question
stringlengths
13
90
choice1
stringlengths
20
254
choice2
stringlengths
20
304
choice3
stringlengths
20
332
choice4
stringlengths
20
332
answer
int64
0
3
ağır basar yeğni kalkar
Bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış olan bilir; başarılmış olan bu işten yararlanan bilmez.
Bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar.
Ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Görüştüğün kimseyi ağırlayacak, onun istediklerini yapacak durumda olmayabilirsin ama tatlı dille onun gönlünü hoş edebilirsin.
2
ağır git ki yol alasın
Doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister.
Olumlu bir sonuç elde etmek için, tek bir girişimle yetinmemeli, o işe devam edilmelidir.
Bir işte başarılı olmak isteyen kimse, ağır ağır ama güvenilir adımlarla yürümelidir.
Bir iş yaparken ayrıntıları ve sonuçları iyice düşünülmelidir.
2
ağır kazan geç kaynar
1) Meydana gelmemiş bir olayın yankısı olmaz. 2) Bir gürültü kopmadan önce belirtileri görülür.
1) Yazın güneş altında çalışan, ailesinin kışlık ihtiyacını kazanır. 2) Gençliğinde çok çalışıp varlık edinen hastalığında veya ihtiyarlığında rahat eder.
1) Göz alıcı giysi giyen güzele hemen istekli çıkar. 2) Bir işin yapılışıyla uzaktan bile olsa ilgisi bulunan kimse, o iş üzerindeki eleştirileri üzerine alır.
1) Kalın kafalı insan bir konuyu zor anlar. 2) Tembel olan işi geç yapar.
3
ağır ol da molla desinler
Hırslı ve pinti insan her zaman zararlı çıkar.
Ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Ağırbaşlı davranan itibarlı olur.
Değerli kimselere sataşan çok olur.
2
ağır otur ki bey (ağa, molla) desinler
Çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler.
Yumuşak huylu kimseye her istenilen kolaylıkla yaptırılabilir.
Sana sert davranana sen yumuşak davran.
Ağırbaşlı ol ki büyüğümüz diye sana saygı göstersinler.
3
ağır taş yerinden oynamaz
Ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez.
Güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar dolaşır.
İşini iyi bilen kişiye zorlama gerekmez.
Yaptığınız iş, edindiğiniz şey az olabilir ancak temiz ve iyi olmalıdır.
0
ağır yongayı yel kaldırmaz
Sonunu düşünmeksizin aklına eseni yapan, herkese sataşan kimse bu davranışının büyük zararlarını görür.
Ağırbaşlı kimseye ufak tefek olaylar etki edemez, zarar veremez.
Kötü asıllı şey ve kişi iyiye dönmez.
Ağırbaşlı davranan itibarlı olur.
1
ağız yer, yüz utanır
Bir kimsenin oturduğu yerin durumu, onun kişiliğini belli eder.
Armağan alan, armağanı verenin isteğini yerine getirmemeye çekinir ve mutlaka yapmaya çalışır.
İç güveyisi misafir gibidir, evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya çalışır ve bu durumdan da rahatsız olurlar.
Sağır, yanında konuşulan şeyleri işitmez ama konuşanların durumuna bakarak ve anladığını sanarak bir şeyler yakıştırıp söyler.
1
ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın
Bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Kişi, zararlı bir eylemin sözünü etmekle kendisini zarara sokmuş olmaz.
İnsanın kendi yararı her şeyden önemlidir.
Geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
2
ağlama ölü için, ağla deli için
Yakınlarından biri ölenin acısı zamanla küllenir ancak bir yakını deli olanın acısı hiçbir zaman dinmez.
Olan olmuş, iş işten geçmiş, artık yapacak bir şey yok.
Bir felaket meydana geldiği anda büyük bir tepki ve panik yaratır, daha sonra durumun eski ağırlığı kalmaz.
Yasak yüzünden işi aksamış kimse yasağın kalkmasına sevinir.
0
ağlamak para etmez
Üzülmenin yararı olmaz.
Yakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.
Beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Bugün birinin başına gelen kötü bir durum, daha sonra başka birinin de başına gelebilir.
0
ağlamakla yâr ele girmez
Yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.
Düşmana karşı her zaman uyanık davranmak gerekir.
Kimse kimsenin yerine ölemez.
Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.
3
ağlamayan çocuğa meme vermezler
Ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır.
Yoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter.
Hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.
Çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
2
ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın
İnsan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
Deli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır.
Başkalarının görev ve yetkilerine karışmak ahmaklıktır.
Kendini acındıranlardan kork.
3
ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağlar
Bir insan ne kadar çok çalışırsa o kadar kötü düşünceden ve kötülük yapmaktan uzak olur.
İnsanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer.
Kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir.
1
ağlatan gülmez
Varlık, kişiye yüksekten atma ve varlığını artırma gücü verir; yokluk ise ancak sızlanmaya, yakınmaya yol açar.
Tanrı, rahat bir yaşam veya yetenek kısmet etmemişse kulun elinden bir şey gelmez.
Kişi yaşlandığında olgunlaşmayıp akılsız kalmışsa çocukça işler yapar.
Başkalarına zulmeden kimsenin kötülüğü yerde kalmaz, kendisine döner, o da ağlar.
3
ağlayanın malı gülene hayretmez
Zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu.
Kişi nasıl birisiyse ona uygun biçimde davranılır.
Birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.
Ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru değildir.
2
ağlayıp da gözden mi olayım?
Meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz.
Talihsizin işleri ters gider, bağına yağmur yerine taş veya dolu yağar.
Büyük şeyler beklenen bir işten önemsiz bir sonuç alındığında söylenen bir söz.
Her durumu meydana getiren bir etken vardır.
0
ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
Büyük gereksinimlerde çok fedakârlık yapmak gerekir.
İnsan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
Herkesi en çok ilgilendiren kendi derdidir.
Her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.
2
ağrısız baş mezarda gerek
Herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez.
Annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez.
Bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez.
0
ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar
Bir işi, kimsenin karışamayacağı ve bozamayacağı biçimde bitirmek için yetkili kişilerin en büyüğü ile görüşüp anlaşmak gerektir.
Elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.
Almayacağın bir şeye alacakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, işinde çalıştırmayacağın kimseye çalıştıracakmışsın gibi umut verme.
Ölen bir kimse dirilemeyeceği gibi elden çıkan bir şey de bir daha ele geçmez.
1
ağustosun yarısı yaz yarısı kıştır
Mart ayındaki şiddetli soğuklarda insanlar ellerine geçen her şeyi yakmak zorunda kalırlar.
Ağustos ayının ortalarında yaz sıcakları azalır, serinlik başlar.
Yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.
İyi verim alabilmek için üstünkörü olsa bile tarlayı zemheride sürmek gerekir.
1
ağzına vur, lokmasını al
Değersiz, kötü kimselerle ilişki kuranlar kötü huylar edinirler.
Yumuşak huylu kimseye her istenilen kolaylıkla yaptırılabilir.
Zor bir işe giren onun bütün sıkıntılarıyla karşılaşabilir.
Zor kullanan kişilere çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer.
1
ağzından hayır çıkmazsa bari şer söyleme
Lehte konuşmuyorsun, hiç olmazsa aleyhte de konuşma.
Kişi nasıl birisiyse ona uygun biçimde davranılır.
Büyüklerinin sözünü tutmayıp onların gösterdikleri yoldan gitmeyenler toplum içinde ziyan olup giderler.
Üzülmenin yararı olmaz.
0
ah alan onmaz
İş yapmaya korkan tüccar, kendisini zarardan korur ancak kazanç da sağlayamaz.
Kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz.
Deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dert açar.
Kimse kimsenin yerine ölemez.
1
ah yerde kalmaz
Emek vermeden beklenen bir sonuca erişilmez.
Beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Kötülük cezasız kalmaz.
İlerisi düşünülmeden söylenen söz insanın başına dert açabilir.
2
ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır
Yoksul kimse geçici olarak bile iyi bir duruma gelse herkese yüksekten bakar, kimseye selam bile vermez olur.
Yaptığınız iş, edindiğiniz şey az olabilir ancak temiz ve iyi olmalıdır.
Dostların ufak tefek kusurlarına bakmamak gerekir.
Bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez.
2
ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
İyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar.
İş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez.
Düşmanını yenemiyorsan ona hoş görünmeye çalışarak kötülüğünden kendini koru.
Ahmağa gereğinden çok ilgi gösterir, abdala gereğinden çok söz hakkı verirseniz sizi çok uğraştırır.
3
ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
Pintinin yemeye kıyamayarak biriktirdiği malı, sağlığında gücünün yetmediği kişiler, öldükten sonra da mirasçıları bol bol yerler.
Akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olmasın diye çabalar.
Güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.
Ahmak kimse kendisini koruyup gözeten kişiye hizmetine verilmiş biri gözüyle bakar ve saygısız davranışlarıyla onun gönlünü kırarak hizmetinden yoksun kalır.
3
ahmak misafir ev sahibini ağırlar
Başkalarının görev ve yetkilerine karışmak ahmaklıktır.
Ancak büyük fedakârlıklarla elde edilebilecek güzel bir şey, fedakârlık yapılmadan elde edilemez.
Anlaşılmayacak bir şey yok, hesap ortada, açık.
Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş olursun.
0
ak akçe kara gün içindir
Canlıların güçleri, gelişmelerine yarayan şeylerle artar.
Her davranış para harcamaya bağlıdır.
Ortaklaşa kullanılan bir mal, kimi zaman baba ile oğlu arasında bile kavgaya neden olur.
Çalışarak kazandığımız para, dar zamanımızda bizi sıkıntıdan kurtarır.
3
ak gün ağartır, kara gün karartır
Birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
Mutlu bir yaşayış kişiyi dinç kılar, mutsuz bir yaşam ise yıpratır.
Her insan veya yaratık az çok soyuna benzer.
Kişi ne kadar aşağılık olursa olsun, kendini benimseyip koruyana kötülük etmez.
1
ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
Bir işin sonunun nasıl olacağı şimdiki gidişinden belli olur.
Bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar.
Şaka yaparken bile incelikten ayrılmamak gerek.
Kendisine çok büyük kötülük de yapsa insan kardeşinden vazgeçemez.
1
ak koyunun kara kuzusu da olur
Meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz.
İnsan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar.
İyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.
Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
2
ak köpeğin (itin) pamuk pazarına (pamuğa, pamukçuya) zararı vardır
Kötü şey, görünüşte iyi şeye benziyorsa iyi şeyin değeri azalır.
İki kişi ile yapılması gereken bir işi tek kişi ile yapmaya kalkışmak yanlıştır.
Bir çocuk, annesinin değerini ancak kendisi de çocuk sahibi olduktan sonra anlar.
Bir kimse kimi zaman tedbirsizliği yüzünden öyle yanlış iş yapar, başını öyle derde sokar ki böyle bir kötülüğü başkaları ona yapamaz.
0
akacak kan damarda durmaz
Bir kimse, kendisinden üstün bir başkasının da olabileceğini bilmelidir.
Kişi sonunda kendi karakterini, aslını, düşüncesini atalarına benzer biçimde ortaya koyar.
Kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır.
İnsanın bu dünyada yaptığı bir iyiliğin ahirette karşılığını göreceği düşünülür.
2
akara kokara bakma çuvala girene bak
İşe yaramaz da olsa her şeyin isteklisi bulunur.
Yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur.
Başka birine yaptırabileceğin tehlikeli işe kendin girişme.
İyi, kötü deme; mal ve para biriktir.
3
akarsu pislik tutmaz
İnsanların kazançlarına, rızıklarına engel olanlara bir gün aynı şeyler yapılır.
Sen bir kimse için fedakârlıkta bulunursan o da senin için fedakârlıkta bulunur.
İnsanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
Bir insan ne kadar çok çalışırsa o kadar kötü düşünceden ve kötülük yapmaktan uzak olur.
3
akarsuya inanma, eloğluna dayanma
İyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi.
Akışı ne kadar yavaş olursa olsun akarsuya girmek tehlikelidir, eloğluna güvenmek de doğru değildir, insanı zarara sokabilir.
Yaşam kavgası vermeyi bilen ne yapar yapar rızkını çıkarır.
Dost sandığın birtakım kimseler sana kolaylıkla kötülük edebilirler.
1
akçe akıl öğretir, don yürüyüş
İmkânların fazlalığı insanların iyi işler yapmasını kolaylaştırır.
Bir insan bir şeyi ne kadar iyi bilirse bilsin, gene de onu kendisinden daha iyi bilen bulunabilir.
İnsan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bilse onu yok denecek kadar az bir paraya satar.
Kötülük, kötülük yapılarak düzeltilmez ancak iyilik yapılarak ortadan kaldırılır.
0
akı karası geçitte belli olur
Bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur.
Basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan her yönden değerli olan kişi önemsiz bir görevde çalışıyorsa yeteneklerini tam olarak gösteremez, bundan dolayı değeri anlaşılmaz.
Mert adamın ağzından çıkan söz demire kazınmış çentik gibi kalıcı olur; dediğini yapar, sözünden dönmez.
Öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler.
0
akıl (göz) var, izan (mantık, yakın) var
İnsan doğru veya yanlış her şeyi söyleyebilir.
1) Herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır. 2) Her şey ortadadır.
Bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır.
Gerçek neyse aynen belirtilmelidir.
1
akıl akıl, gel çengele takıl
Herkesin kendi yarattığı şey çirkin de olsa gözüne güzel görünür.
Her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.
Kişi yaşlandığında olgunlaşmayıp akılsız kalmışsa çocukça işler yapar.
Bir sorunun nasıl çözümleneceğini düşünememe durumunda söylenen bir söz.
3
akıl akıldan üstündür
İnsanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.
İyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur.
Bir kimsenin aklına gelmeyen bir çare, başka birinin aklına gelebilir.
Aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını rahatsız eden şeylerle dolardı.
2
akıl için yol (tarik) birdir
Suçu ispatlanamayan, yakayı ele vermeyen hırsız, böyle bir suç işlemesi düşünülmeyen kimselerle dürüstlük yarışı içinde olabilir.
Doğruyu bulmak için aklın izleyeceği bir tek yol vardır, bu yoldan gidenlerin hepsi aynı sonuca varır.
Bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
İnsan kendi aklını, düşüncesini başkasınınkinden üstün görür.
1
akıl kişiye sermayedir
Bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.
Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.
Bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır.
0
akıl olmayınca ne yapsın sakal?
Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
Çeşitli engeller yüzünden gerçekleşemeyen işlerde avunmak için söylenen bir söz.
Bir felaket meydana geldiği anda büyük bir tepki ve panik yaratır, daha sonra durumun eski ağırlığı kalmaz.
Kişi yaşlandığında olgunlaşmayıp akılsız kalmışsa çocukça işler yapar.
3
akıl para ile satılmaz
Birçok kimsenin kusurunu zenginlik, makam vb. durumlar örter.
Kişi her yanlış davranışının acı sonucundan bir ders almalıdır.
Kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur.
Delice iş yapan zenginler bulunduğu gibi akıllıca iş yapan fakirler de vardır.
3
akıl yaşta değil, baştadır
Kusurunu anlayıp özür dileyen kişi bağışlanmalıdır.
Gereksiz görülen şey ileride gerekli olabilir.
Nem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpratır.
Akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
3
akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış/beğenmiş
İşini ivedilik ve yeterlilikle yapan kişiyi sıkıştırmak gerekmez.
Herkesin talihi, kazancı bir değildir.
İnsan kendi aklını, düşüncesini başkasınınkinden üstün görür.
Çaresiz durumlara düşüldüğünde insan kendini üzüntüye kaptırmayıp bu durumlara sabır göstermelidir.
2
akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (oğlunu) everir
Sözüm bir kimseye dokunur mu diye düşünmeyerek doğruyu söyleyen kişi çok düşman kazanır.
Edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşünmekle doğru yolu bulmuş, böylece edebi edepsizden öğrenmiş olursun.
Akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
Kendilerini akıllı sananlar çok kez akılsız diye tanınanlardan daha az başarı gösterir.
3
akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
Atak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır.
Hileyle hazırlanan bir düzenin güç kullanılarak üstesinden gelinebilir.
Zor bir işe giren onun bütün sıkıntılarıyla karşılaşabilir.
Saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı bulunan kimse kavgaya hazır olmalıdır.
0
akıllı, sözünü akılsıza söyletir
Başkası adına konuşmak, insanın başını derde sokar.
Başkalarının kolay kolay anlayamadıkları şeyi, her gün onunla uğraşan kimse çok kolay anlar.
Bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar; yapılan iş, hiçbir kurala uymadığı için pek çok akıllı insan bunu düzeltmeye çalışır, fakat başaramaz.
Kurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş yapılabilir.
0
akılsız başın cezasını (zahmetini) ayak çeker
İçinden geleni söyleyen bir kişinin sözlerine inanmak istediğimiz için bu sözleri ona Tanrı söyletiyor diye düşünürüz.
Bir işte düşüncesizce davranan kişi her türlü olumsuz sonuca katlanır.
Bir kimsenin acısı, başkalarının umurunda değildir.
Güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar dolaşır.
1
akılsız köpeği (ahmak iti) yol kocatır
İyice düşünülmeden, tasarlanmadan yapılmaya çalışılan iş sırasında birçok sorun ortaya çıkar ve kolay bir iş bile zorlaşır.
Küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.
Söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur.
Eskimiş bir alışkanlık kolay kolay değişmez.
0
akla gelmeyen başa gelir
Zaman çok değerlidir, boşa harcanmamalıdır.
Her şeyin bir değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır.
Aradan uzun zaman geçse de bir kimsenin başkasına karşı beslediği kin sönmez.
İnsan ummadığı, düşünmediği şeylerle karşılaşabilir.
3
aklı başa yaş getirir
Her şeyin bir değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır.
Deneyim, yıllar içerisinde elde edilir.
İyice düşünülmeden, tasarlanmadan yapılmaya çalışılan iş sırasında birçok sorun ortaya çıkar ve kolay bir iş bile zorlaşır.
Gerekli olanın niceliğinden çok niteliği önemlidir.
1
aklın yolu birdir
Herkese birden gelen sıkıntı ve felakete katlanmak, yalnızca bir kişiye gelene katlanmaktan daha kolaydır.
Herkesi en çok ilgilendiren kendi derdidir.
İyi düşünüldüğünde ayrı ayrı kimselerce varılacak sonuç hep aynıdır.
Bir kimsenin nasıl bir kişi olduğunu öğrenmek isteyen, arkadaşının kimliğine bakmalıdır.
2
aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
Acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir.
Olağan sayılmayacak kadar kısa bir zamanda olan bir gelişmenin sürekli olamayacağını anlatan bir söz.
Sonunu düşünmeksizin aklına eseni yapan, herkese sataşan kimse bu davranışının büyük zararlarını görür.
Gaflet uykusunda olan kişiye söz kâr etmez.
2
aklınla rezil olursun, aklınla vezir olursun
Karşılaştığı güçlükleri sabırla yenmeye çalışan kimse, sonunda başarıya ulaşır.
Aklını iyi kullanan saygı görür, kullanmayan kendini küçük düşürür.
Başkasına tuzak hazırlayan kimse, bu tuzağa ondan önce kendisi düşer.
Yaşayan kimse bir işe yaramalıdır, bir işe yaramayan kimsenin ölüden farkı yoktur.
1
akmasa da damlar
Masrafsız ve emeksiz elde edilen şeyler insana hoş gelir.
Çalışanınızı iyi beslerseniz onun gücü artar ve daha verimli işler yapar.
Çok değilse bile az çok bir gelir veya kazanç sağlar.
Bir işi iki kişi yürütemez.
2
aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.
Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
Bir işte aksaklık başta olanlardan kaynaklanır.
Birikim, ancak tutmayı bilirsen olur.
0
akşama karşı gitme, tana karşı yatma
Yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
Meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz.
Kendiliğinden gelen bir konuk geri çevrilmez.
Yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.
3
akşamın hayrından sabahın şerri iyidir (yeğdir)
İş işten geçtikten sonra pişman olmanın yararı yoktur.
İşinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur.
Her şeyin bir değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır.
Doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister.
1
akşamın işini sabaha (yarına) bırakma
Sabırlı ol, katlan ve kararını ona göre ver.
Acele etme, sonucun ne olduğunu biraz sonra anlarsın.
Bulduğuyla yetinmiyor da daha çoğunu istiyor.
Bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
3
al elmaya taş atan çok olur
Beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Bir sıkıntının acısını ancak onu çeken bilir.
Değerli kimselere sataşan çok olur.
Malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı.
2
al giyen alınır
1) Göz alıcı giysi giyen güzele hemen istekli çıkar. 2) Bir işin yapılışıyla uzaktan bile olsa ilgisi bulunan kimse, o iş üzerindeki eleştirileri üzerine alır.
Kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.
Kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz.
Lehte konuşmuyorsun, hiç olmazsa aleyhte de konuşma.
0
al gömlek gizlenmez
Her insan veya yaratık az çok soyuna benzer.
Değerli kişi veya nesneler, ne türlü uygunsuz koşullar içinde bulunurlarsa bulunsunlar değerlerini ve niteliklerini yitirmezler.
Bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir.
Kısır ortamdan verim beklenmez.
2
al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)
Nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
Bir şeyin, bir kimsenin değeri, kendisinde aranılan özel niteliklerle artar.
Bir yolsuzluğun suçluları aranırken o işte kusuru olan kişi telaşlanır.
İmkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da olsa yararlanır.
2
al malın iyisini, çekme kaygısını
Bir sıkıntının acısını ancak onu çeken bilir.
Kötü söz söyleyenindir.
Malın iyisini alan, onu tasasız kullanır.
Söz dinlemeyen hırçın kişi, davranışının büyük zararını görür.
2
ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Yaptığınız iş, amacın gerçekleşmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır.
İnsan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.
Bir günün işleri, durumları, şartları başka bir gününkine uymaz.
Değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.
3
alacağım olsun da alakargada olsun
İş sahipleri denetimlerini sürekli yaparlarsa işler yolunda gider.
Para kazanmak çok güçleşti.
Borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
Herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır.
2
alacakla verecek (borç) ödenmez
Bir afeti önlemek için işveren malını, işçi de canını feda eder.
Zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir.
Bir yerden alacağınız parayla başka bir yere olan borcunuzu kapatamazsınız.
Yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
2
alakargada alacağım olsun, alamazsam gözümü oysun
Para kazanmak çok güçleşti.
Borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
İş sahipleri denetimlerini sürekli yaparlarsa işler yolunda gider.
Herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır.
1
alçacık eşeğe herkes biner
Güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk altına almak ve ezmek kolaydır.
Bir kişi için kendi canı, başkasının canından daha tatlıdır.
Kimsesiz, koruyucusuz kimse ilerleyemez.
Kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.
0
alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
Aç olan kimseden her türlü kötülük beklenebilir.
Nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
Mert adamın ağzından çıkan söz demire kazınmış çentik gibi kalıcı olur; dediğini yapar, sözünden dönmez.
Bir şeyi elde etmek için bazı sıkıntılara katlanmak gerekir.
1
alçak uçan yüce konar, yüce uçan (konan) alçak konar (uçar)
Evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah'ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez.
Zevk ve sefa içinde ömür sürmüş bir kimse, en sıkıntılı günlerinde bile bu alışkanlığını bırakamaz.
Kişinin malı çok ama bunlar ortak malıysa yalnız kendisine ait azıcık malı bulunması daha iyidir.
1
alçak yer yiğidi hor gösterir
Kişi, sonunda öleceğini de bilse kendisini sinirlendirene saldırır.
Bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur.
Basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan her yönden değerli olan kişi önemsiz bir görevde çalışıyorsa yeteneklerini tam olarak gösteremez, bundan dolayı değeri anlaşılmaz.
Sağlam karakterli kişiler, sağlam temele dayanan işler önemsiz etkilerle sarsılmaz.
2
alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
Bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar.
Ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Kötü biri ancak kendisi gibi kötü olan birisiyle arkadaş olur.
Öyle zaman olur ki bir aylık kazanç insanı bir yıl geçindirir, öyle zaman da olur ki bir yıllık kazanç bir ay geçindirmeye yetmez.
0
alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
Bir iş iyice belli olmadan sonucu hakkında yargı yürütülemez, yarın ne gibi durumlar veya olaylar çıkacağını kimse bilmez.
İnsan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.
Ölen bir kimse dirilemeyeceği gibi elden çıkan bir şey de bir daha ele geçmez.
Bir toplumda korkak kişi, kaygılı, heyecanlı sözleriyle kargaşa çıkarır.
1
alet işler, el övünür
Bir kimse ne kadar usta olursa olsun gerekli araçları olmadan kusursuz iş yapamaz.
Kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken harcamaları yapmalıdır.
Verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
Kimi şeyler, yararlı da olsa herkese verilmez.
0
alıcı kuşun ömrü az olur
Büyük işlerin başında bulunanların karşılaşacağı güçlükler de çoktur.
Başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur, bu düşmanlar onun canına kıyarlar.
Kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.
Yaşanılmış, alışılmış, erişilmiş bir durum veya makam yitirildikten sonra, göz o durum veya makamda kalır.
1
alışmış kursak bulamacını ister
Bir kimse evladına emredip birçok şey yaptırır ancak onun gönlüne hükmedemez.
Bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun zamanla bilgisi, görgüsü artar, toplumda önemli bir yeri olur.
Bir insanın işini bilip bilmediği çalışma biçiminden anlaşılır.
Kişi, yararlanmaya alıştığı şeyden yoksun kalmak istemez.
3
Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister.
Bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden zarar gelmez.
Varlıklı kimse, uzun boylu düşünmeden hayırlı işlere yardım eder.
0
Allah bana, ben de sana
İşe yaramaz da olsa her şeyin isteklisi bulunur.
Başkalarının derdini kendine sorun yapıp da kendi rahatını ve düzenini bozma.
Acele etme, sonucun ne olduğunu biraz sonra anlarsın.
Şimdi sana borcumu ödeyecek param yok, kazanırsam öderim.
3
Allah bilir ama kul da sezer
Emeğin karşılığı daima ödenir.
Bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.
Tanrı dar zamanlarında kulunun imdadına yetişir.
Yoksulluk utanılacak bir şey değildir, çalışmamak en büyük ayıptır.
1
Allah dağına göre kar verir
Garip ve kimsesiz kişiye Tanrı yardım eder.
Tanrı herkese dayanabileceği ölçüde sıkıntı verir.
İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur.
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
1
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
Alın yazısı ne ise o olur.
Babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuğu çeker.
2
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
İnsanın kendisine gerekli olan bir şeyi yabancıya vermesi doğru değildir.
İşi bozulan kişi umutsuzluğa düşmemeli, Tanrı'nın onu daha iyi bir işe kavuşturacağına inanmalıdır.
İki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur.
Doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.
1
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
İnsanın bu dünyada yaptığı bir iyiliğin ahirette karşılığını göreceği düşünülür.
Sen bir kimse için fedakârlıkta bulunursan o da senin için fedakârlıkta bulunur.
Gereken koşullarla donanıp güçlenmeyen kişi amacına ulaşamaz.
Geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.
3
Allah kulundan geçmez
İş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.
Bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.
Çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
Tanrı dar zamanlarında kulunun imdadına yetişir.
3
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
Çok önemli bir iş için bir kimseye ricada bulunmak hatta yalvarmak gerekirse, yapılır.
Bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır.
Bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.
1
Allah sabırlı kulunu sever
Bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimseler kıskanılır, eleştirilir ve işlerini yapmaları zorlaştırılır.
Tanrı sabırlı kulunu sevdiği için sabırlı olmaya daha çok dikkat etmeliyiz.
Uzun süre bir nesnenin yokluğunu çeken kimse, onu gördüğünde büyük bir istekle ona saldırır.
Yardımcısı bulunmayan kişi, kendini tehlikeden koruyamaz.
1
Allah sağ gözü (eli) sol göze (ele) muhtaç etmesin
Kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır.
Kötülük edecek kimse önceden haber vermez, belli etmez.
İyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.
Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
3
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
Kişinin malı çok ama bunlar ortak malıysa yalnız kendisine ait azıcık malı bulunması daha iyidir.
Kişi sonunda kendi karakterini, aslını, düşüncesini atalarına benzer biçimde ortaya koyar.
Kimsesiz, koruyucusuz kimse ilerleyemez.
Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama düzeni verir.
3
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Kişi ne kadar aşağılık olursa olsun, kendini benimseyip koruyana kötülük etmez.
Her davranış doğal sonucuna varır; emek verip ekin eken ürün alır, gezerken bir yerde konaklayan oradan kalkarak başka bir yere gider.
Tanrı dilerse hiç tanınmayan, yoksul bir aile çocuğunu da üne, zenginliğe kavuşturur.
Kişi, elde ettiği yeni ve güzel bir şeyi örselememek için büyük özen gösterir.
2
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
Gereken tedbirleri aldıktan sonra daha fazla titizlik göstermeyip sonucu Tanrı'nın dileğine bırakan kimse rahat eder.
Herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez.
Tanrı bir kimseyi zengin etmek isterse ona hiç umulmadık yerden mal ve para gelir.
Düşman olsa bile su içen kimseye dokunulmamalıdır.
2
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Kişi işlediği suçtan dolayı önce Tanrı'ya karşı sorumludur ve bu suçu da Tanrı bilir, bu nedenle onu kuldan saklamak gerekmez.
Büyüklerinin sözünü tutmayıp onların gösterdikleri yoldan gitmeyenler toplum içinde ziyan olup giderler.
Saldırıcı ile güçsüzün yan yana bulunduğu yerde tehlike vardır.
Herkes işine yarayan şeyi benimser.
0
alma mazlumun ahını çıkar, aheste aheste
Malın iyisini alan, onu tasasız kullanır.
Elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur.
Acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir.
Kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin.
3
almadan vermek Allah'a mahsus
Kişi bir işi yapmak istemezse doğrudan doğruya yapmam demez de birtakım gerekçeler ileri sürerek bunu gerçekleştirmenin olanağı bulunmadığını söyler.
İnsan yaptığı herhangi bir şey için mutlaka karşılık bekler.
İki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özverili davranmasını gerektirmez.
Emeğin karşılığı daima ödenir.
1