id
stringlengths
21
21
score
float64
1
4
sentence1
stringlengths
26
100k
sentence2
stringlengths
36
31.4k
lang
stringclasses
8 values
1566539710_1575146281
2
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, yönetiminin yüz binlerce Amerikalının Covid-19 nedeniyle öleceği tahminlerine rağmen, virüsün yayılmasını engellemek için ulusal çapta bir sokağa çıkma yasağı ilan etmiyor. Covid-19 ile Mücadele Görev Gücü'nün Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında konuşan Trump, bu ısrarına neden olarak eyaletlere "esneklik" vermek isteğini dile getirdi. ABD Başkanı, salgının yoğun görüldüğü bölgelere yapılan iç hat uçak seferlerinin kesilmesini ise değerlendirdiklerini açıkladı. 'Bazı eyaletlerde koronavirüs sorunu yok' Trump sokağa çıkma yasağıyla ilgili olarak, "Her eyalet aynı değil. Çok fazla sorunu (koronavirüs) ya da hiç sorunu olmayan eyaletler var. Mesela Alaska'nın böyle bir sorunu yok" ifadelerini kullanarak kararı eyaletlerin vermesi gerektiğini belirtti. Trump, bir muhabirin New York ve New Orleans gibi virüsün yoğun görüldüğü kentlere uçuşların devam ettiğini hatırlatması üzerine ise "Bu noktalara uçuşların durdurulması konusunu görüşüyoruz. Ama bunu yaptığınızda havacılık sektörünün üzerine çok gitmiş olursunuz. Bu konudaki değerlendirmelerimiz sürüyor" açıklamasını yaptı. Trump'ın 'sorun yok' dediği Alaska'da 133'ten fazla vaka var Trump'ın bu açıklaması ise hali hazırda ülke genelinde sokağa çıkma yasağı getirilmesi gerektiğini savunanların tepkisini çekti. Ayrıca MSNBC'den Rachel Maddow, Trump'ın Alaska'yı örnek göstermesini "Gerçek şu ki Alaska'da 133'ten fazla koronavirüs vakası var" sözleriyle eleştirdi. Beyaz Saray daha önce de birçok kez salgın nedeniyle ülke genelinde sokağa çıkma yasağı uygulanmasının tartışıldığı şeklindeki haberleri yalanlamıştı. 'Tüm Amerikalılar'ın kalbi New York ile atıyor' Öte yandan önlemlere uyulması halinde, virüsü bir an önce yenip hayatı eskisine döndürmeyi amaçladıklarını belirten Trump "Bu hafta tüm Amerikalılar'ın kalbi New York ile atıyor. New York, salgının en ağır yükünü çekiyor. New York halkı şunu bilmeli ki onların yanındayız." diye konuştu. Trump, virüsün Louisiana gibi bazı konumlarda "patlama" etkisi yaptığını da vurgulayarak Covid-19 salgınını "ölümcül veba" olarak nitelendirdi. Daha önce virüsün "grip gibi basit" olduğu açıklamalarıyla gündeme gelen Trump, bu kez, "Bu virüs, inanılmaz derecede bulaşıcı. Daha önce böylesi görülmedi. Sadece bir topluluktaki bir kişide bile virüs olması herkesin hasta olmasına yetiyor. Doğru insanı bulursa da maalesef başına büyük belalar açıyor" dedi. 'Tıbbi malzeme stokları neredeyse bitti' Trump aynı zamanda tıbbi malzeme stoklarının neredeyse bittiğini duyurdu. Ekipmanların kullanılmaya hazır hale geldiği anda direkt olarak hastanelere gönderildiğini söyleyen Trump, eyalet yönetimlerine, maske yapımı için yerel üreticilerle anlaşma yapması çağrısında bulundu.
Koronavirüs (Covid-19) salgınında merkez üssüne dönen ABD'de virüs tespit edilenlerin sayısı 502 bin 876'ya yükseldi. Çin'in Vuhan şehrinde ortaya çıkan koronavirüs nedeniyle virüs tespit edilenlerin sayısı 502 bin 876'ya yükselirken ölenlerin sayısı 18 bin 747'ye yükseldi. NEW YORK'TA YAKLAŞIK 8 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ New York eyaletinde virüs tespit edilenlerin sayısı 172 bin 358'e ulaşırken eyalet genelinde 7 bin 844 kişi hayatını kaybetti. TRUMP : BAĞIŞIKLIK SÜRESİNİN NE KADAR DEVAM EDECEĞİ BELİRSİZ Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump Cuma günü yaptığı açıklamada, koronavirüsten iyileşen insanların hastalık için bağışıklık geliştirdiğini, ancak bağışık süresinin ne kadar olacağının hala belirsiz olduğunu vurguladı. Trump aynı zamanda bağışıklığın 1-2 yıl hatta bir ömür sürebileceğini de iddia etti. "TÜM ÜLKEYİ TEST ETMEYE GEREK YOK" 325-350 milyon olan ABD nüfusunun tamamını koronavirüs için test etmeye gerek olmadığını söyleyen Trump, test için New York ve Louisiana da dahil olmak üzere sıcak noktalara odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. "2 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYE TEST YAPILDI" Trump, bugüne kadar ülkede 2 milyondan fazla koronavirüs testinin yapıldığını söyledi. Her gün yaklaşık 100 bin virüs testi yapıldığını da sözlerine ekledi. Demirören Haber Ajansı / Dünya
tr
1547949743_1547935883
4
Çaldıran kırsalında 7 kaçak İranlı göçmenin cesedine ulaşıldı VAN - Van'ın Çaldıran ilçesinin İran sınırını kaçak yolla geçen ve tipiye yakalandıkları dağda donarak hayatını kaybettiği iddia edilen 13 göçmenden 7'sinin cesetlerine ulaşıldı. Van Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Çaldıran ilçesi, İran Sınırında jandarma ve AFAD ekipleri tarafından 13 Mart 2020 tarihinde yapılan araştırma ve incelemede; 1 kilometrelik alanda Afganistan, Pakistan ve Suriye uyruklu mülteci oldukları değerlendirilen yedi 7 ceset bulunmuştur. Cesetler kesin ölüm tespiti için Van Adli Tıp kurumuna sevk edildi" denildi. Olayın geçmişi; 8 Şubat 2020 tarihinde akşam saatlerinde Çaldıran İlçe Jandarma Komutanlığına yurda yasa dışı yollardan giren 13 düzensiz göçmenin donarak yaşamını yitirdiği ihbarı yapıldı. İhbar üzerine adli, askeri makamlar ve AFAD'a konu ile ilgili olarak bilgi verildi. Yoğun kar yağışı ve tipiden dolayı bölgeye ulaşım sağlanamadı. İhlas Haber Ajansı / 3. Sayfa
Çaldıran ilçesinin İran sınırında araştırma ve inceleme yapan Jandarma ve AFAD ekipleri, bir kilometrelik alanda yurda kaçak girmeye çalışan Afganistan, Pakistan ve Suriye uyruklu 7 kaçak göçmenin cesedini buldu. Donarak öldükleri tahmin edilen kaçak göçmenlerin cesetleri, kesin ölüm nedenlerinin tespiti için Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Geçen Şubat ayında Çaldıran ilçesinin İran sınırını kaçak yolla geçen 13 kaçak göçmenin tipiye yakalandıkları ve donarak hayatlarını kaybettiği ihbarı yapılmıştı. Ancak bölgeye, yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyşe ulaşım sağlanamadığı için araştırma yapılamamıştı. Bulunan kaçak göçmen cesetlerinin ihbarda bildirilen gruptan oldukları tahmin ediliyor.
tr
1485338037_1596137295
1
Yıllarca çalışarak emeklilik hakkı kazanan milyonlarca memur, işçi ve Bağ-Kur emeklisi 2020 yılında alacağı zammı merak ediyordu. TÜİK tarafından Aralık ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla memur ve emeklilerin alacağı zam oranları da belli oldu. ARALIK AYI ENFLASYONU BELLİ OLDU TÜİK 2019 yılı Aralık ayı TÜFE verisini açıkladı. Saat 10.00'da açıklanan verilere göre TÜFE Aralık ayında yüzde 0.73, yılın ikinci 6 ayında yüzde 6.33 ve yıllık olarak da yüzde 11.84 oranında arttı. TÜFE'de (2003=100) 2019 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %0,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,84, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,84 ve on iki aylık ortalamalara göre %15,18 artış gerçekleşti. ZAM TOPLU SÖZLEŞMEYE GÖRE BELİRLENİYOR Emeklilerin alacağı zam oranları toplu sözleşmeye göre belirleniyor. Memurlar ve emeklilerinin 2020-2021 maaşları ile sosyal haklarının belirlenmesine yönelik 5. Dönem Toplu Sözleşmesi Eylül ayında kabul edilmişti. Buna göre memur ve emekliler 2020’nin ocak ayında yüzde 4, temmuz ayında yüzde 4 zamlı alacak. 2021 yılında ise 3+3 zam oranın da zam yapılacak. Memur ve emekli maaşlarına yapılan zamma ilaveten, geçmiş 6 aylık enflasyondan oluşan fark da yansıtılıyor. SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına geçen yıl ocak 10.19, temmuz ayında da yüzde 5.01 oranında zam yapılmıştı. EMEKLİ MAAŞ ZAMMI NE KADAR OLACAK? Emekli ve memur maaşlarına enflasyon yüzde 5 seviyesini aşması durumunda enflasyon farkı zammı uygulanıyor. TÜİK verilerine göre, Temmuz ayında yüzde 1,36 oranında, Ağustos ayında yüzde 0,86 oranında ve Eylül ayında yüzde 0,99, Ekim ayında yüzde 2 ve Kasım ayında yüzde 0,38 oranında artış yaşandı. 2019’un ikinci yarısında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 6.49 arttı. SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına 2019’un ikinci yarısındaki enflasyona bağlı olarak yüzde 6.49 oranında zam yapılacak. EN DÜŞÜK SGK EMEKLİ AYLIĞI 2 BİN 111 TL'YE ÇIKACAK Bu artışla 2000 öncesi emeklilerde en düşük SSK aylığı 1.983 TL’den 2 bin 111 TL’ye, 2000 sonrası emeklilerde en düşük SSK aylığı 1.181 TL’den 1.258 TL’ye; en düşük BAĞ-KUR aylığı 1.775 TL’den 1889,8 TL’ye, en düşük tarım BAĞ-KUR’lu aylığı da 1.250 TL’den 1330 TL’ye yükselecek.
GEÇEN AY KİRA ARTIŞI NE KADARDI? TÜFE'de (2003=100) 2020 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %0,57, bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,29, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,86 ve on iki aylık ortalamalara göre %13,33 artış gerçekleşti. Hesaplama Örneği: Mevcut kira bedeli: 1000 lira Zam oranı: yüzde 13.33 Zam bedeli: 133 lira Zamlı kira bedeli: 1.133 lira
tr
1501710247_1622009951
1
22.01.2020 16:46 | Son Güncelleme: 22.01.2020 16:46 Hatay'ın Yayladağı ilçesinde uyuşturucuyla mücadele değerlendirme toplantısı düzenlendi. Yayladağı Kaymakamı Tahir Yılmaz, Kaymakamlık Toplantı Salonunda yapılan toplantıda, çocukların ve gençlerin zehirlenmesine asla izin vermeyeceklerini söyledi. Uyuşturucu ile mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Yılmaz, "Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi uyuşturucu ve benzeri kötü şeylere kurban vermeyeceğiz. İlgili kurum ve birimlerimiz bu hususta en küçük bir aksaklığa müsaade etmeden üzerilerine düşen görevi eksiksiz yerine getirecektir." dedi. Yılmaz, uyuşturucuyla mücadelenin yanında gençlerin ve vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıya, Belediye Başkanı Mustafa Sayın, Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Kocatürk, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mehmet Güler, İlçe Emniyet Amir Vekili Komiser Ersin Akgül ve ilgili kurum amirleri katıldı. Kaynak: AA
Son günlerde sosyal medyanın çok yakından takip ettiği bir isim var; küçük şef Taha Duymaz. Hatay'ın Yayladağı ilçesinde ailesi ile derme çatma bir evde yaşayan ve yemek videoları çeken Taha Duymaz hayatı ile merak konusu oldu. 1 milyon 200 bin kişi tarafından takip edilen Taha Duymaz hakkında merak edilenler... Abone ol Taha Duymaz son günlerin en çok konuşulan, sosyal medyanın ise en çok merak ettiği isimlerden biri oldu. Henüz 17 yaşında olan kendi mutfağında yaptığı yemekler ile ünlenen Taha Duymaz kısa sürede fenomen oldu. Yemek yapmayı çok seven Taha Duymaz çektiği videolar yayılınca instagramda 1 milyon 200 bin kişi tarafından takip edilmeye başladı. Küçük şef Taha Duymaz'ın hayatı, ailesi ise merak konusu oldu. Sosyal medyanın yeni fenomeni 17 yaşındaki Taha Duymaz Hatay Yayladağı ilçesinin Güveççi köyünde yaşıyor ve yemek videoları çekiyor. Annesi ve babası kronik rahatsızlık yüzünden çalışamayan Taha'nın 12 tane de kardeşi var. Geçim kaynakları ise devletten aldıkları 800 TL. Taha verdiği bir röportajında hikayesini şöyle anlatıyor... "Durumumuz iyi olmadığı için "Belki yeteneklerimi gösteririm, para kazanırım" düşüncesiyle 2015 yılında YouTube kanalı açtım. Küçük bir telefon vardı, onunla çekiyordum. Telefon bozulunca kanalı silmek zorunda kaldım. Sonrasında yine açtım, yine telefon bozuldu. 2019'da açtığımda aynı sorunu yaşamadım. Sonra baktım Instagram'a daha çok bakılıyor. Oraya da videolar çekip koymaya başladım. Kısa sürede takipçim arttı." Hatta Yayladağı Belediye Başkanı Mustafa Sayın ve İlçe Kaymakamı Tahir Yılmaz da Taha'yı evinde ziyaret etti.
tr
1647912787_1567467029
1
Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde Azeri Aynura Abdulleyeva'ın kullandığı 20 YS 603 plakalı otomobil, yan şeritteki devriye görevi yapan memuru S.K. yönetimindeki 20 BJ 213 plakalı sivil ekip aracına sol yan tarafından çarpıp, aynayı kırdı. SİVİL POLİS ARACINA ÇARPTI, "POLİS ÇAĞIRMAYIN" DEDİ Abdulleyeva, otomobili yolun kenarına çekip, çarptığı otomobildeki kişilerin polis memuru olduğu bilmeyerek, "Polis çağırmayın. Kırılan aynanızı yaptırayım" teklifinde bulundu. Bunun üzerine polis memurları, kimliklerini gösterip, kendilerinin polis olduğunu belirterek, kazayla ilgili tutanak tutulmasını gerektiğini söyledi ve teklifi reddetti. SÜRÜCÜNÜN EHLİYETİNİN DE OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI Otomobil sürücüsü Abdulleyeva'nın ehliyetinin de olmadığı ortaya çıktı. Olay yerine çağrılan trafik polisleri, kazayla ilgili tutanak tutarken, Abdulleyeva ile otomobilin ruhsat sahibine toplam 5 bin liralık para cezası kesti. (DHA)
Türkiye Gazetesi Türkiye Gazetesi Edinilen bilgiye göre olay, Merkezefendi ilçesinde bulunan bir hastanede meydana geldi. Hastanede korona virüs testi için izole edilmiş ünitede gözlem altına alınan A.T., hastane görevlilerini atlatarak hastaneden kaçtı. Hastane yetkilileri İl Hıfzıssıhha Kurulunun aldığı koronavirüs salgını tedbirlerini kapsamında durumu polise bildirdi. Polis ekipleri hastane çevresinde, sokaklarda arama çalışması başlattı. Güvenlik tedbirleri kapsamında A.T.’nin ikamet ettiği adrese polis ekipleri yönlendirildi. Bölgede yaklaşık 1 saat aranmasının ardından hastaneye gelen kadın, hastane görevlileri tarafından izolasyon bölümüne alındı. Öte yandan, sağlık görevlileri tarafından A.T.'ye başka bir kişi ile temasta bulunup bulunmadığı soruldu ve A.T. arkadaşının evine gidip geldiğini belirtti. Polis ekiplerinin bu bilgi üzerine şahsın temasta bulunduğu kişileri de korona virüs testi için hastaneye götüreceği belirtildi. Olayla ilgili olarak çalışmaların ise devam ettiği bildirildi.
tr
1619114481_1527714674
3
28 Mayıs 2020 ABD'de, bekleyen konut satışları, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının etkisiyle nisanda aylık yüzde 21,8 ve yıllık yüzde 33,8 azalarak rekor seviyede düşüş kaydetti. National Association of Realtors (NAR), nisan ayına ilişkin bekleyen konut satış verilerini açıkladı. Buna göre, ABD'de bekleyen konut satışları, nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33,8 azalarak verinin açıklanmaya başladığı Ocak 2001'den bu yana en yüksek düşüşünü kaydetti. Bekleyen konut satışları bu dönemde aylık yüzde 21,8 azaldı. Mart ayından bu yana düşüş gösteren veriye ilişkin piyasa beklentisi, bu ayda yüzde 15 azalması yönündeydi. Bu dönemde konut satışları, COVID-19 salgının etkisiyle tüm bölgelerde azalış gösterdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen NAR Başekonomisti Lawrence Yun, nisanda neredeyse tüm eyaletlerde uygulanan "evde kal" emriyle konut satışlarında yaşanan kayda değer orandaki azalmanın "sürpriz" olmadığını kaydetti. Yun, gelecek aylarda ekonominin normale dönmesi ve tüketici güveninin yükselmesiyle konut satışlarının da artacağını ifade etti. Konut piyasasına ilişkin tahminlerde güncellemeye gidildiğini de belirten Yun, konut satışlarının bu yıl yüzde 11 düşmesinin, ortalama konut fiyatının ise yüzde 4 artmasının beklendiğini bildirdi. Kaynak: AA
21 Şubat 2020 ABD'de 30 yıl vadeli devlet tahvili getirisi yaklaşık 8 baz puan azalışla yüzde 1,89'a indi ve tüm zamanların en düşük seviyesini kaydetti. Ülkede 30 yıllık devlet tahvili getirisi, koronavirüs salgının küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğine yönelik endişelerle rekor seviyeye geriledi. 30 yıllık devlet tahvili faizi, TSİ 17.45 sularında yaklaşık 8 baz puan azalarak yüzde 1,89'a düştü. Bu değerle ABD'deki 30 yıllık devlet tahvili getirisi, tarihin en düşük seviyesini gördü. Analistler, yatırımcılar için güvenli liman olarak kabul edilen devlet tahvillerinin getirisindeki gerilemede, koronavirüs salgını nedeniyle küresel ekonomik büyümenin yavaşlayacağına ilişkin beklentilerin etkili olduğunu belirtiyor. İkinci el konut satışları da ocakta geriledi ABD'de ikinci el konut satışları ocakta aylık yüzde 1,3 azalarak 5,46 milyona düştü ve beklentilerin altında bir azalış gösterdi. National Association of Realtors (NAR), ocak ayına ilişkin ABD'deki ikinci el konut satış verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede ikinci el konut satışları ocakta aylık yüzde 1,3 azalarak 5,46 milyona geriledi. Piyasaların beklentisi ise satışların yüzde 1,8 azalışla 5,43 milyona düşmesi yönündeydi. İkinci el konut satışları, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,6 artış kaydetti. Ortalama ev fiyatları ocakta yıllık bazda yüzde 6,8 artarak 266 bin 300 dolar seviyesinde gerçekleşti. Raporda değerlendirmelerine yer verilen NAR Başekonomisti Lawrence Yun, konut başlangıçlarına ilişkin trendin yükseldiğini ve istikrarlı bir gelişme gösterdiğini söyledi. Yun, konut başlangıçlarındaki olumlu seyrin satışları da artırdığını belirterek, konut satışlarının bu yıl artacağı konusunda umutlu olduklarını ifade etti. Kaynak: AA
tr
1551644529_1551758076
3
Türkiye'de koronavirüsten ilk ölüm gerçekleşirken, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 'Koronavirüs zirvesi' toplandı. Toplantı öncesi açıklama yapan Erdoğan, "Milletimizi iyi bilgilendirir, hastalığı sıkı şekilde kontrol altında tutarsak umduğumuzdan da güzel bir tablo bizi bekliyor" dedi. Abone ol Çankaya Köşkü'nde koronavirüsle mücadele kapsamında çok geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi. Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı öncesinde açıklama yapan Erdoğan, sürecin ciddi ekonomik sonuçları olabileceğini söyledi. Zoru birlikte başaracağız Erdoğan, "Devlete düşen görevlerin yanında özel sektörün de sorumlulukları olduğu muhakkaktır. Bu zoru birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. İşte Erdoğan'ın koronvirüsle mücadele mesajları: Ciddi ekonomik boyutları da ortaya çıkacaktır "Bugüne kadar sağlık tedbirlerini peyderpey hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Gönüllü veya zorunlu karantina uygulamaları sebebiyle günlük hayatı durma noktasına getiren böyle bir sürecin, pek çok boyutu yanında ciddi ekonomik boyutları da ortaya çıkacaktır. Türkiye olarak hem bu hastalığın salgın haline dönüşmesine engelleme, hem de ekonomiyi canlı tutma mecburiyetimiz var. ülkemizin ağustos 2018 yılında yaşadığımız kur-faiz-enflasyon saldırısının etkilerinden yeni yeni kurtulmaya, işlerin tekrar yoluna gitmeye başladığı bir dönemde ipin ucunu asla bırakamayız. İnşallah bu zoru birlikte başaracağız Kovid-19 ile mücadele ederken tüm ekonominin çarklarının dönmesini sağlamak elbette kolay değildir. bunun için özel sektörümüzün de yerine getirmesi gereken sorumlulukları olduğu muhakkaktır. İnşallah bu zoru birlikte başaracağız. Birkaç haftalık dönemi iyi yönetirsek güzel tablo bizi bekliyor Çin’deki salgın, tüm dünyayı üretim konusunda alternatifler aramaya itmiştir. Üretimde alternatif denince de ilk akla gelen yerlerden biri Türkiye olmaktadır. Ayrıca virüs salgını ve petrol fiyatlarının düşüşüyle yaşanan gelişmeler ülkemize ilave avantajlar yaşatacaktır. Birkaç haftalık dönemi iyi yönetir, hastalığı sıkı şekilde kontrol altında tutabilirsek, umduğumuzun da ötesinde güzel bir tablo bizi bekliyor. Önemli olan hastalığın bizi yenmesine fırsat vermeden hem tıbbi olarak virüsün hem de psikolojik ve ekonomik etkilerinin üstesinden gelebilecek dirayeti ortaya koyabilmemizdir. Biliyorsunuz dün bir video konferansla bir taraftan yapacağımız bu çalışmaları özellikle de hem Fransa Başkanı Macron, diğer tarafta Merkel, diğer tarafta Johnson; onlarla dörtlü bir video konferans yaptık. Ve bu video konferansla da sadece virüs olayı değil, değerlendirme yaptığımızda en iyi konumda olan biz gözüküyor. Bizim ardımızdan Almanya gözüküyor. Ama İngiltere ve Fransa’nın durumu bizimle mukayese edilmeyecek derecede olumsuz. Bir diğer taraftan bölgedeki gelişmeler, İdlib konusunu, barış pınarı konusunu görüşme fırsatı bulduk. Ve Moskova’daki yaptığımız son zirveyle ilgili de bir bilgilendirmemiz oldu. STK'lara 5'er dakika konuşma süresi Virüsle ilgili alacağımız kararların ülkemiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şöyle bir plan yapmayı uygun bulduk. Bilgilendirme noktasında tabi bu işin şu anda süreci yöneten, götüren Sağlık Bakanımız olması hasebiyle; Sağlık Bakanımıza şöyle bir beş dakikalık süreç. Bunun dışında kabine üyelerimizin üçer dakika. STK’ların ise 5’er dakika konuşma süreci olacak."
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs ile mücadeleye ilişkin, "Önümüzdeki birkaç haftalık dönemi iyi yönetir, milletimizi iyi bilgilendirir, hastalığı sıkı bir şekilde kontrol altında tutabilirsek umduğumuzun da ötesinde güzel bir tablo bizi bekliyor" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen 'Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı'nın açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrasında yapılacak 'millete sesleniş' mahiyetindeki basın toplantısında koronavirüsün dünya ve Türkiye'deki sürecini detaylı bir şekilde anlatacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınacak tedbirlerin müzakeresine ağırlık verileceğini bildirerek şöyle konuştu: Geniş katılımlı toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Serkan Topaloğlu, bazı danışmanlar ve ilgili bazı bürokratlar katıldı. GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ Nursima ÖZONUR/ANKARA, - Demirören Haber Ajansı / Güncel
tr
1498327714_1499066516
3
Türkiye Gazetesi Türkiye Gazetesi Türkiye Basketbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Sinan Erdem Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek organizasyonda mücadele edecek karmaların ilk 5'leri, Kırmızı Takım Başantrenörü Ergin Ataman ile Beyaz Takım Başantrenörü Ufuk Sarıca tarafından seçildi. Kırmızı Takım'ın ilk 5'inde, Shane Larkin (Anadolu Efes), Shaquielle McKissic (Beşiktaş Sompo Sigorta), Aaron Harrison (Galatasaray Doğa Sigorta), Zachary Auguste (Galatasaray Doğa Sigorta) ve Sertaç Şanlı (Anadolu Efes) yer aldı. Beyaz Takım'ın ilk 5'i ise Nando De Colo (Fenerbahçe Beko), Jordon Crawford (Meksa Yatırım Afyon Belediyespor), Melih Mahmutoğlu (Fenerbahçe Beko), Amath M'Baye (Pınar Karşıyaka) ve Moustapha Fall'dan (Türk Telekom) oluştu.
ING All-Star 2020 smaç yarışması nefesleri kesti! İşte o anlar 20.01.2020 00:31 Bu yıl 17 kez düzenlenen ING All Star 2020'de smaç yarışması nefesleri kesti. A Spor ekranından canlı yayınlanan şölende Emanuel Terry (Teksüt Bandırma), Nicholas Johnson (Türk Telekom) ve Onuralp Bitim'in (Pınar Karşıyaka) boy gösterdiği yarışmayı Pınar Karşıyaka forması giyen Onuralp Bitim kazandı. Türkiye Süper Ligi'nin yıldızlarının sahne aldığı ING All-Star 2020, İstanbul'da gerçekleşti.17.'si gerçolan bu önemli organizasyon, son 2 yılda olduğu gibi yine Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynandı. Saat 14.00'te başlayan etkinlikler kapsamında All-Star 2020, A Spor ile Tivibu Spor 2'den yayınlandı. Günler öncesinden biletlerin tükendiği organizasyonda Shane Larkin'in kaptanlığını yaptığı kırmızı takım ile Nando De Colo'nun önderliğindeki beyaz takım karşı karşıya geldi. Mücadeleyi De Colo'nun takımı 144-126 kazandı. Ergin Ataman'ın yönettiği Kırmızı Takım'ın ilk beşinde Galatasaray Doğa Sigorta ve Anadolu Efes'ten ikişer isim varken, Aaron Harrison ve Zach Auguste ikilisine Shane Larkin ve Sertaç Şanlı'nın yanında Beşiktaş Sompo Sigorta'dan Shaq McKissic eşlik etti. Ufuk Sarıca yönetimindeki Beyaz Takım ise Fenerbahçe Beko'dan Nando De Colo ve Melih Mahmutoğlu'nun yanında Meksa Yatırım Afyon Belediyespor'dan Jordon Crawford, Pınar Karşıyaka'dan Amath M'Baye ve Türk Telekom'dan Moustapha Fall beşlisiyle sahada yer aldı. SMAÇ YARIŞMASINI ONURALP BİTİM 1. TAMAMLADI All-Star organizasyonlarının büyük ilgi gören etkinliği smaç yarışmasını basketbolseverler merakla bekliyordu... ING Smaç Yarışması'nda Emanuel Terry (Teksüt Bandırma), Derrick Williams (Fenerbahçe Beko), Nicholas Johnson (Türk Telekom) ve Onuralp Bitim (Pınar Karşıyaka) boy gösterdi ve kazanan Onuralp Bitim oldu.
tr
1629875809_1630206618
4
Olay, önceki gün, Derince İbni Sina Mahallesi Atabey Sokak üzerindeki simit fırınının önünde meydana geldi. Sabah saatlerinde simit almak için gelen bir kişi, içinde eşi ve 2 çocuğu bulunan otomobilini çalışır durumda fırının önüne park etti. Araç sahibi taze simit çıkmasını beklediği anda otomobilin alt kısmından alevler yükselmeye başladı. Aracının yandığını gören vatandaş, hemen koşarak eşi ve çocuklarını dışarı çıkartmak için otomobilin kapılarını açmaya çalıştı. Bu sırada fırında bulunan yangın tüpünü alarak araca müdahale eden fırın sahibinin oğlu Muharrem Bilgiç, olası bir facianın önüne geçti. Bilgiç fırında bulunan 2 yangın tüpü ile araçtaki alevleri söndürdü. 'BİRDEN ALEV ALDI' Yangın anını anlatan Muharrem Bilgiç, “Pazar günü simit pişiriyorduk. Biraz kalabalıktı. O sırada müşterimiz geldi. Tam simidini vermek üzereyken aracın alev aldığını gördük. Araç sahibi apar topar koştu. İçeride hanımı ile 2 çocuğu vardı. Hemen onları araçtan çıkardı. Ben de fırından yangın tüplerini aldım. Birini boşalttım fayda etmedi, ikinciyi de sıkarak aracı söndürdüm. Araçtan çocuklar zaten kendileri çıkmışlar. Hanımı arabada kalmış, abi onu çıkarttı. Mahallelinin de çok yardımı oldu. Herkes su boşalttı. Arabanın altındaki hortumdan benzin sızıntısı olmuş sanırım. Araba zaten çalışır haldeymiş, birden alev aldı. Sonrasında bir saat kadar arabayı hiç oynatmadık. Daha sonra da çekici aldı, götürdü” dedi. YANAN SİMİT VE YANGIN SÖNDÜRME TÜPLERİNİN PARASINI ÖDEMEK İSTEDİ Muharrem Bilgiç müdahale sırasında fırında pişen simitlerin yandığını belirterek, “Fırında yangın sırasında fırında olan simitler yandı. Yangın tüplerini de boşaltınca araç sahibi ağabey masrafımızı karşılamak istedi. Fakat biz bunu kabul etmedik. İnsanlık ölmedi sonuçta. Daha kötüsü de olabilirdi. Allah’a şükür kimseye bir şey olmadı” diye konuştu. YANGIN ANI GÜVENLİK KAMERASINDA Otomobilin alt kısmının alev aldığı anlar simit fırınının güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, araç sahibinin park ettikten sonra fırına gitmesi ve otomobilin alev aldığını gördükten sonra araca doğru koşması yer aldı. Araç sahibi kapıları açarak eşini ve çocuklarını dışarı çıkartmaya çalışırken, yangın tüpüyle gelen Muharrem Bilgiç de alevlere müdahale ediyor.
Derince'de simit almak için fırına giden şahsın, içinde eşi ve çocukları bulunan otomobili alev aldı. Yangına müdahale eden vatandaşların olası faciayı önlediği o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, Kocaeli’nin Derince ilçesi İbni Sina Mahallesi Atabey Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, sokak üzerinde bulunan simit fırınına gelen bir kişi, içinde eşi ve 2 çocuğu bulunan otomobilini fırının önüne park etti. Araç sürücüsü simit almak için fırına girdi. Sürücü fırında beklerken, çalışır durumdaki otomobilden alevler yükselmeye başladı. Otomobilinin yandığını gören vatandaş, hemen koşarak araçtaki eşi ve çocuklarını dışarı çıkartmaya çalıştı. Bu sırada fırında bulunan yangın tüpünü alan fırın işletmecisi Muharrem Bilgiç ile elindeki su dolu kovayla koşan babaannesi Gümüş Bilgiç araca müdahale ederek yangını söndürdü. Olay anı kamerada Olay anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Saniye saniye kaydedilen görüntülerde, araç sahibi simit almak için sırada beklerken, otomobilden bir anda dumanların yükselmeye başladığı görülüyor. Çevredeki vatandaşlar koşarak araçta çıkan yangına müdahale etmeye çalışıyor. Otomobil sürücüsü ise araçta bulunan eşi ve çocuklarını kurtarmaya çalışıyor. “Ben yangın tüpünü alarak ilk müdahaleyi yaptım” Olay anını anlatan Muharrem Bilgiç, “Müşterimiz simit almak için geldi. Aracını çalışır vaziyette bırakmış, içinde eşi ve 2 çocuğu vardı. Simitlerini vermek üzereyken aracının alev aldığını gördük. Onu görünce koşarak dışarı çıktık. Ben yangın tüpünü alarak ilk müdahaleyi yaptım. Babam da su döktü. Yangın benzin sızıntısından olmuş. Araç sahibi de araçtaki eşi ve çocuklarını çıkarttı. Mahalledeki herkes su döktü o şekilde söndürdük” dedi. “Aracı kurtaralım derken de fırındaki simitler de yandı” Araçta çıkan yangına su ile müdahale etmeye çalışan Gümüş Bilgiç, “Aracın altından ateş çıktı. Ben hemen kovayla su dökmeye başladım. Torunum da hemen gelerek yangın tüpü ile müdahale etti. Sürücü de gelip hemen eşi ve çocuklarını çıkarttı. Kötü bir şey olmadı, çok şükür. Aracı kurtaralım derken de fırındaki simitler de yandı” diye konuştu.
tr
1485536324_1487614178
3
Yapılan açıklama şöyle... "Pazar gününden itibaren Güney Ege üzerinde oluşacak derin alçak basınç merkezi ile birlikte yeni bir yağışlı sistemin etkisine gireceği tahmin ediliyor. Pazar günü Marmara, Ege ve Batı Akdeniz'de başlayacak yağışların, Pazartesi ve Salı günleri Doğu Karadeniz kıyıları ile Doğu Anadolu'nun doğusu dışında ülke genelinde etkili olacağı tahmin ediliyor. Yağışların kıyı kesimlerde yağmur ve sağanak, iç kesimlerde ise karla karışlık yağmur ve yer yer kar şeklinde olması bekleniyor. 06 Ocak Pazartesi ve Salı günü beklenen yağışların, Marmara, Kuzey Ege kıyıları ve Akdeniz bölgesi ile İç Anadolu'nun güney kesimlerinde kuvvetli (21-50 kg/metrekare), Antalya'nın doğusu, Mersin ve Adana'da şiddetli ve yer yer aşırı (metrekareye 100 kg ve üzeri yağış) olacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın; Pazartesi ve Salı günü Marmara bölgesi ile kuzey Ege kıyılarında kuzeydoğu yönünden (poyraz) şiddetli ve yer yer tam fırtına şeklinde (80-110 km/saat) esmesi bekleniyor."
İstanbul'a kar ne zaman yağacak? sorusu tüm İstanbullular tarafından arama motorunda yoğun olarak aranıyor. Yurdun büyük bölümünde kar etkili olmaya devam ediyor. Ankara'ya da yılın ilk karı düştü. Gözler İstanbul'a çevrildi. İstanbul'da soğuk ve yağmurlu havanın etkisini sürdürdüğü son günlerde vatandaşlar karın ne zaman yağacağını merak ediyor. İstanbul'a kar ne zaman yağacak? sorusunun yanıtı haberimizde.. İSTANBUL'A KAR NE ZAMAN YAĞACAK? İstanbul için kar uyarısı bulunmuyor. Meteoroloji bugün İstanbul için sanağak yağış uyarısında bulundu. İstanbul'da hava sıcaklığı ise 8 derece olacak.Rüzgâr ve sağanak yağış etkili olmaya devam ediyor. 6 Ocak Pazartesi ve Salı günü beklenen yağışların, Marmara, Kuzey Ege kıyıları ve Akdeniz bölgesi ile İç Anadolu'nun güney kesimlerinde kuvvetli (21-50 kg/metrekare), Antalya'nın doğusu, Mersin ve Adana'da şiddetli ve yer yer aşırı (metrekareye 100 kg ve üzeri yağış) olacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın; Pazartesi ve Salı günü Marmara bölgesi ile kuzey Ege kıyılarında kuzeydoğu yönünden (poyraz) şiddetli ve yer yer tam fırtına şeklinde (80-110 km/saat) esmesi bekleniyor. Önümüzdeki hafta başı Pazartesi ve Salı günleri beklenen şiddetli fırtına, kuvvetli ve aşırı yağışlar için hafta sonunda Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanacak tahmin ve uyarılar takip edilerek dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. İSTANBUL VALİLİĞİ DE UYARDI Valilik tarafından yapılan açıklama şöyle: * Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (İstanbul) meteorolojik uyarıda bulundu. * İstanbul Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi'nden verilen bilgiye göre; Rüzgârın, İstanbul’un Anadolu Yakası'nda fırtına (60-80 km/sa), İstanbul’un Avrupa Yakası'nda ise kuvvetli ve tam fırtına (80-110 km/sa) şeklinde esmesi beklenmektedir. * Bu akşam saatlerinden itibaren il genelinde görülecek olan sağanak yağışların, yarın gün boyunca ve Salı günü gece saatlerine kadar kuvvetli (60-100 kg/m2) olması tahmin edilmektedir. * İstanbul genelinde kar yağışı beklenmemektedir. * Kuvvetli yağış ve fırtına nedeniyle; ani sel, su baskını, ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması ve ulaşımda aksamalar (Hava, Deniz, Kara ulaşımı) gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.
tr
1633829054_1643385758
2
Fransa'da evlerinin havuzunda ölü bulunan anne ile çocukları Tunceli'de toprağa verildi Fransa'da evlerinin havuzunda ölü bulunan anne ve iki oğlunun cenazeleri memleketleri Tunceli'de gözyaşları arasında toprağa verildi. Fransa'da evlerinin havuzunda ölü bulunan anne ve iki oğlunun cenazeleri memleketleri Tunceli'de gözyaşları arasında toprağa verildi. Fransa'nın Montpellier kenti yakınındaki Juvignac'daki evlerinin havuzunda 2 Haziran'da ölü bulunan 30 yaşındaki Dilek Yücetepe ile çocukları Dersim (2) ve Cem'in (4) cenazeleri, otopsinin ardından Tunceli'nin Pülümür ilçesine getirildi. Anne ve iki çocuğu için Pülümür Cemevi'nde düzenlenen cenaze merasiminde eşi ve iki çocuğunu kaybeden Muharrem Yücetepe ile yakınları gözyaşı döktü. Cenaze namazının ardından helallik alınarak dua edildi. Cenazeler daha sonra ilçeye bağlı Çatalyaka köyünde toprağa verildi. Eşi ve iki çocuğunu kaybeden Muharrem Yücetepe'nin dayısı Faruk Gezici, gazetecilere boğulma olayını şöyle anlattı: "Muharrem, eşinin telefonlarına cevap vermemesi üzerine merak edip eve bakmaya gidiyor. Evde çocuklarını ve eşini havuzun içinde görüyor. Otopsi sonucunca bildiğimiz tek şey var, dıştan herhangi müdahale yok, suda boğulma. Detaylı otopsi 3 ay sonra çıkacak. Şu an bilinen haliyle ilk önce küçük olan canımız vefat ediyor. Ardından anne, en son da büyük çocuk vefat ediyor. Hiç kimse yanlarında olmadığı için bildiğimiz şu, çocuklar suya düşünce gelin hanım panik yapıyor ve böylece bu elim kaza meydana geliyor." Cenaze merasimine, CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, Hozat Belediye Başkanı Seyfi Geyik ile çok sayıda vatandaş katıldı. Kaynak: AA
Koronavirüse yakalanan Komünist Başkan Fatih Mehmet Maçoğlu'nun temas ettiği 4 CHP’li ilçe belediye başkanı karantina altına alındı Alınan bilgiye göre, koronavirüs (Covid-19) testi pozitif çıkan ve Devlet Hastanesi’nde tedavisine başlanan 'Komüminst Başkan' Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile Munzur Özgür Aksın Meclisi Toplantısı’na katılan 3, bir etkinlikte bir araya gelen 1 CHP’li ilçe belediye başkanı evlerinde karantina uygulamasına alındı. Bu kapsamda, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Hozat Belediye Başkanı Seyfi Geyik, Pertek Belediye Başkanı Ruhan Alan’ın bir hafta, Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun’un ise 14 gün evinde karantinada olacağı öğrenildi. Başkanlar ve ailelerinin sağlık durumlarının iyi olduğu şu ana kadar herhangi bir hastalık belirtisi göstermedikleri belirtildi. NE OLMUŞTU? Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, koronavirüse yakalandığını duyurmuştu. Maçoğlu, “Koronavirüsü kimden kaptığımı bilmiyorum ama son günlerde birçok cenaze törenine katıldım. 13 Haziran günü Fransa’da havuzda boğularak hayatını kaybeden Dilek Yücetepe ve iki oğlunun cenaze törenine katıldım. Cenaze töreninde Dilek Yücetepe’nin eşi Muharrem Yücetepe ile yakın temasımız oldu. Son bir hafta içinde Tunceli ve Pülümür’de iki vatandaşın cenaze törenine katıldım. En son pazar günü Erzincan’a gidip geldikten sonra dün gece yarısı ateşim 39 dereceye kadar çıktı. Sabah hastaneye giderek test yaptırdım ve akşam saatlerinde test pozitif çıktı. Şu an hastanedeyim. Bütün kontrollerim yapıldı. Boğazım ağrıyor, durumum iyi. Akciğer filmim ve kan tahlillerim çok iyi çıktı. Şu an endişe edecek bir durum yok. Bir süre tedavim hastanede devam edecek. Boğaz ağrısı dışında bir şikayetim yok. Arkadaşlarım yakın temas kurduğum herkesin listesini çıkarıyor" ifadelerini kullanmıştı. Maçoğlu’nun sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan hastane yönetimi ise, durumunun iyi olduğu belirterek, “"Hastamızın genel sağlık durumu iyi olup bilim kurulumuzun önerisi doğrultusunda Covid-19 servisinde izleme ve tedavisi devam edilmektedir. İl Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekipleri temaslı tespiti için gerekli çalışmaları tamamlamış, karantina önlemleri alınmıştır. Hastamızın tedavi sürecinde sağlık durumu ile ilgili günlük bilgiler Tunceli Devlet Hastanesi Başhekimliğince kamuoyu ile paylaşılacaktır" değerlendirmesinde bulunmuştu.
tr
1637277879_1636684232
4
Olay, saat 19.00 sıralarında Oba Mahallesi Fabrika Caddesi üzerinde meydana geldi. Daha önce aralarında husumet bulunan Ziyaddin T.(42) ile Ali Çelik (45) karşılaşarak tartışmaya başladı. Tartışma kısa süre kavga dönüşmesiyle taraflar yumruk yumruğa bir birilerine girdi. Kavga esnasında Çelik, aniden fenalaşarak yere yığıldı. Durumu fark eden çevredekiler 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yere yığılan Çelik’i ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Burada tedaviye alınan Çelik, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Olay sonrası Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Ziyaddin T. yakalayarak gözaltına aldı. Gözaltına alınan Ziyaddin T.’nin emniyetteki sorgusu sürerken, ilk incelemelere göre kafasına aldığı darbe sonucu hayatını kaybettiği düşünülen Çelik’in cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. ( Haber Merkezi)
Alanya'da esnaf kavgası: 1 ölü ANTALYA'nın Alanya ilçesinde, esnaf Z.T. (42) ile husumetli olduğu meslektaşı Ali Çelik (45) arasında yumruk yumruğa kavga çıktı. ANTALYA'nın Alanya ilçesinde, esnaf Z.T. (42) ile husumetli olduğu meslektaşı Ali Çelik (45) arasında yumruk yumruğa kavga çıktı. Aldığı darbelerle ağır yaralanan Çelik hastanede yaşamını yitirirken, kaçan Z.T. ise polis ekiplerince yakalandı. Olay, saat 19.00 sıralarında, Alanya'nın Oba Mahallesi Fabrika Caddesi'nde meydana geldi. Husumetli olduğu öğrenilen esnaf Z.T. ile meslektaşı Ali Çelik karşılaşınca ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Z.T. ve Çelik yumruklarla birbirlerine girdi. Çelik, aldığı sert darbelerle yere yığılırken, Z.T. olay yerinden kaçtı. Çelik'in durumunu fark eden çevredekiler sağlık ve polis ekiplerine ihbarda bulundu. Gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan Çelik, ardından Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Ali Çelik, kurtarılamadı. Olayın ardından çalışma başlatan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, kaçan Z.T.'yi yakalayarak gözaltına aldı. Z.T. ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. İlk incelemede başına aldığı darbeler sonucu yaşamını yitirdiği ihtimali üzerinde durulan Ali Çelik'in cansız bedeni, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Kaynak: DHA
tr
1561428527_1569412922
3
Koronavirüs (COVID-19) salgını, birçok sektörü etkilediği gibi 200 binin üzerinde istihdam yaratan otomotiv sektörünün tedarik zincirini de durma noktasına getirdi. 460'a yakın üyesi ile Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi konumunda bulunan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Koronavirüs salgınının otomotiv tedarik zinciri üzerine etkisini araştırmak üzere özel bir anket gerçekleştirdi. TAYSAD'a üye firmaların katıldığı anket, yaşanan salgının tedarik sanayi üzerindeki ilk etkilerini, sektörün beklentilerini ve karşılaştığı problemleri ortaya koydu. Ankete göre, tedarik sanayicilerinin yüzde 63'ü 'İstikrar Kalkanı' kapsamında açıklanan İŞKUR Çalışma Ödeneği'ne başvururken, yüzde 37'si bu ödeneğe başvuruda bulunmadığını bildirdi. Yüzde 50'yi aşkını 'kısmen' çalışıyor Tedarik sanayisinin Koronavirüs tedbirleri çerçevesinde ağırlıklı olarak kısmi çalışmayı tercih ettiği görüldü. Ankete katılan üyelerin yüzde 40'ı, 30 Mart5 Nisan tarihlerinde üretimi tamamen durdurma kararı aldığını belirtirken, yüzde 50'yi aşkını kısmi çalışma, yüzde 13'ü de sosyal mesafeyi sağlayarak normal şekilde çalışmaya devam edeceğini bildirdi. Bu veriler, 200 binin üzerinde istihdam sağlayan sektörün, ortalama 100 binin üzerinde çalışanını doğrudan etkileyeceğini de ortaya koydu. Devam eden haftalarda kademeli olarak üretimde normalleşme bekleyen tedarik sanayicilerinin yüzde 50'si, 27 Nisan3 Mayıs aralığında kısmi çalışmanın süreceğini ön gördü. Katılımcıların yüzde 42'si söz konusu tarihlerde normal çalışmaya geçilebileceğini tahmin ederken, yüzde 12'i ise üretimin durmaya devam edebileceğini öngördü. Ağırlıklı görüş etkinin 8-10 hafta süreceği yönünde TAYSAD'ın üye anketine göre, 30 Mart – 5 Nisan tarihlerinde tedarik sanayinin haftalık üretim temposu yüzde 32'ye kadar düşecek. Bu düşüşün, Nisan ayı içerisinde kademeli olarak artması ve yüzde 62'ye kadar çıkması ön görülüyor. Öte yandan, ankete katılan TAYSAD üyelerinin yüzde 32'si yaşanan krizin 8-10 hafta süreceği konusunda birleşiyor. Koronavirüs salgınının çalışma temposu ve iş hacmine etkisinin 10 haftadan daha uzun süreceğini tahmin edenlerin oranı ise yüzde 26 olarak dikkatleri çekti. Ayrıca, ankete katılan tedarik sanayicilerinin yüzde 85'i, nakit akışında yaşanabilecek sıkıntılar için kendi ek önlemlerini aldığını da belirtti. En büyük problem iş ve ciro kaybı Koronavirüs salgını, Türkiye'deki otomotiv tedarik sanayisini özellikle 3 konuda negatif olarak etkiledi. Ankete göre, bu dönemde karşılaşılan en büyük problemin yüzde 93 ile iş ve ciro kaybı olduğu katılımcılar tarafından vurgulandı. Bu problemi, yüzde 75 ile çalışan motivasyonunun kaybı izledi. Tedarik sanayicilerinin yüzde 47'si ise, ithal edilecek malzemenin geç gelmesinin karşılaşılan en büyük problem olduğunu ifade etti. Bununla beraber; teslimat sürecinde yaşanan problemler, ihracat gümrüğünde yaşanan gecikmeler ve nakit akışı gibi problemlerin yaşanan diğer sorunlar olarak öne çıktığı görüldü. Alper Kanca: Kısa çalışma 3 ayla sınırlı kalmamalı Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TAYSAD Başkanı Alper Kanca ise, tedarik sanayisi üreticilerinin kısa çalışma ödeneği ile ilgili ciddi altyapı eksikliği olacağı yönünde endişeler duyduğunu dile getirdi. Yaptıkları ankette otomotiv tedarik sanayicilerinin en çok bu konuyu dile getirdiğine dikkat çeken Alper Kanca, "Kısa çalışma ödeneğinin 3 ayla sınırlı kalmaması gerekiyor. Koronavirüs etkisi, 3 ay içerisinde bitse bile ekonomik etkileri en az 1 yıl sürecektir. Bu süreçte, uzun vadeli, uygun faiz oranlı Eximbank kredileriyle sektörün desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunlara ek olarak, vergi oranlarına getirilecek bir indirim sektörün elini bir hayli rahatlatacaktır. Ayrıca, içerisinde bulunduğumuz olağanüstü durum yeniden değerlendirilerek, banka kredilerinin 3 ay yerine 6 ay süresince ilave faiz olmadan ertelenmesi yine sektörün yararına olabilir" diye konuştu. "Uygulamalarda bazı sıkıntılar var" Ankette, alınan ekonomik önlem paketlerinin uygulanmasında sıkıntılar yaşandığını ileten TAYSAD üyesi sanayi şirketlerinin de bulunduğunu belirten TAYSAD Başkanı Alper Kanca, "Hükümetimizin aldığı önlem paketleri ve Bankalar Birliği'nin aldığı tavsiye niteliğindeki kararların uygulanması noktasında, bazı üyelerimiz tarafından sıkıntılar yaşandığı dile getiriliyor. Yani bankaların erteleme, yapılandırma, fon kullanımıyla ilgili olumlu yaklaşım sergilemedikleri bizlere bildiriliyor. Bu zor dönemde bankalar da elini taşın altına koymalı. Yaşanan problemler kısa süre içerisinde sona ereceğini umuyoruz. Bizler de, TAYSAD olarak üzerimize düşen görevi yapacak ve tüm bu konularla ilgili yetkililerle yakın temaslarda bulunmayı sürdüreceğiz" dedi. Carmedya.com / Otomobil
05 Nisan 2020 Koronavirüs (COVID-19) salgını, birçok sektörü durma noktasına getirdiği gibi, 200 binin üzerinde istihdam yaratan otomotiv sektörünün tedarik zincirini de derinden etkiledi. 460’a yakın üyesi ile Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi konumunu elde eden Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) de salgının sektör üzerindeki etkilerini ve şirketlerin yaşadığı problemleri gözler önüne sermek için düzenlendiği anket çalışmasının ikincisini gerçekleştirdi. İlki 25 Mart’ta yapılan anket çalışmasına 30 Mart’ta düzenlenen ikincisiyle devam eden TAYSAD, 5 günlük zaman zarfında sektörde yaşanan değişiklikleri ortaya koydu. TAYSAD üyelerinin katıldığı anket, salgının tedarik sanayi üzerindeki etkilerinin artarak devam ettiğini, krizin olumsuz sonuçlarının 2-3 ay daha süreceğini, sektördeki karamsar bakış açısının yükselişe geçtiğini gösterdi. Kısa çalışma desteği ihtiyacı en az üç ay daha devam edecek! İkinci ankete göre; salgının etkilerinin artmasına paralel olarak sektördeki iş ve motivasyon kaybı da yükselişe geçti. Ayrıca ilk ankette tedarik sanayicilerinin yüzde 63’ü “İstikrar Kalkanı” kapsamında açıklanan İŞKUR Çalışma Ödeneği’ne başvurduğunu belirtirken, söz konusu oran son ankette yüzde 75’e çıktı. Ankete göre kısa çalışma desteğine yönelik ihtiyacın en az üç ay daha devam edeceği belirlendi. İlk ankette, bir sonraki hafta işleri komple durduracaklarını belirten üyelerin oranı yüzde 24 olarak belirtilirken, ikinci ankette ise bu oran yüzde 35’e yükseldi. Kısmi çalışma gerçekleştirecek olanların benzer seviyelerde, yüzde 50’lerde seyrettiği görüldü. Ayrıca üyeler, 20 Nisan sonrasında ise komple duruşun azalacağı görüşünde olduklarını açıkladı. Üretim hacmi düşecek! TAYSAD üyeleri ankette, 06 Nisan ile başlayan bu hafta ortalama yüzde 41 kapasite kullanım oranı ile çalışacağını belirtti. Kapasite kullanım oranının Mayıs ayının ilk haftasında yüzde 60 seviyelerine çıkması bekleniyor. İlk ankette katılımcıların yüzde 58’i salgının etkilerinin “8-10 hafta” ve “daha uzun” süreceğini tahmin ettiklerini belirtirken, bu oran ikinci ankette yüzde 65’e yükseldi. Tedarikçilerin yüzde 42’si nakit sıkışıklığı yaşayacak! İkinci anketin sonuçları tedarik sektördeki karamsar tablonun geçtiğimiz haftaya göre daha fazla belirginleştiğini ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 58’i Nisan sonunda nakit sıkışıklığı yaşanmayacağını düşünürken, yüzde 88’i de nakit sıkışıklığına karşı önlem aldıklarını açıkladı. Böylece araştırma Nisan ayı sonuna kadar tedarikçilerin yüzde 42’sinin nakit sıkışıklığı yaşayacağını gözler önüne serdi. Siparişler azaldı! Katılımcılar, sorunların başında yüzde 92 ile iş ve ciro kaybının geldiğini vurgularken, yüzde 46 ile ithalatın gerilemesi ikinci sorun olarak dile getirildi. Tedarikçi teslimat problemleri de yüzde 46 ile diğer önemli bir sıkıntı olarak belirlendi. Yüzde 87’lik büyük bir kısım ise 23-29 Mart haftasında, bir önceki haftaya göre siparişlerin azaldığını ifade etti. Alacak tahsilatında sorun yaşandığını belirtenlerin oranı ise yüzde 35 oldu. Tedarik sanayisi koruyucu ekipman üretimi hazırlığında! Tüm bunlarla birlikte ankette; otomotiv tedarik sanayisinin salgının etkilerine karşı toplum sağlığını korumak amacıyla fedakarca çalışan sağlık sektörüne yardımcı olmak amacıyla yürüttüğü faaliyetlere de yer verildi. Ankete göre; katılımcıların yüzde 17’si maske, solunum cihazı, sterilizasyon kabini, tulum, ventilatör, maske için plastik 3D üretimi, kapı açma aparatı, solunum cihazı hortumu gibi koruyucu ekipman üretimi konusunda girişimleri olduğunu belirtti. “Yeni destekler gerekiyor, özellikle de çalışanlarımızı mağdur etmemeliyiz” Anket sonuçlarını değerlendiren TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) ortalama elektrik tüketiminin günlük 1,5 milyon kWh’tan 0,6 milyon kWh seviyesine, yani yüzde 60 düştüğüne dikkat çekerek, “Elektrik tüketimi gibi böylesine somut bir verinin dramatik düşüşü ortada olunca, durumun vehameti çok daha açık görülüyor” dedi. Üreticilerinin kısa çalışma ödeneği ile ilgili ciddi altyapı eksikliği olacağı yönünde endişeleri olduğunu vurgulayan Kanca, kısa çalışma ödeneğinin 3 ayla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Korona virüsün etkisi 3 ay içinde sona erse bile, etkilerinin en az 1 yıl süreceğini öngörüyoruz. Ayrıca, kısa süreli çalışma ödeneği gerçekten de özelikle mavi yakalılar için çok önemli bir destek olmasına rağmen, beyaz yakalı çalışanlara yeterli olmamaktadır. Bu sebeple beyaz yakalı çalışanlarımızın da yaşam standartlarının minimumunu karşılayabilmeleri için Kısa Çalışma Ödeneği’nde brüt asgari ücret bedelini net olarak 1,5 değil 3 katına çıkarmak doğru olacaktır” dedi.
tr
1618672883_1602314227
2
28 Mayıs 2020 Perşembe, 09:27 Zamanında alınan sıkı önlemler, yoğun bir şekilde Covid-19 testi yapılması ve takip sistemlerinin verimli çalışmasıyla koronavirüs salgınıyla mücadelede örnek ülke haline gelen Güney Kore’de 5 Nisan’dan beri en yüksek günlük vaka tespit edildi. Son günlerde vaka sayısında ciddi bir artış yaşayan Güney Kore’de son 24 saat içerisinde 79 yeni vaka tespit edildiği belirtildi. Vakaların 68’inin yerel kaynaklı bulaşmalar olduğu açıklandı. Özellikle uluslararası kamuoyu koronairüs vaka sayısında karşılaşılan bu ani artış ile birlikte “Güney Kore’de ikinci dalga korkusu” ve “Koronavirüste ikinci dalga geldi” yorumlarını yaptı. SORUŞTURMA BAŞLATILDI Vakaların büyük oranda başkent Seul ve çevresindeki Gyeonggi ve Incheon’da görüldüğü belirtilirken Sağlık Bakanı Yardımcısı Kim Gang-lip, “54 vaka Bucheon’daki bir kargo merkezindeydi. Burası Seul’un merkezine 25 dakikalık mesafede” dedi. Kim Gang-lip, geçen haftalarda bir gece kulübünde eğlenen bir kişide corona virüsü görülmesinin ardından vaka sayısının hızla arttığını belirtirken, bu konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını aktardı. ÇALIŞANLARA İZİN VERİN Yaşananların ardından soruşturma ve salgının takip yöntemlerine dikkat çeken Sağlık Bakanı Park Neung-hoo, vatandaşlara gereksiz yere dışarı çıkmamaları konusunda uyarıda bulunurken, “İşverenler hasta çalışanlarına izin vermeli” dedi. Park, “Salgının bulaşma rotası çok farklı. Ofisler, önlem alınmayan okullar ve şehirlerdeki karaoke odaları bunlardan bazıları” ifadesini kullandı.
G.Kore'nin başkenti Seul'da geçen hafta gece kulüplerine giden ve koronavirüs testi pozitif çıkan kişiyle bağlantılı vaka sayılarının artması üzerine gece kulüplerinin kapatılmasına karar verildi. Yonhap ajansının haberine göre, Seul Belediye Başkanı Park Won-soon basın toplantısında, başkentte kulüp ve bar gibi eğlence mekanlarının müşteri ağırlamasının yasaklandığını söyledi. YASAĞA UYMAYANA SERT CEZALAR GELECEK Park, ikinci bir emre kadar sürecek yasağı ihlal eden işletmelerin sert cezalarla karşılaşacağını ifade etti. Umursamazlığın vaka sayılarında patlamaya neden olabileceğine dikkati çeken Park, iş yerlerine ve halka karantina önlemlerine uymaları çağrısı yaptı. Güney Kore Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri, geçen hafta 5 gece kulübü ve bara giden koronavirüs testi pozitif çıkan kişiyle bağlantılı 27 vaka tespit edildiğini açıkladı. Ülkede koronavirüs vaka sayısı 10 bin 840'a ulaşırken, virüs nedeniyle 256 kişi hayatını kaybetti. Dün 5 günün ardından ilk kez günlük koronavirüs vaka sayısında 10'un üzerine çıkılmıştı. GECE KULÜBÜNE GİDEN HASTA, YENİ VAKALARA SEBEP OLDU Güney Kore Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezlerinden dün yapılan açıklamada, önceki gece itibarıyla ülkede 12 yeni koronavirüs vakasının tespit edildiği duyurulmuştu. Ancak Güney Kore Sağlık Bakanı Yardımcısı Kim Gang-lip, bu açıklamayı izleyen saatlerde 13 vakaya daha rastladığını açıklamıştı. Kim, 13 vakanın hepsinin, geçen hafta Seul'da gece kulüplerine giden ve virüs testi çarşamba günü pozitif çıkan 29 yaşındaki bir hastayla bağlantısı bulunduğunu belirtmişti. YAKLAŞIK 1500 KİŞİ ZİYARET ETTİ Güney Kore Sağlık Bakanı Yardımcısı, bu hastanın temas ettiği kişilerin izinin sürüldüğünü ve gelecek günlerde enfekte kişi sayısının artmasının yüksek olasılık olduğunu söylemişti. Hastanın, geçen hafta sonu gittiği gece kulüplerini yaklaşık 1500 kişinin ziyaret ettiği kaydedildi.
tr
1623287278_1609748474
1
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kocaeli Bölge Müdürlüğü verilerine göre 2019 yılında Sakarya'da meydana gelen trafik kazalarında 54 kişi hayatını kaybederken 4 bin 110 kişi ise yaralandı. Türkiye'de 2019 yılında meydana gelen 174 bin 896 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 2 bin 524 kişi kaza yerinde, 2 bin 949 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti. Ölümlerin yüzde 47,5'i, yaralanmaların yüzde 68,1'i yerleşim yeri içinde gerçekleşirken ölümlerin yüzde 52,5'i yaralanmaların ise yüzde 31,9'u yerleşim yeri dışında oldu. Türkiye İstatistik Kurumu Kocaeli Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Sakarya'da 2019 yılında meydana gelen 2 bin 619 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 54 kişi hayatını kaybederken 4 bin 110 kişi ise yaralandı. - SAKARYA İhlas Haber Ajansı / Güncel
Sakarya'da toplam nüfusun yüzde 15,7'sini genç nüfus oluşturuyor Türkiye İstatistik Kurumu Kocaeli Bölge Müdürlüğünce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Sakarya'da toplam nüfusun yüzde 15,7'sini genç nüfusun oluşturduğu açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu Kocaeli Bölge Müdürlüğünce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Sakarya'da toplam nüfusun yüzde 15,7'sini genç nüfusun oluşturduğu açıklandı. TÜİK Kocaeli Bölge Müdürlüğünün ADNKS sonuçlarına göre 2019 yılı sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 955 bin 672 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,6'sını oluşturdu. Genç nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek nüfus, yüzde 48,7'sini ise kadın nüfus oluşturdu. ADNKS sonuçlarına göre; Sakarya'nın toplam nüfusu 2019 yılı sonu itibariyle 1 milyon 29 bin 650 iken, 15-24 yaş grubundaki genç nüfus ise 161 bin 266 olduğu belirlendi. Bu kapsamda genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,7'sini oluşturdu. Genç nüfusun 82 bin 175'ini erkek nüfus, 79 bin 091'ini ise kadın nüfus oluşturdu. Aynı zamanda Sakarya'da ikamet eden 18-24 yaş grubunda yer alan 116 bin 954 gençten 7 bin 777 kişi, Sakarya ilinden başka bir ile üniversite eğitim aldığı belirlendi. - SAKARYA Kaynak: İHA
tr
1611893864_1611902233
3
Yukarı Çık Hulusi Akar: Vaka sayısı azlığı bakımından TSK en başarılı durumda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Covid-19 ile mücadele konusunda, "Dünyadaki ordulara bakıldığında vaka sayısının azlığı bakımından TSK en başarılı durumda. Bu gerçekten büyük bir başarı" dedi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, koronavirüs salgını ile mücadeleye ilişkin, "Dünya genelinde bu musibetle karşılaşan ABD, Almanya, Rusya, İtalya, Fransa gibi, ordular vaka sayısının azlığı bakımından incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri en başarılı durumda. Şu ana kadar gelinen noktada rakamlara bakıldığında gerçekten övünülecek bir durum var. Bu gerçekten büyük bir başarıdır" diye konuştu. Kaynağa zamanında erişmek maksadıyla filyasyon ekipleri oluşturduklarını, Vaka Takip Yazılımı ile bilgisayar üzerinden süreci takip ettiklerini ifade eden Akar, şunları söyledi: "Bizim için en korkulu rüya operasyon bölgelerine bu salgının sıçramasıydı. Böyle bir şey olduğunda karşınızda terörist, arkanızda virüs çok sıkıntılı, istenmeyen durumlarla karşılaşabilirdik. Alınan tedbirlerle çok şükür şu ana kadar operasyon bölgelerimizde bizim Koronavirüs vakamız olmadı. Gemilerimiz, filolarımız çok önemli. Bu konuda da ilgili arkadaşlarımızın aldığı tedbirlerle oralarda da zorluk yaşanmadı. Şu ana kadar gelinen noktada rakamlara bakıldığında gerçekten övünülecek bir durum var. Dünya genelinde bu musibetle karşılaşan ordular ABD, Almanya, Rusya, İtalya, Fransa gibi, vaka sayısının azlığı bakımından incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri en başarılı durumda. Bundan dolayı emeği geçenleri tekrar kutluyorum, gerçekten büyük bir başarı bu. Şu anda 156 pozitif arkadaşımız var, bunların tamamı kontrol altında ve bunların hiçbirinde kritik durum yok." Akar, Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden uzman memur Levent Ünver ile işçi Avni Öztürk'e Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerini de iletti. 35 MİLYON MASKE, 160 TON DEZENFEKTAN Bakanlık olarak Koronavirüs salgınıyla mücadeleye koruyucu ve önleyici sağlık malzemelerinin üretimi yönünde de katkı sağladıklarını ifade eden Akar, "Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumumuz (MKEK) tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen Sahra adı verilen mekanik solunum cihazını hem tasarladı hem üretti. Cihazın sertifikasyon sürecinin bugün yarın bitmesini bekliyoruz. Bu bittikten sonra tamamen milli ve yerli, tasarımı da bize ait olmak üzere Sahra solunum cihazını haftada 500 adet üretmeye başlayacağız" dedi. Yerli olarak ürettikleri termal kameraları da birliklere dağıttıklarını belirten Akar, MKEK tarafından yapılan maske üretim tezgahlarının da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile koordine edilerek Kırıkkale Halk Eğitim’e teslim edildiğini söyledi. Bakanlığa bağlı kurum ve fabrikalarda maske, tulum ve dezenfektan gibi koruyucu sağlık malzemelerinin üretiminin devam ettiğini vurgulayan Akar, "Bugüne kadar 35 milyon maske, 500 bin civarında tulum ve 160 ton dezenfektan üretildi. Bütün bunları Silahlı Kuvvetlerimize ve ilgili kurumlarımıza ulaştırdık, ulaştırmaya devam ediyoruz" diye konuştu. Normalleşme yönündeki çalışmaların devam ettiğini aktaran Akar, "Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklandığı üzere normalleşme yönündeki çalışmalarımız kapsamında bir takvim belirledik ve bu takvim üzerinde çalışıyoruz" dedi. Koronavirüs salgını ile gerekli tedbirler alınırken terörle mücadelenin de artan bir tempoda devam ettiğini vurgulayan Akar, "Bu çerçevede 5 operasyon bölgesinde, mavi vatanımızda TSK’nın kahraman mensupları büyük bir fedakarlıkla görevlerini yerine getiriyor. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde terörle mücadelemiz aralıksız devam ediyor. Oradaki arkadaşlarımız kahraman ve fedakarca mücadeleyi sürdürüyor. 1 Ocak'tan bu yana 1411 terörist yapılan operasyonlar sonucu etkisiz hale getirildi" açıklamasında bulundu. İDLİB VE LİBYA'YA İLİŞKİN AÇIKLAMA Mutabakatlar kapsamında İdlib'deki faaliyetlerin de devam ettiğini ifade eden Akar, şunları söyledi: "Bir takım radikal grupların yaptığı provokasyonlar, girişimler oldu. Ateşkesin kalıcı olması, istikrarın sağlanması ve evlerini terk eden Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve güvenli şekilde tekrar evlerine dönmelerini sağlamak için orada yoğun ve kapsamlı bir çalışma içindeyiz. Ruslarla koordineli yaptığımız çalışmalar var. Bazı aksaklıklar, bazı ateşkes ihlalleri olmakla birlikte genel anlamda ateşkese uyuluyor, istikrara doğru çok emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Bunun göstergesi olarak 300 bin Suriyeli kardeşimiz gönüllü ve güvenli olarak topraklarına dönmüş bulunuyor." Libya’daki askeri eğitim iş birliği ve danışmanlık faaliyetlerinin de devam ettiğini belirten Akar, " TSK unsurlarının Eğitim İş birliği ve Danışmanlık hizmetlerine başlamasından sonra Libya’daki dengeler önemli oranda değişti. Ülkenin birliği, beraberliği, bütünlüğü için çalışan UMH unsurları büyük başarılar sağladı" dedi. Akar, Türkiye'nin Libya'daki tüm faaliyetlerinin muhatabının BM tarafından tanınan Libya Hükümeti, Başkanlık Konseyi Başkanı ve Libya Hükümeti Başbakanı Fayiz es Serrac olduğunu da vurguladı. AA Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu. Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur. Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz. Şimdiden sonsuz teşekkürler… BirGün bizim; hepimizin.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili olarak açıklama yaptı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) 156 kişinin testinin pozitif çıktığını duyurdu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) seyrine ilişkin olarak açıklama yaptı. "Şu anda 156 arkadaşımızın koronavirüs testi pozitif" diyen Akar, şöyle devam etti: "Bizim için en korkulu rüya operasyon bölgelerine bu salgının sıçramasıydı. Böyle bir şey olduğunda karşınızda terörist, arkanızda virüs çok sıkıntılı, istenmeyen durumlarla karşılaşabilirdik. Alınan tedbirlerle çok şükür şu ana kadar operasyon bölgelerimizde bizim koronavirüs vakamız olmadı. Gemilerimiz, filolarımız çok önemli. Bu konuda da ilgili arkadaşlarımızın aldığı tedbirlerle oralarda da zorluk yaşanmadı. Şu ana kadar gelinen noktada rakamlara bakıldığında gerçekten övünülecek bir durum var. Dünya genelinde bu musibetle karşılaşan ordular ABD, Almanya, Rusya, İtalya, Fransa gibi, vaka sayısının azlığı bakımından incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri en başarılı durumda. Bundan dolayı emeği geçenleri tekrar kutluyorum, gerçekten büyük bir başarı bu. Şu anda 156 pozitif arkadaşımız var, bunların tamamı kontrol altında ve bunların hiçbirinde kritik durum yok."
tr
1493758133_1510230304
1
Çalıştay'dan duyduğu memnuniyeti dile getiren Servet Yardımcı, "Türk futbolunu daha da ileriye götürmek için, daha da güçlenmesi için çözümleri ve fikirleri olan tüm paydaşların bir araya geldiği bir ortam. Çok kıymetli bir ortam çünkü bununla ilgili tüm paydaşları bir araya getiren özellikle Sayın Spor Bakanımız Kasapoğlu'na çok teşekkür ediyorum. Bizleri bir araya getirdi ve aynı masa etrafında buluşmamızı, tartışmamızı sağladı. Devletimiz ve bizler TFF olarak bu önerileri, fikirleri dinlemeye hazır olduğumuzu gösterdik. Buradan çıkan sonuçların Türk futbolu için sağlıklı bir yol oluşturacağına inancımız tam. Dolayısıyla bu çalışmaların hepimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. "TÜRK FUTBOLUNU DAHA DA YUKARILARA TAŞIYACAĞIZ" UEFA'nın Türk futboluna çok büyük önem verdiğini vurgulayan Servet Yardımcı, "Türkiye, Rusya ile beraber en büyük nüfusa sahip UEFA ülkesi. Dolayısıyla bizim kulüplerimizin bu borç sarmalından kurtulması için UEFA da çok arzulu ve istekli. Bir an evvel mali açıdan kulüplerimiz sürdürülebilir bir yapıya sahip olursa tabii UEFA da, bu nüfusa sahip olan bir ülke açısından baktığı için bizlere çok önem vermekte. Kulüplerin bu borç sarmalından kurtulması için biliyorsunuz kriterler uygulamaya başladık. Esasında meyvelerini de almaya başladık, bayağı bir disipline olmuş durumda kulüplerimiz. Transferler, mali açıdan ve diğer planlamalar açısından baktığımızdan bayağı bir yol aldık, daha da iyi olacağız. UEFA kendi kriterlerini kendi şampiyonalarına katılan takımlara 2004 yılından itibaren uygulamaya başladı ve şu anda sonuçlarını görüyoruz. Avrupa futbolu çok büyük aşama kaydetmiş konumda, mali disiplin yapılarının pozitif olmasından dolayı. İnşallah biz de Türk futbolunu daha da yukarılara taşıyacağız. Şu ana kadar biz maalesef Avrupa Şampiyonaları'nda yarışan takımlarımıza TFF olarak fazla karışmadık. Dolayısıyla biz işin o tarafını UEFA'ya bırakmış olduk bugüne kadar. Nasıl olsa UEFA bakıyor diye biz diğer kulüplerimizin mali yapılarına konsantre olduk, tabii ki bu bir hataydı. Bu hatayı biz düzelttik. Kriterleri biz UEFA'yla, Kulüpler Birliği ve TFF beraber çalışarak ortak bizi ilgilendiren yapıyı geliştirecek kriterleri biz bulduk. UEFA ile beraber götürüyoruz. Bundan sonrası iyi olacak inşallah" dedi. "YORUM YAPMAM DOĞRU OLMAZ" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un "TFF bilgi sızdırıyor" demecinin sorulması üzerine ise Servet Yardımcı şöyle cevap verdi: "Bununla ilgili yorum yapmam çok doğru olmaz. Bunun hukuki yolları var, prosedür var. Fenerbahçe Kulübü muhtemelen o prosedürü uygulayacaktır. Bilgi sızma gibi, bunlar her zaman duyduğumuz olağan şeyler. Bizden mi çıktı, dışarıdan mı çıktı onu bilemiyorum. Dolayısıyla yorum yapmamam daha uygun olur."
Fenerbahçe Kulübü, ara transfer dönemi bitiş saatiyle ilgili talimat hükmüne karşı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kuruluna başvurduklarını, ancak kurulun verdiği ret kararını kabul etmek zorunda kaldıklarını açıkladı. Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, transferlerin bazen son 1 saat, hatta son 1 dakika içinde dahi belli gelişmelere bağlı olarak gerçekleşebildiği belirtildi. Açıklamada, Avrupa ile Türkiye arasındaki saat farkının da göz önünde bulundurulması halinde ara transfer döneminin daha erken saatlerde sona erdiğine dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: "Kulübümüz geçtiğimiz günlerde TFF Yönetim Kurulu tarafından bildirilen ve transferlerin Kulüp Lisans Kuruluna transferin son günü saat 18.00'e kadar onay için sunulmasını öngören talimat hükmüne karşı tahkim yoluna başvurmuştur. Tüm futbol camiasının da malumu olduğu ve hatta her sezon televizyon yayınlarına da yansıdığı üzere, transferler bazen son 1 saat hatta son 1 dakika içinde dahi belli gelişmelere bağlı olarak gerçekleşebilmektedir. Bazen dünyanın başka bir ucundaki bir kulübün transferde yaptığı bir hamle, ülkemize kadar uzanan transferler zincirine yol açabilmektedir. Kaldı ki ülkeler arası saat farkı ile özellikle Avrupa ligleriyle aramızda 2 saat fark olduğunu da hesaba kattığınızda Türkiye'de transferin hemen hemen saat 16.00 itibarıyla sona ermesi sonucuyla karşılaşılmaktadır." Açıklamada, "Transfer süreçlerinin dinamik doğası itibarıyla kaçınılmaz olan bu gerçekler görmezden gelinerek yapılan talimat değişikliği, bizlere bir kez daha futbolun kendi ihtiyaçlarına, doğasına ve gerçeklerine uzak bir anlayışla yönetildiğini göstermektedir. Kulüp Lisans Kurulunun, futbol dünyasının gerçeklerine uyum sağlamasını beklediğimizi ısrarla dile getirmemize rağmen, kulüplerin diğer tüm ülkelerin aksine, rutin iş mesaisi saatlerine uymak zorunda bırakıldığını ve bu durumu Tahkim Kurulunun olumsuz kararıyla bir kez daha kabul etmek zorunda kaldığımızı, başvurumuzun sadece bu hususa ilişkin olduğunun da altını çizerek belirtmek isteriz." ifadeleri kullanıldı.
tr
1643068733_1548775648
2
Son dakika haber! Adana'da helikopter destekli narkotik uygulaması Gelen son dakika haberlerine göre Adana'da kent genelinde, polis helikopteri ve narkotik köpeklerinin de katıldığı narkotik uygulaması yapıldı. Adana'da kent genelinde, polis helikopteri ve narkotik köpeklerinin de katıldığı narkotik uygulaması yapıldı. Polis helikopteri, özel harekat ve çevik kuvvet ekipleriyle zırhlı araç ve narkotik köpeklerinin de yer aldığı uygulamada, araçlar ve yayalar durdurularak kimlik kontrolü yapıldı. Polisler, durdurdukları araçları narkotik köpekleri eşliğinde ararken özel harekat ve çevik kuvvet ekipleri çevrenin güvenliğini sağladı. Adana'ya atanan yeni İl Emniyet Müdürü Doğan İnci de uygulama noktalarını ziyaret ederek polis ve vatandaşlarla sohbet etti, uygulama hakkında bilgi aldı. Merkez Seyhan ilçesi Gülbahçe Mahallesi girişindeki uygulama noktası ziyareti sonrası gazetecilere açıklama yapan İnci, huzur kenti Adana için görevleri başında olduklarını belirterek "Asayiş, terör, narkotik ve diğer birimlerdeki tüm arkadaşlarla birlikte bu şehrin huzurunu, güvenliğini sağlamak için 24 saat çalışmaya devam edeceğiz." dedi. Kaynak: AA
Adana'da namlusunu değiştirdikleri kurusıkı tabancaların yasa dışı ticaretini yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6 zanlı serbest bırakıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince 3 gün önce düzenlenen operasyonda kurusıkı tabancaların namlusunu değiştirip gerçek silaha dönüştürerek piyasaya sürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan 1'i kadın 6 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Kadın şüpheli N.Y. ile B.O, N.A, A.A, F.A. ve F.T. Adana Adli Tıp Birimi'ndeki sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden N.Y. ve B.O. savcılıktan, diğer 4 zanlı çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ekipler, soruşturma kapsamında hakkında gözaltı verilen ancak adresinde bulunamayan bir şüpheliyi yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor. Operasyon Merkez Seyhan ilçesinde yasa dışı silah ticareti yaptığı öne sürülen 7 şüphelinin yakalanmasına yönelik 12 Mart'ta düzenlenen operasyonda 6 zanlı yakalanmış, adreslerde ruhsatsız tabanca ve av tüfeği ile 3 namlu açma kılavuzu, 2 spiral, mengene, 8 icra yay ve mili ele geçirilmişti. Kurusıkı tabancaların 100 liraya satın alındıktan sonra namlusunun değiştirilerek bin liraya el değiştirdiği, üçüncü kişilere ise yaklaşık 4 bin liraya satıldığı iddia edilmişti. AA / Güncel
tr
1623371372_1623889584
4
Hrant Dink Vakfı’na yönelik ikinci tehdit mesajı atılmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince kimliği tespit edilen şüpheli E.B., geçtiğimiz gün yakalanarak gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan ve Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüpheli E.B., adliyeye getirilmişti. Savcılığa çıkarılan şüpheli E.B., ‘Nitelikli tehdit’ suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Sevk yazısında, 30 Mayıs tarihinde Hrant Dink Vakfı’na ait olan e-posta adresine tehdit içerikli ve kapsamı itibariyle vakıf yöneticilerine yönelik gönderildiği, mağdurlar tarafından bu mesajın kim tarafından gönderildiğinin anlaşılamayacağı ve mağdurların bu tehdit yazısını yazan kişinin kim olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, bu hususun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen başlatılacak soruşturma ve verilen talimata istinaden ortaya çıktığı kaydedildi. Öte yandan, şüpheli E.B. hakkında yürütülen bir diğer soruşturma kapsamında hazırlanan sevk yazısında, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu belirtilerek, tutuklama talep edildi.
Hrant Dink Vakfı'na yönelik ikinci tehdit içerikli mesajı gönderd-i ği gerekçesiyle gözaltına alınan E.B. tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan E.B., 3 yıldan 7.5 yıla kadar hapis istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. E.B. hakkında ayrıca, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan da ayrı bir soruşturma açılarak tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevki gerçekleşti. Zanlı her iki suçtan da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hrant Dink Vakfı'na ilk tehdit içerikli elektronik posta gönderen şüpheli H.A. (25) önceki gün tutuklanmıştı.
tr
1514914913_1507283833
4
Anadolu Üniversitesi AÖF kayıt yenileme dönemi ile ilgili tüm araştırmalar hız kazandı. Öğrenci sistemine giriş yaparak gerçekleştirilecek bu işlemlerin Şubat ayında başlayacağı açıklanan tarih ile beraber duyurulmuştu. Bunun üzerine arama motorlarından " AÖF kayıt yenileme ne zaman yapılacak?" sorusu araştırılmaya başlandı. Binlerce kişinin belirli sebepler nedeniyle örgün eğitim yerine tercih ettiği açıköğretim bazı kişiler için ise ikinci üniversite fırsatı sunuyor. Peki, Anadolu Üniversitesi AÖF kayıt yenileme işlemleri nereden ve nasıl yapılır? İşte konu ile ilgili tüm detaylar… AÖF KAYIT YENİLEME NEREDEN YAPILIR? Anadolu Üniversitesi Açık öğretim üniversitesi öğrencilerinin ikinci dönemin başlamasından önce yapması gereken AÖF kayıt yenileme işlemi ile ilgili tüm detayları haberimizin devamından bulabilirsiniz… İşte detaylar…
Anadolu Üniversitesi Açıkçğretim Fakültesi Güz dönemi sona erdi. Son sınavın sonuçları geçen cuma günü açıklandı. Şimdi bahar dönemi için kollar sıvandı. Binlerce öğrenci şimdi AÖF bahar dönemi kayıtları ne zaman? Kayıt nasıl yapılır? sorularına cevap arıyor. AÖF'te bir dönem daha sona erdi. En son yapılan sınavın sonuçları geçen cuma günü açıklandıktan sonra gündem kayıt yenileme oldu. Kayıt yenilemenin ne zaman ve nasıl yapılacağı sık sık araştırılmaya başlandı. İşte konuya dair bilgiler... BAHAR DÖNEMİ KAYITLARI NE ZAMAN? AÖF Bahar dönemi kayıt yenileme işlemleri 17 Şubat'ta başlayıp 28 Şubat'ta sona erecek. AÖF KAYIT YENİLEME NASIL YAPILIR? AÖF Bahar Dönemi kayıt yenileme işlemi 4 adımda gerçekleştirilir: 1. DERS SEÇİMİ Ders seçim işlemi aof.anadolu.edu.tr adresindeki Kayıt Otomasyonu bağlantısı Kayıt Yenileme linkinden yapılabilecek. 2. KAYIT YENİLEME ÖDEMESİ AÖF kayıt yenileme ücretleri Ziraat Bankası ATM’lerinden yatırılabilecek. 3. KAYIT YENİLEME İŞLEMİNİN KONTROLÜ Öğrencilerin aof.anadolu.edu.tr adresinden kayıt yenileme işleminin gerçektirildiğini kontrol etmesi gerekiyor. 4. DERS KİTAPLARININ DAĞITIMI Öğrencilerin ders kitapları kayıt esnasında AÖF bürolarından verilecektir.
tr
1580825935_1632750581
1
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, AA muhabirine, mali müşavir ve muhasebecilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle maruz kaldığı riske ilişkin değerlendirmede bulundu. Yaklaşık 120 bin mali müşavirin yanı sıra çalışanlarıyla birlikte toplam 500 bin kişinin bu süreçte risk altında olduğunu belirten Kartaloğlu, 7 meslek mensubunun salgında hayatını kaybetmesinden büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Kartaloğlu, Kovid-19 nedeniyle ülkede gerçekleşen vefat sayısı ile meslek mensuplarının vefatı kıyaslandığında, sektörlerindeki oranın yüksek olduğuna dikkati çekerek, mali müşavirler olarak çok büyük risk altında çalıştıklarını dile getirdi. Bu ay içinde verilmesi gereken çok sayıda beyanname olduğunu hatırlatan Kartaloğlu, şöyle konuştu: "24 Nisan'da şubat ayına ait KDV beyannameleri, 26 Nisan'da mücbir sebep kapsamına girmeyen mükelleflerin mart ayı muhtasar ve KDV beyannameleri, nisan sonunda da 2019 yılı gelir vergisi beyannameleri ve 2019 yılı kurumlar vergisi beyannameleri verilecek. Yine bu ayın sonunda mücbir sebep kapsamına girmeyen mükelleflerin Ba-Bs formları verilmek zorunda. Bu yoğun süreç nedeniyle meslek mensupları evde kalamıyorlar, toplu taşıma kullanmak zorundalar, mükelleflerle, defterle, belgeyle ve evrakla temasta bulunuyorlar. Öncelikle bu dönemde sağlıklı kalabilmek ve virüsten etkilenmemek için bunların ertelenmesi gerekiyor." Meslek mensuplarının her gün elden ele dolaşan çok sayıda fatura ve fişle işlem yaptığına işaret eden Kartaloğlu, "İnsanlar şu anda posta kutusundaki elektrik ve su faturasını dahi almaya tereddüt ediyor ancak mali müşavirler her gün binlerce evrakla temas halinde işlem yapmak zorunda kalıyor. Büyük risk altındalar." dedi. Kartaloğlu, ekonomik açıdan da yüz binlerce işletmenin faaliyetine ara verildiğini, esnaf, sanayici ve tüccarın kötü durumda olduğunu aktararak, şu değerlendirmede bulundu: "Bu beyannameler verilse bile tahsilat çok düşük kalacak, bu konuda ciddi sorun yaşanacak. Bu nedenle devletimizin gücünü kullanarak bu vergileri sürecin sonuna, sağlıklı günlere kadar ertelemesi hem işveren kesimine bir can suyu olacak hem de bu süreçte mali müşavirler ile tüm vatandaşların sağlıklı kalmasını sağlayacak. Bu aydan başlayarak sağlıklı günlere kadar verilmesi gereken tüm beyan ve bildirimler ertelenmeli." "GEÇİCİ VERGİ ERTELENMELİ" Ocak-mart dönemine ait geçici vergi beyannamelerinin de 17 Mayıs'ta verilmesi gerektiğini vurgulayan Kartaloğlu, bu hususta da henüz ertelemeye gidilmediğini söyledi. Kartaloğlu, mücbir sebep kapsamındaki mükelleflerin mart ayı KDV'lerinin ertelenmesi nedeniyle geçici verginin de ötelenmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Geçici vergi de tüm firmalar için ertelenmeli. Gelir vergisi mükellefleri, 16 sektör, iş yeri kapananlar ve 65 yaşın üzerinde olanların mücbir sebep kapsamında sayılarak KDV ve muhtasar beyannameleri ertelenmişti. Bunun yerine hiçbir ayrım yapmadan tüm mükelleflerin tüm beyannamelerinin mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi en doğrusu olacaktır."
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, meslek mensuplarının ekonominin en önemli paydaşlarından biri olarak, ülke ekonomisinin gelişmesi ve güçlenmesi için büyük bir özveriyle çalıştığını bildirdi. Kartaloğlu, yazılı açıklamasında, mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinin yasal statüye kavuşmasının üzerinden 31 yıl geçtiğini hatırlattı. 13 Haziran 1989'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleklerinin yasal statüsüne kavuştuğunu belirten Kartaloğlu, "Meslek yasamızın yasal statüsüne kavuşmasıyla birlikte meslek mensuplarımız, muhasebe, denetim ve danışmanlık hizmetleriyle ekonominin en önemli paydaşlarından biri olarak, ülke ekonomisinin gelişmesi ve güçlenmesi için büyük bir özveriyle çalışmış, ürettiği ve yarattığı değeri toplumla paylaşmış, mükellef ile devlet arasında köprü görevini üstlenmiştir." ifadelerini kullandı. "Yapıcı görüşlerimizi paylaştık" Teknolojinin hızlı gelişimine her koşulda en hızlı şekilde ayak uydurarak, devletin e-dönüşümünün sağlanması için yürütülen çalışmalarda en ağır görevleri büyük bir toplumsal sorumluluk ve özveriyle yerine getirdiklerini vurgulayan Kartaloğlu, şunları kaydetti: "Meslek camiamız, ülkemizde ve dünyadaki tüm gelişmeleri yakından izleyerek, yapıcı görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla her zaman paylaşmıştır. 1989 yılında umutla, bugün gururla, gelecekte gelişerek var olacak mesleğimizin yasal statüye kavuşmasının 31'inci yıl dönümünü dolayısıyla mesleğin bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ederiz." AA / Ekonomi
tr
1526446996_1525305537
3
Elazığ'ın Baskil ilçesinde depremin ağır hasar verdiği okul kontrollü olarak yıkıldı. Okulun bir kısmının çökme anı kameraya saniye saniye yansıdı. 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik deprem merkez üssü Sivrice ile kent merkezi dışında bazı ilçeler de de ağır hasara yol açtı. Baskil ilçesinde de depremde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ağır hasar aldı. Ağır hasar alan okul dün itibariyle boşaltılıp, bugün kontrollü yıkım çalışması başlatıldı. İş makinesiyle müdahale edilen okulun bir bölümü çöktü. Binanı çökmesiyle birlikte iş makinesi toz duman içerisinde kaldı. Elazığ'da toplamda 17 okulun yıkımının yapılmasının planlandığı öğrenildi. - ELAZIĞ İhlas Haber Ajansı / Güncel
19.02.2020 16:28 | Son Güncelleme: 19.02.2020 16:46 Baskil ilçesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tahliye edildi. Elazığ'da 24 Ocak'ta merkez üssü Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından hasar gören Baskil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi boşaltıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Oktay Karayıl, bakanlıkça yapılan incelemeler sonucunda orta hasarlı olarak tespit edilen okulda eğitim öğretimin gerçekleştirilemeyeceğinin belirlendiğini söyledi. Öğrencilerin ikinci döneme Baskil Vakıfbank Ortaokulunun binasında devam edeceğini kaydeden Karayıl, "Baskil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine, 24 Şubat'tan itibaren öğleden sonra eğitim verilecektir. Bir daha böyle bir felaketin yaşanmaması dileğiyle tüm halkımıza geçmiş olsun." dedi. Kaynak: AA
tr
1489584157_1535928119
4
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin sayısı, 128'nci gününde 65’e yükselirken, anne Gülbahar Teker, oğlu Muhammed Emin'in 6 yıl önce Batman'da terör örgütü mensuplarınca dağa kaçırıldığını belirterek, “Oğlum için buraya geldim. Oğlumu almadan gitmeyeceğim. HDP çocuğumu götürdü” dedi. Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'dan bu yana farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi yapan aile sayısı 128'nci gününde 65’e yükseldi. Muş'tan gelerek oturma eylemine katılan anne Gülbahar Teker, oğlu Muhammed Emin'in 6 yıl önce 26 yaşındayken Batman'da kaybolduğunu söyledi. “Oğlum bana, ‘gelmek istiyorum ama korkuyorum, gelemiyorum’ dedi” Oğlunu her yerde aradığını ifade eden Teker, sonunda HDP'liler aracılığıyla kandırılarak dağa götürüldüğünü öğrendiğini söyledi. Teker, "Oğlum için buraya geldim. Oğlumu almadan gitmeyeceğim. HDP çocuğumu götürdü. Bir yıl önce telefon görüşmesinde oğlum bana, 'Anne beni HDP binasına götürdüler, ben gelmek istiyorum ama korkuyorum, gelemiyorum.' dedi. Oğlum beni görüyor ve duyuyor ise gelsin, devlete teslim olsun. PKK'ya karşıyız. Milletin çocuklarını kandırdılar, dağa çıkardılar. Türkiye olmasa, devlet olmasa biz ne yaparız? Devlet benim babamdır her şeyimdir. Herkesin çocuğu gelsin, teslim olsun" diye konuştu.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 182'nci gününe girdi. Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 182’nci gününde de devam ediyor. 2014 yılında Batman'da kaçırılan oğlu Mehmet Emin için Muş'tan gelerek 182 gündür HDP il binası önünde oturma eyleminde olan anne Gülbahar Teker, oğlunun Suriye'nin Kamışlı kentindeki terör örgütü kamplarında olduğunu geçen yıl öğrendiğini söyledi. Teker, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması için çağrıda bulunarak, "Ben oğlum için geldim. Oğlum terör örgütü PKK'nın yanında durmasın, gelip teslim olsun. Kimsemiz yok devlet bize bakıyor. Oğlum 6 yıl önce Batman'da kayboldu. Geçen yıl Suriye'nin Kamışlı kentinde olduğunu öğrendik. Kendisinin kaçmaya çalıştığı fakat tekrar yakalanarak kampı götürdüğünü bana söyledi. Allah Muhammed hakkı için gelsin, bize sahip çıksın. Beni bu halde bıraktın gittin oğlum niye gittin, gel teslim ol" dedi.
tr
1555564359_1525301467
1
Sokağa çıkma yasağına uymayan yaşlılar, çevredeki binalardan gelen müdahaleyle neye uğradığını şaşırdı Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağına uymayan yaşlılar, çevredeki binalardan atılan su balonları ile neye uğradığını şaşırdı. O anlar kameralar tarafından saniye saniye kaydedildi. Türkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında bir dizi kararlar aldı. Zorunlu olmadığı sürece sokağa çıkılmaması yönünde çağrı yapan yetkililer, 65 yaş ve üzeri kimselerin ise sokağa çıkmasını yasakladı. Ancak bazı yaşlılar yasağa uymuyor. Yasağa uyulmaması her ne kadar yüzleri güldüren sahneler ortaya çıkarsa da olayın ciddi bir risk oluşturduğu su götürmez bir gerçek. Zira Kovid-19'un sebep olduğu ölümlerde yaş ortalaması son verilere göre 78,5 oldu. Bu veriler, 65 yaş üzeri kimselerin sokağa çıkarak canlarını tehlikeye attığının en somut delili. YÜZLERİ GÜLDÜREN GÖRÜNTÜ Sosyal medyada yayılan bir görüntü ise hem olayın vahametini anlatıyor hem de yüzleri güldürüyor. Hangi şehirde kaydedildiği bilinmeyen görüntülerde, sokaktaki bir bankın üzerinde oturan iki kişi görülüyor. YAŞLILARA SU BALONLU MÜDAHALE Bankta oturan kişiler, çevredeki binalardan atılan su balonları ile rahatsız edildi. Söz konusu görüntülerde, nereden geldiği kestirilemeyen su balonları, yaşlıların olduğu kısma atılıyor. Balonlardan rahatsız olan yaşlılar, oturduğu yerden ayağa kalkıyor ve balonların geldiği yeri tespit etmeye çalışıyor.
Meteoroloji’nin yayınladığı son tahminlere göre yağışlı hava dalgası Türkiye yolunda. Ülkemizin halen güneydoğu kesimleri üzerinde etkili olan yağışlı sisteme ilave olarak yarın sabah saatlerinden itibaren batı bölgelerden başlamak üzere Orta Akdeniz üzerinden gelecek olan yeni bir serin ve yağışlı havanın etkisine gireceği tahmin ediliyor. Pazar günü akşam saatlerine kadar yurt genelinde etkili olması beklenen yağışların, genellikle yağmur, hafta sonunda iç ve doğu bölgelerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülmesi bekleniyor. HAVA SICAKLIKLARI DÜŞÜYOR Hava sıcaklıklarının, Cuma günü batı bölgelerden başlayarak yağışla birlikte azalacağı, ancak ülke genelinde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor.
tr
1514932462_1605562752
1
07.02.2020 15:03 | Son Güncelleme: 07.02.2020 15:07 Yazlık villalardan hırsızlık yapanlar, güvenlik kamerasına yakalandı TEKİRDAĞ'ın yazlık Kumbağ Mahallesi'nde yazlık villalara girerek hırsızlık yapan şüpheliler jandarma tarafından güvenlik kameralarının incelenmesiyle yakalandı. Keşif yapmaları ve evlere girmeleri güvenlik kameralarına yansıyan 4 şüpheliden 2'si tutuklandı. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı'na başvuran M.K., Kumbağ Mahallesi'nde bulunan yazlık villasına kış aylarında boş olduğunu ve son gittiğinde 1 televizyon, 1 tablet, 1 oyun konsolu ile 2 ses yayın cihazının çalındığını bildirdi. C.B. ise ayın mahallede bulunan yazlık villasının penceresinden girilerek, eşyalarına zarar verildiğini ve hırsızlığa teşebbüs edildiğini söyledi. Jandarma ekipleri hırsızlık olaylarıyla ilgili kapsamlı çalışma başlatarak, mahalledeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Jandarma, güvenlik kameralarından C.B'nin evine O.A. (21), M.Y. (26), ve E.G'nin (26), M.K.'nın evine ise A.T.E.'nin(23) girdiğini belirleyerek şüphelileri gözaltına aldı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden A.T.E ile M.Y., tutuklandı, O.A. adli kontrol, E.G. ise serbest bırakıldı. Şüphelilerin, yazlık Kumbağ Mahallesi'ndeki hırsızlık olayları saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Kaynak: DHA Haber Videosu
Sokağa çıkma izinlerinde denize girdiler Sokağa çıkma izinlerinde denize girdiler 0-14 yaş aralığında çocukların 4 saatliğine dışarı çıkabilmesinden sonra bir grup çocuk aileleri gözetiminde denize girdi. Sokağa çıkma izinlerinde denize girdiler TEKİRDAĞ - 0-14 yaş aralığında çocukların 4 saatliğine dışarı çıkabilmesinden sonra bir grup çocuk aileleri gözetiminde denize girdi. Korona virüste normalleşme süreci başlarken, İçişleri Bakanlığının 0-14 yaş aralığında çocukların bugün 11.00-15.00 saatleri arasında dışarı çıkabileceği genelgesinin ardından dışarıdaki hareket arttı. Bu kapsamda kimi çocuk parka giderken, bazı çocuklarda ailelerinin gözetiminde Tekirdağ'ın Kumbağ sahilinde denize girdi. Yoğun dalgalara rağmen burada bir süre denize giren çocuklar 4 saatlik sokağa çıkmanın tadını serinleyerek geçirdi. Bazı çocuklarında denizin kenarında kumdan kale yaptığı gözlendi. Saatler 15.00'ı gösterdiğinde ise aileler çocuklarını alıp evin yolunu tuttu. Kaynak: İHA
tr
1512712924_1556446484
1
Çarşı ve Mahalle Bekçileri; devlet tarafından İçişleri Bakanlığı bünyesinde 772 sayılı kanuna göre istihdam edilir. Bekçi alımları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından duyurulur. İşte geçmiş dönemlerdeki bekçilik başvuru şartları… 2020 BEKÇİ ALIMLARI NE ZAMAN? Yeni dönem bekçilik alımları için henüz bir açıklama yapılmadı. 2020 bekçilik alımları ile ilgili açıklamalar gelir gelmez haberimizin içerisine eklenecektir. BEKÇİLİK BAŞVURU ŞARTLARI NELERDİR? Henüz yeni bekçi alımı için tarih açıklanmadı. Bekçi alımı için tarihler belli olmasıyla birlikte yeni dönemde bekçilerde aranacak başvuru şartları belli olacak. Geçtiğimiz dönemde bekçi başvurusu için şartlar şu şekildeydi; Bekçilik için başvuru yapacaksanız aşağıdaki şartlara uygunuk göstermeniz gerekiyor. – Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, – En az lise veya dengi okul mezunu olmak, – En az 167 cm boyunda olmak, – Beden kitle indeksi 18 (dâhil) ile 27 (dâhil) arasında olmak. – Başvuru yaptığı il sınırları içerisinde en az bir yıldır ikamet ediyor olmak, – Askerlik ödevini bitirmiş olmak, – 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak kaydıyla, başvuruların başladığı tarih itibarıyla 18 yaşını tamamlamış (02/07/2000 tarihinde ve öncesinde doğmuş olmak) ve 31 yaşından gün almamış (02/07/1988 tarihinde ve sonrasında doğmuş olmak) olmak, – 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak kaydıyla, başvuruların başladığı tarih itibarıyla 18 yaşını tamamlamış (02/07/2000 tarihinde ve öncesinde doğmuş olmak) ve 31 yaşından gün almamış (02/07/1988 tarihinde ve sonrasında doğmuş olmak) olmak, – Ağır hapis veya altı aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas veya yüz kızartıcı başka bir fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü bulunmamak, – Türk toplum telakkilerine göre kötü şöhretli tanınmamak, – Kamu haklarından mahrum olmamak, kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası ile mahkûm bulunmamak, – Memuriyete engel bir hali bulunmamak (657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 48'nci maddesinde belirtilen şartları taşımak), – Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak, – Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak. – Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adli veya idari soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idari yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak, – Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak, – Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, herhangi bir nedenle polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak, – Terör örgütleri ile bu örgütlerin legal veya illegal uzantılarının eylemlerine, toplantılarına, yürüyüş ve mitinglerine karışmamış, desteklememiş ve katılmamış olmak, – Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmamak, – Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak
DENETİMLİ SERBESTLİK DÜZENLENECEK Yeni düzenleme ile bu sistem son buluyor. 1 yıllık otomatik denetimli serbestlik mekanizması terk ediliyor. 1 ay hapis cezası alan birisinin cezasının infazı 15 gün olacak. Bu sürenin 1/5'i denetimli serbestlikte değerlendirilecek. Yani 1 ay hapis cezası alan bir kişi 12 gün cezaevinde kalacak. Tabi bu süre 3 yılı altında kaldığı için açık cezaevinde geçirilecek. CEZA İNDİRİMİ KAPIDA Yeni sisteme göre, mahkemelerce verilen cezaların 2/3'ü yani % 67'si yerine ½'si yani yüzde 50'si cezaevinde geçirilecek. Bu sürenin de 1/5'i denetimli serbestlikte geçirilebilecek. Denetim süresi her koşulda 3 yılın üzerinde olamayacak. Örneğin; mahkemece 10 yıl hapse mahkum edilen bir kişinin cezasının infazı 5 yıl olacak. Bu 5 yılın 4 yılı cezaevinde geçirildikten sonra hükümlü iyi halliyse denetimli serbestlik kapsamında tahliye edilecek. Yani 10 yıl ceza alan bir kişi iyi halli olması durumunda cezaevinde toplamda 4 yıl geçirecek. Mevcut sistemde 10 yıl ceza alan biri 5 yıl 8 ay cezaevinde kalıyordu. Koşullu salıverilme süresinde yeniden suç işleyen birisinin, kalan koşullu salıverilmesi de yanıyordu. Yani bu kişiler; yeni suçlarından aldıkları cezanın yanı sıra, yeni suçu işledikleri tarihten bihakkın tahliye tarihine kadar olan süreyi aynen cezaevlerinde geçiriliyorlardı. Kamuoyunda "infaz yakma" olarak bilinen bu usul hakkında da önemli bir adım atılıyor. Yeni düzenlemeye göre, koşullu salıverilme süresinde işlenen yeni suç için kanunda öngörülen cezanın bir katı oranında süre için infazın yanmasına karar verilecek. Örneğin; herhangi bir yeni suçtan 1 yıl ceza alan bir hükümlünün, koşullu salıverildiği süreden sadece 2 yılın yanmasına karar verilecek.
tr
1545203709_1577760559
1
HRT'ye röportaj veren vatandaşların birçoğu virüse karşı nasıl tedbir alınması gerektiği yönünde bilgi sahibi olduğunu gösterdi. Vatandaşların arasında bakanlığın aldığı tedbirleri yeterli görmeyenler de var. ‘ANCAK OLAY YAŞANDIKTAN SONRA ÖNLEM ALIYORUZ' Maske ile korunma konusunda da sitemlerini dile getiren Hataylılar, fırsatçıların fiyatları katlamasından şikâyetçi. Tedbirlerle ilgili düşüncelerini paylaşan bir vatandaş, bakanlığın aldığı önlemleri yetersiz olarak gördüğünü söyledi. Röportaj veren vatandaşlar arasında virüsün görülmeye başlanmasının ardından alınan önlemlerin işe yaramayacağı görüşü hakim. “BESLENMEYE DİKKAT ETMEK, KİŞİSEL BAKIMA ÖZEN GÖSTERMEK ÖNEMLİ” Sağlıklı beslenmenin de mücadelede önemli bir yer tuttuğunu bildiğini ifade eden bir vatandaş, “Beslenmeye dikkat etmek, kişisel bakıma özen göstermek çok önemli. Sağlık Bakanlığı'nın uyarılarına da uymak gerekiyor” görüşünü dile getirdi. “TÜRKİYE'NİN ALDIĞI ÖNLEMLERİ DÜNYA ALMADI” Virüse karşı alınan önlemlerin diğer ülkelere göre daha fazla olduğu görüşündeki bir vatandaş, “Önlemler yeterli. Türkiye'nin önlemlerini doğru buluyorum. Yabancı ülkeler bu kadar önlem almadı” dedi PAYLAŞIM ASILSIZ ÇIKTI Öte yandan Hataylılar sosyal medyada dolaşan asılsız bir paylaşımla panik oldu. Yapılan paylaşımda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ‘mavi tik' alan yani resmiyeti onanmış hesabından söylenmiş gibi bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda Corona virüsünün Hatay'ın Antakya ilçesinde tespit edildiği iddia edildi. Hataylılar, paylaşımın yer aldığı bu görselin montaj olduğunun anlaşılmasıyla rahat bir nefes aldı. İLGİLİ HABER Türk Tabipleri Birliği Corona virüsünden korunmak için gerekli tedbirleri açıkladı İLGİLİ HABER Okullar tatil edilecek mi? Bakan Koca'dan Corona virüsü açıklaması
KİMLER KENİNİ İZOLE ETMELİ? Covid-19 belirtileri gösteren herkesin kendini izole etmesi gerekiyor. Bu belirtiler 37.8'in üzerinde ateş, öksürük ve solunum güçlüğü olarak tarif ediliyor. Aynı zamanda bu belirtileri gösteren kişiyle aynı evi paylaşan herkesin de kendisini izole etmesi gerekli. Yalnız yaşıyorsanız, belirtilerin ortaya çıkışından itibaren 7 gün evde kalmalısınız. Eğer siz veya birlikte yaşadığınız bir kişi bu belirtileri gösterirse, bütün hanenin 14 gün kendilerini izole ederek, belirtilerin gelişip gelişmediğini gözlemesi gerekiyor. Bu süre içinde evdekilerden biri daha hastalık belirtileri göstermeye başlarsa o zaman 7 gün daha izole olmaları gerekiyor. Daha sonra hastalanan her bir kişi için izolasyon süresi 7 gün daha uzuyor. Hastalık belirtilerini gösteren kişilerin iyi havalandırılmış bir odada kalıp evdeki diğer kişilerden uzak durmaları tavsiye ediliyor.
tr
1622213919_1622103193
3
Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, ülke genelinde yapılan protestolarla ilgili Rusya’yı işaret ederek, "ABD’de yaşananlar Rusya taktiklerini andırıyor" ifadelerini kullandı. Söz konusu açıklamaya Rusya’dan yanıt gecikmedi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bugün yaptığı açıklamada, Rusya’nın ABD’deki protestolarla ilgisi olmadığını vurgulayarak, "Bu konuda ima edilen şeyler tabi ki de yanlış ve gerçeği yansıtmayan ifadeler. Üstelik bu imalar Washington’un resmi açıklaması da değildir. Biz çok dikkatli bir şekilde ABD’de olanları takip ediyoruz. Orada olup biten her şey ABD’nin içişleridir. Hiçbir zaman karışmadık. Şimdi de karışma hazırlığı içinde değiliz" şeklinde konuştu. DÜNYA Libya’ya üs kurma: ABD'den Rusya'ya Akdeniz uyarısı Rusya'da koronavirüs salgını hız kazandı Rusya’da uygulanan korona virüs tedbirleri kapsamında sınırların yabancı ülke vatandaşlarına kapalı olması hususuna da değinen Kremlin Sözcüsü Peskov, "Yabancılar için ne zaman açılacağına dair bir karar henüz alınmış değil. Bu nedenle bir şey söyleyemeyeceğim. Ancak ne olursa olsun sınırların kapalı olması, yabancı üst düzey delegelerin ülkeye gelişlerini kapsamıyor" ifadelerini kullandı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’deki protestolarda Rusya’nın dahli olduğu iddialarını yalanlayarak, yaşananların onların kendi içişleri olduğunu, Moskova’nın bununla hiçbir alakası bulunmadığını ifade etti. Peskov, iddiaların ‘yanlış imalar’ olduğunu kaydetti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin eski Başkanı Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice’ın, ülkede George Floyd’un polis şiddeti nedeniyle ölmesinin ardından başlayan protestolarda Rusya’nın parmağı olduğu iddialarını yalanladı. Gazetecilere konuşan Peskov, “ABD’de yaşananları çok dikkatli bir şekilde gözlemliyoruz, ancak orada olanlar onların kendi içişleri. Biz hiçbir zaman ABD’nin işlerine karışmadık ve şimdi de böyle bir niyetimiz yok. Bu tür herhangi bir imâ elbette kesinlikle doğru değil ve yanlış. Anladığımız kadarıyla da bu tür imâlar Washington’ın resmi görüşünü hiçbir şekilde yansıtamaz” dedi. ABD’nin eski Başkanı Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, George Floyd’un öldürülmesi nedeniyle ülkede yaşanan kaosun sorumlusunun Rusya olduğunu ileri sürmüştü.
tr
1618868706_1581843586
1
Türkiye Gazetesi Türkiye Gazetesi Edinilen bilgilere göre, kaza, Çal ilçesi Bayıralan Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, sabah erken saatlerde tarlaya gitmek için kardeşi A.M.K. (4) ile diğer kardeşi M.K.’yi (8) yanına alan 15 yaşındaki R.K., 20 NA 687 plakalı traktör ile yola çıktı. Bir süre sonra traktör Bayıralan Mahallesinde virajı alamayarak yaklaşık 3 metre yüksekliğindeki uçurumdan aşağı devrildi. Kazayı gören çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Bölgeye gelen ekipler 4 yaşındaki A.M.K.’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirlerken, ağır yaralanan diğer kardeş M.K.’yi de ambulansla hastaneye kaldırdı. Sürücü R.K. ise kazayı yara almadan atlattı. Kaza sonrası başlatılan soruşturma sürüyor.
KEPEZ'E Kültür Mahallesi’nde yaşayan M.K. (30), geçtiğimiz yıl ağustos ayında kira bedeli 1000 TL olmak üzere emlakçıdan eşyalı ev kiraladı. Turizm sektöründe güvenlik görevlisi olan M. K. sezonun bitmesiyle işinden ayrılmak zorunda kaldı. Ardından çeşitli fastfood işletmelerinde çalışmaya başlayan M.K., Korona virüs (Covid-19) salgınıyla birlikte son çalıştığı işyerinden maaşını parça parça almaya başladı. M. K., 2 aylık ev kirasını ödeyemeyince iddiaya göre emlakçı tarafından uyarıldı, geçtiğimiz ayın başında ise kendisi dışarıdayken evine girilip şahsi eşyaları evin dışına çıkartıldı. Kapı anahtar göbeği değiştirilen M.K. evine giremeyince soluğu karakolda alıp emlakçı hakkında şikayetçi oldu. Yaklaşık 1 aydır bir arkadaşının yardımıyla pansiyonda yaşamaya başlayan genç adam, şu sıralar iş bulamadığı için sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. 'SÜREKLİ TEHDİT EDİLDİM' Başından geçenleri anlatan M.K., 2 aylık kira ödeyemediği için emlakçının kendisini sürekli tehdit ettiğini ve evine kendisinden habersiz girilerek eşyaların kapının önüne konulduğunu iddia etti. M.K, “2 aylık kirayı veremediğim için, sürekli rahatsız edildim. Bunu ödeyeceğimi ama şu anda durumumun olmadığını, ödeme alamadığımı izah ettiğim halde tehdit edildim. Bir gün eve geldiğimde kapımın çilingirle açılmış olduğunu ve eşyalarımın dışarı atılmış olduğunu gördüm. Şu anda kilit değişmiş durumda ve dışarıda kalıyorum. Evimden çıkalı 1 ayı geçti. Geçici olarak bir ağabeyimin sayesinde pansiyonda kalıyorum. Böyle günlerde insanların mağdur edilmesi gerçekten çok üzücü bir şey. Yaşayan bilir. Kimsenin başına gelmesini istemem” dedi. 'BİR ÇOK EŞYAM KAYIP' Sözleşmesinin bitimine 4 ay kaldığını ancak kira konusunda kendisine hiçbir şekilde ihtar gelmediğini savunan M.K., “Gelmediği halde benim namahremime izinsiz girildi. İçerideki birçok eşyam kayıp. Karakola şikayette bulundum. Ben şikayette bulununca o da beni panoma zarar verdi diye şikayette bulunmuş. Elektriğim ve suyumu kesince tekrar açmıştım. O ay borcum yoktu. Sırf beni huzursuz ve mağdur etmek için elektrik ve suyumu kesiyordu” diye konuştu. 'KİRAMI BİLE ÖDEYEMEZKEN CEZAYI NASIL ÖDEYECEĞİM?' Olayın bu noktaya gelmesinin üzücü olduğunu ifade eden M.K., bu duruma düşmekten dolayı utandığını ve kamera karşısında yüzünün gözükmesini istemediğini dile getirdi. M.K., emlakçıdan şikayetçi olduğunu da belirterek, “Ben utanıyorum ama o beni bu şekilde mağdur etmekten ve benim evime izinsiz çilingirle girmekten utanmadı. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı oluyor. Kalacak yerim olmadığı için kiramı bile ödeyemezken, 3 bin 150 TL ceza ödeyemem. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
tr
1538435864_1537057271
2
04.03.2020 18:28 | Son Güncelleme: 04.03.2020 18:28 Burdur'da, Millet Kıraathanesi'ni hayata geçirmek için çalışmaların devam ettiği bildirildi. AK Parti Burdur milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur'un yaptığı ortak yazılı açıklamada, Millet Kıraathanesi için yer tahsisinin yapıldığı belirtildi. Açıklamada, mülkiyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait Bağlar Mahallesi'ndeki binanın, Burdur İl Özel İdaresince 10 yıllığına "Millet Kıraathanesi" olarak kullanılması için tahsis edildiği aktarıldı. Tahsis edilen alanda projelendirme çalışmalarının tamamlandığı vurgulanan açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünün onayı ile Burdur Millet Kıraathanesi'nin Burdur İl Halk Kütüphanesi'ne bağlı hizmet vermesinin kararlaştırıldığı kaydedildi. Kaynak: AA
03.03.2020 14:38 | Son Güncelleme: 03.03.2020 14:38 Burdur'un Yeşilova ilçesindeki beyaz kumsalı ve turkuaz suyunun güzelliğiyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak ünlenen Salda Gölü yakınına yapılacak millet bahçesinin projesi onaylandı. AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, Salda Gölü Millet Bahçesi'nin proje detaylarının tamamlandığını ve gerekli kurullarca onaylandığını bildirdi. Bölgeye geçen yıl yaz sezonunda gelen ziyaretçi sayısının, yaklaşık 1 milyon 3 bin kişiye ulaştığına işaret edilen açıklamada, göl yakınına yapılacak millet bahçesinin sosyal donatılarında çevreci malzemeler kullanılacağı vurgulandı. Proje ihalesinin 31 Temmuz 2019'da yapıldığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Salda Gölü'ne önümüzdeki yıllarda ziyaretçi akını bekleniyor. Ziyaretçilerin bölgede kalma sürelerini uzatabilmek için sosyal donatı ve gölden uzak noktada yapılacak millet bahçesi ile seyirlik anlar çeşitlendirilmiş olacak. Gölü ve çevresini koruma amacı güdülerek yapılacak projeye son şekli verildi, gerekli kurul onayları gerçekleşti." Açıklamada, bahçenin yaklaşık bin metrekarelik halk plajı kıyısında tamamen ahşaptan kafe, büfe, otopark alanları, yönetici ve sağlık birimleri, giyinme-soyunma kabinleri, satış üniteleri, cankurtaran yapıları, mescit ve tuvaletler oluşturulacağı bildirildi. "Beyaz Adalar" denilen yerde ise toplam 1715 metrekare kapalı alanın ziyaretçilerin hizmetine sunulacağı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Burada da tamamen ahşaptan ve yüksek olmayan, doğal görüntüyü bozulmayacak küçük birimler halkımızın hizmetine sunulacak. Rekreasyon alanı olarak önerilmiş alanlarda yapılacak her türlü yapı, takılıp sökülebilir nitelikte olacak. Göl kenarındaki çirkin ve kirli görüntüler tamamen ortadan kalkmış olacak." Açıklamada, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Salda Gölü'nü ve millet bahçesi yapılacak alanı incelemek için Burdur'a geleceği ifade edildi. Kaynak: AA
tr
1522059801_1521952587
4
15.02.2020 18:52 | Son Güncelleme: 15.02.2020 18:54 Milli Eğitim Bakanlığı ve Judo Federasyonunca düzenlenen 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılı okul spor faaliyetleri kapsamında Judo Gençler Türkiye 1.'liği final müsabakaları Afyonkarahisar'da başladı. Afyonkarahisar Kocatepe Spor Kompleksi Tınaztepe Spor Salonu'nda gerçekleştirilen müsabakalara 50 ilden 230 sporcunun katıldı. 2 gün devam edecek müsabakalar ödül töreniyle sona erecek. Türkiye Judo Federasyonu Teknik Kurul Üyesi Mustafa Bilici yaptığı açıklamada, müsabakalara 50 ilden 230 sporcunun katıldığını söyledi. Bilici, açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bugün ve yarın olmak üzere 50 ilden 230 sporcu katılımıyla gerçekleştiriliyor müsabakamız. Bugün 8 siklette yarışmalar devam ediyor. Yarın da 8 siklette yarışmalar devam edecek. Bugün altın madalya alan her siklette sporcular belirlenecek ve kürsüde yerlerini alacaklar. İnşallah buradan çıkan çocuklarımızı milli takımlar düzeyinde ileriye dönük hazırlayıp milli takımların ümit takımlarında, genç takımlarında görmek istiyoruz. Afyonkarahisar'da olmaktan son derece mutluyuz. Afyonkarahisar'a misafirperverliğinden dolayı özellikle gençlik spor il müdürümüze ve burada görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekküre diyorum." - AFYONKARAHİSAR Kaynak: İHA
15.02.2020 16:40 | Son Güncelleme: 15.02.2020 17:12 Judo Gençler Türkiye Finali, Afyonkarahisar'da başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği organizasyona, 50 ilden 232 sporcu katılıyor. Türkiye Judo Federasyonu Teknik Kurul Üyesi Mustafa Bilici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Judo Gençler Türkiye Finali'nin iki gün boyunca Afyonkarahisar'da devam edeceğini söyledi. Finallerin kız ve erkekler kategorilerinde 16 sıklette yapıldığını aktaran Bilici, "Şampiyonaya, 50 ilden 232 sporcumuz katılıyor. Müsabakalara katılan gençlerimiz önce kendi illerinde, daha sonra da yarı finallerde mücadele etti. Oradaki yarışlarda kendilerini ispat ederek buradaki final yarışlarına geldiler. İki gün boyunca da şampiyonları burada belirleyeceğiz." diye konuştu. Finallerde yarışan sporcuların, aldıkları derecelerle gelecekte kendilerine milli takımda yer bulacağını vurgulayan Bilici, şunları kaydetti: "2024 yılının kemik kadroları bu gruplardan çıkacak. 2019 yılı Türkiye Judo Federasyonunun iyi bir madalya senesi oldu. Özellikle ümitler ve gençler kategorisinde dünya ve Avrupa klasmanında çok değerli sporcular yetişti ve madalyalar kazandık. Avrupa şampiyonu olan takımımız var. Dünyada derece alan sporcularımız var. Şu anda olimpiyatlarda yarışacak büyük takımımızın kota müsabakaları yapılıyor. İnşallah, 7-8 sıklette olimpiyatlara gitmeyi düşünüyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil edip olimpiyat madalyası almak istiyoruz. Buradaki gençlerimizin de bu yaş grubundaki diğer sporcularımızla inşallah ülkemizi yurt dışındaki müsabakalarda en iyi şekilde temsil edeceğini düşünüyoruz." İl Gençlik ve Spor Müdürü Feyzullah Derici ise Judo Gençler Türkiye Finali müsabakalarını Afyonkarahisar'da yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Kaynak: AA
tr
1607318875_1594300162
2
İçişleri Bakanlığının valiliklere gönderdiği genelgeyle, bugün ülke genelinde eş zamanlı berber, kuaför, taksi, pazar yeri, alışveriş merkezleri (AVM), toplu ulaşım araçlarında yeni tip koronavirüsle mücadele (Kovid-19) kapsamındaki kurallara uyulup uyulmadığı denetlenecek. Ayrıca bugün saat 15.00-24.00 arasında da "Türkiye Güven Huzur Uygulaması" gerçekleştirilecek. Genelgede, Kovid-19 salgınının toplum sağlığına yönelik oluşturduğu riski yönetebilmek için sosyal izolasyon ve sosyal mesafe kurallarına riayet edilmesine yönelik alınan tedbirlere toplumun tüm kesimleri tarafından uyulmasının önemi vurgulandı. Bu kapsamda berber, kuaför ve güzellik merkezi, AVM'ler, ticari taksiler, pazar yerleri, şehir içi ve şehirler arası toplu ulaşım faaliyetlerinde, giriş-çıkış kısıtlaması olan illerde giriş-çıkışlarda uyulması gereken kuralların, alınması gereken önlemlerin belirlenerek tüm valiliklere gönderildiği hatırlatıldı. Genelgede, hava sıcaklığının artması nedeniyle toplu ulaşımda, park, bahçe, cadde ve sokaklarda, ayrıca sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı illerde kısıtlama sonrasında market, pazar yeri, alışveriş yerleri ile caddelerde toplumsal hareketlilikte artış yaşandığı, sosyal mesafeye aykırı yoğunlukların oluştuğu belirtildi. DENETİMLER EŞ ZAMANLI OLACAK İçişleri Bakanlığının genelgesinde, uyulması gereken kurallarla alınması gereken önlemlere ilişkin bugün 81 ilde eş zamanlı denetim yapılması kararı alındığı bildirildi. Genelgeye göre, denetimlerde sosyal mesafe kurallarının yanı sıra, berber, kuaför, güzellik merkezi, alışveriş merkezleri, ticari taksiler, pazar yerleri, şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşım faaliyetlerinde ve seyahat kısıtlaması olan illerde daha önce valiliklere gönderilen genelgelerle belirtilen kurallara uyulup uyulmadığı kontrol edilecek. KONTROLÜ YAPILACAK TEDBİRLER Denetimlerde berber, kuaför ve güzellik merkezlerinde, randevu sistemine göre çalışma, çalışma saatlerine uyma, müşteri koltukları arasındaki mesafeyi sağlama, çalışanlar ve müşterilerin maske kullanımı, hizmet sunulmasında kullanılan malzemelerin sterilizasyonu veya dezenfekte edilmesi, tek kullanımlık ürünlerin kullanımı, izin verilmeyen (ustura ile tıraş, cilt bakımı, makyaj, ense fırçası vb.) kurallarına uyulup uyulmadığına bakılacak. AVM'lerde, AVM içi ve iş yerlerinde bulunabilecek müşteri sayısının tespitinde hesaba katılacak alanların doğru belirlenip belirlenmediği, müşterilere duyuru yapılıp yapılmadığı, belirlenen sayının üzerinde müşteri kabul edilip edilmediği, temizlik, hijyen ve ortam havalandırmasındaki kurallara uyma, iş yerleri için belirlenen çalışma kurallarına uyma, AVM çalışanlarının korunmasına yönelik alınan önlemler kontrol edilecek. Ticari taksilerde ise taksi ve durakların dezenfeksiyonu, şoför ve müşterinin maske kullanımı, taksilerde yeterli dezenfektan veya kolonya bulundurulup bulundurulmadığı, aynı anda hizmet verilebilecek müşteri sayısı sınırı, her müşteri sonrası araç içerisinin havalandırılması ve temas edilen yüzeylerin dezenfeksiyonu, temassız ödeme yöntemlerine geçme konusunda çalışma olup olmadığı denetlenecek. "UYGULAMADA HERHANGİ BİR AKSAKLIĞA MEYDAN VERİLMEMELİ" Pazar yerlerinde maske kullanımı, pazar tezgahları arası mesafe, pazar yerlerine aynı anda alınabilecek müşteri sayısı, pazar yerleri çevresindeki fiziki tedbirler ile ürünlerin müşteriye sunum kurallarının kontrolü yapılacak. Şehir içi ve şehirler arası toplu ulaşımda ise şehir giriş-çıkış kısıtlamasına devam edilen illerden çıkış, bu illere varış ya da bu illerden transit geçiş için gerekli olan "seyahat izin belgesi" olmaksızın özel araçla veya toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edilip edilmediği, alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığı, il giriş-çıkış noktalarında tüm yolcuların sağlık kontrollerinin yapılıp yapılmadığı, şehir içi ve şehirlerarası çalışan toplu ulaşım araçlarında belirlenen kurallara uyulup uyulmadığı, şehirler arası toplu ulaşımda valilik izni alınıp alınmadığı, yolculara seyahat izin belgesi düzenlenip düzenlenmediği denetlenecek. Genelgede, söz konusu hususlar başta olmak üzere, daha önce illere gönderilen genelgelerle ortaya konulan tedbirlere, önlemlere ilişkin tüm hususların sahadaki uygulanmasının sektöre göre ilgili birim, kurum ve meslek odalarının temsilcilerinin katılımıyla oluşturulacak denetim gruplarıyla detaylı şekilde kontrol edilmesi gerektiği vurgulandı. Valiliklerden, planlama ile ilgili birimler arasında (genel kolluk birimleri, yerel yönetimler, il sağlık müdürlüğü, il tarım ve orman müdürlüğü, ilgili meslek odaları) koordinasyonun eksiksiz şekilde sağlanarak uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi istendi. Bu denetimler daha önce İçişleri Bakanlığı talimatıyla tüm valilikler ve kaymakamlıklar bünyesinde oluşturulan denetim timleriyle yapılacak. BİR DENETİM DAHA: GÜVEN HUZUR UYGULAMASI BAŞLIYOR Öte yandan, 30 bin 443 emniyet, 20 bin 730 jandarma ve 712 sahil güvenlik personeli olmak üzere toplam 51 bin 885 personel ve 217 dedektör köpeğiyle 8 bin 151 noktada "Türkiye Güven Huzur Uygulaması" yapılacak. Uygulama, ülke genelinde eş zamanlı olarak bugün 15.00-24.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Uygulamada, Kovid-19 tedbirleri kapsamında süresiz kapatılan iş yerlerinin kapalı olup olmadığı, çalışma saatleri yeniden düzenlenen iş yerlerinin belirlenen saatlerde faaliyet gösterip göstermediği ve kapanış saatlerine riayet edip etmediği, semt pazarlarında, marketler, fırınlar, petrol istasyonları gibi iş yerlerinde 10 metrekareye bir kişi düşecek şekilde müşteri kabulü ve dışarıda sıra bekleyen şahısların sosyal mesafe kuralına uyup uymadığı, sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü şahıslar ile kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların kısıtlamaya uyup uymadığı, toplu taşıma ve ticari taksilerin yolcu kapasiteleri, plaka kısıtlamaları, araç içerisinde maske kullanımı ve diğer kurallar ile ilgili alınan tedbirlere uyup uymadığı, park, bahçe, mesire ve yürüyüş alanları gibi yerlerde de alınan tedbirlere vatandaşların uyup uymadığı denetlenecek. Ayrıca bu geceden itibaren sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak 15 ilde, sosyal mesafe kuralının özellikle 15.00-24.00 saatleri arasında bozulabileceği düşünülen yerlerde de kontrol yapılacak.
01.05.2020 17:33 Son dakika haberi... İçişleri Bakanlığı 3 günlük sokağa çıkma kısıtlaması öncesi 31 il başta olmak üzere ülke genelindeki denetimlerde sosyal mesafe kuralını ihlal eden 2 bin 372, kısıtlaması bulunan 20 yaş altı 1231 ve 65 yaş üstü 234 olmak üzere toplam 3 bin 837 kişiye idari ve adli işlem yapıldı. Süresiz kapatılma kuralını ihlal eden 12, belirlenen çalışma saatleri dışında faaliyet yürüten 10, sosyal mesafe kuralını uygulamayan 60 olmak üzere toplam 82 iş yeri işletmecisine idari ve adli işlem uygulandı. İçişleri Bakanlığınca 3 günlük sokağa çıkma kısıtlaması öncesi 31 il başta olmak üzere ülke genelinde 52 bin 350 personelin katılımıyla gerçekleştirilen "Türkiye Güven Huzur Uygulaması"nda 3 bin 837 kişiye idari ve adli işlem yapıldı. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 3 günlük sokağa çıkma kısıtlaması öncesi, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin katılımıyla ülke genelinde dün 15.00-00.00 saatleri arasında eş zamanlı "Türkiye Güven Huzur Uygulaması" yapıldı. Kovid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında süresiz kapatılan iş yerlerinin kapalı olup olmadığı, çalışma saatleri yeniden düzenlenen iş yerlerinin belirlenen saatlerde faaliyet gösterip göstermediği ve kapanış saatlerine riayet edip etmediği denetlendi. Denetimlerde vatandaşların yoğun olarak bulunabilecekleri semt pazarları, marketler, fırınlar, petrol istasyonları gibi iş yerlerinde 10 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde müşteri kabulü ve dışarıda sıra bekleyen kişilerin sosyal mesafe kuralına uyup uymadığı, sokağa çıkma kısıtlamasına tabi tutulan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü kişiler ile kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların yasağa uyup uymadığına bakıldı. Denetimlerde ayrıca toplu taşıma araçları ve taksilerde yolcu kapasitesi, plaka kısıtlaması, araç içerisinde maske kullanımı kurallarına uyulup uyulmadığı, park, bahçe, mesire ve yürüyüş alanları gibi yerlerde de alınan tedbirlere vatandaşların uyup uymadığı kontrol edildi. 52 BİN 350 PERSONEL KATILDI 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen Türkiye Güven Huzur Uygulaması'na, 52 bin 350 personel ve 214 dedektör köpeği katıldı. Önceden tespit edilmiş 8 bin 259 noktada gerçekleşen uygulamada 298 bin 371 kişi sorgulandı. Bu sorgulamalarda 316 aranan şahıs tespit edildi, 21 kişi gözaltına alındı. Denetimlerde sosyal mesafe kuralını ihlalden 2 bin 372, sokağa çıkma kısıtlamasına tabi 20 yaş altı 1231 ve 65 yaş üstü 234 olmak üzere toplam 3 bin 837 kişiye idari ve adli işlem uygulandı. KURALLARA UYMAYAN 3 BİN 851 ARAÇ SAHİBİNE YA DA SÜRÜCÜSÜNE İDARİ İŞLEM Uygulamada 213 bin 325 araç kontrol edildi. Kontrol edilenlerden 146'sı toplu taşıma aracı ve 53'ü taksi olmak üzere 3 bin 851 araç sahibi ya da sürücüsüne idari işlem yapıldı. 10 bin 408 park-bahçe, 2 bin 946 mesire-yürüyüş alanı ile 102 bin 618 iş yeri denetlendi. Süresiz kapatılma kuralını ihlal eden 12, belirlenen çalışma saatleri dışında faaliyet yürüten 10 ve sosyal mesafe kuralını uygulamayan 60 olmak üzere toplam 82 iş yeri işletmecisine ya da sahibine idari ve adli işlem uygulandı.
tr
1608321296_1490370458
2
Melikgazi'nin pati oyun parkı hayata geçiyor Kayseri Hayvanları Koruma Derneği (KAYHAKDER) Başkanı Nilgün Uzel, Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu'nu ziyaret ederek sokak hayvanlarına verilen destekler için teşekkür etti. Kayseri Hayvanları Koruma Derneği (KAYHAKDER) Başkanı Nilgün Uzel, Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu'nu ziyaret ederek sokak hayvanlarına verilen destekler için teşekkür etti. Başkan Dr. Palancıoğlu, seçim vaatlerinde söz vermiş olduğu Pati Oyun Parkı'nın yakında hayata geçirileceğinin müjdesini verdi. Erenköy Mahallesinde hayata geçireceği oyun parkından bahseden Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Bugünün müjdesi olarak pati oyun parkını sizinle paylaşayım. Erenköy Mahallesi'nde 2 bin 500 metrekare üzerindeki bir alanda pati parkının uygulamasına geçeceğiz. 1 buçuk 2 ay içerisinde de hayvan severlerin hayvanlarını götürüp gezdirebileceği, güvenlikli bir yer olacak. İnşallah sizlerle temelini atıp beraber de açılışını yapacağız" dedi. KAYHAKDER ile beraber sokak hayvanlarla ilgili çeşitli çalışmalar yapıldığını anlatan Başkan Dr. Palancıoğlu, "Belediyemiz bu korona günlerinde sokakta yaşayan canlılarımızı unutmadı. Kedi, köpek, kuşlar gibi hayvanların yem ve sularını bıraktık. Özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde hayvanlar için besleme faaliyetleri devam ediyor. Şuanda 15 tonun üzerinde hayvanlara mama aldık. Yemleme işlemlerimiz sürekli devam ediyor" diye konuştu. Kayseri Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Nilgün Uzel ise şunları söyledi: "Başkanımıza Melikgazi Belediyesi olarak vermiş oldukları destekler için teşekkür ederiz. Başkanımız çok iyi bir hayvan sever. Belediyemiz önceden de hayvanlara yem bırakıyordu zaten. Korona virüsle mücadele günlerinde sokak hayvanlarını unutmayarak onları yemsiz bırakmadılar. Bizleri dernek ve gönüllüler olarak çok memnun ettiler." - KAYSERİ Kaynak: İHA
09.01.2020 10:05 | Son Güncelleme: 09.01.2020 10:09 Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü anısına Kayseri basın mensuplarına özel tahsis edilen ağaçlandırma alanında kurumlarına özel ağaç dikimi yapılacağını söyledi. Erenköy Mahallesi, kanal boyunda boyları 10 ile 12 metre arasında değişen ağaçların dikiminin gerçekleştirileceğini belirten Başkan Dr. Mustafa Palancıoğlu "Basın mensupların 10 Ocak Gazeteciler Günü'nü kutluyorum. Bu yıl basın kurumları adına birer ağaç dikimini hep birlikte gerçekleştireceğiz. İlimizde yayın yapan 15 günlük yerel gazete, 7 yerel televizyonu kanalı, 2 yerel dergi, 3 ajans, temsilciği bulunan 6 ulusal gazete, 14 radyo, 13 haftalık veya aylık gazete ile internet site ve IP televizyonlar olmak üzere 81 adet kurumları ve kuruluşları adına ağaç dikimi yapılacaktır. Bugünün anlam ve önemini bir bakıma yüzyıllara ölümsüz hale getireceğiz." dedi. Başkan Dr. Mustafa Palancıoğlu, ağaçlandırma çalışmasının 10 Ocak 2020 Cuma günü saat 14.00'te Erenköy Mahallesi kanal boyu İğdelidere Caddesi'nde yapılacağını söyledi. - KAYSERİ Kaynak: İHA
tr
1594924859_1511817405
2
Kritik uyarı! Bir gecelik uykusuzluğun bile telafisi yok AA UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan "açık hava müzesi" konumundaki Karabük'ün Safranbolu ilçesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle en sessiz günlerini yaşıyor. "Dünyanın en iyi korunan 20 kenti" arasında gösterilen Safranbolu, Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanı sıra genellikle 3 katlı, 6-8 odalı, ihtiyaçlara uygun tasarlanarak estetik biçimde şekillendirilmiş geleneksel evleriyle dikkati çekiyor. Kovid-19 nedeniyle birçok dükkan, otel ve konakların kapalı olduğu tarihi ilçe, sakin günler geçiriyor. Geçen sene yaklaşık 1 milyon 300 bin turist ağırlayan sokaklarında bu yıl sessizliğin hakim olduğu tarihi ilçe, eski günlerine dönmeyi bekliyor. "BU SÜRECİ ATLATTIKTAN SONRA MİSAFİRLERİMİZİ BEKLİYORUZ" Kaymakam Fatih Ürkmezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu halkının Kovid-19 tedbirlerine büyük oranda riayet ettiğini söyledi. Vatandaşların dışarı çıktığında maske taktığını ve sosyal mesafe kuralına uyduğunu belirten Ürkmezer, kurallara uyan bütün Safranbolu halkına teşekkür etti. Ürkmezer, Safranbolu'nun tarihi güzelliklerinin yüzyıllardır korunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Şu anda Safranbolu sessiz ve sakin. Olması gerektiği gibi. Bütün vatandaşlarımız evlerinde kalmaya devam etsin. Safranbolu'nun tarihi konakları, sokakları ve kültürü yüzyıllardır olduğu gibi durmaya devam ediyor. Koronavirüs süreci sonunda da durmaya devam edecek. Bu süreci atlattıktan sonra bütün misafirlerimizi Safranbolu'ya bekliyoruz."
02.02.2020 18:13 | Son Güncelleme: 02.02.2020 18:15 UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan "açık hava müzesi" konumundaki Karabük'ün Safranbolu ilçesi, yarıyıl tatilinin son gününde ziyaretçi akınına uğradı. Dünyanın "en iyi korunan 20 kenti" arasında gösterilen, Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanı sıra genellikle 3 katlı, 6-8 odalı, ihtiyaçlara uygun tasarlanarak estetik biçimde inşa edilen geleneksel evlerin yer aldığı Safranbolu, yurt içi ve dışından çok sayıda turist çekiyor. Hava sıcaklığının 14 derece ölçüldüğü gözde turizm merkezi Safranbolu'da, yarıyıl tatilinin son gününü fırsat bilen ziyaretçiler güneşli havanın tadını çıkardı. Tarihi Çarşı bölgesine hakim noktada bulunan Hıdırlık Tepesi'nden ilçenin mimari güzelliğini izleyenler, manzarada fotoğraf çektirdi. "Bu yıl 1 milyon 500 bin yerli ve yabancı turisti bekliyoruz" Safranbolu Kaymakamı Fatih Ürkmezer, AA muhabirine, yerli ve yabancı turistler için önemli turizm destinasyonu olan ilçenin kültürel miras, korumacılık ve turizm anlamında daha iyi noktalara gelmesi için çalıştıklarını söyledi. Bu yıl ilçeye 1 milyon 500 bin yerli ve yabancı turisti beklediklerini vurgulayan Ürkmezer, "Yarıyıl tatilinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinden birçok kişi ilçeyi ziyaret etti. Safranbolu, yarıyıl tatilinde hem karı hem de güzel havayı yaşadı. Bu da misafirlerimiz için ayrı güzellik oldu. Bütün misafirlerin huzurlu şekilde tatil yapmasını sağladık." dedi. Ürkmezer, misafirler için ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını belirterek, nisan ayındaki ara tatilde de turistleri Safranbolu'ya beklediklerini dile getirdi. Kaynak: AA Haber Videosu
tr
1607621210_1539870625
1
“ESNAFIMIZ YOLCU BULMAKTA ZORLANIYOR” Koronavirüs nedeniyle tedbirler alınarak yolcu sayısının düşmesinin telafisinin, şehirlerarası otobüs fiyatlarında geçici düzenleme ile giderilmeye çalışıldığını anlatan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Alınan tedbirler kapsamında insanlar evde kalmaya başladı. Dışarı çıkanlar da maske takıp sosyal mesafeyi koruyarak işlerini halletmeye çalışıyor. Bu süreçte birçok sektörde işler durma noktasına geldi. Bu sektörlerden biri de ulaşım sektörü. Bugün Taksi, dolmuş minibüsler ile halk otobüslerimiz yolcu bulma konusunda sıkıntılar yaşıyor” diye konuştu. “TAKSİ, DOLMUŞ VE HALK OTOBÜSLERİNE ZAM YAPILMALI” Yolcu taşımacılığının yoğun olduğu büyükşehirlerde taksici, dolmuşçu ve halk otobüsçü esnafının zor günlerden geçtiğini ve acilen yeni bir düzenleme ile fiyatların güncellenmesini isteyen TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, "En azından Temmuz sonuna kadar bakanlığımız bize de bir el atmalı. Minibüsçü esnafımız batmak üzeredir. Bakanlığımız talimat verirse kendilerine yardımcı da olabiliriz. Yolcu seviyemiz yüzde 50 oranında aşağı çekilmiştir, fiyat tarifemiz de belli bir zaman için, en az yüzde 50 farklı olmalıdır. Taksilerde yüzde 30, minibüsler ile halk otobüslerinde yüzde 50 zam bekliyoruz. Bununla birlikte bilet fiyatlarının yanı sıra ticari akaryakıt verilerek esnafımızın bu zor günlerinde destek olunmalı” şeklinde konuştu.
“YENİ YÜK BULAMAYANLAR ARACINI GARAJDA BEKLETMEK ZORUNDA” Taşımacı ve nakliyeci esnafının yaşadığı sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini söyleyen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Taşımacı esnafımız, ertelenen U-ETDS uygulaması, e-fatura, vergiler, akaryakıt fiyatları, düşük ücret, gibi birçok sorun nedeniyle ayakta kalmakta zorlanıyor. Yük taşıyan kamyoncu ve nakliyeci esnafımız dönüşte yeni bir yük bulamadığı için günlerce garajda bekleyerek büyük bir sıkıntı yaşıyor. Zaten iş olmadığını bilen yük sahipleri taşıma ücretlerini düşük tutuyor. Bu da maliyetleri bile karşılamadığı gibi taşımacı esnafımızı zarara sokuyor” diye konuştu. “İNDİRİMLİ TİCARİ AKARYAKIT DESTEĞİ VERİLMELİ” Öte yandan kayıt dışı nakliyeciliğin de artmasıyla kamyoncu ve nakliyeci esnafının haksızlığa uğradığını dile getiren Apaydın, “Yurtdışına taşımacılık yapan bazı kamyoncu ve nakliyeciler, yurt dışından daha ucuza aldıkları akaryakıt ile dönüşte yurt içinde de kayıt dışı taşımacılık yapıyorlar. Bu durum zaten zor durumda olan kamyoncu ve nakliyeci esnafımızı iyice bitme noktasına getiriyor. Bu haksızlığın bir an evvel önüne geçilirken taşımacı esnafımıza indirimli ticari akaryakıt desteği verilmeli. Taşınan yüklerin ücretinin mutlaka aynı gün teslim edilmesi zorunlu hale getirilmeli” şeklinde konuştu. “MOLA YERLERİ VE DİNLENME TESİSLERİ YETERLİ DEĞİL” Taşımacı esnafının mola yerlerinin yetersiz olduğuna da değinen Apaydın, “Uzun yol taşımacılığı yapan esnafımız için molalar hayati önem taşıyor. Günde 9 saat sürüş yapabilme hakkı olan nakliyeci esnafımızın maksimum 4.5 saat aralıkla 45 dakika mola verme zorunluluğu var. Ancak esnafımızın yolda istirahat edebilmesi için mola verebileceği güvenli dinlenme tesislerinin sayısı yetersiz. Nakliyeci esnafımız yol kenarında ve bazen güvenli olmayan noktalarda istirahat etmek zorunda kalıyor. Esnafımızın yollarda mağdur olmasını önlemek için dinlenme tesislerinin sayısı artırılmalı” dedi.(Haber Merkezi)
tr
1508872308_1580929185
1
29.01.2020 14:32 | Son Güncelleme: 29.01.2020 14:37 Sungurlu Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 6.8 büyüklüğünde meydana gelen ve depremin şiddetli hissedildiği Malatya'nın Doğanyol ilçesine ziyarette bulundu. Başkan yardımcısı Bahri Sezen ile birlikte Malatya'nın Doğanyol ilçesine bağlı köylere giden Başkan Şahiner, köy muhtarlarıyla görüştü. Depremzede ailelere başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Başkan Şahiner, Sungurlu halkının selamını getirdiklerini söyledi. Sungurlu'da 4 gün boyunca 3 tır dolusu yardım malzemesi topladıklarını söyleyen Başkan Şahiner, bir tır dolusu yardım malzemesini Doğanyol ilçesine bıraktı. Daha sonra Gökçe Köyü'ne giden Başkan Şahiner, depremde zarar gören evleri inceledi. Durumu hem yerinde görmek, hem de topladığımız yardım malzemelerini köy muhtarları ve vatandaşlara bizzat kendimiz ulaştırmak için buradayım diyen Başkan Şahiner, "Allah, tekrar söylüyorum yaralılarımıza şifa versin. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenabı Hak rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Böyle durumlarda konuşacak bir şey olmuyor. Onun için birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğu bir dönem ve bunu da Türk milleti gösterdi. Hiçbir siyasi ayrışma göstermeden herkes burada ve bir ipin ucundan tutmaya çalıştık. Hep birlikte inşallah bu acılar bir daha yaşanmaz" dedi. Başkan Şahiner daha sonra Elazığ'a gitmek üzere Malatya'dan ayrıldı. - ÇORUM Kaynak: İHA
Toplanan yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor 'Sungurlu için ben de varım' sloganı ile başlatılan yardım kampanyasına destekler çığ gibi büyürken, Belediye ekipleri toplanan yardım kolilerini kapı kapı dolaşarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. 'Sungurlu için ben de varım' sloganı ile başlatılan yardım kampanyasına destekler çığ gibi büyürken, Belediye ekipleri toplanan yardım kolilerini kapı kapı dolaşarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Sungurlu Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, ilçede Koronavirüs sebebiyle maddi sıkıntı çeken, işsiz kalan vatandaşlar yararına yardım kampanyası başlatmış, kendisi de 3 aylık maaşını bağışlayarak 200 paket gıda yardımında bulunmuştu. Yardım kampanyasının duyulmasının ardından birçok firma gıda yardımında bulunurken, aralarında Başkan yardımcılarının da bulunduğu belediye ekipleri toplanan yardım kolilerini titizlikle ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Öncelikle işyeri kapanan ve işten çıkarılan vatandaşları belirlediklerini söyleyen Sungurlu Belediye Başkan yardımcısı Bahri Sezen, daha sonra hayırseverlerden gelen yardım kolilerini kapı kapı gezerek dağıttıklarını ifade etti. Yardım kampanyasına destek olarak elini taşın altına koyan hayırseverlere teşekkür eden Sungurlu Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, "Kıymetli Hemşehrilerime duyarlı davranışları için teşekkür ediyorum" dedi. - ÇORUM Kaynak: İHA
tr
1619466319_1565507950
2
Adana'da cuma namazı kılınacak cami ve alanlar Adana'da 919 cami bahçesi, 14 stadyum, 11 saha, 17 yeşil alan, 10 park, 25 pazar yerinin yanı sıra Merkez Park ve TÜYAP Fuar Alanı'nda cuma namazı kılınacak. Adana'da 919 cami bahçesi, 14 stadyum, 11 saha, 17 yeşil alan, 10 park, 25 pazar yerinin yanı sıra Merkez Park ve TÜYAP Fuar Alanı'nda cuma namazı kılınacak. Pandemi sürecinde alınan tedbirlerle ilgili gerçekleştirilmeye başlanan normalleşme planı kapsamında 29 Mayıs'tan itibaren ülke genelinde bulunan camilerde ve uygun alanlarda öğle, ikindi ve cuma namazları yeniden cemaatle kılınmaya başlanacak. Bu doğrultuda Adana'da yapılan çalışmaları değerlendiren Vali Mahmut Demirtaş, il genelinde 15 ilçede planlama yapıldığını ve belirlenen tedbirlere uygun şekilde ibadet edilebilecek camilerin ve alanların belirlendiğini söyledi. Vali Demirtaş, "İlimiz genelinde belirlediğimiz alanlar; 919 cami bahçesi, 14 stadyum, 11 saha, 17 yeşil alan, 10 park, 25 pazar yerinin yanı sıra Merkez Park ve TÜYAP Fuar Alanı'ndan oluşuyor. Ayrıca ilimizin tüm köylerinde de öğle, ikindi ve cuma namazları cemaatle kılınacak" dedi. Camilerde ibadet ederken tüm vatandaşların; kendilerinin, sevdiklerinin ve etrafındaki insanların sağlığını tehlikeye atmamaları gerektiğini ifade eden Vali Demirtaş "Bu konuda tüm vatandaşlarımızdan gereken hassasiyeti göstermelerini ve ibadet ederken Bilim Kurulu, ilgili Bakanlıklar ile Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenen kurallara riayet etmelerini önemle rica ediyoruz" diye konuştu. Vali Demirtaş, camilerde cemaatle ibadet ederken alınacak tedbirlerle uyulması gereken bazı kurallar hakkında şu bilgileri verdi: "Camilerimiz ve mescitlerimizde cemaatle birlikte yalnızca öğle, ikindi ve cuma namazları kılınacak, diğer vakitlerde münferiden namaz kılmak isteyen vatandaşlarımız için camilerimiz açık tutulacak. Sokağa çıkma yasağı kapsamında yer alan vatandaşlarımız ile hastalık belirtileri taşıyan vatandaşlarımız evlerinde kalmaları konusunda kolluk görevlilerimiz ve müftülüklerimiz tarafından uyarılacak ve bilgilendirilecek. Cemaatle ibadete başlanan cami ve mescitlerimiz her gün düzenli olarak temizlenecek ve buralardaki klima ve havalandırma sistemleri çalıştırılmayacak, kapı ve camlar açık tutulmak suretiyle camilerimiz sürekli havalandırılacak. Camilerimizdeki ortak kullanım alanlarının asgari düzeyde tutulması amacıyla abdesthane, şadırvan ve tuvaletler kapalı tutulacak, vatandaşlarımız abdest gibi ihtiyaçlarını evlerinde veya iş yerlerinde gidererek camiye gelecek. Cami ve mescitlere gelecek vatandaşlarımızın yanlarında şahsi seccadelerini getirmeleri sağlanacak veya imkanlar nispetinde müftülükler tarafından tek kullanımlık seccade temin edilerek cemaatin kullanıma sunulacak." Vali Demirtaş, camilerde bireysel olarak veya cemaatle namaz kılacak herkesin maske kullanmasının zorunlu olduğunu belirterek cami ve mescit girişleri ile cami/ibadet alanı olarak belirlenen yerlere girecek tüm vatandaşların ellerini mutlaka dezenfekte etmeleri gerektiğini ve cemaatin sosyal mesafe kuralına uyarak fiziksel temastan mutlak surette kaçınması gerektiğini kaydetti. Bu konuda cemaate gerekli bilgilendirme ile uyarıların müftülükler tarafından yapılacağını belirten Vali Demirtaş, "Biz de Adana Valiliği olarak belirlenen kurallara uyulmasını sağlamak amacıyla tüm çalışmaları ve denetimleri koordineli bir şekilde yürüteceğiz. Bu konuda Adanalı hemşehrilerimize kurallara titizlikle uyarak bizlere destek olacakları için teşekkür ediyorum." dedi. - ADANA Kaynak: İHA
Suriyeli kanaat önderlerine korona uyarısı Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Suriyeli kanaat önderlerine korona virüsle mücadele çalışmaları kapsamında alınan tedbirlerle ilgili uyarılarda bulundu. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Suriyeli kanaat önderlerine korona virüsle mücadele çalışmaları kapsamında alınan tedbirlerle ilgili uyarılarda bulundu. Vali Mahmut Demirtaş, valilik toplantı salonunda bir araya geldiği kanaat önderlerine, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsle mücadelenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için kentte yaşayan her bir insanın alınan tedbirlere koşulsuz riayet etmesi gerektiğine vurguladı. Vali Demirtaş, "İlimizde bulunan Suriyeli misafirlerimizden de hem kendi sağlıkları hem de toplum sağlığı için aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Çünkü bir kişinin tedbirsizliği virüsün yayılmasına, mücadelenin sekteye uğramasına neden olabilir." dedi. Hiç kimsenin "Bana bir şey olmaz" mantığıyla hareket etmemesi gerektiğini ifade eden Vali Demirtaş, "Durumun ciddiyetinin farkında olmamız, tedbiri elden bırakmamız lazım. Bu süreçte yapmamız gerekenler zorunlu olmadıkça evden çıkmamak, çıkmak zorunda kalırsak sosyal mesafe kuralına uymak. Hatta evimizde de ailemize karşı sosyal mesafe kuralını uygulamalıyız. Ellerimizi su ve sabunla dezenfekte etmeli ve hijyen kurallarını da hiç aksatmadan yerine getirmeliyiz" dedi. Uzmanların yaptığı uyarıların dikkate alınmasının hayati önem arz ettiğini ifade eden Vali Demirtaş, herkesin üzerine düşenleri yerine getirmesi halinde bu sıkıntılı sürecin en az kayıpla atlatılacağına yürekten inandığını ifade etti. - ADANA Kaynak: İHA
tr
1562103541_1562515428
4
İngiltere Başbakanı Johnson'dan mektup: İşler iyiye gitmeden önce daha da kötüleşecek İngiltere Başbakanı Boris Johnson, evlere göndereceği mektupla, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınında "işlerin iyiye gitmeden önce daha da kötüleşeceğini" öne sürdü. İngiltere Ulusal Tıp Direktörü Prof. Stephen Powis de ülkede koronavirüs ölümlerinin 20 binin altında kalmasının "iyi bir sonuç" olacağını söyledi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, evlere göndereceği mektupla, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınında "işlerin iyiye gitmeden önce daha da kötüleşeceğini" belirtecek. Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, COVID-19 testi pozitif çıkan Johnson'ın mektubu 4 hafta içinde 30 milyon haneye ulaşacak. Mektubunda halka evde kalarak, Ulusal Sağlık Hizmetlerini (NHS) korumaları ve hayat kurtarmaları için çağrıda bulunacak Johnson, ayrıca hükümetin salgınla mücadele etmek ve işletmeler ile çalışanları desteklemek amacıyla uygulamaya koyduğu önlemleri anlatacak. "Daha da kötüleşecek" En başından itibaren doğru zamanda doğru önlemleri almaya çalıştıklarını, gerekirse bunları daha da sıkılaştıracaklarını belirten İngiliz Başbakan mektubunda, "Sizinle açık konuşmam benim için önemli. İşler, iyiye gitmeden önce daha da kötüleşecek." ifadesini kullanacak. Bu arada İngiltere Ulusal Tıp Direktörü Prof. Stephen Powis, ülkede ölümlerin 20 binin altında kalmasının "iyi bir sonuç" olacağını ifade ederek, halktan üzerine düşeni yapmasını ve hükümetin uyarılarını dikkate almasını istedi. Koronavirüse şimdiye kadar 1019 kurban veren İngiltere'de kısmi karantina kararı ve diğer önlemlerin etkisinin görülmeden önce vakalar ve ölümlerin gelecek 2-3 üç hafta boyunca artmaya devam etmesi bekleniyor. Başbakan, Sağlık Bakanı ve Prens'e virüs bulaşmıştı İlk başlarda "toplumsal bağışıklık kazanılması amacıyla virüsün kontrollü şekilde yayılması" stratejisi izleyen İngiliz hükümeti, ölü sayısının 277 bini bulabileceğine yönelik raporlar ve eleştirilerin ardından geri adım atmıştı. Pazartesi günü alınan kararlarla halkın evden çıkmasına sınırlama getirilirken, marketler ve eczaneler hariç tüm ticari işletmeler de kapatılmıştı. 25 Mart'ta İngiltere'de tahtın varisi Galler Prensi Charles, 27 Mart'ta da Başbakan Boris Johnson ile Sağlık Bakanı Matt Hancock'un COVID-19 testlerinin pozitif çıktığı, 3 isimde de hastalığın hafif belirtiler gösterdiği açıklanmıştı. Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu. Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur. Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz. Şimdiden sonsuz teşekkürler… BirGün bizim; hepimizin.
AA İngiltere'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında can kayıplarının artacağı ve ülkede günlük hayatın normale dönmesinin 6 ayı bulabileceği belirtildi. Günlük basın toplantısında konuşan Ulusal Sağlık Direktörü Yardımcısı Dr. Jenny Harries, salgınla mücadelede alınan önlemlerin başarılı olması durumunda vaka ve ölüm sayısında zirvenin görülmesinin ardından düşüş başlayacağını söyledi. Kısmi karantina uygulanan ülkede aniden normale dönülmeyeceğinin altını çizen Harries, "Bu çok tehlikeli olur. Önlemleri durdurursak tüm çabamız boşa gider ve muhtemel ikinci bir zirveyi görürüz. Zamanla muhtemelen önümüzdeki 6 ay boyunca, 3 haftada bir durumu gözden geçireceğiz ve nereye gittiğimizi göreceğiz." diye konuştu. Harries, tedbirleri gevşetme kararı alınmadan önce ne kadar başarılı olduğunun görülmesi gerektiğini vurguladı. "DAHA FAZLA ÖLÜM BEKLİYORUZ" Harries, "çok sayıda ölüm beklenip beklenmediği" yönündeki bir soruya "Ne yazık ki cevap evet. Böyle bir platformda durup çok sayıda kişinin ölmesini beklediğimizi söylemek kolay bir iş değil ama bu bir salgın." yanıtını verdi. Ölümlerin özellikle gelecek 2 haftada artacağı uyarısında bulunan Harries, önlemlerin devam etmesi halinde daha sonra düşüşe geçilebileceğini ifade etti. İngiltere'de Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı bir günde 209 artarak bin 228, vaka sayısı da 2 bin 433 artarak 17 bin 89 olmuştu. "DAHA DA KÖTÜLEŞECEK" Kovid-19 testi pozitif çıkan İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın, ülkedeki her haneye "işlerin iyiye gitmeden önce daha da kötüleşeceği" yönünde bir uyarı mektubu göndereceği açıklanmıştı. İngiltere Ulusal Tıp Direktörü Prof. Stephen Powis ise ülkede ölümlerin 20 binin altında kalmasının "iyi bir sonuç" olacağını söylemişti. GERİ ADIM ATMIŞTI İlk etapta "toplumsal bağışıklık kazanılması amacıyla virüsün kontrollü şekilde yayılması" stratejisi izleyen İngiliz hükümeti, ölü sayısının 277 bini bulabileceğine yönelik raporlar ve eleştirilerin ardından geri adım atmıştı. Pazartesi alınan kararlarla halkın evden çıkmasına sınırlama getirilirken, marketler ve eczaneler hariç tüm ticari işletmeler kapatılmıştı. İngiltere'de tahtın varisi Galler Prensi Charles'ın 25 Mart'ta, Başbakan Boris Johnson ile Sağlık Bakanı Matt Hancock'un ise 27 Mart'ta Kovid-19 testlerinin pozitif çıktığı, 3 isimde de hastalığın hafif belirtiler gösterdiği açıklanmıştı.
tr
1552856208_1576087296
4
Konuya ilişkin açıklama İspanya Sağlık Bakanlığından yapıldı. Bakanlık, dün paylaştığı rakamları güncelleyerek, virüsten ölenlerin sayısının 767'ye, toplam vaka sayısının ise 17 bin 147'ye yükseldiğini bildirdi. Vakaların ağırlıklı olarak hangi bölgelerde kaydedildiğine ilişkin bir bilgi paylaşılmadı. Can kaybı 10 bine yaklaştı Çin'in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs sebebiyle dünya genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 9 bin 726'ya ulaştı. Toplam vaka sayısı ise 225 bini aşmış durumda.
İspanya Sağlık Bakanlığı, COVID-19 ile ilgili bilgileri güncelledi. Bakanlık, son 24 saatte koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 619 artarak 16 bin 972'ye çıktığını duyurdu. Ülke genelindeki vaka sayısı ise 4 bin 167'lik artışla 166 bin 19'a yükseldi. Ölü sayısı artıyor Çin'in Hubey eyaletinin Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs sebebiyle dünya genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 109 bin 312'ye yükseldi. Toplam vaka sayısı ise 1 milyon 783 bini aşmış durumda.
tr
1485799112_1485302370
2
İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından Süleymani'nin yerine komutan yardımcısı Tuğgeneral İsmail Kani getirildi. Tuğgeneral İsmail Kani, yaptığı açıklamada ABD'ye sert mesajlar verdi. Kani, "Herkese Orta Doğu’nun dört bir yanında Amerikalıların cesetlerini görmek için sabırla beklemesini söylüyoruz" açıklaması yaptı. NE OLMUŞTU? Kasım Süleymani Öldürüldü Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü bildirildi. Irak devlet televizyonunun haberinde, "Haşdi Şabi basın kaynaklarına göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis, Bağdat'ta havalimanı yolunda araçlarına yönelik saldırıda öldürüldü." ifadelerine yer verildi. Irak yönetimi, Bağdat Havalimanı ve çevresine füze saldırı düzenlendiğini ve yaralılar bulunduğunu açıklamıştı. İran televizyonu Süleymani'nin ABD saldırısında öldürüldüğünü doğruladı İran devlet televizyonu, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in, ABD'nin Bağdat Havaalanı'nda araçlarına düzenlediği füze saldırısında öldürüldüğünü doğruladı. İran devlet televizyonunun haberinde, Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen saldırıda, Kudüs Gücü Komutanı Süleymani ve İran destekli Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı el-Mühendis'in öldürüldüğü teyit edildi. Saldırının ABD helikopterleri tarafından gerçekleştirildiği de belirtildi. Saldırıda Haşdi Şabi Sorumlusu Da Öldürüldü Bağdat Havalimanına yapılan füzeli saldırıda Şii milis gücü Haşdi Şabi Halkla İlişkiler ve Protokol Sorumlusu Muhammed Rıza Cabiri’nin öldürüldüğü bildirildi. Yerel medya haberlerine göre, Bağdat Havalimanı’na atılan füzelerden birisi Cabiri'nin yurt dışından gelen konuklarıyla birlikte içinde bulunduğu aracı hedef aldı. Cabiri ve aracındaki konukları saldırı sırasında hayatını kaybetti. Bağdat Havalimanı'na Saldırı Irak yönetimi, Bağdat Havalimanı’na 3 adet Katyuşa füzesiyle saldırı düzenlendiğini ve yaralılar olduğunu açıkladı. Irak hükümetine bağlı Güvenlik Medya Ağı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bağdat Havalimanı’na 3 adet Katyuşa füzesiyle saldırı düzenlendiği doğrulandı. Açıklamada, söz konusu saldırıda iki sivil aracın yandığı ve yaralıların olduğu da kaydedildi. Bu arada, Bağdat Havalimanı çevresine yapılan saldırıya ilişkin sosyal medyada bazı görüntüler yayınlandı. Görüntülerde yoldan geçen sivillere ait araçların yandığı anlar yer aldı. Talimat Trump'tan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile düzenlenen operasyonda İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin öldürüldüğünü açıkladı.
03.01.2020 10:56 - Güncelleme: 03.01.2020 11:08 ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, Irak'taki ABD vatandaşlarına "ülkeyi hızla terk etmeleri" çağrısında bulundu. İRANLI GENELERAL SÜLEYMANİ ÖLDÜRÜLDÜ Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü bildirildi. TRUMP'IN TALİMATI ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile düzenlenen operasyonda İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin öldürüldüğünü açıkladı. İranlı general Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı el-Mühendis öldürüldü İranlı komutanın öldürülmesinden sonra Bağdat'ta sevinç gösterileri düzenlendi Pentagon'dan yapılan yazılı açıklamada, "ABD ordusu, Başkan'ın talimatı ile, ABD tarafından yabancı terör örgütü olarak tanınan İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü'nün Komutanı Kasım Süleymani'yi öldürerek (bölgedeki) ABD personelini korumak için kararlı ve savunma amaçlı bir adım atmıştır." ifadeleri kullanıldı. Süleymani ve Kudüs Gücü'nün yüzlerce Amerikalının öldürülmesinden sorumlu olduğu ifade edilen açıklamada, "General Süleymani aktif olarak Irak ve bölgedeki Amerikan diplomat ve askerlerine yönelik saldırı planı yapıyordu." saptaması dikkati çekti. Açıklamada, ayrıca şunlar kaydedildi: "Süleymani Irak ve Amerikan vatandaşlarının ölmesine ve yaralanmasına yol açan 27 Aralık'taki saldırı dahil son birkaç ay boyunca Irak'taki koalisyon üslerine düzenlenen saldırıları azmettirmişti. General Süleymani, bu hafta ABD'nin Bağdat'taki Büyükelçiliğine yönelik saldırıları da onaylamıştı. Bu saldırı İran'ın gelecekteki saldırılarını caydırma amacıyla düzenlendi. ABD, dünyadaki vatandaşlarımızı ve menfaatlerimizi korumak için gerekli tüm adımları atacaktır."
tr
1644539209_1644307497
1
Muradiye'deki tarihi Şeytan Köprüsü restore ediliyor Van'ın Muradiye ilçesindeki tarihi Şeytan Köprüsü'nün restore edileceği bildirildi. Van'ın Muradiye ilçesindeki tarihi Şeytan Köprüsü'nün restore edileceği bildirildi. Muradiye Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Erkan Savar, yaptığı açıklamada, yapının ilçenin tarihi değerleri arasında yer alan önemli bir köprü olduğunu söyledi. Tarihi köprüde 2008 yılında bir restorasyon çalışması yapıldığını hatırlatan Savar, şöyle dedi: "Bu sürede köprünün taşıyıcı kolonlarında ve taban yüzeyinde bir takım bozulmalar ve yıpranmalar olmuş. Bunun için tekrardan bu köprünün restorasyon çalışmasının onayı gerçekleşmiştir. Bu onayla köprümüzün daha sağlam ve uzun yıllar kalıcı olabilmesi adına olumlu bir çalışma yapılıp orijinal haline getirilecek. Bu çalışmada emeği geçen ve bizlere destek sunan Van Valimiz Mehmet Emin Bilmez'e ve Karayolları Bölge Müdürlüğüne teşekkür ederiz. Umarız kısa süre içerisinde restorasyon çalışmaları tamamlanıp ilçemiz turizmine kazandırılır." Kaynak: AA
İstanbul'dan Kovid-19 test sonuçlarını beklemeden Van'a gelmek isteyen işçiler Bolu'da yakalandı İstanbul'da yapılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testlerinin sonucunu beklemeden Van'a gelmek isteyen işçiler, yapılan ihbar sonucu Bolu'da yakalandı. İstanbul'da yapılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testlerinin sonucunu beklemeden Van'a gelmek isteyen işçiler, yapılan ihbar sonucu Bolu'da yakalandı. Van Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, İstanbul'da bir şirkette çalışan 16 işçi, Van'ın Muradiye ilçesine bağlı Topuzarpa Mahallesi'ne gelmek için yola çıktı. Bu sırada rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan işçilerden birinin Kovid-19 testi pozitif çıkınca, diğer işçilere de test yapıldı. Testi pozitif çıkan işçi hastaneye tedavi altına alındı, diğer işçiler de bir gün sonra çıkacak test sonuçlarını beklemeden minibüse binerek Van'a hareket etti. Bunun üzerine Muradiye Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Erkan Savar'a İstanbul'dan yola çıkan işçilerin ilçeye bağlı Topuzarpa Mahallesi'ne geleceği ihbarı yapıldı. İhbarı değerlendiren Savar, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez'in talimatıyla jandarma ve sağlık ekipleriyle işçileri taşıyan minibüsle irtibata geçerek isim bilgilerinden test sonuçlarını öğrendi. Yapılan araştırmada minibüsteki 5 işçinin daha test sonucunun pozitif çıktığı belirlenince yol güzergahındaki güvenlik birimlerine haber verildi. İşçileri taşıyan minibüs, Bolu'nun Gerede ilçesinde gerekli tedbirler alınarak durduruldu. Sağlık ekipleri araçta bulunan ve testleri pozitif çıkan işçileri hastaneye sevk etti, diğer işçiler de güvenlik güçlerinin kontrolü altında İstanbul'a gönderildi. Kaynak: AA
tr
1603096953_1537020893
2
CHP Lideri, yarın sabah erken seçim olacakmış gibi çalıştıklarını söyledi. Türkiye, koronavirüsle amansız bir mücadele sürdürürken siyasette erken seçim tartışması var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim tartışmalarına ilişkin yeni bir açıklama yaptı. "ELEŞTİRİP ÇÖZÜMÜ SÖYLÜYORUZ" Katıldığı canlı yayında soruları yanıtlayan CHP Lideri, yarın sabah erken seçim olacakmış gibi çalıştıklarını ifade etti. Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan erken seçim yapar mı? Buna Erdoğan karar verecek. Biz yarın sabah erken seçim olacakmış gibi zaten çalışıyoruz. Bir de şu çok önemli; CHP eskiden hep eleştirirdi. Şimdi eleştiriyoruz, çözümü de söylüyoruz. Böylece vatandaş düşünmeye başlıyor. Bu bizim için çok değerli." şeklinde konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu'na erken seçim sorusu ViDEO
03 Mart 2020 Salı, 13:44 İdlib şehitleri için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okumasından ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında öne çıkan başlıklar şu şekilde: - Bu grup toplantısı, benim için de zor olan bir grup toplantısıdır. Meseleyi nasıl anlatacaksınız, neler söyleyeceksiniz? Hepinizin yüreği kanıyor ve hepimiz ciddi bir gelecek endişesi taşıyoruz. Samimi inancımı söyleyeyim, Türkiye iyi yönetilemiyor. - Barış içinde yaşayalım. Arzumuz budur bizim. Bir Mehmetçiğin tek bir tırnağı bile Suriye'den, İdlib'den, Libya'dan da değerlidir dedik. Çünkü biz kendi bölgemizde yangın istemiyoruz. Komşuda yangın istemiyoruz. Apartmanda otururken komşuda yangın çıkarsa evinde bir kova su ile koşacaksın. Biz bidon benziniyle gittik. Çünkü öyle talimat verdiler. Siz egemen güçlerin taşeronluğunu yapıyorsunuz deyince kızıyorlar. Doğruyu dinlemeye tahammül etmiyorlar. Liyakati bir devlette yok etmişseniz orada devlet aklından söz edemezsiniz. Böyle bir devletin geleceği felaketlerle doludur. "HİÇBİR ZAMAN SURİYE’DEKİ REJİMİ SAVUNMADIK" - Biz hiçbir zaman demokrasiden ödün veren bir ülkeyi savunmadık, bundan sonra da savunmayacağız. Hiçbir zaman Suriye’deki rejimi savunmadık, savunmuyoruz da. İstiyoruz ki bütün komşularımızla barış içerisinde yaşayalım, arzumuz budur bizim. ORTA DOĞU PROJESİ EŞBAŞKANLIĞINI KİM VERDİ? - Erdoğan, 2013 yılındaki Anneler Günü’nde şu konuşmayı yapıyor: “Bizi Suriye’deki kanlı bataklığa karşı hepimizin dikkatli olması lazım. Büyük devlet hadiseler karşısında aklıselim düşünebilen bir devlettir.” Peki ne oldu da bundan vazgeçtiler? Kim seni yönlendirdi?” - Sana Büyük Orta Doğu Projesi’nin eşbaşkanlığını kim verdi? Çık milletin önüne açıkla! Orta Doğu’yu kan gölüne döndüreceksin diye sana talimatı kim verdi? Çık milletin önüne açıkla! SALDIRIDA AÇIKLAMA BEKLEDİK - Elim olay olunca, acilen toplandık. Açıklama bekledik, 23.49’a kadar tek kelime açıklama yapılmadı. O saatte Hatay Valisi çıkıp açıklama yaptı. Meclis acilen toplanmalı dedik. Parti sözcümüz çıktı, açıklama yaptı. “Yarın kapalı oturum yapılmalı” dedi. - Bu kadar sayıda şehidimiz varsa TBMM’nin toplanması gerektiğini söyledik. Bunun asla siyasi malzeme olamayacağını belirttik. Kapalı oturum talebinde bulunduk. Bu yaşanan sıkıntılı süreci “birlik ve bütünlük” içinde aşma gayretimizdi. "KARDEŞİM SEN BENİ ARAYACAKSIN" - Erdoğan'ın AKP'li vekillerle yaptığı toplantıda ekonomiden bahsetti, işsizlikten bahsetti, bir sürü şeylerden bahsetti. Tabii bir de benden bahsetti. Biz ne kadar sorumluyuz, beyefendi ne kadar sorumsuz. 'Kılıçdaroğlu beni aramadı?' diyor. Kardeşim arayacak olan sensin ben değilim. Arayıp ne olacağını izahceksin. Bir cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa ülkeyi yönetemez. Devletin sigortası yok koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin - Konuşmayı duyunca kanım dondu. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bu nasıl bir sorumsuzluktur. - 'Şehitler tepesi asla boş kalmayacak' diyor. İnsanda birazcık vicdan olur. O gece onbinlerce anne uyumadı. Çocukları Suriye'de olan, Irak'ta olan onbinlerce askerin annesi o gece uyumadı, onbinlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Binlece gelin uyumadı. 'Asker yolu gözlerim' diye bir türkü var. Bunlar asker yolu gözlemenin ne demek olduğunu acaba biliyorlar mı? Ama o gece bu memleketin Cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu, özellile de Milli Savunma bakanı yoktu. Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiniz o gece? O gece sadece Hatay Valisi vardı. Ben bunları söylemeyeceğim de kahramanlık edebiyatı mı yapacağım?" "BENİM ASKERİMİ VURAN DÜŞMANIMDIR" - VİDEO - Bunlar mı vatansever, bunlar mı Türkiye'nin çıkarını savunacakalar. Emperyal güçlerin maşası olanlar Türkiye'yi düzlüğe çıkaramazlar. Putin'e telefon eder, Merkel'e telefon eder, Trump'a telefon eder. Onlar gelip vururlar, kendisi ayaklarına koşar. Benim askerimi vuran kim olursa olsun benim düşmanımdır. Ben niye onların ayağına gideyim? Topuğunuz kıçınızda Putin'e koşuyorsunuz. Hiç kimse unutmasın, Mısır'daki sağır sultan da duysun. Biz saygı duruşu ve istiklal Marşı ile açtık. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Bizim vatan, bayrak sevgimiz lafla değildir. Lafla olmaz. Egemen güçler neden CHP'nin iktidar olmasını hiç istemezler. Çünkü bilirler ki CHP'ye onların istedikleri sözü geçiremezler. Çünkü CHP, Türkiye'nin çıkarını savunur. SENİ KEFENLE KARŞILAYANLARI YOLLA ŞEHİTLER TEPESİNE - Zenginlere Sevda Tepesi, gariban çocuklara şehitler tepesi. Kahramanlık yapacağına sen gitsene! Hangi milletvekilinin, para babasının çocuğu İdlib'de? Saray sosyetesinin çocukları orada mı, herkes bedelli askerlik yaptı. Herkes eşit şartlarda askerlik yapacak kardeşim. Zenginin çocuğu ayrı, bakanın milletvekilinin çocuğu ayrı. Ben bunu kabul etmiyorum. - Erdoğan'ın gittiği her yerde kefenle karşılayanlar vardı. 'Öl de ölelim' diyenler vardı. Onları yollasana şehitler tepesine. - En acısı da Erdoğan'ın ÖSO'yu Kuvayı Milliye'ye benzetmesidir. Kendi ülkesi için savaşan para alır mı? Sen nasıl ÖSO ile Kuvayı Milliye'yi bir tutarsın. Paralarını alamazlarsa bir gün durmazlar. BU NASIL BİR CEHALETTİR - Çanakkale ile İdlib bir tutulabilir mi? Bu nasıl cehalettir. Çanakkale vatan toprağıdır. İdlib vatan toprağı mı? Eğer Çanakkale ile Suriye'de br toprağı bir tutacaksan orası Süleymaniye Türbesi'dir. Orası vatan toprağıydı. Sen oradan bayrağı indirmedin mi? ne söylediğini bilmeyen garip bir adam. - Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale'de erlere dönüp 'Ben size ölmeyi emrediyorum' derken Saray'da mı oturuyordu? Cephedeydi. Conkbayırı'ndaydı, Anafartalar'daydı. Sen kim bana ders vermek kim? 33 şehidimiz var Saray'da toplananlar bana ders vermeye kalkıyor. Ne dersi, sen adını zor yazarsın." MECLİS BUNU KONUŞMAYACAKSA NEYİ KONUŞACAK - Biz bir an önce oturalım TBMM'de bunu konuşalım. O gece TBMM Başkanı'na da söyledim. Hemen toplanmamız lazım. 'Hayır toplanmayalım. Sanki olağanüstü bir olay olmuş gibi o intiba ortaya çıkar' Zaten olağanüstü olay oldu. Biz cumartesi acil toplanalım diyoruz ne gerek var diyorlar. Ben milletime soruyorum ya bunlarda vicdan, ahlak var mı? Şehadette bahsediyorlar, sen şehadetten anlar mısın? Asker yolu gözleyen bir annenin dramını anlar mısın sen? Meclis bunları konuşup görüşmeyecekse neyi konuşacak. Biz bu meclise hangi gerekçeyle gazi meclisi, dedik? Meclis'e gelmiyor. Niye gelmiyorsun? Bari meclise gel. Meclis'e bilgi ver. Trump'a, Putin'e, Merkel'e bilgi veriyorsun, gazi meclisine bilgi vermiyorsun? Niye. Milletvekillerinin yüzüne bakmaktan utanıyorsun ondan mı acaba? ASKERİ HASTANELER OLSAYDI YAŞAYABİLİRLERDİ - Tuttular askeri hastaneleri kapattılar. Askerler ihtiyaç var diyor. Eğer askeri hastaneler olsaydı belki o gece yaralanan askerlerin bir kısmı kurtulabilecekti. KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A 'BAY KEMAL' RİCASI - VİDEO Kılıçdaroğlu, Erdoğan'dan Putin ile gerçekleştireceği görüşmede hazırladığı soruları sormasını istedi. İşte Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın Putin'a sormasını istediği sorular: 1) Sayın Putin birliklerimizin yerini sizlere bildirmemize rağmen askerlerimiz niye şehit ettiniz? 2) İlk saldırının ardından uyarmamıza rağmen neden ikinci kez askerlerimizi vurdunuz? 3) Yaralıların ve şehitlerin Türkiye'ye getirilmesi için uçaklara neden izin vermediniz? 4) Sayın Putin savaş hukukunda yaralıları vuran ambulanslar vurulmaz. Siz yaralılarımızı almaya gelen ambulansları bile neden vurdunuz? Kılıçdaroğlu açıklamalarının sonunda, "Gazetecilerden ricam, uçakta gelirken Erdoğan'a sorsunlar, 'Bay Kemal'in sorularını Putin'e sordunuz mu?' diye. Demokrasiden yana, barıştan, huzurdan, insandan yana olan Millet İtifakı bütün bu sorunları aşacaktır. Türkiye bölgesini en güçlü ve en saygın devleti olacaktır" sözlerini kaydetti.
tr
1606863786_1627561213
2
Kahramanmaraş'ta nişan töreni kaynaklı Kovid-19 vakaları kontrol altına alındı Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine bağlı bir mahallede, düzenlenen nişan törenine katılım nedeniyle meydana gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının erken teşhis ve müdahale sonucu kontrol altına alındığı bildirildi. Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine bağlı bir mahallede, düzenlenen nişan törenine katılım nedeniyle meydana gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının erken teşhis ve müdahale sonucu kontrol altına alındığı bildirildi. Afşin Kaymakamlığından yapılan açıklamada, 5 Mayıs'ta Afşin Devlet Hastanesine başvuran bir kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığı, iki gün sonra ise aynı aileden farklı kişilerin de değişik şikayetlerle sağlık birimlerine başvurduğu ve bunlardan ikisinin de test sonucunun pozitif çıktığı belirtildi. Bunun üzerine yapılan kapsamlı araştırmada Hüyüklü Mahallesi'nde 27 Nisan'da bir nişan töreni yapıldığı bilgisine ulaşıldığı aktarılan açıklamada, 8 Mayıs itibarıyla mahallenin karantina altına alındığı hatırlatıldı. Dün ise ilçe merkezinde 3 müstakil ev ve bir apartmanın da aynı şekilde karantinaya alındığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Sağlık birimlerimizin yoğun çalışması ve geniş kapsamlı test uygulamaları ile nişan töreni kaynaklı olarak toplam 39 vaka tespit edilmiştir. Bunların 28 tanesi herhangi bir şikayeti olmaksızın alan taraması ile tespit edilmiş kişiler olup kalan 11 kişi ise değişik şikayetlerle sağlık birimlerine müracaat etmeleri üzerine belirlenmiştir. Hastalarımızın 8 tanesi evde, 31 tanesi de değişik sağlık kuruluşlarında tedavi altına alınmış olup durumları normal seyretmektedir." İlgililer hakkında adli tahkikat başlatıldı Açıklamada, tedbirler kapsamında jandarma tarafından mahallenin ana ve tali yol giriş çıkışlarının kapatıldığı, tarla ve bahçelerden giriş çıkışı engellemek adına drone marifetiyle de arazide denetimler yapıldığı belirtildi. Salgının yayılmasına sebebiyet verenler hakkında gerekli idari yaptırımların uygulandığı bildirilen açıklamada, ilgililer hakkında Afşin Cumhuriyet Savcılığınca da adli tahkikat başlatıldığı duyuruldu. Yayılım kontrol altına alındı Nişan töreni kaynaklı salgın yayılımıyla ilgili son durumun da aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi: "Gelinen süreçte gerek kolluk kuvvetlerimizin gerekse sağlık kuruluşlarımızın erken teşhis ve müdahalesi sonucunda nişan töreninden kaynaklanan yayılım kontrol altına alınmış olup, filyasyon ekiplerimizin çalışmaları da yoğun bir şekilde devam etmektedir. Katılım görece kısıtlı da olsa yapılan bir toplu organizasyon neticesinde ilçemizdeki vaka sayısı son iki aylık sürecin geneline bakıldığında maalesef sadece bir hafta içinde iki katına çıkmıştır. Bu sebeple halkımızın geçici bir süreyle kesinlikle toplu organizasyonlardan kaçınması, zorunlu değilse dışarıya çıkmaması, insanların toplu olarak bulunabileceği yerlerden uzak durması, kesinlikle maskesiz dışarı çıkmamaları ile sosyal mesafe kuralına uymaları hususunu bir kez daha hatırlatmak büyük önem arz etmektedir." Kaynak: AA
Kahramanmaraş'ta nişan törenine katılan 25 kişiye 85 bin 860 lira ceza uygulandı Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının görülmesine neden olan nişan törenine katıldıkları belirlenen 25 kişiye, 85 bin 860 lira idari para cezası uygulandı. Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının görülmesine neden olan nişan törenine katıldıkları belirlenen 25 kişiye, 85 bin 860 lira idari para cezası uygulandı. Alınan bilgiye göre, güvenlik güçleri, Kovid-19 tedbirleri kapsamında yasaklanmış olmasına rağmen 8 Mayıs'ta Hüyüklü Mahallesi'ndeki nişan törenine katılan 25 kişiyi tespit etti. Bu kişilere, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararına aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle polis ve jandarma ekiplerince toplam 85 bin 860 lira idari para cezası kesildi. Hüyüklü Mahallesi'nde 8 Mayıs'ta düzenlenen bir nişan töreni sonrası pozitif vakaların artması üzerine Afşin İlçe Hıfzıssıhha Kurulunca mahallede karantina uygulanmış, 15 Mayıs'ta ise karantina uygulaması sona ermişti. Kaynak: AA
tr
1545993122_1556297175
2
Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'ta koronavirüs tedbirleri kapsamında çeşitli çalışmalar gerçekleştirildi. Gaziantep'te merkez Şehitkamil Belediyesince oluşturulan özel ekip, sosyal tesisler ile spor alanları, parklar ve çöp konteynerlerinde dezenfeksiyon çalışması yapıyor. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, geçmişte de uyguladıkları dezenfekte çalışmalarını koronavirüse karşı yayılmayı önleyici tedbirler doğrultusunda artırdıklarını belirtti. İnsan sağlığının her şeyden önemli olduğunu kaydeden Fadıloğlu, "Halkımızdan ricam, azami ölçüde alınması gereken tedbirler konusunda hassas davranmaları." ifadesini kullandı. Şanlıurfa Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Şehirlerarası Otobüs Terminali'ni teknolojik gereçlerle bilimsel verilere uygun şekilde dezenfekte ediyor. Toplu taşıma araçları ile durakların yanı sıra yolcu bekleme alanları, yemekhane ve kafeteryalarda hijyen çalışması yapılıyor. Kahramanmaraş'ta fiyat denetimi Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde, kolonya, dezenfektan ve ıslak mendil fiyatlarında anormal artış olduğu şikayetleri üzerine, belediye ekiplerince alışveriş merkezleri ile marketlerde fiyat denetimi gerçekleştirdi. Faturaları inceleyen ekipler, işletmecilere anormal artış yapmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Zabıta Amiri Mehmet Yüksel, yaptığı açıklamada, işletmecileri toplu malzeme satmamaları konusunda uyardıklarını belirterek, "Ürünlerin üzerindeki fiyat etiketleri ile faturalarını karşılaştırarak anormal bir artış olup olmadığını inceliyoruz." dedi. AA / Güncel
Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis'te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında tedbir alınmaya devam ediliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirleri kapsamında dışarı çıkmayan 65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunan vatandaşlara yardım kolisi ve sıcak yemek dağıtıyor. Ekipler, belediyenin AŞ evlerinde günlük yapılan sıcak yemekleri kaplara koyup önceden belirlenen adreslere teslim ediyor. Ekipler bunun yanında içinde kuru gıda ve temizlik malzemesinin bulunduğu kolileri de ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Vatandaşlardan 69 yaşındaki Mehmet Karagöz, gazetecilere yaptığı açıklamada, hizmetten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Allah devletimizden razı olsun. Bu zor zamanda bile bize yetişti. Sağ olsunlar var olsunlar." dedi. Merkez Şehitkamil Belediyesince de Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında oyun alanları kullanıma kapatıldı. Şehitkamil Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ve Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile zabıta ekipleri, koordineli çalışmalarıyla koronavirüsle ilgili tedbir kararlarına uyulması yönünde denetim faaliyetlerini sürdürüyor. İlçenin farklı noktalarında koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek için parklardaki oyun alanlarını kapatan ekipler, bu kapsamdaki çalışmalarını sürdürüyor. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu ve bu konuda herkesin duyarlı davranma zorunluluğunu belirtti. Parklardaki oyun alanlarının kapatıldığını ve bankların da kaldırıldığını ifade eden Fadıloğlu, "Tedbir var, panik yok. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi durumunda en kısa sürede normalleşme gerçekleşecektir." dedi. Sağlık çalışanlarına 2 bin koruyucu tulum Gaziantep Ticaret Odası (GTO) tarafından sağlık çalışanlarına 2 bin koruyucu tulum hibe edildi. GTO'dan yapılan yazılı açıklamada, sağlık çalışanların ülkenin koronavirüsle mücadelesinde en ön safta bulunduğu ve insan hayatına dokunduğu belirtildi. Bu kapsamda, GTO, Gaziantep Valiliği öncülüğünde başlatılan "gönül seferberliği" kampanyası kapsamında "Alkışlamak Yetmez" diyerek sağlık çalışanlarına hibe desteği için Valilikle protokol imzaladı. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, tüm risklere rağmen tek düşüncesi insan hayatı olan sağlık çalışanlarına bir nebze olsun destek olabilmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Araban ilçesinde de 65 yaş üstü kişilerin ve kronik rahatsızlığı bulunanların ihtiyaçları "Vefa Sosyal Destek Grubu" ekiplerince karşılanıyor. Bu kapsamda 112, 155 ve 156 destek hatlarını arayarak yardım talebinde bulunanların ihtiyaçları ekiplerce gideriliyor. Vefa Sosyal Destek Grubu'nda bulunan 5 temizlik, 2 evde sağlık, 3 sosyal yardımlaşma ve destek, 1 sosyal hizmet ekibi ile muhtar, imam, korucu ve gönüllü kişiler ilçe merkezi ve kırsal 48 mahallede 103 aileye gıda kolisi ve hijyen maddesi dağıtımı yaptı. Araban Kaymakamı Abdulhamid Mutlu da ilçede destek hatlarını arayarak yardım talebinde bulunanların ihtiyaçlarının karşılanması çalışmasına katıldı. AA / Güncel
tr
1576137391_1512808280
1
İçişleri Bakanlığı'nın sokağa çıkma yasağını ilan etmesinin 2'inci gününde Bursa polisi adeta şehirde kuş uçurtmuyor. Şehrin birçok noktasında kontrol noktası kurarak denetimlerine devam eden ediyor. Ekiplerin şehrin batı ve doğusunu bağlayan Acemler'de uygulamaya yaptığı esnada, yürüyerek 2 genç polis noktasından geçmeye çalıştı. Polis ekiplerinin durdurarak kimlik sordukları gençler, kimliklerinin üstünde olmadığını söyledi. Hastaneye gitmek için ambulansı aradıklarını söyleyen gençlerin yalanı çok geçmeden açığa çıktı. İnceleme yapan ekipler ambulansın hiç aranmadığını tespit etti. Uygulama sırasında polis ekiplerine de zor anlar yaşatan 23 yaşındaki D.K. bu seferde gazetecilere yöneldi. "Gidin alın terinizle para kazanın" diyen genç, daha sonra cep telefonunu çekerek, gazetecileri görüntülemeye başladı. D.K. telefonla gazetecileri çekerek, "İşte bunlar böyle bedavadan para kazanan insanlar" diyerek hakaret etmeye başladı. Gazetecilerin "Neden dışardaydın?", "Neden kimliğin yoktu" sorularını cevaplamayan genç, polisin uyarısının ardından "Genç farkına vardım" diyerek ağlamaya başladı. GÖREVİNİ YAPAN GAZETECİLERE SALDIRDI Önce ağlamaya başlayan ve daha sonra özür dileyen genç, aniden ayağa kalkarak gazetecilere saldırdı. Görevi başındaki bir gazeteciye yumruk atmaya çalışan D.A.,'yı polis ekipleri tuttu. Polis ekipleri, 2 gence Hıfzısıhha Kanunu'na Muhalefetten 3 bin 186'şar lira idari para cezası kesti. Kesilen cezaların ardından da rahat durmayarak gazetecilere söylenen genç, elindeki ceza makbuzunu göstererek, "Çek çek, bunu da çek" diye bağırmaya başladı. İdari cezası kesilen gençler daha sonra geldikleri yöne yürüyerek bölgeden uzaklaştı.
İHA Olay, Bursa'da özel bir halk otobüsünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, üstü ve ayakkabıları kirli olan bir çocuk otobüse binmek istedi. Kartını okutan çocuk daha sonra içeri doğru yürüdüğü sırada, otobüs şoförü, ayaklarındaki çamurlar otobüse yayıldığı için sinirlenerek çocuğu aşağı indirdi. İHA'nın haberin göre, durumu fark eden yolcular şoföre tepki göstermeye başladı. Bir yolcunun ise kaydettiği görüntülerde, otobüs şoförü bir yolcunun üzerine yürüdü. Yanında bir yakını daha olan şoför, yolcuyu darp etti, hızını alamayınca ise boğazını sıkarak boğmaya kalktı. O anları kayıt altına altına yolcu, sosyal medyada bunları yayınlayınca şoföre tepki yağdı. Polis olayla alakalı tahkikat başlattı.
tr
1484906489_1599877677
1
02.01.2020 22:22 | Son Güncelleme: 02.01.2020 22:26 Çorum'da, kamyon ve TIR sürücülerinden 'yönetmelik' tepkisi ÇORUM'da, kamyon ve TIR şoförleri, yeni yılda yürürlüğe giren sayısal takograflardan veri indirme ve bu verilerin Bakanlığa gönderimini zorunlu kılan yönetmeliğe, Çorum- Ankara karayolunda toplanarak tepki gösterdi. Çorum- Ankara karayolunda, kamyon ve TIR'ları ile toplanan çok sayıda sürücü, hayata geçirilen yeni uygulamaya tepki gösterdi. Çorum Şoförler ve Nakliyeciler Odası Başkanı Tahsin Şahin yaptığı açıklamada, uygulamanın sürücülere günlük 9 saat verdiğini belirterek, "Avrupa'ya ayak uyduralım diyoruz ama kamyoncular Avrupa'da 9 saatte 800 kilometre yol gidebiliyor. Ancak biz Türkiye'de 350-400 kilometreyi zor gideriz. Bu bizim faydamıza olabilir ancak alt yapımız yetersiz. Biz bu uygulamanın ertelenmesini istiyoruz. İkinci bir konu ise buradan yükü yüklediğinizde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı veri tabanına 6 saat içerisinde bildirmemiz gerekiyor. Bunun da alt yapısı hazır değil. Üçüncü bir konu ise e-fatura. Bizim kamyoncumuz tuşlu telefonu dahi zor kullanıyor. Son olarak ise ton kilometre olması lazım. Biz 24 saat çalışıyoruz para kazanamıyoruz. 24 saatte para kazanamıyorsak 9 saatte nasıl para kazanırız" dedi. Eylem nedeniyle trafik bir süreliğine aksarken, sürücüler açıklamanın ardından olaysız dağıldı. (GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR) Haber: Yusuf ÇINAR/ÇORUM, (DHA) Kaynak: DHA Haber Videosu
Emniyet Müdürlüğü Narkotik ekiplerin uyuşturucu operasyonunda 27 şüpheli yakalandı. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce 1 Nisan-5 Mayıs 2020 tarihler arasında Çorum merkezde yapılan operasyonlar sonucu, 27 şüpheli şahıs yakalandı. Şüphelilerin araçlarında, ikametlerinde ve üstlerinde yapılan aramalarda; 1,45 gr. sentetik kannobnod (Bonza), 27 adet extacy hap, 36 adet sentetik ecza, 12,60 gr. esrar maddesi, 49 gr. lkt esrar maddesi, 1 adet tabanca ve 7 adet mermi ele geçirildi. Operasyonlar sonucunda 2 şüpheli şahıs işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. (Yusuf ÇINAR)
tr
1639153275_1502711932
2
Kumluca'da örtü altı tarım üretimine alternatif erik üretimi gerçekleştirildi Kumluca ilçesinde yaklaşık beş dekar arazisine erik fidanı diken Ali Çaybaş, sezonun ilk erik hasadını gerçekleştirdi. Kumluca ilçesinde yaklaşık beş dekar arazisine erik fidanı diken Ali Çaybaş, sezonun ilk erik hasadını gerçekleştirdi. Çiftçi Çaybaş, ilçede yaygın olan sera üretimine alternatif olarak Erentepe Mahallesi'ndeki yaklaşık beş dekarlık arazisine mürdüm eriği fidanları dikti. Fidanlar dikildikleri ikinci ve üçüncü yılda ürün vermeye başladı. Bu yılın ilk hasadını gerçekleştiren Çaybaş'ı erik bahçesinde ziyaret eden Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Kumluca'nın iklimsel özelliğinin yılın 12 ayı, hemen hemen her türlü tarımsal üretimin gerçekleştirilebilmesine izin verdiğini söyledi. Seracılığa alternatif olarak ve sera kurma olanağı kısıtlı alanlarda meyve üretimine gidilmesini güzel olduğunu ifade eden Köleoğlu, bu tür girişimlerin desteklenmesi ve çoğaltılması gerektiğini belirtti. Çaybaş ise erik fidanlarını dikerken olup olmayacağı konusunda bazı endişeleri olduğunu ancak ürünleri hasat etmeye başlayınca ve pazarda ürüne olan talebi görünce yatığı işin kendilerine mutluluk verdiğini dile getirdi. Haziranın 10'u ile 25'i arasında hasat yaptıklarını anlatan Çaybaş, "Bu yıl bahçemizden beklentimiz 10 ton civarında bir ürün. Hem iç pazarda hem de dış pazara dönük ihracat anlamında talep var. İç pazarda talebe göre kilo fiyatı 8 ile 12 lira arasında değişiyor. Üretim masrafı, açık alanların değerlendirilmesi olarak baktığımızda getirisi güzel. Üretim yapmak isteyen herkese tavsiye ederim." diye konuştu. Kaynak: AA
23.01.2020 15:56 | Son Güncelleme: 23.01.2020 15:56 Kumluca Belediyesince yapılan düzenlemeyle ilçedeki bakkal ve marketlerin 24 saat esasına göre açık kalabileceği bildirildi. Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, ilçede faaliyette bulunan bakkal, market ve benzeri işletmelerin açılış kapanış saatlerinde yeni düzenlemeler yaptıklarını, bu sayede hem ihtiyacı olan vatandaşların ihtiyaçlarına kolay ulaşmalarını hem de esnafın daha fazla para kazanmasını amaçladıklarını söyledi. Kumluca ve yöresinde bölge halkının önemli bir kısmının çiftçi olduğunu ifade eden Köleoğlu, "Vatandaşlarımız özellikle süt ve benzeri önemli gıda alışverişlerini geç saatlerde yapabilmeleri için daha önce erken saatlerde kapanan bakkal ve market gibi iş yerlerinin açılış kapanış saatleri encümen kararı ile yeniden belirledik. Biz bu kararı öncelikle çocuklarımız da süt içebilsin diye aldık. Vatandaşlarımız süt, mama ve bez gibi acil ihtiyaçlarını zaman mefhumu olmadan yapabilmeleri için encümenimizce karar verdik." şeklinde konuştu. Kaynak: AA
tr
1633085107_1565151702
1
Moskova’dan büyük bir uzmanlar ekibi Ermenistan’a geliyor Ermeni ünlü doktor Vahe Ter-Minasyan Facebook sayfasında paylaşımda bulunarak Rusya’nın beşkenti Moskova’dan büyük bir uzmanlar ekibinin Ermenistan’a geleceğini duyurdu. Yaptığı paylaşımda Ter-Minasyan “Dün akşam geç saatlerinde Moskova’nın Pavlovskaya hastanesinin Başhekimi Giorgi Melkonyan’ın çağrısına uyarak büyük sayıda Ermeni ve Rusyalı uzmanlar ekip oluşturup Ermenistan’a gelmek için gönüllü olarak kaydedildiklerini öğrendim. Ekipte koronavirüse karşı mücadelede büyük tecrübeleri olan uzmanlar yer alacak. İşte insani değerler, vatanseverlik ve arkadaşseverlik dediğimiz anlayışların göstergesidir bu. Bu değerlerle yaşamalı ve nesillere örnek olmalıyız” ifadelerine yer verdi. Vahe Ter-Minasyan’ın paylaştığı bilgilere göre Rusya’dan gelen doktorlar birkaç gün sonra Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da olacaklar. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2020/06/12/Rusya-Ermenistan-koronavirüs/185635
Ermenistan Başbakanı sokağa çıkma yasağının 10 gün daha uzatıldığını açıkladı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Facebook sayfasından canlı yayına çıktı ve Ermenistan’da koronavirüs salgınının son durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Başbakan Paşinyan sokağa çıkma yasağının 10 gün daha uzatıldığını duyurdu. 24 Mart tarihinde alınan karara göre 31 Mart saat 23:59’da sokağa çıkma yasağı kaldırılacaktı, fakat yaşanan gelişmeler bu yasağın uzatılmasına sebep oldu. Paşinyan riskin büyük olduğunu belirterek herkes ciddi yaklaşım göstermeye çağırdı. Başbakanın sözlerine göre Ermenistan’da kaydedilen 532 koronavirüs hastalarından 90 kişide zattüre tespit edildi ve 30 kişinin durumu kritiktir. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2020/03/31/Ermenistan-Başbakanı-koronavirüs/179827 Bunu beğen: Beğen Yükleniyor...
tr
1610725954_1525156599
2
Yukarı Çık Atatürk Kent Ormanı'nın açılışı yapıldı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hacıosman'daki Atatürk Kent Ormanı'nın açılışını yaptı. İmamoğlu, "Hacıosman’daki bu doğa harikası yer, artık vatandaşımızın çok rahatlıkla gelip, gündelik sporunu yapabileceği bir yer haline geldi” dedi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, salgın önlemleri nedeniyle Atatürk Kent Ormanı’nın açılışını kısıtlı katılımla gerçekleştirdi. Açılış etkinlikleri, Spor İstanbul’un İnstagram canlı yayınıyla başladı. Alanda bulunan yaklaşık 20 sporcu, 30 saniye ara ile 10 grup halinde sembolik koşu gerçekleştirdi. Yarışın bitmesinin ardından alana gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile İBB üst yönetimi eşlik etti. Açılış konuşmasını yürüyüş sırasında yapan İmamoğlu, şunları söyledi: Tümüyle bir etkinlik hazırlığımız vardı; fakat bu süreç her şeyi etkiliyor. Kısıtlılıkla çalıştık ama bayağı iyi bir noktaya geldik. Atatürk Kent Ormanı, Hacıosman’daki bu doğa harikası yer, artık vatandaşımızın çok rahatlıkla gelip, gündelik sporunu yapabileceği bir yer haline geldi. Arkadaşlarımız, tümüyle spor amaçlı, yürüyüş amaçlı, doğal halini asla bozmadan gördüğünüz şekliyle hazırlığını yaptılar. Zemin tercihlerimiz böyle. Çok keyifli bir alan. 3 göleti var. Farklı rotaları olacak. Yaklaşık, 12 kilometrelik bir yürüyüş parkurundan bahsediyoruz. 1000 dönümü aşkın bir alan, şehrin göbeğinde. Vatandaşımız şunu diyecek; ‘Biz niye böyle bir yerden mahrum kaldık.’ Artık bundan sonra vatandaşımıza ait. Şehrin göbeğinde, iki noktasında hem kuzeyinde hem güneyinde metro durağının olduğu çok keyifli bir nokta. Bugün burayı, İstanbullulara servis etmekten onur duyuyoruz. SPORCULAR: “ÇOK GÜZEL BİR BAYRAM HEDİYESİ” Pandemi süreci ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle kısmi katılımla gerçekleştirilen açılış etkinlikleri, Spor İstanbul’un İnstagram canlı yayınıyla başladı. Alanda bulunan yaklaşık 20 sporcu, 30 saniye ara ile 10 grup halinde sembolik koşu gerçekleştirdi. Yarışın bitmesinin ardından alana gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile İBB üst yönetimi eşlik etti. Park Bahçe ve Yeşil Alan Daire Başkanı Çağatay Seçkin’den biten ve devam eden çalışmalarla ilgili bilgi alan İmamoğlu, sporcularla sohbet etti. Sporcular, “Bizim için çok güzel bir bayram hediyesi oldu” dedi. İmamoğlu ve Genç’in masa tenisi maçı, renkli anların yaşanmasına neden oldu. İmamoğlu, Genç’in, “Misafir falan dinlemem” esprisine, “Misafir hissetmedim” karşılığını verdi. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, hizmete açılan alanda yürüyüş yapıp, seyir terasından manzarayı izledi. Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu. Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur. Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz. Şimdiden sonsuz teşekkürler… BirGün bizim; hepimizin.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29’ncu ilçe belediyesi ziyaretini Sarıyer’e yaptı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, bina girişinde karşıladığı İmamoğlu ve ekibini, makam odasında ağırladı. Ağırlamada, İmamoğlu ile Genç arasında renkli diyaloglar yaşandı. İmamoğlu’nun, “Başkanım, sen 3 dönemde 3 mazbata, ben, bir dönem ve 2 seçimde 3 mazbata…” sözleri hem Genç hem de odada bulunanlar tarafından kahkahalarla karşılandı. İmamoğlu, Genç’in, “Aldığınız ilk mazbatayı saklıyor musunuz” sorusuna, “Duruyor tabi. Verir miyim? Esas mazbata o. Yan yana asılı ikisi. Arasında fotoğraf çektirenler oluyor” yanıtını verdi. “39 BELEDİYE GEZEN BAŞKA BELEDİYE BAŞKANI VAR MIDIR?” Sarıyer ziyaretiyle 29’ncu ilçe belediyesi ziyaretini gerçekleştirdiklerini belirten İmamoğlu, “İddia edelim ki; görevinin hemen hemen ilk 10 ayında, 39 belediyeyi de gezen bir belediye başkanı Büyükşehir’de bir yerde olmuş mudur bilmiyorum ama iddialı bir şekilde bu süreci, belediyelerimizle yönetmek arzusundayız” dedi. Bu sırada araya Genç girdi ve “Sonuçta 10 yılda kimse gelmedi buraya” dedi. İmamoğlu da “Gerçek mi? (‘Evet’ yanıtı.) 5 yılda ben de görmedim; ama bu hoş bir şey değil. Bizim amacımız, yerel demokrasinin en önemli mekanizmalarını güçlendirerek iş birliği yapmak, onların sahadaki deneyimleri, bir üst yönetimin aslında işini kolaylaştıracak deneyimler…” karşılığını verdi. İmamoğlu ve ekibine ziyaretlerinden dolayı teşekkür eden Genç de “10 yılla ilgili anlatılacak öyle çok şey var ki; aslında da hiçbir şey yok. Maalesef sizler de yaşadınız; 10 yılda çok fazla diyalog oluşturamadık. Buna rağmen biz, bir hedef belirledik. Bir planlama yaptık ve bu planlamayla, yerel yönetimlerin nasıl çalışması gerektiğini, şartlar ne olursa olsun, neler yapılması gerektiğini yaptığımız işlerle, hiçbir şekilde bir belediyenin olmadığı, bir kurumun olmadığı yerde çok iyi bir kurumsal yapılanmayla, çok iyi bir yerel yönetim anlayışına kavuştuk. Demek ki, şartlar ne olursa olsun, bunları yapmak mümkün” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, İBB ve Sarıyer Belediyesi ekipleri, ilçenin sorunlarının ele alınacağı sunum salonuna geçti. İmamoğlu ve Genç, sunumun ardından ilçede saha incelemelerinde bulundu.
tr
1488486174_1633215996
1
Antalya’da bir ihbarı değerlendiren Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, miadı geçmiş, İlaç Takip Sisteminde bulunmayan ve etiket bilgileri silinmiş olmak üzere 26 bin 640 kutu veteriner tıbbi ürüne el koydu. Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne gelen ihbar üzerine harekete geçen Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Aksu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Aksu ilçesinde kaçak bir depoda arama yaptı. Aramada miadı geçmiş ve Tarım ve Orman Bakanlığı İlaç Takip Sisteminde klinik stoklarında kayıtlı olmayan ürünler; etiket bilgileri değiştirilmiş, silinmiş, tahrip edilmiş ürünler; miadı geçmemiş ancak klinik stoklarında İlaç Takip Sistemi üzerinde görülmeyen tıbbi ürünler; kliniğin İlaç Takip Sistemi üzerindeki bitmiş stoklarında bulunan ve reçetesi kesilmiş ancak satışı gerçekleşmemiş ürünler ile bazılarının son kullanma tarihleri geçmiş ve bazılarının ise son kullanma tarihleri yaklaşmış tıbbi ürünler ile veteriner sağlık ürünleri ve gıda takviyeleri tespit edildi. Tespit edilen ürünler ile ilgili olarak miadı geçen ve Tarım ve Orman Bakanlığı İlaç Takip Sisteminde kayıtları olan ya da olmayan bütün tıbbi ürünler ile etiketlerinde tahribat yapılan bütün tıbbi ürünlere, masrafları klinik sahibine ait olmak şartıyla imha edilmek üzere el konuldu. Tespit edilen toplam tıbbi ürünün yaklaşık 450 kalem olduğu, bunun içinde 238 kalem tıbbi ürünün miadının geçmiş olarak bulunduğu, 30 kalem tıbbi ürünün İlaç Takip Sisteminde bulunmadığı ve 182 kalem de tıbbi ürünün etiket bilgileri değiştirilmek üzere tahrip edilmiş ve silinmiş olduğu tespit edildi. Toplam 26 bin 640 kutu ürüne el konuldu. Antalya İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, “Mevzuata aykırı bütün ürünler tarafımızca tespit edilmiş ve tutanağa bağlanarak kayıt altına alınmış olup, el konulan ürünler resmi araçla Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne refakatimiz dahilinde getirilmiştir. Şikayete konu olan veteriner muayenehanesinde yapılan denetim neticesinde; söz konusu klinikte tespit edilen sahte etiketler tarafımızca mühürlenerek el konulmuş olup birer örnekleri Aksu İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tutulan tutanak kayıtlarına geçmiştir. İşletme hakkında miadı geçmiş ürün bulundurup satmaktan dolayı idari yaptırım uygulanacaktır. Ayrıca etiketlerde yapılan tahribatlar ve sahte etiketli ürünlerin satışlarının yapılmasından dolayı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunularak adli süreç başlatılacak ve Antalya Veteriner Hekimler Odasına konunun iletilerek 6343 Sayılı Kanun kapsamında da incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucundan Müdürlüğümüze bilgi verilmesi istenecek olup bütün kurumlarca yapılacak olan incelemeler Müdürlüğümüzce sonuna kadar takip edilecektir” dedi.
Türkiye Gazetesi Türkiye Gazetesi Antalya Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, H.N.Ç. isimli şahsın kamyon ile kente uyuşturucu madde getireceği istihbaratı üzerine harekete geçti. Aksu ilçesi uygulama noktasında H.N.Ç.'nın kullandığı tır durduruldu. Narkotik madde arama köpeği (NMAK) ile yapılan aramada, aracın ön göğüs bölgesine gizlenmiş vaziyette daralı 398 gram metamfetamin maddesi, şoför koltuğunun kafa kısmına gizlenmiş vaziyette ayrı ayrı daralı 66 gram ve daralı 54 gram metamfetamin maddesi olmak üzere toplam daralı 518 gram metamfetamin maddesi ile direksiyon simidine gizlenmiş 2 adet 300 mg sentetik hap, 2 adet ecstasy hap ele geçirildi. Şüpheli H.N.Ç., “Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti Yapmak ve Sağlamak” suçundan Cumhuriyet Savcılığınca hakkında yapılan işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
tr
1560680372_1560472864
4
Yeni tip corona virüsünün (Covid-19)’un en ölümcül olduğu İtalya’da yoğun bakım ünitelerinin yetersiz kalması nedeniyle ülkede zor günler yaşanıyor. Hükümet, sivil toplum kuruluşları ve halk soruna çözüm bulmak için çalışıyor. İki İtalyan mimar, CURA adını verdikleri nakliye konteynırlarının kullanıldığı bir acil durum hastanesi tasarladı. İlk CURA’nın inşasına ise Milan’da başlandı. İtalya yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınında en çok ölümün gerçekleştiği ülke olma konumunu koruyor. Ülkede virüs kaynaklı ölüm sayısı 7 bin 500’ü geçerken vaka sayısı 75 bine yaklaştı. Her gün 3 bini aşkın kritik durumdaki hasta yoğun bakıma sevk ediliyor. Durum böyle olunca, ülkedeki yoğun bakım ünitleri yetersiz kalıyor bazı bölgelerde 80 yaşın üzerindeki hastalar yoğun bakıma kabul edilmiyor. Tarihinin en zor günlerini yaşayan İtalya’da hükümet, STK ve halk ile birlikte yaşanan sağlık krizini çözmeye çalışıyor. NAKLİYE KONTEYNIRLARINDAN YOĞUN BAKIM KAPSÜLLERİ Bu doğrultuda mimarlar, mühendisler, tıp uzmaları ve askeri uzmanlar bir araya gelerek, yoğun bakım ünitelerinin kapasitesitesini geliştirmek açık kaynaklı bir proje olan CURA'yı ortya koydu. Proje, nakliye konteynırlarını taşınabilir yoğun bakım kapsüllerine dönüştülmesine olanak tanıyor. İKİ HASTAYI BARINDIRABİLİYOR İtalyan mimarlar, Carlo Ratti ve Italo Rota tarafından tasarlanan CURA’da her nakliye konteynırı biyo-muhafaza ünitesini oluşturuyor ve bu üniteler iki hasta ile tıbbi ekipmanları içinde barındırabilecek büyüklüğe sahip. Diğer taraftan 6 metre genişliğe ulaşan CURA'lar hızlı bir şekilde monte edilip tekrar tekrar kullanılabiliyor ve kolayca taşınabiliyor. Açık kaynaklı ve kar amacı gütmeyen bir çerçevede geliştirilen ilk CURA, İtalya'nın Milano kentinde inşa ediliyor.
80 binden fazla koronavirüs vakası ve 8 bini aşkın ölümün yaşandığı İtalya, zor günlerden geçiyor. Her gün binlerce hastanın yoğun bakıma sevk edildiği ülkede, yoğun bakım üniteleri vakalara cevap vermekte zorlanıyor. YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE ÇÖZÜM İtalya'da artan yoğun bakım ünitesi ihtiyacına karşı uluslararası tasarımcılar, mühendisler, tıp uzmanları ve askeri uzmanlar bir araya gelerek CURA isimli açık kaynaklı bir proje geliştirdi. CURA, nakliye konteynerlerinin hızlı bir şekilde taşınabilir yoğun bakım ünitelerine dönüştürülmesini sağlıyor. Konteynerlerin tasarımı, İtalyan mimarlar Carlo Ratti ve Italo Rota tarafından çizildi. İKİ HASTA ALIYOR İki hasta alabilen kapsüller, vantilatör ve damar için sıvı standları barındırıyor. Ayrıca, söz konusu birimler şişirilebilir koridor ile birbirine bağlanabiliyor. MİLANO'DA İNŞA EDİLİYOR Proje kapsamında ilk konteynerler, İtalya'nın Milano kentinde inşa edilmeye başlandı.
tr
1532223952_1629001512
2
Yılmaz YAKAR Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), İskele Kaza Mahkemesi Tebliğ ve İcra memurunun görevi başında darp edilmesi ve hakarete uğraması nedeniyle İskele Kaza Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında Gazimağusa Mahalli Barosu da hazır bulunarak, darp ve hakaretin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, dayanışma belirtti. KTAMS Başkanı Güven Bengihan darp olayıyla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu olayın İskele’de ilk olmadığını ikinci kez yaşandığını belirterek, “Sendikamız çalışanının yalnız olmadığını ve her türlü şiddete karşı olduğunu vurgulamak için burada bulunmaktadır” dedi, Bengihan, Tebliğ ve İcra memurlarının kendi keyfine göre hareket etmediklerini, görev yetki ve sorumluluğu gereği tebliğ ile ilgili mahkemelerin verdiği görevi yerine getirmek için ilgili adreslere giderek tebliğ görevini yerine getirdiklerini hatırlattı. Tebliğ ve İcra memurlarının tebliğ görevine tek başlarına, yalnız gittiklerini söyleyen Bengihan, “Bu bize bu yapılan görevin zorluk ve risk derecesinin de giderek arttığını göstermektedir” dedi. Ülkede şiddet olaylarının kamusal ve sosyal alanlarda son zamanlarda arttığını ifade eden Bengihan,”Devletin memurunun görevini yaparken darp edilmesi ve bu konuda da küfürlere maruz kalması asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda gerekli yasal mevzuatın da bu tip şiddet olaylarını uygulayanları en sert şekilde cezalandırması gerekmektedir. Çünkü yapılan bu olayların tekrarlanmaması adına devletin bu konuda çok ciddi ve sert önlemler alması gerekir” dedi. Gazimağusa Mahali Barosu Başkanı Mine Vehit de, yaptığı açıklamada Güven Bengihan’ın açıklamasına tamamıyla katıldıklarını belirterek, görevi başında, mesleğini icra eden memurların darp edilmesi, şiddete ve hakarete uğramasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Vehit, Mağusa Mahalli Barosu ve Baro Konsey olarak bu tip olaylarda sendikalarla, memurlarla ve çalışma arkadaşlarıyla dayanışma içerisinde olduklarını belirti. Vehit, çalışma ortamlarının iyileşmesi için her türlü katkı ve dayanışma iradelerini ve desteklerini de belirtti.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, Gazimağusa Limanı’nda darp edilen çalışanların sahipsiz olmadığını kaydederek, “Caydırıcı ceza için ilgili makamları göreve davet ediyor, bu olayı şiddetle kınıyoruz” dedi. Yasalar çerçevesinde görevini yapan gümrük çalışanlarının şiddete maruz kalmasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirten Bengihan, bu konuyla ilgili sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti. Bengihan, yazılı açıklamasında, geçtiğimiz gün Gazimağusa Limanı’nda beyan dışı mallara işlem yapan gümrük çalışanlarının sözlü saldırıya uğradığını ve darp edildiğini belirtti. Güven Bengihan, yapanın yanına kâr kalmamasını, darp olayını gerçekleştirenlere caydırıcı ceza verilmeni istedi, ilgili makamları görevini yapmaya davet etti. KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “Yasalar çerçevesinde görevini yapan gümrük çalışanlarının şiddete maruz kalması kesinlikle kabul edilemez” dedi. Bengihan, gümrük çalışanlarının pandemi sürecinde tüm risklere rağmen görevinin başında olduğuna da dikkat çekti.
tr
1638600814_1641569192
4
Çok ciddi Avrupa kulüplerinden ve Dubai'den bir teklif var. Kulüplerin adını veremem ancak İspanya'dan, Türkiye'den ve İtalya'dan isteyen var. Bu kulüplerle görüşmeler yaptık ancak Betis ile ilgili bir gelişme yok.
Adı Fenerbahçe ile anılan Manuel Pellegrini'nin menajeri Jesus Martinez, 10 gün içinde sarı-lacivertli kulüple görüşeceklerini söyledi. Teknik direktör Ersun Yanal ile yolların ayrılmasının ardından uzun süredir yeni hoca arayışlarını sürdüren Fenerbahçe'nin, Şilili teknik direktör Manuel Pellegrini ile ilgilendiği öğrenilmişti. Tecrübeli teknik adamın menajeri, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. ''10 GÜN İÇİNDE F.BAHÇE İLE GÖRÜŞECEĞİZ'' Sarı-lacivertlilerin Pellegrini ile görüşmek istediklerini belirten Martinez, ''10 gün içerisinde Fenerbahçe ile planlanmış bir görüşmemiz olacak. Manuel Pellegrini Türkiye'yi, taraftarları ve kulübü çok beğeniyor.'' ifadelerini kullandı. ''FENERBAHÇE'NİN TEKLİFİ VAR'' Öte yandan Kanarya'nın Pellegrini'ye teklif yaptığını da belirten menajer Martinez, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: ''Fenerbahçe'nin Pellegrini teklifi var. Fenerbahçe ile ilgili olan olay şöyle; Fenerbahçe, Manuel'in şu anda takımın başına geçmesini istedi ancak içinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle bu gerçekleşemedi. Şili'den şu anda ayrılamaz. Ayrıca Türkiye Ligi'nde 7-8 maç kaldı, böyle bir dönem için onun takımın başına geçmesi normal değil.''
tr
1562266583_1606125485
2
“SÜTTE 100 TON FAZLALIK VAR”… Ülkemizde yaşanan olağanüstü durum, tüm sektörleri etkiledi. Piyasadaki durgunluktan etkilenen hayvan üreticileri, SÜTEK’in hafta sonu açık süt almayacağı kararıyla daha çok zora girdi. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Naimoğulları, kurumun hafta sonu süt almaması kararı nedeniyle 30 ton sütün üreticinin elinde kaldığını vurgulayarak sütü ihraç edemediklerini, şu an sütte 100 ton fazlalık olduğunu söyledi. Naimoğulları, “Çok kötü bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi. “ÜRETİM DURMAMALI”… Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş da, sulu tarımda zor bir süreçten geçtiklerini belirterek, Güney’de kapıların kapanması ile üreticinin büyük sıkıntıya girdiğini, otellerin, restoranların kapanmasının da bu duruma tuz biber olduğunu ifade etti. Çavuş, üreticilerine üretimin durmaması gerektiği yönünde çağrı yaptıklarını kaydederek, üretimin durması halinde fiyatların yükseleceğini vurguladı. Çavuş, böyle bir süreçte halkın yanında olacaklarına dikkat çekti. Eniz ORAKCIOĞLU Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK), süt toplayıp, pazarlama çabalarının mevcut durumda devam ettiğini ancak Koronavirüs salgını karşısında alınan tedbirlerden dolayı hem iç hem de dış piyasalarda yaşanan daralmalardan dolayı üreticilerden cumartesi ve pazar günleri açık süt toplanmayacağını açıkladı. Kurum ayrıca üreticilere, kullanılan yem rasyonlarında yeniden düzenleme yaparak süt miktarını düşürmelerini istedi. Açıklamada, Karpaz’da tam sokağa çıkma yasağı ilan edilen köylerden biri olan Erenköy’de bulunan bir fabrikanın da faaliyetlerini durdurduğundan sektörde süt talebinin iyice azaldığı vurgulandı. Kurumun aldığı karar ve piyasanın durumu, üreticiyi çok zor bir duruma soktu. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Süt Kurumu’nun hafta sonu süt almaması kararı nedeniyle 30 ton sütün üreticinin elinde kaldığını vurguladı. Naimoğulları, üreticileri çok kötü günlerin beklediğini söyledi. Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş da, sınır kapılarının kapanmasıyla üreticinin yaşadığı sıkıntının oteller ile restoranların kapanmasıyla daha da arttığını ifade etti. Naimoğulları: Üreticiyi kötü günler bekliyor Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, ülkede yaşanan olağanüstü durumun hayvan üreticilerini de olumsuz etkilediğini söyleyerek, ekonomik önlemler paketini eleştirdi. Naimoğulları, açıklanan paketle devletin halkı değil, halkın devleti desteklediğini belirterek, paketle birlikte hayvancıdan, çalışandan ve her şeyden kesinti yapıldığını kaydetti. Naimoğulları, üreticiyi çok kötü günlerin beklediğine de dikkat çekti. Naimoğulları, Süt Kurumu’nun süt üretiminin azaltılması için mesaj yayınladığını anımsatarak hayvanlara az yem verilmesi ve sütün azaltılması çağrısında bulunduğunu belirtti. Naimoğulları, kurumun çiğ sütü ihraç edebilmek için sütten 10 kuruş kesinti yaptığını ifade ederek sütü ihraç edemediklerini, şu an sütte 100 ton fazlalık olduğunu vurguladı. Oteller, restoranlar ve okullar kapalı olduğundan ülkede süt tüketiminin de azaldığına işaret eden Naimoğulları, “Çok kötü bir tabloyla karşı karşıyayız. Cumartesi ve pazar günü sütlerin alınmaması nedeniyle 30 ton süt üreticinin elinde kaldı” dedi. “İthalatı durdursunlar” Türkiye’nin bu süreçte üreticisine ciddi destek verdiğini hatırlatan Naimoğulları, çiftlik bazında 100 veya 150 bin TL’ye varan katkılar verildiğini ve üreticinin bu zor dönemde devletten alacaklarının ödendiğini söyledi. Naimoğulları, “Türkiye’nin aksine ülkemizde üretimin azaltılması çağrıları yapılıyor. Üretimi azaltacaklarına yurt dışından gelen süt ve süt ürünlerinin ithalatını durdursunlar” dedi. Çavuş: Üretici büyük sıkıntıya girdi Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş, sulu tarımda zor bir süreçten geçtiklerini belirtti. Çavuş, Güney’de kapıların kapanması ile üreticinin büyük sıkıntıya girdiğini, otellerin, restoranların kapanmasının da bu duruma tuz biber olduğunu ifade etti. Ekonomik önlemler paketine de değinen Çavuş, “Açıklanan pakette üreticinin yanında çalışanlarla ilgili ve üretimin devamıyla ilgili bir önlem yok. Açıklanan paketin 1’inci olduğu ve devamının da olacağı söylendi. 2’nci pakette üretime ve üreticiye de yer verileceği konusunda umutluyuz. Hükümet üretimin devam etmesi ve vatandaşların gıdaya ulaşabilmesi için gerekli tedbirleri alacaktır” dedi. Çavuş, üreticilerine üretimin durmaması gerektiği yönünde çağrı yaptıklarını kaydederek, üretimin durması halinde fiyatların yükseleceğini vurguladı. Çavuş, böyle bir süreçte halkın yanında olacaklarına dikkat çekerek, sektörün başındaki kişilerin iyi planlama yapması gerektiğini söyledi. Kelle, bu tip olaylarda yaşanan sıkıntılarla ayakta kalmanın zor olduğuna dikkat çekti.
Bugün Dünya Çiftçiler Günü... Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, çiftçilerin gününü kutladı. Günle ilgili mesajında dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgınına da işaret eden Kelle, “Tarımsal üretimin ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Kıbrıs Türk halkı ata mesleği olan tarımsal üretime sahip çıkmalı” dedi. Kelle, ülkedeki tarımsal alanların her geçen gün el değiştirdiğini, emlak sektörüne kaydığını da belirterek, “Diğer ülkelere göre tarımsal girdiler KKTC’de çok daha pahalı. Dünyanın en pahalı mazotunu da bizim çiftçimiz kullanıyor” dedi. Kelle, tarım alanlarının miras yoluyla bölündüğünü, bu nedenle tarımın ölçek ekonomisine olan katkısının her geçen gün düştüğünü kaydetti. Kelle, 2019-2020 hasat dönemiyle ilgili üreticilerine bir takım uyarılarda da bulundu. Yangınlara Dikkat Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle şunları kaydetti: “Olgun sayılan bir yılda üreticilerin kuraklık yaşamaması için hasatta, yol kenarlarındaki arazilerin çevrelerinin saban veya goble ile sürülmesini tavsiye ediyoruz. Kurak bir iklime sahip olan ülkemizde bu yıl da yangınlar artış gösterebilir. Yangınları önleme sadece üreticilerin görevi değil. Halkımız da yol kenarlarına çöp, moloz, şişe ve en önemlisi izmarit atmamalı, bu konuda duyarlı olmalı.”
tr
1498462297_1578949681
1
Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde bu virüsten etkilenen 2 kişi ölmüştü. bunun üzerine Singapur ve Hong Kong, Wuhan'dan hava yoluyla gelen yolcularda tarama yapmaya başladı, Amerikalı yetkililer de San Francisco, Los Angeles ve New York havalimanlarında Cuma gününden itibaren benzer tarama uygulamaları başlatacaklarını duyurdu. ÇIN DIŞINDA Kİ ÜLKELERDE DE GÖRÜLDÜ Virüsün çıkış noktası Çin'in Wuhan şehri. Ama Tayland'da iki ve Japonya'da da virüsle bağlantılı bir vaka görüldü. uzmanlar, Wuhan'dan çıkan üç vakanın başka ülkelerde görülmesi, kayda geçirilenden çok daha fazla vaka olabileceğine işaret edebileceğini düşünüyor. Araştırmanın yayımlanmadan önce internete konan bulgularına göre hesaplamalar, virüsle bağlantılı yaklaşık 1.700 vaka olduğuna işaret ediyor. BOZUK DENİZ ÜRÜNLERİNDEN VE YABAN HAYVANLARDAN BULAŞMIŞ OLABİLİR Çinli yetkililer, virüsün bir kişiden diğerine geçtiğini teyit eden bir vaka olmadığını, Wuhan'da bir pazardaki bozuk deniz ürünlerinden ve diğer yaban hayvanlarından bulaştığını söylüyor. Uzmanlar ise insandan insana bulaşma ihtimalini yok saymıyor: "Yine de insandan insana bulaşma ihtimali eskisine kıyasla daha fazla ciddiye alınmalı." diyorlar. Yetkililer, Corona virüsleri hakkında bildiklerimizden yola çıkarsak, asıl olarak hayvandan insana bulaşmış olmasının çok mümkün olmadığını düşünüyor Yeni bir virüsün nasıl yayıldığını tespit etmek, tehdidin değerlendirilmesinde de kritik bir rol oynuyor. NASIL BİR VİRÜS? Hastalardan alınan örnekler laboratuvarlarda incelemeye alındı. Çin'de ve Dünya Sağlık Örgütü'ndeki yetkililer, enfeksiyonun corona virüsü olduğu sonucuna vardı. Geniş bir aileye sahip olan corona virüslerinden yalnızca altısının (eğer yeni virüs de kanıtlanırsa yedisinin) insanlara bulaştığı biliniyor. Corona virüsleri hafif durumlarda soğuk algınlığı etkisi gösteriyor ama ağır vakalarda da şiddetli sonunum yetmezliğine neden oluyor. Buna, SARS (ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu) deniyor. Çin'de 2002'de görülen SARS salgınında virüsün bulaştıüı 8.098 kişiden 774'ü ölmüştü.
Yeni tip corona virüsünün (Covid-19) merkez üssü ülkelerinden birisi olan ABD'den art arda son dakika haberleri geliyor. Ülkede vaka sayısı her saat başı artış gösterirken toplamda 598 bin 670'e ulaştı. Yetersiz önlemler ve sağlık kuruluşlarının da eksik kalması nedeni ile hayatını kaybedenlerin sayısı ise 25 bin 239'a çıktı. Corona virüsü ile baş etmeye çalışan ABD'de, New York ve Los Angeles gibi şehirlerde karantina uygulanıyor; ancak bu da beraberinde bir tehlikeyi getiriyor. İSTİLA KAPIDA MI? Amerikan NBC televizyonuna konuşan bir uzman, New York ve Los Angeles gibi karantina uygulanan şehirleri büyük bir tehlikenin beklediğini söyledi. Restoran ve kafe gibi işletmelerin kapalı olmasına dikkat çeken uzman isim, corona virüsü sırasında ve sonrasında ABD'nin bir istila ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Uzman ismin sözleri sosyal medyada da en çok paylaşılan son dakika haberleri arasında öne çıktı. İşte, o sözler ve ABD'yi bekleyen yeni tehlike;
tr
1622269563_1618925054
3
Türkiye Meteor Takip Sistemleri Projesi Yürütücüsü ve Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan, Türkiye'nin doğusunda 27 Mayıs'ta görülen gök taşının atmosfere girmeden önceki kütlesinin yaklaşık 3,6 ton, atmosfere girdiği sıradaki çapının 130 santimetre, atmosfere giriş hızının ise saatte 54 bin kilometre olarak hesaplandığını bildirdi. TÜBİTAK ve Ege Üniversitesi tarafından yürütülen Türkiye Meteor Takip Sistemleri ve Ağının Kurulumu Projesi'ni yürüten Doç. Dr. Ünsalan, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin doğusunda gökyüzünden ışık saçarak düştüğü görülen cismin tipik bir gök taşı olduğunu ifade ederek, konuyu yakından takip ettiğini dile getirdi. Ünsalan, Ermenistan, Gürcistan veya Rusya'ya düştüğünü tahmin ettikleri gök taşıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "İlk belirlemelere göre meteorun atmosfere girmeden önceki kütlesi yaklaşık 3,6 ton, atmosfere girerken çapı 130 santimetre, atmosfere giriş hızı saatte 54 bin kilometre, yoğunluğu ise 3 bin kilogram/metreküp. Tabi bunlar ortalama değerler. Çok yüksek ihtimalle Gürcistan, Ermenistan veya Rusya dolaylarında düştü diyebiliriz."
Gök Taşı Olayı NASA ile Birlikte İnceleniyor Türkiye Meteor Takip Sistemleri Projesi Yürütücüsü ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Türkiye Meteor Takip Sistemleri Projesi Yürütücüsü ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan, geçtiğimiz saatlerde yaşanan gizemli olay hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Ozan Ünsalan tarafından yapılan açıklamaya göre muhtemel gök taşı olayı NASA ile iş birliği içerisinde araştırılıyor. İşte merak edilen detaylar! Gök Taşı Olayı NASA ile İnceleniyor Dün akşam saatlerinde yaşanan olay hakkında bazı değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Ozan Ünsalan yaşanan olayların tipik bir gök taşı olayı olduğunu vurgulayarak "Erzurum'dan Artvin'e doğru gittiği görülüyor Artvin tarafından da yüksek ihtimalle Soçi tarafına ya da Gürcistan tarafına doğru düşüyor." dedi. "Tipik bir meteor olayı. Erzurum'a yakın bir yerden bahsediyoruz. Bir tepede büyük bir parlama görüyorlar. Erzurum'dan Artvin'e doğru gittiği görülüyor, Artvin tarafından da yüksek ihtimalle Soçi tarafına ya da Gürcistan tarafına doğru düşüyor. İlk belirlemelerimize göre denize de düşmüş olabilir diye düşünüyoruz. Arkasından da 2-3 dakika içinde de patlama sesi geliyor o da tipiktir. Hatta görgü tanıklarına sordum 'ufak bir yer sarsıntısı oldu mu' diye çünkü bu yer sarsıntısı da normaldir beklenen bir şey ama meteorun şiddetine büyüklüğüne göre ve yapısına göre de değişiyor. Küçük bir depremi tetikleyebiliyor. Olay bu şekilde gelişiyor." Ünsalan açıklamasının devamında yaşanan olayın daha detaylı bir şekilde araştırıldığını ve olası iş birlikleri adına NASA ile temas halinde olduklarını vurguladı. Peki siz yaşanan bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi hemen aşağıdaki yorumlar sekmesinden bizlerle paylaşmayı unutmayın.
tr
1643372588_1592438936
1
Kocasinan Belediyesi, 6 ayda 34 bin 629 ağaç kurtardı Geri dönüşüm projeleriyle Türkiye ekonomisine katkı sağlayan Kocasinan Belediyesi, 2020 yılının ilk 6 ayında 2 bin 37 ton kağıt atığını geri dönüştürerek, 34 bin 629 ağacın kesilmesini önledi. Geri dönüşüm projeleriyle Türkiye ekonomisine katkı sağlayan Kocasinan Belediyesi, 2020 yılının ilk 6 ayında 2 bin 37 ton kağıt atığını geri dönüştürerek, 34 bin 629 ağacın kesilmesini önledi. Geri dönüşümle hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağladıklarını belirten Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, geri dönüşüm çalışmalarıyla yenilikçi ve örnek belediye olmayı sürdürdüklerini söyledi. Geri dönüşüme büyük destek verdiklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bünyemizde barındırdığımız teknolojinin son sistemleriyle donatılmış Anadolu'nun modern geri dönüşüm tesisi KAYÇEV ile ilk 6 ayda 2 bin 37 ton kağıt atık geri dönüştürülerek, 34 bin 629 ağacın kesilmesi önlendi. 626.972 kg plastik atık geri dönüştürülerek, 416.916 kw/h elektrik tasarrufu sağlandı. 156.743 kg cam atık geri dönüşüme kazandırılarak, 15.600 litre petrol tasarrufu gerçekleştirildi. Ayrıca 313 ton metal atık geri dönüştürülerek 4.383.000 kw/h enerji edildi. Böylelikle ülke ekonomisine ve doğaya daha fazla katkı sağlamış olduk." 'Sıfır Atık Projesi' kapsamında örnek olan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, "Yenilikçi belediye olarak en son hizmete sunduğumuz ve kaynağından ayrıştırılmış ambalaj atıkları ile evsel atıkları aynı anda toplama özelliğine sahip Türkiye'de ilk olan ikili toplama sistemli aracı ile geri dönüşüme büyük katkı sağlıyoruz. Türkiye'de ilk defa; Kayseri ve Kocasinan'ın yollarında hemşehrilerimize hizmet veren araç, kaynağından ayrılmış olan geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı toplanabilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle belirtmek istiyorum ki; Kocasinan Belediyesi olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın değerli eşleri Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen 'Sıfır Atık Projesi'ne tam destek veriyoruz" ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, geri dönüşümün herkesin katkıda bulunacağı bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu hatırlatarak sözlerini noktaladı. Teknolojiyle donatılmış günlük 40 ton atık işleme kapasitesine sahip KAYÇEV' de kaynağında ayrışmış olarak toplanan ambalaj atıklar, tasnif edilerek yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Günlük hayatta sık kullanılan ve atık hale gelen pet şişeler, renkli ve şeffaf naylonlar, alüminyum, bakır, krom gibi metaller, cam şişeler ve her türlü kağıt ve karton kutular gibi ürünler tesis de işlem görüyor ve bunlar geri dönüşüme kazandırılıyor. İlçe sınırlarında geri dönüştürülebilir ambalaj atıklarını, evlerde mavi poşet dağıtım uygulamasıyla toplayan Kocasinan Belediyesi, iş yerleri ve kamu kurumlarında; iç mekan kutularıyla marketlerde ise kafes sistemi ve büyük kutularla atıkları topluyor. - KAYSERİ Kaynak: İHA
Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Argıncık Kayabaşı Mahallesi Üstün Apartmanı’nda iki torunu ve gelini ile birlikte yaşayan 72 yaşındaki Ayşe nine, bayram ikramiyesini alabilmek için Vefa Destek Grubundan yardım istedi. Ayşe nine bayram ikramiyesini çekip teslim etmek için eve gelen Vefa Destek Grubundan 100 TL’yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ’Biz bize yeteriz’ kampanyasına yatırılmasını istedi. Bu isteği de yerine getiren Vefa Destek Grubu, makbuzu da Ayşe nineye kapıda teslim etti. Kendisine yardım eden Vefa Destek Grubu ile yeniden buluşan 72 yaşındaki Ayşe nine, korona virüs tedbirlerinde vatandaşlara evde kalmaları ve sokağa çıkma kısıtlamalarına uymaları çağrısında bulunarak, "7-8 yıldır devletin bileti ile geçmedik yer bırakmadık. Şu günlerde biraz da içeride oturun. Sabırlı olun. İlk sokağa çıkma kısıtlaması uygulandığında bir gecede her yer doldu. Hiç yemediğiniz kuruyemiş aklınıza mı düştü. Arabanın gazını dolduruyorlar, bu kısıtlamada nereye gideceksiniz?" dedi. Vefa Destek Grubunun çalışmalarından memnun olduğunu dile getiren Ayşe nine, "Bana bayram ikramiyesi olarak bin 300 TL geldi, çok olsaydı çok verirdim. Maaşımı ayın 3 veya 4’ünde alacağım yine bekliyorum sizi. Benim evimde iki torunuma bakıyorum, kimseden yardım istemedim istemem de. Az bir maaş alıyorum çok şükür onunla da geçiniyorum. İyi televizyona bakmazsam normal televizyona bakarım ne var? Onu bağışladım, yine bağışlarım. Benim bağışladığım 100 TL onları kurtaracak mı kurtarmayacak ama her insan 100 TL veya 20 TL bağışta bulunursa devletimiz ayağa kalksın, şu kötülükleri bertaraf edelim. Daha sonra tarım, sanayi ve ekonomi hareketlenir. Diğer devletler kendisine gelene kadar biz dünyaya lider oluruz" diye konuştu. "Bir param olsa, bir koyunum olsa da satsam, bir buğdayım olsa da satsam diyordum" ifadesinde bulunan Ayşe nine, "Bayram ikramiyesi yatmış. Daha çok versem diye niyetleniyordum. Ben kimsenin aklı ile hareket etmem. Vefa Destek Grubu geldi, onlara şu 100 TL’yi alın götürün bu yardım için yatırın dedim. Makbuz var mı dedim yok dediler ama parayı yatırdıktan sonra makbuzunu bana geri getirdiler. Allah razı olsun. Yine veririm, devletime yine yardım ederim. Ben 155’i aradım Vefa Destek Grubu geldi. Maaşımı getirdiler, yardımı teslim ettim makbuzumu getirdiler. 155’i arayınca polis, 112’yi arayınca sağlıkçılar geliyor. Evladın gelmez telefon açtığın zaman, ‘işim var çalışıyorum’ der evladın gelmez ama bunlar geldi bana yardımcı oldu" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hayranı olduğunu söyleyen 72 yaşındaki Ayşe nine, "Cumhurbaşkanı’nın parmak salladığını çekemiyorlar. Dışarıda bazıları da içeride parmak salladığını çekemiyorlar. Batıya kimse parmak sallayamadı. ‘Ben buradayım’ dedi batı çekemedi. Türkiye’ye hangi kahraman gelse ellerine taş alıyorlar. İki tane iktidar gördüm. Menderes’i gördüm Kenan Evren’i gördüm. Cumhurbaşkanına da yeltendiler ama düşüremediler. Hangi kahraman gelse çatlayıp ölüyorlar. Dışarıdakiler çatlıyor da içeridekiler niye çatlıyor? Sağlık Bakanıma selam olsun, hemşirelere doktorlara, polislere. Sayın Süleyman Soylu, sakın istifa edeyim deme, geçtiğimiz günlerde istifanı sunduğunda rahatsızlandım. Sayın Cumhurbaşkanımız Allar razı olsun seni doğurup büyütenler cennette yatsınlar. Kaç defa Kayseri’ye geldiğinizde kalabalığı ittim ittim size ulaşamadım. Buradan size çok selamlar söylüyorum. Bizlere duacı ol, senin gibi kahramanı yiğidi her ana doğuramaz" şeklinde konuştu.
tr
1625596738_1617606072
3
Snapchat, uygulamanın keşfet bölümünde artık Donald Trump'ın öne çıkarılmayacağını açıkladı. Bildiğiniz gibi Twitter, ABD Başkanı Donald Trump'ın bazı tweet'lerine uyarı etiketi koyarak ABD Başkanı'na yaptırımlarını uygulamıştı. Sosyal medya uygulaması Snapchat, ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik yaptırım uygulama kararı alan son platform oldu. Şirket, ABD Başkanı'nın hesabına bazı kısıtlamalar getirildiğini açıkladı. Yeni alınan karara göre Trump'ın hesabı; bundan böyle sanatçı, sporcu, politikacı gibi ünlü kişilerin hesaplarının diğer kullanıcılara önerildiği ‘keşfet' bölümünde yer almayacak. "IRKSAL ŞİDDET SESLERİNİN YÜKSELMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ" Şirketin bir sözcüsü, "Keşfet bölümünde ırksal şiddet ve adaletsizliği körükleyen seslerin yükselmesine izin vermeyeceğiz. Irksal şiddet ve adaletsizliğin toplumumuzda yeri yoktur ve Amerika'da barış, sevgi, eşitlik ve adalet arayan herkesle birlikteyiz." açıklamasını yaptı. Donald Trump'ın seçim kampanyasını yöneten Brad Parscale ise bu karar sonrası, Snap CEO'su Evan Spigel için ‘radikal' tabirini kullandı. Parscale, "Snapchat, kullanıcılarının Başkan'ın içeriklerini izlemesinden nefret ediyor ve bunları gizli tutmaya çalışıyor.” dedi. Twitter'ı yoğun bir şekilde eleştiren Trump'tan, konuyla ilgili şimdilik herhangi bir açıklama gelmedi.
Twitter, son günlerde sosyal medya platformlarında dezenformasyonun yayılmasının önüne geçmek için bazı paylaşımlarının altına eklediği 'bilgiyi doğrulama' etiketini, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kaliforniya eyaletindeki 'uzaktan oylama' konusunda attığı tweetlere de uyguladı. Trump söz konusu Twitter paylaşımında, 'Kaliforniya'daki uzaktan oylamanın oylamada hileye yol açacağını' iddia ederken, Twitter bu paylaşımın altına eklediği 'bilgiyi doğrula' etiketinde kullanıcılara "Uzaktan oylama konusundaki bilgiyi doğrulayın" uyarısında bulundu. Söz konusu uyarının gündem olmasının ardından Trump olay hakkında Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, 3 Kasım'daki seçimlere işaret ederek "Trump şimdi 2020 başkanlık seçimlerine müdahale ediyor. Benim uzaktan oylamanın büyük çapta hile ve yolsuzluğa yol açacağına dair açıklamamı, yalancı basın CNN ve Amazon'un Washington Post'una dayandırarak yalanlıyor" ifadelerini kullandı. Trump ayrıca "Twitter, ifade özgürlüğünü tamamen kısıtlıyor ve başkan olarak ben buna izin vermem" değerlendirmesinde bulundu. Twitter'dan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili ise Amerikan basınına yaptığı açıklamada, "Trump'ın bu paylaşımları, oylama sürecine ilişkin yanlış bilgiler içeriyor olabilir. Bu nedenle de uzaktan oylama sistemine ilişkin daha fazla bilgi paylaşmak için bu tweete 'bilgiyi doğrulama' etiketi ekledik" dedi. Trump'ın Başkanlık Kampanyası Danışmanı Brad Parscale ise yaptığı yazılı açıklamada, Twitter'ın bu adımını kınayarak Twitter'ın 'yalancı basın' ile iş birliği yaptığını savunmuştu.
tr
1619833903_1607574444
2
Yumurtanın yanında özellikle ramazan ayında tavuk tüketiminin de hane halkı için arttığına işaret eden Girit, şöyle konuştu: Tüm dünyaya yayılan Kovid-19 salgınından etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Her ne kadar turizm dendiğinde akla deniz, kum ve güneş gelse de sektör birçok iş koluna doğrudan katkı sunuyor. Bunların başında da otellere satış yapan gıda firmaları geliyor. Sektörün toplu satışı ise salgın döneminde geriledi. "Lokanta ve kafeler kapanınca toplu satışlarımızda gerileme oldu. Genel olarak yaz aylarında vatandaşların tavuk tüketimi azalır. Yazın sektörün kurtarıcıları oteller olur. Bu dönem tavuk satışının yaklaşık yüzde 25'ini turizm sektörüne yapılırdı ancak salgından dolayı biraz geri kaldık. En az turizmciler kadar bizler de otellerin açılmasını dört gözle bekliyoruz." Yazın bir diğer önemli satış kalemin de mangal için kullanılan tavuk ürünleri olduğunu dile getiren Girit, yeni normalle birlikte bu açığı kapatacaklarına inandığını dile getirdi. Salgın sürecinde gıdanın öneminin bir kez anlaşıldığını aktaran Girit, "İhracatta bütün kalemler dünya genelinde düşerken, gıdada ise artıyor. Türkiye bu süreçte gıda tedarik zincirinin aksamasına engel oldu. Ülkemiz salgın döneminde çok başarılı bir sınav verdi. Kanatlı ihracatında da geçen seneye göre hemen hemen aynı ihracat rakamını yakalıyoruz. Hem iç piyasayı hem de ihracatımızı aksatmadan üretim yapmaya devam ediyoruz. Türkiye, kanatlı sektöründe kendine yeten bir ülke." ifadelerini kullandı. KAYNAK:AA
AA İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkileriyle martta en düşük seviyesini görmesinin ardından, nisanda da düşüşünü sürdürerek yeni bir dip seviyeye geriledi. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin nisan sonuçları açıklandı. Buna göre, dip seviyelerden toparlanma eğiliminde iken nisan ayında 3,55 puan düşerek 67,89 puana gerileyen Bileşik Endeks, yeni bir dip ile karşılaştı. Nisan ayındaki bu düşüşle endeks, ölçülmeye başlandığı Ağustos 2013'ten bu yana en düşük seviyesine indi. Bileşik Endeks bundan önce en düşük seviyesini 71,44 puan ile martta görmüştü. Mart ve nisan aylarında üst üste aylık düşüşler gösteren Bileşik Endeks’teki gelişmeleri, bir süre daha Kovid-19 salgının seyri ve olası etkilerinin belirleyeceği öngörülüyor. FAALİYETLERDE EN YÜKSEK AYLIK DARALMA NİSANDA YAŞANDI İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetler geçen ay son yılların en sert aylık düşüşünü gösterdi. Salgının yarattığı etkilerin tamamen hissedildiği nisanda fabrikaların, ihracat pazarlarının ve satış kanallarının büyük ölçüde kapalı olması nedeniyle faaliyetler dip seviyede gerçekleşti. Bir önceki aya göre 6,3 puan gerileyen faaliyetler Ağustos 2013'ten bu yana kaydedilen en düşük seviyesini gördü. Yurtiçi satışlarda nisan ayında kuvvetli bir gerileme oldu. Pazarların büyük ölçüde kapalı olması ihracattaki sert düşüşte etkili oldu. Üretimde de geçen ay yüksek bir gerileme yaşanırken, tesislerin kapalı kalması sebebiyle cirolar, iç satışlar ve ihracattaki düşüşe bağlı olarak önemli ölçüde geriledi. GÜVEN ENDEKSİ'NDE GERİLEME NİSANDA YAVAŞLADI Güven Endeksi, geçen ay Kovid-19 salgınının yarattığı endişe ve belirsizlikten etkilenmeye devam ederken, marta göre daha sınırlı bir gerileme yaşadı ve güven seviyesi bir önceki aya kıyasla 2 puan geriledi. Endeks, son aylardaki kademeli toparlanmasına mart ve nisan aylarında ara verdi. İnşaat sektörüne ve inşaat malzemeleri sanayisine ilişkin güvende de sınırlı bir düşüş yaşanırken, yurt içi pazarlarda güven de nisan ayında geriledi. Bu dönemde tek sert düşüş ihracat pazarlarına olan güvende yaşandı. Kovid-19 etkisi ile Güven Endeksi'nde gerçekleşen bozulmalar nisan ayında ihracat pazarları hariç diğer alt unsurlarda yavaşladı. BEKLENTİLER BİR SÜRE DAHA SALGININ ETKİLERİNE BAĞLI KALACAK Beklenti Endeksi'nde mart ayında yaşanan sert düşüşün ardından geçen ay daha yavaş bir gerileme gerçekleşti. Beklentilerde belirleyici unsur, Kovid-19 salgınının yarattığı endişeler ile iç ve dış pazardaki etkiler oldu. Faaliyetlerdeki yüksek oranlı daralma da beklentileri bozdu. Geçen ay, bir önceki aya göre 2,7 puan gerileyen Beklenti Endeksi son yılların en düşük seviyesine indi. Gelecek üç ayın yurt içi siparişleri, ihracat siparişleri ve bu aylara ilişkin üretim beklentisi de nisanda düştü. Yurt içi ve ihracat siparişlerindeki sert düşüşler ile üretim beklentileri zayıfladı. Salgının seyri, alınan önlemler, faaliyetler ve harcamalar üzerindeki etkiler ile normalleşme planları yakından izlenirken, beklentilerdeki gelişmelerin bir süre daha salgının seyrine ve etkilerine bağlı kalacağı öngörülüyor.
tr
1542820894_1577358652
1
AA Iğdır'da, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü (DKMP) ekipleri, av koruma ve kontrol faaliyetleri sırasında Karakoyunlu ilçesine bağlı Bulakbaşı köyü yakınlarında 4 kaçak avcı yakaladı. Bölgeye gelen jandarma ekiplerince bu kişilerin yakalandığı alanda yapılan aramada 8'i canlı mühre olarak kullanılan, 20'si ise tuzaklarla yakalanan 28 keklik bulundu. EL KONULAN KEKLİKLER DOĞAYA SALINACAK AA'da yer alan habere göre kaçak olarak avcılık yaptıkları belirlenen 4 kişiye 11 bin 904 lirası idari, 19 bin 40 lirası da tazminat cezası olmak üzere toplam 30 bin 944 lira ceza uygulandı. El konulan keklikler ise doğaya salınacak.
Polisten kaçan motosikletli kaza yapınca yakalandı ŞANLIURFA'da polisin 'dur' ihtarına uymayıp kaçan motosiklet sürücüsü kovalamaca sonucu kaza yapınca yakalandı. ŞANLIURFA'da polisin 'dur' ihtarına uymayıp kaçan motosiklet sürücüsü kovalamaca sonucu kaza yapınca yakalandı. Yaşanan kaza anı ise cep telefonlarına yansıdı. Olay, akşam saatlerinde Karakoyunlu Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre polis, kasksız ve plakasız motosiklet sürücüsünü durdurmak istedi. Polisin 'dur' uyarısını dikkate almayan sürücü kaçmaya başladı. Bunun üzerine polis, kaçan şüpheli sürücünün peşine düştü. Uzun süre polisten kaçan şüpheli, hızla girdiği kavşakta kontrolünü yitirip metrelerce sürüklenerek kaza yaptı. Polise yakalanmamak için bu kez yaya olarak kaçmaya çalışan şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Yaşanan kovalamaca ve kaza anı ise olay yeri yakınında bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Kaynak: DHA
tr
1489550270_1497478420
3
08.01.2020 16:31 | Son Güncelleme: 08.01.2020 17:03 Ordu'da Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir'i (20) evinin bulunduğu binanın girişinde bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç'un, akıl sağlığı raporuna ulaşıldı. Arduç'un akıl sağlığıyla ilgili oy birliği ile alınan kararda, 'Bilinci açık, iletişim kurabilen, uyumlu, duygu durum bozukluğu yok, düşünce içeriği normal, hezeyan, halüsinasyon tespit edilemedi, gerçeği değerlendirme, yargılama, soyutlama yetenekleri normal' denildi. Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde 3 doktorun oy birliğiyle verdiği raporda, katil Özgür Arduç'un 3 Aralık tarihinde Ceren Özdemir'i 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçuna karşı, TCK'nın 'akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez' hükmünü düzenleyen 32/1 ve 32/2 maddelerinden istifa edemeyeceği bildirildi. "AKIL SAĞLIĞIM BOZUK" DEDİ Ceren'in katili Özgür Arduç, Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiasında bulundu. Arduç, ifadesinde akıl hastası olduğunu, öldürme hissinin kendi kontrolünde olmadığını, cezaevinden çıkarsa yine cinayet işleyeceğini, tedavi edilmek istediğini söyledi. Mahkeme katil zanlısı Arduç'un beyanı üzerine, akıl sağlığının tespit edilmesi gerektiği görüşüyle ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden rapor talep edilmesine karar verdi. AKIL SAĞLIĞI RAPORU OY BİRLİĞİYLE VERİLDİ Tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden yoğun güvenlik önlemleriyle Elazığ'a götürülen katil zanlısı Arduç, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde 24 Aralık'ta muayene edildi. Rapor katil Arduç'un cezai ehliyetinin tam olduğunu, üç doktorun imzasıyla ortaya koydu. Arduç'un akıl sağlığıyla ilgili oy birliği ile alınan kararda şöyle denildi: "BİLİNCİ AÇIK, UYUMLU..." "Yapılan psikiyatrik muayenesinde bilincinin açık, koopere (iletişim kurabilen), oryante (uyumlu), affekti otimik (duygu durum bozukluğu yok), düşünce içeriği normal, hezeyan, halüsinasyon tespit edilemediği, gerçeği değerlendirme, yargılama, soyutlama yeteneklerinin normal olduğu tespit edildi." Kaynak: DHA Haber Videosu
Ordu'nun Altınordu ilçesinde üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç'un, "canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına 20 Ocak Pazartesi devam edilecek. Anadolu Ajansının haberine göre Van'da tutuklu bulunan sanık Arduç, ikinci duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılacak. Arduç, yakalandığı sırada polis memurlarını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle hazırlanan ikinci iddianame kapsamında açılan davada da 10 Şubat'ta hakim karşısına çıkacak. NE OLMUŞTU? Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ceren Özdemir, 3 Aralık'ta Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi’ndeki evinin bulunduğu binaya girerken Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Açık cezaevinden firar ettiği ortaya çıkan Özgür Arduç gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Ordu Cumhuriyet Başsavcılığınca Arduç hakkında "canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle, polis memurlarını bıçakla yaralaması nedeniyle de "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs" suçundan iki kez cezalandırılması istemiyle Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde iki kamu davası açılmıştı. İddianamelerde, Arduç hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca ceza indirimi yapılmaması talebinde de bulunulmuştu. "CEZAİ EHLİYETİ TAM" RAPORU VERİLMİŞTİ Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 23 Aralık'taki ilk duruşmasında SEGBİS aracılığıyla hakim karşısına çıkan Özgür Arduç'un, ifadesi sırasında akıl hastası olduğunu beyan etmesi üzerine rapor alınmasına karar verilmişti. Arduç, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinden 24 Aralık'ta Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilmişti. Kontrolde cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edilen Arduç ile ilgili raporun detayları ortaya çıkmıştı. Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin 3 doktorun oy birliğiyle hazırladığı raporda, şu bilgilere yer verilmişti: "Adı geçenin psikiyatrik muayenesinde bilinci açık, koopere, oryante, affekti ötimik, düşünce içeriği normal, hezeyan, halüsinasyon tespit edilmedi, gerçeği değerlendirme, yargılama ve soyutlama normal, şahsın 3 Aralık 2019 tarihinde işlediği iddia olunan 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçuna karşı TCK'nin 32/1 ve 32/2 maddelerinden istifade edemeyeceği, cezai ehliyetinin tam olduğunu bildirir sağlık kurulu raporu oy birliği ile verildi." (HABER MERKEZİ) Ordu'da kadın cinayeti: 20 yaşındaki Ceren Özdemir bıçaklanarak öldürüldü Ceren Özdemir cinayeti davası | Sadece sanık değil sorumlular da yargılansın Ceren Özdemir'i öldüren Özgür Arduç'a "akıl sağlığı tam" raporu verildi Ceren Özdemir'in bu bakışını #HepimizBiliyoruz! Ceren Özdemir'in katili "canavarca hisle öldürme" suçundan tutuklandı Ceren Özdemir cinayeti | Açık cezaeviyle ilgili soruşturma başlatıldı
tr
1525922757_1526039554
3
20.02.2020 05:31 | Son Güncelleme: 20.02.2020 05:31 Malatya'da içerisinde 4 kişinin bulunduğu iddia edilen bir araç gölete uçtu. Olay,Battalgazi ilçesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; Orduzu Pınarbaşı Göleti mevkiinde seyir halinde olan bir araç henüz bilenmeyen bir nedenden dolayı gölet üzerinde bulunan köprünün demir korkuluklarını aşarak gölete düştü. İçerisinde 4 kişinin bulunduğu değerlendirilen araç gölette gözden kaybolurken, araç içerisinde bulunan 2 kişi polis ve çevredeki vatandaşların yardımı ile göletten çıkarıldı. Yaklaşık olarak 25 dakika gölet içerisinde kurtarılmayı bekleyen belli aralıklarla yardım çığlıkları atan 1 kişi ise Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Sualtı dalgıç ekibi tarafından suda donmak üzere iken son anda kurtarıldı. Araçta 4'üncü bir kişinin de bulunduğu iddiası üzerine gölet içerisinde yaklaşık olarak 2,5 saat çalışma yapan Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Sualtı dalgıç ekibi olumsuz hava şartları nediyle çalışmalara sabaha karşı ara verdi. Göletten çıkarılan 3 kişinin kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldığı olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor. - MALATYA Kaynak: İHA
Orduzu Pınarbaşı Göleti’nde gece saatlerinde bir otomobilin suya uçtuğunu görenlerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri yönlendirildi. ARAÇTA 4 KİŞİ BULUNUYORDU İçerisinde 4 kişinin bulunduğu otomobilden 2 kişi polis ve çevredeki vatandaşların yardımı ile göletten çıkarılırken, bir kişi ise Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Sualtı dalgıç ekibi tarafından suda donmak üzereyken son anda kurtarıldı. Yaralı olarak kurtarılan 3 kişi hastaneye kaldırılırken, araç içerisinde bir kişinin daha olduğunu öğrenen ekipler arama çalışması başlattı. Gece ara verilen arama çalışmaları sabah günün ilk ışıkları ile yeniden başladı. CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI İtfaiye Daire Başkanlığı dalgıçlarının yaptığı çalışmalar sonucunda araçta bulunan 33 yaşındaki Pelin B.’nin cansız bedeni kıyıya yaklaşık 20 metre uzaklıkta bulundu. Genç kadının cansız bedeni dalgıçlar tarafından kıyıya çıkarılırken, suya batan araç da itfaiye ve AFAD ekiplerinin çalışması ile çıkartılabildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. (İHA)
tr
1625096249_1696162235
1
İstanbul'da toplu ulaşımda yeni dönem başladı ULAŞIM Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda İstanbul Valiliği tarafından toplu ulaşıma dair alınan yeni kararlar uygulanmaya başlandı. ULAŞIM Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda İstanbul Valiliği tarafından toplu ulaşıma dair alınan yeni kararlar uygulanmaya başlandı. Koronavirüsle mücadele kapsamında kısıtlamalara gidilen toplu ulaşıma dair İstanbul Valiliği tarafından yeni kararlar alındı. Otobüs ve metrobüslerde çapraz oturma düzeni zorunlu hale getirilerek koltuk sayısının üçte biri kadarda ayakta yolcu alınmasına karar verildi. Bu doğrultuda işlerine gitmek için toplu ulaşım kullanan İstanbullular yeni kararlarla birlikte ilk yolculuklarına başlamış oldu. METROBÜSLERDE YOĞUNLUK YAŞANDI Toplu taşımada getirilen çapraz oturma düzenine bazı vatandaşlar uyarken bazı vatandaşlar ise uyarılara rağmen yan yana oturmayı tercih etti. Metrobüslerde yaşanan yoğunluk nedeniyle vatandaşlar bir sonraki aracı beklerken, belirlenen yolcu kapasitelerini dolduran metrobüslerin ise yoluna devam ettiği görüldü. - İstanbul Kaynak: DHA
Haberin Devamı Ancak bazı görüntüler, bazı ölçümlerin sonuçları bu durumdan doğanın bazı kazançlar sağladığını işaret ediyor... Geçtiğimiz hafta sonu Moda sahillerinde kaydedilen ve sosyal medyada hızlıca yayılan video mesela... Bir yunus sürüsü kuyruklarını suya çarparak yönlendirdikleri/çevirdikleri balıkları avlarken görüldüler. 1980’lerden itibaren giderek “çok nadir” bir görüntü haline gelen “Boğaz’dan yunus geçmesi” İstanbulluların büyük ölçüde evlerine çekildiği son 1 ay içinde daha sık görünür hale gelmişti. Ama Moda’da yunusların avlanması gibi ancak uzak diyarlarda kaydedilen belgesellerde izlenebilecek bir hadiseye şahitlik etmek mutluluk vericiydi. İnsanoğlunun arsız, saygısız tüketim alışkanlıklarının dünyaya verdiği zararlar ortada... Atmosferden okyanuslara... Ormanlardan savunmasız hayvanlara... Yerin altından dağların zirvelerine... Dünyanın bütün kaynaklarına yapışan ve emip tüketen insanoğlu kabaca son 100-150 yılda canına okudu yegâne evinin... Haberin Devamı Bu zararları görünür hale getiren, itiraz eden, felaketi işaret edenlere (çevrecilere vb) iyimser yaklaşımla “uçuk kafa”dan başlayıp “hain” damgası vurmaya kadar ileri gitti parayı, gücü, ülkeleri, dünyayı yönetenler... Salgının hız kazanmasıyla birlikte insanoğlu evlerine çekilmeye başladı, doğanın canına kasteden teknolojilerin döndürdüğü üretim çarkı yavaşladı, trafik azaldı ve birkaç ay içinde olumlu sonuçlar gelmeye başladı. Hava daha temiz mesela. İstanbul gibi dev kentlerde yapılan ölçümlerde hava kalitesinin yüzde 30 civarında iyileştiği, zararlı partiküllerin yok olmaya başladığı, nitrojenoksit düzeylerinde düşüşler yaşandığı gözlemlendi, ozon tabakasında olumlu gelişmeler kaydedildi. Bir hesaba göre insanoğlunun sadece 5’te birinin ev hapsine girmesi bile bu kadar temizledi havayı. Moda’da avlanan yunus sürüsü benzeri görüntüler dünyanın farklı noktalarında kaydedildi. Bunların bir kısmının (Venedik’te yunuslar, Çin’de sarhoşluktan sızmış filler gibi) uyduruk olduğu ortaya çıktı sonra. Ancak pek çok “doğru” görüntü ve haber de izledik. Dünya metropollerinde, megapollerinde görüntülenen geyikler, maymunlar... Haberin Devamı Hoş onların da şehirler insafsızca büyürken, insanoğlu yerleşim ve üretim için arazilerini çalarken evlerinden olmuş ve zaten normal şartlarda “oralarda” yaşayacak hayvanlar olduğunu da biliyoruz... Post-koronavirüs dünya nasıl olacak şimdiden kestirmek mümkün değil elbette ama havası biraz daha temiz, suyu biraz daha berrak bir dünya bulacağız... Yine canına okumak için acele edileceğinden eminim ve bu kadar emin olmak da üzücü... Bilime, akla ve mesela değişiklik olsun diye çevreci örgütlere kulak vermek, sözlerini dinlemek, dünyanın yönetici sınıflarını hizaya sokmak için bir fırsat çıktı önümüze. Yoksa koronavirüs gider moronavirüs gelir, o da gider foronavirüs gelir, insanoğlu kendi ipini böyle topluca asılarak kendi çeker vesselam...
tr
1606300295_1541307526
2
Gülsoy: "Krediler tabana yayılmalı, sicil affı gerçek manada uygulanmalı" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Korona virüs salgınının ekonomide dengeleri değiştirdiğini belirterek, "Finansmana erişim noktasında sıkıntı yaşanıyor. Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Korona virüs salgınının ekonomide dengeleri değiştirdiğini belirterek, "Finansmana erişim noktasında sıkıntı yaşanıyor. Bankalar sicil sıkıntısından dolayı kredi vermekten kaçınıyor, işletmelerimiz eli boş dönüyor. Sicil affının tam manada uygulanmasını istiyoruz" dedi. Tüm dünyayı etkileyen COVİD-19 salgını küresel bir krize neden oldu. Salgının ekonomik tahribatını azaltmak için ülkeler çeşitli önlemler aldı. Ülkemiz de de birçok yeni düzenlemeler ve destek paketleri devreye alındı. Alınan önlemler ve uygulanan tedbirlerle salgının yavaşlamasıyla normalleşme süreci başladı. Bu süreçte bankalardan kredi kullanamayan KOBİ'ler sıkıntılı günler yaşadığını belirterek yeni taleplerde bulundu. KTO Başkanı Ömer Gülsoy, üyelerine destek sağlamak için birçok kredi verildiğini söyledi. Bankaların kredi verirken mali yapısı güçlü şirketleri tercih ettiğini ifade eden Başkan Gülsoy, "Krediye asıl ihtiyacı olan üyelerimizin talepleri karşılanmıyor. Sürekli şikayetler geliyor. Bankalar kredi dağıtıyor ancak gerçekte kredi tabana yayılmıyor, reel ekonomiye dönmüyor, piyasayı hareketlendirmiyor." diye konuştu. "Kayseri'de kredi kullanımı yüzde 25" Nefes, Cansuyu, İş'e devam ve Çek Ödeme Kredisi gibi ekonomik tahribatı azaltmak için verilen destekleri hatırlatan Başkan Gülsoy, bu süreç te en büyük zorluğu sicil sıkıntısı olan iş insanları yaşıyor. Kredi kullanmak için KTO'dan bin 500'e yakın üyemiz faaliyet belgesi aldı. Nefes kredisinin başlamasından itibaren 7 milyon 590 bin TL'lik kredi kullandı. Kayseri olarak yüzde 25'lik bir orana sahibiz. Bu çok düşük bir rakam" dedi. "Krediye en çok ihtiyaç duyan kesim sicili bozulanlar" Sicil sıkıntısı olanların kredi almak için başvurdukları bankaların kapısından eli boş döndüklerini belirten Başkan Gülsoy, " Son sicil affı 2017 yılı başında çıkarılmıştı. Ancak 2018'in üçüncü çeyreğinde kur artışı ile yaşanan ekonomik krizde birçok işletme kredi ödemelerini yapamamış, takibe düşmüş, ve sicili bozulmuştu. Bu büyük kriz sonrası 2019 yılı toparlanma yılı oldu. Ama bu koronavirüs salgını sonrası yaşanan küresel boyuttaki kriz dengeleri tekrar değiştirdi" ifadelerini kullandı. Başkan Gülsoy sözlerini şöyle sürdürdü : "Bu süreçte krediye ve desteğe ihtiyacı olanlar, daha önceden sicili bozulmuş olan KOBİ'lerdir. Türkiye'de kurum hafızası en kuvvetli olan kurumlar bankalar. Hafızalarından hiçbirşeyi silmiyorlar. Bu kesim hiçbir krediden faydalanamıyor. Oysa krediyi alan, kamuya olan yükümlülüklerini yerin getirecek, birikmiş borçlarını yatıracak. Kriz mağduru olmuş, düşmüş, batmış, yeniden tutunmaya çalışan işletmeler maalesef çok zor durumda. Daha önce kredi kartı ödemesi gecikmiş, çeki yazılmış, protestolu senedi bulunan ve bankalarda düşük puana sahip işletmelerde aynı durumda. Finansmana erişim sıkıntısı yaşanan büyük bir kesim bulunuyor. Banka müdürlerimizle konuşuyor, yardımcı olmalarını istiyoruz. Biz üyelerimize kredi vermek için çalışıyoruz, bankalarda vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sicil affının gerçek manada uygulanmasını istiyoruz. Ufak tefek problemi olan KOBİ'lerimizin ufak bir dokunuşla çarklarını döndüreceğine inandığımız firmalara kredilerin kullandırılmasını istiyoruz. Birçok üyemiz bu konuda sıkıntılarını dile getiriyor. Piyasadaki birçok işletmenin kurtuluşu sicil affının çıkarılması gereklidir. Firmaların kaldığı yerden yeniden ticaretlerine devam etmesinin yolu açılmalıdır. Sicil affını yaparken tüm firmaları aynı kefeye koymak iyi niyetli, küçük bir destek ile yola devam edebilecek firmalara haksızlık yapmak olacaktır. Çünkü öbür taraftaki zombi şirketler de sicil affına uğrarsa yine ekonominin doğru gitmesine bir şekilde engel olacaklardır. Bunun için de belli rasyolar getirilmeli. İş dünyası olarak sicil affının en kısa çıkarılmasını bekliyoruz" GÜLSOY : "PANDEMİ SONRASI RUTİNLER DEĞİŞECEK, TİCARET ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK" Başkan Ömer Gülsoy, COVİD-19 salgınının hayatımızı ve iş yapış modellerimizi hiç olmadı kadar dijitalleştirdiğine dikkati çekerek " E-ticaret ve E-ihracatı merkeze alan çalışmalara öncelik verilmesi gerekiyor. İnternetten alışveriş yapmaya başlayan tüketici için e-ticaret bir alışkanlık haline gelecek. İşletmelerin buna ayak uydurmaları için ürün ve hizmetlerini dijital ortama taşıma için bir strateji geliştirmeleri gerekiyor. Esnek çalışma, uzaktan çalışma, istisna değil bir nevi norm olacak. İşyerleri seyahat yerine video konferansa ağırlık verecek. Donanım ve yazılım üzerinde yükselecek bir aklın olacağını öngörüyorum. Bu konuda da yerlileşmek temel odak olmalı" ifadelerini kullandı. - KAYSERİ Kaynak: İHA
Gülsoy: "Ticarette aktif rol alan kadınlarımızın ülke kalkınmasında rolü büyük" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yazılı bir açıklama yaparak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yazılı bir açıklama yaparak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Başkan Gülsoy mesajında, " Ticarette ve Girişimcilikte aktif rol alan kadınlarımızın ülkemizin kalkınmasında rolü büyük" dedi. Hayatın her alanında gösterdikleri başarı, emek ve fedakarlıklarla yaşama anlam katan kadınların her türlü saygı, taktir ve hürmeti hak ettiğini belirten KTO Başkanı Ömer Gülsoy, "Kadınlarımız, ülke olarak verimliliğimizin artırılmasında ve gelişimimizde en önemli etkendir. Bir anne, bir eş, bir evlat olarak kadın, toplumu dönüştüren ve istikamet verendir. Kadınlarımıza onların kabiliyetlerini ortaya koyabilecekleri fırsatlar sunulmasına vesile olursak, toplum olarak her zaman daha da ileriye gidebiliriz" dedi. Türk kadınının tarihimizin her anında eşsiz fedakarlıklarıyla bu günlere ulaşmamızda önemli sorumluluklar aldığını ifade eden Başkan Gülsoy, " Günümüzde kadınlarımız, eğitimden bilime, siyasetten sanata, ekonomik alandan kamu yönetimine kadar her alanda üstün başarılar elde etmiştir. Bu özelliklerinden dolayı kadınlarımız, insanlığın kalbi, duygusu, estetiği, hatta hayatın temel anlamıdırlar. Kadının duygusal zekası ve varlığı, toplumun ve toplumsal barışının en büyük güvencesidir. Barışın, refahın, huzurun tüm dünyaya egemen olması ve toplumumuzu oluşturmadaki katkıları için üreten kadınlarımıza minnettarız. Onlara sadece senenin bir gününde değil, her zaman aynı sevgi ve duyarlılığı göstermeliyiz" şeklinde konuştu. Başkan Ömer Gülsoy, "Kadınlara yapılan yatırım Türkiye'nin geleceğine yapılan yatırımdır. Kadının ekonomik ve sosyal hayattaki güçlenmesi ülke refahı için önceliklidir. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almayı hedefleyen Türkiye'nin bu hedefine kadınlar olmadan ulaşabilmesinin mümkün değildir. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu kadınlarımızı da ekonomik sisteme hem işgücü hem de girişimci olarak entegre etmekten geçiyor. Ticarette ve girişimcilikte aktif rol alan kadınların ülkemize ve iş dünyasına vereceği katkıya daha çok ihtiyacımız var. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum" ifadelerini kullandı. - KAYSERİ Kaynak: İHA
tr
1591116774_1519944175
2
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Göktaş, Aksaray'da korona virüsten etkilenen ve cirosu 25 milyon liranın altında olan küçük işletmeler için TOBB nefes kredisinin devreye alındığını açıkladı. ATSO üyelerinin virüsün başladığı günden itibaren finansmana ulaşmada büyük sıkıntı yaşadıklarını belirten ATSO Başkanı Göktaş, "Ülkemiz genelinde korona virüs yayılımından bu yana özellikle cirosu küçük işletmelerimiz finans bulmakta zorluk yaşıyordu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz tarafından başlatılan nefes kredisi ile bu zorluklar bir nebze olsun giderilecektir. Hayata geçirilen nefes kredisi, 25 milyonun altındaki işletmelerin başvuracağı bir kredidir. Bu kapsamda nefes kredisine başvurmak isteyen üyelerimiz odamızdan alacakları üye belgeleri ile bankaya başvurabileceklerdir. Ayrıca virüs kapsamında da üyelerimiz belgelerini odamıza gelmeden online olarak odamız web sitesinden de alabilirler. Yıllık faizi 7.5 oranında belirlenen kredinin 2020'de anapara ve faiz ödemesi bulunmayacaktır. Geri ödemeler 2021 yılında 12 eşit taksitte yapılacak. Kredi'de üst limit illere göre 50 bin ila 100 bin TL arasında değişecek. Kredinin yüzde 80'i Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli olacak. Toplamda 6 milyar TL kaynak yaratılarak, 40 bin KOBİ'ye ulaşılması hedefleniyor. 2 hafta sonra kamu bankalarının da projeye katılımı beklenmektedir.
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Göktaş, 2020 yılında Aksaray'a yeni yatırımcılar kazandırmak adına çalışmalar yaptıklarını belirtti. Dünya genelinde yavaş yavaş etkisini kaybetmeye başlayan Ekonomik savaşların, ülkemizde de hızla kaybolduğunun altını çizen ATSO Başkanı Göktaş, "Türkiye başta olmak üzere geçtiğimiz yıllar içerisinde ekonomi savaşlarında en fazla etkilenen ülkelerde hükümetler ve iş dünyası tarafından atılan adımlar neticesinde yeni yatırımcılar ortaya çıkmaya başladı. Bu kapsamda Aksaray İş Dünyası olarak bizlerde şehrimize yeni yatırımcılar kazandırmak ve ilimizin sanayisini büyütmek adına çalışmalar yapıyoruz. Organize Sanayi Bölgemiz ve genişleme alanları başta olmak üzere şehrimizin her bir noktasına nasıl bir yatırımcı kazandırabiliriz noktasında Yönetim Kurulumuzla görüşmeler gerçekleştirerek fikir alışverişinde bulunuyoruz. Geçtiğimiz günler içerisinde Türkiye'nin en büyük tekstil firmalarından birisiyle şehrimize yatırım noktasında görüşmeler gerçekleştirdik ve Aksaray'ın yatırım noktasında çok önemli bir il olduğunu dile getirdik. İnşallah yatırımcımız Aksaray'ı tercih edecektir ve şehrimiz büyük bir yatırımı daha kazandıracaktır. Bundan sonra ki süre zarfında gerekirse yatırımcılara bizler giderek Aksaray'ın önemini dile getireceğiz. Bu şehrin stratejik konumu öylesine önem arz ediyor ki bunun avantajlarını en iyi şekilde kullanmalıyız. Bu kapsamda Aksaray kamuoyunun ve üyelerimizin bilmesini istiyoruz ki Aksaray 2020 yılı sonunda çok farklı ve büyüyen bir sanayi kentine doğru hızlı bir şekilde yol alacaktır" dedi.
tr
1565058877_1562100022
1
Edirne'de asayiş Edirne'de yapılan trafik denetimlerinde 4 sürücüye 16 bin 984 lira ceza kesildi. Edirne'de yapılan trafik denetimlerinde 4 sürücüye 16 bin 984 lira ceza kesildi. Trafik ekiplerince kontrol edilen 50 araçtan 4'ünün sürücüsüne, eksik belge ve kural ihlali nedeniyle 16 bin 984 lira ceza uygulandı. Kontrollerde 1 araç trafikten men edildi. Evden hırsızlık Enez ilçesinde bir evden televizyon çalındı. Alınan bilgiye göre, Z.T'nin ilçe merkezindeki evinden henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce televizyon çalındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Motosiklet hırsızlığı İpsala ilçesinde park halinde bulunan motosiklet çalındı. Alınan bilgiye göre, V.A'nın yol kenarında park halinde bıraktığı motosiklet, henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce çalındı. Polis kayıp motosikletin bulunması için soruşturma başlattı. Kaynak: AA
Enez'de sokak hayvanları unutulmadı Edirne'nin Enez ilçesinde belediye, aç kalan sokak hayvanlarına yiyecek verdi. Edirne'nin Enez ilçesinde belediye, aç kalan sokak hayvanlarına yiyecek verdi. Coronavirüs salgını nedeniyle bazı önlemler alan belediye ekipleri, sahilde sahipsiz kalan sokak hayvanlarına da ekmek verdi. Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç, yaptığı açıklamada, dünyayı saran koronavirüs nedeniyle ilçede de bütün tedbirleri aldıklarını belirtti. Vatandaşların mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaları gerektiğini vurgulayan Günenç, "Son günlerde yazlıklara gelen vatandaşlarımız da var. Bu olayı atlatana kadar herkesten sabretmelerini istiyorum. Belediye olarak vatandaşlarımıza her türlü konuda yardım ediyoruz." dedi. Günenç, salgın nedeniyle bir süredir her yerin kapalı olması nedeniyle aç kalan sokak hayvanlarına da yiyecek verdiklerini sözlerine ekledi. Kaynak: AA
tr
1604694239_1523523374
1
12 Mayıs 2020 Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın yanı sıra dünyanın çeşitli bölgelerinde siyasi istikrarsızlığa yol açabileceği uyarısında bulundu. Borrell, AB üyesi ülkelerin savunma bakanlarının video konferans toplantısı ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni tip koronavirüs salgınının Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki etkilerine ilişkin soruyu yanıtlayan Borrell, sadece bu bölgelerde değil Latin Amerika ve Afrika'nın tamamında petrol ve turizm gelirlerinde yaşanan kayıpların siyasal istikrarsızlığa yol açabileceğini ifade etti. Borrell, İsrail'in Doğu Kudüs'teki yasa dışı yerleşim birimlerini genişletme kararının gelecek hafta AB dışişleri bakanları toplantısında ele alınacağını belirtti. AB'nin Birleşmiş Milletler'in (BM) silah ambargosunun denetlenmesi için başlattığı "İrini Operasyonu"na ilişkin soruya Borrell, Libya'da herhangi bir tarafı hedef almadıklarını, sadece havadan ve denizden bölgeye silah ulaştırılmasını engellemek istediklerini öne sürdü.D Kaynak: AA
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Libya'ya yönelik silah ambargosunu uygulamak için Akdeniz'de yeni bir operasyon başlatacaklarını duyurdu. Brüksel'de düzenlenen AB Dış İlişkiler Konseyinin ardından basına açıklamalarda bulunan Borrell, dışişleri bakanlarının Libya konusunda önemli bir siyasi anlaşmaya vardığını duyurdu. Borrell, uzun tartışmalardan sonra alınan kararın AB'nin bölgede daha fazla rol oynamasının önünü açacağını belirterek "Siyasi istek olduğu müddetçe hiçbir şey imkansız değildir. Bakanlarla yeni bir siyasi anlaşma üzerinde mutabık kaldık. Bu çerçevede Akdeniz'de yeni bir operasyon başlatacağız." diye konuştu. Akdeniz'de insan kaçakçılığı ve yasa dışı göçle mücadele için 2015'te başlatılan "Sophia Operasyonu"nun 20 Mart'ta sonlandırılacağını açıklayan Borrell, yeni operasyonun Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunu uygulamayı amaçladığını ifade etti. Borrell, operasyonda hava, uydu ve deniz unsurlarının yer alacağını aktararak "Sophia Operasyonu Libya kıyılarını koruyordu. Yeni operasyon daha çok silahların geldiği doğuya odaklanacak." dedi.
tr
1495372352_1534640473
1
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin geçmişte başörtüsüyle ilgili ortaya koyduğu tavra ilişkin "Bizim hatalarımızdan birisi; kadının başörtüsü sorununu Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Sanane kardeşim." sözleriyle özeleştiri yaptı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray'da Muhtarlar Buluşması'nda gündeme ilişkin dikkat çeken ifadeler açıklamalar yaptı. "Başörtüsü konusunda hata yaptık" Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan en önemli açıklama ise başörtüsü ile ilgili şu sözleriydi: Bizim hatalarımızdan birisi; kadının başörtüsü sorununu Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Sanane kardeşim. Vatandaş işsiz, iş istiyor. Çiftçinin durumu ortada, başka dertlerimiz var. Fakirlik, yoksulluk, anarşi var. Bunları unuttuk; 'kadınlar başörtüsü taksın mı takmasın mı' bunu konuştuk. Bu da yanlış. Çok samimi içten, söylüyorum. Yanlışa her zaman yanlış diyeceğiz. Ben size şunu da söyleyeyim son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti: Cumhuriyet Halk Partisidir. "Bizim de eksiğimiz yanlışımız oldu" "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman doğruları yaptık, doğruları söyledik. Hayır, böyle bir şey demiyorum.." diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şu özeleştirileri yapmayı da ihmal etmedi: Bizim de eksiğimiz yanlışımız oldu. Biz Ankara'da oturduk bazen çok güzel laflar ettik. Sonra döndük vatandaşa 'Niye bize oy vermiyorsun?' dedik. Niye size oy versin? Sen vatandaşın ayağına gittin mi? Vatandaşla oturdun konuştun mu, derdini dinledin mi? Kabahat vatandaşın derdiğini dinlemeyen siyasetçilerde. O nedenle kendimizi gayet rahat eleştiriyorum. "4 aşamalı stratejiyle sorunların hepsi çözülür" Öte yandan, "Gelişmiş ülke küçük ayrıntılarlarda iş bölümüne giden ülkedir." diyen Kılıçdaroğlu "4 aşamalı bir stratejiyle sorunların hepsi çözülür. Bütün bunları yaptığımız zaman çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur." deyip sıraladı. -Demokrasi, hukukun üstünlüğü, din ve vicdan özgürlüğü. -Üretmek, her alan üretmek. -Güçlü sosyal devlet. -Sürdürülebilirlik. Dünyadaki değişime ayak uydurmak.
İdlib'deki alçak saldırının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısı öncesi Erdoğan'ın "Ben seni niye arayayım ya? Dünya bizi arıyor, sen de bizi arayacaksın, biz de sana her şeyi veririz." eleştirisine cevap verdi. Kemal Kılıçdaroğlu, "Derdi benim. Arkadaş benden ne istiyorsun? Şu memlekete bir baş sağlığı dileyelim." dedi. MECLİS'İ TOPLAYIN, VEKİLLERİ BİLGİLENDİRİN "Erdoğan'ın açıklamaları beni derinden yaraladı" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir oturun, millete başsağlığı dileyin. Meclis'i bir toplayın, milletvekillerini bilgilendirin. Kahraman ordumuzun bütün mensuplarını kucaklıyoruz. Onlar özveriyle görev yapıyorlar hayatlarını feda ediyorlar. Annelerin hangi acılar içinde olduğunu ben biliyorum. Bana dertlerini anlatıyorlar. Dolayısıyla hiç kimsenin tırnağına zarar gelmesini istemeyiz. Söyleyeceklerim bu kadar. Tuzun koktuğu yerde ne söylenir ya!" diye konuştu. Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Ben seni niye arayayım ya?
tr
1620397372_1588125319
2
DHA 29 Mayıs 2020 Cuma 22:32 - Güncelleme: 29 Mayıs 2020 Cuma 22:32 Olay, akşam saatlerinde Konak ilçesine bağlı Altıntaş Mahallesi 340 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, otomobili ile sokağa gelen bir kişi, aracını yokuşa park etti. Sürücü uzaklaştıktan bir süre sonra, iddiaya göre el freni tam çekilmeyen otomobil hareket etti. Giderek hızlanan ve sokağın karşısında bulunan merdivenlere uçan otomobil, olay yerindeki inşaatın demirlerinde asılı kaldı. Çocukların ve vatandaşların sokakta bulunduğu sırada meydana gelen olayda olası faciadan dönüldü. Otomobil çekiciyle olay yerinden çıkarıldı. 'AİLELERE DE DALABİLİRDİ' Öte yandan, aynı bölgede araçların sürekli yokuş aşağı kaydığını belirten mahalle sakinlerinden Can Kökemen, "Üçyol taraflarında devamlı araçlar yokuştan aşağıya kayıyor. Çocukların oynadıkları yerlerde, risk altına giriyor çocuklar ve aileler. Şu anda gördüğünüz gibi araba yine kaydı ve Allah'tan inşaat demirlerine takılarak durdu. Burada aileler oturuyor ailelere de dalabilirdi, ucuz kurtulduk" dedi.
Polise silah doğrultan saldırgan kendini vurdu, tabanca tutukluk yapınca yakalandı İZMİR'in Konak ilçesinde, silahlı kavgaya karışan ve kaçtıktan kısa süre sonra yeri tespit edilen H.Ç., kendisini yakalamaya çalışan polis ekiplerine direndi. İZMİR'in Konak ilçesinde, silahlı kavgaya karışan ve kaçtıktan kısa süre sonra yeri tespit edilen H.Ç., kendisini yakalamaya çalışan polis ekiplerine direndi. Polise tabancasını doğrultunca bir memur ile arasında arbede çıkan H.Ç. silahını ateşleyip, kendini ayağından vurdu. Direnmeye devam eden H.Ç. tabancası tutukluk yapınca yakalanıp, gözaltına alındı. Çarşamba günü öğlen saatlerinde Konak ilçesi 565 Sokak'ta silahlı kavga olduğu ihbarını alan Motosikletli Polis Timleri, olay yerine gitti. Bölgede araştırma yapan ve görgü tanıklarının ifadelerine başvuran ekipler, H.Ç.'nin olaya karıştığını ve 16 P 9153 plakalı otomobille kaçtığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, çevrede arama çalışması başlattı. H.Ç. polis ekiplerince olay yerine yakın bir sokakta, belirtilen plakalı otomobilin başında bulundu. TABANCA TUTUKLUK YAPTIPolis, kontrollü şekilde H.Ç.'ye yaklaşmaya çalışırken, şüpheli ekipleri fark etti. H.Ç. tabancasını çıkardığı sırada, bir polis memuru üzerine atlayıp, engel olmaya çalıştı. Yaşanan arbedede H.Ç. tabancayla ateş etti. Mermi H.Ç.'nin ayağına isabet etti. Bu sırada direnmeye devam eden H.Ç. arka arkaya tetiğe bastı ancak tabancanın tutukluk yaptı. Bu sırada ihbar üzerine olay yerine giden sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan H.Ç. hastaneye kaldırıldı. Tedavisi tamamlanan H.Ç. daha sonra emniyete götürüldü.SERBEST BIRAKILDI Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.Ç., adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan H.Ç., iddiaya göre akli dengesinin yerinde olmadığına dair raporu olduğu gerekçesiyle serbest bırakıldı. Kaynak: DHA
tr
1623254884_1628704622
4
Altının gram fiyatı, güne düşüşle başlamasının ardından 378 liradan işlem görüyor. Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.730 doların destek 1.750 doların direnç olarak öne çıktığını, gram altında ise 380-390 lira bandının izleneceğini söyledi. Yeni güne değer kaybıyla başlayan altının gram fiyatı, 378 lira seviyesinde seyrediyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 626 lira, Cumhuriyet altını da 2.494 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı, şu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 0,2 değer kaybıyla 1.740 dolar seviyesinde bulunuyor. Analistler, ABD ile Çin arasında artan gerilime rağmen, dün dünya genelinde açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin beklentilerden iyi gelmesiyle risk iştahının görece arttığını, bu durumun da altının ons fiyatını aşağı yönlü baskıladığını kaydetti. Bugün veri takviminin zayıf olduğunu kaydeden analistler, ABD'de siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından devam eden gösterilere ilişkin haber akışının takip edileceğini bildirdi. Analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.730 doların destek 1.750 doların direnç olarak öne çıktığını, gram altında ise 380-390 lira bandının izleneceğini söyledi.
08 Haziran 2020 Pazartesi 10:58 - Güncelleme: 08 Haziran 2020 Pazartesi 10:58 Altın fiyatlarındaki düşüş yatırımcıyı üzdü, altın alacakları ise sevindirdi. Altın fiyatları dövizdeki değişimlerden ciddi şekilde etkileniyor. Koronavirüs salgını küresel ve yerel piyasalarda durgunluğa neden olurken altın fiyatları grafiği de kısa süreli dalgalanmalar yaşıyor. Son günlerde ABD’de yaşanan olaylar ve dolardaki düşüş sebebiyle altın fiyatlarında bir miktar düşüş meydana gelse de altın fiyatları uzun vadede en çok değer kazanan yatırımlardan biri olarak biliniyor. Yaşanan bu hareketlilik nedeniyle son dakika gelişmeleri yakından takip edilirken, gram altın ve çeyrek altın fiyatlarında son durum yatırımcıları yakından ilgilendiriyor. Altın yatırımcıları her gün altın fiyatlarının son durumunu araştırıp öğrenmek istiyor. Gram altın, Çeyrek altın, Yarım altın, Cumhuriyet altın ne kadar oldu? Peki altın fiyatları bugün ne kadar oldu? İşte 8 Haziran 2020 sabahında altının güne başladığı rakamlar... ALTIN FİYATLARI 8 HAZİRAN 2020 Altın fiyatları son durum... Haftanın ilk günü altın fiyatları yatırımcılar tarafından merakla takip ediliyor. Güncel piyasalarda altın fiyatlarında dalgalanma devam ederken gram altının fiyatı 369 liradan, çeyrek altın ise 609 liradan işlem görüyor. İşte, bugünün çeyrek altın gram altın fiyatları anlık 2020... GRAM ALTIN FİYATLARI ALIŞ: 369,11 SATIŞ: 369,20 ÇEYREK ALTIN FİYATLARI ALIŞ: 602,00 SATIŞ: 609,90 CUMHURİYET ALTINI FİYATLARI ALIŞ: 2.396,20 SATIŞ: 2.431,30 REŞAT ALTIN FİYATLARI ALIŞ: 2.428,67 SATIŞ: 2.464,25 ALTIN FİYATLARI DÜŞÜYOR Analistler, ABD ile Çin arasında artan gerilime rağmen, dün dünya genelinde açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin beklentilerden iyi gelmesiyle risk iştahının görece arttığını, bu durumun da altının ons fiyatını aşağı yönlü baskıladığını kaydetti. Bugün veri takviminin zayıf olduğunu kaydeden analistler, ABD'de siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından devam eden gösterilere ilişkin haber akışının takip edileceğini bildirdi. ALTIN FİYATLARI DAHA DA DÜŞER Mİ? Pandemi sebebiyle ülkelerin çeşitli hizmet alımlarını azaltması, ürün giriş çıkışlarının kontrollü hale gelmesi sonucu yükselen dolar ve altın fiyatları, koronavirüs normalleşme sürecine ve Amerika'da yaşanan siyahi isyanına endeksli olarak düşüşe geçti. Tüm dünyada dolaşımı yüksek olan Dolar, Euro döviz kurları ile altına yatırım yapılması da altın fiyatlarını etkiliyor. Altın fiyatları alış ve satış arasındaki marş 6-7 lira iken 3 liraya düştü. Yani altın yatırımcısı alım satım yaparken bu rakam düşecek. Konut kredilerinin açıklanmasından dolayı altın yatırımı yapan vatandaşların biriktirdiği altınları peşinat için satması sonucu altın fiyatları düştü. Fakat altın fiyatlarının daha fazla düşmesi beklenmiyor.
tr
1551141534_1557290419
2
Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülke halihazırda yaptırım baskısı nedeniyle kriz içindeyken yeni tip koronavirüs salgınına karşı mücadele için Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) 5 milyar dolar kredi istedi. Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını Latin Amerika ülkelerinde etkisini gösterirken Venezüella'da vakalar görülmeye başladı. Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülke halihazırda ABD'nin yoğun yaptırım baskısı altında krizle boğuşurken Covid-19 salgınıyla mücadelede kullanılma üzere IMF'ten 5 milyar dolarlık kredi istedi. IMF Başkanı Kristalina Georgieva'ya mektubunda Maduro, Hızlı Finansman Aracı'nın (RFI) sağlayacağı kredinin, Venezüella'nın 'tespit ve müdahale sistemlerinin güçlendirilmesine önemli katkı sağlayacağını' belirtti. Maduro, "Bu kritik zamanda ve hastalığın yüksek düzeyde yayıldığının farkında olarak, pandeminin ilerlemesini durdurmak için hızlı ve güçlü önlemler almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Venezüella Devlet Başkanı, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile daimi koordinasyon halinde ve dünya ülkelerinden gelen destekle bu zor durumun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz" dedi. RFI, IMF bünyesinde tüm üye ülkelerin tam teşekküllü bir ekonomik programa ihtiyaç duymadan finansal yardım alabilecekleri bir mekanizma olarak öne çıkıyor. Maduro'nun söz konusu kredi talebi ise, Venezüella için 2001 yılından bu yana bir ilki teşkil ediyor.
Venezüella, koronavirüs salgınına karşı önlem paketini açıkladı. Buna göre, altı ay boyunca işten çıkarmalar yasaklandı, işçi maaşları konusunda devlet devreye girdi, tüm kiralar ertelendi, kredi tahsilatları beklemeye alındı. Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, koronavirüs salgınının ekonomik etkilerine karşı koyabilmek adına bir dizi önlemi içeren yeni bir paketi açıkladı. Paket, işten çıkarmayı yasaklayan, kredi ve kira ödemelerini askıya alan maddeleriyle öne çıktı. Devlet televizyonundan bir açıklama yapan Maduro, “Ülkedeki tüm işleri, bütün işletmelerin ve şirketlerin operasyonunu korumak konusunda mutlak bir kararlılığımız ve inancımız var” dedi. Telekomünikasyon hizmetleri kesilemeyecek Pakete göre altı ay boyunca bankalar kredi tahsilatlarını beklemeye alacak, telekomünikasyon hizmetleri kesilemeyecek, ev ve işyeri kiraları askıya alınacak. Ayrıntılar netleşmese de mülk sahiplerine belli bir tazminat verilecek. IMF yardımı reddetti, Kübalı doktorlar mücadeleye koştu Küçük ve orta işletmelere işçi maaşları konusunda yardım öngören plan altı ay boyunca IMF, Venezüella'nın salgınla mücadele etmek amacıyla talep ettiği 5 milyon dolarlık acil borç başvurusunu reddetmişti. Buna gerekçe olarak Maduro hükümetinin ‘tanınmasındaki belirsizlik’ gösterilmişti. Ancak Venezüella, Küba ve Rusya’dan insani yardım konusunda destek aldı. Bu kapsamda geçen hafta 130 Kübalı doktor salgınla mücadele için ülkeye gitti. Şimdiye kadar 84 vakanın saptandığı ülkede henüz bir ölüm yaşanmadı. Alarm durumuna geçen hükümet, ülke çapında bir ay süreyle karantina ilan etti.
tr
1582727564_1516949531
1
Çorum’un İskilip ilçesinde korona virüs tedbirleri kapsamında bir apartman karantina altına alındı. İlçede ilk kez korona virüs vakasının görülmesinin ardından İskilip Belediyesi teyakkuza geçti. İskilip Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından Ekizoğlu mahallesinde bulunan ve 19 ailenin yaşadığı apartmanın bulunduğu sokak ve etrafı ile bölgedeki araçlar dezenfekte edildi. Apartmanın etrafına önce sıvı solüsyon döken ekipler daha sonra fırçalar ve itfaiye aracı ile yıkadı. Yıkama işlemenin ardından ekipler ayrıca apartmanın etrafını, bölgede bulunan araçları da ilaçladı. Yapılan çalışmaları karantina altında kalan vatandaşlar meraklı gözlerle izledi. Emniyet şeridi ile girişi kapatılan apartmana giriş çıkışlara izin verilmiyor. İskilip Belediyesi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda; " Ekiplerimizin ilaçlama ve temizlik faaliyetleri devam ediyor. İskilip Belediyesi olarak, halkımızı seviyoruz sağlığına önem veriyoruz" ifadelerine yer verildi. (İHA) Güncelleme Tarihi: 19 Nisan 2020, 15:28
Çorum Belediyesi dün gece başlayan kar yağışıyle birlikte yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirebilmek için kar küreme ve tuzlama çalışması yaptı. Çorum Belediyesi, hava sıcaklığının eksi 10 dereceye kadar düştüğü Çorum’da kar yağışı ile birlikte yolların buz tutmasını ve kazaları önlemek için tuzlama çalışması yaptı. Dün gece itibariyle başlayan tuzlama çalışmalarına ilk olarak ana trafik yoğunluğunun olduğu ana arterler ve araçların kayarak kaza yapabileceği dik yokuşlarda seçildi. Sabaha kadar devam eden kar yağışında ana arterleri açık tutan Çorum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, tuzlama ve kar küreme çalışmaları ile Çorum’da çevre yolu ve kent içerisindeki trafik akışının sorunsuz devam etmesini sağladı. Çalışmalarla ilgili sosyal medya hesabından bir açıkalama yapan Çorum Belediyesi; “Ekiplerimiz -10 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı nedeniyle trafikte aksaklık yaşanmaması için tuzlama ve yol temizleme çalışmalarını sabaha kadar sürdürdü. Yaşam kaliteniz kontrolümüz altında.” ifadelerini kullandı. Güncelleme Tarihi: 10 Şubat 2020, 15:34
tr
1619948304_1533133015
1
MALTEPE MERKEZ CAMİİ'NDE SOSYAL MESAFELİ CUMA NAMAZI Koronavirüs tedbirleri kapsamında ibadete kapatılan Maltepe Merkez Camii'nde 74 gün sonra Cuma namazı kılındı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında ibadete kapatılan Maltepe Merkez Camii'nde 74 gün sonra Cuma namazı kılındı. Cami avlusunda saf tutan vatandaşlar sosyal mesafeye uyarak namazlarını kıldı. Cemaat maske takılması ve sosyal mesafe kuralına dikkat edilmesi yönünde sık sık uyarıldı. Koronavirüs önlemleri kapsamında bir süredir kapalı olan camiler, Cuma namazıyla ibadete açıldı. Maltepe Merkez Camii'ne Cuma namazını kılmak için birçok vatandaş geldi. Vatandaşlar polis ekipleri tarafından maske takmaları ve sosyal mesafe kuralına dikkat etmeleri konusunda sık sık uyarıldı. Ekipler, güvenlik önlemleri kapsamında caminin önündeki araç trafiğini iki yönlü olarak kapattı. Cuma namazından önce cami hocası da vatandaşlara maske uyarısında bulunarak, "Bu iş hala bitmiş değil. Koronavirüs tedbirleri kapsamında herkes maskesini taksın, kurallara uyarsak camilerden de uzak kalmayız" şeklinde uyarılarda bulundu. Cemaat, sosyal mesafe kurallarına uyarak ve maske takarak Cuma namazını kıldı. Namazın ardından polislerin sosyal mesafe uyarısıyla birlikte vatandaşlar, camiden ayrıldı. - İstanbul Kaynak: DHA
27.02.2020 23:40 | Son Güncelleme: 27.02.2020 23:41 MALTEPE 'de yaklaşık 200 polisin katıldığı "Huzurlu Sokaklar" denetimi yapıldı. Polis ekipleri, yağışlı havaya aldırış etmeden sokaklar ve umuma açık mekanlarda aramalar yaptı. Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü'nce düzenlenen "Maltepe Huzurlu Sokaklar" denetimine yaklaşık 200 polis katıldı. Denetimlere hassas burunlu narkotik köpekleri ve özel harekat polisleri de destek verdi. Yağmurlu havaya aldırış etmeyen polis ekipleri, eş zamanlı olarak Gülsuyu, Gülensu ve Esenkent'te bulunan sokaklar ve umuma açık mekanları takibe aldı. Güvenlik noktaları oluşturan ekipler, şüpheli buldukları araçları didik didik aradı. Araçlarda bulunan kişilerin üst aramalarını ve kimlik kontrollerini yapıldı. Öte yandan umuma açık mekanlarda da aramalar yapıldı. Özel harekat polisleri sokaklarda güvenliği sağlarken, hassas burunlu narkotik köpekleri de mekanların içinde aramalar yaptı. - İstanbul Kaynak: DHA
tr
1594266920_1599500120
2
Başkan Şahin, "Evine maske ulaşmayan kaldı mı?" Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, kapı kapı belediye tarafından kentte 220 bine yakın maske dağıtıldığını söyleyerek, "Evine maske ulaşmayan kaldı mı?. Eğer varsa bizlere ulaşmaları için whatsapp hattımıza devreye soktuk" dedi. Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, kapı kapı belediye tarafından kentte 220 bine yakın maske dağıtıldığını söyleyerek, "Evine maske ulaşmayan kaldı mı?. Eğer varsa bizlere ulaşmaları için whatsapp hattımıza devreye soktuk" dedi. Bilecik Belediyesi Korona virüs (Covit-19) salgını sonrası gösterdiği öz verişli çalışma ile vatandaşların maske imdadına yetişti. Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezen ekipler yaklaşık 220 bin adet maske dağıttılar. Her haneye sayısına göre 5'erli paketler halinde maske bırakan ekiplerin ulaşamadığı veya evde olmayarak alamadığı maskeler için belediye bir whatsapp hattı devreye soktu. "Maskelerini ulaştıracağız" Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, konu hakkında yaptığı açıklamada "Evine maske ulaşmayan hemşehrilerimiz, isim ve adreslerini 0552 444 8858 numaralı whatsapp hattımıza ya da bu paylaşımın altına yazarsa maskelerini ulaştıracağız" dedi. - BİLECİK Kaynak: İHA
Bilecik'in alt yapı sorunları çözülüyor Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, şehir merkezinde devam eden altyapı çalışmaları ile ilgiili, "Bilecik'i kent yapıyoruz ve dönemimizde bütün altyapı sorunlarını çözmüş olacağız. Bir yerin köy değil şehir olduğunun en iyi göstergesi altyapısının her yönüyle tamamlanmış olmasıdır" dedi. Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, şehir merkezinde devam eden altyapı çalışmaları ile ilgiili, "Bilecik'i kent yapıyoruz ve dönemimizde bütün altyapı sorunlarını çözmüş olacağız. Bir yerin köy değil şehir olduğunun en iyi göstergesi altyapısının her yönüyle tamamlanmış olmasıdır" dedi. Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, ilgili birim müdürleri ile birlikte şehir merkezinde devam eden altyapı çalışmalarını inceleyerek yetkililerden çalışmaların son durumu hakkında bilgi aldı. Bilecik'in şu an sahip olduğu altyapının düzgün olmadığına vurgu yapan Başkan Şahin, şunları söyledi: "Bilecik kent yapmaya karar verdik ve şu ana kadar düzgün şekilde yapılmayan altyapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Görüldüğü üzere rastgele yapılan altyapıyı, normal hali neyi gerektiriyorsa ve modern kentlerde olan şekliyle tüm altyapısını yapmaya başlıyoruz. Bir yerin köy değil şehir olduğunun en iyi göstergesi altyapısının her yönüyle tamamlanmış olmasıdır. İşe başından başladık ve bütün Bilecik'in altyapısını düzenlemek adına çalışmalarımıza başladık. Hizmet dönemimizde bütün altyapı sorunlarını çözmüş olacağız." "Bu etap bin 440 metrelik olup çalışmalar tüm hızıyla devam edecek" Çalışmaların teknik kısmı hakkında bilgi veren Başkan Şahin, "Çalışmamızın ilk etabı olarak Dedeoğlu Caddesi ile Şerifpaşa Camisinin alt kısmındaki Kültür Sitesi Parkının olduğu alanda başladık. Şu an ana kollektor yağmur suyu bağlantısı yapılıyor ve bu çalışma tamamlandıktan sonra ara bağlantılar yapılacak. Bu etap bin 440 metrelik olup çalışmalar tüm hızıyla devam edecek" ifadelerini kullandı. Başkan Şahin ve beraberindekiler daha sonra esnaf ve vatandaşları selamlayarak sohbet etti. - BİLECİK Kaynak: İHA
tr
1593691246_1632294857
1
Brezilya'da son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle 435 kişi öldü BUENOS Güney Amerika ülkesi Brezilya'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle son 24 saatte 435 kişi hayatını kaybetti. BUENOS Güney Amerika ülkesi Brezilya'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle son 24 saatte 435 kişi hayatını kaybetti.? Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede Kovid-19 yüzünden ölenlerin sayısı 435 artışla 5 bin 901'e, virüsün görüldüğü kişi sayısı da 7 bin 218 artarak 85 bin 218'e yükseldi.? 35 bin 935 kişinin iyileştiği ülkede hayatını kaybeden 1539 kişinin ölüm sebebi ise araştırılıyor. Nüfusu 210 milyona yaklaşan Brezilya, Latin Amerika'da Kovid-19 salgınından en çok etkilenen ülke konumunda bulunuyor. Bölgede ilk Kovid-19 vakası ve virüs kaynaklı ölüm de Brezilya'da gerçekleşmişti. Kaynak: AA
Arjantin'de açlık karşıtı gösteriler yapıldı BUENOS Güney Amerika ülkesi Arjantin'in çeşitli yerlerinde açlık karşıtı protesto düzenlendi. BUENOS Güney Amerika ülkesi Arjantin'in çeşitli yerlerinde açlık karşıtı protesto düzenlendi. Sendikalar, çeşitli sol görüşlü örgütler ve sosyal organizasyonların çağrısıyla sokağa çıkan kalabalık, başkent Buenos Aires'in merkezindeki farklı noktalarda "Açlık olmadan karantina" başlığıyla gösteri gerçekleştirdi. Yüzlerce kişinin katıldığı gösteride protestocular, düşük gelirliler ve aşevleri için sosyal yardımların artırılmasını talep etti. Göstericiler, "Açlık beklemez" ve "Açlığın olmadığı bir karantina için" yazılı pankartlar taşıdı. Protestolar nedeniyle trafikte aksaklıklar yaşandı. Ülkede yoksul mahalleler gerek evlerin küçüklüğü gerek su ve elektrik gibi kamu hizmetlerinin aksaması nedeniyle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından en çok etkilenen bölgeler olarak öne çıkıyor. Nüfusu 44 milyonu aşan güney Amerika ülkesi Arjantin'de 735 kişinin hayatına mal olan Kovid-19, şu ana kadar 25 bin 974 kişide görüldü. Ülkede salgınla mücadele kapsamında özel izin verilenler hariç halkın yalnızca temel ihtiyaçları için evden çıkmasına müsaade edilen sosyal izolasyon, 20 Mart'ta ilan edilmiş ve virüsün yayılma gösterdiği yerlerde 28 Haziran'a kadar uzatılmıştı. Kaynak: AA
tr
1514676673_1514676714
4
Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği yetkilileriyle görüşüyor. Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın yayınlanmaması ve yürürlükteki emirnamenin yarattığı sıkıntılar nedeniyle dünden beri Başbakanlık bölgesinde araçlı eylemde olan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın da katılımıyla Başbakanlık’ta toplantıya girdi. Toplantı 14.40’ta başladı. Toplantıya KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer ve bazı müteahhitler, hükümet tarafından da bazı bakanlar ve teknik personel de katılıyor. Gürcafer, toplantı öncesi basına yaptığı açıklamada, görüşmede ana hatlar üzerinde anlaşmaya varmayı umut ettiklerini söyledi ve derin görüş ayrılıkları ortaya çıkmaması temennisinde bulundu. Dün çeşitli bölgelerden üzerlerinde taleplerinin yazıldığı pankartlar taşıyan iş araçları ve diğer araçlarla Lefkoşa’ya gelen inşaat müteahhitleri, araçlarını gece de Başbakanlık önünde bırakarak eyleme devam ediyor. Başbakan Tatar, dün de eylemcilerin temsilcileriyle görüşmüş ve bugün daha geniş kapsamlı bir toplantıda bir araya gelme kararı alınmıştı.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Gazimağusa Yeniboğaziçi ve İskele İmar Planı yayınlanmadığı için dün başlattığı araçlı eyleme, hükümet ile bir uzlaşıya varılamadığı için bugün de devam ediyor. Lefkoşa’da Başbakanlık önünde araçlı eylemi sürdüren KTİMB ile hükümet arasında bugün saat 14.00’te toplantı yapılması bekleniyor. KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer TAK muhabirine yaptığı açıklamada, hükümet ile bugün bir toplantı gerçekleştireceklerini ve bir uzlaşıya varılmaması halinde eylemin büyüyerek süreceğini söyledi. Başbakan Ersin Tatar ile dün görüştüklerini, bugün saat 14.00’te de daha kapsamlı ve çözüm bulmaya yönelik bir toplantı yapılmasına karar verildiğini ifad eden Gürcafer, sorunu çözmek istediklerini kaydetti.
tr
1517391403_1491582338
1
Aliağa Arama Kurtarma Eğitim Derneğinin (ALKUD) düzenleyeceği ve Doğal Afet Uzmanı Ömer Karaca’nın konuşmacı olarak katılacağı seminer, 21 Şubat 2020 Cuma günü saat 19:30’da Aliağa Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek. Son günlerde artan deprem hareketliliği üzerine, Aliağa’da yaşanacak olası bir deprem durumunda yapılacaklarla ilgili halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek üzere böyle bir organizasyon gerçekleştirdiklerini belirten ALKUD Başkanı İlker Aşkaroğulları, "Deprem ülkemizin kaçınılmaz gerçeğidir. Bu gerçekle yüzleşmek ve kabullenmek durumundayız. Yaşanan depremler bize gösteriyor ki can ve mal kayıplarının en önemli sebebi tedbirsizlik ve eğitimsizlik. Bu konuda Aliağa’da bir nebze de olsa eksikliği kapamak ve üzerimize düşeni yapmak için Doğal Afet Uzmanı sayın Ömer karaca ile düzenlediğimiz ücretsiz seminere tüm halkımızı davet ediyoruz. Bundan sonra da periyodik olarak çeşitli bilgilendirme toplantı ve organizasyonlarıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
Bulunduğu coğrafi konum ve şartlar bakımından turizm faaliyetleri için doğal bir cennet olan Uçansu Şelalesi, takım şelaleler şeklinde gelişmiş üç basamaklı bir özellik gösteriyor.
tr
1565156761_1603080245
2
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında, 18 Mart itibarıyla tapu işlemlerinin Web Tapu üzerinden de yapılmaya başlanmasıyla vatandaşlar, evlerinden çıkmadan bugüne kadar 113 bin işlem yaptı. Bu süre içinde 29 bin 748 konut, online olarak satıldı. Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, tapu ve kadastro başvurularının, 18 Mart'tan itibaren koronavirüs tedbirleri kapsamında "Web Tapu" sistemi üzerinden (https://webtapu.tkgm.gov.tr) online olarak yapılması kararını aldı. Vatandaşları kalabalıklardan uzak tutmak için daha fonksiyonel hale getirilen uygulama ile internet üzerinden alım-satım, tapu kaydı, ipotek gibi işlemlerin tümüne imkan tanındı. Web Tapu ile işlemlerini çok daha hızlı bir şekilde, beklemeden yapabilen ve işlemlerinin bütün aşamasını takip eden vatandaşlar, son aşamada sadece ıslak imza için tapu müdürlüklerine gitti. Bu şekilde 18-31 Mart arası tapuda online olarak toplam 113 bin 28 işlem gerçekleştirildi. Türkiye genelinde 29 bin 748 konut satışı da online olarak Web Tapu üzerinden yapıldı. Konut satışının yarısı İstanbul'dan İstanbul'da 18 Mart'tan itibaren ay sonuna kadar 15 bin konut el değiştirirken en çok konut satışı; Esenyurt, Pendik, Ümraniye, Küçük Çekmece ve Kadıköy'de yapıldı. Online konut satışında 8 bin 674 konut ile Ankara ikinci, 6 bin konut ile İzmir üçüncü sırada yer aldı. İzmir'i 4 bin 496 ile Antalya ve 4 bin 149 satış ile Bursa takip etti. Online konut satışının en yoğun olduğu diğer iller ise Konya, Mersin, Manisa, Gaziantep, Balıkesir, Kocaeli, Adana, Aydın, Tekirdağ ve Muğla şeklinde sıralandı. 9 bin 370 vatandaş online tapu aracılığı ile ipoteğini kaldırdı Ayrıca borcunu ödeyen 19 bin 370 vatandaş da yine evinden, Web Tapu aracılığı ile ipoteğini kaldırdı. 14 bin 110 vatandaş da bankalardan kredi alarak Web Tapu üzerinden ev sahibi olurken, 12 bin 483 vatandaş ise kredi için bankalara evini teminat gösterdi. Öte yandan 6292 sayılı kanun gereği satış işlemi yapılan 2/B arazileri içinde Web Tapu kullanıldı. 2/B arazilerinin satışına ilişkin Web Tapu'da 1600 işlem yapıldı.
Mayıs ayının gelmesi itibariyle hareketli günlerin yaşanması beklenen emlak sektöründe bir yandan alıcılar diğer bir yandan da satıcılar için oldukça önemli bir dönem başladığını ifade eden Elfi Gayrimenkul Kurucusu Özkan Aydemir, korona salgınının gündemden ve günlük hayatımızdan uzaklaşmasıyla birlikte başta inşaat sektörü olmak üzere emlak ve gayrimenkul sektörünün tekrar yukarı yönlü bir seyir yaşayacağının söyledi. Aydemir yaptığı açıklamada şu cümlelere yer verdi; "Böylesine zor bir dönemde dahi tapu işlem sayılarında ciddi artışlar yaşanmaya devam ediyor. Özellikle vatandaşın evden çıkmadan tapu işlemlerini online yapabilmesi her kesim için ciddi kolaylıklar sağladı. Bunun yanı sıra özellikle inşaat firmalarının da yaptığı sanal örnek daire turları ve uzaktan online satış sistemleriyle tüketicilerimiz konut alımlarına devam etme fırsatı buldu. Korona salgını sonrası gayrimenkul sektörünü 3 kritik dönem bekliyor. Birinci dönem salgının hemen sonrasında yaşanacak olan gayrimenkulde yeni normal dönem, ikinci dönem ekonomik yenilenme ve adaptasyon dönemi ve üçüncü dönem ise stratejik kalkınma dönemi olacaktır." Gerek konut yatırımcıları gerekse de toprak yatırımcıları için yıllardan bu yana kabul gören ve bir takım alışkanları da bünyesinde barındıran sektörel bazlı bir takım ön kabullerin söz konusu olduğunu belirten Elfi Gayrimenkul Kurucusu Özkan Aydemir, "Bu ön kabullerde gayrimenkulün bir yatırım aracı olarak kullanılması halinde kısa vadede değer artışı sağlayan ve hızlı karlılık getirisi olduğu bir gerçektir. Ancak salgın sonrası gayrimenkul sektöründe hızlı bir toparlanma ve hareketlenme ihtimali yüksek değildir. Bu yüzden tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de yeni normal dönemi ile kısa vadede yüksek getiriler yerine dönemsel olarak olağan gelir getirileri gündeme gelecektir" dedi. Markalı projelerden konut satın alan müşterilerin peşinat, senet ve banka kredisi kullanım oranları incelendiğinde, mart ayında peşinat kullanım oranı yüzde 43.44, banka kredisi kullanım oranı yüzde26.17 ve senet kullanım oranı yüzde30.39 olarak gerçekleştiğini belirten Aydemir, "Şubat ayında peşinat kullanımı yüzde47.46, banka kredisi kullanımı yüzde 20.25, senet kullanımı yüzde 32.29 seviyesinde gerçekleşmişti. Mart ayında satışı gerçekleştirilen markalı konutların yüzde 50.16'sı bitmiş konut stoklarından, yüzde 49.84'ü bitmemiş konut stoklarından oluştu. Şubat ayında ise satışların yüzde 50.06'sı bitmiş, yüzde 49.94'ü bitmemiş konut stoklarından oluşmuştu" diye konuştu. Vatandaşları kalabalıklardan uzak tutmak için daha fonksiyonel hale getirilen web tapu uygulaması vatandaşlar büyük ilgi gördüğünü ifade eden Aydemir, "Bu uygulama sayesinde işlemlerini çok daha hızlı bir şekilde, beklemeden yapabilen ve işlemlerinin bütün aşamasını takip eden vatandaşlar, son aşamada sadece ıslak imza için tapu müdürlüklerine gitti. Bu şekilde 18-31 Mart arası tapuda online olarak toplam 113 bin 28 işlem gerçekleştirildi. Türkiye genelinde 29 bin 748 konut satışı da online olarak web tapu üzerinden yapıldı. İstanbul'da 18 Mart'tan itibaren ay sonuna kadar 15 bin konut el değiştirirken en çok konut satışı, Esenyurt, Pendik, Ümraniye, Küçükçekmece ve Kadıköy'de yapıldı. Online konut satışında 8 bin 674 konut ile Ankara ikinci, 6 bin konut ile İzmir üçüncü sırada yer aldı. İzmir'i 4 bin 496 ile Antalya ve 4 bin 149 satış ile Bursa takip etti. Online konut satışının en yoğun olduğu diğer iller ise Konya, Mersin, Manisa, Gaziantep, Balıkesir, Kocaeli, Adana, Aydın, Tekirdağ ve Muğla şeklinde sıralandı" dedi. SON DAKİKA: Borsa İstanbul Endeksi yüzde 0.59 artıda başladı Son dakika | İşsizlik rakamları açıklandı! İşsizlik geriliyor...
tr
1579904048_1613866868
2
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yamanel, Türkiye'de virüs kapan 25-45 yaş arası çok hasta olduğunu açıkladı. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğunu, buna bağlı olarak 25-45 yaş arası da çok hasta gördüklerini belirtti. DHA'ya konuşan Yamanel, "Genç yaştaki bir kişinin bu hastalığa karşı direnci önemli fakat hastalığa karşı erken dönemde ilaca başlamak çok etkili. Sayın bakanımızın da daha önce gösterdiği grafiklerde olduğu gibi 25 ve 45 yaş arası daha yoğun dağılmıştı bu virüs ülkemizde. Fakat hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatma oranlarımız genel olarak 65-85 yaş arasındaki vatandaşlarımızdan oluşuyor" diye konuştu. 'FİLYASYON EKİPLERİ, HIZLI YAYILIMI ÖNLÜYOR' Prof. Dr. Yamanel, filyasyon ekiplerine ilişkin de konuşarak, şunları söyledi: "Bu ekipler Sağlık Bakanlığı’nın çok önemli bir organizasyonu. Bunlar pozitif olan vakaların çevresinde temas etmiş vakaları tespit ediyorlar. Bunlardan sürüntü örneği alıp test yapıyorlar ve yine pozitif çıkanlar da izole ediliyor. Salgınların en önemli önlemlerinden bir tanesi budur. Filyasyon salgıların önüne geçmek için çok önemlidir. Örneğin bir hasta var ve bunun da temas ettiği bireyler var; bu bireyleri tespit edip, bunların pozitif olup olmadığını anlamak yayılım açısından çok önemli. Sayın bakanımızın da daha önce söylediği gibi 1 kişi 16 kişiye bulaştırabiliyor ki ilk vakalarda 1 kişi 30 kişiye bulaştırmıştı. Bu durum böyle olunca hızlı yayılım söz konusu da oluyor. Yani filyasyon ekipleri de bu hızlı yayılımı önlüyorlar. Ben bunu çok iyi başardığımızı da düşünüyorum. Ve eğer hızımızda da bir düşüş varsa bu da filyasyonun başarılı yapıldığının bir göstergesidir."
Bilim Kurulu Üyesi tarih verdi: Vaka sayısında ciddi düşüş bekliyoruz Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yamanel, virüs önlemlerin devam etmesi durumunda haziran ortasından itibaren vaka sayılarında ciddi düşüş beklendiğini söyledi. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, koronavirüs önlemleri ve seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla viral solunum yolu enfeksiyonlarında azalma görüldüğünü, koronavirüsün hem ultraviyole ışınlarına hem de ısıya duyarlı olduğunun bilindiğini söyledi. Yamanel, "Bu nedenle vaka sayılarının yaz aylarında azalacağını ümit ediyorum. Tabii ki bunu zaman gösterecek, ama tabii şu anda da havalar sıcak ve olumlu etkilerini yavaş yavaş görüyoruz" dedi. Virüsün birtakım mutasyonlardan geçtiğine ilişkin verilerin olduğunu, ancak güç kaybettiğine dair bir verinin henüz bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Yamanel, "Yoğun bakım, entübe hasta sayılarımızda azalma mevcut, yine ölen hasta sayılarımızda da azalma var. Bunlar hem sıcaklığın artışına da bağlı olabilir hem de aldığımız tedbirlerin bir ürünü olarak da bunu gözlemliyor olabiliriz" ifadelerini kullandı. 'DÜŞÜŞTE SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI ÇOK ETKİLİ' Prof. Dr. Yamanel, sokağa çıkma kısıtlamasının son dönemde vaka sayılarında yaşanan düşüşe etkisine dikkat çekerek, "Bence bu düşüşün en önemli nedenlerinden bir tanesi aldığımız tedbirler. Tabii ki sokağa çıkma yasaklarının çok etkili olduğuna inanıyorum. Yine aldığımız tedbirlerin de çok etkili olduğunu biliyoruz. Özellikle maske takmanın, sosyal mesafeye uymanın mutlaka çok büyük etkileri olduğuna inanıyorum. Bence bayramda sokağa çıkma yasağı çok önemli bir karar. Bizim kültürümüzde bayramlaşma var, sarılma, tokalaşma gibi kültürlerimiz var. Tabii bunlar da bulaştırıcılığı artıran şeyler, bunları düşünerek 81 ilde sokağa çıkma yasağı oluşturuldu. Yasak gelmeseydi hem temas artmasıyla hem de kalabalıkların oluşmasıyla yine vaka sayılarında artış olabilirdi" diye konuştu. KİTLE BAĞIŞIKLIĞI 150 bin kişiye uygulanacak tarama testi sayesinde koronavirüse karşı toplumun bağışıklık seviyesinin belirleneceğini belirten Prof. Dr. Yamanel, "Hastalığı geçirip tamamen iyileşenlerde bir bağışıklık söz konusu. Bir de 'hayalet taşıyıcı' dediğimiz hastalığı ayakta geçiren, sağlıklı olarak geçiren insanlar var. Tabii bunlar da bağışıklığı kazanıyorlar. Böylece birçok insan bağışıklanmış oluyor. Ama tabii ki onun tam olarak yüzdesini şu anda tahmin edemiyoruz. Hem hayalet taşıyıcıların tespiti ile alakalı bu hem de dediğiniz gibi kitle bağışıklığının ne kadar olduğunun tespiti açısından yapılacak testler bunlar. Bu tabii filyasyondan ayrı, farklı bir şey, tamamen tarama, 150 bin kişiyi seçerek taranacak ve onlardan yüzde kaçının bağışıklığı olduğunu tespit edeceğiz. İki testimiz var, antikor ve PCR. Antikor testini tarama testi olarak kullanabiliriz. Bunlar tabii toplumda bu hastalığı geçirip bağışıklık antikor kazanan kişileri tespit etmek açısından tamamen rastgele seçilen kişiler arasından yapılan testler olacak" ifadelerini kullandı. 'HAZİRAN ORTASINDA SAYILARIN ÇOK AZALDIĞINI GÖREBİLİRİZ' Prof. Dr. Yamanel, Türkiye'nin şu anda iyi yolda olduğunu, ancak tedbirlerin sürdürülmesi gerektiğini kaydederek, "Eğer tedbirleri iyi şekilde uygulayabilirsek, devam edebilirsek buna, çok yakın zamanda haziran ortalarında vaka sayılarının çok azaldığını görüp, daha güzel şeyler konuşabiliriz. Vakalar açısından çok iyi gidiyoruz. Bunun iki nedeni olabilir. Bir tanesi tedbirlerimiz halkımız tarafından çok iyi şekilde kavrandı ve uygulanıyor. İkincisi de sağlık sistemimizin çok iyi olması. Özellikle yoğun bakım sistemimiz ve yoğun bakımı pratiğimizin çok iyi olması, bu iki etken olarak sayılabilir" dedi. Yıkanabilir maskeler konusunda olumlu görüş ifade eden Prof. Dr. Yamanel, "Yıkanabilir maskeleri öneriyoruz, özellikle pamuklu kumaştan iki kat yapılan, tişörtten dahi yapılabilir bu. Pamuklu kumaşın virüsten koruduğuna dair yayınlar var özellikle tişörtten yapılan iki katlı maskelerin kullanımı öneriliyor. Bunlar yıkanıp ütülendikten sonra tekrar tekrar kullanılabiliyor. Tabii koruyucu etkisi var" mesajını verdi.lan testler olacak" ifadelerini kullandı.
tr
1637957060_1560515863
1
Ankara kulislerinin her köşesinde bu anket konuşuluyor. Ne iktidar ne de muhalefet bu sonuçları beklemiyordu
Yüksekova'da yüklü miktarda uyuşturucu madde ve tıbbi ilaç ele geçirildi Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda 100 kilo 510 gram toz esrar, 55 kilo 500 gram eroin ile bin 100 kutu tıbbi ilaç ele geçirildi. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda 100 kilo 510 gram toz esrar, 55 kilo 500 gram eroin ile bin 100 kutu tıbbi ilaç ele geçirildi. Hakkari Valiliğinden yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığı görevlilerimizce "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti" suçunu önlemeye yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında; 26-27 Mart 2020 günü Yüksekova ilçesi Akpınar köyü Duranlar mezrası yol kenarında bulunan dere yatağında arama faaliyetleri yürütüldü. Yapılan arama faaliyetlerinde da; 4 çuval içerisinde 100 kilo 510 gram toz esrar, 55 kilo 500 gram eroin, bin 100 kutu tıbbi ilaç ve Esendere Beldesinde Türkiye topraklarına yasadışı yollarla giriş yaptığı belirlenen bir şahıs üzerinde yapılan aramada toplamda bin 995 gram olan metamfetamin maddesi ele geçirildi. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir" denildi. - HAKKARİ Kaynak: İHA
tr
1517915550_1630951473
1
11.02.2020 14:25 | Son Güncelleme: 11.02.2020 14:26 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sorduğu 3 bloklu gökdelenlerin yıkımı havadan görüntülendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin bazı milletvekilleriyle bir araya geldiği istişare toplantısında sorduğu Ordu'da Kiraz Limanı Mahallesi'ndeki kumsal üzerinde inşa edilen 3 bloklu gökdelen için mahkemeden yıkım kararı çıktı. 200 yıllık Osmanlı Müslüman mezarlığının üzerine yapıldığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bina ne oldu? Daha yıkılmadı mı?" diye sorduğu binanın yıkımı için Ordu İdare Mahkemesi yıkım kararı verdi. Karar üzerine Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri bu sabah mahkemenin kararını konsorsiyum şirketine tebliğ etti. Tebliğin ardından yıkım için iş makineleri alana geldi. Toplamda 4 ağır iş makinesinin çalışmalara zeminden başladığı alanda binalar kolonlarından yıkılmaya başlanırken, çalışmalar ise havadan görüntülendi. Ekipler, bölgede geniş güvenlik önlemleri altında yıkım çalışmalarını sürdürüyor. (Selim Kuşcu/İHA) Kaynak: İHA Haber Videosu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün gerçekleştirilen Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, yeni normal hayata geçiş adımları kapsamında, nikah salonlarının 15 Haziran, düğün salonlarının ise 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabileceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının ardından nikah ve düğün salonlarında hummalı bir hazırlık başladı. Nikahlarını erteleyen çiftler, yeni tarih için harekete geçti. Çiftler, tedbirler eşliğinde dünya evine girecek. Kalabalık düğün görüntüleri bir süre daha olmayacak. 1 Temmuz'da düğün sezonu başlayacak. Düğünlerde sosyal mesafe oldukça önemli olacak. Oturma planları da sosyal mesafeye göre düzenlenecek. Nikah ve düğün salonlarında konuklar maske kullanacak. Gelenlerin ateşi de ölçülecek. Sinema, tiyatro ve gösteri merkezleri de kapılarını açmaya hazırlanıyor. 16 Mart'tan bu yana kapalı olan sinema, tiyatro ve gösteri merkezleri, 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçecek.
tr
1617735673_1581843572
2
Alanya Toptancı Hali'nde hummalı çalışma Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Alanya'da devam eden Toptancı Hal Projesi'nin yüzde 45'lik bölümü tamamlandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Alanya'da devam eden Toptancı Hal Projesi'nin yüzde 45'lik bölümü tamamlandı. Büyükşehir Belediyesi'nin Alanya Türkler Mahallesi'nde 155 bin metrekare bir alan üzerine inşa ettiği Toptancı Hal Projesi'nde çalışmalar sürüyor. Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ALTSO Başkanı Mehmet Şahin ile projenin tamamlanması ve ilerleyişi ile ilgili görüş alışverişinde bulunmuştu. Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından oluşan bir heyet de geçtiğimiz ay Alanya'ya gidererek, çalışmaları denetmemişti. Modern tesiste hizmet verecekler Toptancı Hal, esnafının daha modern koşullarda hizmet vermesini sağlayacak Alanya Toptancı Hal Projesi'nde inşaatın yüzde 45'i tamamlandı. Bazı bloklarda betonarme çalışmaları sürerken, biten bloklarda ise yalıtım, seramik ve sıva imalatları da devam ediyor. Alanya Merkez Hali, Demirtaş, Konaklı ve Payallar hallerini tek çatı altında toplayacak Alanya Toptancı Hal Projesi içerisinde komisyoncu dükkanları, tüccar ofisleri, ardiyeler, idari bina, bankalar ve postanenin yer alacağı ticari bina olacak. - ANTALYA Kaynak: İHA
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi korona virüs salgınına karşı büyük bir övzeriyle mücadele eden sağlık çalışanlarına yönelik desteklerini sürdürüyor. Sağlık çalışanlarına destek olmak için Antalya’daki hastanelere portakal gönderen Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya’daki sağlık çalışanları için de geçtiğimiz günlerde Alanya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde ikram aracı kurdu. ALKÜ Alanya Eğitin ve Araştırma Hastanesi bahçesine kurulan ikram aracının açılışı ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Erkan Demirci ve ALTSO Başkanı Mehmet Şahin’in de katıldığı törenle gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, ALTSO işbirliğinde gerçekleştirilen bu hizmeti büyükşehrin sosyal medya hesaplarında paylaşarak ALTSO ile işbirliğinin süreceği mesajını verdi.
tr
1516446243_1588142993
1
Çorum Belediyesi ve Hitit Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan ‘Profesyonel Turist Rehberlerinin Bakış Açılarıyla Çorum Kent Turizmi’ araştırma projesi kapsamında İstanbul Tarih Kültür ve Turizm Rehberleri Derneği üyeleri tarafından Oğuzlar'a gezi düzenlendi. Proje koordinatörlerinin rehberlik ettiği gezi kapsamında İstanbul Tarih Kültür ve Turizm Rehberleri Derneği bünyesinde İstanbul, Antalya ve İzmir'den gelen profesyonel rehberler Obruk Barajı sahilinde yer alan Altın Koz Sosyal Tesisleri'ni ve Oğuzlar'ı gezdi. Oğuzlar Belediye Başkanı Muzaffer Yıldırım; “Saklı cennet Oğuzlar'ımıza yaptıkları geziden dolayı proje koordinatörlerine, İstanbul Tarih Kültür ve Turizm Rehberleri Derneği'ne ilçe halkı adına teşekkür ediyorum.” dedi. (Haber Merkezi) Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2020, 19:19
Çorum'un Oğuzlar İlçesinde Kaymakamlık ve ilçe Belediye Başkanlığı tarafından koronavirüs dolayısıyla sokak hayvanlarının aç kalmaması için başta hayvan barınakları olmak üzere park, bahçe gibi sokak hayvanlarının yaşam alanlarında tespit edilen noktalara düzenli olarak mama, yem, yiyecek ve su bırakılması için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar ile ilgili bilgi veren Oğuzlar Belediye Başkanı Muzaffer Yıldırım; "Yüce Allah’ın bizlere emaneti olan, çaresizliğini, açlığını dile getiremeyen sokak hayvanlarına bakmak hepimizin görevi. Koronavirüs tedbirlerinden dolayı sokaklarda bakıma muhtaç hale gelen hayvanların aç kalmaması için İlçe Kaymakamlığımız ile birlikte doğaya yem bırakıyoruz.” dedi . (İHA) Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2020, 19:01
tr
1604807941_1599537070
2
İnönü Belediyesi sokak hayvanlarına sahip çıkıyor İnönü Belediyesi koronavirüs tedbirleri nedeniyle sokaklar boş kalınca ilçenin dört bir yanında sokak hayvanlarına mama dağıtıyor. İnönü Belediyesi koronavirüs tedbirleri nedeniyle sokaklar boş kalınca ilçenin dört bir yanında sokak hayvanlarına mama dağıtıyor. Eskişehir İnönü Belediyesi koronavirüs salgınına karşı etkin mücadelesini sürdürüyor. Vatandaşların tedbir amaçlı evde kalmalarından dolayı İnönü Belediyesi ekipleri sokak hayvanları aç kalmasın diye ilçe genelinde sahipsiz sokak hayvanlarına mama dağıtıyor. İnönü Belediye Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Koronavirüs salgını sona erene kadar belediye ekipleri tarafından sokak hayvanları için belirlenen noktalara mama dağıtımına devam edileceği bildirildi. Sokak hayvanlarına mama dağıtımı yapıldığı için ilçe sakinleri bu duyarlı davranıştan dolayı İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt'a ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. - ESKİŞEHİR Kaynak: İHA
İnönü'de baharın müjdecisi laleler göz kamaştırıyor İnönü Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından kış aylarında dikimini gerçekleştirdiği laleler havaların ısınması ile birlikte açarak ilçeye ayrı bir görünüm kazandırdı. İnönü Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından kış aylarında dikimini gerçekleştirdiği laleler havaların ısınması ile birlikte açarak ilçeye ayrı bir görünüm kazandırdı. Eskişehir İnönü ilçesinde baharın gelişiyle birlikte belediye tarafından dikilen lale ve diğer çiçek türlerinin açması ilçede görsel güzelliğin oluşmasına neden oldu. İnönü Belediyesi ekipleri tarafından ilçede bulunan 15 Temmuz Şehitler Parkı, Anıt Park, Cumhuriyet Meydanı, Belediye Hizmet Çarşısı, Pazaryeri Park, Hamamönü ve Karargah Müzesi'ne Lale, Sümbül, Yıldız Çiçeği, Menekşe ve Petunya dikildi. Havaların ısınmasıyla birlikte açan çiçekler sayesinde ilçede bulunan park ve bahçeler rengarenk oldu. İnönü Belediyesi ekipleri tarafından park ve yeşil alanlarda da bakım ve temizlik çalışmaları titizlikle sürdürülüyor. İlçe sakinleri park ve bahçelerde açan çiçeklerin ilçeye görsel güzellik kattıklarını belirterek çalışmalarından dolayı İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt'a ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. - ESKİŞEHİR Kaynak: İHA
tr
1635313599_1635103929
3
Keşmir dramını, dünyaya duyurmak için kolları sıvayan AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşcu'ya, Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi'den destek geldi. Abone ol Twitter adresinden Babuşcu'yu etiketleyerek 'Kashmir is My Name' şarkısını paylaşan Alvi "Keşmir'de özgürlük kazanacak" dedi. Babuşcu'dan "Pakistan ikinci evimiz " karşılığını alan Alvi bu mesajı da retweetledi. Pakistan Cumhurbaşkanı Dr. Arif Alvi, Keşmir'de yaşananları dünyaya duyurmak için AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşcu'nun girişimiyle hazırlanan 'Kashmir Is My Name' adlı şarkıyı sosyal medya hesabından paylaşıp destek istedi. Pakistan ikinci evimiz Babuşcu Alvi'nin mesajına teşekkür ederek "Türk milleti olarak hep Keşmir halkıyla birlikte olacağız." ifadelerine yer verdi. Babuşcu sözlerinin devamında "Pakistan ikinci evimiz " dedi. Alvi, Babuşcu'nun bu mesajını da retweetledi. Mr President, we’d like to thank you for sharing our song with our Pakistani brothers and sisters. As Turkish State and Nation, we will always be with Kasmiri people. I’d like to extend our love to you and #Pakistan, we regard as our second home.#Kashmir https://t.co/JsHHWRbii2 — Aziz Babuşcu (@ABabuscu) June 14, 2020 Projeyle ilgili Anadolu Ajansına değerlendirmelerde bulunan Aziz Babuşcu, şarkının sözlerini Turgay Evren'in, müziğini ise Ali Tolga Demirtaş'ın hazırladığını aktararak, "Seslendirmesini ABD'li şarkıcı Della Miles'ın yaptığı bu projeyi ve diğer bu tarz çalışmalarımızı da aynı ekiple yapmıştık. Şimdi Doğu Türkistan ile ilgili benzer bir projeyi hazırlıyoruz. Umarım bu projemiz Keşmir'deki Müslüman halkın uğradığı zulüm işkence ve katliamlardan dünyanın haberdar olmasına bir katkı sağlamış olur." ifadelerini kullanmıştı. "Kashmir Is My Name" şarkısı da Keşmir'de yaşananları dünyaya duyurmak adına dijital platformlarda paylaşılıyor. Paylaşımın ardından Pakistan'ın yanı sıra uluslararası medyada da yankı bulan projeye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Babuşcu, Keşmir'in 1947'de İngiltere'nin Hindistan'dan çekilirken arkasında bıraktığı bir oyun olduğuna işaret ederek, "Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir, Pakistan'a bağlanmak isteyince dönemin prensi Hindistan ile birleşmeye karar verdi. Mazlum Keşmir halkı buna karşı çıktı ve yüzlerce Müslüman'ın katledildiği bir süreç yaşandı." dedi. Babuşcu, 1948'de ise Birleşmiş Milletler'in Keşmir halkının kaderini kendi tayin etmesine karar verdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bu karar hiç uygulanamadı. Pakistan ile Hindistan arasında süre gelen savaşlarla Keşmir halkı, Hindistan zulmü altında yaşayageldi. 5 Ağustos 2019'da ise Hindistan, bölgenin özel statüsünü ortadan kaldıran bir karar aldı. Durum daha da kötüleşti. Hindistan'ın işgali altındaki Keşmir'de iletişim yok. İnsanlar evlerinde hapis. İlaca erişim yok. Hastaneler çalışmıyor. İşkence ve katliamlarla dolu bir dram yaşanıyor. Bir milletvekili, bir siyasetçi, bir Müslüman kimlik olarak bu zulme kayıtsız kalmak elbette düşünülemez. Ben öteden beri bu tür zulümlerle, mağdur olmuş coğrafyalarla hep ilgili oldum." "Mazlumların, sesini bir nebze de olsa duyurabiliriz hassasiyetiyle bu çalışmayı yaptık" Daha önce de Kudüs'le ilgili benzer bir çalışmaya imza attıklarını dile getiren Babuşcu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' sözü de bu zulüm odaklarına karşı bir haykırıştı. Onunla ilgili de benzer bir çalışma yapmıştım. Bu defa Keşmir konusunda, özellikle dünyanın bu salgınla boğuştuğu bir süreçte Keşmir çok daha unutulmuş, terkedilmiş... Bu anlamda mazlumların, Müslüman kardeşlerimizin sesini bir nebze de olsa duyurabiliriz hassasiyetiyle bu çalışmayı yaptık." diye konuştu. Aziz Babuşcu, şarkının sözlerini Turgay Evren'in, müziğini ise Ali Tolga Demirtaş'ın hazırladığını aktararak, "Seslendirmesini ABD'li şarkıcı Della Miles'ın yaptığı bu projeyi ve diğer bu tarz çalışmalarımızı da aynı ekiple yapmıştık. Şimdi Doğu Türkistan ile ilgili benzer bir projeyi hazırlıyoruz. Umarım bu projemiz Keşmir'deki Müslüman halkın uğradığı zulüm işkence ve katliamlardan dünyanın haberdar olmasına bir katkı sağlamış olur." ifadelerini kullandı. "Bu tarz projeleri kabul etmemin tek nedeni mazlumların yanında olmaktır" Şarkıyı seslendiren Della Miles ise böyle bir projede yer almaktan dolayı mutluluk ve onur duyduğunu söyleyerek, "Şu anda Çin'in Doğu Türkistan'da Müslümanlara yaptığı zulmün yanı sıra dünyada zalimler tarafından mazlumlara yapılan tüm zulümler bizi her zaman çok etkiliyor. Dolayısıyla yaşanan acıları dünyaya duyurabilmek için, bize verilen bunun gibi tüm teklifleri her fırsatta değerlendiriyoruz." dedi. Miles, şarkının kayıtları için 2 günlüğüne Muğla'daki evinden İstanbul'a geldiğini anlatarak, şunları kaydetti: "Bu tarz projeleri kabul etmemin tek nedeni aslında dünyadaki tüm zalimlere karşı durarak, mazlumların yanında olmaktır. Bu duygularla İstanbul'a gelerek, kayıtlara iştirak ettim. İşin içinde zaten maddiyat gözetilmiyor. Bundan sonra Keşmir'in dışında başka projelerle de ilgili yapacağımız her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Amacım insanlara bu duyguların ne kadar değerli olduğunu her zaman anlatabilmektir." YouTube'da ATD Productions'un hesabında yayımlanan şarkının Türkçe sözleri ise şöyle: "Hangi hikayeyi anlatabilirim ki Hangi acıyı burada satabilirim ki Her günüm birbirinin hep aynı Utançtır sadece payıma düşen Keşmir benim adım Tekrar ve tekrar katliam Keşmir, ölüm benim namım İşkence ve hiç bitmeyen zulüm Hangi şiiri yazabilirim ki Hangi göz yaşını anlatabilirim ki Acı çekmektir benim tek görüntüm Onurum içindir tüm dövüşüm Keşmir, benim adım Tekrar ve tekrar katliam Keşmir, ölüm benim namım İşkence ve hiç bitmeyen zulüm"
Pakistan Cumhurbaşkanı Dr. Arif Alvi, Keşmir'de yaşananları dünyaya duyurmak için AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşçu'nun girişimiyle hazırlanan 'Kashmir Is My Name' adlı şarkıyı sosyal medya hesabından paylaşıp destek istedi. Babuşçu Alvi'nin mesajına teşekkür ederek "Türk milleti olarak hep Keşmir halkıyla birlikte olacağız" ifadelerine yer verdi. Babuşçu sözlerinin devamında Pakistan "ikinci evimiz " dedi. Projeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Aziz Babuşcu, şarkının sözlerini Turgay Evren'in, müziğini ise Ali Tolga Demirtaş'ın hazırladığını aktararak, "Seslendirmesini ABD'li şarkıcı Della Miles'ın yaptığı bu projeyi ve diğer bu tarz çalışmalarımızı da aynı ekiple yapmıştık. Şimdi Doğu Türkistan ile ilgili benzer bir projeyi hazırlıyoruz. Umarım bu projemiz Keşmir'deki Müslüman halkın uğradığı zulüm işkence ve katliamlardan dünyanın haberdar olmasına bir katkı sağlamış olur" ifadelerini kullanmıştı.
tr
1638314093_1645086025
2
Yeni Sinop Valisi Ömer Karaömeroğlu göreve başladı Valiler kararnamesi ile Sinop'a atanan Erol Karaömeroğlu görevine başladı. Valiler kararnamesi ile Sinop'a atanan Erol Karaömeroğlu görevine başladı. Valiler kararnamesi ile Köksal Şakalar'ın yerine Sinop'a atanan Vali Erol Karaömeroğlu, valilik binası önünde karşılandı. Karşılama törenine Sinop Vali Yardımcıları Murat Girgin, Abdullah Şahin, ilçe kaymakamları ve protokol üyeleri katıldı. Makamında açıklama yapan Vali Erol Karaömeroğlu, "09 Haziran 2020 tarihli ve 31151 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2020/274 sayılı karar ile atandığım Sinop Valiliği görevine 18 Haziran 2020 tarihinde başlamış bulunmaktayım. Öncelikle Karadeniz'in incisi, mutlu insanlar şehri olarak adlandırılan Sinop'a, bu özel ile ve şehrin sahip olduğu tüm değerlere ve özellikle saygı değer insanlarına vali olarak hizmet etme onurunu yaşatan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'ya şükranlarımı arz ediyorum. Yeni görevimin ilimiz ve şahsım için hayırlara vesile olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum. Yine bugüne kadar Sinop'a hizmetleri olan değerli meslektaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Köklü tarihini doğal güzellikleriyle harmanlayan Sinop'u onlardan devraldığımız bayrakla bulunduğu yerden daha üst seviyelere getirme noktasında bize düşen ne görev varsa, üstün bir gayret ve çaba ile yerine getirmeye çalışacağız. Biz yüce bir milletin, büyük bir devletin ve şanlı bir tarihin bahtiyar mensuplarıyız. Devletimize, milletimize ve tarihimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirebilmek için var gücümüzle çalışmak hepimizin en temel görevlerindendir. Biz de daima bu gerçeğin bilincinde olacağız" dedi. Vali Karaömeroğlu, "Tarih boyunca gözde bir şehir olarak nitelendirilen ve ülkemizin eşsiz güzellikleriyle adından söz ettiren Sinop'ta meslek hayatımın birikimi ile birlikte büyük bir heyecanla Sinop halkı için çalışmanın onurunu ve gururunu yaşayacağım. Görevim boyunca Sinop'ta her zaman halkımızın sorunlarına açık, çözüm odaklı ve toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir çalışma modelini uygulayacağız. Çalışmalarımızı güçlü bir ekip ruhuyla, birlik ve beraberlik anlayışı içinde yürütecek, bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızla uyum içerisinde, hızlı ve etkin, vatandaşı her zaman önceleyen bir anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hep birlikte çalışacağız ve hep birlikte başaracağız. Sağlık en büyük zenginliktir. Bilindiği gibi tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 virüs salgınının normalleşme sürecince bizler de Saklı Cennet Sinop'umuzda 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışıyla sağlıktan eğitime kadar her alanda vatandaşımızın yanında olarak destek vereceğiz. Pandemi sürecinde Sinoplu hemşehrilerimizden ricamız lütfen maske takalım, sosyal mesafeyi koruyalım. Vatandaşlarımızla birlikte maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına riayet edersek bu süreçten alnımızın akıyla çıkacağımız muhakkaktır. Sinop'umuzu bugünden yarına güzel bir şekilde taşıyacağımıza inanıyor, vatandaşlarımıza hem gönlümün hem de kapımın her zaman açık olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Burada olduğumuz sürece öncelik her zaman vatandaşımızın olacaktır. Heyecanımızı ve çabamızı da koruyarak güzel şeyler yapılabileceğine inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; Sinop ilinde görev yapmanın onuruyla tüm halkımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. - SİNOP Kaynak: İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararlarına göre, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına Mustafa Metin Yazar, Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine İrfan İpşir, Yönetim Kurulu üyeliklerine ise Ömer Abdullah Karagözoğlu, Enver Mamur ve Murat Baştor atandı. Hazine ve Maliye Bakanlığında açık bulunan vergi müfettişliklerine yapılan yeterlik sınavında başarı gösteren 523 vergi müfettiş yardımcısının da ataması gerçekleştirildi.
tr
1598527884_1555438917
2
Rusya Savunma Bakanlığı'ndaki bir toplantı sırasında açıklamalarda bulunan Sergey Şoygu, yeni tip koronavirüsle mücadele çalışmaları için İtalya'ya giden Radyoaktif, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birliği'ne mensup askeri doktor ve uzmanların yarın ülkelerine getirilmeye başlanacağını söyledi. Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov'dan Rus askeri uzmanlar için karşılama töreni organize etmesini isteyen Şoygu, "Üstün başarı gösteren askerler ve doktorlar ile İtalya'daki kentlerde ve tesislerde dezenfeksiyon çalışmalarına katılan tüm kişilerin ödüllendirilmesi için öneriler sunulmasını rica ediyorum" dedi. Rus askeri uzmanlar, İtalya hükümetinin talebi üzerine nisan ayının başında Lombardiya bölgesinde gitmişti. Şoygu, Rus askeri uzmanların burada 83 yerleşim biriminde çalışma yaptığını belirtmişti.
Rusya, dünyada en fazla Kovid-19 ölümünün görüldüğü İtalya’ya askeri virolog ve doktorlarını gönderecek. Yeni tip koronavirüsü yenmesi adına İtalya’ya tıbbi ekipman da ulaştırılacak. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, koronavirüs salgınıyla mücadelesinde İtalya’ya yardımcı olmak adına bu ülkeye gönderilecek yardımlar için uçak ve ekipler hazırlanması talimatını verdi. Söz konusu talimatı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in isteği üstüne verdiği belirtiliyor. Askeri uçaklarla İtalya’ya 22 Mart itibarıyla askeri virolog ve doktorların yanı sıra tıbbi ekipman ve geniş alanları virüsten arındırmak için dezenfektan gönderilmesi planlanıyor.
tr
1494628070_1494486081
3
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Spor Bakanı Kasapoğlu ve futbol camiası temsilcilerini kabul etti. Toplantıda TFF Başkanı Nihat Özdemir de hazır bulundu. Kritik toplantıda kulüplerin yapılandırılan borçları ve meclise sunulacak Kulüpler Yasası görüşülecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil ve kulüp başkanlarını kabul etti. Toplantıda Türk futbolunun harcama limitleri konusu ve sorunlarının yanı sıra yakında TBMM’ye sunulacak Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası görüşülecek. MEHMET SEPİL: UZUN YILLAR SONRA BİR ARAYA GELMENİN BÜYÜK FAYDASI VAR Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil, Ankara’da süren Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nın ikinci günü öğle arasında, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir ile basın birlikte mensuplarına açıklamada bulundu. Çalıştayın çok yararlı geçtiğini ifade eden Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil, “Süper Lig, 1., 2. ve 3. Lig kulüplerinin katılımıyla uzunca çalıştık. Çok yararlı bir çalışma oldu. Dün öğleden sonraki panellerde bakanlığımız yuvarlak masa toplantısı düzenledi. Tüm liglerdeki kulüplerimiz aynı masada Türk futbolunun sorunlarını tartıştılar. Özellikle stratejik konuların neler olduğu ve burada yapılması gereken değişiklikler tartışıldı. Bir Süper Lig başkanı olarak diğer liglerle oturmamız bize deneyim kazandırdı. Herkes görüşlerini ifade etti. Önümüzdeki günlerde de bu çalışmalarımız sürecek. Ama ilk günden şunu gördük ki uzun yıllar sonra bir araya gelmenin ve herkesin görüşlerini ifade etmesinin çok büyük faydası var. Samimiyetle buradan çok iyi sonuçların çıkacağını ve Türk futbolunun, Türk sporunun yararlanacağını düşünüyorum” diye konuştu. (DHA)
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, futbolda sorunları hatalarla yüzleşerek çözeceklerini belirterek, Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nın bereketli sonuçlar getirdiğini söyledi. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ankara'da süren Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nın ikinci gününde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir ve Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil ile basın mensuplarına açıklamada bulundu. “İnşallah sorunları hatalarla yüzleşerek çözeceğiz” Çalıştayın verimli ilerlediğini söyleyen Bakan Kasapoğlu, “Pazartesi başlayan ve cuma günü sona erecek olan bu süreç sporun kardeşlik ruhuna, sahada kalacak olan rekabet anlayışına, dostluk anlayışına çok uygun bir şekilde ilerliyor. Ben bu anlamda müteşekkirim ve bundan sonraki süreçte de bugüne kadar belki de kronikleşen sorunların konuşulmasıyla, masaya yatırılmasıyla inşallah sorunları hatalarla yüzleşerek çözeceğiz. Bundan sonraki süreçte hem idari anlamda hem mali anlamda disipline edilmiş bir anlayışla camiamıza egemen kılma noktasında da çalışacağız. Ben oturumlara bizzat katılmaya gayret gösteriyorum. Bu hususta kulüplerimiz, takımlarımız ve federasyonlarımız hakikaten çok hassaslar. Bu çalıştayın sadece toplanarak, ayrılarak değil, bundan sonraki süreçteki aksiyonlarla, yol haritaları, geliştirilecek strateji ve planlarla bu çalıştayın ruhunun devam edeceğini düşünüyorum. Bu tür birliktelikleri inşallah sürekli hale getireceğiz” şeklinde konuştu. “İmkanları genç nüfusla birlikte değerlendirdiğimizde önümüzde hiç kimse duramayacaktır” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çalıştayın sonuçlarını paylaşacaklarını belirten Bakan Kasapoğlu, “Camiayla bir araya gelecek, dertlerimizi sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi konuşacağız. İletişimi güçlü kılarak, sporun da ruhuna uygun bir şekilde ülkemizin marka değerini inşallah yukarılara taşıyacağız. Bunu görüyor ve inanıyoruz. Bugün saat 14.00'te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizleri kabul edecek. Kendilerine gelinen aşamayı ve süreci arz edeceğiz. Bu çalıştayın sonuçlarını da arz etmekten ayrıca heyecan duyuyoruz. Yolumuz uzun bir yol. Ülkemiz genç bir nüfusa sahip. İmkanlarımız çok ileri boyutta. Bu imkanları bu genç nüfusla birlikte değerlendirdiğimizde önümüzde hiç kimse duramayacaktır” ifadelerini kullandı. “Çalıştayımız bereketli sonuçlar getirdi” Futbolda ve diğer branşlarda güçlü bir geleceğin kendilerini beklediğini ifade eden Bakan Kasapoğlu, “Hep birlikte bu yolu yürüyeceğiz. Çalıştayımız bereketli sonuçlar getirdi. Yarında diğer federasyonlarımızla konuları masaya yatıracağız. Sonuçları da sizlerle aşama aşama paylaşacağız. Her şey çok, şeffaf çok güzel bir şekilde ilerliyor. Ben bu manada siz değerli medya mensubu arkadaşlara da teşekkür ediyorum” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
tr
1636744651_1637483320
4
Mecliste kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Fas Başbakanı Osmani, Türkiye'deki Faslıları günde 3 uçak seferi düzenlemek suretiyle tahliye etmeye başladıklarını söyledi. Osmani, tahliye edilenlerin ülkenin kuzeyindeki Tatvan kentinde otellere yerleştirileceğini belirtti. Tahliye işlemlerine hız vereceklerini ve Türkiye'dekilerin tahliyesinin tamamlanmasının ardından Fransa'ya yöneleceklerini kaydeden Osmani, bugüne kadar 1400 vatandaşın ülkeye getirildiğini aktardı. Ülkeye getirilenlerin masraflarının tamamının hükümet tarafından karşılandığını ifade eden Osmani, tahliyede hamile kadınlar ve zor koşullardaki insanlara öncelik verdiklerini dile getirdi.
Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani, COVID-19 sebebiyle Türkiye’de mahsur kalan vatandaşlarının tahliye edilmesi için çalışmalara başladı. Parlamentoda sorulan soruları cevaplayan Başbakan Osmani, tahliye edilen vatandaşların ülke kuzeyinde bulunan Tatvan kentindeki otellere yerleştirileceğini duyurdu. Tahliye işlemlerine hız verileceğini ve Türkiye’deki vatandaşların tahliyesinin tamamlanmasını müteakip Fransa’ya da yöneleceklerini açıklayan Osmani, şuana kadar 1400 vatandaşının Fas’a getirildiğini duyurdu. Ülkeye getirilen vatandaşların bütün masraflarının hükümet tarafından karşılandığını aktaran Osmani, tahliye sürecinde hamile kadın ve zor şartlar altındaki insanlara öncelik tanındığını söyledi.
tr
1617031457_1527177920
2
'Yörük anaya' vali sahip çıktı Kayseri'nin Tomarza ilçesinde, göç etmek isteyen ve yer bulamadıkları için ortada kalan yörükleri Kayseri Valisi Şehmus Günaydın başka bir yaylaya yerleştirdi. Kayseri'nin Tomarza ilçesinde, göç etmek isteyen ve yer bulamadıkları için ortada kalan yörükleri Kayseri Valisi Şehmus Günaydın başka bir yaylaya yerleştirdi. Kayseri'nin Tomarza ilçesinde bağlı Arslantaş Köyü'nde geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, Hatay'dan gelen ve Mehmetçiklere yaptığı yardımla 'Yörük ana' olarak anılmaya başlanan Döndü Deveci'nin de bulunduğu bir grup yörük, ilçedeki bir yaylaya taşınmak istedi. Mahallelinin itirazı üzerine yaylaya yerleşemeyen yörüklerin imdadına Kayseri Valisi Şehmus Günaydın yetişti. Yörüklerin Vali Günaydın'ın talimatı ile ile başka bir yaylaya yerleştirildiği belirtildi. Baki Ersoy, Arslantaş Mahallesini ziyaret etti Öte yandan, yaşanan sıkıntının ardından harekete geçen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy da, Arslantaş Mahallesini ziyaret ederek, vatandaşlar ile görüştü. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ersoy, "Tomarza'mızın Arslantaş mahallesine bir köylü ile anlaşarak hülle yoluyla şehir dışından küçükbaş hayvan getirilmesi köylülerimizi rahatsız etmiştir. Köylülerimizin yaylalarını birilerine rant elde edecek diye kimseye peşkeş çektirmeyiz. Devletimiz gereğini yapacaktır. Konunun yerinde takipçisiyiz" dedi. Kayseri Valiliği'nden açıklama Öte yandan, Kayseri Valiliği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında Yörüklerimizin Tomarza İlçesi'nde bulunan Çokça Yaylasına alınmadığı şeklinde haberler yer almıştır. Çokça Yaylası, Anadolu Diyagonali hattında yer alan bir bölge olup endemik bitki sayısı oldukça fazla olması nedeni ile korunan alanlar içerisinde yer almaktadır. Söz konusu alan 2020 yılında Orman Teşkilatı tarafından, endemik bitkilerin korunması nedeniyle hayvan otlatılmasına kapatılmıştır. Yörüklerimize bu bölgeye otlatmak için hayvan alınmayacağı buraya gelmeden önce tebliğ edilmiş ve kendilerine alternatif alanlar gösterilmiştir. Söz konusu bölgelerden Tomarza ilçesi Kurubel Yaylasına yerleşmeyi kabul etmişler ve Tomarza ilçemizde Arslantaş köyünde hayvancılık yapan vatandaşlarımızın da hayvancılık yaptığı bölgeye Yörüklerimiz çadırlarını kurarak hayvan otlatmaya başlamışlar." - KAYSERİ Kaynak: İHA
21.02.2020 10:27 | Son Güncelleme: 21.02.2020 10:27 MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM'de yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı 2020 yılı yatırım planında Kayseri'ye ayrılan 460 milyon TL'lik bütçenin beklentileri tam anlamıyla karşılayamadığını söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, konuşmasının son bölümünde Cumhurbaşkanlığı 2020 yılı yatırım planıyla ilgili görüşlerini aktardı. MHP Kayseri Milletvekili Ersoy, "Yatırım planında Kayseri'mize ayrılan bütçe için, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm ilgililere, yetkililere teşekkür ediyorum fakat yatırım programında genel tabloya baktığımız zaman, Kayseri ilimize ayrılan miktarın toplamda 460 milyon TL olduğunu görüyoruz" ifadesinde bulunarak, "Bu meblağ, özellikle de diğer illere kıyasla Kayseri'mizin potansiyelini de düşündüğümüz zaman beklentilerimizi maalesef tam anlamıyla karşılayamamıştır. Özellikle de yüksek hızlı tren hattının bir an önce faaliyete geçebilmesi için yeterli ödenek maalesef bu sene de sağlanmamıştır. Bu konuda Kayserililer olarak beklentimiz ve ısrarımız oldukça fazladır. Ben de tüm Kayserililer adına bir kez daha buradan dile getirmek istiyorum: Yüksek hızlı tren Kayserililere verilmiş bir sözdür, bir an önce bu sözün yerine getirilmesi Kayseri halkının en büyük arzusudur" diye konuştu. - KAYSERİ Kaynak: İHA
tr
1590121518_1588505469
2
Koronavirüs nedeniyle neredeyse tüm dünyada futbol dururken, bazı ülkelerde mayıs ayı itibariyle liglerin başlayacağı açıklandı. Türkiye’de de liglerin 12 Haziran itibariyle başlaması planlanıyor. Dünya futbolunun patronu FIFA, yeni dönemde alınacak önlemler kapsamında oyun kuralında değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. Maçlarda yapılan değişiklik sayısının 3’ten 5’e çıkmasını gündemine alan FIFA, bu konuyla ilgili resmi açıklamayı önümüzdeki günlerde açıklayacak. Salgın futbol kurallarında zorunlu değişikliğe yol açabilir Salgın nedeniyle evlerinde idman yapmak zorunda kalan futbolcuların maçların başlaması halinde ciddi sakatlık riskleri oluşabilir. Bu sebeple Avrupa futbolunu yönetenler konuyla ilgili çalışma yapıyor.Galatasaray'da Roberto Mancini döneminde başarılı teknik adamla birlikte çalışan Ivan Carminati, idman bilimine dair önemli mesajlar verdi. Şimdi Zenit'te görev yapan İtalyan hocanın Koronavirüs günleri için yaptığı uyarıları tecrübeli gazeteci Bülent Timurlenk yazdı. İşte o bilgiler;"İki ay aradan sonra maça çıkmak için 3 hafta idman yetmez. Adale sakatlıkları çok yaşanacak. 5 oyuncu değişikliğinin liglerin kalan haftalarında bu dönem için geçici bir kural olarak uygulanması lazım. Sıcak havalar adale sakatlıklarını azaltır ama futbolcuların ufak gruplarla yapacakları idmanlar öncesinde iyi ısınmaları ve fitness salonunda çalışmaları gerekiyor. Evdeki çalışmalar elbette ki yetmez, mutfaktan uzak durmaları gerekiyor. Bu dönemde 2 kg fazlalık kabul edilebilir ama o 2 kg ile 4 kg arasında çok fark var futbolcular için. Uyku saatlerine dikkat etmeliler, önemli olan 8 saat uyumak değil, bunu gece uyumak. Bugünlerde sabaha karşı yatıp öğlen kalkan futbolcuların eski düzenlerine dönmeleri gerekiyor."İlerleyen süreçte UEFA'nın bu sezona özel 5 oyuncu değişikliğini gündeme getirebileceği ve böyle bir kararın çıkmasının sürpriz olmayacağı belirtiliyor.Galeri: Bir dönem Süper Lig'de forma giyen yıldız futbolcular şimdi nerede? Teklif Uluslararası Futbol Birliği Kurulu’nun raporuna tabi olacak. Ayrıca federasyonlar da bu uygulamaya geçip geçmeme konusunda inisiyatif kullanacak.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Birinci Başkan Vekili Servet Yardımcı, liglerin ne zaman başlayacağı konusunda, "10 maç gününe ihtiyacımız var. Haziran ortasında başlarsak, temmuz sonunda bitiririz diye planlıyoruz. Planlama normal lig formatı üzerine. Seyircisiz oynama durumu ise kesin" açıklamasını yaptı. "UEFA'nın iki seçeneği var" "UEFA, Avrupa'da normalleşmenin hissedildiğini düşünüyor. UEFA da özellikle büyük liglerin, haziran başında, hatta Almanya daha erken de olabilir, oynanabileceğini düşünüyor. Haziran ve temmuz ayında yerel liglerin oynanması, aynı anda Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi maçlarının oynanması. İkinci alternatif ise UEFA, haziran ve temmuzda yerel ligleri bitirip, ağustos ayında kendi şampiyonalarını düzenleyecek. Bu durumda gelecek sezon ki Avrupa maçlarının başlaması da ekim ayına sarkıyor. 20 Ekim gibi düşünülüyor." "Mayıs ayında çalışmalar başlamalı" "Bugün Ahmet Ağaoğlu başkan kendisi bahsetti, Sörloth gelmiş. 15 günlük karantina süreci içerisinde. Tüm kulüplerin futbolcularını çağırması lazım. Haziran ortasında ligleri başlatırsak, mayıs ortasında çalışmaların başlaması lazım. Her takım dışarıdan futbolcularını getirtip, 15 günlük karantina sürecini tamamlamak istiyordur. Futbolcuların test edilmesi, oturma düzeni, sahada kaç kişi olacak, futbolcuların soyunma odasındaki hijyenik durumları nasıl olacak, bunların hepsinin kriterleri belirleniyor, TFF Sağlık Kurulu çalışıyor. Gelecek hafta UEFA'nın da protokolleri açıklanır" "Ligleri tamamlamayan ülkelerde takımları UEFA belirleyecek" "Belçika ve Hollanda liglerin devam etmeyeceğini bildirdi. Bu konuda UEFA çok ısrarcı, liglerin bitirilmesi konusunda. Özellikle büyük ligler. İlk 5 lig ve bizim ligimiz UEFA için çok önemli. Belçika ve Hollanda küçük ligler, UEFA belki esnek davranabilir. Kolay bir şekilde ben ligleri bitirdim, bu takımları gönderiyorum şeklinde karar verdiğinde ligler, UEFA kontrol edecek. UEFA maçların sahada kazanılmasına önem veriyor, sportif başarıya önem veriyor. Liglerden gelen haberleri yönetim kurulu ele alacak ve ona göre karar verecek. Tamamen yerel federasyonlar bu kararı veremeyecek. Her gelen talebi UEFA'nın kabul etmeyeceğini düşünüyorum, diğer arkadaşlarım da öyle düşünüyorlar. UEFA sportif başarıyı önemsiyor. Sağlık tabii ki çok önemli, devletlerin vereceği karara UEFA'nın saygı duymaması gibi bir şey söz konusu değil ama sıkı bir süreç izleyecek UEFA" Almanya'dan ilginç teklif: Futbolcular maskeyle oynasın Spiegel dergisinde yer alan haberde Almanya Çalışma Bakanlığı İş Güvenliği Dairesinin, Alman Kulüpler Birliği (DFL) tarafından Bundesliga'nın yeniden başlaması konusundaki sağlık ve hijyen tasarısına ilişkin 3 sayfalık bir yazı hazırladığı belirtildi.Yazıda Bundesliga'daki maçların başlamasına olanak sağlanması için yapılan öneriler arasında sahada bulunan futbolcuların ve hakemlerin ağız ve burun bölümünü kapatmak için tıbbi maske takmaları istenildiği aktarılan haberde, maskelerin kayması durumunda karşılaşmanın hemen durdurulması gerektiği ifade edildi.Haberde, maskelerin değiştirilmesi için de her 15 dakikada karşılaşmanın kısa süreli durdurulması istendiği kaydedildi.İkinci öneri futbolcularla temasta olan herkesi karantinaya almakBundesliga'daki maçların yeniden başlaması için İş Güvenliği Dairesi tarafından yapılan diğer önerinin ise futbolcularla temasta olacak herkesin karantinaya alınması olduğu aktarılan haberde, futbolcular, teknik direktörler, sağlık elemanları ve futbolcularla doğrudan temasta bulunacak diğer kişilerin büyük bir otele yerleştirilmesi önerildi.Haberde ayrıca, oyuncuların normal mücadele dışında gol sevinci gibi durumlarda sosyal temas kuralına uyulmasının istendiği, buna uyulmaması durumunda hakem tarafından uyarılmasının öngörüldüğü kaydedildi.Henüz bakana sunulmadıAlmanya Çalışma Bakanlığından yapılan açıklamada, böyle bir yazının bulunduğunu ancak bunun çalışma düzeyinde bir tasarı olduğunu ve Çalışma Bakanı Hubertus Heil'e henüz sunulmadığı ifade edildi.Almanya'da 1. ve 2. futbol ligleri Kovid-19 salgını sebebiyle 30 Nisan'a kadar askıya alınmış durumda.DFL Başkanı Christian Seibert, dün düzenlediği basın toplantısında kulüpler olarak liglerin başlaması için hazırlıklı olduklarını, ancak liglerin ne zaman başlayacağına ilişkin tarihin Alman hükümeti ve eyalet başbakanlarının vermesi gerektiğini ifade etmişti.Seibert, maçların başlaması hususunda bir dizi kurallar içeren sağlık ve hijyen tasarısının DFL tarafından hazırlandığını açıklamıştı.Galeri: UEFA'nın futbol planı ortaya çıktı: Tarihte bir ilk yaşanabilir Futbolun zirvesinde altyapı vurgusu Bakan Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil ve Süper Lig kulüplerinin başkanları ile görüştü. Video konferans yöntemi ile gerçekleştirilen toplantıda Bakan Kasapoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;"Bir sporcumuzun sağlığını asla hiçbir şeye değişmeyiz""Değerli kulüp başkanlarımızla bir aradayız. TFF Başkanımız ve Kulüpler Birliği ile irtibat halindeyiz. İnşallah bu birlik ve beraberliğin nicelerini de gerçekleştiririz. Hepimiz için aslolan ligleri devam ettirmek olacaktır. Fakat sağlık her şeyin başında gelen bir unsur. Bir sporcumuzun sağlığını asla hiçbir şeye değişmeyiz.""Bu sürecin bir kazanım olmasını temenni ediyoruz""Spor camiamız adına, hem mali anlamda hem de sportif anlamda yapılanları değil, yapılamayanları ortaya koymak durumundayız. Bu sürecin bir kazanım olmasını temenni ediyoruz. Amatör branşlarımızın desteklenmesi konusunda yönetmelik çalışmalarımız da hızla sürüyor.""Altyapı üzerine yoğunlaşmalıyız""Önemli olan bu süreci nasıl fırsata çevirebileceğimiz. Türk sporu için nasıl bir kazanım elde ederiz, bunu düşünmeliyiz. Bundan sonraki süreçte dışa bağımlı olmak yerine üretim ve altyapı üzerine yoğunlaşmalıyız."Açılış konuşmasından sonra Bakan Kasapoğlu, TFF Başkanı Özdemir ve kulüp başkanlarıyla fikir alışverişinde bulundu. Toplantının kalan bölümü kapalı olarak gerçekleştirildi. Salgın futbol kurallarında zorunlu değişikliğe yol açabilir Salgın nedeniyle evlerinde idman yapmak zorunda kalan futbolcuların maçların başlaması halinde ciddi sakatlık riskleri oluşabilir. Bu sebeple Avrupa futbolunu yönetenler konuyla ilgili çalışma yapıyor.Galatasaray'da Roberto Mancini döneminde başarılı teknik adamla birlikte çalışan Ivan Carminati, idman bilimine dair önemli mesajlar verdi. Şimdi Zenit'te görev yapan İtalyan hocanın Koronavirüs günleri için yaptığı uyarıları tecrübeli gazeteci Bülent Timurlenk yazdı. İşte o bilgiler;"İki ay aradan sonra maça çıkmak için 3 hafta idman yetmez. Adale sakatlıkları çok yaşanacak. 5 oyuncu değişikliğinin liglerin kalan haftalarında bu dönem için geçici bir kural olarak uygulanması lazım. Sıcak havalar adale sakatlıklarını azaltır ama futbolcuların ufak gruplarla yapacakları idmanlar öncesinde iyi ısınmaları ve fitness salonunda çalışmaları gerekiyor. Evdeki çalışmalar elbette ki yetmez, mutfaktan uzak durmaları gerekiyor. Bu dönemde 2 kg fazlalık kabul edilebilir ama o 2 kg ile 4 kg arasında çok fark var futbolcular için. Uyku saatlerine dikkat etmeliler, önemli olan 8 saat uyumak değil, bunu gece uyumak. Bugünlerde sabaha karşı yatıp öğlen kalkan futbolcuların eski düzenlerine dönmeleri gerekiyor."İlerleyen süreçte UEFA'nın bu sezona özel 5 oyuncu değişikliğini gündeme getirebileceği ve böyle bir kararın çıkmasının sürpriz olmayacağı belirtiliyor.Galeri: Bir dönem Süper Lig'de forma giyen yıldız futbolcular şimdi nerede?
tr
1520046014_1833783163
1
13.02.2020 11:49 | Son Güncelleme: 13.02.2020 11:50 Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve EGE İhracatçı Birlikleri verilerine göre Manisa'da ocak ayında 272 milyon 446 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Manisa, İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara, Gaziantep ve Sakarya'nın ardından en fazla ihracat yapan 8. il olurken Manisa'daki savunma sanayisinin yüzde 228 arttığı bildirildi. Manisa savunma sanayinde yaptığı yatırımların meyvelerini almaya başladı. 2019 yılının ocak ayında 105 bin dolarlık savunma ve havacılık sanayi ürünleri ihracat eden Manisa'da 2020 yılının ocak ayında ise yüzde 228 gibi bir artışla 344 bin dolara yükseldi. Süs bitkilerinde ise yüzde 347'lik bir artış yaşandı. Makine ve aksamlarında da yüzde 132'lik artış yaşayan Manisa, halıda yüzde 61, su ürünlerinde ise yüzde 60 düşüş yaşadı. Manisa'nın ocak ayı ihracatında elektrik elektronik sektörü ise ilk sırada yer aldı. 105 milyon 717 bin dolarlık elektrik elektronik ihracatı gerçekleştiren Manisa'da, elektrik elektronik sektörünün ardından iklimlendirme sanayisi 45 milyon 721 bin dolarla ikinci sırada, otomotiv endüstrisi 41 milyon 392 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. Kuru meyve ve mamullerinden 20 milyon 852 bin dolarlık, makine ve aksamlarından 13 milyon 18 bin dolarlık ihracat, kimyevi maddelerden 9 milyon 615 bin dolarlık, meyve ve sebze mamullerinden 7 milyon 881 bin dolar, zeytin ve zeytinyağında 2 milyon 15 bin dolarlık, su ürünleri ve hayvansal mamullerden ise 2 milyon 452 bin dolarlık ihracat gerçekleşti. Manisa'da 2019 yılında ocak ayında 299 milyon 952 bin dolar, şubatta 358 milyon 967 bin dolar, martta 376 milyon 708 bin dolar, nisanda 374 milyon 947 bin dolar, mayıs ayında 412 milyon 699 bin dolar, haziranda 268 milyon 782 bin dolar, temmuzda 357 milyon 106 bin dolar, ağustos ayında 311 milyon 996 bin dolar, eylülde 401 milyon 442 bin dolar, ekimde 459 milyon 492 bin dolar, kasımda 415 milyon 727 bin dolar, aralıkta 412 milyon 610 bin dolar olmak üzere toplam 4 milyar 450 milyon 434 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Manisa, ihracatta sağladığı döviz bakımından İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara, Gaziantep, Sakarya'dan sonra 8. sırada yer aldı. - MANİSA Kaynak: İHA
İSİG’i yayınladığı rapora göre, hayatını kaybeden işçilerin 9’u kadın 119’u erkek, yaş ortalamasının 50, 98’inin ücretli (işçi ve memur), 30’u ise kendi nam ve hesabına çalışan olduğu belirtildi. Vefat eden işçilerin en az 18'inin (yüzde 15) sendikalı olduğu belirtildi. Hayatını kaybeden işçilerin işkollarına göre dağılımı ise şu şekilde: Ticaret-büro işkolunda 37, sağlık işkolunda 31, belediye-genel işler işkolunda 11, turizm-konaklama işkolunda 8, tekstil işkolunda 7, taşımacılık işkolunda 5, savunma-güvenlik işkolunda 5, bankacılık işkolunda 4, metal işkolunda 4 ve diğer işkollarında 14 işçi yaşamını yitirdi. Salgının ilk iki ayında Covid-19 sebebiyle hayatını kaybeden işçilerin 78’i İstanbul, 9’u Kocaeli, 7’si İzmir, 5’i Bursa, 3’ü Ankara, 3’ü Gaziantep ve 23’ü de diğer illerde çalıştığı belirtildi.
tr
1563017115_1603075794
2
AA 30 Mart 2020 Pazartesi 15:12 - Güncelleme: 30 Mart 2020 Pazartesi 15:12 Altun, Milliyet gazetesine telekonferansla verdiği röportajda, koronavirüs ile mücadele konusunda değerlendirmelerde bulundu. Virüsle mücadelede gelinen noktaya ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'de vaka tespit edilmeden gerekli önlemleri almaya başladıklarını hatırlatan Altun, bu doğrultuda ilk olarak Sağlık Bakanlığı tarafından 10 Ocak'ta Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden, alanında yetkin enfeksiyon, mikrobiyoloji, viroloji, iç hastalıkları, yoğun bakım ve göğüs hastalıkları uzmanı akademisyenlerin yer aldığı Bilim Kurulu oluşturulduğunu belirtti. Bilim Kurulunun, bugüne kadar birçok konuda tavsiye niteliğinde kararlar aldığını ve bu kararların Cumhurbaşkanlığı tarafından uygulamaya konulduğunu ifade eden Altun, Türkiye'de ilk vakanın görülmesinin ardından çok önemli tedbirlerle salgının hızının yavaşlatıldığına inandığını bildirdi. - "SOLUNUM CİHAZI ÜRETİMİ KONUSUNDA HIZLI MESAFE KAT EDİYORUZ" Gelinen noktada, krizin üstesinden gelebilmek için daha çok fedakarlık yapılması gereken bir döneme girildiğinin altına çizen Altun, "Ancak Türkiye aldığı bu tedbirler sayesinde inşallah kısa sürede bu krizi atlatacaktır. Alınan tedbirler neticesinde şu anda ilaç ve gıda konusunda sıkıntımız bulunmamaktadır. 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısında ABD, Almanya, İtalya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden çok daha iyi durumdayız. Solunum cihazı üretimi konusunda hızlı mesafe kat ediyoruz. Milletimiz her zaman olduğu gibi devletimizin yanında durmaya devam ediyor. Bu sayede bu krizi de çok hızlı bir şekilde atlatacağımıza inanıyorum. Gelinen noktada milletimizle birlikte rehavete kapılmadan, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü tutuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Altun, fırsatçılara yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine ise şu ifadeleri kullandı: "Milletçe daha çok kenetlenmemiz ve herkesin üzerine düşeni yapmasının gerektiği bir dönemde, bu durumdan kazanç elde etmeye çalışanlar ve buradan hükümete karşı nasıl bir algı oluştururum derdine düşenler var maalesef. Ancak bu kesimlerin operasyonlarına anında müdahale ediyoruz ve bunlara asla fırsat vermeyeceğiz. İletişim Başkanlığı olarak bu konuda özel bir ekiple çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında Türkiye'ye karşı kurulmak istenen algı operasyonlarına karşı teyakkuz halindeyiz. Devletimiz bütün organlarıyla birlikte, salgının yanında bu tür operasyon odaklarıyla da baş edecek güçtedir. Bu kapsamda, gerek internet üzerinden dezenformasyon yayan kişilere gerekse stokçuluk yapan ve fiyatları yükselterek piyasayla oynamaya çalışanlara karşı her türlü yasal önlemler de süratle alınmaktadır." - "İSTATİSTİKLERE BAKARAK KARAR VERMEMEK LAZIM" Bir soru üzerine, "Bana bir şey olmaz" gibi bir yaklaşımın kabul edilemez olduğuna, bu yaklaşımın küresel salgına karşı verilen özverili ve etkili mücadeleyi zayıflatmaktan başka bir işe yaramayacağına işaret eden Altun, "Bu noktada devletimizin aldığı önlemlere herkes uymalı. Birçok genç de bu hastalıktan etkilendi ve hayatını kaybetti. Dolayısıyla istatistiklere bakarak karar vermemek lazım." değerlendirmesinde bulundu. Topluma karşı herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, özellikle yapacak bir işi olmadan dışarıda bulunan her insanın hastalığa davetiye çıkardığının unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Altun, virüsten etkilenilmese bile taşıyıcı olup başka insanların hayatını kaybetmesine sebep olunabileceğini anımsattı. Altun, "Bu yüzden herkes doğru olanı yapmalı. Bu salgını ancak devletimizin aldığı güçlü tedbirlerin yanında vatandaşımızın azmi ve ferasetiyle yenebileceğimiz unutulmamalıdır." ifadesini kullandı. - "TÜRKİYE DÜŞMANLARINA KARŞI UYANIK OLMAMIZ GEREKİYOR" Vatandaşlardan öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığının açıklamalarını dikkatle izlemelerini ve uyarılara harfiyen riayet etmelerini beklediklerini dile getiren Altun, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tüm uyarılarımızın vatandaşımızın kendi iyiliği için, sevdiklerimizin yarınları için yapıldığını asla unutmamaları gerekiyor. İkinci bir önemli husus, bu insani krizi kötü emelleri için fırsata çevirmek isteyen Türkiye düşmanlarına karşı uyanık olmamız gerekiyor. Sosyal medya üzerinden kaynağı belirsiz, provokatif, gerçek dışı bazı bilgiler yayılmak suretiyle halkımız paniğe sürüklenmek isteniyor. Bu paylaşımların neredeyse tamamının FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinden geldiğini de ilgili birimlerimiz tespit etmiş durumda. Bunlara asla prim vermiyoruz. Biz, vatandaşımızdan resmi ve güvenilir kaynaklar dışında hiçbir açıklamaya itibar etmemelerini ve özellikle de teyit edilmemiş hiçbir bilgiyi paylaşmamalarını bekliyoruz. Devletimiz şimdiye kadar olduğu gibi bu krizi de aşacak kudrettedir. Tüm imkanlarımız seferber edilmiş ve yeterli durumdadır. Milletimizden bilgi saklamak gibi bir durum asla söz konusu olamaz, müsterih olsunlar." "Yaşlı vatandaşlarımız bizim büyüklerimiz, annelerimiz, babalarımız." diyen Altun, devletin aldığı tüm önlemlerin onların sağlığı için olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Yaşlı vatandaşlardan kurallara harfiyen uymalarını isteyen ve virüsün belli yaş gruplarını daha çok etkilediğini hatırlatan Altun, "Bizim tek meselemiz bu salgını milletçe en az hasarla atlatmak. Sağlıkları için evden çıkmasınlar. Devletimiz onların tüm ihtiyaçlarını karşılayacaktır." dedi. Altun, 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı bulunanların ihtiyaçlarının ikametlerinde giderilmesi amacıyla AFAD koordinasyonundaki Vefa Sosyal Destek Grubu ekipleri ve belediyelere bağlı ekiplerin çalıştığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti devleti bu salgında hiçbir vatandaşını yüzüstü bırakmayacaktır, içlerini ferah tutsunlar. Bu noktada büyüklerimize karşı son zamanlarda gelişen olumsuz birkaç hadise de bizleri son derece üzdü elbette. Onlara yaklaşımımız saygı, sevgi, hürmet çerçevesinde olmalı mutlaka." diye konuştu. Kovid-19'un küresel bir salgın olduğuna, bu mücadelenin yalnızca kamu kaynaklarının seferber edilmesiyle kazanılamayacağına işaret eden Altun, her bireyin sorumluluk hissetmesi ve buna göre davranması gerektiğini dile getirdi. Tüm vatandaşların evde kalma ve sosyal mesafeyi koruma kurallarına kati surette uyması gerektiğini aktaran Altun, bunun hayati derecede önemli olduğuna vurgu yaptı. Altun, "Vatandaşlarımızdan istediğimiz diğer bir konu ise asla ümitsizliğe kapılmamaları ve devletimize güvenmeleridir. Yani hep birlikte ele ele verirsek, kuralları eksiksiz uygularsak Allah'ın izniyle bu süreçten daha az hasarla çıkacağımızı unutmasınlar. Yaşanan gelişmelere ve ihtiyaçlara yönelik milletin beklentilerini karşılayacak yeni uygulamalar da olacaktır kuşkusuz. Sağlık alanında ve sosyal hayatta alınan önlemler sıkılaştıkça vatandaşların hayatını kolaylaştıracak ve evden çıkmadan işlerini halledebilmelerini sağlayacak önlemler de alınacaktır. Bu konuda tüm vatandaşlarımızın içi rahat olsun." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin sağlık alanı ve tedbirler açısından bulunduğu noktaya yönelik bir soruya da Altun, "Esasında Türkiye, sağlık sistemi açısından oldukça iyi durumda. Kişi başına düşen yoğun bakım yatak sayısı, ABD, İngiltere dahil birçok gelişmiş ülkenin üstünde bulunuyor. Maske, dezenfektan ve kit noktasında herhangi bir eksikliğimiz de yok. Solunum cihazı konusunda ise yoğun çalışmalarla eksiklerimiz kapatılıyor. Ayrıca milletimizin ortalama temizlik düzeyi dünya standartlarının üstündedir. Toplumumuzda el yıkama, kolonya ikramı ve sık yıkanma gibi alışkanlıkların olması, esasında sağlık sistemimizi rahatlatan uygulamalardır." karşılığını verdi. Israrla sokağa çıkmak isteyen vatandaşlara ilişkin de değerlendirmede bulunan Fahrettin Altun, şunları kaydetti: "Sokağa çıkma konusunda şu anda ölçümüz zarurettir. Biz, gerekli olmadıkça vatandaşımızın hiçbir hürriyetinin kısıtlanmasına taraftar değiliz. Ancak salgın gibi ciddi bir kriz karşısında da bazı tedbirleri yürürlüğe koymak zorundasınız. Zorunluluk olmadıkça insanımızın evde kalmasını ve sosyal mesafeyi korumasını istiyoruz. Halkımızın ferasetine güveniyoruz ve bu sürecin devlet-millet birliğiyle en güçlü şekilde üstesinden geleceğimize inanıyoruz."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Muhalefet Türkiye için sevinmeyi öğrenmelidir. Bu sadece bir erdem değil, bir mecburiyettir." değerlendirmesinde bulundu. Abone ol Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından paylayımlarda bulundu. İktidara, eleştiri kisvesi altında tehditler savurmanın demokrasinin ruhuna ihanet eden bir siyasi tükenmişliğin göstergesi olduğunu bildiren Altun, "Bu siyasi tükenmişliğin yarattığı yenilmişlik hissi siyasetçilere öfke ve nefret dilini bu denli rahat kullanabilme hakkı vermez. Demokratik olgunluk, siyasette eleştiri ve tehdit dilinin birbirinden ayrılması ile kazanılır." ifadelerini kullandı. Altun, Türkiye'de son yıllarda karşılaştıkları her zorlukta muhalefetin, siyasetin dilini radikalleştirdiğini, anti-demokratik tutum ve davranışlarla meşru siyasal alanı daraltmaya çalıştığını vurguladı. Demokratik yollarla seçilmiş bir hükümete 27 Nisan 2007'de muhtıra girişimi yapıldığında, bu muhalefetin demokrasinin yanında yer almak yerine vesayet odakları ile gayrimeşru bir ortaklık arayışına girdiğini belirten Altun, 2013 yılında hükümete karşı Gezi kalkışması yaşandığı sırada, demokratik hukuk devletinde kabul edilemeyecek bir şekilde sokağı tahrik ederek halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokanın aynı muhalefet olduğunu kaydetti. "Meşru siyasetin dışına çıkma tehdidi" Altun, 17-25 Aralık'ta hükümete karşı girişilen yargı ve emniyet darbesinin savuşturulması sonrasında FETÖ'nün imal ettiği propaganda dokümanlarını seçim kampanyalarında kullanarak bu örgütle iş birliği yapanın da aynı muhalefet olduğunu ifade ederek, şu görüşlere yer verdi: "15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra henüz toplumun acıları taze iken, daha darbecilerle yargıdaki hesaplaşmalar bitmemişken 'kontrollü darbe' söylemini ortaya atarak darbecileri aklamaya çalışan da bu muhalefettir. Türkiye, PKK terör örgütü ile sınırları içinde ve dışında amansız bir mücadele verirken bu terör örgütünün sözcülüğünü üstlenen güçlerle seçim ittifakları kuran, terör örgütüne terörist diyemeyen de bu muhalefettir. Bütün bu krizlerin sonrasında şimdi de bütün dünyanın başına bela olan koronavirüs salgınıyla dünyaya örnek teşkil edecek bir biçimde mücadele edilirken aynı muhalefet yeniden meşru siyasetin dışına çıkma tehdidinde bulunmaya başlamıştır. Onları yeniden bu çaresizlik hissine düçar eden, karşı karşıya kaldığımız bu evrensel krizle mücadelede Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde büyük bir başarı kazanıyor oluşumuzdur. Muhalefet Türkiye için sevinmeyi öğrenmelidir. Bu sadece bir erdem değil, bir mecburiyettir." Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde şimdiye kadar siyaseti meşru zemininden ayırmaya çalışan vesayet odaklarıyla, terör örgütleri ve uzantıları ile nasıl mücadele edildiyse bundan sonra da kötücül emellerle ülkeyi hedefe koyan unsurlarla aynı şekilde mücadele edileceğini vurguladı. "Türkiye devleti tüm kurumları ile demokrasiyi özümsemiştir" Demokratik siyasal rekabet zemini içerisinde başarı elde edemeyeceğini görenlerin bu çaresizlik psikolojisi içerisinde siyasete nefret dili bulaştırmasına ve demokratik olmayan yöntemlerle kamusal alanı tahakküm altına alma çabalarına müsaade edilmeyeceğinin altını çizen Altun, şunları kaydetti: "Türkiye devleti tüm kurumları ile demokrasiyi özümsemiştir. Devlet-millet kaynaşmasını yıkmaya çalışan ve boş darbe tehditleri ile siyaseti gayrimeşru zeminde yapmaya çalışanlara cevabı halkımız hep yaptığı gibi yine sandıkta verecektir. Türkiye’de demokrasi, onun uğruna can verenlerin hatırası ve onun için kan ve gözyaşı döken aziz milletimizin fedakarlıkları ile yaşamakta ve kök salmaya devam etmektedir. Demokrasimizi ihtiraslarına yenilmişlere, gayrı milli unsurlara karşı müdafaa etmek boynumuzun borcudur."
tr
1613900586_1637070758
2
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik, sosyal medyada ‘Otomotivde Pandemi’ konulu söyleşiye katıldı. Prof. Dr. Çelik, bu gece başlayacak olan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasını, son kısıtlama olarak öngördüklerini söyledi. Prof. Dr. Çelik, “Bayram öncesi son kısıtlama olarak ümit ediyoruz. Ancak, bunda en önemli etken insanlarımızın davranışı olacak. Ne yapacaksak kendimiz yapacağız. Bizim burada yapmamız gereken herkesin sağlığını düşünmek. Bazı insanlarımız ‘virüs bulaşırsa bulaşsın diyor’ ama burada önemli olan toplumun tamamının sağlığı” dedi. ‘KENDİ ARAÇLARINIZI MASKESİZ KULLANABİLİRSİNİZ’ Toplu taşıma araçlarında sosyal mesafe kurallarının yetersiz olabileceğine dikkat çeken ve kişisel araç kullanımında maske takmaya gerek olmadığını ifade eden Prof. Dr. İlhami Çelik, “Toplu taşımanın sıkıntılar getirdiğini gördük. Elbette ki insanların bir arada yaşaması çok güzel. Çünkü insan insana muhtaç. Ancak, toplu taşımayı düşündüğünüz zaman da maalesef böyle bir risk söz konusu. Zaten, okulların kapatılmasını da ön plana alacak olursanız, bunda çocukların çok sık bir araya gelmeleri, kendilerini kontrol edememeleri ve ebeveynler olarak zaten görüyorsunuz. Özellikle ana okullarında çocuklar okul açıldığı andan itibaren hastalanmaya başlıyorlar. Okul bitene kadar da bu durumu gözlemleyebiliyorsunuz. Çocuklar kendilerine duyarlı bakterileri almış oluyorlar. Toplu taşımada da bu durum geçerli. Uçaklar, otobüsler gibi bunların hepsi şu an birer risk teşkil ediyor. Toplu taşımada sosyal mesafe olsa da yine de risk devam ediyor. Maskenizi çıkarmamanız gerekiyor. Kendi aracınız olursa çok rahat kullanabilirsiniz, orada böyle bir risk söz konusu değil. Kendi aracınızda maske takmanıza da gerek yok. Bazen yolda görüyorum. Kendi araçlarında maske takanlar var. Hassasiyet ayrı bir şey; ama illa kendi aracınızda maske takmanıza gerek yok” ifadelerini kullandı. ‘KORKUYA KAPILMAYA GEREK YOK’ Prof. Dr. Çelik, vatandaşlara gereksiz korku ve panik içine girmemesi uyarısında bulunarak, “Araçtaki kumaşlarda sizi hasta edecek bir durum yok. Endişe ve korkuya kapılmaya gerek yok. Oralarda sizi hasta edecek virüs bulunmaz. Kargodan gelen pakette sizi hasta edecek virüsün olması imkansız gözüküyor. Virüs elbette bulunabilir; ancak insanı hasta edecek oranda bulunmaz. Bunlardan endişe etmeye gerek yok. Eğer öyle olacak olsaydı bugün dünya ve ülke nüfusumuzun büyük bir kısmına virüs bulaşmış olurdu. Hem dünya hem de ülkemizde nüfusa göre vaka rakamları ortada. Eller virüsle mücadele de çok önemli. Ellerimizi yüz bölgemize vurmamamız gerekiyor. Özellikle dışarıdan geldiğiniz zaman bu duruma çok dikkat edelim. Bu dönemde bunları yapmak çok riskli. El hijyeni en az maske takmak kadar önemli” diye konuştu. ‘ARAÇLARINIZIN KLİMALARINI KULLANABİLİRSİNİZ’ Araçlarda klima kullanımı konusunda da açıklamalarda bulunan İlhami Çelik, “Kendi özel araçlarınızda klimaları kullanabilirsiniz. Kapalı alanlarda, özellikle AVM’lerde klimalar sizlere yüzde 100 temiz hava vermezler. Birçok maliyet ve enerji tüketimi gerektiriyor. İçerideki havayı size teneffüs ederler. Toplu taşıma araçlarında içerideki bir kişide virüs varsa klimanın esen hava dalgasıyla virüs bulaşması söz konusu olabilir. Ama kendi özel aracınızda böyle bir risk söz konusu değil. Çünkü, o aracın içinde koronavirüs taşıyan kimse yoktur. Klimadan gelecek havanın da size bir virüs bulaştırması olmaz. Kapalı alanlarda AVM ve toplu taşıma araçlarında içerideki havayı verdiği için risk söz konusu. Aracınızda dışarıdan gelen alerjen polenlerin temizlenmesi gerekiyor. Onun dışında kişisel araç klimalarında risk söz konusu değil” şeklinde konuştu. (DHA)
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik, birçok bölgede yapılan düğün yemeği, kahvaltı programı, asker uğurlama, nişan gibi etkinliklerin koronavirüs vaka sayısını artırdığını söyledi. Çelik, "Hastanemizde günde 2 pozitif vakamız varken şimdi 30 ile 40 vaka arasına çıktık" dedi. Normalleşme sürecini değerlendiren Prof. Dr. İlhami Çelik, pandemide en önemli unsurun vatandaşın kendisi olduğunu, ancak tedbirlere uyulmadığını söyledi. Çelik, "Toplum nasıl hareket ederse ona göre yol alırsınız. Her insanın başına polis, jandarma ve bekçi dikemeyeceğinize göre insanlarımızın uyacağı kurallar var. 1 Haziran normalleşmenin başladığı süreydi. Biz bunu azaltırken 'yeni normal hayat' demiştik. Yeni normalden bahsederken de sizin eskiden olduğu gibi insanlarla tokalaşmak, yakın mesafede oturmak ve sarılmak gibi eylemleri yapmamanız gerekiyordu. Sosyal mesafeyi korumanız ve maskenizi asla çıkarmamanız gerekiyordu. El hijyeninize de dikkat etmeniz gerekiyordu. Maalesef bizler tedbirlere uymuyoruz. Koronavirüsten önceki yaşamımıza döndük. Sanıyorum ki bunlar yanlış anlaşıldı" ifadelerini kullandı. 'Vaka sayımız artıyor, çok dikkat etmemiz gerekiyor' Birçok bölgede yapılan düğün yemeği, kahvaltı programı, asker uğurlama, nişan gibi etkinliklerin vaka sayısını artırdığının altını çizen Prof. Dr. Çelik, şöyle konuştu: "İnsanların kendi otokontrollerini yapması gerekiyor. Başkalarıyla bir araya geldiğiniz zaman mutlaka üç önlemi almanız gerekir. Biz düğünlerin dışarıda, açık alanlarda yapılması gerektiğini söyledik. Cenaze törenlerine gidiliyor. Orada kurallara uyulmadığını görüyoruz. Asker uğurlaması gibi görüntülere şahit olduk. Bunların eskiden yapılandan hiçbir farkı olmadığını söyleyebilirim. Bunlardan uzak durmazsak, sonuç kaçınılmazdır. Günde 2 pozitif vakamız varken şimdi 30 ile 40 vaka arasına çıktık. Dolayısıyla vaka sayımız artıyor, buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Zinciri bir yerden koparırsanız, bu çabanız boşa gidecek." 'Maske bir aksesuar değil bir zorunluluk olmal' Maskenin kurallara uygun şekilde kullanılması gerektiğini söyleyen Çelik, "Maske takmanız yetmiyor, aynı zamanda maskeyi de kuralına göre takmanız gerekiyor. Medyada maskelerin nasıl takıldığını görüyoruz. Burnu açıkta bırakacak şekilde maske takılıyor. Bunların bir anlamı yok. Çünkü insanın en iyi nefes aldığı yer burnudur. Çoğumuz ağzımız açık nefes almayız. Burnun da temizleme fonksiyonları var. Bu yüzden burnumuzu kullanırız. Yemek yerken veya içerken maskenizi çıkarıyorsunuz ama başka insanlarla sosyal mesafenizi korumaz ve önünüze dönük nefes alıp verirseniz buradan bulaşması kaçınılmazdır. Maske bir aksesuar değil, bir zorunluluk olmalı ve kuralına uygun takılması gerekir" dedi. 'Toplu kahvaltı, doğum günü programı yapanlar var' Kayseri'de karantina altında alınan konut sayısında artış olduğunu, son olarak tedavi altına alınan kişilerin toplu kahvaltı organizasyonundan geldiğini söyleyen Çelik, "Kayseri'de son dönemde karantina altına alınan bir yerde komşular arası kahvaltı organizasyonu yapmışlar. Doğum günü kutlamasından dolayı yatan var. 'Bunlar yapılmasın' demiyoruz ama sosyal mesafe kuralları ve bilim kurulunun yayınladığı bir rehber var. Sizin nerede duracağınız ve aranızda ne kadar mesafe olacağına dair her şey belirtilmiş durumdadır. Kurallara uyamayacaksanız, sonuç kaçınılmazdır. İnsanlar mecburi sebeplerden dolayı karantinaya alınıyor. Pozitif olanları yatırıyoruz" ifadelerini kullandı.
tr
1648130067_1648043923
4
Hindistan ile Çin arasındaki gerilim büyümeye devam ediyor. Hindistan hükümeti, popüler sosyal medya uygulaması Tik Tok başta olmak üzere Çin menşeli 59 uygulamanın ülkede kullanımının yasaklandığını açıkladı. BÜTÜN CİHAZLARDA ENGELLENECEK Hükümet, Çin menşeli uygulamaların Hindistan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verdiğini aktarırken, uygulamaların ülke savunmasına, devlet güvenliğine ve kamu düzenine zararlı olduklarını açıkladı. Hükümet, ayrıca Çin’de geliştirilen uygulamaların mobil cihazlar dışındaki cihazlardan da engelleneceğini duyurdu. Listede Tik Tok, WeChat, UC Browser, Kwai, Baidu Map, Clash of Kings, Mi Community, Club Factory, UC News, Weibo, QQ Music ve Mobile Legends gibi Çin menşeli uygulamalar yer alıyor. İHA
Hindistan hükümeti, başta TikTok, UC Browser ve WeChat olmak üzere Çin menşeili 59 uygulamayı ‘egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar verdiği’ gerekçesiyle yasakladı. Yapılan açıklamada, kara listeye “Hindistan’ın egemenliği, toprak bütünlüğü, savunma yeteneği, güvenlik ve kamu düzenine zarar veren” uygulamaların dahil edildiği ifade edildi. Büyük kısmı Çin menşeili olduğu belirtilen uygulamaların mobil ve diğer cihazlarda engelleneceği kaydedildi. Listede Kwai, Baidu map, Clash of Kings, Mi Community, Club Factory, UC News, Weibo, QQ Music ve Mobile Legends gibi Çin menşeili uygulamalar da yer alıyor.
tr
1534719822_1537904519
2
İDLİB’TE 2 ASKERİMİZ DAHA ŞEHİT OLDU TSK HAVADAN VE KARADAN SURİYEYİ YERLE BİR EDİYOR,başkomutan başkan Erdoğandan son dakika açıklamaları, recep tayyip erdoğan suriye nin havadan ve karadan vurulduğunu suriye rejimene çok ağır kayıplar verdirerek bombardımanın aralıksız devam ettiğini ve tüm dünya ki asıl hedefin türkiye olduğunu ve bu oyunu bozacağını bildirdi. İDLİB’TE 2 ASKERİMİZ DAHA ŞEHİT OLDU TSK HAVADAN VE KARADAN SURİYEYİ YERLE BİR EDİYOR İDLİB’TE 2 ASKERİMİZ DAHA ŞEHİT OLDU TSK HAVADAN VE KARADAN SURİYEYİ YERLE BİR EDİYOR,başkomutan başkan Erdoğandan son dakika açıklamaları, recep tayyip erdoğan suriye nin havadan ve karadan vurulduğunu suriye rejimene çok ağır kayıplar verdirerek bombardımanın aralıksız devam ettiğini ve tüm dünya ki asıl hedefin türkiye olduğunu ve bu oyunu bozacağını bildirdi. Türkiye Suriye Savaşı Adım Adım Son Dakika Bilgileri Resmi Açıklamalar En Doğru Bilgiler TIKLAYINIZ İDLİB’TE 2 ASKERİMİZ DAHA ŞEHİT OLDU TSK HAVADAN VE KARADAN SURİYEYİ YERLE BİR EDİYOR TOPLAM ŞEHİT SAYIMIZ 36 YA YÜKSELDİ. 2 gündür aralıksız olarak devam karşılıklı top atışları sonucunda toplamda 36 mehmetçiğimiz şehit olurken ,3000 civarında rejim unsuru etkisiz hale getirildi. Başkomutan Erdoğanın yaptığı ilk açıklamada rejim hedeflerinin çok ağır bir şekilde aralıksız olarak vurulduğu çok sayıda rejim unsurunun, hava savunma sistemi,tank ve zırhlı araçların patlatıldığını ayrıca rejime ait 7 kimyasal silah depolarının vurulduğunu bildirdirdi Başkan Erdoğan yaptığı açıklamadan Amerika Rusya ve Avrupa ülkelerinin liderleri ile görüştüğünü ve bu saatten sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını Ayrıca Rus Lider Putin ile yaptığı görüşmede putin'e derhal desteğin kesilmesini iplikten ve Suriye'nin başkenti Şam'da derhal çıkmasını Türkiye'yi Suriye ile başbaşa bırakmalarını istediğini söyledi Aksi takdirde Bu saatten sonra bölgede hiç kimseyi tanımayacağı mızı bildirdi Ayrıca Başkan Erdoğan yaptığı konuşmada bugünden sonra Türkiye için Bir Milat olduğunu hava savunma sistemini en gelişmiş teknolojik silahların Türkiye'de olacağını bunlar için bunları yapmak için ne fayda ne fedakarlık gerekiyorsa bu saatten sonra yapılacağını bildirdi tüm dünyaya meydan okuyan Başkan Erdoğan Suriyeli mülteciler konusunda Biz mültecilere Bakmak zorunda değiliz bugüne kadar bize verilen sözlerin hiçbir tutulmadı bugünden sonra da sıra dayım aç kalacak dedi Kamu Saati Sayfamızı Sosyal Medya Üzerinden Takip Ederek Güncel İş İlanları Memur ve İşçi Alım Haberlerine ve Son Dakika Haberlerine Herkesten Önce Ulaşarak Bir Adım Öne Geçebilirsiniz. Kamu Saati Twitter Sayfamızı Takip Etmek İçin TIKLAYINIZ Kamu Saati Facebook Sayfamızı Takip Etmek İçin TIKLAYINIZ Kamu Saati İnstagram Sayfamızı Takip Etmek İçin TIKLAYINIZ Kamu Saati Android Uygulamamızı Telefonuza indirip Son Dakika Gelişmelerinden ve Memur İşçi Alımlarına Herkesten Önce Ulaşmak İçin TIKLAYINIZ Bu yazının tüm hakları www.kamusaati.com'a aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca alıntılanamaz. Telif hakları saklı tutulmuş bu yazının alıntılanması halinde yasal takip yapılacaktır. ©
Türkiye neden Suriye'de, Türkiye neden İdlib'de sorularının temel ve en geniş cevabı çok basit aslında: Türkiye, 100 yıllık bağımsızlık mücadelesi için orada. Bir asır önceki dayatılan haritalar, antlaşmalar gerçekleşmeyince; bu hayalleri kuranların rövanşı şimdi yine aynı coğrafya üzerinden alınmaya çalışılıyor. Jeopolitik anlamda tam bir fay hattının tam da göbeğinde bulunan Türkiye; bir asırdır verdiği mücadelede aslında yolun sonuna geldi. Bu yolun sonunda ya uçurumdan düşecek ya da eskisinden daha da kararlı ve güçlü bir şekilde yoluna devam edecek. En uzun sınırımızın olduğu Suriye'de 9 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşın etkilerinin; on binlerce mil ötedeki ülkeleri değil, elbette bizi çembere alacağı kesin iken; bizden önce alakasız bir dolu ülkenin burada hak ve pay sahibi olduğunu iddia eden müdahalelerine Türkiye aslında çok geç katıldı. 15 Temmuz'a kadar ordu içinde etkili olan FETÖ'cü yapı direndi. Suriye'de herhangi bir atılım ya da açılım yapamamız da ondan. Elbette sebebi ortada, uzun uzadıya anlatmaya gerek yok sanırım. Ne zaman ki; 15 Temmuz 2016'da darbe kalkışması oldu ve ordu içindeki FETÖ'cü yapı temizlenmeye başlandı; böyle bir darbenin üzerinden 1 ay geçmeden biz Suriye'de gecikmiş müdahalemizi yapabildik. Çünkü; Suriye'nin bizim için bir beka sorunu olduğu ve bu yaraya neşter atılmadığı takdirde kangrene dönüşüp; malum emperyalist ülkelerin 100 yıllık hayallerinin gerçekleşmesi için önünde engel kalmayacağına uyandık ve gereğini yaptık. Kandil gecesi yiğitlerimizi şehit eden saldırı olduğunda Başkan Erdoğan işte tam da bu noktaya dikkat çekti: "Senaryonun asıl hedefi Suriye değil, Türkiye!" Önünde arkasında başka detay ya da yorum aramaya gerek yok. Her şey çok açık. Ve; eğer biz bugün Suriye'de olmaz isek ya da Suriye'den çıkar isek; işte o zaman yok oluruz. Barış istiyorsan savaşa da hazır olacaksın. Genel geçer bir sözdür bu. Nitekim; Büyük Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" sözünü elbette şiar edindik. Ama söz konusu vatan ise ve bölünmez bütünlük ise; savaşın da göze alınacağını biz Ata'mızdan öğrendik. Bahar Kalkanı ile, bize yapılan kalleşliğe misliyle cevap verirken, bir yandan da diplomasinin bütün yollarını kullanmaya da devam ediyoruz. Bunu yaparken, devlet aklıyla, devlet adamı sorumluluğuyla bakıyor, değerlendiriyor ve ona göre adım atıyoruz. Gerek ABD, gerek Avrupa ülkeleri ve AB, gerek İran ve gerekse yarın Moskova'da Putin ile yapacağı görüşmede; tam da bu noktada Başkan Erdoğan. Şu ana kadar başta Rusya ve ABD olmak üzere devredeki bütün devletlerin attıkları adımlar; Türkiye'nin kararlılığını ve nereye kadar cesaret edebileceğinin test alanı gibiydi adeta. Ama sonuç ortada; ABD'ye rağmen yapılan operasyonlar, Rusya'ya rağmen yapılan operasyonlar ve hava saldırıları ve bilanço; karşımızdaki rejim güçleri için hayli ağır. Bizim artık sözleri dinlemek değil, sahada karşılığını görmekten başka yolumuz yok. Aksi takdirde; ya herru ya merru...
tr
1517683126_1539984322
2
Suriye'de Rusya'dan aldığı destekle ayakta durmaya çalışan Esad rejimi, ikinci kez Türk askerlerini hedef aldı. Kalleş saldırıda 5 askerimiz şehit oldu, 5 askerimiz de yaralandı. Saldırıya misliyle yanıt veren Türk Silahlı Kuvvetleri, 101 rejim askerini öldürdü. Rejimin saldırısında şehit olan askerlerimizden geriye acı hikayeler kaldı. 1 AY ÖNCE NİŞAN YAPTI Şehitlerimizden Uzman Onbaşı Enes Alper'in, 1 ay önce nişanlandığı ve önümüzdeki aylar için evlilik planları yaptığı öğrenildi. Şehit olan askerlerimizden Uzman Onbaşı İbrahim Albayrak'ın da acı bir hikayesi var. CENAZEYE GİDERKEN ŞEHİT HABERİNİ ALDILAR Albayrak'ın dayısı Hayrullah Güvenç, kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Ailesi bu cenazeye giderken, İbrahim Albayrak'ın şehit olduğu haberini aldı. YAZA DÜĞÜNÜ VARDI Albayrak'ın 8 ay önce nişanlandığı, yaz ayları için düğün planı yaptığı öğrenildi.
AA MSB'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, 5 Mart'ta Bahar Kalkanı Harekatı'nda bir askerin şehit edilmesinin ardından silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saat 16.00 sıralarında icra edilen atışlarla rejime ait 2 top ve 2 çok namlulu roketatarın (ÇNRA) imha edildiği, 21 rejim askerinin de etkisiz hale getirildiği belirtildi. Açıklamada, "Şehidimizin kanı yerde bırakılmamıştır." ifadesine yer verildi. Rusya ile İdlib konusunda varılan anlaşma öncesi meydana gelen saldırıya ilişkin MSB'den yapılan açıklamada, harekat bölgesinde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına, rejim unsurları tarafından ateş açıldığı belirtilmişti. AA'nın haberine göre; açıklamada, söz konusu saldırı sonrası bölgede tespit edilen hedeflerin ateş destek vasıtalarıyla yoğun şekilde ateş altına alınarak gerekli karşılığın verildiği ve hedeflerin tahrip edildiği vurgulanmıştı. MSB'nin internet sitesinden yapılan açıklamada, Suriye'nin İdlib kentinde yürütülen Bahar Kalkanı Harekatı bölgesinde 2 askerin şehit olduğu, 3 askerin de yaralandığını bildirilmiş, Twitter hesabından yapılan paylaşımda ise 4 Mart'ta Ulaştırma Sözleşmeli Er Enes Kaya'nın, 5 Mart'ta ise Piyade Uzman Çavuş Fatih Kara'nın şehit olduğu duyurulmuştu.
tr
1520352310_1520352280
4
13.02.2020 12:19 | Son Güncelleme: 13.02.2020 12:24 Öğrencinin yüzüne tekme atan okul müdürüne dava ISPARTA'da, Şehit Göksel Koç Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi A.Ö.'nün (13) yüzüne tekme atan okul müdürü A.Y. hakkında, Isparta Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'basit yaralama' suçundan dava açıldı. Olay anının güvenlik kameralarınca anbean kaydedilen görüntüleri ortaya çıktı. Olay, geçen yıl 12 Kasım günü, Işıkkent Mahallesi'nde bulunan Şehit Göksel Koç Ortaokulu'nun bahçesinde meydana geldi. Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği yangın tatbikatı öncesi öğrenciler, bahçede yerlerini aldı. Bu sırada okul müdürü A.Y., yerde oturan 7'nci sınıf öğrencisi A.Ö.'nün yanına gelerek, tekme attı. Olayın ardından öğle arası eve giden A.Ö., durumu babası İsmail Ö.'ye anlattı. İsmail Ö. ise okula giderek, okul idarecileriyle birlikte güvenlik kamerası kayıtlarını izledi. Savcılığa giden baba, okul müdürü şikayetçi oldu. Bunun üzerine ifadesi alınan A.Y., yangın tatbikatı sırasında öğrencilerin yanıcı ve parlayıcı maddelere doğru hareket etmesi nedeniyle zarar görebileceklerini düşünerek, anlık tepki gösterdiğini söyledi. A.Y. hakkında 'basit yaralama' suçundan dava açıldı. SAĞ YANAKTA SIYRIK VE SAĞ KAŞTA ŞİŞLİK Isparta Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek davanın iddianamesi hazırlandı. İddianamede; öğrenci A.Ö.'nün, olay günü bahçeye indiklerini, önde olduğu için dizlerinin üzerine çöktüğünü, bu sırada okul müdürü A.Y.'nin geldiğini ve yüzünün sağ tarafına tekme attığını, öğle arası eve gittiğinde ise durumu ailesine anlattığını söylediği yer aldı. A.Ö.'nün sağlık kuruluşundan alınan raporunda ise sağ yanakta sıyrık ve sağ kaşta minimal şişlik olduğu belirtildi. Okul müdürü A.Y. ise iddianamede belirtilen ifadesinde; müdür olarak atandığı okulda laçkalık ve ciddiyetsizlik olduğunu, olay günü okul bahçesinde yangın tatbikatı yaptıklarını, öğrencilerin yanıcı ve parlayıcı maddelere doğru hareket etmesi nedeniyle zarar görebileceklerini düşünerek, anlık tepki gösterdiğini ve geri çekilmelerini söylediğini, bu sırada da ayağını yere vurduğunu, mağdur çocuğa vurmadığını kaydederek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 'ÇOCUĞUMUN HAKKINI ARAMAK ZORUNDAYIM' Şikayetçi olan baba İsmail Ö., DHA muhabirine yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Öğle yemeği için eve gittim. Oğlum karşıma çıktı ağlıyor. 'Ne oldu oğlum' diye sordum. 'Okul müdürü yüzüme tekme attı' dedi. 'Bir şey mi yaptın?' diye sordum. 'Hiçbir şey yapmadım. Okulda yangın tatbikatı vardı. Ben o sırada hiçbir şey yapmazken, yüzüme tekme attı' dedi. Hiçbir suçu olmadığını söyledi. Bunun üzerine okula giderek müdür yardımcısı ile görüştüm. Kamera görüntülerini izlediğimizde çocuğun hiçbir suçu olmadığı halde okul müdürü yangın tatbikatı sırasında gelip durduk yere tekme atıyor. Daha sonra şikayette bulundum. Adli süreç başladı. CİMER'e de yazdım. Milli Eğitim Müdürlüğü araştırmaya başladı. Müfettiş atadılar. Bu müdür bey darbettiği anda 3 öğretmen var. Hepsi arkasını dönüp gidiyor. Çocuğumun hakkını aramak zorundayım." 'ÇOCUĞA HERHANGİ BİR MÜDAHALEDE BULUNMADIM' DHA muhabirinin ulaştığı okul müdürü A.Y. ise "Değerlerimin üzerine yemin ediyorum. Her ne kadar kamera kayıtlarında cepheden görünse de inançlarımın üzerine yemin ediyorum ki herhangi bir hareket yapmadım. O gün bahçede gerçekten 600 civarında öğrenci vardı. Öğrenciler arasında itiş, kakış, neticede yani öğrencileri düzene getirmek açısından, ayağımı yere vurdum. Yemin ediyorum. Allah büyük. Öğrenciler sürekli arkadan öne itiliyor. O anlar refleksti. Şimdiki aklım olsa başka şekilde bin türlü çözüm üretirim. 'Yeter artık yerinizde kalın' dedim. Ben çocuğu şu anda görsem tanımam. O anda o programı daha güzel bir hale getirebilmek için uğraştım. 'Yerinizde kalın' diyerek kızıyormuş gibi yaptım. Ama çocuğa herhangi bir müdahalede bulunmadım" dedi. Kaynak: DHA Haber Videosu
13.02.2020 17:02 | Son Güncelleme: 13.02.2020 17:02 Isparta'da ortaokul öğrencisine tekme attığı iddia edilen okulun müdürü A.Y., "Görüntünün cephesinden öyle görünüyor, çocuğa tekme atmadım, yaşananlar çok gücüme gitti" dedi. Isparta'da, Şehit Göksel Koç Ortaokulu 7'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki A.Ö.'nün yüzüne tekme attığı iddia edilen okul müdürü A.Y. hakkında, Isparta Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'basit yaralama' suçundan dava açıldı. Olay anı ise okulun güvenlik kamerasına yansımıştı. Suçlamaları kabul etmeyen A.Y. (52) 30 yıllık idareci olduğunu belirterek, "İlk kez başıma böyle bir iş geldi. Bir anlık refleksle çekimden öyle gözüktü. Allah var, yemin ediyorum ki cepheden öyle gözüküyor. Ben bu çocuğa tekme atmadım. Gerçekten de rahmetli babamın üzerine yemin ediyorum ki amacım kurtulmak değil. 52 yaşındayım yarın emekli olur giderim gerekirse ama ben bu çocuğa tekme atmadım. Çok gücüme gitti. Allah büyüktür" dedi. Kınama cezası uyarıya çevrilen müdür A.Y., üzerine atılan suçlamalar karşısında büyük üzüntü duyduğunu sözlerine ekledi. - ISPARTA Kaynak: İHA
tr
1580732889_1580714720
4
AA Pandemi sürecinde mesleki ve teknik Anadolu liselerinde üretim kapasitesini harekete geçiren MEB, bu kapsamda temizlik ve dezenfeksiyon ürünlerinden maskeye, tek kullanımlık önlük ve tulumdan yüz koruyucu sipere kadar çok çeşitli ürünlerin seri üretimine geçti. Solunum cihazına odaklanan ve İstanbul ve Hatay'da Ar-Ge çalışmaları yürüten MEB, bu konudaki ilk açıklamayı dün paylaştı. İlk solunum cihazı Hatay Şehit Serkan Talan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Biyomedikal Cihaz Teknolojileri Ar-Ge atölyelerinde üretildi. Bu kapsamdaki çalışmaların bir diğer aşaması da İstanbul'da yürütülen çalışmalarla tamamlandı. İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Ar-Ge atölyesinde ikinci solunum cihazı üretildi. Bu lisede de hastanelerde (serviste) ve ev ortamında kullanılmak üzere "Expirium Filtreli Otomatik Ambu Ventilatör" üretimi geliştirildi. Bu solunum cihazının ilave bir özelliği daha bulunuyor. Geliştirilen solunum cihazı, kontrolünün bir kontrol paneli ile uzaktan pc veya cep telefonu uygulamasıyla yapılabilmesi özelliği sayesinde ambulans ya da sahra hastanelerinde de kullanılabilecek. "AR-GE MERKEZLERİMİZ PROJELERİ BAŞARIYLA TAMAMLADI" Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, bu süreçte meslek liselerinin üretim kapasitesini harekete geçirdiklerini, temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinden cerrahi maske üretimine, tek kullanımlık önlük ve tulum üretiminden yüz koruyucu sipere kadar altyapıyı güçlendirdikleri tüm alanlarda yoğun üretim yapıldığını anlattı. Hatay ve İstanbul'da solunum cihazının üretilmesi ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının başarılı bir şekilde devam ettiğine işaret eden Özer, ilk sevindirici haberi dün Hatay'dan paylaştıklarını hatırlattı. İstanbul'daki çalışmaların da tamamlandığını bildiren Özer, şunları kaydetti: "İstanbul İl Milli Eğitim Müdürümüzün koordinasyonunda çalışmalar başarıyla sonuçlandı ve ikinci solunum cihazı üretildi. Bu solunum cihazının uzaktan kontrolü de yapılabiliyor. Böylece her iki ilimizdeki Ar-Ge merkezlerimiz, verdiğimiz projeleri başarıyla tamamladılar. Bu süreçte ihtiyaç duyulan makineleri mesleki eğitim olarak üretebilmek ve hizmete sunabilmekten büyük mutluluk duyuyoruz." "MESLEKİ EĞİTİM TALEPLERE HIZLI CEVAP VEREBİLİR DURUMA GELDİ" Ülkede mesleki eğitimin, toplumsal taleplere hızlı cevap üretebilir duruma geldiğinin altını çizen Özer, Türkiye'nin bu sıkıntılı günlerinde tüm illerde fedakarca gayret gösteren bütün mesleki eğitim öğretmenleri ve öğrencilerine, emeklerinden dolayı şükranlarını sundu. "Bu süreçte İstanbul'daki arkadaşların, yöneticilerin ve öğretmenlerin fedakarca çalışmaları her türlü takdirin ötesinde." değerlendirmesini yapan Özer, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı'ya, Mesleki ve Teknik Eğitimden sorumlu Müdür Yardımcısı Serkan Gür'e, Destek Hizmetleri Şubesinden sorumlu Müdür Yardımcısı Zekine Dayıoğlu'na, İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Yılmaz başta olmak üzere tüm okul yöneticilerine, tüm paydaşlara ve Gazi Saban, Tanju Karagöl, İhsan Mutlu ve Ersin Yükselir öğretmenlere, süreci başarıyla koordine eden Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. "SIRADA N95 MASKE MAKİNESİ VAR" Mesleki ve teknik eğitimde üretim potansiyeli ve kapasitesinin önemine dikkati çeken Özer, şunları kaydetti: "Bu kapsamda oluşturduğumuz Ar-Ge merkezlerimize önemli altyapı desteği verdik ve iki ürüne odaklandık. N95 standardında maske üreten makine ve solunum cihazı. Bu iki üründen biri olan solunum cihazını iki farklı Ar-Ge merkezimizde ürettik. Daha önce İstanbul'da otomatik 3 katlı telli ultrasonik cerrahi maske makinesini de üretmiştik. Şimdi üretmeyi planladığımız ana ürünlerden bir tanesi kaldı, N95 standardında maske üreten makine. Bu konuda da çalışmalarımız başarılı bir şekilde ilerliyor. İnşallah bu ay içerisinde bu konuda da müjdeli haberi paylaşacağız."
AA 17 Nisan 2020 Cuma 09:00 - Güncelleme: 17 Nisan 2020 Cuma 09:18 Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), koronavirüs önlemleri kapsamında yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonucu İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde ambulans ve sahra hastaneleri için uzaktan kontrollü solunum cihazı üretildi. Pandemi sürecinde mesleki ve teknik Anadolu liselerinde üretim kapasitesini harekete geçiren MEB, bu kapsamda temizlik ve dezenfeksiyon ürünlerinden maskeye, tek kullanımlık önlük ve tulumdan yüz koruyucu sipere kadar çok çeşitli ürünlerin seri üretimine geçti. Solunum cihazına odaklanan ve İstanbul ve Hatay'da Ar-Ge çalışmaları yürüten MEB, bu konudaki ilk açıklamayı dün paylaştı. İlk solunum cihazı Hatay Şehit Serkan Talan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Biyomedikal Cihaz Teknolojileri Ar-Ge atölyelerinde üretildi. Bu kapsamdaki çalışmaların bir diğer aşaması da İstanbul'da yürütülen çalışmalarla tamamlandı. İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Ar-Ge atölyesinde ikinci solunum cihazı üretildi. Bu lisede de hastanelerde (serviste) ve ev ortamında kullanılmak üzere "Expirium Filtreli Otomatik Ambu Ventilatör" üretimi geliştirildi. Bu solunum cihazının ilave bir özelliği daha bulunuyor. Geliştirilen solunum cihazı, kontrolünün bir kontrol paneli ile uzaktan pc veya cep telefonu uygulamasıyla yapılabilmesi özelliği sayesinde ambulans ya da sahra hastanelerinde de kullanılabilecek. - "AR-GE MERKEZLERİMİZ PROJELERİ BAŞARIYLA TAMAMLADI" Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu süreçte meslek liselerinin üretim kapasitesini harekete geçirdiklerini, temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinden cerrahi maske üretimine, tek kullanımlık önlük ve tulum üretiminden yüz koruyucu sipere kadar altyapıyı güçlendirdikleri tüm alanlarda yoğun üretim yapıldığını anlattı. Hatay ve İstanbul'da solunum cihazının üretilmesi ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının başarılı bir şekilde devam ettiğine işaret eden Özer, ilk sevindirici haberi dün Hatay'dan paylaştıklarını hatırlattı. İstanbul'daki çalışmaların da tamamlandığını bildiren Özer, şunları kaydetti: "İstanbul İl Milli Eğitim Müdürümüzün koordinasyonunda çalışmalar başarıyla sonuçlandı ve ikinci solunum cihazı üretildi. Bu solunum cihazının uzaktan kontrolü de yapılabiliyor. Böylece her iki ilimizdeki Ar-Ge merkezlerimiz, verdiğimiz projeleri başarıyla tamamladılar. Bu süreçte ihtiyaç duyulan makineleri mesleki eğitim olarak üretebilmek ve hizmete sunabilmekten büyük mutluluk duyuyoruz." - "MESLEKİ EĞİTİM TALEPLERE HIZLI CEVAP VEREBİLİR DURUMA GELDİ" Ülkede mesleki eğitimin, toplumsal taleplere hızlı cevap üretebilir duruma geldiğinin altını çizen Özer, Türkiye'nin bu sıkıntılı günlerinde tüm illerde fedakarca gayret gösteren bütün mesleki eğitim öğretmenleri ve öğrencilerine, emeklerinden dolayı şükranlarını sundu. "Bu süreçte İstanbul'daki arkadaşların, yöneticilerin ve öğretmenlerin fedakarca çalışmaları her türlü takdirin ötesinde." değerlendirmesini yapan Özer, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı'ya, Mesleki ve Teknik Eğitimden sorumlu Müdür Yardımcısı Serkan Gür'e, Destek Hizmetleri Şubesinden sorumlu Müdür Yardımcısı Zekine Dayıoğlu'na, İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Yılmaz başta olmak üzere tüm okul yöneticilerine, tüm paydaşlara ve Gazi Saban, Tanju Karagöl, İhsan Mutlu ve Ersin Yükselir öğretmenlere, süreci başarıyla koordine eden Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. - "SIRADA N95 MASKE MAKİNESİ VAR" Mesleki ve teknik eğitimde üretim potansiyeli ve kapasitesinin önemine dikkati çeken Özer, şunları kaydetti: "Bu kapsamda oluşturduğumuz Ar-Ge merkezlerimize önemli altyapı desteği verdik ve iki ürüne odaklandık. N95 standardında maske üreten makine ve solunum cihazı. Bu iki üründen biri olan solunum cihazını iki farklı Ar-Ge merkezimizde ürettik. Daha önce İstanbul'da otomatik 3 katlı telli ultrasonik cerrahi maske makinesini de üretmiştik. Şimdi üretmeyi planladığımız ana ürünlerden bir tanesi kaldı, N95 standardında maske üreten makine. Bu konuda da çalışmalarımız başarılı bir şekilde ilerliyor. İnşallah bu ay içerisinde bu konuda da müjdeli haberi paylaşacağız."
tr
1644085848_1643851575
3
Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde, ' Alişan' olarak bilinen şarkıcı Serkan Burak Tektaş'ın kullandığı cipin takla atması sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan bakıcı Marianne'nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Yunusemre ilçesine kendi imkanlarıyla gelen Alişan, eşi Buse Varol, 2 yaşındaki oğulları Burak Tektaş'ın çeşitli kontrolleri yapıldı. MR çekilen Alişan, eşi Buse Varol, çocukları Burak ve bakıcıları Marianne'in sağlık durumlarının iyi olduğu görüldü. Hastane çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan şarkıcı Alişan, "Ben hayatımda ilk kez kaza yaptım. En kötüsü tabi çocuğum ve eşim arabadaydı. Arabada can taşıyoruz. Niye oldu. Niye kaza yaptık onu bile anlamadım. Dümdüz yolda bir anda dumanlar geldi, lastik fırladı bir şeyler oldu. Sağa sola bariyerlere çarpmaya başladık. Ondan sonra da takla attık. Tek düşündüğüm takla atarken hiçbirimize bir şey olmamasıydı. Sonra araba ters düştü. O sırada Buse'ye baktım. Durumu iyiydi hemen 155'i aradı. Ben de tekmeyle camı kırıp kapıyı açtım. Burak'la Marianne'i aldım. Onlar da ve Buse de bir şey olmadığını görünce dedim ki 'Çok şükür'. Sonra arabadan çıktık. Arabanın haline baktım o arabadan sağ çıkmamız Allah'ın bir takdiri" dedi. 'SAĞLIKLIYIZ, İSTANBUL'A DÖNECEĞİZ' Kendileriyle çok ilgilenildiğini belirten Alişan, "Çok arayan oldu. Çok ilgilendiler. Allah herkesten razı olsun. Benim boynumda bir zedelenme var. 2 hafta boyunluk takacağım. Burak'ın hayatını Marianne kurtardı. Çünkü Burak'ın üstüne kapaklandı. O bizim canımız. Onda da hafif bir kas yırtığı var. Başka da bir şey yok. Hepimiz çok şükür sağlıklıyız. İstanbul'a döneceğiz" dedi. Öte yandan şarkıcı Demet Akalın´ın eşi Okan Kurt da kaza haberini alır almaz İstanbul'dan Manisa'ya geldi. Hastanede Alişan ve ailesini ziyaret eden Kurt, daha sonra sağlık durumlarının iyi olduğunu belirterek hastaneden ayrıldı. Ayrıca Manisa Valisi Yardımcısı Ünal Çakıcı da hastanede Alişan ve ailesini yalnız bırakmadı. Alişan ve ailesi İstanbul'a gitmek üzere Manisa'dan ayrıldı. AKS KOPMASI NEDİR? Aracın tüm yükünü taşıyan ve güvenliği sağlayan en önemli parçalardan biri olan aksın arızası tehlikeli bir durumdur. Aracı sürerken tekerleklerin döndüğü bölgenin taş ve odun gibi sert cisimlere denk gelmesi aksa zarar verebilir. Bu tür darbeler aksların kırılmasına kopmasına neden olabilir. Her aracın yük taşıma kapasitesi farklıdır, fazla yük sebebiyle aks baskılanır ve bozulabilir. Aks kafasının kopması durumunda aracınız vitese geçer ancak gaz vermenize rağmen hareket sağlanamaz. Ak kopması frenlerin işlevini yerine getirememesine neden olabilir.
Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde kaza yapan Alişan ve ailesi, Saruhanlı İlçe Jandarma Komutanlığında ifadeye geldi. Burada ifade verdikten sonra Alişan, eşi Buse Varol ve oğulları 2 yaşındaki Burak ile yabancı uyruklu bakıcıları Marianne Villamor Landayan birlikte özel bir araçla Manisa’daki özel bir hastaneye doğru yola çıktı. Alişan ve ailesi jandarma ekipleriyle birlikte konvoy halinde Manisa’daki Özel Grandmedical Hastanesi'ne geldi. Sağlık durumları iyi olan Alişan ve ailesi sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye giriş yaptı. Alişan ve ailesinin hastanedeki kontrolleri sürüyor. Öte yandan Alişan'ın kolunda sargı olduğu dikkat çekti.
tr