2020 tarihi itibarıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda istihdam edilmek üzere Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adına ve hesabına 1416 sayılı Kanun hükümlerine göre yurt dışına gönderilmiş veya gönderilmeye hak kazanmış olanlardan, gönderildikleri ülkede yüksek lisans öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunda Atom Enerjisi Uzman Yardımcısı kadrolarına; doktora öğrenimlerini tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler ise Kurumda Atom Enerjisi Uzmanı kadrolarına atanır. Yürürlük Madde 20 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 21 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2690 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin/İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2690 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi KHK/547 Ek Madde 15/4/1995 KHK/666 Ek Madde 12 31/12/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı Ek Madde 10/10/2013 6719 Ek Madde 1 17/6/2016 KHK/703 Kanunun Adı, 1 ilâ 14,15, 16 ilâ 19, Ek Madde 1, Ek Madde 2 Ek Madde 3, Ek Madde 4, Ek Madde 5, Ek Madde 6, Ek Madde 7, Ek Madde 8, G eçici Madde 1 ilâ 4 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7164 Geçici Madde 5 28/2/2019 7381 Ek Madde 9 8/3/2022 7451 Geçici Madde 6 10/4/2023 Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı 15, Ek Madde 4, Ek Madde 7, Ek Madde 8 5/6/2024 Ek Madde 5 5/6/2025 7524 14, Ek Madde 4 2/8/2024 7549 Kanunun Adı, 15, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 6, Ek Madde 8, Geçici Madde 7 4/6/2025 [1] Bu Kurum, 27/11/2002 tarihli ve 24949 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığının 26/11/2002 tarihli ve D-1-2002-792 sayılı Onayı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlanmıştır. [2] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 119 uncu maddesiyle, bu Kanunun adı “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [3] Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2021/125, K: 2023/213 Sayılı Kararı ile bu Kanunun 1 ila 14., 16 ila 19., ek 1. ve geçici 1 ila geçici 4. Maddelerinin yürürlükten kaldırılması iptal edilmiştir. [4] 29/5/2025 tarihli ve 7549 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu Kanunun adı “Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun Muafiyetleri ve Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [5] Bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 81 inci maddesine ve 28/12/2004 tarihli ve 5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 37 nci maddesine bakınız. [6] İthalde alınan her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti hükümleri,6/5/1986 tarih ve 3283 sayılı Kanunun 1 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. [7] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile bu maddede yapılan düzenleme; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
2,709
1
1
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709
18/10/1982
9/11/1982
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3 BAŞLANGIÇ [5] Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6] Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. BİRİNCİ KISIM GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) [7] tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. [8] X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) [9] kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. İKİNCİ KISIM TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) [11] dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. (…) [12] meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) [13] veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) [14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. B. Konut dokunulmazlığı Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. C. Haberleşme hürriyeti Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15] (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. ( Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler A. Basın hürriyeti Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır. B. Süreli ve süresiz yayın hakkı Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. C. Basın araçlarının korunması Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakkı Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakk ı Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakkı Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. [16] Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. B. Kanuni hakim güvencesi Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara ilişkin esasla r Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. XIV. İspat hakkı Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler I. Ailenin korunması ve çocuk hakları [17] Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18] Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. ) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. III. Kamu yararı A. Kıyılardan yararlanma Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. B. Toprak mülkiyeti Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir. C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. D. Kamulaştırma Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. E. Devletleştirme ve Özelleştirme [19] Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. V. Çalışma ile ilgili hükümler A. Çalışma hakkı ve ödevi Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. C. Sendika kurma hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. D. Sendikal faaliyet Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.) VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20] Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. B. Grev hakkı ve lokavt Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. VII. Ücrette adalet sağlanması Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. VIII. Sağlık, çevre ve konut A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. B. Konut hakkı Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. IX. Gençlik ve spor A. Gençliğin korunması Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21] Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. X. Sosyal güvenlik hakları A. Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler: Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir. XII. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22] Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Siyasi Haklar ve Ödevler I. Türk vatandaşlığı Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23] (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. III. Siyasi partilerle ilgili hükümler A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24] Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.) Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı A. Hizmete girme Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez. V. Vatan hizmeti Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. VI. Vergi ödevi Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir. [25] VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26] Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. [27] Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. [28] (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI BİRİNCİ BÖLÜM Yasama I. Türkiye Büyük Millet Meclisi A. Kuruluşu: Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. [29] B. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30] En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. [31] [32] Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33] Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır. D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34] Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35] Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36] F. Üyelikle ilgili hükümler 1. Milletin temsili Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. 2. Andiçme Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". 3. Üyelikle bağdaşmayan işler Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi [37] Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. ( Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.) 6. İptal istemi Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. 7. Ödenek ve yolluklar Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder. [38] Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39] Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir. II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri A. Genel olarak Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) [40] milletvekilleri yetkilidir. Kanun (…) [41] tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir. C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. ( Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42] Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43] Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır. D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler A. Toplanma ve tatil Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) [44] Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. B. Başkanlık Divanı Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır. [45] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar. C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür. İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir. D. Toplantı ve karar yeter sayısı Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz. (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları (…) [46] Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. B. Gensoru Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Meclis soruşturması Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) İKİNCİ BÖLÜM Yürütme 1. Cumhurbaşkanı A. Adaylık ve seçimi [47] Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. B. Seçimi Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Andiçmesi Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." D. Görev ve yetkileri Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48] Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.) Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır. F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49] Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.) Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Devlet Denetleme Kurulu Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50] (…) [51] yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52] Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53] II. Bakanlar Kurulu A. Kuruluş Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Göreve başlama ve güvenoyu Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Görev sırasında güvenoyu Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Görev ve siyasi sorumluluk Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) G. Tüzükler Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54] Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır. İ. Milli Savunma 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. [55] Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56] (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) 2. Milli Güvenlik Kurulu Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. [57] Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58] [59] Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60] Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61] Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62] III. Olağanüstü hal yönetimi [63] (…) [64] (…) [65] Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.) Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur. Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar. 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) IV. İdare A. İdarenin esasları 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66] 2. Yönetmelikler Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67] Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. B. Yargı yolu Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) [68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, (…) [69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. C. İdarenin kuruluşu 1. Merkezi idare Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. 2. Mahalli idareler Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70] D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler 1. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez. Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır. Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır. Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71] Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir. Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir. 2. Yükseköğretim üst kuruluşları Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. [72] Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir. F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları [73] Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir. Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır. G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur. [74] Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. İ. Diyanet İşleri Başkanlığı Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. J. Kanunsuz emir Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75] Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz . Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı I. Genel hükümler A. Mahkemelerin bağımsızlığı Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hakimlik ve savcılık teminatı Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır. C. Hakimlik ve savcılık mesleği Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür. Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. E. Mahkemelerin kuruluşu Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.) G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76] Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.) Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. H. Askeri yargı Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) II. Yüksek mahkemeler A. Anayasa Mahkemesi 1. Kuruluşu Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77] Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) [78] genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay (…) [79] ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) [80] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…) [81] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82] Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. 3. Görev ve yetkileri [83] Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar . Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) [84] ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) [85] Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) [86] Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87] [88] (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…) [89] da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir. 4. Çalışma ve yargılama usulü Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90] Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler. 5. İptal davası Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91] 6. Dava açma süresi Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92] 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93] Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. 8. Anayasa Mahkemesinin kararları Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94] Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95] İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) [96] teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. B. Yargıtay Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [97] Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. C. Danıştay Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) [98] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, (…) [99] idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [100] Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. D. Askeri Yargıtay Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Uyuşmazlık Mahkemesi Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101] Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar. Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. III. Hakimler ve Savcılar (…) [102] Kurulu Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.) Hâkimler ve Savcılar (…) [103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) [104] üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…) [105] Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [106] Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. IV. Sayıştay Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107] Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER BİRİNCİ BÖLÜM Mali Hükümler I. Bütçe A. Bütçe ve kesinhesap [108] Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.) Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır. B. Bütçenin görüşülmesi Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Kesinhesap Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Ekonomik Hükümler I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109] Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110] II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111] III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. IV. Ormanlar ve orman köylüsü A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. B. Orman köylüsünün korunması Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.) VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması A. Tüketicilerin korunması Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. B. Esnaf ve sanatkarların korunması Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. BEŞİNCİ KISIM ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER I. İnkılap kanunlarının korunması Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun; 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. ALTINCI KISIM GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır. Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür. İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek; b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde: Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek; c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak. Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte: a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun, c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun, Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer. Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112] Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler. Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder. Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir. Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır. Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam ederler. 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır. Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır. Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar. Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir. Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.) Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) [113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) [114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) [115] dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) [116] ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) [117] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) [118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) [119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır. e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır. Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar. Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer. İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir. İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır. b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer. c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır. Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.) Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir. D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder. E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak; a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler. b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir. F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur. G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz. YEDİNCİ KISIM SON HÜKÜMLER I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma: Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) [120] Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. II. Başlangıç ve kenar başlıklar Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz. III. Anayasanın yürürlüğe girmesi Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer. a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri, III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler, Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır. b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun; Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun; Yayımlanması ile yürürlüğe girer. c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler; Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir. d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer. e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır. f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır. 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121] 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür . Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, 1 inci maddesi, 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte, 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte, 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte, 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte, 11 inci maddesi, 12 nci maddesi, Ayrı ayrı oylanır. Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır. 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır. 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. . Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür. MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın; a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3361 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 3913 133 10/7/1993 4121 BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm 26/7/1995 75 İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren 4388 143 18/6/1999 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999 4709 BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen Hükümler 17/10/2001 4720 86 1/12/2001 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm 22/5/2004 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005 5428 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm 9/11/2005 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007 5678 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı 10, 42 22/10/2008 5982 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 1/8/2010 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011 6718 Geçici Madde 20 8/6/2016 6771 9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri 27/4/2017 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte (30/4/2018) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır. [2] 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [3] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [4] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [6] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [15] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir. [16] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir. [17] Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe dayanır.” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [20] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [23] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [26] Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [27] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya "Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir. [28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. [29] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 7/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir. [36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir. [37] Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir. [39] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir. [40] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [41] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir. [43] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir. [44] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir. [46] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [48] Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [49] Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir. [51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [54] Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [55] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir. [57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir. [62] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “ 1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [66] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [70] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir. [75] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [80] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir. [81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir. [82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [83] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir. [84] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [85] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [86] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir. [88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir. [89] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [90] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [97] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [98] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [100] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [102] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [110] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [114] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [115] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir. [116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir. [117] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [118] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [120] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [121] Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.
2,709
2
1
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709
18/10/1982
9/11/1982
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3 BAŞLANGIÇ [5] Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6] Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. BİRİNCİ KISIM GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) [7] tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. [8] X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) [9] kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. İKİNCİ KISIM TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) [11] dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. (…) [12] meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) [13] veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) [14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. B. Konut dokunulmazlığı Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. C. Haberleşme hürriyeti Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15] (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. ( Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler A. Basın hürriyeti Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır. B. Süreli ve süresiz yayın hakkı Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. C. Basın araçlarının korunması Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakkı Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakk ı Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakkı Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. [16] Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. B. Kanuni hakim güvencesi Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara ilişkin esasla r Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. XIV. İspat hakkı Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler I. Ailenin korunması ve çocuk hakları [17] Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18] Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. ) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. III. Kamu yararı A. Kıyılardan yararlanma Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. B. Toprak mülkiyeti Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir. C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. D. Kamulaştırma Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. E. Devletleştirme ve Özelleştirme [19] Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. V. Çalışma ile ilgili hükümler A. Çalışma hakkı ve ödevi Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. C. Sendika kurma hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. D. Sendikal faaliyet Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.) VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20] Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. B. Grev hakkı ve lokavt Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. VII. Ücrette adalet sağlanması Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. VIII. Sağlık, çevre ve konut A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. B. Konut hakkı Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. IX. Gençlik ve spor A. Gençliğin korunması Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21] Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. X. Sosyal güvenlik hakları A. Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler: Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir. XII. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22] Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Siyasi Haklar ve Ödevler I. Türk vatandaşlığı Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23] (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. III. Siyasi partilerle ilgili hükümler A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24] Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.) Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı A. Hizmete girme Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez. V. Vatan hizmeti Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. VI. Vergi ödevi Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir. [25] VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26] Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. [27] Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. [28] (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI BİRİNCİ BÖLÜM Yasama I. Türkiye Büyük Millet Meclisi A. Kuruluşu: Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. [29] B. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30] En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. [31] [32] Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33] Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır. D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34] Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35] Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36] F. Üyelikle ilgili hükümler 1. Milletin temsili Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. 2. Andiçme Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". 3. Üyelikle bağdaşmayan işler Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi [37] Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. ( Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.) 6. İptal istemi Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. 7. Ödenek ve yolluklar Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder. [38] Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39] Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir. II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri A. Genel olarak Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) [40] milletvekilleri yetkilidir. Kanun (…) [41] tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir. C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. ( Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42] Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43] Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır. D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler A. Toplanma ve tatil Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) [44] Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. B. Başkanlık Divanı Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır. [45] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar. C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür. İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir. D. Toplantı ve karar yeter sayısı Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz. (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları (…) [46] Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. B. Gensoru Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Meclis soruşturması Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) İKİNCİ BÖLÜM Yürütme 1. Cumhurbaşkanı A. Adaylık ve seçimi [47] Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. B. Seçimi Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Andiçmesi Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." D. Görev ve yetkileri Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48] Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.) Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır. F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49] Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.) Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Devlet Denetleme Kurulu Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50] (…) [51] yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52] Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53] II. Bakanlar Kurulu A. Kuruluş Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Göreve başlama ve güvenoyu Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Görev sırasında güvenoyu Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Görev ve siyasi sorumluluk Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) G. Tüzükler Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54] Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır. İ. Milli Savunma 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. [55] Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56] (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) 2. Milli Güvenlik Kurulu Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. [57] Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58] [59] Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60] Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61] Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62] III. Olağanüstü hal yönetimi [63] (…) [64] (…) [65] Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.) Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur. Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar. 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) IV. İdare A. İdarenin esasları 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66] 2. Yönetmelikler Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67] Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. B. Yargı yolu Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) [68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, (…) [69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. C. İdarenin kuruluşu 1. Merkezi idare Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. 2. Mahalli idareler Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70] D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler 1. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez. Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır. Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır. Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71] Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir. Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir. 2. Yükseköğretim üst kuruluşları Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. [72] Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir. F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları [73] Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir. Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır. G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur. [74] Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. İ. Diyanet İşleri Başkanlığı Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. J. Kanunsuz emir Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75] Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz . Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı I. Genel hükümler A. Mahkemelerin bağımsızlığı Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hakimlik ve savcılık teminatı Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır. C. Hakimlik ve savcılık mesleği Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür. Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. E. Mahkemelerin kuruluşu Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.) G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76] Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.) Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. H. Askeri yargı Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) II. Yüksek mahkemeler A. Anayasa Mahkemesi 1. Kuruluşu Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77] Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) [78] genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay (…) [79] ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) [80] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…) [81] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82] Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. 3. Görev ve yetkileri [83] Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar . Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) [84] ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) [85] Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) [86] Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87] [88] (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…) [89] da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir. 4. Çalışma ve yargılama usulü Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90] Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler. 5. İptal davası Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91] 6. Dava açma süresi Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92] 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93] Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. 8. Anayasa Mahkemesinin kararları Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94] Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95] İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) [96] teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. B. Yargıtay Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [97] Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. C. Danıştay Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) [98] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, (…) [99] idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [100] Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. D. Askeri Yargıtay Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Uyuşmazlık Mahkemesi Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101] Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar. Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. III. Hakimler ve Savcılar (…) [102] Kurulu Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.) Hâkimler ve Savcılar (…) [103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) [104] üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…) [105] Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [106] Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. IV. Sayıştay Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107] Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER BİRİNCİ BÖLÜM Mali Hükümler I. Bütçe A. Bütçe ve kesinhesap [108] Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.) Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır. B. Bütçenin görüşülmesi Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Kesinhesap Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Ekonomik Hükümler I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109] Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110] II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111] III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. IV. Ormanlar ve orman köylüsü A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. B. Orman köylüsünün korunması Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.) VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması A. Tüketicilerin korunması Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. B. Esnaf ve sanatkarların korunması Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. BEŞİNCİ KISIM ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER I. İnkılap kanunlarının korunması Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun; 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. ALTINCI KISIM GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır. Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür. İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek; b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde: Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek; c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak. Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte: a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun, c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun, Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer. Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112] Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler. Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder. Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir. Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır. Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam ederler. 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır. Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır. Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar. Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir. Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.) Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) [113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) [114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) [115] dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) [116] ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) [117] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) [118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) [119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır. e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır. Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar. Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer. İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir. İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır. b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer. c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır. Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.) Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir. D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder. E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak; a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler. b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir. F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur. G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz. YEDİNCİ KISIM SON HÜKÜMLER I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma: Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) [120] Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. II. Başlangıç ve kenar başlıklar Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz. III. Anayasanın yürürlüğe girmesi Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer. a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri, III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler, Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır. b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun; Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun; Yayımlanması ile yürürlüğe girer. c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler; Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir. d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer. e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır. f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır. 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121] 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür . Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, 1 inci maddesi, 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte, 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte, 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte, 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte, 11 inci maddesi, 12 nci maddesi, Ayrı ayrı oylanır. Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır. 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır. 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. . Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür. MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın; a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3361 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 3913 133 10/7/1993 4121 BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm 26/7/1995 75 İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren 4388 143 18/6/1999 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999 4709 BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen Hükümler 17/10/2001 4720 86 1/12/2001 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm 22/5/2004 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005 5428 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm 9/11/2005 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007 5678 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı 10, 42 22/10/2008 5982 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 1/8/2010 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011 6718 Geçici Madde 20 8/6/2016 6771 9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri 27/4/2017 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte (30/4/2018) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır. [2] 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [3] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [4] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [6] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [15] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir. [16] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir. [17] Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe dayanır.” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [20] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [23] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [26] Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [27] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya "Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir. [28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. [29] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 7/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir. [36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir. [37] Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir. [39] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir. [40] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [41] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir. [43] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir. [44] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir. [46] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [48] Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [49] Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir. [51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [54] Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [55] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir. [57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir. [62] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “ 1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [66] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [70] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir. [75] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [80] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir. [81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir. [82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [83] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir. [84] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [85] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [86] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir. [88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir. [89] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [90] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [97] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [98] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [100] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [102] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [110] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [114] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [115] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir. [116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir. [117] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [118] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [120] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [121] Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.
2,699
5
1
UMUMİ MAĞAZALAR KANUNU Kanun Numarası : 2699
11/8/1982
13/7/1982
UMUMİ MAĞAZALAR KANUNU Kanun Numarası : 2699 Kabul Tarihi : 11/8/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 13/7/1982 Sayı: 17781 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 391 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç Madde 1 – Makbuz ve rehin senedi verme karşılığında serbest, gümrüklenmemiş veya tekel altında bulunan malları vedia olarak kabul etmek ve mudilerine de bu senetlerle tevdi olunan malları satabilmek veya terhin edebilmek imkanını vermek üzere faaliyette bulunan umumi mağazaların kurulma, çalışma ve denetleme usul ve esaslarını düzenlemektir. Tanımlar Madde 2 – Bu Kanunda geçen, “Makbuz senedi (resepise)” Umumi mağazalara tevdi edilen malların mülkiyetini temsil eden belgeyi, “Rehin senedi (varant)” Umumi mağazalara tevdi edilen malların terhinini temin eden belgeyi, “Serbest Mal” Milli mahsul ve mamullerle fiili ithali yapılmış eşyayı, “Gümrüklenmemiş mal (eşya)” Gümrük Kanunu ve mevzuatı gereğince gümrük denetimine tabi tutulmamış eşyayı, İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Kurulma Usul ve Esasları Kurulma usul ve esasları Madde 3 – Umumi mağazalar, memleketin genel ekonomik şartları gözönünde bulundurularak Ticaret Bakanlığınca verilecek izinle anonim şirket şeklinde kurulur. Bu şekilde faaliyette bulunacak şirketlerin unvanlarında umumi mağazalar teriminin bulunması zorunludur. Umumi mağazaların şube açması da Ticaret Bakanlığının iznine bağlıdır. Umumi mağazaların kurulabilmesi için, Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlerin kuruluşuyla ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla; a) Ödenmiş sermaye miktarının en az 50 000 000 (elli milyon) lira olması, b) Yönetmelikte belirtilecek belgelerin ibraz edilmesi de, [1] Şarttır. Ödenmiş sermaye miktarı Cumhurbaşkanı kararıyla üç katına kadar artırılabilir. 1 İKİNCİ KISIM Çalışma, Denetim, Ceza Usul ve Esasları BİRİNCİ BÖLÜM Çalışma Usul ve Esasları Gümrüklenmemiş veya tekel altında bulunan malların durumu [2] Madde 4 – Gümrüklenmemiş veya tekel altında bulunan malların umumi mağazalara kabul edilmesi Gümrük ve Tekel Bakanlığının iznine bağlıdır. Bu mallar hakkında 1615 sayılı Gümrük Kanununun antrepo ve transit rejimi uygulanır. İznin verilmesinde aranılacak şartlar yönetmelikte gösterilir. Bu izin ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilan olunur. Bakanlık temsilcileri Madde 5 – Umum mağazaların denetim kurullarında Ticaret Bakanlığınca atanacak bir temsilci bulundurulabilir. Bu temsilciler hakkında Türk Ticaret Kanununun 275 inci maddesinin 2 nci ve 3 üncü fıkraları hükümleri uygulanır. Umumi mağazaların haiz olacağı teknik şartlar 2 Madde 6 – Umumi mağazaların haiz olması gereken teknik şartlar yönetmelikte belirtilir. Kefalet akçesi Madde 7 – Umumi mağaza işletenler yapacakları işlerin önem ve genişliğine göre 2 000 000 (iki milyon) ila 10 000 000 (on milyon) lira arasında bir kefalet akçesi vermekle yükümlüdürler. Bu miktar Cumhurbaşkanınca üç katına kadar artırılabilir. [3] Yatırılacak kefalet akçesinin miktarı Ticaret Bakanlığınca tespit olunur. Kefalet akçesi, Türk parası, devlet tahvilleri, milli bankalardan verilmiş teminat mektupları, borsada kote edilmiş % 15 (yüzde onbeş) eksiği ile nazara alınacak milli esham veya tahvilat olabilir. Kefalet akçesinin eksilen miktarı tamamlanır. İşletmeden vazgeçilen veya Ticaret Bakanlığınca izinleri iptal edilen umumi mağazaların bütün taahhütlerini yerine getirdikleri ispat edilmedikçe kefalet akçeleri geri verilmez. Kefalet akçesinin miktarının tespit esasları ve muhafaza şekli yönetmelikte gösterilir. [4] Ücret tarifeleri Madde 8 – Umumi mağaza işletenler tarafından mağaza işletmeye açılmadan önce, eşyanın yükleme ve boşaltılması, mağazaya, alınması, muhafazası, ambalajlarının onarılması, tartılması, kıymet biçilmesi ve mağazadan çıkarılması gibi hizmetler için alınacak ücretleri gösteren tarifeler yapılır. Bu tarifeler Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin görüşü alınarak Ticaret Bakanlığınca onaylandıktan sonra ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile, işletmeye açılacak mağazaların bulunduğu yerlerdeki en az bir gazetede ilan olunduğu tarihten itibaren yürürlüğe girer. Tarifelerde değişiklikler yukarıdaki şekle göre yapılır ve ilan olunur. Ancak bu değişiklik ücretlerin yükseltilmesi için yapılmış olursa ilan tarihinden itibaren bir ay sonra uygulamaya konulur. Yasak faaliyetler Madde 9 – Umumi mağazalar, tevdi olunan mallar üzerinde, gerek kendi gerekse başkaları adına veya hesabına doğrudan veya dolaylı olarak ticaret yapamazlar, malların niteliklerini değiştirecek herhangi bir işlemde bulunamazlar. Makbuz ve rehin senedi defteri [5] Madde 10 – Umumi mağazalar noterden tasdikli biri makbuz senedi ve diğeri rehin senedi defteri olmak üzere iki defter tutmak zorundadırlar. Bu defterlerin tutulma şekli yönetmelikte gösterilir. Kanun ve yönetmeliğe uygun olarak tutulmayan defterler için yönetim kurulu ve görevliler hakkında Türk Ticaret Kanununun 67 nci maddesi uygulanır. İKİNCİ BÖLÜM Denetim Usul ve Esasları Teftiş ve denetim Madde 11 – Umumi mağazalar Ticaret Bakanlığının teftiş ve denetimi altındadır. Ticaret Bakanlığınca gerek görüldüğünde bu yerler ve işlemleri her zaman teftiş edilebilir ve denetlenebilir. Gümrüklenmemiş veya tekel altında bulunan mallar üzerinde Gümrük ve Tekel Bakanlığının teftiş ve denetim hakkı saklıdır. İznin iptali Madde 12 – Bu Kanuna aykırı faaliyet gösterdiği tespit edilen Umumi mağazaların, Ticaret Bakanlığınca yapılacak tebligata rağmen bir ay içinde mevzuata uymadıklarının veya Kanunun 9 uncu maddesine aykırı hareket ettiklerinin belirlenmesi halinde, kanunun 3 üncü maddesine istinaden verilmiş bulunan izinleri iptal edilerek, keyfiyet ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesin’de ilan edilir. İzinleri iptal edilen umumi mağazaların yönetim kurulu üyeleri ile denetçileri, İptal tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe umumi mağazacılıkla uğraşan anonim şirketlerde ortak olamazlar ve bu konuda kurulmuş olan şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında ve idari işlerinde görev alamazlar. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Ceza İşleri Ceza hükümleri Madde 13 – (Değişik: 23/1/2008-5728/383 md.) Bu Kanunun 8 inci maddesine göre düzenlenen tarifelerin dışında ücret alan veya 9 uncu maddesine aykırı harekette bulunan şirket yöneticilerine veya temsilcilerine veyahut yetkili görevlilere üç aydan bir yıla kadar hapis ve ikiyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir. Bu Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı harekette bulunan şirket yöneticilerine veya temsilcilerine veyahut yetkili görevlilere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden üçbin güne kadar adlî para cezası verilir. Ticaret Bakanlığının izni alınmadan umumi mağaza veya şube açarak makbuz senedi veya rehin senedi tanzim eden veya izinleri iptal edilmesine rağmen faaliyete devam eden şirket yöneticilerine veya temsilcilerine veyahut yetkili görevlilere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezası verilir. ÜÇÜNCÜ KISIM Çeşitli Hükümler Son hükümler Madde 14 – Bu Kanunda belirtilmeyen hususlar için 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır. Yönetmelik [6] Madde 15 – Umumi mağazaların kuruluş ve faaliyet esasları, kabul edilecek malların cinsleri gümrüklenmemiş malların kabul şartları, mallar üzerinde gümrük denetlemesi ve icra tarzı, umumi mağazaların denetim usul ve esasları ile bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili diğer hususlar, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Geçici Madde 1 – (2699 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup 1/2/1989 tarih ve 3520 Sayılı Kanun ile madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Evvelce kurulmuş bulunan umumi mağazalar bu Kanuna göre hazırlanacak tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu Kanun ve tüzük hükümlerine intibak etmedikleri takdirde, umumi mağaza olarak bunlara verilen izin yeni bir karara gerek kalmadan iptal edilmiş sayılır. Yürürlük Madde 16 – Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 17 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2699 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2699 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3520 Geçici Madde 1 10/2/1989 5728 13 8/2/2008 KHK/700 3, 4, 6, 7, 10, 15 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, 3 üncü maddenin dördüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan “Tüzükte” ibaresi “Yönetmelikte” şeklinde ve aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “tüzükte” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [3] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzükte” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “tüzükte” ibaresi “yönetmelikte” şeklinde ve üçüncü fıkrasında yer alan “tüzüğe” ibaresi “yönetmeliğe” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 71 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Tüzük” ibaresi “Yönetmelik” şeklinde ve birinci fıkrasında yer alan “Ticaret Bakanlığı, Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığının iştirakiyle müştereken hazırlanacak ve bir yıl içerisinde yürürlüğe konulacak bir tüzükle” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle” şeklinde değiştirilmiştir.
2,698
5
1
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL PANSİYONLARI KANUNU [1] Kanun Numarası : 2698
11/8/1982
13/7/1982
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL PANSİYONLARI KANUNU [1] Kanun Numarası : 2698 Kabul Tarihi : 11/8/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 13/7/1982 Sayı: 17781 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 21 Sayfa: 388 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler ve Esaslar BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 – Bu Kanunun amacı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yatılı okuma imkanı sağlamak üzere, parasız yatılı okumaya hak kazanan öğrencilerle paralı yatılı okumak isteyen öğrenciler için okul pansiyonlarının açılmasına ve yönetimine ilişkin esasları düzenlemektir. Tanımlar Madde 2 – Bu Kanunda geçen; “Okul” Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarını; “Pansiyon” ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız ve paralı yatılı okuyan öğrencilerin barındırma, yatırma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılandığı yeri; “Belletici” ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız ve paralı yatılı öğrencilerin ders saatleri dışında pansiyonlarda eğitim ve gözetimi ile yönetmelikte belirtilecek diğer idari hususları yürütmekle görevli kişileri; İfade eder. İKİNCİ BÖLÜM Esaslar Pansiyonların açılması, ücretlerinin tespiti ve yararlanacaklar Madde 3 – Milli Eğitim Bakanlığı, parasız ve paralı yatılı okutulacak öğrenciler için pansiyonlar açabilir. Pansiyonların açılmasında ve pansiyon ücretlerinin tespitinde, bulundukları bölgenin gelişmişliği, ulaşım ve benzeri imkanları dikkate alınır. Pansiyon ücretleri her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilir. Pansiyonlarda, parasız ve paralı yatılı öğrenciler ile bu Kanun kapsamına giren görevliler ve Milli Eğitim Bakanlığınca izin verilenler dışında, hiç kimse barındırılamaz. Pansiyonların yönetimi Madde 4 – Pansiyonun bağlı bulunduğu okul müdürü, pansiyonun yönetim, eğitim ve hizmetlerini yürütmekten sorumludur. Bu hizmetleri yürütmek üzere bir müdür yardımcısını görevlendirir. Belleticilerin görevlendirilmesi Madde 5 – Pansiyonlardan öğrencilerin ders saatleri dışında eğitim ve gözetim faaliyetleri ile pansiyonların idari işlerini yürütmek üzere belleticiler görevlendirilir. Görevlendirme, ilköğretim ve ortaöğretim kurumları öğretmenleri arasından Valilik Onayı ile yapılır. İKİNCİ KISIM Mali Hükümler Pansiyonların bütçeleri Madde 6 – Pansiyonların bütçeleri, Mali yıl itibariyle düzenlenir ve Milli Eğitim, Bakanlığınca onaylanır. Alım – Satım işlemleri Madde 7 – Pansiyonların her türlü alım – satım, onarım işlemleri 2490 sayılı Artırma ve Eksiltme ve İhale Kanunu hükümlerine göre yürütülür. [2] Ücretsiz yemek yiyecekler Madde 8 – Okul müdürü, pansiyonlarda görevli müdür yardımcısı, belleticiler, memurlar ve hizmetliler ile nöbetçi oldukları günlerde öğretmenler pansiyon tabelasına dahil edilerek yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde ücretsiz yemek yerler. Ücretli yemek yiyecekler Madde 9 – Pansiyonların bağlı bulundukları okulların öğretmenleri, memurları ve hizmetlileri ile gündüzlü öğrencileri, her gün için tabela gereğince kişi başına düşen günlük ücretin %55‘ini ödemek şartıyla pansiyon tabelasına dahil olarak öğle yemeği yiyebilirler. Paralı ve parasız yatılı öğrenci ücretleri Madde 10 – Paralı yatılı öğrencilerden her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilen ücret alınır. Parasız yatılı öğrencilerin pansiyon ücretleri ise aynı miktar üzerinden Devletçe karşılanır. Öğrenci ücretlerinin ödenmesi Madde 11 – Paralı yatılı öğrencilerden ücretler ilk taksit öğrencinin pansiyona kayıt olduğu gün olmak üzere dört taksitte alınır. Taksidini yönetmelikte belirtilen zamanda ödemeyen öğrencilerin paralı yatılı öğrencilikle ilişiği kesilir. Öğretim yılı devamınca paralı yatılı öğrenci alınabilir. Herhangi bir taksit devresinde pansiyona kabul olunan öğrenci, taksidinin tamamını ödemek zorundadır. Bir taksit devresi içinde pansiyonla ilişiğini kesen öğrenciye bu devreye ait taksit geri verilmez. Ancak, bir pansiyondan diğer bir pansiyona nakleden öğrencinin önceki okulunca alınan taksit miktarı naklolunduğu okul pansiyonu taksidine sayılır. Naklettiği okulun pansiyon ücreti evvelki pansiyon ücretinden fazla ise bu takside ait fark alınır, eksik ise fark geri verilmez. Ücret ve yemek paralarının saymanlığa yatırılması Madde 12 – Paralı yatılı öğrencilerin ücretleri ile diğer personel ve gündüzlü öğrencilerin yemek paraları, makbuz karşılığı, sayman mutemetlerince alınarak en geç 48 saat içinde saymanlığa yatırılır. Resmi tatil günleri bu süreye dahil değildir. Pansiyon gelirlerinin kullanımı Madde 13 – Saymanlıklar, veznelerine yatırılan pansiyon ve yemek ücretlerinin % 88’ini pansiyon giderlerine harcamak, % 12’sini de Maliye Bakanlığınca belirlenen saymanlığa göndermek üzere hesaplarına alırlar. Maliye Bakanlığının belirleyeceği saymanlıkta toplanan % 12’ler, Milli Eğitim Bakanlığının uygun göreceği pansiyonların giderlerini karşılamak üzere gönderilir. Gönderilen bu paralar yukarıdaki ayırım yapılmaksızın hesaba alınır. Harcanmayan paraların devri Madde 14 – Saymanlıklar, her mali yıl, o yıl içinde tahsil ettikleri pansiyon paralarının miktarını, bu paralardan yapılan harcamaları ve geri kalan miktarı gösteren bir hesap özeti düzenleyerek Milli Eğitim Bakanlığına gönderirler. Pansiyonlarda, yılı içinde harcanmayan paralar ertesi mali yıla devrolunur. Ücret indiriminden yararlanacaklar Madde 15 – Birden Fazla kardeşlerin ikincisinin pansiyon ücretinden % 15, diğerlerinin ücretlerinden % 20 indirim yapılır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre beş ve daha düşük dereceden aylık alan Devlet Memurları çocuklarından her birine ayrıca % 10 indirim yapılır. Bu indirim Farkları Devlet tarafından ödenir. Pansiyonlarda indirime tabi çocuğu bulunan bu memurlardan vefat edenlerle emekli olanların çocukları bulundukları ilköğretim veya ortaöğretimi tamamlayıncaya kadar indirimden faydalanırlar. Sınıfta kalan çocuklara aynı sınıf için yukarıda belirtilen indirimler yapılmaz. Mahrumiyet bölgesindeki memurların çocuklarına 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen indirim ve diğer esaslar uygulanır. Bu indirimden yararlanan Devlet Memurlarının çocukları yukarıda belirtilen indirimlerden yararlanamazlar. ÜÇÜNCÜ KISIM Çeşitli Hükümler Yönetmelik [3] Madde 16 – Pansiyonların yönetimi, belleticilerin nitelikleri ve görevleri, pansiyonlarda ücretli ve ücretsiz yemek yeme ve ödeme esasları, paralı yatılı öğrenci taksitleri ve bu Kanunun uygulanması ile ilgili diğer hususlar, Cumhurbaşkanınca çıkarılan bir yönetmelikle düzenlenir. Yürürlükten kaldırılan kanunlar Madde 17 – 1838 sayılı "Maarif Vekaleti Tarafından idare Edilecek Mektep Pansiyonları Kanunu", 2005 sayılı "Maarif Vekaleti Tarafından İdare Edilecek Mektep Pansiyonları Hakkındaki 1838 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerinin Tadiline ve Bu Kanuna Bazı Hükümler İlavasinde Dair Kanun", 2471 sayılı "2005 Numaralı Kanuna Müzeyyel Kanun", 5025 sayılı "Milli Eğitim Bakanlığı Tarafından İdare Edilecek Okul Pansiyonları Hakkındaki Kanuna Ek 2005 sayılı Kanunun 8 inci Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – (2698 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup 1/2/1989 tarih ve 3520 sayılı Kanun ile madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanunun yürürlük tarihinden evvel Maliye Bakanlığınca tespit edilen tertiplerde toplanan % 6, % 5 ve % 1’ler 13 üncü madde gereğince ayrılan % 12’lerle birleştirilir. Yürürlük Madde 18 – Bu Kanun 1/1/1983 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 19 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2698 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ KHK’nin Numarası 2698 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3520 Geçici Madde 1 10/2/1989 KHK/700 16 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] 9/11/1983 tarihli ve 2947 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince kanun metnindeki “temel eğitim” deyimi “ilköğretim” olarak değiştirilmiştir. [2] Bu fıkrada yer alan 2490 sayılı Kanun ile ilgili olarak 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Kanunun hükümlerine bakınız. [3] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 70 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “Bakanlar Kurulunca 1/1/1983 tarihinde yürürlüğe konulacak” ibaresi “Cumhurbaşkanınca çıkarılan” şeklinde değiştirilmiştir.
2,709
3
1
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709
18/10/1982
9/11/1982
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3 BAŞLANGIÇ [5] Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6] Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. BİRİNCİ KISIM GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) [7] tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. [8] X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) [9] kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. İKİNCİ KISIM TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) [11] dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. (…) [12] meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) [13] veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) [14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. B. Konut dokunulmazlığı Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. C. Haberleşme hürriyeti Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15] (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. ( Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler A. Basın hürriyeti Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır. B. Süreli ve süresiz yayın hakkı Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. C. Basın araçlarının korunması Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakkı Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakk ı Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakkı Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. [16] Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. B. Kanuni hakim güvencesi Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara ilişkin esasla r Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. XIV. İspat hakkı Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler I. Ailenin korunması ve çocuk hakları [17] Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18] Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. ) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. III. Kamu yararı A. Kıyılardan yararlanma Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. B. Toprak mülkiyeti Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir. C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. D. Kamulaştırma Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. E. Devletleştirme ve Özelleştirme [19] Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. V. Çalışma ile ilgili hükümler A. Çalışma hakkı ve ödevi Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. C. Sendika kurma hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. D. Sendikal faaliyet Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.) VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20] Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. B. Grev hakkı ve lokavt Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. VII. Ücrette adalet sağlanması Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. VIII. Sağlık, çevre ve konut A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. B. Konut hakkı Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. IX. Gençlik ve spor A. Gençliğin korunması Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21] Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. X. Sosyal güvenlik hakları A. Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler: Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir. XII. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22] Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Siyasi Haklar ve Ödevler I. Türk vatandaşlığı Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23] (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. III. Siyasi partilerle ilgili hükümler A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24] Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.) Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı A. Hizmete girme Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez. V. Vatan hizmeti Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. VI. Vergi ödevi Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir. [25] VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26] Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. [27] Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. [28] (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI BİRİNCİ BÖLÜM Yasama I. Türkiye Büyük Millet Meclisi A. Kuruluşu: Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. [29] B. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30] En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. [31] [32] Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33] Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır. D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34] Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35] Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36] F. Üyelikle ilgili hükümler 1. Milletin temsili Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. 2. Andiçme Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". 3. Üyelikle bağdaşmayan işler Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi [37] Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. ( Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.) 6. İptal istemi Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. 7. Ödenek ve yolluklar Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder. [38] Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39] Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir. II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri A. Genel olarak Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) [40] milletvekilleri yetkilidir. Kanun (…) [41] tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir. C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. ( Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42] Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43] Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır. D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler A. Toplanma ve tatil Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) [44] Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. B. Başkanlık Divanı Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır. [45] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar. C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür. İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir. D. Toplantı ve karar yeter sayısı Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz. (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları (…) [46] Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. B. Gensoru Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Meclis soruşturması Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) İKİNCİ BÖLÜM Yürütme 1. Cumhurbaşkanı A. Adaylık ve seçimi [47] Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. B. Seçimi Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Andiçmesi Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." D. Görev ve yetkileri Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48] Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.) Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır. F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49] Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.) Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Devlet Denetleme Kurulu Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50] (…) [51] yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52] Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53] II. Bakanlar Kurulu A. Kuruluş Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Göreve başlama ve güvenoyu Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Görev sırasında güvenoyu Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Görev ve siyasi sorumluluk Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) G. Tüzükler Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54] Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır. İ. Milli Savunma 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. [55] Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56] (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) 2. Milli Güvenlik Kurulu Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. [57] Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58] [59] Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60] Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61] Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62] III. Olağanüstü hal yönetimi [63] (…) [64] (…) [65] Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.) Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur. Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar. 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) IV. İdare A. İdarenin esasları 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66] 2. Yönetmelikler Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67] Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. B. Yargı yolu Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) [68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, (…) [69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. C. İdarenin kuruluşu 1. Merkezi idare Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. 2. Mahalli idareler Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70] D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler 1. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez. Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır. Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır. Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71] Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir. Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir. 2. Yükseköğretim üst kuruluşları Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. [72] Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir. F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları [73] Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir. Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır. G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur. [74] Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. İ. Diyanet İşleri Başkanlığı Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. J. Kanunsuz emir Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75] Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz . Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı I. Genel hükümler A. Mahkemelerin bağımsızlığı Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hakimlik ve savcılık teminatı Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır. C. Hakimlik ve savcılık mesleği Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür. Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. E. Mahkemelerin kuruluşu Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.) G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76] Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.) Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. H. Askeri yargı Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) II. Yüksek mahkemeler A. Anayasa Mahkemesi 1. Kuruluşu Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77] Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) [78] genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay (…) [79] ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) [80] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…) [81] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82] Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. 3. Görev ve yetkileri [83] Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar . Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) [84] ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) [85] Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) [86] Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87] [88] (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…) [89] da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir. 4. Çalışma ve yargılama usulü Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90] Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler. 5. İptal davası Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91] 6. Dava açma süresi Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92] 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93] Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. 8. Anayasa Mahkemesinin kararları Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94] Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95] İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) [96] teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. B. Yargıtay Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [97] Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. C. Danıştay Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) [98] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, (…) [99] idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [100] Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. D. Askeri Yargıtay Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Uyuşmazlık Mahkemesi Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101] Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar. Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. III. Hakimler ve Savcılar (…) [102] Kurulu Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.) Hâkimler ve Savcılar (…) [103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) [104] üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…) [105] Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [106] Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. IV. Sayıştay Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107] Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER BİRİNCİ BÖLÜM Mali Hükümler I. Bütçe A. Bütçe ve kesinhesap [108] Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.) Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır. B. Bütçenin görüşülmesi Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Kesinhesap Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Ekonomik Hükümler I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109] Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110] II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111] III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. IV. Ormanlar ve orman köylüsü A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. B. Orman köylüsünün korunması Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.) VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması A. Tüketicilerin korunması Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. B. Esnaf ve sanatkarların korunması Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. BEŞİNCİ KISIM ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER I. İnkılap kanunlarının korunması Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun; 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. ALTINCI KISIM GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır. Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür. İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek; b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde: Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek; c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak. Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte: a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun, c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun, Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer. Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112] Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler. Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder. Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir. Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır. Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam ederler. 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır. Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır. Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar. Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir. Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.) Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) [113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) [114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) [115] dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) [116] ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) [117] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) [118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) [119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır. e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır. Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar. Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer. İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir. İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır. b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer. c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır. Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.) Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir. D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder. E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak; a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler. b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir. F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur. G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz. YEDİNCİ KISIM SON HÜKÜMLER I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma: Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) [120] Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. II. Başlangıç ve kenar başlıklar Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz. III. Anayasanın yürürlüğe girmesi Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer. a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri, III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler, Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır. b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun; Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun; Yayımlanması ile yürürlüğe girer. c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler; Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir. d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer. e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır. f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır. 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121] 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür . Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, 1 inci maddesi, 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte, 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte, 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte, 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte, 11 inci maddesi, 12 nci maddesi, Ayrı ayrı oylanır. Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır. 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır. 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. . Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür. MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın; a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3361 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 3913 133 10/7/1993 4121 BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm 26/7/1995 75 İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren 4388 143 18/6/1999 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999 4709 BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen Hükümler 17/10/2001 4720 86 1/12/2001 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm 22/5/2004 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005 5428 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm 9/11/2005 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007 5678 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı 10, 42 22/10/2008 5982 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 1/8/2010 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011 6718 Geçici Madde 20 8/6/2016 6771 9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri 27/4/2017 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte (30/4/2018) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır. [2] 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [3] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [4] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [6] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [15] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir. [16] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir. [17] Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe dayanır.” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [20] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [23] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [26] Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [27] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya "Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir. [28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. [29] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 7/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir. [36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir. [37] Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir. [39] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir. [40] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [41] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir. [43] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir. [44] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir. [46] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [48] Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [49] Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir. [51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [54] Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [55] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir. [57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir. [62] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “ 1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [66] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [70] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir. [75] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [80] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir. [81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir. [82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [83] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir. [84] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [85] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [86] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir. [88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir. [89] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [90] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [97] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [98] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [100] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [102] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [110] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [114] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [115] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir. [116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir. [117] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [118] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [120] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [121] Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.
2,709
4
1
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709
18/10/1982
9/11/1982
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3 BAŞLANGIÇ [5] Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6] Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. BİRİNCİ KISIM GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) [7] tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. [8] X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) [9] kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. İKİNCİ KISIM TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) [11] dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. (…) [12] meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) [13] veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) [14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. B. Konut dokunulmazlığı Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. C. Haberleşme hürriyeti Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15] (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. ( Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler A. Basın hürriyeti Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır. B. Süreli ve süresiz yayın hakkı Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. C. Basın araçlarının korunması Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakkı Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakk ı Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakkı Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. [16] Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. B. Kanuni hakim güvencesi Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara ilişkin esasla r Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. XIV. İspat hakkı Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler I. Ailenin korunması ve çocuk hakları [17] Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18] Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. ) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. III. Kamu yararı A. Kıyılardan yararlanma Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. B. Toprak mülkiyeti Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir. C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. D. Kamulaştırma Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. E. Devletleştirme ve Özelleştirme [19] Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. V. Çalışma ile ilgili hükümler A. Çalışma hakkı ve ödevi Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. C. Sendika kurma hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. D. Sendikal faaliyet Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.) VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20] Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. B. Grev hakkı ve lokavt Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. VII. Ücrette adalet sağlanması Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. VIII. Sağlık, çevre ve konut A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. B. Konut hakkı Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. IX. Gençlik ve spor A. Gençliğin korunması Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21] Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. X. Sosyal güvenlik hakları A. Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler: Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir. XII. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22] Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Siyasi Haklar ve Ödevler I. Türk vatandaşlığı Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23] (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. III. Siyasi partilerle ilgili hükümler A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24] Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.) Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı A. Hizmete girme Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez. V. Vatan hizmeti Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. VI. Vergi ödevi Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir. [25] VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26] Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. [27] Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. [28] (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI BİRİNCİ BÖLÜM Yasama I. Türkiye Büyük Millet Meclisi A. Kuruluşu: Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. [29] B. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30] En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. [31] [32] Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33] Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır. D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34] Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35] Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36] F. Üyelikle ilgili hükümler 1. Milletin temsili Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. 2. Andiçme Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". 3. Üyelikle bağdaşmayan işler Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi [37] Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. ( Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.) 6. İptal istemi Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. 7. Ödenek ve yolluklar Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder. [38] Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39] Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir. II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri A. Genel olarak Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) [40] milletvekilleri yetkilidir. Kanun (…) [41] tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir. C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. ( Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42] Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43] Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır. D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler A. Toplanma ve tatil Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) [44] Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. B. Başkanlık Divanı Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır. [45] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar. C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür. İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir. D. Toplantı ve karar yeter sayısı Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz. (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları (…) [46] Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. B. Gensoru Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Meclis soruşturması Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) İKİNCİ BÖLÜM Yürütme 1. Cumhurbaşkanı A. Adaylık ve seçimi [47] Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. B. Seçimi Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Andiçmesi Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." D. Görev ve yetkileri Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48] Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.) Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır. F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49] Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.) Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Devlet Denetleme Kurulu Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50] (…) [51] yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52] Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53] II. Bakanlar Kurulu A. Kuruluş Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Göreve başlama ve güvenoyu Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Görev sırasında güvenoyu Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Görev ve siyasi sorumluluk Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) G. Tüzükler Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54] Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır. İ. Milli Savunma 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. [55] Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56] (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) 2. Milli Güvenlik Kurulu Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. [57] Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58] [59] Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60] Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61] Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62] III. Olağanüstü hal yönetimi [63] (…) [64] (…) [65] Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.) Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur. Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar. 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) IV. İdare A. İdarenin esasları 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66] 2. Yönetmelikler Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67] Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. B. Yargı yolu Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) [68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, (…) [69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. C. İdarenin kuruluşu 1. Merkezi idare Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. 2. Mahalli idareler Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70] D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler 1. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez. Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır. Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır. Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71] Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir. Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir. 2. Yükseköğretim üst kuruluşları Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. [72] Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir. F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları [73] Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir. Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır. G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur. [74] Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. İ. Diyanet İşleri Başkanlığı Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. J. Kanunsuz emir Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75] Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz . Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı I. Genel hükümler A. Mahkemelerin bağımsızlığı Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hakimlik ve savcılık teminatı Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır. C. Hakimlik ve savcılık mesleği Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür. Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. E. Mahkemelerin kuruluşu Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.) G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76] Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.) Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. H. Askeri yargı Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) II. Yüksek mahkemeler A. Anayasa Mahkemesi 1. Kuruluşu Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77] Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) [78] genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay (…) [79] ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) [80] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…) [81] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82] Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. 3. Görev ve yetkileri [83] Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar . Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) [84] ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) [85] Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) [86] Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87] [88] (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…) [89] da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir. 4. Çalışma ve yargılama usulü Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90] Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler. 5. İptal davası Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91] 6. Dava açma süresi Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92] 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93] Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. 8. Anayasa Mahkemesinin kararları Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94] Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95] İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) [96] teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. B. Yargıtay Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [97] Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. C. Danıştay Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) [98] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, (…) [99] idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [100] Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. D. Askeri Yargıtay Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Uyuşmazlık Mahkemesi Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101] Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar. Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. III. Hakimler ve Savcılar (…) [102] Kurulu Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.) Hâkimler ve Savcılar (…) [103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) [104] üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…) [105] Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [106] Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. IV. Sayıştay Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107] Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER BİRİNCİ BÖLÜM Mali Hükümler I. Bütçe A. Bütçe ve kesinhesap [108] Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.) Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır. B. Bütçenin görüşülmesi Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Kesinhesap Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Ekonomik Hükümler I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109] Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110] II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111] III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. IV. Ormanlar ve orman köylüsü A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. B. Orman köylüsünün korunması Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.) VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması A. Tüketicilerin korunması Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. B. Esnaf ve sanatkarların korunması Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. BEŞİNCİ KISIM ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER I. İnkılap kanunlarının korunması Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun; 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. ALTINCI KISIM GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır. Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür. İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek; b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde: Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek; c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak. Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte: a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun, c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun, Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer. Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112] Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler. Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder. Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir. Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır. Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam ederler. 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır. Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır. Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar. Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir. Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.) Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) [113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) [114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) [115] dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) [116] ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) [117] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) [118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) [119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır. e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır. Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar. Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer. İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir. İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır. b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer. c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır. Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.) Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir. D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder. E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak; a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler. b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir. F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur. G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz. YEDİNCİ KISIM SON HÜKÜMLER I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma: Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) [120] Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. II. Başlangıç ve kenar başlıklar Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz. III. Anayasanın yürürlüğe girmesi Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer. a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri, III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler, Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır. b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun; Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun; Yayımlanması ile yürürlüğe girer. c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler; Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir. d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer. e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır. f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır. 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121] 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür . Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, 1 inci maddesi, 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte, 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte, 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte, 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte, 11 inci maddesi, 12 nci maddesi, Ayrı ayrı oylanır. Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır. 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır. 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. . Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür. MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın; a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3361 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 3913 133 10/7/1993 4121 BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm 26/7/1995 75 İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren 4388 143 18/6/1999 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999 4709 BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen Hükümler 17/10/2001 4720 86 1/12/2001 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm 22/5/2004 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005 5428 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm 9/11/2005 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007 5678 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı 10, 42 22/10/2008 5982 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 1/8/2010 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011 6718 Geçici Madde 20 8/6/2016 6771 9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri 27/4/2017 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte (30/4/2018) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır. [2] 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [3] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [4] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [6] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [15] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir. [16] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir. [17] Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe dayanır.” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [20] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [23] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [26] Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [27] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya "Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir. [28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. [29] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 7/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir. [36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir. [37] Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir. [39] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir. [40] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [41] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir. [43] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir. [44] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir. [46] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [48] Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [49] Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir. [51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [54] Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [55] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir. [57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir. [62] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “ 1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [66] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [70] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir. [75] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [80] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir. [81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir. [82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [83] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir. [84] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [85] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [86] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir. [88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir. [89] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [90] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [97] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [98] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [100] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [102] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [110] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [114] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [115] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir. [116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir. [117] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [118] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [120] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [121] Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.
2,709
5
1
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709
18/10/1982
9/11/1982
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2] [3] [4] Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3 BAŞLANGIÇ [5] Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6] Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. BİRİNCİ KISIM GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) [7] tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. [8] X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) [9] kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. İKİNCİ KISIM TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) [10] veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) [11] dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İKİNCİ BÖLÜM Kişinin Hakları ve Ödevleri I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. (…) [12] meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) [13] veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır. II. Zorla çalıştırma yasağı Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. III. Kişi hürriyeti ve güvenliği Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen: Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir. Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) [14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir. IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması A. Özel hayatın gizliliği Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. B. Konut dokunulmazlığı Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. C. Haberleşme hürriyeti Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. VI. Din ve vicdan hürriyeti Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15] (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. ( Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. IX. Bilim ve sanat hürriyeti Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir. X. Basın ve yayımla ilgili hükümler A. Basın hürriyeti Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.) Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır. B. Süreli ve süresiz yayın hakkı Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz. Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur. Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır. C. Basın araçlarının korunması Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.) Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz. D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz. E. Düzeltme ve cevap hakkı Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. XI. Toplantı hak ve hürriyetleri A. Dernek kurma hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakk ı Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. XII. Mülkiyet hakkı Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler A. Hak arama hürriyeti Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. [16] Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. B. Kanuni hakim güvencesi Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. C. Suç ve cezalara ilişkin esasla r Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. XIV. İspat hakkı Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler I. Ailenin korunması ve çocuk hakları [17] Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18] Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. ) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. III. Kamu yararı A. Kıyılardan yararlanma Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. B. Toprak mülkiyeti Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz. Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir. C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. D. Kamulaştırma Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. E. Devletleştirme ve Özelleştirme [19] Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. V. Çalışma ile ilgili hükümler A. Çalışma hakkı ve ödevi Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. C. Sendika kurma hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. D. Sendikal faaliyet Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.) VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20] Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. ( Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. B. Grev hakkı ve lokavt Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.) Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. VII. Ücrette adalet sağlanması Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. VIII. Sağlık, çevre ve konut A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. B. Konut hakkı Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. IX. Gençlik ve spor A. Gençliğin korunması Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21] Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. X. Sosyal güvenlik hakları A. Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler: Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur. C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır. XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır. Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir. XII. Sanatın ve sanatçının korunması Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22] Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Siyasi Haklar ve Ödevler I. Türk vatandaşlığı Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23] (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. III. Siyasi partilerle ilgili hükümler A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24] Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.) Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir. Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı A. Hizmete girme Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez. V. Vatan hizmeti Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. VI. Vergi ödevi Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir. [25] VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26] Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. [27] Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. [28] (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI BİRİNCİ BÖLÜM Yasama I. Türkiye Büyük Millet Meclisi A. Kuruluşu: Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. [29] B. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30] En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler. [31] [32] Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33] Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır. D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34] Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir. Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz. (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35] Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36] F. Üyelikle ilgili hükümler 1. Milletin temsili Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. 2. Andiçme Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". 3. Üyelikle bağdaşmayan işler Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi [37] Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. ( Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.) 6. İptal istemi Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar. 7. Ödenek ve yolluklar Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder. [38] Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39] Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir. II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri A. Genel olarak Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) [40] milletvekilleri yetkilidir. Kanun (…) [41] tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir. C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar. Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. ( Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42] Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43] Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır. D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler A. Toplanma ve tatil Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) [44] Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. B. Başkanlık Divanı Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur. Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır. [45] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar. C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür. İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir. D. Toplantı ve karar yeter sayısı Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz. (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları (…) [46] Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir. B. Gensoru Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Meclis soruşturması Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) İKİNCİ BÖLÜM Yürütme 1. Cumhurbaşkanı A. Adaylık ve seçimi [47] Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. B. Seçimi Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Andiçmesi Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim." D. Görev ve yetkileri Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48] Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.) Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır. F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49] Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.) Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Devlet Denetleme Kurulu Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50] (…) [51] yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52] Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53] II. Bakanlar Kurulu A. Kuruluş Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Göreve başlama ve güvenoyu Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Görev sırasında güvenoyu Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Görev ve siyasi sorumluluk Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) G. Tüzükler Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54] Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır. İ. Milli Savunma 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. [55] Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56] (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.) 2. Milli Güvenlik Kurulu Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. [57] Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58] [59] Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60] Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61] Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62] III. Olağanüstü hal yönetimi [63] (…) [64] (…) [65] Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.) Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur. Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar. 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) IV. İdare A. İdarenin esasları 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66] 2. Yönetmelikler Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67] Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir. B. Yargı yolu Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) [68] Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar. (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, (…) [69] seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. C. İdarenin kuruluşu 1. Merkezi idare Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. 2. Mahalli idareler Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70] D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler 1. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları 1. Yükseköğretim kurumları Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir. Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez. Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır. Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır. Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71] Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir. Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir. 2. Yükseköğretim üst kuruluşları Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur. (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. [72] Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir. 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir. F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları [73] Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.) Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir. (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir. Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır. G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur. [74] Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. İ. Diyanet İşleri Başkanlığı Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. J. Kanunsuz emir Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75] Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz . Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yargı I. Genel hükümler A. Mahkemelerin bağımsızlığı Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hakimlik ve savcılık teminatı Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır. C. Hakimlik ve savcılık mesleği Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür. Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar. Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir. E. Mahkemelerin kuruluşu Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir. F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.) G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76] Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.) Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. H. Askeri yargı Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) II. Yüksek mahkemeler A. Anayasa Mahkemesi 1. Kuruluşu Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77] Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) [78] genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. Yargıtay, Danıştay (…) [79] ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) [80] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…) [81] en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar. 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82] Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. 3. Görev ve yetkileri [83] Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar . Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) [84] ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) [85] Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) [86] Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87] [88] (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…) [89] da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir. 4. Çalışma ve yargılama usulü Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.) Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90] Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler. 5. İptal davası Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91] 6. Dava açma süresi Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92] 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93] Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz. 8. Anayasa Mahkemesinin kararları Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94] Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95] İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) [96] teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. B. Yargıtay Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [97] Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. C. Danıştay Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) [98] kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, (…) [99] idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) [100] Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. D. Askeri Yargıtay Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) F. Uyuşmazlık Mahkemesi Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101] Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar. Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. III. Hakimler ve Savcılar (…) [102] Kurulu Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.) Hâkimler ve Savcılar (…) [103] Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) [104] üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…) [105] Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [106] Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. IV. Sayıştay Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107] Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır. (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.) DÖRDÜNCÜ KISIM MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER BİRİNCİ BÖLÜM Mali Hükümler I. Bütçe A. Bütçe ve kesinhesap [108] Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.) Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır. B. Bütçenin görüşülmesi Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) D. Kesinhesap Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.) E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları kanunla düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Ekonomik Hükümler I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109] Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110] II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111] III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir. IV. Ormanlar ve orman köylüsü A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. B. Orman köylüsünün korunması Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır. (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.) VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması A. Tüketicilerin korunması Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. B. Esnaf ve sanatkarların korunması Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. BEŞİNCİ KISIM ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER I. İnkılap kanunlarının korunması Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun; 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. ALTINCI KISIM GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır. Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür. İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek; b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde: Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek; c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak. Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte: a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun, b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun, c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun, Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer. Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112] Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler. Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam eder. Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar çıkartılır. Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir. Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır. Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur. Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır. Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam ederler. 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır. Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yapılır. Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar. Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir. Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.) Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar. Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz. Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…) [113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) [114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur. Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…) [115] dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) [116] ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…) [117] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…) [118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) [119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır. e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır. Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar. Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer. İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir. İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır. b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer. c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır. Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.) Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir. Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.) A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir. D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder. E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak; a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler. b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir. F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur. G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz. YEDİNCİ KISIM SON HÜKÜMLER I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma: Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) [120] Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar. Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır. II. Başlangıç ve kenar başlıklar Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz. III. Anayasanın yürürlüğe girmesi Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer. a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri, III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler, Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır. b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun; Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun; Yayımlanması ile yürürlüğe girer. c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler; Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir. d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer. e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır. f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır. 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121] 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür . Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, 1 inci maddesi, 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte, 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte, 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte, 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte, 11 inci maddesi, 12 nci maddesi, Ayrı ayrı oylanır. Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır. 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür. Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır. 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. . Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır. 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür. MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın; a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte, b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte, c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3361 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 3913 133 10/7/1993 4121 BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen Hüküm 26/7/1995 75 İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren 4388 143 18/6/1999 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999 4709 BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15, İşlenemeyen Hükümler 17/10/2001 4720 86 1/12/2001 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm 22/5/2004 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005 5428 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm 9/11/2005 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007 5678 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008 Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı 10, 42 22/10/2008 5982 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19, İşlenemeyen Hüküm Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 1/8/2010 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011 6718 Geçici Madde 20 8/6/2016 6771 9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri 27/4/2017 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte (30/4/2018) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte (9/7/2018) [1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır. [2] 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [3] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [4] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir. [6] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [8] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir. [9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır. [13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [14] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [15] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir. [16] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir. [17] Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe dayanır.” ibaresi eklenmiştir. [19] Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [20] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [21] Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [23] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir. [24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [25] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [26] Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [27] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya "Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir. [28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir. [29] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir. [30] 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [31] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir. [32] 7/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir. [33] Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [35] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir. [36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir. [37] Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [38] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir. [39] 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir. [40] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [41] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir. [43] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir. [44] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir. [46] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [48] Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [49] Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir. [51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir. [53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [54] Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [55] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir. [57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir. [58] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir. [59] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir. [60] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir. [61] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir. [62] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu madde nin “ 1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır. [66] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. [67] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [68] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [70] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir. [71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir. [73] Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir. [75] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [76] Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir. [78] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [80] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir. [81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir. [82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [83] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir. [84] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir. [85] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [86] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir. [88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir. [89] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [90] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir. [91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir. [92] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [93] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir. [95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir. [96] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [97] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [98] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [100] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir. [102] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir. [107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir. [108] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [110] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. [112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [114] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [115] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir. [116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir. [117] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [118] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir. [120] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. [121] Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.
2,705
5
1
1312 SAYILI TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ, İKİ MADDESİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI, BAZI MADDE, BENT VE FIKRA EKLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2705
9/9/1982
11/9/1982
1312 SAYILI TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ, İKİ MADDESİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI, BAZI MADDE, BENT VE FIKRA EKLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2705 Kabul Tarihi : 9/9/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 11/9/1982 Sayı : 17808 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Madde 1- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Madde 2- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Madde 3- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Madde 4- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Madde 5- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) Madde 6- (1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) GEÇİCİ HÜKÜMLER Geçici Madde 1 – a) Bu kanunla 1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanununun 3 üncü maddesine eklenen (i) bendinde belirtilen kurum ve kuruluşlardan, il merkezlerinde bulunanların mal varlıklarından elektrik hizmetleri ile ilgili bölümleri, bu kurum ve kuruluşların elektrik hizmetlerine ilişkin hak ve borçları ile sadece bu hizmetlerde çalışan memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçileri, yeni bir atamaya lüzum kalmaksızın kadroları, hizmet akitleri, toplu iş sözleşmeleri, sorumlulukları ve özlük haklarıyla 1 Kasım 1982 tarihinde Türkiye Elektrik Kurumuna bağlanır ve devredilir. Bu kurum ve kuruluşlarda elektrik hizmetlerini destekleyici birimlerde çalışanlardan Türkiye Elektrik Kurumuna devrolunacaklar, taraflar arasında müştereken tespit edilerek yukarıdaki esaslara göre devredilir. Bu tarihe kadar ilgili kuruluşlarca, bağlanmaya ilişkin her türlü hazırlıklar tamamlanır. Elektrik hizmetlerinden sorumlu kurum ve kuruluşların bu hizmetlere ilişkin tesis ve işletme faaliyetleri 1 Kasım 1982 tarihine kadar devam eder. b) İl merkezleri dışındaki enterkonnekte sisteme bağlı olan belediye ve köylerle bunların birliklerinin ve elektrik hizmeti için kurulmuş diğer birliklerin malvarlıklarından elektrik hizmetleri ile ilgili bölümleri, bu hizmetlere ilişkin hak ve borçları ve bu hizmetlerde çalışan personel (a) bendindeki esaslara göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının belirleyeceği tarihlerde ve en geç iki yıl içerisinde Türkiye Elektrik Kurumuna devredilir. Devredecek kuruluşlar tesis ve işletme faaliyetlerine devir tarihine kadar devam eder. Geçici Madde 2 – Türkiye Elektrik Kurumuna devredilen mal varlıklarının devir bedelleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve ilgili belediye veya kuruluş ile Türkiye Elektrik Kurumundan seçilecek birer üyeden teşekkül eden kurullar tarafından tespit edilir. Devir kurulları, devredilen mal varlıklarının bedellerini tespit ederken defter kıymetlerinden ayrılması gereken amortismanları düşer. Amortisman süresi dolan veya defter kaydı bulunmayan mal varlıkları için, devreden taraf herhangi bir bedel ve hak talep edemez. Devir kurullarının teşkiline, çalışma usullerine, devredilecek malların bedel tespitinin ayrıntılarına ait esaslar ile devredilen malların envanterlerine ve devir işlemlerine ilişkin diğer hususlar Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Maliye bakanlıklarının bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde müştereken hazırlayacakları yönetmelikle düzenlenir. Devir kurullarının çalışmaları yönetmeliğin yayım tarihinden itibaren en geç üç yıl içerisinde sonuçlandırılır. Geçici Madde 3 – Devir ve bağlanma tarihine kadar; Türkiye Elektrik Kurumunun geçici madde 1’de sayılan kuruluşlara yaptığı elektrik enerjisi satışından doğan alacakları ile bu kuruluşlar tarafından devir bilanço değerleri üzerinden Türkiye Elektrik Kurumuna devrolunan mal varlıklarının karşılaştırılmasında meydana gelecek leh ve aleyhteki miktarları mahsup ve tasfiye etmeye Maliye Bakanı yetkilidir. Geçici Madde 4 – Geçici madde 1 ile Türkiye Elektrik Kurumuna devredilen varlıkların tespit edilen değeri bu kurumun sermayesine eklenir. Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 7- 1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanununun 27 ve 28 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük: Madde 8- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 9- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
2,779
5
1
BAZI KANUNLARDAKİ “DEVLET BAŞKANI” UNVANININ “CUMHURBAŞKANI” OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2779
11/1/1983
13/1/1983
BAZI KANUNLARDAKİ “DEVLET BAŞKANI” UNVANININ “CUMHURBAŞKANI” OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 2779 Kabul Tarihi : 11/1/1983 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 13/1/1983 Sayı : 17927 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 142 Madde 1 – 12 Eylül 1980 tarihinden sonra kabul edilen Kanunlarda geçen “Devlet Başkanı” unvanı “Cumhurbaşkanı” olarak değiştirilmiştir. Madde 2 – Bu Kanun 9 Kasım 1982 tarihinden geçerli olarak yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 3 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
2,780
5
1
UÇUŞ, DALIŞ VE ATLAYIŞ EĞİTİMİNE TABİ TUTULACAK ASKERİ ÖĞRENCİLER İLE ADAY ÖĞRENCİLER HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 2780
11/1/1983
13/1/1983
UÇUŞ, DALIŞ VE ATLAYIŞ EĞİTİMİNE TABİ TUTULACAK ASKERİ ÖĞRENCİLER İLE ADAY ÖĞRENCİLER HAKKINDA KANUN [1] Kanun Numarası : 2780 Kabul Tarihi : 11/1/1983 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 13/1/1983 Sayı : 17927 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 142 Madde 1 – Hava Harp Okuluna girmeye istekli aday öğrenciler sırasıyla, bilgi sınavı ile mülakata ve Hava Sağlık ve Fizyolojik Eğitim Kurulu tarafından da uçuş muayenesine tabi tutulurlar. Sınavlar kazanan ve uçuşa elverişli bulunan aday öğrencilere; deneme uçuşu, paraşütle atlama ve benzeri uçuş testleri uygulanır. Deneme uçuşu, paraşütle atlama ve benzeri uçuş faaliyetleri süresince sarfedilen uçuş teçhizatı, akaryakıt, yağ, malzeme ve diğer giderler ile aday öğrencilerin sınavlar için Hava Harp Okululuna geldikleri tarihten, deneme uçuşu ve paraşütle atlama eğitimlerinin tamamlanmasına kadar geçen süre içindeki beslenme ve yatırılmaları (…) [2] Devletçe sağlanır. Madde 2 – (Değişik:25/4/1985 – 3185/2 md.) [3] Hava Harp Okulu öğrencileri ile aday öğrencilerinin, deneme uçuşu, paraşütle atlama ve benzeri uçuş; diğer Harp Okulu öğrencilerinin ise uçuş, dalış ve paraşüt eğitimleri ile bu eğitim faaliyetlerinden dolayı engelli hâle gelmeleri veya şehit olmaları halinde 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanununda belirtilen engelli veya şehitlik tazminatı ödenir. (Ek fıkra: 19/6/2010-6000/22 md.) Türk Silahlı Kuvvetleri kurumlarında eğitim ve öğrenim gören onsekiz yaşını tamamlamış veya veli muvafakatnamesi bulunmak şartı ile onaltı yaşını tamamlamış askeri öğrencilerin tabi tutulabilecekleri deneme ve özendirme uçuş, atlayış ve dalış faaliyetlerinden dolayı engelli hale gelmeleri veya şehit olmaları halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. [4] Madde 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 4 – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. 2780 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun Numarası 2780 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3185 2 2/5/1985 5668 1 1/1/2008 6000 Kanunun Adı, 2 30/6/2010 6462 2 3/5/2013 [1] Bu Kanunun adı, “Hava Harp Okuluna Girmeye İstekli Aday Öğrenciler ile Uçuş ve Paraşüt Eğitimine Tabi Tutulacak Harp Okulu Öğrencileri Hakkinda Kanun” iken, 19/6/2010 tarihli ve 6000 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [2] 24/5/2007 tarihli ve 5668 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “, Hava Harp Okulu öğrencileri istihkakı üzerinden” ibaresi 1/1/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. [3] 19/6/2010 tarihli ve 6000 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "uçuş ve paraşüt eğitimleri" ibaresi "uçuş, dalış ve paraşüt eğitimleri" şeklinde değiştirilmiştir. [4] 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sakat kalmaları” ibaresi “engelli hâle gelmeleri” şeklinde değiştirilmiştir.
2,797
5
1
YARGITAY KANUNU Kanun Numarası : 2797
4/2/1983
8/2/1983
YARGITAY KANUNU Kanun Numarası : 2797 Kabul Tarihi : 4/2/1983 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 8/2/1983 Sayı : 17953 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 158 BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Yargıtay: Madde 1 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile bu Kanun ve diğer kanunların hükümlerine göre görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir. Kuruluş: Madde 2 – Yargıtay; Birinci Başkanlık, daireler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bürolar ve idari birimlerden oluşur. Karar organları: Madde 3 – Yargıtayın karar organları şunlardır: 1.Daireler, 2. Hukuk Genel Kurulu, 3. Ceza Genel Kurulu, 4. Büyük Genel Kurul, 5. Başkanlar Kurulları, 6. Birinci Başkanlık Kurulu, 7. Yüksek Disiplin Kurulu, 8. Yönetim Kurulu. Birinci Başkanlık: Madde 4 – Birinci Başkanlık; Birinci Başkan ve başkanvekilleriyle Genel Sekreterden oluşur. Daireler: Madde 5 – (Değişik: 2/12/2014-6572/21 md.) [1] Yargıtayda on iki hukuk, on iki ceza dairesi ve her dairede bir daire başkanı ile yeteri kadar üye bulunur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı: Madde 6 – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı; Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet Başsavcıvekili, Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarından oluşur. Hukuk ve Ceza Genel Kurulları: [2] Madde 7 – Hukuk Genel Kurulu, hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinden; Ceza Genel Kurulu, ceza dairelerinin başkan ve üyelerinden oluşur. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının içtihadı birleştirme toplantılarında; bu kurullara bağlı dairelerin her birinin mevcudu üç itibar edilerek toplamının en az üçte ikisi kadar üyenin, diğer toplantılarında, işi görüşme konusu olan daireden üçten fazla üyenin katılmaması koşuluyla bu kurullara bağlı her daireden en az bir üyenin bulunması zorunludur. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/16 md.) Genel kurul toplantısına katılan üye sayısının çift olması hâlinde, ilgili kurul başkanı tarafından belirlenecek daireden bir üye daha Kurula katılır. Toplantılarda daire başkanlarının en az yarısından fazlasının (…) 2 bulunması zorunludur. Ceza Genel Kurulunun içtihadı birleştirme toplantılarına ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili de katılır. İtiraz ettiği konularda görüşünü açıklamak, müzakere ve oya katılmamak koşuluyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Ceza Genel Kuruluna bizzat katılabilir. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarındaki Başkanlar yeter sayısı, başkanların izinli veya özürlü olması halinde aynı dairenin kıdemli üyesi ile doldurulur. Birinci Başkanın başkanlık etmediği veya bulunmadığı zamanlarda Hukuk Genel Kuruluna hukuk dairelerinden, Ceza Genel Kuruluna ise ceza dairelerinden seçilmiş olan başkanvekili başkanlık eder. Birinci Başkanla belli kurulda onun yerini tutacak olan Birinci Başkanvekilinin bulunmaması halinde, diğer birinci başkanvekili, onun da bulunmaması halinde o toplantıya katılmış olan daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık görevini yapar. İcra ve İflas Kanunundaki ceza hükümlerinin uygulanmasına ilişkin daire kararlarının Ceza Genel Kurulunda incelenmesi sırasında ilgili dairenin başkan ve en az bir üyesi de Ceza Genel Kuruluna katılır. (Mülga onuncu fıkra: 2/1/2017-KHK-680/2 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/1 md.) Yargıtay Büyük Genel Kurulu: Madde 8 – Yargıtay Büyük Genel Kurulu; Birinci Başkan, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeler ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinden oluşur. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, dairelerden her birinin mevcudu beş itibar edilerek toplamının en az üçte ikisi ile toplanır. Şu kadar ki, Ceza Genel Kuruluna katılması zorunlu üye sayısının üçte ikisi kadar ceza dairesi üyesi ile hukuk ve ceza daireleri başkanlarının en az yarısından fazlasının toplantıda hazır bulunması şarttır. Başkanlar yeter sayısı, diğer başkanlarla doldurulmak mümkün oldukça en kıdemli üye ile doldurulamaz. Başkanlar Kurulları: Madde 9 – Yargıtayda; 1. Birinci Başkan ile birinci başkanvekillerinden ve daire başkanlarından oluşan Başkanlar Kurulu. 2. Birinci Başkan ile hukuk dairelerinden seçilen Birinci Başkanvekili ve hukuk daireleri başkanlarından oluşan Hukuk Daireleri Başkanları Kurulu, 3. Birinci Başkan ile ceza dairelerinden seçilen Birinci Başkanvekili ve ceza daireleri başkanlarından oluşan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu, Bulunur. Birinci Başkanın bulunmadığı hallerde Başkanlar Kurulunun başkanlık görevi, birinci başkanvekillerinden kıdemlisi, bulunmaması halinde diğer başkanvekili, onun da bulunmaması halinde ise kurula katılan daire başkanlarından kıdemli olanı tarafından yerine getirilir. Hukuk ve Ceza daireleri Başkanlar Kurullarında Birinci Başkanın bulunmadığı hallerde; Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna hukuk dairelerinden seçilen Birinci Başkanvekili; Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna ceza dairelerinden seçilen Birinci Başkanvekili başkanlık yapar. İlgili birinci başkanvekilinin bulunmaması halinde diğer başkanvekili, onun da bulunmaması halinde en kıdemli daire başkanı başkanlık görevini yerine getirir. Başkanlar kendileriyle ilgili konuların görüşülmesinde, Başkanlar Kuruluna katılamazlar. Daire başkanlarının özürleri halinde, dairenin kıdemli üyesi, Başkanlar Kurulu ile Hukuk ve Ceza Başkanlar Kuruluna katılırlar. Birinci Başkanlık Kurulu: [3] [4] Madde 10 – Birinci Başkanlık Kurulu; Yargıtay Birinci Başkanının başkanlığında dördü daire başkanı, dördü Yargıtay üyesi olmak üzere sekiz asıl ve ikisi daire başkanı ve ikisi Yargıtay üyesi olmak üzere dört yedek üyeden oluşur. Yüksek Disiplin Kurulu: Madde 11 – Yüksek Disiplin Kurulu; Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekillerinden kıdemli olanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile altı hukuk ve üç ceza dairesi başkanları ve başkanlarının katılmadığı dairelerin beş üyesinden oluşur. Yüksek Disiplin Kurulunda ayrıca, Kurula asıl üye olarak katılmayan daire başkanları ile bunların dışındaki dairelerin birer üyesi yedek üye olarak bulunur. Yönetim Kurulu: Madde 12 – Yönetim Kurulu; Yargıtay Birinci Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Genel Sekreter ile Başkanlar Kurulu tarafından iki yıl için seçilen bir asıl ve bir yedek daire başkanı, üç asıl ve iki yedek Yargıtay üyesinden oluşur. İKİNCİ BÖLÜM Yargıtay Daire ve Kurullarının Görevleri Yargıtayın görevleri: Madde 13 – Yargıtayın görevleri şunlardır: 1. Adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci olarak inceleyip karara bağlamak, 2. Yargıtay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden doğan tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak, 3. Kanunlarla verilen diğer işleri görmek. Dairelerin görevleri: Madde 14 –(Değişik: 9/2/2011-6110/8 md.) (Ek cümle: 18/6/2014-6545/31 md.; Mülga birinci cümle: 2/12/2014-6572/22 md.) (…) Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, dairelerin (…) [5] aralarındaki işbölümü karar tasarısı aşağıdaki esaslar uyarınca, Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanır. Hazırlanan (…) 6 karar tasarısı, toplantı tarihinden yedi gün önce ilân edilmek kaydıyla Büyük Genel Kurulun onayına sunulur. Büyük Genel Kurul, (…) 6 karar tasarısını aynen onaylayabileceği gibi üye tam sayısının en az onda birinin teklifi üzerine değiştirerek de onaylayabilir. Bu iş için toplanan Yargıtay Büyük Genel Kuruluna Birinci Başkan, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeler ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili katılabilir. Toplantı yeter sayısı üye tam sayısının salt çoğunluğu, karar yeter sayısı ise katılanların salt çoğunluğudur. Oylarda eşitlik hâlinde Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. [6] Hukuk dairelerinde: a) (Değişik: 18/6/2014-6545/31 md.) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek, temyizin kapsamı esas alınır. b) Bir davadaki uyuşmazlık konusu, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin aslına değil de bu ilişkiden doğan diğer isteklerle ilgili ise temyiz incelemesi asıl hukukî ilişkiye ait hüküm ve kararları incelemekle görevli dairece yapılır. c) Bir davada birden fazla hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık söz konusu ise temyiz incelemesi uyuşmazlığı doğuran asıl hukukî ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen dairece yapılır. d) Bir davada uyuşmazlık konusu hukukî ilişki birden fazla dairenin görev alanına giren karma sözleşmeye yahut birden ziyade sözleşme türüne ayrı ayrı dayanıyorsa temyiz incelemesi bunlardan 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunundaki özel sözleşme türüne ilişkin davalara ait hüküm ve kararları incelemekle görevli dairece yapılır. e) Bir sözleşme ile ilgili alacak ve tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli daire, bu sözleşme türüne ilişkin tespit davalarının temyiz incelemesini de yapmakla görevlidir. f) Bir dava dosyasının incelenerek eksikliklerinin giderilmesinden sonra geri çevrilmesi için mahalline gönderilmesi veya duruşmasının olması o dosyanın görevli daireye gönderilmesine engel teşkil etmez. g) Özel kanunlardan doğan ve ayın davası açılması imkânı bulunmayan durumlarda açılan tazminat davaları ile 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 186 ncı maddesi hükmünden yararlanılmak suretiyle tazminata dönüştürülen davalara ilişkin olarak verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi ayın uyuşmazlığını inceleyecek dairece yapılır. h) İşbölümünde hukuk dairelerinden herhangi birinin görevinde olduğu belirlenmemiş davalara bakmak üzere bir daire görevlendirilir. Ceza dairelerinde: a) (Değişik: 18/6/2014-6545/31 md.) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir. c) Temyiz davasına bakmakla görevli olan daire, Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalar ile olağanüstü kanun yollarına ilişkin davalara bakmakla da görevlidir. d) Hüküm veren dairenin, Ceza Genel Kurulu kararına uymayarak kendi kararında direnmesi hâlinde Ceza Genel Kurulunca verilecek ikinci karar kesin olup, ilgili dairece uyulması zorunludur. e) İşbölümünde ceza dairelerinden herhangi birinin görevinde olduğu belirlenmemiş davalara bakmak üzere bir daire görevlendirilir. f) (Ek: 2/1/2017-KHK-680/3 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/2 md.) Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalarda, iş yoğunluğunun zorunlu kılması halinde Birinci Başkanlık Kurulu bir veya birden fazla daireyi sadece bu işlere bakmak amacıyla görevlendirebilir. Bu durumda, görevlendirilen dairenin bakmakta olduğu işler, bir sonraki takvim yılı beklenmeksizin Birinci Başkanlık Kurulu tarafından başka dairelere verilebilir. Dairelerden birinin yıl içinde gelen işleri normal çalışma ile karşılanamayacak oranda artmış ve daireler arasında iş bakımından bir dengesizlik meydana gelmiş ise takvim yılı başında birinci fıkrada belirlenen usule göre bir kısım işler başka daireye verilebilir. Bu madde uyarınca alınan kararlar Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı izleyen ay başından itibaren uygulanır. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri: Madde 15 – Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri şunlardır: 1. Yargıtay dairelerinin bozma kararlarına karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını inceleyerek karar vermek, 2. a) (Ek: 26/9/2004-5235/51 md.; Mülga: 20/11/2017-KHK-696/46 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/41 md.) [7] b) Hukuk daireleri arasında veya ceza daireleri arasında içtihat uyuşmazlıkları bulunursa, c) Yargıtay dairelerinden biri; yerleşmiş içtihadından dönmek isterse, benzer olaylarda birbirine uymayan kararlar vermiş bulunursa, Bunları içtihatların birleştirilmesi yoluyla kesin olarak karara bağlamak, 3. (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/3 md.) İlk derece mahkemesi olarak ilgili dairelerce verilen hükümlerin temyiz yoluyla incelemesini yapmak, 4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarına katılmak zorunda olan Başkan ve üyelerin belirlenmesine ilişkin esaslar, görüşmelerin gündemi, yönetimi, çalışma gün ve saatleri, oylama ve karar, ön sorun ve öncelikle karara bağlanacak hususlar, kararın çıkmış sayılması, kanun hükümleri çerçevesinde Yargıtay İç Yönetmeliği ile düzenlenir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun görevleri: Madde 16 – Yargıtay Büyük Genel Kurulunun görevleri şunlardır: 1. Birinci Başkanı, birinci başkanvekillerini, daire başkanlarını ve bu Kanunda gösterilen kurulların üyelerini seçmek, 2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili adaylarını belirlemek, 3. Özel kanunların Yargıtay üyelerinin katılmasını öngördüğü kurullara üye seçmek veya üye adayı belirlemek, 4. Yargıtay İç Yönetmeliğini yapmak ve gerektiğinde değiştirmek, 5. Hukuk Genel Kurulunun benzer olaylarda birbirine aykırı biçimde verdiği kararları ile Ceza Genel Kurulunun yine benzer olaylarda birbirine aykırı olarak verdiği kararları veya Hukuk Genel Kurulu ile Ceza Genel Kurulu; Hukuk Genel Kurulu ile bir hukuk dairesi; Hukuk Genel Kurulu ile bir ceza dairesi veya Ceza Genel Kurulu ile bir ceza dairesi; Ceza Genel Kurulu ile bir hukuk dairesi veya bir hukuk dairesi ile bir ceza dairesi arasındaki içtihat uyuşmazlıklarını gidermek ve içtihatları birleştirmek, 6. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Yargıtay Büyük Genel Kurulu görevlerinin yapılmasında, içinden seçtiği bir komisyona hazırlık çalışması yaptırabilir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz. Başkanlar Kurullarının görevleri: Madde 17 – Başkanlar kurullarının görevleri şunlardır: 1. Başkanlar Kurulunun Görevleri: a) Hukuk ve ceza daireleri arasında meydana gelen görev ve iş bölümü uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak, fiili veya hukuki imkansızlık sebebiyle bir dairenin görevine giren işe bakamaması halinde bir başka daireyi görevlendirmek, b) (Mülga: 9/2/2011 – 6110/14 md.) c) İçtihadı birleştirme görüşmelerine ve kararlarının alınmasına ilişkin olarak ilke kararları almak, d) Birinci Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu ile Yönetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak. Bu itirazların incelenmesinde karara katılan kurul üyesi daire başkanları Kurula katılamaz ve eksiklikler o dairenin kıdemli üyeleriyle tamamlanır. e) Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. 2. (Mülga: 1/4/2015-6644/1 md.) 3. Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun Görevi: Ceza daireleri arasında meydana gelen görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamaktır. Oylamanın şekli, ilgili kurullarca belirlenir. Ancak bu maddenin (1/b) ve (1/d) bentlerinde öngörülen hususlara ilişkin oylama gizli yapılır. Başkanlar kurullarının itiraz üzerine veya doğrudan doğruya verdikleri bütün kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz. Birinci Başkanlık Kurulunun görevleri: Madde 18 – Birinci Başkanlık Kurulunun görevleri şunlardır: 1. Yeni gelen üyelerin yerlerini, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını gözönünde tutarak belli etmek, 2. Zorunlu hallerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirmek, 3. Yargıtay tetkik hakimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli etmek ve gerektiğinde yerlerini değiştirmek, 4. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin hakimlik vakar ve onuruna ve kişisel haysiyetlerine dokunan veya görev gereklerine uygun düşmeyen davranışlarından, kişisel ve görevle ilgili suçlardan dolayı ön veya ilk soruşturma yapmak ve bu soruşturmanın, bir daire başkanı veya üye tarafından yapılması gerektiği takdirde, hakkında soruşturma yapılacak olandan kıdemli olması koşulu ile bu görevliyi belli etmek, bu mümkün olmadığı takdirde eşit kıdemli, o da yok ise en yakın kıdemli başkan veya üyeyi görevlendirmek, 5. Yetkili merciin neresi olduğu belirtilmemiş olan yönetim işlerinin yerini belli etmek veya bu işleri yapmak, 6. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Yüksek Disiplin Kurulunun görevleri: Madde 19 – Yüksek Disiplin Kurulu; Yargıtay üyeliği vakar ve onuruna dokunan, kişisel haysiyet ve itibarını kıran veya görev icaplarına uymayan davranışlarından dolayı Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili hakkında disiplin kovuşturmasını gerektiren eylemin ağırlığına göre “Uyarma” veya “Görevden çekilmeye davet” işlemlerinden birini uygular. Yönetim Kurulunun görevleri: Madde 20 – Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır. 1. Hakimlik ve savcılık sınıfından olmayan Yargıtay personelinin atama ve nakil, yükselme, disiplin ve sair özlük işlerini yürütmek ve bunlarla ilgili karar ve tedbirleri almak ve yönetmelikleri yapmak, 2. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Yönetim Kurulu üye tamsayısıyla toplanır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Görev ve Haklar Birinci Başkanın görevleri: Madde 21 – Birinci Başkanın görevleri şunlardır: 1. Yargıtayı temsil etmek, 2. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarına katılması zorunlu olan daire başkanlarını belli etmek, 3. Kurullara başkanlık etmek; başkanlık yaptığı kurullarda kendi yazmayacağı kararların hangi üye tarafından yazılacağını belli etmek ve yazılan kararlardan ilgili dairelere örnekler göndermek, 4. Yargıtayın verimli ve düzenli çalışmasını sağlamak ve bu amaçla uygun göreceği tedbirleri almak, daire ve kurullara katılmamak veya geç katılmak suretiyle, kurul çalışmalarını aksatan başkan ve üyelerin dikkatini çekmek, 5. Dairelerin çalışma durumları ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri yazı ile istemek, 6. Kurullarca verilen yönetime ilişkin kararları yerine getirmek, 7. Zorunlu hallerde Yargıtaya ait geçici işlerde veya başkanlık ettiği kurullarda dosya takrir etmek üzere Yargıtay daire başkan ve üyelerini ve tetkik hakimlerini görevlendirmek, 8. Bir dairede ani olarak meydana gelen bir boşluğu doldurmak üzere çok kısa bir süre için başka bir daire üyesini, o dairede görevlendirmek, 9. Yargıtay memurlarını denetlemek ve denetletmek, 10. Yargıtay üyeleri arasından Genel Sekreteri seçmek, 11. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Birinci Başkanvekillerinin görevleri: Madde 22 – Birinci başkanvekillerinin görevleri şunlardır: 1.Birinci Başkana ait görevlerden, Birinci Başkan tarafından verilenleri yapmak, 2. Birinci Başkanın yokluğunda kıdem sırasına göre ona vekillik etmek, Birinci başkanvekillerinin de yokluğunda Birinci Başkana en kıdemli daire başkanı, kıdemlerde eşitlik halinde ise yaşlısı vekillik eder. Genel Sekreterin görevleri: Madde 23 – Genel Sekreter, yönetim işlerinde Birinci Başkanın yardımcısıdır. Birinci Başkanın vereceği yönetim ve yazı işlerini yürütür. Genel Sekretere, Birinci Başkanın onayı ile lüzumunda Yargıtayda görev yapan birinci sınıfa ayrılmış tetkik hakimlerinden yeteri kadar yardımcı ile genel sekreterlik hizmetleri için yeteri kadar memur verilir. [8] Birinci Başkan, Genel Sekreterin İzinli veya özürlü olması hallerinde bir Yargıtay üyesini geçici olarak görevlendirebilir. Daire Başkanlarının görevleri: Madde 24 – Daire başkanlarının görevleri şunlardır: 1. Dairelerinde ahenkli, verimli ve düzenli bir çalışmanın gerçekleşmesini ve işlerin mümkün olan süratle incelenip karara bağlanmasını sağlamak, dairenin kendi kararları arasında çelişkiyi önlemek amacıyla gerekli göreceği bütün tedbirleri almak, dosyaları takrir edecek kişileri, bu esaslar uyarınca tespit etmek ve kendi yazmayacağı kararların hangi üye tarafından yazılacağını belli etmek, 2. Kararların zamanında yazılıp dosyaların mahallerine iadesini sağlamak, 3. Büro görevlilerini denetlemek, 4. Büro personeli hakkında ilgili kanunda belirtilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme disiplin cezalarını vermek, 5. Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Daire başkanına, gerektiğinde kıdemli üye vekillik eder. Yargıtay Üyelerinin görevleri: Madde 25 – Yargıtay üyelerinin görevleri şunlardır: 1. Kendilerine verilecek dosyaları gerekli şekilde ve zamanında inceleyip kurula takrir etmek ve kararları yazmak, 2. Üyesi bulundukları kurullarda görüşmelere katılmak ve oylarını vermek, 3. Dairenin ahenkli, verimli ve düzenli çalışmalarının sağlanmasında ve işlerin çabuklukla incelenip karara bağlanmasında başkana yardım etmek. Tetkik Hakimlerinin görevleri: Madde 26 – Tetkik hakimleri kurul ve daire başkanlarının kendilerine verecekleri dosya ve evrakı, süresinde inceleyerek bir rapor düzenlerler. Kararlara ve yapılacak işlere ilişkin düşüncelerini rapora yazıp kurullara açıklamakla yetinirler. Birinci Başkan, kurul ve daire başkanlarının verecekleri diğer görevleri yerine getirirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleri: Madde 27 – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının görevleri şunlardır: 1. Cumhuriyet Başsavcılığını temsil etmek, 2. Anayasa Mahkemesinde Cumhuriyet Savcılığı görevini yapmak, 3. Ceza Genel Kurulunda görülen davaların duruşmalarına katılmak, 4. Bizzat veya Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Cumhuriyet Başsavcı yardımcıları marifetiyle siyasi partilerin tüzük ve programlarını ve kurucularının hukuki durumlarının Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu, kuruluşlarını takiben ve öncelikle denetlemek, faaliyetlerini takip etmek, gerektiğinde siyasi parti, siyasi parti üyesi veya kuruluşu hakkında mahallinde denetleme, inceleme ve soruşturma yapmak, yaptırmak, 5. Siyasi partilerin kapatılması hakkında dava açmak, 6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının verimli ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak ve bu yolda uygun göreceği her türlü tedbiri almak, 7. (Mülga: 2/12/2014-6572/23 md.) 8. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarının yükselme ve ilerleme fişlerini düzenlemek, 9. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bürolarını ve personelini denetim ve gözetim altında bulundurmak veya bu denetim ve gözetimi tensip edeceği yardımcılarından birine yaptırmak, 10. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bürolarına naklen atanacak personelin inhalarını yapmak, 11. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında görevli personel hakkında ilgili kanunla belirtilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme disiplin cezalarını uygulamak, 12. Yargıtay Büyük Genel Kurulu ile Ceza Genel Kurulundaki içtihadların birleştirilmesi müzakere ve kararlarına katılıp oyunu kullanmak, 13. Siyasi partiler ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleri şunlardır: 1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kanuni nedenlerle görevi başında bulunmaması halinde, kanunların bizzat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılmasını öngördüğü görevler dahil, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının tüm görevlerini yerine getirmek, 2. Ayrıca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı görevi başında bulunsa dahi kanunların bizzat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılmasını öngördüğü görevler dahil olmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının vereceği işleri ifa etmek, 3. Yargıtay Büyük Genel Kurulu ile Ceza Genel Kurulundaki içtihadların birleştirilmesi müzakere ve kararlarına katılıp oyunu kullanmak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile yardımcılarının görevleri: Madde 28 – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin vereceği görevleri yapar. Özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekilinin yokluğunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vekillik eder. Başyardımcının da bulunmadığı zamanlarda bu görevi en kıdemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcısı yapar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcıları, kendilerine verilen dosyaların tebliğnamelerini, karar düzeltme ve itiraz yoluna başvurma işlemlerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenler ve onun yerine imza ederler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının vereceği diğer işleri görürler. (Ek fıkra: 14/7/2004-5219/13 md.) Zamanaşımı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentleri kapsamında olan suçlara ilişkin dava dosyaları temyiz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmeksizin ilgili daireye gönderilir. Daire kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme ve itiraz kanun yollarına başvurma yetkisi vardır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Nitelikler – Seçim ve Atama Yargıtay Üyelerinin nitelikleri ve seçimi: Madde 29 – (Değişik birinci fıkra: 27/6/2013-6494/19 md.) Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az üç yıl süre ile başarılı görev yapmış ve birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından seçilir. (Mülga son cümle: 20/11/2017-KHK-696/46 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/41 md.) (…) (Ek fıkra: 1/7/2016-6723/17 md.) Yargıtay üyeleri on iki yıl için seçilir. Bir kimse iki defa Yargıtay üyesi seçilemez. (Ek fıkra: 1/7/2016-6723/17 md.) Görev süresi sona erenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından adli yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. (Ek fıkra: 1/7/2016-6723/17 md.) Görevi sona eren üyelerin Yargıtayla ilişkileri kesilir; ancak atamaları gerçekleşinceye kadar, özlük hakları Yargıtay tarafından karşılanmaya devam olunur. Yargıtayda boşalan üyelikler yetkili kurula bildirilir. Boş olan üyelik sayısı en çok onu bulunca onuncu üyeliğin boşaldığı tarihten başlamak üzere en geç iki ay içinde seçim yapılması zorunludur. (Değişik dördüncü fıkra: 27/6/2013-6494/19 md.) Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ihtiyaç durumunu, boşalan üyeliklerin ceza ve hukuk dairesi üyeliği olduğunu da belirtmek suretiyle, yetkili kurula duyurur. Başkanlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri: [9] [10] Madde 30 – (Değişik birinci cümle: 18/6/2014-6545/33 md.) Yargıtay Birinci Başkanı seçilebilmek için en az altı yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci Başkanvekili ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili seçilebilmek için en az beş yıl, daire başkanı seçilebilmek için en az üç yıl süreyle Yargıtay üyeliği yapmış olmak zorunludur. Bu süreler Yargıtay üyeliğine başlama tarihinden hesaplanır. Genel Sekreterin nitelikleri, seçimi ve görev süresi: Madde 30/A – (Ek: 18/6/2014-6545/34 md.) Genel Sekreter, Yargıtay üyeleri arasından Birinci Başkan tarafından seçilir. [11] Genel Sekreterin görev süresi iki yıldır. Ancak bu süre sona ermeden Birinci Başkanın kararı üzerine veya Birinci Başkanın görevinin sona ermesi hâlinde Genel Sekreterin görevi sona erer. Görevi sona eren Genel Sekreter bir kere daha seçilebilir. Başkanların seçimi: Madde 31 – (Değişik: 15/7/2003-4929/1 md.) Yargıtay Büyük Genel Kurulu; Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ile daire başkanlarını kendi üyeleri arasından, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçer. İlk üç oylamada sonuç alınamazsa, seçim, üçüncü oylamada en çok oy alan iki aday arasında yapılır. Dördüncü oylamaya katılacak olan adayların aldığı oya eşit sayıda oy alanlar da seçime katılırlar. Dördüncü ve beşinci oylamalarda da salt çoğunluk sağlanamazsa seçim yeniden adaylık başvurusunda bulunanlarla tekrarlanır. Bu seçimlerde üye tamsayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması şarttır. [12] Birinci başkanvekilliklerine seçileceklerden birinin hukuk ve diğerinin ceza daireleri başkanı veya üyelerinden olması zorunludur. Daire başkanlık seçimi, her boş daire başkanlığı için ayrı ayrı yapılır. Birinci Başkan, birinci başkanvekili veya daire başkanı seçilmek isteyenler seçim gününden önce yazı ile Birinci Başkanlığa başvurabilecekleri gibi, ilk seçim gününde oylama başlamadan önce sözlü olarak da adaylıklarını koyabilirler. Birinci Başkanlıkça oylama başlamadan adayların ad ve soyadları üyelere duyurulur. Seçimler, Birinci Başkanlıkça belli edilen gün ve saatte yapılır. Çalışma saati sonuna kadar seçime devam olunur. Seçim bir günde sonuçlanmazsa, onu izleyen çalışma günlerinde sonuç alınıncaya kadar adaylar arasında oylama devam eder. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanlarının görev süreleri dört yıldır. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yeni seçim yapılıncaya kadar eski başkanlar görevlerine devam ederler. Herhangi bir nedenle boşalan başkanlıklar ile yeniden daire kurulması halinde onbeş gün içinde seçim yapılır. Birinci başkanvekilleri ile daire başkanlarının kıdeminin tespitinde, Yargıtay üyeliğindeki kıdem esas alınır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin seçimi: Madde 32 – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, kendi üyeleri içinden göstereceği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adaylarını belirlemek için üye tamsayısının çoğunluğu ile toplanır. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/35 md.) Her üye, ancak bir adaya oy verebilir. Adaylar gizli oyla tespit edilir. İlk oylamada en çok oy alan beş üye aday gösterilmiş olur. İlk oylamada oy alanların sayısı beşten az ise, aynı gün yapılacak diğer oylamalarla noksan adaylar tamamlanır. Aday tespiti için yapılan oylamada; oyların eşitliği nedeniyle beşten fazla aday belirlenmesi halinde, eşit oy alan adaylardan Yargıtay üyeliğinde kıdemli olanı, kıdem eşitliği halinde ise yaşlı olanı aday gösterilmiş sayılarak beş aday tespit edilir. Oylama sonucu, liste halinde Yargıtay Birinci Başkanlığınca Cumhurbaşkanına sunulur. Cumhurbaşkanı listenin sunuluşundan itibaren onbeş gün içinde gösterilen adaylar arasından Cumhuriyet Başsavcısını seçer, seçim sonucu ilgililere duyurulur ve Resmi Gazete’de yayınlanır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili de yukarıdaki usul ve esaslara göre aday gösterilir ve seçilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görev süreleri dört yıldır. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görev sürelerinin bitmesinden veya yaş haddi nedeniyle emekli olacakları tarihlerden yirmi gün önce; bunların dışında bir nedenle bu görevlerde boşalma olduğu takdirde boşalmayı izleyen onbeş gün içinde bu madde uyarınca adaylarını belirler. Y argıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görev sürelerinin bitmesi veya yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılmaları halinde, yeni seçilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, eskilerin görev süresinin bitmesi veya emekliye ayrılmalarını, diğer hallerde seçimin Resmi Gazete ile yayınlanmasını izleyen ilk işgününde göreve başlar. Birinci Başkanlık Kurulu Üyelerinin nitelik ve seçimleri: Madde 33 –(Mülga birinci fıkra: 9/2/2011 – 6110/14 md.) Birinci Başkanlık Kuruluna seçilecek iki asıl daire başkanı ile bir yedek daire başkanı ve iki asıl üye ile bir yedek üye hukuk dairelerinden; iki asıl daire başkanı ile bir yedek daire başkanı ve iki asıl üye ile bir yedek üye ceza dairelerinden olmak üzere Yargıtay Büyük Genel Kurulunca seçilir. (Ek cümle: 18/6/2014-6545/36 md.) Birinci Başkanlık Kuruluna üye seçilebilmek için üç yıl süreyle Yargıtay üyeliğinde çalışmış olmak şarttır. Birinci Başkanlık Kurulu üyeliğine aynı daireden birden fazla kimse seçilemez. [13] [14] Asıl üyelerden birinin Kurula katılamaması halinde noksanlık yedeği ile tamamlanır. Birinci Başkanlık Kurulu, üye tam sayısı ile toplanır. Birinci Başkanlık Kurulu üyeleri kendileri ile ilgili konularda kurul toplantılarına katılamazlar. Birinci Başkanlık Kuruluna seçilecek olanların tamamının bir oy pusulasında gösterilmesi suretiyle oy kullanılması mümkündür. Aday çıkmadığı veya yeter sayıda başvuru olmadığı takdirde Başkanlar Kurulu tarafından gizli oyla ve oy çokluğu ile adaylar dışından seçilebileceklerin üç katı aday gösterilir. Seçimler 31 inci madde hükümleri gereğince yapılır. (Değişik fıkra: 23/6/2022-7413/18 md.) Birinci Başkanlık Kuruluna seçilenlerin görev süresi iki yıldır. Birinci Başkanlık Kurulu üyeliğine seçilen daire başkan ve üyelerinin seçim süresi dolmadan bu sıfatları değiştiğinde kurul üyeliğinden ayrılmış sayılırlar. Birinci Başkanlık Kurulu üyeliğinin herhangi bir nedenle boşalması halinde onbeş gün içinde boşalan üyelik için seçim yapılır ve seçilen üye yerine seçildiği üyenin süresini tamamlar. Yüksek Disiplin Kurulu Üyelerinin seçimi: Madde 34 – Yüksek Disiplin Kurulunun toplanması gerektiğinde, kurula katılacak başkanlardan altısı hukuk daireleri başkanları, üçü ceza daireleri başkanları ve diğer beş üye de başkanları katılmayacak olan dairelerin üyeleri arasından her daireden birden fazla olmamak üzere, Birinci Başkanlık Kurulunca ad çekme suretiyle asıl üye olarak belli edilir. Yüksek Disiplin Kurulunun yedek üyeleri, geriye kalan başkanlarla bunların daireleri dışındaki dairelerden birer üye olmak üzere Birinci Başkanlık Kurulunca ad çekme suretiyle belirlenir. Yedeklerin Kurula katılması sırası İç Yönetmelikle düzenlenir. Hakkında soruşturma yapılan ile ön ve ilk soruşturma yapanlar ve Birinci Başkanlık Kurulunda görevli olup karara katılan asıl ve yedek daire başkan ve üyeleri yukarıdaki fıkralarda sözü edilen ad çekmeye dahil edilmez. Yönetim Kurulu Üyelerinin seçimi: Madde 35 – Yönetim Kurulu üyeleri Başkanlar Kurulunca gizli oyla ve çoğunlukla başka kurullarda görev almamış üyeler arasından seçilir. Seçilecek olanların tamamının bir oy pusulasında gösterilmesi suretiyle oy kullanılması mümkündür. Aday çıkmadığı veya yeter sayıda başvuru olmadığı takdirde, Birinci Başkanlık Kurulu tarafından gizli oyla ve oy çokluğu ile adaylar dışından seçilebileceklerin üç katı aday gösterilir. Tetkik Hakimlerinin nitelikleri ve atanmaları: Madde 36 – (Değişik: 2/12/2014-6572/25 md.) Yargıtayda yeteri kadar tetkik hâkimi bulunur. Tetkik hâkimleri, meslekte en az beş yılını fiilen doldurmuş adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısının nitelikleri ve atanmaları: Madde 37 – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısının birinci sınıfa ayrılmış bulunması; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarının ise beşinci ve daha yukarı derecelere ulaşmış ve meslekte fiilen en az beş yıl süre ile adli yargı hakimliği veya savcılığı yapmış bulunmaları zorunludur. Atamanın gecikeceği ve ihtiyacın zorunlu bulunduğu hallerde, boş bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcıları kadrolarına, bu kadrolara atanma niteliğine sahip hakimler ve Cumhuriyet savcıları yetkili kurulca geçici yetki ile görevlendirilebilirler. Propaganda yasağı: Madde 38 – Yargıtayda yapılan bütün seçimlerde, Yargıtayın içinde ve dışında seçimle ilgili olarak propaganda anlamına gelecek davranışlarda bulunulamaz. BEŞİNCİ BÖLÜM Çalışma Usulleri Genel esaslar: Madde 39 – Yargıtay daireleri ile kurulları oylamaya katılacakların tümünün hazır bulunması veya bu Kanunla belli edilen çoğunluğun meydana gelmesi halinde toplanır. Görüşmeler gizli olur. Daire ve kurullarda kararlar çoğunlukla verilir. Özel hükümler saklıdır. Dairelerin veya genel kurulların başkan ve üyeleri reddolunabilirler. Ret hususundaki istemler, reddedilen başkan veya üye katılmaksızın ilgili daire veya genel kurullarca incelenerek kesin karara bağlanır. Daire ve kurulların toplantılarını engelleyen toplu ret istemleri dinlenmez. Dairelerin çalışması: Madde 40 –(Değişik birinci fıkra: 9/2/2011 – 6110/9 md.) Daireler heyet hâlinde çalışır, heyet bir başkan ve dört üyenin katılmasıyla toplanır. Üye sayısının yeterli olması halinde birden fazla heyet oluşturulabilir. Bu durumda, oluşturulan diğer heyetlere, heyette yer alan en kıdemli üye başkanlık eder. Heyetler işi müzakere eder ve salt çoğunlukla karar verirler. Müzakereler gizli cereyan eder. Görüşmeye katılan başkan ve üyelerin adları mahallerine gönderilecek karar örneklerine de yazılır. Karar çoğunluk ile verilmişse karşı oy yazısı, kararların asıl ve örneklerinde gösterilir. Yargıtay incelemesi için dairelere gelen dosyalar bekletilmeksizin görev ve iş bölümü, temyiz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, temyiz isteminin süresi içinde olup olmadığı, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönlerinden ön incelemeye tabi tutulur. Ön inceleme sırasında, temyiz incelemesinin başka daireye ait olduğu, temyiz kabiliyetinin bulunmadığı, temyiz isteminin süresi içinde olmadığı, temyiz şartının yerine getirilmediği veya diğer usul eksiklikleri bulunduğu saptanan dosyalar dairede öncelikle incelenip karara bağlanır. Yukarıdaki fıkralar, özel hükümler saklı kalmak üzere Hukuk ve Ceza Genel Kurulları çalışmalarında da uygulanır. Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının çalışması: Madde 41 – Hukuk ve Ceza Genel Kurulları 7 nci maddede yazılı şekilde toplanır. Toplantıda bulunanların üçte ikisinin oyu ile karar verilir. Birinci toplantıda üçte iki oy çoğunluğu sağlanamazsa ikinci toplantıda bulunanların çoğunluğu ile karar verilir. Ancak, içtihadı birleştirme toplantılarında birinci ve ikinci toplantıda üçte iki çoğunluk sağlanamazsa üçüncü toplantıdakilerin çoğunluğu ile karar verilir. Özel dairenin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararın temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesinde özel dairelerde duruşmaya katılıp da hükme müessir olacak hukuki işlemlerin yapıldığı oturumda bulunmuş veya karara katılmış olanlar genel kurullarda bulunamazlar. Bir işin duruşmasında bulunmuş olan başkan ve üyelerin çoğunluğunun kurul kadrolarında değişiklik, izin veya hastalık gibi nedenler dışında o işin görüşülmesinin yapıldığı kurullarda yer alması zorunludur. Tarafların sözlü açıklamalarının dinlenmiş olduğu işlerde, o gün dosya incelenip karara varılamadığı takdirde, sonraki toplantıda yeniden dinlenmelerine ihtiyaç olmaksızın kağıtların okunmasıyla yetinilir. Yargıtay Büyük Genel Kurulun çalışması: Madde 42 – Yargıtay Büyük Genel Kurulu, toplantıda bulunanların üçte iki çoğunluğuyla karar verir. Ancak, birinci ve ikinci toplantıda bu çoğunluk sağlanamaz ise, üçüncü toplantıda bulunanların çoğunluk oyu ile yetinilir. Toplantı ve karar yeter sayısı bakımından özel hükümler saklıdır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun toplantı günlerinde ve müzakerelerinin devamı süresince bütün daireler; Hukuk İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun toplantı günlerinde ve müzakerelerinin devamı süresince hukuk daireleri; Ceza İçti hadı Birleştirme Genel Kurulunun toplantı günlerinde ve müzakerelerinin devamı süresince de ceza daireleri kurul olarak çalışamazlar. Yüksek Disiplin Kurulununun çalışması: Madde 43 – 19 uncu maddede yazılı eylem ve davranışları her ne biçimde olursa olsun haber alan Birinci Başkan gerekli soruşturma işlemini yapmak üzere durumu Birinci Başkanlık Kuruluna bildirir. Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan gelen ihbar ve şikayetlerin sonucu Adalet Bakanlığına veya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bildirilir. Şu kadar ki, şikayet ve ihbar soruşturmayı gerektiren belli bir konuyu ihtiva etmezse işleme konulmaz. Birinci Başkanlık Kurulu yapacağı veya yaptıracağı soruşturma sonunda toplanan delilleri yeterli görürse, soruşturma dosyasının bir raporla Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmesine, aksi takdirde bir işleme yer olmadığına kesin olarak karar verir. Soruşturma dosyasının Yüksek Disiplin Kuruluna intikali üzerine, Başkan, hakkında soruşturma yapılandan daha kıdemli olan bir başkan veya üyeyi gerekli soruşturmayı yapmak üzere görevlendirir. Görevlendirilen başkan veya üye gerekli ise konu ile ilgili bilgi ve delilleri toplar, lüzum gördüğü kimseleri yeminle dinler. Bütün daire, kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzelkişiler sorulan hususlara cevap vermek zorundadır. İlgiliye tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yazılı savunmasını yapmak üzere bildirimde bulunur. Hakkında soruşturma yapılan bu dosyayı soruşturmayı yapan üyenin huzurunda inceleyebilir. Savunmanın alınması ve soruşturmanın bitiminde, görevli başkan veya üye sonucu kanaati ile birlikte bir rapor halinde Yüksek Disiplin Kuruluna sunar. Hakkında soruşturma yapılanın istemi ve Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görmesi halinde, kendisinin kurulda dinlenmesine karar verilebilir. İlgili istediği takdirde vekili aracılığı ile de yazılı ve sözlü savunmasını yapabilir. Yüksek Disiplin Kurulu üye tamsayısı ile toplanır ve üçte iki çoğunlukla karar verir. Üçüncü oylamada çoğunluk oyu yeterlidir. Oylama gizli yapılır. Soruşturmayı yapan, kurula katılamaz, noksan üye yedeği ile tamamlanır. Yüksek Disiplin Kurulu delilleri serbestçe takdir eder. Bu kararlar aleyhine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Başkanlar Kuruluna itiraz edilebilir. İtirazın incelenmesinde karara katılan Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri kurula katılamaz ve eksikler o dairelerin kıdemli üyeleriyle tamamlanır. İtiraz üzerine inceleme evrak üzerinde yapılır. İtiraz yerinde görülürse ceza tümüyle kaldırılır veya değiştirilir. İlgili kesinleşmiş olan görevden çekilmeye davet kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde görevden çekilmediği veya emekliliğini istemediği takdirde çekilmiş kabul edilir. Bu bir aylık süre içinde ilgili izinli sayılır. Kurulların gündemi: Madde 44 – Genel Kurullarda görüşülecek işlerin gündemi, kurul başkanları tarafından toplantı gününden en az bir hafta önce dairelere ve gerektiğinde diğer ilgililere dağıtılır. Gündemin düzenleniş şekli İç Yönetmelikte gösterilir. İçtihadların birleştirilmesini istemek yetkisi ve bağlayıcılığı: Madde 45 – İçtihadların birleştirilmesini Birinci Başkan, doğrudan doğruya veya Yargıtay dairelerinin veya genel kurulların verdikleri karar sonucunda veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bizzat yazı ile başvurması halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olması zorunludur. Diğer merci veya kişilerin gerekçe göstererek yazılı başvurmaları halinde, içtihadı birleştirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediğine Birinci Başkanlık Kurulu karar verir. Bu karar kesindir. İçtihadı birleştirme kararlarının değiştirilmesi veya kaldırılmasının istenmesi de yukarıdaki usule bağlıdır. İçtihadı birleştirme görüşmeleri, alınmış olan ilke kararları çerçevesinde yürütülür ve kararları yazılır. İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar. İçtihadı birleştirme kararlarının niteliğini açıkça belirten özeti, kararın verilmesini izleyen en kısa zamanda Adalet Bakanlığına bildirilir. Adalet Bakanlığı bütün adliye mahkemelerine ve Cumhuriyet savcılıklarına bu kararları gecikmeksizin duyurur. İçtihadı Birleştirme Kurulları, genel kurulların veya dairelerin kararlarındaki gerekçe ve görüşlerle bağlı olmaksızın sorunu başka bir görüşle karara bağlayabilirler. ALTINCI BÖLÜM Suçlarla İlgili İnceleme, Soruşturma ve Kovuşturma Kişisel ve görevle ilgili suçlar: Madde 46 – Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleriyle ilgili veya kişisel suçlarından dolayı haklarında soruşturma yapılabilmesi Birinci Başkanlık Kurulunun kararına bağlıdır. Ancak, ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinin hazırlık ve ilk soruşturması genel hükümlere tabidir. Birinci Başkanlık Kurulu kendisine intikal eden veya ettirilen ihbar ve şikayetleri inceleyerek soruşturma açılmasını gerektirir nitelikte gördüğü takdirde, ilk soruşturma yapılması için ceza dairesi başkanlarından birini görevlendirir. Aksi takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Bu karar kesindir. Soruşturma ile görevlendirilen başkan, soruşturmayı ikmal ettikten sonra evrakı Birinci Başkanlık Kuruluna gönderir. Soruşturmayı yapan ceza dairesi başkanı sorgu hakiminin yetkisini haiz olup Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilk soruşturmaya ait hükümlerini uygular. Vereceği tutuklama ve tutuklamanın kaldırılması veya kefaletle salıvermeye ait kararları Birinci Başkanlık Kurulunun onaması ile tekemmül eder. Birinci Başkanlık Kurulu, incelediği evrakı eksik bulursa soruşturmayı yapan başkana tamamlattırır. Son soruşturmanın açılmasına gerek görmediği takdirde evrakın işlemden kaldırılmasına, aksi halde son soruşturmanın açılmasına karar verir ve görevle ilgili suçlarda Anayasa Mahkemesine, kişisel suçlarda Yargıtay ilgili ceza dairesine tevdi olunmak üzere dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Evrakın işlemden kaldırılmasına dair verilen kararlar kesindir. [15] (Mülga altıncı fıkra: 2/1/2017-KHK-680/5 md.; Yeniden düzenleme: 17/4/2017-KHK-690/2 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/4 md.) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren kişisel suçlarla ilgili suçüstü halinde genel hükümlere göre yürütülen soruşturma sonucunda dosya, düzenlenen fezlekeyle birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Hâkim kararı gerektiren işlemlere dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talepleri ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara yapılan itirazlar hakkında, soruşturma konusu suçların en ağırına bakmakla görevli Yargıtay ceza dairesini numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı tarafından karar verilir. Suçun son numaralı ceza dairesinin görevine girmesi halinde talebi inceleme yetkisi Birinci Ceza Dairesi Başkanına aittir. Hâkim kararı gerektiren işlemlerde başkanın verdiği kararlara karşı yapılan itirazı numara itibarıyla izleyen ceza dairesi başkanı inceler. Son numaralı daire başkanının kararı, Birinci Ceza Dairesi Başkanı tarafından incelenir. İddianame hazırlanması hâlinde kovuşturma Yargıtay ilgili ceza dairesince yapılır. Haklarında inceleme ve soruşturma yapılacakların, inceleme ve soruşturma mercilerinin tayininde son görev ve sıfatları esas alınır. Sıkıyönetim Kanununda sözü edilen yetkili izin mercii, Yargıtay Büyük Genel Kuruludur. Disiplin işlemlerinin uygulanması: Madde 47 – Ceza yönünden açılan soruşturma ve kovuşturmalar, disiplin işlemlerinin ayrıca yapılmasına ve uygulanmasına engel olmaz. YEDİNCİ BÖLÜM İdari Birimler ve Bürolar Yayın Kurulu ve görevleri: Madde 48 – Yayın Kurulu, yayın işleriyle ilgili konularda gerekli kararları vermek ve düzenli aralıklarla toplanıp çalışmak üzere, Birinci Başkanlık Kurulunca Yargıtay üyeleri arasından seçilen dört üye ile tasnif kurulu başkanından oluşur. Kurul, kendi üyelerinden birini gizli oyla başkanlığa seçer. Üyelerin seçim süresi dört yıldır. Aynı kişiler yeniden seçilebilirler. Yayın Kurulu Başkanının ve üyelerinin bu görevleri, yargı görevlerinin devam etmesine engel olmaz. Yayın Kurulu Başkanının, Yayın Kurulunun verdiği kararların uygulanması, kurul ve daire kararlarının zamanında düzenli olarak yayımlanması koşulu ile sınırlı olmak üzere Yayın İşleri Müdürlüğü birimi üzerinde gözetim ve denetim yetkisi vardır. Bu Kurulun görevleri, İç Yönetmelikte gösterilir. Tasnif Kurulu ve görevleri: Madde 49 – Birinci başkanvekilleri ile daire başkanları, genel kurullardan ve dairelerden verilen, emsal teşkil eden kararlardan iki örneğini, gerekirse özetleriyle birlikte kararların verildiği tarihten başlayarak en geç bir ay içinde Yayın İşleri Müdürlüğüne gönderilmelerini sağlamakla görevlidirler. Birinci Başkan bu görevin gereği gibi yerine getirilmesini denetler. Gönderilen kararların özetleriyle birlikte aynen yayımlanması zorunludur. Kararların tasnifi işleri, Birinci Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilecek bir Yargıtay üyesinin başkanlığında yeteri kadar tetkik hakiminden oluşan Tasnif Kurulu tarafından yapılır. Tasnif Kurulu Başkanı dört yıl için görevlendirilir. Süre bitiminde yeniden görevlendirilebilir. Bu Kurulun görevleri şunlardır: a) Birinci fıkra hükmüne göre Yayın İşleri Müdürlüğünden verilen kararları tasnif etmek, daire ve kurullarınca özetlenmeyen kararları özetlemek, b) Uygulanacak tasnif ilkelerini ve yöntemlerini, yapacağı inceleme ve araştırmalarla bilime uygun olarak saptamak. Yayın İşleri Müdürlüğü ve görevleri: Madde 50 – Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü, Yargıtay kuruluşu içerisinde Birinci Başkanlığa bağlı olmak üzere yükseköğrenim yapmış bir müdürün yönetiminde yeteri kadar müdür yardımcısı ve memurlardan oluşur. Yayın İşleri Müdürlüğünün Görevleri Şunlardır: a) Tasnif Kurulunca tasnif edilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul ve daire kararlarını kanun (…) [16] ve diğer mevzuat maddelerine göre kartlara geçirmek ve fihristlerini yapmak, b) Kararları ve özetlerini fihristleriyle, resmi külliyat olarak teselsül eden ciltler halinde yayınlamak, c) Yayın Kurulunca Türkçe‘ye çevrilmesi saptanan yabancı dillerde yazılmış kitaplarla kararların çeviri ve yayın işlerini yürütmek, d) Yayın Kurulunca saptanan kitapları satın almak, e) Yargıtaydaki dosyalama, arşiv ve benzeri işlerle ilgili araştırmalar yapmak ve yaptırmak, f) Yayınların dağıtım ve satımı ile ilgili bütün işlemleri yapmak, g) Yayın Kurulunun yayımla ilgili konularda aldığı kararları yerine getirmek, h) Yargıtay İç Yönetmeliğinde gösterilen diğer görevleri yapmak. Sağlık Müdürlüğü: Madde 51 – Yargıtay sağlık hizmetleri, Sağlık Müdürlüğünce yürütülür. Sağlık Müdürlüğünde; üç uzman hekim, bir diş hekimi ile laboratuvar ünitesi bulunur. Birinci Başkanlık, atama yapılamadığı takdirde birinci fıkrada yazılı uzman hekimleri sözleşmeli personel olarak çalıştırabilir. Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü: Madde 52 – Yargıtay personelinin meslek öncesi ve meslek içi eğitimleri ve kurulacak tesislerin yönetimi, bir müdürün başkanlığında yeteri kadar müdür yardımcısı, memur ve hizmetliden oluşan Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğünce yürütülür. Eğitime tabi tutulacakların tespiti, eğitim süresi, eğitim programı, eğitim ve görev alacakların nitelikleri ve bunlara ilişkin diğer hususlar İç Yönetmelikte belirtilir. Yazı işleri büroları: Madde 53 – Yargıtay Birinci Başkanlığında, Yargıtay dairelerinde, kurullarında birer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ise yeteri kadar yazı işleri bürosu bulunur. Bürolarda bir yazı işleri müdürü, yeteri kadar yazı işleri müdür yardımcısı, memur, katip, mübaşir ve odacı bulunur. Yazı İşleri Müdürlüğüne, öncelikle hukuk fakültesi mezunları; bunlardan müracaat eden olmadığı takdirde sırasıyla Adalet Yüksekokulu, fakülte, yüksekokul, lise veya ticaret lisesi mezunları veya en az beş yıl yazı işleri müdür yardımcılığı veya ilk derece mahkemelerinde aynı süre yazı işleri müdürlüğü yapmış olanlar atanır. Yazı işleri müdür yardımcılığına atanabilmek için lise veya ticaret lisesini bitirmiş olmak veya Yargıtayda en az beş yıl süre ile katiplik veya ilk derece mahkemelerinde aynı süre yazı işleri müdür yardımcılığı veya katiplik yapmış olmak gerekir. Bürolara yapılacak atamalarda ve atanacakların bütün özlük haklarıyla sair işlemlerinde bu Kanunda yazılı istisnalar dışında Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. [17] Açılan kadrolara ilk kez atanacaklar Yönetim Kurulunca yapılacak açık yarışma sınavı ile belli edilir. Naklen atanacaklar için daire başkanı veya amirinin ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazı işleri büroları için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının inhaları göz önünde tutulur. Yarışma sınavında kazananlar başarı sırasına göre bir çizelge ile tespit olunarak en üst derecede kazananlardan başlamak üzere sıra ile atama yapılır. Yazı İşleri Müdürü büronun birinci derecede sorumlu görevlisidir. Büro işlerinin düzenle yürütülmesini sağlar ve Yargıtay İç Yönetmeliğinde gösterilen görevleri yapar. Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü ve görevleri Madde 53/A – (Ek: 9/2/2011 – 6110/10 md.) Bilgi İşlem Merkezi, Yargıtay Birinci Başkanlığına bağlı olarak görev yapar ve bir müdür yönetiminde yeteri kadar şef, mühendis, programcı, çözümleyici, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni ile teknisyenden oluşur. Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğünün görevleri şunlardır: a) Yargıtay Başkanlığında bilgi işlem sistemini ilk derece ve bölge adliye mahkemeleri bilişim sistemiyle koordineli olarak kurmak, işletmek, bakım ve onarımlarını yapmak veya yaptırmak, bilgi işlem sistemleri ile ilgili teknolojileri ve gelişmeleri takip ederek ihtiyaçlara göre gerekli güncellemeleri yapmak, Yargıtay Başkanlığının ihtiyaçlarına göre projeler üreterek yazılım geliştirmek ve güncellemek. b) Gerektiğinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının geliştirmiş olduğu yazılımlarla uyumunu sağlamak, uluslararası kapsamda, sistemler arası çevrim içi ve çevrim dışı veri akışını ve koordinasyonu sağlamak, bilişim teknolojileri ile ilgili ulusal ve uluslararası faaliyetlerde Yargıtay Birinci Başkanlığınca verilen görevleri yerine getirmek. c) Yargıtayın faaliyet alanına ilişkin olarak hazırlanan karar, mevzuat, genelge, görüş, metin ve belgelerin, Türkiye’nin üyesi olduğu ve yargı yetkisi tanınan uluslararası mahkeme kararlarının, kullanıcıların hizmetine sunulması için gerekli desteği sağlamak. d) Yargıtay Başkanlığı bilgi sistemlerinde güvenlik politikalarının usul ve esaslarının belirlenmesi, uygulanması ve güncellenerek denetlenmesini sağlamak. e) Bilgisayar ve bilgi sistemlerinin kullanılmasında Yargıtay Başkanlığınca çıkartılacak esasları hazırlamak, Yargıtayın tüm birimlerinde görev yapan bilgisayar kullanıcılarının talepleri de dikkate alınarak gerekli eğitimlerini sağlamak. f) Yargıtay Başkanlığı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak. SEKİZİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Bütçe: Madde 54 – Yargıtay, genel bütçe içinde kendi bütçesiyle yönetilir. Bütçenin birinci derecede ita amiri Yargıtay Birinci Başkanıdır. Muhasebe İşleri Yargıtay nezdindeki muhasebe teşkilatı tarafından yürütülür. Gider tahakkuk memurluğu görevi, Birinci Başkanın tensip edeceği memurlar tarafından yerine getirilir. Yasama Organı komisyon ve genel kurullarında Yargıtayı, Birinci Başkanın görevlendireceği Genel Sekreter veya yardımcısı temsil eder. Döner sermaye: [18] Madde 55 – (Değişik: 2/6/2000 – 4574/1 md.) Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü görevlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla kurulmuş bulunan “Yargıtay Yayınları Döner Sermayesi” on milyon Türk lirasına çıkarılmıştır. Döner sermaye miktarı on milyon Türk lirasına ulaşıncaya kadar, kârlar döner sermayeye eklenir. Bu miktar, Yargıtay Birinci Başkanlığınca gösterilecek lüzum üzerine, Cumhurbaşkanı kararıyla beş katına kadar artırılabilir. [19] [20] Döner sermaye işlemleri, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa bağlı değildir. Döner sermaye ile yapılacak yayınların fiyatlarının hesaplanması, maliyete eklenecek kâr oranı veya miktarı, döner sermayenin işletilmesine, sarf usullerine ilişkin kurallar, Yargıtay Birinci Başkanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken yapılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Döner Sermaye İşletmesi Yönetim Kurulu; Genel Sekreterin başkanlığında, Yayın İşleri Müdürü, Sorumlu Sayman ve Yayın Şefinden oluşur. Döner Sermaye İşletmesinin işlemleri her malî yıl sonunda Birinci Başkanlıkça denetlenir. (Mülga beşinci fıkra: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) 18 (Mülga altıncı fıkra: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) 18 Döner sermayenin yıllık bilançoları gider belgeleriyle birlikte malî yılın bitiminden itibaren iki ay içinde Sayıştaya ve bilançonun bir örneği de Maliye Bakanlığına gönderilir. (Ek fıkra: 1/7/2016 – 6723/20 md.) Ulusal veya uluslararası sempozyum, seminer ve diğer bilimsel toplantılar ile fiziki veya elektronik olarak kitap, dergi veya diğer her türlü yayın faaliyetlerinin giderleri ve kütüphaneye satın alınacak her türlü süreli veya süresiz yayınların bedeli döner sermayeden karşılanabilir. Adli araverme: Madde 56 – Yargıtayda adli araverme sırasında dava ve işleri görmek için biri hukuk, biri ceza olmak üzere iki nöbetçi daire kurulur. Hukuk Genel Kuruluna yapılan icranın geri bırakılması istekleri nöbetçi hukuk dairesince incelenerek karara bağlanır. Nöbetçi dairelerde görevlendirilecek başkan ve üyelerle nöbetçi kalacak tetkik hakimleri Birinci Başkanlık Kurulunca belli edilir. Ancak tetkik hakimlerinin tespitinde ilgili daire başkanının önceden görüşü alınır. Daire başkanları ile üyelerin nöbetlerinin düzenlenmesinde kendilerinden sonrakiler nöbet tutmadıkça tekrar nöbetçi bırakılmamak ve mümkün oldukça kıdemliden daha kıdemsize doğru sıraya koymak kuralı ve mümkün oldukça ilgililerin istekleri ve adli aravermede görülecek dava ve işlerin niteliğine göre daire başkanlarının da düşünceleri göz önünde bulundurulur. (Değişik dördüncü fıkra: 8/8/2011-KHK-650/13 md.; İptal fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 27/6/2013-6494/20 md.) Adli ara vermeden yararlanmayan Yargıtay üyeleri yılın diğer dönemlerinde yol süresi dâhil adli ara verme süresi kadar izin kullanabilirler. Adli aravermeden faydalananlar, kısmen veya tamamen yıllık izin kullanamazlar. O yılın yıllık iznini adli aravermeden önce kısmen veya tamamen kullanmış olanların nöbetçi kalması zorunludur. Adli aravermede nöbetçi kalacaklara durum, adli aravermeden en az iki ay önce duyurulur. Yargıtay İç Yönetmeliği: Madde 57 – Yargıtaydaki kurulların, üyelerin, tetkik hakimleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcıları ile diğer personelin görev ve yetkileri, çalışma usulleri, seçimlerin yöntemi, tutulacak defterler, kullanılacak basılı kağıtlar ile bu Kanunun uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Yargıtay Büyük Genel Kurulunun oy çoğunluğuyla kabul edeceği İç Yönetmelikle düzenlenir. Resmi Gazete‘de yayınlanma: Madde 58 – Bu Kanun hükümlerine göre alınacak ilke kararları, yapılacak yönetmelikler, içtihadı birleştirme kararları, Birinci Başkanlıkça emsal teşkil edebileceği belirlenen Hukuk ve Ceza Genel Kurul kararları Resmi Gazete‘de yayımlanır. Adli yılın açılışı: Madde 59 – (Mülga: 2/12/2014-6572/26 md.) Dava dosyalarının Yargıtaya gönderilmesi ve Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu: [21] Madde 60 – (Değişik: 1/4/2015-6644/2 md.) Adliye mahkemelerinden Yargıtay hukuk dairelerine temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilecek dava dosyalarının temyiz dilekçesinde gösterilen daire ismiyle bağlı kalınmaksızın mahkeme hâkimi tarafından Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca yapılan işbölümüne göre görevli dairesi de belirtilerek ilgili daireye gönderilmesi sağlanır. Temyiz üzerine gelen dosyalarda çıkabilecek görev ve işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli, Hukuk Genel Kurulu Başkanı olarak görevlendirilen Yargıtay Birinci Başkanvekilinin başkanlığında, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca aynı daireden birden fazla olmamak kaydıyla Yargıtay üyeleri arasından bir yıllık süre için görevlendirilen dört asıl ve dört yedek üyeden oluşan Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu oluşturulur. Bu Kurul bünyesinde bir büro kurulur; burada çalışmak üzere yeteri kadar tetkik hâkimi ve personel görevlendirilir. (Değişik: 1/7/2016 – 6723/21 md.) Birinci fıkra uyarınca dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderir. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemez. Gönderme kararı üzerine dosya kendisine gelen hukuk dairesi iki hafta içinde yapacağı ön inceleme sonucunda görevli olmadığı kanaatindeyse, varsa geçici hukuki koruma tedbirlerine dair talepler hakkında da karar vermek suretiyle dosyayı Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderir. İki haftalık sürenin bitiminden sonra gönderme kararı verilemez. Kurul tarafından yapılan ön inceleme sonunda verilen iş bölümüne ilişkin karar kesindir. Kurul, Başkanvekili ve dört asıl üyenin katılımıyla toplanır ve oyçokluğuyla karar verir. Başkanvekilinin bulunmadığı durumlarda asıl üyelerden en kıdemlisi toplantıya başkanlık eder; asıl üyelerin eksikliği yedek üyelerin katılımıyla tamamlanır. Kurul, ayda en az iki hafta çalışır. Bu süre zarfında Kurul üyeleri dairelerindeki çalışmalara katılmaz. İzinler: Madde 61 – Birinci başkanvekilleri ile daire başkanlarının yıllık izin istekleri Birinci Başkanın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin izni isteği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, üy elerin izin istekleri daire başkanlarının düşüncesi alındıktan sonra Hakimler ve Savcılar Kanunundaki esaslara göre Birinci Başkanlık Kurulunca karara bağlanır. Tetkik hakimlerine yıllık izin verilmesinde, görev yaptıkları kurul ve daire başkanlarının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarına izin verilmesinde ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının düşüncesi alınır. İzin hususundaki tasarruflar ilgilinin siciline işlenmek üzere Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bildirilir. Mesleki inceleme ve görevledirme: Madde 62 – Yargıtay Birinci Başkanı, Başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, mesleki incelemelerde bulunmak için bir yılı geçmemek kaydıyla; kongre, konferans, seminer ve benzeri bilimsel toplantılara katılmak üzere gerektiği süre kadar; aylık ve ödenekleri, gerçek yol giderleri ve gündelikleri verilmek suretiyle Birinci Başkanlık Kurulu kararı ile dış ülkelere gönderilebilirler. Bu amaçla Yargıtay bütçesine her yıl yeteri kadar ödenek konur. Bu suretle dış ülkelere gönderileceklerin nitelikleri ve belirlenme usulleri İç Yönetmelikte düzenlenir. Birinci fıkrada sayılanların, istekleri halinde, yolluk almaksızın yurt içinde ve dışında davet edildikleri kongre, konferans, seminer ve benzeri bilimsel toplantılara katılmalarına ve bu suretle bilimsel araştırma ve inceleme yapmalarına Birinci Başkanlık Kurulunca izin verilebilir. Birinci fıkrada sayılanlar, ilmi araştırma ve yayınlarda bulunabilirler. Esas görevleri yanında Birinci Başkanlık Kurulu kararıyla Yükseköğretim kurumlarında konferans verebilirler. Başkanların, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin bu sıfatlarının sona ermesi: Madde 63 – Birinci Başkan, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili görevle ayrılma halleri ile adli ara verme, yıllık ve mazeret izinleri dışında bir yıl içinde aralıksız dört ay veya bir seçim döneminde seçildiği günden itibaren toplam bir yıl görev yapamazlarsa bu görevlerinden çekilmiş sayılırlar. Ancak, Yargıtay üyeliği görevleri devam eder. Seçimle gelinen görevlerden ayrılma açıkça bildirilmedikçe Yargıtay üyeliği görevini sona erdirmez. Özlük işleri: Madde 64 – Yargıtay Birinci Başkanı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ile tetkik hakimleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcılarının bu Kanunda belirtilenlerin dışındaki özlük işleri ve hakları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yerine getirilir. (Ek fıkra: 20/11/2017-KHK-696/42 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/37 md.) Yargıtay Birinci Başkanı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde Yargıtay bütçesinden ödenir. Onur günü: Madde 65 – Her yılın Temmuz ayının birinci günü Yargıtay Onur Günüdür. O dönem içinde emekliye ayrılmış olan Yargıtay Birinci Başkanı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili onuruna Birinci Başkanlıkça tensip edilecek yerde düzenlenecek gecede kendilerine törenle onur belgesi ile geçmiş hizmetlerinin onurunu simgeleyen birer armağan verilir. Bu amaçla yapılacak tören ile armağanların giderini karşılamak üzere her yıl Yargıtay bütçesine yeterli ödenek konulur. Kıyafet: Madde 66 – Yargıtay Birinci Başkanı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin duruşmalarda ve törenlerde giyecekleri ve Yargıtayca sağlanacak resmi kıyafetlerin özellikleri ve şekilleri Yargıtay İç yönetmeliği ile düzenlenir. Yol giderleri, tazminatlar ve gündelikler: Madde 67 – Yargıtay Birinci Başkanı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ile Yargıtayda görevli tetkik hakimleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Yargıtay Cumhuriyet başsavcı yardımcılarından keşif, bilirkişi incelemesi veya delillerin tespiti ve soruşturma için görevlendirilenlere gerçek yol giderleri ile görevde geçen günler için ek gösterge dahil brüt aylık tutarlarının otuzda biri oranında gündelik verilir. Bu gündelikler, zorunlu giderleri karşılamazsa, aradaki fark belgelere dayalı olmak şartı ile ayrıca ödenir. Ancak, bu suretle yapılacak ödemeler, gündeliklerin yüzde ellisini geçemez. (Ek: 29/11/1984-KHK-243/39 md.) Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ve Yardımcılarından 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu uyarınca başka bir yerde görevlendirilenlere bu görevleri süresince günde 1500 lira ilave net ödemede bulunulur. Ek Madde 1– (12/3/1985-3164 sayılı Kanunun ek maddesi hükmü olup teselsül için numaralandırılmıştır.) Bürolarda ve diğer idari görevlerde çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personel, Yönetim Kurulunun kararı ve Birinci Başkanın teklifi üzerine, Adalet Bakanlığınca iktisap ettikleri kadro ve aylığa uygun, Adalet Bakanlığı teşkilatındaki görevlere atanabilirler. Ek Madde 2- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/43 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/38 md.) [22] Ekli (3) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvelin Yargıtay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir. Ek Madde 3-(Ek:14/11/2024-7532/10 md.) Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekili, Cumhuriyet Başsavcıvekili, daire başkanı, üye ve iç denetçi kadroları bu Kanuna ekli (I) sayılı Kadro Cetvelinde düzenlenmiştir. Geçici 15 inci madde hükümleri saklıdır. DOKUZUNCU BÖLÜM Geçici Hükümler Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili bulunanların bu görevleri seçildikleri tarihten itibaren dört yıllık süreleri doluncaya kadar devam eder. Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtay üyelerinin bulundukları dairelerdeki görevleri devam eder. Geçici Madde 3 – Birinci Başkanlık Kurulunun asıl ve yedek üyelerinin Yargıtay Büyük Genel Kurulunca ve Yönetim Kurulunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Genel Sekreter dışında kalan asıl ve yedek üyelerinin Başkanlar Kurulunca seçimleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılır. Ancak, bu seçimler yapılıncaya kadar Birinci Başkanlık Divanı ile Yönetim Kurulunun görevleri devam eder. Geçici Madde 4 – Birinci Başkanlık Kurulunca, Yayın Kurulu üyeleri ile Tasnif Kurulu Başkanının seçimleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde yapılır. Ancak, bu seçimler yapılıncaya kadar yayın, özetleme ve tasnif işleri ile görevlendirilmiş bulunanların bu görevleri devam eder. Geçici Madde 5 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevleri ve iş bölümü değiştirilen dairelere gelmiş olan işler, eski dairelerince incelenip karara bağlanır. Bu işlere ait tavzih ve karar düzeltme istekleri de bu dairelerce incelenip sonuçlandırılır. Geçici Madde 6 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtayda tetkik hakimi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcısı olarak görev yapmakta bulunanlar için 36 ve 37 nci maddelerde öngörülen beş yıl fiilen meslekte çalışmış olma şartı aranmaz. Geçici Madde 7 – Bu Kanunda yapılması öngörülen yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç üç ay içinde hazırlanarak yürürlüğe konur. Yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 8 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtayda görevli bulunan kalem şeflerinin unvanı “Yazı işleri müdür yardımcısı“ olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez. Kalem şefi unvanı, bu Kanun ile yazı işleri müdür yardımcısı olarak değiştirilenlerin yeni unvanları yan ödeme kararnamesinde yer alıncaya kadar, eski unvanları üzerinden yan ödeme almaya devam ederler. Geçici Madde 9 – Yargıtayın mevcut kadrolarına: 1. Bu Kanunla, kurulan Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü için genel idare hizmetleri sınıfından; a) Eğitim ve Sosyal İşler Müdürü için bir adet birinci derece kadro, b) Eğitim ve Sosyal İşler Müdür Yardımcısı için bir adet ikinci derece kadro, c) Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü şefliği için bir adet üçüncü derece kadro, d) Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü memurluğu için birer adet dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci derece kadrolar, 2. Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü için yardımcı hizmetler sınıfından iki adet onüçüncü derece kadrolar, 3. Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfından iki adet birinci derece kadro, 4. Yargıtay yazı işleri müdürlükleri için genel idare hizmetleri sınıfından onüç adet birinci derece, onüç adet de ikinci derece kadro, Eklenmiştir. Geçici Madde 10 – (Ek: 17/11/1983 – 2958/1 md.) Yargıtayın mevcut kadrolarına; Genel Kadro Kanunu yürürlüğe girinceye kadar Cumhuriyet Başsavcılığında kurulacak olan Bilgi Sayar İşlem Merkezi için, a) Teknik Hizmetler Sınıfından; 1. Bilgi Sayar Programcısı için 1 adet 1 inci derece kadro, 2. Bilgi İşlem Sistem Çözümleyicisi için 1 adet 2 nci derece kadro, 3. Bilgi İşlem Sistem Çözümleyici Yardımcısı için 1 adet 3 üncü derece kadro, 4. Bilgi Sayar Analisti için 1 adet 3 üncü derece kadro, 5. Bilgi Sayar Sistem Çözümleyici için 1 adet 3 üncü derece kadro, 6. Bilgi Sayar Sistem Çözümleme Yardımcısı için 1 adet 4 üncü derece kadro, b) Genel İdare Hizmetleri sınıfından 4 adet 3 üncü derece kadro. Eklenmiştir. Teknik Hizmetler Sınıfına giren kadrolara sözleşmeli personel de atanabilir. Geçici Madde 11 – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/14 md.) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Yargıtay tetkik hâkimliğine on yıl içinde yapılacak atamalarda, 36 ncı maddenin birinci fıkrasında yer alan beş yıllık hizmet süresi şartı aranmaz. Geçici Madde 12 – (Ek: 8/8/2011-KHK-650/14 md.) Yargıtay Başkanlığının boş memur kadrolarından 582 adedine 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunundaki sınırlamalara tabi olmadan atama yapılabilir. Geçici Madde 13 – (Ek: 18/6/2014-6545/37 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren; a) Üç gün içinde bu Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak Genel Sekreter ve genel sekreter yardımcıları yeniden belirlenir. b) Yedi gün içinde bu Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir. Belirlenen Birinci Başkanlık Kurulu on gün içinde, iş durumunu dikkate alarak, ceza ve hukuk dairelerinin sayısı ile bu daireler arasındaki iş bölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlar ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun onayına sunar. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, tasarıyı beş gün içinde karara bağlar. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. Birinci Başkanlık Kurulu, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Yargıtayın daire başkanları, üyeleri ve tetkik hâkimlerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden belirler. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur. Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir. Geçici Madde 14 – (Ek: 2/12/2014-6572/27 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde bu Kanuna göre oluşturulan Yargıtay üyeliği kadroları için seçim yapılır. Seçimin tamamlanmasından itibaren beş gün içinde bu Kanunla ihdas edilen daire başkanlığı kadroları için seçim yapılır. İkinci fıkra uyarınca yapılan seçimin tamamlanmasından itibaren beş gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir. Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu, iş durumunu dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler ve buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu karar, yayım tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. Birinci Başkanlık Kurulu, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Yargıtay daire başkanları, üyeleri ve tetkik hâkimlerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden belirler. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun iş bölümü kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur. Yeni iş bölümüyle dairesi değiştirilen dava dosyaları, beşinci fıkra uyarınca görevlendirme yapılmasından itibaren on gün içinde mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir. Geçici Madde 15 – (Ek: 1/7/2016 – 6723/22 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtay üyelerinin üyelikleri sona erer. Ancak yeni seçim yapılıncaya kadar görevlerine devam eden eski başkanlar hariç olmak üzere, bu tarih itibarıyla Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekili, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve daire başkanı olarak görev yapanların Yargıtay üyelikleri devam eder. Birinci fıkra uyarınca üyelikleri sona eren Yargıtay üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, üçüncü fıkradaki kadro sayısı dikkate alınmak suretiyle Yargıtay üyesi seçimi yapılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay meslek mensuplarının (Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekilleri, Cumhuriyet Başsavcıvekili, daire başkanları ve üyeler) kadro sayısı üç yüz ondur. Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam edenler, kadro sayısında dikkate alınır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla üçüncü fıkrada belirtilen kadro sayısını aşan üye kadroları herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Yargıtay üyeliğine seçilmeyenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ilgili dairesi tarafından, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. Üyelikleri sona erenlerin, seçim veya atamaları yapılıncaya kadar, özlük hakları Yargıtay tarafından karşılanmaya devam olunur. ( İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) Yeniden seçilenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliğinin sona ermesinden itibaren on iki yıl görev yaparlar. ( İptal üçüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) (İptal dördüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile.) Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam eden üyeler ile ikinci fıkra uyarınca seçilen üyeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on iki yıl görev yaparlar. Bu üyelerin atama veya seçim nedeniyle yürüttükleri görevleri, bu görevlerinin süresi bitene kadar devam eder. Seçilmeyen üyelerin atama veya seçim nedeniyle yürüttükleri görevler de bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sona erer. Bu görevler için ikinci fıkra uyarınca seçim yapıldığı tarihten itibaren on gün içinde atama veya seçim yapılır. Birinci fıkranın ikinci cümlesi uyarınca üyelikleri devam eden üyeler ile ikinci fıkra uyarınca seçilen üyelerin daha önce Yargıtay üyesi olarak çalıştıkları süreler üyelik kıdeminde dikkate alınır. Birinci Başkanlık Kurulu, ikinci fıkra uyarınca yapılan seçimden itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını dikkate alarak Yargıtay üyelerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden belirler. Birinci Başkanlık Kurulu, iş durumunu ve ihtiyaçları dikkate alarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı yıl içinde daire sayısını 5 inci maddede öngörülen daire sayısına indirir. Ancak bu daireler, Birinci Başkanlık Kurulunca kapatılıncaya kadar görevlerine devam ederler. [23] Birinci Başkanlık Kurulu, on ikinci fıkra uyarınca yapılan her daire kapatma işleminden sonra iş durumunu ve ihtiyaçları dikkate alarak daireler arasındaki iş bölümünü yeniden belirler. Buna ilişkin karar derhâl Resmî Gazete’de yayımlanır ve yayımı tarihinden itibaren on gün sonra uygulanmaya başlanır. Birinci Başkanlık Kurulu, iş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kapatılan dairelerde görev yapan daire başkanı, üye ve tetkik hâkimlerinin hangi dairelerde görev yapacağını belirler. Dairelerde görev verilmeyen daire başkanları, başkanlık süresinin bitimine kadar Yargıtay Birinci Başkanlığı nezdinde görev yapar. Başkanlık görev süresi Yargıtay Birinci Başkanlığı nezdinde sona erenlerin veya başka bir daireye başkan olarak görevlendirilenlerin daire başkanlığı kadroları başka bir işleme gerek kalmaksızın üye kadrosuna dönüşür. İş bölümüne ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on gün içinde, dava dosyaları ayrıca bir karar verilmesine yer olmaksızın listeye bağlanmak suretiyle mevcut hâlleriyle ilgili daireye devredilir. Yargıtay meslek mensupları (Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci başkanvekilleri, Cumhuriyet Başsavcıvekili, daire başkanları ve üyeler) kadro sayısı iki yüze düşünceye kadar, boşalan her iki üyelik için bir üye seçimi yapılır. Seçim yapılmayan üye kadroları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Geçici Madde 16- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/45 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/40 md.) Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulunun içtihadı birleştirme toplantılarına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, 31/12/2022 tarihine kadar bu kurulların oluşumu ve çalışma usulü hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır. a) Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulu, her hukuk ve ceza dairesinden en az bir üye olmak kaydıyla Birinci Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen yirmişer üyeden oluşur. Bu kurullara, Birinci Başkan veya ilgili başkanvekili, bunların bulunmaması halinde kurulların en kıdemli üyesi başkanlık eder. b) Üyeler Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulunda sürekli olarak görev yaparlar. Ancak, iş durumu gözönüne alınmak suretiyle üyelerin daire çalışmalarına katılmalarına Büyük Genel Kurul tarafından karar verilebilir. c) Kurullarda toplantı ve görüşme yeter sayısı onbeştir. Toplantıda bulunanların üçte ikisinin oyu ile karar verilir. Birinci toplantıda üçte iki oy çoğunluğu sağlanamazsa ikinci toplantıda bulunanların çoğunluğuyla karar verilir. Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde, Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulunun çalışmasına ilişkin bu Kanunun mevcut hükümleri uygulanmaya devam olunur. Geçici Madde 17- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/45 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/40 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yeni ihdas edilen yüz Yargıtay üyeliği kadrosunun tamamı için bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren en geç altı ay içinde seçim yapılır. Birinci fıkra uyarınca yapılan seçimin tamamlanmasından itibaren beş gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir. Yeni oluşan Birinci Başkanlık Kurulu, on gün içinde dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak yeni seçilen üyelerin hangi dairelerde görev yapacağını belirler ve Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulu üyelerini görevlendirir. Bu görevlendirme yapılıncaya kadar mevcut Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulu çalışmaya devam eder. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun üye tamsayısının hesabında, birinci fıkra uyarınca üye seçimi yapılıncaya kadar yeni ihdas edilen kadrolar dikkate alınmaz. Geçici Madde 18- (Ek: 2/7/2018-KHK-703/186 md.) Kapatılan Askeri Yargıtay Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan, Daire Başkanı ve üyelerinden emekliye ayrılmış olanlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin 64 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamındaki sağlık giderleri anılan fıkra hükümleri çerçevesinde Yargıtay bütçesinden karşılanır. ONUNCU BÖLÜM Son Hükümler Kaldırılan hükümler: Madde 68 – 1730 sayılı Yargıtay Kanunu ile değişiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük: Madde 69 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 70 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. (I) SAYILI KADRO CETVELİ (Ek cetvel:14/11/2024-7532/10 md.) KURUMU : YARGITAY TEŞKİLATI : MERKEZ UNVANI DERECESİ ADEDİ Birinci Başkan 1 1 Cumhuriyet Başsavcısı 1 1 Birinci Başkanvekili 1 2 Cumhuriyet Başsavcıvekili 1 1 Daire Başkanı 1 24 Üye 1 311 İç Denetçi 1-5 3 TOPLAM 343 4/2/1983 TARİH VE 2797 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 1 – 20/5/1987 tarih ve 3368 sayılı Kanunun Geçici Maddesi : Geçici Madde – Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihte Yedinci Hukuk Dairesinde bulunan işlerin yarısı, Onaltıncı Hukuk Dairesinin kurulup göreve başladığı tarihte, Başkanlar Kurulunun tespit edeceği esaslar dahilinde bu daireye devredilir. 2 – 30/5/1991 tarih ve 3749 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri: Geçici Madde 1 – Diğer dairelerden bu Kanunla yeni kurulan dairelere verilen işlerin devri, Başkanlar Kurulunun tespit edeceği esaslara göre dairelerin kurulup göreve başladığı tarihte ilgili Daire Başkanlıklarınca sağlanır. Bu Kanunla ihdas edilen üye kadrolarına, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının teklifi üzerine, ilgili Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle üye seçimi yapılır. Geçici Madde 2 – 3402 sayılı Kadastro Kanunundan önce yürürlükte bulunan 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununun 27 nci maddesinde yazılı ve 5572 sayılı Kanuna dayanılarak görevlendirilen asliye mahkemelerince verilen hüküm ve kararlar ile 766 sayılı Tapulama Kanununa göre çözümlenen dava ve işlerin temyiz tetkikatlarına Yedinci, Onaltıncı ve Onyedinci Hukuk Dairelerince devam olunur. 3 – 7/12/1994 tarih ve 4053 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1 – Diğer dairelerden bu Kanunla yeni kurulan dairelere işlerin devri, Başkanlar Kurulunun tespit edeceği esaslara göre dairelerin kurulup göreve başladığı tarihte ilgili daire başkanlıklarınca sağlanır. 4 – 15/7/2003 tarih ve 4929 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: Geçici Madde 1- Bu Kanunla yapılan değişiklikler halen devam etmekte olan seçimlere de uygulanır. 5 – 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun Geçici Maddesi: [24] Geçici Madde 1- (1) Danıştay Başkanlık Kurulu ile Yargıtay Başkanlar Kurulu, bu Kanunla ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasından ve dairelerde çalışacak üyelerin belirlenmesinden itibaren bir ay içinde toplanarak daireler arasındaki işbölümüne ilişkin karar tasarısını hazırlar, Danıştayda Genel Kurulun ve Yargıtayda Büyük Genel Kurulun onayına sunar. Danıştayda Genel Kurulun, Yargıtayda Büyük Genel Kurulun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararları Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur. (2) Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir. (3) Bu Kanunla Yargıtayda ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasından itibaren onbeş gün içinde Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir. Üyelerin hangi dairelerde görev yapacağını, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak, oluşturulan yeni Başkanlık Kurulu belirler. 6- 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 17 nci maddesi: [25] MADDE 17 – Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Yargıtay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir. 7- 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi: [26] MADDE 49- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne; ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin, (3) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (II) sayılı cetvelin Yargıtay Başkanlığına ait bölümüne; ekli (4) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin, (5) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (II) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne; ekli (6) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek l90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir. 2797 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2797 Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 2958 Geçici Madde 10 19/11/1983 KHK/243 67 31/12/1984 3164 Ek Madde 22/3/1985 3368 5, 14 26/5/1987 3749 55 5/6/1991 4053 5 11/12/1994 4574 55 13/6/2000 4929 31 22/7/2003 5218 14 21/7/2004 5219 28 21/7/2004 5235 56 1/1/2005 15 1/4/2005 6110 5,14,17, 31,33,40, 53/A ve İşlenemeyen Hüküm 14/2/2011 6217 İşlenemeyen Hüküm 14/4/2011 KHK/650 30, Geçici Madde 11, Geçici Madde 12 26/8/2011 56 1/1/2012 KHK/666 55 31/12/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 2/11/2011 Anayasa Mahkemesi’nin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı 56 1/1/2013 tarihinden başlayarak altı ay sonra (1/7/2013) 6494 29, 56 7/7/2013 Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı 55 10/10/2013 6545 5, 10, 14, 23, 30, 30/A, 32, 33, Geçici Madde 13 28/6/2014 6572 5, 14, 27, 29, 36, 59, Geçici Madde 14, İşlenmeyen hüküm 12/12/2014 6644 17, 60 11/4/2015 6723 5, 7, 29, 30, 30/A, 55, 60, Geçici Madde 15 23/7/2016 KHK/680 7, 14, 15, 46 6/1/2017 KHK/690 46 29/4/2017 KHK/696 15, 29, 64, Ek Madde 2, Geçici Madde 15, Geçici Madde 16, Geçici Madde 17 24/12/2017 7072 7, 14, 15, 46 8/3/2018 7079 15, 29, 64, Ek Madde 2, Geçici Madde 15, Geçici Madde 16, Geçici Madde 17 8/3/2018 KHK/703 50, 55, Geçici Madde 18 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) Anayasa Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarihli ve E.:2016/144 K.:2020/75 sayılı Kararı ile. Geçici Madde 15 1/10/2021 7413 10, 33 28/6/2022 7532 Ek Madde 3, (I) Sayılı Cetvel 27/11/2024 [1] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “yirmi üç” ibareleri “on iki” şeklinde değiştirilmiştir. [2] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrada yer alan “beş” ibaresi “üç”, “beşten” ibaresi “üçten”, “daire sayısının en az iki katı” ibaresi “her daireden en az bir” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasında yer alan “ve başkanlarının katıldığı dairelerden bir, katılmadığı dairelerden iki üyenin” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [3] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan yer alan “dördü” ibareleri “altısı”, “sekiz” ibaresi “on iki”, “ikisi” ibareleri “dördü” ve “dört” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiştir. [4] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu maddede yer alan “altısı” ibareleri “dördü” şeklinde, “on iki” ibaresi “sekiz” şeklinde, “dördü” ibareleri “ikisi” şeklinde ve “sekiz” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir. [5] 2/12/2014 tarihli ve 6572 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hukuk veya ceza dairesi olarak belirlenmesi ile” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [6] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “arasındaki” ibaresi “hukuk veya ceza dairesi olarak belirlenmesi ile aralarındaki” şeklinde ve “üçte” ibaresi “onda” şeklinde değiştirilmiş; mevcut birinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde yer alan “işbölümü” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır. [7] 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Kanunun 51 inci maddesiyle 1/4/2005 tarihinden geçerli olmak üzere (2) numaralı bende (a) alt bendi eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül ettirilmiştir. [8] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “lüzumunda” ibaresinden sonra gelmek üzere “Yargıtayda görev yapan birinci sınıfa ayrılmış” ibaresi eklenmiştir. [9] 8/8/2011 tarihli ve 650 sayılı KHK’nin 12 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “sekiz yıl” ibaresi “dört yıl”, “altı yıl” ibaresi “üç yıl” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. [10] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “on” ibaresi “altı” şeklinde değiştirilmiştir. [11] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “en az beş yıl Yargıtay üyeliği yapmış olanlar” ibaresi “Yargıtay üyeleri” şeklinde değiştirilmiştir. [12] Bu fıkrada yer alan “en az üçte ikisinin” ibaresi, 9/2/2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi ile “salt çoğunluğunun” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir [13] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “iki” ibareleri “üç”, “bir” ibareleri “iki” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç” ibareleri “iki” şeklinde, “iki” ibareleri “bir” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/1/2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yargıtay Ceza Genel Kuruluna” ibaresi “Yargıtay ilgili ceza dairesine” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [16] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 186 ncı maddesiyle bu bentte yer alan “, tüzük, yönetmelik” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. [17] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız. [18] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile bu maddede yapılan düzenlemeler; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2011/139, K.: 2012/205 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [19] 1/7/2016 tarihli 6723 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ellimilyar liraya” ibareleri “on milyon Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiştir. [20] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 186 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir. [21] Bu madde başlığı “Hukuk dava dosyalarının Yargıtaya gönderilmesi:” iken, 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. [22] Bu maddede yer alan kadrolar için 24/12/2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete’ye ve 8/3/2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [23] 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 44 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üç” ibaresi “altı” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. [24] Bu maddede yer alan kadrolar için 14/2/2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [25] Bu maddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 14/4/2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız. [26] Bu maddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 12/12/2014 tarihli ve 29203 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’ye bakınız.
2,804
3
1
MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KANUNU [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2804
14/6/1935
22/6/1935
MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KANUNU [1] [2] [3] Kanun Numarası : 2804 Kabul Tarihi : 14/6/1935 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih: 22/6/1935 Sayı: 3035 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 700 Madde 1 – Hükmi şahsiyeti haiz olmak ve bütün muamelelerinde bu kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile hukuku hususiye ahkamına tabi bulunmak üzere Ankara'da bir M.T.A. Enstitüsü, (Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü) kurulmuştur. [4] M.T.A. Enstitüsü ticari usullere göre idare olunur. Bu enstitünün bütün sarfiyat ve muamelatı, Muhasebei Umumiye, Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunlarına ve Divanı Muhasebatın vize ve murakabesine tabi değildir. Madde 2 – M.T.A. Enstitüsünün başlıca vazifesi: Memleketimizde işletmeğe elverişli maden ve taşocağı sahaları bulunup bulunmadığını ve işletilen maden ve taşocaklarının daha faydalı surette işletilmelerinin nelere mütevakkıf olduğunu araştırmak ve buna muktazi veya müteferri bulunan arama ameliyatı, fenni ve jeolojik tetkikat, kimyevi tahlil ve fenni tecrübeler yapmak, harita almak, plan, mürtesem, maktalar resmetmek, proje ve fenni raporlar, rantabilite hesapları tanzim etmek gibi bütün teknik ve ilmi işleri görmek ve memleketin madenlerinde ve maden sanayiinde çalışacak Türk mühendis, fen memuru, ustabaşı ve mütehassıs işçi yetiştirmektir. Madde 3 – M.T.A. Enstitüsü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından emir verildiği takdirde ikinci maddede yazılı işlerden başka, diğer fenni veya jeolojik tetkikleri, tahlilleri ve fen tecrübelerini yapabilir ve topoğrafya haritaları alabilir. [5] Madde 4 – Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, ikinci maddede yazılı işlerden her hangi bir kısmını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının müsaadesile, başkalarına da yaptırmak selahiyetini haizdir. [6] Madde 5 – [7] M.T.A. Enstitüsü, ikinci maddede yazılı işleri, bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, bağlı müesseseler ve diğer hakiki veya hükmi şahıslar hesabına ücret mukabilinde yapabilir. Bu işlerden, tetkikat ve arama ameliyatı yapmak, harita almak gibi saha üstünde görülecek neviden olanlar hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından müsaade alınmak lazımdır . (Değişik: 7/2/1990 - 3612/15 md.) Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar ile bunlara bağlı müesseselerden başka hakiki veya hükmi şahısların tamamına veya ekseriyet hissesine sahip oldukları petrol iptida istikşaf veya taharri ruhsatnamesi, maden taharri ruhsatnamesi, maden ocağı ruhsat tezkeresi veya maden imtiyazı sahalarından M.T.A. Genel Müdürlüğü tarafından ücretsiz de arama ameliyatı yapılabilir. Bu takdirde alakadarlar ile Genel Müdürlük arasında arama ameliyatından doğacak menfaatlerden Devletin istifade edeceğine dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bir mukavele yapmak lazımdır. Madde 6 – M.T.A. Enstitüsü, hakiki veya hükmi şahıslar tarafından işletilen maden ve taş ocaklarında veya üstlerinde hakiki veya hükmi şahısların tam veya ekseriyet hisse olarak maden ve taş ocakları hakkı bulunan sahalarda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının üsaadesile lüzumlu görülecek fenni veya jeolojik tetkikatı yapmağa ve harita almağa salahiyetlidir. Sahalarında bu suretle tetkikat yapılacak hakiki veya hükmi şahıslar, M.T.A. Enstitüsünün işlerini kolaylaştırmağa ve buna kendi yapmış oldukları ameliyatı, tesisatı, harita, plan ve maktaları, projeleri, fen raporlarını ve rantabilite hesaplarını göstermeğe mecburdurlar. [8] Madde 7 – (Mülga: 3/3/1954 - 6309/7 md.) Madde 8 – Mekşuf madenler ile her hangi bir sebeple tamamı veya ekseriyet hissesi Devlete geçmiş madenlerin sahasında M.T.A. Enstitüsü tarafından arama ameliyatı yapıldığı takdirde bu işlerin arkası alınıncaya kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu madenleri hiç bir kimseye devir ve ihale edemez. [9] Madde 9 – Kendi hesabına maden veya taşocağı için arama ameliyatı yaptığı bir sahada ameliyatın sonunda, M.T.A. Enstitüsü: [10] a) Arama ameliyatı yapılan yerler ile bunların maden yatağını kestiği noktalar gösterilmiş ve yatağın tahmini vaziyeti çizilmiş olmak şartile, aranılan sahanın topoğrafya ve jeoloji haritalarını, b) Yapılan ameliyatın mürtesem ve maktalarile yatağın vüsat ve imtidadını anlatan resim makta ve taslakları; c) Yatağın vaziyetini izah ve tarihçesinden bahseden ve işletmeğe elverişli görüldüğü takdirde tasarlanan işletmenin ana hatlarını ihtiva eyliyen bir fen raporunu; d) Bu arama ameliyatı için yapılan masrafların hülasasını, bir dosya halinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verecektir. Madde 10 – (Mülga birinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) M.T.A. Enstitüsü, sene içerisinde, işlerinin almış olduğu inkişaf dolayısile tasdik edilen yıllık iş programından ayrılmak mecburiyetinde kaldığı takdirde, vaziyeti vaktinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bildirecek ve alacağı direktiflere göre işini yürütecektir. [11] Madde 11 – (Değişik: 9/6/1936 - 3016/1 md.) [12] Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün varidatı: A - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesine konulup enstitüye tediye edilecek olan tahsisattan; B - Beşinci maddeye tevfikan ücret mukabilinde yapacağı işlerden alacağı ücretlerden ve kendi hesabına arama ameliyatı yaptığı sahaları işletmeğe vazedecek müesseselerden bu arama ameliyatı masraflarına karşılık olarak alacağı meblağlardan; C - Kendisine nakid veya ayniyat suretile yardımda bulunulduğu ve bu yardımın kabulüne Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca muvafakat olunduğu takdirde bunun tutarından veya kıymetinden; D - Mevcudlarının getirebileceği faiz veya iradlardan; E - Maden ve taş ocakları işletenlerin istihdam eyledikleri ecnebi mühendis ve mütehassıslar mukabilinde Türk genci yetiştirmek üzere Hazineye yatıracakları ve Hazinece aynen enstitüye tesviye edilecek olan ücretlerden; F - Arama yaptığı sahalardan nakil ve imar eylediği maden cevherlerinin satış bedelinden ibarettir. Bu varidattan hesap yılı sonuna kadar sarfedilmiyenler enstitünün ertesi sene varidat hesabına nakledilir. E fıkrasında yazılı ücretler munhasıran Türk mühendis ve mütehassıslar yetiştirmek hususlarına tahsis edilir ve bu kısım varidatın ve ona tekabül eden masrafların hesabı ayrıca tutulur. Madde 12 – M.T.A. Enstitüsünün memur ve müstahdemleri halk ile ve mensup oldukları Enstitü ile, muamele ve münasebetlerinde, hususi müessese müstahdemleri gibi muameleye tabi olup haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki Kanun ile Memurin Kanunu hükümleri tatbik olunmaz. M.T.A.Enstitüsüne ait mallar Devlet malıdır. Bunları çalanlar, ihtilas edenler, zimmetine geçirenler veya her ne suretle olursa olsun suiistimal edenler hakkında Devlet mallarına karşı işlenen bu çeşit suçlara ait cezai takibat yapılır. Madde 13 – M.T.A. Enstitüsü, Devlet müesseselerine ve Sümerbankla, Ziraat, Emlak ve Eytam Bankaları gibi milli müesseselere mahsus haklar ve imtiyazlar ile Teşviki Sanayi Kanununa göre birinci sınıf maden ocaklarına verilen müsaade ve muafiyetlerden istifade eder. Madde 14 - (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 15 – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, lüzum gördükçe, M.T.A. Enstitüsünün bütün işlerini, muamelelerini ve hesaplarını teftiş ve murakabe ettirir. [13] Madde 16 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 17 - 18 – (Mülga: 12/5/1964 - 468/7 md.) Madde 19 – (Değişik: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Genel Müdürlük, 2 nci maddede belirtilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenen hizmet birimlerinden oluşur. Madde 20 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 21 – M.T.A. Enstitüsünde, genel direktörden başka bir genel direktör muavini ile görülecek lüzum ve ihtiyaç nisbetinde şube amirleri, mütehassıs, mühendis ve diğer memur ve müstahdemler bulunur. (Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 22 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 23 – M.T.A. Enstitüsünün idare ve murakabe şekillerile Genel Direktör ve murakiplerin vazife ve salahiyetleri, Enstitünün dahili teşkilatile sureti idaresi, bu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren en geç bir yıl zarfında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelik ile tesbit olunur. [14] Madde 24 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Ek Madde 1 – (Ek: 3/12/1997 - 4309/1 md.; Değişik: 4/6/2016-6719/1 md.) [15] Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, 2 nci maddede belirtilen görevleri kapsamına giren iş ve hizmet konularında 11/9/1981 tarihli ve 2522 sayılı Kamu Kuruluşlarının Yurt Dışındaki İhalelere Katılması Hakkında Kanuna tabi olmaksızın, bağlı bulunduğu Bakanlık onayı ile; yurt dışında arama, araştırma ve işletme faaliyetleri yapmaya, bu faaliyetlerin yürütülmesi amacıyla yurt içinde ve yurt dışında şirket kurmaya, yerli ve/veya yabancı gerçek veya tüzel kişilerle yurt içinde ve yurt dışında şirket veya ortaklık kurmaya, imtiyazlı ortak olmaya, şirketler veya ortaklıklarla ilgili her türlü pay, hisse senedi ve diğer ortaklık paylarını alıp satmaya ve yurt dışında çalışma büroları açmaya yetkilidir. [16] Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün yurt dışı faaliyetleriyle ilgili yurt dışında çalıştırılacak personelin niteliği, görev süresi, bunlara ödenecek ücretler ile harcamalara ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir. (Ek fıkra:14/2/2019-7164/1 md.) Bu madde kapsamında kurulan şirketler özel hukuk hükümlerine tabi olup 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi Ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler ile kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri, şirketler veya ortak olduğu şirketler ile bunların iş ve işlemleri hakkında uygulanmaz. Şirketlerin faaliyetleri iş mevzuatı hükümlerine göre istihdam edilen personel eliyle yürütülür. (Ek fıkra:14/2/2019-7164/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar bu madde kapsamında kurulan şirketlerin talebi, kendilerinin ve kurumlarının muvafakati ile şirketlerde istihdam edilebilir. Bunların kurumlarıyla olan ilişkileri iş akdinin yapılmasıyla son bulur. Bunlara verilecek ücret ile diğer malî ve sosyal haklar yapılacak iş akdi ile belirlenir. Bu şekilde istihdam edilenler, şirketteki görevlerinin sona ermesinden itibaren altı ay içerisinde başvurmaları üzerine daha önce çalıştıkları kurum veya kuruluşların öğrenimlerine ve kazanılmış hak aylıklarına uygun kadrolarına veya durumlarına uygun pozisyonlarına, ayrılmadan önceki kadro ve pozisyonları dikkate alınmaksızın en geç üç ay içerisinde sınavsız atanırlar. Bu fıkra uyarınca önceki kurumlarına dönen kişilerin şirket ve alt şirketlerde geçen hizmetleri kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirilir. Bu durumda, şirketlerdeki çalışmalarından dolayı kıdem tazminatları ödenmez ve bu süreler emeklilik ikramiyesinin hesabında dikkate alınır. Geçici Madde 1 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Geçici Madde 2 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Geçici Madde 3 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Geçici Madde 4 – (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/153 md.) Madde 25 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 26 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur. 2804 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 2804 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi 3016 – 16/6/1936 6309 – 11/3/1954 468 – 22/5/1964 4310 – 5/12/1997 6719 Ek Madde 1 17/6/2016 KHK/703 1, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 14, 15, 16, 19, 20, 21, 22, 23, 24, Ek Madde 1, Geçici Madde 1 ila Geçici Madde 4 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) 7164 Ek Madde 1 28/2/2019 [1] a - Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünün adı, 19/2/1985 tarih ve 3154 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilmiş olan 31/12/l983 tarih ve 186 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 5 inci maddesi ile "Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü" olarak değiştirilmiştir. b - Bu Kanunun düzenlendiği atama usulüne dair konularda 23/4/1981 tarih ve 2451 sayılı Kanunun 2-5 inci maddelerine bakınız. [2] Başbakanlığa bağlı olan MTA Genel Müdürlüğü, 27/11/2002 tarihli ve 24949 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığının 26/11/2002 tarihli ve D-1-2002-792 sayılı Onayı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlanmıştır. [3] 22/12/2005 tarihli ve 5436 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle Araştırma Planlama Koordinasyon Dairesi Başkanlığı kurulması ve bunun görevlerine ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılmış olup, yine aynı Kanunun 15 inci maddesiyle teşkilat kanununda düzenleme yapılıncaya kadar, 5436 sayılı Kanun vediğer kanunlar ile verilen görevleri yapmak üzere Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kurulmuştur. [4] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bu kanun” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ibaresi eklenmiştir. [5] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisat Vekaletinden” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından” şeklinde değiştirilmiştir. [6] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisat Vekaletinin” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının” şeklinde değiştirilmiştir. [7] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “İktisat Vekaletinden başka diğer Hükümet dairelerile Hükümete” ibaresi “bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları,” şeklinde, “İktisat Vekaletinden” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından”, ikinci fıkrasında yer alan “Hükümet ile hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar ile bunlara” şeklinde değiştirilmiştir. [8] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisat Vekaletinin” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının” şeklinde değiştirilmiştir. [9] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “Hükümete” ibaresi “Devlete”, “İktisat Vekaleti” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [10] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisat Vekaletine” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına” şeklinde değiştirilmiştir. [11] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Vekalete” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına” şeklinde değiştirilmiştir. [12] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisad Vekaleti” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı” şeklinde, “İktısad Vekilliğince” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir. [13] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktısat Vekaleti” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir. [14] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “İktisat Vekaletince tanzim ve İcra Vekilleri Heyetince tasdik edilecek bir dahili talimatname” ibaresi “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelik” şeklinde değiştirilmiştir. [15] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 153 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan “yürütülmesi amacıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “yurt içinde ve” ibaresi ile “tüzel kişilerle” ibaresinden sonra gelmek üzere “yurt içinde ve” ibaresi eklenmiştir. [16] 14/2/2019 tarihli ve 7164 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “arama ve araştırma” ibaresi “arama, araştırma ve işletme” şeklinde değiştirilmiştir.